Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 TEMMU2 1996 PAZARTESJ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Kabotaj'ın 70. Yılında Denizcilik Sektörü
Prof. Dr. İ. REŞAT ÖZKAN Başbakanlık Demzcılık Musteşan
enizciliğı
Turk'un nıilli ul-
kusu olarak du-
şunmeli\eonuaz
zamanda başar-
malıvız.' Turkıve
Bu>uk Mıllet Meclisi nın >enı yasama
vılmı açarken 1 kasım 1937de yaptığı
konuşmada bovle dı>ordu buyuk onder
\tatürk O Turkı>e"nın vermeM gere-
ken buyuk ekonomık savaşımın ne den-
lı guçiuklerle dolu \e zorolacağını bılı-
>or. bu hedefe ulaşmada denızcılığın ul-
ke>e ve ulusa sağlavabıleceğı olaııakla-
ra boy lece ışaret edıyordu Gerçekten de,
uç yanı denızle çevnh ve toplam olarak
8000 kılometreden daha fazla bır kıy ı şe-
rıdıne sahıp olan ulkenıız ıçın denızcılı-
ğın anlaniı \eonemi çokbuyuktur \ıte-
kım \tatıırk'un ozdeyışıııde \er alan
'ulusal'ımıllı) sozcuğundekı dola\lı an-
latım bu uğraş dalının yerel anlamlı ol-
manın \e sadece sınırlı kesımlere yarar
sağlamanın çok otesınde tum ulkenın
kalkınmaM ve tum ulusungonencı (reta-
hı) ıçın vazgeçılemez bır konuma sahıp
olduğunu vurgulamaktaydı Aradan bu
kadary 11 geçtı \ e gel ışmeler bu değerlen-
dırmenın gıderek. daha da çok dogrulan-
nıakta olduğunu gostermektedır
Bugun l^temmuz 1996 Kendı lıman-
larımızdavelımanlanmızarasındakıher
turlıı demzcılık taalıyetını sadece bu ul-
kenın yandaşlanna aıt bır hak olarak ta-
nıyan 'Kabotaj Kanunu'nun 70.yüdonu-
mudur Daha once kapıtulas.vonlar vo-
luvla yabancı ulkelere aıt şırketlere \e
yabancı uvruklulara dd tanınmış olan bu
yetkı ve avncalık kabotaj Vasasi ıle so-
naerdınlmıştır kabotaj konusu hıçkuş-
ku yok kı sadece ulkemıze ozgu bır ko-
nu değıldır \ e duny adakı hemen hemen.
tum denızcı ulkelertarafından değerlen-
dırılmektedır Dunyadakı ekonomık
bloklaşma bıçınıındekı venı oluşumlar
\e dunya tıcaretındekı >enı eğılımler
kuşkusuz kabotaj konusuna da \enı bır
anlatım kazandırmak ve hatta butunu\le
kaldırmak gıbı gınşımlen de beraberın-
de getırmektedır Ancak bılınmelıdır kı
Avrupa Bırlığı'nın (AB) tam uyesı ola-
rak bırlığın her rurlu olanagından varar-
lanan komşumuz ^ unanıstan gıbı bır ul-
kedahı AB ıçınde kabotaj hakkını sıkı sı-
kıya koruma>a devam etmektedır Çıka-
nldığı gunun koşulları arasından denız-
cılığımızın ulaştığı bugunku noktada
Kabotaj Yasası nınoluşturduğuortamda
edınılen demzcılık altvapısı \e bınkımı-
mızın çok onemlı bır pa> ı olduğuna kuş-
ku yoktur
Demzcılık sektorumuzun bugun ulaş-
tığı sayısal \e yapısal goruntusu kadar
ulke dahılınde taşımacılık ışle\ ının daha
çok kara sektorune kaymış olması, Ka-
botaj Yasası'na farklı bır nnktadan bak-
mayı sonuçlandırmış olmakla bırlıkte
bazı çevrelenn, artık bugunun koşullann-
da bu ulusal haktan vazgeçılmesı gerek-
tığı yolundakı açıklamalarının gerekçe-
lerını anlayabılmek mumkun değıldır
Kendı lımanlanmız arasındakı denız ta-
şımacılığı gerçeklenmelennde onemlı
genlemeler \ardır ama bu durum mev-
cut bır ısteme yanıt \erememekten değıl
bızatıhı ıstemın kendısının yavaşlama-
sından kaynakJanmaktadır Ancak yıne
de ulkemızdehatın sayılırbır kabotaj ta-
şımacılığı \ardır \e olmaya da devam
edecektır Burada hemen bır soru aklımı-
za gelıyor Bazılanmız kendı oncelıkle-
n \edarkapsamlı sorunlan ıçın ulusal bır
haktan vazgeçmeyı nasıl da kolayca sa-
vunabılıyor ya da ısteyebılıvorlar' Bır
hakkı ıv ı kullanıp kullanmamak bırşev-
dır o haktan vazgeçmek başka bır şey
Bıze aıt bır ayrıcalıktan vazgeçmeyı an-
cak bır turlu savunabılırız. o da bu vaz-
geçışın ulkemıze ve ulusumuza daha bu-
vuk katkılar yapması ve yararlar sağla-
maMvla açıklanabılır Ozel ıstencı genel
ıstenç gıbı algılatmaya çalışmak hatta
zaman zaman dayatmak çabaları sadece
ve ılk kez bu konuda gozukmemektedır
Bırazdan değıneceğız Denızcılığımız
olması aereken konumun bır havlı uza-
gındadır Bunun altında vatan en onem-
lı nedenlerdenbırtanesı ulkemızaçısın-
dan demzcılığı \ ıllar v ılı sadece bır ulaş-
tırma etkınlığı olarak gormuş olmamız-
dır Ulkemızıçınde volcu ve vuktaşıma-
cılığı goz onune alındığında denızvolu
taşımacılığı obur taşımacılık turlen ıle
bırbutunluk ıçınde olmakzorundadırve
aralanndakı etkıleşımler goz onune alın-
madan bır ulke ıçın sağlıklı bır ulastırma
polıtıkası belırlenemez buna uvgun bır
ulaştırma hızmetı gerçekleştınlemez Bu
madalvonun bır vuzudur, ama bır de obur
vuzu var Demzcılık denız tıcaret fılo-
sundan (taşımacılık) tersanecilığe (gemı
ınşaatı) lımancılıktan acentelığe ve da-
ha bın,ok ııgraş jlanına kadar çeşıtlı dı-
sıplınlerarasıve tam anlamı ıle ekonomık
bır faalıvettır
Ote yandan dunva coğratvasının be-
lırledığı gerçekler kadar ulkelerarası bu-
vuk hacımlerde malın ver değıştırmesi
denız taşımacılıgını \azgeı,ılemez >ap-
mıştır Bugun dunva ulkelerı arasinda
>ılda4 3 mılvarton>ukyerdeğıştırmek-
tedır ve bunun ıçınde kabotaj taşımaları
yoktur Bu ı^lerı 670 mılvon DVV T lık
(deadv\eıght ton - vuk taşıma olçusıı)
dunva tılosu gerçekleştırmektedır Bu
hesaba gore dunva lımanlarında \ılda
>aklaşik 9 mılvon ton \ ukeelleı,leme hız
metı \erilmektedir Vıneşılda30-35mıl-
von D\VT"lık venı gemı ınşa edılmekte-
dır Bu ana ı^lev ler ıle bırlıkte acentelık
sıgortacılık brokerlık ve obur hızmetler
goz onune alındığında demzcılık sekto-
runde dunvadakı gavn safı hasılanın400
mılvar ABDDolarıcıvarındaolduğutah-
mın edılmektedır
Demzcılık sektorune. son on-onbeş v ıl
ıçınde ulkemızde tarklı bır bakışla vak-
laşılmakta olduğu gozlenmektedır De-
nızcılığın ulusal bır ulaştırma taalı>etı
olma->ının otesınde uluslararası bır eko-
nomık faalıvetolarakalgılanması ağırlık
kazanmava başlamış ve ozellıkle 2581
Savılı Demzcılığı Teşvık \asası naışler-
lık'kazandıran2İ Hazıran 1989tarıhlı lı-
berasvon vonetmelığı ıle sektordeonem-
lı gelışmelermevdanagelmiştır Bu ara-
da. 1993 >ılında Başbakanlıga bağlı bır
Demzcılık Musteşarlığı nın kurulmuşol-
mjsı bu anla\isin sonunda gelen çok
onemlı bır gelışme olarak değerlendırıl-
melıdır Bununla bırlıkte gerçekçı tespıt-
ler vapmadan doğru polıtıkaları okiştur-
mak mumkun değıldır Denız tıcaret fı-
lomuz 1989 dan bu v ana v uzde 150 ar-
tarak bugunku 10 mılvon D\\T'ı aşan
bır duzeve >aklaşmıştır ve dun>ada 17
sıradabulunmaktadır Ancaktılo vuz>ı-
lın sonunda on ıkı vaş ortalamasına sa-
hıp 20mılvon DWT"eulaşmalıdır Dıştı-
caretının vuzde 85 ını denız volu>la>a-
pan ulkemızde kendı gemılerımızle ta-
şidığımız ulusal v uklerımızın oranı v uz-
de 40 cıvanndadır Turkıve son yıllarda
tılodakıartisakarşinhervıl 1 5-2 0mıl-
var ABD Doları nı vabancı ba>raklı ge-
mılere na\ lun olarak odemektedır Ulke-
mızde ozellıkle Tuzla Tersanelerbolge-
sınde vıllık ^OObın DVVT lık gemı vapı-
nıı uretım kapasıtesine karşın uretım
mıktarı vılda SO-60 bın DVVT ı aşama-
maktadır Ovsa ulkemızdekı gemı ınşa-
atı potansiyelını çok tazla bır vatırıma
gerek duvmadan vılda I > mılvon
DVV T e kolavca çıkarmak pekalâ mum-
kundur Mevcut uretım rakamlan ıle ul-
kemızde gerçek bır gemı ınşaatı uretımı
işlevınm varlığından soz edebılmek ne
olanaklıdır ne de gerçekçıdır Lretım
mıktarı daha çok ıhracata vonelık olmak
uzere vılda bır mılvon DVVT ye en kisa
zamanda mutlaka ı,ıkarılmalıdır
Lımanlanmızın ışletılmelerı tam anla-
mıvla ozelleştırılerek butunu ıtıbarıvla
ozerk bır vapıva kavuşturulmalıdır De-
nızcilık Musteşarlığrnın temel ışlevle-
rınden bın işte Demzcılık sektorunun
ekonomık bır uğraş alanı olarak gelış-
mesıne ve guçlenmesıne olanak sağlav a-
cak vasal ve vonetsel (ıdarı)ortamı oluş-
turmaktır Devletınparasal kavnaklarına
vonelık ıstemler ortava kovmaktan çok
duzeneklerı (sıstemı) ışletecek sektorle
bırlıkte hazırlamaktır Bu konudakı kap-
samlıçalışmalar sektorle bırlıkte vurutul-
mekteolup bu çalışmaalanının. gıderek.
