Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 MART1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Faiz ödemelerini karşılamak için KIT zamlan sürecek, vergi oranlan artacak
ANAYOL da 5 Nisan'm izindeANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Dev boyutlara ulaşan iç borç
faiz ödemeleri nedeniyle ödenek
sıkmtısına giren hûkümet, bütçe
açığıni daraltabilmek için KÎT
ûrün fiyatlanna yaptığı zamlan
sûrdürürken, dolayh vergilerin de
oranlannı yükseltmeyi planlıyor.
Bakanlar Kurulu, Devlet Demir
Yollan bilet ve taşıma fiyatlanna
yü2de 25-30 oranlarda zam ya-
pılmasını onayiarken, Maliye Ba-
kanlığı'nın katma deger vergisi,
emlak vergileri oranlannın arttı-
nlması yönünde bir çalışma yap-
tığı bildırildi. Vergi oranlannda-
kideğişikliklebütçeye lOOtrilyon
liralık ek gelir sağlanmasının he-
deflendiği öğrenildi.
ANAYOL hükümetinin kurul-
masının ardından hemen hemen
tüm KlT üriin fiyatlanna yapılan
zamlarabiryenisi de nisan ayı ba-
şında eklenecek. Bakanlar Kuru-
lu, önceki günkü toplantısında
TCDD'nin bilet ve taşıma ücret-
lerine nisan ayı başından itibaren
yüzde 25-30 oranlannda zam ya-
pılmasınj kararlaştırdı. SEKA'nm
da gelecek ay kâğıt fıyatlannı yüz-
Yeni stand-by
randevusu nisanda IMF, nfyetmektubu beklfyor
FUATKOZLUKLU
VVASHINGTON - Siyasi
isrikrarsızlıkla birlikte yeni bir
çıkmaza giren Türk
ekonomisinde umut, bir kez
daha IMF oldu. Uluslararası
risk değerlendirme
kuruluşlannın "kaygı veren
üJkeler" arasında
bulundurduğu Türkiye, nisan
sonunda IMF'yle yeniden
masaya oturmaya hazırlanıyor.
IMF yetkilileri ile ANAYOL
hükümetinin kurmaylan,
uluslararası piyasalardan düşük
faizlerle "stand-by" güvenceli
kredi bulunmasına da
etki edecek olan yeni
anlaşma için 22-23
nisan tarihlerinde
VVashington'da bir araya
gelecek.
Uzun süren bir belirsizliğin
ardından hükümet
kurulmasıyla kollan sıvayan
Uluslararası Para Fonu (IMF),
"Düze çıkmak için acı
çekilmesi kaçınıhnaz" dıyen
uzmanlanna yeni bir sürecin
reçetesini hazırlatıyor ve
Tûrkiye'den "resmi
başvuruda" bulunmasını
bekliyor.
¥
Uluslararası Para
Fonu'nun bir yetkilisi,
stand-by düzenlemesi
çerçevesinde kredi
anlaşması için daveti
Türkiye'nin yapacağını
söyledi. Aynı kaynak,
"Türkiye'de IMF ile ügili,
yanlış anlamalara yol açan ve
kafaları kanştıran gerçek dışı
bilgiler sunuluyor. IMF, hiçbir
ülkeye resmi ya da dolaylı
vollardan 'geliyoruz' demez.
Ugili iilkeden tâlep olmadığı
sürece, IMF, kesinlikle devreye
girmez ve 'ekonomınizi
düzeltmek istiyoruz' demez.
Türkiye talepte bulunacak,
IMF değir diye konuştu.
Cumhuriyet'in edindiği bilgiye
göre stand-by kredi
anlaşmasının yeniden
yûrürlüğe sokulması için
Ankara'da niyet mektubunun
içeriğine ilişkin teknik
çalışmalar gerçekleştiriliyor.
Bu konuda da IMF çevrelerine
çeşitli kanallardan bilgi
aktanlıyor. Ancak IMF,
söylenenleri "dinlemekle''
yetınerek, nisan ayındaki "ara
toplanülarda" "durum
degerlendirroesiııe'' •
gıdıleceğıni belirtiyor.
de 30'a varan oranlarda arttıraca-
ğı bildirildi.
