25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet fmtivaz Sahibi: Berin Nadi nei/ nlık Genel Yayın Yonetmenı Orhan Krinç# 0. ... Genel Yayın Koordınatoru Hikmet >'ldırım • bkonomı Bıilent Kı/an Çetinkaya • Ydzıı^lcrı Mudurlcrı ?,,,,..l S.ul 'I4r " • n . d a D Ş£n .k ,o k e ,n , • ^ P o r . Lah im?j.dr So,( UT .u) ,DinçT ayanç £^J'fâ3£*$Sffî r £% • Haber Merkc/ı Muduru Hakan Kara « Kologrjf Erdoğan Köseoğlu • BIIHI-BCIHC m Gorsel Yonetmcn Fıkret Eser Edibe fiuğra • Vurt Habcrlcn Mehmel Faraç Balba>, Hakan Kara. •Vayınkumlu llhan.SetçuktBa^ınL Ankarj lomsıkiM Muslafa Balba> # Haber Muduru Orhan Erinç. Okta> Kurtböke Doğan Akın \Ulurk BuKan No 125. Kdt 4. Bakanlıklar- HikmetÇrtinka\a,ŞükranSoner. Ankara lel 41^020 Ç hat). haks 4195027 • Izmır Fn>unBalcı.DinfTa.>an(, İbrahim. lemsılcısı Serdar Kı/ık. H 7ıya Blv 1352 S 2 3 Tol \ıldı/. Orhan Bursalı. Mustafa 4411220>ak.s 44N1170 VlanaTemsılciM Çetin Yiğenoğlu. InonuCd II9S No I Kal I Tcl ıS2;s^o. FaLs ^22^"0 Mucsiesc Muduru ErolErkut» Koordınator Ahmet Koruban 0 Muha.scbc BülentVcner0ldan; rlöse,vinGörer0İ!)letmc Önder Çelik"• Bılgı-I^em Nail İnal MEDV. * r : # Yonetım Kumlu Ba^kjnı denel Mudur GülbinErduran • K<K>rdınator Rcha Mmıın • Gene! MüdurÇ g ^ Bılgısjyar Sıstem MürihetÇiler Vaıdınvısı Mine Vkdağ MEDV \ G : • Voneiım Kurulu Başkanı - (ıcncl Mudur L'stün Akmen •Murahhas uye Bora Gönen« \l)imlıvaıl >c Basan: \ enı Gun Haber Aıansı. Basın \e \ ayıncılık \ S Turkucagı Cad VJ 41 Cagaloglu 34334 Isl PK. 246 Islanbul f el lO 212) 512 05 0^ |2<> hat) 1-akv ıüu2l2ı S 2NISAN !W6 İmsak. 5.1 I Güneş. 6 39 Öğle 13.15 İkındı: 16.47 Akşam 19.37 Yatsı 20 59 MEDV.\Clcl Amerikalı unlu aşçı İstanbul'da • Haber Merkead - "En lyı Restoran", "Altın Tabak", "Robert Mandovi" ve "Amenka'nın Yükselen Şef Aşçılan" gibı ödüllere sahip olan Amenka'nın ünlü aşçısi Hans Röckenwagner, "S Restaurant"ın davetlısı olarak İstanbul'da. Röckenvvagner, "S Restaurant"ta hazırladığı özel mönüsüyle tstanbullulara unutamayacaklan bir damak ziyafeti sundu. Internet semineri • Haber Merkezi - Türkiye Bilışim Derneği. Internet'ın giderek yaygınlaşması, sosyal ve ekonomık rolünün artması nedeniyle bugün bir semıner düzenledi. ITÜ Vakfı Maçka Sosyal Tesısleri'nde düzenlenecek seminerin açılış konuşmasını Boğazıçi Üniversitesi Bilgısayar Mühendisliğı Bölümü öğretim üyesı Doç. Dr. Ufuk Çağlayan yapacak. Saat 09.00'da başlayacak seminere sektörün 4 ıddialı markası Dıgital, Microsoft, Oracle ve Superonlıne da teknik katılımda bulunacak. Sel Harran'ı vurtfu • ŞANLFURFA/KONYA - (Cumhuriyet) - Şanlıurfa'nın Harran ilçesinde şiddetli yağmur yüziİnden ilçenin sembolü olan tarihi kümbet evlerden lO'ı yıkıldı, 3745'ı de zarar gördü. Yollann tahrip olması nedeniyle, Harran'ın köylerle bağlantısı da kesildi. Harran Kaymakamı Adil Kır, bir haftadır aralıklarla süren sağanak yağmurun yüzünden Buğdaytepe, Dayanıklı ve Parapara köylerinde çok sayıda evi su bastığını, 50 köy ile de bağlantının kesıldiğini söyledi. Baha Kıvanç îsüfa etti • ANKARA (Cumhııriyrt Bürosu) - Siyah Beyaz gazetesinde "Kulis" başlığı altında köşe yazılan yazan Baha Kıvanç, Yeni Yûzyil gazetesiyle ilgili son yazısına sansür uygulandığı gerekçesiyle istifa etti. Baha Kıvanç, dûn yaptığı yazıh açıklamada. yazılannı yazmaya başladığından bu yana sansürle karşılaştığını belirterek "Yazılanmın sansürlenmesi çiğliği, bugün had boyuta ulaşmıştır. Bu şartlar altında her onurlu insanın yapması gerekeni yaparak, 1 Nisan 1996 tarihi itıbanyla görevimden istifa ettim" dedi. MMO'nun yeni yönetimi • ANKARA(ANKA)- TMMOB Makine Mühendisleri Odası'nin 36. olağan genel kurulu sonucunda belirlenen yeni yönerim kurulu görev dağilımı yaptı. Oda başkanlığina Mehmet Soğancı getirilirken başkan vekilligine Ömer Güleken, oda sekreterliğine Emin Koramaz, oda saymanlığına ise Ender Inci atandı. Elif Öztürk, Ali Ekber Çakar ve Nijad Aksu ise oda yönetım kurunda üye olarak yer aldılar. Hk hacı kafileleri • Haber Merkczi - Türkiye'nın ilk hacı kafılelelen Ankara vo tstanbul'dan Suudi Arabıstan'a hareket etti. Yetkililer. bu yıl, Dıyanet işleri ve tunzm şırketleri aracılığıyla 61 bin 500 hacı adayının hac fanzasını yerine getirmek üzere Suudi Arabistan'a gideceğini bildirdiler. Türkkent'in Side'deki seminerinde tartışma gündemini 'yasadışı kentleşme' oluşturdu 'Imar yağması tarihi yuttu' •BM'nin insan ' yerleşimleri konferanslannı adlandırdığı HABITAT sözcüğü, "yaşama ortarrn" anlamına geliyor. Antik Pamfilya uygarlığının merkezi Side'de ise yaşama ortamını artık kaçak yapılaşma ve SlT alanındaki imar yağması oluşturuyor. OKTAY EKİNCİ StDE-Kısa adı "Türkkent" olan Türkiye Kent Kooperarif- leriMerkezBirliğj'nınheryılül- kenin değişık bıryöresinde dü- zenlediği "İlkbaharSemineri" için bu kez saptanan tartışma ko- nulanndan biri HABITAT-II, toplantı yeri olarak seçilen yö- re ise Antalya'nın "tarih vetu- rizm cenneti" olarak nam sa- lan Stde idı. 28-31 Martl 996 günlennde gerçekleşen seminerde Titre- yengöl Turizm Merkezfndekı beş yıldızlı "Grand Prestige" otelinde bir araya gelen Türki- ye'nın dört biryanından "kent kooperatifçileri", aralarında Prof Dr. llhanTekeli,Prof Dr. Ruşen Keleş, Prof. Dr. Cevat Geray, BM HABITAT-II göz- lemcisı Jan Bricket Smhh, Prof. Dr. Aydın Aybay,gıbi uzmanla- nn da bulunduğu konuklanyla birlıkte "kent zirvesi ve Türki- ye" konusunu tartıştılar. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, Türkkent Genel Başkanı Oğuz Soydan ve yıne Türkkent'in "Onursai Cenel Başkanı" olan Murat Karayalçın da aynı ko- nuyla ilgılı konu^malanyla se- minerdekı tartışma ortamına canlılık kattılar. Anlamlı toplantı Dogrusu, HABITAT-1I zır- vesinin "Türkiye açısından ta- şıdığı önemini ve yükkdiği so- rumluluklan" ırdeleyen boy- lesi bir toplantının Türkkent ta- rafindan ve bir "eğitinı semine- ri'* kapsamında düzenlenmesı ne kadar anlamlıysa, yıne bu tartışmanın özellikle "Side'de" yapılması da bıro kadar anlam- lıydı. Bınncısı, Türkiye HABITAT- II zirvesıne "hukuk dışı kent- leşen" bir ülke olarak ev sahip- lıği yapmaya hazırlanıyordu. Gecekondulaşmanın ruhsatsız yapılaşmaya. ruhsatsız yapılaş- manın da artık "kaçak kentleş- meye" dönüştüğü bir süreçte, biryandan Murat Karayalçın'ın altını çızdıği "kaçak ilçeler" dönemine gırihrken. öbür yan- dan "planscdık ve yasadışıhk" ülkenin neredeyse tüm yörele- rine yayılan "egemen bir imar kiihürü" olarak kentleşme>e damgasını vuruyordu. lşte böylesi bir ulusal ortam- da, ülkede gerçekleştırdiğı tüm yeni yerleşim projelerini "plan- h,nıhsadı ve imar huktıkuna u>- gun'' olarak, "sosval,kültürei ve teknik altyapı donanımlanyla da birlikte" yaşama geçirmeye -deyiş yerindeyse- "direnen" bir sivil toplum kuruluşu kım- liğiyle Türkkent'in HABITAT konusunu ele alması, sadece kendisi için değil Türkiye açı- sından da çok önemliydi. Çün- kü eğer HABITAT zirvesinde ülkeyi yiyip bitiren "kaçak ya- pıiaşfna" v e "buna göz yuman politikalar" sorgulanacaksa. kent kooperatıfçilerinin "Batı Kentten bu yana" 20 yıIdır sür- dürdükleri çabanın birikimleri de "doğrulan bubnaya" en zen- gin kaynaklardan birini oluştu- racaktı... Türkkent'in ilkbaharSemıne- Vakın v ıllara kadar tek ve iki karlı geieneksei \apılarla bezeli Side'de, eski dokuyu parçalayarak yükselen kaçak ve özensiz bi- nalar, kentsdçarpıklığındaçirkingörüntüleriniyaratıyorlar. (Fotoğratlar: OKTAY EKİNCİ) lışıyorvcbölgeyı "jandarmaye- rine polisin konıması" gerektı- ğını söylüyor. Oysa Side'de "asayişi de bozan" ve bu güzel beldcyı "yasadışı vaşam kültü - riinün" merkezi yapan temel nedenler, giderek bir "imar ve yağma mafyası egemenliği" ya- ratan kaçak yapılaşmaya tanı- nan hoşgörü \c ödünlerden kay- naklanıyor. Sıdc'nin. l970'lerde"yanş- ma projesiyle" koruma altına alınan eski kent merkczıne gır- digimizde, yaklaşık "25Oadet" yıne kaçak yapılmış mağaza ve dükkânla sankı bir metropol kentın tıcaret merkezıne dönü- şen "tarihi çarşısında"(!) esna- fın hanl harıl "yenisezona" ha- zırlandığını görüyoruz. Herbı- rmın aylık kıra bedelının 3 mü- v'arayaklaştığı söylenen bu tu- nstık dükkânlarda çok sayıda personel şımdıden onünuzü ke- sıp. bırşeylersatmak ıçın "ahş- veriş terörii" yaratmaya başla- mışlar bıle Çarşıya asılı dcv bir bez afişte, "CHP İlçe Teş- kilatr Sıde esnafına "iyi bir tu- rizm sezonu" dıleğıni ıletiyor. Yıne bu sezonun iyı geçmesi ıçın antik kenttekı "kaçak inşa- at ve ilave binalar" ise aynı es- naf tarafından hızla lamamlan- mavaçalışılıyor. Manavgat'ta betonlaşma Side'deki SİT alanını çiğneven vapılar tarihi kentin yeni kimliğini belirlerken. mev dan kahve- lerindeki sıcak sohbetlerin gündemini artık hep "inşaat ve enılak" konulan oluştiıruyor. rfnın ıkıncı anlamlı karan ola- rak tartışma için Side'nın se- çilmış olması ise kuşkusuz bu yöremızde de son yıllarda ya- şanan yüksek düzeydekı "imar yağması" nedeniyle önem ka- zanıyordu. Antik kent işgalde Boğaziçrnden sonra Türkı- ye'nın kaçak yapılaşmaya bu denlı "özgürlük"tanındığı bel- ki de ikınci büyük talihsiz SlT alanı olan Side'de, bınlerceyıl- lık bir "kentuygariığı" göz gö- re göre "talana dayalı bir eko- nominin" sözüm ona "turizm yapılaşması" (!) altında tanhe gömülıiyordu. Yok ediien kül- türei ve doğal mıras ise Türki- ye'nin aslında bir daha kesin- likle elde edemeyeceğı "kimük- li ve kişilikli bir ülke olmanın" temel değerlen \edayanaklany- dı...Semınenn "serbest saatle- rinden" yararlanarak "Titre- yengöL, Manavgat ve Side" üç- genındeyanmgünlukbırgezı- ye çıktığımızda. ılk dikkatimi- zı çeken görünrü y ıne Titrcvcn- göl'de "çatılanyıkıimış" kaçak vılla sıtelerı oluyor Side'de aslında son aylarda gerilımlı bir u yıkımtartışma$ı" yaşanıyor. Hem I. derece "ar- keolojik ve doğal SİT" olması- na, hem de Turizm Bakanlı- ği'nındcnetimındekı "planhbir turizm merkea" statüsüy le imar dısıplını altına alınmasına rağ- men. Titreyengöl ve Side'de vö- renin "yeni kentdokusunu" ar- tık ruhtsatsız yapılar oluşturu- yor. Dahadoğrusu "kaçak ama inşaatına göz yumulan" otel. motel, lokanta, gazino \ b. amaç- lı binalar oluşturuyor. Antik "PamfHya" uygarlığı- nı \e tarihsel yerleşme kımlığı- nı "ilkel yağma çirkinliğine" dönüştüren bu "yok edici süre- cin" artık durması için. son ay- larda uygulanma>a nıyet edı- len "yıkım kararlân" ise bırkaç ginşimden sonra "baskı veteh- ditler" nedeniyle durdurulınuş durumda. Sorun. asayiş değil Son 7 yılın Beledı>e Başka- nı olan ve29yıllık muhtarlıkdo- nemıyle birlikte 36 yıldır Sı- de "nin başında bulunan Turgut Şen, basında çıkan demeçlen- ne bakılırsa imar tartışmasını "asayiş" konusuna çekmeyc ça- Bölgenın ılçc merkezi olan Nlanavgat'ı dolaştığımızda ise "•jtlale" bölgesi dışmdakı tüm alanlann. bir karış boş yer kal- mamacasına betonlaştığını ve "doWuğunu"görü\oruz. Yapı- lann tumu apartman mımariM- nın en çirkin ve en özensiz ör- neklen. Yer yer ormana kadar sokulan betonarme vığınlar. "doğayasalduının" yine özgür bırakılan işgalcılen gıbıler... Böylesine bir çevrede yıne Prestigeoteldeki seminere dön- düğümüzde, olanı biteni belki de en ıy ı Prof. Dr. Aydın Aybay özetlıyor. Aybay, yılların hu- kukçusu olarak "HABITAT sü- reci ve Türkiye" konusundakı değerlendirmesıni şöyle yapı- yor: "1950'lerde, hocalarımız, Türkiye'nin iki büvük bela so- runu olduğunu sövlerierdi. Bi- rincisi nikâhsız karı, ikincisi tapusuz taria. Şinıdi üçüncü bir bela var ki galiba en korkuncu. O da ruhsatsız yapı,ya da kaçak kentleşme...' Özemre bilim adamlarına hakaret etmişti Radyasyon uyarısı yapanJara ödül •Çernobil faciasından sonra yaptıklan bilimsel çalışmalarla halkı uyaran ye kendilerine hakaret eden dönemin TAEK Başkanı Özemre'yi mahkûm ettiren bilim adamlanna Ekopatoloji Derneği ödül verdi. ÜMİTOTAN İZMİR-Çernobil facıası sonra- sı yaptıklan bılımscl araştırmayla ka- muoyunu uyaran. 'hışmına uğra- dıklan'dönemın Atom Enerjışı Ku- rumu Başkanı Ahmet Yiiksd özem- re aleyhine açtıklan davayı kaza- nan bilim adamlanna Ekopatoloji Derneğf ncc ödül verıldı. Özem- re'den alacağı tazmmatı "gerçek bi- lim adamı' yetıştırmek ıçın kurduk- lan vakfa bırakacağını belırten, OD- TÜ öğretim üyesı Prof Dr. İncı Gökmen, "Çernobil sonrası otorite- nin tutumu çok yanuşU" dedı. ODTÜ'Iü dört bılım adamı dokuz yıl önce kamuoyunu uyarmak ıçın kolları sıvamıştı Yaptıklan araştır- malar sonucunda yurttaşları çay ıç- meme\c. eğer ıçecekler.se kaynar sularla lyıceyıkamayaçagırmışlar- dı. Ancak dönemm TAEK Başka- nı Ahmet Yüksel Özemre'ye söz dınletememiş. hakarete uğramışlar- dı Prof Dr. İncı Gökmen ve Prof. Dr. Aykut Kence,Ö?emre aleyhine açtıklan davayı kazandılar. Araştır- mayı yapanlar arasında bulunan Doç. Dr.Olcay Birgül 1987 yıhnda bırtrafik kazasında yaşamını yıtır- dı. Yaşasaydı o da Özemre'yi mah- kûm ettırecektı. Arkadaşlan onun anısına bir vakıfkurdular 'Otcay Bir- gül Eğjtim Vakfı'. Sonrakı gelışme- leri İncı Gökmen anlatıyor: "CMcay Hanım'ınaraştınnayaçokkatkKioİ- du. Çok başanlı ve scvilfn bir bilim insanıvdı. \nısınakurduğumuzva- kıf, başanlı 31 öğrencive nurs veri- yor. \ akfı girtikçe büv ütüvoruz. 25- 30 gençk' bilim okullan, biiim kanıp- lan dü/cnlivoruA Amacımı/ Anka- ra'da bir bilim merkezi kurmak, Türkivt'de po/Jtif düşünceve katkı- da bulunmak. Özemre'den aiaca- ğım paralan vakfa bırakacagım." Gökmen, dokuz yıl önceye dön- meden edemiyor. O günlerden bu- günlere yaşananlann yetkilılere ders olmadığından yakman Gökmen söz- lerını şöyle sdrdürüyor "Çernobil sonrası açıkçası otori- tenin tutumu çok vanlrşrı. Daha iyi- ve gidileceği ümidim vardı, ama ol- madı. Vaşananlardan dersler abn- madığı görülüyor. Kötüyü kötüyle karşılaştırmak kötüdür. Genlerde mev dana gelen bozukluklar üzerin- de kimse dunııuvor. Türkiye'de bir reaktör vapıldığında mevdana gele- bilecek bir sızıntıda v etkililerin gös- terecegi tavra hiç güvenim voL Top- luma biz liderlik vapmalıyız. Yasak- lar kalkmalı. Bilimdc vasak olmaz. Yetkililer tclevizvona çıkıp gösteri yapıyoriar. Radyasvonlu çav lar içip asbesti yüderine süriivoriar. Haikı çocuk yerine kuv masınlar. Tüm dün- vadaki \ öndime hakılıp her şe> acık- ça görulcbilir, uzman olmak gerek- mivor." Bu kez de ödül aldılar Eski TAEK Başkanı Ahmet Yük- sel Özemre'nın hakaretıne uğrayan bılım ınsanlarını Izmır Onkoloji Hastanesı ve Ekopatoloji Derneği ödüllendırdı. Dernek Başkanı Prof. Dr. Şerefettin Canda. Çernobil pat- laması sonrası halkı uyarmak için çaba harcayan bılımcılerin başına ge- lenleri gazetemızden ızlediğını be- Iırterek I. Ekopatoloji ödüllerinin Prof Dr. İncı Gökmen, Prof. Dr Ay- kut Kencc ılearaştırmayı yaptıktan sonra yaşamını yıtıren Doç. Dr. Ol- cay Bırgül'c venlcceğını söyledi. Ödüllerdün başlayan ve4 Nısan'a dek sürecek olan '2. Izmir GünceJ Tıp Günleri' etkınlıkleri sırasında verılecek. Marmarîs'te Mîflî Park'a bııruk sevinç • Marmaris'te 35 bin 350 hektarlık alanın 'Milli Park' kapsamına alınması olumlu bulunurken çevreciler, Muğla'daki diğer arkeolojik ve doğal SlT alanlannın da Milli Park haline getirilmesini istediler. .,_-.- OZCAN OZGUR MUĞLA- Çarpık yapılaşmayı ve doğal yapının bozulmasını ön- lemek ıçın Marmaris'te 33 bin 350 hektarlık alanın'Ylilii Park' kapsa- mına alınması sevınç yarattı Ka- ran olumlu karşılayan çevreciler, Gökova Doğal SİT'ı ıle Fethıye Kelebek Vadısı, Köyceğız Gölü. Dalyan Kanalı ve Bodrum'un Ya- lıkavak. Türkbükü ve Torba yöre- lerının de Milli Park kapsamına alınmasını istediler. Orman Bakanlığf nın önerisı ıle Milli Savunma. Bayındırlık ve Is- kân. Kültür. Tunzm ve Çevre ba- kanlıklantıın uygun görmesıyle, Milli Parklar Kanunu'nun 3. mad- desıne göre Bakanlar Kurulu'nun Marmans veçevresinin Milli Park ılan edilmesine ılışkın karan Res- mi Gazete'de yayımlandı. Kuzey- de Balan ve Karadağ'dan, güney- de Umut Dağı ve Karadıken Bur- nu'na dek uzanan, Keçı Adası, Ada- köy adalan ıle Marmans, Turunç. İçmeler, Armutalan, Pamucak'ı kapsayan 33 bin 350 hektarlık ala- nın Milli Park ılan edilmesıyle il- gılı olarak Marmans Belediye Baş- kanı İsmet karadinç. "Milli Park karan Marmaris için çok olumlu. Kaçak vapılaşma ile mücadele et- mck çok /ordu. Bundan bövle da- ha fazla betonlaşma tehfikesi kalma- dı"dedı. Karar. Mımarlar Odası Muğla Şubesı tarafindan "gecikmiş bir ka- rar" olarak nitelendınlırken çevre- ciler, "Geçdeolsasevindiricibirge- lişme. Muğla'da, Milli Park ilan edi- lerek kurtarılmavı bekleyen IVfar- maris'ten daha önemli verier var" yorumunuyaptılar MımarlarOda- sı Muğla Şubesi Başkanı VedatSe- çer. alınan her koruma karannın yetkı kargaşasına yol açtığını be- lirterek "Marmaris'in Milli Park ilan edilmesi olumlu bir gelişme an- cak, Marmaris'in önemli bölümü betonlaştı. Kalanın kurtarılması için konımada tek yetkili merci ol- madığı sürece var oİan kurumlann topu birbirk'rinin üzerierineatma- >a devam etmeieri sonucu betonlaş- ma sürecektir" dedi Seçer. Muğla'daki tüm Doğal SİT. Arkeolojik SÎT. Orberatum ve Özel Çevre Koruma Bölgeleri'nin "Milli Park" ilan edilmesi ve çev- re korumada muhataplann teke in- dinlmesı gerektığinı savundu. Batı Akdenız Çevre Platformu Muğla Sözcüsü GayeCön ise şun- lan söyledı: "Muğla için tarihi ve doğal çevrenin korunması adına ahnmışpek çok karar var ama Muğ- la korunamıyor. Vetki karmaşası talanın önüne geçilmesini engellhor. Fethive ile Göcek. Özel Çevre Ko- ruma Bölgesi ilan edilmiş, ne hik- metse ikisinin arasında Kelebek Va- disi koruma dışı kalmış. Gökova Körfezi'nde hem doğal, hem arke- olojik SİT var. Bunun yanında böt- ge. Özel Çevre Koruma Bölgesi içi- ne ahnmış ancak santral kurulan alan koruma kararian dışında tu- tulmuş. Alınan koruma kararian hep kuşku verici. Eğer Muğla ger- çekten korunma isteniyorsa bütün doğal ve arkeolojik SİI alanları Milli Park Uan edilmeli." Türkiye'de check-up alışkanhğı yerleşmedi İnsanlann check-up'a olan ilgisizliğinin temelinde eğitimsizlik ve ekonomik nedenler var SAADET USLU Birçok hastalığın erken teşhisin- de önemli bir rolü olan 'check-up' konusuna Türk insanının yeterlı ıl- giyi göstermediğı belırtıldı. Uz- manlar bu ilgisizlığin altında eği- tim eksıklığınin yattığını belirtirken devlet hastanelennde yeterli ola- rak yapılmayan check-up, özel has- tanelerdecepyakıyor. Fiyatı yapıl- dığı yere ve türüne göre değişen check-up, 7.5 mılyon ıle 44 mil- yon arasında değışıyor. Amerikan Hastanesı uzman dok- toru tlyasTokadı, check-up'a ılgı- sızlığm sosyo-ekonomık düzeyden kaynaklandığını belirtirken Interna- tional Hospital'dan Prof. Dr. Ali Gürçay. check-up'ın henüz ülke- mızde alışkanlığa dönüşmedığıne dıkkat çektı. İnsanlann senede en azından bir kere check-up yaptırması gerekti- ğini vurgulayan Hasekı Hastanesı doktorlanndan Yeşim Kanıpak ısc "İUa doktora gitmek için hasta ol- ma>i beklemevin'' önerisinde bulun- du." Türkiye'de bellı bir sosyal dü- zeydekı insanlann check-up yaptır- dıklannı belırten Dr. llyasTokatlı. "Geneldc, üst düzev vnnetkileriai- leleri gelivor. Diğer sosval kesimde- ki insanlarda check-up yerieşme- miş. Ne olduğu, ne zaman vapıima- sıgerekngi konusunda bilim; vok. O yüzden eğitim jükseltilmeli" dıyor. İnsanlann cıddı bir problemlerı olduğu zaman doktora geldığını, ama asıl önemli olanın önceden kontrol olduğunu vurgulayan Dr Tokatlı, bazı hastanelerde yapılan paket programların da gereksiz ol- duğuna dıkkat çekıyor Tokatlı. check-up ile ilgılı olarak şöyle kinuşuyor "Genel amaç, önleyici hekimlik. check-up'ta en önemli olan tetkik- lerin sayısj veçeşittiliğinden çok dok- tor muavenesi. Aslında çok ucuz olan check-up'ın. paket program- larlafiyanartiyor. Sadecegerekli tcst- ler vapılsa ekonomik olur. check- up'a yapılan vatınm en ucuz ve en sağhkh vatınm. Çünkü erken teş- his sav esindc pahalı tedaviden kur- tulunuyor." Prof Dr. Ali Gürçay da Türki- ye'de check-up'ın yeterli derccedc yapılmadığını vurguluyor. check- up'ta doktor muayenesınin önemı- nı vurgulayan Prof Gıirca>. "check- up programları, sadece laboratu- var ve röntgen tetkikleri değildir. Bunlann vanı sıra ivi birsağlıköy- küsü vc kiinik muavene şarttır. La- boratmar ve röntgen tetkikleri ba- zen organik bozukluklan tam ola- rak ortava kovamazlar. Halbuki bu kontrolü vapan uzman hekimle ya- pılan iyi bir sağlık söylcşisi vc fizik muaycnc hastalık haiini çıkartmak- ta diğer tetkikleri tamamlayan asıl yöntemdir" dıye konuşııyor Insan- lannyenı yeni check-up vaptırma- ya başladıklarını belırten Uzman Dr. Yeşım Kanıpak ıse "Yoğun bir ilgi var. Ama insanlar check-up ne- dir, ne değildir bilmiyoriar. Halk tam olarak aydınlanmış değil" dı- yor. Insanların yılda ıkı kez, hıç ol- mazsa bır kez sağlık kontrolünden geçmesi gerektığinı belırten Kanı- pak. kendilerine daha çok 20-25 yaş grubu ve 45 yaşın üstündekı- lerin başvurduğunu söylüyor. Kanıpak. daha ekonomik olma- sı ıçın ınsanlara ilk olarak temel kontrollerın yapılması gerektığını. çok özel tetkiklenn ıse herkese ya- pılmasına gerek olmadığına dikkat çekıyor Fiyatiar çok farklı check-up'ın fiyatı yapıldığı has- taneye ve türüne göre değişiyor Özel hastaneler paket program uy- gularken İstanbul'da check-up mer- kezıne sahıp olan tek dev lct hasta- nesı Haseki'de genel ve kadın do- ğum olmak üzere ıkı tip check-up yapılıyor. Bazı hastanelerdeki check-up türlen ve fıyatları da şöy- le "Genel check-up: International Hosphal'da24miiyon 500 bin,Ame- rikan Hastanesi'nde 22 miiyon 600 bin lira. Haseki Hastanesi'nde ise 75 miiyon lira. Kadınlariçin detaylı check-up; In- ternational'da 44 miiyon, Ameri- kan Hastanesi'nde 31 miiyon 750 bin, Haseki'de ise 7.5 miiyon lira. Yi- ne International'da ay nca yaptın- lan menopoz check-up'ın fiyatı 19 miiyon 500 bin lira. Erkekler için detaylı check-up. International'da 36 miiyon 500 bin, Amerikan Hastanesi'nde 26 mii- yon 250 bin. Gençler için oian check- up, Amerikan Hastanesi'nde 9 mii- yon 600 bin. Çocuklar için check- up; International'da 19 miiyon, Ame- rikan Hastanesi'nde 5 miiyon. İşe giriş sağlık muavenesi; Ame- rikan Hastanesi'nde 10 miiyon 950 bin lirayken International Hospi- tal'da yaptırılacak kardiyolojik check-up'ın fiyatı 24 miiyon 500 bin lira."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle