04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MART1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Faiz ödemelerini karşılamak için KIT zamlan sürecek, vergi oranlan artacak ANAYOL da 5 Nisan'm izindeANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Dev boyutlara ulaşan iç borç faiz ödemeleri nedeniyle ödenek sıkmtısına giren hûkümet, bütçe açığıni daraltabilmek için KÎT ûrün fiyatlanna yaptığı zamlan sûrdürürken, dolayh vergilerin de oranlannı yükseltmeyi planlıyor. Bakanlar Kurulu, Devlet Demir Yollan bilet ve taşıma fiyatlanna yü2de 25-30 oranlarda zam ya- pılmasını onayiarken, Maliye Ba- kanlığı'nın katma deger vergisi, emlak vergileri oranlannın arttı- nlması yönünde bir çalışma yap- tığı bildırildi. Vergi oranlannda- kideğişikliklebütçeye lOOtrilyon liralık ek gelir sağlanmasının he- deflendiği öğrenildi. ANAYOL hükümetinin kurul- masının ardından hemen hemen tüm KlT üriin fiyatlanna yapılan zamlarabiryenisi de nisan ayı ba- şında eklenecek. Bakanlar Kuru- lu, önceki günkü toplantısında TCDD'nin bilet ve taşıma ücret- lerine nisan ayı başından itibaren yüzde 25-30 oranlannda zam ya- pılmasınj kararlaştırdı. SEKA'nm da gelecek ay kâğıt fıyatlannı yüz- Yeni stand-by randevusu nisanda IMF, nfyetmektubu beklfyor FUATKOZLUKLU VVASHINGTON - Siyasi isrikrarsızlıkla birlikte yeni bir çıkmaza giren Türk ekonomisinde umut, bir kez daha IMF oldu. Uluslararası risk değerlendirme kuruluşlannın "kaygı veren üJkeler" arasında bulundurduğu Türkiye, nisan sonunda IMF'yle yeniden masaya oturmaya hazırlanıyor. IMF yetkilileri ile ANAYOL hükümetinin kurmaylan, uluslararası piyasalardan düşük faizlerle "stand-by" güvenceli kredi bulunmasına da etki edecek olan yeni anlaşma için 22-23 nisan tarihlerinde VVashington'da bir araya gelecek. Uzun süren bir belirsizliğin ardından hükümet kurulmasıyla kollan sıvayan Uluslararası Para Fonu (IMF), "Düze çıkmak için acı çekilmesi kaçınıhnaz" dıyen uzmanlanna yeni bir sürecin reçetesini hazırlatıyor ve Tûrkiye'den "resmi başvuruda" bulunmasını bekliyor. ¥ Uluslararası Para Fonu'nun bir yetkilisi, stand-by düzenlemesi çerçevesinde kredi anlaşması için daveti Türkiye'nin yapacağını söyledi. Aynı kaynak, "Türkiye'de IMF ile ügili, yanlış anlamalara yol açan ve kafaları kanştıran gerçek dışı bilgiler sunuluyor. IMF, hiçbir ülkeye resmi ya da dolaylı vollardan 'geliyoruz' demez. Ugili iilkeden tâlep olmadığı sürece, IMF, kesinlikle devreye girmez ve 'ekonomınizi düzeltmek istiyoruz' demez. Türkiye talepte bulunacak, IMF değir diye konuştu. Cumhuriyet'in edindiği bilgiye göre stand-by kredi anlaşmasının yeniden yûrürlüğe sokulması için Ankara'da niyet mektubunun içeriğine ilişkin teknik çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bu konuda da IMF çevrelerine çeşitli kanallardan bilgi aktanlıyor. Ancak IMF, söylenenleri "dinlemekle'' yetınerek, nisan ayındaki "ara toplanülarda" "durum degerlendirroesiııe'' • gıdıleceğıni belirtiyor. de 30'a varan oranlarda arttıraca- ğı bildirildi. VergOer artacak CHP-DYP