14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10MAYIS1996CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Okurken MELIH CEVDET ANDAY itap olmasa duşu- nebilir miydim?' sorusunu arada bır soranm kendıme \aa uygarlığının . getırdığı bır ustun- luk du\gusundan kavnaklanır bu duşun- ce Ovsa\azı"nınbulunuşundanonce, ın- sanlık en buyuk yaratıcılıklannı gerçek- leştınnıştır Hayvanlann evcılleştırılme- sı vetarım Ne v apataksınız kı bız artık atalanmız gıbı doga ıçınde doğadan oğrenerek ve dogavı değı^tırerek vaşamıyoruz Bızım kulturumuz kıtaptan gelıyor, bız artık do- ğayı değıl kıtabı değıştınyoruz Çunku ınsanın dogaya katkısı demek olan kultur, butunu ıle kıtaba geçmiştır kıtap da evı- mızde elımızınaltındadır bızsokagaan- cak hava almak ıçın çıkar ve hava alınz Kıtaba geçmeden (yazı bulunmadan) once kultur bel leğe day atılıyordu. bu v uz- den debılımleı gelışemıyordu kıtap ınsanın varattığı bırdogadır Do- ğada Tanrı arandığı gıbı. kıtapta da ınsan aranır \e bulunur Bır yazar, her kıtapta en az bır ınsan bulundugunu soy lemıştı Doğru mudur. degıl mıdır bunu sonraya bırakıp, dıyeceğım kı, kıtaplann yarattı- ğı ınsanlar vardır yazarlardır bunlar kı- mı bunu açığa vurur. açıga \urmaktan hoşlanır. kımı ıse saklar. belkı de korkar bunu açıklamaktan Çoğunluk bu ıkıncı kumedendır Bırıncı kumeden olanlara ıkıornek\ere>ım BınSartre,otekı Bor- ges Bunlann çocukluğu. gençlığı, olgunlu- gu kıtaba baglıdır hep. başka bır deyışle, tum yaşantılannı oluşturan kıtaptır Sart- re bu duruma başkaldırmış, e>lemı ara- mıştir ama Borges. yaşamının sadece kı- tap olmasından hıç yakınmadı, onun ıçın kıtap seruvenı eylemın ta kendısıydı Şımdıkonumuzunotekıyanına herkı- taptan bır ınsan çıkıp çıkmayacagı konu- suna gelelım \e ışımızı kolaylaştıracağı umuduvla şaırlerı ele alalım Butun yazılannı ılgı ıle ızledıgım Me- met Fuat, 4 May ıs 1996 gunku Cumhu- nyet tekı H Şairi Görmek" başlıklı yazı- sında bu konuyu ıncelıyordu ve vazısına "Şürierindeşairi görebilir mi okur?~dıy e başlıyordu Şaıre duygulan ıle çalışan. duygulan- nı ortaya dokmelerı beklenen bırı dıye bakıldıkça neden gormesın17 Ama Memet Fuat, ıkı şaınmızı ornek olarak alıp, bunlardan bınnı tanıyabılece- ğımız. otekını ıse tanıyamayacafımız so- nucuna \anyor Şoyle dıyor Memet Fuat "Ökuyorsunuzyazdıkianm, belirsizlik- ler içinden birtakim anlamlar çıkaroor- sunuz. Ama dizeler tertemiz çekilmiş, uyurtu vurgular.ritim,ton hoşunuza gidi- vor, sozcuk oyunlannı zekice bulu\orsu- nuz, içbrçını, benzetmeler, ımgeler de ba- şarılı... l\ ı bir şaır. \ azdıklannı nerde gor- seniz okumaya başlryorsunuz. Sonra bir gıin durup dıişunuyorsunuz, nasıl bir ki- şi olabilir bu şair di\e_ kafanızda hiçbır şe> vok." Şımdı gelelım otekı orneğe "Şimdi bir de şovle bir şair düşünün: Şürierinde hep kendisini anlatıyor. I)ü- şünceieri, duvgularu se\ gilileri, arkadaş- laru yaşamındaki turliı aynntılar_ Açık açık anlatı\or... Buda h i bir şair... Vazdık- larını nerdegorseniz okumaya başlıyorsu- nuz, okudukça da şairin kişiligı kafanız- da belırleniyor." Demek şıtrlennde sadece >ıırı bulma- ya çalışan şaırle kendını ıçtenlıkle orta- ya koymaya çalışan şaırın karşılaştınlma- sını boylece gormuş olduk Bızdekı şıırokurunun, genellıkle, şaırı bırduyguadamısaydığınıgozonunealır- sak buna kapılan şaınn, kendını ly ı bır ın- san elbet gunundekı geçerlı değer yargı- lannagore. dıyelım vurtsever, kahraman. ınsancıl ıvıhksever dunya malına boş \eren voksuldanyana banştanyana. kel- le koltukta bır ınsan gıbı gostermeve kalk- masını doğal bulmamız gereketektır Kım kotu gorunmek ıster' Ama bu durunı, sanırım sadece şaırın duştugu talıhsiz bır durumdur Bu talıh- sizlık de dılden dılın herkes^e bılınme- sınden kayndkldnmaktadır Şıırın otekı sanatlar gıbı bır sanat olduğunu bır turlu benımseyemıyoruz, şaın bırzanaatçı gı- bı gormeve katlanamıyoruz Eskı Yunan duşuncesınde zanaatçı-sa- natçı ayrımı yoktu Bu ayrım Rone- sans ta ada bağlı yapıtla ortava çıktı Ama bız doğru duşuncevı bulma açısın- danbuavnmı arada bır de olsa. gormez- lıkten gelırsek ı\ ı edenz Bır ayakkabıdan bır masadan. bır ayakkabıcının. bır marangozun huyunu suyunu çıkarmava neden kalkmıyoruz'1 Buradan guzel sanatlara geçmeye ça- lışalım yavaş ya\aş Bır yapı. bıze mımarının ahlakı ustune hıçbır bılgı vermez Onun dıvelım vurt- sever olup olmadıgını yapının bıçemın- den çıkaramayız Muzık ıçın de bo\ledır bu vasamları ustune bılgımız olmasa bız sadece mu- zıksel vapıdan bır muzisyenın hasıs olup olmadıgını anlavamayız Bır resme baktıgımızda bunu vapan ıyı bıradammı kotu bıradammıdıyedu- şunmuvoruz Yalnızca>ıırde veedebıvat- ta bır kı^ılık ara^tırma->ına gıdıverıvor ıısumuz A\nı dılı konustugumuz ıçın oluvorbu Ba^ka bır şeyden degıl Sanat yapıtı varatıcısının kı^ılığınden bağımsız mıdır demek istıyorum Hayır bıçem ınsandır Ama bunu okumak kola\ değıldır ARADABtR IZZET ULUDAG \teı \m Bıiıosıı 4\ ukatlaı ından Toplumsal Bir Hastalık: İşsizlik Bugun Turkıye'de çalışır yaştakı her uç yurttaştan bırısı ışsızlığın acısını yureğınde taşımaktadır Işsız- lık salt kışısel bır sorun olarak çıkmıyor karşımıza Ekonomık sosyal, psıkolojık ve sıyasal sorunlann ıçınden çıkılmaz bır noktaya taşınmasında onemlı bır neden-motor rolu oynuyor Işsızlık, bugun AIDS gıbı ulkenın butun yaşam or- ganlarındakı dırenme ve bağışıklık sıstemlerını altust edıyor Kanser gıbı de bır organdan otekıne sıçrayıp baştan sona vucudun tamamen enmesıne yol açı- yor Bugun Turkıye'nın butun kurumları sarsıntı ıçınde- dır Çatırdadığını soylemek de olanaklıdır Mahkeme dosyalarının buyuk çoğunluğu. ışsızlık ve ekonomık nedenlerden oluşmaktadır Boşanma davaları, Turkıye tarıhının hıçbır donemınde gorulme- dığı olçede artmıştır Aıleler parçalanıyor Çocuklar, sokaklara ıtılıyor Mahkemeye yansıyan hırsızlık, yankesıcılık, do- landırıcılık, karşıhksız çek verme, yaralama olayların- dakı artış herkesın gozunu korkutur duruma gelmış- tır Borcunu odeyemeyen ışçı, koylu, esnaf ve ben- zerlerının ıcra yolu ıle takıplerındekı hızlı artış ve ar- dından mal beyanında bulunmayanlann cezaya çarptırılmaları sıradan gunluk olaylar arasına gırdı Toplumdakı ahlaksal çokuntu, bır hastalık gıbı ya- yılma eğılımı ıçınde Cumhurbaşkanı Demirerm Devlet Denetleme Ku- rulu'na yaptırttığı bır araştırmaya gore 2000 yılında 1 OOOOOOçocuk sokaklardabaşıboşdolaşacak Şu anda bu sayının 600 OOOolduğu sanılıyor Bu çocuk- lar, bır ag gıbı Turkıye yı saran mafya turu orgutlerın eleman pazarma ışgucu pıyasasına suruluyorlar Bu sektore yem olmak ıstemeyen gençler de kahveha- ne koşelennde omurlennı torpulemekle uğraşıyorlar Çığ gıbı buyuyen ışsızlık, devasa bıçıme ulaşan mafya elıyle okullara kadar sokulan uyuşturucu tıca- retının pıyonlarını yaratıyor Toplumsal cınnetolayları, gazete ve televızyonlar- da sureklı boy gosterıyor Toplu oldurmeler ve toplu ıntıharlar artık yadırganmaz olaylardan sayılıyor Bu olayları sıradan ve bıreysel fenomenler olarak ele alırsanız nedenlerını kışılerın ozellıklerıne gore sap- tamaya çalışırsanız, sorunları tek tek bıreylerle uğra- şarak çozebıleceğınız gıbı yanlış sonuçlara da varır- sınız Bu sorunlar, Turkıye'nın ıçınde bulunduğu sıkış- mışlıktan ılen gelmektedır Ulkelenn vetoplumlann da kışılığı vardır Turkıye, ışte bu kışılığını yıtırmek uze- redır Baskı altındakı çocukların, ozgur olmayan genç- lerın zıhınsel ve bedensel gelışmelerı dengesız olur. iç dunyaları karanhk ve ılışkılerı sağlıksız bır gelışım gosterır Kışılıklerı bozulur Turkıye 1919'larda bır enkazın ortasında doğmuş- tu Bağımsızlık Savaşı ıle bu enkaz temızlenmeye, or- taçağdan mıras kalan mıkrop bebeğın sağlıklı yaşa- ması ıçın yok edılmeye çalışıldı Bebeğın uzennde ve- sayet ıddıa ederek bağımsız, sağlıklı, gurbuz ve kı- şılıklı gelışmesını onlemeye çalışan emperyalıstler uzaklaştırıldı Ancak 1940'ların ortalarından bu yana, bağımsız gelışen ne varsa adım adım yok edı\meye çalışıldı Gelınen nokta ortadadır Nufusun resmı sayılara gore yuzde 20'sı ışsızdır Turkıye nın omurgası olan KİT'lerın ozelleştırılmesı ıle ışsızlık oranının artacağı kesındır Bıze dayatılan gumruk bırlığı ozellıkle kuçuk ve or- ta buyukluktekı ışletmeler başta olmak uzere ulusal sanayıyı çokertecektır Buralarda yaşama kavgası veren esnaf zanaatkâr, ulusal uretıcı vb zorda kala- caktır Bu alanlardan ışsızler ordusuna yenı katılım- lar olacaktır Son yıllarda ızlenen polıtıkalarla ulke tarımı çoker- tılıyor Dışarıdan buğday şeker, tutun. pırınç, et, muz, ekmek akla ne gelırse ıthal edılıyor Bu nedenle ekım alanları daralıyor ışsızlık koyluk alanlarda da kendı- nı gosterıyor Kentlere goç, sorunlan ıçınden daha da çıkılmaz bır hale getırıyor Guneydoğu'da cereyan eden olaylar başka sonuçları yanında ışsızler ordu- sunun buyumesıne de hızmet edıyor Sonuç olarak bır toplumsal hastalık dıye kısaca ıfa- de edebıleceğımız ışsızlık AIDS ve kanser gıbı bu- tun organızmayı çokertıyor Ulkenın tamamen dışa bağımh bır hale gelmesıne uygun ortamı uretıyor iş- sızlığın gerçek nedenını saptamadan sorunu da ço- zemeyız işsizlik ve ulusal uretım arasında çok sıkı bır ılışkı vardır Ulusal uretımın azaldığı donemlerde ışsızlığın arttığını uretımın arttığı donemlerde ıse ış- sızlığın azaldığını soylemek yanlış olmaz MALATV A ASLIYE 3. HUKUK \IAHKE>IESİ HÂJOMLİĞİ'NDEN EsasNo 1996 148 Davacı Basn Cok tarafından açjlan çek ıptalı dava- sında \lalat\a T l^ Bankası Merkez Şubesı ne aıt I295408noluhe!,abaaıt3149082no"lu31 5 J996ode- me tanhlı 80 000 000 - TL meblağlı çekın ıptalme ka- rar venlmesi ı^tenılmıstır Anılan çekı ellennde bulun- duranların ılan tanhınden ıtıbarenuçav ıçensınde mah- kememızın \ ukarıda numarası yazılı do»y asına ıbraz et- melerı, aksı halde çekın geçersız sa\ılacagı ılan olunur Basın 84378 Tayyip Erdoğan'a Akçalı Öneriler! CUNEYT AKAUN • I itanbul Beledıyesı"nın beledı- ye otobuslennın yanlarına camlanna vb olur olmaz bı- çımde ve renklerde reklam al- masını eleştıren bır vazı yaz- dım ve bu vazı bır sure once Cumhurıyet'te yayımlandı Bu yazı beledıyede ters-etkı yaratmı> olmalı. yetkılıler ınadına yapar gıbı hızlan- dırdılarbu ısı Lstelıkyenı alınangu- zelım otobusler de kent caddelennde- kı turlarının ılk kılometrelerını bu rek- lam tulumlarıylaattılar. eskılerıne go- re daha da abartılmı^ reklam tulumla- rıjla Çağdaş bır taiarımın gereğı olarak iç mekânın daha çok ışıkalma- sı ıçın camldrı ozellıkle genış tutulan bu otobuslerın camlannın onemlıce bır bolumü. daha baştan kımı reklam- ların anlamsız uzantılarıvla. çıkıntıla- rıyla kapatılmış Bızım beledıye yetkılılerı kırk yı- lın başında da olsa acaba otobuse bı- nerler mı' Hıç olmazsa bırkaç kı>ıyı gorev lendırseler de halkın tepkısını anlamaya çah>salar Belediye Sara\ı'na reklam panolân Beledıye bu reklam uygulanıasinı "kentiguzeUeştirme"gerekçe!.ı ıle sa- vunuyorolamaz Olsa olsa "degırme- ne su" mantığı ıle savunuyor olmalı Pekı oyleyse ben de yenı kaynaklar onermek ıstıyorum Ta>vip Bev Saraçhane'dekı Beledı- ye Sarayf nın on yan. arka cephelerı- nı de reklamlara açmalı Deterjancılar. kolacılar. bıracılar (stanburda bova- \acak duz duvar aramıyorlar mı' Işte sıze kentın gobeğınde. ustelık kentın "imannı" temsıl eden bır bına Bele- dıye para basar vallahı Ne reklamı almalı' Dogrusu bunu keitıremıyorunı TavyıpBey ın*inan- cıgereği" bıracıları duşunmeveeeğını bılı\orum buna savgı duvuvorum Kolacıların da tazla ^ansı olmavabılır nedeolsd Amerıkdncılıgı simgelıyor Kımbılır belkı de olur taa Mosko- va nın gobeğınde vedunyanın her \e- rınde satılan bu ıçkıye Refah ın tazla bır ıtırazı olmayabılır Ama Sons'nın %ennı başka hıçbır şey tutamaz ışte buna emınım Lstelık Sonv Ozal'ın da sik sık v urgulamış oldugu gıbı mu- hatazakar ulusal kımlık konusundatı- tız Japon sermavesinı temsıl edıvor Sony adı ınsdnın hayal gucunun sı- nırlarını zorluvor ınsanın bevnınde Refah Partisi, Ordu ve Laiklik MURTAZA DEMIR PSAKD Genel Baikanı Mıllı Nızam Partısı. laıklık karşıtı eylemlennı ve orta- oğretımde zorunlu "din dersleri uygulaması" ı->temlen nedenıyle. Anayasa Mahkemesı nın 20 5 1971 gunveE 1971 1-K-I991 1 sayılı karan ıle kapatılmıştır Devlet ıçındekı guçlennı ve dınsel taleplerını zaman ıçınde. er ya da geç gerçekleştıreceklennı gavet ıvı bılen şerıatçılar, budefa da. "yuksekoğretimde din eğitimi" ıs- reğı ıle, belkı de salt buamaçla HuzurPartısı'nıkurdular Tarıh, 23 Temmuz 1983 Anılan partı de laıklık ılkesıne aykın bulunarak Ana- yasa Mahkemesı'nce kapatıldı Karar sayısı ve tanhı 28 Ekım 1983-1983 2-2 (*) Yanı bugun Turkıye'nın en guçlu partısı halıne getın- len Refah Partısı. Erbakan ve arkadaşları tarafından 1970'lerde kurulan MNP'nın ta kendısıdır Ve yukanda soylendıgı gıbı anılan partıler "ortaoğretımde zorunlu dın dersleri istemleri ve laiklik karşıtı başkd talepieri ne- deniyle" haklannda soruşturma açılarak. 1960 Anayasa- si'nın ılgılı hükumlen geregı kapatılmıştır Kısa geçmışımızde butun bunlar olup bıterken. şenat- çılann sızamadıgı ve laıklıgın bekçisi olarak degerlendı- rılen ordu komutanlannın 1983 Anayasasf na ketaletlen ıle. zorunlu dın dersı ıstemlenneengelolan24 maddede- gıştınldı veşenatçılann en temel taleplennden bırı veon- laraçısından donum noktası say ılan bu konu yabalaştı Ta- nhı yanılgımız boyle başladı ve laıklığın temel unsuru olan H devletin din riizmetlerinden.din işierindeneliniçek- mesi" ılkesı ayaklar altına alınmış oldu Şerıatçılar, yıllarca surdurdüklerı orgutlu çabalardan sonra, yasalaştırmay ı başardıklan zorunlu dın derslerı ve ımam okullan, Kuran kurslan ıle. bılımı reddederek dog- maya yonelen mılyonlarca genç ınsan potansıyelme sa- hıp oldular Hem de de\ let olanaklanyla Meclıs'm en büyük grubu. Refah Partısı'ne aıt Ve ho- ca. Turkıye'nın en buyuk partısının genel başkanı Şımdı sekızyıllık ılkögretım yasasını engellıyorlar Bu- nu salt Refah Partısı ıle degıl, uzantılanyla bırlıkte yapı- yorlar Bu bakımdan Refah Partısı, aysbergın gorünen kısmıdır Esasgö\de. ANAP, DYP, MHP, BBP'yeegemen olan Turk-lslam sentezcı anlayışın ıçındedır TBMM'ye egemen olan bu sıyası anlayış. ılkögretım yasasının çık- masına ızın verır mı' Hayır' Çagdaş toplumsal gereksınmemız olan vasaların çık- masına ızın vermezler Ama. 65 mılvon Turkıye ınsanı- nınodedıgı vergılerın onemlı bır kısmını Alevı laık de- mokrat ınsanların ıtırazlarına ragmen yasal kılıf uydura- rakTurk-lslamsentezcılennemrıneverırler Dogrudan ve dolaylı olarak. bu kesıme verılen paranın toplamı 60 trıl- yon lıradır Bu butçe. laıklık karşıtı guçlerın altyapısı ıçın veAlevıyurttaşlanmızınınanç, kultur vegelenegının yok edılmesı ıçın de kullanılır Laık yaşam hedeflennden bırı. her zaman oldugu gıbı yıne kışlalar Bu kesımde de oldukça nıesafe kavdedıldı- gınıgörmek mumkun Daha bırkaç vıf oncesınedegıntek bır turbanlı hanımın dahı görulmedığı bazı kışlalarda, şımdı hanımların yarıdan çogunun turbanlı oldugu bılı- nıyor Bunlar.tehlıkesınyallennın nedenlıyakınoldugu- nun objektıf gostergelerıdır "HafizaH beşer nisyan ile malûrse de şenatın altvapı- sının kımler tarafından oluştıırulup teşvık edıldıgı hala Turkıye halkının bellegındedır Bu olumsuz tablodd rolu vekatkısi olan tum çe\relenn.geçmışlennı sorgulayarak özeleştın yapmadan laıklık koruyucusugorunmelen ınan- dırıcı değıldır Şenatçı akımlara kar^ı olduklannı ılen M- ren bu çevrelenn özeleştın vermelen tam da geldığımız noktada yaşamsal onemdedır Aksı takdırde bu gırışım- ler. şenatın onunü kesmek yenne. suyu daha da bulandı- rıp. "bulanıksudabalıka\lamak" ısteyenlere gerekçe ya- ratmak olarak algılanacaktır Bu goruşlenmızın ortava konulmasından amaç ordu- muzu ya da kışı ve kurumları vermek değıldır Bır ama- cıın. hepımızın bır dönem dogrudan hızmet verdıgı ve önemsedığı bu kuruma oldugu kadar toplumsal çımen- tomuz, harcımız. yapiştırıcımızolan laıklığedesahıpçık- maktır Dıger bır amacım ıse. toplumsal hafızamızı bıraz zor- layarak. "bir sure önce. kim hangi konuda nasıl davran- mış, neler soylemiş ve \azmış'"sorulanna yanıt aramak. bunlann ışığında bugun nasıl davranacağımıza »ağlıklı ka- rar vermek \e onumüzu daha ıyı gormemıze katkıda bu- lunmaktır (*) CHD, Ocak "96 ozel sayısı (**) Sn Demırel'ın Devlet Bakanı Ekrem Ce\hun şımşekler çaktınyor Dogrusunu soy- lemek gerekırse onenmm ılk halı es- kı usulduvarabova ılevapılan "baba- dan kalma" reklamlan kastedıyordu Sony nın adı henıen elektronığı ışık- lı levhalanaklagetınvor \edenolma- sın ' L"stelık gece de ışıl ışıl avdınlatır beledı\eyı Sony olmadı dıyelım. yerlı sanayı- de marka mı \ok gırışınuı "\ukse- len" sektorler bırbırlerı ıle yarışıvor Deterjancılar var mdrgarıncıler var. vjroglu var kımı margann fabrıka- larının urûnlenne "domuzyagı kattı- ğını" one suıen kımı tırmalara once- lık tanınabılır mı' DogruNU bunu san- mıvorum beledıye "haksız rekabet"e alet olmak istemezdıyeduşunuyorum Beledıve nın resmı gorev araçlan- na da ıcklam alınamazmı' Nıyealın- masın Hoca nın dedıgı gıbı "Bizya- panz olur." L Iker'lı bır çekıcı. Sana yaglı bır Beledıye çop kamyonu aku reklamlıbırcenazearabasıduşunemı- yor musunuz' Ben pekala duşunebılı- yorum Zabıtdlann unıformalarına da reklamlar alınabılır Harta onlara rek- lamlı "T-Shirflerdegıydmlebılır Bı- zım reklaıncılar bu kadar basıt şeyle- rı nıye akıl edemedıler acaba ' Yeten kadar "kreatıP olmadıkları ıçın mı dersınız' Artık hangı urunü. hangı sektoru se- çeceğını başkan bey ve yetkılıler du- şunsun Ancak bır husustauvarıda bu- lunmak. bır y urttaş olarak benım hak- Kimdır. Hak, hukuk. adalet kavramla- n.eşıtlık vegenellık ılkesınden\azge- çemez Beledıye vetkılılerı Beledıve Sara- yı'nınvanını arkasını onunureklam- lara açmalı ama bu reklaınların bır bolumu mutlaka yetkılılenn. çalışma odalannın camldrını kaplamalı Bele- dıye bd^kanı kendı makam araba^ına da reklam almalı Otobıis ışletmesi so- rumlusiı avnı şevlerı kendı makam odası vearabası ıçındedu>unmelı Iş- te bunu vaparlarsa hem "uç beş ku- ruş*"daha fazlagelırsaglarlar hemde Beledıye otobuslenndehalkarevagor- duklerı muamelenın bırbenzennı ken- dı lenne de uy gulay arak benım gıbı an nıyetlılen mahcup ederler Biraz ciddiyet Bu kadar ^aka yeter de artar bıle Beledıye vetkılılerı otobuslerın cam- larına tepelerıne her turden her mar- kadan veherrenkten reklam alma uy- gulamasını lutfenbıryanabırak>ınlar Otobusler kamunundur kentın malı- dır Gıderek çırkınleşen bır kentte va- şıyoruz Boylesıbırortamdaaynı ren- geboydnmış bır ornek otobusler ken- tebırrenk. bırestetık katıyorlar Bun- dan vazgeçmeyrHım Zararın neresınden dönulse kârdır Reklamsa reklam Koca otobuslenn van cephelerı nenıze yetmıvor' PENCERE Saçmalık Uretimi... Bızım devletı yonetenler sabahtan akşama dek, hıç durmadan. aralıksız konuşuyorlar Konuş, konuş, Konuş Beşıktekı bebeK bıle ağzına dayadıkları emzığı kı- mı zaman dışlar Koskocaman polıtıkacı sut bebeğınden beter1 Ağzına mıkrofonu dayadılar mı başhyor otmeye' Oysa atalarımızın ozdeyışı ae var "Soz gumuşse, sukût altındır" Ne konuşma merakı bu? Devletın başında olanlar bır gun televızyonda arz- ı endam etmeseler çatlayacaklar mı'? Her bırı gunde bılmem kaç kez konuşunca ortalık bal uretmeyen an kovanına donuşuyor, ulkedekı kar- maşa busbutun artıyor • Ornek mı'? Verelım • Mesut Yılmaz dıyor kı: "Yuce Dıvan'a sevk edılmesı halınde Tansu Çıller başbakan olamaz" Tansu Çiller yamtlıyor "Yılmaz sonunda baklayı ağzından çıkardı." Cumhurbaşkanı Demırel araya gırıyor "Yuce Dıvan 'a gıdene başbakanlık veremem * Bu konuşmaları ıkı gunluk gazetelenn manşetle- rınde okuyup şaşınyoruz , Turkıye bunlarla uğraşıyor Ne yapalım kı bır de uğraşıyoruz, bır saçma ola- yın saçmalığını anlatmak da saçmalık sayılır • Yüce Dıvan'a yollanan bır kışının başbakan olama- yacağı anayasanın 133 maddesınde yazılı Pekı neden tartışılıyor? Eskıler boyle şeylere 'abesle ıştıgal' derlerdı, ge- reksız laflar edılıyor, fuzulı sozler soylenıyor « Mesut Yılmaz, şoyle konuşamaz mıydı î - Yuce Dıvan'a sevk edılmesı halınde bıle Tansu Çıller'ın sırası gelınce, aramızdakı protokol gereğın- ce başbakan olmasmı ısterdım Ama benım elımde bırşeyyok, bu konuda anayasanın 133'uncu mad- desınde amır hukum var O zaman da Çıller, "Yılmaz baklayı ağzından çıkar- dı" dıyebılır mıyâû Anayasa maddesı ne bakladır ne bezelye ne de borulcedır • Partı lıderlerı, eskı ve yenı başbakanlar partı soz- culerı, eskı ve yenı bakanlar mılletvekıllerı komısyon başkanları, Meclıs grup başkanvekıllerı partı genel başkan yardımcıları hıç durmadan konuşuyorlar, sa- bahtan akşama laf uretımı suruyor Bu gıbı durumlarda koşe yazarı ofkelenıp yaşadı- ğımız saçmalığı belırtmek ıçın der kı "Dunyanın hıçbır ulkesınde boyle rezalet yoktur " Yok mudur"? Bılemıyorum Dogrusunu ıstersenız dunyanın her ulkesınde ner ler olup bıttığını ızlemek de olanaksızdır, devlet sa- yısı 150'yı çoktan aştı, şu gunlerde Lıberya'da laf uretmıyorlar, ama, ınsan doğruyorlar kımsenm aldır- dığı yok Ne var kı uygar ulkelerde Turkıye'dekı gıbı sabah- tan akşama laf uret/mı olmadrğinı bılıyorumv " ' * ; Pekı bu kadar konuşma bu kadar toren, bu ka- dar uğurlama ve karşılama bu kadar toplantıya ka- tılma, bu kadar televızyona ve gazeteye laf yetıştır- me, bu kadar nutuk, bu kadar gezı, bu kadar karşı- tıK.lı atışma arasında bızım devletı yonetenler ne za-- man çalışıyortar? TARİŞ 1 Tanş Pamukyağı Kombınası Mudurluğumuzun ıh- tıyacı olan, -100 ton LİNEER ALKİL BENZEN (ithalen veya ıç pıyasa) kapalı zarf teklıf almak suretıyle satm alınacaktır 2 Bu ışe aıt ıhaleler 22 5 1996 gunu saat 15 30'da yapılacak olup, ıç alım ve ıthal şartnamelerı Tanş Ge- nel Muduıiuğu Satınalma Mudurluğu ALSANCAK / İZ- MİR (Tel 421 00 56 Faks 421 00 66) adresınden te- mın edılebılır 3 Bırhğımız 2886 sayılı kanuna tabı değıldır Ihaleyı yapıp yapmamakta, kısmen yapmakta veya kısmen dı- ledıgıne vermekte ve ıptal etmekte serbesttır Posta- dakı gecıkmeler kabul edılmez DUYURULUR AYMAAJANS ELEMANLAR ARANIYOR Bır derginin reklam seksiyonunda part-time ve/veya full-time çalışacak deneyimli veya yetıştirilmek üzere elemanlar aranıyor. Mw::243 09 37 • • • • M ULUSLARARASIAF ORGUTÜ TANITIM TOP1ANTILARI "UMUDUN EVRENSH YOLCULUĞU" İstanbul The Marmara Otelı 11 Mayıs 1996, Cumartesı Saat 14 00 Ankara Dedeman Otelı 13 Mayıs 1996, Pazartesı Saat 18 00 Mersin Mersın Tıcaret Odası 15 Mayıs 1996, Çarşamba Saat 18 00 T Û R K İ Y E İ N S A N H A K L A R I V A K F I Kirlenen Dünyamızı Fidan Dikerek Arıtalım ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLU GENEL MUDURLUGU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle