Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 1996 SALI
HABERLER
'Atatürk,
Karaman
yöpüğü'
• AJ^İN (Cumhuriyet)-
Kahramanmaraş Sütçü
îmam Üniversitesi'nde
'Atatürk'ün bilinmeyen
yönleri" konusunda
konferans \eren Sakarya
Üniversitesı öğretim
görevlısi Dr. Süreyya
Sofuoğlu. büyük önderin,
Konyalı Karaman yörüğü
olduğunu söyledi.
Atatürk'ün şahsi
kütüphanisindeki 6 bin
kitaptan 222'sinin İslam
dıni, 21 'ınin diğer dinler,
5'inin de Kuran-ı Kerim
olduğunu anımsatan
Sofuoğlu. Ata'nın dınsiz
olmadığını, dindar bır
aileden geldiğini bildirdi.
Der Spiegel'de
itjrafçılar
• BERLİN(AA)-
Almanya"da yayımlanan
haftalık dergılerden Der
SpiegeP, bu haftaki
sayısında PKK'den kaçan
iki 'ıtirafçı'nın
açıklamalanna yer verdi.
Berlin Emnıyet Müdürlüğü
Devlet Güvenlik Şubesi'ne
! 994 yılında teslim olan
"Davut" kod adlı terörist,
PKK'nın başı Abdullah
Öcalan'ın örgütün üst
düzey yönetıcilerine
'evlenme ve çocuk sahibi
olma yasağı' getirdiğini
belirtti. Itirafçı, PKK
elemanlanna çok ağır
baskılar uygulandığını
anlattı.
Yenlikaya, özel
bakanlık istedi
• ANKARA (Cumhuriyet
BürosıO-CHPGenel
Sekreter Yardımcısı Sinan
Yerlikaya, Dogu ve
Güneydoğu bölgesinin
sorunlannın ayn ayn
bakanlıklar aracılığıyla
çözülemeyeceğini
sa\unarak bunun için özel
bır bakanlık kurulmasını
istedi. Yerlikaya. konuyu
sadece bır asayiş sorunu
olarak görmenin mümkün
olmadığını. öncelikle
halkın sorunlannın
çözümünde ciddi tedbirler
alınması gerektiğini
bildirdi
Dominik'te
düşen uçak
• BERLİN (AA)-Atlas
Okyanusu'na 6 şubatta
düşen Bırgen Air"e ait
Boeing 757 tipı uçağin hız
göstergesinin randımanlı
olarak çalışmamasına,
göstergeye hava \eren
borulara böceklerin yuva
yapmasının neden olduğu
haber verildi. Almanya'da
yayımlanan "Focus"
dergisinin haberinde,
karakutuyu inceleyen
komisyonun raporunda, hız
göstergelerine hava veren
borunun kapatılmaması
nedenıyle boceklerin
buraya yuva yaparak hava
akışını önlediklerinin
kaydedildiği belirtildi.
Use öğrencisine
saldırı
• İstanbul Haber Servisi -
Şişlı Endüstri Meslek
Lisesi'nde, diplomalannı
almak için bir okulun
bahçesine giren ıki kişinin
saldınsına uğrayan lise son
sınıf öğrencisi Mustafa
Dağh(19)bıçaklanarak
ağıryaralandı. Saldırganlar
kaçarken lıse öğrencisi.
Şişli Etfa! Hastanesi'ne
kaldınlarak yoğun bakıma
alındı. Olayın görgü tanığı
öğrenciler, saldırganlan
tanımadıklan. ancak birinin
isminin Y.K. olduğunu
belirttiler.
DBP'den
açıklama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Demokrasi ve
Banş Partisi (DBP) Merkez
Yürütme Kurulu, öğrenci
eylemleri bahane edılerek
bilinçlı bir şekilde sağ-sol
aynmı yapıldığını,
öğrencileri birbirlenne
düşürerek emekçi
çocuklannın
bastınlmasının
amaçlandığını açıkladı.
Resmi ideolojının dışında
politika ve programa sahip
partilerin kapatılmasını
eleştıren DBP Merkez
Yürütme Kurulu, dün
yaptığı yazılı açıklamada,
Demokrasi ve Değişim
Partisi"nin kapatılmasının
da sıstemin niteliği
bakımından öğretici
olduğunu kaydetti.
İçişleri Bakanlığı, uluslararası uyuşturucu kaçakçılığına yönelik 95 sayfalık rapor yayımladı
Iran^dan uyuşturucu akmıı
PKK, profesyonelleri kUİIaniyor IranVlan Türkiye'ye ÖlÜmlerde İStanbUİ İlk Sirada Raporda, kokain ve
uyuşturucu akını olduğu vurgulanan raporda, Türkiye'nin eroin kullanımının çok arttığına dikkat çekildi. Türkiye'de
uyuşturucu trafiğinde transit ülke olduğu; PKK'nin uyuşturucu uyuşturucu kullanimına bağlı olarak meydana gelen ölümlerde,
piyasasında profesyonel aracılar kullandığı kaydedildi. son 3 yılda ciddi oranda artış olduğu, ilk sırayı fstanbul'un
HÜLYA KARABAĞLI
ANKARA-Içişlen Bakanlığı'nca
hazırlanan raporda, uyuşturucu
ticaretinde transit ülke olan Türkiye"de.
ekonomik-toplumsal alanda yaşanan
olumsuz gelişmelenn 'kokain' ve 'esrar1
kullanımını önemli ölçüde arttırdığı
bildinldı. Uyuşturucu madde
kaçakçılığının son 20 yıl içinde küçük
grup kımliğinden sıynlarak sistemlı bır
yapı kazandığı vurgulanan raporda,
PKK'nin uyuşturucu tıcaretini
profesyonel aracılarla yürüttüğüne işaret
edildi. Raporda, Iran'dan güçlü bir
uyuşturucu akımının geldigi belirtilerek
kaçakçılık olaylannda Iran uyruklulann
ilk sırayı aldıklan kaydedildi.
Olüm oranı yfiksek
İçişleri Bakanlığı EmniyetGenel
Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize
Suçlarla Mücadele Daire Başkanhğı,
dünyada ve Türkiye'de uyuşturucu
sorunu. uyuşturucu ile mücadele ve
uluslararası kaçakçılık sorunlannı
aynntılı biçimde aktardıgı 95 sayfalık
raporunu yayımladı.
"Üyuşrunıcu Olaylan Genel
Değeriendirmesi" adıyla basılan raporda,
girişimlerinin ölüm oranlannda gerçek
verileri engellediğine işaret edilen
raporda, yayılma eğilimi gösteren
uyuşturucu kullanımına ilişkin şu
bilgilere yer verildi:
"Saghk Bakanlıgı'na bağlı olarak faaliyet
gösteren Bakırköy Ruh ve Sinir
Hastalıklan Hastanesi Alkol ve Madde
Bağımlılığı Tedavi Vlerkezi'ne
(AMATE.M) tedavi amacıvla
başvuranlann yüzde 27.7'si merak, yüzde
T e r ö r d e c i f t e t r a f i k
DHKP-C kıra, PKK kente yöneldiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
PKK'nin kırsal alandan kentlere,
Devrimci Sol olarak bilınen ve sonra adı
DHKP-C olan örgütün de kentlerden
kırsal alana yönelmeye başladığı
btldinldi.
Cumhurivete bilgi veren Emniyet Genel
Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi
yetkilileri. PKK'nin. örgüt militanlannı
"metropol intikam tugaylan" adı altında,
büyük kentlere kaydırmaya çalıştığını
belirttiler. Terör uzmanlannın verdiği
bilgiye göre. PKK, intikam tugaylannı
oluşturan hücre elemanlannı 1995 yılı
içinde Yunanistan'da eğitti. Bu
tnilitanlann özellikJe turizm bölgelerinde
eylem yapmak üzere eğitildiğini öğrenen
güvenlik birimleri, bu bölgelerde önlem
aldılar. Ancak. militanlann eğitim
• Emniyet Genel Müdürlüğü
terör uzmanlan, PKK'nin, örgüt
militanlannı hücreler halinde
büyük kentlere kaydırmaya
çalıştığını belirttiler. Uzmanlar,
Sabancı Center cinayetlerini
işlediklerini bildirdikleri DHKP-
C'nin de kırsal alana yöneldiğine
dikkat çektiler.
düzeylerinin düşüklüğü. turistik yerlerde
eylem sonrası kaçma vc barınma
olanaklannın sınırlıhğı yüzünden,
örgütün bugüne kadar bu bölgelerde
etkili bireyleme gırişemediği kaydedildi.
Uzmanlar, PKK'nin büyük kentlerde
tutunmasının mümkün olmadığını
savunurken, kent eylemleri konusunda
deneyimlı olan DHKP-C'nin bile büyük
kentlerde tutunamayıp kırsal alana
taşınmaya başladığını belirttiler.
Terör uzmanlan, DHKP-C nin kendi
içinde süren iç çekişmeyi sona erdirmek
amacıyla cezaevlerinde eylem birlikteliği
sergilemeye yönelik faaliyetler
planladığını ve genel eylemlerle
kamuoyunun dikkatini çekmeye
çalıştığını kaydettiler.
DHKP-C'nin büyük kentlerdeki
eylemlerinin bir ara tırmanışa geçtiğini
anımsatan uzmanlar, peşpcşc yapılan
operasyonlar sonucu örgütün militan
kadrosunda büyük ölçüde azalma
meydana geldiğini ve yeniden
toparlanmak için kırsal alana actlmaya
çalıştığını söylediler.
10.2'si eğlence, yüzde 13.9'u sorunlanyla
başetmek için kullandıklannı
bildirmişlerdir. Başv uranlar aynca, yüzde
71.7 oramnda, maddeyi ilk defa
arkadaşlanyla biıiikte kullandıklannı dile
getirmişlerdir."
'PKK, profesyonelce yurütuyor'
Raporda. ekonomik ve toplumsal alanda
yaşanan oiumsuz gelişmeler ile
Türkiye'nin son yıllarda kokain
pazannda oynadığı "transit geçiş
ülkesi"rolünün her ıki maddenin
kullanımını yaygınlaştırdığına dikkat
çekildi. Uyuşturucu madde kaçakçılığı
organizasyonlannın yapısı ve işleyişine
ilişkin değerlendirmelerde son 20 yıl
ölçüt alınırkcn kaçakçılık yapısının;
küçük grup kımliğinden sıynlarak
sistemli birçatıya kavuştuğu vurgulandı.
Uyuşturucu kaçakçılığında PKK'nin.
finansman sorununu çözmek için
Avrupa'nın önemli merkezlerine
profesyonel aracılar yerleştırdiği
belirtildi
Raporda, Türkiye'deki şeriatçı terör
örgütlerine destek verdiği yolunda
suçlamalara hedef olan Iran'dan
Türkiye'ye güçlü bir uyuşturu akını
olduğuna dikkat çekildi. Türkiye'de
belirlenen kaçakçılık olaylannda izlenen
yabancı uyruklular arasında iranlılann ilk
sırada olduğu v urgulandı.
Raporda, 1995 yılında İstanbul, Van,
Adana, Içel, Erzincan, Hakkâri.
Diyarbakır. Izmir, Tekirdağ, Edirne,
Antalya ve Bursa'da yapılan
operasyonlarda yüksek miktarda
uyuşturucu ele geçirildiği bildirildi.
Şairin Yaralı Yüreği
Röportaj: Deniz Teztel
16 yıl sonra Türkiye'ye dönen
şair Nihat Behram anlatıyor - 2
'Asıl yanım Türkiyeli kaldı'"Her uygar insaıun aslında
dünyalı" olduğunu vurgulayan
Nihat Behram. yurtdışmda *
kaldığı sürece bir yanının ya da
kendi deyimiyiet4
asıl yanının"
Türkiyeli kaldığını sövlüyor.
Behram. "Herzaman buralı
kaldım. Kendimc dönük kaldım.
Bu yanımdan hiçbir zaman
vazgeçemedim" dıyor.
Yurtdışmda düşünce, yazma ve
insan haklan konusunda çok
daha özgür olduğunu kabul eden
Behram. dönüş gerekçesinı
şövle açıklıyor:
"Orada kuşkusuz ki insanın bir
kitap ya/masından ya da istediği
şe>i özgüree söylemesinden
başına bir bela gelmez. Burada
gelebilir. Fakat geldiğim noktada
da o belanın bizzat içinde olarak,
durarak. yaşamayı gerektiren
süreç başlamıstı."
Bundan sonraki çalışmalannı
Türkiye'de sürdürecek olan
Behram'la söyleşımize yine
mültecilik. geriye dönüş ve
özgürlük üzerine devam
ediyoruz:
- Mültecilere karşı Avrupalının
tavn nasıl?
- Yaşadığın ülkeye göre, o
ülkede yabancı olmanın getırdiği
zorluklar var. Bazan çok aşın
boyutlara vanyor. Irkçılık
boyutuna vanlıyor. Ömeğin:
Almanya'da ırkçılık boyutuna
vanyor.
Gerçi şöyle de
diyebiliriz:Ülkedeki yabancı
sayısına göre ırkçılık
şekilleniyor. Fransa'da Araplara
karşı, Ingilterede Hindistanlılara
karşı. Almanya'da Türkıyelilere
karşı.
Yabancı çoğunluğu, ırkçılığın
hangi ulusa karşı yoğunlaştığını
da belirliyen bir şev oluyor.
Özellikle Batı toplumlannda, 3.
Dünya ülkelennden gelen,
yoksul memleketlerden gelen
yabancılara karşı ırkçılık çok üst
düzeyde. Yaşamınızın her
anında. her yerde bunu
soluyabilirsiniz. Bir kahveye
gittiğinizde soluyabilirsiniz,
otobüs beklerken de
soluyabilirsiniz. Iş ararken, ev
ararken de soluyabilırsiniz..
- Düşünceleriz, duygulannız
çerçevesinde Türkiye'de
umduğunuzu buldunuz mu?
- Türkiye'ye döndüğüm andan
itibaren kuşkusuz her yere
gidebilme> i arzu ederdim.
Benim isteğim dışındaki
verlerde iki gün tutuldum.
- Evet, iki gün gözamnda
kaldınız. Size nasıl davrandılar?
- Bana olan davranışlan
kuşkusuz ki o kurumlann
davranışlannın genel bir ölçüsü
olamaz...
Ancak çok sayıda arkadaşımız,
Yazarlar Sendikasf ndan
arkadaşlanmız, sanatçı
arkaşlanmız. avukatlanmız bizi
beklıyordu... Türkiye'deki ilk
gecemde çok güzel bır anı
yaşadım. Havaalanında scvdiğım
insanlarla kucaklaşma fırsatı
bulamadan. polis tarafından
alınmıştım ve o geceyiAtool
nezarette benimlc birlıkte
geçırdi. Hatta kendısıne
•Kardeşim olarak değil de
Yazarlar Sendikası Başkanı
olarak dayanışma anlamında bir
gece ben de tutuklu kaldım diye
açıklama yap' dedım. Bir gecey i
o da benimle birlıkte tutuklu
geçirdi. Gecenin çok ılerleyen
bir saatinde zıvaretçilerim geldi.
Sözgelımi bır tanesı Ahmet
Kaya, diğeri Yusuf Hayaloğlu.
Onlar da bana cep telefonu ile
geldi. V'e'Sevdiklerine haber ver,
iyi olduğunu söyle' dcdılcr. Bu
da benim ıçın çok ilginç oldu.
Çünkü bizım eskıden
cezaevlerinde, polis
karakollannda yattığımız zaman
ziyaretçiler. genellikle meyve,
salata, iç çamaşın falan getirirdi.
Sıkıyönetimi'nden kaynaklanan
bir ibafc vardı. Bcraat ettiğım
davafânn kararlannın.
bılgisayarlara ışlenmemış
olmasından dolayı hakkımda
arama karan gözüküvordu. Bu
bürokratik sorunlan hallettık.
- Türkiye'ye niye döndünü/? -
Dışan çıkıyorsunuz, dışarda
ışiniz bittikten sonra evınıze
dönüyorsunu7. Bu 'Niyeeve
döndünüz?' gıbi bır soru oldu.
- Ama 16 yıllık bir sürc sonunda
döndünüz. Daha önce niye
gelmediniz?
- Bu benim iradem dışında.
ısteğım dışında oldu.
- Size arkadaşlannız
Türkiye'deki koşullann iyi
olmadığını söylemişler,
dönmemenizi istemişler. Niye
onlan dinlemediniz?
- Her uygar ınsan \e Türkiyeli
aslında dünyalıdır. Dünyanın her
gelmez. Burada gelebilir fakat
geldiğim noktada da o belanın
bizzat içinde olarak. durarat,
yaşamamı gerektiren süreç
başlamıştı
- Çalışmalannıza herhalde
burada devam edeceksiniz? Peki
va/ılarını/ı ya/arken kendin'ui
sansür edecek misiniz?
- Şimdıye kadar yurtdışmda
yayımlanan romanlanmı, şiir
kitaplanmı, Türkiye'de de
vayımlama yolunu seçtim. Bu
yayımladığım kıtaplardan bır
ikisi 1987. 88. 89yıllannda
yasaklandı zaten. Daha sonra bu
kitaplar beraat etti. Yazdığım her
şeyi kendi öz dilimde düşünüp
yazıyorum. O dilde
düşünüyorum. o dilde
yazıyorum. Sonra çevirisi
yapılıyor
- Yani sonuçta >
sansürlemeveceksiniz
toplumuh gelişmeşi kör topaltır.
Çünkû bir toplümu gefiştiren o
toplümun Meclıs'i.
parlamentosu değildır. O
toplümun bizzat .sanatçıları.
bılim adamlandır.
Uçaktaki düşüncelerimı küçük
bıraynntı olarak. acımın bır
detayı olarak belırttim Ama
yazarlığın. bılim adamlığının bır
gerçeği de şudur: Eğer siz
düşüncenızi. duygunuzu tüm
boyutlanyla ortaya
koymuyorsanız, zaten kendi
alanınızda. sanat alanında, bilim
alanında kendinızı
geliştıremezsiniz. Sansürlü
olarak duygulannı yazan bır şair
hiçbir zaman iyi şiiryazamaz.
Burada yaşayan arkadaşlanmızı
ne kadar etkiliyor bilcmiyorum
ama mutlaka etkiliyordur, benim
duyduğum bazı küçücük şeyler
var. duvduSum zaman zanuır
'Yeni bir roman yazıyorum. Bir anlamda yurtdışıyla da hesaplaşma taşıvacak. Gericiüğe karşıyım, mücadele hrrsıvla kamçılanıyürum.'
Ahmet Kaya cep telefonu
getirdi. İki gün nezarethanede
tutmalan da saçma bir şey,
çünkü hakkımda açılan davalann
hepsi ya zamanaşımına u£ramış
yadaTCK'nin 141 ve 142.
maddelerinin kalkmalan
nedenıyle düşmüş davalar.
- Basına. pasaportunuzdan
kaynaklanan bir sorun nedeniyle
de gözaltında tutuldugunuz
vansıdL.
- Evet, bazı gazeteler böyle
yazdılar. Aslında ben Türk
pasaportuyla döndüm. Isvıçrc
pasaportum olma.sına rağmen
kendi pasaportumla dönmek
istediğim için ış biraz uzadı
Pasaport almamda ve ülkeye
dönmemde yasal olarak bir
sakınca yoktu. C3nkü davalanm
düşmüştü. Sadece hakkımda
havaalanı bilgisayarında 12
Eylül dönemınden kalan
'bulunduğu yerde yakalanıtmı'
konusunda Diyarbakır
tarafında var olabilır. Ben bu
kadar uzun süre yurtdışında
kaldığım müddetçe kuşkusuz ki
bır çok ilişkim geliştı.
Örneğin yayınevleriyle ilişkim
gelişti. Yazdığım kitabı
>ayınevine verdiğim zaman
hemen Almanca basabilecek
ilişkim oldu. Yurtdışında
evlendım, çocuğum yurtdışında
doğdu. Biryığın dostluklanm
oluştu. Isviçrepasaportu
taşıyorum. Bir yanım böyle.
Fakat öbür yanım asıl > anımdı.
Her zaman buralı kaldım.
Kendıme dönük kaldı. Bu
yanımdan hiçbir zaman
vazgeçemedim. lielki'siyasi
ö/gürlükler, insan haklan
anlamında daha az özgür
olabileceği insanın bir yere
gelmesi. doğru mu yanlış mı?'
dıye sorulabılır Orada kuşkusuz
kı insanın bırkıtap vazma.sından
va da isteği şeyı özgüree
söylemesinden başına bır bela
yazıiannızı?
- Aslında çok acı bir şey. Bir
acının. gerçeğin simgesi olarak
söylüyorum; ben uçaktaki
duygulanmı yazarken- ki
şairsiniz, yazarsınız- birtakım
duygulannızı yok ediyorsunuz.
Uçaktan indiğıniz zaman. eğcr
yakalanıp götürülürseniz, notlara
el konulursa düşüncesı kafanızın
bir yanında olduğu için birtakım
ısimlerı. birtakım olayları ancak
sızın anlayabilceğinız şekilde
yazıyorsunuz. Bu acı bir şeydır.
Eğer bir toplumda bilim
adamlan. bır toplumda
sanatçılar, toplumu ılerı
taşıyabilecek insanlar
sözcüklerini, duygulannı.
düşüncelcrıni özgüree ortaya
koyamıyorsa. bunu sınırlamak
zorunda kalıyorsa bu o toplum
için derın bırvaradır. Sanatçısı.
bilim adamı ö/gür arayışlar
içinde olmayan, arayışlannı
özgüree orta>a koyamayan bir
zangır titriyorum. Nâzun
Hikmet için Türkiye Yazarlar
Sendikası bir fidan dikmiş ve bu
fidan parçalanmış. Sanki
içimden bırilen bır yerlerimi
parçalıyor gibı hıssediyorum.
Herhangi bırtoplumdakı
gencıleşmeye. gencilere
karşıvım.
Hem gcriciliğe karşıyım.
mücadele hırsıyla
kamçılanıvorum hem de acı bir
gerçegı görüvorum,
üzülüyorum. Niye benim
toplumumda bunlar oluvor?
- Veni bir çahşmanız var mı?
- Yeni bir roman vazıyorum. Bir
anlamda yurtdışıyla da
hesaplaşma taşıyacak
- Herhalde Türkiye'deki
çauşmalarınız, yurtdışına göre
biraz daha zor olacak.
-Zorluklara karşı savaşmak ve
onu da başarmak gcrekır.
BÎÎrTİ
GUNDUZ GOZUYLE
MELİH CEVPET ANDAY
Biz Böyle mi Olacaktık!
Eskiden, "Tahsılimyanda kaldı", diye f^öze başlayan-
lar, "babam ölünce çalışmakzorunda kaldım" diye bi-
tiririerdı sözlerinı. Çünkü harç yoktu, katkı payı diye bir
şey yoktu, bzel dershane yoktu. Dar gelirli bir a/le bi-
le çocuğunu okutabılırdı.
Unıversıte harçlarına, katkı paylanna, özel dersha-
ne gıderlerıne ilişkin haberleri okudukca, "Oğlum iyikı
oğrenimıni yıllar önce bitirdi" diye düşünüp sevin-
mekten kendimi alamıyorum.
Dar gelirli bır aile bu gıderleri nasıl karşılasın?
Bu sorunun yanıtı ancak, "O da okumasın" olabılir.
Ama sadece zengın çocuklannın okuyabildiği top-
luma "çağdaş toplum" diyebilir rniyi/:?
Bir cumhurbaşkanının, "Ben zenginleri severim"
dedığı, dıyebildığı ulke elbette böyle olacaktı, oldu.
Özel gırişımın kutsallaştırıldığı toplum. elbette çağ-
daşlığı kuçük görecekti, gördü.
Harçlann kaldırılması için gösteri yürüyüşü yaparak
sesıni duyurmak isteyen yüksek okuı öğrencisine yet-
kililer:
- Yasa böyle, diyorlar.
- Ben nerden bulayım bu parayı?
- Babandan iste!
- Babamda da yoksa?
Işte gene yukardakı yanıta geldik.
- Öyleyse okuma.
Okumak isteyen çocuklarımıza utanmadan nasıl
söyleyebilırız bunu?
Okumak isteyen dar gelirli aıle çocuklannın gösteri
yürüyüşüne çıktıklan gün. sayın okurlarım, kendinizı o
çocuklann anası babası yerıne koy un... Ne acı bır bek-
leyıştir o!
Çocuğum polısten cop mu yedı?
Çocuğum alınıp ıçeri mı atıldı?
Çocuğumu sağ salım gorebıle<jek miyim?
Bütün bu kaygılar ne ıçın?
Okumak için.
Biz böyle mı olacaktık?
Eskıden lıseyı bıtıren genç. sınavsız olarak istedigi
fakulteye gırerdi; şımdı sınavla çjırebilıyor, ama sınavı
kazanması ıçın ozel dershanelere gıtmesı gerekli. Bu
dershaneleri Millı Eğıtım Bakanlığı denetlıyormuş.
Şaşılacak şey!
Milli Eğıtım Bakanlığı kendi lıselerini denetlese de üni-
versiteye girmek için özel dershanelere gıtmek zorun-
luluğu ortadan kalksa daha iyi olmaz mı?
Bunlan yardımcı okullar olarak gormek de artık ola-
naksızdır; baksanıza, dershane ler oğrencı çekmek için
promosyona başvurmuş, deroceye gıren öğrencilere
bir milyar hralık para ödülü, otomobıller, çamaşır, bu-
laşık makinelerı verıyormuş...
Işte bu aklıma gelmezdı, kırk yıl düşunsem gelmez-
di. Demek dershane yardımcı değıl, amaç oluyor.
ÖDP'niıı çağrısı
'Savaşta ölü, sokakta işsiz
ve siyasette yasaklı olma'
Haber Merkezi - Özgur-
lük ve Dayanışma Partisi
(ÖDP), örgütlü olduğu tüm
illcrdc "Sokakta işsiz, sa-
vaşta ölü, siyasette yasaklı
olmayalım" kampanvası
başlattı. Partinin tanıtılma-
sı veörgütlenmenın ya>gın-
laştınlmasını amaçlayan bil-
dıri Eskışehir. Burdurve Iz-
mır'de polisin engeline ta-
kıldı.
ÖDP. özelleştırmeye, sa -
vaşa ve sıyasi özgürlüklerin
kısıtlanmasına karşı üç ay
sürecek bır kampanya baş-
lattı. ÖDP Genel Başkanı
Ufuk Lras ve partı yönetı-
cileri dün Bakırköy Özgür-
lük Meydanı. Kadıköy Iske-
lesi veTaksım'devatandaş-
lara partıyi tanıtan bıldınler
dağıttılar. Konuyla ilgili
açıklama yapan Genel Baş-
kan Yardımcısı Saruhan
Oluç, kampanyanın örgüt-
lü olduklan 57 il ve 250 il-
çede başladığını belirtti Ay-
dın, Burdur v e Eskışehıı'de
kampanyalannın gerekçe-
siz oİarak engellenmeye ça-
lışıldığını söyleyen O'luç.
bazı \alı sesavcılan "işjgü-
zarlık" yapmakla suçladı
Türkiye'de "Savaştaölik, so-
kakta işsizvesiyasette ya sak-
b olmaya karşt" mücade le et-
me çağnsının bile suç sav ıl-
maya çalışıldığını belirten
Oluç, şunları sövledi: u
Öz-
gürlük ve Dayanışma Parti-
si; bu tür haksı/lıklanı kar-
şı m ücadele etnıek için, eme-
ğin ve özgüriüğün, toplum-
sal muhaiefetin sesi vıe kür-
süsü olabilmek için. sokak-
lann sesi olabilmek için, en-
lenlcrin. baskı altınd a olaıt-
lann.sömürülenlerirı elL ko-
lu, ayağı olabilmek için ku-
ruMu."
ÖDP Beyoğlu Ilçe Başka-
nı Mukadder Carıkoçak.
partı bildirilennin clağıtımı
sırasında gözaltına alındı.
Partinin sürdürdüjjü kam-
pan>a çerçevesinde Kara-
köy'de bildiri dağıtan Can-
koçak'ın gözaltına alınma-
sına. "Aydın Valiliği'nin ka-
ran'" gerekçe gösterildi.
ÖDP Ankara il örgütü de
başlatılan kampanya çerçe-
vesinde dün Kızılay'da^Ar-
tık yeter! Yeni saldırı pake-
tine, özelleştirmeye, paralı
eğitime ve savaşa hayır*' > a-
zılı bildiri dağıttı. İl başka-
nı Havdar İlker. kampanya-
yı "bartşvesiv-asaJozgürlük-
İer" tema.sı eksenınde yürü-
teceklerinı belirtti
ÖDP'li üve ve yönetici-
lerin. Izmir'deki eylemleri
ıse polisin engelıyle karşı-
laştı. Emniyet yetkilileri.
ÖDP (I Başkanı CemalÇa-
kıeı'ya. Aydın Asliye Ceza
Mahkemesi'nce bildiriler
için toplatma karan verildi-
ğini bıldirdiler. Karann par-
ti çalışmalanna yönelik bir
baskı olduğunu savlayan
Cemal Çakıcı. "Aydın As-
liye Ceza Mahkemesi, bil-
diri ve afişlerimi/i emniyet
güçlerine yönelik 'tahrik ve
tezyıf' edicisözcükleriiçer-
diğini gerekçe göstererek
toplatma karan verdi. Bu
nedenle bugün dağıtmayı
amaçladığımız biklirileri da-
ğıtamadık. Mahkemenin
verdiği karara hukukçula-
nmu itira/ edecek~ dedı.
Adana "da bıldirılerın da-
ğıtılması sırasında bır açık-
lama yapan ÖDP Adana İl
Başkanı Hüseyin .Akşen,
partilerinin ülkenın herye-
rinde örgütlendiğıni belirt-
ti.
Bu arada. erken genel se-
çımlerde yüzde 10'luk ülke
barajını aşamayarak millet-
vekili çıkaramamanın san-
cısını yaşayan YDH'den
ÖDP'ye katılımlar oiduğu
bildirildi ÖDP Genel Baş-
kanı Uras. "Birçokildeben-
zeri durumlar yaşanıyor.
Kendi partisinden umudu-
nu kesenler partimize
kanbyor. Bunu diğer üyelerin
katılımı gibi algılıyoruz"
dedı
Emec ve bursun cinayetleri
Iran dosyası Dışişleri'nde
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Şenatçı İslamiHa-
reketÖrgürü'nü',1 (İHÖ) li-
der kadrosundarı İrfan Ça-
ğmcı'nın gazetec i-yazar Çe-
tin Emeç ve yazar Turan
Dursun cınayet'.enne Iran-
lı diplomatların maddı ve
manevi destek verdiği vö-
nündeki ıddıalan içeren dos-
ya. Dışışleri Eiakanlıgı'na
ıletildı. Dışışleri Bakanlığı.
dosyanın dikkatle incelen-
dığini belırterf.'k gerektiğın-
de İran'dan bilgi isteneceği-
ni bildirdi.
Dışışleri Bakanlığı Söz-
cü Yardımcısı Elçı Nuret-
tin Nurkan. dün düzenledi-
ği basın toplantısında, bir
soru üzerine, dosyayı "çok
dikkatii" incelediklerini kay-
detti. Nurkan. konuyla ilgi-
li ek bilgilere de gereksi-
nim du>ulduğunu belirtti.
Gereksinim duyulan ek bil-
gilerin hem Türkıve içın-
den hem de dışından sağla-
nabileceğini belirten Nur-
kan, şunlan kaydetti: "Dos-
yada adı geçen kişinin açık-
İamalan vardır. Bazı ek bil-
gi >e ek belgeler araştırıl-
maktadır. Bu, süregelen bir
işlemdir. Gerekli görüldüğü
durumda Tahran'dan bilgi
isteyebeliriz. Göriiş alışveri-
şinde bulunabiliriz."