25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2NİSAN1996SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kanser Haftası Hastalara ücretsiz muayene- • Sağhk Bakanlığrnca yayımlanan bildiride Türkiye'de ölüm nedenleri arasında ikinci sıraya yükselen kanserin erken dönemde tanı konulabilmesinin ve tedavinin hemen başlatılmasınm yaşam şansını arttırdığı belirtildi. ANKARA / tSTANBUL (Cumhuriyet) - Kanser, dünyada her yıl 5 milyon, Türki- ye'de de 50 bın kişinin ölümüne neden olu- yor. Sağlık Bakanlığfnın Kanser Haftası dolayısı ile yaptığı açıklamada kanserin te- davisinde erken teşhisin başanyı arttırdığı hatırlatıldı. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirei. Türkiye'nin kansere karşı mücadele- de umui verici bir seviyede oiduğunu söy- ledi. Türk Kanser Derneği Başkanı Prof. Dr. Ergun Göney, Türkiye'de kanserlı has- ta sayısı konusunda sağlıklı bir istatistik bu- lunmadığ:nı belirterek her yıl yaklaşık 200 bin yeni kanser hastasının teşhis ve tedavi edildiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Kan- ser Haftası dolayısıyla yayımladığı mesajın- da, Türkiye'nin kansere karşı mücadelede. araştırmada, ilaç teknolojisınde kaydedilen gelişmeler, onkoloji anabilim dallannın ku- rulması yönünden gayretlerle umut verici bir seviyede oiduğunu söyledi. Demirel, kanserin dünyayı ilgilendiren ortak bir sorun olduğuna dikkat çekerek "Kesin çare bulunana kadar insanlan bu hastalığın pencesinden kurtarmak için aras- tırma çalışmalarını de\am ettirmek, kanse- re martız kalanlann acılannı dindirme yot- lannı aramak tıbbın görevidir. İnanıyoruın ki, ünümüzdeki dönemde, üp bilimi bu afe- tin çaresini ınutlaka bulacaktır. Türk tıbbı da bu çareyi, bulunur bulunma/ hastalan- mıza ulaşnracaktır" dedi. Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de ölüm ne- denleri arasında ikinci sıraya yükselen kan- serin erken dönemde yakalanarak tanı ko- nulabilmesinin ve tedavinin hemen ba$latıl- masının yaşam şansını büyük ölçüde arttır- dığını kaydetti. Türk Kanser Derneği Başkanı Prof. Dr. Ergun Göney, Türkiye'de kanserli hasta sa- yısı konusunda sağlıklı bir istatistik bulun- madığını belirterek "Toplumumuzda heryıl yaklaşık 200 bin yeni kanser hastasının teş- his ve tedavi edildiğini tahmin ediyoruz" de- di. Prof. Dr. Ergun Göney, dernek merkezin- de düzenlediği basın toplantısında, hafta bo- yunca gönüllü bir kuruluş olan Türk Kan- ser Derneği "nde tüm hastalann muayene ve tgflcİ^çnhirij ücrejjiiz olarak yapijacağıhı söyledi. Kanserin. kalp hastalıklanndan sonra ölü- me neden olan başlıca hastalıklardan biri oiduğunu belırten Prof. Dr. Göney erkek- lerde başta akciğer kanseri olmak üzere ka- Imbağırsak ve prostat kanserinın daha sık görülmesine karşılık, kadınlarda da meme ve rahirn kanserinın en çok görülen kanser çeşitleri oiduğunu belirtti. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesı Prof. Dr. Selim Şeker de çevre kirliliğinde en önemli kategorinin elektromanyetik kirlilik oiduğunu belirterek "Elektromanyetikalan- lar, kanser riskini artnnyor. Adale kasüma- sına, yunıurtalarda kısııiaşmaya neden olu- yor. Hücre bölünmesini etkileyerek kanser riskini arthnyor" dedi. Yer bulmak sorun İstanbul'da ölmek de pahalı KEREM ILGAZ Istanbullular, hayat pahalıhğı sorunun- dan ölütıce de kurtulamıyor. Ayda yaklaşık 3 bın defin ışleminin yapıldığı tstanbul'un en tanınmış mezarlıklanndan