Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 MART 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Ulaştırnıa Bakanlığı, satış yetkisinin bakanlık ya da ÖYK'de olmadığı bir yasa tasansını yetiştirmeye çalışıyor
T'nm satışma kıfaf hazırhğı• Anayasa Mahkemesi'nin iptal karan ile ilgili
gerekçeyi hemen hemen tahmin ettiklerini ve ona göre
yeni yasa hazırlıklanna başladıklannı belirten Enerji
Bakanı Ömer Barutçu, gerekçeli karar açıklandıktan
sonra bir hafta içinde çahşması süren tasanyı Meclis'e
sunacaklannı söyledi.
ESRA YENER bakanhğunızda da Özelleştirme
Yüksek Kurulu'nda da
olmayacak" dedi.
Anayasa Mahkemesi, PTT'nin
T'sinin özelleştirilmesine ılişkın
LTaştırma Bakanı Barutçu.
ANKARA - Ulaştırma Bakanı
Ömer Barutçu, PTT'nin T'sinin
özelleştirilmesi için yeni bir yasa
tasansı üzerinde çalıştıklannı
belirtirken "Ancak T'yi satma
yetkisi, Anayasa Mahkemesi'nin
kararian çerçevesinde
yasanın, tüm satış işlemlennin
yürütülmesi ve karara
bağlanmasında Özelleştirme
ldaresi Başkanlığı ve
Özelleştirme Yüksek Kurulu'na
"yetki devreden" hükümlerini
geçen ay anayasaya aykın olduğu
gerekçesiyle iptal etti.
Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçu
Cumhuriyet'e yaptığı
değerlendırmede, Türk
Telekomünikasyon AŞ'nin
özelleştirme işlemlennin
düzenlenmesi için yeni bir yasa
tasansı üzerinde çalıştıklannı
söyledi.
Tasannın, Anayasa
Mahkemesi'nin iptal ettiği
hükümler için gerekçeli karannı
yayımlamasmın ardından
kesinleşecegini anlatan Barutçu,
"Ancak biz Anayasa
Mahkemesi'nin yasanın ilgili
hükümlerini neden iptal ettiğini
hemen hemen biliyoruz. Bu
nedenle bir tasan taslağı
üzerinde çaltşmaya başladık"
dedi.
Yetki iptaü ~
Anayasa Mahkemesi'nin yasanın
ÖİB ve ÖYK'ye yetki veren
hükümlerini iptal ettiğine dikkat
çeken Barutçu; "Bu çerçevede,
T'yi satma yetkisi Özeueştinne
Yüksek Kurulu'nda da
bakanhğunızda da olmayacak.
Anayasaya uygun başka bir
formül düşünülecek" diye
konuştu.
Ulaştırma Bakanı Ömer Barutçu,
tasannın en geç, Anayasa
Mahkemesi'nin gerekçeli
karannın yayımianmasının
ardından 1 hafta içinde Meclis'e
sunulacağını söyledi.
Anayasa Mahkemesi, geçen yılın
ocak ayında da PTT'nin T'sinin
özelleştirilmesine ilişkin
Çikanlan ilk yasanın, satış
işlemlerinin yürütülmesinde ve
karara bağlanmasında Ulaştırma
Bakanı'na yetki devreden
hükümlerini iptal
etmişti.
Pankobirlik avans fiyat istedi
'Pancar fiyatı
önceden açıklansın'
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Pancar Ekicilen
Kooperanfleri Bırliği (Pan-
kobırlik) Genel Müdürü Ka-
milÖzdemir. 1996 yilı şe-
kerpancan alım avans fiya-
tının kiloda en az 5 bin 200
liraolması gerektiğinı söy-
ledi.
Özdemir, dün yaptığı ya-
zılı açıklamada. geçen yıl
şeker sıkmtısı yaşandığına
dikkat çekerek, bu yıl geniş
ekim sağlanması için pan-
car alım avans fiyatının er-
ken açıklanması gerektiği-
ni belirtti.
Pancar ekiminin bu yıl,
iklimin olanaklı olduğu yer-
lerde başladığına dikkat çe-
ken Özdemir, 1996 yılında
4.1 milyon dekaralanda. 15
milyon ton şeker pancan
üretimi sağlanmasının prog-
ramlandığını belirtti.
1.9tonüretilebilir
Bu kapsamda, 1.9 mil-
yon ton şeker üretilebilece-
ğine dikkat çeken Özdemir,
ekimlerin gecikmemesi ve
üreticinin başka ürünlere
yönelmemesi için avans fi-
yatının bir an önce açıklan-
masını istedi. Özdemir, pan-
car alım avans fiyatının ki-
loda en az 5 bin 200 lira ol-
ması gerektiğini de vurgu-
ladı.
Elbistan Ziraat Odası
(EZO) Başkanı Mehmet
Ali Bulut, Sanayı ve Tica-
ret Bakanı Yalım Erez'in
şekerpancan üretimine iliş-
kin yaklaşımını memnun-
lukla karşıladıklannı söyle-
di. Bulut şekerpancan ekim
alanlannın çeşitli sorunlar
nedeniyle her geçen yıl da-
raldığını. bunabağlıolarak
şeker talebinin ithalatla kar-
şılanabildiğini kaydederek,
"Şekerpancarı üreticile-
ri, şeker ithalatından bü-
yük üzüntü duyuyor" de-
di.
Erez'in, Türkiye'nin yıl-
lık şekerpancan ihtiyacının
15 milyon ton olduğunu, 8.5
milyon ton olan yıllık üre-
n'min artnnlabilmesi için fi-
yatın ekim öncesinde açık-
lanması gerektiğini söyle-
diğıni hatırlatan Bulut, şöy-
le devametti:
"Erez, bizim yıllardır
dile getirdiğimiz bir tale-
bimizi ortaya koydu. Di-
leriz, şekerpancan fiyatı
ekim öncesinde açıklanır.
Çünkü, şekerpancan üre-
timini artırmak için fiya-
tın yüksek verilmesi. tek
başına yeteıii olmamakta-
dır. Geç açıklanan fiyat,
üretici için çok cazip de
olsa üretim artışına yol
açmıvor. Fiyat açıklandı-
ğında ya ekim zamanı
geçmiş ya üretici bir baş-
ka ürünü tercih etmiş olu-
yordu."
Bulut, yanlış uygulama-
lara son verildiğınde, Tür-
kiye'nin şeker ithal eden de-
ğil, yeniden ihraç eden ül-
ke konumuna gelebileceği-
ni ifade ederek. şu öneri-
lerde bulundu:
Destek kesilmemeli
"Şckenpancan fiyatı-
nın ekim öncesinde açık-
lanması yanında, ekim
öncesi ve sırasında uygu-
lanan destekler kesintiye
ugratılmamalıdır. Birdi-
ğer beklentimiz ise ürün
bedellerinin ödenmesin-
de geç kalınmamasıdır.
Şekerpancanfiyatı,enf-
lasyon ve girdi maliyetle-
rindeki artışlar dikkate
alınarak belirlenmelidir.
Belirlenen fiyat, üretimi
köstekleyecek değil, des-
tekleyecek düzeyde olma-
lıdır."
1UI l/UğlHlıı ııujlllUU w t v u ı . ^ l l ı •• ıv J Ut 11111M111UO111III UlUllIliail ı/ı«ıuıuı^uıııt»*« \Rt* \J***M*AJ a v o n ı I1URU11UV1 1111 1LJU11
ldaresi Başkanlığı ve kesinleşecegini anlatan Barutçu, Anayasaya uygun başka bir etmişti.
Ortağı Sıdıka Atalay, basın çalışanlan ve diğer tüm alacaklılara güvence verdi:
6
Nadir borçlarnn ödeyecek'
Nadir'in ortağı Atalay, ödenıe planı yapıldığuıı söyledi.
• Adana'daki matbaa satışına girecek
avukatlannın kaçınlması ve satışın hile ile ucuza
getirilmesinin ödeme planlannı aksattığını
kaydeden Sıdıka Atalay, Asil Nadir'in başta eski
basın kuruluşlanndaki çalışanlan olmak üzere,
tüm alacaklılanna haklarını vereceğini bildirdi.
nın matbaasbının satışına ka-
tılmak üzere avukat Ahmet
Çifter'le birlikte gittiği Ada-
na'da icra satışına katılacağı
sırada silahlı üç kişi tarann-
dan zorla bir taksiye bindiri-
lerek kaçınlmıştı. 36 milyar
927 milyon 450 bin lira geçi-
ci bedelle satışa çikanlan, 111
•bin metrekarelik portakal bah-
çesine sahıp üç katlı matba-
ayı ise tek başına ihaleye ka-
tılan ve Nadir'in lngiltere'de
yaşadığı bunalımlı dönemin-
de işlennin başına geçmek
üzere Türkiye'ye gönderdi-
ği, ancak şitndi aralannda itı-
laf bulundugu öne sürülen Er-
dal Yılmaz ile ortağı Neşet
Yıldız 39 milyar liraya satın
almıştı. Matbaanın gerçekde-
ğennin en az 150 milyar lira
olduğu ilen sürülürken Ata-
lay'ın kaçınlan avukatı ihale-
nin bitmesinden iki saat son-
ra serbest bırakılmıştı.
Satışın iptali için dava aç-
SEVtM ERTEMUR
Kıbnslı işadamı Asil Na
dir'in Türkiye'deki basın ça-
lışanlanna olan borçlanru öde-
yen Sıdıka Atalay, "Sadece
dava açıp, Nadir'e ait gayri-
menkuDerin üzerine hacizkoy-
duranlara ödeme >apılı\or"
ıddıalannı yalanladı. Nadır'e
ait eski Güneş gazetesinin
matbaasının icra kanalıyla sa-
tışı sırasında avukatının kaçı-
nlması nedeniyle satışa katı-
lamadıklannı, bu nedenle de
hedeflediklen ödeme planı-
nın gerçekleştirilemediğinı
ifade eden Atalay. "Asfl Bey'in
en büyük hedefi bir an önce
imkân \aratıp.borçlannı öde-
mektir. İşçi borçlan olsun, di-
ğer borçlar olsun kesinlikle
ödenecektir. Her türlü borç-
lannı ödeyecektir" dedi.
Sıdıka Atalay'ın avukatı
Eyüp Osman Hacıbekiroğlu.
1 mart günü Güneş gazetesı-
Çay-Kur'a Karabük modeK
ÖMERŞAN
RİZE - Liberal ekonominin gereği
olarak görülen devletin küçültülmesı
çalışmalannın ilk koşulu özelleştırme-
nin kıskacından Çay-Kur da kurtulama-
dı. Kurumun özellıkle bazı bankalardan
aldığı düzensiz faizli krediler nedeniy-
le girdiğı borç batağı. özelleştırmenin
kaçınılmaz koşulu oldu.
Çay-Kur'dan sorumlu Devlet Baka-
nı Eyüp Aşık öncekı gece geç saatlere
kadar yaptığı incelemeler sonucunda
dün yaptığı basın açıklamasında, yöre
insanının Çay-Kur'un özelleştirilme-
sine kendılenni hazırlaması sinvalinı
verdi. Bakan Aşık açıkiamasında, Çay-
Kur'un şu andaki mal varlığı ile bulu-
nan borcunu karşılamasınm olanaksız
olduğunu belırterek beş yıl içerisinde
özelleştinne çalışmalannın tamamlana-
cağının sinyalini verdi.
Aşık açıklamasında "Çay-Kur'un
1980'den bu yana bütün dokümanlan-
nı incelemeye aldık. Cerekirse daha ge-
niş raporiann rurulması için bir komis-
yon oluşturacağu. Devlet olarak şu an-
da elimizde bulunan verilere göre 27
trüyonluk bu borcun alündan kalka-
mayız. Bu yükü üreticilere de yükleye-
meyiz. Kurumun elindeki stoklar ve di-
ğer işletme varlıgı 10 trihonu bulmuyor.
Ancak bu sorun da cozüme ulaşnnüp
çayuı önü açılmah. Önümüzde bir Ka-
rabük örnegi var. Bütün koşullan ryi
değerlendirmemizgerekiyor. Çay sana-
yündeki dolandınlcılık ve kalitesizliğin
önûne geçmek için de bir otokontrol sis-
teminin oluşturulması gerekiyor. Üreti-
ci, çalısanlar >e yöre halkı olarak buna
hazırtıidı olmalryız" dedi.
200 bınin üzerinde işçinin çalıştığı ve
yaklaşık 230 bin üretici ailenin geçimi-
ni sağladığı çay sektörü için girilen dö-
nemecin zorluğundan da söz eden Aşık,
incelemeleri sırasında sektör işçisinin
bağlı bulundugu Tek Gıda-lş Sendika-
sı bölge şubesini de ziyaret etti.
tıklannı ve önümüzdeki gün-
lerde davanın görüleceğini
bildiren Sıdıka Atalay, "Çok
daha başka koşuDarda o bina-
ya sahip olmak isteven birta-
kun insanlar benim avukün-
mı kaçırdılar" dedi. Bınanın
değenmn çok altında satıldı-
ğını vurgulayan Atalay. kaçı-
nlma olayıyia ilgili şıİcâyette
bulunduklannı ve suçlulann
yakalanabilmesi için polisin
çalışmalannı sürdürdüğünü
söyledi. Atalay sözlerini şöy-
le sürdürdü: "Edindiğûn bü-
gflere göre, icra saüşlannda
kaçırma şekünde değilse bilc
değişik şekiUerde fesat kanş-
ünlıyormuş. Bi/inı olayunız-
daki amaç,baa insanlannbi-
navı değerinin çok altında ele
geçirmesL İcra satışına her-
kes girebilir. Ama burda bir
başka kişinin bu satışa ginne-
sini alıko> ma >öntemi ile cn-
gel olmak söz konusudur. Sa-
bşa bu de girsc> dik o binanın
değeri. açıkartbrmayla yük-
seltilecek ve gücü yeten para-
yıwrip abcakn. .4İna bunaen-
gel olundu."
Atalay, Güneş gazetesin-
den alacağı olanlardan dava
açıp, gazetenin binalanna ha-
ciz koyanlara ödeme yapıldı-
ğı, diger çalışanlann oyalan-
dığı iddialannın ise doğru ol-
madığını söyledi.
Nadir'in avukatı Rezzan
Aydınoghı da Güneş çalışan-
lanndan 122kişiyetoplam40
milyar lira ödendiğini, geriye
500 kişinin kaldığını bildirir-
ken Sıdıka Atalay, "Asfl Bey'in
amaa borçtann tamammıöde-
vebilmekrir ve bütün çahşma-
lan bu doğrultudadır" dedi.
Mahkemeye başvurmuş ya da
başvurmamış tüm alacaİdıla-
nn borçlannın ödeneceğini,
kimsenin bundan şüphe duy-
maması gerektiğini vurgula-
yan Atalay, ancak bundan son-
ra yapılacak ödemeler konu-
sunda son yaşanan olay ne-
deniyle bir zaman veremeye-
ceklerini belirtti.
BENCE
tZZETTİN ÖNDER
Yazarımız Izzettin Onder'in yazısını teknik bir
aksaklıktan dolayı yayımlayamıyoruz.
Tekstilcilere kötü haber
ABD, kotayı
kaldırmıyorANKARA (ANKA) -
ABD Ticaret Bakan Yardım-
cısı Charles Meissner,
ABD'nin son dört yılda Tür-
kiye'nin tekstil ihracatına
uyguladığı kotalan hafiflet-
tiğini. ancak önümüzdeki
dönemde kotalann tamamen
kalkacağını sanmadığını söy-
ledi.
ABD Ticaret Bakanlı-
ğı 'nda uluslararası ekono-
mik politikadan sorumlu
olan Charles Meissner, Was-
hington'dan uydu aracılığıy-
la düzenlenen basın toplan-
tısında Ankara ve Istan-
bul'daki Türk bürokratlan,
akademisyenler, ışadamala-
n ve gazetecılenn ABD'nın
"Büyük Yükselen Pazariar"
(BEM) stratejisine ilişkin
sorulannı yanıtladı.
Aralannda Türkiye'nin de
bulundugu "büyük yükse-
lenpazarlar"ın ÂBD ticare-
tının yüzde 20'sini oluştur-
duğuna dikkat çeken Meiss-
ner, Türkiye'nin ABD için
"anahtar" bir pazar oldu-
ğunu, Türkiye'de ABD işa-
damlan için çok önemli oîa-
naklar bulunduğunu söyle-
di. ABD'nin "BEM"strate-
jisi çerçevesinde Türk eko-
nomisinin büyümesine kat-
kıda bulunacağını belirten
Meissner, gümriik birliği ile
birlikte Türkiye-A\Tupa bir-
liği ticaretinin Türkiye-Av-
rupa ticaretinden fazla arta-
cağını, ancak ikili ticarette de
gelişme beklediklenni ifa-
de etti. Türkiye ile sadece
ticaret değil yatınm ilişki-
lerini de geliştirmek istedik-
lerinı bildiren Charles Me-
isser, uzun bir süreden beri
devam eden çifte vergilendir-
menın önlenmesı anlaşma-
sına ilişkin müzakerelerin
tamamlandığını, anlaşma-
nın Cumhurbaşkanı Sİkley-
man Demirei'ın ABD'ye ya-
pacağı ziyaret sırasında im-
zalanacağını söyledi.
Portland Üniversitesinde kuruldu
Türkiye pazan'
üniversite bölümü oldu
OZGUR
ULUSOY
Morell destek buunaya çalışıyor.
ABD'nin Port-
land Eyalet Üni-
versıtesı'nde, Tür-
kiye'deki son eko-
nomik ve siyasi ge-
lişmelerin ele alı-
nacağı Modern
Türkiye Araştırma-
lar Programı açıl-
ması planlanıyor.
Program. Kuzey-
batı ABD ile Tür-
kiye arasındakı ti-
cari iliskilerin geliş-
tirilmesi için bir iş
konseyi oluşturul-
masını da öngörü-
yor. Üniversitenin
Ortadoğu Araştır-
malar Merkezi bünyesınde yer alan Türkiye Programlan
Koordinatörü Linda Morrell, ABD'de şu anda Türkiye ile
ilgili bütün akademik programlann Osmanlı tarihı veya Cum-
huriyet tarihıni ele aldığını kaydederek şöyle konuştu:
"ABD, Türldye'yi \iiksden yeni on pazar arasında sayryor.
ABDfleTürkiye arasındaki ricari iliskilcr. ortak \atinm-
lar destekleniyor. ABD-Türkiye ilişküerinin stratejik işbir-
liği ekseninden tfcarete ka> masu ABD'de, Türkiye'nin ye-
ni ekonomik ve siyasi yapısı hakkında bügilenme ve egitim
görme ihti\acını ortaya koydu."
Program çerçevesinde, Türkiye ile ilgili bir enformas-
yon merkezinın oluşturulaması da planlanıyor. Programm
maliyetı 5 milyon dolar. Morrell, eyalette uygulanan sıs-
temde, bulduklan her dolar için bir dolar da Oregon Eya-
letı'nden alacakianna ışaret ediyor. 25 marta kadar Türki-
ye'de bulunacak olan Monell, Türk hükümetinden, Tür-
kiye'de ış yapan ABD firmalanndan toplam 2.5 milyon do-
larlık fınansman elde etmeye çalıştıklannı söylüyor. (Bağ-
lantı için Tel (Portland, ABD): 503- 725 54 67)
ÇIFTÇI D O S T U / SADULLAH USUMÎ - Sakarya
Hayvancılığı kurtarma masallan
T
ürkiye'de devlet ve hükümet yet-
kilileri dahil, insanlanmız büyük
çoğunluğu "Peynirgemisi"ni hâ-
lâ lafla yürütme alışkanlığından
kurtulamadı... Başbakanlar, bakanlar, par-
ti liderleri, önemli sorunlanmız gündeme
geldiği zaman "hayali proje"\&r\e çözüm
yollan aramaya başlıyorlar!..
Bazı uzmanlanmıza da ne yazık ki, gü-
ven yok... En iyi bildikleri konularda bile,
kendi veya yakın çevresinin çikarlanna gö-
re ferva veriyorlar...
Bunun tam tersi işler de olabiliyor... Ör-
„ neğin, uzmanlann, bilim adamlannın, ba-
kanlık mensuplannın birleştikleri bir görü-
şe, başbakanlık soğuk bakabiliyor...
Bazı devlet ve hükümet adamlanmız da
bilmedikleri konularda görüş açıklamayı ma-
rifet sayıyortar. Bilmediklen konularda "bir
araştırma yapalım" demeyi kendilerine ye-
diremiyorlar. Sanki, herkesin her konuyu
uzmanhk derecesinde bilmesi zorunluyrnuş
' gibi... Halbuki, herkes her şeyin en iyisini
bilemez. Kahvehane kültürü ile de 60 mil-
yon insanın sorunlannayaklaşılamaz... Bir
yöneticinın veya siyasetçinin bilmediği ko-
nularda konuşma yerine araştrma yapma-
ya kalkması kadar saygıdeğer bir tavır ola-
maz... Başbakan'dan bakanlara, parti II-
derlerine kadar bütün yetkililerimiz sene-
lerden beri "Hayvancılığı kurtarma" ede-
k biyatı yaptılar... Çeşitli projeler ürettiler.
* Türk halkını ve ekonomisini "kobay'' gibi
; kullandılar... Hele, bazı çok bilmiş bürok-
; ratlanmız ve siyasetçilerimiz sadece hay-
. van fotoğraflanndan kaynaklanan bilgile-
' ri ile demeçler ve akıllar verdiler!...
Peki... Sonuç ne oldu?
Kocaman bir sıfır!..
Beylerimlz eğleniyor ama, olan Türk
ekonomisine ve 60 milyon insanımıza olu-
yor... Hayvancılığımızı kredi ile kurtarma-
ya çalısanlar şimdi neredeler? Eski Baş-
bakanımız Çiller, Güneydogu'ya selamlar
gönderiyordu... Once "Bir milyon lira kre-
di dağıtacağım" dedi... Sonra 2 milyona
çıkardı... Bu kredilerte Güneydoğu'da hay-
vancılığın kalkınacağını ileri sürdü... Bu
arada "Sadece kredi ile bu işleryürûmez"
diyenlere ateş püskürdü. Kendisini çeke-
medikleri için karşı çıkıkjığını iddia etti... So-
nuç...
Krediler ne getirdi?
Kocaman bir hiç!.. Boşu boşuna üç-beş
yıl daha kaybettik ve hayvancılığı batma
noktasına biraz daha surükledik!..
Sayın Çiller, Güneydoğu'daki başansız-
lığının ardından hayvancılığı Türkiye çaptn-
da kurtarmaya kalktı... Ve... 20 trilyon lira
kredi dağıtacağım açıkladı...
Sonuç gene kocaman bir hiç oldu!..
Tansu Çiller'in sunduğu çözüm projesi-
ni son 5 yıl içinde iki kez daha izlemiştik...
Çiftçi, önceleri çok cazip geldiği için kre-
dilerte hayvanlannı alıyor... Bir tek hayvan
için 150 milyon liraya kadar borçlanıyor...
Ancak, süt ve etten para kazanamadığı için
hayyanlanna bakamıyor ve borçlannı öde-
yemiyor... Ardından da kasaba gidip 150
ile 200 milyon liraya mal olan ineğini sat-
makzorundakalıyor... Üstelikde "Oh... Çok
şükürkurtuldum" diye dua ediyor!.. Işte...
Tansu Çiller'in havyancılığı kurtarmak için
sunduğu çözüm önerileri üreticilerimizi bu
noktalara getirdi...
Hayvancılık nasıl kurtulabilirT^
Senelerden beri yazdık, çizdik... Hayvan-
cılığı kurtarmak için "Kredi gereklidir, an-
cak tek başına yeterlı değildır..." Bir işin
devam edebilmesi için para kazanılması
gerektiğini hervesileiletekrarladık... Dev-
let ve hükümet adamlarımızın da katıldığı
toplantılarda bilim adamları, uzmanlar, zi-
raat odaları, ziraat mühendisleri odası, zi-
raatçılar derneği yetkilıleri "SEK'i, Et-Ba-
lık Kurumu'nu, yem sanayiinı özel sektö-
re satmayınız... AKSİ halde hayvancılık bi-
ter..." diye senelerce haykırdılar... Bu uya-
nlar devlet ve hükümet yetkililerinin yüz-
lerine karşı yapıldı!..
Dinleyen olmadı... Bu önemli kuruluşla-
n kendi asil sahibi olan üreticilenne satma-
dılar... Üç kuruş para karşılığında özel sek-
töre adeta bağışladılar... Hâlâ bu konuda-
ki söylentiler sürüp gidiyor!...
Bu bir hükümet polıtikası idi... Hatta ba-
zı siyasetçilerimiz veyazarlanmız "Aman..
istersenız bedava verin de kurtulalım..." di-
ye akıllar verdiler!.. Bazı çıkar çevreleri de
"Özelleştirme de özelleştirme..." diye tut-
turdu... KlT'ler gözden düşürülmek için
halkımıza da hepsi birer "kara delik" ola-
rak gösterildi!.. Hükümet de bu kadar des-
teği arkasına alınca önce "yem sanayi-
ini", arkasından Türkiye Süt Endüstrisi Ku-
rumu'nu.. sonuçta Et-Balık Kurumu'nun
en değerii kombınalannı bedava fiyatına
özel sektöre devrediverdi...
Hatta DYP Genel Başkanı bu sonuçtan
o kadar memnun kalmış olacak ki bu ku-
ruluşlardan bazılannın özel sektöre çar-
çabuk devretme becerisini gösteren son
Özelleştirme idaresi Başkanı Ufuk Söyle-
mez'i önce milletvekili, sonra da bakan ya-
parak ödüllendirdı... Başka bir hükümet ve-
ya başbakan olsaydı "kraldan daha fazla
kralcı" geçinen Ufuk Söylemez'i görev-
den alırdı!...
Şimdi öyle bir noktaya gelindi ki... SEK-
Et-Balık Kurumu ve Yem Sanayii geri ge-
tirilmeden, hayvancılık kesinlikle kurtanla-
maz... Üreticileri bu 3 kuruluşun şemsiye-
si attna almadan hayvancılığı değil kurtar-
mak veya geliştirmek, bulunduğumuz kö-
tü noktada bile tutmak mümkün değildir...
Yem Sanayii satıldı... Yem fiyatları 3 ka-
tına çıktı... SEK ve Et-Balık Kurumu satıl-
dı, üretici etini ve sütünü istediği fiyattan
satamaz hale gekjı. Ömeğın süt fiyatlan SEK
satılır satılmaz 18 bin lıradan 10 bin liraya
kadar düştü... Buna karşılık, yem fiyatları
da 6 ile 7 bin liralardan 18 ile 20 binlere
kadar yükseldi. SEK ve Yem Sanayii sa-
tılmadan önce üretici bir kilo süt satarak
karşılığında 2 kılo 500 gram yem alabili-
yordu... Bu iki kuruluş satıldıktan sonra
ise üretici bir kilo süt ile yanm kilo yem ala-
maz hale geldi...
Bu koşullar devam ettikçe hayvancılığı
yaşatmak mümkün olamaz!...
YARIN: Hayvan üreticileri örgütleniyor...
Devre mülkte yasal düzenleme hazırlığı
8
Eylül 1995'te yürüriüğe giren
Tüketici Yasası yalnızca taşınır
malları kapsıyor. Gayrimenkuller ise
Tüketici Yasası'nın kapsamına girmiyor.
Son iki yıldır devre mülk ve devre tatil
sistemine yönelik tüketici şikâyetlerinin
artması üzerine, Rekabetin ve
Tüketicinin Korunması Genel
Müdüriüğü, yasaya devre mülk ve
devre tatil sistemiyle ilgili yeni
düzenlemelerin eklenip
eklenemeyeceğini araştınyor. 4077
sayılı Tüketici Yasası'nın gayrirnenkulleri
kapsamadığını belirten Tüketicinin
Korunması Genel Müdür Yardımcısı
Aytıan Özer, devre mülk ve devre
tatillerin tartışmalı bir konu olduğunu
vurgulayarak bu konuda hukuki bir çalışma başlattıklannı dile
getirdi. Devre mülk ve devre tatil sisteminin "hizmetyönü"nün
bulunduğuna değinen Özer, şu anda devre mülk ve devre tatil
sisteminin ek bir düzenleme ile yasa
kapsamına alınıp alınamayacağını
tartıştıklannı bildirdi. Çok kısa bir süre
sonra sonuç alabileceklerini belirten
Özer, tüketicinin mağdur edilmesini
önlemek için çalışmalara hız
verdiklerini kaydetti. Türkiye ilk kez
devre mülk ve devre tatil sistemiyle
199O'lı yıllarda tanıştı Türk tüketicisi
bu konuda bilgi sahibi olmaya fırsat
bulamadan devre mülk ve devre tatil
sözleşmesinin altına imza attı. "Son
pişmanlık fayda etmez" sözünün
doğruluğunu bir kez daha doğrulayan
tüketiciler, büyülü bir atmosferde
imzaladıklan sözleşmeleri iptal
ettırmek ıstediklerinde yüzde 20'lere
varan oranlarda tazmınat ödemek zorunda kaldılar. Dileriz,
tüketiciler fazla zarar görmeden devre mülk ve devre tatil
satışlanna ilişkin düzenleme bir an önce yürürlüğe girer. •
HÜLYA CENÇ
Cumhurtyot Gaıetaa
Turkocaşt Cad 39/41 j
Cagalogiu/İSTANBUL i
TEL 512 OS> O5 İ
FAX 514 O7 51 /
Paşabahçe'nin
tüketici duyarlılığı
A
nkara Tunalı Hilmi
Caddesi'ndeki Paşabahçe
mağazasından 3İmış
olduğum bir ürünü değıştirmek
istedim. Paşabahçe
mağazasına gıderek
yetkililerden Çiğdem Yaman'a,
almış olduğum ürünü pek
sevemediğimi, yerine başka bir
ürün almak istediğimi söyledim.
Yaman, her türlü kolaylığı
sağlayarak söz konusu ürünü
beğendığim bir ürünle
değiştırebileceklerini belirtti.
Paşabahçe çalışanlanna
gösterdikleri tüketici duyarlılığı
için teşekkür edıyorum.
Esra Yener/ANKARA
Kapıdan satışlarda tarih hilesi
T
üketici Yasası yürürlüğe girene kadar
tüketicilerin şikâyet ettiği konulann
başında kapıdan satış yapan
pazartama firrnalan geliyordu. 1995
Eylülü'nde yürürlüğe giren Tüketici
Yasası'nın kapıdan satışlara düzenleme
getirmesiyle tüketiciler bir ölçüde
rahatladılar. Ancak tüketicilerin
bilgisizliğinden faydalanarak elde edilen
tatlı kârdan vazgeçmek istemeyen
pazariama firmalan, boş durmayıp
tüketicilerin bir haftalık deneme süresini
kullanmasını engellemeye
çalışıyoriar. Sözleşmelerdeki tarih
bölümünü boş bırakan veya eski
tarihi yazan pazariama firmalan,
tüketicilerin 1 haftalık deneme
süresini kullanmasını böylece
önlemiş oluyortar. Böyle bir
olayla karşılaşmak istemeyen
tüketicilere bir kez daha herhangi
bir sözleşmenin altına imza
atmadan etraflıca düşünmelerini,
evrakı incelemelerini öneriyorum.
Istanbuf'dan yazan okuoımuz Selma
Kaşmer, 6 Mart 1996 tarihinde annesine
Gülsan Dayanıklı Tüketim Mallan Aktif Satış
Merkezi'nden gelen pazariama
elemanlarının çelık tencere setı sattığını
belirtiyor. Mektubunda, annesinin evraklan
yeterince incelemeden imzaladığını
vurgulayan Selma Kaşmer, akşama eve
geldiğinde annesinin olaydan bahsetmesi
üzerine sözleşmeyi kontrol ettiğini yazıyor.
ÇeJik tencerelerin piyasa fiyatının çok
üstünde satılmış olduğunu fark ettiğini
bildiren okurumuz, sözleşmeyi iptal
ettirmeyi düşündüğünü belirtiyor.
Sözleşmenin üzerindeki tarihi kontrol
ettiğinde küçük bir şaşkınlık geçirdiğini
yazan Kaşmer, satışın 6 Mart 1996'da
yapılmış olmasına karşın sözleşmede 22
Şubat 1996 yazdığını dile getirmiş. Ertesi
sabah Gülsan pazartamayı arayan
okurumuz, şirket ortaklanndan Mustafa
Sami'ye ulaşmasına karşın bir sonuç elde
edememiş. Sözleşme tarihinin yanlış
yazılmış olduğunu kabul etmeyen Mustafa
Samı, okurumuzun elinden
kandınmacayla alınmış olan
haklannı iade etmemiş. Bunun
üzerine Gülsan Dayanıklı Tüketim
Mallan Aktif Satış Merkezi'ni
arayarak Mustafa Sami ile bir kez
de biz görüştük. Pazariama
elemanlannın sözleşmelere yanlış
tarih yazmayacaklannı ileri süren
Sami, sözleşmelerin muhasebe
elemanlan tarafından kontrol
edildiğini dile getirerek, "Böyle bir
şey olsa fark ederdik" dedi. Tekrar
görüştüğümüz Sami, okurumuza çelik
tencere seti yenne başka bir ürün
vereceklenni, faturayı iptal etmeyeceklerini
soyledı.
Okurumuz Selma Kaşmer ise sözleşme
iptal edilsin ya da edilmesin olayın peşini
bırakmak niyetinde değil.
Geçen hafta noterden ihtarname çeken
okurumuz, Tüketici Hakem Heyeti'ne
başvurmanın yanı sıra savcılığa da suç
duyurusunda bulunacak. •