Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7ŞUBAT1996 ÇARŞAMBA
HABERLER
Universrte
sınavma rekor
başvuru
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
ÖSVVf Başkanı Prof. Dr.
Eres Söylemez. 1996 yılı
ÖSYSiçin Imilyon392
bin 207 adayın
başvuruda bulunduğunu,
bu rakamın geçen yıla
göreyüzde lOartış
gösterdiğini bildirdi.
Prof Dr. Eres Söylemez,
diin düzenledigi basın
toplantısında. OSS ve
Açıköğretim Fakültesi
öğrencilerinın yanyıl
sına\lanna ilişkin bilgi
\erdı. ÖSS'nın 7
nisanda
123 merkez ve Lefkoşa'da
gerçekleştirileceğini
anımsatan Söylemez,
Açıköğretim Fakültesi
öğrencilerini de uyararak
"9 şubattan sonra
başvurular kesinlikle
uzatılmayacak" dedi.
'Sanatm içine
tükürme'
davası
• ANKARA (AA)-
Heykeltıraş Mehmet
Aksoy'un. Altınpark'ta
bulunan "Periler
Ülkesınde" adlı eserini,
"'Böyle sanatın içıne
tüküreyim, ahlaksızlıgın
adını sanat koymuşlar"
deyip parçalatarak
kaİdırrtığı gerekçesiyle,
Ankara Büyükşehir
Beledıye Başkanlığı \e
Başkan Melih Gökçek
hakkında açtığı 5 milyar
liralık tazminat davasına
devam edildi. Duruşmada
tanık olarak dinlenilen
gazelecı Tayfun
Talipoğlu. dava konusu
heykelin kaldınlmasını
haber yaptığını ve daha
sonra da Melih Gökçek
ile heykelin kaldınlışı
konusunda şöyleşide
bulunduğunu .söyledi.
Talıpoğlu. üökçek'in
hevkelle ilgili söylediği
>özlenn bant kayıtlannın
bulunduğunu belirtti.
Karacaahmet
Sultan Vakfı
• İstanbul Haber Servisi
- Alevı-Bektaşı
kültüriınün önemli
ısimlennden olan
Karacaahmet Sultan'ın
rriistik \e tasavvuf
felsefesini, sevgı ve aşk
kavramlarını. yaşamını ve
düşüncelerini yaymak
amacıyla "Karacaahmet
Sultan" adını taşıyan
vakıf kuruldu. Kuruluşu
Restnı Gazete'de
\a\ımlanarak tescil edilen
Karacalımet Sultan
Vakfı"nın kuruculan
arasında Arif Sağ, Prof.
Dr. Nurettin Sözen.
Cemal Şener. Tank Akan.
Lütfii Kalelı, Miyase
tlknur. Haydar Özdemir
gibı çok sayıda gazeteci,
yazar. sanatçı.
biliınadamı. işadamı ve
aydın bulunuyor.
Kayıp dağcılar
bulundu
• BIRSA (Cumhuriyet)
- Ulııdağ'ın zırvesıne
tırmanmak ıçin yola
çıkan ve kendilerinden
pazartesi gününden bu
vana haber alınamayan
Ürnit Babalık ve L'tku
AynJmaz adlı dağcılar
bulundu. Önceki günden
bu yanajandarma ekipleri
\e 'kar ieopan" olarak
adlandınlan iiniü dağcı
Nasuh Mahrukı'nin de
aralannda bulunduğu 6
ayn ekıp tarafından
aranan dağcılar, diin saat
13.30 siraiannda
L'ludağ'ın Mandra
bölgesine 4 kilometre
uzaklıkta bulundular.
Dağcılann hava
koşullanna uyum
sagladıgı ve donanımlan
sayesinde geceyi
hiçbir tehlike
atlatmadan geçirdikieri
ögrenıldı.
su kesmtisi
• İstanbul Haber Servisi
-ISKİ'den yapılan yazılı
açıklamada. B. Çekmece
Barajı Antma ve Terfi
Merkezine enerji taşıyan
yüksek gerilim hatlannda
dün saat 14.00'te
başlayan ve şiddetli
rüzgârdan kaynaklandığı
belirtelen elektrik
kesintileri nedeniyle bazı
semtlere su verilemediği
bildirildi. Su alamayan
semtler şöyle:
Bahçelievler. Şirinevler,
Bağcılar. Avcılar.
Mahmutbey. Güngören,
Esenler. Küçükçekmece,
Büy ukçekmece.
Yenıbosna ve Sefaköy.
DYP-CHP koalisyonunun insan haklan dosyası kabank, karanlık...
Hak ilılaüııderekor• 4yıldal370faili
meçhul cinayet
işlendi. Düşüncenin 3
yıllık cezası, 3.9
milyon ABD
Dolan'nı buldu.
Hükümetin 3 yıllık
ihlal bilançosu:
• Gözaltında ölenler:
80
• Ev ve işyeri
baskınlannda
öldürülenler: 152
• Faili meçhul
cinayetler 1250
• Suikastlarda
öldürülenler: 844
Öldürülen gazeteciler:
22
• Gazeteci ve
yazarlara verilen
cezalann toplamı: 637
yıl 5 ay hapis.
BÜLE1NTSARIOĞLL
ANKARA - DYP-CHP
koalisyon hükümetı. 4 yıllık
icraat dönemindc, ınsan haklan thlal-
lerinde rekor kırdı. Türkıye İnsan
Haklan Vakfi'nın (TİHV) verilerine
göre. I995'ekadargeçen4yıllıkdö-
nemde 1370 faili meçhul olay mey-
dana geldı. 1994 yılına kadar geçen
3 yıl ıçınde. ev ve ışyen baskinlann-
da 152 kışı öldürüldü. Aynı dönem-
de. 844 kışı suikastlarda öldürülürken
gazeteci ve yazarlara venlen cezala-
nn toplamı 637 yıl 5 ay hapis. 3.9
milyon ABD Doları olarak gerçekleş-
tı.
1 ürkiye insan Haklan Vakffnın
her yıl derledigı verilere göre. DYP-
CHP koalisyon hükümeti dönemın-
de, faılı meçhul cinayetler alanında
cumhuriyet dönemınin rekoru kırı-
lırken bazı alanlarda da 1980 sonra-
sının en genış çaplı insan haklan ih-
lallerı yaşandı.
Faili meçhul cınayetlerde 1990 ve
1991 yıllarında toplam 42 kışi yaşa-
mını yıtınrken 1992,1993 ve 1994yıl-
larır.da öldürülen toplam 1250 kişi-
nin katılı bulunamadı.
TlHVnın henüz raporlaştırmadı-
ğı kesin olmayan rakamlara göre.
1995 yılında da 120 civannda faili
meçhul olay meydana geldı. 1988 ıle
1992 yılları arasında toplam 7 gaze-
teci öldürülürken 1992-1995 yılları
arasında 23 gazeteci katledildı. Çag-
da$GezetecilerDerneğrntn\erilen-
negöre 1909 yılındangünümüze ka-
dar katledılen 47 gazetecının yansı.
1992 yılından sonra öldürüldü.
TlHV'nınraporlannagöre, 1992 yı-
lından itibaren gerçekleşcn insan hak-
ları ıhlalleri temel başlıklar halınde
şöyle:
1992: Gözaltında ölenler (17), \ev-
ruz olayları sırasında ölenler (92).
gösterıcılere ateş açılması sonueu
ölenler(26). ev baskınlan sırasında öl-
dürülenler(63). faılı meçhui cinayet-
ler (360), sılahlı saldın ve suikastlar-
da öldürülenler (285). öldürülen ga-
zeteciler (13). gazeteci ve \azarlara
venlen cezalann toplamı (23 yıl 8 ay
15gün hapis, 5 mılyar976 milyon lı-
ra para).
1993: Gözaltında ya da cezaevle-
rınde ölenler (29), ev baskınlan sıra-
sındaöldürülenlcn 57), gösterıcılere
ateşaçılması sonucundaölenler (20).
faili meçhul cinayetler (467). Sıvas
olayları sırasında ölenler (37). silah-
lı saldın ve suikastlarda öldürülenler
(341), öldürülen gazeteciler (7). cc-
za alan gazeteci ve yazarlar (116),
gazcieci ve yazarlara verilen toplam
hapis ve para cezalan( 165 yıl 3 ay 10
gün-1.5 milyon ABD Doları).
1994: Gözaltında ya da cezaevın-
de ölenler (34). ev ve ışyen baskın-
lannda öldürülenler (32). faili meç-
hul cinayetler(423),silahlı saldın ve
suikastlarda öldürülenler (218), öl-
dürülen gazeteciler (2). ceza alan ga-
zeteci yazar ve aydınlar (213), gaze-
teci ve yazarlara venlen cezalann top-
lamı (448 yıl 6 ay 25 gün hapis, yak-
laşık 2 milyon 4Ö0 bın ABD Dolan.)
TlHVnın insan haklan ıhlallen ra-
porunda ycr alan örnek olaylardan
bazıları şöyle:
- 7 Mart 199.Vte Şanlıurfa'mn Bo-
zova ilçtsindcki bir evc baskın düzen-
leyen güvenlik güçleri, DYP Bozova İl-
çe Başkanı Mehmet Gul 'ünoglu Meh-
met Gül'ii kurşuna dizerek öldürdü-
ler. VapılanotopsideGüriin vücudun-
dan6l kurşunçıktı. BabaGül, ükıv
gecesı polısler kapıyı çaldılar. Oğ-
lum. kım o deyince ateş başladı. Va-
lı ıle görüştüm, bana bır yanlışlık ol-
duğunu söyleyerek özür dıledi" de-
di.
- 9 Mayıs 1993 günü, İstanbul Fa-
tih'te AydedeSankaya adlı kışi, evı-
ne yapılan baskında öldürüldü. Gör-
gü tanıkları, polısın, kapıyı balyozla
kırarak ıçerı girdiğini belırtırken Ay-
dcde'nin yakınları. "Kvdctekbaşına
pijamayla oturuyormuş. Evde silah
da bulunmadı" dedıler.
- 14Ocak I994gecesi İstanbul'dan
kaçınlan Kiirt işadamı Behçet Can-
türk ileşoförii Recep Kuzcu, başlan-
na kurşun sıküarak öldürülınüş ola-
rak bulundular. Fevzı Aslan ve Salih
Aslan adlı Lice doğumlu iki kardeş,
İstanbul Fındıkzade'deki bürolann-
dan, kendilerini polis olarak tanıtan
tebiz ve tüfekli kisjlerce. elleri kelep-
çelenerck götürüldükten sonra ölii
bulundu. Aslan kardeşleri öldürcn si-
lahın. Cantürk cinayetinde de kulla-
nıldıgı beliriendi.
- Sağlık Bakaniığı Teftış Kurulu
Başkan Yardımcısı, Hakkârı dogum-
luNamıkErdoğan.2 Aralık 1994 gü-
nü Ankara'nın Sıhhıye semtındekı
bürosundan çıkan avukat Faik Can-
dan. 14 aralık günü ölü bulundu.
Candan'ın, öldürülmeden önce An-
kara Emnıyet Müdürlüğü'ndegörül-
düğüiddiasıaçıklığakavuşturulama-
dı.
İstanbul Tabip Odası İnsan Haklan Komisyonu'ndan ölüm raporu
6
Devlet, yasalara karşı suç işledi'
VISIFOZKAN
ANKARA-İstanbul Ta-
bip Odası İnsan Haklan Ko-
misyonu, tstanbu) Üsküdar
E Tipi Cezae\i"nde mey-
dana gelen olaylar sırasın-
da "insanlann, devlet güç-
leri tarafından dövülerek,
işkenceedikreköMüriildii-
günii" savundu.
Komisyon, devletın yasa-
lara karşı suç işlediğini ve
"siyasi. demokratik miiea-
dcle>i şiddet kullanarak en-
grilemeyi sistemli bir biçiıne
dönüştürdüğünü" öne sür-
dü. İstanbul Tabip Odası
Insan Haklan Komisyonu.
(stanbul'da geçen ay yaşa-
nan cezaevi olayları ve Ev-
rensel gazetesı muhabirı
Metüı Göktepe'nin gözal-
tında dövülerek öldürülme-
si konusunda bir rapor ha-
zırladı. Göktepe v e 4 tutuk-
lunun ölümlerinin, Üskü-
dar E Tipi Cezaevi olayla-
n ile ilişkili olduğu belirti-
len raporda,"Yasalann gü-
vencesi aJrında öJen 4 insan
ve onlann cenaze törenleri-
ni tzknerek. kamutrv una bil-
gi aktarmaya çalışan gaze-
teci. aynı ölüm şeklini pa>-
laşmıştır" dendi.
İstanbul Tabib Odası ra-
porunda. bildirgenin. "hiç
kimseye işkenceya da zafim-
ce, insanlık dışı ya da onur
kıncıdavraruşya da ceza uy-
gulanamayacagı"nı da ön-
gördüğü kaydedildi. Istan-
bul'da yaşanan olaylarda.
bu ilkelerin açıkça çiğnen-
diği belirtilen raporda. ~İn-
sanlar, devlet güçleri tara-
fından dövülerek, işkence
edilerek öldüriilmüştür.
Devlet, yasalara karşı suç
işlemiştir" görüşüne yer \ e-
nldi.
Af Örgutü
'Alman
polisi
işkence
yapıyor'
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)- üluslararası Af
Örgütü, Alman polisinin,
ülkedeki yabancılara
"işkenceye kadar varan
kötü muamele" yaptığını
bildirdi. Alman polisinin
özellikleyabancı
uyruklular ve etnik
azınlıgı oluşturan
yurttaşlara karşı kötü
muamelede bulunduğuna
dikkat çeken Af Örgütü,
"Ba/ı olaylarda kötü
muamelenin ırkçı
temellere dayandığı ortaya
çıkmışbr" açıklamasında
bulundu.
Merkezi Londra'da
bulunan Af Örgütü'nden
dün yapılan yazılı
açaklamada. Nisan 1995
ıleOcak 1996tanhlen
arasında. Alman polisinin
kötü muameleleri
hakkında bir rapor
hazırlandığı bildirildi.
Raporda, söz konusu
tarihler arasında Alman
polisinin. ınsanlan
tutuklarken veya gözaltına
alırken şiddet kullandıgı,
gözaltına alınan zanlılara
acımasız insanlık dışı ve
aşağılayıcı davranışlarda
bulunduğu ıddıalannın
arttığma dikkat çekildi.
İşkence yabancıya
Kurbanlann kötü
muameleden dolayı
yaralandıklanna dikkat
çekılen raporda, "Af
Örgütü, bu durumda,
iddia edilen kötü
muamelenin işkence
bovutlanna ulaşttğına
inanmaktadır" görüşünü
iletti. Af Örgütü'ne
Alman polisinin
tutumuyla ilgili olarak
gelen bilgilerin ışıgında.
kurbanlann daha çok,
yabancı uyruklular.
sığınmacılar ve mülteciler
ve etnik azınlık üyeleri
yurttaşlardan oluştuğunu
bildirdi. Af Örgütü'nün
Alman yetkililerden
konuyla ilgili olark bilgi
istediği belirtilen raporda,
söz konusu yetkılilenn
"Almanya'da işkence yok"
açıklamasında
bulunduklanna yer
verildi. Raporda şöyle
dendı:"Sürekli ve düzenli
gelen raporlara göre,
Alman polisinin kötü
muameie gösterdiği
olaylar istisna değildir.
Tam tersine. son üç yıl
içinde toplanan veriîere
göre, .Alman polisinde
özellikle yabancı uyruklu
\e etnik azınlık üyelerine
karşı bir kötü muamele
eğilimi ortaya cıkmıştır."
MerciİBiıek dosyası Yargıtay yohında
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Bosna-Hersek için toplanan
yardım paralannı amaç dışı
kullandıgı savıyla yargılanan ve
4 yıl 1 ay hapis, 20 trilyon 655
milyar 905 milyon 371 bin 716
lira ağır para cezasına mahkûm
olan Süleyman Mercümek'le
ilgili dava dosyasının.
önünüzdeki günlerde Yargıtay'a
gönderileceği bildirildi.
Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Necati Aşçroğlu'nun, "RP'nin
kasası" olarak bilinen
Mercümek'le ilgili verdiği
karann gerekçesini yazıp
tamamladığt ve dosyayı temyiz
istemleriyle birlikte,
önümüzdeki günlerde Yargıtay'a
göndereceği öğrenildi.
Yasaya muhalefet
Mahkeme yetkilileri, şu anda
tebliğ işlemlerinin yapıldıgını
bildirdiler. Mahkeme savcısı
Çayhan Ülgen, mahkemenin
Mercümek'e *Yardım Toplama
Yasası'na muhalefet*" suçundan
ceza vermediğini, bu nedenle
kararı temyiz ettığini belirtirken
sanık avukatı Fuat Sanoğlu,
Yargıtay'ın bu karan kesinlikle
onaylamayacagını öne sürdü.
Mahkemeye temyiz
başvurusunda bulunduğunu
anımsatan Sanoğlu,
müvekk'linin bu kadar paraya
sahip olmadığını ve ödeyecek
Cerekçeli karann yazımı bitti Süleyman
Mercümek hakkında verilen karar, mahkeme
savcısı ve sanık avukatı tarafından temyiz edildi.
Savcı Ülgen, mahkemenin Süleyman Mercümek'e
"Yardım Toplama Yasası'na muhalefet" suçundan
ceza vermediğini öne sürerek karan temyiz
ettiğini belirtirken sanık avukatı Sanoğlu,
Yargıtay'ın böyle bir karan onaylamayacagını
öne sürdü.
gücü bulunmadığını bildirdi.
Mercümek'le ilgili yaklaşık on
klasörden oluşan dosya, temyiz
başvurulan ile birlikte
Yargıtay'a gönderildiğinde.
davayla ilgili örtce Yargıtay
Başsavcılığı tebligname
hazırlayacak ve dosya
tebligname ile birlikte 11. Ceza
Dairesi Başkanlığı'na havale
edilecck. Ceza Dairesi. yerel
mahkemenin karannı sanık
lehinde veya aleyhinde bozması
durumunda, dava Fatih I. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde yeniden
ele alanacak. Yerel mahkeme.
eski karannda direnmesı halinde
de dava. bu kez Yargıtay Ceza
Genel Kurulu'nde incelenecek.
Genel kurulun vereceği karara.
yerel mahkeme uymak zorunda
kalacak. Yargıtay 11. Ceza
Dairesi yetkilileri. bu davanın
temyiz incelemesinin büyük
olasıhkla genel kurulda
biteceğini ifade ettiler. Yaklaşık
bir yıldan beri tutuksuz
yargılanan Süleyman
Mercümek'in tutuklanması,
genel kurulun vereceği en son
karardan sonra gündeme
gelecek. Geçen yıl ocak ayında
kurulan Yargıtay 11. Ceza
Dairesi, emniyeti suııstiınal
suçlannın dışında Türk Ceza
Yasasfnın (TCY) 508, 509, 510
ve 511. maddelerinde öngörülen
suçlar ile Atatürkaleyhine
işlenen suçlar. 506 sayılı SSK
Yasası'na muhalefet suçlan ve
sıkıyönetım mahkemelerinden
devreden siyasi örgüt davalarını
incelemekle görevlendirilmişti.
Trihoniuk dava
Clgen. Mercümek için
hazırladığı iddianamede.
Bosnalı Müslümanlar için
topladığı paralann amaç dışı
kullanıldığını öne sürerek bu ış
için özel olarak görevlendiren
Mercümek'in üzerinde 16
trilyon lira olduğunu
savunmuştu. Ülgen. "Yardım
paralan Ue diger döviz, Türk
Lirası ve menkul kıv metlerin
amaç dışında kullanıldığının
beUrlendiğini" belirterek 2869
sayılı yasa gereğince "Yardım
Toplama Yasası'na
muhakfeften 6 ay, TCY'nin
510. maddesi gereğince
"htzmet sebebiyle emniyeti
suüstimar suçundan da 5 yıla
çarptınlmasını ve 522 sayılı
bent gereğince de cezanın
yansı oranında arttınlarak
Mercümek'in 7.5 yıl
hapisle cezalandınlmasını
istemişti. Ülgen.
iddianamesinde. sanıgın
üzerinde şu anda çeşıtli
bankalarda bulunan döviz. Türk
paraM ve gayrimenkullerin
değerinin 16.5 trilyon dolayında
olduğunu v urgularken
Mercümek'in. Almanya'nın
Düsseldorf Yapı Kredi
Bankası'ndaki 748012 nolu
hesabı ile irtibatlı Fatih Yapı
Kredi Bankası'nda açılmış 3-
00497 nolu hesabından başka,
döviz ve Türk Lirası olarak
açılmış 57 hesabının
bulunduğunu. aynca Fatih Yapı
Kredi Bankasf nın Menkul
Kıymetier Müdürlüğü'nde
açılmış menkul değerler
hesabının olduğunu
anımsatmıştı. Savcı Ülgen,
iddianamesinde, Mercümek'in
para trafiğini ne şekılde
yürüttüğü yerli ve yabancı
bankalarda açılmış hesaplan
hakkında aynntılı bilgi verdikten
sonra sanığın hukuki durumunu
şöyle tanımlamıştr "Olayımızda
usulüne uygun olmadan yardım
parası toplamış ve emanetçi
sıfatıvla sanıgın uhdesine tevdi
edilmiştir. Tanıklann
beyanlanndan da anlaşılacağı
üzere, sanık bu konuda özel
olarak seçilmiş ve
görevlendirilmiştir. Sanığın, bu
paralan amacı dışında
harcadığı delillerie de
anlaşümış bulunduğundan,
Yardım Toplama Yasası'na
muhalefet ve hizmet sebebiyle
emniyeti suüsrimal suçlanndan
yargılanarak cezalandınlması
gerekir."
GLOBAL POLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILD1ZOĞLU
Zyuganov Davos'ta
Rusya Federasyonu'nun müstakbel Devlet Baş-
kanı, Rusya Federasyonu Komünist Partisi'nin (RFKP)
lideri Zyuganov, geçen hafta, global ekonominin en
geniş çaplı liderler toplantısı olarak bilinen Dünya
Ekonomik Forumu'ndaydı. Zyuganov, çokuluslu şir-
ketlerin, bankalann başkanlan ve global medyanın ön-
de gelen gazetecileriyle toplantılar yaptı, görüşlerini
anlattı. Davos'ta, RFKP iktidarının, hem Rusya'da
hem de dünyada piyasa ekonomisi ve politik ilişkiler
açısından istikrar getireceği mesajını vermeye çalış-
tığı görülen Zyuganov, galiba başarılı da oldu.
Zyuganov, RFKP'nin altı sene önce, hem on yıllar-
dırsüren durgunluğa, hem de Gorbaçov'un "devrim
arayışına" karşı bir reform partisi olarak doğduğunu
anlatü. RFKP reformlara karşı değildi, "reformlann kont-
rolü bir şekilde ileriemesini istiyordu." RFKP "dün-
ya devrimi fantezisini" reddediyordu, ama "Yeni Dün-
ya Düzeni'ne de karşıydı. "NATO'nun Doğu Avru-
pa'ya doğru genişlemesi halinde "oyunun kurallan de-
ğişecek", "Rusya nükleer sılahlardan annma anlaş-
malarından çıkacaktı." RFKP Rusya devletinin dün-
yadaki statüsünü yeniden kuracak ve böylece dış
politikalarındaki belirsızliği kaldırarak istikrar sağlaya-
caktı. "Rusya, Çarlık döneminden berı izlediği gele-
neksel dış politikaya geh dönecekti. Bu, Doğu ve
Batı arasında bir denge ve istikrar demekti."
Zyuganov, "ABD'nin demokratikgeleneğine, gör-
kemli başanlanna saygı duyduklannı" ve "ekonomik
işbiriiği, eğitim, bilım ve kültürel alanlarda alışverişi
geliştirmekten yana olduklannı" vurguladı. RFKP ik-
tidan "ABD yatınmlannı teşvik edici bir ortam " yara-
tacaktı. Ancak "ABD'den farklı koşullara sahip birül-
ke olarak Rusya kendi yolunda ilerlemeliydi."
Zyuganov konuşmalannda, Rusya'da bugün re-
formlardan halkın sıkıntı çekerken mafyanın ve çürü-
müş siyasi liderlerin ceplerini doldurduğunu, bu du-
rumun da istikrarsızlık yarattığını anlattı; "bu demok-
rasi filan değildi!" Birçok ışadamının ve bankacının
bu konuda Zyuganov'la aynı fikirde olduğu ve yolsuz-
luklardan ve örgütlü suçlardan yakındığı dıkkati çek-
ti. Bu işadamlarına Zyuganov, RFKP iktidannın eko-
nomik yatırım ve piyasanın işleyişi ıçin en uygun ko-
şullan ve şimdikinden çok daha güvenlikli bir ortamı
sağlayacağını anlattı: "RFKPiktıdarıyatınmcılara, ih-
tiyaçları olan istikran ve önceden bilinebilirliği sağ-
layacaktı." Zyuganov serbest pıyasaya karşı değildi;
"devletin görevi piyasanın doğru dürüst işlemesinin
koşullannı sağlamaktı", "bu yüzden devlet, gerekti-
ğinde düzenleyici müdahalelerde bulunmalıydı." Bu
bağlamda yolsuzluklara karışmış özelleştirmeleri tek-
rar gözden geçirecekler ve doğal kaynaklan ve bel-
kı de petrol şirketlerini tekrar devletleştirebilecekler-
di.
Zyuganov, RFKP'den korkmamak gerektiğini an-
latırken, Rusya reformları sürecini anlamaya çalışan-
ların çoğu zaman gözden kaçırdıklan (benim yazıla-
nmda sıkça hatırlatmaya çalıştığım) birgerçeği de bir
kere daha dolaylı olarak da olsa vurguladı: Rusya'da
reformlardan önceki rejım sosyalist bir rejim değildi.
Zyuganov, eski komünist partisinin "korporasyon
şeklinde örgütlenmiş devlet mülkiyetinin, siyasi ikti-
dann ve gerçeklerin topluma dağılmasının üzerinde
bir tekele sahip olduğunu" ve bu yüzden "birparti
değil, biriktidar yapısı olduğunu" söyledi. Bu tespit
de gösteriyordu ki reform sürecini, sosyalizmin ye-
nilgisi ve kapitalizmin zaferi olarak değil, bir kopuş-
tan ziyade bir sermaye birikim rejiminden diğerine ge-
çiş, egemenlik ilişkilerınde ve ekonomide hem sürek-
lilik hem de dönüşümler olarak görmek gerekiyordu.
Bu dönüşümleri sürdürmeye karariı olan RFKP, eski
komünist partisinden farklıydı. RFKP serbest pıyasa-
da diğer partilerle rekabet etmeye hazırdı. Ancak Zyu-
ganov'a göre RFKP'yi değerlendirmeye çalışanlar da
bu partinin serbest seçimlerde 20 milyon oy aldığını
unutmamalıydılar.
Özetle Zyuganov, yapmak istediklerinin ülkesine is-
tikrar getirmeye çalışan herhangi bir kapitalist dev-
letinkinden farklı olmayacağı konusunda güven ver-
meye çalıştı.
Parti programı genişletilecek
HADEP yeniden
yapdamyor
HAZALATEŞ
ANKARA-HADEP Ge-
nel Başkanı Murat Bozlak,
Türkiye'nın içinde bulundu-
ğu siyasi tablodan bir hükü-
metin çıkamayacağını, ufuk-
ta yeni bir seçim göründüğü-
nü savunurken. RP'nin adil
düzene dayandırdığı parti
programına halkın hazır ol-
madığını öne sürdü.
Halkın Emek Partisi (HA-
DEP) feministlere, çevreci-
lere. demokratik kitle örgüt-
lerine ve ünıversitelere mek-
tup göndererek. parti prog-
ramının genişletilmesi için
destek istedi. HADEP'in, si-
vil toplum örgütlerine gön-
derdiği çagn mektubu şöy-
le: Türidye''de mevcut du-
rum ve bu durumun kendi
alanınıza yansımasu kendi
alanınıza ilişkin sonınlann
çözümü önündeki yasai ve
yönetsel engeller, sorunurı
çözümü konusundaki göriiş
veönerilerinizi partimize ilet-
meniz çaltşmalannuzı kolay-
laştıracaktır.""
HADEP Genei Başkanı
Bozlak, Cumhuriyet'e yap-
tığı açıklamada, yüzde 10'luk
ülke barajını aşanıayarak par-
lamento dışında kaldıklan
24 aralık seçimlerinden son-
ra partisinin yeni bir yapılan-
ma ve örgütlenme içerisin-
de olduğunu kaydetti. Bu
cerçevede sivil toplum ör-
gütlerinin önerilerini topla-
dıklarını beiırten Bozlak.
HADEP politikasının yeni-
den biçimleneceğini söyle-
di. HADEP kurultayının 26
Mayıs 1996 tarihinde yapı-
lacağım belirten Bozlak. 79
ilde üye kampanyası başlat-
tıklannı dıle getirdi.
Seçımın demokratik ol-
mayan koşullarda yapıldıgı-
nı savunan Bozlak. "Türki-
ye, krizin içine sürüklendi.
Altematiflerin neresinden
bakarsanız bakın, bu parla-
mentodan uzun sürvli hükü-
metçıknıaz. ( umhurbaşka-
m'nın seçimegidilmt-sine ka-
rar vermesini beklemeden,
yeni seçim yasası çıkanlma-
İı ve seçim karan alınmalT
dedi.
HADEP Genel Başkanı
Bozlak, 24 aralık seçimle-
rinden birinci parti oiarak
çıkan RP'nin iktidanna hal-
kın hazır olmadığını savu-
narak "RP'nin parti prog-
ramına hem iktidar. hem de
halk hazırdeğil. RP birileri-
nin hesabına gelmeyebilir,
buna karşın demokrasiye,
halk iradesine inanıyorsak
bu partinin varlığını da ka-
bul etmeliy iz. Erbakan, baş-
bakanlık için kendi progra-
mını uygulamaktan \azge-
çeceğini söyledi. Bu da bu
partinin düzen dışı olmadı-
ğını gösteriyor" görüşünü di-
le getirdi.
Demokrası Partisi'nin
(DEP) devamı gibi gösteril-
mekten HADEP olarak ra-
hatsızhkduymadıkJannı kay-
deden Bozlak, bazı liderle-
rin seçim sırasında DEP'i
hedef göstererek oy istedik-
lerini öne sürdü. Bozlak, şun-
lan söyledi:
"Başbakan Tansu Cü'er
1994yerel seçimlerinde bir iki
puan kazanmakiçin DEP'te-
ki arkadaşlan hedefgöster-
di. Bunlar bilinçli olarak ya-
pılan propagandaydı. Baa
siyasi partileri hedefgöster-
mekten medetumdular. Kürt
sonınunu Türkiye'nin temel
sorunu olarak görmeyenler,
ülke gerçeğinden uzak kişi-
lerdir. Bu koşuüarda böyfebir
ünaj kaygınuz vok."