fınansman ve bigorta sektorlerıvle daha
da genişletılmesi, hedete daha çabuk ula-
şılmasını kolavlaştıracaktır Demzcılık
alanındakı mevcut vonetsel vapılanma-
nın bır başka onemlı ışlevı de kıyıları-
mızda karasulanmızdave lımanlanmız-
da denızde can ve nıal guvenlığım sağ-
lamak v e denızlenmızın demzcılık faalı-
>etıne bağlı olası kırlılıkten komnması-
nı gozetmektır Turk Boğazlar Bolgesı
dedığımız İstanbul ve Çanakkale boğaz-
lan ıle Marmara Denızı"ndekı denız tra-
fığının olası en ust ıçerıklı bırguvenlık
anlavışveuvgulaması ıçınealınması ko-
nusu bu alandakı oncelıklı gorevlerden
bırıdır ve uzerınde çalışmalar surdurul-
mektedır
Demzlerdekı çıkarlanmızı en ust yo-
gunlukta gozetmek v e denızlenmızın ko-
runması ıçın çağdaş uluslararası anlavış
veegılımlerdendevararlanan, sağlamve
ıstıkrarlı (stabıl) ulusal demzcılık polıtı-
kalarını suratle olusturmak uygulamak
ve ızlemek zorundavız Tam anlamı>la
uluslararası bır vapıva sahıp olduğunu
sov ledığımız bır alanda guçlu ulusal po-
lıtıkaları oluşturma istemı bırçelışkı gı-
bı gozukebılır ama sorunun esası hıç de
oyle değıldır Dunvanın venı ekonomık
duzenınde merkezde belırlenen ekono-
mık polıtıkalar v e onun ekonomık sosyal
ve hatta kulturel duzeneklerını oluşturan
"kiıreselleşme*ekonomıdekı sadece. ıçe-
donuk korumacılığı ortadan kaldırmak-
la uğraşmaktadır Öysa, butun guçlu ul-
keler soz sahıbı olabıleceklerı uretım ve
hızmet faalıyetı alanlannı alabıldığınce
ve hatta korumacılığ'mn çok otesınde
desteklemenın ve guçlendırmenın çaba-
sı ıçındedırler Bu gerçeğın herkes tara-
tından ıvı bılınmesı gerekır
Demzcılık sektorunun resmı ve ozel
kımlığe sahıp temsjlcılen, demokratık sı-
vıl toplum orgutlerı meslek odaları ve
benzerlerı 21 Aralık 1989 tanhınde ka-
leme aldıklan bır "L lusal Denizcilik Bil-
dirgesi" ıle 4ta lanna boyle seslendıler.