Zincirlikuyu, Aşiyan ve Karacaahmet mezarlıklannda bir kişilik boş yerin fiyatı bu yıl 250 milyon li- ra. Bunun yanında cenaze gününde de ce- nazenin tabutlu ve lahitli gömülmesine gö- re masraflar 8 milyon liraya kadar cıkıyor. MezarlıklarMüdürlüğü'nün Istanbul Be- lediyesi'ne bu yıl için verdiği tekliflere gö- re tabutsuz cenaze defini 3 milyon lira, ta- butlu defin 6 milyon lira. Yakınlannı hem tabutla hem de lahitle gömmek isteyenler ıse 8 milyon lira ücret ödeyecek. Mezar bakım ücretleri de yüzde yiiz artarak yılda 200 bm liraya çıktı. Ote yandan Istanbul dışına cenaze nakil ücreti 4 milyon lira ve hareket merkezinden itibaren gidiş dönüş için kilometre başına 7 bin liraoldu. Istanbul Mezarlık MüdürüCe- lal Sevencan, insanlan yeni yapılmakta olan mezarlıklara çekmek için Zincirlikuyu, Aşi- yan. Karacaahmet gibi çok talep olan me- zarlıklarda boş yer fiyatlannı pahalı tuttuk- lannı ifade etti. Ancak bu mezarlıklarda önemli ölçüde yer sorunu bulunduğundan mezar yeri satışı, müdür onayı ıle gerçekle- şiyor. Bunun yanında Hasdal, Avcılar. Ku- laksız, Kocasinan, Anadoluhisan, Ümrani- ye gibi mezarlıklarda mezar yerlerinin fiyat- lan 5 milyon lira olarak belirlendi. Günde ortalama 90 ile 110, ayda ıse 3 bi- ni bulan defin işleminin yapıldığı Istan- bul'da 156 mezarlığın yetmediği; yeni me- zarlık alanlan açmaya çalıştıklannı söyle- yen Sevencan, "ŞuandaOrtaköv,Emirgan, Sanyer ve Topkapı çevresüideki bütün me- zariıklar doludur. Buralarda bir kişilik yer kalmadı^dedı. Sevencan müdürlüğün yeni aidığı 660 dönümlük Kilyos Mezarlığı ile İstanbul'da mezarlık yeri sorununun azaldı- ğım vurguladı. Barajın su toplama havzası çevresindeki köyler, denetimsizlik yüzünden hızla kentleşiyor Büyükçekmece tehdit altında• İSKİ, su havzası çevresindeki eski yapılaşmalan, koruma alanlan dışına çıkarmaya çalışırken bir yandan da yeni yapılaşmalan önlemeye çalışıyor. İstanbul Haber Servisi - Büyükçekmece Barajı su toplama havzasındaki köyler. bü- yük bir hızla kentleşiyor. Büyükçekmece Belediyesi'nin bazı uygulamalan, su kay- nağının kirlenmesine yol açacak tehlikeli gelişmeler olarak değerlendiriliyor. İSKİ, su kırliliğini önlemek için su hav- zalanndaki eski yapılaşmalan koruma alanlan dışına çıkarmaya çalışırken bıryan- dan da yeni yapılaşmalan önlemeye çalışı- yor. Ancak su havzalanndaki yapılaşmalan önlemede en önemli görev, su havzalan ke- nanndaki ılçe ve belde belediyelerıne dü- şüyor. Ilçe \e belde belediyeleri ise su hav- zalannı koruma konusunda gerekii olan de- neiınii yapmamakla eleştiriliyor. Bırakın denetim yapmayı. birçok kaçak yapıya göz yumduklan öne sürülüyor. Küçükçekmece çevresindeki yapı laşma, bu gölün suyunu kullanılamaz hale getirdi. Bu olaydan yeterince ders çıkanlmamış ol- sa gerek ki. Büyükçekmece de aynı sona Ilçe ve belde belediyelerinin ilgisi/liği nedenivle Bihükçekmece Barajı hav/.açevresi hı/la vapılaşıvor. doğru gıdıyor. Büyükçekmece Gölü kena- nndaki Hezarfen Havaalaııı. Alarko villa- lan baraj suyunu kırlcteceği ıçın U7un sü- re tartışma konusu olnıuştu. Ancak bugün baraj çevresindeki küçük köyler birer ken- te dönüşmek üzere. Büyükçekmece Gölü kcnarında bulunan Çakmaklı Köyü'ndeki Büyükçckmccc Be- lediyesi'nin bazı uygulamaları da yapılaş- mayı hızlandıracak gelişmeler olarak de- ğerlendiriliyor. Planlarda gecekondu önleme bölgesı ola- rak aynlan toplam 288 bin mctrckarelık ı- kı parscl. Hazınc'den devralmdıktan sonra üçüncü şahıslara. de\ ırşartlanna aykın ola- rak satıldığı ıddıa edilıyor. Üçüncü şahıs- lara satıldığı ya da kıralandığı iddia edılen parsellenn daha küçük parsellere bölündü- ğü \c bu alanlara göl manzaralı vıllalar ve fabnkalar yapılacağı da ıddıalar arasında veralıyor. Bu konudaki ıddıalara ciddiyet katan, Malıye Bakanlığı Arsa Ofisı Genel Mü- dürlüğü'nün. Büyüçckmecc2. BölgcTapu Sicıl Müdürlüğü'ne gönderdiğı >azı. Arsa Of'isi'nin ya/ısında şöyle dcnilıyor: "Genel rııüdürlüğümü/ mülkiyetinde bu- lunan; İstanbul Büyükçekmece Çakmaklı Kö> ü sınırlan içerisinde kalan 175 bin met- rvkarelik 274 nu'lu parselin 38 milyar 500 nıihon liraya Bii\ ükçekmece Belediyesi'ne satışı 28 Ekim 1994 tarihinde müdürlüğü- nü/de yapılmış ve satış sırasında tapu kü- tüğünc 1164 savılı Arsa Ofisi KanunıTnun 11. maddesi ve yönetmeliğimi/in 44. mad- desi gereğince "Gcnel müdürlüğün .sattığı arsa \e ara/ılen alanlar. en geç 5 yıl içinde onaylı ımar planına uygun inşaat yapmak zorundadırlar. Bu taşınma/ mallar üzerine onaylı irnar planına uygun inşaat yapılma- dıkça üçüncü şahıslara satılama?. bağışla- namaz veya haczedilemez" şerhi konulmuş- tur. İlgi yazınızda bahse konu parselin 4 par- çaya, ifra/ı sonucunda meydana gelen par- seUerin belediyesince \apiian ihale suretiy- le ve 1164 sayılı kanunun 11. maddesi şerhi ile birlikte şahıslara satildığından bahisle yukandaki şerhimmn 775 savılı >asanın 7. 8.9. maddeleri gereğince terkin edilip edit- meyeceği ile vapılan işbu şahsa mmafakat edilip edilmeyeceğinin bildirilmesi talep edilmektedir. dVnel nıüdürlüjiüınü/ce satışı yapılan ta- şınmazlar üzerine tasdikli imar planına uy- gun inşaat yapılmadıkça satılması müm- kün değildir." Aynı köydeki 113 bin 757 metrekarelik 1154 no'lu parselin de gecekondu önleme bölgesi olarak aynldığı ve daha sonra Ha- zıne'dcn devralındıktan sonra bü> ük bir ko- nut pazarlama şırketıne tahsıs edıldiğı be- lirtılıyor. Söz konusu pazarlama şirketinin de buraya lüks konutlar yapıp satacağı ve bu konuda gazetelere ilanlar verdıği. an- cak gecekondu önleme bölgesınde bu tür inşaat yapmanın yasal olmadıği iddiaı ediliyor. '16 Mart katliamı' davasmda MHP Genel Başkanı'na ağır suçlama 6 Zülküf Isot'u Türkes öldürtlü'• Katliama katılan Zülküf Isot'un ablası Remziye Akyol, 'davadan döndüğü için öldürülen* kardeşinin katliam emrini MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in verdiğini söylediğini açıkladı. • Remziye Akyol, kardeşinin ölmeden önce kendisine yaptığı itiraflarda, katliamı gerçekleştirenlerin birpolis minibüsüyle olay yerine geidigini ve silah ile bombalan da bu polis minibüsüyie taşıdıkiannı anlattığını kaydetti. İstanbul Haber Servisi -12 Ey- lül öncesinin en kanlı olaylann- dan bın olan U 16 Mart katliamr davasının en önemli tanıklanndan Remziye Akyol. katliam emrini MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in verdiğini öne sürdü. Akyol, ıddıasını, katliama katı- lan, ancak "davadan döndüğü için" öldürülen kardeşi Zülküf İsot'un itiraflanna dayandınrken kardeşinin eylemde bir polıs mı- nibüsünün de kullanıldığını söy- lediğini açıkladı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde dün görülen "16 Mart kalliamr davası. gazetecilenn yoğun ilgisi altında geçtı. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ve konfederasyon yöneticileri ile Is- çi Partisi Genel Başkanı Doğu Pt- rinçek'ın de izlediği duruşmada. katliama katıldığı saptanan Zül- küf İsot'un ablası Remziye Ak- yol, tanık olarak ifade verdi. Kar- deşinin ülkücü oiduğunu, Eminö- nü ve Beyazıt Ülkü Ocaklan Der- neği'nde ikinci adam olarak çalış- tiğını ve zaman zaman "AJpars- lan Türkeş'le bile görüşüvorum" dediğini anlatan Akyol, İsot'un katliamdan bir süre önce Kars'a geldiğini söyledi. Katliamdan bir- kaç gün önce eve gelen bir arka- Nüfus kâğıdımı kaybettim. Hükümsüzdür. BEDRİ TL'RGUT mekzorundayım" diyerek e\den aynldığinı dile getiren Akyol. ga- zetelerde katliamı okuduktan birkaç gün sonra ye- niden eve gelen kardeşinin çok huzursuz oiduğunu belirterek şöyle dedi: "Ben huzursuzluğunun nedenini sorduğumda 'Acele askere gitmem gerek' diyordu. Sonra bana, öğrencilerin öldüğü eyleme kendisinin de katıldığını, hafta Adana'da görerek tanıdığım polis memuru Mustafa Doğan ve Sıddık Polat'ın baskısıvla bbzat bombayı attığını anlattı. Eylemin bizzat Türkeş ve ar- kadaşlannca planlandığını söylemişti. E>lemi Mus- tafa Doğan, Latıf Aktı. Sıddık Polat ve adlannı ha- tuiamadıgım kişilerle gerçekleştirdiklerini anlatmış- ta. Polisin v akalavabileceğini söv leverek uvardığımda 'Hayır. onlann çoğu da bizden. Hatta, biz bu eylemi yaparken bir polis minibüsü ILO raporu 'Sosyal güvenlik kurumlan özerk olmalı' 16 Mart katliamına katılanlardan Zül- küf İsot'un abiası Remziye AkyoL yeniden açılan '16 Mart katliamı' davasının dün- kü duruşmasma da katıldı. Akvol. karde- şinin katliam emrini MHP Cîenel Başka- nı Alparslan Türkeş'in verdiğini söyledi- ğini belirtti. Dumşmay ı DİSK Genel Baş- , , -. kanı Rıd>an Budak. DİSK Örgütlenme daşıyla göruşen kardeşinin, -Baş- Sekreteri Hulusi Kariı ve İP Genel Baş- buğTurkeş ınemn. Çok acelegıt- 1 a m p ^ p f e r i n ç e k ^ i z f c d L ( F o t o g r ^ . lar: YAHYA KOÇOĞLU) kullandık. Bomba ve silahları polis minibüsüyle ta- şıdık' dedi. Kendisine işkence vapılmamasını sağ- larsak teslim olup her şeyi hiraf edeceğini sövlüvor- du. Sonra askere gitti, 15 gün sonra askerden kaça- rak geldi. Biy de onu Elazığ'a gönderdik Bir süre son- ra da orada katliama kahldığını sö> lediği Latif Aktı tarafından öldürüldü. Kardeşim. davadan döndüğü için öldürüldü." Remziye Akyol, 7 kez idam istemiyle aranan sa- nık. eski polis memuru Mustafa Doğan'ı, dosyada- ki fotoğrafından da teşhis crtı. Daha sonra ifadesi alı- nan Akyol'un kocası Mehmet Akyol da Zülküf İsot'u eve gelmediği için aradığını, Beyazıt'ta ülkücülenn gittiği Küllük'tc bulduğunu, ıkna etmeve çalıştığı- nı. ancak kendisine "Ben çok önemlivim. Ben ayn- lırsam beni öldürürter, si/e de larar veririer" dcdı- ğini belirtti. 17 yıl aradan sonra İsot ailesini buiarak davanın açılmasını sağlayan müdahil avukatlardan Cem Alp- tekin. katlıamın birkaç kışının biraraya gelerek ger- çekleştırdiği bir ey lem olmadığını. aralannda döne- min sıyası liderlennın ve emniyet yetkililerinin de bulunduğu bir grup tarafından gerçekleştırıldiğini kaydetti. Bu kişilenn ıfadelerinin alınması gerekti- ğine dikkat çeken Alptekın, sanıklar Mustafa Doğan ve Latif Aktı'nın tutuklanmasını istedi. Bazı tanıkların ifadelerinin alınması gerektiğini belirten mahkeme. tutuklama istemınde savcının gö- rüş belirtmesi için dosvanın savcıya verilmcsi kara- nnı vererek duruşmav ı erteledi. Etiler Polis Okulu'nda huzursuzluk 'Kıdem engeUemesiyapütyor' • Daha önce 19 Nisan 1996 günü yapılacağı açıklanan