04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7NİSAN 1996PAZAR HABERLER 'Kötü bir ekonomi devraldık' • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)-ANAPGene! Başkan Yardımcısı Ibrahim Çebi. önceki hiikümetten çok kötü bir ekonomik tablo devralındığım belırterek "'Ancak hükümet. ağlama ve yakınma yeri değil. hiznıet yeridir. Ekonomik durum ert iyi şekilde değerlendirilerek bu hizmet gerçekleştırilecektir" dedi. Çebi. DYP'nin iktidar dönemi ile ilgili eleştiriler konusunda da doğruları söylemenin hükümet içindeki uyumu bozmayacağını sö>ledı. 'Adalet ve orduyla oynanmaz' • AYD1N (Cumhuriver)- Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Göngör Özden, bölge ıdare mahkemeleri. Gazetecıler Dernegı. Atatürkçü Düşünce Demeği. vaiılik \e belediyeyı ziyaret etli. Özden. buralarda vaptıgı konuşmalarda. ""Toplumda son gıinlerde konuşma hastatığı arttı. Adalet \e ordu ile oynanmaz. Adalet \e orduya dil uzatmanın mutlak bir bedelı olmalıdır. Herkes uyduruk bir şeyler söylüyor. Hatta basinda bile benım söylemediklenm yer alıyor. Benım ımam-hatip okullannı istemedığım yazıldı. Ben bunlara karşı değılim. Sadece sayısı az tutulmalı" dedi. Tüm Maliye-Sen ANAYOL'u tartıştı • İstanbul Haber Servisi - Tüm Malıye-Sen tstanbul 2 No'lu Şubesı Insan Haklan Komisyonu'nca düzenlenen toplantıda ANAYOL hükümetının programı ve emekçilere yönelik politikaları tartışıldı. TÜV1TİS Sendıkası'nda dön gerçekleştınlen "Yenı Hükümetin Programı, Emekçilere Getırdikleri ve Görevlerimız" konulu panelde konuşan Sağlık Sen Genel Başkanı Tolga Köseoğlu. ANAP-DYP koalisyonunun "bir savaş hükümeti" olduğunu öne sürdü. Eski milletvekili oldu • İstanbul Haber Senisi - Eski Mardin milletvekillerinden Abdülkadır Kerimoölu (69) vefatetti. 1%9-1973 yıllan arasında AP'den Mardin milletvekılligi ve 1973 te Meclis Başkamekilliği yapan Kerimoğlu. bir süredir tedavi gördiiğü Vatan Hastanesi"nde dün hayatmı kaybettı. Kerimoğlu'nun cenazesi yarın Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Katil zanlısı tutuklandı • BURSA (Cumhuriyet) - Bursa'da iki gün önce bir gece kulübü çıkışında bir kişiyi öldüren. ABD"li 2 basketbolcuyu da yaralayan Esat llbey tutuklandı. Emniyet Müdürlüğü tarafından gözaltına alınan katil zanlısı Esat llbey, dün Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildı. Savcılıkta ıfadesi alınan Esat llbey. çıkanldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. Türkeş'i, oğlu savundu • ANKARA (A\KA)- MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğru! Türkeş. 7 öğrencinin öldüğü 16 mart 1978 katliamının emrini MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in verdiğini iddia eden katliam sanığı Zülküf lsot'un ablası Renızıye Akyol'u yalan söylenıekle suçladı. Tuğrul Türkeş. düzenledği basın toplantısmda. "Remziye Akyol'un gayesi gerçekten adalete yardımcı olmak olsa idi bu abla kardeşini 18yıl önce adalete teslım eder. üstelik böylece öldürülmesine de mani olabilirdi" dedi. 40 gözaltı • İstanbııl Haber Senisi - Halkın Hukuk Bürosu'ndan dün yapılan yazılı açıklanıada. Istanbul siyası polisinin cezae\ lerine yönelik provokasyon denemelerinin vecezaevi çıkışı toplu gözaltılann devam ettiği öne sürüldü. Acıklamada. önceki gün DHKP-C davasından yargılanmakta olanlann ailelerinden 40 kısimn cezaevı çıkışında gözaltına alındığı beürtildı. Gözaltına alınanlar arasında bulunan Alı Kılıç'ın babası Ibrahim Kıhç da. oğlunun hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına almdığını söyledi. CHP Samsun Milletvekili Karayalçm, Türkiye'de kentleşme bilincinin gelişmediğini söyledi 4 Keniieşmede proje yok'İstanbııl Haber Servisi - CHP Samsun Millet%ekili \furatKarayalçm. Türkiye'de konut sektörünün ilerledigini, ancak kent- leşme bilincinin gelişmediğini belirtti. '7. Beş Yıllık Kalkınnıa Planı'nda ilk kez kent planlamasının yeraldığını \ urgulayan Ka- rayalçm. sivil örgütlerin HABITAT'a duy- dukları ilgi derecesinde kalkınma planına daeğilmeleri gerektiğini söyledi. Esenyurt Belediyesi'nce dün Svvissotel'de "HABI- TAT-H'ye Doğru Kentleşme, Kooperatifleş- me ve Esenkent-Boğazköy•" konulu bir pa- nel düzenlendi. De\ let Bakanı Ali Talip Özdemir. Toplu Konut Idaresi Başkanı Viğit Gülöksüz. DYP Bartın Milletvekili Köksal Toptan. Mimar Oktaj Ekinci ve Prof". Cevat Ge- rav "ın katıldikları panelin öncesinde konu- şan Karayalçm. Türkive'nın kentleşme ko- nusunda bir projesinin bulunmadığını vur- guladı. Konut sektöründe önemli başarıla- nn elde edilmesine karşın aynı başarının kentleşmede gösterilemediğini kaydeden Karayalçm. 1980 sonrasının yöneticilerini • Esenyurt Belediyesi'nce düzenlenen panelde konuşan Karayalçm, konut sektöründeki KarayaJçın. başanya karşın kentleşmede başan gösteriiemediğini belirtti. suçladı. Karayalçm. kentleşememenin so- nucunda konutlann pahalılaştığını \e kıt- lık rantının doğduğunu söyledi. Konut sek- törünün 80"liyıllarınbaşındapazarpayınm sadece yüzde 10 olduğunu söyleyen Kara- valçın. 9O'lı yıliarda bu oranın yüzde 40'a ulaştığını kaydetti. Karayalçm. "Koopera- tiflerin içinde her bölgeden, her inançtan insanlar vardır. Nereden geldiğiniz önemli değildir. Gittikçe kemikleşen kampiaşma buralarda si\ ilörgütleiTe çözülmiiştür. Tür- kive gelecekte buna öncüiük eden insanla- ra teşekkür edecektir" dedi. Escnyurt Be- Çapan. • Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, Esenyurt'un bugün tiyatrosu. kreşi. ticaret, kültür, eğitim alanlanyla gelişmiş bir kent durumuna geldiğini bildirdi. lediyesi'nce gerçekleştinlen Esenkent ve Boğazköy Kent Projeleri'nden ötürü Bele- diye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan'ı kutla- yan Karayalçm. "İstanbul'un uzağındaki Esenyurt, sankieski Ankara'nın destanı gi- bi. İstanburunkapısınıtutuyor.Önemiçok büyük. Ancak ben Esemurtlulara derim ki, j alnız İstanbul'a \ önelmey in. 7. Beş Yıl- lık Kalkınma Plam'nın bir an önce Trak- \a"da uvgulannıası için harekete geçin" dı- ye konuştu. Toplantıda konuşan Çapan ise Esenyurt'ta gerçekleştirdikleri kooperatif projesinin Türkiye'de salıiplerine zaınanın- da verilen ilk kooperatif projesi olduğunu söyledi. Hazırladıkları proje ve konutları kamtıoyunun denetimine sunduklannı be- lirten Çapan. HABlTAT'tada Esenyurt'un tanıtımını yaparak destek isteyeceklerini vurguladı. Çapan. Esenyurt'un Istanbul'un kıyısına vurmuş bir vergörünümünden çı- kıp bugün tiyatrosu. kreşi, ticaret, kültür, eğitim alanlanyla gelişmiş bir kent duru- muna geldiğini bildirdi. Özdemir ise yaptığı konuşmada, yerel vönetımlerin demokrasınin gelışmesi açı- sından önemli bir unsur olduğunu belirtti. Gülöksüz de konuşmasında. gerek geliş- mekte olan. gerekse gelişmiş ülkelerin kar- şı karşıya bulunduğu kentsel sorunlar bu- lunduğunu söyledi. Prof. Mim KemaJ Öke'nin vönetti^i panelekatılan izleyicıler arasında, CHP fstanbul Milletvekili Meh- met Moğultay. eski Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı N'urettin Sözen, Işçi Par- tisi Başkanı Doğu Perinçek. Talat Turhan. eski CHP Milletvekili YükselÇengeldebu- lundu. Elektrik Mühendisleri Odası İstanbııl Şubesi ^ öııetim Kurulu. elektri^e nivan au oayjndan geçerli olmak üzere yapılan yüzde 12'lik zammı protesto etti. EMO İstanbul !jube Başkanı Hüs«in Yeşil, "Elektrik enerji zamlanıu, özelleştirme denilen so\gun dözeninin bir gereği \e uzantısı olarak <>örü>or, zamdan başka hiçbir icraatı olmayan bu iktidan şiddetie kınıyoruz"" dedi. Kaçak elektriğin faturası yurttaşa tstanbul Haber Senisi- Elektrik hırsızlığının faturasını dürüst yurttaş ödüyor. Kaçak elektrik kullananlann faturalannınkendilerineçıkartıldığı- nı öne süren > urttaşlar. -Kaçakelekt- riğin, kaçak su\ un faturası hep. bun- lan namusu ile kullananlara çıkarn- iı>or. Bir de maliyetartışı gerekçeola- rak gösterilivor. Kaçaklar için \eterli denetim yapılmıyor" şeklinde tepkı göstenyor. Boğaziçı Elektrik Dağı- tım A.Ş. Geneî Müdür Yardımcısı Lokman Ö/türk, "Elektriğin fı\atı her a> artıyor \e bunu bakanlık belirliyor. Bakıyorlar ki açık bü\ü\or birazcık daha fazla yapnoriar zam- mı*'dedi. özellikle kaçak yapılaşmanın yoğun oldugu bölgelerde kaçak elektrik kullanımının fazla olduğiinu. kış aylannda bu bölgelerde o- Nasıl kaçak elektrik alıyorlar? # Elektrik hatlarınakablo uzatoıa, • Elektrik saati- nin mandalını düşürmc, # Elektrik saatinin ü$t kısmı- na çok ince bir delik açarak buradan saatin çarkına tel uzatarak dönmevi cngelleme, # Saat üzerine giiçlü bir miknatıs koynıa. # Sı\a altından by-pass yöntemi ile elektrik alnıa. dun kömüryakılmadıgını ve böylelıkle bu böl- gelerde ha\a kirlilıgi çekilmediğini öne süren Oztürk. "Bu bölgelerde taınamen elektrikle Kinmasaglanıyor"diye konuştu. Kaçak elekt- rik kullananlann. kaçak kullanım sonucu ver- dikleri zarar dışında. elektrik hatlannın yan- ması. trafolannın patlaması gibi milyarlarca li- ralık zararları da bulunduğunu vur- gulayan Öztürk daha sonra şunları söyledi "Sistemin tahrip edilmesi>- leverilen zarann bir başka bo> uru da diğer aboııelere verilen zarardır. Ây- nı sistemden enerji alan abonelerin tclc\ii>onları. buzdolaplan \anar. bUgisa>aıian bozulur. Enerji alamaz- lar. karanlıkta kalırlar. \erilen mad- di \e mane\i zarann, çilenin karşılı- ğı yok. Korkunç bir şey. Tabi dolay lı olarak bu zam olarak >ansıyor." Istanbul'da geçen yıl tespit edilebilen kaçak elektrik kul- lanan abone sa> ısı >aklaşık50bin. Yetkililer. Dudullu'nun üst kısımları. Şifa Mahallesi, Av- rupa yakasmda da Gaziosmartpaşa. Esenler, Bayrampaşa. Küçükköy \e A\cılar'da kaçak elektrik kullanımının olduğunu belirtti. Çağırıcı ile Çolaklar'ın katilsanığı aynı cezaevinde KERE>ffLGAZ İslamı Hareket Örgütü lideri İrfan Çağıncı'yı öldürmek için kendisine silah verildiği öne sürülen, Bayrampaşa Cezae\ i infaz başmemuru Yener Çolaklar'ı öldüren E.A.. Çağırıcı ile aynı cezae\ inde. Tüm Yargı-Sen İstanbul Şube Başkanı Ali Yazrcı. soruşturmanın«elameti açısından E.A.'nın. İrfan Çagırıcı'nın da içinde bulunduğu Kırklareli Cezae\inegönderilmesinın yanlış olduğunu savunurken. Kırklareli Cumhuriyet Sa\cısı Hüsevin Özbalar. "Cezae\ inde gereklı önlemler alındı" dedi. Kırklareli Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Özbakır. E.A.'nın Kırklareli'ne gelmesı üzerine çeşith önlemlerin alındıgmı söyledi. Ozbakır. "Bizim görcvimiz zaten güvcnliği sağlamak. E.A.\ı Çağırıcı'dan ayn bir yerde tutuvoruz. Cezaevinde tedirginlik varatacak bir durum görmüvorum*' diye konuştu. Ba\ rampaşa Cezae\ i Sa\ cısı Melih Şentürk de E.A.'nın Kırklareli Cezae\i'ne gönderilmesinin kendileri dışında aiınmış bir karar olduğunu \ e olaya Adalet Bakanlığf nın el koyduğunu dile getırdi. Tüm Yargı-Sen Istanbul Şube Başkanı Ali Yazıcı ise E.A.'nın. soruşturmanın selameti açısından Kırklareli Cezae\i"ne gönderilmesinin yanlış olduğunu belirterek başka bir cezaevine konulmasının her açıdan daha iyi olabileceğinı söyledi. Bakanlığın mahkemenin dc vapılacağını göz önünde bulundurarak en yakın cezae\i olan Kırklareli'ni seçtiğini sandığını belirten Yazıcı. Yener Çolaklar'm öldürülnıesi olavının peşini bırakmayacaklarını kaydetti. Geçen perşembe günü Ba>rampaşa Özel Tip Çezaevi'nde me\dana gelen olayda ise İslami BüNaik Doğu Akıncılar Cephesi (İB'DA'C) tutuklularının kaldığı H Blok'ta E.A. adlı hükümiü cezaevi infaz başmemuru Yener Çolaklar'ı üç kurşunla öldürmüştii. E.A.. İBDA Ç koğuşunda koruma altına alındıktan sonra yaplılan pazarlıklar üzerine yetkililere venlmişti. E.A.'nın cinayette kullandığı tabancanın ise İrfan Çağırıcı'vı öldürmek için kendisine verildiği belirtilmişti. Ola\dan sonra E.A. Eyüp Adliyesi'nde cinayet nedeniyle tutuklanmış ve İslami Hareket Örgütü'nün itirafçısı irfan Çagırıcı'nın da bulunduğu Kırklareli Cezae\i'ne gönderilmişti. Çetin Emeç ve Turan Dursun cinayetlerinin planlayıcısı ve tetıkçısi olmakla suçlanan irfan Çağırıcı geçen a>ın başında Kadıkoy'de bir bankada para çekerken İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Subesi ekipleri tarafından yakalanmıştı. İrfan Çağırıcı. ilk beş gün konuşmamış. daha sonra yapılan sorgulamasında ve yer göstenne sırasında örgütüyje ilgili itiraflarda bulunmuştu. İHO'nün birçok eylemini açıklayan Çağırıcı. cezaevlenndeki örgüt arkadaşlannın büyük tepkisini çekmiş ve ölümle tehdit edilmişti. Orgüt liderlerinden Ekrem Bajiap. İslami Hareketçilerin bulunduğu koğuşlara Çağıncı'nın yerleştirilmesinin istenmeyen sonuçlara yol açacağını söylemişti. Tan'dan itiraf 'İstanbul trafiğinin aksamasmda suçbizim' İstanbul Haber Senisi - İstanbul trafiğı dün bir kez daha yoğun yağış. öğrencilerin deneme sınav i \e si>asilerin kent içindeki programlan nedeniyle felç oldu. İstanbul Trafik Denerleme Sube Müdür Yardımcısı Remzi Tan. "sivasiJerin trafîği