Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 1996 CUMARTESİ
HABERLER
Demirel'den
uyuştunucu
uyarısı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel.
uyuşturucu ile mücadelede
etkin ve acil önlemler
alınmasını istedi.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, Başbakanhğa
gönderdiği yazıda,
uyuşturucunun okullarda,
eğlence yerlerinde ve tatil
yörelerinde olağan hale
gelen kullanımtndan
rahatsız olduğunu belirterek
gençlerin uyanlması için
kampanyalar
düzenlenmesini istedi.
Cumhurbaşkanı Demirel,
uyuşturucu ticaretinin
Türkiye üzerinde karanlık
oyunlar oynayan bölücü
terör örgütünün en önemli
mali kaynağını
oluşturduğunu da vurguladı.
DSP'de Çekiç Güç
toplantısı
• ANKARA (AA)- DSP
TBMM Grubu, Çekiç Güç
oylamasında izlenecek tavn
belirlemek üzere olağanüstü
toplanacak. DSP Genel
Başkanı Bülent Ecevit'in
pazar günü başlayacak İsrail
seyahati nedeniyle bugün
yapılacak grup
toplantısında, Çekiç Güç'ün
görev süresinin uzatılıp
uzatılmaması yönünde
Genel Kurul'da kullanılacak
oyun rengi belirlenecek.
DSP Genel Başkanı Ecevit,
TBMM'ye sunulacak
tezkerede, Çekiç Güç'ün
görev süresinin "Son kez
uzatılacağı, Irak'ın
bütünlüğünün korunması ve
Kuzey Irak'tan Türkiye'ye
yönelik tehdidın sona
erdirilmesine yönelik somut
adımlaratılacağı" yönünde
taahhütlerin bulunması
durumunda oylamada,
"çekinser" kalabileceklerini
açıklamıştı.
Yerel yönetime
yetki ve kaynak
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Bayındırlık ve
lskân Bakanı Mehmet
Keçeciler, yere!
yönetimlerin yetki ve
kaynaklannın arttınlmasının
bir zomnluluk olduğunu
kaydetti. lller Bankası
Genel Müdürlüğü'nce
düzenlenen "Kentsel
Altyapı, Finansman ve
Örgütlenme" adlı
sempozyum açıhşında
konuşan Keçeciler, ll Özel
îdareleri Kuruluş Yasası'nda
yeni düzenlemeler
yapacaklannı söyledi.
Keçeciler, "Merkezi
yönetimler, yetkilerini yerel
yönetimlerle paylaşmalı"
dedi.
lleri saat
uygulaması
• ANKARA (AA) - Gün
ışığından daha fazla
yararlanmak amacıyla
yapılan ileri saat
uygulaması, bu yıl 31 Mart
Pazar günü başlıyor.
Bakanîar Kurulu Karan,
Resmi Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlandı.
Karara göre 30 Mart
Cumartesi gününü, 31 Mart
Pazar'a bağlayan gece,
saatler 01,00'de bir saat ileri
alınarak 02.00'ye
getirilecek. Bu yılki ileri
saat uygulamasından 400 ila
450 milyon kilovatsaat
enerji tasarrufu
sağlanmasının planlandığını
kaydeden yetkililer, söz
konusu tasarrufun parasal
karşılığının ise yaklaşık 2
trilyon lirayı bulacağmı
belirttiler.
Muhtarlar
yasalarmı istîyor
• İZMİR(AA)-Çiğlili
muhtarlar, TBMM'de
beklemekte olan muhtarlar
yasasının çıkanlmasını ve
belediye meclislerinde söz
sahibi olmalannın
sağlanmasını istediler.
Çiğlili mahalle
muhtarlannın düzenlediği
basın toplantısında konuşan
Egekent Mahallesi muhtan
Nüket Aslan, Meclis'te
beklemekte olan muhtarlar
yasasının bir an önce
çıkanlmasının gerektiğini
söyledi.
Çarşamba
toplaımiarı
• Haber Merkezi -Tank
Zafer Tunaya Kültür
Merkezi'nde düzenlenen
Çarşamba Toplantılan'nda
önümüzdeki '" Yeniden
biçimlenmesi gereken
uiusal eğitim politikamız"
konusu tartışılacak. 27 mart
günü saat 17.30-19.30
arasında yapılacak olan
toplantıda Prof. Dr. Necla
Arat konuşacak.
Başbakan Mesut Yılmaz, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi için hükümette çalışma başlattı
Demokratildeşme atamANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Polis
tarafından dövülen öğretmenlerden özür
dileyen ve yazar Yaşar Kemal'e verilen ce-
zayı eleşririrken düşünce özgürlüğünü sa-
vunan Başbakan Mesut Yılmaz, hükümet-
te kişi hak ve özgürlüklerinin genişletilebil-
mesi için çalışma başlattı.
ANAYOL hükümeti, "Idşi hak veözgür-
lükJerini kısıtlayan yasa htikümlerinin de-
ğiştirilmesi" için harekete geçti. Hükümet
programında. "çağdaş demokratik yapıyla
bağdaşmayan hükümlerin metinlerden çı-
kanlacağmı"vaat eden hükümette, Başba-
kan Yardımcısı Nahit Menteşe, Içişleri Ba-
kanı Ülkü Güne>- ve Adalet Bakanı Meh-
met Agar'dan oluşan bir komisyon kurul-
du. flk olarak 2911 sayılı Toplantı ve Gös-
teri Yürüyüşleri Yasası'nı ele alan komis-
yon, bu yasayı daha esnek duruma getirme-
nin yanı sıra düşünce ifadesi ve örgütlen-
me özgürlüğünü kısıtlayıcı yasa hükümle-
•Polis tarafından dövülen öğretmenlerden özür dileyen, DGM
tarafından hapis cezasına çarptınlan yazar Yaşar KemaFi
"insanlann düşüncelerini özgiirce ifade etmelerine olanak
sağlanması gerektiğini" belirterek savunan Yılmaz,
demokratikleşme için girişimler başlattı.
rini değiştirmek üzere tanyor.
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası
üzerinde inceleme başlatılan Bakanîar Ku-
rulu'nda, toplantı ya da gösteri için mülki
amirlere bildirim süresinin 72 saatten 8 sa-
ate kadar indirilebileceğı görüşü ağırlık ka-
zandı. Mülki amirlerin, eylemleri yasakla-
ma ve ertelemede yetkilerini kullanırken
göz önünde bulundurduklan kıstaslara da
sınırlama getirilmesiyle birlıkte. kaldınl-
ması planlanan olağanüstü hal uygulama-
sıyla bu bölgedeki gösterilenn de diğer il-
lerdekilerle aynı statüye getırilmesi öngö-
rülüyor. Toplantı ve gösteriler için vasak-
lanan kentin ana cadde ve meydanlannın da
yeni düzenlemelerle halka açılması hedef-
lenirken Istanbul'da Taksim, Ankara'da ise
Kızılay gibi meydanlarda açıkhava toplan-
tılannınyapılabileccğivekentdışında top-
lantı yeri gösterilmesinin engellencceği bil-
dirildi.
Bakanîar Kurulu'nda, bazı üyelerin dile
getirilen isteklere olumsuz bakması üzeri-
ne. 3 bakandan oluşan komisyonun çalış-
malannı tamamlayarak hükümete bir rapor
sunması benimsendi. Komisyonun, 2911
sayılı yasanın yanı sıra örgütlenme özgür-
lüğüne >önelik olarak Dernekler Yasası'nı
ve benzer yasalan da tarayarak kısıtlayıcı
hükümleri belirleyeceği bildirildi.
Muhalefet döneminde yapılan çalışma-
larda Kürtçe TV ve eğitim konusuna sıcak
bakan ANAP'ın, iktidar ortaği olduktan
sonra bu çahşmalann yaşama geçirilmesi-
ne yöneldiğine dikkat çekildi. ANAP ikti-
dan döneminde, Kürtçe kaset ve basılı ya-
yın yasağının kaldınldığı anımsatılırken
programda ifade edilen, "Hükünıetimiz ifa-
de ve fikir hürriyeti, din ve vicdan hürriye-
ti ve teşebbüs hürmennin daha da kökleş-
mesi ve gelişmesi için geniş çaph anayasal ve
yasal düzenlemelere gidecektir. Teröre, bas-
kıya, cebir ve şkidete yönelmemek kaydıy-
la ifade hürriyetinin önündeki tüm cnğeUer
kaJdınlacaktır" görüşlen doğrultusunda
örgütlenme özgürlüğünün yanı sıra ve dü-
şünce açıklama özgürlüğüne yönelik olarak
Terörle Mücadele Yasası'nın da yeniden
ele alınabileceği bildirildi.
Başbakan, Kürtçe eğitim konusunda gazetecilerin ısrarlı sorulannı yanıtsız bıraktı
Ydıııaz beldenen ıııesajı vermedi
•Iğdır'da Alişan Sınır Kapısf nı
ziyaret eden Başbakan Mesut
Yılmaz, Ermenistan toprağında
banş mesajı verdi. Türkiye'nin
Ermenistan hava koridorunu
açma jestine karşılık
alamadığını belirten Yılmaz,
"Banş en çok Ermenistan'ın
lehine" dedi.
IĞDIR (Cumhuriyet)- Başbakan Mesut
Yılmaz, 2. Uluslararası Nevruz Bayramı
kutlamalan için gittiği Iğdır'da, komşu ül-
ke Ermenistan'a olumlu mesajlar verirken
Dağlık Karabağ nedeniyle Azerbaycan ile
bu ülke arasındaki banş sürecinin hızlan-
dınlmasını istedi. Alişan Sınır Kapısı'nı
ziyaret eden ve Ermenistan toprağına bir
adım ilerleyen Yılmaz, Türkiye'nin hava ko-
ridorunu açma jestine, Erivan'ın olumlu
karşılık göstermediğini belirterek "Banş,
en çok Ermenistan'ın lehinedir" dedi.
Resmi Nevruz şenliklerine katılmak için
Iğdır'a giden Yılmaz, bu gezisinde, daha ön-
ce hükümetin çalışma yapacağını açıkladı-
ğı "anadilde eğitim
7
' konusuna deginmeme-
ye özen gösterdı. Gazetecilerin, etnik sorun-
lan temei alan sorulannı da yanıtlamayan
Yılmaz, Iğdır meydanında yakılan Nevruz
ateşinin üzerinden eşiyle birlikte atlaması-
nın ardından, gazetecilerin ısran üzerine
gece yemek yediği Devlet Su İşleri misa-
firhanesinin önünde yakılan ateşten-de at-
ladı. Yılmaz, burada ne dilek tuttuğunun so-
rulması üzerine, atladığı ateşin közlerini
göstererek "Bütün belaiarburada kaJdı" de-
di.
Ermenistan'a banş mesajı
Yılmaz, gezisinin ikinci gününde Erme-
nistan sınınnda incelemelerde bulunarak
Bakü-Erivan arasındaki banş sürecinin hız-
landınlmasınt istedi. Iğdır'ı Ermenistan'a
bağlayan ve uzun süreden beri kapalı olma-
sı nedeniyle bölge ekonomîsini de olumsuz
yönde etkileyen Alişan Sınır Kapısı'nı zi-
yaret eden Yılmaz, Aras Nehri üzerindeki
köprüye çizilen sınır çizgisini de ihlal ede-
rek Ermenistan topraklanna bir adım attı.
Basın açıklamasını sınınn Ermenistan ta-
rafındayapan Yılmaz, gazetecilerin gecık-
meli uyansı üzerine, "Kusurabakmayın,ge-
ri geri" diyerek Türkiye topraklanna geç-
ti. Yılmaz. Azerbaycan ile Ermenistan ara-
sındaki Karabağ sorununun banşçı çözü-
me kav uşturulması için Türkiye'nin elin-
den geleni yapmaya hazır olduğunu vurgu-
layarak MİNSK Grubu'nun yanı sıra ikilı
düzeyde de süren görüşmeler sonucunda.
kısa sürede bir uzlaşma protokolü imzala-
nacak aşamaya gelinebileceğini söyledi.
Azerbaycan ile Ermenistan arasında dek-
lerasyonun imzalanması veya imzalanma
aşamasına getmesiyle birlikte Alişan Sınır
Kapısı'nm da açılacağını bildiren Yılmaz,
Başbakan Mesut Yılma/, Iğdır'da Ahı.ska TürkJerinin geçici iskân edildikJeri konut-
lara konuk oldu. Sabah kah\altısında çayın yanı sıra ikram edilen gözlemeyi vedi.
"Sınır kapısının açılması, hem Ermenistan
açLsından dış dümayla çok önemli bir bağ-
lantı teşkil edecektir hem de Türkiye'nin
Orta Asya cumhuri>etleriyle olan güzer-
gâhtaki çok önemli bir merhalenin aşıima-
sı olacaktar" dedi. Türkiye'nin, hava kori-
dorunu açarak Ermenistan'a yönelik bir
jest yaptığını. ancak Erivan'dan buna kar-
şılık olumlu bir karşılık verilmediğini vur-
gulayan Yılmaz. şunlan söyledi:
"•Ermenistan'ın, .Azerbaycan 'a olan tutu-
munda herhangi bir ıŞileşme gözlev emedik.
Anıa buna karşın banşı tesvik etmek için ka-
ra sınınnı da açmayı amaçbvomz. Bunun
için hiç olma/sa ikili mü/akerelerde bir iler-
leme olduğunu görmemiz lazım. Tabii ki
Türkiye, atacağı her adımda kardeş Azer-
baycan'ın çıkarlannı gözetmek zorunda-
dır. Banş, bölgede her ülkenin lehinedir,
anıa en fazla Ermenistan'ın lehinedir."
Basbakan Yılmaz. gazetecilerin sorula-
n üzenne, Ermenistan'ın, Türkiye sınınna
10 kilometre uzaklıkta bulunan ve Çerno-
bil teknolojiyle yapılması nedeniyle gü-
\ enlik kabuğu zayıfgörülen Metsamor Nük-
leerSantralı'nında önemli birriskoluştur-
duğunu söyledi. Nükleer santral devreye
sokulmadan, Ermenistan'ın enerji sorunu-
nun alternatif şekilde çözümlenebilmesi
için gerekli girişimlerin yapıldığını, büyü-
kelçilik düzeyinde bir özel temsilcinin Er-
menistan'da bu konuyu da kapsayan görüş-
meler yaptığını bildiren Yılmaz, "Kısaza-
man içinde, Ermenistan'ın yapacağı diğer
teşebbüslere de katkıda bulunmaya haz>-
nz" diye konuştu.
Muhalefetle
genel merkez
restleşiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Partı
yönetimiyle Tansu ÇiBer'i devirmek ıçın ola-
ğanüstü kongreyi toplamaya çalışan muha-
lifler ile DYP Genel Merkezi arasındaki mü-
cadele sertleşiyor. Genel Başkan Yardımcı-
sı Ismail Köse, DYP'yediğer partılerden da-
ha fazla zarar vermekle suçladığı muhalifle-
ri, il ve ilçe kongrelerinde mücadeleye çağır-
dı. 400'den fazla delegenin imzasını toplayan
muhalifleriseolağanüstükongre için 29 mart
cuma günü başvuru yapacaklannı bildirdiler.
Köse, Çiller yönetimine ba>Tak açarak par-
tiyi olağanüstü kongreye götürmeye hazıria-
nan muhaliflere sert çıktı. Olağanüstü kong-
re çabalannı eleştiren Köse, DYP'de kongre
sürecinin işlediğini belirterek "Bu arkadas-
lar DYP've, muhalefet partilerinden daha
fazla zarar vermektedir" dedi. Muhaiiflerin,
il ve ilçe kongreleriyle ardından yapılacak olan
olağan büyük kongrede göriişlerinı açıklama-
lannı isteyen Köse. "Arkadaşlanmızı kong-
relere davet ediyoruz. ll ve ilçe kongrelerine
gelsinler, sıkınülanru \<e sorunlannı orada an-
labanlar. Bu hareketinhaşanyaıılasafagım san-
mıyorunı" diye konuştu.
Nisan ayında olağanüstü kongre için ha-
zırlıklannı sürdüren muhalifeski milletvekıl-
leri ve kurucular, daha önce belirlenen 13-14
nisan günlerini 18 nisana ertelediler. DYP
Tüzüğü'ne göre olağanüstü kongre çağnsı için
215 delegenin noter onaylı imzası yeterli ol-
masına karşın, muhalifler güç gösterisi yap-
mak ve desteği arttırabilmek için imza top-
lamayı sürdürüyorlar. 29 mart cuma günü
Çankaya 1 Numaralı tlçe Seçım Kurulu'na
başvuracak olan muhalifler, toplanan noter
onaylı imza sayısının 400'ü aştığını, olağa-
nüstü kongrenin toplanmak zorunda oldu-
ğunu bildirdiler.
DYP'den koparak ANAP'a geçen, ancak
örgütlerle ılişki içinde bulunan milletvekil-
leri ve muhal iflerle sürekli görüşmeler yapan
Hüsamettin Cindoruk da olağanüstü kong-
re için öncülük ediyor. DYP'den Cavit Çağ-
lar, Necdet Menzir ve Mehmet Batallıgibi
isimlerle görüşen Cindoruk'un. muhalifes-
ki milletvekillennede "Bukezdönüş>t>k.So-
mına kadargkJecegiz" diyerek desteğuii açık-
ladığı ifade edıldi.
DYP Başkanlık Divanı dün Teşkilat Baş-
kanı Necmettin Cevheri başkanlığında yak-
laşık 2.5 saat süren bir toplantı yaptı. îbp-
lantıdan sonra açıklama yapan DYP Genel
Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci. olağanüs-
tü kongre için yeterlı imza toplanamayaca-
ğını, toplansa bile yeterli delegenin katılımının
sağlanamayacağını ileri sürdü.
Avrupa'ya
işkence
başvurusu
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Manisa Emniyet
Müdürlüğü'nde liseli öğrencilere
yapılan işkence, Avrupa lnsan
Haklan Komisyonu'na
götürülüyor. Avukatlan,
öğrencilerin, Avrupa lnsan
Haklan Sözleşmesi'ne aykın
olarak 4 günden fazla gözetim
altında bulundurulmalan ve bu
süre içinde avukat bulundurma
hakkının olmayışı nedeniyle "Adil
yargdama v« eşittik ilkesinin ihlal
ediidiğT gerekçesiyle komisyona
başvuracaklannı açıkladılar.
Izmir Barosu'nda basın toplantısı
düzenleyen Avukatlar Mehmet
Nur Terzi, Sema Pekdaş, HüJya
Cçpınar, Orhan Kemal Cengiz ve
Peün Erda, Manisa Terörle
Mücadele Şubesi'nce DHKP-C
operasyonunda_gözaltınan Ali
Göktaş, M-A^ O i , M.G., A.M^,
S.T^ EAE^ E.IC, Faruk Deniz,
Aşkın Yeğin, Abdullah Yücel
Karakaş, Jaîe Kurt, Hüseyin
Korkut ve Boran Şenol'un. 8-11
gün arasında işkence altında
sorgulandığını bildirdiler.
Avukatlann ortak basın
açıklamasını okuyan Pelin Erda,
işkence olayıyla ilgili iç hukuk
yollanyla halen uğraş
verdiklerini, sonuç
vermeyeceğine inandıklan an bu
konudakı başvurulannı aynca
yapacaklannı belirttiler.
Güneydoğu sorunu için Bask modelini tartışıyor, eyalet sistemini öneriyor
RP'nin de 'Kürtçöziitnüy
özjel1bn
ERGÜN AKSOY
ANKARA - Güneydoğu soru-
nunun çözümü için parti içinde
Bask modelini tartışmaya açan
RP'lilerin hazırladıklan bırrapor-
da, "Sorun, PKK'yi yok etmek
değHdir. Sorun, silahlı terörii so-
na erdirmektir. Çözüm. daha de-
rinlere inerek kanseri tedavi et-
mektir" denildi. Özel timlerin sa-
yısınm artınlması ve güçlendiril-
mesinin savunulduğu raporda.
Kürtçe yayın, basım \ e eğitim ko-
nulannda yasal düzenlemeye gi-
dilmesi gerektiğı vurgulanarak.
Türkiye'de eyalet sisteminin yer-
leştirilmesi istendi. Raporda, "Her
eyaletin, merkezi hükümete bağ-
h ve TC ordusu bünyesinde bulu-
nan bir "milli muhafaza' örgütü
kurulmalıdır. Bu örgüt, yöredeki
demokrashi koruma amacı taşı-
mahdu-*'görüşüne yer verildi.
RP bünyesinde oluşturulan te-
rör komsyonu, Komar Holding
yöneticılerinden Can Komar ta-
rafından hazırlanan terör raporu-
nu parti içinde tartışmaya açtı.
Güneydoğu'daki sorunun çözü-
müne ağırlık verilen raporda, PKK
ile ilgili aynntılı değerlendirme-
de bulunuldu. Raporda, doğada-
ki dengenin bozulması halinde
ortaya istenmeyen durumlann çı-
kacağı belirtilerek, "Toplumlar-
da da böyle bir denge mevcuttur.
Türkiye'de demokratik olsun ol-
masuı hiçbir ayınm yapılmadan
bastınlan, Kürt isteklerini dilege-
tiren unsurlann >okluğu PKK'ye
meydaıu boş bırakmıştır" denil-
di. Çözümün. Kürtler tarafından
bulunması gerektiğine dikkat çe-
kilen raporda, Kürt toplumunda or-
taya çıkacak olan demokratik un-
surlann desteklenmesi gerektiği,
bu demokratik unsurlann PKK'ye
alternatif olmalannın sağlanma-
sı görüşüne yer verildi. PKK'nin,
Kürtlerin örgütü ve üderi görü-
başansı \e halk desteği bu özelli-
ğinden ileri gelmektedir."
Raporda, sorunun çözümü için
PKK'nin muhatap olarak kabul
edilmemesi gerektiği belirtilerek,
PKK'nin mücadelesinin terör ol-
duğu vurgulandı. Bask modeli-
nin uygun bir çözüm olduğuna
dikkat çekilen raporda, ancak bu
çözüm modelinde bazı noktalann
hassasiyetle değerlendirilmesinin
kaçınılmaz olduğunu vurgulandı.
•Partinin terör komisyonunca hazırlanarak
tartışmaya açılan raporda, özel timin büyütülerek
güçlendirilmesi gerektiği savunuldu. Kürtçe yayın,
basım ve eğitimin yapılabilmesi için yasal koşullann
yaratılması gerektiği bildirilen raporda, "Eyalet
sistemine gidilmeli" denildi.
nümünde olduğu belirtilen rapor-
da, şunlar kaydedildi:
"TC kentlerde Dev-SoPa karşı
başanlı olmakta, ancak kırda ge-
rilla savaşı veren PKK've karşı
başanlı olamamakta. Kaınumun-
dan saklanan hirtakım »i/Ji bilgi-
lerin olduğu muhakkaktır. Ancak
güneş balçıkla snanmaz ki, şart-
lar süratle olumsuza doğru geliş-
mektedir. Yani TC, geriUa savaşı-
na ve yöre halkının gerillaya ver-
diği desteğe karşı başanlı olama-
maktadır. Ancak unutulmamalı-
dır ki, \örenin önceliği uiusal kim-
liğin tanınmamasıdır. PKK'nin
Raporda, Kürt halkının haklannı
PKK dışında savunanlannın des-
teklenmesi gerektiği kaydedile-
rek, şu görüşlere yer verildi:
" Bu çözüm yolu en doğal olaıu-
dır. Kabul etmek gerekir ki, top-
lumun doğal dengelerini bozarak,
demokratik unsurian basbrarak
PKK sorununu istemeyerek de ol-
sa TC yaratmıştır. Artık bıraka-
lıııı toplum kendi kendini iyilestir-
süı. Sorun PKK'ji yok etmek de-
ğildir. Sorun silahlı terörii sona
erdirmektir. TC bugün Kürttop-
lumunu tanımayı reddetmek, tüm
uıısunlan baskı altına aunak, kan-
ser ripi oiuşumlara me\ danı boş tn-
rakmak anlamına gf İmektedir."
Raporun çözüm öneriieri bö-
lümünde de, Kürt halkının ihtiyaç-
lannı demokratik yönlerden diie
getirmek isteyen gruplann ve şa-
hıslann saptanması gerektiği vur-
gulanarak. "Bugunıplarsamiıni
şekilde demokratik yollan benim-
semeüdirier. PKK'nin bir kolu ol-
mamahdıriar. Bu gruplar, örne-
ğin bazj DEP üyelerini de içerebi-
lirter" görüşü savunuldu. Rapor-
da, özel tim görevlilerinin sayısı-
nın büyütülmesi gerektiğine dik-
kat çekilerek, özel tim görevlile-
rinin bu şekilde her türlü terörün
üzerine gitmeleri istendi. Rapor-
da, şöyledendi:
"Oiağanüstü hal derhal lağve-
dilmelidir. Çünkü, bu valilik böl-
gede sıkıyönetimin sivil bir şekJi-
dir. Tüm partikrin desteği ahna-
rak Kürtçe yayın, basın ve eğitim
gibi konularda yasal değişikUkle-
re gidilmelidir. Yerel yönetûnkre
yetki devri ile başlayıp nihai ola-
rak Türkiye'de eyalet sistemine gi-
dilmetidir. Valiler yörede seçimle
işbaşuıa gelmeli, DGM'ler kaldı-
nlmalı, her türlü adli sorun yöre
halkınınoylan ileseçtiği hakim ve
safvcılar tarafından çozümlenme-
lidir. Her eyaletin, merkezi hükü-
mete bağlı ve TC ordusu bünye-
sinde bulunan bir milli muhanz ör-
gütü kurulmalıdır. Bu örgüt,
yöredeki demokrasiyi koruma
amacı taşımalıdır."
CUMAKTESI
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Yaşlılığa Üvgü
Herrıangi bir Batı ükesinden Türkiye'ye ük kez ge-
len kişiyi öncelikle sı>kaklardaki genç erkek kalaba-
lığı şaşırtacaktır. Bir jtadyumdan ya da kışladan bo-
şalmışa benzeyen bJ 9" kalabalığın içinde genç kız
ve kadınlara çok az rastlanır. Yaşlı kadın ve erkek ise
yok gibidir. Büyük k^tlerde (ve özellikle de şu sev-
gili Istanbul'umuzdaisokaklardaki genç kız ve kaciın
oranı biraz artmakla firlikte yaşlı insan sayısı daha da
azalır. Kadınlann evlere sürgün edilmiş olmasının ne-
denleri biliniyor ve artık tartışılıyor da. Yaşlı insanlan-
mızın yaşam koşullan ve sorunları ise kendileri ve
(varsa, olanakları da elverişliyse) yakınları dışında
kimseyi ilgilendirmemektedir. Kapalı mekânlara sür-
gün edilmiş olmaktan öte, onlar sanki bu toplumun
lanetlileridir. Hâlâ yaşiyor olmaktan ötürü neredeyse
birsuçlulukduygusu içinde, yaşamlannın son dönem-
lerindeki sıkıntılarta Daşbaşa, çoğu kez yapayalnız
bir yaşam sürmeye niankûm edilmişlerdir.
Gelişmiş ülkelerde ortalama ölüm yaşının giderek
yükselmekte oluşunun sonucunda yaşlı insan sayı-
sındaki artış, bu ülkelerde "nüfus yaşlanması" diye
adlandırılan bir olguya yol açmışken, ülkemizde 60
yaşında ve daha ileri yaşlarda insan sayısının genel
nüfusa oranı otuz yılı aşkın bir süredir yaklaşık yüz-
de 7'lerdedir. (1965 nüfus sayımına göre bu yaş gru-
bunun toplam sayısı yaklaşık 1.5 milyon ve genel nü-
fusa göre oranı yüzde 6 iken, 1990 nüfus sayımında
bu sayının yaklaşık 4 milyona, genel nüfusa göre ora-
nının ise yüzde 7'ye yükselebildiği görülmüştür.)
Genç bir nüfusa sahip olmanın (eğer bu olanak de-
ğerlendirilebiliyorsa) olumlu yönleri bulunduğunda
kuşku yok. Fakat acaba sadece olumlu yönler mi söz
konusu? Bu soruyu yanıtlayabilmek için "yaşhlık"
kavramının irdelenmesi gerek. Ve "yaşlılar haftası"n\n
sözümona kutlandığı şu günlerde bunu yapmanın
tam sırasıdır...
• • •
Sadece insanlann değil bütün canlılann ve hatta can-
sızlann da yazgısı olan yaşlılık (yıpranma, eskime), can-
lılar ve özellikle de insanlar için "bedensel gücün
azalması, zihinsel yetinin güçsüzleşmesi" (bilimsel
deyimle, nöronlann azalması) olarak tanımlanıyor... Sa-
dece bu kadar mı? "Yaşlılık" olgusuvla ilgili bilgileri-
mi tazelerken, bitkilere ilişkin bir gözlem bana çok an-
lamlı göründü. Çeşitli etkenler nedeniyle köklerin ar-
tık besin sağlayamadığı durumlarda, bitkinin bütün
besin yedeklen tohumlara göç etmekteymiş... Bu do-
ğal olgu bana, yaşamın sürüp gitmesi için yapılmış
bir özveri gibi göründü... İnsanlar dünyasında bu ol-
gu, bilinçli olarak yaşanmaktadır. Yaşlanan insan,
kendinden sonra gelenlere yer açması gerektiğini bi-
lirvehisseder... Bu bilinçveduygu, büyük bir olgun-
laşmadır. Genç toplumun, yeni kuşaklann, bu olgun-
laşmayı gözlemlemekten öğreneceği şeyler vardır.
Bu gözlemi yapabilmekten yoksun (bir başka deyiş-
le, yaşlısı olmayan ya da yaşlısı yaşamın dışına itil-
miş toplumlar), uygar bir toplum görüntüsüne sahip
olmaktan çok, tıpkı bizimki gibi, bir kurt sürüsünü
andıracaklardır...
• • •
Uzun ömüriülük; deney ve düşünmenin uzun ya-
şanmışlığı demektir. Bütün eskı uygarlıklarda yaşlılık,
ölümsüzlüğe yakın bir imge olarak algılanmıştır. Tan-
rının çoğu kez yaşlı bir insan olarak düşlemlenmesi
(tasavvur edilmesi) bu nedenledir. Yunan mitolojisin-
de tanrıların en büyüğü olan Zeus, aynı zamanda on-
ların en yaşlı olanıdır. Budizm, Taoizm, bütün Doğu
dinleri, yaşlılığı seçkinlikle birtutar. Taoizmin babası,
.0. VI. yüzyılda yaşamış Laozi'nin aksaçlarla doğ-
duğuna ve iki yüzyıldan fazla yaşadığına inanriması
da, yaşlılık olgusuna verilen bu ayncalıklı değer ne-
deniyledir...
• • •
Laozi'yle yaklaşık olarak aynı yüzyılda yaşamış olan
Yunan bilgesi Solon, soytularla halk arasında patlak
veren ve bitmek bilmeyen vahşi savaşı durdurmak için
sitenin başına getirildiği zaman onlara şöyle seslen-
mişti: "lonya'ntn en eski toprağının katledildiğinigör-
düğümde, göğsümün içinde yüreğim bana acı çek-
tiriyor." Solon, zenginleri, nefret duygusunun kayna-
ğı olarak gördüğü "açgözlülük ve gurur"öan el çek-
meye çağırmış, her iki tarafa da ulusun çıkarlar için
uzlaşmazlığa son vermelerini emretmişti... Uzlaşmaz-
lık ve gurur, gençlikte aşılması daha zor duygulardır.
Genç nüfusa sahip olan toplumlann uzlaşmaya da-
ha az yatkın toplumlar olduklan sanıyorum ki söyle-
nebilir...
• • •
Victor Hugo'nun yıllar önce okuduğumda beni et-
kilemişolan uykudaki bir yaşlı adamı betimlediği "Bo-
az Uykuda" (Orhan Veli çevirisi) adlı şiirine yeniden
baktığımda, düşüncelerimi destekleyen dizeler bulu-
yorum:
"O ki aslına dönmekte olan kişidir,
Geçer yalan dünyadan ebedi dünyaya;
Gencin gözündeki ihtiras ateşidir
Ihtiyarınkinde başka bir nur, bir ziya." ' '
Watt Whitman'ın, yine yıllar önce, 6O'lı yıllardaki
üniversite çağımızda, dılimize Memet Fuat'ın çevir-
diği "Çimen Yapraklan "nda okuduğum ve hep anım-
sadığım iki dizesi ise, bence bütün zamanlarda söy-
lenmiş en insanca, en anlamlı sözlerdendir:
"Kadınlar otunıyor, ya da oradan oraya gidip ge- '
liyohar, kimi yaşlı, kimi genç,
Gençler güzel, ama yaşhlargençlerden degüzel."
Kısa... Kısa... Kısa... Kısa... Kısa.
MHP Gend Sekreter Yardımcısı Akkan Suver,
MHP lideri Alparslan Türkes'in oturduğu milletvekili
lojmanının boşatbimasuun me\sinı şartlan nedeniyle
geciktiğini öne sürerek bu işlemin hafta sonunda
tamamlanmasının beklendiğini bildirdi
• RP lideri Erbakan'ın, partilerin oy kaybetmesini
"Uganda usulü sevme" ^eklinde açıklamasından
sonra RP Grup Başkanvekili Necati Çelik de
hükümete "Afrika yamyamı" benzetmesinde
bulundu. Çelik, bu hükümetin halkı ezmekten başka
hiçbir hedefi olmadığını öne sürdü.
~~ Cumhurbaşkanı Sülejman Demirel, Tofik Ahmok
ve Erdoğan Oner'in görev sürelerinin dolması
nedeniyle boşalan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK)
üyeliklerine Doç, Dr. Necdet Basa ile Dr.
Yavuz Ege'nin seçilmekrine ilişkin karan onayladı.
• Başbakan Mesut Yılmaz ile Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Emin Kul arasındaki görüşmeden
sonra TtSK Genel Sekreteri Kubilay Atasayar'm
bakanlık müsteşarlığına getirilecegi öğrenildi.
• Devlet Bakanı Halit Dağh, Yüksek Denetfcme
Kurulu çalışmalanyla ilgili brifing aldı.
Dağlı, kurulun daha etkin hale
getirileceğini bildirdi. . - - '