VergOer artacak
CHP-DYP hükümetinin
TBMM'ye sunduğu, ANAYOL
hükümetinin de programında olan
özel tüketim vefgisi yasa tasansı-
run Avrupa Birliği mevzuatıyla
çakıştığı bildirildi. Avrupa Birli-
ği'nin gelecek yıldan itibaren al-
kol, tütün, akaryakıt ürünleri dı-
şındaki tüm mallara uyguladığı
özel tüketim vergisinin kaldıra-
cağına dikkat çeken yetkililer, *Bu
nedenle bizde de bu ürünlerdışın-
daki mallarda özel tüketim vergi-
si uvgulanama>acak" dediler.
Ozel tüketim vergisi yasa tasa-
nsının da yalnızca alkol, tütün ve
akaryakıt ürünlerine uygulanmak
üzere yeniden düzenleneceğini
anlatan yetkililer, gelirleri arttır-
mak için mevcut dolaylı vergi
oranlannda bir değişikliğe gidile-
cegini kaydettiler.
Ozel tüketim vergisi uygula-
masının, gümrük birliği nedeniy-
le, Avrupa Birliği'nden ithal edi-
len mallardan kesilen gümrük ver-
gisi ile Toplu Konut Fonu'nu ke-
sintilerinin kaldınlmasından do-
ğan gelir kaybının karşılanması
için çıkanlması programlanıyor-
du.
Gümrük vergileri ve Toplu Ko-
nut Fonu uygulamasınm kaldınl-
masıyla devletin yılda 3-4 milyar
dolar kaybı olması bekleniyor.
Bu çerçevede, bütçe gelirlerinin
arttınlması için yeni vergi tasan-
lan hazırlandığını anlatan yetki-
liler, KDV oranlannın yükseltil-
mesini ve mal gruplannın yeniden
belirlenmesinin planlandığını bil-
dirdiler. Halen zorunlu tüketim
mallannda yüzde 8, normal mal-
lardan yüzde 15, lüks tüketim mal-
lanndan da yüzde 23 oranında
KDV kesiliyor.
Emlak vergisi oranlannın da
arttınlmasmjn planlandığını. em-
leklann reel reğerleri üzerinden
vergi alınmasının programlandı-
ğını anlatan yetkililer, "Bu çerçe-
vede bütçeye 100 triryon liralık ek
gelir sağlanması hedefleniyor"
dedıler.
TUKODER. fırıncılara tepki olarak Antalya'da ekmek fabrikası kuruyor
Tüketici, ucuz ekmek üretecekEkonomi Servisi- Ekmekte yaşanan
vurgunu önlemek isteyen tüketiciler finn-
cılığa soyundu. Ekmekte yaşanan tekelleş-
menin yarattığı periyodik ve haksız fiyat
artışlannın önlemek amacıyla Antalyalı
tüketiciler tarafindan kurulan Unlu Ma-
müller Üretim ve Tüketim Kooperatifi, ta-
nesi 7-7 bin 500 liradan ekmek üretmeyi
planlıyor. Tüketicilere ait fabnkanın ağus-
tosta üretime geçmesi hedefleniyor.
Ekmektekı haksız fiyat artışlannın ön-
lenmesinin tüketicilerin kooperatifler ara-
cılığıyla örgütlenmesınden geçtiğine de-
ğinen Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜ-
KODER) Antalya Şubesi Başkanı AH LT-
vi Büyüknohutçu, bunun örneğini vermek
üzere Antalya'da geniş katılımlı bir koope-
ratifin kurulmasında öncülük ettiklerini
söyledi. Büyuknohutçu fabrikanın ağus-
tos ayından itibaren üretime gececeğini
bildirdi. 250 gramlık ekmeğin maliyetinin
5 bin 500 ila 6 6in 500 lira olacağını kay-
deden Büyüknohutçu, ekmeğin tüketiciye
7 bin ile 7 bin 500 lira arasında ulaşacağı-
nı vurguladı. Hedeflenen ekmek fabrika-
smın kurulabilmesi için 20 milyar liralık
yatınm gerektiğini söyleyen Büyüknohut-
çu, kooperatife şu ana kadar 2 bin 700 ki-
şinin üye olduğunu kaydetti.
Kurulacak ekmek fabrikasının güniük
kapasitesinin 150 bin ekmek olduğunu söy-
leyen Büyüknohutçu, satın alınacak ek-
mek üretme, kesme ve ambalajlama maki-
nelerin son sistem teknolojiye sahip olduk-
lannı hatırlatarak, dağıtım hariç fabrikada
7 kişinin çalışmasının yeterli olacağını an-
lattı. Ekmekleri dilimlenmiş ve ambalajlan-
mış şekilde satacaklannı söyleyen Büyük-
nohutçu, dağıtım için ek bir harcama yap-
mayacaklannı belirterek, Antalya'da 45
mahalle muhtarhğı ile işbirliği halindeça-
lışacaklannı anımsattı. Aynca Semt Pazar-
cılan Odası ile anlaşarak ekmeklerin ko-
operatif aracılığıyla semt pazarlannda sa-
tılmasını sağlayacaklannı dile getiren Bü-
yüknohutçu, nakliyenin üstü kapalı kasa-
larda ve gıda maddeleri (aşımaya uygun,
kapalı, içi taşıma süresince nem çekmeycn
çinko, alüminyum veya paslanmaz çelik
kaplı araçlarda yapılacağını ifade etti.
Fınncılann maliyet artışlannı bahane
ederek ekmeğe her firsatta zam yaptıkla-
nnı söyleyen TÜKODER Genel Başkanı
Yardımcısı Mehmet Sevim, Istanbul ve
Ankara'da fınncılann keyfi ve haksız da-
yatmalanyla zamlann vurguna dönüştü-
ğünü belırrti. Toprak MahsuIIeri Ofisi'nin
buğday ahmlannı yeteri kadar yaprnayarak,
aralannda Süleyman Mercümek'in de bu-
lunduğu spekülatör tüccarlann vurgunla-
nna adeta çanak tuttuğunu dile getiren Se-
vim. tüketicilere " Ekmefinizc sahipçıkın"
çağnsında bulundu. Tüketiciyi Koruma Derneği, Halk Ekmek gibi ekmek üretmeyi planhyor.
Emniyet kemeri süs değil
Aydın Menderes'in geçirdiği üzücü kaza,
Türkiye'deki trafik kazalan açısından
birçok 'tipik' özelliğe sahip. Birincisi,
neredeyse her gece Türkiye'nin bir yerinde
ölümcül bir kaza olması artık ne yazık ki
ahşılmış bir durum haline geldi. Gece
yolculuğunun zorluğu, yoruculuğu ve yoflann
yetersizliği nedeniyle
kaçınılmaz olarak geceleyin
kaza riski daha yüksek.
Ikincisi, geceleyin kaza
yapan taraflardan birinin
kaçması da sık görülen bir
durum. Büyük kazalarda
hatalı olsun olmasın 'ne olur
ne olmaz' diyerek hemen
ortadan kaybolmayı tercih
eden insanlar var. Kazalarda
görevli bilirkişilerin bazen
çok tuhaf kararlar vermesi
de insanlann yasalara
güvenememesi için bir
neden. Ama yine de hiçbir
şey karşı tarafa yardım etmek yerine kaçmayı
haklı çıkaramaz. Üçüncüsü, emniyet
kemerlerinin yararlılığı, bilimsel araştırmalar ve
gerçek kazalarla kanrtlanmıştır. Bunlan
kullanmak bize yük gibi gelmemelidir. Trafikte
her an karşılaşabileceğimiz bir kazada en
ERKAN ALTINSOY
büyük güvencemiz emniyet kemeridir. Bu
kazanın yann mı yoksa 20 yıl sonra mı olacağını
bilemeyiz; her an olabilir. Topu topu bir canımız
var, o can gitti mi bilgisayar oyunlannda dendiği
gibi 'Game Over' olur, oyun biter. Emniyet
kemerinin sağladığı güvenlik karşılığında
yapmamız gereken çok kolay bir iştır. Aydın
Menderes emniyet kemeri
taksaydı en kötü olasılıkla şu
ana kadar hastaneden çıkmış
olabilirdi. Bu kazadan
herkesin alması gereken en
önemli ders budur. 4. ve belki
de en önemli ve zarartı tipik
özellik de kazadan sonra
yaralılann arabadan çıkanlma
ve hastaneye götürülme şekli.
Aydın Menderes'in arabadan
iyi niyetli, ama ilk yardımdan
anlamayan insanlar
tarafindan mı yoksa
uzmanlarca mı çıkanldığını ve
hastaneye nasıl
götürüldüğünü bilmiyoruz. Kazaya uzman
kişiler müdahale etse belki de böyle önemli bir
durumla karşılaşılmayacaktı. Yazıyı
Amerika'daki bir otomobil reklamında kullanılan
bir sloganla bitirmek istiyorum: "Kemerinizi
takın. Bunu sizi sevenler için yapın." •
Yeni Tempra'lar
TOFAŞ-FIAT yeni Tempra modellerini
tanıttı. Yeni Tempra'daki güvenlik ve
konfor öğeleri arttınlmış. Artık daha
çok standart eleman ye daha çok
seçenek var. Hidrolik direksiyon tüm
modellerde standart. 12 değişik renkte
sunulan Tempra'nın fiyatlannda ise bir
degişiklik yok. Aynca tüm Tofaş
otomobilleri Koç Finans desteğiyle
sunuluyor.
YENİ... YENİ... YENİ... YENİ... YENİ... YENİ... YENİ... YENİ... YENİ...
l'nın yeni Accord modeli Türkiye'de
ıtışa sunuldu. Ingiltere'deki
Honda fabrikasında üretilen Accord'un ilk önce
sadece full aksesuvariı ve otomatik vitesli 2.0i
ES modeli satılacak. Avrupalılann otomobil
zevkine göre üretilen bu yeni Accord, 2 litre ve
131 beygirlik
motoruyla iyi
bir
performans
sağlıyor. 1996
Avrupa egzoz
gazı
standartlanna
uyan ve geri
dönüşümlü
parçalardan
üretilen yeni
Accord aynca kalıte ve güvenlik bakımından da
iddialı. Honda, şu andaki döviz kuruna göre
yaklaşık 2.8 milyar liraya satılan yeni
Accord'dan bu yıl 300 adet hedefliyor. Gelen ilk
parti aracın şimdiden satıldığını da söyleyen
Honda yetkilileri bu rakama rahatça ulaşmayı
umduklannı belirttiler. •
I U I C Ç A|U taşımacılığında yeni bir dönem
I n Ö O f l l l başlatacağına inandığı Yeni
Nissan Vanete Cargo'yu Türkiye pazanna
sundu. Yeni Vanette Cargo bir ticari araçtan
beklenen özelliklerin yanında bir otomobılin
kullanım rahatlığını sunuyor. Hidrolik
direksiyonu 5.4
metrelik dönüş
yançapı ile şehiriçi
manevralarda
kolaylık sağlarken
2.3 litre hacminde
ve75
beygirgücündeki
dizel motoru ile 90
km/s hızda 7.3
litre motorin
tüketiyor. 980-kg
taşıma kapasitesı
olan Yeni Vanette Cargo'nun sempatikliği ve
canlı renk seçenekleriyle geniş bir alıcı
kitlesinee hitap etmesi bekleniyor. Nissan
aynca önümüzdeki aylarda pazara sunacağı ve
Avrupa'da geçen yılın otomobili seçilen
Micra'yı bu yılın ÖYS 1 .'sine hediye edecek. •
KISA KISA... KISA KISA... KISA KISA... KISA KISA... KISA KISA...
• Doğuş Otomotıv, Alman spor otomobiller
üreticisi Porsche'nin Türkiye'deki yeni
distribütörü oldu.
• Otosan yeni damperli kamyonu Ford Cargo
2621 DS'yi satışa sundu.
• Renault'nun endüstriyel tasanm bölümü,
Intitale adlı kavramsai otomobili ile Torino 1995
"Otomobil Tasarımı ödü/ü"nü kazandı.
• Alman "aufo mofor und sport" dergisinin
düzenlediği 96'nın en iyi otomobilleri
araştırmasında hatcback'te Volksvvagen Polo
ve çok amaçlı kullanım otomobilleri sınıfında da
WJ Sharan birinci oldu.
• Mercedes-Benz, Mayıs 1995'e kadar üretilen
bütün C serisi araçlan, hatalı üretilen motor
kapağı mandallannı ücretsiz değiştirmek üzere
yetkili servislere çağınyor.
• Hyundai, geliştirdiği yeni sesli kumanda
sistemiyle sürücü radyo / teyp, klima, silecekler
ve iç ışıklandırma gibi sık kullanılan işlevlere
sesle kumanda edebiliyor.
• Skoda Ocak 1996'da üretim rekoru kırdı.
ÇltT
l Çl DOSTU /SADULLAH USUMI
Şekerpancarmın geleceği yok edildi
B
aşbakan Mesut Yılmaz "Tanm kesimı-
ne müjdelehm var" demişti... Sanayi Ba-
kanı Yalım Erez de şeker politikasını bir
düzene sokacağını ilan etmişti... Yeni hü-
kümet olmanın verdiğı heyecanla söyfenen bu
sözlerin yarattığı 'foz pembe' bir Türkiye hayali,
ne yazık ki şekerpancanna verilen düşük taban fi-
yatla son buldu. Hatta, hayal kınklığı yarattı!..
Keşke bol keseden atılan vaatler olmasaydı...
Zira, tarm kesimi, nasıl olsa, Çilter'in acımasız dav-
ranışlanna alışmıştı... Tanm kesimi, böylesine dü-
şük fiyatlan görünce olsa olsa, "Bunlann da Çil-
îer'den fariayokmuş" der geçerdı... Razı olmasa
bile kaderine boyun eğer, acısını içıne gömerdi!..
Mesut Yılmaz'ın ve Yalım Erez'in tutumu daha
yıkıcı oldu... Pancara verilen taban fiyat, hüküme-
tin tanm kesimi ile ilk pazarlığı olduğu için, çiftçi-
nin gelecekteki umutlanpı da alıp götürdü!..
Daha gübreye ve mazota zam gelmeden önce
yapılan hesaplara göre, bir kilo pancann maliyeti
4 bin 800 lira olarak tespit edilmişti... Yerel Ziraat
Odalan'nın ve pancar kooperatiflerinın yaptıklan
maliyet hesaplan ise 5 bin liranın attına düşmüyor-
du... Ama ne yazık ki hükümet, bu cıddi hesapla-
ra rağmen pancara 4 bin 400 lira taban fiyat ver-
di...
Pancar üreticisinin beklentisi ise 8 bin lira idi...
Ama ağızlarda dolaşan 6 ila 7 bin liraya razı ola-
cak gıbiydı... O da, yeter-
li gördüğünden değil, Tür-
kiye'nin içinde bulunduğu
ağır ekonomik koşulları
dikkate alarak kabullene-
cekti!.. Ama 4 bin 400 li-
ra fiyat, en kıyıda koşede
yaşayan üreticinin bile ak-
lından geçmemişti...
Üretici isyanda
Hükümetin ilan ettiği
pancar tabanfiyan,üre-
fm bölgelerinde tarn bir
'şok' etkisi yaptı... Üreti-
ciler, isyanlan oynuyor...
Birçok üretici daha fiyat-
lan duyar duymaz bu yıl
pancarekmeyeceğini ve-
ya ekimi azaltacağını söy-
lemeye başladı.
Başbakan Yılmaz ve
Sanayi Bakanı Yalım Erez,
gerçekten de çok kötü bir
fiyat verdi. Daha doğrusu,
aylardan beri 3 bin 500 li-
ranın üstünde fiyat vermemekte direnen Planla-
ma ve Hazine Müsteşariığı'nın telkinlerini aşama-
dı!..
Üstelik, 4 bin 400 lira, 'avans fiyat'öa değil... Ke-
sinfiyat...En büyük yanlışlık ve hata da burada...
Geçmişyıllarda önce 'avans fiyat' verilir... lleri ay-
larda gelişen koşullara göre fiyat farkı ödenirdi...
Şeker faciasını başlatan ilk yanlış taban fiyat
uygulaması 1994 yılında yaşanmıştı... Pancann
maliyeti 1460 lira olduğu halde, Çiller bin lira ta-
ban fiyatta direnmişti... Ancak, bu direnişin fatu-
rasını milletçe ödedik!..
Zira, üretici, Çiller'in bu tutumuna karşı büyük
bir tepki gösterdi ve sonuçta ekim alanlan daral-
dı... Bu nedenle şeker açığımız birden bire 600 bin
tonaçıktı... Önümüzdeki mayıs ayında 500 ila 550
bin ton civannda şeker ithal etmemız gerekecek...
Eğer, 1994 yılında çiftçiye 200 lira daha fark veril-
seydi, hem paralar Türk çiftçisinin cebine gire-
cekti hem de ıthalat yolu açılmamış olacaktı!..
Çiftçiyi hesaba katan yok
Taban fiyatlar, her yıl hasat zamanından bir ay
önce, temmuz veya ağustos aylarında açıklanır-
dı... Bu yıl çiftçi başka ürünlerie mukayese yapa-
bilmek için ekimden önce açıklanmasını istedi...
Hükümet de çiftçinin isteğini yerine getirdi... An-
cak, bu işi yaparken enflasyon hesaplannı hıç dik-
kate almadı...
Her şeye. her gün zam geliyor... Örneğin, pan-
car maliyet hesaplannda, son yapılan gübre ve ma-
zotzammı yok... Hatta faiz hesaplan bile yok!.. Ma-
zota yüzde 30, gübreye de yuzde 40 dolayında zam
geldi... Önümüzdeki aylar içinde zamlann devam
edeceğini hepimız biliyoruz... Böylece, maliyet
belki de 6 ile 7 bin liranın üstüne çıkacak... Üreti-
ci de bu hesaplan yaptığı için 8 bin lira taban fiyat
beklentisine girmişti...
Aynca, şu sıralarda dolar 70 bin liraya dayandı.
Eylül veya ekim ayına kadar dolar belki de 85 ve-
ya 90 bin liraya çıkacak... Dahası var... Şeker şir-
keti pancar ödemelerini mart ve nisan aylanna ka-
dar geciktinyor. Nitekim, geçen yıl üretılen pancar
bedellerinin tamamı şu ana kadar ödenmişdeğil...
Bu uygulama sürdüğü takdirde, bu yıl da üretici
Mart 1996'da ekeceği pancann parasını Mart 1997
yılında alabilecek!.. O zamana kadar dolar belki de
100 bin lirayı geçecek...
Felakete bakınız... Fiyat, dolar 70 bin lira iken
ilan edilecek... Ama paralar ödenirken doiar 100
bin lirayı geçmiş olacak... Pancar üreticisi 6 ila 7
bin liraya mal ettiği pancannın parasını 4 bin 400
lira olarak alacak, ama elıne geçen paranın değe-
ri 2 bin 500 liraya düşmüş olacak...
Işte... Kamuoyundan
saklanan gerçek tablo
bu!..
Çiftçi, bu yüzden 15 yıl-
dan beri büyük zarariara
maruz kalıyor ve tanm çö-
küyor!.. Işin en acı yanı
da şu ki, konunun bu yö-
nû ile kimse ilgilenmiyor!..
' Böyle bir uygulama ne
hukuk devletı ile ne de in-
san haklan ile bağdaşır...
Milyonlarca çiftçi 4 bin
400 lira taban fıyata tep-
ki gösteriyor... Birçok üre-
tici bu yıl da pancar eki-
mini azaltacağını söylü-
yor...
Eğer, hükümet aldığı
karan çiftçinin isteği doğ-
rultusunda değiştirmezse,
ekim alanlan beklenen-
den daha fazla daralacak
ve 1996 ile 1997 yıllann-
da en azından bir milyon
300 bin ton civannda şe-
ker ithal etmemiz gerekecek!.. Yabana ülkelere öde-
yeceğimiz para ise 70 ila 80 trilyon lirayı buiacak...
1995 yılında ödediklerimizle birlikte yabancı ülke
çiftçilerine armağan edeceğimiz para 100 trilyon
lirayı geçmiş olacak!..
Pancar üreticilerinin kooperatifi olan Pankobir-
lik yöneticıleri de taban fiyatı düşük buldu. Birlik
Genel Müdürü Kamil Özdemir, yönetim kurulun-
da durumu tartıştıktan sonra hükümete yeni öne-
riler götüreceklerini söylüyor
"Doğrusu bu kadar düşük bir taban fiyat bek-
lemiyorduk. Üretici de fiyattan memnun değil.
Konuyu yönetim kurulunda görüşeceğiz... Aldı-
ğımızkararian hükümete ileteceğiz... Büyükbir ih-
timalle fark isteyeceğiz..."
Sakarya Ziraat Odası Başkanı Hikmet Karaba-
yır ise fiyata büyük tepki gösteriyor:
"Bu fiyatın anlamı, çiftçiye 'pancar ekme' de-
mektir. Nitekim, 4 bin 400 lirayı duyan çiftçiler, bi-
ze koşup geliyor ve tepki gösteriyor. Çoğu da
pancar ekiminden ya vazgeçeceğini veya azalta-
cağını söylüyor... Eğer taban fiyatartmazsa, 1997
ve 1998yıllannda da şekerbunalımıyaşayacağız...'
Balıkesır Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kah-
raman da "Bu fiyat, çiftçinin beline kazma vur-
maktan farksızdır" diyor. •
IŞÇEMNEMtEMNDEN
ŞUKRAN SONER
İyi ki Çatışıyorlar
Yatıp kalkıp medya patronlarının, büyük holding-
lerin, siyasetçilerin kimi zaman uzun dönemli çı-
karlannı unutacak boyutta, kısa dönemli, kıyasıya
bir çıkar çatışması içine düşmelerine şükredelim.
Kimi önemli kirli çamaşırlar ancak bu şekilde açı-
ğa çıkıyor.
Misyon, vizyon sahibi rahmetli Özal'ın, hep var
olan, ancak su yüzüne çıkardığı, boyutlandırdığı,
etik değerlerin tümünü yok sayan çıkar ilişkileri, o
ölçüde de şiddetli bir çıkar çatışmasını getirdi.
Belediye başkanı, parlamenter, parti başkanı,
bakan, başbakan, cumhurbaşkanının, kayrılan,
karşılıklı çıkar ilişkisi içinde, özel gazetecisi, bürok-
ratı, işadamı, akrabası olunca işler çığnndan çık-
tı.
Kişilerin yer ve iktidar değiştirmesi ile adamlan-
nın konumlan, çıkarlardan pay almalan değiştik-
çe, paylaşımlar değişti. Doğal olarak da pastadan
pay alamayanlar, paylannı kaybedenler, bazen de
haksız rekabette zararlı çıkanlar bağırmaya başla-
dı.
Hanedanlann, yeğenlerin, yakın akrabalann, eş-
lerin kayınlıp köşe döndürülmelerini, vurgunlannı,
bürokratlann ortak olduklan çirkin oyunların kimi
bölümlerini böylece öğrendik. İktidar uğruna, ikti-
darlanna kapı açan işadamlan, holdingler, medya
patronlannın kayınlmalan, haksız kazançlar, kredi-
ler, dört koldan devletin soyulmasının, yolsuzluk-
lar, ahlaksızhkların da ortaya çıkanlanları, bu tür-
den çıkar çatışmalannın ürünü.
•••
Başbakanlann dâhi uzmanlan, bürokrasinin, pa-
ranın en kilit noktalannda, en yaşamsal alanlarda,
halk çoğunluğunun insan haklarına, çıkarlanna,
kamu yaranna aykın işlevterini yerine getirdikten son-
ra, kah özel sektörde, kah siyasetin içinde en üst
görevierde "yönetim kurulu üyeliklerinde, ortaklık-
larda, parlamenterlikte, bakanlıkta" görevlendiri-
lip ödüllendiriliyorlar.
Çiçeği burnunda yeni siyasetçi, özel sektör yö-
neticisi, ortağı eski ünlü bürokratlann akılalmaz
servetleri var? Emniyetin, vilayetin, özelleştirme
idaresinin, Merkez Bankası'nın başından gelen,
sonuç olarak aylıklı insanlann bu kadar büyük mal-
varlıklan nasıl oluşmuş? Geçmişlerinde deneyim-
lerinin olmadığı, ilgi ve bilgi alanlanna girmeyen bü-
yük büyük işlerde neden, niçin, nasıl yönetici, or-
tak oluveriyorlar?
Geçen hafta eski vali, emniyet müdürü, YÖK
başkanının, liderini uçağı ile taşımakla ünlü, köşe-
yi dönmüş milletvekilinin yeni satın aldığı banka-
sının ortaklığı skandalı ile sallanmıştık. Bu hafta özel-
leştirmenin mimarlanndan, "kaça satılırsa satıl-
sın "ın ideologlanndan, Merkez Bankası da dahil bü-
rokrasinin bütün önemli kademelerinde görev yap-
mış, gözde olmuş yeni bakanın eşinin, kendisinin
dış ticaret ve gümrüklerden sorumlu bakanlık kol-
tuğuna oturduğu gün dış ticaret ve pazarlama ko-
nulannda şirket kurduğunu öğreniyoruz.
•••
Bakan, eşini hararetle savunuyor. Ahmet Özal'ın
avukatlığını yapan Intermedyayayın grubunun şa-
hibinin eşi ile birlikte iki kadının kurduğu şirketia,ı
bakanlığının sorumluluk alanına giren konularla btr
ilişkilerinin olmadığını söylüyor.
Benzer bir savunma da biliyorsunuz eski bürok-
rat, yeni banka ortağı, milletvekili bakanlanmızdan
geldi. Onlar da yeni banka ortaklıklannı, gazeteci-
lik yapmakta olan miletvekilleri ile eş değerde 'ah-
lakilik' olarak açıkladılar.
Milletvekili seçildikten sonra köşe yazarlığını sür-
düren gazetecilerin medya patronlannın çıkarlan
ile bağlan, yazılan ile kanıtlanacak. Mümtaz Soy-
sal örneğinde olduğu üzere, etik değerlerde, ka-
mu yarannı gözetmede, medya, holding çıkarlan
ile çatışmada en ileri örneği oluşturacaklar da, ger-
çekten patron çıkarlanna hizmet edecekler de çı-
kabilir.
Ama el insaf, doğrudan kamu ile ilişkisi olan ban-
ka ortaklığı, yönetim kurulu üyeliği - bakanlık iliş-
kisi, büyük holding yöneticiliği ile gazete çalışanı
olmak aynı şey mi?
En çok da kimi yıldız yazar ve televizyon yorum-
culannın, bu işe bulaşanlann kimliklerinin önemi üze-
rinde durarak, "Onlann namusundan hiç şüphe-
mizyok, ama böyle bir ilişki etik değer olarak sa-
kıncalı, bu şirketin vekili ile milletin vekili işinin ka-
nştınlması, bazılan tarafindan kötüye kullanılabi-
lir" demelerine sinirteniyorum.
Bu nasıl siyasi namus anlayışı ki milletvekili, ba-
kan olduktan sonra, büyük bir bankanın, holdin-
gin ortağı, yöneticisi olmayı, devletle büyük çıkar
ilişkileri olan kurumlann doğrudan temsilciliği ile hal-
kın vekili sorumluluğunu birbirinden ayıramıyor? Na-
muzsuzluk doğrudan rüşvet almak, para çalmak,
yolsuzluk yapmak ile sınıriı mıdır?
Baksanıza, yeni oluşan iktidar ile bağlantılı çıkar
ittjfakında, kilit noktalardaki s/yasilerle onlann med-
ya patronlan, yıldız gazetecileri, bürokratları, işa-
damları arasında yer alamayanlar paniğe kapıl-
mışlar. Yeni iktidann nimetlerinden ayncalıklı y?rar-
lanacak gözde holdingleri, gazete patronlan. yıl-
dız gazetecileri, bürokratlan ağının dışında krj.r.i-?-
nın kaygısını taşıyorlar.
"Ya zaten giderek daralan kaynaklar, hep binle-
rine, bihlerine doğru ahtılır, kendi çıkarlan zarargö-
rûrse?"
Kendi adıma bu kaygı ve korkunun, pastadan pay
alamayacaklan ya da haksızlığa ugrayacaklannı
düşünen kimi çıkar odaklannın, son günlerin kirli
çamaşıriannın ortaya çıkanlmasında önemli rol oy-
nadıklanna inanıyorum.
"İyi ki çatışıyorlar. Ya ustaca paylaşmayı bece-
nherse, dönen kirli işlerden, büyük vurgunlardan,
kiıii çamaşırlardan nasıl haberimiz olur ki" diye
düşünüyorum.
20 yıllık Parlamenter, eski Sağlık Bakanı,
Yeşiller Partisi Kurucusu
Prof. Dr. Celal Ertuğ'un kaleminden
Türkiye'de ve Dünyada
İhsan Doğramacı Olayı
YÖK. Hacettepe. Bilkent
Doğramacı'nın Bilinmeyen Yönleri
ve Ünlülerden İhsan Doğramacı
Tüm Kitapçılarda