29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 MAYIS 1996 CUMA HABERLER Göktepe davası ağır cezada • ANKARA (ANKA)- Evrensel gazetesi muhabiri gazeteci Metin Göktepe'nin gözaltında dö\ülerek öldürülmesıyle ılgili olarak 48 polis hakkında \erilen yargılama kararını içeren Danıştay dosyası, tstanbul AğırCeza Mahkemesi'ne ulaştı. Haklarında 3 aydan 15 yıla kadar ağır hapis cezası istenen polislerle amırlennin yargılanacağı da\ada duruşma tarihi önünıüzdekı günlerde belirlenecek. İHD'nin mart ayı raporu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-İnsan Haklan Derııeğı'nın (İHD) yaynnladığı insan haklan mart ayı raporunda. bir a> içinde 2076 gözaltı ve 5 faili meçhul cinayet gerçekleştiği beliniiirken 13 yayının toplatıldığı. 46 basın emekçisinin gözaltına almdığı \e 208 kişinin tutuklandığı bildirildi. Rapora göre bir ay içinde 14 kişı gözaltında kayboldu. 64 kişı işkence gördii ya da ışkence gördüğü savını dile getirdi. Yargıya by-pass • ANKARA (Cumhurivet Bürosu)-TBMM Adalet Komisyonu. Adalet Bakanlığı müsteşarının üçlü kararname. bakanlık müşavırlerinın bakanlık onayı ile atanmalannı hükme bağlayan. ancak Anayasa Mahkemesı'nin iptal kararının yürürlüğü girdiği güne kadar yapılan atamaları ise geçerli sayan yasa tasansinı kabul etti. Eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Kenan Doğan'ın. Danıştay karanyla yenıden bu göreve gelmesıni engellemek amacıy la hazırlanan tasanyı eleştiren CHP Grup Başkaınekili Oya Araslı, "Bunun başka adı da Adalet Bakanlığı'nın ü?.t düzey kadrolarında. bağlı ve bağımlı bir kadrolaşmaya ınıkân hazırlamaktır" diye konuştu. Dinar'a vergi muafiyeti • ANhLAR-AfANKAJ- Hükünıet. geçen yıl meydana gelen deprem nedemvle Dinar'a sergı muafiyetı uygulanması için yasatasarısı hazırladı. Bakanlar Kıırulu'nda kabul edilerek TBMM'ye sunulan tasanda. Dinar'da depremden zarar gören mükelleflerin zararlannm telafisiiçin 1995 \e 1996 yıllanna ilişkin tahakkuk eden \e edecek gelır. kurumlar \e geçiei \ergileri ile üötiirü yöntenıe tabi mükelleflerin I996\e 1997 yıllannda tahakkuk eden \ergilennın terkın edilmesi öngöriilüyor. Yağlıdere'de ppotesto • GİRESUN(AA)- Giresun'un Yağlıdere ilçesinde İlçe Jandarma Karakol Komutanı Astsubay Abdullah Pınarcı. ilçede dul bir kadınla ilişkiye gırdiği gerekçesiyle vatandaşlarca protesto edildi. Karakol binası önünde toplanan vatandaşlar. Giresun Valısi İsmail Günindi \e II Jandarma Alay Komutanı Vekili Binbaşı Mehmet Polatın ilçeye gelerek kendileriyle görüşmeleri sonucu dağıldılar. TİHV'ye beraat • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Aııkara 2. Asliye Ceza Mahkemesi. "Emil Galip Sandalcı'ya Armağan" adlı kitapta. "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na \e kanunlarına sövüldüğü" gerekçesiyle yargılananve İcitaba da\a kontısu yazıyı yazan eski Balıkesir Barosu Başkanı Avukat Turgut İnal ile kıtabı yayımlayan Türkıye Insan Hakları Vaktı yöncticilerinin beraatiııc karar verdi. Ecevit, Erbakan ve Çiller'in emlak işleriyle uğraşmasmı doğru bulmadığını söyledi 'ServeÜeri ahlald değfl'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. politikada id- dialı kişilenn "büyükparalarla. emlak alım satımıyla" uğraşmalannın etik (ahlak) açı- sındanyanlışolduâunubelirterek. "Biriil- kede, bir insan iiretime katkıda bulunma- dan parasını bu kadar kısa sürede. bu ka- dar arttırabüivorsa, yasalarda sakatlık var demektir**dedi. DSP lideri Ece\it. DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in maKarlığma ilişkin gelişme- ler ile son siyasi durumu Cumnuriyefe de- ğerlendirdi. DYPile ANAParasındaki kav- ga yüzünden hükümet işlerinin bütünüyle bir kenara bırakıldığını söyleyen Ecevit. "Şunu telkin edivorum; aranızdaki kavga- \ı isterseniz sürdürün, ama bir yandan da işleri vürütün" dedi. Gerçekleştirdiği yurt gezilerinde halkın sorunlannı dinlediğını anlatan Ecevit. "Hal- kın gündemi başka. Kendi ciddi ekonomik \e sosv al sorunları \ ar. Bunlar giindeme bi- le gelmiyor. Sayın Ylesur Yılmaz'ınfoasmtop- lantısında da sosval sorunlarla, demokratik- Cörevleri, yasaları düzeltmek' Bülent Ecevit, politikacıların. büyük paralarla emlak alım satımıyla uğraşmalannın ahlak açısından doğru olmadığını söyleyerek "Politikacıların görevi parasını çoğaltmak değil. yasalardaki bozukluğu gidermektir" dedi. leşmev le ilgili hiçbir şey yok. 2 ay sonra tem- mu/ geliyor, bu memunın maaşı ne olacak. o belli değir diye konuştu. 2 haziranda ya- pılacak Çekiç Güç oylamısıyla ilgili olarak Türkiye'ye çeşitli ülkelerden mesajlargel- diğini de belirten Ece\ ıt, hükümetin bu ko- nuda suskun kalmasını eleştirdi. Ece\ it. so- rularımıza şu yanıtlan \erdi: - Halkın gündeminin, hiikümetinkinden farklı olduğunu süylediniz, bunu değiştir- mek için ne gerekiyor? - Biraz dolaşsalar. halkı da konuştursa- lar benim yaptığım gibi. akılları başlarına gelebilir. Kamuoyumuzbupolitikadaki ki- şisel ka\galara alışmış. onları fazla yadır- gamıyor. ama işlerin durnıasını yadırgıyor. - Tansu Çiller'in maharlığına ilişkin so- rusturmaönergesinin o\lanmasında DSP'nin tavn ne olacak? - O j>inidi giindeme gelmedı. Türkiye "de seneti hiç üretime katkıda bulunmaksızın de\ adınılarıyla geliştirmeye öyle.sıne el- \eri^libirdüzen\arki. Nitekim .söyledi. "Ba- na babam şu kada para bırakmıştı, işte bu, bu halc geldi" diye. Erbakan da ö>le bir ^e> ler söy ledi. Ama bu kamuoyunu tatmin ctmeyecck tabii. Bir kerepolitikada iddialı ki^ilerin bu kadar paray la. emlak alım satı- mıyJa ılgilenmeleri etik ıahlak) açı.sından. moral acıdan yanlıs. "Yasalaraavkırıbirta- rafı >ok*" diyor Sayın (, ıller. O zaman va- salarda bir .>ey \ar demektir. Bir hükümet ÜVCM. ekonomik işlcrdcn sorunıluvken ve belki de başbakaııken dı^anva 100 bin do- lar çıkanp mal mülk ediniyor. Eğer bu ka- dar kolaylık varsa. o kolaylığın ortadan kalk- nıası lazım. - Bir parti genel başkanlığı \e başbakan- lıkla servet elde edilir nıi? - Hayır. "Ben paramı repoya \atırdım, ucuz arsa aldını pahalı\a sattım" deniyor, bunlar Türkıye'de mümkün olan şeyler. Ama tabii -Ucu/aldımpahalıvasatTım" fi- lan derken gerçek değerler de hesaba katıl- nııyor. \ani düzendeki bozukluktan yarar- lanılıyor. Bir kere bir ülkede bir insan hiç üretime katkıda bulunmadan. hiç fabrika kurmadan. çiftlik i^letmeden parasinı bu kadar kısa sürede bu kadar arîtırabiliyorsa, o ülkenin düzeninde çok ciddi bir sakatlık vardır. Yasalarda sakatlık varveosakatlıklan gi- dermeye çahşmaM lazım politikacıların. O sakatiıklardan \ararlanarak servet vapma- yadeöıl. Şimdi Erbakan'ın üretime ne kat- kısıoîdu? I50kıloaltın. lOObindolar. 100 bin mark. ls\ içre Frangı deıııvor. Ekonomı- ve ne katkı yaptı da bunları sağladı.' Mevzuat, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'e ihalelerde kapalı zarf açma yetkisi tanımıyor Hisse satışında da kuşku varANKARA (Cumhuriyet BürosuH-TOFAŞ'taki kamu hisselerinin satısı içjn danıs- manlık \apacak firmanın se- çimi amacıyla yapılan ihale- ye verilen kapalı zarfların. fıenüz açılmadan o sırada başbakan olan DYP Genel Başkanı Tansu ÇUfcr'e gö- türüldüğü. dönemin ana mu- hatefet partisi lideri Başba- kan Mesut Yılma/ın kamu- oyuna açıkladıgı belgelerle ortaya çıktı. Çiller'in, mev- zuatta yetki tanınmamasına karşın 1993yılıagustosayın- da doğrudan sectigi danış- man firmalar, TOFAŞ his- selerini ihaleden 7 ay sonra, 1994yılı mart ayında borsa- daki degeri büvük oranda düştükten sonra sartılar. Dönemın Çiller'in, daha sonra adı Özelleştınme 1da- resi Başkanlığı olarak deği^- tinlen Kamu Ortaklıgı Ida- resi nin (KOİ) danısman fir- manın seçimi için açtıgı iha- lenın kapalı zarflannı. doğ- rudan Başbakanhk Konu- tu'na istettiği. bürokratların tutanağıyla saptandı. Ihale komisyonu. Çiller'in ısteği üzerine 2 firmanın katıldığı ihalenin zarflannın dönemın KOİ Başkanvekilı Can Yeşi- ladaeliyle Başbakanhk Ko- nutu'na gönderildigini bel- gelediler. Suç duyurusu Yılmaz. KOİ Ihale \önet- meligi'negöre. ihale zarfla- nnın komisvon tarafından açılıp tutanağa bağlanması gerektiğı. Başbakan'ın ya- pılan bu işlenı için sadece onay \etkisi bulundugu ge- rekçesiyle suç duvurusunda bulundu. Mesut Yılmaz'ın. "ihaleve fesat kanştınldıgT vönündekı suç duyurusunu ciddi bulan Ankara Cumhu- riyet Bassavcılığı. sorumlu- luklarındaki ihalenin zarfla- nnı Çiller'edevreden bürok- ratlar hakkında dava açtı. Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi. Türk Ceza \a- sası'nın. "ihaleye fesat ka- nştırmak" suçundan yargı- lanan E\ımbank Genel Mü- dürü Can Yeşilada iledöne- min KOİ Başkan Yardımcı- sı LğurBajar. Daire Başka- nı Fatma Kutluav komis- von eski üyesi Oğ\ız Kemal Bulut. Proje Daire Grup Bas.