hükümetinin TBMM'ye sunduğu, ANAYOL hükümetinin de programında olan özel tüketim vefgisi yasa tasansı- run Avrupa Birliği mevzuatıyla çakıştığı bildirildi. Avrupa Birli- ği'nin gelecek yıldan itibaren al- kol, tütün, akaryakıt ürünleri dı- şındaki tüm mallara uyguladığı özel tüketim vergisinin kaldıra- cağına dikkat çeken yetkililer, *Bu nedenle bizde de bu ürünlerdışın- daki mallarda özel tüketim vergi- si uvgulanama>acak" dediler. Ozel tüketim vergisi yasa tasa- nsının da yalnızca alkol, tütün ve akaryakıt ürünlerine uygulanmak üzere yeniden düzenleneceğini anlatan yetkililer, gelirleri arttır- mak için mevcut dolaylı vergi oranlannda bir değişikliğe gidile- cegini kaydettiler. Ozel tüketim vergisi uygula- masının, gümrük birliği nedeniy- le, Avrupa Birliği'nden ithal edi- len mallardan kesilen gümrük ver- gisi ile Toplu Konut Fonu'nu ke- sintilerinin kaldınlmasından do- ğan gelir kaybının karşılanması için çıkanlması programlanıyor- du. Gümrük vergileri ve Toplu Ko- nut Fonu uygulamasınm kaldınl- masıyla devletin yılda 3-4 milyar dolar kaybı olması bekleniyor. Bu çerçevede, bütçe gelirlerinin arttınlması için yeni vergi tasan- lan hazırlandığını anlatan yetki- liler, KDV oranlannın yükseltil- mesini ve mal gruplannın yeniden belirlenmesinin planlandığını bil- dirdiler. Halen zorunlu tüketim mallannda yüzde 8, normal mal- lardan yüzde 15, lüks tüketim mal- lanndan da yüzde 23 oranında KDV kesiliyor. Emlak vergisi oranlannın da arttınlmasmjn planlandığını. em- leklann reel reğerleri üzerinden vergi alınmasının programlandı- ğını anlatan yetkililer, "Bu çerçe- vede bütçeye 100 triryon liralık ek gelir sağlanması hedefleniyor" dedıler. TUKODER. fırıncılara tepki olarak Antalya'da ekmek fabrikası kuruyor Tüketici, ucuz ekmek üretecekEkonomi Servisi- Ekmekte yaşanan vurgunu önlemek isteyen tüketiciler finn- cılığa soyundu. Ekmekte yaşanan tekelleş- menin yarattığı periyodik ve haksız fiyat artışlannın önlemek amacıyla Antalyalı tüketiciler tarafindan kurulan Unlu Ma- müller Üretim ve Tüketim Kooperatifi, ta- nesi 7-7 bin 500 liradan ekmek üretmeyi planlıyor. Tüketicilere ait fabnkanın ağus- tosta üretime geçmesi hedefleniyor. Ekmektekı haksız fiyat artışlannın ön- lenmesinin tüketicilerin kooperatifler ara- cılığıyla örgütlenmesınden geçtiğine de- ğinen Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜ- KODER) Antalya Şubesi Başkanı AH LT- vi Büyüknohutçu, bunun örneğini vermek üzere Antalya'da geniş katılımlı bir koope- ratifin kurulmasında öncülük ettiklerini söyledi. Büyuknohutçu fabrikanın ağus- tos ayından itibaren üretime gececeğini bildirdi. 250 gramlık ekmeğin maliyetinin 5 bin 500 ila 6 6in 500 lira olacağını kay- deden Büyüknohutçu, ekmeğin tüketiciye 7 bin ile 7 bin 500 lira arasında ulaşacağı- nı vurguladı. Hedeflenen ekmek fabrika- smın kurulabilmesi için 20 milyar liralık yatınm gerektiğini söyleyen Büyüknohut- çu, kooperatife şu ana kadar 2 bin 700 ki- şinin üye olduğunu kaydetti. Kurulacak ekmek fabrikasının güniük kapasitesinin 150 bin ekmek olduğunu söy- leyen Büyüknohutçu, satın alınacak ek- mek üretme, kesme ve ambalajlama maki- nelerin son sistem teknolojiye sahip olduk- lannı hatırlatarak, dağıtım hariç fabrikada 7 kişinin çalışmasının yeterli olacağını an- lattı. Ekmekleri dilimlenmiş ve ambalajlan- mış şekilde satacaklannı söyleyen Büyük- nohutçu, dağıtım için ek bir harcama yap- mayacaklannı belirterek, Antalya'da 45 mahalle muhtarhğı ile işbirliği halindeça- lışacaklannı anımsattı. Aynca Semt Pazar- cılan Odası ile anlaşarak ekmeklerin ko- operatif aracılığıyla semt pazarlannda sa- tılmasını sağlayacaklannı dile getiren Bü- yüknohutçu, nakliyenin üstü kapalı kasa- larda ve gıda maddeleri (aşımaya uygun, kapalı, içi taşıma süresince nem çekmeycn çinko, alüminyum veya paslanmaz çelik kaplı araçlarda yapılacağını ifade etti. Fınncılann maliyet artışlannı bahane ederek ekmeğe her firsatta zam yaptıkla- nnı söyleyen TÜKODER Genel Başkanı Yardımcısı Mehmet Sevim, Istanbul ve Ankara'da fınncılann keyfi ve haksız da- yatmalanyla zamlann vurguna dönüştü- ğünü belırrti. Toprak MahsuIIeri Ofisi'nin buğday ahmlannı yeteri kadar yaprnayarak, aralannda Süleyman Mercümek'in de bu- lunduğu spekülatör tüccarlann vurgunla- nna adeta çanak tuttuğunu dile getiren Se- vim. tüketicilere " Ekmefinizc sahipçıkın" çağnsında bulundu. Tüketiciyi Koruma Derneği, Halk Ekmek gibi ekmek üretmeyi planhyor. Emniyet kemeri süs değil Aydın Menderes'in geçirdiği üzücü kaza, Türkiye'deki trafik kazalan açısından birçok 'tipik' özelliğe sahip. Birincisi, neredeyse her gece Türkiye'nin bir yerinde ölümcül bir kaza olması artık ne yazık ki ahşılmış bir durum haline geldi. Gece yolculuğunun zorluğu, yoruculuğu ve yoflann yetersizliği nedeniyle kaçınılmaz olarak geceleyin kaza riski daha yüksek. Ikincisi, geceleyin kaza yapan taraflardan birinin kaçması da sık görülen bir durum. Büyük kazalarda hatalı olsun olmasın 'ne olur ne olmaz' diyerek hemen ortadan kaybolmayı tercih eden insanlar var. Kazalarda görevli bilirkişilerin bazen çok tuhaf kararlar vermesi de insanlann yasalara güvenememesi için bir neden. Ama yine de hiçbir şey karşı tarafa yardım etmek yerine kaçmayı haklı çıkaramaz. Üçüncüsü, emniyet kemerlerinin yararlılığı, bilimsel araştırmalar ve gerçek kazalarla kanrtlanmıştır. Bunlan kullanmak bize yük gibi gelmemelidir. Trafikte her an karşılaşabileceğimiz bir kazada en ERKAN ALTINSOY büyük güvencemiz emniyet kemeridir. Bu kazanın yann mı yoksa 20 yıl sonra mı olacağını bilemeyiz; her an olabilir. Topu topu bir canımız var, o can gitti mi bilgisayar oyunlannda dendiği gibi 'Game Over' olur, oyun biter. Emniyet kemerinin sağladığı güvenlik karşılığında yapmamız gereken çok kolay bir iştır. Aydın Menderes emniyet kemeri taksaydı en kötü olasılıkla şu ana kadar hastaneden çıkmış olabilirdi. Bu kazadan herkesin alması gereken en önemli ders budur. 4. ve belki de en önemli ve zarartı tipik özellik de kazadan sonra yaralılann arabadan çıkanlma ve hastaneye götürülme şekli. Aydın Menderes'in arabadan iyi niyetli, ama ilk yardımdan anlamayan insanlar tarafindan mı yoksa uzmanlarca mı çıkanldığını ve hastaneye nasıl götürüldüğünü bilmiyoruz. Kazaya uzman kişiler müdahale etse belki de böyle önemli bir durumla karşılaşılmayacaktı. Yazıyı Amerika'daki bir otomobil reklamında kullanılan bir sloganla bitirmek istiyorum: "Kemerinizi takın. Bunu sizi sevenler için yapın." • Yeni Tempra'lar TOFAŞ-FIAT yeni Tempra modellerini tanıttı. Yeni Tempra'daki güvenlik ve konfor öğeleri arttınlmış. Artık daha çok standart eleman ye daha çok seçenek var. Hidrolik direksiyon tüm modellerde standart. 12 değişik renkte sunulan Tempra'nın fiyatlannda ise bir degişiklik yok. Aynca tüm Tofaş otomobilleri Koç Finans desteğiyle sunuluyor. YENİ... YENİ... YENİ... YENİ... YENİ... YENİ... YENİ... YENİ... YENİ... l'nın yeni Accord modeli Türkiye'de ıtışa sunuldu. Ingiltere'deki Honda fabrikasında üretilen Accord'un ilk önce sadece full aksesuvariı ve otomatik vitesli 2.0i ES modeli satılacak. Avrupalılann otomobil zevkine göre üretilen bu yeni Accord, 2 litre ve 131 beygirlik motoruyla iyi bir performans sağlıyor. 1996 Avrupa egzoz gazı standartlanna uyan ve geri dönüşümlü parçalardan üretilen yeni Accord aynca kalıte ve güvenlik bakımından da iddialı. Honda, şu andaki döviz kuruna göre yaklaşık 2.8 milyar liraya satılan yeni Accord'dan bu yıl 300 adet hedefliyor. Gelen ilk parti aracın şimdiden satıldığını da söyleyen Honda yetkilileri bu rakama rahatça ulaşmayı umduklannı belirttiler. • I U I C Ç A|U taşımacılığında yeni bir dönem I n Ö O f l l l başlatacağına inandığı Yeni Nissan Vanete Cargo'yu Türkiye pazanna sundu. Yeni Vanette Cargo bir ticari araçtan beklenen özelliklerin yanında bir otomobılin kullanım rahatlığını sunuyor. Hidrolik direksiyonu 5.4 metrelik dönüş yançapı ile şehiriçi manevralarda kolaylık sağlarken 2.3 litre hacminde ve75 beygirgücündeki dizel motoru ile 90 km/s hızda 7.3 litre motorin tüketiyor. 980-kg taşıma kapasitesı olan Yeni Vanette Cargo'nun sempatikliği ve canlı renk seçenekleriyle geniş bir alıcı kitlesinee hitap etmesi bekleniyor. Nissan aynca önümüzdeki aylarda pazara sunacağı ve Avrupa'da geçen yılın otomobili seçilen Micra'yı bu yılın ÖYS 1 .'sine hediye edecek. • KISA KISA... KISA KISA... KISA KISA... KISA KISA... KISA KISA... • Doğuş Otomotıv, Alman spor otomobiller üreticisi Porsche'nin Türkiye'deki yeni distribütörü oldu. • Otosan yeni damperli kamyonu Ford Cargo 2621 DS'yi satışa sundu. • Renault'nun endüstriyel tasanm bölümü, Intitale adlı kavramsai otomobili ile Torino 1995 "Otomobil Tasarımı ödü/ü"nü kazandı. • Alman "aufo mofor und sport" dergisinin düzenlediği 96'nın en iyi otomobilleri araştırmasında hatcback'te Volksvvagen Polo ve çok amaçlı kullanım otomobilleri sınıfında da WJ Sharan birinci oldu. • Mercedes-Benz, Mayıs 1995'e kadar üretilen bütün C serisi araçlan, hatalı üretilen motor kapağı mandallannı ücretsiz değiştirmek üzere yetkili servislere çağınyor. • Hyundai, geliştirdiği yeni sesli kumanda sistemiyle sürücü radyo / teyp, klima, silecekler ve iç ışıklandırma gibi sık kullanılan işlevlere sesle kumanda edebiliyor. • Skoda Ocak 1996'da üretim rekoru kırdı. ÇltT l Çl DOSTU /SADULLAH USUMI Şekerpancarmın geleceği yok edildi B aşbakan Mesut Yılmaz "Tanm kesimı- ne müjdelehm var" demişti... Sanayi Ba- kanı Yalım Erez de şeker politikasını bir düzene sokacağını ilan etmişti... Yeni hü- kümet olmanın verdiğı heyecanla söyfenen bu sözlerin yarattığı 'foz pembe' bir Türkiye hayali, ne yazık ki şekerpancanna verilen düşük taban fi- yatla son buldu. Hatta, hayal kınklığı yarattı!.. Keşke bol keseden atılan vaatler olmasaydı... Zira, tarm kesimi, nasıl olsa, Çilter'in acımasız dav- ranışlanna alışmıştı... Tanm kesimi, böylesine dü- şük fiyatlan görünce olsa olsa, "Bunlann da Çil- îer'den fariayokmuş" der geçerdı... Razı olmasa bile kaderine boyun eğer, acısını içıne gömerdi!.. Mesut Yılmaz'ın ve Yalım Erez'in tutumu daha yıkıcı oldu... Pancara verilen taban fiyat, hüküme- tin tanm kesimi ile ilk pazarlığı olduğu için, çiftçi- nin gelecekteki umutlanpı da alıp götürdü!.. Daha gübreye ve mazota zam gelmeden önce yapılan hesaplara göre, bir kilo pancann maliyeti 4 bin 800 lira olarak tespit edilmişti... Yerel Ziraat Odalan'nın ve pancar kooperatiflerinın yaptıklan maliyet hesaplan ise 5 bin liranın attına düşmüyor- du... Ama ne yazık ki hükümet, bu cıddi hesapla- ra rağmen pancara 4 bin 400 lira taban fiyat ver- di... Pancar üreticisinin beklentisi ise 8 bin lira idi... Ama ağızlarda dolaşan 6 ila 7 bin liraya razı ola- cak gıbiydı... O da, yeter- li gördüğünden değil, Tür- kiye'nin içinde bulunduğu ağır ekonomik koşulları dikkate alarak kabullene- cekti!.. Ama 4 bin 400 li- ra fiyat, en kıyıda koşede yaşayan üreticinin bile ak- lından geçmemişti... Üretici isyanda Hükümetin ilan ettiği pancar tabanfiyan,üre- fm bölgelerinde tarn bir 'şok' etkisi yaptı... Üreti- ciler, isyanlan oynuyor... Birçok üretici daha fiyat- lan duyar duymaz bu yıl pancarekmeyeceğini ve- ya ekimi azaltacağını söy- lemeye başladı. Başbakan Yılmaz ve Sanayi Bakanı Yalım Erez, gerçekten de çok kötü bir fiyat verdi. Daha doğrusu, aylardan beri 3 bin 500 li- ranın üstünde fiyat vermemekte direnen Planla- ma ve Hazine Müsteşariığı'nın telkinlerini aşama- dı!.. Üstelik, 4 bin 400 lira, 'avans fiyat'öa değil... Ke- sinfiyat...En büyük yanlışlık ve hata da burada... Geçmişyıllarda önce 'avans fiyat' verilir... lleri ay- larda gelişen koşullara göre fiyat farkı ödenirdi... Şeker faciasını başlatan ilk yanlış taban fiyat uygulaması 1994 yılında yaşanmıştı... Pancann maliyeti 1460 lira olduğu halde, Çiller bin lira ta- ban fiyatta direnmişti... Ancak, bu direnişin fatu- rasını milletçe ödedik!.. Zira, üretici, Çiller'in bu tutumuna karşı büyük bir tepki gösterdi ve sonuçta ekim alanlan daral- dı... Bu nedenle şeker açığımız birden bire 600 bin tonaçıktı... Önümüzdeki mayıs ayında 500 ila 550 bin ton civannda şeker ithal etmemız gerekecek... Eğer, 1994 yılında çiftçiye 200 lira daha fark veril- seydi, hem paralar Türk çiftçisinin cebine gire- cekti hem de ıthalat yolu açılmamış olacaktı!.. Çiftçiyi hesaba katan yok Taban fiyatlar, her yıl hasat zamanından bir ay önce, temmuz veya ağustos aylarında açıklanır- dı... Bu yıl çiftçi başka ürünlerie mukayese yapa- bilmek için ekimden önce açıklanmasını istedi... Hükümet de çiftçinin isteğini yerine getirdi... An- cak, bu işi yaparken enflasyon hesaplannı hıç dik- kate almadı... Her şeye. her gün zam geliyor... Örneğin, pan- car maliyet hesaplannda, son yapılan gübre ve ma- zotzammı yok... Hatta faiz hesaplan bile yok!.. Ma- zota yüzde 30, gübreye de yuzde 40 dolayında zam geldi... Önümüzdeki aylar içinde zamlann devam edeceğini hepimız biliyoruz... Böylece, maliyet belki de 6 ile 7 bin liranın üstüne çıkacak... Üreti- ci de bu hesaplan yaptığı için 8 bin lira taban fiyat beklentisine girmişti... Aynca, şu sıralarda dolar 70 bin liraya dayandı. Eylül veya ekim ayına kadar dolar belki de 85 ve- ya 90 bin liraya çıkacak... Dahası var... Şeker şir- keti pancar ödemelerini mart ve nisan aylanna ka- dar geciktinyor. Nitekim, geçen yıl üretılen pancar bedellerinin tamamı şu ana kadar ödenmişdeğil... Bu uygulama sürdüğü takdirde, bu yıl da üretici Mart 1996'da ekeceği pancann parasını Mart 1997 yılında alabilecek!.. O zamana kadar dolar belki de 100 bin lirayı geçecek... Felakete bakınız... Fiyat, dolar 70 bin lira iken ilan edilecek... Ama paralar ödenirken doiar 100 bin lirayı geçmiş olacak... Pancar üreticisi 6 ila 7 bin liraya mal ettiği pancannın parasını 4 bin 400 lira olarak alacak, ama elıne geçen paranın değe- ri 2 bin 500 liraya düşmüş olacak... Işte... Kamuoyundan saklanan gerçek tablo bu!.. Çiftçi, bu yüzden 15 yıl- dan beri büyük zarariara maruz kalıyor ve tanm çö- küyor!.. Işin en acı yanı da şu ki, konunun bu yö- nû ile kimse ilgilenmiyor!.. ' Böyle bir uygulama ne hukuk devletı ile ne de in- san haklan ile bağdaşır... Milyonlarca çiftçi 4 bin 400 lira taban fıyata tep- ki gösteriyor... Birçok üre- tici bu yıl da pancar eki- mini azaltacağını söylü- yor... Eğer, hükümet aldığı karan çiftçinin isteği doğ- rultusunda değiştirmezse, ekim alanlan beklenen- den daha fazla daralacak ve 1996 ile 1997 yıllann- da en azından bir milyon 300 bin ton civannda şe- ker ithal etmemiz gerekecek!.. Yabana ülkelere öde- yeceğimiz para ise 70 ila 80 trilyon lirayı buiacak... 1995 yılında ödediklerimizle birlikte yabancı ülke çiftçilerine armağan edeceğimiz para 100 trilyon lirayı geçmiş olacak!.. Pancar üreticilerinin kooperatifi olan Pankobir- lik yöneticıleri de taban fiyatı düşük buldu. Birlik Genel Müdürü Kamil Özdemir, yönetim kurulun- da durumu tartıştıktan sonra hükümete yeni öne- riler götüreceklerini söylüyor "Doğrusu bu kadar düşük bir taban fiyat bek- lemiyorduk. Üretici de fiyattan memnun değil. Konuyu yönetim kurulunda görüşeceğiz... Aldı- ğımızkararian hükümete ileteceğiz... Büyükbir ih- timalle fark isteyeceğiz..." Sakarya Ziraat Odası Başkanı Hikmet Karaba- yır ise fiyata büyük tepki gösteriyor: "Bu fiyatın anlamı, çiftçiye 'pancar ekme' de- mektir. Nitekim, 4 bin 400 lirayı duyan çiftçiler, bi- ze koşup geliyor ve tepki gösteriyor. Çoğu da pancar ekiminden ya vazgeçeceğini veya azalta- cağını söylüyor... Eğer taban fiyatartmazsa, 1997 ve 1998yıllannda da şekerbunalımıyaşayacağız...' Balıkesır Ziraat Odası Başkanı Ahmet Kah- raman da "Bu fiyat, çiftçinin beline kazma vur- maktan farksızdır" diyor. • IŞÇEMNEMtEMNDEN ŞUKRAN SONER İyi ki Çatışıyorlar Yatıp kalkıp medya patronlarının, büyük holding- lerin, siyasetçilerin kimi zaman uzun dönemli çı- karlannı unutacak boyutta, kısa dönemli, kıyasıya bir çıkar çatışması içine düşmelerine şükredelim. Kimi önemli kirli çamaşırlar ancak bu şekilde açı- ğa çıkıyor. Misyon, vizyon sahibi rahmetli Özal'ın, hep var olan, ancak su yüzüne çıkardığı, boyutlandırdığı, etik değerlerin tümünü yok sayan çıkar ilişkileri, o ölçüde de şiddetli bir çıkar çatışmasını getirdi. Belediye başkanı, parlamenter, parti başkanı, bakan, başbakan, cumhurbaşkanının, kayrılan, karşılıklı çıkar ilişkisi içinde, özel gazetecisi, bürok- ratı, işadamı, akrabası olunca işler çığnndan çık- tı. Kişilerin yer ve iktidar değiştirmesi ile adamlan- nın konumlan, çıkarlardan pay almalan değiştik- çe, paylaşımlar değişti. Doğal olarak da pastadan pay alamayanlar, paylannı kaybedenler, bazen de haksız rekabette zararlı çıkanlar bağırmaya başla- dı. Hanedanlann, yeğenlerin, yakın akrabalann, eş- lerin kayınlıp köşe döndürülmelerini, vurgunlannı, bürokratlann ortak olduklan çirkin oyunların kimi bölümlerini böylece öğrendik. İktidar uğruna, ikti- darlanna kapı açan işadamlan, holdingler, medya patronlannın kayınlmalan, haksız kazançlar, kredi- ler, dört koldan devletin soyulmasının, yolsuzluk- lar, ahlaksızhkların da ortaya çıkanlanları, bu tür- den çıkar çatışmalannın ürünü. ••• Başbakanlann dâhi uzmanlan, bürokrasinin, pa- ranın en kilit noktalannda, en yaşamsal alanlarda, halk çoğunluğunun insan haklarına, çıkarlanna, kamu yaranna aykın işlevterini yerine getirdikten son- ra, kah özel sektörde, kah siyasetin içinde en üst görevierde "yönetim kurulu üyeliklerinde, ortaklık- larda, parlamenterlikte, bakanlıkta" görevlendiri- lip ödüllendiriliyorlar. Çiçeği burnunda yeni siyasetçi, özel sektör yö- neticisi, ortağı eski ünlü bürokratlann akılalmaz servetleri var? Emniyetin, vilayetin, özelleştirme idaresinin, Merkez Bankası'nın başından gelen, sonuç olarak aylıklı insanlann bu kadar büyük mal- varlıklan nasıl oluşmuş? Geçmişlerinde deneyim- lerinin olmadığı, ilgi ve bilgi alanlanna girmeyen bü- yük büyük işlerde neden, niçin, nasıl yönetici, or- tak oluveriyorlar? Geçen hafta eski vali, emniyet müdürü, YÖK başkanının, liderini uçağı ile taşımakla ünlü, köşe- yi dönmüş milletvekilinin yeni satın aldığı banka- sının ortaklığı skandalı ile sallanmıştık. Bu hafta özel- leştirmenin mimarlanndan, "kaça satılırsa satıl- sın "ın ideologlanndan, Merkez Bankası da dahil bü- rokrasinin bütün önemli kademelerinde görev yap- mış, gözde olmuş yeni bakanın eşinin, kendisinin dış ticaret ve gümrüklerden sorumlu bakanlık kol- tuğuna oturduğu gün dış ticaret ve pazarlama ko- nulannda şirket kurduğunu öğreniyoruz. ••• Bakan, eşini hararetle savunuyor. Ahmet Özal'ın avukatlığını yapan Intermedyayayın grubunun şa- hibinin eşi ile birlikte iki kadının kurduğu şirketia,ı bakanlığının sorumluluk alanına giren konularla btr ilişkilerinin olmadığını söylüyor. Benzer bir savunma da biliyorsunuz eski bürok- rat, yeni banka ortağı, milletvekili bakanlanmızdan geldi. Onlar da yeni banka ortaklıklannı, gazeteci- lik yapmakta olan miletvekilleri ile eş değerde 'ah- lakilik' olarak açıkladılar. Milletvekili seçildikten sonra köşe yazarlığını sür- düren gazetecilerin medya patronlannın çıkarlan ile bağlan, yazılan ile kanıtlanacak. Mümtaz Soy- sal örneğinde olduğu üzere, etik değerlerde, ka- mu yarannı gözetmede, medya, holding çıkarlan ile çatışmada en ileri örneği oluşturacaklar da, ger- çekten patron çıkarlanna hizmet edecekler de çı- kabilir. Ama el insaf, doğrudan kamu ile ilişkisi olan ban- ka ortaklığı, yönetim kurulu üyeliği - bakanlık iliş- kisi, büyük holding yöneticiliği ile gazete çalışanı olmak aynı şey mi? En çok da kimi yıldız yazar ve televizyon yorum- culannın, bu işe bulaşanlann kimliklerinin önemi üze- rinde durarak, "Onlann namusundan hiç şüphe- mizyok, ama böyle bir ilişki etik değer olarak sa- kıncalı, bu şirketin vekili ile milletin vekili işinin ka- nştınlması, bazılan tarafindan kötüye kullanılabi- lir" demelerine sinirteniyorum. Bu nasıl siyasi namus anlayışı ki milletvekili, ba- kan olduktan sonra, büyük bir bankanın, holdin- gin ortağı, yöneticisi olmayı, devletle büyük çıkar ilişkileri olan kurumlann doğrudan temsilciliği ile hal- kın vekili sorumluluğunu birbirinden ayıramıyor? Na- muzsuzluk doğrudan rüşvet almak, para çalmak, yolsuzluk yapmak ile sınıriı mıdır? Baksanıza, yeni oluşan iktidar ile bağlantılı çıkar ittjfakında, kilit noktalardaki s/yasilerle onlann med- ya patronlan, yıldız gazetecileri, bürokratları, işa- damları arasında yer alamayanlar paniğe kapıl- mışlar. Yeni iktidann nimetlerinden ayncalıklı y?rar- lanacak gözde holdingleri, gazete patronlan. yıl- dız gazetecileri, bürokratlan ağının dışında krj.r.i-?- nın kaygısını taşıyorlar. "Ya zaten giderek daralan kaynaklar, hep binle- rine, bihlerine doğru ahtılır, kendi çıkarlan zarargö- rûrse?" Kendi adıma bu kaygı ve korkunun, pastadan pay alamayacaklan ya da haksızlığa ugrayacaklannı düşünen kimi çıkar odaklannın, son günlerin kirli çamaşıriannın ortaya çıkanlmasında önemli rol oy- nadıklanna inanıyorum. "İyi ki çatışıyorlar. Ya ustaca paylaşmayı bece- nherse, dönen kirli işlerden, büyük vurgunlardan, kiıii çamaşırlardan nasıl haberimiz olur ki" diye düşünüyorum. 20 yıllık Parlamenter, eski Sağlık Bakanı, Yeşiller Partisi Kurucusu Prof. Dr. Celal Ertuğ'un kaleminden Türkiye'de ve Dünyada İhsan Doğramacı Olayı YÖK. Hacettepe. Bilkent Doğramacı'nın Bilinmeyen Yönleri ve Ünlülerden İhsan Doğramacı Tüm Kitapçılarda
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle