05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 1996 ÇARŞAMBA 10 BIR KONU/BIR KONUK Yunanistan Çevre BakanYardımcısı Elissavet Papazoi ile Türk-Yunan ilişkileri: Atuıa, Türkiye'yi AB'de görmek îstiyor LEYLATAVŞANOĞLL -Sizce, Türkiyeile Yunanistan arasın- dayıllardır siirüp giden bu düşmanlığın nedeni nedir? PAPAZOİ - Bence bunun nedeni. Tür- kive'nın kendıni hâlâ Osmanh İmpara- torluğu gibi görmesidir. Ama bugün artık başka bir çağda ya- şıvoruz. 20. yüzyıhn son >ıllarını. Böy- le bir çağda artık hıçbir ülkenin hâlâ v a- yıimacı bir siyaset izlemesi düşünüle- mez bıle. Uluslararası arenada puan ka- zanmanın yolu bu değıldir. - Lluslararası arenada sizcepuan ka- zanmanın yolları neler? R\PAZÖİ - Örneğin güçlü bir ekono- miyle uluslararası sahneye çıkarsınız. Böylece kendinize puan kazandırmış olursunuz. Ama Türkiye'nin yaptığı \ol- la bu olmaz. Bu bence tarihsel bir işlev i deolmayan biryaklaşım. - Yani sizce Türkiye gerçekten yayıl- macı bir siyaset mi izliyor? Buna örnek gösterebilir misiniz? PAPAZOİ - Buna bir örnek hâlâ 12 adaların neden Yunanistan'a ait olduğu tanışmasının sürdürülmesi. Türkiye"nın bakanları. hatta cumhurbaşkanlan bile bu tartışmayı yaptılar. Bunun son örne- ğı de İmea ya da Kardak kayalıklannın iizerindehak iddiaedilmesidir. 1974'ten bu yana Türkıye'den gelen bu tür açıkla- malar y üzünden neredeyse soluksuz ka- lacak. boğulacağız. Türkiye çok büyük bir ülke. Önünde inanılmaz. akılalmazolanaklarvar. Tür- kiye"nın ayrıca. hepımiz gibi büyük so- runları da var. Türkiye'yleilişkilerindüzelmesinden son derece mutluluk duyacak bir insan olarak konuşuyorum. Türkiye \e Yuna- nistan gerek halklar. gerekse de olanak- lar açısından birbirlenni tamamlay acak olan iki ülke. Bunu böyle düşünmek la- zım. Çagımızın koşullan bunu gerektı- riyor. Bizbunu gerçekleştirebilirsek ger- çekten çok iy i bir iş başarmış olacağız. Işte bu nedenlerden Türkiye'nin ulu- sal sa\unmasına neden bu kadar çok miktarda para harcadığını. Yunanistan'ı da yine ulusal sa\ unma için bu kadar çok para harcamak zorunda bıraktığını bir türlü anlay amıyorum. Oy sa bu para o ka- dar başka yararlı alanlara kullanılabılır ki. Türkiye \e Yunanıstan'ın bu parala- n harcayabılecekleri pek çok alan \ar. Bizler bu paralarla sadece silah tacır- lerini zengin edıyoruz. - Pekiiki ülke arasinda dostluğun yer- leştirilebilmesi için neler yapılnıalı siz- ce? PAPAZOİ - Bakın. sizinle dostluk kur- makistemeyenbirkişinindostuolamaz- sınız kı. Ama burada ben Türk halkından sözetmiyorum. Türk devleti \eTürk si- yasetçilerınin tutumlanndan söz ediyo- rum. Ben Akdenız Hareket Planı ya da Ka- radeniz Ekonomik Işbirliği toplantılann- dan gördüğüm kadarıy la Türk meslek- taşlarımın tutuınları çok ilginç. Bu tür uluslararası çe\ re forumlannda bıle Tür- kiyenin Yunamstan'a karşı olan tezlerı. talepleri gündeme getiriliyor. Oysa, o fo- rumlar. bu konulann tartışma zemini de- ğildir Türkiye'nin bu olur olmaz çıkışları yüzünden Akdeniz Hareket Planı Yürüt- me Bürosu olarak en son bir karar aldık. Türkiye'nin. gündem dışı konuları orta- ya atması artık herkesi rahatsız etmeye başlamıştı. - Peki Akdeniz Barış Planı Yürütme Bürosu olarak nekarar aldmız? PAPAZOİ -Akdeniz Barış Planı top- lantılannda. bu tür siyasi konulann hiç- bir ülke tarafından gündeme getirılme- mesi karannı aldık. Bu karar çerçevesin- de. uluslararası hukukun ılgi alanına gir- meyen konulann tartışmayaaçılmaması konusunda da fikir birliğine vardık. Bu yıl. toplantılarımızda ilk kez çok iy i bir iklim elde edilmışti. Araplarla Is- rail arasındaki anlaşmazlık bir uzlaşma zeminine yaklaşmıştı. Akdeniz ülkeleri arasinda bilıyorsunuz çeşitli anlaşmaz- lıklar \ar. Ama hiç kimse kendı sıyasal sorunlarını Akdeniz Hareket Planı fo- rumlarına taşımıyor. Buna karşılık Tür- kiye. her seferınde ayn bir sorunla top- lantılara gelıyor. Bence İCEIB, Türkıye'yle Yunanistan arasinda işbirliği için mükemmel birze- min olabilir. - Siz Türkiye 'yi pek çok uluslararası sözlesmeyi imzalamamakla da sııçlu- yorsunuz... PAPAZOİ- E\et. Türkiye pek çok uluslararası sözleşmeye imza atmadı. Ütelikbunlanniçındeçe\resözleşmele- ri var. Bence Türkiye burada çok ikiyüzlü da\ ranıyor. Ankara bir \ andan, "çevreyi korumak \e kurtarmak için elinden ge- leniyaptığını"söy lerkenöbüryandan bu konuda hiçbir önlem almaya. hiçbir sı- nırlama getirmeye yanaşmıyor. Tabii Türkive. uluslararası bu tür söz- leşmelerı imzalarsa güniin birinde ken- disinden bu sözleşme koşullarına neden uymadıgının hesabının sorulacağını çok iyi bilıyor. - İki ülkedeki sivil toplum kuruluşla- rı (STK) Türkiye- Yunanistan dostluğu Ankara ile Atina arasinda vıllanlır siirüp giden sürtüsmeler vılan hikâyesine tlöndii. İki taraf. f'ırsat buUukları her zemin. her fonomla birbirlerine "kara çalmadan " duraımvoıiar. Sürtüsmede son ınoda ise Ege de hıtkuksul slatüleri bclirsi: kuvalıklar. Kardak ın anlından daha pek çok irili ııfaklı kuyalık gündeme geldi.Bıı atışmalaı; tatsızlıklar siiredursıın. Yunanistan 'ın Çevre Bakan Yardımcısı Elissavet Papazoi geçenlerde Isianbul 'a geldi. PASOK içiııde kiliı isimlerden birisi olan ve parıi liderliğine veni seçilen Başbakan Simitis V yakınlıgıyla tunınan Papazoi 'vle Türk- Yıtnan ı, özümsiizliigiinün çöziinı yollarını konusiıık: yışını protesto eden gösteriler yapardık. Ö günlerde edindiğım pek çok türk dos- tumla çok yakın görüşüyorum. Sorun orada değil. Sorun, kültür. çev- re forumlannda demin söy lediğim tav ır- lar, tutumlar. Önemli olan **savaş" söz- cüğünün telatTuz edilmesi. İşin içine sa- vaşsözcüğügirince artık biryakınlaşma. uzlaşma. anlaşma imzalama olanaklan ortadan kalkar. Sizin eski başbakanınız (Tansu Çiller) bu savaş sözcüğünü telaf- fuz etmişti. İşte bu yüzden Yunanistan süreklı olarak Türkiye tarafından tehdit altında kaldığını hissediyor. Bu tehdit duy gusu yüzünden de Yuna- nistan yıllık bütçesinin vüzde 7'sini sa- vunma harcamalarına ayırmak zorunda kalıyor. Bu da takdır edersiniz ki çok yüksek biroran. \unan halkı bu paranın silaha harcan- masını değil. daha iyi yaşam kos,ullan istiyor. \'unanistan'da hiç kimse ulusal birtehdide kars.ı hazırlıklı değil. Üstelik hiç kimse de sasaşı aklından bile geçir- miyor. Zaten savas,ı dü^ünmek delilikten başka ne olabilir ki'.' - Bildiğiniz gibi Türkiye 'de duygıılar aynı. Herkes savaşın bir delilik olduğu- nıı düsünüyor. Buna karşılıkyaygın ka- nı Türkiye ile Yunanistan arasinda ba- Ci güç odaklarının yapay bir kriz yarat- mak istedikleri. Siz bu konuda ne düşü- nüyorsunuz? PAPAZOİ- Bu görüşe kesinlikle katı- lıyorum. Zaten iki ülke arasinda gerçek bir anlaşmazlık olsa her an Uluslararası Adalet Dıvanı ya da benzer bir mercie başvurulur. Huİaıksal hak aranır. için ciddi çalışmalar yapıyorlar. Siz STK 'lerin bu bağlamduki işlevlerini na- sıl değerlendiriyorsunuz? PAPAZOİ- Genel bağlamda bu kuru- luşlargayet iyi işleryapabilirler. Burada şunu söylemek istiyorunr. Bazen ö\le kritik durumlar v ardır ki olumlu bir adım her şeyı değıştirebilir. Örneğin !mea ya da Kardak krizi sırasında Yunan halkı Türk aydın çevrelerinden küçük bir ha- reket bekledı. Ama bu işaret gelmedı. Tam tersıne... Bazı gazeteciler olayı kışkırtmava yöneldiler. Bazen de kntik dunımlarvardırkıbellibirolanakbulun- duğunu hissedersiniz. Saygınlık iklimi bulunmayan durum- larda ise karşılıklı güven duygusu da kaybolur. İnsanlar karşı tarafın gazeteci- sine "Moksa bu gizli ajan mı?" diye bak- maya başlar. - Yunanistan 'ın eski Dışisleri Bakanı Mihail Papakonstantinıı bir ay kadar önce İstanhul'agelerek Taksinı toplaıı- tılarında bir konuşına yaptı. Türk-Yu- nan dostluğıtnu içtenlikle istediğini di- legetirdiği Papakonstantinıı 'nıın bu ko- nusması büyük ilgiyle karşılundt. İki ül- ketle de Papakonstantinıı gibi bu dost- luğu isteyen kişilerin sayısının gittikçe arttığını düşünmüyor musunuz? PAPAZOI- Tabiı ki. Bövle olduğun- dan hiç kuşkum yok. Yirmi dört yıl ön- ce Paris'te öğrencıyken Türkiye'de de Yunanistan'da da demokrasi yoktu. Pa- ris'teki Türk ve Yunanlı öğrencıler bir arada ülkelenmizdedemokrasinin olma- - Zaten bir önceki Başbakan Mesut Yılmuz da Kardak krizinden hemen son- ra yaptığı konuşmada aynı şeyi sö'yle- ıııisti, lıatırlayacaksınız— RAPAZOİ- E\et. Uluslararası Adalet Dı\anı'na gider. bir çözüm buluruz. Bu tür bir sünüs.me \ e tartışma çağdı- şıdır. Türkiye ile ^unanıstan arasındaki bu anlaşmazlıktan tek yararlananlar si- lah tüccarlarıdır. Bizler de bu silahlara kucaklardolusu para harcıyoruz. - Peki, Türkiye Kıbrıs 'la ilgili siyase- tinde esneklik gö'sterse Yunanistan ay- nı seyi Ege 'deyapar nıı? PAPAZOİ - Kapı kom^unuz gelip de sizin mülkünüz olan apartman dairesin- de hak iddia etse ne yaparsınız? Türkiye son 10 vıl içinde Birleşmiş Milletler Denız Hukuku Sözleşmesi'ne Ege'nın çok özel bir statüsü bulunduğu maddesini koydurmak için çok uğraştı. Sonunda Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni pek çok Birleşmiş Millet- ler üyesi ülke imzaladı. ama Türkive ım- zalamadı. Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi'nde Ege'nin normal bir de- niz statüsüne sahip olduğu belirtiliyor. Şimdi burada Ege'de esneklik göster- memek söz konusu değil bence. Söz ko- nusu olan Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi'nin Ege'yle ilgili ne dediği. - Peki, Türkiye'nin AB üyeliği olası- lıklarını nasıldeğerlendiriyorsunuz' PAPAZOİ - Aslında Türkiye'nin AB üyeliği olasılıklan çok iyi. Ama tam üye- lik için daha epeyce beklemek zorunda kalacak gibi geliyor. Türkiye'nin iç işlerine kesinlikle mü- dahale etmeyi aklımın ucundan bile ge- çirmem. Ama insan hakları sorunu, de- mokrasi. ifade özgürlüğü meseleleri hâ- lâ sürüyor. Tam anlamıyla AB'nin parçası olabil- meniz için bütün parasal sorunlannızı da çözmüş olmanız gerekıyor. Türkiye de enflasyon artış oranı neredeyse vüzde 90. Bu kadar yüksek enflasyonla nasıl AB'nin tam üyesi olabilirsiniz? AB'nin bir kuralı ülkenin ne kadar zengin olduğuna değil. o ülkenin ekono- misinin nasıl davrandığına bakmaktır. Bu. AB üveliğıninbirzorunluluğudur. O yüzden pek çok ülke. AB'ye tam üye olabilmekte bu kadar zorlanıyor. Yunanistan'da enflasyon oranı Türki- ye"dekinin on kat azı. Buna karşın Yuna- nistan yüzde 9 enflasyonu yanya indir- mek için uğraş v eriyor. Bunu başarıp ba- şaramayacağımızdan da pek emin deği- lız. Çünkü çok zor bir iş. AB üyesi olan ülkelerın bir kısmı ya ekonomik bakımdan çok güçlü ve insan haklan. demokrasi gibi sorunları yok. ya da her iki bakımdan da meseleleri kalma- mış. Oysa Türkiye'nin iki bakımdan da meselesi var. Bunu ben söy lemiyorum. AB söylüyor. Türkiye'nin AB üveliğini Yunanis- tan'ınengellediğinı söylemek kadar ger- çek dışı bir şey olamaz. Aksine Yunanis- tan Türkiye'nin AB üyesi olmasını isti- yor. Türkiye'nin AB'ye üye olmasıyla birlıkte ıkilı sorunların çok daha kolay çözüleceğine ınantyor. Türkive AB'ye üye olmaya karar ver- diğınde gündelik davranışlarında Os- ınanlı tavırlarından vazgeçmelidir. - Partiniz içindeki Dısisleri Bakanı Pangalos gibi bazı ki^ilerin, Türkiye so- rununu içpolitika kazanımları için araç olarak kullandığı söyeniyor. Siz bu gö- rüje katılıyor musunuz? PAPAZÖİ- Aslında Yunanistan'ın iç sorunlarını bir başka ülkedev ken konuş- mak istemem. Ama şunu söyleyebilirim: Yunanis- tan'da iç ve dış siyaset her zaman iç içe geçmiştir. Bu da iyi bir şey değil. Ama ben Pangalos'un Türkiye sorununa iç politika kazanımlan için araç olarak kul- landığını sanmıyorum. Herkesbizlerin iyi birervatanseverol- duğumuzu ve ciddi ulusal sorunları iç politika malzemesi olarak kullanmaya- cağımızı bilir. Biliyorsunuz. politikadabirtakımşey- lerolur. yapılır. Ben Pangalos'un çok önemli bir kişi- lik olduğuna ve Yunanistan'ın uluslara- rası sorunlarıyla çok yetkin bir bıçımde baş edebildiğine inanıyorum. Başbakan Simitis gibi Pangalos da AB içinde çok saygın bir kişidir. Bence küçük dertleri- mizi büyük sorunlanmızla kanştımıa- malıvız. ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL 'Eşinı süper emekli idi' SORL - Eşinı sigortalı emeklisi olarak 1994 yılında \efat etti. Eşim süper emekli idi. Ben de sigorta emeklisi> im. Son zaman- lardan sonra eşimden kalan aylık 6 milvon 340 bin liradır. Ai- lede benden başka a\lık alan kimse \oktur. Benim gibi kendi- si ve eşi sigorta emeklisi olan bir \ akınımın eşi kısa bir siire ön- ce >efat etti. Arkadaşımın eşi de süper emekli idi. V akınımın biri e\li. biri bekâr iki kız çocuğu \ar.ivızı ile beraber orurur. Son zamanlardan sonra kızı ile biriikte eşinden 11 milyon lira aylık alıvıırlar. Benim ay lığını ile onlann a\ lıklarının arasinda bir fark olması doğal. Çünkü ben bir kişi> im. onlarsa iki kişi. Ancak > üzde >üze \aran bir fark olması bana doğal gelmedi. Bunun bir açıklaması olmalı. (NA.) YANIT: Sosyal Sıgortalar Kurumu'nca bağlanan malullük. yaşlı- lık. dul ve yetim aylıklan. iki ayn ödeme toplamından oluşur. Bun- lardan birincisi aylık olarak adlandırılır. Ikincisi sosyal yardım zam- mı adı altında ödenir. Malullük. yaşlılık. dul ve yetim ay lıklan hesap- lanırken. sigortalının ödediğı prim günü sayısı ile sigortalı kadın ise 50. erkek ise 55 y aşından sonraki her fazla yaşı gözönüne alınır. Tüm sigortalılann emekli oldukları tarihte. sigortalı kadın ise 50. erkek ise 55~y aşından fazla her yaş için ve 5.000 günden fazla ödediği her 240 gün için aylık oranı yüzde 1 (yüzde bir) arttırıhr. 5.000 gün malullük. yaşlılık veölüm sigortalan pnmi ödemiş 5.000 göstergeden borçlanmış ve borcunun tümünü de ödemiş bir süper emekliye yüzde 50.5 üzerinden aylık ödenmektedir. Günümüzdekı 9.878 gösterge ve 1.695 katsayıya göre 5.000 gün prım ödemiş bır süper emekli yüzde 50.5 üzerinden ayda 8 milyon 455 bin lirası yaş- lılık aylığı ve 4 milyon 690 bin lirası da sosyal zammı olarak toplam 13 milyon 145 bin lira toplam aylık almaktadır. Sigortalının ölümün- de. geriye aylık almaya hak kazanan eş. çocuk. ana v e baba v arsa bun- lara yaşlılık aylığı belirli oranlar göz önüne alınarak dağıtılır. Bu oranlamadaölen sigortalının aylığı. aylık almaya hak kazanan çocu- ğu olamayan dul eşine yüzde 75. bir çocuğu olan dul eşe yüzde 50. çocuğa yüzde 25. iki çocuğu olan dul eşe yüzde 50 çocuklara yüzde 25'eroranındadul \e yetim ayhğı bağlanır. İkıden fazla çocuğu olan- larda dul eşe aylığın yüzde 50. çocuklara ise aylığın geri kalan yüz- de50'si eşit olarak bölüştürülür. Sosyal yardım zammının bölüşümü ise değişiktir. Sosyal Sigortalar Yasası Ek Madde 24 uyarınca: " e) Söz konusu sos>al yardım zammı hak sahiplerine her dos>a için tamamı tevzi edilecek şekilde ve eşit oranda bölüştürülür. f) İki a> n sigorta kolundan \eya iki ayn dosyadan gelir \eya aylık alanlara en fazlaödemeye imkân veren bir dosva üzerinden sosyal yar- dım zammı ödemesi vapıiır." Bu maddenin uygulamasında 5.000 gün prim ödemiş bir süper emeklinin ölümünde. her ikisi de sigorta emeklisi olan eşlerden biri çocuksuz. diğeri 1 çocuklu ise aylık ve sosyal yardım zammı şöyle bölüştürülür: 1 Çocuklu Eş Eş Çocuk 4.227.660 2.113.830 4.690.000 4.227.660 6.803.830 Ölen Sigortalı Çocuksuz Eş Naşhhka>lığı 8.455.321 6.341.490 S.vardım zammı 4 690.000 — Toplam aylık 13 145.321 6.341.490 \lilli Piyango'da büyük ikramiye Kıbrıs ve Istanbul'ıın ANKAR.A (AA)- Milli piyango- nun 9 Temmuz 1996 çekilişi _v apıldı. Büyük ikramiye olan 40 mılyar ik- tiyi bölünürken ödül kazanan nu- maralar şöyle: 40milvar 454178 Kıbrıs. İstanbul. lOmilvar 409494 Istanbul. 5 mihar: 848887 Adana. Istanbul. Bursa. İs- tanbul. 1 mihar: 009248 Marmarıs. Istanbul. Besni. Balıkesir. 200668 Afyon. Istanbul. Ankara. Aydın. 298951 Ankara. Gaziantep. Isken- derun, Istanbul. 626794 Söke. tstanbul. tstanbul. Iz- mir. 729827 Bolıı. Istanbul. Adana. Mer- sin. 500 mihon' 120000 444588 529818 658820 660623 665357 "38447 7xo242 854349 %6439 200 mihon. 008212 1)18151 064941 0"!597 09S456 106001 116635 158498 162344 258375 337238 454852 515828 626130 727768 771396 813009 901814 988936' 163734 284557 366552 459093 523904 642474 747604 776634 821648 92250" 998805 100 mihon: 003106 061463 109853 147461 176097 208910 22815" 7 275811 291092 327396 367490 394929 419982 483513 515979 588805 606892 692290 034777 073544 123141 164284 194367 222111 2417>1 284763 296548 343315 371548 395258 429697 484531 539635 599679 612293 710765 187 149 308975 392622 463611 577435 658100 759357 783941 822456 937185 046002 088932 132622 170096 196052 223455 25"479 287589 308004 345268 391397 414586 43P31 501241 554101 601442 614200 714318 251996 325766 398533 484865 596483 ^O36"2 767262 8021"3 844243 964663 054498 089853 133763 171137 197885 225835 273770 290110 310300 362215 391488 414767 47957" 1 5127 24 584720 603267 670545 722321 736081 757999 776506 811906 849102 905289 963367 ' 740346 765808 777272 824407 851660 923014 745871 769347 785175 830810 861646 924498 750697 771286 796484 841400 884406 940023 966>81 993227 994268 50 mihon: 008344 032111 060311 114644 150666 178117 215892 246034 289302 323935 357638 379854 388420 403458 478421 498421 523518 553008 5674^9 ş->92r 603650 623505 016897 045807 069181 124263 158356 184536 219444 262827 292551 344712 362365 381905 392215 462749 480893 512688 5297 96 556536 571473 582658 609303 634488 022105 047160 091880 139061 166419 194350 230519 270011 309389 349759 372037 382798 394811 464875 482581 518456 548696 557969 571906 585582 6137 49 646179 024993 058095 108445 148101 167745 208793 239101 280252 322499 351788 3 7 9049 384483 397601 473659 494030 520579 552431 558804 576762 596069 614123 648038 654694 665757 716294 751357 776296 794409 810856 835055 853893 864809 888602 908219 933872 943194 970649 662458 677878 727812 759284 77 6539 795422 813782 843124 855093 868564 899963 914300 938606 958839 971531 988956 996842 20 mihon: 00377 6 009463 023490 039770 0657 89 081481 099954 I187 8I 129680 148811 179789 191112 203448 005513 013362 028851 049133 070253 084523 103062 120427 133502 159660 185152 196023 205860 662806 679231 729366 762340 785681 801277 826368 849420 859142 868976 901413 919778 939265 968019 979275 008390 016360 035819 056409 07 1980 091944 108348 125186 145506 161147 185391 199839 212078 66.V78 691648 733429 762457 787676 801833 830312 852532 860514 884818 904566 923892 941033 968651 980740 009003 017654 037227 058480 079660 092820 117040 126324 147076 170890 18948* 202310 218712 220256 242953 271786 294444 314615 338076 344816 386813 397606 420621 441154 476222 504401 533706 563511 576422 591827 614438 640189 660772 696697 711525 715663 728541 748554 77T92 791052 802066 823353 849619 230886 265629 276225 295861 317903 338528 354945 390937 398433 427488 443661 484429 507399 536810 567515 584636 595823 622891 640885 661210 698474 712011 716953 734412 765425 777282 791239 803619 842208 850069 239325 266955 287483 299952 328033 342083 365910 394280 400428 429818 456740 490075 50857 9 541578 567711 584997 611952 628833 651062 670966 698775 712980 718949 745323 766479 779923 ^98535 805357 843441 859934 241351 268631 287741 308949 334760 343393 368750 395275 404609 432588 475555 499152 522402 549278 572571 589718 614053 632469 657521 678149 702498 715516 723654 747672 766583 7 84498 802056 813242 847075 867517 873714 875468 885334 887096 887723 905981 907040 907335 910770 911390 913519 924272 925033 927070 927300 937848 938845 940987 942495 951651 953501 955047 955169 966325 976349 976846 982492 999381 10 mihon: 03035*03817 04691 08643 09958 11913 13840 15978 19157 20081 23604 26668 33916 35557 35559 36513 37726 40388 41773 42775 44659 45449 45999 46094 46685 52448 56072 56424 60004 60850 61772 64221 66083 66385 69637 71185 73813 76663 76952 79346 81305 83408 90271 93550 94570 96485 98231 98725 98857 99388 4 mihon. 03020957 1386 1606 3041 3626 4691 5622 6719 6778 6813 7423 8990 9274 9517 1 mihon 600 bin: 069 152 360 451 515 578 620 800 bin: 20 24 29 32 55 Amorti: 46 POLİTtKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL • ••İktidara Alışmak Seçimden önce aylardır, seçimlerden sonra da haf- talardır bir türlü kurulamayarrhükümet, sonunda RP- DYP koalisyonu olarak kuruldu. "Güvenoyu alır mı?" "Kılpayı.." Ne yanlardan. ne ortalardan hiç kimse "Güvenoyu alır" diyemiyordu: Ne keramet varsa, "Kılpayı.." diye geçiştiriyordu. Bir Necmettin Erbakan vardı: "Fark atacağız" diyordu. Desin!.. Konuşmacıları yanıtlarken de kimsenin gözyaşına bakmayarak medyaya veryansın ediyordu. Kılpayı bir güçle basına çatmak -hem de oy isterken- her ba- bayiğidin harcı değildi. Erbakan medyaya da basına da saldırıyordu. Cıncık boncuk satan bir basın bu ül- keyi yönetmeyecekti. "Güvenoyu alır mı?" Yanıt, düpedüz: "Kılpayı.." Erbakan, hem çatıyor hem de "Farkyapacağız" di- yordu. Bunu söylerken bir bildiği vardı elbette. DYP'nin oy- lama için grup kararı almış olması. bu grup kararının bağlayıcı niteliği göz önüne alınırsa, oy vermeyecek- ler oy verme durumuna geçmek zorunda kalacaklar- dı. Nihayet hükümetin programını okumak, güven is- temek sırası gelmişti. Belki ki muhalefeti kırıp sonu- cu sağlayacağını biliyordu. Hükümet sıraları dolu ve güvenoyu alacak sayı vardı; hükümet sırasına otur- du. Artık "kılpayı" kuşkuları geride kalıyordu. Heyecanlı bir oylama yapıldı. Sonuç onu aşkın bir sayıyla Erbakan hükümeti Meclis'ten güvenoyu aldı. Yalnız milletvekilleri adları okunur "kabul" veya "ret" derken eski Dışişleri Bakanı Emre Gönensay sırası geldiğinde "ret" diye bağırınca üstüne saldırdılar. Bu davranışı kimse benimseyemezdi. Nitekim benimse- mediler. Meclis Başkanı, bu yakışıksız davranışı kı- nadı. Bu olay gösteriyordu ki Refahlılar iktidar millet- vekili olmanın nezaketini henüz kavrayamamışlardı. Hoş karşılanmadı. Bir de oturumun bitiminde Erbakan teşekkür ko- nuşmasını yaparken çizmeden yukan çıktı. Konuşmasında. teşekkür konuşması yapacaktı. Meclis'e teşekkür etti. Milletvekillerini teşekkür zin- cirinden geçirdi. Kendi grubuna. ortağı DYP'nin gru- buna, özellikle DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e te- şekkür ederken Mesut Yilmaz, koalisyonu kurma- da beceriksizdi; "avucundakikuşu" kaçırmıştı. Baş- bakan daha kürsüdeyken Mesut Yilmaz söz istedi. Söz istedi çünkü kendine sataşılıyordu. Başbakan yardımcısı Tansu Çiller'i övmek için Mesut Yılmaz'ı yermek gerekmezdi. Ortalık birbirine karıştı. Milletvekilleri yerlerinden kalkmışlar, tebrik kabul ediyorlardı. Bir gürültü, bir patırtı ortalığı sarmıştı. Böyle bir sözü söylemeye gerek yoktu. Ama bir kez söylenmişti. Bir daha da geri dönülemiyordu. Başba- kanın "avuçtankaçan kuş" benzetmesi bir nükteola- cak yerde bir sataşma olmuştu. Güvenoyundan sonra böyle bir olayın geçmesi hiç de iyi olmamıştı. Erbakan'a göre ülkenin önünde yapılacak birçok iş vardı. Bunları yapmayı beklerken böyle gereksiz bir sözle gereksiz bir tartışmanın açılması. parlamenter kurallar içinde yoktu. Hele Erbakan'ın 'adil düzeni' içinde hiçbir zaman olmayacaktı. Bir yanda 'adil dü- zen', bir yanda gereksiz 'söz atmalar', kabul edilir gi- bi değildi. İktidara alışmak gerekir. Alışacaklardı. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Sincaba benzer kemırıcı bir hay- van. 2/Asık surat- lı... "Şan. şöhret" anlamında yerel 3 bır sözcük. 3/ Kar yağmış bir alana bakma sonucu or- taya çıkan göz ka- - maşması... Antik Yunan mımarlığı- 7 nın üç bıçeminden bırı.4/Müstahkem " yer... "Serçeden 9 korkan - - - ek- mez" (Atasözü). 5/ Her şe- yın. ahnyazısına göre ön- ceden belırlenmış olduğu- na ınanan dünya görüşü. 6/ Eski Türklerde çocukları koruyan tannça... Havat 4 arkadaşı.7/Tenısvevoley- 5 bolda servis atışı sırasında topun fileye değmesı... Is- kambi lde valeye v erilen bır başka ad. 8/' Eski dilde 8 erozyon... Yılayet. 9/ Is- 9 temlı kas hareketlerinde düzensızlığe yol açan eşaüdüm bozukluîu. VTJKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kimı sözlerde ve söz öbeklerinde, çıkaklan yakın sesle- rin an arda gelmesi sonucu söyley işin kulağı rahatsız etme- si. 2/Tarlalarda saban ve pullukla açılan su yolu... Anado- lu'da kurulmuş eski uvgarlık. 3/ Bırinın duygularını okşa- yacak biçımde dav ranarak onu elde etmeye çalışma... 1 mucıze-gûyem ne desem lâf değil" (Nefi). 4/ Ha- manı... Akımşiddeti birımi kiloamperinkısayazılışı.5/Ge- mınin kaplama tahtalarını ziftleyerek su geçirmez duruma getirme işı. 6/Kalsiy umun simgesı... Osmanlı donanmasın- da tümgenerale eş rütbe. 7/ Akdeniz yöresinde yetişen büyük bır ardıç türü. 8/ Çın \e Japonva'da oynanan bir strateji oyunu... Melez. 9/ "Sersem. budala" anlamında argo söz- cük... Günev Amerika'da bır ülke. Sürekli gezilerimize katılan değerli demokrat insan KUTLU ADALI'ran öldürülmesini şiddetle kınıyoruz. FEST SEYAHAT ACENTASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle