Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 1996 ÇARŞAMBA
10 BIR KONU/BIR KONUK
Yunanistan Çevre BakanYardımcısı Elissavet Papazoi ile Türk-Yunan ilişkileri:
Atuıa, Türkiye'yi AB'de görmek îstiyor
LEYLATAVŞANOĞLL
-Sizce, Türkiyeile Yunanistan arasın-
dayıllardır siirüp giden bu düşmanlığın
nedeni nedir?
PAPAZOİ - Bence bunun nedeni. Tür-
kive'nın kendıni hâlâ Osmanh İmpara-
torluğu gibi görmesidir.
Ama bugün artık başka bir çağda ya-
şıvoruz. 20. yüzyıhn son >ıllarını. Böy-
le bir çağda artık hıçbir ülkenin hâlâ v a-
yıimacı bir siyaset izlemesi düşünüle-
mez bıle. Uluslararası arenada puan ka-
zanmanın yolu bu değıldir.
- Lluslararası arenada sizcepuan ka-
zanmanın yolları neler?
R\PAZÖİ - Örneğin güçlü bir ekono-
miyle uluslararası sahneye çıkarsınız.
Böylece kendinize puan kazandırmış
olursunuz. Ama Türkiye'nin yaptığı \ol-
la bu olmaz. Bu bence tarihsel bir işlev i
deolmayan biryaklaşım.
- Yani sizce Türkiye gerçekten yayıl-
macı bir siyaset mi izliyor? Buna örnek
gösterebilir misiniz?
PAPAZOİ - Buna bir örnek hâlâ 12
adaların neden Yunanistan'a ait olduğu
tanışmasının sürdürülmesi. Türkiye"nın
bakanları. hatta cumhurbaşkanlan bile
bu tartışmayı yaptılar. Bunun son örne-
ğı de İmea ya da Kardak kayalıklannın
iizerindehak iddiaedilmesidir. 1974'ten
bu yana Türkıye'den gelen bu tür açıkla-
malar y üzünden neredeyse soluksuz ka-
lacak. boğulacağız.
Türkiye çok büyük bir ülke. Önünde
inanılmaz. akılalmazolanaklarvar. Tür-
kiye"nın ayrıca. hepımiz gibi büyük so-
runları da var.
Türkiye'yleilişkilerindüzelmesinden
son derece mutluluk duyacak bir insan
olarak konuşuyorum. Türkiye \e Yuna-
nistan gerek halklar. gerekse de olanak-
lar açısından birbirlenni tamamlay acak
olan iki ülke. Bunu böyle düşünmek la-
zım. Çagımızın koşullan bunu gerektı-
riyor. Bizbunu gerçekleştirebilirsek ger-
çekten çok iy i bir iş başarmış olacağız.
Işte bu nedenlerden Türkiye'nin ulu-
sal sa\unmasına neden bu kadar çok
miktarda para harcadığını. Yunanistan'ı
da yine ulusal sa\ unma için bu kadar çok
para harcamak zorunda bıraktığını bir
türlü anlay amıyorum. Oy sa bu para o ka-
dar başka yararlı alanlara kullanılabılır
ki. Türkiye \e Yunanıstan'ın bu parala-
n harcayabılecekleri pek çok alan \ar.
Bizler bu paralarla sadece silah tacır-
lerini zengin edıyoruz.
- Pekiiki ülke arasinda dostluğun yer-
leştirilebilmesi için neler yapılnıalı siz-
ce?
PAPAZOİ - Bakın. sizinle dostluk kur-
makistemeyenbirkişinindostuolamaz-
sınız kı. Ama burada ben Türk halkından
sözetmiyorum. Türk devleti \eTürk si-
yasetçilerınin tutumlanndan söz ediyo-
rum.
Ben Akdenız Hareket Planı ya da Ka-
radeniz Ekonomik Işbirliği toplantılann-
dan gördüğüm kadarıy la Türk meslek-
taşlarımın tutuınları çok ilginç. Bu tür
uluslararası çe\ re forumlannda bıle Tür-
kiyenin Yunamstan'a karşı olan tezlerı.
talepleri gündeme getiriliyor. Oysa, o fo-
rumlar. bu konulann tartışma zemini de-
ğildir
Türkiye'nin bu olur olmaz çıkışları
yüzünden Akdeniz Hareket Planı Yürüt-
me Bürosu olarak en son bir karar aldık.
Türkiye'nin. gündem dışı konuları orta-
ya atması artık herkesi rahatsız etmeye
başlamıştı.
- Peki Akdeniz Barış Planı Yürütme
Bürosu olarak nekarar aldmız?
PAPAZOİ -Akdeniz Barış Planı top-
lantılannda. bu tür siyasi konulann hiç-
bir ülke tarafından gündeme getirılme-
mesi karannı aldık. Bu karar çerçevesin-
de. uluslararası hukukun ılgi alanına gir-
meyen konulann tartışmayaaçılmaması
konusunda da fikir birliğine vardık.
Bu yıl. toplantılarımızda ilk kez çok
iy i bir iklim elde edilmışti. Araplarla Is-
rail arasındaki anlaşmazlık bir uzlaşma
zeminine yaklaşmıştı. Akdeniz ülkeleri
arasinda bilıyorsunuz çeşitli anlaşmaz-
lıklar \ar. Ama hiç kimse kendı sıyasal
sorunlarını Akdeniz Hareket Planı fo-
rumlarına taşımıyor. Buna karşılık Tür-
kiye. her seferınde ayn bir sorunla top-
lantılara gelıyor.
Bence İCEIB, Türkıye'yle Yunanistan
arasinda işbirliği için mükemmel birze-
min olabilir.
- Siz Türkiye 'yi pek çok uluslararası
sözlesmeyi imzalamamakla da sııçlu-
yorsunuz...
PAPAZOİ- E\et. Türkiye pek çok
uluslararası sözleşmeye imza atmadı.
Ütelikbunlanniçındeçe\resözleşmele-
ri var.
Bence Türkiye burada çok ikiyüzlü
da\ ranıyor. Ankara bir \ andan, "çevreyi
korumak \e kurtarmak için elinden ge-
leniyaptığını"söy lerkenöbüryandan bu
konuda hiçbir önlem almaya. hiçbir sı-
nırlama getirmeye yanaşmıyor.
Tabii Türkive. uluslararası bu tür söz-
leşmelerı imzalarsa güniin birinde ken-
disinden bu sözleşme koşullarına neden
uymadıgının hesabının sorulacağını çok
iyi bilıyor.
- İki ülkedeki sivil toplum kuruluşla-
rı (STK) Türkiye- Yunanistan dostluğu
Ankara ile Atina arasinda vıllanlır
siirüp giden sürtüsmeler vılan
hikâyesine tlöndii. İki taraf. f'ırsat
buUukları her zemin. her fonomla
birbirlerine "kara çalmadan "
duraımvoıiar. Sürtüsmede son ınoda
ise Ege de hıtkuksul slatüleri
bclirsi: kuvalıklar. Kardak ın
anlından daha pek çok irili ııfaklı
kuyalık gündeme geldi.Bıı atışmalaı;
tatsızlıklar siiredursıın.
Yunanistan 'ın Çevre Bakan
Yardımcısı Elissavet Papazoi
geçenlerde Isianbul 'a geldi. PASOK
içiııde kiliı isimlerden birisi olan ve
parıi liderliğine veni seçilen
Başbakan Simitis V yakınlıgıyla
tunınan Papazoi 'vle Türk- Yıtnan
ı, özümsiizliigiinün çöziinı yollarını
konusiıık:
yışını protesto eden gösteriler yapardık.
Ö günlerde edindiğım pek çok türk dos-
tumla çok yakın görüşüyorum.
Sorun orada değil. Sorun, kültür. çev-
re forumlannda demin söy lediğim tav ır-
lar, tutumlar. Önemli olan **savaş" söz-
cüğünün telatTuz edilmesi. İşin içine sa-
vaşsözcüğügirince artık biryakınlaşma.
uzlaşma. anlaşma imzalama olanaklan
ortadan kalkar. Sizin eski başbakanınız
(Tansu Çiller) bu savaş sözcüğünü telaf-
fuz etmişti. İşte bu yüzden Yunanistan
süreklı olarak Türkiye tarafından tehdit
altında kaldığını hissediyor.
Bu tehdit duy gusu yüzünden de Yuna-
nistan yıllık bütçesinin vüzde 7'sini sa-
vunma harcamalarına ayırmak zorunda
kalıyor. Bu da takdır edersiniz ki çok
yüksek biroran.
\unan halkı bu paranın silaha harcan-
masını değil. daha iyi yaşam kos,ullan
istiyor. \'unanistan'da hiç kimse ulusal
birtehdide kars.ı hazırlıklı değil. Üstelik
hiç kimse de sasaşı aklından bile geçir-
miyor. Zaten savas,ı dü^ünmek delilikten
başka ne olabilir ki'.'
- Bildiğiniz gibi Türkiye 'de duygıılar
aynı. Herkes savaşın bir delilik olduğu-
nıı düsünüyor. Buna karşılıkyaygın ka-
nı Türkiye ile Yunanistan arasinda ba-
Ci güç odaklarının yapay bir kriz yarat-
mak istedikleri. Siz bu konuda ne düşü-
nüyorsunuz?
PAPAZOİ- Bu görüşe kesinlikle katı-
lıyorum. Zaten iki ülke arasinda gerçek
bir anlaşmazlık olsa her an Uluslararası
Adalet Dıvanı ya da benzer bir mercie
başvurulur. Huİaıksal hak aranır.
için ciddi çalışmalar yapıyorlar. Siz
STK 'lerin bu bağlamduki işlevlerini na-
sıl değerlendiriyorsunuz?
PAPAZOİ- Genel bağlamda bu kuru-
luşlargayet iyi işleryapabilirler. Burada
şunu söylemek istiyorunr. Bazen ö\le
kritik durumlar v ardır ki olumlu bir adım
her şeyı değıştirebilir. Örneğin !mea ya
da Kardak krizi sırasında Yunan halkı
Türk aydın çevrelerinden küçük bir ha-
reket bekledı. Ama bu işaret gelmedı.
Tam tersıne... Bazı gazeteciler olayı
kışkırtmava yöneldiler. Bazen de kntik
dunımlarvardırkıbellibirolanakbulun-
duğunu hissedersiniz.
Saygınlık iklimi bulunmayan durum-
larda ise karşılıklı güven duygusu da
kaybolur. İnsanlar karşı tarafın gazeteci-
sine "Moksa bu gizli ajan mı?" diye bak-
maya başlar.
- Yunanistan 'ın eski Dışisleri Bakanı
Mihail Papakonstantinıı bir ay kadar
önce İstanhul'agelerek Taksinı toplaıı-
tılarında bir konuşına yaptı. Türk-Yu-
nan dostluğıtnu içtenlikle istediğini di-
legetirdiği Papakonstantinıı 'nıın bu ko-
nusması büyük ilgiyle karşılundt. İki ül-
ketle de Papakonstantinıı gibi bu dost-
luğu isteyen kişilerin sayısının gittikçe
arttığını düşünmüyor musunuz?
PAPAZOI- Tabiı ki. Bövle olduğun-
dan hiç kuşkum yok. Yirmi dört yıl ön-
ce Paris'te öğrencıyken Türkiye'de de
Yunanistan'da da demokrasi yoktu. Pa-
ris'teki Türk ve Yunanlı öğrencıler bir
arada ülkelenmizdedemokrasinin olma-
- Zaten bir önceki Başbakan Mesut
Yılmuz da Kardak krizinden hemen son-
ra yaptığı konuşmada aynı şeyi sö'yle-
ıııisti, lıatırlayacaksınız—
RAPAZOİ- E\et. Uluslararası Adalet
Dı\anı'na gider. bir çözüm buluruz.
Bu tür bir sünüs.me \ e tartışma çağdı-
şıdır. Türkiye ile ^unanıstan arasındaki
bu anlaşmazlıktan tek yararlananlar si-
lah tüccarlarıdır. Bizler de bu silahlara
kucaklardolusu para harcıyoruz.
- Peki, Türkiye Kıbrıs 'la ilgili siyase-
tinde esneklik gö'sterse Yunanistan ay-
nı seyi Ege 'deyapar nıı?
PAPAZOİ - Kapı kom^unuz gelip de
sizin mülkünüz olan apartman dairesin-
de hak iddia etse ne yaparsınız?
Türkiye son 10 vıl içinde Birleşmiş
Milletler Denız Hukuku Sözleşmesi'ne
Ege'nın çok özel bir statüsü bulunduğu
maddesini koydurmak için çok uğraştı.
Sonunda Uluslararası Deniz Hukuku
Sözleşmesi'ni pek çok Birleşmiş Millet-
ler üyesi ülke imzaladı. ama Türkive ım-
zalamadı. Uluslararası Deniz Hukuku
Sözleşmesi'nde Ege'nin normal bir de-
niz statüsüne sahip olduğu belirtiliyor.
Şimdi burada Ege'de esneklik göster-
memek söz konusu değil bence. Söz ko-
nusu olan Uluslararası Deniz Hukuku
Sözleşmesi'nin Ege'yle ilgili ne dediği.
- Peki, Türkiye'nin AB üyeliği olası-
lıklarını nasıldeğerlendiriyorsunuz'
PAPAZOİ - Aslında Türkiye'nin AB
üyeliği olasılıklan çok iyi. Ama tam üye-
lik için daha epeyce beklemek zorunda
kalacak gibi geliyor.
Türkiye'nin iç işlerine kesinlikle mü-
dahale etmeyi aklımın ucundan bile ge-
çirmem. Ama insan hakları sorunu, de-
mokrasi. ifade özgürlüğü meseleleri hâ-
lâ sürüyor.
Tam anlamıyla AB'nin parçası olabil-
meniz için bütün parasal sorunlannızı da
çözmüş olmanız gerekıyor. Türkiye de
enflasyon artış oranı neredeyse vüzde
90. Bu kadar yüksek enflasyonla nasıl
AB'nin tam üyesi olabilirsiniz?
AB'nin bir kuralı ülkenin ne kadar
zengin olduğuna değil. o ülkenin ekono-
misinin nasıl davrandığına bakmaktır.
Bu. AB üveliğıninbirzorunluluğudur. O
yüzden pek çok ülke. AB'ye tam üye
olabilmekte bu kadar zorlanıyor.
Yunanistan'da enflasyon oranı Türki-
ye"dekinin on kat azı. Buna karşın Yuna-
nistan yüzde 9 enflasyonu yanya indir-
mek için uğraş v eriyor. Bunu başarıp ba-
şaramayacağımızdan da pek emin deği-
lız. Çünkü çok zor bir iş.
AB üyesi olan ülkelerın bir kısmı ya
ekonomik bakımdan çok güçlü ve insan
haklan. demokrasi gibi sorunları yok. ya
da her iki bakımdan da meseleleri kalma-
mış. Oysa Türkiye'nin iki bakımdan da
meselesi var. Bunu ben söy lemiyorum.
AB söylüyor.
Türkiye'nin AB üveliğini Yunanis-
tan'ınengellediğinı söylemek kadar ger-
çek dışı bir şey olamaz. Aksine Yunanis-
tan Türkiye'nin AB üyesi olmasını isti-
yor. Türkiye'nin AB'ye üye olmasıyla
birlıkte ıkilı sorunların çok daha kolay
çözüleceğine ınantyor.
Türkive AB'ye üye olmaya karar ver-
diğınde gündelik davranışlarında Os-
ınanlı tavırlarından vazgeçmelidir.
- Partiniz içindeki Dısisleri Bakanı
Pangalos gibi bazı ki^ilerin, Türkiye so-
rununu içpolitika kazanımları için araç
olarak kullandığı söyeniyor. Siz bu gö-
rüje katılıyor musunuz?
PAPAZÖİ- Aslında Yunanistan'ın iç
sorunlarını bir başka ülkedev ken konuş-
mak istemem.
Ama şunu söyleyebilirim: Yunanis-
tan'da iç ve dış siyaset her zaman iç içe
geçmiştir. Bu da iyi bir şey değil. Ama
ben Pangalos'un Türkiye sorununa iç
politika kazanımlan için araç olarak kul-
landığını sanmıyorum.
Herkesbizlerin iyi birervatanseverol-
duğumuzu ve ciddi ulusal sorunları iç
politika malzemesi olarak kullanmaya-
cağımızı bilir.
Biliyorsunuz. politikadabirtakımşey-
lerolur. yapılır.
Ben Pangalos'un çok önemli bir kişi-
lik olduğuna ve Yunanistan'ın uluslara-
rası sorunlarıyla çok yetkin bir bıçımde
baş edebildiğine inanıyorum. Başbakan
Simitis gibi Pangalos da AB içinde çok
saygın bir kişidir. Bence küçük dertleri-
mizi büyük sorunlanmızla kanştımıa-
malıvız.
ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL
'Eşinı süper emekli idi'
SORL - Eşinı sigortalı emeklisi olarak 1994 yılında \efat etti.
Eşim süper emekli idi. Ben de sigorta emeklisi> im. Son zaman-
lardan sonra eşimden kalan aylık 6 milvon 340 bin liradır. Ai-
lede benden başka a\lık alan kimse \oktur. Benim gibi kendi-
si ve eşi sigorta emeklisi olan bir \ akınımın eşi kısa bir siire ön-
ce >efat etti. Arkadaşımın eşi de süper emekli idi. V akınımın
biri e\li. biri bekâr iki kız çocuğu \ar.ivızı ile beraber orurur.
Son zamanlardan sonra kızı ile biriikte eşinden 11 milyon lira
aylık alıvıırlar. Benim ay lığını ile onlann a\ lıklarının arasinda
bir fark olması doğal. Çünkü ben bir kişi> im. onlarsa iki kişi.
Ancak > üzde >üze \aran bir fark olması bana doğal gelmedi.
Bunun bir açıklaması olmalı. (NA.)
YANIT: Sosyal Sıgortalar Kurumu'nca bağlanan malullük. yaşlı-
lık. dul ve yetim aylıklan. iki ayn ödeme toplamından oluşur. Bun-
lardan birincisi aylık olarak adlandırılır. Ikincisi sosyal yardım zam-
mı adı altında ödenir. Malullük. yaşlılık. dul ve yetim ay lıklan hesap-
lanırken. sigortalının ödediğı prim günü sayısı ile sigortalı kadın ise
50. erkek ise 55 y aşından sonraki her fazla yaşı gözönüne alınır. Tüm
sigortalılann emekli oldukları tarihte. sigortalı kadın ise 50. erkek ise
55~y aşından fazla her yaş için ve 5.000 günden fazla ödediği her 240
gün için aylık oranı yüzde 1 (yüzde bir) arttırıhr.
5.000 gün malullük. yaşlılık veölüm sigortalan pnmi ödemiş 5.000
göstergeden borçlanmış ve borcunun tümünü de ödemiş bir süper
emekliye yüzde 50.5 üzerinden aylık ödenmektedir. Günümüzdekı
9.878 gösterge ve 1.695 katsayıya göre 5.000 gün prım ödemiş bır
süper emekli yüzde 50.5 üzerinden ayda 8 milyon 455 bin lirası yaş-
lılık aylığı ve 4 milyon 690 bin lirası da sosyal zammı olarak toplam
13 milyon 145 bin lira toplam aylık almaktadır. Sigortalının ölümün-
de. geriye aylık almaya hak kazanan eş. çocuk. ana v e baba v arsa bun-
lara yaşlılık aylığı belirli oranlar göz önüne alınarak dağıtılır. Bu
oranlamadaölen sigortalının aylığı. aylık almaya hak kazanan çocu-
ğu olamayan dul eşine yüzde 75. bir çocuğu olan dul eşe yüzde 50.
çocuğa yüzde 25. iki çocuğu olan dul eşe yüzde 50 çocuklara yüzde
25'eroranındadul \e yetim ayhğı bağlanır. İkıden fazla çocuğu olan-
larda dul eşe aylığın yüzde 50. çocuklara ise aylığın geri kalan yüz-
de50'si eşit olarak bölüştürülür. Sosyal yardım zammının bölüşümü
ise değişiktir. Sosyal Sigortalar Yasası Ek Madde 24 uyarınca:
" e) Söz konusu sos>al yardım zammı hak sahiplerine her dos>a için
tamamı tevzi edilecek şekilde ve eşit oranda bölüştürülür.
f) İki a> n sigorta kolundan \eya iki ayn dosyadan gelir \eya aylık
alanlara en fazlaödemeye imkân veren bir dosva üzerinden sosyal yar-
dım zammı ödemesi vapıiır."
Bu maddenin uygulamasında 5.000 gün prim ödemiş bir süper
emeklinin ölümünde. her ikisi de sigorta emeklisi olan eşlerden biri
çocuksuz. diğeri 1 çocuklu ise aylık ve sosyal yardım zammı şöyle
bölüştürülür:
1 Çocuklu Eş
Eş Çocuk
4.227.660 2.113.830
4.690.000
4.227.660 6.803.830
Ölen Sigortalı Çocuksuz Eş
Naşhhka>lığı 8.455.321 6.341.490
S.vardım zammı 4 690.000 —
Toplam aylık 13 145.321 6.341.490
\lilli Piyango'da büyük ikramiye Kıbrıs ve Istanbul'ıın
ANKAR.A (AA)- Milli piyango-
nun 9 Temmuz 1996 çekilişi _v apıldı.
Büyük ikramiye olan 40 mılyar ik-
tiyi bölünürken ödül kazanan nu-
maralar şöyle:
40milvar
454178 Kıbrıs. İstanbul.
lOmilvar
409494 Istanbul.
5 mihar:
848887 Adana. Istanbul. Bursa. İs-
tanbul.
1 mihar:
009248 Marmarıs. Istanbul. Besni.
Balıkesir.
200668 Afyon. Istanbul. Ankara.
Aydın.
298951 Ankara. Gaziantep. Isken-
derun, Istanbul.
626794 Söke. tstanbul. tstanbul. Iz-
mir.
729827 Bolıı. Istanbul. Adana. Mer-
sin.
500 mihon'
120000 444588 529818 658820
660623 665357
"38447 7xo242
854349 %6439
200 mihon.
008212 1)18151 064941 0"!597
09S456 106001 116635 158498
162344
258375
337238
454852
515828
626130
727768
771396
813009
901814
988936'
163734
284557
366552
459093
523904
642474
747604
776634
821648
92250"
998805
100 mihon:
003106
061463
109853
147461
176097
208910
22815"
7
275811
291092
327396
367490
394929
419982
483513
515979
588805
606892
692290
034777
073544
123141
164284
194367
222111
2417>1
284763
296548
343315
371548
395258
429697
484531
539635
599679
612293
710765
187
149
308975
392622
463611
577435
658100
759357
783941
822456
937185
046002
088932
132622
170096
196052
223455
25"479
287589
308004
345268
391397
414586
43P31
501241
554101
601442
614200
714318
251996
325766
398533
484865
596483
^O36"2
767262
8021"3
844243
964663
054498
089853
133763
171137
197885
225835
273770
290110
310300
362215
391488
414767
47957"
1
5127
24
584720
603267
670545
722321
736081
757999
776506
811906
849102
905289
963367 '
740346
765808
777272
824407
851660
923014
745871
769347
785175
830810
861646
924498
750697
771286
796484
841400
884406
940023
966>81 993227 994268
50 mihon:
008344
032111
060311
114644
150666
178117
215892
246034
289302
323935
357638
379854
388420
403458
478421
498421
523518
553008
5674^9
ş->92r
603650
623505
016897
045807
069181
124263
158356
184536
219444
262827
292551
344712
362365
381905
392215
462749
480893
512688
5297
96
556536
571473
582658
609303
634488
022105
047160
091880
139061
166419
194350
230519
270011
309389
349759
372037
382798
394811
464875
482581
518456
548696
557969
571906
585582
6137
49
646179
024993
058095
108445
148101
167745
208793
239101
280252
322499
351788
3
7
9049
384483
397601
473659
494030
520579
552431
558804
576762
596069
614123
648038
654694
665757
716294
751357
776296
794409
810856
835055
853893
864809
888602
908219
933872
943194
970649
662458
677878
727812
759284
77
6539
795422
813782
843124
855093
868564
899963
914300
938606
958839
971531
988956 996842
20 mihon:
00377
6
009463
023490
039770
0657
89
081481
099954
I187
8I
129680
148811
179789
191112
203448
005513
013362
028851
049133
070253
084523
103062
120427
133502
159660
185152
196023
205860
662806
679231
729366
762340
785681
801277
826368
849420
859142
868976
901413
919778
939265
968019
979275
008390
016360
035819
056409
07
1980
091944
108348
125186
145506
161147
185391
199839
212078
66.V78
691648
733429
762457
787676
801833
830312
852532
860514
884818
904566
923892
941033
968651
980740
009003
017654
037227
058480
079660
092820
117040
126324
147076
170890
18948*
202310
218712
220256
242953
271786
294444
314615
338076
344816
386813
397606
420621
441154
476222
504401
533706
563511
576422
591827
614438
640189
660772
696697
711525
715663
728541
748554
77T92
791052
802066
823353
849619
230886
265629
276225
295861
317903
338528
354945
390937
398433
427488
443661
484429
507399
536810
567515
584636
595823
622891
640885
661210
698474
712011
716953
734412
765425
777282
791239
803619
842208
850069
239325
266955
287483
299952
328033
342083
365910
394280
400428
429818
456740
490075
50857
9
541578
567711
584997
611952
628833
651062
670966
698775
712980
718949
745323
766479
779923
^98535
805357
843441
859934
241351
268631
287741
308949
334760
343393
368750
395275
404609
432588
475555
499152
522402
549278
572571
589718
614053
632469
657521
678149
702498
715516
723654
747672
766583
7
84498
802056
813242
847075
867517
873714 875468 885334 887096
887723 905981 907040 907335
910770 911390 913519 924272
925033 927070 927300 937848
938845 940987 942495 951651
953501 955047 955169 966325
976349 976846 982492 999381
10 mihon:
03035*03817 04691 08643 09958
11913 13840 15978 19157 20081
23604 26668 33916 35557
35559
36513 37726 40388 41773 42775
44659 45449 45999 46094 46685
52448 56072 56424 60004 60850
61772 64221 66083 66385 69637
71185 73813 76663 76952 79346
81305 83408 90271 93550 94570
96485 98231 98725 98857 99388
4 mihon.
03020957 1386 1606 3041 3626
4691 5622 6719 6778 6813 7423
8990 9274 9517
1 mihon 600 bin:
069 152 360 451 515 578 620
800 bin:
20 24 29 32 55
Amorti:
46
POLİTtKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
• ••İktidara Alışmak
Seçimden önce aylardır, seçimlerden sonra da haf-
talardır bir türlü kurulamayarrhükümet, sonunda RP-
DYP koalisyonu olarak kuruldu.
"Güvenoyu alır mı?"
"Kılpayı.."
Ne yanlardan. ne ortalardan hiç kimse
"Güvenoyu alır" diyemiyordu:
Ne keramet varsa,
"Kılpayı.." diye geçiştiriyordu.
Bir Necmettin Erbakan vardı:
"Fark atacağız" diyordu.
Desin!..
Konuşmacıları yanıtlarken de kimsenin gözyaşına
bakmayarak medyaya veryansın ediyordu. Kılpayı
bir güçle basına çatmak -hem de oy isterken- her ba-
bayiğidin harcı değildi. Erbakan medyaya da basına
da saldırıyordu. Cıncık boncuk satan bir basın bu ül-
keyi yönetmeyecekti.
"Güvenoyu alır mı?"
Yanıt, düpedüz:
"Kılpayı.."
Erbakan, hem çatıyor hem de "Farkyapacağız" di-
yordu.
Bunu söylerken bir bildiği vardı elbette. DYP'nin oy-
lama için grup kararı almış olması. bu grup kararının
bağlayıcı niteliği göz önüne alınırsa, oy vermeyecek-
ler oy verme durumuna geçmek zorunda kalacaklar-
dı.
Nihayet hükümetin programını okumak, güven is-
temek sırası gelmişti. Belki ki muhalefeti kırıp sonu-
cu sağlayacağını biliyordu. Hükümet sıraları dolu ve
güvenoyu alacak sayı vardı; hükümet sırasına otur-
du.
Artık "kılpayı" kuşkuları geride kalıyordu.
Heyecanlı bir oylama yapıldı. Sonuç onu aşkın bir
sayıyla Erbakan hükümeti Meclis'ten güvenoyu aldı.
Yalnız milletvekilleri adları okunur "kabul" veya "ret"
derken eski Dışişleri Bakanı Emre Gönensay sırası
geldiğinde "ret" diye bağırınca üstüne saldırdılar. Bu
davranışı kimse benimseyemezdi. Nitekim benimse-
mediler. Meclis Başkanı, bu yakışıksız davranışı kı-
nadı. Bu olay gösteriyordu ki Refahlılar iktidar millet-
vekili olmanın nezaketini henüz kavrayamamışlardı.
Hoş karşılanmadı.
Bir de oturumun bitiminde Erbakan teşekkür ko-
nuşmasını yaparken çizmeden yukan çıktı.
Konuşmasında. teşekkür konuşması yapacaktı.
Meclis'e teşekkür etti. Milletvekillerini teşekkür zin-
cirinden geçirdi. Kendi grubuna. ortağı DYP'nin gru-
buna, özellikle DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e te-
şekkür ederken Mesut Yilmaz, koalisyonu kurma-
da beceriksizdi; "avucundakikuşu" kaçırmıştı. Baş-
bakan daha kürsüdeyken Mesut Yilmaz söz istedi.
Söz istedi çünkü kendine sataşılıyordu. Başbakan
yardımcısı Tansu Çiller'i övmek için Mesut Yılmaz'ı
yermek gerekmezdi.
Ortalık birbirine karıştı. Milletvekilleri yerlerinden
kalkmışlar, tebrik kabul ediyorlardı. Bir gürültü, bir
patırtı ortalığı sarmıştı.
Böyle bir sözü söylemeye gerek yoktu. Ama bir kez
söylenmişti. Bir daha da geri dönülemiyordu. Başba-
kanın "avuçtankaçan kuş" benzetmesi bir nükteola-
cak yerde bir sataşma olmuştu.
Güvenoyundan sonra böyle bir olayın geçmesi hiç
de iyi olmamıştı.
Erbakan'a göre ülkenin önünde yapılacak birçok iş
vardı. Bunları yapmayı beklerken böyle gereksiz bir
sözle gereksiz bir tartışmanın açılması. parlamenter
kurallar içinde yoktu. Hele Erbakan'ın 'adil düzeni'
içinde hiçbir zaman olmayacaktı. Bir yanda 'adil dü-
zen', bir yanda gereksiz 'söz atmalar', kabul edilir gi-
bi değildi.
İktidara alışmak gerekir.
Alışacaklardı.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDAN SAĞA:
1/ Sincaba benzer
kemırıcı bir hay-
van. 2/Asık surat-
lı... "Şan. şöhret"
anlamında yerel 3
bır sözcük. 3/ Kar
yağmış bir alana
bakma sonucu or-
taya çıkan göz ka- -
maşması... Antik
Yunan mımarlığı- 7
nın üç bıçeminden
bırı.4/Müstahkem "
yer... "Serçeden 9
korkan - - - ek-
mez" (Atasözü). 5/ Her şe-
yın. ahnyazısına göre ön-
ceden belırlenmış olduğu-
na ınanan dünya görüşü. 6/
Eski Türklerde çocukları
koruyan tannça... Havat 4
arkadaşı.7/Tenısvevoley- 5
bolda servis atışı sırasında
topun fileye değmesı... Is-
kambi lde valeye v erilen bır
başka ad. 8/' Eski dilde 8
erozyon... Yılayet. 9/ Is- 9
temlı kas hareketlerinde
düzensızlığe yol açan eşaüdüm bozukluîu.
VTJKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Kimı sözlerde ve söz öbeklerinde, çıkaklan yakın sesle-
rin an arda gelmesi sonucu söyley işin kulağı rahatsız etme-
si. 2/Tarlalarda saban ve pullukla açılan su yolu... Anado-
lu'da kurulmuş eski uvgarlık. 3/ Bırinın duygularını okşa-
yacak biçımde dav ranarak onu elde etmeye çalışma...
1 mucıze-gûyem ne desem lâf değil" (Nefi). 4/ Ha-
manı... Akımşiddeti birımi kiloamperinkısayazılışı.5/Ge-
mınin kaplama tahtalarını ziftleyerek su geçirmez duruma
getirme işı. 6/Kalsiy umun simgesı... Osmanlı donanmasın-
da tümgenerale eş rütbe. 7/ Akdeniz yöresinde yetişen büyük
bır ardıç türü. 8/ Çın \e Japonva'da oynanan bir strateji
oyunu... Melez. 9/ "Sersem. budala" anlamında argo söz-
cük... Günev Amerika'da bır ülke.
Sürekli gezilerimize katılan
değerli demokrat insan
KUTLU
ADALI'ran
öldürülmesini
şiddetle kınıyoruz.
FEST SEYAHAT ACENTASI