Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 NİSAN 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Veterinerler, 6 Şubat 1996 tarihli karantina ile ilgili tebliğin kaldınlmasını istiyor
Hayvancıbk^ ithalatçıya emanetANKARA (CumhuriyetBürosu)- Res-
mi Gazete'de 6 Şubat 1996 tarihinde ya-
yımlanan teblığ ile ithal edilen hayvanlar,
sınırlarda değil ithalatçı tarafından belir-
lenmiş alanlarda karantinaya alınıyor.
Tanın ve Köyişlen Bakanlığı tarafın-
dan yayımlanan tebliğ. canlı hayvan itha-
latındaki denetımsizligi yasal hale getirir-
ken, veterinerlerin konuya ilişkın tepki-
leri sürüyor. Tebliğe göre; ithalatçılann,
jtha] ettikleri hayvanlan 21 gün karanti-
naya tutmadan dağıtacaklanna ilişkin bir
taahhütnameyi Tarım ve Köyişlen Ba-
kanhğı'na iletmesi yeterlı sayılıyor. Ka-
rantina siiresı ıçinde tazminata konu olan
herhangı bir hastalığın çıkması halinde
de kuşkulu hayvanlar tazminatsız olarak,
itlafediliyor.
Vetennerler, bu tebliğ ile tazminatı
ödenmeyen hayvanlann itlaf edilmediği-
ne dikkat çektiler. Veteriner Hekimler
Birliğı Genel Konsey Başkanı Hasan Me-
tin, 6 Şubat 1996 tanhlı tebliğin, yazboz
tahtasına dönüştürülen hayvancıhk itha-
lat ve ıhracat rejımının son halkalanndan
biri olduğunu belirtti.
Deli inek hastalığına ilişkin soru önergesi TBMM'de
ANKARA (Cumiıuriyet Bürosu) - DSP İzmir Milletvekih
Hasan Tartas, Ağustos 1995 tarihinden sonra Türkiye'ye
Ingütere. Irlanda ve Iskoçyacian et ve canlı hayvan ithalatı
yapıhp yapılmadıği konusunda soru önergesi verdi.
Tartan, Başbakan Mesut Yılmaz tarafından
cevaplandınlması istemiyie TBMM Başkanitgı'na
sunduğu soru önergesinde, halk arasında
"defi inek" diye adiandjrılan BSE yirüsü konusunda
kamuoyunda tartışmalar yapıldığını belirtti. Tartan,
önergede. "Baa firmalann İngiltere, İrianda ve tskoçya
mcsşei taşryan et ve canlı hayvaniann başka ülkekrin
menşd ahında getirdiklerine ilişkin söylentiler var. Bunu
~ yid ne gibi çanşmalar yaptldı" dedı. Hastalıkh
hayvanlara ait organlann kozmetik sanayiinde
kullanıldığma ilişkin iddıaiar olduğunu da anımsatan
Tartan, bu konuda ne gibı önlemler alındığını sordu. Tartan.
"Baa Avrupa iilkelerilngiltere'den kozmetik ithalatuu
durdunnuşiur. Tiirkiye'dt bu konuda öntemler altndı mi?"
dedi. Canlı hayvan ithalatındaki özensizliğin veba
hastalığının yeniden ortaya çıkrnasına neden olduğunu
vurgulayan Tartan. bu konuyla ilgili verilerin
kamuoyuna açtklanmasını istedi. RP iideri Neanettn
Erhakan da partısmin grup toplantısında yaptığı
komışmada, ıngiltere'de ortaya çıkan "deli inek"
hastalıjpna değinerek Türkiye'ye hastalıkh hayvanlann
ithal edildiğini öne sürdü. RP liden, "Hâlâ İngiltere'den deS
inek eti ithal edHiyor. Yönetkiieriıniz haika değü, tüccafiara
hizmet edivor" dedi.