kesmeyin talimatına" karşın uygulamadaki. aksaklıkların trafiğin büyük çapta tıkanmasına yol" açtığını söyledi. Tan. "Bu bariz bir hata. suç bizim*'dedı. Çeşitlı etkinliklere katılmak, açılışlar yapmak için, istanbul'a gelen siyasilerin araç konvoylan nedeniyle trafikte uzun süreli aksamalar yaşanırken bu duruma. uygulamadaki aksaklıkların neden olduğu belirlendi. Çumhurbaşkanı \e başbakanın gezilennde trafiğin kesilmesine vönelikbiremir bulunmadıgını belirten Istanbul Trafik Denetleme Şubesi Müdür Yardımcısı Remzi Tan, Cumhurbaşkanı ve başbakanın gezilerinde trafiğin kesilmesine yönelik bir emir bulunmadığını, devlet büyüklerinin özellikle akan trafiğin içinde gitmek istediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Süle>man Demirel'in dün İstanbul'da bulunması nedeniyle trafiğin uzun süreli olarak kesıntije uğramasına kendilerinin de tepki duyduklarını ifade eden Remzi Tan "Ben kuiaklarımla duv dunı ki 'aman trafiğı kesmeyin', şeklinde uyanda bulunulduğunu" dedi Bu tür bir uygulamanın vatandaşlar arasında da yanlış düşüncelerin oluşnıasına neden olabileceğine dikkat çeken Tan şunlan söyledi: "Bu bariz bir hata, suç bizim. Görevlileri trafik konusunda. ışıklar konusıında eğittik. Ancak böylesi bir konvoy ola>ında tecrübesiz kaldılar. konvoy göriinmeden varım saat önce yolu \e köşe başlannı tutmakla bütün trafîk altüst edildL .Ancak /amanla bu konuda da bilinçlenilecek \e sorun çözülecek" NOTLARJ OR4L ÇALIŞLAR A kit gazetesinin Hasan ^k Karakaja isimli yaza- / § rı. kendilerine özen / I gösteren ve süslenen ^ . J L kadınlara. "Kaporta- lanna düşkün 'boya küpleri" ta- nımını u\gun gönnüş. Şimdi bu deyimi İslama u\gunluğu açısın- dan mı tartışsam. \oksa bir fslam- cı yazann maçoluğu açısından mı: bir türiü karar verenıiyorum. Kadınlann süslenmesi İslam dün>asının çok bılir yazarlanna göre günahtır. Kadın süsünü yalnızca kocası- na göstermeli. başka yerlerde ise elinden geldiğince erkeklerin il- gisini çekmeyecek ölçüde gözler- den uzak durmalıdır. Hatta Hz.Ömer'den aktanlan bir riva- yete göre, yırtık pırtık giyinen ka- dınlar daha iyi kadınlarmış. Hz.Ömer'in böyle söv leyip söyle- mediğini bilemem. ama bunu ak- taran erkekler herhalde bu sözler- den hoşlanı>'orlar. Örtünme üzenne bir TV prog- ramında tartışırken, yine kadınlar üzerinde iddiah kitap yazmış bir İslamcı. "kadınlann süslenerck i tahrik ettiğinden" ?öz et- Kaportalanna düşkün 'boya küpleri 5 miş ve ahlaksızlığa meydan ver- memek için kadınlann örtünmesi- ni savunmuşru. Yani erkekleri tah- nk etmemek için kadınlann orta- dan kaybolması gerekivordu. Ör- tünme bö> le birgerekçeyle makul gösterilmek ıstenıvordu. Kapita- lizmle birlikte ahlaksızlık kol gez- diğı için kadınları eve veçarşafla- ra kapatınca herkesin namusu kur- tıılucaktı. Bunun üzerine ben de. madem ahlaksızlığı önlemek istiyorsu- nuz. ozaman şö\ lebiröneride bu- lunuyorum dedim: Kadınlar, er- keklerin kem gözlen yüzünden örtünüyorlarsa, bunda kadınlann bir günahı yok. Asıl suçlu erkek- ler. çünkü kadınları yoldan çıkar- mak isteyen onlar. "Evet" dedi karşımdaki araştırmacı. O zaman kolayı vardı. Kadmla- n erkek saldırısından kurtarmak için eve kapatacağımıza, saldırga- nı, yani erkeği eve kapatalım. ka- dınlar sokakta dolaşsınlar. Eğer yine bir tahrik söz konusuysa er- kel'~" de örtünsün dedim. Ö>le ya kısa kollu ve göğsü açık göm- lekli bir erkek de kadınlan tahrik edebilirdi. İslamcı erkek araştırmacı bunu hiç düşünmemiş-ti. şaşınp kaldı. Öyle ya kadın da tahrik olabilirdi. onun duygulan ve hormonları vardı. Aslında bu mantık erkek egemen bir mantıktı. Kadını ken- di egemenlik alanının bir unsuru olarak kullanmak. geri erkeğin i^i- negeliyordu. Kendisi özgürceso- kağa çıkacak. özgürce ticaret ya- pacak. kadına ise bu jollar kapa- tılaeaktı. O evinde oturmalı ve ekenomık egemenliği elinde fu- tan erkeğe hizmetkârlık etmeliy- di. Kadının süslenmesine karşı çı- kan ve ona "boya küpü" adını ta- kan da aynı erkek egemen man- tıktır. Kadın da diğer canlılar gibi doğanın birparçası, üstelik güzel birparçası. Onun süslenmesi ken- dini güzelleştirmeye çalışması ve o güzelliğiyle toplum içinde do- laşmasmm nası! birzaran oluyor anlaniak mümkün dcüil. İstanbul sokaklarında örtülü kadınlar görüyorum. Bunların bir kısmı örtünün altında da güzel gö- riinebilmek amacıvla özel bir ça- ba gö>ten> oriar. Çünkü, güzel gö- rtinmek insan doğasının birparça- sı. İnsaııın. kadın olsun. erkek ol- sun kendisini birbaşkasına beğen- dirmeye çalışması da insan doğa- sının birparçası. İslamcı erkekfer, bu doğal eğilimle sürdürdükleri yüzyıllara uzanan kavgayı birtür- lü bırakmak istemiyorlar. Kadınlann ortaya çıkmasıyla düzenlerininbozulacağını veege- menliklerinin yıkılacağını düşü- nüyorlar. İslamcı kadınlara örtünmeyi kabul ettırebilmek amacıvla ya- zılmış, erkeklerin kaleme aldığı yüzlerce makale hep düzenin bo- zulacağı mantıği üzerine kurulu- dur. Hem düzenin değişmesini is- teyeceksin ve hem de bu düzeni değişterecek en önemli güç olan kadınlardan korkacaksın. Bu tu- tum. aslında İslamcılann düzenin en bü> ük koruyucLilarından birisi olduğunun kanıtı. Kapitalıst dünya da. tıpkı İs- lamcı dünya gibi erkek egemen. Bu iki dünya da erkek egemenli- ğinin bozulmamasindan yana. Çok farklıvmış gibi görünse de, kapitalist dünyanın maço erkeği- nin yaklaşımıyla. İslamcıların yaklaşımı arasında bü>-ük benzer- likler var. îki sistemde de erkeğin çok sayıda kadınla ilişki kurabile- ceği ve çokeşliliğı gerçekleştirebi- leceği bir anlayış hâkim. İki sis- temde de esas ahlaksızlık unsunı kadından ka>naklanır mantığı egemen. Bakın bizim yasalara. hepsi kadınlann mülk edinmesi- ne, ticaret vapmasına ve kocala- rından rahatça boşanmasına en- gel. Aynı şey İslamcı dünya için de geçerli. Akit gazetesinin yazan Hasan Karakaya, deli dana olayını fırsat bilmiş ve danalardan elde edilen kozmetik üzerine biryorum yaz- mış. Süslenen kadınlara. hakaret etmiş. Kadınlar. bitkilerden elde edilen kozmetiklerlesüslense ona razı mı? Hayır. Bütün sorun kadını sınırlama mantığından kaynak- lanıvor. deii dana bahane. MIKRO DINÇ TAYANÇ Körebe Neden bağlıdır Adalet'in gözleri? Suçlayanı da suçlananı da "tanıyamaması" için mi; çevresinde olup biterek kendisini etkilemeye çalışan- lara "kanmaması" için mi; yoksa, "Kör tuttuğunuse- ver" denilmesinı sağlamak için mi? Adalet'in bağlı