52 >ıl sonra TBMM'nın'l937 yılındakı
açılışında demzcılık sektoru ıçın yakılan
bu ışığa ant ıçerek karşılık verdıler Bu
toplum. andını tutacak ve denızcılığımı-
zı ulkemız ve ulusumuz ıçın yakışır ol-
duğu vere mutlaka taşıyacaktır Bundan
kımsemn kuşkusu olmasın
ARADABIR
AHMET ARPAD
Yığınların Bilinçsizliği
Turkıye de ılk seçımler, 1946'da yapıldı Son se-
çımlerı de 24 Aralık 1995 gunu yaşadık Aradan ge-
çen 50 yılda mıllet kaç kez sandık başına gıdıp, ve-
kılını seçtı bılemem Fakat o yonetımı ele geçırmek
ısteyen partıler arasında hep saga-sola savruldu,
somuru duzenını ayakta tutmak ıçın yarım yuzyıldır
oynanan çeşıtlı oyunların altında ezıldı Insanlarımız
hep bır partıden otekıne koşup durdu Kurtarıcı san-
dığı toprak ağalarını, karaborsacıları, şerıatçıları sır-
tında taşıdı
Yonetenler ıse halk bılınçlenmesın dıye elınden
gelenı ardına koymadı Somuru ve yalan duzenının
maskesını duşurup, yıgınları bıltnçlendırme savaşı-
mı veren duşunurlerı de çoğu zaman engelledıler
9O'lı yıllar, yalnızca ulkemızde çalkantılı geçmıyor
tum yeryuzunde sıyasal değışımler ve gelışmelerde-
kı hız urkutucu Ozellıkle Ortadoğu, eskı Sovyetler
Bırlığı cumhurıyetlerı ve demırperde ulkelerı ne oldu-
ğunu doğru-durust kavrayamadı değışımlerı henuz
ozumseyemedı Bu kargaşanın oıiasındakı Batı Av-
rupa ulkelerı de yenı bır kımlık arayışında
Korfez Savaşı ve Yugoslavya bunalımında kuzu
kuzu Amerıka'nın peşınden gıden Avrupalılar,
ABD'nın ustunluğunden kurtulmayı bır turlu başara-
mıyor Buyuk dunya pazarları Japonlarla Amerıkalı-
ların elınde Dunyamızı yonetenlere bakınca şaşırma-
mak olası değıl Bır "m///c face"Amerıka'da ıkıdebır
alaşagı edılen "yıyıcıler" Japonya'da yonetımde
Rusya'da ıse hasta bır alkol bağımlısı, yenıden baş-
kan olmaya hazırlanıyor Avrupalı devlet başkanları
da zorla everılmış aralarında bır turlu anlaşamayan
karı-kocalara benzıyor
ikı bınlı yılların eşığınde bırçok ulkede polıtıkacılar
var Fakat hanı nerede bır devlet adamı, bır lıder?
•
Endustrı ulkelerı yenı pazarlar uğruna her şeyı go-
ze alır 'insan hakları"n\ ve "ambargoları" doğru-
durust umursamazlar Sattıklan buğday olabılır, kım-
yasal madde ya da sılah Yeter kı pazar, yeter kı so-
muru1
Polıtıka ve tıcaret, ahlak kurallarını ve ınsan
sevgısını ezıp geçıyor
Uçuncu Dunya Ulkelerı nde mılyonlarca aç ınsa-
nın yaşam savaşı vermesı, her gun beş yaşından ku-
çuk, kırk bın çocugun olmesı kımının umurunda Ne
bızı yoneten polıtıkacılann ne de "Bıg brother"
IMF'nm Yeter kı yığınlar bılınçsız kalsın, sesını çı-
karmasın
Guçlu endustrı ulkesı Almanya da 40 bın zavallı ın-
san sokakta yaşıyor Beş mılyon yoksul Alman, dev-
letten parayardımıalmasa sokakta surunecek Ay-
nı ulkede bır yılda 500 ton ıstakoz yenırken her gun
altı bın ton yıyecek çope atılıyor Almanya yı yone-
tenler sılahlanmaya ıkı saat ıçınde 17 mılyon mark
harcıyor Tum dunya, dakıkada 3 mılyon doları goz-
den çıkarıyor Bır tank gen kalmış ulkelerde yarım
mılyon ınsanın yıllık gereksınımı yuz bın ton pırınce
bır savaş uçağı kırk bın koy eczanesıne bedel
Uçuncu Dunya Ulkelen'nın gırtlağa kadar borca
gırmesının, ağır ekonomık bunalımlar geçırmesının
nedenı gelışmış endustrı ulkelerı Kendı ınsanının
boğazından kesen "yoksullar" ulkelerarası bankala-
rın vefınans kuruluşlarının kolesı IMF sosyal yardım-
ları kısaltmalarını ana besın maddelenndekı devlet
desteğını kaldırmalarını ıstemekte1
Mılyonlarca aç ınsan beş yaşına gelmeden ya-
şamın ne olduğunu anlamadan olen mılyonlarca ço-
cuk Her gun kırk bın, uç gunde bır Hıroşıma bom-
bası1
Her ay bır mılyon her yıl on ıkı mılyon çocuk
Uçuncu dunya savaşı çoktan başlamış da haberı-
mız mı yok acaba7
Barışı ve huzuru engelleyenler, dunyamızı yone-
tenler an?
•
Bılınçsız bırakılmış yığınlar yanlış polıtıkacıları sırt-
layıp yonetım koltuğuna oturttuğunu hep geç anlar
Iş ışten geçtıkten sonra Ulkemız bu hataya 50 yıldır
çok sık duşmekte Koylusu ıle aydını ıle Somuru
duzenını ayakta tutmak ısteyen yetersız polıtıkacıla-
rın tepeden ınme yonetımlerıyle Turkıye yanm yuz-
yılda çok şey yıtırdı insanlarımız "kurtancı"y\ hep
aradı durdu Son seçım sonuçlarına ve şu sıralar
olup bıtenlere bakılırsa daha uzun yıllar arayacağa
benzer
Kültür ve Sanat 'Kanatlar Altında'
ATİLA ERGÜR i lusal Sanat Kıtnılu i \ esı
B
ır gozu Turk bır gozu İslam ba-
kışlı olan Kultur Bakanlığı nın
son gunlerde sanatsal ve kulturel
olayları şehla değerlendırmesı
sanatsal ve kulturel etkınlıklen
kendı ınanç ve duşuncelerı doğ-
rultusunda kanatlarının altına almak ıstemesı
bana bırdostumun anlattığı şu fıkrayı anımsat-
tı
lsvıçre Demzcılık Bakanlığı. Turkıye Demz-
cılık Bakanlığı ıle ışbırlığı yapmak ısteğınde ol-
duğunu Turk yetkılılerıne ıletmış uç taratı de-
nızle çevnlı olmasına karşın Demzcılık Bakan-
lığı bulunmayan ulkemızın yetkılılerı denızsız
bır ulkenın Demzcılık Bakanlığf na sahıp oluşu-
na çok şaşırmı^lar Bu konuda duyulan eksıklı-
ğı ve gerekçelı bır açıklamada bulunamamanın
verdığı sıkıntıyı bır soruyla gıdermeve çalış-
mışlar "L Ikenizdedenızulmadığı haldenasılolu-
vordaDenizcüikBakanlığıbulunu\or"dıyesor-
muşlar Bunun uzerıne Isvıçrelı vetkılılerşu ya-
nıtı v ermış "Biy sizin Kultur Bakanlığı'nıza bir
şe\ di\ormu\uz?"
$aka bır yana Sayın Agâh Oktay Guner. Kul-
tur Bakanı olarak son gunlerde tıkrayı doğrula-
yacak davranışlar sergılemekte ısrarlı gorunu-
\or
Bır sanat y apıtı, estetık v e teknık yorum oz v e
bıçım ılışkısı ozgunluk yaratıcılık gıbı sanatın
anlatım dılıne ozgu değerlerıçınde ırdelenır "İs-
tanbul Kanatlanmın Altında" adlı tılm ıçın Sa-
yın Bakan ın vaptığı gıbı sadece tarıhselbırger-
çeklığe uyup uvmadığını sorgulayan kısır bır
yaklaşımla sanat \apıtı değerlendınlemez
Buna eleştın y a da değerlendırmeden çok da-
yanıksız sav larla karalamava çalışma demek da-
ha doğru olur Bakan'ın bu tavrı karşısında bı-
lım ve sanat ınsanlan son gunlerde yayımladık-
ları >azılarla (tanhse! ve bıhmj.el kaynaklarda
gostererek) Bakan ın erışemedığı bılgılerı edın-
mesını de sağlamişlardır
Kaldı kı sanat. gerçeklen yansıtmak zorunda
da değıldır
Parayı veren duduğu çalar mantığıyla devlet
desteğını sanatçının ozgurce kullanamayacağı-
nı vurgulamak ısteyen Bakan. sanat vekulturun
"devletin kanatlan altında" olması gerektığını
açığa vurmaktadır
Bakan'ın bu davranışını 47 sanatçı orgutune
uye bınlerce sanatçının kınaması uzerıne. "Cici
maması kesilince ağlamak ahlaksızlıktır" sozle-
rıvle Kultur Bakanfnın kulturune yakışır bir du-
ze>deaçıklamalardabulunması sanata ve sanat-
çılara karşi tutumunun da açık belgesı olmuştur
Sayın Bakan bu konuda yalnız da değıldır
Devlet Başkanı olmuş sansurcu "Paşa Res-
sam~dan çıplak olduğu gerekçesıyle totoğrat-
ları sergıden kaldıran valılere sanatın ıçıne tu-
kuren beledıye başkanlanna varıncaya dek. sa-
natçıvı halk duşmanı halkı da korumaya muh-
taç konumda gorup gereksız vere ahlak bekçili-
ği yapmaya çalışan nıce ust duzey yonetıcı gor-
duk son \illarda
Kuiturel değerlerın ozgurce yaratılmasına ve
tuketılmesıne. vaygınlaştırılmasına korunması-
na çalışmakla yukumlu olması gerekenler ne
yazık kı sanat yapıtlannı ve sanatçıları yargıla-
mak gıbı gereksız bırgore^ ustlenrnışlerdır
Anadolu'nun zengın kalıtına (mırasına) yas-
lanan çağcıl ve evrensel değerlerle bezelı sanat
uretımı Kultur Bakanlığı'na veonun gıbı duşu-
nenlerın engellerıne karşın geçmişte dırençle
surdurulduğu gıbı gelecekte de var olacaktır
Bu yazının yayımlandığı sırada belkı de gore-
v ınden ayrılmış olacak olan Sayın Bakan'ın ser-
gıledığı davranışlar. 47 sanatçı orgutunun son za-
manlarda yaşama geçırmek ıstedıklerı ozerk bır
yapıya sahıp "sanat kunımu""nun ne denlı yerın-
de bır gırışım olduğunu bır kez daha kanıtlamış-
tır
Kamuoyu ve yetkılrler bılmelıdır kı sanatçılar
sanatın ozgur kanatlarını kımsemn denetım altı-
na alamavacağı yukseklığe taşımaya kararhdır
PENCERE
TARTIŞMA
Sivis Pacem Para Bellum...
S
ayın Prof
Bozkurt
Guvenç. 20
Mayis 1996
gunlu
Cumhurıyet te
yayımlanan yazısında
savın Metin Erksan ın 2 7
Nısan 1996 gunlu
Cumhurhet'te savunduğu
"Banş istiyorsan, savaşa
hazır bulunmalısın"
ılkesını geçersız savmış ve
Vtaturk'un dahi bu ilkeve
karşı olduğunu soylemıştır
Oysa Atatürk'un tum
yaşamı bovunca bu ilkeve
bağlı kaldığı onun tum
soylev ve demeçlerıyle
ortadadır
1) Ataturk'un I Kasım
1927 gunu TBMMde
yaptığı konuşma şoyledır
"İç \e dış herhangi bir
kasta (saldırıya) karşı her
an savunmava hazır
bulunarak dışta
dostluklara ve banşçıl
çabalara yandaşız..."
2) Ataturk un 1 If 1935
gunu TBBM'de yaptığı
konuşma
şovledır "Cumhurivet
hukumeti... bir yandan
ulusal sav unma gucunu
pekiştirmeye çalişırken bır
y andan da banşın
sarsılmaması ıçın elınden
gelenı esırgemenuştır
3) Ataturk'un 1 11 1935
gunu TBMM'de vaptığı
konuşma "Olaylar, Turk
ulusuna, ıkı onemlı ılkeyi
yeniden anımsatıvor.
Birincı ilke: ^urdumuzu ve
haklanmı/ı sav unacak
guçte olmak Ikinci ilke:
Banşı kormacak
uluslararası çalışma
birliğine onem vermek."
"Vurdun saldınlara karşı
guvenlik altında bulunması
demek. bıze
saldıracakların kendı
yurtlarında bızım de aynı
vıkımları yapabıleceğımıze
auv enımız demektır "
4) Ataturk un 1 11 1937
gunu TBMM'de vaptığı
konuşma "Süahlanma \e
donatım izleğimiz başany la
ilerlivor. Silah \e
donatımları kendi
ulkemızde uretme
amacımız. gerçekleşme
yolundadır. \erli savaş
sanayii ııretim
ilişkilerimizi. daha da
geliştirmek \e çoğaltmak
için alınan onlemler
surdurulmeli ve
endustrileşme çabamızda.
DürüstEcevit...
E
\ ren-Ozal
duzenıy le
başlayıp
sunumuze
dek
surdurulen
sıstemlı çabalaravnı
duzenın urettığı ekonomık
çokuntuyle bırleşınce,
Anadolu ınsanı yıızyıllar
ıçınde yarattığı kendı
ahlaksal (etık) değerlerıne
vabancılaştı
Ozverılı alçakgonullu
yığıt. durust ınsana ya
kuşkuyla bakmaya
başladık ya da bu doğal
ozellıklen abarttık Bınsı
ıçın "durust insan"
denecek olsa hemen
aklımıza olagandisi bır
ımge gelıyor
Kımse de çıkıp demıyor kı
"Elbette durust olacak,
voksa sahtekâr mı olması
gerekivordu?"
"Durust Ecevit" ımgesıne
de başindan berı bu açıdan
bakmışımdır
Sayın Ecevit 5 hazıranda
Erbakan'ı kurtardığında
bu ımgey ı bır kez daha
ordunun gereksinimleri
ayncagozonunde
tutulmalıdır. Bu yıl içinde
(1937),denizaltT
gemilerimizi kendi
ulkemizde vapmaya
başladık... Butun
uçakiarınıı/ın ve
motorlannın ulkemizde
uretilmesi \e hava savaş
sanay umizın de bu ilkeye
gore gelıştirilmesı gerekir...
Cumhuriyet hukumeti...
Barış ereğıne en uygun
yoldan ayrılnıamıştır. Barış
yolunda nereden bir çağn
geldiy se, Turkiye onu
coşkuyla karşıladı ve
yardımlarını esirgemedi."
5) Ataturk un okullarda
ders kıtabı olarak
okutulmak uzere yazdığı
"Vatandaş İçin Medeni
Bilgiler" kıtabında "Ordu
Hayatı" başlıklı bolum
şoyledır "Ordular
buyudu. savaş araç
gereçlen çoğalıp çeşitlendi,
bu, aşın giderlere ve
ozveriye neden oluyor. hem
insanlann birbirlerivle
savaşıp boğazlaşmalan.
yakışık alır mı?.. gibi
duşunceleıie ordulann
sınırlanmasından ve
giderek busbutun
gozden geçırmek ıstedım
Bıryanda Ecevit ın
"SKasal hesaplan
olmadığı, zamanaşımı"
gıbı ınandırıcılıktan
uzaksavları otevanda
Guneş Motel
oykulerı var
Ecevit rejım ıçın tehlıke
saydığı partının
başkanı Erbakan'ın
dıllere destan
malvarlığını tartışma
konusu yapacak duzeneğı
(mekamzmayı)
durduruyor bunun
kaldınlmasından yaygin
olarak soz edilmektedir...
Yeryuzunun duzenini,
guvenliğini ve dengesini,
kuran ve tutan; guçtur
Savaş araç ve
gereçlerınden yoksun ya
da savaş araç ve gereçîen
cılız olan uluslar savaş
araç ve gereçlerı guçlu
olanlann tutsağı, sağmalı,
uşağı olurlar...
Çe\ resindeki dev letler
silahlı oldukça_. haynr.
veryuzunde bir tek dahi
silahlı devlet bulunsa.
gorev ını bılen bır dev let
butun (barışçı)
antlaşmalara karşın ve
butun (banş)
antlaşmalarıyla bırlıkte.
kendi guvenliğini en başta
kendı (silah veordu)
gucune dayandırır... Valnız
elde kılıç. bağımsızlığını
her an sav unmaya hazır
olan bir ulus guvende
(banşta) olabilir!"
6) Ataturk 192"de
TBMM'de okuduğu
soylev de şo\le demıştır
"Vabancı de\ letlerden insaf
\e merhamet dilemekle
ulus işleri. dev let işleri
gorulemez!.. L lus ve
de\ letin onuru ve
adını da "shasette
doğruluk ilkesi" kovoıyor
Eeevıt'ın one surduğu
gerekçeler ne kadar
temeNız ıse sıyasal
amaçlı Guneş Motel
oy kulerı de o kadar
temelsiz
Ancak ıster ıstemez
"Ecevit gerçekten durustse
bu savlann tartışılmasına
olanak sağlamaz mıydı?
Yoksa o da obürlerinden
farksız mı" (neyley ım kı
farklı) gıbı sorular
gelıyor akla
bağimsızlığı bovle
sağlanamaz!.. (Dev letler
arası ilişkilerde) insaf ve
merhamet gibi bir ilke
yoktur! Turk ulusu,
Tiırkive'nen gelecek
kuşakİan. bunu bir an dahi
belleklerinden
çıkarmamahdırlar!"
Evet. Sayın Guvenç soz
konusu yazısında,
Ataturk'u "Banş
istiyorsan. savaşa hazır ol"
(Sıvıs pacem para bellum)
ılkesıne karşıt olarak
go^tenrken Ataturk u
açıkça çarpıtmiş
bulunmaktadır
\ukanda aktardığımız
sozlerıy le ortadadır kı
Ataturk, banş ıçınde
yaşamanın onkoşulunu
savaşa her an hazır
durumda bulunmakta
gormekte ordunun
sağlam, uyanık savaş araç
ve gereçlerı bakımından
u:>tun kılınmasinı. banşın
baş gereğı olarak
gostermekte. savaş araç ve
gereçlenmn kendı
yurdumuzda oz
kaynaklanmızla uretilmesi
gereğını vurgulamaktadır
Cengiz Özakıncı
Kaldı kı "Mulküolmavan
insan durusttur" onermesı
de doğru değıldır
Bır adam demokrası
guçlerıne sirtım
çevırıyor ulkesını kaosa.
kardeş kavgasına
surukleyeceğı bılınen
çağdışı bır sıyasal akıma
destek venyorsa. ısterse
Dijojen gıbı
vaşasın ona durust
dıyemeyız
Ka>a Çetin
Eeıtımcı
Neden-SonuçL.
Bır eskı dostum var çok lyıdır hoştur, ama, bu-
gun bıle sık sık yıneler
- Bızım solcular, İstanbul Boğazı'na kopru yapıl-
masına karşı çıkmadılar mı1
Ne var kı solculara çatmak, eskı dostuma keyıf
verse de, mutluluk sağlayamıyor dostum burnun-
dan soluyor, kendı kendısını yıyıp bıtırıyor
- Şu İstanbul, dıyor, benı oldurecek' Bu şehırde
artık yaşanamaz Bogaz sırtlarında bıle soluk alına-
mıyor, dağ taş betonlaştı ulaşım olanaksızlaştı, Is-
tanbul'u mahvettık, kentı cehenneme çevırdık, bı-
tırdık, tanh hepımızı kara deftenne yazacak
Dostuma dedım kı
- Senın beğenmedığın solcular, çeyrek yuzyıl on-
ce hepımızı uyarmışlar olacakları soylemışlerdı
- Nastl?
- Mımarlar Odası 'İstanbul Bogazı na kopru yap-
mayın ıkı yaka arasında denızın altından tupgeçıt
yapın, raylı ulaşıma oncelık verın' dememış mıydı''
Boğaz'a ılk kopruyu yaptığın gunden başlayarak
'kopruler tuzağı'na gırdın, ıkı kopru yetmez oldu
uçuncusu de nafıledır 'Şehır kuzey eksenınde, Bo-
ğaz'ın ıkı yanı sıra, dag taş dere tepe yağmalana-
cak, trafık sorunu korduğumleşecek, kent bır ce-
henneme donuşecek dıyen solcuların soyledıklerı
çıkmadı mı?
Solcuların dedığı çıktı, ama, kımısı "neden-so-
nuç" ılışkısınden uzak bır kafa yapısını ıkı omzu uze-
rınde taşıdıgından hem kentın bugunku durumun-
dan yakınır hem de solculardan
•
Kımısı de hem seçım gezısıne çıktığında sıyaset
namazı kılar hem de Refah'tan yakınır Polıtıkacı olup
devletın onemlı bır makamına geçtıkten sonra bıle
camı camı dolaşan kışı hem dını sıyasete alet edı-
yor hem de dovunuyor
- Eyvah, Refah geldı, şımdı ne olacak7
>
Dıncı partıyı ıktıdara taşıyan yolun taşlarını kırk yılî
dan berı doşeyen kışı şımdı kuluçkasından ordeR
yavrusu çıkmış tavuk gıbı şaşkın
Oysa yumurtayı ellerıyle folluğa yerleştırmış olan
kendısı değıl mı'
•
2000 yılına yaklaşıyoruz medyada "Özal nostal-
jisı" bugun de suruyor •
-AhOzal vahOzal'
12 Eylul askerı faşızmı solu ezmış halkın ustun-
den buldozerle geçmış genış kıtlelerı hıçe saymak
pahasına ekonomıyı bır raya oturtmuş ulkeyı de "dı-
kensız gul bahçesı' gıbı Ozal'a teslım etmıştı, Tur-
kıye kısa bır sure ışadamlarının cennetıne donuş-
muştu Ancak Ozal bu duzenı uç yıl surdurebıldı ve
gundeme seçım gırınce "populızm"e kayıverdı ama,
bugun bıle ozlenıyor
- Ah Turkıye'ye bır Ozal daha gelse'
Turkıye ye bır Ozal ın daha gelebılmesı ıçın, 12,
Eylul askerı faşızmını bır kez daha yaşamak gerek
1980'lerde benımsenen 'alaturka lıberalızm" ya
da "arabesk lıboşızm bugunku kargaşanın kayna-
ğıdır 'Uretımsız tuketım modelı 'yle oluşan 'rantıye-
cı duzenı' Refah ın kanatlarına guç veren muhale-
fetı oluşturdu 'Koşedonmecılıgın felsefesı" bugun-
ku kırlı toplumun harcını kardı, sonunda ıflas eden
sozde merkez sag şımdı dıncı partının hukumetıne,
payanda olmaktan başka bır ışe yaramıyor ,
Sonuçta bugunku çokuşun nedenlerını, 198ü'l(
yıllarda benımsenen modelde aramak gerek . ,
•
Merkez sağ, Tansu Çiller de "Ozal'ın dışısı"m go^
ren bır ruya yaşadı
Ruya şımdı kâbusa donuştu >
Dılerız bunca yıl sonra uykuaan uyanıp gozlerını
açanlar ıçın vakıt geç olmasın :
Aydınlanma Bilgesi
i n a r ÇınarYayırtan Rıtatllgaz Kultur Meftea
Kuçukparmakkapı sokak No 23 80060 Be/ogluistanbül
TeJ 212 2932398-99 Fax 212 2932896
ANMA
MEHMET ALİ
ALADAĞ,
Yaşamı suresınce Anadolu'nun değışık
vorelennde eğıtıme katkıda bulunan Ivnz
tlkoğretmen Okulu Bolu Erkek Oğretmen Okulu.
Ankara Kurtuluş ve Cumhunyet Lıselerı edebıyat
oğretmenı. Erzurum Nenehatun Kız Oğretmen
Okulu Erzurum Eğıtım EnstıtUbu. Ankara
Ataturk Lısesı muduru Hacettepe UmversıteM
Temel Bılımler Bolumu oğretım gorev lısı.
Golcuk Barbaros Havrertın Lısesı edebıvat
oğretmenı ve muduıu kurucumuz ve edebıyat
oğretmenımız. olumunun ıkıncı yılında mezarı
başında anılacaktır
İZ3IİT
ETKEA EĞİThl DERS\>ESt
/ Temmuz 1996 Pazuıtesı gunu (huguııl sıuıt I" 00
KoLLielı-DtSı>mendeıe \le:cıılıçı
Uygardun\a \atandaşları yanında
çocuklarımıza fırsat eşıtlığı sağlamalnız
\ ıllık temel egıtım \etersızd'îr Ç\ ÖD