Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
fmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Ya\ ın Yonetmenı. Orhan Erinç 0
Genel Yavın Koordınatoru Hikmet
ÇetinkavaO Yazıışlerı Mudurlen
Ibrahim\ıldız (Sorumlu), DinçTayanç
# Haber Merkezi Mudüru Hakan Kara
0 Gorsel Yonetmen Fikret Eser
D15 Haberler F.rgun Balcı# Istıhbarat Ceneiz
Yıldırım 0 Ekonomı Bülcnl Kı/anıık
9 Kultür Handan Şenköken 0 Spor
\bdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami
Karaören 0 Duzcltme Abdullah Ya/ıcı
0 FoloSraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belgc
Edibe Suğra 0 Yurt Haberlerı Mehniiet Faraç
Yd\ınkunılu İBıanSckjuklBa^Lınl.
Orhan Eriırç. Oktav Kurthökt
Hikmet Çctinka> a, Şükran Soner,
Ergun Balo. Dtnç Ta> an»,. İbrahim
Ankara Temsılcı^ı. Mustafa Balba\ 0 Haber Müdurû
Doğsm Akın Atatûrk Bul\an No 125. Kal 4. Bakaıılıklar-
Ankara Tel 4195020 (7 hat). Fak-s 4195027 0 tzmır
Temsılcısı S«rdar Kızık, H. Zı\a BK 1352 S 2 3 Tel
\ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa 441 l220.Faks44l9l l7»AdanaTemsıicıS! Çetin Y genoğlu.
Balba\. Hakan Kara. Inonü Cd 1WS No'l Kal I.Tcl 3522550. Faks 3522S
7
0
Müduru ErolErkutA V1ED\ AC:*Yıin<:tım MEDY\ G : •
Koordınator Ahme« Korukan • kurulu Baîkam-Gencl Yoneıım K.urulu
Muhasebe Bülenl Yener • tdare Vfudur Gıilbin Erduran Ba^kanı - Cicnel
Hüse>inGürer#l^letme Önder • koordınaıor Reha Mudur îsliın
Çetik • Bılgı-Ulcm Nail İnal • lşıtm«n«<ıenel Mudıır Akrnen • Murahhi-,
Bılgı^avar Sıstem Mürü%etÇaer > ardımciM Mine \kdağ u\e Bora Gonenc
\ avımla>an ^e Basan: ^ cnı Gun Haber Aıansi Ba<ın \e ^ a\ıncılık \ !>
TurUxa£jCad 19 41 Cajaloglu 343 -4 IM PK 246 Klanbul feı 10 2i:ı }\2 05 05 I2CJ hal) FaL> (0 212ı 513 «5 9?
8NİSAN 1996 İmsak:5.00 Güneş: 6.29 Öğle: 13.13 Ikindi: 16.50 Akşam 19.43 Yatsı: 21.06 M E D \ A C Tel 514 ı r 53 - 5 1 3 95 80 = 513 ^4 «J-h I Fak* 511S466
Mineli levhaya
11 milyar
• İstanbul Haber Senisi -
Sultan II. Abdülhamıt
25'ınci Culus'u için özel
olarak >apılan Osmanlı
mineli levha. kimliği
açıklanma>an bir kişiye 11
milyar lıraya satıldı. Antik
AŞ'nındün Çırağan
Sarayı'nda düzenlediği
müzayedede Şe\ket Dağ'ın
'Ayasofya'dan Bır
Görünüm" adlı yağlıboya
tablosu 3 milyar. "Osmanlı
Gümûş Karlık" 2 milyar 900
milyon. Ibrahım Çalirnın
'Bahçe'de Sohbet' adlı
yaglıboya tablosu 2 milyar
600 milyona alıcı buldu.
Müzayedeve 250 parça eser
satışa sunuldu.
Tokyo metrosuna
yine zehirli gaz
• TOKYO (AA) -
Japonya'da geçen >ıl Tokyo
Metrosu'nda 12 kışının
ölümüne, 5 binin üzerinde
kışinın yaralanmasına
sebep olan zehirli gaz
saldırılanna dün bir yenısı
daha eklendi. Polis, dünkü
saldınnın. metronun bır
geçiş koridorunda birkaç
gencin ellerindekı
spreylerden etrafa göz
vaşartıcı gaz sıkmalan
sonucu meydana geldığini
açıkladı. Saldinda 14
kişinin hafif derecede
zehirlendiği bildirildı.
Dünya Sağlık
Gunu
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, 'Dünya
Sağlık Günü' nedenıyle
yayımladığı mesajda sağlık
hizmetlerınden yoksun
bireylerin. insana yakışır bir
yaşam siirebilmelerinın
olanaksız oldugunu belırttı.
Başbakan Mesut Yılmaz da
hükümetın öncelıkli
hedefinın. yurttaşlara sağlık
hizmetlerini hızlı. etkin ve
eşit bır biçimde ulaştırmak
oldugunu bıldirdi.
Duyarsn AİDS
testleri
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-Sağlık Bakanlığı.
Avrupa'da yapılan
çalışmalar sonucu antikor
belirlemede duyarsız
olduğu saptanan ve AIDS
testinde kullanılan "1MX-
HIV 1-2" kıtinin,
Türkiye'deki
laboratuvarlarda
kullanıldığının görülmesi
durumunda toplatılmasını
ıstedi. Sağlık Bakanlığı'nın
79 ıl \aliliğıne gönderdiği
genelgede. halk sağlığına
yapacağı olumsuz etkileri
\e kuşkuları gidermek
amacıyla bazı
laboratuvarlarda
kullanılabilecegi olasılığı
eöz önüne alınarak "Abbott
ÎMX-HIV 1-2 plus" kitinîn.
il sağlık müdürlüklennce
toplatılması istendi
Galatasaray
pilavı ABD'de
• VNASHINGTON (AA)-
Galatasaray Lisesı'nin
ABD ve Kanada'da bulunan
mezunlan. Türkiye'nin
Washington Büyükelçisi
Nüzhet Kandemir'in
düzenlediği "geleneksel
pilav" gecesinde bir araya
geldiler. lOOkadar
Galatasarav mezununun
katıldıgı gecede konuşan
Kandemır. Galatasaray
mezunlan olarak birlik ve
kardeşlik bağlanyla
yakınlaştıklannı ifade etti.
Fişlenecekler
• ANKARA (ANKA) -
Dev let Bakanlığı tarafından
v ürütülen bir çalışma ile
çksüz. yetim. dul ve
düşkünlerle özürlülerin
adresleri ve kimlik
bilgılerinin bilgi işlem
sistemi içinde kodlanması
planlanıyor. Devlet Bakanı
Cemıl Çıçek, çalışmalartna
ilişkin yaptığı açıklamada.
bu proje ıle sosyal
yardımlaşma ve
davanışmanın acıl
desteğine ihtiyacı olan
özürlü vatandaşlara
ulaşmayı planladıklarını
söyledi.
Dünya mimarlık ve sanat tarihine uygarlığımızın imzasını atan Mimar Sinan'ı ölümünün 408. yılında anıyoruz:
Hem Koca Usta hem de mimarbaşıydı
OKTAY EKİNCt
Dünya mimarlık ve sanat tanhıne uygar-
lığımızın imzasını atan Mimar Sinan, ölü-
münün 408. yılında yine "hayranlıkduygu-
lanyla" anılıyor.
Koca Usta. 1588 yılının 9 Nisan günü 98
yaşındaki bir "bilge" olarak yaşama veda
ettığinde. 80"i aşkın camiyi. 50"ye yakın
hamamı. bir o kadar mescıdı, 60 medrese-
yi. 7 su kemerinı. 12 köprüyü, 8 ımareti. 7
darülkurayı. 20 kadar türbeyi, 3 darüşşıfa
binasını ve sayısız çeşmeyı ülkesine ve dün-
yaya armağan etmışti.
Bu armağan lar hâlâ hem Türkıye kentle-
rini hem de Balkanlar'dan Basra">a kadar
geniş bir coğrafyadaki tarihsel >erleşme
merkezlerini süslüyor. 1988'deki ölümü-
nün 400 yılı nedeniyle Prof. Dr. Metin Sö-
zen'in danışmanlığında hazırlanan belgese-
lin adında da v urgulandıği gıbı. Sınan'ın tüm
buyapıtlan "dünya durdukça" ınsanoğlu-
nun gururkaynağı olarak yeryüzüne anlam
katacak...
Her yıl olduğu gibi bu yıl da hem Mimar
Sinan ÜnKersitesi'nin hem de Mimarlar
Odası'nın düzenlediği etkinliklerle anılan
Koca Ustamız. mimarlığının yanı sıra aynı
anda "mimarbaşr idi.
Yani Osmanlı devletinın ülkede veözel-
likle Istanbul'daki "genel imar ve yapılaş-
ma diizeninin" ba^ sorumlu.su \e denetle-
yiciside yine Mimar Sinan'dı.Odönemde-
ki unvanıyla "Ser Mimaran-ı Hassa" ola-
rak, neredeyse yanın yüzyıl Osmanlı mimar-
lığına ve şehircilığine de yön \ermişti
Bugün ~kac/ak\vmimarsttyapdaşmanırr
başta İstanbul olmak üzere kentlerimıze her
yönüyleegemen kılındığı birdönemde. Si-
nan'ın vüzlerce vıl önce vaşama geçırdiği
~imar disiplininin" yine bugüne göre ne
denli uvgarca oldugunu \e çok daha çağ-
daş. hatta "bilimsel dusarlılıkla" sürdürül-
• Mimar Sinan'ı bir ölüm
yıldönümünde daha
anarken, onun sadece
görkemli ve etkileyici
yapılanndan değil, yaşadığı
dönemdeki imar diizeninin
"kente ve mimarlığa
saygıh" uygar kurallanndan
da kendimize ders
çıkarmalıyız...
düğünü bir kez daha anımsamamız gereki-
yor. Bunun ıçin de "Ada/Kendiyim" dergı-
sinin yeni çıkan 5. sayısında Teoman Ak-
türe tarafından kaleme alınan "Osmanlı
Döneminde Yapı Denetimi" baslıklı yazısı
çarpıcı bılgılerı bızlere aktanyor.
Aktüre'nın derlemesine göre, Osmanlı
devletinde yapı denetımi. dev letın doğrudan
yerıne getırdiği bir "karnu görevi" ve hiz-
metiydi. Devlet, bu amaçla >eterli bilgi ile
donatılmış teknisyenlerden oluşan birörgüt
kurmuş. Mimar Sinan da uzun yıllar bu ör-
gütün başında görev vapmıştı.
Geniş yetkiler
Hassa mımarbaşı veörgütününgeniş vet-
kıleri de vardı. Ömeğin kamubınalannın ya-
pımı ve denetlenmesinın dışında. özel şa-
hıslann ınşa ettıreceği dükkân. ev. han ve
diğerbinaların projelerini inceleyip sakın-
calı bölümler varsa düzeltilmesını sağlama
görev ı de yine bu mimarlar örgütünce ve-
rine getırilirdi.
Kentlenn"imardüzeninisağlamak". ör-
ncğın "nizama uv»unolnıavan binalan vık-
mak" vetkısını de \ıne aynı örgüt. bu kez
"Kadılık teşkilatı" ıle ışbırlığı igınde kul-
lanırdı. Teoman Akture, derlemesinde, Has-
sa örgütü dışındaki mimar, kalfa ve ustala-
nn birbina yapabilmeleri için mimarbaşın-
dan "yeteriik belgesi" almalan gerektiğini
de anımsatıyor. Orneğin, bu kurala baglı
olarak Kanuni Sultan Süleyman"ın Mimar
Sinan'a iletttği 1572 tarihli ünlübuyruğun-
daki "uyanlar" da .-.ankı yine bugün için çok
daha yüksek birdeğer ve geçerlilik taşıyor.
Kanuni, buyruğunda: "neccarivelmaran-
gozluk) ve benna(bina) ilminden haberlc-
riolmayan" ve "ellerinearşunalıp mimar-
lık eyleyen" kışilere engel olunmasını iste-
verek Sinan'a >u hükümdebulunuvor: "Se-
ninmarifetin(bılgin.ıznın)olmadanolvec-
hile naehile (o gıbı ehllyetsiz) kimselere mi-
marlık ettirmevesin..."
Yine aynı derlemede Osman Nuri'nin
"Mecelle-i llmur-u Belediye" adlı yapıtın-
dan aktanlan bilgilere göre. Hassa Mimar-
lar! kente gelen her cıns ınşaat malzemesı-
ııı ve bunları satan dükkânlan. tugla ocak-
larını. mermer ve çini atölyelerini de denet-
lerler ve malların "iyi cinste" olmalannı
sağlarlardı. Böyleceyapı kalitesi. hem mal-
zeme düzeyınde hem de mimarlık ve usta-
lık açısından "bir bütün" olarak ele almır
ve kentin sağlıksız. çürük, uygunsuz bina-
laria dolmasına karşı da önlem alınmış olur-
du...
Şimdi, yine şu son günlerde tstanbuPa gö-
çüönlemekiçinönerdikleri "vize"u>gula-
masına Osmanlı döneminden örnekler ve-
ren yöneticilere. aslında ışte bu "imar dü-
zeni" konusundaki Osmanlı uygarlıgını ön-
celikle anımsatmak gerekiyor.
Çünkü, !stanbul'agelenleriçınartık"en
çekfci" olanağı "kaçakyapılaşmaveyağma
özgurlüğü" oluşturuyor. Ustelik bu olanak.
sıradan bir bannma gereksinmesini karşı-
larnasının ötesinde, akıl almaz yükseklikte
bir rant ve kazanç kaynağını da yine kaçak
yapılaşma sektörüne armağan ediyor.
Göçü özendirici neden
Bu nedenie eğer göç durdurmak isteni-
yorsa, öncelikle yine bu göçün artık en güç-
lü "özendirici" nedenleri arasında yeralan
"kaçak vapılaşmava tanınan hoşgöriiden"
vazgeçmek temel koşul olsa gerek.
Biryandan ruhsatsız bınalara "bağışkar-
şılığında" göz yummak. öbür yandan da
"bu yağmaya koşup gelenlere" v ize uvgu-
lamaktan söz etmek. benzer aymazlık ıçe-
risindeki kimi medya organlannda "man-
şete çıkmaktarT ba^ka hiçbir işe zaten ya-
ramıyor...
Evet. Ölümünün 408. yılında sadece ün-
lü birmimanmızı degil. aynı anda "mimar-
basjmızj" ve onun yönetimındeki "uygar
imardüzenini" de anıyoruz. Mimarlar Oda-
sı'nı vapı denetımi sürecınden ısrarla uzak
tutarak kaçak kentleşmeyi "siyasal ve eko-
nomik beklentilerinin güvencesi*
1
olarak gö-
renler ıse. Sınan'ın camilennde namaz kı-
larak ona bağlılıklannı göstermeye çalışı-
yorlar
Sinan. Süleymaniye'deki alçakgönüllü
ve zarıf türbesınde olanı biteni izlerken,
bütün bunlara kanacak mı dersinız?
Sinanın imzasını taşıv an mimarlık vapıtlan. dünv a dur-
dukça insanoğlunun varatKi gücünii simgeleyen u>gar-
lık değerleri olarak kalacak...
12 firma katıldı
Maslak'taki Princess Hotel'de
gerçekleşen 33. VTzon Shov\'da sergilenen
1996Ukbaharyaz modasında en büyük
ilgiyi transparan kıyafetler gördii.
Birbirinden ilginç kıvafetlerin sergilendiği
defllede erkeklerin gözleri bayram
ederken kadın modaseverier bu iddialı
elbiseleri nasıl giyeceklerini kara kara
düşünmeye başladılar. Dün sona eren
deflle. modacılar tarafından tam puan
alırken çoğu yabancı 33 mankenin
sergjlediği şo\ beğeniyle izlendi. 12
firmanın 300'e yakın kıvafcri sergilediği
defilede geçen günlerde ölen manken
Burcu Burkut anısına sadece sivah renkü
kıvafetlerin sergilendiği bir gösterive de
yer verildi. Koreografisi Fransız Matteo
Porco tarafından gerçekleştirilen defilede
aralannda Alfandari Karavit Artisan,
Sara Lee Mısırlı, Toygar. Uçan Kazlar.
Dreams. GKenchy. Electe, Tadashi. Pelin
\e Velve'nin 19% kreasvonlanna yer
verildi. (Fotoğraf: KA.AN SAĞANAK)
CEYHLN ATUF KANSl ŞİİR ÖDÜLİ
4
Hep güzel, namuslu
şeyler konuşacağız^
• Geleneksel "Merhaba Kansu Dostlan"yla
başladı program. Gültekin Emre, ödülünü
alınca, Kansu'nun ölümü üzerine o zamanlar
yazdığı şiiri okudu.
su ödülünü ılk kazanan ve ılk
'yakılan' şair. Kıa Eren. Ay-
san'ın. esı hasta. kendı Mİa-
dayken yazdıgı ^ıırını okuvor:
"Bir gece >ansı / \'abancı
bir şehirde / Bir gece \ ansı tre-
ninde / Senin v iiziin v ansıvor-
ECE TEMELKURAN
ANKARA - "Şirimizin cum-
hurbaşkanı" ve Anadolu'nun
çocuk doktoru Cevhun Atuf
Kansu. öncekı akşam. dostla-
rını "KigüzeL namuslu şeyler"
konuşmaya çagırdı.
Gümüşî dostlar v ıne orday-
dı da bu kez küpelı. uzun saç-
lı yenı erkek çocuklan da gel-
mış. Bunu hesaplamış mıydın
Kansu Dede? Hesaplamış me-
ğer. Torunu IrgınGöklerın se-
sınden. yüreğinın hep en kör-
pe vennden onlara da sözünü
sövledı:
"Lnhersiteliler, benim de
gençliğim \ üriivor aranızda."
lyı de harçlan. polıs daya-
ğını. ikı gün önce lıselı kızla-
rı götürmelerinı nereden bıli-
vordu? Ya kızların boyunları-
nın "kar yaylası" oldugunu?
Bılgelık tuhaf şey...
Cevhun Atuf Kansu Şiir
Ödülü'nü bu vıl göçmen şaır
Gültekin Emre kazandı. TÜ-
BtTAK'ın Mustafa Inan Salo-
nu'nda yapılacak tören. dost
kalabalıgına salon yetmeyin-
ce, daha büyük olan Feza Gür-
sey Salonu'na taşındı. Bu yıl
daha çok ınsan dınlemek ıs-
temış Cevhun Dede'yı. ne eü-
zel.
Geleneksel "Merhaba Kan-
su Dostlan*'yla başladı prog-
ram. Emre. ödülü alınca. Kan-
su'nun ölümü üzerine o za-
manlar yazdığı şiiri okudu'
"Günü müvdü / Ağaçlardan
sûzülmenin / Yağmurolup yağ-
manın / \ e /' Bağınısızlık Gü-
lü" / Bahan bırakıp da / -Ço-
cuklar Gcmisi'ne binmenin"
Torunu llgın. Kansu Dede-
sı'nın sözlenvle ünıversıtelı-
len sa\ unuyor yine: "(„.) Düş-
manhğı getiremez onlar/ Bah-
çelerinde >ok /... / Haksızhğı
getiremez onlar / Hayatlann-
da vok /... / V irik ekmeğimizin
hesabını soracaklar"
Sıra. Behçet Avsan'da. Kan-
du_"
".„ 10 derdim vardı, şimdi
elli oldu / F.cel fermanı bo> nu-
ma takıldr
Bu. asırlaröncesınden dert
payla^mava gelen Pir Sultan
Abdal Opera sanatçılan Omer
Yılmaz \e Tuncer Tercan'ın
sesınden. Aysan'a mı Sı\as
vangınına mı bır şey lere ışte.
"Bilmez mivim hiç..." dı>or.
1987 yılında Kansu ödülü-
nü alarak "aileye
1
" katılan şa-
ır Şükrü Erbaş. "şiirimizin
sevgiöğretmeni" dıvor Kansu
ıçın. Aysan ıçın o da kendı sö-
zünü getırmış:
"Sa/ kınp şiir yakanlar /
Rüzgârdan utanıp / Sudan
korkmadar mı"
Derken Kansu aılesınden
şaır Emirhan Oğuz:
- Yazllmamış şe> ler v ardır/
Ben acıvla eğiliyorum size /
Susmavın!"
Kansu ödülünü geçen yıl
kazanan Abdülkadir Budak
ıse bır v ıl öncekı törende •"cum-
huriyet tarihinin en kötü komış-
ması" ıçın özür dıleyerek baş-
lıyorsöze Sonra lıse vıllann-
dâ.bırtürlüşıırlennı Kansu'ya
gösteremedığını anlatıyor:
"Cebimde şiirler var, ama
göstermek cesareti nerede?"
Tören bıtecek ama Kan-
su'nun bır çağrısı var. "Bir
Haâran SabahınaÇağrt" Bah-
çeve çağınyor. bır kez gele-
lım ıstıyor. Neden'
" Hep ivi güzeL namuslu şey-
ler konuşacağız"
Gıdenz dı mı'.'
Haydi, otistiklerin dünyasına doğru adım atalım
FİGEN ATALAV
Farklı bir dünyaya adım atmak ıster
misiniz? Bu dünyada keşfettikleriniz-
den sonra belkı bir daha geri adım at-
mayacak. ıçınize açtığınız yeni pence-
reden gördüklerınizden v azgeçmek is-
temeyeceksiniz.
Sözünü ettiğimiz. otistiklerin dün-
yası. Bu dünyaya adım atmak ise gö-
nüllülerle otıstik çocuklann oluştur-
duğu Otistıkler Kulübü'ne katılmakla
başlıyor. Gönüllüler arasında üniver-
site öğrencileri. öğretmenler. serbest
meslek sahipleri. bilgisayar program-
cılan ve daha birçok alanda çalışan in-
sanlar bulunuyor.
Kulüp üyelerinden Kâmuran Sü-
mer, sözüne. sık sık unuttuğumuz bir
gerçeği bize anımsatarak başlı>or:
"Bedensel vezihinsel özürlüler dün-
yaya gelirken ve geldikten sonra böyle
olmak istemediler. Olanlar. onların is-
tekleri dışında oldu. Onlan olduklan
gibi kabul etmcliviz. Bu onlan çok mut-
lu edecek. Bundan cnıinirn."
Size güven duv malılar
Üç yıldır otistiklerle çok >akından
ılgılenen Sümer. onların dünyasının
gerçekten çok farklı olduğuna dikkat
çekerek otistıklenn zaman zaman çok
hareketli ve öfkelı olsalar da çok has-
sas ve duyarlı olduklarını söylüyor.
Sümer'e göre "Onlar, gerçekten \an-
lannda olduğunuzu hissettirdiğinizde,
size güvendiği için bildikleri va da ya-
pabildikleri güzellikleri sunmaya \e siz-
den de ögrenme\e hazırlar."
Otistiklerle ılk kez bır Ada gezisin-
de tanışan Hakan Sezgin, önce ne ya-
pacağını bılememiş. Onlan hem me-
• O dünyaya adım atmak, gönüllülerle otistik çocuklann
oluşturduğu Otistikler Kulübü'ne katılmakla başlıyor. Bir
otistiğin hayatına girmek. belli değişiklikler yapmak oldukça
güç. Ama bir otisfik, küçük hareketlerle bizim yaşantımızda
büyük değişiklikler yapabiliyor.
rak ediyor hem de bıraz çekıniyorınuş
Sezgin. "Onların dünvasına ilk adımı
attıktan sonra artık geri adım atmanın
imkânı vok. Keşfedilecek bir dünya
başlıyor" diyor
Sezgin. birsüre sonra otıstik Ece'y ı
okuldan alıp cimnastiğe götürmeye
başlamış. Böylece toplum ıçınde insan-
ların otıstıklere tepkılerını de gözlem-
leme fırsatını vakalamış. Sezgin, birva-
pur volculuğu sırasında olanları ve
otistiklerle bırlıkte olmanın farklılığı-
nı şöyle anlatıyor-
"Ece \apurda camdan bakmak iste-
di.cam kenanndaoturan kadın rahat-
sız oldu ve kenara çekildi. Ece birden
kadının omzuna bir öpücük kondur-
du. bu kadının çok hoşuna gitti. tavır-
ları değişti. Bir otistiğin havatına gir-
mek, belli değişiklikler > apmak olduk-
ça güç. Ama bir otistik, küçük hareket-
lerle bizim yaşantımı/da büyük deği-
şiklikler yapabiliyor.
Yeni bir pencere
Otistiklerle biriikte olmak dünyava
bakış açımı genişletti, içimdeki eve bir
pencere daha açti. Bu pencereden ba-
kabilmeyi, doğallığı öğrendim.
Çevredeki insanlar hem otizm ko-
nusunda bilgisizler hem de onlardan çe-
kiniyoriar. Doğal davransalar veter.
Toplumla kaynaşma tek taraflı olmaz.
Toplumun onlara kucak açması ge-
rek."
Marmara Üniversitesı Resım Bölü-
mü'nde öğretmen olarak çalışan. Figen
Yar, otistiklerin resim öğretmeni. Ya-
şamının büyük bölümü otistiklerle ge-
çen Yar. bunun yaşantısına çok büyük
değişiklikler getirdiğini. kendisine çok
şev öğrettığinı belırtivor. Yar. "Res-
me, renklere. çizgilere bakış açım de-
ğişti. Şimdi hem resmi hem de hayatı
daha farklı algılıvorum" diyor.
Cem Canbulan otistiklerle biriikte
olduklarında onlan eğlendirmek için
uğraşmadıklarını vurguluvor. Önce
kendıleri eğleniyorlar, sonrası zaten
doğal olarak gelışıyor.
Onur Erol, otistiklerin normal ın-
sanlara uyum sağlamak zorunda ol-
madıklannı. böyle bir şanslannın bu-
lunmadığını\urguluyorvede\am edi-
yor.
"IN'ormalleronlarla uvum sağlama-
hlar. Otistiklerin v aşantımda bir verie-
ri var. Okul, ev arkadaşlarımdan fark-
lı değiller. Otistikler Kulübü ile nor-
mal ile anormal kav ramları arasında-
ki fark daraldı. Otistikler biraz daha
farklı davrandığım insanlar, o kadar."
55 gönüllü ıle 24 otistik çocuğun
bulunduğu Otistikler Kulübü etkinlik-
len bugüne kadar büyük gruplar halin-
degerçekleştırilıyormuş Önümüzde-
ki günlerde daha küçük gruplar halin-
de bir araya gelecekler.
Ömeğin. bır otıstıkle üç gönüllü,
alışverişe. yemeğe. Boğaz'da yürüyüşe
çıkacaklar. Kısacası yaşayacaklar. O
kadar...