Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14 MAY1S 1996 SALf
OLAYLAR VE GORUŞLER
Eğitimde Değişim Örgütte Başlamalı
RIFAT OKÇABOL Boğaz
B
ilindiği gibi. girdi, çıktı
(üretim). süreç \ e yönetim
gibi sistem öğeleri içinde
en önemlisi. sistemin yö-
netim öğesidir. Yönetim.
sistem çıktılarının (ürün-
lerinin) sistemin amaçlanna uygun olup
olmadığına göre sisteme girecek kay-
naklann (girdilerin) nitelik ve niceliği-
nibelirlediğigibi istenileniirünlerilçık-
tıları) elde etmek için. girdileri iirüne
dönüştüren süreçlerde ya da sistem ya-
pısında gerekii değişiklikleri de yapar.
Yönetimin etkın \e \enmli birbiçimde
çalışması. sistemdeçalışanlann yetki \e
sorumluluklarının belirgin olmasına:
sistemin işlevleriyle iigili bilgilerin za-
manında ve doğru olarak toplanıp de-
gerlendirilmesine: sistem sorunlannın
gecikmeden saptanıp bunları giderecek
çözümlerin üretilmesine: bu çözümler-
den en uygun olanın seçilmesine: doğ-
ru kararlar verip bu kararlann izlenme-
sine: girdileri çıktılara dönüştüren sü-
reçlerin sistemin amaçlarını gerçekleş-
tırme yönünde çalışıp çalışmadığmın
denetlenmesine bağlıdır.
Görevini yapamayan yönetim öğesi.
sistemi yok olma>a götürür: Açık sis-
temlerde. başka sistemlerle etkileşim
içinde olan sistemlerde, bu etkileşimler
yönetim öğesini yönlendirebilir. Eğitim
gibi sosyal sistemlerde. yönetimi olum-
luçalışmaya vönlendirecek etkileşim ise
demokratik ortamlarda gerçekleşir.
Karmaşık örgüt
Milli Eğitim Bakanlıgı (MEB). 1739
sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun
56. maddesine göre eğitim ve öğretim
hizmetlerinin yürütülmesi. gözetimi ve
denetiminden sorumludur. 'Eğitim sis-
içi Üniversitesi
temimizin yönetim öğesi. bakanlığın
merkez örgütüdür. Bu örgüt. 1992 yıhn-
da kabul edilen 3797 sayılı Milli Eğitim
Bakanlığfnın Teşkilat ve Görevleri
Hakkında Kanun'a göre. bakanlık ma-
kamı. Talim ve Terbiye Kurulu. ana hiz-
met birimleri. danışma ve denetim bi-
rimleri ile yardımcı birimlerden oluşur.
Bakanl ık makamı. bakan, müsteşar ve
yedi müsteşar yardımcısmı; ana hizmet
birimleri. 15 genel müdürlük ile bir da-
ire başkanlığını; danışma v e denetim bi-
rimleri; Teftiş Kurulu Başkanlığı. Araş-
tırma Planlama ve Koordinasyon Kuru-
lu Başkanlığı. Hukuk Müşavirliği. ba-
kanlık müşavirleri ile Basın ve Halkla
İlişkiler Müşavirliği "ni; yardımcı birim-
lerde 11 daire başkanlığı. bir genel mü-
dürlük. savunma sekreterliği ve özel ka-
lem müdürlüğünü içerir.
1920 yılında kurulan MEB'in 1926
yılındaki merkez örgütü, ilköğretim.or-
taöğretim ve yüksek ve mesleki öğretim
genel müdürlükleri ile Talim \e Terbiye
Kurulu'ndan oluşmaktadır. Bu örgüt.
bugün genel müdürlük ve daire başkan-
lığı gibi 30"un üzerinde üst kuruluşun
bulunduğu dev bir kuruluşa dönüşmüş-
tür.
1739 sayılı yasaya göre. eğitim siste-
mi. örgün eğitim ve yaygın eğitim gibi
iki ana bölümden oluşur: örgün eğitim.
okul öncesi eğitımı: temel eğitim. orta-
öğretim ve >ükseköğretim kurumlannı
kapsar (madde 18), MEB'de en karma-
şık örgütlenme ortaöğretim düzeyinde
görülmektedir. Liselerle doğrudan ilgi-
li olan ortaöğretim. Erkek Tek. Öğr. Kız
Tek. Öğr., Ticaret ve Turizm Öğr.. Öğ-
retmen Yetiştirme \e Eğitimi, Din Öğ-
retimi Genel Müdürlüğü olmak üzere
altı tane genel müdürlük vardır. Dört ay-
rı genel müdürlük ile bir daire başkan-
lığı da hem ortaöğretimle hem de diğer
kademelerdeki eğitimle ilgilidir. Orta-
öğretim Genel Müdürlüğü'ne 2000
okul. 1.100.000 öğrenci ve 65.000 öğ-
retmen bağlı durumdayken Öğretmen
Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlü-
ğü'ne baglı olan yalnızca 70 okul.
18.704 öğrenci ve 1.454 öğretmen bu-
lunmaktadır.
3797 sayılı yasaya göre yukarıda adı
geçen ortaöğretimle iigili altı genel mü-
dürlüğün görevlerinden biri. iigili ol-
duklan okullann programlannı hazırla-
yıp Talim ve Terbiye Kurulu'na sun-
maktır.
Bu arada Din Öğretimi Genel Müdür-
lüğü de temel eğitim ve ortaöğretim ku-
rumlanndaki din derslerinin programla-
nnı hazırlayıp Talim \e Terbiye Kuru-
lu'na sunar (madde 17 h): Özel Eğitim.
Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel
Müdürlüğü de okul ve kurumların eği-
tim programlannı hazırlayıp Talim ve
Terbiye Kurulu'na sunar (madde 23 b);
Bilgisayar Eğitimi ve Hizmetleri Genel
Müdürlüğü de her derece \ e türdeki eği-
tim kurumlarının bilgisayardestekli eği-
timiniplanlar (madde 24 a): OkuIıçiBe-
den Eğitimi. Spor \e Izcilik Daire Baş-
kanlığı da eğitim kurumlarındaki iigili
hizmetleri yürütür (madde 25). Benzeri
örnekler çoğaltılabilir. Ayrı ayn birim-
ler kendilerince program hazırlamakta-
dır. Kimı bırimlerin hazırladıklan prog-
ramlan Talim ve Terbiye Kurulu'na sun-
maları yasada yer alırken kimi birimler
içinbuzorunlulukyasadayeralmamış-
tır.
Yaygın eğitimden sorumlu olan Çı-
raklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdür-
lüğü. ortaöğretimle iigili dersler açtığı
gibi. ortaöğretimle iigili genel müdür-
lüklerin de yetişkin eğitimi yapan okul-
lan vardır. Anlaşılan. kimin elinin ki-
min cebinde olduğu belli değildir. Iş bö-
lümüyaparkenbirımlerartmış. birimler
yeni birimleri doğurmuştur. Ingilizlerin
geri kalmış ülkeler için geliştirdikleri
"böl, yönet" sistemi. bakanlık tarafın-
dan bakanlık içinde uygulanmca için-
dençıkılmazdurumagelinmiştir. Kimin
ne yaptığı belli olmayınca ne yaptığını
bilenlerin (!) bir şevler yapması kolay-
laşmıştır.
Sorun kaynağı
Bakanlığın en önemli birimi olan Ta-
lim ve Terbiye Kurulu'nun görevegelip
gitmeleri, bakanın iki dudağı arasında
olan 15 eğitimciyle bu yükün altmdan
kalkması beklenmez. Bakanlığın örgüt
yapısında. doğru karar \erebilmek ve
çözümler üretebilmek için temel girdi
olması gereken "bilgi üretimi1
" yoktur.
Merkez örgütünün bu karmaşık. mer-
kezci ve hantal yapısı ile bakanlık için-
deki yetki ve sorumluluk karmaşası. de-
mokratik olmayan süreçler. hem mer-
kez örgütü içindeki hem de merkez-taş-
ra arasındaki bilgi akışını ve etkileşimi
engellemektedir.
Bir ikisi dışında ilgisiz kimselerin ba-
kanlık müsteşarlığınagetirilmesi iseişin
tuzu biberi olmakta. bakanı bu konuda
tek seçici yapmaktadır.
Yasal amaçları ve temel ilkeleri bilim-
sellik. demokratiklik ve laiklik olan ba-
kanlık. hızla bu amaçlar dışına sürüklen-
mektedir.
Kimi sözde eğitimciler, eğitimciden
çok. kimi akımlann militanı olarak ça-
lışmakta; siyasetçilere taşçıkartacak de-
recede dini ellerine bayrak gibi almak-
ta; dini. kişi v icdanından. kişiyle Allah
arasında var olan kutsal konumundan
çıkarmakta. ellerde işarete. namaz saat-
lerinde gösteriye ve bakanlık kararlann-
da uygulamaya dönüştürmektedirler.
Üst düzey görevlere yükselebilen ger-
çek eğitimciler. göre\ lerinde uzun süre
kalamazken kimi marjinal akımlarla
bağlantısı olduğu sa\ lananlar yerlerin-
den bile kımıldamamaktadır.
Ülkemizde yaşayanlann büyük ço-
ğunluğu ne dincidir ne de ırkçıdır; ne
inancını ne de etnik kökenini siyasete
alet etmek istemekte ne de bunları gün-
lük yaşamında kullanmaktadır. Bu ço-
ğunluğun haklı tepkilerine ve istekleri-
ne kapalı olan sistem, bir azınlığın dü-
men suyunda pupa yelken gitmektedir.
Sistem. çevresinde ateş çemberi yarata-
rak kendisini akrep yerine düşürmekte;
giderekateş çemberini daraltmaktadır.
Bakan başta olmak üzere. bakanlık için-
deki vedışındaki tümeğitimcilerin, eği-
tim görnıüş herkesin. bu gidişten sorum-
luluk payı vardır.
Çözüm
Bakanlığın kurtuluşu, sistemin ken-
disini yok etmemesi. dolayısıyla Türki-
ye'ningeleceğı "bilimserolmakta sak-
lıdır: demokratikliktedir; laikliktedir;
kararlann, siyasal ya da dinsel inançlar
yerine. eğitsel değerlere göre alınmasın-
dadır: bireyin, kendini özgürce gelişti-
rebilecek ve toplumun çağı yakalama-
smda yardımcı olacak nitelikte yetişti-
rilmesindedir: bakanlığın bu doğrultuda
yeniden örgütlenmesindedir: merkez ör-
gütünün küçülmesinde. yetki \ e sorum-
luluklarının belirginleşip taşra örgütüy-
le paylaşılmasındadır; bakanlığın. ista-
tistiksel verilerle. araştırmalarla ve de-
mokratik ortamlarda sürdürülen katı-
lımcı tartışmalarla bilgi üretebilmesin-
dedir: çözüm seçeneklerinin özgürce ve
"eğitsel amaçlaria" oluşturulmasında-
dır.
Çözüm zamanı gelmiştir.
Eğitimde Türk StandardıL
ÖZGÜN ÖZGUR Tarih Öğretmeni
% nsan bir canlı. Tüm canlılar gibi, tarihsel sü-
I
reç içinde e\rim sonucu bugünkü yapısına.
gelişmışlik düzeyine ulaşmış. Öteki canlılar-
dan daha gelişmiş... Bu gelişmişiikdüzeyiy-
le birlikte pek çok şeyi -belki de her şeyi- et-
kilemiş. dönüştürmüş. değiştirmiş. Söz ko-
nusu dönüşümler. insanın düşünme yeteneğinin
ürünü. Evrim sürecinde değışen. dönüşen insan,
dört ayağı üzerine kalktığında evrenin ve insanın
tarihinde önemli bir devrimi gerçekleştiriyordu.
Insan. gereksinimlerinin itkisiyle. algılama, kav-
rama. çözümleme aşamalannın ayrımına varıyor.
Düşünce denilen olgu. oluşup gelişiyor: beyni ile
ellerinin uyumlu çalışması, uygarlığın basamakla-
nnı birerbirerçıkmasını; özgürleşme ve bağımsız-
laşmasının önündeki engelleri aynmsayıp aşması-
nı sağlıyordu. Bitinmezleri bilinirliğedönüştürdük-
çe, kafasının içindeki karanlık aydınlanıp dünün
bilincinde. bugünün ve yarınm sahiplenilip geliş-
tirilmesinin aynmında, insanlaşıyordu...
Insan. ınsanca özelliklerinin bilincine vardıkça
insanlaşıyordu!..
Her şeyi özgürce sorgulay ıp düşündükçe, eşitlik-
çı, paylaşımcı. özsaygısına sahip. toplumsalltğının
aynmında bir çizgiyi izledikçe güzelleşiyor. güzel-
leştiriyordu...
Daha güzel bir dünyanın kurulması için, tüm bu
temel özellikleri geliştirecek 'eğftim'in ilkelerinin
saptanması için pek çok bilim adamı kafa yordu.
emek verdi. araştırdı, inceledi... Kimi gerçekleri
aynmsadı.
Insanı özgürleştiren. bağımsızlaştıran, toplum-
sallaştıran. 'erk'i elinde kılan bireğitimdi erekle-
nen. Tüm bu değerlere insan. özgürce düşünüp.
sorgulayıp. yordadığında, bu bağlamda üretici. ya-
ratıcı katılımcılaştığında kavuşabiliyordu!
Buluşlar böyle oluşuyor. zorluklar böyle aşılıyor,
yaşam. yaşanası oluyordu!
John Milton, "Akıl kendi başına cenneri cehen-
nem,cehennemicennetyapabilir"diyor. Ülkemiz-
de insan yetiştirmede izlenen yöntemi düşününce,
bu sözaklıma geldi. Aklımızla -daha doğrusu, akıl-
sızlıklanmızla (neredesin AzizNesin)-yaşamı ken-
dimize de. çocuklanmıza da cehennem yapmıyor
muyuz?
Eğitim denilince. toplumumuzda ilk olarak akla
gelen özlü söz. "Ağaçyaşkenegüir." Bu sözün özün-
de. küçükten eğitimin öneminin vurgulandığı ileri
sürülse bile "eğilir" sözcüğü bizim eğitim siyasa-
mızda "boynn eğme" anlamına yorumlanıyor sa-
jıırım. Aileden okula. toplumumuzun her kesimin-
de. "eğrtim" olgusuna bu anlamda bakılmaktadır.
Bu "boyun eğdirme
1
", kişilikleri ezme. silikleştir-
me. çarpıklaştırma bağlamında. bir **tcktip*'te so-
mutlaşıyor: içler acısı örneklerle eğitimin "egi-
tim"likten çıktığmı yüksek sesle bizlere duyurma-
ya çalışiyor, doğalhkla duyan olursa bilinç ve yü-
rek gözü ile duyabilenlere!..
Bakın Fransız şair Jacque$ Prevert "Tembel Öğ-
renci*'sinde neler diyor
"Başıyla hayır diyor / Fakat \üreğiyle evet / Sev-
diğine evet dijor / Oğretmene ha>ır.~"
u
Bu 'evet'ten yola çıkmak ve Rousseau'nun de-
diği gibi, 'çocuğu çocukluğu içinde olgunlaşmaya
bırakmak' gerekir" diyor Eğitim Felsefesi adlı ya-
pıtında Olivier Reboul. Oysa neler neler yapıyoruz
"eötim
r>
adına...
h^anın du>gulannı hesaba katn^ayan, insan kı-
^iliğme saygı duymayan yaklaşımlar iflas etmeye
tutsaktır! ,. i\
Insanı eğip bükmek üzere yola çıkarak eğitim (!)
yaparsanız. orada insanlık ayaklar altındadır!
Kuşkucu. güvensizlik temeline dayalı eğitimi-
mizle çocuklarımızın duygu dünyalannı yaralıyo-
ruz. Olanaklannın getirdiği başanyla bir öğrenci-
yi yüceltirken olanaksızlıklarının getirdiği başarı-
sızlıklarla öteki öğrenciyi itiyor. aşağılıyoruz. Ba-
şansızlığın birhastalık olduğunun bilinçsizliğinde,
eğitimci olarak başansızlıkları sorgulamıyor. eli-
mizde olan şeyleri bile yapmıyoruz. Çocuklanmız
çaresizliğin açmazında bunalırken bizler aptalca
bakıyoruz. Ana-baba ve eğitimciler olarak "Beni
dinl^in'*' seslerine. kulaklarımız. ruhumuz sağır...
Özgür düşünme yetisine erişmiş. özgürleşmiş.
bağımsızlaşmış. erkı elinde. gerçek **birey'
>
*lerden
ödümüz kopuyor. Çünkü "kalıplanmış yaşam an-
lajışı" sarsılıyor. o kalıplanmış kafalar. "geliştiril-
miş yaşam anlayışrnı ayrımsayın kav rayamayacak
denli köreltilmiş. Ezberci eğitimin ürünü bir örnek
kafalar. ezberlenmiş yaşamlar çıkıyor sonuçta or-
taya. Kimliksizlıkler. sevgisizlikler. nearadığını. ne
istediğini bilmeyen do>umsuz insanlar. başansız-
lıklar. sağlıksızlıklar, umutsuzluklar. mutsuzluk-
lar. insanlaşamamışyaratıklar olarak kendi ördük-
leri agın içinde debeleniyorlar
. Standartjara uygun ad)m yürüdügünüzde sorun
yok. Acı çekin. ölün. önemli değil! Bu kokuşmuş
çemberi kırıp atarak **ben
rl
olmaya karar verdiniz...
"Kendiniz olarak" yaşamak. kendi çizginizi. evre-
ninizi oluşturmaya kalkıştığınızda, "hayır!"deme-
ye başladığınızda. "standarriann" dışına çıkıyor.
çizmeyi aşıyorsunuz, haberiniz olsun!..
Eğitimimizin (!) iflas» burada başlıyor. ne yazık
ki gün geçtikçe "kalıplanmış kafalar" oluşturma-
ya yönelik eğitim uygulaması daha da boyutlanı-
yor. Insanımızı "'insan olmanın olanaklanna" ka-
vuşturan bir eğitimi uygulamaya koyuncaya dek.
çocuklanmız. insanımız daha çok acılar çekecek.
Arçelik KNma'nın arkasmda
Aivelikvar!
Klima alırken vermeniz gereken bir karar var: Hangi klima?
Bilinenle bilinmeyen arasında bir seçim yapmalısınız...
Çünkü aşağıdakikri yalnız Arçelik Klimalarda bulabilirsiniz:
ArçeEk güvencûsi: Verimi yüksek, yıllarca kullanabileceğiniz,
üsfün özelliklere sahip klimalar. - .
Arçelik senrisi: Klimanızın ücretsiz monfajını yapan, büfün
yvrda yayılmış, deneyimli yetkili servisler.
Arçelik fiytih ve ödeme koşuRan: Yüksek nilelikli ürünlere
kolayfıkla sahip dmanızt sağlayacak liyaihr ve ödeme olanaklan.
Arçelik ûrvn yeipazesi: Her türlü ihtiyaca cevap verecek,
pencereya da split tiplerinde, soğutmalı ve ısıtmalı, kapasiteleri
7000-28000 btu/saat arasında değışen klima modelleri.
Arçelik Klima Danışma MeHcezr; İhtiyacınıza ve isteğinize
en uygun klimanın seçimi ve doğru kullanımı için her bilgiyi
danısabileceğiniz, ücretsiz keşifhizmeti veren merkez.
Ücretsiz danışma telebnumuz: 0 800 261 85 21
Şimdi kararınızı verin!
Klima mı alacaksınız, yoksa Arçelik /C/imo mı?
PfSlN FIYAVNA TAKSITU
flSINAT - 3 TAKSİT PİSIHAT * 7 TAKStT PfS4HAT <• 1OTAKSIT PtUNAI * 13 TAKUT
KLİMALAR
1170 MarGM KİİMÂ
ıt70ttmıynuiMA
*3\0 DÖCTMfVSİM
5310 SÛKHOJMA
53101 SÛPa UİMA
4000 SHJTOJM»
4700 5PÜTKUMA
«oo iptiraİMA
«500 MUnSPUTKUMH
«oo Mun'tnJTKuıu
7000 &UONriMKUM«
7000 871/
7000İV1/ {Sıtak/SoğJ^
170001TU (SKak/Soğtık)
ııoosnu
31000 « V (Sıeot/Scju*!
12000İTU /&n*/Soğu*j
1(000 ITU (S.cok/Soğuk|
22000 (TU {Smk/Jojutj
2x9000 «IU
fcrfooonu ficok/s.^*;
2(000 (TU f&cafc/Soğukj
42.000.000
44.(00.000
II.JOO.000
71.300.000
74.200.000
ırtooo.ooo
142.000.000
1J9.0O0.OO0
1(7.000.000
IMJM0J00
2U.000.000
10.500.000
11.200.000
20.315.000
17.tOQ.000
U.iM.000
29.500.000
3İ.İ00.000
19.750.000
4i.730.000
49JO0.0O0
65.750.000
IOJOO.000
IIJOOlOM
20.325.000
17.tO0.O00
K.550.000
2V.Ma.000
35JO0.0O0
39JS0M0
4i.7W.000
4VJ00M0
65.750.000
42.000.000
44.1oa.oaB
VMO.000
7I.20M00
74.200.000
111.000.000
142.0O0.O00
159.000.000
1(7.000.000
1 «.000.000
24J.000.000
6.1(0.000
6-590LOOO
10.4(0.000
10.92OÛ00
I7J40.000
20.(90.000
2U9O000
27.510.000
29.130000
3S.490.000
6.1(0.000
6J9O.000
II.960.000
10MOM0
io.no.ooo
17.340000
20.(90.000
2İ.J90.000
27.510.000
» . 130.000
31690000
49.440.000
jzrjoooo
93ASOJ3GO
93MOMO
(7.MO.SO0
13t.ttO.000
167.120.000
1(7.120.000
220.0(0.000
T1.t <H0 OTff
309.520000
4.920.000
5.250.000
7.520.000
(-34O000
1.490.000
13J2O000
16.630.000
1 (.420000
21.(90.000
23.110.000
30.790.000
4.920.000
JJ5O000
9.520.000
(J40L000
(.490.000
I3J2O000
I6.63O0O0
1 (.420000
21.(90.000
211M.OO0
30.790.000
54.120.000
J7.7ja.000
104.720.000
91^40000
95.İ9O.OO0
153.020000
1(2.930.000
204,(20^)00
240.790.000
254.9M.000
JJ(^«.000
4.040.000
4J1O000
7.(20.000
<HT0ffffft
7.I3O000
IIJ40JOO
13.650.000
15.2*0000
17.970000
I9J3O000
25.1M.IXW
4.040.000
4J1O0O0
7.J20.000
6.(50000
7.130.000
IU«M
13^50.000
13.2W.000
17.970.000
19.030.000
İ5J90.000
56.540.000
40340000
109.4(0.000
95-900000
99.(20.000
15176O000
191.100.000
2)3.920000
251.5(0.000
246.420000
353.920.000
3 <D* dohıiÖK <ü>V •flyo dıffef *wg. ûfmjio'-ındaiı okıbnecm cMğ^ıtokMr v« gmietMİecsA yeoı vwgîief ftyotfaro oy?en «jrırt/oca**f Kamponyomiz SorKîyı »» Ticoref Sofcan^ı'om 25 5 1994>arhtı 219*3 ıayh Retmı Gazato'de >hn edıien tobkğıne uygundvr
Afi&& Yethb Soncrlanndon tei/Ti ad>'ır Aree/dt '5a«j' Kamağa; Cad 2/6 SutlOce 80330 fsianbvl Kampanyamz 3 T Moyts î 99ö (anAme iodcw gaçeriı aiup untrm ve «o* "nkankmyh nmr^dtr <cwnpcnyomfzdo f +/ ııatsnfc * 4 J J »<DV 1*10 akntie
%4 69*KDV, 1+13 lokvte %4 34*KDV cranınch ayiık *ode kah uygufen/n^r Ryo«onmrz Fyrt bmnd'r
Güzel havanız Arçelik'ten...
PENCERE
Asker Gelirse NeOIUP?..
Medyanın yayınları, bir askeri müdahalenin koku-
sunu ortalığa saçıyor...
Bu kez 'müdahale modeli' nasıl ayaıianacak?.. .
Açıkça konuşuluyor... ;
*
Amaçne?..
Refah Partisi'nin iktidara geçmesini engellemek
değil mi?.. Eğer bu işin ordu ile yapılabileceğini dü-
şünüyorsak, çok yanlış!.. Bir toplum, rejimini aske-
rin güvencesine bağlayamaz. iran'da Şah'ın ordusu
Körfez'de Amerikan jandarmasıydı: Humeyni reji-
mine bir günde uyum sağladı. Sovyetler'de Kızıl Or-
du, komünizmin bekçisiydi. göz açıp kapatıncaya
dek kısa bir sürede 'Beyaz Ordu'ya dönüşüverdi;
anlı şanlı generaller seslerini çıkarmadan yeni oluşu-
ma uyum sağladılar.
Halkın tepesinde boza pişirenler, 'rantiyeci' rejimi-'
ni, askeri işin içine katarak sürdürmeyi düşünüyor-
larsa. Türkiye'ye iki kez yazık ederler.
•
Refah Partisi büyüyor..
Niçin?..
Herkesin dilinde tüy bitti, söylene söylene laflann.
cılkı çıktı. Bu ülkede yıllardan beri enflasyon orarn
yüzde 70'le yüzde 100 arasında gidip geliyor, ıç sa-'
vaşa benzeyen kanlı çatışmalar sürüyor, üretim eko-'
nomis) bir yana ıtılm/ş, rantiyeci düzeni yeğlenmiş,
köşe dönmecilik ideolojisi devletin resmi görüşünS;
dönüşmüş; halk şaşkın, bezgin, tepkili, öfkeli, bıkknj"
ve şaşırmış; siyasal kokuşmuşluk ortamında 'soC
umut olmaktan çıkmış... J
Geriye ne kalıyor?.. i
Dinci parti..
Peki ne yapmalı ?..
Rantiyeci düzeni ayakta tutmak için askeri çağır-i
mak nafiledir. j
•
Ne var ki 'sivil toplumcu 'lardan her şey bekleni^,
12 Eylül faşizmi; Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Kenan Evren ile sözde 'sivil toplumcu' Turgut
Özal'ın işbirliğinde dış ekonomik dayanaklarını bul-ı,
du; 1980'li yıllarda 'alternatifsız model' Türkiye'ye
zorla dayatıldı.
Model bugün de geçerli...
'Serbestpiyasa' ile 'özelleştirme' Batı'da belki ak-
la yakın bir olgu: ama Türkiye'de 'vahşi kapitalızm 'le
'köşe dönmecilik' rengine büründü; özelleştirme
'KlT'lerin yağması' diye algılandı; liberalizm 'libo
şizm' oldu; 'rantiyecilık' hepsinin üstüne tüy dikti...
Bir model mi bu?..
Hayır!..
Türkiye'yi bugün allak bullak eden siyasal fırtına.
bu çılgın ekonomik modelin politikada dışavurumu-
dur.
Diyelim ki rantiyeci düzeni yürütmek için orduyq
kafakola aldılar; işin içine kattılar...
Güneydoğu'da çatışma, Ege'de gerilim ve Kıb-,
rıs'taki açmazla uğraşan, Suriye ile su savaşını sür-:
düren. Yunanistan'la sürtüşen, Çeçenya'daki kavga-
yı Türkiye'de iç politikaya dönüştüren bir süreçte. or-,
duyu da işin içine çekmek, akıl kârı mıdır?..
Refah Partisi bu gidişle daha da palazlanacak;,
çünkü ekonomik söylemi sol ve ideolojisinde dtnciı
görüntüsündeki RR bugünkü TürKrye'de düzene kar-.!
şı muhalefetini sürdüren tek partiyi simgeiiyor. ••••
Bu partiyi geriletecek tek yöl, rantiyeci düzenin re--'
1
zaletlerine bir son verip halktan yana bir siyasal ik-:
tidar kurmaktan geçer... '•
Rauf Mutluay anılıyor.
Edebiyat eleştirmeni, öğretmen ve yazar
Rauf Mutluay için, ölümünün birinci yıldönumü
olan 14 Mayıs 1996 Salı (bugün) saat 18.00'de
Çemberlitaş'taki Basın Müzesinde bir antna
toplantısı düzenlenecektir.
Konuşmacılar: Ahmet Altan, Nail Güreli,
Doğan Hızlan, Nurer Uğurlu ve Erkan Yolaç.
Biitün sevenleri davetlidir.
IAFTASONU GEZILERI
19 Mayıs Pazar Çiğdem Yaylası
Ulaşım, kumanya, rehberlik dahil ı 250.000 TL
17-19 Yedigöller
Sizi, yeşil bir doğa ile birbirinden güzel gölleri
gezmeye ckjvet ediyoruz. T.R4.500.000 TL .
24-26 Safranbolu '
Osmanlı evleri ile ünlü Safranbolu,
fotografseverler ve tarihseverler için
vazgeçilmez bir yöremiz. Y.R4.500.000 TL
Arnika
Mk Mk. »5 Beyojlu T»tFık»: 0-212-2451593-2452976
YEŞİL ELMA
Seyahat Acentası
Balıkçının diyannda
Mavi Yolculuk
hala bir rüya olarak kalmasın
ASSOS - Hotel Nazhhan
Gûnlük, k);l ba;ı YP 2 500 000
Onur Topaflak rehberitğınde
•Başka istanbul Gezteri'
"Galata"
26 Mayıs Pazar 1 750 000TL
Yurt ıçı - yurldışı
uçak bileti alan herkese
kıtap armağan edıyoruz*
Duyurularımızı. her salı ve perşembe Cumhuriyeften ızleyebilirsiniz
IstiklalCad. 81/1 Beyojjlu-IST Tei. 0212 249 52 11 Fax 0212 293 20 76,
:
MİMAR SİNAN ÜNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞC'NDEN
Mimar Sinan Ünıversıte;.! Dev lei Konservatuvarı'nın
Hazırlayıcı BirimlerineıTam Zamanlı. YanZamanlı Ha-
zırlık. Örta. Lı?.e) sına\ la öörencı alınacakttr.
Ön ka> ıtlar: 15-24 \1a>Ts 1996
Tam zamanlı genel kültür sınavı: 22 Haziran 19%
Eleme sınavlan: 01 -04Temmuz 1996
Kesin kabul sınavlan: 05 - 0X Temmuz 1996
tarihlerı arasinda Konsenatuvarımız Beşıktaş Dolma-
bahv'ecaddesındekı bınalarında yapılacaktır.
Aynntılı bilgi \e ba^\uru formları Konser\atuvarın
Öürenci BüroMrndan alınabilir.
Basın: 85921