komiser yardımcılığı mezuniyet töreninin 28 Haziran 1996'ya ertelenrnesi, kursiyerlerin tepkisine neden oldu. Kursiyerler, "Süre kıdemimizin engellenmesi amacıyla uzatıldı" dediler. AMCARA (Cumhuriyet Bürosu) - İs- tanbul Etiler Polis Okulu'nda, daha ön- ce 19 Nisan 1996'da biteceği kararlaştı- nlan komiser yardımcılığı kursunun, 3 ay daha uzatılmast kursiyerler arasında huzursuzluk yaratti. Daha önce 19 Nisan 1996 günü yapı- lacağı açıklanan mezuniyet töreninin 28 Haziran 1996'ya ertelenmesi. kursiyer- lerin, "Polis Akademesi mezunlanndan daha kıdemli olmamızın engellenmesi amacıyla bu uzatnıaya gidildi" suçlama- lanna neden oldu. Polis okulunda yaklaşık 6 aydan beri kurs gören 535 polis memurunun, kurs süresinin uzatılmasından rahatsızlık duyduklan öğrenildi. Kursun. gereksiz yere 3 ay daha uzatılmasının devlet büt- çesine 75 milyar liralık biryük getirece- ği öne sürüldü. Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın, F.m- niyet Genel Müdürlüğü görevi sırasın- da 8 Lylül 1 995 günü yayımladığı bir ge- nelgeyle görev yapıp da üniversiteyi dı- şandan bitiren 535 polis mernunınun. Etiler Polis Okulu'nda 6 süreyle kursa tabi tutulacağı bildirilmişti. Eğitım Daire Başkanlığı tarafından 18 Eylül 1995 günü yayımlanan ikinci bir genelgeyle de çalışma takvimi açıklan- mış, ve kursun 19 Nisan 1996 günü so- na ereceği ve aynı gün düzenlenecek olan törenle kursiyerlere diploma veri- leceği belirtilmişti. Tüm programlannı 6 aya göre ayaria- yıp ailelen ve çalıştıklan birimlerden aynlan 535 polis memurunun. kurs sü- resi 3 ay daha uzatılınca, programlannın altüst olduğu, cvli olanlann zor duruma düştüğü bildirildi. Kurs süresinin uzatılmasının, kursi- yerlerin daha önce görev yaptiklan bi- rimlerde de hızmetin aksamasına yol aç- tığı kaydedildi. Gl'NEŞGlIRSON ANKARA - Türkiye'ye, sosyal güvenlik sisteminde. 2050 yılına cndeksli çözüm önerileri sunan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), bunalımın aşılması için. "sosyal güvenlik kurumlarmın ö/x'rk statülerinin yeniden tanımlanmasına" öncclık venlmesinı önerdi. ILO'nun. hükümete sunduğu "Sosyal Cüvenlik ve Sağlık Sigortası Reform Pn)jesi"nde. sosyal güvenlik reform paketinin, sağlıklı bir kurumsal ve yönetsel çcrçeveyle deslcklenmcsi zorunluluğuna dikkat çekılerek "Hükümete reform programının > ürütülmesi hakkında tavsiyede bulunmak ve sosval ILO raporunda "Hükümete reform programının yürütülmesi hakkında tavsiycde bulunmak ve sosyal korumanın gelecekteki gclişimini düzcnlcmek ûzere, sürekli bir Sosyal Koruma Koordinasyon Komitesi kurulması tavsiye edilmiştir" denildi. korumanın gelecekteki gelişimini dü/cnlemek üzere, sürekli bir 'Sosyal Koruma Koordinasyon Komitesi' kurulması tavsiye edilmiştir" dcnıldı. Raporun. " lamamlavıcı Sosyal Yardım Politikalan" başlıklı bölümünde. 65 yaşın üzerindekiler ile maiuller için sosyal yardım reformu yapılması önensıne yer verildi. Raporda, sorunlann çözümü için önlemler paketinin birlikte uygulanması gerektığı vurgulanırken önenlerden bır ya da ikısının seçılmesi durumunda refoımun gerçekleşemeyeceğine dikkat çekildi. Kamusal sosya) güvenlik kurumlanndaki yapılanmanın, devlet. işveren ve sıgortalı kişilenn eşit temsil edileceği biçimde. "malive idari özerkHğe" kavuşturulması gerektiğini savunan ILO'nun. hükümete sunduğu öneriler. özetle şöyle sıralandı: - Pnm ödeyenler ve hak sahıpleri, programın denetimine ve politika yapımına. şimdiye değın olduğundan daha yüksek düzeyde katılmalıdır. - Dev let memuriyetı kısıtlamalan. kurumlara, kurulun onayıyla uzmanlar veva övel sözleşmc çerçevesinde yönetımi de ıçermek u/ere. başka personel alma fırsatı vcrecek şekilde gcyşetilmelıdir - Örgütsel rcform ve personel politıkasındaki sınırlamalar kaldınlmalıdır. - Kamu sosyal güvenlik kurumlanna ilişkın mevzuatın, malı vc idari bağımsızlık sağlamak ve devlet, ışverenler ve sigortalı kımselerin eşit temsil edileceği bir Başkanlar Kurulu oluşturulması ıçın değıştırilmesi tav sıye edilmiştir. Bu kurula, bakanın onayıyla örgütün genel başkanını ve uygun gördügü sürc ve koşullarladiğer personel ı atamak üzere yetki verilmelidir. Mevzuat, bakan. başkanlar kurulu ve genel başkandan herbınnın kendi yetki ve sorumluluklannı belırlemeli ve finansal yönetıme ilişkin kurallan tanımlamalıdır. - Her kurum, sosyal güvenlik yönetımi, personel alımı ve görev tahsisi açılanndan kapsamlı şekılde gözden geçınlmeli. bu ışi danışmanlar üstienmelidir. - Sorumluluk, merkeziyetçilikten uzaklaştınlmalı ve hesap verme kademelerine dikkat edilmelidir. - Personel ve eğitim politikalan gözden geçirilmelidir. - Vergi ve sosyal güvenlik primi borçlannın her ikisi için birleştirilmiş bir tahsil sistemi kurulmalıdır. Sağlık ve emeklilik sigortası raporu 'Sağlık sistemizenginlerikayunyor* • Sağhk Bakanlığı ile ortak olarak hazırlanan raporda, sağlık sistemi içinde emekliliğe dayalı sosyal güvenlik reformunun uygulanmasının şart olduğu belirtildi. Raporda, ülkemizdeki sağlık sisteminin, zenginleri kayırdığı belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Sağ- hk Bakanlığı. Hazine Müsteşarlığı, Avustralya Sağlık Sigortası Komisyonu ve Uluslararası Çalışma Bürosu tarafın- dan hazırlanan raporda, Türkiye'deki sağ- lık sisteminin 'zengin insanlan kayıran' bir yöntem içinde yürütüldüğü vurgulan- dı.' "Türkiye'de SağlıkFinansmanı Emek- lilik ve Sosyal Yardım Sistemieri Refor- mu" başlıklı raporda, sağlık sisteminin düzenlenebilmcsi için öncelikle emekli- liğe dayalı sosyal güvenlik reformunun uygulanmasının zorunlu olduğu belirtil- di. Raporda. emeklilik sistemi reformun- da, prim oranlannın yükseltileceği ve emeklilik yaşının arttınlacağma dikkat çekilerek sağlık hizmctleri için ayniacak fonun da bu çerçevede yükseleceği ifade edıldi. Aylıklardan kesilen primlerden emeklilik ve sağlık olmak üzere iki ayn f'ona kavıuık ııktarılması gerektiği ve bu fonlann kesinlikle birdiğeri için kullanıl- mamasının zorunlu olduğu da bildirildi. Türkiye'de, sağlık hizmetlerinin 'zen- gin insanlan kayıran' bir düzen içinde yürütüldüğü vurgulanan raporda, sağhk hizmetlerinin tek bir kuruluşun bünye- sinde toplanması gerektiği kaydedildi. Sosyal güvenlik kapsamında olmayan yaşlı ve çocuklann sağlık hizmetleri için devletin sübvanse edeceği bir fonun ku- rulmasının zorunlu olduğu belirtilen ra- porda, aynı devlet desteğınin düşük gelir gruplan için de uygulanması gerektiği vurgulandı. Raporda, özellikle Bağ- Kur'lulann ödedikleri primierin yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtildi. Raporda, yoksul yaşlılara tek kişi için 3 milyon, çift kişi için de 4.8 miryon lira yardım yapılması gerektiği belirtilerek sosyal güvenlik kapsamında olmayan bu grup için sosyal yardım ödemesinin zo- runlu olması gerektiği vurgulandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle