29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet fmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya\ ın Yonetmenı. Orhan Erinç 0 Genel Yavın Koordınatoru Hikmet ÇetinkavaO Yazıışlerı Mudurlen Ibrahim\ıldız (Sorumlu), DinçTayanç # Haber Merkezi Mudüru Hakan Kara 0 Gorsel Yonetmen Fikret Eser D15 Haberler F.rgun Balcı# Istıhbarat Ceneiz Yıldırım 0 Ekonomı Bülcnl Kı/anıık 9 Kultür Handan Şenköken 0 Spor \bdülkadir Yücelman 0 Makaleler: Sami Karaören 0 Duzcltme Abdullah Ya/ıcı 0 FoloSraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belgc Edibe Suğra 0 Yurt Haberlerı Mehniiet Faraç Yd\ınkunılu İBıanSckjuklBa^Lınl. Orhan Eriırç. Oktav Kurthökt Hikmet Çctinka> a, Şükran Soner, Ergun Balo. Dtnç Ta> an»,. İbrahim Ankara Temsılcı^ı. Mustafa Balba\ 0 Haber Müdurû Doğsm Akın Atatûrk Bul\an No 125. Kal 4. Bakaıılıklar- Ankara Tel 4195020 (7 hat). Fak-s 4195027 0 tzmır Temsılcısı S«rdar Kızık, H. Zı\a BK 1352 S 2 3 Tel \ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa 441 l220.Faks44l9l l7»AdanaTemsıicıS! Çetin Y genoğlu. Balba\. Hakan Kara. Inonü Cd 1WS No'l Kal I.Tcl 3522550. Faks 3522S 7 0 Müduru ErolErkutA V1ED\ AC:*Yıin<:tım MEDY\ G : • Koordınator Ahme« Korukan • kurulu Baîkam-Gencl Yoneıım K.urulu Muhasebe Bülenl Yener • tdare Vfudur Gıilbin Erduran Ba^kanı - Cicnel Hüse>inGürer#l^letme Önder • koordınaıor Reha Mudur îsliın Çetik • Bılgı-Ulcm Nail İnal • lşıtm«n«<ıenel Mudıır Akrnen • Murahhi-, Bılgı^avar Sıstem Mürü%etÇaer > ardımciM Mine \kdağ u\e Bora Gonenc \ avımla>an ^e Basan: ^ cnı Gun Haber Aıansi Ba<ın \e ^ a\ıncılık \ !> TurUxa£jCad 19 41 Cajaloglu 343 -4 IM PK 246 Klanbul feı 10 2i:ı }\2 05 05 I2CJ hal) FaL> (0 212ı 513 «5 9? 8NİSAN 1996 İmsak:5.00 Güneş: 6.29 Öğle: 13.13 Ikindi: 16.50 Akşam 19.43 Yatsı: 21.06 M E D \ A C Tel 514 ı r 53 - 5 1 3 95 80 = 513 ^4 «J-h I Fak* 511S466 Mineli levhaya 11 milyar • İstanbul Haber Senisi - Sultan II. Abdülhamıt 25'ınci Culus'u için özel olarak >apılan Osmanlı mineli levha. kimliği açıklanma>an bir kişiye 11 milyar lıraya satıldı. Antik AŞ'nındün Çırağan Sarayı'nda düzenlediği müzayedede Şe\ket Dağ'ın 'Ayasofya'dan Bır Görünüm" adlı yağlıboya tablosu 3 milyar. "Osmanlı Gümûş Karlık" 2 milyar 900 milyon. Ibrahım Çalirnın 'Bahçe'de Sohbet' adlı yaglıboya tablosu 2 milyar 600 milyona alıcı buldu. Müzayedeve 250 parça eser satışa sunuldu. Tokyo metrosuna yine zehirli gaz • TOKYO (AA) - Japonya'da geçen >ıl Tokyo Metrosu'nda 12 kışının ölümüne, 5 binin üzerinde kışinın yaralanmasına sebep olan zehirli gaz saldırılanna dün bir yenısı daha eklendi. Polis, dünkü saldınnın. metronun bır geçiş koridorunda birkaç gencin ellerindekı spreylerden etrafa göz vaşartıcı gaz sıkmalan sonucu meydana geldığini açıkladı. Saldinda 14 kişinin hafif derecede zehirlendiği bildirildı. Dünya Sağlık Gunu • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 'Dünya Sağlık Günü' nedenıyle yayımladığı mesajda sağlık hizmetlerınden yoksun bireylerin. insana yakışır bir yaşam siirebilmelerinın olanaksız oldugunu belırttı. Başbakan Mesut Yılmaz da hükümetın öncelıkli hedefinın. yurttaşlara sağlık hizmetlerini hızlı. etkin ve eşit bır biçimde ulaştırmak oldugunu bıldirdi. Duyarsn AİDS testleri • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)-Sağlık Bakanlığı. Avrupa'da yapılan çalışmalar sonucu antikor belirlemede duyarsız olduğu saptanan ve AIDS testinde kullanılan "1MX- HIV 1-2" kıtinin, Türkiye'deki laboratuvarlarda kullanıldığının görülmesi durumunda toplatılmasını ıstedi. Sağlık Bakanlığı'nın 79 ıl \aliliğıne gönderdiği genelgede. halk sağlığına yapacağı olumsuz etkileri \e kuşkuları gidermek amacıyla bazı laboratuvarlarda kullanılabilecegi olasılığı eöz önüne alınarak "Abbott ÎMX-HIV 1-2 plus" kitinîn. il sağlık müdürlüklennce toplatılması istendi Galatasaray pilavı ABD'de • VNASHINGTON (AA)- Galatasaray Lisesı'nin ABD ve Kanada'da bulunan mezunlan. Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir'in düzenlediği "geleneksel pilav" gecesinde bir araya geldiler. lOOkadar Galatasarav mezununun katıldıgı gecede konuşan Kandemır. Galatasaray mezunlan olarak birlik ve kardeşlik bağlanyla yakınlaştıklannı ifade etti. Fişlenecekler • ANKARA (ANKA) - Dev let Bakanlığı tarafından v ürütülen bir çalışma ile çksüz. yetim. dul ve düşkünlerle özürlülerin adresleri ve kimlik bilgılerinin bilgi işlem sistemi içinde kodlanması planlanıyor. Devlet Bakanı Cemıl Çıçek, çalışmalartna ilişkin yaptığı açıklamada. bu proje ıle sosyal yardımlaşma ve davanışmanın acıl desteğine ihtiyacı olan özürlü vatandaşlara ulaşmayı planladıklarını söyledi. Dünya mimarlık ve sanat tarihine uygarlığımızın imzasını atan Mimar Sinan'ı ölümünün 408. yılında anıyoruz: Hem Koca Usta hem de mimarbaşıydı OKTAY EKİNCt Dünya mimarlık ve sanat tanhıne uygar- lığımızın imzasını atan Mimar Sinan, ölü- münün 408. yılında yine "hayranlıkduygu- lanyla" anılıyor. Koca Usta. 1588 yılının 9 Nisan günü 98 yaşındaki bir "bilge" olarak yaşama veda ettığinde. 80"i aşkın camiyi. 50"ye yakın hamamı. bir o kadar mescıdı, 60 medrese- yi. 7 su kemerinı. 12 köprüyü, 8 ımareti. 7 darülkurayı. 20 kadar türbeyi, 3 darüşşıfa binasını ve sayısız çeşmeyı ülkesine ve dün- yaya armağan etmışti. Bu armağan lar hâlâ hem Türkıye kentle- rini hem de Balkanlar'dan Basra">a kadar geniş bir coğrafyadaki tarihsel >erleşme merkezlerini süslüyor. 1988'deki ölümü- nün 400 yılı nedeniyle Prof. Dr. Metin Sö- zen'in danışmanlığında hazırlanan belgese- lin adında da v urgulandıği gıbı. Sınan'ın tüm buyapıtlan "dünya durdukça" ınsanoğlu- nun gururkaynağı olarak yeryüzüne anlam katacak... Her yıl olduğu gibi bu yıl da hem Mimar Sinan ÜnKersitesi'nin hem de Mimarlar Odası'nın düzenlediği etkinliklerle anılan Koca Ustamız. mimarlığının yanı sıra aynı anda "mimarbaşr idi. Yani Osmanlı devletinın ülkede veözel- likle Istanbul'daki "genel imar ve yapılaş- ma diizeninin" ba^ sorumlu.su \e denetle- yiciside yine Mimar Sinan'dı.Odönemde- ki unvanıyla "Ser Mimaran-ı Hassa" ola- rak, neredeyse yanın yüzyıl Osmanlı mimar- lığına ve şehircilığine de yön \ermişti Bugün ~kac/ak\vmimarsttyapdaşmanırr başta İstanbul olmak üzere kentlerimıze her yönüyleegemen kılındığı birdönemde. Si- nan'ın vüzlerce vıl önce vaşama geçırdiği ~imar disiplininin" yine bugüne göre ne denli uvgarca oldugunu \e çok daha çağ- daş. hatta "bilimsel dusarlılıkla" sürdürül- • Mimar Sinan'ı bir ölüm yıldönümünde daha anarken, onun sadece görkemli ve etkileyici yapılanndan değil, yaşadığı dönemdeki imar diizeninin "kente ve mimarlığa saygıh" uygar kurallanndan da kendimize ders çıkarmalıyız... düğünü bir kez daha anımsamamız gereki- yor. Bunun ıçin de "Ada/Kendiyim" dergı- sinin yeni çıkan 5. sayısında Teoman Ak- türe tarafından kaleme alınan "Osmanlı Döneminde Yapı Denetimi" baslıklı yazısı çarpıcı bılgılerı bızlere aktanyor. Aktüre'nın derlemesine göre, Osmanlı devletinde yapı denetımi. dev letın doğrudan yerıne getırdiği bir "karnu görevi" ve hiz- metiydi. Devlet, bu amaçla >eterli bilgi ile donatılmış teknisyenlerden oluşan birörgüt kurmuş. Mimar Sinan da uzun yıllar bu ör- gütün başında görev vapmıştı. Geniş yetkiler Hassa mımarbaşı veörgütününgeniş vet- kıleri de vardı. Ömeğin kamubınalannın ya- pımı ve denetlenmesinın dışında. özel şa- hıslann ınşa ettıreceği dükkân. ev. han ve diğerbinaların projelerini inceleyip sakın- calı bölümler varsa düzeltilmesını sağlama görev ı de yine bu mimarlar örgütünce ve- rine getırilirdi. Kentlenn"imardüzeninisağlamak". ör- ncğın "nizama uv»unolnıavan binalan vık- mak" vetkısını de \ıne aynı örgüt. bu kez "Kadılık teşkilatı" ıle ışbırlığı igınde kul- lanırdı. Teoman Akture, derlemesinde, Has- sa örgütü dışındaki mimar, kalfa ve ustala- nn birbina yapabilmeleri için mimarbaşın- dan "yeteriik belgesi" almalan gerektiğini de anımsatıyor. Orneğin, bu kurala baglı olarak Kanuni Sultan Süleyman"ın Mimar Sinan'a iletttği 1572 tarihli ünlübuyruğun- daki "uyanlar" da .-.ankı yine bugün için çok daha yüksek birdeğer ve geçerlilik taşıyor. Kanuni, buyruğunda: "neccarivelmaran- gozluk) ve benna(bina) ilminden haberlc- riolmayan" ve "ellerinearşunalıp mimar- lık eyleyen" kışilere engel olunmasını iste- verek Sinan'a >u hükümdebulunuvor: "Se- ninmarifetin(bılgin.ıznın)olmadanolvec- hile naehile (o gıbı ehllyetsiz) kimselere mi- marlık ettirmevesin..." Yine aynı derlemede Osman Nuri'nin "Mecelle-i llmur-u Belediye" adlı yapıtın- dan aktanlan bilgilere göre. Hassa Mimar- lar! kente gelen her cıns ınşaat malzemesı- ııı ve bunları satan dükkânlan. tugla ocak- larını. mermer ve çini atölyelerini de denet- lerler ve malların "iyi cinste" olmalannı sağlarlardı. Böyleceyapı kalitesi. hem mal- zeme düzeyınde hem de mimarlık ve usta- lık açısından "bir bütün" olarak ele almır ve kentin sağlıksız. çürük, uygunsuz bina- laria dolmasına karşı da önlem alınmış olur- du... Şimdi, yine şu son günlerde tstanbuPa gö- çüönlemekiçinönerdikleri "vize"u>gula- masına Osmanlı döneminden örnekler ve- ren yöneticilere. aslında ışte bu "imar dü- zeni" konusundaki Osmanlı uygarlıgını ön- celikle anımsatmak gerekiyor. Çünkü, !stanbul'agelenleriçınartık"en çekfci" olanağı "kaçakyapılaşmaveyağma özgurlüğü" oluşturuyor. Ustelik bu olanak. sıradan bir bannma gereksinmesini karşı- larnasının ötesinde, akıl almaz yükseklikte bir rant ve kazanç kaynağını da yine kaçak yapılaşma sektörüne armağan ediyor. Göçü özendirici neden Bu nedenie eğer göç durdurmak isteni- yorsa, öncelikle yine bu göçün artık en güç- lü "özendirici" nedenleri arasında yeralan "kaçak vapılaşmava tanınan hoşgöriiden" vazgeçmek temel koşul olsa gerek. Biryandan ruhsatsız bınalara "bağışkar- şılığında" göz yummak. öbür yandan da "bu yağmaya koşup gelenlere" v ize uvgu- lamaktan söz etmek. benzer aymazlık ıçe- risindeki kimi medya organlannda "man- şete çıkmaktarT ba^ka hiçbir işe zaten ya- ramıyor... Evet. Ölümünün 408. yılında sadece ün- lü birmimanmızı degil. aynı anda "mimar- basjmızj" ve onun yönetimındeki "uygar imardüzenini" de anıyoruz. Mimarlar Oda- sı'nı vapı denetımi sürecınden ısrarla uzak tutarak kaçak kentleşmeyi "siyasal ve eko- nomik beklentilerinin güvencesi* 1 olarak gö- renler ıse. Sınan'ın camilennde namaz kı- larak ona bağlılıklannı göstermeye çalışı- yorlar Sinan. Süleymaniye'deki alçakgönüllü ve zarıf türbesınde olanı biteni izlerken, bütün bunlara kanacak mı dersinız? Sinanın imzasını taşıv an mimarlık vapıtlan. dünv a dur- dukça insanoğlunun varatKi gücünii simgeleyen u>gar- lık değerleri olarak kalacak... 12 firma katıldı Maslak'taki Princess Hotel'de gerçekleşen 33. VTzon Shov\'da sergilenen 1996Ukbaharyaz modasında en büyük ilgiyi transparan kıyafetler gördii. Birbirinden ilginç kıvafetlerin sergilendiği defllede erkeklerin gözleri bayram ederken kadın modaseverier bu iddialı elbiseleri nasıl giyeceklerini kara kara düşünmeye başladılar. Dün sona eren deflle. modacılar tarafından tam puan alırken çoğu yabancı 33 mankenin sergjlediği şo\ beğeniyle izlendi. 12 firmanın 300'e yakın kıvafcri sergilediği defilede geçen günlerde ölen manken Burcu Burkut anısına sadece sivah renkü kıvafetlerin sergilendiği bir gösterive de yer verildi. Koreografisi Fransız Matteo Porco tarafından gerçekleştirilen defilede aralannda Alfandari Karavit Artisan, Sara Lee Mısırlı, Toygar. Uçan Kazlar. Dreams. GKenchy. Electe, Tadashi. Pelin \e Velve'nin 19% kreasvonlanna yer verildi. (Fotoğraf: KA.AN SAĞANAK) CEYHLN ATUF KANSl ŞİİR ÖDÜLİ 4 Hep güzel, namuslu şeyler konuşacağız^ • Geleneksel "Merhaba Kansu Dostlan"yla başladı program. Gültekin Emre, ödülünü alınca, Kansu'nun ölümü üzerine o zamanlar yazdığı şiiri okudu. su ödülünü ılk kazanan ve ılk 'yakılan' şair. Kıa Eren. Ay- san'ın. esı hasta. kendı Mİa- dayken yazdıgı ^ıırını okuvor: "Bir gece >ansı / \'abancı bir şehirde / Bir gece \ ansı tre- ninde / Senin v iiziin v ansıvor- ECE TEMELKURAN ANKARA - "Şirimizin cum- hurbaşkanı" ve Anadolu'nun çocuk doktoru Cevhun Atuf Kansu. öncekı akşam. dostla- rını "KigüzeL namuslu şeyler" konuşmaya çagırdı. Gümüşî dostlar v ıne orday- dı da bu kez küpelı. uzun saç- lı yenı erkek çocuklan da gel- mış. Bunu hesaplamış mıydın Kansu Dede? Hesaplamış me- ğer. Torunu IrgınGöklerın se- sınden. yüreğinın hep en kör- pe vennden onlara da sözünü sövledı: "Lnhersiteliler, benim de gençliğim \ üriivor aranızda." lyı de harçlan. polıs daya- ğını. ikı gün önce lıselı kızla- rı götürmelerinı nereden bıli- vordu? Ya kızların boyunları- nın "kar yaylası" oldugunu? Bılgelık tuhaf şey... Cevhun Atuf Kansu Şiir Ödülü'nü bu vıl göçmen şaır Gültekin Emre kazandı. TÜ- BtTAK'ın Mustafa Inan Salo- nu'nda yapılacak tören. dost kalabalıgına salon yetmeyin- ce, daha büyük olan Feza Gür- sey Salonu'na taşındı. Bu yıl daha çok ınsan dınlemek ıs- temış Cevhun Dede'yı. ne eü- zel. Geleneksel "Merhaba Kan- su Dostlan*'yla başladı prog- ram. Emre. ödülü alınca. Kan- su'nun ölümü üzerine o za- manlar yazdığı şiiri okudu' "Günü müvdü / Ağaçlardan sûzülmenin / Yağmurolup yağ- manın / \ e /' Bağınısızlık Gü- lü" / Bahan bırakıp da / -Ço- cuklar Gcmisi'ne binmenin" Torunu llgın. Kansu Dede- sı'nın sözlenvle ünıversıtelı- len sa\ unuyor yine: "(„.) Düş- manhğı getiremez onlar/ Bah- çelerinde >ok /... / Haksızhğı getiremez onlar / Hayatlann- da vok /... / V irik ekmeğimizin hesabını soracaklar" Sıra. Behçet Avsan'da. Kan- du_" ".„ 10 derdim vardı, şimdi elli oldu / F.cel fermanı bo> nu- ma takıldr Bu. asırlaröncesınden dert payla^mava gelen Pir Sultan Abdal Opera sanatçılan Omer Yılmaz \e Tuncer Tercan'ın sesınden. Aysan'a mı Sı\as vangınına mı bır şey lere ışte. "Bilmez mivim hiç..." dı>or. 1987 yılında Kansu ödülü- nü alarak "aileye 1 " katılan şa- ır Şükrü Erbaş. "şiirimizin sevgiöğretmeni" dıvor Kansu ıçın. Aysan ıçın o da kendı sö- zünü getırmış: "Sa/ kınp şiir yakanlar / Rüzgârdan utanıp / Sudan korkmadar mı" Derken Kansu aılesınden şaır Emirhan Oğuz: - Yazllmamış şe> ler v ardır/ Ben acıvla eğiliyorum size / Susmavın!" Kansu ödülünü geçen yıl kazanan Abdülkadir Budak ıse bır v ıl öncekı törende •"cum- huriyet tarihinin en kötü komış- ması" ıçın özür dıleyerek baş- lıyorsöze Sonra lıse vıllann- dâ.bırtürlüşıırlennı Kansu'ya gösteremedığını anlatıyor: "Cebimde şiirler var, ama göstermek cesareti nerede?" Tören bıtecek ama Kan- su'nun bır çağrısı var. "Bir Haâran SabahınaÇağrt" Bah- çeve çağınyor. bır kez gele- lım ıstıyor. Neden' " Hep ivi güzeL namuslu şey- ler konuşacağız" Gıdenz dı mı'.' Haydi, otistiklerin dünyasına doğru adım atalım FİGEN ATALAV Farklı bir dünyaya adım atmak ıster misiniz? Bu dünyada keşfettikleriniz- den sonra belkı bir daha geri adım at- mayacak. ıçınize açtığınız yeni pence- reden gördüklerınizden v azgeçmek is- temeyeceksiniz. Sözünü ettiğimiz. otistiklerin dün- yası. Bu dünyaya adım atmak ise gö- nüllülerle otıstik çocuklann oluştur- duğu Otistıkler Kulübü'ne katılmakla başlıyor. Gönüllüler arasında üniver- site öğrencileri. öğretmenler. serbest meslek sahipleri. bilgisayar program- cılan ve daha birçok alanda çalışan in- sanlar bulunuyor. Kulüp üyelerinden Kâmuran Sü- mer, sözüne. sık sık unuttuğumuz bir gerçeği bize anımsatarak başlı>or: "Bedensel vezihinsel özürlüler dün- yaya gelirken ve geldikten sonra böyle olmak istemediler. Olanlar. onların is- tekleri dışında oldu. Onlan olduklan gibi kabul etmcliviz. Bu onlan çok mut- lu edecek. Bundan cnıinirn." Size güven duv malılar Üç yıldır otistiklerle çok >akından ılgılenen Sümer. onların dünyasının gerçekten çok farklı olduğuna dikkat çekerek otistıklenn zaman zaman çok hareketli ve öfkelı olsalar da çok has- sas ve duyarlı olduklarını söylüyor. Sümer'e göre "Onlar, gerçekten \an- lannda olduğunuzu hissettirdiğinizde, size güvendiği için bildikleri va da ya- pabildikleri güzellikleri sunmaya \e siz- den de ögrenme\e hazırlar." Otistiklerle ılk kez bır Ada gezisin- de tanışan Hakan Sezgin, önce ne ya- pacağını bılememiş. Onlan hem me- • O dünyaya adım atmak, gönüllülerle otistik çocuklann oluşturduğu Otistikler Kulübü'ne katılmakla başlıyor. Bir otistiğin hayatına girmek. belli değişiklikler yapmak oldukça güç. Ama bir otisfik, küçük hareketlerle bizim yaşantımızda büyük değişiklikler yapabiliyor. rak ediyor hem de bıraz çekıniyorınuş Sezgin. "Onların dünvasına ilk adımı attıktan sonra artık geri adım atmanın imkânı vok. Keşfedilecek bir dünya başlıyor" diyor Sezgin. birsüre sonra otıstik Ece'y ı okuldan alıp cimnastiğe götürmeye başlamış. Böylece toplum ıçınde insan- ların otıstıklere tepkılerını de gözlem- leme fırsatını vakalamış. Sezgin, birva- pur volculuğu sırasında olanları ve otistiklerle bırlıkte olmanın farklılığı- nı şöyle anlatıyor- "Ece \apurda camdan bakmak iste- di.cam kenanndaoturan kadın rahat- sız oldu ve kenara çekildi. Ece birden kadının omzuna bir öpücük kondur- du. bu kadının çok hoşuna gitti. tavır- ları değişti. Bir otistiğin havatına gir- mek, belli değişiklikler > apmak olduk- ça güç. Ama bir otistik, küçük hareket- lerle bizim yaşantımı/da büyük deği- şiklikler yapabiliyor. Yeni bir pencere Otistiklerle biriikte olmak dünyava bakış açımı genişletti, içimdeki eve bir pencere daha açti. Bu pencereden ba- kabilmeyi, doğallığı öğrendim. Çevredeki insanlar hem otizm ko- nusunda bilgisizler hem de onlardan çe- kiniyoriar. Doğal davransalar veter. Toplumla kaynaşma tek taraflı olmaz. Toplumun onlara kucak açması ge- rek." Marmara Üniversitesı Resım Bölü- mü'nde öğretmen olarak çalışan. Figen Yar, otistiklerin resim öğretmeni. Ya- şamının büyük bölümü otistiklerle ge- çen Yar. bunun yaşantısına çok büyük değişiklikler getirdiğini. kendisine çok şev öğrettığinı belırtivor. Yar. "Res- me, renklere. çizgilere bakış açım de- ğişti. Şimdi hem resmi hem de hayatı daha farklı algılıvorum" diyor. Cem Canbulan otistiklerle biriikte olduklarında onlan eğlendirmek için uğraşmadıklarını vurguluvor. Önce kendıleri eğleniyorlar, sonrası zaten doğal olarak gelışıyor. Onur Erol, otistiklerin normal ın- sanlara uyum sağlamak zorunda ol- madıklannı. böyle bir şanslannın bu- lunmadığını\urguluyorvede\am edi- yor. "IN'ormalleronlarla uvum sağlama- hlar. Otistiklerin v aşantımda bir verie- ri var. Okul, ev arkadaşlarımdan fark- lı değiller. Otistikler Kulübü ile nor- mal ile anormal kav ramları arasında- ki fark daraldı. Otistikler biraz daha farklı davrandığım insanlar, o kadar." 55 gönüllü ıle 24 otistik çocuğun bulunduğu Otistikler Kulübü etkinlik- len bugüne kadar büyük gruplar halin- degerçekleştırilıyormuş Önümüzde- ki günlerde daha küçük gruplar halin- de bir araya gelecekler. Ömeğin. bır otıstıkle üç gönüllü, alışverişe. yemeğe. Boğaz'da yürüyüşe çıkacaklar. Kısacası yaşayacaklar. O kadar...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle