Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 MAYIS 1996 CUMA
HABERLER
Göktepe davası
ağır cezada
• ANKARA (ANKA)-
Evrensel gazetesi muhabiri
gazeteci Metin Göktepe'nin
gözaltında dö\ülerek
öldürülmesıyle ılgili olarak
48 polis hakkında \erilen
yargılama kararını içeren
Danıştay dosyası, tstanbul
AğırCeza Mahkemesi'ne
ulaştı. Haklarında 3 aydan
15 yıla kadar ağır hapis
cezası istenen polislerle
amırlennin yargılanacağı
da\ada duruşma tarihi
önünıüzdekı günlerde
belirlenecek.
İHD'nin mart ayı
raporu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-İnsan Haklan
Derııeğı'nın (İHD)
yaynnladığı insan haklan
mart ayı raporunda. bir a>
içinde 2076 gözaltı ve 5
faili meçhul cinayet
gerçekleştiği beliniiirken
13 yayının toplatıldığı. 46
basın emekçisinin gözaltına
almdığı \e 208 kişinin
tutuklandığı bildirildi.
Rapora göre bir ay içinde
14 kişı gözaltında
kayboldu. 64 kişı işkence
gördii ya da ışkence
gördüğü savını dile getirdi.
Yargıya by-pass
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)-TBMM Adalet
Komisyonu. Adalet
Bakanlığı müsteşarının
üçlü kararname. bakanlık
müşavırlerinın bakanlık
onayı ile atanmalannı
hükme bağlayan. ancak
Anayasa Mahkemesı'nin
iptal kararının yürürlüğü
girdiği güne kadar yapılan
atamaları ise geçerli sayan
yasa tasansinı kabul etti.
Eski Adalet Bakanlığı
Müsteşarı Yusuf Kenan
Doğan'ın. Danıştay
karanyla yenıden bu göreve
gelmesıni engellemek
amacıy la hazırlanan
tasanyı eleştiren CHP Grup
Başkaınekili Oya Araslı,
"Bunun başka adı da
Adalet Bakanlığı'nın ü?.t
düzey kadrolarında. bağlı
ve bağımlı bir
kadrolaşmaya ınıkân
hazırlamaktır" diye
konuştu.
Dinar'a vergi
muafiyeti
• ANhLAR-AfANKAJ-
Hükünıet. geçen yıl
meydana gelen deprem
nedemvle Dinar'a sergı
muafiyetı uygulanması için
yasatasarısı hazırladı.
Bakanlar Kıırulu'nda kabul
edilerek TBMM'ye sunulan
tasanda. Dinar'da
depremden zarar gören
mükelleflerin zararlannm
telafisiiçin 1995 \e 1996
yıllanna ilişkin tahakkuk
eden \e edecek gelır.
kurumlar \e geçiei \ergileri
ile üötiirü yöntenıe tabi
mükelleflerin I996\e 1997
yıllannda tahakkuk eden
\ergilennın terkın edilmesi
öngöriilüyor.
Yağlıdere'de
ppotesto
• GİRESUN(AA)-
Giresun'un Yağlıdere
ilçesinde İlçe Jandarma
Karakol Komutanı
Astsubay Abdullah Pınarcı.
ilçede dul bir kadınla
ilişkiye gırdiği gerekçesiyle
vatandaşlarca protesto
edildi. Karakol binası
önünde toplanan
vatandaşlar. Giresun Valısi
İsmail Günindi \e II
Jandarma Alay Komutanı
Vekili Binbaşı Mehmet
Polatın ilçeye gelerek
kendileriyle görüşmeleri
sonucu dağıldılar.
TİHV'ye beraat
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Aııkara 2. Asliye
Ceza Mahkemesi. "Emil
Galip Sandalcı'ya
Armağan" adlı kitapta.
"Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası'na \e
kanunlarına sövüldüğü"
gerekçesiyle yargılananve
İcitaba da\a kontısu yazıyı
yazan eski Balıkesir Barosu
Başkanı Avukat Turgut İnal
ile kıtabı yayımlayan
Türkıye Insan Hakları
Vaktı yöncticilerinin
beraatiııc karar verdi.
Ecevit, Erbakan ve Çiller'in emlak işleriyle uğraşmasmı doğru bulmadığını söyledi
'ServeÜeri ahlald değfl'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit. politikada id-
dialı kişilenn "büyükparalarla. emlak alım
satımıyla" uğraşmalannın etik (ahlak) açı-
sındanyanlışolduâunubelirterek. "Biriil-
kede, bir insan iiretime katkıda bulunma-
dan parasını bu kadar kısa sürede. bu ka-
dar arttırabüivorsa, yasalarda sakatlık var
demektir**dedi.
DSP lideri Ece\it. DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller'in maKarlığma ilişkin gelişme-
ler ile son siyasi durumu Cumnuriyefe de-
ğerlendirdi. DYPile ANAParasındaki kav-
ga yüzünden hükümet işlerinin bütünüyle
bir kenara bırakıldığını söyleyen Ecevit.
"Şunu telkin edivorum; aranızdaki kavga-
\ı isterseniz sürdürün, ama bir yandan da
işleri vürütün" dedi.
Gerçekleştirdiği yurt gezilerinde halkın
sorunlannı dinlediğını anlatan Ecevit. "Hal-
kın gündemi başka. Kendi ciddi ekonomik
\e sosv al sorunları \ ar. Bunlar giindeme bi-
le gelmiyor. Sayın Ylesur Yılmaz'ınfoasmtop-
lantısında da sosval sorunlarla, demokratik-
Cörevleri, yasaları düzeltmek' Bülent Ecevit,
politikacıların. büyük paralarla emlak alım satımıyla
uğraşmalannın ahlak açısından doğru olmadığını
söyleyerek "Politikacıların görevi parasını çoğaltmak
değil. yasalardaki bozukluğu gidermektir" dedi.
leşmev le ilgili hiçbir şey yok. 2 ay sonra tem-
mu/ geliyor, bu memunın maaşı ne olacak.
o belli değir diye konuştu. 2 haziranda ya-
pılacak Çekiç Güç oylamısıyla ilgili olarak
Türkiye'ye çeşitli ülkelerden mesajlargel-
diğini de belirten Ece\ ıt, hükümetin bu ko-
nuda suskun kalmasını eleştirdi. Ece\ it. so-
rularımıza şu yanıtlan \erdi:
- Halkın gündeminin, hiikümetinkinden
farklı olduğunu süylediniz, bunu değiştir-
mek için ne gerekiyor?
- Biraz dolaşsalar. halkı da konuştursa-
lar benim yaptığım gibi. akılları başlarına
gelebilir. Kamuoyumuzbupolitikadaki ki-
şisel ka\galara alışmış. onları fazla yadır-
gamıyor. ama işlerin durnıasını yadırgıyor.
- Tansu Çiller'in maharlığına ilişkin so-
rusturmaönergesinin o\lanmasında DSP'nin
tavn ne olacak?
- O j>inidi giindeme gelmedı. Türkiye "de
seneti hiç üretime katkıda bulunmaksızın
de\ adınılarıyla geliştirmeye öyle.sıne el-
\eri^libirdüzen\arki. Nitekim .söyledi. "Ba-
na babam şu kada para bırakmıştı, işte bu,
bu halc geldi" diye. Erbakan da ö>le bir
^e> ler söy ledi. Ama bu kamuoyunu tatmin
ctmeyecck tabii. Bir kerepolitikada iddialı
ki^ilerin bu kadar paray la. emlak alım satı-
mıyJa ılgilenmeleri etik ıahlak) açı.sından.
moral acıdan yanlıs. "Yasalaraavkırıbirta-
rafı >ok*" diyor Sayın (, ıller. O zaman va-
salarda bir .>ey \ar demektir. Bir hükümet
ÜVCM. ekonomik işlcrdcn sorunıluvken ve
belki de başbakaııken dı^anva 100 bin do-
lar çıkanp mal mülk ediniyor. Eğer bu ka-
dar kolaylık varsa. o kolaylığın ortadan kalk-
nıası lazım.
- Bir parti genel başkanlığı \e başbakan-
lıkla servet elde edilir nıi?
- Hayır. "Ben paramı repoya \atırdım,
ucuz arsa aldını pahalı\a sattım" deniyor,
bunlar Türkıye'de mümkün olan şeyler.
Ama tabii -Ucu/aldımpahalıvasatTım" fi-
lan derken gerçek değerler de hesaba katıl-
nııyor. \ani düzendeki bozukluktan yarar-
lanılıyor. Bir kere bir ülkede bir insan hiç
üretime katkıda bulunmadan. hiç fabrika
kurmadan. çiftlik i^letmeden parasinı bu
kadar kısa sürede bu kadar arîtırabiliyorsa,
o ülkenin düzeninde çok ciddi bir sakatlık
vardır.
Yasalarda sakatlık varveosakatlıklan gi-
dermeye çahşmaM lazım politikacıların. O
sakatiıklardan \ararlanarak servet vapma-
yadeöıl. Şimdi Erbakan'ın üretime ne kat-
kısıoîdu? I50kıloaltın. lOObindolar. 100
bin mark. ls\ içre Frangı deıııvor. Ekonomı-
ve ne katkı yaptı da bunları sağladı.'
Mevzuat, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e ihalelerde kapalı zarf açma yetkisi tanımıyor
Hisse satışında da kuşku varANKARA (Cumhuriyet
BürosuH-TOFAŞ'taki kamu
hisselerinin satısı içjn danıs-
manlık \apacak firmanın se-
çimi amacıyla yapılan ihale-
ye verilen kapalı zarfların.
fıenüz açılmadan o sırada
başbakan olan DYP Genel
Başkanı Tansu ÇUfcr'e gö-
türüldüğü. dönemin ana mu-
hatefet partisi lideri Başba-
kan Mesut Yılma/ın kamu-
oyuna açıkladıgı belgelerle
ortaya çıktı. Çiller'in, mev-
zuatta yetki tanınmamasına
karşın 1993yılıagustosayın-
da doğrudan sectigi danış-
man firmalar, TOFAŞ his-
selerini ihaleden 7 ay sonra,
1994yılı mart ayında borsa-
daki degeri büvük oranda
düştükten sonra sartılar.
Dönemın Çiller'in, daha
sonra adı Özelleştınme 1da-
resi Başkanlığı olarak deği^-
tinlen Kamu Ortaklıgı Ida-
resi nin (KOİ) danısman fir-
manın seçimi için açtıgı iha-
lenın kapalı zarflannı. doğ-
rudan Başbakanhk Konu-
tu'na istettiği. bürokratların
tutanağıyla saptandı. Ihale
komisyonu. Çiller'in ısteği
üzerine 2 firmanın katıldığı
ihalenin zarflannın dönemın
KOİ Başkanvekilı Can Yeşi-
ladaeliyle Başbakanhk Ko-
nutu'na gönderildigini bel-
gelediler.
Suç duyurusu
Yılmaz. KOİ Ihale \önet-
meligi'negöre. ihale zarfla-
nnın komisvon tarafından
açılıp tutanağa bağlanması
gerektiğı. Başbakan'ın ya-
pılan bu işlenı için sadece
onay \etkisi bulundugu ge-
rekçesiyle suç duvurusunda
bulundu. Mesut Yılmaz'ın.
"ihaleve fesat kanştınldıgT
vönündekı suç duyurusunu
ciddi bulan Ankara Cumhu-
riyet Bassavcılığı. sorumlu-
luklarındaki ihalenin zarfla-
nnı Çiller'edevreden bürok-
ratlar hakkında dava açtı.
Ankara 13. Asliye Ceza
Mahkemesi. Türk Ceza \a-
sası'nın. "ihaleye fesat ka-
nştırmak" suçundan yargı-
lanan E\ımbank Genel Mü-
dürü Can Yeşilada iledöne-
min KOİ Başkan Yardımcı-
sı LğurBajar. Daire Başka-
nı Fatma Kutluav komis-
von eski üyesi Oğ\ız Kemal
Bulut. Proje Daire Grup Bas.-
kanı AhmetKürşatY'azıcıoğ-
lu ve Milli Piyango Idaresi
Hukıık ıMüşav iri Ahmet A>-
dın Özba> hakkında beraat
karan verdi. Sanıklardan es-
ki KOl Daire Başkanı Çelik
Özgen, dava sürerken ya^a-
ınını yitirdi.
Asİıve Ceza Vlahkemesi.
Tansu Çiller'in. Başbakan
sıfatıyla KOl'ninyaptıgı iha-
lenin zarflannı açma vetkı-
si bulunduguna karar verdi.
Milletvekili dokunulmazlığı
bulunan Tansu Çiller hak-
kında fezlekedüzenlemeyen
savcılık. beraat kararını da
temyizetmedı.
Tansu Çiller'in doğrudan
müdahale ettiğı ihale. eşi
Özer l çuran Çilkr'e yakın-
lığıvla bılinen ve ABD'de
mali suç işleyen Hüsnü Öz-
yeğin'in sahip olduğu Fı-
nansbank'la ortaklık kuran
Lehman Brothers ile başlan-
gıçta ayrı tekhfveren Schro-
ders-lnterbank konsorsiyum-
lanna ortaklaşa \erildi.
Danısman fırmalann 1993
yılı ağustos ayında seçilme-
sine karşın. hisseler yurtdı-
»ında 7 ay sonra, 1994 yılı
mart ayında satıiabildi.
DYP yönetimi. TOFAŞ
hisselennin satışında "tam
yükümlülük" koşuluyla da-
nışmanlık yapan firmaların
dev lete yüksek düzeyde kâr
getirdigini savunurken bu
firmaların. tamanıtnı sat-
makla yükümlü oldukları
yüzde 21.13 oranındaki his-
selerinyuzde4.33'ünüÖzeI-
leştirme Idaresi Başkanlı-
|ı 'na iade ettiklen belgelen-
di. Tansu Çiiler. TOFAŞ his-
selerinin satışında 12 gün
daha gecıkılmesi durumun-
da. 330mılyon dolar olarak
gerçekleşen satışın 190mil-
von dolara düşeceğıni ve
devletin zarara uğravacağı-
nı iddıa ettı. Ancak konuya
vakın kaynaklar. Çiller'in
seçtigi danısman firmalar
aracılığıyla gerçekleştirilen
satışın, hisselerın Istanbul
Menkul Kıymetler Borsa-
sı'ndaki (İMKB) değennın
125 bin liraolduğu l3Ocak
1994 günü yapılması duru-
munda 1 milyar doların üs-
tünde. İMKB işlem değeri-
nin 85 bin liraya düştüğü 11
Şubat 1994'te gerçekleşti-
rilmesi durumunda 592 mil-
yon dolar civarında gelir el-
de edileceğine dikkat çekti-
ler. TOFAŞ'taki kamu hisse-
leri. 3 Mart 1994 günü Ingil-
tere'de vapılan bir anlaşma
ile blok olarak yabancı ya-
tınmcılara 72 bin lira bedel-
le 330 milyon dolara satıldı.
Satıştan. 14 mılvon dolara
vakın danışmanlık ücretı ve
komısyonlar düşüldükten
sonra KOl'nin eline 316 mil-
von dolar kaldı.
Taıısu (, ilkr. kendisine\önclik\erilenönergenino>lanmasın-
d a n i i n c t > b ü Ş s ı r a , a r f t n û n d e >apt1ğ,konuşmada,suçlamalara
hedefolduğu TOFAŞ ihalesinden fazla hahsetmedi. Milletvtkillerindtn soruşturmanın açılması yöniinde istekte bulu-
nan Çiller "Başımızgögedeğecek kadar dikrir" diyerek savunma vapınavı tercih etti. (Fotoğraf: RIZA EZER)
Özer Uçuran Çiller, yeni yat iddiasını çelişkili sözlerle yalanladı
6
Eşimi silmeye çalışıyorlar
9
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu)-D\'P
Genel Başka-
nı Tansu Çil-
l ' i i Ö
l çuranÇiller.
yenibiryatal-
dıgma ilişkin
haberleri va-
lanlarken. bazı
politikacılann eşini siyasetten silme
komplosu düzenlediğini öııe »ürdü.
ÖzerÇiller'in. geçen yıl Marsan Mar-
mara Holding A.Ş'ye ait olduğunu be-
lirterek doğrudan ilişkisi bulunmadığı-
nı v urguladığı vatı. dünküaçıklamasın-
da 8 vıldır.kullandıklannı belirtmesi
dikkat çekti. Çiller çiftınin onarıma
verdiği yat. 19^3 bibnçolanndataşıtaraç
ve gereçlerinin hesabını toplam
7
54
milyon 693 bin 39 lira olarak gösteren
Marsan Holding adına kayıtlı bulunu-
yor. Çiller çiftinin veni bırvat vaptır-
dığına ilişkin haberler, Özer Uçuran
Çiller tarafından yalanlandı. Tıızla'da bir
tersanede onanm gören yatı "tekne" ola-
rak niteleyen Özer Çiller. ailelerinin
gizlisi saklısı olmadığını savundugu
malvarlığınınkonu edilerek. kamuovu
önünde karaiama kampanv ası baslatıl-
dığını ve gerçek dışı haberlerin TO-
FAŞ önergesinin ovlanacağı gün ya-
yımlandığını ıddia etti.
Komplo suçlaması
8 yıldan beri kullandıkları teknenin
bovama işlemlerinin yapıldığını veta-
mirat sırasında 2 kez tersaneyi ziy aret
ettiğini belinen Çiller. "Tekne şuanda,
gazetedetarafımdan >aptırdığım iddia
edilen fotoğraftaki vatın vanında bu-
lunmakta \e btnannıaktadır. Bana ait
olnıa>an kı/aktaki bir vatın fotoğrafını
çekenlere, \anmdaki bo>anan vatı ne-
den görüntülemediklerinisormakgere-
kir'dedı. Özer Çiller. bazı politikacı-
ların "tezgâhladığı" "Çiller'i siyaset
sahnesinden silnıe" komplosuna. ger-
çek dişi haberlerle destek serildiğini
iddia etti. Tuzla'da bakıma verilen yat.
Çiller çiftinin sahibi olduğu Marsan
Holding adına kayıtlı görünüyor. 1995
yılı mart ayına kadar Çiller'in
TBMM'yc verdiği mal bildiriminde
bulunmav an yatın v arlığı gazete haber-
leri üzerine ortava çıktı. Özer Çiller.
"Denge-adlı yatın mal bildiriminde yer
almasının mümkün olmadığını savun-
nıuştıı.
Ancak. Çiller ailesinin dıgerv atı olan
Presidentın da alındığı 1993 v ılmda çı-
kanlan Marsan Holding'ın bılançosun-
da. "Taşıt araç \e gereçleri hesabTnm
karşılığındii sadece7
54 milyon 693 bin
39 lira kayıtlı bulunuyor.
ÖzerÇiller'in açıklamalarına göre.
faaliyet gösterdiği alanlarla ilgili ola-
rak da taşıt. araç ve gereç ıhtivacı bu-
lunan Çiller ailesıne ait Marsan Hol-
ding'in yaklaşık ""55 mihon liralık ta-
şıt araçları hesabında. en az 2 yat bu-
lunuvor. En az ıkı yatın Mğdırıldığı bu
rakamın. yerlı birotomobıfin dcğcnnin
bile altında kaldığına dikkat çekılıyor.
ŞIFİfLNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
RP'nin Tansu Çiller'le ilgili verdiği so-
ruşturma önergelerinin siyasi denklem-
lere yeni boyutlar katacağı anlaşılıyor.
RP'nin ANAYOL'u parçalamak amacıy-
la başlattığı atak. Tansu Çiller'in siyasi
kaderini belirleyecek bir özellik kazanı-
yor. Meclis araştırma önergesiyle baş-
layan senaryo, Çiller'i Yüce Divan'agö-
türecek bir şekilde sonuçlanabilir. Bu da
Çiller'in yılbaşında ANAYOL hükümeti-
nin başına geçemeyeceği anlamına ge-
lir ki bu bir anlamda Çiller'in sonu sayı-
labilir.
Mesut Yılmaz ve arkadaşları, bilinç-
li bir şekilde Tansu Çiller'i köşeye sıkış-
tırma senaryosunu uyguluyorlar. Çiller,
ortağının kendisini Yüce Divan'a kadar
götürebileceği senaryo karşısında neler
yapabilir? Öncelikle çok zor durumda ol-
duğunu kabul etmek gerekir.
Çünkü, son dönemde ortaya çıkan ve
bütün insaf ölçülerini zorlayan mülkiyet
ve para hırsı, hareket alanını iyice daral-
tıyor. Seçtirdiği DYP'lilerin bile onu sa-
vunurken çok zorlandığını kabul etmek
gerekir.
Çiller, hükümeti bozabilir mi? Çok zor.
Çünkü bu durumda RP-ANAP koalisyo-
nu gündeme gelebilir. Böyle bir koalis-
Çürümüş Sistemin Kokulan
yonun kurulması halinde Çiller'in işi iyi-
ce zorlaşır. Bu durumda ANAYOL hükü-
meti Çiller'i hırpalayarak bir süre yoluna
devam edebilir. Çünkü Çiller, büyük bir
açmaz içinde.
Tansu Hanım, bu kadar sıkışınca DYP
içindeki muhalifler de ayaklanabihr ve
DYP bir parçalanmanm eşiğine gelebi-
lir. O zaman. iktıdar nedeniyle çevresin-
de toplanan ve iktidann nimetlerinden ya-
rarlanmak amacıyla ve bakanlık kap-
mak umuduyla ona biat edenlerin önem-
li bir kısmı kendisini terk edebilirler.
Şimdi Türkıye'de siyaset gündeminin
önemli maddelerinden birisini Çiller'in
kaderi oluşturuyor. Bu, aynı zamanda
merkez sağın nereye doğru yöneleceği-
ni de belirleyecektir. DYP ya parçalana-
cak ya da ANAP'la birleşmek zorunda
kalacaktır.
Ikinci ihtimal, Çiller bu vartayı da atla-
tacak ve merkez sağdakı parçalanma ve
rekabet devam edecektir. O zaman ne-
ler olabilir? Birinci ihtimal. şu andaki iv-
me devam eder. Yanı, rüşvet, çürüme.
yolsuzluk ve kan ortamında çaresiz kit-
lelerin RP'ye yönelişi sürer. Bu ihtimali
de Türkiye'nin kaldırması mümkün de-
ğil.
Sonuç olarak Çiller hakkında peşpe-
şe gelen soruşturmaönergeleri. çürüyen
sistemin iyice pespayeleştiğinı kanıtla-
yacak ve eğer bu konuda bir adım atı-
lamazsa kitielerin sisteme olan güveni iyi-
ce azalacaktır. Çiller hakkında soruştur-
ma önergelerinı yenilerin izlemesi ve di-
ğer yolsuzlukların da ortalığa dökülme-
si gerçekleşebilir mi?
Asıl sorun budur. Bu Meclis ve bu hü-
kümetle ve bu siyasi yapıyla rüşvetin
üzerine yürünemez. Çiller'in siyasi yaşa-
mına darbeler indirilebilir. ama daha ile-
ri gidilemez.
Çünkü, rüşveti, yolsuzluğu önleyecek
olan, bilinçli ve dirençli toplumsal ağır-
lıktır. Mücadele eden. hakkını arayan,
Meclis'i denetleyebilen örgütlü kitleler
olmadan çürümeyi önlemek mümkün
değildir. Mesut Yılmaz mı, yoksa altın
trilyonerı Erbakan mı yolsuzluklan ye-
necektır? Böyle bir ıddıaya yalnızca gü-
lünebilır.
Bu sistem çürümüştür. Bu sistem kok-
maktadır. Bu sistem kanla lekelenmiş-
tir. Bu sistem mafyalaşmıştır. Siyaset es-
nafının mafya ile iç içe geçtiğını artık sa-
ğır sultan bile duydu. Kendisini mafya-
ya teslim etmiş, siyaseti bir vurgun ve zen-
ginleşme aracı olarak kullanan politika-
cılar, rüşveti sorgulayabilirler mi?
Türkiye. cesur, mücadeleci ve olgun
bir sol muhalefeti arıyor. Kitielerin hak-
lannı savunmakta kararlı, rüşvet pisliği-
ne bulaşmamış sol siyaset. Türkiye'nin
önündeki tek seçenektir. Halk, güvene-
bıleceği vetutacağı dalı anyor. RR bu ara-
yışın.karşılığı değil, sistemin parçasıdır.
Onlann da aynı siyaset sahnesinin ürü-
nü olduğu çok geçmeden anlaşılacak-
tır.
Sosyal demokratlar ne yazık ki kendi-
lerinden bekleneni veremıyorlar. Cılız
seslerle ve birçok konuda hiç ses çıkar-
mayarak puan kaybedıyorlar.
Sosyal demokratlann bu açmazına
rağmen, sol. şovenizme, dıktatörlüğe
karşı çok sesliliği savunarak Türkiye'nin
önüne bir seçenek olarak çıkacaktır.
Önümüzdeki dönemde rüşvet ve yol-
suzluğa bulaşmış polıtika esnafının yıl-
dızı sönecek, solun önü açılacaktır.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Doğaya ve İnsanlığa
Yakışmak...
"SanayiDevrimi"nin, insanlık tarihinin bu pek önem-
li teknik atıhmının, 18. yüzyılın sonlanna doğru, önce
Ingiltere'de gerçekleştiğini bilirsiniz. Aynı yıllarda,
gübresinden ekip biçme tekniğine kadar, tarımda da
bir devrim olmuştur ki, o da Ingiltere'de çıkmıştır ön-
ce.
Ikisi de insansoyunun fetihleridir kuşkusuz.
Tarihin cilvesine bakınız, şu "deli dana" diye med-
yanın baş olayları arasına gelip giren ve gerçek an-
lamıyla bir skandal niteliğindekı olay da ingiltere'de
patlak verdi.
Nasıl skandal demezsiniz?
Sen kalk, davargibı sığırtürünede, beslenmesi için
doğanın otu ayırdığı ve ona göre geliştirdiği gerçeği-
ni göz ardı et; hayvansal kökenli un yedir. Neymiş, da-
ha çabuk ve daha iyi semırir, daha çok et elde edilir-
miş! Ne kalite umurunda. ne beslenme güveni ve eti-
ği; varsa yoksa gelecek para, sağlanacak kazanç! Ni-
tekim, bu arada hayvana bulaşan bir hastalık, insan
sağlığını da tehlikeye atmış bulunuyor. Çarelerden
biri. on binlerce sığırı telef etmek; haftalardır yapılan
dao!
Tam bir çıkmaz! Ama nerede?
Ingilız sorumlularının aymazlığıydı, şuydu buydu,
üçüncü beşinci derecede sorunlar; asıl sorun, elbet-
te bir ucuyla gelip kapitalizme dayanıyor ama insa-
noğlunun, onu da aşan. doğaya ve tekniğe bakışın-
daki çarpıklıkta! Yani felsefi bir görünüşü var olan bi-
tenin. Çok noktanın üstünde duruldu, ancak işin bu
yanı pek kurcalanmadı gibi.
izin verır misıniz değinmeme azıcık?
Düşünce tarihinde, birbirini izleyen ve biri ötekine
zıt iki görüş arasında bölünmüştür insanlık.
ilkçağda, örneğin eski Yunanistan'da, Aristoteles,
doğayı "ideal" olarak alır; onu değiştirmeyi ya da aş-
mayı aramaksızın, doğaya bir ülkü olarak bakmak yo-
lundaki gerekçelerini sıralar. O yüzyıllarda, insanların
ilk duygusu. doğaya zorunlu olarak baş eğmek oldu;
yapılacak tek şey vardı: Onunla uyuşup anlaşmak ve
yararlanmak ondan.
Ne var kı, beş yüzyıla yakın bir zamandır, bilim ve
tekniktekı süreklı ilerlemenin damgasını vurduğu mo-
dem dünya, doğa üstüne anlayışımızı baştan aşağı-
ya değiştirir. llkçağ'la Ortaçağ insanlannın doğaya
karşı duydukları -neredeyse- dinsel saygıya bir nok-
ta konur. 17. yüzyılda, Descartes'in felsefesiyle ta-
mamlanır bu kopuş.
Ünlü filozof, "doğanın efendısiyiz" der çıkar!
Doğrusu, haklı gerekçelerı de vardır ve bilimle tek-
nığin geleceği bakımından iyimserdirde. Bilim ve tek-
nik, sonraki yüzyıllarda gerçekten "devrimci" atılım-
lar yapmış ve çok şey vermişlerdir insanlığa.
Ne var ki, 20. yüzyıl. geçmiş yüzyılların teknik iler-
leme karşısındaki -kayıtsız şartsız- iyimserliğini ter-
sıne çevirmiştir.
Nasıl çevirmez?
Bir yandan. Ikinci Dünya Savaşı sırasında, teknik,
en korkunç yıkıp yok etme çılgınlıklanna hizmet etti;
o yıllardan bu yana, yönefimlerın sistemli olarak işje-
dikleri kitlesel cinayetlere -iyiden iyiye- yardımcı oJ-
duğu da oluyor. Öte yandan, normal zamanlarda bi-
le, doğaya ve hayvanlara egemen olma iradesi, git-
gide insan ilişkilerine de uygulanıyor ve bunun sonu-
cunda öyle bir dünyaya varılıyor ki, insanlara, teknik
olarak nesne diye bakılıyor.
İlerlemenin yol açtığı sonuçlara bakıldığında, tek-
niğin günümüzdeki yararlarına körükörüne inanış,
pek çocukça görünüyor bugün: Dünyamızın çevre-
sel dengelerı bozulmuştur: yalnız davarın sığırtn de-
ğil, kurdun kuşun da huzuru kaybolmuştur: devletin
bireyler üzerinde uyguladığı aşırı denetimin büyük
tehlikelerı vardır; doğal döllemede serüvenci biçim-
lere gidiliyor; işsizlik bunalımlarıyla yüz yüzeyiz...
Kısacası, tekniğin mantığı, bizi doğadan, giderek
insanlığımızdan uzaklaştırıyor.
Ne yapmalı?
Ilerlemeyi durdurma elimizde değil; hem akılcı bir
davranış da olmaz ona karşı çıkmak. Ama her şey-
den önce. şunu kabul etmek elimizde: Doğanın efen-
disi değilız biz, onun -üstelik akıl sahibi- birparçası-
yız sadece.
Insana olduğu gibi, doğaya da saygıyla yükümlü-
yüz.
Teknik, en delice isteklerimiz de dahil, bütün arzu-
larımızt gerçekleştırmeye itiyor bizi. Ancak unutma-
yalım ki, insanız ve uygar varlıklarız; doğal sınırları-
mızı kabul etmek ve ahlaksal sınırfanmızı da yaratmak
vardır insanlığımızın anlamında.
Doğaya ve insanlığa yakışmak içiçedir...
Mümtaz Soysal'dan yasa önerisi
'Herkes iptalbaşvurusu
hakkını kııllanabilsiny
TBMM'ye verilecek DSP Grup
Başkan\ekili Mümtaz Soysal. idari
işlemlerde iptal başvurusu hakkının
genişletilmesi için yasa önerisi hazırladı.
Soysal, "Sendikalar, dernekler. meslek
örgütleri de da\a açabilsin" dedi.
TL REV KÖSE
ANKAR.A-DSP Grup
Başkanvekili. Zonguldak
Millenekili Miimta/
Soysal. idari işlemlerde
iptal başvurusu hakkının
genişletilmesi için bir
yasa önerisi hazırladı.
İptal davası açmayı kişisel
çıkar ile sımrlayan
hükmün Anayasa
Mahkemesi tarafından
iptal edilmesi üzerine:
meslek örgütleri.
sendikalar. dernekler gibi
gruplann da dava açma
hakkının güvenceye
bağlanmasını öngören
yasa önerisinın DSP Grup
Yönetim Kurulu'nda
IGYK) L'örüşüldükten
sonra TBMM
Başkanlığı'na verilmesi
bekleniyor.
DSP Grup Başkanvekili
Mümtaz Soysal. İdari
Yargılama Üsulü
Kanunu'nda bazı
değişiklikler öngören bir
yasa önerisi hazırladı.
Hazırlanan yasa
önerisinde. "İdari
işlenıler hakkında yetki,
biçinı. neden, konu ve
amaç yönk'rinden biri ile
hukukaaykın
olduklanndan dolayı
iptalleri için menfaatleri
ihlal edilenler ile meslek
örgütü. sendika, dernek ve
başka kuruluşlarca dava
açılabilmesı"" öngöriilüyor.
Önerıde. daha önce
başvuru hakkına
sınırlama getiren
düzenleme nedeniyle
açtıklan davalar
reddedilenler veya dava
açamayanların da
önerınin yürürlüğe
girmesinden başlayarak
60 gün içinde yeni bir
dava açabilmesi hükme
bağlanıyor. Önerinin
gerecek'hafta DSP
GYk'de ele almdıktan
sonra TBMM
Başkanlığı'na verilmesi
bekleniyor.