Türkıye'nın Cenevre Anlaşması'ndan
kaynaklananyükümlüjükleriniyerine ge-
tirmediğini söyleyen Metin. Cenevre An-
laşması'na göre ithal edilen hayvan ya da
hayvansal üriinün karantinaya alınması
gerektığmı belirtti.
Metin, "Hayvan ve hayvansal ürün ha-
reketteri, taraf ülkelerin devlet kurumla-
n tarafından denetlenerek, karantinaya
alınmalıdır. Giriş vapacağı ülkenin güm-
rüğünde karantinada hekim gözetimi al-
ünda toplanır. Sağlıklı olduğuna karar ve-
rilen hayvan harekerJeri serbest bırakıbr.
Bu evrensel bir kuraldır" dıye konuştu.
Metin. Türkıye'de TurgutÖzal'ın başba-
kanlık yaptığı dönemde, Cenevre Antlaş-
ması'nın yaptınmlannı yerine getiren Ve-
teriner Işİeri Genel Müdürlüğü'nün kal-
dınlmasıyla hayvancılığın denetimsizlik-
le karşı karşıya kaldığını vurguladı.
Özal döneminde uygulanan yüksek fa-
ız politikası sonucu üreticinin mandırası-
nı satarak, kentlere geçmeye başladığını
kaydeden Metin. u
Bu dönemle birlikte
devlet, hayvan harekederinden eüni çek-
ti. Korsan kurumlar türetüdL Özel sektö-
re inanılmazteşvikler verildi. Türkiye yol-
geçen hanına dönüştü" diye konuştu.
15 Temmuz 1995 tarihinde lop ete it-
hal izni verildiğini belirten Metin, şunla-
n söyledi: "Gövdeetin kaynağı belirlene-
bilirken, lop etin kökeni saptanamamak-
tadır. Nereden geldiği bilinemektedir. Et,
ne kadar küçük parçalara aynürsa, dene-
rimi o kadar zoriaşır. Ben, kiyma almayuı
derim. Kıyma, etin en minimize edilmiş
şeklidir. Sağlıksız unsurlan taşımaya çok
vatkındır."
Metin, Tarım Bakanlığı'nda bilimdışı
bir kadrolaşma olduğuna işaret ederek,
bakanlığın ibadethaneye dönüştüğünü
söyledi.
Bakanlığın ülke gerçekleriyle bağda-
şan bir kurum olmadığını vurgulayan Me-
tin. "Tanm Bakanlığı, ülkenin hiçbir so-
rununa yanıt vermemektedir" görüşüne
savundu.
27 EKİME KADAR SÜRECEK
THY'de yaz
tarifesi başladıİstanbul Haber Servisi -
Türk Hava Yollan (THY),
yaz tarifesi açıklandı. Yaz
tarifesi kapsamında direkt
ve aktarmalı seferlerin
yolcu tercihleri
doğrulrusunda hazırlandığı
bildirildi. Uygulama 27
ekim tarihine kadar
sürecek.
THY'den yapılan yazılı
açıklamaya göre 24 mayıs
tarihinden itibaren cuma
günleri Bişkek seferieri
yapılacak. Kış tarifesiyle
başlayan Tiran uçuşlan
pazartesi ve çarşamba
günleri haftada iki kez
uygulanacak.
THY, mayıs ayının ikinci
haftasından sonra da
lstanbul-Bangkok-
Singapur, Smgapur-
Bangkok- İstanbul
seferlerini Airbus-340 tipi
uçaklanyla
gerçekJeştirecek.
Paris, Frankfurt, Londra
noktalanna her gün iki
sefer uygulamasını
sürdürecek olan THY,
aynca Münih. Düsseldorf,
Köln hatlannda da yoğun
dönemlerde ıkincı seferler
düzenleyecek. THY, yaz
tarifesi kapsamında
Istanbul'dan Viyana,
Brüksel ve Atina'ya her
gün seferler düzenlerken
pazartesi, perşembe ve
cuma günleri de ek sefer
koyacak. Roma, Milano,
Amsterdam'a ıse her hafta
pazar günleri iki kez
uçacak. THY aynca
Moskova, Zürih'e, yoğun
dönemlerde de New
York'a cumartesi günleri
ikinci sefer yapacak.
THY, iç hat seferieri de
başta Adana.Ankara,
Antalya, lzmir uçuşlan
olmak üzere yolcu
talepleri karşılanacak
şekılde yeniden
düzenlendi.
Ankara'dan. Batman, Kars.
Gaziantep ve Malatya'ya
her gün, Elazığ'a
cumartesi, Muş'a
perşembe hariç her gün
sefer gerçekleştirilecek
THY, Erzincan ve Siirt'e 3,
Sıvas, Samsun ve
Kayseri'ye 2, Tokat'a 1,
Şanlıurfa'ya da haftada 5
kez uçacak. Istanbul'dan
Dalaman'a her gün
2 sefer. haziran ayından
itibaren her gün 3.
cumartesi ve pazar günleri
de 4 sefer yapılacak.
THY aynca Trabzon,
Kayseri, Diyarbakır,
Gaziantep, Samsun ve
Van'a her gün, Denizli'ye
haftada 3 gün, Bodrum'a
ise her gün 2, yoğun
günlerde 3 kez sefer
düzenleyecek.
Hâkime hakaret etti
'Kalemiti Ceyn
Hatice' tutuklandı
SIVAS (Cumhuriyet) - Sı-
vas'ın Şenbağlar Köyü'nde
terör estiren ve kamuoyun-
da "Kalemiti Ce>nterM
ola-
rak bilinen Kurt kardeşler-
den Hatice Kurt yargılan-
dığı mahkemede hâkime ha-
karet edince tutuklandı.
Kurt kardeşleri "istenmeven
kişiler" ilan eden Şenbağlı-
lar, 500 imzalı bir dilekçeyi
Cumhuriyet Savcılığına ver-
diler.
Sıvas'ın Şenbağlar Kö-
yü'nde bir süredır gasp, teh-
dit, şantaj ve saldın olayla-
nyla suçlanan ve kamu-
oyunda "Kalemiti Ceynler"
olarak bilinen Sultanve Ha-
tice Kurt kardeşleri. yargı
durdurdu.
Köyde terör estirmekle
suçlanan.jandarma ve muh-
tarlığa yapılan tüm şikâyet-
lere karşın engellenemeyen
kardeşlerden Hatice Kurt,
daha önce köyde meydana
gelen bir kavga nedeniyle
yargılandığı mahkemede
hâkime hakaret edince tu-
tuklandı.
Akıncılar Asliye Ceza
Mahkemesi'ndeki duruşma
sırasında sorulan yanıtsız
bırakan Hatice Kurt, hâki-
me, "Neden beni her zaman
mahkemeye çağınyorsunuz.
Ben sizinle konuşmam. Baş-
kası gelsin ona konuşaca-
ğım" deyince tutuklanarak
Şebinkarahisar Cezaevi'ne
gönderildi.
Şenbağlar köylüleri de
Kurt kardeşleri "istenmeyen
kjşüer" ilan ettiler. tki kız-
kardeşin köyü terk etmesinı
isteyen Şenbağlar halkı, Al-
manya ve Istanbul'daki köy-
lülerinin de destek verdiği
500 imzalı dilekçeyi Akın-
cılar Cumhuriyet Sav-
cılığı'na verdiler.
Karikatürcüier Derneğı'nden Turhan Selçuk ve Semih Balcıoğlu'na 'Onursal Başkanlık' plaketi
'DünyaŞaka GüniVkııûuuh
Kültür Senisi- Karikatürcüier Derneği, 1 Ni-
san "Dün\a§akaGünü"nde Beyoğlu Catı Res-
taurant'ta bir yemek düzenledi. Mert Ali Başa-
nr'ın esprileri eşlığinde sunduğu, derneğin ge-
leneksel mızah gecesınde Karikatürcüier Derne-
ği kuruculan Ferit Öngören, Semih Balcıoğlu ve
Turhan Selçuk'a "Onursal Başkanlık" plaketi
verildi. Prof. NurettinSözen.karikatunstKâmü
Masaracu Nuri Kurtcebe, Erdal Atabek'ın yanı
sıra çok sayıda yazılı \e sözlü mizah ustasının
katıldığı ve ilginin oldukça fazla olduğu gece-
de İlhan Şeşen, mizah dolu bir parçasını da ses-
lendırdiği küçük bir konser verdi.
Geceye müziğiyle katılan diğerbirsanatçı ise
Onur Akın oldu. Gecede kısa bir konuşma ya-
pan Karikatürcüier Derneği Başkanı Şenol Ko-
cagöz, derneğin her yıl düzenlediği ve dünyada
da kutlanan ""Şaka Günü"nü geleneksel hale ge-
tirerek ülke geneline >a>Tnak istediklenni dile
getirdi.
Çok savıda mızah adamının bir arada olduğu
gecede takılmalar. şakalaşmalar ve en çok da
politik espnler yer aldı: Mert Ali Başanr'ın ıs-
ranyla Kâmil Masaracı'nın kulağını muayene e-
den Sözen. "Sosjal demokrat kulak biraz has-
ta, küçük bir tedaviye ihtiyacı var" teşhısinde
bulununca, bu sözlen kendı espnlı uslubunca
yorumlayan Mert Ali Başanr'ın "Öylediyorlar,
sonra hep büvük operasyondan geçiriyorlar"
şeklindeki sözlen tüm salonu güldürdü. Daha
sonra söz alan Dr. Erdal Atabek. güncelliğini ve
öneminı koruv an ~deli dana hastaüğı"na deği-
nerek -Bizim hastalığımız, uslu eşek hastalıgı.
Eşekier usludur. büyüklerinin dedikleri >apar.
Bir de akıllı köpek hastaJığı var. Eşeklerin uslu,
köpeklerin akıllı olduğu memlekette insan ol-
mak çok zor" dedı.
Gecede aynca dernek yaranna bir çekilış dü-
zenlenerek kazananlara, Turhan Sdçukve Se-
mih Balcıoğlunun özgün baskısı ile FeritÖngö-
ren'in "Türk Mizahı ve Hicvi" adlı eseri ve-
riidi. Bu arada her yıl nisan ayının ilk haftasın-
da düzenlediği "Mizah Haftası" etkinliklerini
devam ettiren Karikatür Derneği, çalışmalannı
uluslararası platformlara taşımak amacıyla
UNESCO ile bağlantı halinde bulunuyor. 6 ni-
sana kadar devam edecek Mizah Haftası kapsa-
mında bugün saat 16.00'da Salih Memecan'ın
"Karikatür Üzerine" söyleşisi, yarın saat
16.00'da Yürdagün Göker'in "Alman Karikatü-
rii" üzerine vereceğı konferans, 5 nisan cuma
günü saat 15.00'te Charlie Chaplin'ın "Dikta-
tör" filmınin video gösterimi ile saat 17.00'de
Musa Kart ve Leman dergisinin "Demokrasi
İçin Karikafür" başlıklı dia gösterisi, etkinliğin
son günü olan 6 nisan cumartesi günü saat
14.00 'te "Çizerfcr Kahvesi: Ocakbaşı Söyleşisi"
yer alıyor. Mizah Haftası etkinlıkeri Saraçha-
ne'deki Karikatür ve Mizah Müzesi'nde gerçek-
leştirilecek.
Sağ görüşlü saldırılara protesto
Araştırma Görevlileri Derneği adına açıklama yapan Cem Kirazoğlu, 14 mart günü ülkücü bir
grubun öğrencilere yaptığı saldın karşısında güvenlik güçlerinin müdahale etmediğine dikkat çekti
tstanbul Haber Senisi -
Aralannda Araştırma
Görevlileri Derneği.
Öğretim Elemanlan
Sendikası ve Eğitim-Sen
İstanbul 6 No'lu Şube
çalışanlannın da
bulunduğu bir grup. sağ
görüşlü öğrencılerin
üniversitelere yönelik
yaptığı saldınlan protesto
etti. Araştırma Görevlileri
Derneği adına açıklama
yapan Cem Kirazoğlu. 14
mart günü ülkücü olarak
nitelendirilen bir grubun
İstanbul Üniversitesi'nde
öğrencilere yaptığı
saldın karşısında
güvenlik güçlerinin
müdahale etmediğine
dikkat çekti. Kirazoğlu,
"Buolayların,
demokrafik ünhersite ve
parasız, eşit eğitim hakkı
için öğrenci örgütleri
tarafından evlemlerin
yapıldığı bir döneme
rastlamasu 1980 önce
olduğu gibi yapa> sağ-sol
çatışması > arahlması
yoluyla gençlik
mücadelesini farkh
boyutlara çekmenin bir
kanıtıdır" diye konuştu.
Eğitim Bilim ve
Kültür Emekçileri
Sendikası İstanbul 6
No'lu Şubesi adına
açıklama yapan Zeynep
Güler ise
özgür bir üniversite için
mücadele yapan
öğrencilerin yaptığı
eylemlerin. sağ-sol
çatışması görüntüsü ile
söndürülmeye
çalışıldığını öne sürdü.
Güler, bu gibi
olaylara karşı tüm
demokratik kurumlann.
öğrenci ve öğretim
üyelerinın birlikte tepki
göstermesi gerektiğini
söyledi.
KESK Genel Başkanı Siyami Erdem, ANAYOL'u eleştirdi:
Toplumun istemleri karşılanmıyor
• KESK'in tüm baskılara karşın kararlı bir sendikal
mücadele sürdürdüğünü ve artık sendikal haklan kullanma
zamanunın geldiğini belirten KESK Genel Başkanı Erdem,
sendikalann taleplerinden oluşan dosyalann 8 nisanda
bakanlıklara ve Başbakanlık'a iletileceğini söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - sürdürdüğünü ve artık sendikal
Kamu Emekçileri Sendikalan
Konfederasyonu (KESK) Genel
Başkanı Siyami Erdem. ANAYOL
hükümet programının, toplumun
ekonomik. sosyal, siyasal ve
demokratik istemlerini
karşılayamadığını öne sürdü.
Ankara Valiliği'nce
Emekli-Sen'in kapatılması
istemiyle açılan
davanın duruşması 13 mayısa
ertelendi.
Sendikal haklan kullanma
KESK'in tüm baskılara karşın,
kararlı bir sendikal mücadele
haklan kullanma zamamnın
geldiğini belirten KESK Genel
Başkanı Erdem, sendikalann
taleplerinden oluşan dosyalann 8
nisanda bakanlıklara ve
Başbakanlık'a iletileceğini söyledi.
Erdem, KESK yönetim kurulunca
alınan diğer kararlan da şöyle
açıkladı:
"13-14 nisan tarihlerinde, Ankara,
tstanbul, lzmir, Adana.
Diyarbakır, Trabzon, Samsun,
Antaha, Zonguldak, Muğla. Sinop,
Kocaeli, Aydın, Manisa. Bursa.
Sakarva oİmak üzere 16 ilde
'Banş, Demokrasi, Sendikal Hak
ve Özgürlükler' mitingi yapılacak.
18 nisan tarihinde taleplerimiz
karşılannıadığı takdirde, tüm
Türkiye'de bir günlük iş bırakma
eylemi gerçekleştirilecek."
Duruşma 13 mayısta
Emekli-Sen Genel Başkanı İbrahim
Şahin de düzenlediği basın
toplantısında, Emekli-Sen hakkında
Ankara Valiliği'nce açılan davanın
3. duruşmasının 9. İş Mahkemesi
tarafından 13 mayısa ertelendiğini
bildirdi.
Genel sekreter ve avukat Rasim Öz,
şunlan söyledi:
"Yapay bir davadır, hukuki hiçbir
temel yoktur. Ankara Vaüliği'nin
böyle bir dava açnıava da yetkisi
yoktur. Örgürlenme hakkı temel
haktır. Ulusal yasalarda
dayanağı olmadığı gerekçesi
ile böyle bir sendika kapatılamaz."
BÜLEjYT DİKMENER
HABER ÖDÜLÜ YARIŞMASI
Gazetecı Bülent Dıkmener'in anısını yaşatmak ve Türk
gazetecilığine olan katkılannı manevı yönden sürdürmeyi sağ-
lamak amacıyla. adına 1980 yılında konulan "Haber Odülü"
1995-19% döneminde de sürdürülmektedir. Ödül koşullan şöy-
ledir:
1- Ö(Jüle her Türk gazetecı aday olabilır.
2- Adaylık, gazetecinm kendi ya da Ödül Komitesi'nin
önensı ile gerçekleşir.
3- Odüle aday gösterilecek haberlerin 1 Nisan 1995 ile 31
Mart 1996 tarihleri arasında günlük gazeteler ya da süreli ya-
yımlardan bırinde yayımlanmış olması gereklidir.
4- Ödüle aday olabılmek için nıtelikleri 3. maddede belirtilen haberlenn yayımlandı-
ğı gazete ya da süreli yayımlann I sayısımn 10 Nisan 1996 günü akşamına kadar Bülent
Dikmener Haber Ödülü PK:246/lstanbul adresine taahhütlü olarak ulaştınlması zorunlu-
dur.
5- Ödüller:
a) Haber ödülü
b) Mansıyon
c) Jüri özel ödülü
olarak belırlenmiştir.
Kazananlara, ödülü simgeleyen birerplaket ile özel armağanlar verilir.
6- Seçıcı Kurul. Erhan Akyıldız. Müfît Alaçalı, Yalçın Bayer, Fikret Dağlıoğlu, Or-
han Erinç, Yalçın Eryalçın. Doğan Katırcıoğlu, Ergin Konuksever, Oktay Kurtböke,
Turga\ Olcayto, Deniz Sotn, Yılmaz Tunçkol, Seçkin Türesay ve (Jlvi Vanardağ'dan
oluşmuştur.
ÖDÜL KOMİTESİ
HAFTAYA BAK1Ş
AHMET TANER K1ŞLALI
Küreselleşme ve
Kemalizm
"Emperyalizmin Yeni Masalı"... Işık Kansu'nun
"küreselleşme ideolojisi"ne ışık tutan dizisini, her ay-
dının okuması gerekiyordu.
Küreselleşme ideolojisi, geri kalmış ülkeler ve
emekçi kesimler için ne anlam taşıyor? Sivil toplum "
laflannın arkasında yatan gerçek nedir? Etnik aynm-
cılık, mezhepsel ayrımcılık, köktendincilik niçin gün-
deme geldi?
Ulusal devlet niçin hedef yapıldı? Oklar niçin Ke-
malizme çevrildi?
Küreselleşmenin geleceği nedir?
Prof. Sencer Ayata, Prof. Alpaslan Işıklı, Prof.
Cem Eroğul, Doç. Gencay Şaylan, Prof. Korkut
Boratav. Prof. Anıl Çeçen, Doç. Haluk Geray'ın
katkılan ile... Cumhuriyet gazetesi, bir kez daha, far-
kını fark ettirdi.
•••
Küreselleşme nedir?
Manc'ın "/çç/s/n///en(ernasyona//"ninyerini, "ser-
mayedar sınıf enternasyonali"n\ almasıdır. "Emeğin
vatanı yoktur" sloganının yerini, "Sermayenin vatanı
yoktur" sloganını almasıdır... Sermayenin önündeki
ulusal engellerin kaldırılmasıdır.
Sermayesi en güçlü ülkelerin egemenliğinin perçin-
lenmesidir.
Yani küreselleşme, emperyalizmin yeni ideolojisi-
dir!
Bu kısa giriş bile, küreselleşme ideolojisinin niçin
ulus-devleti hedef aldığını göstermeye yeter... Türki-
ye'de niçin, Kemalizmi yıkmak amacıyla, her türlü
aracı kullanmaktan çekinmediğini ortaya koyar.
Eroğul'un deyişiyle; "pazartığını güçlü bir ulusal
devletle yapmak yerine, zayıf bir yerel birimle yap-
mak" elbette ki emperyalizmin işine gelir.
Durum böyle olunca da yeni emperyalizmin, "ef-
nik bölünmelsr başta olmak üzere, hemen her tür-
lü bölünmeye niçin destek verdiğini anlamak kolay-
laşır.
Ama "yeni dünya düzeni", emperyalist devletlerin
ulusallığına karşı değildir. Emperyalist devletlerin
önünde engel gibi görünen, "orta boy" devletlerin
ulusallığına karşıdır.
Hadi Japonya'yı bir yana bırakın; Avrupa'da bile
ulusal devlet ortadan kalkıyor mu?
Hayır!
Avrupa Biriiği -ulusal devletlerin ortadan kalkışı de-
ğil- bir dayanışma içine girmesidir... Üst düzeyde bir
"çıkar birliği" yapmasıdır.
Ama "pef/"o/zeng/n/"Ortadoğu'yaönerilen model;
ulusal devletlerin yerini alacak "etnik devlet"\erdir...
Ve bunun üstelik çok yeni bir yanı da yoktur.
"Böl ve yönet" tarih kadar eskidir!
• • •
Ulusal devleti savunmak, elbette ki kapılannı dışa-
nya kapatmak anlamına da gelmiyor. Türkiye'de ulu-
sal devletin temellerinin atıldığı Atatürk döneminde
bile, bu anlamı hiçbir zaman taşımamıştı.
Türkiyede ulusal devlet kurulurken birçok bölgesel
ışbiriiği ve dayanışma girişimlerinin öncülüğünü kim
yapmıştı? "Tam bağımsızlık" ilkesinin savunucuşu
olan Atatürk!
Almanya, Italya, Avrupa Birliği'ne girerken ulusal
devletten vaz mı geçti? Fransa, Avrupa ile bütünle-
şebilmek için Brötonlara, Korsikalılara bağımsızlık mı
verdi?
Hayır!
Cem Eroğul, bugünün bağımsızlık ve ulusal devlet
anlayışını çok güzel açıklıyor:
"Üretim düzeyinin bugünkü gelişmişlik düzeyin-
de, dünya iktisadi-ticari ağından tam bağımsızbiror-
tam düşünmek olanaksızdır. Bugünkü devletin ba-
ğımsızlığını, eski ulusal sermaye günlerinde, birsen-
dikanın san sendika olmamasına, gerçekten işçinin
sendikası olmasına benzetmek gerekir. Nasıl ki eski-
den 'sendikalar bağımsız olmalı' dediğimizde, bunu,
sendikalar ulusal yaşamın dışına çıkmalı anlamında
söylemiyor idiysek, bugün 'ulusal devlet bağımsız
olmalı' dediğimizde, onu da ulusal devlet dünya iliş-
kilerinden kopmalı anlamında söylemiyoruz."
Öyleyse dışa açılmada ölçüt nedir?
Ulusal çıkariann öncelik taşıması ve "eşitlik" ilke-
sine uyulmasıdır!
•••
Ulusal devlet varlık nedenini yitirmedi. Ama ulusal
devletin savunucusu olan temel güç değişti... Serma-
yedar sınıflann yerini emekçi sınıflar aldı.
Eskiden sermayedar sınıf, kendini korumak için
ulusal devleti kalkan olarak kullanırdı. Şimdi serma-
ye uluslararası düzeyde bütünleşince, karşısında ge-
leneksel sendikalann bir güç dengesi oluşturması
olanağı ortadan kalktı.
Kol ya da kafa emekçilerinin, artık kendilerini bu
uluslararası güce karşı savunabilecekleri tek araç kal-
dı: Ulusal devlet!
Kamuda çalışan
yüzde 12.2 azaldı
ANIC\R.'V (Cumhurivvt
Bürosu) - Imalat sanayiinde
geçen yılın son 3 ayında,
1994'ün aynı dönemine gö-
re kamuda çalışanlann sayı-
sı yüzde 12.2 oranmda düş-
tü. Aynı dönemde özel sek-
törde çalışan sayısı yüzde
10.7 düzeyinde yükseldi. Ay-
nı dönemler ıtibanyla kamu-
da çalışılan saat yüzde 14.8
oranmda azahrken, özel sek-
törde yüzde 12.2 düzeyinde
arttı.
Devlet Istanstik Enstitüsü
(DtE) tarafından ya>ımlanan
venlere göre, 1995 yılmın
son 3 aylık döneminde.
1994'ün a>-nı dönemme gö-
re kamu ve özel sektör olmak
üzere imalat sanayiinde çalı-
şanlann sayısı yüzde 4.3, ça-
lışma saatleri de toplam yüz-
de 4.7 oranında yükseldi.
Kamuda çalışan sayısı, ay-
nı dönemler ıtibanyla gıda
sektöründe yüzde 11.9, men-
sucat sanayınde yüzde 6.3,
orman ürünleri sektöründe
yüzde 8.5, kağıt ve basım sa-
nayınde yüzde 2.3. kimva
sektöründe yüzde 5. taş-top-
ram sanayınde yüzde 10. me-
tal sektöründe yüzde 25.6.
makına sanayi yüzde 10.1
azaldı.
Özel sektörde aynı dö-
nemler ıtibanyla, çalışan sa-
yısı, gıda sektöründe yüzde
6.6. mensucat sanayınde
yüzde 9.8. kâğit sanayiinde
yüzde 10.4, kimya sanayiin-
de yüzde 6.5, taş ve topram
sanayiinde yüzde 5.2. metal
ana sanayiinde yüzde 31, ma-
kine sanayiinde de yüzde
14.6 oranmda yükseldi.
Çalışan sayısı tüm sıstem-
de. gıda sektöründe yüzde
2.1. kâğıt sanayiinde yüzde
4.6, metal ana sanayiinde de
yüzde 4.9 düştü.
Çalışma saatleri aynı dö-
nemler itibanyla kamuda, gı-
da sektöründe yüzde 13.5,
mensucat sanayiinde yüzde
7.6, orman ürünlennde yüz-
de 8.3. kâğıt ve basım sana-
yiinde yüzde 9, kımya sana-
yiinde yüzde 4.3, taş-toprak
sanayiinde yüzde 16.6, metal
ana sanayiinde yüzde 27.2,
makine sanayiinde yüzde 19
oranmda azaldı. Aynı dö-
nemler itibanyla, çalışma sa-
atlen özel sektörde gıda sa-
nayiinde yüzde 7.3, mensu-
cat sanayiinde yüzde 10.8,
orman ürünlennde yüzde
5.9. kâğıt sanayiinde yüzde
8.7, kimya sektöründe yüzde
7.9, taş-toprak sanayiinde
38.2, metal ana sanayiinde
yüzde 16.9, makine sanayiin-
de de yüzde 34.4 oranında
arttı.