Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 MAYIS 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOM
Çimento fabrikalan, uyanlar üzerine en yüksek bedelli teklifi veren paravan şirketlerine satılmadı
Uzanlar'm tekel oyunu tutmadı• Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖlB). Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı'nın uyansı üzerine, Uzanlar'ın ihalelerine paravan
şirketlerle katıldığı ve en yüksek bedelli teklifi verdikleri Kars
ve Elazığ fabrikalan için Özelleştirme Yüksek Kuruiıf nun
(ÖYK) onayına. sadece ikinci büyük öneriyi getiren diğer
firmalann ismini sundu.
Çimento fabrikalan böJgesel tekelden kurtuldu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Lzan ailesinin Doğu Anadolu
Bölgesi'ndeki tiim çimento
fabnkalannın ihalelerine paravan
şırketleraracılığıyla katılıp. en
vüksek teklifi \erererek tekel
oluşturma çabalan tutmadı.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
(ÖlB). Sanayi \e Ticaret
Bakanlıöı'nın uyansı üzerine.
Uzanlar'ın ihalelerine paravan
şirketlerle katıldığı \e en yüksek
bedelli teklifi \erdikleri Kars \e
Elazıû fabrikaları için Özelleştirme
Yüksek Kurulu'nun (ÖYK)
onayına. sadece ikinci büyük
önerıyı getiren diğer firmalann
ı>mini sundu. Uzanlar'ın yalnızca
Edirne-Lalapaşa ve Van çimento
fabrikalan için "Rumeli Çimento"
aracılığıyla verdikleri teklifler
kurula götürüldü.
Özelleştirme çerçevesinde I99I-
I 993 döneminde Türkiye Çimento
Sana\ıı'nın(ÇİTOSAN)
GüneydoSu Anadolu ve Karadeniz
bölgelerindeki fabrikalannı alarak
bölgesel tekel oluşturan Uzanlar.
sektörün Doğu Anadolu pazannı da
ele geçirmek için ihalelere paravan
şirketler aracılığıv la katıldılar.
Uzanlar. ÖİBde nisan a>ı başında
yapılan ıhalelerde. ÇlTÖSAN'ın
Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki
Kurtalan ve Elazığ îabnkalarına
"Katsan". Kan> ve Ergani
fabrikalarına da "Sema" adında ıkı
ayrı paravan şirket aracılığıyla en
yüksek leklifi verdiler. Aile Van ile
Edirne-Lalapaşa çimento
fabrikalarının ihalelerine de kendi
şırketleri Rumelı Çimento
aracılığıyla katılarak en yüksek
öneriyi verdi.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı.
fabrikalara en yük>>ek teklifi veren
Sema ve Katsan firmalarının
Uzanlar'ın paravan şırketleri
olduguııun ortava çıknıası üzerine.
ÖİB'ye bir vazı vazarak bölgede
tekel olacağı uyansinda bulundu.
ÖİB. Sanayi Bakanlığı'nın uyansı
üzerine. Uzanların Sema ve
Katsan firmaları aracılığıv la
verdığı tekliflerı dikkate almadı.
Çimento fabrikalarının satışına
vönelik olarak ÖYK"nin onayına.
Elazıö fabrikası için
OYAKGAMA AŞ'nin verdiği 27
milyan S50 milyon dolarlık Kars
Fabrikası için de ÇJMENTAŞ'ın
verdiği 22 milvon 250 milyon
dolarlık ikinci > üksek teklifler
siınuldu.
Idare. Uzanlar'ın tekliflcrden
yalnızca Runıeli Çimanto AŞ'nin
Lalapaşa Fabnkası için verdiği I25
milvon 890 bın dolarlık öneri ile
Van Fabrikası için verdiği 24
milyon 500 bin dolarlık öneriyi
onaya sundu.
Söz konusu çimento fabrikalannın
satış işlemlen. ÖYK'nin onayından
sonra kesinleşecek.
ÖlB'den yapılan açıklamada.
ÇİTOSAN'ın Filvos ve Konya
tuğla fabrikalan. Bozüyük Seramik
Fabrikası. Yanmca Porselen
Fabrikası ile Kurtalan ve Ergani
çimento fabrikalan ıçın verilen
tekliflerin düşük olduğu. satış
onayına sunulmadığı belırtildi.
Uzanlar. Ergani Fabrikası'na Sema
Firması adıyla 38 milyon dolarlık
teklif vermişlerdı. Fabrikaya ikinci
yüksek teklifi GÜNSİAD firması
18 milyon dolarlık öneri getırmişti.
Yine Uzanlar tarafından Katsan
adıyla 28 milyon dolarlık önen
verilen Kurtalan fabrikası için,
ikinci yüksek teklifi 19 milyon
dolarla Çimantaş Şirketi vermişti.
ÖlB. Uzanlar'ın. paravan şirketler
aracılığıyla verdiği teklifleri. en
yüksek bedelleri içermesine karşın
devredışı bıraktı.
Yabancı sermaye raporu
Türkiye'de
herşey var,
Ekonomi Servisi - Türkıve Genç İşadam-
ları Dernegi'nın "yabancı sermaye" rapo-
nında. yönetımlerın sözlenni yenne getir-
memelerı ve mevzuatın çok sık degişmesi
nedenıvle. Türkive'nın vabancı sermayevı
çeknıeî. konusundaki avantajlarını veterın-
ce kullanjmadığı belirtıldi.
C'oğrufı konum. ucuz ışgücü. genç nüfus.
içpjzann büyüklügü.çalışabıiirnüfusora-
nınınvükseklığı vedoğal kav-
naklara vakınlık gıbı önem-
li avantajlanıu karşın. alt-
vapı vetersızlikleri. ekono-
mık ve -.ıvası ıstıkrarsızlık.
nüfusartijhızının bü\üklüğii.
gelır dağılımı adalet.sizlıgı. demokrasi an-
layışmdakı eksıklıklergibı olumsuzlukları
yaşayan Türkive'nın. vabancı sermayeye
ilişkin politıkalarını gözden geçırmek zo-
runda olduğu da v urgulandı.
TLGİAD raporunda. vük^ek enflasyona
dayalı kredı malıvetlerinın vüksekliği ve
terör sorununun ıse kı>a v adede çözümlen-
mesinın zor olduğu belırtılıvor.
ÇÎFTÇÎ D O S T U / SADULLAH USUMİ
Buğday krizinde vurgun hesabı
Akmerkez dünya
birincisi
Ekonomi Senisi - Akmerkez. Uluslarara-
sı Alışvenş Merkezlerı Kon^ev ı ııın. (IC'SC)
düzenlediği > an^mada. dünvanın en ıvı aliş-
veriş merkezı ^eçıldi.
Akmerkez. 5-9 mayıs tarihlerı arasında.
ABD'nin Las Vegas kentinde düzenlenen ya-
nşına\ a katılarak yaklaşık 100 alışv eriş mer-
kezi arasındaıı ilk 14'e girdı ve ardından
birinci >eçılerek bu dalda dünvada verilen
en büyük ödüi olan ICSC'nın ta^anm v e ge-
lıştırmeödülünü aldı. Geçen v ılki 1CSC ya-
rışmasında da bınnci seçılen Akmerkez. bu
yılkı uluslararası bımıcılik ödulünü de ala-
rak dünvada bu ikı ödüle bırden sahıp olan
tek alışvenş merkezi olma özellığinı de el-
de etmış oldu.
B
uğdayda bu yıl da çeşıtli
"oyun "lartezgâhlanıyor. Ta-
rım ürünlerini sömüren çar-
kın dişlileri bilenmeye baş-
ladı bile. Gazete ve televizyonlarda
buğday hasadı ile ılgili yalan, yanlış
haber ve programlar yayımlanıyor.
Bu haberlere inanmak gerekirse, önü-
müzdeki sezon buğday verimı yük-
sek olacak. Üreticilerin yüzü güle-
cek... Hatta, bazı bölgelerde bu mut-
lu sonucu kutlamak için davullu, zur-
nalı törenlenn düzenlendiği bildiriliyor!..
Gene bu çevrelere göre dünya buğ-
day piyasalarından gelen haberler
de "ballı börek" gibı... Büyük üretim
yapan ülkelerde "bolluk" varmış...
Hani utanmasalar "Bu kadar buğ-
dayı nereye koyacaklar?" diye yayın
yapacaklart.
Ya biz Türkiye'de yaşamıyoruz...
Ya da bu tür bilgileri yayanlar... Al-
lah'tan tanm politikasını dikkatle iz-
leyenlerçok iyi biliyorlarki bu "aldat-
maca senaryo"\ar Türkiye'de her yıl
oynanmaktad/r. Amaç da
dünyada ve Türkiye'de
bolluk olduğunu gös-
terip buğday taban fi-
yatlarının düşük tutul-
masını sağlamak ve
üreticinin buğdayını
ucuz fiyatlarla tüccarın
depolanna aktarmak-
tır!..
Ayrıca hükümetleri-
miz de izledikleri yan-
lış tanm polıtikalan ile
buğday üretıcisinin sö-
mürülmesine yardımcı j
olmaktadır... Aslında dün-
yadan ve yurt içinden gelen buğday
üretimi ile ilgili haberler hiç de iç açı-
cı değildir. Buğday henüz tarladadır,
ama gelişmeler dünyada bu yıl bü-
yük bir kıtlık yaşanacağını göster-
mektedir. Bazı ülkeler daha şimdi-
den mevcut stoklannı koruyabilmek
için önlem almaya başlamışlardır...
Kriz geçen yıl başlamıştı
Dünyada buğday krizi daha 1994
ile 1995 yıllannda kendini göstermiş-
ti. 1992 yılında 564 milyon 837 bin ton,
1993 yılında da 564 milyon 65 bin ton
olan dünya buğday rekoltesi, 1994
yılında 527 milyon 982 bin tona ge-
rilemişti. Bu haber duyulduğu zaman
bütün dünyada şok etkisi yaratmış-
tı... Durum 1995 yılında dadüzelme-
di, yapılan bazı açıklama-
laria rekoltenin 510 milyon
tona düştüğü ıleri sürül-
dü...
Ne yazık ki bu yıl durum
daha da kötü... Verilen
bilgilere göre dünya re-
koltesi 500 milyon tonun
çok altında düşecek ve
birçok ülke açlık tehlike-
si ile karşı karşıya kala-
cak... Bu yıl panik yara-
tan ilk haber Amerika'dan
geldi... Buğday üretimin-
de dünya ikincisi olan
Amerika'da kötü hava ko-
şulları yüzünden büyük
verim kaybı olacak. 1992
yılında 66 milyon 222 bin
ton olan yıllık üretim, 1994
yılında 63 milyon 141 bin
tona düşmüştü... Bu yıl
rekoltenin 50 milyon to-
nun biraz üzerinde ger-
çekleşeceği bildiriliyor...
t
•^ükümetlerimiz
izledikleri yanlış
tanm politikalan
ile buğday
üretıcisinin
sömürülmesine
iımcı oluyor.
Dünyada ve Türkiye'de buğday bilançosu
Ekiten alan (1000 hektar)
Ülkeler
Çin
ABD
Hind.
Rus Fed.
Fransa
Kanada
Türkiye
Dünya
1992
30497
25399
23262
24284
5082
11386
9473
221682
1993
30326
25379
24431
24666
ı 4515
13830
9716
222497
1994
30501
24998
24437
22146
4591
12377
9600
215921
Verim (kg/hektar)
1992
3331
2635
2364
1901
6404
2635
2039
2548
1993
3519
2569
2323
1764
6479
2569
2163
2535
1994
3318
2526
2420
1449
6676
2526
1823
2445
1992
101591
66222
55690
46167
32546
29871
19318
564837
Üretim (1000 ton)
1993
106395
65210
56762
43500
29252
27232
21016
564065
1994
101205
63141
59131
32094
30652
23350
17500
527982
Bu haber de dünya ülkelerinin ba-
zılannda bomba etkisi yaptı... ithalat-
çı ülkeler daha şimdiden kara kara dü-
şünmeye başladılar... Çünkü bu ka-
dar büyük bir ürün noksanlığı dün-
yadaki buğday dengelerini altüst ede-
cek, fiyatlann yükselmesine neden
olacak... Tabii Türkiye de artık kendi
ihtiyacını karşılayamadığı için buğday
ithali için bugüne kadar kendi üreti-
cisinden esirgediği paralann en az
20 veya 30 katını döviz olarak ya-
bancı ülkelerin çiftçilerine ödemek
zorunda kalacak!..
Dünya dördüncüsü Rusya'da da
kriz yaşanıyor. 1992 yılında 46 milyon
167 bin ton buğday üreten Rusya'nın
rekoltesi, 1994 yılında 32 milyon 094
bin tona gerilemişti. Bu yıl da gerile-
menin devam edeceği bildiriliyor...
Dünya birincisi Çin'in yıllık üretimi
pek değişmiyor. 1992 yılında 101 mil-
yon 591 bin ton olan rekolte, 1994 yı-
lında 101 milyon 205 bin ton olarak
gerçekleşmişti. Bu yılın da pek fark-
lı olmayacağı sanılıyor...
Hindıstan 50 milyon 131 bin tonla
dünya üçüncüsü, Fransa 30 milyon
632 bin tonla beşinci, Kanada 23 mil-
yon 350 bin tonla altıncı durumda...
Bu ülkeler için henüz bir şey söyle-
mek çok erken... Ancak o ülkelerin
bazılarında da sıkıntılı bir sezon ya-
şanacağı yolunda belirtiler var...
Verim düşecek
Türkiye'de son yıllarda buğdayda
hem verim hem de kalite düştü...
Resmi bilgilere göre 1993 yılında 21
milyon 016 bin ton olan buğday re-
koltesi, 1994 yılında 17 milyon 500
bin tona geriledi. 1995 yılında ise bu
rakamın 17 milyon tonun altında kal-
dığı sanılıyor!..
Ancak yaşanan olaylar, resmı ra-
kamlann gerçeklere uymadığını gös-
teriyor. Çünkü Türkiye'nin yıllık buğ-
day tüketimi en çok 16 milyon ton...
Ekmeklik için 12 milyon, çiftçinin ye-
meklik ve tohumluk ihtiyacı için de 4
milyon ton buğday yeterli oluyor...
Eğer resmi rakamlar doğruysa, her
yıl neden yüz binlerce, milypnlarca
ton buğday ithal ediyoruz? Özellikle
1993 yılında rekotteyi 21 milyon 16 bin
ton olarak açıkladığımız halde, ne-
den buğday ithal etmek zorunda kal-
dık? Eğer bu rakamlar doğruysa, bu
takdirde de yüzde 40 civannda kali-
te bozukluğu var... Bu yıl, bazı çev-
relerin "pariak tablo"\ar çizmeye ça-
lışmasına rağmen durumumuz ne ya-
zık ki gene yürekler acısı...
Bazı çevrelerin yaptık-
lan tahminlere göre 1996
yılı rekoltemiz 15 milyon
tonu bile bulmayacak!..
Ayrıca 5 ile 6 milyon to-
nunun da "yemlik, kali-
tesiz" buğday olacağı
ileri sürülüyor!.. Örneğin
Çukurova'da geçen yıl
"san pas "hastalığı yü-
zünden buğdayda tam
birfacia yaşanmıştı... Ve-
rim yan yanya düşmüş ve
kalite de bozuk olduğu
için üretici buğdayını
"yemlik buğday" fiyatı-
na satmak zorunda kalmıştı... Tarla-
lardaki geüşmelere bakıldığı zaman,
Çukurovalı buğday üreticilerinin bu
yıl da aynı faciayı yaşayacağı anlaşı-
lıyor!..
Geçen yıl yaşanan facianın ardın-
dan alınan önlemler yeterli olmadığı
için, "Panda" tipi tohumluk buğday
ekilen bölgelerin dışında kalan alan-
larda hem "san pas" hem de "sep-
torya" gibi hastalıklar buğdayda bü-
yük çaptatahribat yaptı.... Tecrube-
li üreticilenn verdiği bilgiye göre bu yıl
iki hastalık buğday veriminin yan ya-
rıya düşmesine neden olacak... En
iyimsertahmın yapanlar bile önümüz-
deki günlerde yağış olmazsa buğday
veriminde kaybın yüzde otuzian bu-
lacağını ileri sürüyoriar!... •
BENCE
İZZETTİN ONDER
Paketteki Vergi Onlemi
Yeni pakette öngörülen iki vergi değişikliği biraz abar-
tılı, biraz da göstermelik gibi geldi bana. Bunlardan bi-
rincisi emlak vergisi ile öngörülen düzenlemelerdir. Ye-
rel bir vergi olan emlak vergisi gelirinin arttınlması için
vergi matrahının her yıl yenıden değerleme katsayısı ora-
nında arttırılması, her yıl artan endekse baglanması ve
belediye meclislerine kanunda öngörülen oranlann yüz-
de 50 fazlası ile uygulama yetkisı verilmesı öngörülrnek-
tedir. Bu önlemlere ek oiarak, ikinci konutlarda vergi-
nin bir kat fazlası ile alınması hükmü getirilmektedir.
Bu degişiklıklerın ekonomıdekı bazı bozukluklan dü-
zeltmeyeyönelik olduğu düşünülebilir. Bunlardan birin-
cisi ve en önemlisi, şehir rantlannın kamulaştınlması gö-
rüşü olabilir. Hızlı kentleşme yanında yüksek enflas-
yon, gayrimenkul rantları oluşmasına neden olmakta-
dır. Bunlardan başka ve bunlara ılave olarak gayrimen-
kul varlıklar önemli servet unsurlan olduğu için de ver-
gi konusu olarak görülebüır.
Tüm bu görüşler doğru olmakla beraber, gayrimen-
kulün potansiyel değeri halinde gerçekleştirilen servet
artışının emlak vergisi gibi yıllık servet vergisi tıpinde bir
vergi ile törpülenmesı olası olmadığı gibi bu tür önlem-
lerde aşınlıga gıtmek beklenenin tam tersı bir sonuç da-
hi ortaya koyabilir. Bu nedenle tüm çağdaş ekonomi-
lerde bu tür emlak vergıleri yüzde oranlarla değil, fakat
birde oranlarla uygulanır. Zira burada gizlı amaç, em-
lakin geliri üzerine bir vergi salmaktır.
Kent rantlannın törpülenmesi fevkalade önemli ve
gereklidir. Ancak bunun yolu bu değildir. Çünkü gayri-
menkul rantlannın etkin vergilendirilmesı, bunların biri-
kim sürecinde değil, fakat paraya çevnlmesı, yani re-
alizasyon aşamasında yakalanması ile olasıdır. Diğer bir
deyişle. kentsel rantları vergilendirebılecek teknik araç,
emlak vergisi değil, fakat deger artışı vergisıdir. Böyle
bir uygulamaya Türkiye 1971 yılında Finansman Yasa-
sı içindekı beş vergi yasasından bın ile geçmış idi. Ne
yazık kı bu başlangıç. eksikleri tamamlanıp yanlışları dü-
zeltilerek geliştırilmesi yenne. 1980 felsefesi içinde kal-
dınldı. Yazık oldu!
Gayrimenkul degerlerı tapu kayıtlannın fevkalade dü-
şük gösterilmesı, istinasız bir uygulamadır. Bu uygula-
ma da tapu harcının indirilmesi ile düzeltilemez. Zira em-
lak satış degerlerı tapu kayıtlanna, sadece yüksek gö-
rülen tapu harcı ya da emlak alım vergisi nedeniyle dü-
şük yazılmamaktadır. Bu degerlerin düşük yazılmasın-
da çok daha farklı nedenler rol oynamaktadır. Istenirse
kuşkusuz bu konuda da fevkalade radikal önlemler alı-
narak, önce gaynmenkullerin gerçek değenne ulaşılıp
ancak ondan sonra vergi gelirinde bir azalma olmadan,
hatta bir miktar artış dahı sağlanacak biçimde tapu
harçlannda ve emlak alım vergisınde ındirimlere gidiie-
bılir. Bu etkilı onlem, bir gayrimenkulün alım-satım ış-
temınin tapu kaydına geçinlmesı esnasında, ılgili kanun
organının, örneğin belediyelerm, bu işlemde taraf ola-
bilmesidir. ilgili kamu organının böyle bir hakkmın olma-
sı taraflann tapu kaydına düşük değer beyan etmesini
engeller. Üstelik bu işlem için ılave bir gelire de gerek
yoktur. Zira kamu organı bu alımı geçicı olarak yapa-
caktır.
Yenı pakette kolaycı bir çözüm gibi gözüken diğer bir
önlem de katma değer vergisınde düşünülen oran art-
tınmıdır. Bu önlem hem vergi adaletı hem ekonomık et-
kinlik hem de vergi yönetımi açısından sakıncalı görül-
mektedir. Zira KDV oranı yükseldıkçe, vergi dışına çık-
ma eğilimi artabilir. Bunun sonucunda sadece vergi
adaleti ve etkinliği değil, aynı zamanda vergi yönetimi
de zorlaşabilir. Zira KDV konusunda vergi dışına çıkmak,
diğer ilgili dolaysız vergilerde de vergi dışına çıkmak an-
lamına gelır.
Vergi politikalan ile ekonomılerde bazı lyileştirmeler
yapmak zordur, fakat tahribat oluşturmak çok kolaydır.
ZtRAAT QDALARI>DAN LYARI
6
Krediler üretim
dışı kıdlanıhyor'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TürkıveZiraatOda-
ları Birliği (TZOB) Yöne-
tım Kurulu Başkanı Faruk
Viiccl. Ziraaf Bankasf nın
"(, iftçilik belgesi almadan"
çiftçi olmayanlara da dağıt-
tıgı tanm vehav vancılık kre-
dilerinin üretim dışı işlerde
kullanıldığım bildırdi. Yü-
cel. "Kredide hortum delin-
di. sorumlusu da Ziraat Ban-
kasının sorumsuz kredi da-
ğıtımı~dedi. Cumhurbaşka-
nı Süle>man Demirel. tanm
sektöründe yeniden yapı lan-
manın şart olduğunu v urgu-
larken. geçimmi bu sektör-
den sağlayan nüfusun hayat
»tandartını yükseltilmesi için
gerekli önl'emlerın alınnıa-
sını istedı.
Yücel 14 Mayıs Dünva
Çiftçiler Günü dolavısı dün
düzenledığı basın toplantı-
sinda C'uınhıırbaşkanı De-
mirerin 9 şubalta kredi alı-
mında belge alınıııa»! konu-
sunda talimat vennesıne kar-
şın. Ziraat Bankası 'nın "çift-
çilik belgesi almadan*. çift-
çi olınavan kesimlere kredi
dağıttığını >öv !edi.
Yücel. Ziraat Bankasi'nın
denetlenmesi ıçın. iielecek
haftj.TBMMKITKSmisvo-
nu'na başvuracaklarını ve
çiftçi kredilennin kap>amdı-
şı kullanıldığım saptanması
hahndc. Cumhuriyet Başsav -
cılığı'na >ikâ_vette bulumı-
caklarım bildirdi.
Yücel. kilogram başına
desteklemealım fivatlannın.
kılo başına ekmeklik buğ-
davda I ? bın S00. makarna-
lıkta 32 bin. arpada 15 bın.
çavdarveyulafta Hbin.mı-
birda 18 bın lıra olma.iı gerek-
tişini bildirdi
Sanayi Bakanlığı'nın tebliğleri duyuramaması, promosyonu gazetelerin insafına bırakıyor
Okur, umduğunu değîl bulduğunu alıyor
S
on günlerde elimize
geçen tuketici
şikâyet
mektuplannın birçoğu,
bazı gazetelerin
verdikleri
promosyonlara yönelik.
Dağıtımı yapılan
ürünlerin marka ve
kalitesının kampanyaya
başlamadan önce vaat
edilen urünlerle birbirini
tutmaması, teslimatın
gecikmesi. ürün
dağıtımında güçlük
çıkması bize ıletilen şikâyetler arasında
yer alırken kampanyaların başlangıcında
tüketıcıye bıldırılmemesıne karşın. daha
sonra talep edilen "ek ücretler" de
cabası. Basın kuruluşlannın hedef kitle
olarak "çocukları" seçmesi de bütün bu
olumsuzlukların üzerine tuz bıber ekıyor.
Oyuncaklar. video oyunlan, barbı
bebekler. okul çantası. okul gereçleri ile
çocukların dikkatını çekmeyı başaran
rnedya kuruluşları. aıleleri çocukların
ısrarlı tavırları ile karşı karşıya bırakıyor.
Muşterıye dönüşturülen "okuyucu''yu
korumak için Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı 'nın zaman zaman çeşıtli
düzenlemeler yapmasına karşın.
hazırlanan teblığlenn basın kuruluşlannın
gölgesinden kurtulamamış olması.
uygulamaları etkisız hale getırıyor.
Bakanlığın, tuketici ve üreticilerden
gelen şikâyetler üzerine, Tüketicinın
Korunması Hakkındakı Yasa'ya
dayanarak hazırlamış oldugu
promosyon teblıği, basın kuruluşlarının
baskısı sonucu 3 ay süresince
Başbakanlık'ta bekletilmişti. Beklemekte
olan teblığde bırtakım degişıklıkler
yapacaklannı
açıklamayan eski Sanayi
ve Ticaret Bakanı Fuat
Çay. "Gazetelenn bazı
şikâyetlen oldu.
Şikâyetleri değeriendinp
tebliği buna göre
değiştireceğiz" şeklinde
açıklama yapmıştı.
Gazetelerle yaptığı
pazarlık sonucunda
promosyon tebliğini
yumuşatan eski Bakan
Çay, bundan önceki
tebliğin bir gecede
alelacele hazırlanmış olduğunu ileri
surerek "Bekleme süresi içinde diğer
basın organlannın. Basın Konseyı 'nin
görüşlehni aldık. Kımseyle pazarlık
yapmadık. En ıdeale yakınını
hazırlamaya çalıştık" diye açıklama
yapmıştı. Promosyon
teblığinın ışierliğıni sağlayan
diğer bir mekanizma ise
tüketicilerın sözlerinde
durmayan basın kuruluşları
hakkında suç duyurusunda
bulunma hakkına sahip olması.
Okuyucuların promosyon tebliği
hakkında yeterınce bilgi sahibi
olmaması, mekanızmanın
çalışmasını engelliyor. Günlerce
kuyruklarda bekleyen
okuyucular, ılgili kuruluşların
"Dağıtımlar sürüyor.
Talebin fazla
olması
nedeniyle her
yere
yetişemiyoruz,
en kısa zamanda
bütün okurlarımız.
ulaşacağız" açıklamalarıyla yetinmek
zorunda kalıyor. Sanayi Bakanlığı'nın 9
ocakta yayımladığı promosyon tebliği.
son kuponun yayım tarihinden itibaren
15 gün içinde dağıtıma başlanmasını, 45
gün içinde ise dağıtımın
tamamlanmasını öngörmesine karşın,
promosyon kuyruklarının sonu geleceğe
benzemiyor. Gazetelerin promosyon
kampanyası için yaptığı açıklamalara
uymaması, vaat edilen ürün yerine
başka bir ürün vermelerı halinde
okuyucuların haklannı arayabilmek için
ellerindeki belgelerle Sanayi ve Ticaret
Müdüriüğü'ne müracaat etmeleri
gerekıyor. 1996 yılı başında yaytmlanan
tebliğ, promosyon dağıtım
kampanyasının ürünün özelliklerı,
menşei, hangi şartlarda dağıtılacağı,
kampanyanın başlangıç ve bıtim
tarihierinın bildirilmesini öngörmesine
karşın, geçen günlerde "Her
we bir bilgisayar",
"Bilgisayar çağını yakalayın"
sloganlanyla diz üstü
bilgisayar kampanyası
düzenleyen basın
kuruluşları,
kampanyaya
başladıklan dönemde
verecekleri ürünlerin
\ fonksiyonları konusunda
yeterli bilgi vermekten
kaçmmışlardı. Bazı
okuyucuların gostermiş
olduğu tepkı
üzerine
açıklama
yapmak
zorunda
alan basın
T
_rı.
sektörunün önde gelenfirmalarınında
tepkisine neden olmuştu. Basın
kuruluşlarının vermiş olduklan ürünlerin
"laptop"tan çok, "data bank" olarak
bilinen hesap makinesi ve adres defteri
gibi basit işlevlere sahip düşük hafızalı
cep bilgisayarlarının gelişmiş çeşitlerini
çağnştırdığını kaydeden piyasa
uzmanları. tüketıcileri bu konuda
uyarmışlardı. Promosyon tebliğinde,
ürünün sözleşmede öngörülen
özelliklere uygun olduğuna dair menşei
ülkeden alınan geçerli belgesinin
bulunması, böyle bir belge yoksa
TSE'den uygunluk belgesi alınması
öngörülüyor. Bu düzenlemenın
promosyon olarak verilen ürünlerin
standartlara uygun olması ve 2'nci kalite
ürünlerin dağıtılmasını önlemek amacıyla
getirilmesıne karşın. okuyuculara
ulaştınlan ürünlerin kalitesi genelde
ılanlardakini tutmuyor. Bir gazetenin
vermiş olduğu tava takımı için kupon
biriktiren Süleyman Oylum'un
göndermiş olduğu mektup, bu konunun
nasıl suüstimal edildığini ortaya koyuyor.
Günlerce bekledikten sonra aldığı tava
takımının çok hafif olduğunu ve kolayca
şekil değiştirdiğini yazan Oylumlu,
kampanya ilanlannda bu ürünün teflon
olarak lanse edildığini hatırlatarak
kandınlmaktan rahatsızlık duyduğunu
aktarmış. Okurumuzun şıkâyeti üzerine
aradığımız ılgili kuruluş, söz konusu
takımın vaat ediien ürün olduğunu,
ancak birinci kalite yerine ikinci kalite
ürünlerin ithal edildiğini kabul etti.
Tavaların çok hafıf olduğunu kabul eden
yetkililer. okurumuzun "Tavalar çok kolay
şekıl değıştınyor" iddiasına karşılık
olarak "Tavalar üzennde güç denemenın
anlamıyok" dediier. •
ÇAĞDAŞ
DEMOKRAT
MUHAŞEBECİLER
BİRLİĞİ'NDEN
İSTANBUL SER6ESIMUHASEBECİ MALİ MÜSAVİRtER ODASI
GENEL KURUl'U VE SECİM1ERİNE CAĞRI
SEN GELMEZSEN BİR EKSIGIZ
Bizler, Demokrat, Yurtsever, Atatürk'çü, Laik, Çağdaş Muhasebeci
ve Mali Müşavirler olarak "Çaâdaş Demokrat Muhasebeciler
Birliği Genel Kurulu'nda" adaylanmızı önseçimle belirledik.
Yaptıklarımızla övünç duyuyoruz, Yapılacakları biliyoruz.
Saygın meslek, saygın meslek mensubu için, Laik-Demokrarik
Türkiye için Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Biriiği adaylarma
görev verin.
OYLARI BOLME, OYUNA GELME, OYUNU KULLAN
ADAYLARIMIZ
Denetleme Kurulu
Mefin BAŞER
Kemal ÇOLAK
Arif ÖZDEMİR
Yönetim Kurulu
Yahya ARIKAN
NailSANLI
Mustafa KARSAVURAN
Numan SAG
Serpil ZORBOZAN
Genel Kurul:l 8 Mayıs 1996 Cumartesi saat 10.30 The Marmoro Oteli
Seçimler : 19 Mayıs 1996 Pazar saat 09.00-17.00 İTÜ Maçka
Kompüsü G Anfisi (Eski Maden Faküffesi)
Noh Aidat Borcu oy kullanmaya engel değildir.
Meslekı kımlığınızı, nufus cüzdanınızı veya surucu belgenızden bırım getirmeniz yeterlıdır
Disiplin Kurulu
Mustafa GAYRETLİ
Nazmi AKKAYA
Ali HÜSREV
Mehmef ATİK
Mustafa ÇAKIR
ÇAĞDAŞ DEMOKRAT MUHASEBECİLER BİRLİĞİ