- kanı AhmetKürşatY'azıcıoğ- lu ve Milli Piyango Idaresi Hukıık ıMüşav iri Ahmet A>- dın Özba> hakkında beraat karan verdi. Sanıklardan es- ki KOl Daire Başkanı Çelik Özgen, dava sürerken ya^a- ınını yitirdi. Asİıve Ceza Vlahkemesi. Tansu Çiller'in. Başbakan sıfatıyla KOl'ninyaptıgı iha- lenin zarflannı açma vetkı- si bulunduguna karar verdi. Milletvekili dokunulmazlığı bulunan Tansu Çiller hak- kında fezlekedüzenlemeyen savcılık. beraat kararını da temyizetmedı. Tansu Çiller'in doğrudan müdahale ettiğı ihale. eşi Özer l çuran Çilkr'e yakın- lığıvla bılinen ve ABD'de mali suç işleyen Hüsnü Öz- yeğin'in sahip olduğu Fı- nansbank'la ortaklık kuran Lehman Brothers ile başlan- gıçta ayrı tekhfveren Schro- ders-lnterbank konsorsiyum- lanna ortaklaşa \erildi. Danısman fırmalann 1993 yılı ağustos ayında seçilme- sine karşın. hisseler yurtdı- »ında 7 ay sonra, 1994 yılı mart ayında satıiabildi. DYP yönetimi. TOFAŞ hisselennin satışında "tam yükümlülük" koşuluyla da- nışmanlık yapan firmaların dev lete yüksek düzeyde kâr getirdigini savunurken bu firmaların. tamanıtnı sat- makla yükümlü oldukları yüzde 21.13 oranındaki his- selerinyuzde4.33'ünüÖzeI- leştirme Idaresi Başkanlı- |ı 'na iade ettiklen belgelen- di. Tansu Çiiler. TOFAŞ his- selerinin satışında 12 gün daha gecıkılmesi durumun- da. 330mılyon dolar olarak gerçekleşen satışın 190mil- von dolara düşeceğıni ve devletin zarara uğravacağı- nı iddıa ettı. Ancak konuya vakın kaynaklar. Çiller'in seçtigi danısman firmalar aracılığıyla gerçekleştirilen satışın, hisselerın Istanbul Menkul Kıymetler Borsa- sı'ndaki (İMKB) değennın 125 bin liraolduğu l3Ocak 1994 günü yapılması duru- munda 1 milyar doların üs- tünde. İMKB işlem değeri- nin 85 bin liraya düştüğü 11 Şubat 1994'te gerçekleşti- rilmesi durumunda 592 mil- yon dolar civarında gelir el- de edileceğine dikkat çekti- ler. TOFAŞ'taki kamu hisse- leri. 3 Mart 1994 günü Ingil- tere'de vapılan bir anlaşma ile blok olarak yabancı ya- tınmcılara 72 bin lira bedel- le 330 milyon dolara satıldı. Satıştan. 14 mılvon dolara vakın danışmanlık ücretı ve komısyonlar düşüldükten sonra KOl'nin eline 316 mil- von dolar kaldı. Taıısu (, ilkr. kendisine\önclik\erilenönergenino>lanmasın- d a n i i n c t > b ü Ş s ı r a , a r f t n û n d e >apt1ğ,konuşmada,suçlamalara hedefolduğu TOFAŞ ihalesinden fazla hahsetmedi. Milletvtkillerindtn soruşturmanın açılması yöniinde istekte bulu- nan Çiller "Başımızgögedeğecek kadar dikrir" diyerek savunma vapınavı tercih etti. (Fotoğraf: RIZA EZER) Özer Uçuran Çiller, yeni yat iddiasını çelişkili sözlerle yalanladı 6 Eşimi silmeye çalışıyorlar 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-D\'P Genel Başka- nı Tansu Çil- l ' i i Ö l çuranÇiller. yenibiryatal- dıgma ilişkin haberleri va- lanlarken. bazı politikacılann eşini siyasetten silme komplosu düzenlediğini öııe »ürdü. ÖzerÇiller'in. geçen yıl Marsan Mar- mara Holding A.Ş'ye ait olduğunu be- lirterek doğrudan ilişkisi bulunmadığı- nı v urguladığı vatı. dünküaçıklamasın- da 8 vıldır.kullandıklannı belirtmesi dikkat çekti. Çiller çiftınin onarıma verdiği yat. 19^3 bibnçolanndataşıtaraç ve gereçlerinin hesabını toplam 7 54 milyon 693 bin 39 lira olarak gösteren Marsan Holding adına kayıtlı bulunu- yor. Çiller çiftinin veni bırvat vaptır- dığına ilişkin haberler, Özer Uçuran Çiller tarafından yalanlandı. Tıızla'da bir tersanede onanm gören yatı "tekne" ola- rak niteleyen Özer Çiller. ailelerinin gizlisi saklısı olmadığını savundugu malvarlığınınkonu edilerek. kamuovu önünde karaiama kampanv ası baslatıl- dığını ve gerçek dışı haberlerin TO- FAŞ önergesinin ovlanacağı gün ya- yımlandığını ıddia etti. Komplo suçlaması 8 yıldan beri kullandıkları teknenin bovama işlemlerinin yapıldığını veta- mirat sırasında 2 kez tersaneyi ziy aret ettiğini belinen Çiller. "Tekne şuanda, gazetedetarafımdan >aptırdığım iddia edilen fotoğraftaki vatın vanında bu- lunmakta \e btnannıaktadır. Bana ait olnıa>an kı/aktaki bir vatın fotoğrafını çekenlere, \anmdaki bo>anan vatı ne- den görüntülemediklerinisormakgere- kir'dedı. Özer Çiller. bazı politikacı- ların "tezgâhladığı" "Çiller'i siyaset sahnesinden silnıe" komplosuna. ger- çek dişi haberlerle destek serildiğini iddia etti. Tuzla'da bakıma verilen yat. Çiller çiftinin sahibi olduğu Marsan Holding adına kayıtlı görünüyor. 1995 yılı mart ayına kadar Çiller'in TBMM'yc verdiği mal bildiriminde bulunmav an yatın v arlığı gazete haber- leri üzerine ortava çıktı. Özer Çiller. "Denge-adlı yatın mal bildiriminde yer almasının mümkün olmadığını savun- nıuştıı. Ancak. Çiller ailesinin dıgerv atı olan Presidentın da alındığı 1993 v ılmda çı- kanlan Marsan Holding'ın bılançosun- da. "Taşıt araç \e gereçleri hesabTnm karşılığındii sadece7 54 milyon 693 bin 39 lira kayıtlı bulunuyor. ÖzerÇiller'in açıklamalarına göre. faaliyet gösterdiği alanlarla ilgili ola- rak da taşıt. araç ve gereç ıhtivacı bu- lunan Çiller ailesıne ait Marsan Hol- ding'in yaklaşık ""55 mihon liralık ta- şıt araçları hesabında. en az 2 yat bu- lunuvor. En az ıkı yatın Mğdırıldığı bu rakamın. yerlı birotomobıfin dcğcnnin bile altında kaldığına dikkat çekılıyor. ŞIFİfLNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR RP'nin Tansu Çiller'le ilgili verdiği so- ruşturma önergelerinin siyasi denklem- lere yeni boyutlar katacağı anlaşılıyor. RP'nin ANAYOL'u parçalamak amacıy- la başlattığı atak. Tansu Çiller'in siyasi kaderini belirleyecek bir özellik kazanı- yor. Meclis araştırma önergesiyle baş- layan senaryo, Çiller'i Yüce Divan'agö- türecek bir şekilde sonuçlanabilir. Bu da Çiller'in yılbaşında ANAYOL hükümeti- nin başına geçemeyeceği anlamına ge- lir ki bu bir anlamda Çiller'in sonu sayı- labilir. Mesut Yılmaz ve arkadaşları, bilinç- li bir şekilde Tansu Çiller'i köşeye sıkış- tırma senaryosunu uyguluyorlar. Çiller, ortağının kendisini Yüce Divan'a kadar götürebileceği senaryo karşısında neler yapabilir? Öncelikle çok zor durumda ol- duğunu kabul etmek gerekir. Çünkü, son dönemde ortaya çıkan ve bütün insaf ölçülerini zorlayan mülkiyet ve para hırsı, hareket alanını iyice daral- tıyor. Seçtirdiği DYP'lilerin bile onu sa- vunurken çok zorlandığını kabul etmek gerekir. Çiller, hükümeti bozabilir mi? Çok zor. Çünkü bu durumda RP-ANAP koalisyo- nu gündeme gelebilir. Böyle bir koalis- Çürümüş Sistemin Kokulan yonun kurulması halinde Çiller'in işi iyi- ce zorlaşır. Bu durumda ANAYOL hükü- meti Çiller'i hırpalayarak bir süre yoluna devam edebilir. Çünkü Çiller, büyük bir açmaz içinde. Tansu Hanım, bu kadar sıkışınca DYP içindeki muhalifler de ayaklanabihr ve DYP bir parçalanmanm eşiğine gelebi- lir. O zaman. iktıdar nedeniyle çevresin- de toplanan ve iktidann nimetlerinden ya- rarlanmak amacıyla ve bakanlık kap- mak umuduyla ona biat edenlerin önem- li bir kısmı kendisini terk edebilirler. Şimdi Türkıye'de siyaset gündeminin önemli maddelerinden birisini Çiller'in kaderi oluşturuyor. Bu, aynı zamanda merkez sağın nereye doğru yöneleceği- ni de belirleyecektir. DYP ya parçalana- cak ya da ANAP'la birleşmek zorunda kalacaktır. Ikinci ihtimal, Çiller bu vartayı da atla- tacak ve merkez sağdakı parçalanma ve rekabet devam edecektir. O zaman ne- ler olabilir? Birinci ihtimal. şu andaki iv- me devam eder. Yanı, rüşvet, çürüme. yolsuzluk ve kan ortamında çaresiz kit- lelerin RP'ye yönelişi sürer. Bu ihtimali de Türkiye'nin kaldırması mümkün de- ğil. Sonuç olarak Çiller hakkında peşpe- şe gelen soruşturmaönergeleri. çürüyen sistemin iyice pespayeleştiğinı kanıtla- yacak ve eğer bu konuda bir adım atı- lamazsa kitielerin sisteme olan güveni iyi- ce azalacaktır. Çiller hakkında soruştur- ma önergelerinı yenilerin izlemesi ve di- ğer yolsuzlukların da ortalığa dökülme- si gerçekleşebilir mi? Asıl sorun budur. Bu Meclis ve bu hü- kümetle ve bu siyasi yapıyla rüşvetin üzerine yürünemez. Çiller'in siyasi yaşa- mına darbeler indirilebilir. ama daha ile- ri gidilemez. Çünkü, rüşveti, yolsuzluğu önleyecek olan, bilinçli ve dirençli toplumsal ağır- lıktır. Mücadele eden. hakkını arayan, Meclis'i denetleyebilen örgütlü kitleler olmadan çürümeyi önlemek mümkün değildir. Mesut Yılmaz mı, yoksa altın trilyonerı Erbakan mı yolsuzluklan ye- necektır? Böyle bir ıddıaya yalnızca gü- lünebilır. Bu sistem çürümüştür. Bu sistem kok- maktadır. Bu sistem kanla lekelenmiş- tir. Bu sistem mafyalaşmıştır. Siyaset es- nafının mafya ile iç içe geçtiğını artık sa- ğır sultan bile duydu. Kendisini mafya- ya teslim etmiş, siyaseti bir vurgun ve zen- ginleşme aracı olarak kullanan politika- cılar, rüşveti sorgulayabilirler mi? Türkiye. cesur, mücadeleci ve olgun bir sol muhalefeti arıyor. Kitielerin hak- lannı savunmakta kararlı, rüşvet pisliği- ne bulaşmamış sol siyaset. Türkiye'nin önündeki tek seçenektir. Halk, güvene- bıleceği vetutacağı dalı anyor. RR bu ara- yışın.karşılığı değil, sistemin parçasıdır. Onlann da aynı siyaset sahnesinin ürü- nü olduğu çok geçmeden anlaşılacak- tır. Sosyal demokratlar ne yazık ki kendi- lerinden bekleneni veremıyorlar. Cılız seslerle ve birçok konuda hiç ses çıkar- mayarak puan kaybedıyorlar. Sosyal demokratlann bu açmazına rağmen, sol. şovenizme, dıktatörlüğe karşı çok sesliliği savunarak Türkiye'nin önüne bir seçenek olarak çıkacaktır. Önümüzdeki dönemde rüşvet ve yol- suzluğa bulaşmış polıtika esnafının yıl- dızı sönecek, solun önü açılacaktır. BIRBAKIMA SERVER TANİLLİ Doğaya ve İnsanlığa Yakışmak... "SanayiDevrimi"nin, insanlık tarihinin bu pek önem- li teknik atıhmının, 18. yüzyılın sonlanna doğru, önce Ingiltere'de gerçekleştiğini bilirsiniz. Aynı yıllarda, gübresinden ekip biçme tekniğine kadar, tarımda da bir devrim olmuştur ki, o da Ingiltere'de çıkmıştır ön- ce. Ikisi de insansoyunun fetihleridir kuşkusuz. Tarihin cilvesine bakınız, şu "deli dana" diye med- yanın baş olayları arasına gelip giren ve gerçek an- lamıyla bir skandal niteliğindekı olay da ingiltere'de patlak verdi. Nasıl skandal demezsiniz? Sen kalk, davargibı sığırtürünede, beslenmesi için doğanın otu ayırdığı ve ona göre geliştirdiği gerçeği- ni göz ardı et; hayvansal kökenli un yedir. Neymiş, da- ha çabuk ve daha iyi semırir, daha çok et elde edilir- miş! Ne kalite umurunda. ne beslenme güveni ve eti- ği; varsa yoksa gelecek para, sağlanacak kazanç! Ni- tekim, bu arada hayvana bulaşan bir hastalık, insan sağlığını da tehlikeye atmış bulunuyor. Çarelerden biri. on binlerce sığırı telef etmek; haftalardır yapılan dao! Tam bir çıkmaz! Ama nerede? Ingilız sorumlularının aymazlığıydı, şuydu buydu, üçüncü beşinci derecede sorunlar; asıl sorun, elbet- te bir ucuyla gelip kapitalizme dayanıyor ama insa- noğlunun, onu da aşan. doğaya ve tekniğe bakışın- daki çarpıklıkta! Yani felsefi bir görünüşü var olan bi- tenin. Çok noktanın üstünde duruldu, ancak işin bu yanı pek kurcalanmadı gibi. izin verır misıniz değinmeme azıcık? Düşünce tarihinde, birbirini izleyen ve biri ötekine zıt iki görüş arasında bölünmüştür insanlık. ilkçağda, örneğin eski Yunanistan'da, Aristoteles, doğayı "ideal" olarak alır; onu değiştirmeyi ya da aş- mayı aramaksızın, doğaya bir ülkü olarak bakmak yo- lundaki gerekçelerini sıralar. O yüzyıllarda, insanların ilk duygusu. doğaya zorunlu olarak baş eğmek oldu; yapılacak tek şey vardı: Onunla uyuşup anlaşmak ve yararlanmak ondan. Ne var kı, beş yüzyıla yakın bir zamandır, bilim ve tekniktekı süreklı ilerlemenin damgasını vurduğu mo- dem dünya, doğa üstüne anlayışımızı baştan aşağı- ya değiştirir. llkçağ'la Ortaçağ insanlannın doğaya karşı duydukları -neredeyse- dinsel saygıya bir nok- ta konur. 17. yüzyılda, Descartes'in felsefesiyle ta- mamlanır bu kopuş. Ünlü filozof, "doğanın efendısiyiz" der çıkar! Doğrusu, haklı gerekçelerı de vardır ve bilimle tek- nığin geleceği bakımından iyimserdirde. Bilim ve tek- nik, sonraki yüzyıllarda gerçekten "devrimci" atılım- lar yapmış ve çok şey vermişlerdir insanlığa. Ne var ki, 20. yüzyıl. geçmiş yüzyılların teknik iler- leme karşısındaki -kayıtsız şartsız- iyimserliğini ter- sıne çevirmiştir. Nasıl çevirmez? Bir yandan. Ikinci Dünya Savaşı sırasında, teknik, en korkunç yıkıp yok etme çılgınlıklanna hizmet etti; o yıllardan bu yana, yönefimlerın sistemli olarak işje- dikleri kitlesel cinayetlere -iyiden iyiye- yardımcı oJ- duğu da oluyor. Öte yandan, normal zamanlarda bi- le, doğaya ve hayvanlara egemen olma iradesi, git- gide insan ilişkilerine de uygulanıyor ve bunun sonu- cunda öyle bir dünyaya varılıyor ki, insanlara, teknik olarak nesne diye bakılıyor. İlerlemenin yol açtığı sonuçlara bakıldığında, tek- niğin günümüzdeki yararlarına körükörüne inanış, pek çocukça görünüyor bugün: Dünyamızın çevre- sel dengelerı bozulmuştur: yalnız davarın sığırtn de- ğil, kurdun kuşun da huzuru kaybolmuştur: devletin bireyler üzerinde uyguladığı aşırı denetimin büyük tehlikelerı vardır; doğal döllemede serüvenci biçim- lere gidiliyor; işsizlik bunalımlarıyla yüz yüzeyiz... Kısacası, tekniğin mantığı, bizi doğadan, giderek insanlığımızdan uzaklaştırıyor. Ne yapmalı? Ilerlemeyi durdurma elimizde değil; hem akılcı bir davranış da olmaz ona karşı çıkmak. Ama her şey- den önce. şunu kabul etmek elimizde: Doğanın efen- disi değilız biz, onun -üstelik akıl sahibi- birparçası- yız sadece. Insana olduğu gibi, doğaya da saygıyla yükümlü- yüz. Teknik, en delice isteklerimiz de dahil, bütün arzu- larımızt gerçekleştırmeye itiyor bizi. Ancak unutma- yalım ki, insanız ve uygar varlıklarız; doğal sınırları- mızı kabul etmek ve ahlaksal sınırfanmızı da yaratmak vardır insanlığımızın anlamında. Doğaya ve insanlığa yakışmak içiçedir... Mümtaz Soysal'dan yasa önerisi 'Herkes iptalbaşvurusu hakkını kııllanabilsiny TBMM'ye verilecek DSP Grup Başkan\ekili Mümtaz Soysal. idari işlemlerde iptal başvurusu hakkının genişletilmesi için yasa önerisi hazırladı. Soysal, "Sendikalar, dernekler. meslek örgütleri de da\a açabilsin" dedi. TL REV KÖSE ANKAR.A-DSP Grup Başkanvekili. Zonguldak Millenekili Miimta/ Soysal. idari işlemlerde iptal başvurusu hakkının genişletilmesi için bir yasa önerisi hazırladı. İptal davası açmayı kişisel çıkar ile sımrlayan hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine: meslek örgütleri. sendikalar. dernekler gibi gruplann da dava açma hakkının güvenceye bağlanmasını öngören yasa önerisinın DSP Grup Yönetim Kurulu'nda IGYK) L'örüşüldükten sonra TBMM Başkanlığı'na verilmesi bekleniyor. DSP Grup Başkanvekili Mümtaz Soysal. İdari Yargılama Üsulü Kanunu'nda bazı değişiklikler öngören bir yasa önerisi hazırladı. Hazırlanan yasa önerisinde. "İdari işlenıler hakkında yetki, biçinı. neden, konu ve amaç yönk'rinden biri ile hukukaaykın olduklanndan dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler ile meslek örgütü. sendika, dernek ve başka kuruluşlarca dava açılabilmesı"" öngöriilüyor. Önerıde. daha önce başvuru hakkına sınırlama getiren düzenleme nedeniyle açtıklan davalar reddedilenler veya dava açamayanların da önerınin yürürlüğe girmesinden başlayarak 60 gün içinde yeni bir dava açabilmesi hükme bağlanıyor. Önerinin gerecek'hafta DSP GYk'de ele almdıktan sonra TBMM Başkanlığı'na verilmesi bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle