Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14MAYIS1996SAL
12 DKIYAZI
Globalleşme, tek ideolojinin, dünyaya getirdiği akıl almaz sömürü ve eşitsizlik karşısında çözüm arayışlan
Sermaye, sosyal kapitalden söz edîyor
"Bilgi, teknoloji, sosyal sermaye ile
bütünJeştikçe daha iyi bir toplum oluşturma
şansı doğacaktır. Dünyada monopolleşme ile
birlikte marka kavramı da gelişti. Marka geliştikçe, markanın
sosyal sorumluluklan da artmaktadır. Globalleşme, sivil
Dünya Bankası uzmanı
Elkyn Chaparro'dan alıntılar
toplum hareketi içinde yerini alan
marka, bugün var olan olumsuzluklan daha
az kabul edilebilir bir hale getirmektedir.
Yolsuzluklar daha az kabul edilebilir olmakta, temiz toplum
arayışlan öne çıkmaktadır."
ŞUKRAN SONER
TESEV Dunva Bankası
ve OECD uzmanlannın
da katılımı ıle Turkıye
ıçın yenı bır tartı^may ı
gundeme getırdı Yenı
dunya duzenı
globalle^menın. serbest
pazar ekonomısının tek
ıdeolojisının
uygulanmasının
dunyada yarattığı akıl
almaz boyutlardakı
somuru eşitsizlik.
çe\ re sorunlannı. sonuç
olarak duzenın
çıkmazlannı masaya
yatıran bır toplantı
duzenledı
" Dev letve Sivil
Toplumun Değişen
İlişkileri: Ekonomi
Polirikalan Bmuru"
ba^lığını taşıvan
TESEV
Konferansı'nda. venı
dunya duzenıne ılışkın
bugune kadar
medyadan
ızledıklerımızden çok
daha farklı şeylen
duyduk Dunya Bankası. OECD'nın uzmanlan ve
Turk sermayesının onemlı orgutlennın sozculen.
yenı kavramlardan soz ettıler Yenı dunya duzenı
ve tek olduğunu ılen surduklen ideolojinin
uvgulamasından çıkan sorunlardan soz ederken
bugune kadarkı "once ekonomi" sloganlanna
kendılerı ozeleştın getırdıler Dunyada yaşanan
buyuk teknolojık gelışım ve buyumeye karşın.
ınsanlar ıçın çok buyuk yoksullaşma gelır
dağılımı çarpıklıkları ve çevre tahnbatı
sonucunun çıktığını ve sonuç olarak kendı
duzenlennın çıkarlannın çıkmaza gırdığını kabul
ettıer Bugune kadar ozellıkle kamuoyuna
vonelık reddedılen "sos>aJ" sozcuğunu yenıden
ağızlarına dolamış olarak "sosval kapital" denılen
yenı bır kavramdan sık sık soz ettıler
Marksızmın. sosyal dev letın reddedılmesınden
doğan boşluğun sermaye tarafından karşılanması
gereğının altını çızdıler Duzenın çıkmazına
çozum olarak yaratılan "sosval kapital" kavramı
ıle sermayenın. uluslararası şırketlerın. bundan
boyle gelışme. ayakta kalmak ıçın, sadece
ekonomık gerekler ıçınde hareket etmemelen
zorunluluğundan soz ettıler Bundan sonrası ıçın.
Marksizm. sosyal devletten vazgeçme ıle ortaya
çıkan boşluğun "sosval kapitaF ıle kapatılacağını
soyledıler Daha doğrusu "boşluk*'kavramını
kullanmak ıstemedıklennı soyleyerek sermayenın
bundan sonra ınsanlann gereksınımı olan başta
çevre koruması eğıtım. saglık hızmetlen olmak
uzere. ınsana vonelık butun sorunlara çozum
uretmek zorunda olarak gelışme ve buyume
yollannı aramak durumunda olduğunun altını
çızdıler
Sermayenin sosyalizmi
Sosval sermaye ya da bızım anlavabıldığımız dıl
ıle sermayenın sosyalızmının nasıl olacağı
sorusuna. ozel yorum getırmeden, Dunya
Bankası OECD \e ış dunyası uzmanlannın
sovledıklerını. orneklerını yorumsuzaktararak
yanıt bulmaya çalışacağız Işte "Toplumsal
Sorunlar ve İş Dunvasının Sorumluluklan'"
başlıklı oturumda konuşan Dunya Bankası
uzmanı Elkvn Chaparro'nun anlattıklanndan
kımı alıntılar "Bilgi, teknoloji, sosval sermaye ile
bütunleştikçe daha iyi bir toplum oluşturma şansı
doğacaktır. Dûmada monopolleşme Ue birlikte
marka kav ramı da gelişti. Marka geliştıkçe,
markanın sosval sorumluluklan da artmaktadır.
Globallesme. sivil toplum hareketi içinde verini
alan marka. bugun \ar olan olumsuziuklan daha
az kabul edilebilir bir hale getirmektedir.
Volsıı/luklar daha az kabul edilebilir olmakta,
temiz toplum arayışlan öne çıkmaktadır. Marka
uretimde ve üretiien malın kalitesinde,
sermayenın butun etik değerierinde çok onemli
bir otokontrol aracı olmaktadır. Sosval sermave
kav ramı, özel sektör, sivil toplum inisivatifleri ıle
sağlık. eğitim sorunlanna çozum uretilnıektedir.
Bundan sonra sosval sermavenın nasıl
TESEV Baskanı Bülent Eczacıbası
"Devletler, sorunlan çözecek
siyaset üretmede yetersiz kalıyor"
TESEV Baskanı Bulent Eczacıbası yenı gelışmelenn dev letın onune
çozulmesı gereken venı turden sorunlar çıkardığına ışaret edıyor
Eczacıbası TESEVındunyaduzeyındehızladeğışenılıskılen konuolan
bir toplantı ile konuya ılışkın yenı duşunceler ve yaklasjmlan Turk ka-
muoyuna ve Turkıve'nın tartışma gundemıne taşımak anıacını taşıdığına
isaret edıvor oncelıkle su saptamalan vapıyor "Devlet, ozeliilde virminci
> u/v ılın ikinci varısında. ekonominin itici gucu >a da duzenlev icisi olma so-
rumluluğuıuı ustlcndi. Uretilenzengınliğinboluşirurulmesinde.sos.valguven-
lik programlan. subvansıvonlar ve doğrudan aklarımlarfa etkin bir işlev
gordu. Ancak bugunun kokten birdegişikliğesahneolanortamında,btı işlev
verinegerırileme/halegeldi. Hızlananteknoiojikdonuşum.guçlenendünva
rekal)eti ve mali bunalımlarortamında dev letler, sorunlançozecek si\asetler
uretmektevetersizkalıvorlar." Eczacıbası. toplumun butun katmanlannın
birlikte hareket edebıleceklen bırortakalanınoluşturulması arayışı ıçınde
olduklarını soyluyor Devletle sivil toplum arasındakı rol dağılımının
gelecekte nasıl olaeağını. olmasi gerektığının. dev lete aıt sorumluluklann
hangılennın sıvıl toplum tarafından ustlenıleceğının, ış dunyasının kendı
dışında gorduğü hangı sorumluluklan kendı nzası ile yukleneceğının
tartı>ılacağını anlatıyor Eczacıbası. kuresellesen dunvada ulkelenn
buyumeyı surdurebılır halde olmalannın, eğıtım. teknoloji ve rekabet
gucunu koruvabılmelennın onemıne ışaret ederek kureselleşmenın ışçıler
vevoksullaruzenndekıetkılennınaltınıçızıyor Songunlerdekarşı karşıya
kaldığımız toplumsal şıddet olaylannın nedenlerı ve çozum arayışlarında.
dev letı asip si\ ıl toplum sorumluluk alanlarına ulaşılmasını duşunuvor
İ s v e r e n l e r e M a n i f e s t o
'Yeni düşüncede 'biz' ve 'onlar' kavramlan yoktur, sadece 'biz' vardır. Ve
bu 'biz' sadece insanlan ifade etmez. Tüm hayatı ifade eder'
TÜGİAD Başkanı Murat Bekdik, dunya genç
ışadamlannın toplantılannda ılke kararlanna donu-
şen. ışadamlannın yapmaJan ve yapmamalan ön-
gorulen. ışveren ahlakı. etık değerlenne ılışkın ku-
rallan açıkladı Dünya ışverenlerıne manıtesto nı-
telığındekı bu kurallar, bugune kadar yururlukte
olan, tek ıdeolojı. globalleşme duzenının ınsan hak-
lannı gasp etmesıne yonelık ağır eleştınler getır-
mekle kalmıyor Kapıtalızmın ınsan somurusune
karşı Marksızmın ongordiiğu eşıtlık ılkelennı sa-
vunuyor Dünya genç ışadamları. sankı globalleş-
mede, sermayenın tek ıdeolojısmın yarattığı hak-
sızlıklar, eşitsizlik. çıkmazlar karşısında panığe ka-
pılmış olarak "VfarksizJm gerekivorsa bunu da biz
yapanz'* demeve çalışıyorlar
Işte "Bugunun sorunlan, bu sorunlan yaratan
metotlaria çozulemez"* savı ıle ışadamlannın "ye-
nidüşüncetarn"sloganı ıleaçıklanan ılkelerınden
bazı onemlı paragraflar
• Eskı duşunce, doğası gereğı materyalısttır Ba-
şan ve ılerleme, para ve sahıp olunan mal ıle olçu-
lür
• Guç ve guce olan ıhtıyacımız. eskı düşuncc
ıçınde doğan ve büyuyen korkumuzun y ansiması-
dır Başlangıçta başanlı olamamaktan korkanz
sonra elde ettıgımızı kaybetmekten Korku. şup-
he ve güven eksıklığıne neden olduğu ıçın, korun-
mak amacıyla hıyerarşık sistemler olujjturuz Hı-
yerarşının ana ışlevı, kontrolö sağlamaktır Kont-
rolun en onemlı ışlevı ıse tehdıt edıcı değışıkhkle-
n engellemektır
Eskı dûşünce ılen gönjşlü değıldır Bunun en
barız orneklennden bır tanesı. ekonomi ve buyu-
me ugruna doğaya yaptıklarımızdır Çoğunlukla
tamır edılemez hasarlan goz onune almaksızm ış
fırsatlannın yaratılması \e korunmasına oncelık
vertnz
• Eskı duşunce, düpedûz tamahkârdır O kadar
tamahkârdır kı endustnsı kalkınmış ulkeler fazla-
lıklannı uçuncü dunya ulkelenne yardım amacıy-
la vereceklen zaman bıle bu yardım şarîa bağlan-
mıştır Bu yardım pıyasa kazanmak ıçın kullanıiır
Eskı duşunce o kadar tamahkârdır kı bankafann ve
dığer malı kurumlann uçuncu dunya ulkelenne
borç vermestne ızın venr ve ondan sonra borçlu-
Tl GİAD Başkanı Murat Bekdik.
nun. alınan kredılenn faızlennı odemek ıçın, top-
lum yapısını inşa etmek ycrme ınsan ve doğa kay-
naklannı nasıl ınsafsızca ıstısmarettığını seyreder
• Eskı duşunce mesafe yaratır Ebeveyn ıle ço-
cuk, vatandaş ıle hiıkumet. sendıka uyesı ıle sen-
dıka >onetıcısı, çalışan ıle ışyen arasındakı mesa-
fe Eskı duşunce mekanık ve duygusuzdur Haya-
ta karşı duşmanca bır tav ır takınmıştır
• Yenı duşunce eskı dusuneeye başkaldırmak
ıçın ortaya çıkmamıştır Eskı duşuncenın tamamen
gerçekleş.tıgjnı gordukten sonra hıç kımseye, en te-
pedekılere bıle. hıçbır zaman uyum. memnunıyet
veya mutluluk getırmeyeceğını açıkça goruyoruz
• Çalışmanın, ışın ve ekonominin ınsanı boyut-
lannın buyume sendromunun golgesınde kaybol-
duğunu gormeye başladık Ekonomi ve maddıya-
ta yonelık gelışmemızın ınsanlara hiTmet ermedı-
ğını gormeye başladık Aslında tam tersıne. biz
ekonomının esırı olduk ve kendı kendımızı tuket-
mek volundayız
İçımızde yenı bır ofke. yenı bır sancı buy üyor ve
bu ofke ve sancı bır v ızyon doğuracak Bu vızyon,
kelımenın tam anlamıyla bır ınsanıyet ve şefkat
vızyonudur Duşunce ve algılama tarsımızda top-
tan bırdeğışıklık gerektınr
• \enı duşuncenın temelınde herşeyın bırbmy-
le baglı olduğu gerçeğı yatar Yenı duşunce ınsanı
doğadan ayırmaz Jnsaniar arasında ayınm yap-
maz Yenı düşüncede 'biz' ve 'onlar' k3vramJan
yoktur, sadece 'biz' vardır Ve bu 'biz' sadece ın-
sanlan ifade etmez 'Biz' beş duyumuzla algıla-
yjmadığımız ve zekâmızla açıkyamadıgımız şey-
ler de dahıl olmak uzere tum hayatı ifade eder
• Yenı duşunce, hıç kımseye ba^kasından fazla
değer vermez Yargılamaz Hoşgoruludur Sefkat
ve ınsanlıgı temsıl eder Yenı düşüncede sadece he-
sap yapmaz, duygulanmızın bıze soyledıklenne de
guvenınz
Yenı duşuncenın temelınde, hayatın her bmmı-
ze ve ınsanı gelışımımız ıçın venldıgı kavramı ya-
tar Onemlı olan, anlam taşıyan hayat surecıdır, ın-
sanın kendısı olmasıdır
• Yenı dusuncede, yaratıcı olduğumuzuanlama-
ya başlanz Dış güçlenn emnne amade ya da ^art-
lann kuıbanı oldugumuzu anlanz
• Yenı dusuncede 'yapılmah' dıye bır şey yok-
tur Bırşeyı.bızdenbeklendığııçınyapmayız Yap-
mak ıstedığımızı yapanz. bıze neşe, motıvasyon ve
anlam veren şeyler yapanz Hareketlenmızm
temelı kendımızden kaynaklandığından, gerçek
kavnaklanmızı kullanmış oluruz
• Yenı duşunce aynı zamanda her ınsanın bugune
kadar tahmın ettıgımızden çok daha fazla kapasıt-
eve sahıp olduğunu kabul eder ve her ınsanın
yaratıcılığının doğru ortam olduğunda sınırsız ol-
duğunu duşunur Bu ıç kaynaklan ortaya çıkarmak
onumuzdekı en zorlu gorevdır Gerçek buyume
ıçın gereklı potansıyel buradadır Buyume dışta
oluşan maddı buyume değıl. kışısel ve ınsanı
buyumedır
• Ancak bıraraya getırdığımız muazzam bılgıyı.
bılgeler ıle bır araya getırmeyı başardığımızda ın-
san potansıyelımızın tümune ulaşmış oluruz
oluşturulacağı, ilerive goturülebileceği
sorularına vanıtlar aranacaktır. Sermave,
sivasi iktidar. verel vonetimler. sivil toplum
orgutlerinin, taraflar olarak hep birlikte işin
içinde olmaları gerektiği bir gerçektir..."
Dunya Bankası ust duzey yetkılı uzmanı Dr
Chaparro. kımı uygulama projefenne dayanarak
orneklerde venvor Shell birketının çok buvuk
petrol rezem bulduğu ulke ıçın Dunva
Bankasfna başvurduğunu "Bıırada çok butıik
vatınmlar vapacağım, ancak petrol rezervleri o
kadar buv uk ki, kısa bir sure sonra
kovulabilirim. Bana vardımcı olun" onensı ıle
geldığıııı anlatıvor Dunya Bankasfnın doğrudan
devreyegırmesı ıle ülkenın hukumetı verel
>onetımı ışveren orgutlerı çeşıtlı sıvıl toplum
orgutlen de Duma Bankası kredılerı ıle ışın
ıçıne katılarak çok ortakhklı bırşırket
oluşturuluvor Shell adı geçen ulkede buyuk
yatırımlarla birlikte okullar. ha^ahaneler yollar.
sosyal tesısler açarak ışe başlıyor
Rüşvetle savaşmak
için örgüt kuruldu
rESEV'ın toplantısmda.
dunya sermayesının,
ruşvet ve yolsuzluklann
katlanarak artmasından
çok cıddı bo> utlarda yakınmaya
ba^ladığını ogrendık Yenı dunya
duzenı uygulamasının ozelıkle son
on vılında rusvet ve yolsuzluklann
dun>anın heryennde. ıktıdarlann en
tepe noktasından en alt bınmlere
kadar katlanarak arttığı saptanmış
Uzmaniar. hem hesaplanmasının
guçluğu hem de urkutucu boyutlan
nedenı ıle rakamlardan soz etmedıler
Ancak ozeliıkle uluslararası şırketler.
markalar ıçın. malıyetler ıçınde çok
bu>ukbırpa> ve katlanılamaz bır
vuk halıne geldığını, en haklı ışlerde
bıle ruşvet venlmesı zorunluluğunun
dogurduğunu vurgulamakla
vetindıler Ruşvet ve yolsuzlukların
sermavenın gelışme surecı ıçınde
kaçınılmaz bır araç olmasi. çok ağır
bır bedel \ e yuk getırmesı olgusu
kar^ısında, uluslararası sermaye.
rus.vete karşı sa\as açma gereğını
duymus Ruşvete veyolsuzluklara
karşı cıddı bır savaşım venlmek
uzere de "Transparency
Internan'onal" uluslararası açıklık
şefaflık adı altında açıklanabılecek
bır orgut oJuşturulmuş Kısa adı ıle
TFnın TESEV toplantısına katılan
temsılcısı Michael VViehen,
yolsuzluklann onune geçılmesı ıçın
uluslararası duzeyde savaşım
venlmek zorunda olunduğunu
anlatıyor Sermayenın, ışdunyasının
ruşvet vererek ış yapmak zorunda
olmaktan kurtanlması ıçın,
sıyasetçının kılıt noktalarda
bulunanlann ruşvet alabılır
konumdan çıkarıfmalan gereğıne
ışaret edıyor Işte bu nedenle
uluslararası duzeyde ve "şeffaflık"
ılkesı ıle orgutlenme zorunluluğunun
ortaya çıktığını açıklıyor Ruşvetın
gunumuzde ış yapmanın bır parçası
halıne gelmış olmasının sonucu pek
çok ulkede ruşvetın de vergıden
duşulmesı, masraftan sayılması
turunden yasal duzenlemelenn
bulunduğunu vurgulayan Wıehen
guçlu. zayıf devlet ayırımı
olmaksızın butun dunyada yaşanan
bu salgından kurtulunmak uzere.
uluslararası butun ekonomık
faalıyetler ıhalelerde açıklık
ılkesının yaşama geçınlmeye
çalı^ıldığını belırtıyor Ozellıkle
OECD'nın yolsuzlukları, sonuç
olarak haksız rekabetlen. buyuk
malıyetlerı ortadan kaldırmak uzere.
dunyada tıcaret yapan butun
orgutlenmelen butun ılışkılerınde
yolsuzlukları onleme yolunda ılkeler
almaya yoneltmeye çalıştığını
vurguluyor Şeffafljk temelıne
oturtulmus kuralları ayrıntılarla
belırlenımş ıhale ve anlasmalarda
ruşvet verme ve almanın
kendılığınden ortadan kalkacağına
ışaret edıvor Butun ülkelerve
kurumlarda çok duyarlı bırdenetını
hesap sorma mekanızmasının
devreye gırmesı ıçın dunya ve
ulkeler duzey ınde duyarlılık ve
kampanyalara gereksınım olduğunu
anlatıyoı
Yarın: Asya Kaplanlarının
sırrı
ANKARA NOTLARI
MLSTAFA EKMEKÇt
Asiye Neden Kurtulamadı?
TBMM'nın 19 11 1951 gunlu kapalı oturumunda, mil-
letvekıllennı aydınlatma amacıyla dınlenen Asken Yargıç
Şevkı Mutlugil Koy Enstıtulerı ıle ılgılı açıklamalarını sur-
durerek şoyle der
" Dığer taraftan (Mıllı Eğıtım vasıtasıyla) bu muesse-
selere sol fikırfen aşılamakıçın, sol eserlerMıllı Eğıtım yo-
Iu ıle ve ıtına ıle sokulmuştur
Işı nazan sahadan çıkarmak ıçın, bazı ğanp olaylararz
edilebilir
Maruf (tanınmış) komunıst Emın Türk Elıçın Vn bılaha-
ra karısı olan kendı yetıştırmesı Asıye, Çıfteler Koy Ens-
tıtusu'ne yerleştmlmıştır Emın'ın tercume ettığı bır ko-
munıst esennm bu muessesede satışı vesılesıyle elımı-
ze geçen bır vesıkadan anlıyonjz kı, orada muessese
müduru olan ve fıkırten malum zata (Mudur M. Rauf
fnan'aj 'Sız kı bu davanın mucahıtlensınız, biz de naçız
bır hızmette bulunmaya çalışıyoruz' dıyor Bılahare oğ-
rencılerın şıkâyetı uzerıne Eskışehır zabıtası (emnıyetı)
bu muessese ıle alakâdar olduğu vakıt, ılkoğretımın ıç
âlemı bunu ortbas etmıştır Bu ogrencıler, bılhassa aıle
mefhumu, ana ve babalan hakkında curetkâr telkınlere
tahammul edemeyerek feveran etmışlerdır Muteaddıd
muteber şahıtler ve bızzat buradan yetışen bazı ogren-
cıler, bu muessesenın ahlâksızlıga kadar varan genış ter-
bıye sıstemını hayretle anlatmışlardır "
Askerı Yargıç Şevkı Mutlugıl'ın ılerı surduklennın, obur
belgelerınde olduğu gıbı o zamankı 'gızlı" MİTraporlan-
na dayanan yalanlar olduğu kuşkusuzdu
Olayın ıçyuzunu oğrenmek ıçın halen Istanbul'da otu-
ran Asıye Elıçın le goruşmek ıstedım Asıye Elıçın daha
konuyu açar açmaz
- Yalan' ded/ baştan sona yalan Tamamen uydurma1
Tabıı onlar, bırşeyyaratırlar Istanbul'a gelırsenız bu uzun
oykuyu sıze anlatınm
Istanbul'a gıttım Asıye Hanım 76 yaşındaydı Sayrıy-
dı ikı damarı tıkalı olduğu gerekçesıyle Haydarpaşa Go-
ğus KJınığı'ndeanjıyo olmuştu Sayrıevınden çıktığının er-
tesı gunu "Emın Turk Elıçın Vakfı"nüa buluştuk Asıye,
Avanoslu, EmınTurk'unhemşerısıydı Emın Turk onuko-
yunden getınp yetıştırerek okumasını sağlar Yedı yıl bo-
yunca eğrtır 1944'te emeğının urunu olan bu koylu kızı,
yaşamına kanşır, eşı olur Asıye Elıçın şoyle dıyor
- Benı çok ısteyen oldu ama ben Emın Turk'u seçtım1
Asıye, Çıfteler Koy Enstıtusu'ndekı gunlerını anlatıyor:
"Ben Ankara 'da Ismet Paşa Kız Enstıtusu 'nu bıtırdım
14 yaşında olduğum ıçın dışandan ortaokul bıtırme sı-
navı verdım İkı yıl kız enstıtusunde okudum Sonra, uc-
retlı ogretmen olarak doğrudan doğruya Çıfteler Koy
Enstıtusu 'ne atandım Emın Turk Elıçın 'ın amacı şuydu
'Ben senı, luks yemeMer pastalar fılan yapan salon ha-
nımı olasın dıye yetıştırmedım Bunları oğrendın, ama asıl
koye donmen gerek Oyle de bır olanak var Bu koy ens-
tıtulerıdır' Emın Turk, o zaman Sabahattın Alı yle birlik-
te, Devlet Konservatuvarı nda Karl Ebert ın asıstanı ola-
rak çalışıyor Benı, Çıfteler Koy Enstıtusu ne ogretmen
olarak gönderdı 'Hem ucretlı ogretmenlık yaparsın, hem
de sınav verır, Hasanoğlan Yuksek Koy Enstıtusu ne gı-
dersın Oradan da çıkar, koyedonerstn' dedı Onunama-
cı, benı koye mal etmektı Ama olmadı, şoyle olmadı Ben
gıttım, ikıyıl ÇıftelerKoy Enstıtusu nde çalıştım Yıl 1941-
42, koşullar hem çok guzel, hem çokzordu
Çıfteler ogretmen okulu enstıtuye donuşmuştu Hâlâ
da eğıtmen kursları vardı Rauflnan ı, Çıfteler Koy Ens-
tıtusu'nun başına getırmışler Rauf inan'ın Emın Turk'le
yakın dostluklan var Emın Turk'e karşı Rauf İnan'ın sev-
gısıaşın Çunku, o Vıyana'yaoğrenımegıttıgızaman Tur-
kıye'dekı ışlerını Emın Turkyapıyor Rauflnan ondan cep
Kuran'ııstıyor, Türkçeolanlannıokuyor Fakat, Emın Turk
Çıfteler'e (Eskışehır yakınında) benı zıyarete geldı, ora-
da bayağı sakındı Rauf Inan Belkı ılerde başıma gele-
ceklen sezınledı Çunku ortam daıma boyle krıtık bır or-
tamdı Rauf Inan, onu bır yemeğe çağtrmış bırgecedö
onlarda yatmış Ertesı gun de gıttı Ama, çok iyi bır yo-
netıcıydı Rauf Inan Yalnız 'SıgnaP dıye bır Nazı dergısı
vardı, o gelırdı Almanya dan Her ay gelırdı Rauf Hoca
çok sofuydu Oruç tutar, namaz kılar ama kımseye, oğ-
rencılere de
- Sız oruç tutun namaz kılın' demezdı
Bır gun toplantıda, benı şaşırtan bır şey oldu, Mudur
Rauflnan
- Almanlar aslan gıbı saldınyorlar, Ruslarda aslanlar gı-
bı karşı koyuyoriar' dedı
İkı yam da ovuyor gıbı guya, savaş yapılacak bır şey-
mış gıbı Bana dokundu Bana ters davranıyordu, kalmak
ıstemedım Ben de ışkolıktım aslında Nereye gıtsem,
oralan temiz tutmakıstenm Dıkış dokuma okoydenge-
len ılkokul çocuklanna neleryapmazdım Revıre bakıyor-
dum bacı (hemştre) yerıne Sagının (hekımın) koyamadı-
ğı tanıyı (teşhısı) bıle koyuyordum bazen Geceyansı Es-
kışehır'e bır menenjıtlı sayrı (hasta) goturdum, sagını
uyandırdım
- Kuçuk ogretmen
1
dıye severdı benı Çok okurdum
Almanaklara bakardım sayrılıklar ıçın 'Kız, sen uç gun
daha gelmesen, bu çocuk olecekmış
1
dedı "
Asıye Ankara dan gelen ış oğretmenlerını de obur oğ-
retmenlerı de beğenmıyordu Bır Hamit Özmenek, bır
de Hatıce Sökmen vardı bır de Ayhan Bey, onun dışın-
dakıler "fasafısoydu' kendı deyışıyle Ogrencıler de oy-
leydı Çocuklar koyun surusu gıbı gelırler, bırbırlenneçar-
parak yururler, oğretmenlerme çocuksu anlamsız bakar-
lardı Bır ikı ay sonra, yavaş yavaş elını tanıyan çocuklar
gıbı, bılınçlenırier bakışlarıdeğışırdı Sosyalleşırler şaka-
laşmaya esprıler yapmaya başlarlardı Bu ortam hazır-
dı Çarşamba cumartesı gunlen toplantılar yapıhr, oğret-
menler bıle eleştırılırdı orada Asker kumaşından şayak-
lar, golf pantolonlar gıyerlerdı Asıye Hanım, şoyle dıyor-
du
- Oyle guvenleyetıştıler kı bunlar Tonguç'un, koyens-
tıtulennı kuranlann verdıklen havaydı bu
BULMACA SETMTUŞ4U\
1 2 3 4 5SOLD\\S\Ğ\:
1/ Entnka ve kar-
^ıtlıklara vanılma-
lara davanan hafıf
komedı Berıl-
yum elementmın
sımgesı 2/ Bır tur
ingılız bırası Bo-
lıvva nınbaşkentı
3/ Rusya nın para
bınmı Ovlumlu
•1/Bıtkılen ıncele-
ven bılım dalı 5/
Duşunce ve duv- 8
gulann. soz ya da g
vazıyla guzel ve
etkılı bır^ekıldeanlatılma-
M sanatı 6/Lzaklık anlat-
makta kullanılan soz Ço-
cuk 7/ Halk dılınde baba- 2
nın kız karde^ıne verılen 3
ad Lluslararası Tıyatro 4
Enstıtusu nun sımgesı 8/
"Saçlarıma ak dustu sana
— bulamadım (Şarkıl
Bırnota Balık vakalama
aracı 9/Edremıt Korfezkı- 8
yisinda tunstık bır ver •
Soyleyışozellıöı
YLKARIDAN\ŞAĞIV4:
I/Şarkı dans hokkabazlıkgıbıdeğışıkdallaraozgu veara-
lannda ılışkı olmayan ovunlardan olu>an gosterı 2/ Felse-
fede bır durumdan babka bır duruma geçmeye venlen ad
Canlı varlıklardakanın vadabesleyıcı sivılanndolastığı ka-
nal 3/Kulplu veağzı kapaklı bakırdan su kabı Buyuker-
kek kardeş 4/ Kol gucunu gelı^tırmek ıçın kullanılan gur-
genden cımnastık aracı 5/ Bıreyler arasında ortak sımgeler
sıstemıyle gerçekle^tınlen anlam ve bılgı alı^ven^ı 6/ Bır
nota Avuçıçı Lğraş 7/Tekdestevleoynanan bırükam-
bılovunu 8/Barvum okMt ya da barvum hıdroksıt Hav-
vanlarda^emızlık 9/ Pancarpezıkdeğıl mı Vurek — de-
ğıl mı Ben sevdıın elleraldı Bana yazık degıl mı' (Tur-
ku) Cev ız ya da badem ıçı