gözlennden, çocukluğumun do- yumsuz "korebe "lerine dönüyorum. Ebe başkası oldu muydu, kimselere bırakm/yorum göz bağlama "görevini"\ Öylesine sıkı bağlıyorum ki, ebe "köstebekleşiyor"1 . Yapmadığımı komuyorum; bacaklarının arasından dalıp geçmeler mi, dokunup dokunup kaçmalar mı... Sonunda canım sıkılıp da "E,h, biraz da ben ebe olayım" dediğimde. gözlerimi kim bağlarsa bağlasın fark yapmıyorü! Tam bağlayacaklar: önce burnumu şöyle bir yukarı doğru sıkıp kaldırıyor ve derinden so- luklanıyorum. ardından da burnumla birlikte soluğu- mu da koyverdim miydi olup bitiyor... Gözlerimle burnum arasında kalan açıktan, kimi yakalayacağımı öylesine çaktırmadan kesiyorum" kiî.. Benden irı çocuklara yaklaşmıyorum bile... Ne- me lazım! Biri durumu "çakarsa" iş kötüye gidebilir. Işin kolayına kaçıp, ufak tefekleri ya da daha iyisi kız- ları yakalıyorum!.. Böylelıkle, yalnızca irilerın "şerrinden" kurtulmak- la kalmıyor, onların "Beni yakalayamazlar" diye ka- sım kasım kasılıp içlennden de "lyı çocuk be!" de- melerini sağlıyorum. Neme lazım! Gün olur irılere ışim düşerü! Durumun farkında olmayan ufak tefekler, önceleri bana "/'fdsfeöeı'f'demeyebaşlıyoriar. "Tıpkı köstebek gibism. Gözlerın görmez, aydınlıktan kaçarsm, yeral- tında tüneller açar ve de nasıl beceriyorsan artık, di- şmi kırmayacak köklerı yersin..." "Sevmediklerimin bahçe.'erini de talan edip bez- diririm" diye geçiriyorum içimden... Zaman geçıyor ve nasıl oluyorsa oluyor, ufaklıklar- dan biri benim "gören köstebek" olduğumu "keşfe- divehyor"\ Durur mu, gidip hemen diğer ufaklıklara "müzevırliyor"] Sonrasını sormayınü! Ufaklıklar birleşip kalabalık- laşınca, en ırıden de ın oluyorlarmış meğerü! Vurun bakın anlatayım" falan derken hak ettığim dayağı yi- yorumü! O gün bugündür, köstebeklerden de köstebeklik- ten de iğrenıyor ve bahçemdekı, çevremdekı köste- bekleri aydınlığa çıkartmakta titizleniyorum... Adalet'in, ne sıkılıkta bağlandığından kuşku duy- duğum körebeliğınden yararlanan gerçek suçlular ile aydınlık dünyadaki karanlık köşelerinden imzalı, dün- yayı benzetmek ıstedikleri yeraltındakı köstebekler ül- kesınden ımzasızyazılaryollayan ''aydınlık korkakla- rı'' arasında ayrım yapmıyorum... Hangisi kimdir ve de neye hizmet etmektedir; ben de biliyorum, Adalet de... Aklıma takılıyor; acaba Adalet mi gözlerini gevşek bağlanması için benim çocukluk hileme başvuruyor, yoksa köstebekler mi Adalet'i kendilerine benzetmek için ıçlerinden kimılerini aydınlıktan korkmaz göster- meye çabalıyor? Aklımı zorluyor; köstebekleştirilmiş adaletin yerini bulması için mi daha gerekli Adaiet terazisındeki kı- lıç, yoksa Adalet'i kendilerine çevirmek için toprak al- tında tüneller kazıp ekinleri yok eden ve de toprağı zayıflatıp. üstündekilerle birlikte göçürtmeye çabala- yan köstebekleri yok etmek için mi? Sonra. takıntımdan da zorlamalardan da utanıp "Adalet 'in gözlerini bağlardan da bağlayanlardan da kurtarmak yargının işidir, köstebekleri yargılamak ise Adalet'in" diyorum... Diyorum da, bunu açıkladığım ilk dostumdan alı- yorum yanıtımı: "Adalet mülkün temelidir diye bili- yoruz... Yoksa. artık mülk mü Adalet'in temeli?.." Gel de körebe çekmesin canın! Ana fikir Adalet'in varlığı, yasaların uygulanması ve çiğneyenlerin kim olursa olsun yakalanıp yargılan- ması, suçluysa cezalandırılması ile güvencededir. Köstebekler bile, Adalet karşısında gözlerini açmak ve aydınlığı görmek zorundadırlar. Ana fikrin ana fikri: Yeraltınm adaletiyle, tuttuğunu seven kör arasında fark yokturü! 'OHAL'den bügi ahnaımyor' • İnsan haklarından sorumlu eski Devlet Bakanı Adnan Ekmen, sürecini Cumhuriyet'e ERGÜNAKSOY - İnsan hakla- rından sorumlu eski Devlet Bakanı Adnan Ekmen. oia- ğanüstü hal bölgesindekı (OHAL) güvenlık güçlerin- den insan haklan konusun- da bılgi almanın mümkün olmadıgını sövledı.. İnsan haklarından sorum- lu eski Devlet Bakanı CHP'lı Adnan Ekmen. gö- re^de bulunduğu 4 ayhksü- reci Cumhuriyet'e değer- lendirdi. ANAS'OL azınlık hükümetinin insan hakların- dan sorumlu Devlet Bakan- lığı'nı kaldırmasının kötü bir mesaj olduğunu v urgu- layan Ekmen. Türkiye'nin insan haklan konusunda ol- ması gereken noktada bu- lunmadığını sövledi. En fazla şikâvetin ışkence ve faıli meçhul cınavetler konusunda alındığını v urgu- layan Ekmen. şunları söyle- di: "Bakanlığim döneminde yaşadığun en somut olav lar. Şırnak'm Güçlükonak ilçesi vakınlannda 11 yurttaşın öldürülmesi ve Hakkâri'nin Yükseo\-a üçesinde Abdul- lah Canan adlı yurttaşın fa- ili meçhul cinayete kurban gitmesi ile ilgili iddiaların araştınlması sırasında oldu. Olağanüsrü Hal Bölgesi'nde bir polis miidürüne\e>a bir askeriyetkiliye. "Buolav ne- dir' diye soranmorsun. Ata- burunda görevii bir konıu- tana Gel kardeşım böv le bir olay var' divemivorsun. Güçlükonak olavını \etkili- leıie konuşamadık. sadece nlavın muhatabı vatandaşla- ra ulaşabildik. Donemin İçiş- ieri Bakam'na olavı anlat- 4 aylık bakanlık değerlendirdi. tım. İçişleri Bakanı de\re>e girmesinekarşın,>inedoğru bilgi alamadık. \ardımcı olunması bir yana. üstelik engellendik." Ekmen. Yüksekova'da Abdullah Canan"ın öidürül- mesi ola>ı ile bakanhk per- sonelının Yüksekova'daki tabur komutanına sadece ne- zaket ziv aretinde bulunmak ıstedığini anlatan Ekmen. "Ama olaji araştırmak iste- yen ekibimiz hakarete uğra- dı. Bakanhk personeli bir olaym araştınlmasından korkar hale geldi. Çünkü karşı taraftan hakaret görü- yordu" diye konuştu. Ek- men. özellikle Olağanüstü Hal Bölgesi kapsamına gi- ren ıllerdekı yetkılilerden bilgi almanın mümkün ol- madıgını söyledi. Ekmen. yerkihierin "Po- lisin ruh hali bozuk" sapta- ması vaparak olayların için- den sıynlamayacaklannı be- lirterek. şöyle dedi: "De>le- tin göre\i polisin ruh halini sağlıklı kılmakOr. Gerekirse tedavi eth'rilmelidir. Polisin en büyük sıkınhsı yılerince eğitilmemesinden kaynak- lanıyor. İnsan haklan konu- sunda polis sıkı bir şekilde cşirilmelidir. Polis eğitiminin yeniden ete alınması gerekir. Bu göreve alını biçimi değiş- tiriimeli. Polis adaylan önce eğitilmeli, sonra polis olma- lı. tnsan haklan konusunda tüm kamu göre\ lilerinin eği- tilmesi gerekir. İnsan halda- n konusunda foplumsal se- ferberliğe ihtiyaç >ardır. Türkiye'yi, dünyada olması gereken saygınlığa ulaşnr- mak ktiyonak, insan hakla- nnaönem \ermeli\iz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle