Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet Yıldırım
Çetinkaya 0 Yazıişleri Müdürlerr
Dış Haberler. Frgun Balcı • İMıhbarat Cengu
Yld • Ek Bûl Kızanuk
0
Ekonomı Bûlent
9 Kültür Handan Şenköken v Spor:
f^*dta,%
W(Sorumlu, ^^."^Ze^^^ S
T Haber Merkezi Muduru: Hakan Kara « Fotoğraf Erdoğaii Köseoğlu • Bılgı-Bdge
> Görsel Yönetmen: Fikret Eser Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç
YaymKurulu. İBıanSelçuklBa^an),
Orhan Erinç, Okta> Kurtböke,
HUunttÇetinkaya,ŞûkranSoiKr,
Ergun Bata, Dinç Tayanç, tbraMm
Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa
B ı i b » . Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı: Mnstafa Balbay 9 Haber Mudüni
Doğan Akın Atatûrk Bulvan No: 125, Kal:4. Bakanhklar-
Ankara Tel- 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • tzmır
Temsılcısı Serdar Kıak, H. Zıya Blv. 1352 S. 2/3 Tel-
4411220, Faks. 4419117 •AdanaTemsılcısı. Çetio Yigeooğlu,
InönüCA 119S.No! Kafcl, Tel- 3522550, Faks: 3522570
Müessese Müdürü Erol Erkut •
Koordınalör Ahmet Konıkao S
Muhasebe Büknt>ener#Idare.
HibeyinGürer#!^letrne Önder
Çelik • Bılgı-tşlem Nail lnal •
Bilgisayar Sıstem MüriivetÇBcr
MEDYAC:»Yöneum
Kurulu Baskanı-Genel
Müdür GâJbia Erduran
• Koordınalör Reh»
Ifıtman # Genel Müdür
Yardımcısı MincAkdat
MEDYA G : •
Yönetım ICurulu
Baskanı - Genel
Müdür Üstân
Akmen CMutahbas
üye
VtyımlayM ve B u » ; Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayuıcılık A *
TurkocağıCad 394! Cagaloglu 34334 !«. PK.246 Istanbul Tel (ft212) 512 05 05 (20 hal) Faks-(»212ı 513 85 95 20MART1996 İmsak: 4.36 Güneş. 6.01 Öğle: 12.19 tkindi: 15.41 Akşam 18.23 Yatsı: 19.42 MEDYAC Tel: 514 07 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61, Faks-5118466
Ungaro'nun
kaftanı
• Haber Merkezi - Paris'te
bir haftayı aşkın bir süredir
devam eden moda
eösterilerinde dün, sira
Italyan modacı Emanuel
Ungaro'nun
koleksiyonundaydı.
Tasarladığı giysiyi çok şık
bir kaftanla tamamlayan
Ungaro, 1996-97 sonbahar
kjş sezonunda kadınlann
tercih edeceği bir modacağı
olacağını belli etti.
Aile hekimliği
uygulaması
• Haber Merkezi -Özel
bir sigorta şirketı "aile
hekimliği" uygulaması
başlatıyor. Istanbul, lzmir
ve Ankara'da başlanacak
uygulama, Şark Hayat
Sigorta'nın öncülüğûnde
gerçekleşecek. Bu modelde,
bireylerin öncelikle aile
hekimine başvurması,
böylece hastanelerde oluşan
yığılmanın önûne geçilmesi
planlanıyor.
Basm Konseyi
kararı
• tstanbul Haber Servisi -
Basın Konseyi Yûksek
Kurulu, işadamı tshak
Alaton'un, Hürriyet
gazetesinin 27 Ocak 1996
tarihli sayısında "Alaton
Bunu Hep Yapıyor"
başlığıyla yayımlanan
Gülçin Telci imzalı yazı
nedeniyle yaptığı
başvuruyu yersiz buldu.
Basın Konseyi tarafından
yapılan yazılı açıklamada
Ishak Alaton'un,
başvurusunda, Telci
tarafından kaleme alınan
yazının tamamıyla gerçek
dışı olduğunu ileri
sürmesine karşılık, bu
iddiasını destekleyecek
herhangi bir veri veya
bilgiyi ortaya koymadığı
vurgulandı.
S. Arabistan'daki
lopuk' yasağı
• İSTANBULÇAA)-
lstanbul Müftüsü Selahattin
Kaya, Suudi Arabistan'da
kadınlann, "erkekleri tahrik
ettiği ve cinsel çağnşımlar
yaptığı" gerekçesiyle
yüksek topuklu ayakkabı
giymelerinin yasâklanması
ve bu yasağa uymayanlann
kırbaçla cezalandınlması
konusunda, "Bu tamamen
Suudilerin yorumu, ben bu
yoruma katılmıyorum.
Islamiyet, yüksek ya da
alçak topuİc ile ilgilenmez"
dedi.
Özdemlr'den
Buluta ziyaret
• Istanbul Haber Servisi -
Devlet Bakanı Ali Talıp
Özdemir, Bahçeüevler
Belediye Başkanı Saffet
Bulut'u ziyaret etti ve
Marmara ve Boğazlan
Belediyeler Birliği
Başkanlığı için kendisini
desteklediğini açıkladı.
Erdoğan'dan
temel atma
• İstanbul Haber Servisi -
Kartal'dan Tuzla'ya kadar
uzanacak olan sahil yolunun
• temeli, tstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan tarafından
atıldı. 1985yılında
planlanan 11 kilometrelik
sahil yolunun, denizi
doldurarak yapılacağı
belirtildi. Erdoğan, yolun
14 ayda tamamlanacagını
söyledi.
AkınUğur
öki bulundu
• ANKARA(AA)-
Ankara Radyosu ses
sanatçılanndan Akın Uğur,
evinde ölü bulundu. Cebeci
Yeni Ankara Sokak'ta
oturan Uğur'un (53) evinde
yapılan incelemede
sanatçının mide kanaması
sonucu öldüğü belirlendi.
Bekâr olan Uğur'un birlikte
kaldığı annesi Zehra
Uğur'un, olay sırasında
kızının evinde olduğu
öğrenildi.
Akkuyu Nükleer Santralı davasında karar sonraya kalırken çevreciler ilgilileri bir kez daha uyardı:
ÇemobiPde ölen çoeııkları ııııutmaynı• Doğu Akdeniz'deki dört çevre örgütünün birlikte
açtıklan ve dün Adana 1. Idare Mahkemesi'nde görülen
"Akkuyu'da nükleer santral kurulmamasına yönelik davada"
karar çıkmadı. Adana Tabip Odası'nın müdahil olarak
katıldığı ve çeşitli parti, sendika ve kitle örgütlerinin
davacılara destek verdiği duruşmaya yoğun ilgi gösterildi.
ADANA (Cumhuriyet Güney tlkri
Bürosu) - Içel'in Silifke ilçesi Akku-
yu'da nükleer santral yapılmasına yö-
nelik Başbakanlığın aldığı karann ip-
tali amacıyla açılan da\ ada çevTeci ör-
gütlerin avukatı Noyan Ozkan, santral
yapılmasım devlet adına savunan yet-
kılilere. "Çernobii'de ölen çocuklann
fotoğraflanna bakın. Tüm dünya nük-
leer sanrrallan terk ederken biz neden
yapryoruz? Başka altcrnatifler var" di -
ye seslendi. Duruşmada Başbakanlık
adına konuşan Adana Valiliği Yazıiş-
leri Müdürü Yak-ın Şendur'un "Doğa-
yı konıyaniara saygun var. Bu tür sis-
temlerin kunılmasma şahsen karşı-
yım" demesi alkışlarla karşılandı.
Antakya, lskenderun çevre koruma
dernekleri ile Tarsus Çevre Sanat Mer-
kezi (ÇEKSAM) ve Osmaniye Çevre
Dostlan Dernegi'nin birlikte açtığı
"Akkuyu'da nükleer santral kunırma-
masına yönelik dava" dün Adana 1.
Idare Mahkemesi'nde görüldü. Ada-
na Tabip Odası'nın müdahil olarak ka-
tıldığı, DlSK'e bağlı sendikalar ile ka-
mu sendikalan, Adana'dan ÇETKO,
TÜDOK, Yenice, Pozantı, Dörtyol, Pa-
yas, Harbiye çevre koruma dernekle-
ri, tMO, MO, ÇYDD, ADD, ÇHD,
Peyzaj Mimarlan, Ankara Dünya Dost-
lan Derneği, SOS Akdeniz adana, SOS
Akdeniz Ankara örgütleri, AFAD, Öz-
güıiük ve Dayanışma Partisi'nce de
davacılara destek verilen duruşmaya yo-
ğun ilgi gösterildi.
tzmir'den sekiz avukat adına çevre-
ci örgütlerin avukatlığını üstlenen No-
yan Ozkan, enerjiye duyulan ihtiyacın
giderilmesine karşı olduklan gibi bir
izlenime kesinlikle karşı olduğunu,
kendilerinin insana ve doğaya zarar
vermeyen alternatif enerjiden yana ol-
duklannı anlattı.
'Dünya vazgeçiyor'
Bütün dünyanın nükleer enerjiden
uzaklaşmaya başladığma dikkat çeken
Avukat Ozkan, "Arök 1970'lerde de-
ğfliz. Doğaya, çevreye saygılı bir geliş-
me sö/ konusu. Arttk h ükümetler halk-
lanna danışıyoriar. Artık si\ il örgütler
var. Buniara ve santralı vapacağunız yö-
renin insanlanna danışmadan Ben
yaptım oldu' denUerck hareket ede-
meyiz" diye konuştu. Çeşitli uluslara-
rası sözleşmelerde çevreye ilişkin hü-
lcümler, kısıtlamalar bulunduğunu da
anlatan Noyan Özkan, idare mahkeme-
si yargıçlan Mustafa Kökşen, Ali İh-
san Terael ve Sebii Koca'ya da sesle-
nerek şöyle devam etti:
"Her şey oldubittiye getirilmek iste-
nryor. Türkiye'yi teiafîsi ünkânsız, dö-
nüşii güç bir noktaya götürmek ist>-
yorlar. Ama bu basit bir çe\ rc davası
değüdir, bir hukuk davasıdır." Biz y ap-
tık oldu' züıniveti kabul edilmemelidir.
Türkiye'nin yargıçlan vardır ve biz
yargrya güveniyoruz."
Duruşmada daha sonra sırasıyla da-
valı Başbakanlığı temsilen Adana Va-
liliği Yazıişleri Müdürü Yalçın Şen-
dur, Enerji Bakanlığı'nın avukatı Se-
vim Angm, TEAŞ'ın avukatı Zekeri-
ya Göksendil, Nükleer Proje Müdür-
îüğü Nükleer Güvenlik Çevre Güven-
lıği Lisanslama ve Halkla IlişkilerŞu-
be Müdür Yardımcısı Lütfi Sana ve Je-
olog Muzaffer Genç konuştular. Avu-
katlar ve uzmanlann "Dava reddedil-
meüdir. çünkü süre geçmiştir", " Nük-
leer enerji bir ihtiyaçür; diger enerji
kaynaklan tüm iiyte kullanılsa bile yet-
meyecektû-", "Nûkleer enerji aoklan
sorun degüdir", "Nükleer santral ten-
likesi sıfırdır. Nükleerenerji bem ucuz,
hem pratik, hem çevre dostudur" bı-
çimindeki görüşlerinin aksine Başba-
kanlık adına görüş bildiren Yalçın Şen-
dur, "çev recikre saygıfa olduğunu" be-
lirten bir konuşma yaptı.
Şendur'a alkış
Başbakanlık adına hazırlanan dos-
yalan mahkemeye sunmakla birlikte
Şendur, "kişisel görüşü olduğunu" be-
lirterek "Deniz olan yerlere bu tür sis-
temlerin kurulmasına karşıyun. Tür-
kiye'nin gerçekleri düşünülerek bilir-
kişi incek'mesi yapürnasuıda \arar var-
dır"deyince duruşmayı izleyenlerce
alkışlandı.
Enerji Bakanlığı ve TEAŞ adına tek-
nik bilgiler de vererek görüş bildiren
avukatlar ve uzmanlann ardından ikin-
ci kez söz verilen çevrecilerin avuka-
tı Noyan Özkan, Fransa'nın kötü bir ör-
nek olduğunu belirtti ve şunlan söy-
ledi: "Ben size Avusturya'yı örnek
gösteriyonım. Santral için3 miryar do-
lar harcadılar, anahtar teslimi olacak-
n, halka sordular, halk 'hayır' deyince
vazgeçtiler. İtalya 1992'de tüm santral-
lannı kapattL Çernobü'den ders alan-
lar var almayanlar var. Bu ihale yapı-
ursa Türkiye'nin 5 mifyar dolan gkter.
Bizgeç kalmadık. Lütfen sayın uzman-
lar, avukatlar öğleden sonra Çerno-
bfl'in öldürdüğü çocuklann fotoğraf-
lanna bakın,sakat bıraktıklannı görün,
sonra konuşun. Biz geç kalmadık, dö-
Mg
Avukat Noyan'ın konuşmasının ar-
dından yargıç Mustafa Kökşen baş-
kanlığındaki mahkeme heyeti dunış-
manın sona erdiğini ve karann daha
sonra verileceğini belirtti.
Bilgisayar, kalemi öldürdü
Güzel yazı
tariholduÇeviri Servisi - tlkokul beşinci sınıf öğrencisi Dan
Laufer. Amenka'da artık pek az kalmış olan güzel
yazı öğretmenlerinden birinin oğlu. Dan, annesini
mutlu etmek için yılda üç kez, ona vereceği doğum
günü, Anneler Günü ve Sevgililer Günü kartlannı el
yazısı ile yazıyor. O günlerin dışında ise her şeyi
kitap harfleriyle yazıyor ya da bilgisayar kullanıyor.
Dan, elyazısı ile yazmanın zor olduğunu düşünüyor.
tlkokul üçüncü sınıftayken güzel yazı dersinde
elyazısını öğrenmiş olan Dan, artık arkadaşlannın
pek çoğu gibi elyazısı kullanmıyor. Baştansavmalığa
iten tükenmez kalemler ve gelişen teknolojinin
neredeyse her eve soktuğu daktilo ve bilgisayarlar,
bir zamanlar zarif bir kişiliğin göstergesi olarak
değerlendirilen elyazısını toplumun çöplüğüne
gönderdi. ABD'nin pek çok bölgesinde, özellikle de
bir bilgisayar cumhuriyeti olan Silikon Vadisi'nde el
yazısının yerini kitap harfleriyle yazılan yazı alıyor.
Yapılan bir araştırmaya göre postanelere gelen
adresleri elle yazılmış mektuplann yalnızca yüzde
on beşinde el yazısı kullanılmış. EIli sekiz deneğin
yazılan üzerinde
• Teknolojinin her eve
soktuğu daktilo ve
bilgisayarlar ile yazma
işini baştansavmalığa iten
tükenmez kalemler, bir
zamanlar zarif bir kişiliğin
göstergesi olarak
değerlendirilen el yazısını
toplumun çöplüğüne
gönderdi. ABD'li
yazıbilimciler, bu değişimi
ulus olarak- özgecilikten
kendini beğenmişliğe
geçişin bir göstergesi
olarak yorumluyorlar.
yapılan bir
inceleme de
deneklerin yüzde
onunun imzasında
bile kitap harfleri
kullandığını
göstermiş.
Bazı
yazıbilimciler bu
değişimin ulus
olarak
özgecilikten
kendini
beğenmişliğe
geçişin bir
göstergesi olarak
yorumluyor.
Birleşik
elyazısının tersine ayn ayn yan yana getirilen ve
dikey kalem darbelerinden oluşan kitap harfleri
yazısı insanın kendi benliğine dönüşünü simgeliyor.
Kitap harflerine dönüşûn bir başka nedeni de
öğrencilerin üzerindeki zaman baskısı. Okullarda
hâlâ güzel yazı dersi var, ama ders programlan aşın
yüklü olduğu için eski günlerdeki gibi bol bol
alıştırma yapacak zaman kalmıyor. Ülkede genel
olarak gerek elyazısı gerek kitap harfleriyle yazı
yazma oranı düştüğü gibi yazılann giderek
okunaksız hale geldiği gözleniyor. Ulke genelinde,
mektuplann elle yazılmış olan adreslerinin yüzde
altmışını ne yazı uzmanlan ne de özel makineler
çözebiliyor. Bu adreslerin belki de doktorlar
tarafından yazılmış olabileceği söyleniyor. Çünkü,
yapılan bir araştırma, doktorlann yüzde elli sekizinin
yazısının çözülemez olduğunu ortaya koymuş
bulunuyor. El yazısının açığa çıkardığı kişiselliği
biraz olsun geri getirebilmek amacıyla artık birçok
yazılım şirketi, kullanıcının yazı örneklerini temel
alarak elyazısı modelleri yaı-atan yazılım programlan
sunuyor. Laptop (dizüstü) bilgisayarlann artık
okullarda bile yaygınlaşmasıyla kalemlerin de işlevi
değişiyor. Artık kuyumcularda, kişisel bir aksesuvar
olarak tasarlanmış yüzlerce dolar değerinde
kalemlere rastlanıyor.
tillZU
tstanbul Haber Servisi- Vestino fırmasu 19%
ilkbaharveyazkoleksiyonunuConradOtel'de
önceki gece düzenlediği bir defileyle sunarken
manken ablasıyla birlikte kıyafet tarutan minik bir mankenin sendeleyip >ere düşmesi
defilenin en ilginç anı oldu. Defile gecesinde bu >ılın modası hakkında bilgi veren şirket
yetkilileri, bayan giysilerinde bordo, mavi. bej, somon, turuncu, san. fuşya, yeşil
renklerden oluşmuş ekose \e puan desenü emprimelerin gözde olacağını beiirttiler.
Koreografısini Neşe Erberk'in >apDğı defılede ünlü mankenler çiçek bahçelerinde
dolaştrkea, modaseveriere yaklaşan bahann müjdesini verdiler. Defılede minikler için
hazuİananpop,sporveabi>t?kıyafederdeugiy1eüJendL (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
Komadaki kacbıı doğurdu
Çeviri Servisi - On yıldır komada olan bir
kadın, sağlıklı birerkek çocuk doğurdu. 19
yaşındayken geçirdiği bir trafik kazası so-
nucu komaya giren genç kadın. New York-
Brighton'daki bir bakımevinde yatıyordu.
Kaldığı bakımevinde tecavüze uğrayan
kadının gebeliği geçen aralık ayında fark
edilmiş ve hasta Rochester Hastanesi'ne
gönderilmişti.
Olaya ilişkin olarak henüz kimsenin tu-
tuklanmamasına karşın polis, daha önce ay-
nı bakımevinde yatan bir kadın hastaya te-
cavüz etmiş olan eski bir bakımevi çalışa-
nından kuşkulanıyor.
1.2 kg ağırlığındaki bebek, dokuz hatta er-
ken dünyaya geldi. Doktorlar komadaki ka-
dının normal ve sorunsuz bir doğum yaptı-
ğını belirtiyor. Kendi kendine soluk alabi-
len bebek dört, beş hafta hastanede kala-
cak.
Çocuğun bakımını ise genç kadının anne
babası üstlenmek istiyor.
BİLİM ADAMLARINA TAZMİNAT ÖDEYECEK
Eski TAEK Başkanı
Ozemre'ye nıahkûnıiyet
üMİTarAN
İZM tR - Çernobil faciası sonrası radyas-
yonlu çaylar konusunda kamuoyunu uyan-
cı bir araştırma yapan Ortadoğu Teknik Üni-
versiteli bilim adamlannı "Adi,pespaye,c«-
hfl" olarak niteleyen ve "ODTU'de bann-
malanndan üzüntü duyduğunu" açıklayan
eski Tûrkiye Atom Enerjısı Kurumu Başka-
nı Ahmet Yüksel Özemre mahkûm oldu.
Mahkeme, Özemre'yi tazminat ödemeye
mahkûm ederken davayı kazanan Prof. Dr.
Inci Gökmen, Çernobil sonrası gelişmeler-
den Ozemre'nin birinci derecede sorumlu ol-
duğunu söyledi.
Çernobil yıkımının ardından başta Kara-
deniz bölgesi olmak üzere
radyasyonun etkisi altında
kalan yörelerle ilgili yerli
ve yabancı kuruluşlann yap-
tığı araştırmalarkamuoyun-
dan gizlenirken zamanın
TAEK Başkanı Ahmet Yük-
sel Ozemre'nin, "Korkula-
cak bir şey yok" demeçleri
manşetleri süslüyordu Aynı
günlerde ODTÜ Kimya Bö-
lümü'nden Doç. Dr. Inci
Gökmen, Doç. Dr. Olcay
Birgül ve Doç. Dr. Aykut
Gence çayla ilgili ölçümler
yaparak araştırmanın sonuç-
lannı dekanhğa iletiyorlar-
dı. 16 Ocak 1987 tarihli ra-
pora göre ölçümü yapılan
çaylarda yüksek dozda rad-
yasyona rastiandığı belirti-
lip alınacak önlemlerie il-
gili şöyle deniliyordu: "Rad-
yasyon miktan ne kadar az
olursa olsun mutlaka gene-
tik bir tahribatı olacakür.
Meydana gelecek gen mu-
tasvonlan birçok kuşak bo-
yunca toplumu etkileyecek-
tir. Bu mutasyonlann top-
hıma yükieyecegi maddi ve
manevi yük, şu andaki eko-
nomik endişelerie kıyaslan-
mayacak bo>uttadır. Piya-
sava daha fazla rad\oaktif
• Çernobil faciası
sonrası hazırladıklan
raporlarla radyasyonlu
çaylara dikkat çeken bilim
adamlanna, "Adi,
pespaye, cahil"
suçlamasında bulunan
Ahmet Yüksel Özemre
tazminata mahkûm
olurken davayı kazanan
Prof. Dr. Inci Gökmen,
Çernobil sonrası
gelişmelerden Ozemre'nin
birinci derecede sorumlu
olduğunu söyledi.
çav sürülnıcnıelidir. Radyoaktif çaylann rad-
ynaLfifnlmgvanlarta harmanlanma<ı rtııırin-
ruhnah, radyoaktif olanlar imha edümelidir.
Pi) asaya dağrblan radyoaktif çaylar topiao-
lıp imha edilmelidir."
O günlerde bilim adamlannın radyasyon-
la ilgili raporlanru açıklamalan yasaktı. Çün-
kü Başbakanlık Radyasyon Güvenliği Ko-
mitesi, YÖK aracılığıyla üniversitelere rad-
yasyon ölçüm ve sonuçlannı açıklamasını ya-
saklamıştı. Ancak rapor basının eline geçti
ve "Başbakanlığın yasakladığı ODTÜ Rapo-
ru'nu açıkkvoruz" başlığıyla 27 Ocak 1987'de
kamuoyuna ulaştı.
ODTÜ'lü bilim adamlannın kamuoyunu
uyaran raporu Özemre'yi çileden çıkardı.
Özemre aynı gün ODTU Rektörü Mehmet
GönlûboTa "Zata mahsus" olarak yazdığı
0521-10-87 sayıh yazıda ODTÜ'lü bilim
adamlannın araştırmasını "cahilane" ola-
rak yorumladı. Araştırmayı yapanlan aşağı-
layan tümcelerle dolu yazıda Özemre şu gö-
rüşlereyerverdi:
u
_Çjryındoğrudantük«fleııbirgıd«m»d-
desi gibi dikkate ahnması haksız ve cahilane
birspekülasyon varatmaktanöteye gjtmemek-
tedir. Biümselük Idsvesi altında. biHmi ka-
muoyunu tedirgin etmeyealet etmek gibi adi
ve pespaye bir gayeye vasıta kılmak gayret-
kesjiği, hamik kaduıUrda panik yaratabOe-
cekvepek çokbebeğin doğmadan katlineve-
sfle teşkil edebüecekrir. ODTÜ gibi ülkenin
irfanına hizmeteden bir müessesenin mane-
vi itibannı zedeleyen bu kabil suiniyet sahi-
bi kişilerin ODTt bünyesinde bannabilmiş
ounasını derin bir üzüntü ile karşüamakta
olduğumuza inanmanızı
saygıUnmia tstirham ede-
rim."
Sonraki gelişmeler
özemre'yi değil, bilim
adamlannı dogruladı. Rad-
yasyonlu çaylar toplatılıp
depolara kapatıldı.
lnsanlar önlem almaya
çağnldı. Ancak Özemre bu
mektubuyazmakla kalma-
yıp aynı yaklaşımlannı
14.1.1993 'teTRTl'de ya-
yımlanan "Ates. Ham" prog-
ramında ve aynı yıl mayıs
ayında yayımladığı "Türld-
ye'nin Çernobü Çüesi"ki-
tabında da sergiledi.
ODTÜ 'lü bilim adamla-
nna, mahkemeye başvurup
Ozemre'nin cezalandınl-
masını istemekten başka
çare kalmadı. 10.1.1994'te
Ankara 11. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde başlayan
davada önce sözlerin haka-
ret niteliği taşımadığına ka-
rar veri Idi.
Davacılar karan temyiz
etti. Yargıtay 4. Hukuk Dai-
resi mahkemeyle aynı gö-
rüşü paylaşmadı.
Yeniden yapılan yargıla-
mada mahkeme bu kez,
'Davacılann kişilik hakla-
nna saldında buhmuMuğu subuta entiğin-
den, davacılardan her biri yaranna 20 mii-
yon manevi tazminat takdiri ile 27.1.1987 ta-
rihinden itibaren yüzde 30 yasal faizi ile bir-
likte ödenmesüıe_" karar verdi.
tnd Gökmen anlatıyor
ODTÜ'de profesörlüğe yükselen Inci Gök-
men önceleri davanın duyulmasını isteme-
diğini, ancak kendilerine yapılan saldınnın
aynı zamanda bilime de olduğunu vurgula-
yıp şunlan söyledi: "BudavaylaÖzemrege-
rekli yanıtı aldı. Çernobil ola>ı sonrası geüş-
melerde bilhassa ça> ola>ında Özemre bi-
rinci derecede sorumluvdu. Hem kamuoyu-
nu hem yetkilileri sürekli olarak >anırtn. So-
nuç bizim ve bttim adına sevindiî-icL."
Çernobil'in üzerinden on yıl geçti. Ger-
çeklerbirerbirerortayaçıktı. Ya^ananolay-
lar hep gerçek bılım adamlannı dogruladı...
Doruktakiler '95 ödülleri sahiplerini buldu
Nokta dergisinjn geleneksei olarak düzenlediği Doruktakiler ödüUerini kazananlar toplu halde. (H ATİCE TUNCER)
İstanbul Haber Servisi - Nokta Dergisi'nin
geleneksei olarak her yıl düzenlediği ve 56 kişilik
ön jüri ile dergi okurlannın seçtiği Doruktakiler '95
ödülleri önceki gün Maslak Princess Otel'de törenle
sahiplerine verildi. Gazetemiz yazarlanndan
Toktamış Ateş, bilim alanındaki çalışmalanndan
dolayı Doruktakiler '95 ödülünü alırken, politika
dahnda DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, edebiyat
dalında da Yaşar Kemal ödüle layık görüldü. Ödül
törenine katılmayan Çiller'in ödülünü eski
bakanlardan Ali Şevki Erek, Yaşar Kemal'in
ödülünü ise tnd Asena aldı. Özel ödüle layık
görülen ve geçen ay hayatını kaybeden Vehbi
Koç'un ödülünü ise torunu Mustafa Koç aldı.
Doruktakiler '95 ödülünün diğer sahipleri şöyle:
Çevre alanında Devlet Bakanı Ali Talip Özdemir,
bankacılık alanında Vakıfbank Genel Müdürü
Fehmi Gültekin. basın dalında Oktay Ekşi, çeviri
dalında Gönül-Gülten Suveren kardeşler, iş
dünyasında Kamuran Çörtfik, mizah dalında
Yılmaz Erdoğan, müzikte Sertab Erener, plastik
sanatlar dalında Mehmet Güleryüz, sinema dalında
Hülya Avşar, spor dalında Fatih Terim, televizyon
dalında Uğur Dündar, tiyatro_dalında Yasemin
Yalçın, yılın bürokratı Onur Öymen, yılın
yöneticısi Akın Öngör, demokratik kitle örgütü
dalında Sokak Çocuklan Demeği adına Başkan
Yusuf Ahmet Kulca, başanlı kurum dalında
Jstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı
Tuncay Artun. Gecede eski Emlakbank Genel
Müdürü Aydın Ayaydın, gazeteci Yavuz Donat ve
Onur Baytok'a da jüri özel ödülü verildi.