Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10MAYIS1996CUMA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Okurken
MELIH CEVDET ANDAY
itap olmasa duşu-
nebilir miydim?'
sorusunu arada bır
soranm kendıme
\aa uygarlığının
. getırdığı bır ustun-
luk du\gusundan kavnaklanır bu duşun-
ce Ovsa\azı"nınbulunuşundanonce, ın-
sanlık en buyuk yaratıcılıklannı gerçek-
leştınnıştır Hayvanlann evcılleştırılme-
sı vetarım
Ne v apataksınız kı bız artık atalanmız
gıbı doga ıçınde doğadan oğrenerek ve
dogavı değı^tırerek vaşamıyoruz Bızım
kulturumuz kıtaptan gelıyor, bız artık do-
ğayı değıl kıtabı değıştınyoruz Çunku
ınsanın dogaya katkısı demek olan kultur,
butunu ıle kıtaba geçmiştır kıtap da evı-
mızde elımızınaltındadır bızsokagaan-
cak hava almak ıçın çıkar ve hava alınz
Kıtaba geçmeden (yazı bulunmadan)
once kultur bel leğe day atılıyordu. bu v uz-
den debılımleı gelışemıyordu
kıtap ınsanın varattığı bırdogadır Do-
ğada Tanrı arandığı gıbı. kıtapta da ınsan
aranır \e bulunur Bır yazar, her kıtapta
en az bır ınsan bulundugunu soy lemıştı
Doğru mudur. degıl mıdır bunu sonraya
bırakıp, dıyeceğım kı, kıtaplann yarattı-
ğı ınsanlar vardır yazarlardır bunlar kı-
mı bunu açığa vurur. açıga \urmaktan
hoşlanır. kımı ıse saklar. belkı de korkar
bunu açıklamaktan Çoğunluk bu ıkıncı
kumedendır Bırıncı kumeden olanlara
ıkıornek\ere>ım BınSartre,otekı Bor-
ges
Bunlann çocukluğu. gençlığı, olgunlu-
gu kıtaba baglıdır hep. başka bır deyışle,
tum yaşantılannı oluşturan kıtaptır Sart-
re bu duruma başkaldırmış, e>lemı ara-
mıştir ama Borges. yaşamının sadece kı-
tap olmasından hıç yakınmadı, onun ıçın
kıtap seruvenı eylemın ta kendısıydı
Şımdıkonumuzunotekıyanına herkı-
taptan bır ınsan çıkıp çıkmayacagı konu-
suna gelelım \e ışımızı kolaylaştıracağı
umuduvla şaırlerı ele alalım
Butun yazılannı ılgı ıle ızledıgım Me-
met Fuat, 4 May ıs 1996 gunku Cumhu-
nyet tekı H
Şairi Görmek" başlıklı yazı-
sında bu konuyu ıncelıyordu ve vazısına
"Şürierindeşairi görebilir mi okur?~dıy e
başlıyordu
Şaıre duygulan ıle çalışan. duygulan-
nı ortaya dokmelerı beklenen bırı dıye
bakıldıkça neden gormesın17
Ama Memet Fuat, ıkı şaınmızı ornek
olarak alıp, bunlardan bınnı tanıyabılece-
ğımız. otekını ıse tanıyamayacafımız so-
nucuna \anyor
Şoyle dıyor Memet Fuat
"Ökuyorsunuzyazdıkianm, belirsizlik-
ler içinden birtakim anlamlar çıkaroor-
sunuz. Ama dizeler tertemiz çekilmiş,
uyurtu vurgular.ritim,ton hoşunuza gidi-
vor, sozcuk oyunlannı zekice bulu\orsu-
nuz, içbrçını, benzetmeler, ımgeler de ba-
şarılı... l\ ı bir şaır. \ azdıklannı nerde gor-
seniz okumaya başlryorsunuz. Sonra bir
gıin durup dıişunuyorsunuz, nasıl bir ki-
şi olabilir bu şair di\e_ kafanızda hiçbır
şe> vok."
Şımdı gelelım otekı orneğe
"Şimdi bir de şovle bir şair düşünün:
Şürierinde hep kendisini anlatıyor. I)ü-
şünceieri, duvgularu se\ gilileri, arkadaş-
laru yaşamındaki turliı aynntılar_ Açık
açık anlatı\or... Buda h i bir şair... Vazdık-
larını nerdegorseniz okumaya başlıyorsu-
nuz, okudukça da şairin kişiligı kafanız-
da belırleniyor."
Demek şıtrlennde sadece >ıırı bulma-
ya çalışan şaırle kendını ıçtenlıkle orta-
ya koymaya çalışan şaırın karşılaştınlma-
sını boylece gormuş olduk
Bızdekı şıırokurunun, genellıkle, şaırı
bırduyguadamısaydığınıgozonunealır-
sak buna kapılan şaınn, kendını ly ı bır ın-
san elbet gunundekı geçerlı değer yargı-
lannagore. dıyelım vurtsever, kahraman.
ınsancıl ıvıhksever dunya malına boş
\eren voksuldanyana banştanyana. kel-
le koltukta bır ınsan gıbı gostermeve kalk-
masını doğal bulmamız gereketektır
Kım kotu gorunmek ıster'
Ama bu durunı, sanırım sadece şaırın
duştugu talıhsiz bır durumdur Bu talıh-
sizlık de dılden dılın herkes^e bılınme-
sınden kayndkldnmaktadır Şıırın otekı
sanatlar gıbı bır sanat olduğunu bır turlu
benımseyemıyoruz, şaın bırzanaatçı gı-
bı gormeve katlanamıyoruz
Eskı Yunan duşuncesınde zanaatçı-sa-
natçı ayrımı yoktu Bu ayrım Rone-
sans ta ada bağlı yapıtla ortava çıktı
Ama bız doğru duşuncevı bulma açısın-
danbuavnmı arada bır de olsa. gormez-
lıkten gelırsek ı\ ı edenz
Bır ayakkabıdan bır masadan. bır
ayakkabıcının. bır marangozun huyunu
suyunu çıkarmava neden kalkmıyoruz'1
Buradan guzel sanatlara geçmeye ça-
lışalım yavaş ya\aş
Bır yapı. bıze mımarının ahlakı ustune
hıçbır bılgı vermez Onun dıvelım vurt-
sever olup olmadıgını yapının bıçemın-
den çıkaramayız
Muzık ıçın de bo\ledır bu vasamları
ustune bılgımız olmasa bız sadece mu-
zıksel vapıdan bır muzisyenın hasıs olup
olmadıgını anlavamayız
Bır resme baktıgımızda bunu vapan
ıyı bıradammı kotu bıradammıdıyedu-
şunmuvoruz Yalnızca>ıırde veedebıvat-
ta bır kı^ılık ara^tırma->ına gıdıverıvor
ıısumuz A\nı dılı konustugumuz ıçın
oluvorbu Ba^ka bır şeyden degıl
Sanat yapıtı varatıcısının kı^ılığınden
bağımsız mıdır demek istıyorum
Hayır bıçem ınsandır
Ama bunu okumak kola\ değıldır
ARADABtR
IZZET ULUDAG
\teı \m Bıiıosıı 4\ ukatlaı ından
Toplumsal Bir Hastalık:
İşsizlik
Bugun Turkıye'de çalışır yaştakı her uç yurttaştan
bırısı ışsızlığın acısını yureğınde taşımaktadır Işsız-
lık salt kışısel bır sorun olarak çıkmıyor karşımıza
Ekonomık sosyal, psıkolojık ve sıyasal sorunlann
ıçınden çıkılmaz bır noktaya taşınmasında onemlı bır
neden-motor rolu oynuyor
Işsızlık, bugun AIDS gıbı ulkenın butun yaşam or-
ganlarındakı dırenme ve bağışıklık sıstemlerını altust
edıyor Kanser gıbı de bır organdan otekıne sıçrayıp
baştan sona vucudun tamamen enmesıne yol açı-
yor
Bugun Turkıye'nın butun kurumları sarsıntı ıçınde-
dır Çatırdadığını soylemek de olanaklıdır
Mahkeme dosyalarının buyuk çoğunluğu. ışsızlık
ve ekonomık nedenlerden oluşmaktadır Boşanma
davaları, Turkıye tarıhının hıçbır donemınde gorulme-
dığı olçede artmıştır Aıleler parçalanıyor Çocuklar,
sokaklara ıtılıyor
Mahkemeye yansıyan hırsızlık, yankesıcılık, do-
landırıcılık, karşıhksız çek verme, yaralama olayların-
dakı artış herkesın gozunu korkutur duruma gelmış-
tır Borcunu odeyemeyen ışçı, koylu, esnaf ve ben-
zerlerının ıcra yolu ıle takıplerındekı hızlı artış ve ar-
dından mal beyanında bulunmayanlann cezaya
çarptırılmaları sıradan gunluk olaylar arasına gırdı
Toplumdakı ahlaksal çokuntu, bır hastalık gıbı ya-
yılma eğılımı ıçınde
Cumhurbaşkanı Demirerm Devlet Denetleme Ku-
rulu'na yaptırttığı bır araştırmaya gore 2000 yılında
1 OOOOOOçocuk sokaklardabaşıboşdolaşacak Şu
anda bu sayının 600 OOOolduğu sanılıyor Bu çocuk-
lar, bır ag gıbı Turkıye yı saran mafya turu orgutlerın
eleman pazarma ışgucu pıyasasına suruluyorlar Bu
sektore yem olmak ıstemeyen gençler de kahveha-
ne koşelennde omurlennı torpulemekle uğraşıyorlar
Çığ gıbı buyuyen ışsızlık, devasa bıçıme ulaşan
mafya elıyle okullara kadar sokulan uyuşturucu tıca-
retının pıyonlarını yaratıyor
Toplumsal cınnetolayları, gazete ve televızyonlar-
da sureklı boy gosterıyor Toplu oldurmeler ve toplu
ıntıharlar artık yadırganmaz olaylardan sayılıyor Bu
olayları sıradan ve bıreysel fenomenler olarak ele
alırsanız nedenlerını kışılerın ozellıklerıne gore sap-
tamaya çalışırsanız, sorunları tek tek bıreylerle uğra-
şarak çozebıleceğınız gıbı yanlış sonuçlara da varır-
sınız
Bu sorunlar, Turkıye'nın ıçınde bulunduğu sıkış-
mışlıktan ılen gelmektedır Ulkelenn vetoplumlann da
kışılığı vardır Turkıye, ışte bu kışılığını yıtırmek uze-
redır
Baskı altındakı çocukların, ozgur olmayan genç-
lerın zıhınsel ve bedensel gelışmelerı dengesız olur.
iç dunyaları karanhk ve ılışkılerı sağlıksız bır gelışım
gosterır Kışılıklerı bozulur
Turkıye 1919'larda bır enkazın ortasında doğmuş-
tu Bağımsızlık Savaşı ıle bu enkaz temızlenmeye, or-
taçağdan mıras kalan mıkrop bebeğın sağlıklı yaşa-
ması ıçın yok edılmeye çalışıldı Bebeğın uzennde ve-
sayet ıddıa ederek bağımsız, sağlıklı, gurbuz ve kı-
şılıklı gelışmesını onlemeye çalışan emperyalıstler
uzaklaştırıldı
Ancak 1940'ların ortalarından bu yana, bağımsız
gelışen ne varsa adım adım yok edı\meye çalışıldı
Gelınen nokta ortadadır
Nufusun resmı sayılara gore yuzde 20'sı ışsızdır
Turkıye nın omurgası olan KİT'lerın ozelleştırılmesı ıle
ışsızlık oranının artacağı kesındır
Bıze dayatılan gumruk bırlığı ozellıkle kuçuk ve or-
ta buyukluktekı ışletmeler başta olmak uzere ulusal
sanayıyı çokertecektır Buralarda yaşama kavgası
veren esnaf zanaatkâr, ulusal uretıcı vb zorda kala-
caktır Bu alanlardan ışsızler ordusuna yenı katılım-
lar olacaktır
Son yıllarda ızlenen polıtıkalarla ulke tarımı çoker-
tılıyor Dışarıdan buğday şeker, tutun. pırınç, et, muz,
ekmek akla ne gelırse ıthal edılıyor Bu nedenle ekım
alanları daralıyor ışsızlık koyluk alanlarda da kendı-
nı gosterıyor Kentlere goç, sorunlan ıçınden daha da
çıkılmaz bır hale getırıyor Guneydoğu'da cereyan
eden olaylar başka sonuçları yanında ışsızler ordu-
sunun buyumesıne de hızmet edıyor
Sonuç olarak bır toplumsal hastalık dıye kısaca ıfa-
de edebıleceğımız ışsızlık AIDS ve kanser gıbı bu-
tun organızmayı çokertıyor Ulkenın tamamen dışa
bağımh bır hale gelmesıne uygun ortamı uretıyor iş-
sızlığın gerçek nedenını saptamadan sorunu da ço-
zemeyız işsizlik ve ulusal uretım arasında çok sıkı
bır ılışkı vardır Ulusal uretımın azaldığı donemlerde
ışsızlığın arttığını uretımın arttığı donemlerde ıse ış-
sızlığın azaldığını soylemek yanlış olmaz
MALATV A ASLIYE 3. HUKUK
\IAHKE>IESİ HÂJOMLİĞİ'NDEN
EsasNo 1996 148
Davacı Basn Cok tarafından açjlan çek ıptalı dava-
sında \lalat\a T l^ Bankası Merkez Şubesı ne aıt
I295408noluhe!,abaaıt3149082no"lu31 5 J996ode-
me tanhlı 80 000 000 - TL meblağlı çekın ıptalme ka-
rar venlmesi ı^tenılmıstır Anılan çekı ellennde bulun-
duranların ılan tanhınden ıtıbarenuçav ıçensınde mah-
kememızın \ ukarıda numarası yazılı do»y asına ıbraz et-
melerı, aksı halde çekın geçersız sa\ılacagı ılan olunur
Basın 84378
Tayyip Erdoğan'a Akçalı Öneriler!
CUNEYT AKAUN
•
I
itanbul Beledıyesı"nın beledı-
ye otobuslennın yanlarına
camlanna vb olur olmaz bı-
çımde ve renklerde reklam al-
masını eleştıren bır vazı yaz-
dım ve bu vazı bır sure once
Cumhurıyet'te yayımlandı Bu yazı
beledıyede ters-etkı yaratmı> olmalı.
yetkılıler ınadına yapar gıbı hızlan-
dırdılarbu ısı Lstelıkyenı alınangu-
zelım otobusler de kent caddelennde-
kı turlarının ılk kılometrelerını bu rek-
lam tulumlarıylaattılar. eskılerıne go-
re daha da abartılmı^ reklam tulumla-
rıjla Çağdaş bır taiarımın gereğı
olarak iç mekânın daha çok ışıkalma-
sı ıçın camldrı ozellıkle genış tutulan
bu otobuslerın camlannın onemlıce
bır bolumü. daha baştan kımı reklam-
ların anlamsız uzantılarıvla. çıkıntıla-
rıyla kapatılmış
Bızım beledıye yetkılılerı kırk yı-
lın başında da olsa acaba otobuse bı-
nerler mı' Hıç olmazsa bırkaç kı>ıyı
gorev lendırseler de halkın tepkısını
anlamaya çah>salar
Belediye Sara\ı'na reklam
panolân
Beledıye bu reklam uygulanıasinı
"kentiguzeUeştirme"gerekçe!.ı ıle sa-
vunuyorolamaz Olsa olsa "degırme-
ne su" mantığı ıle savunuyor olmalı
Pekı oyleyse ben de yenı kaynaklar
onermek ıstıyorum
Ta>vip Bev Saraçhane'dekı Beledı-
ye Sarayf nın on yan. arka cephelerı-
nı de reklamlara açmalı Deterjancılar.
kolacılar. bıracılar (stanburda bova-
\acak duz duvar aramıyorlar mı' Işte
sıze kentın gobeğınde. ustelık kentın
"imannı" temsıl eden bır bına Bele-
dıye para basar vallahı
Ne reklamı almalı' Dogrusu bunu
keitıremıyorunı TavyıpBey ın*inan-
cıgereği" bıracıları duşunmeveeeğını
bılı\orum buna savgı duvuvorum
Kolacıların da tazla ^ansı olmavabılır
nedeolsd Amerıkdncılıgı simgelıyor
Kımbılır belkı de olur taa Mosko-
va nın gobeğınde vedunyanın her \e-
rınde satılan bu ıçkıye Refah ın tazla
bır ıtırazı olmayabılır Ama Sons'nın
%ennı başka hıçbır şey tutamaz ışte
buna emınım Lstelık Sonv Ozal'ın
da sik sık v urgulamış oldugu gıbı mu-
hatazakar ulusal kımlık konusundatı-
tız Japon sermavesinı temsıl edıvor
Sony adı ınsdnın hayal gucunun sı-
nırlarını zorluvor ınsanın bevnınde
Refah Partisi, Ordu ve Laiklik
MURTAZA DEMIR PSAKD Genel Baikanı
Mıllı Nızam Partısı. laıklık karşıtı eylemlennı ve orta-
oğretımde zorunlu "din dersleri uygulaması" ı->temlen
nedenıyle. Anayasa Mahkemesı nın 20 5 1971 gunveE
1971 1-K-I991 1 sayılı karan ıle kapatılmıştır
Devlet ıçındekı guçlennı ve dınsel taleplerını zaman
ıçınde. er ya da geç gerçekleştıreceklennı gavet ıvı bılen
şerıatçılar, budefa da. "yuksekoğretimde din eğitimi" ıs-
reğı ıle, belkı de salt buamaçla HuzurPartısı'nıkurdular
Tarıh, 23 Temmuz 1983
Anılan partı de laıklık ılkesıne aykın bulunarak Ana-
yasa Mahkemesı'nce kapatıldı Karar sayısı ve tanhı 28
Ekım 1983-1983 2-2 (*)
Yanı bugun Turkıye'nın en guçlu partısı halıne getın-
len Refah Partısı. Erbakan ve arkadaşları tarafından
1970'lerde kurulan MNP'nın ta kendısıdır Ve yukanda
soylendıgı gıbı anılan partıler "ortaoğretımde zorunlu
dın dersleri istemleri ve laiklik karşıtı başkd talepieri ne-
deniyle" haklannda soruşturma açılarak. 1960 Anayasa-
si'nın ılgılı hükumlen geregı kapatılmıştır
Kısa geçmışımızde butun bunlar olup bıterken. şenat-
çılann sızamadıgı ve laıklıgın bekçisi olarak degerlendı-
rılen ordu komutanlannın 1983 Anayasasf na ketaletlen
ıle. zorunlu dın dersı ıstemlenneengelolan24 maddede-
gıştınldı veşenatçılann en temel taleplennden bırı veon-
laraçısından donum noktası say ılan bu konu yabalaştı Ta-
nhı yanılgımız boyle başladı ve laıklığın temel unsuru
olan
H
devletin din riizmetlerinden.din işierindeneliniçek-
mesi" ılkesı ayaklar altına alınmış oldu
Şerıatçılar, yıllarca surdurdüklerı orgutlu çabalardan
sonra, yasalaştırmay ı başardıklan zorunlu dın derslerı ve
ımam okullan, Kuran kurslan ıle. bılımı reddederek dog-
maya yonelen mılyonlarca genç ınsan potansıyelme sa-
hıp oldular Hem de de\ let olanaklanyla
Meclıs'm en büyük grubu. Refah Partısı'ne aıt Ve ho-
ca. Turkıye'nın en buyuk partısının genel başkanı
Şımdı sekızyıllık ılkögretım yasasını engellıyorlar Bu-
nu salt Refah Partısı ıle degıl, uzantılanyla bırlıkte yapı-
yorlar Bu bakımdan Refah Partısı, aysbergın gorünen
kısmıdır Esasgö\de. ANAP, DYP, MHP, BBP'yeegemen
olan Turk-lslam sentezcı anlayışın ıçındedır TBMM'ye
egemen olan bu sıyası anlayış. ılkögretım yasasının çık-
masına ızın verır mı' Hayır'
Çagdaş toplumsal gereksınmemız olan vasaların çık-
masına ızın vermezler Ama. 65 mılvon Turkıye ınsanı-
nınodedıgı vergılerın onemlı bır kısmını Alevı laık de-
mokrat ınsanların ıtırazlarına ragmen yasal kılıf uydura-
rakTurk-lslamsentezcılennemrıneverırler Dogrudan ve
dolaylı olarak. bu kesıme verılen paranın toplamı 60 trıl-
yon lıradır Bu butçe. laıklık karşıtı guçlerın altyapısı ıçın
veAlevıyurttaşlanmızınınanç, kultur vegelenegının yok
edılmesı ıçın de kullanılır
Laık yaşam hedeflennden bırı. her zaman oldugu gıbı
yıne kışlalar Bu kesımde de oldukça nıesafe kavdedıldı-
gınıgörmek mumkun Daha bırkaç vıf oncesınedegıntek
bır turbanlı hanımın dahı görulmedığı bazı kışlalarda,
şımdı hanımların yarıdan çogunun turbanlı oldugu bılı-
nıyor Bunlar.tehlıkesınyallennın nedenlıyakınoldugu-
nun objektıf gostergelerıdır
"HafizaH beşer nisyan ile malûrse de şenatın altvapı-
sının kımler tarafından oluştıırulup teşvık edıldıgı hala
Turkıye halkının bellegındedır Bu olumsuz tablodd rolu
vekatkısi olan tum çe\relenn.geçmışlennı sorgulayarak
özeleştın yapmadan laıklık koruyucusugorunmelen ınan-
dırıcı değıldır Şenatçı akımlara kar^ı olduklannı ılen M-
ren bu çevrelenn özeleştın vermelen tam da geldığımız
noktada yaşamsal onemdedır Aksı takdırde bu gırışım-
ler. şenatın onunü kesmek yenne. suyu daha da bulandı-
rıp. "bulanıksudabalıka\lamak" ısteyenlere gerekçe ya-
ratmak olarak algılanacaktır
Bu goruşlenmızın ortava konulmasından amaç ordu-
muzu ya da kışı ve kurumları vermek değıldır Bır ama-
cıın. hepımızın bır dönem dogrudan hızmet verdıgı ve
önemsedığı bu kuruma oldugu kadar toplumsal çımen-
tomuz, harcımız. yapiştırıcımızolan laıklığedesahıpçık-
maktır
Dıger bır amacım ıse. toplumsal hafızamızı bıraz zor-
layarak. "bir sure önce. kim hangi konuda nasıl davran-
mış, neler soylemiş ve \azmış'"sorulanna yanıt aramak.
bunlann ışığında bugun nasıl davranacağımıza »ağlıklı ka-
rar vermek \e onumüzu daha ıyı gormemıze katkıda bu-
lunmaktır
(*) CHD, Ocak "96 ozel sayısı
(**) Sn Demırel'ın Devlet Bakanı Ekrem Ce\hun
şımşekler çaktınyor Dogrusunu soy-
lemek gerekırse onenmm ılk halı es-
kı usulduvarabova ılevapılan "baba-
dan kalma" reklamlan kastedıyordu
Sony nın adı henıen elektronığı ışık-
lı levhalanaklagetınvor \edenolma-
sın ' L"stelık gece de ışıl ışıl avdınlatır
beledı\eyı
Sony olmadı dıyelım. yerlı sanayı-
de marka mı \ok gırışınuı "\ukse-
len" sektorler bırbırlerı ıle yarışıvor
Deterjancılar var mdrgarıncıler var.
vjroglu var kımı margann fabrıka-
larının urûnlenne "domuzyagı kattı-
ğını" one suıen kımı tırmalara once-
lık tanınabılır mı' DogruNU bunu san-
mıvorum beledıye "haksız rekabet"e
alet olmak istemezdıyeduşunuyorum
Beledıve nın resmı gorev araçlan-
na da ıcklam alınamazmı' Nıyealın-
masın Hoca nın dedıgı gıbı "Bizya-
panz olur." L Iker'lı bır çekıcı. Sana
yaglı bır Beledıye çop kamyonu aku
reklamlıbırcenazearabasıduşunemı-
yor musunuz' Ben pekala duşunebılı-
yorum Zabıtdlann unıformalarına da
reklamlar alınabılır Harta onlara rek-
lamlı "T-Shirflerdegıydmlebılır Bı-
zım reklaıncılar bu kadar basıt şeyle-
rı nıye akıl edemedıler acaba ' Yeten
kadar "kreatıP olmadıkları ıçın mı
dersınız'
Artık hangı urunü. hangı sektoru se-
çeceğını başkan bey ve yetkılıler du-
şunsun Ancak bır husustauvarıda bu-
lunmak. bır y urttaş olarak benım hak-
Kimdır. Hak, hukuk. adalet kavramla-
n.eşıtlık vegenellık ılkesınden\azge-
çemez
Beledıye vetkılılerı Beledıve Sara-
yı'nınvanını arkasını onunureklam-
lara açmalı ama bu reklaınların bır
bolumu mutlaka yetkılılenn. çalışma
odalannın camldrını kaplamalı Bele-
dıye bd^kanı kendı makam araba^ına
da reklam almalı Otobıis ışletmesi so-
rumlusiı avnı şevlerı kendı makam
odası vearabası ıçındedu>unmelı Iş-
te bunu vaparlarsa hem "uç beş ku-
ruş*"daha fazlagelırsaglarlar hemde
Beledıye otobuslenndehalkarevagor-
duklerı muamelenın bırbenzennı ken-
dı lenne de uy gulay arak benım gıbı an
nıyetlılen mahcup ederler
Biraz ciddiyet
Bu kadar ^aka yeter de artar bıle
Beledıye vetkılılerı otobuslerın cam-
larına tepelerıne her turden her mar-
kadan veherrenkten reklam alma uy-
gulamasını lutfenbıryanabırak>ınlar
Otobusler kamunundur kentın malı-
dır Gıderek çırkınleşen bır kentte va-
şıyoruz Boylesıbırortamdaaynı ren-
geboydnmış bır ornek otobusler ken-
tebırrenk. bırestetık katıyorlar Bun-
dan vazgeçmeyrHım
Zararın neresınden dönulse kârdır
Reklamsa reklam Koca otobuslenn
van cephelerı nenıze yetmıvor'
PENCERE
Saçmalık Uretimi...
Bızım devletı yonetenler sabahtan akşama dek, hıç
durmadan. aralıksız konuşuyorlar
Konuş, konuş, Konuş
Beşıktekı bebeK bıle ağzına dayadıkları emzığı kı-
mı zaman dışlar
Koskocaman polıtıkacı sut bebeğınden beter1
Ağzına mıkrofonu dayadılar mı başhyor otmeye'
Oysa atalarımızın ozdeyışı ae var
"Soz gumuşse, sukût altındır"
Ne konuşma merakı bu?
Devletın başında olanlar bır gun televızyonda arz-
ı endam etmeseler çatlayacaklar mı'?
Her bırı gunde bılmem kaç kez konuşunca ortalık
bal uretmeyen an kovanına donuşuyor, ulkedekı kar-
maşa busbutun artıyor
•
Ornek mı'?
Verelım •
Mesut Yılmaz dıyor kı:
"Yuce Dıvan'a sevk edılmesı halınde Tansu Çıller
başbakan olamaz"
Tansu Çiller yamtlıyor
"Yılmaz sonunda baklayı ağzından çıkardı."
Cumhurbaşkanı Demırel araya gırıyor
"Yuce Dıvan 'a gıdene başbakanlık veremem *
Bu konuşmaları ıkı gunluk gazetelenn manşetle-
rınde okuyup şaşınyoruz ,
Turkıye bunlarla uğraşıyor
Ne yapalım kı bır de uğraşıyoruz, bır saçma ola-
yın saçmalığını anlatmak da saçmalık sayılır
•
Yüce Dıvan'a yollanan bır kışının başbakan olama-
yacağı anayasanın 133 maddesınde yazılı
Pekı neden tartışılıyor?
Eskıler boyle şeylere 'abesle ıştıgal' derlerdı, ge-
reksız laflar edılıyor, fuzulı sozler soylenıyor «
Mesut Yılmaz, şoyle konuşamaz mıydı î
- Yuce Dıvan'a sevk edılmesı halınde bıle Tansu
Çıller'ın sırası gelınce, aramızdakı protokol gereğın-
ce başbakan olmasmı ısterdım Ama benım elımde
bırşeyyok, bu konuda anayasanın 133'uncu mad-
desınde amır hukum var
O zaman da Çıller, "Yılmaz baklayı ağzından çıkar-
dı" dıyebılır mıyâû Anayasa maddesı ne bakladır
ne bezelye ne de borulcedır
•
Partı lıderlerı, eskı ve yenı başbakanlar partı soz-
culerı, eskı ve yenı bakanlar mılletvekıllerı komısyon
başkanları, Meclıs grup başkanvekıllerı partı genel
başkan yardımcıları hıç durmadan konuşuyorlar, sa-
bahtan akşama laf uretımı suruyor
Bu gıbı durumlarda koşe yazarı ofkelenıp yaşadı-
ğımız saçmalığı belırtmek ıçın der kı
"Dunyanın hıçbır ulkesınde boyle rezalet yoktur "
Yok mudur"?
Bılemıyorum
Dogrusunu ıstersenız dunyanın her ulkesınde ner
ler olup bıttığını ızlemek de olanaksızdır, devlet sa-
yısı 150'yı çoktan aştı, şu gunlerde Lıberya'da laf
uretmıyorlar, ama, ınsan doğruyorlar kımsenm aldır-
dığı yok
Ne var kı uygar ulkelerde Turkıye'dekı gıbı sabah-
tan akşama laf uret/mı olmadrğinı bılıyorumv " '
* ;
Pekı bu kadar konuşma bu kadar toren, bu ka-
dar uğurlama ve karşılama bu kadar toplantıya ka-
tılma, bu kadar televızyona ve gazeteye laf yetıştır-
me, bu kadar nutuk, bu kadar gezı, bu kadar karşı-
tıK.lı atışma arasında bızım devletı yonetenler ne za--
man çalışıyortar?
TARİŞ
1 Tanş Pamukyağı Kombınası Mudurluğumuzun ıh-
tıyacı olan,
-100 ton LİNEER ALKİL BENZEN (ithalen veya ıç
pıyasa)
kapalı zarf teklıf almak suretıyle satm alınacaktır
2 Bu ışe aıt ıhaleler 22 5 1996 gunu saat 15 30'da
yapılacak olup, ıç alım ve ıthal şartnamelerı Tanş Ge-
nel Muduıiuğu Satınalma Mudurluğu ALSANCAK / İZ-
MİR (Tel 421 00 56 Faks 421 00 66) adresınden te-
mın edılebılır
3 Bırhğımız 2886 sayılı kanuna tabı değıldır Ihaleyı
yapıp yapmamakta, kısmen yapmakta veya kısmen dı-
ledıgıne vermekte ve ıptal etmekte serbesttır Posta-
dakı gecıkmeler kabul edılmez
DUYURULUR AYMAAJANS
ELEMANLAR
ARANIYOR
Bır derginin reklam
seksiyonunda part-time ve/veya
full-time çalışacak deneyimli
veya yetıştirilmek üzere
elemanlar aranıyor.
Mw::243 09 37
• • • • M
ULUSLARARASIAF ORGUTÜ
TANITIM TOP1ANTILARI
"UMUDUN EVRENSH YOLCULUĞU"
İstanbul The Marmara Otelı
11 Mayıs 1996, Cumartesı Saat 14 00
Ankara Dedeman Otelı
13 Mayıs 1996, Pazartesı Saat 18 00
Mersin Mersın Tıcaret Odası
15 Mayıs 1996, Çarşamba Saat 18 00
T Û R K İ Y E İ N S A N H A K L A R I V A K F I
Kirlenen Dünyamızı Fidan Dikerek Arıtalım
ORMAN BAKANLIĞI
AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLU
GENEL MUDURLUGU