23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7ŞUBAT1996 ÇARŞAMBA HABERLER Universrte sınavma rekor başvuru • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - ÖSVVf Başkanı Prof. Dr. Eres Söylemez. 1996 yılı ÖSYSiçin Imilyon392 bin 207 adayın başvuruda bulunduğunu, bu rakamın geçen yıla göreyüzde lOartış gösterdiğini bildirdi. Prof Dr. Eres Söylemez, diin düzenledigi basın toplantısında. OSS ve Açıköğretim Fakültesi öğrencilerinın yanyıl sına\lanna ilişkin bilgi \erdı. ÖSS'nın 7 nisanda 123 merkez ve Lefkoşa'da gerçekleştirileceğini anımsatan Söylemez, Açıköğretim Fakültesi öğrencilerini de uyararak "9 şubattan sonra başvurular kesinlikle uzatılmayacak" dedi. 'Sanatm içine tükürme' davası • ANKARA (AA)- Heykeltıraş Mehmet Aksoy'un. Altınpark'ta bulunan "Periler Ülkesınde" adlı eserini, "'Böyle sanatın içıne tüküreyim, ahlaksızlıgın adını sanat koymuşlar" deyip parçalatarak kaİdırrtığı gerekçesiyle, Ankara Büyükşehir Beledıye Başkanlığı \e Başkan Melih Gökçek hakkında açtığı 5 milyar liralık tazminat davasına devam edildi. Duruşmada tanık olarak dinlenilen gazelecı Tayfun Talipoğlu. dava konusu heykelin kaldınlmasını haber yaptığını ve daha sonra da Melih Gökçek ile heykelin kaldınlışı konusunda şöyleşide bulunduğunu .söyledi. Talıpoğlu. üökçek'in hevkelle ilgili söylediği >özlenn bant kayıtlannın bulunduğunu belirtti. Karacaahmet Sultan Vakfı • İstanbul Haber Servisi - Alevı-Bektaşı kültüriınün önemli ısimlennden olan Karacaahmet Sultan'ın rriistik \e tasavvuf felsefesini, sevgı ve aşk kavramlarını. yaşamını ve düşüncelerini yaymak amacıyla "Karacaahmet Sultan" adını taşıyan vakıf kuruldu. Kuruluşu Restnı Gazete'de \a\ımlanarak tescil edilen Karacalımet Sultan Vakfı"nın kuruculan arasında Arif Sağ, Prof. Dr. Nurettin Sözen. Cemal Şener. Tank Akan. Lütfii Kalelı, Miyase tlknur. Haydar Özdemir gibı çok sayıda gazeteci, yazar. sanatçı. biliınadamı. işadamı ve aydın bulunuyor. Kayıp dağcılar bulundu • BIRSA (Cumhuriyet) - Ulııdağ'ın zırvesıne tırmanmak ıçin yola çıkan ve kendilerinden pazartesi gününden bu vana haber alınamayan Ürnit Babalık ve L'tku AynJmaz adlı dağcılar bulundu. Önceki günden bu yanajandarma ekipleri \e 'kar ieopan" olarak adlandınlan iiniü dağcı Nasuh Mahrukı'nin de aralannda bulunduğu 6 ayn ekıp tarafından aranan dağcılar, diin saat 13.30 siraiannda L'ludağ'ın Mandra bölgesine 4 kilometre uzaklıkta bulundular. Dağcılann hava koşullanna uyum sagladıgı ve donanımlan sayesinde geceyi hiçbir tehlike atlatmadan geçirdikieri ögrenıldı. su kesmtisi • İstanbul Haber Servisi -ISKİ'den yapılan yazılı açıklamada. B. Çekmece Barajı Antma ve Terfi Merkezine enerji taşıyan yüksek gerilim hatlannda dün saat 14.00'te başlayan ve şiddetli rüzgârdan kaynaklandığı belirtelen elektrik kesintileri nedeniyle bazı semtlere su verilemediği bildirildi. Su alamayan semtler şöyle: Bahçelievler. Şirinevler, Bağcılar. Avcılar. Mahmutbey. Güngören, Esenler. Küçükçekmece, Büy ukçekmece. Yenıbosna ve Sefaköy. DYP-CHP koalisyonunun insan haklan dosyası kabank, karanlık... Hak ilılaüııderekor• 4yıldal370faili meçhul cinayet işlendi. Düşüncenin 3 yıllık cezası, 3.9 milyon ABD Dolan'nı buldu. Hükümetin 3 yıllık ihlal bilançosu: • Gözaltında ölenler: 80 • Ev ve işyeri baskınlannda öldürülenler: 152 • Faili meçhul cinayetler 1250 • Suikastlarda öldürülenler: 844 Öldürülen gazeteciler: 22 • Gazeteci ve yazarlara verilen cezalann toplamı: 637 yıl 5 ay hapis. BÜLE1NTSARIOĞLL ANKARA - DYP-CHP koalisyon hükümetı. 4 yıllık icraat dönemindc, ınsan haklan thlal- lerinde rekor kırdı. Türkıye İnsan Haklan Vakfi'nın (TİHV) verilerine göre. I995'ekadargeçen4yıllıkdö- nemde 1370 faili meçhul olay mey- dana geldı. 1994 yılına kadar geçen 3 yıl ıçınde. ev ve ışyen baskinlann- da 152 kışı öldürüldü. Aynı dönem- de. 844 kışı suikastlarda öldürülürken gazeteci ve yazarlara venlen cezala- nn toplamı 637 yıl 5 ay hapis. 3.9 milyon ABD Doları olarak gerçekleş- tı. 1 ürkiye insan Haklan Vakffnın her yıl derledigı verilere göre. DYP- CHP koalisyon hükümeti dönemın- de, faılı meçhul cinayetler alanında cumhuriyet dönemınin rekoru kırı- lırken bazı alanlarda da 1980 sonra- sının en genış çaplı insan haklan ih- lallerı yaşandı. Faili meçhul cınayetlerde 1990 ve 1991 yıllarında toplam 42 kışi yaşa- mını yıtınrken 1992,1993 ve 1994yıl- larır.da öldürülen toplam 1250 kişi- nin katılı bulunamadı. TlHVnın henüz raporlaştırmadı- ğı kesin olmayan rakamlara göre. 1995 yılında da 120 civannda faili meçhul olay meydana geldı. 1988 ıle 1992 yılları arasında toplam 7 gaze- teci öldürülürken 1992-1995 yılları arasında 23 gazeteci katledildı. Çag- da$GezetecilerDerneğrntn\erilen- negöre 1909 yılındangünümüze ka- dar katledılen 47 gazetecının yansı. 1992 yılından sonra öldürüldü. TlHV'nınraporlannagöre, 1992 yı- lından itibaren gerçekleşcn insan hak- ları ıhlalleri temel başlıklar halınde şöyle: 1992: Gözaltında ölenler (17), \ev- ruz olayları sırasında ölenler (92). gösterıcılere ateş açılması sonueu ölenler(26). ev baskınlan sırasında öl- dürülenler(63). faılı meçhui cinayet- ler (360), sılahlı saldın ve suikastlar- da öldürülenler (285). öldürülen ga- zeteciler (13). gazeteci ve \azarlara venlen cezalann toplamı (23 yıl 8 ay 15gün hapis, 5 mılyar976 milyon lı- ra para). 1993: Gözaltında ya da cezaevle- rınde ölenler (29), ev baskınlan sıra- sındaöldürülenlcn 57), gösterıcılere ateşaçılması sonucundaölenler (20). faili meçhul cinayetler (467). Sıvas olayları sırasında ölenler (37). silah- lı saldın ve suikastlarda öldürülenler (341), öldürülen gazeteciler (7). cc- za alan gazeteci ve yazarlar (116), gazcieci ve yazarlara verilen toplam hapis ve para cezalan( 165 yıl 3 ay 10 gün-1.5 milyon ABD Doları). 1994: Gözaltında ya da cezaevın- de ölenler (34). ev ve ışyen baskın- lannda öldürülenler (32). faili meç- hul cinayetler(423),silahlı saldın ve suikastlarda öldürülenler (218), öl- dürülen gazeteciler (2). ceza alan ga- zeteci yazar ve aydınlar (213), gaze- teci ve yazarlara venlen cezalann top- lamı (448 yıl 6 ay 25 gün hapis, yak- laşık 2 milyon 4Ö0 bın ABD Dolan.) TlHVnın insan haklan ıhlallen ra- porunda ycr alan örnek olaylardan bazıları şöyle: - 7 Mart 199.Vte Şanlıurfa'mn Bo- zova ilçtsindcki bir evc baskın düzen- leyen güvenlik güçleri, DYP Bozova İl- çe Başkanı Mehmet Gul 'ünoglu Meh- met Gül'ii kurşuna dizerek öldürdü- ler. VapılanotopsideGüriin vücudun- dan6l kurşunçıktı. BabaGül, ükıv gecesı polısler kapıyı çaldılar. Oğ- lum. kım o deyince ateş başladı. Va- lı ıle görüştüm, bana bır yanlışlık ol- duğunu söyleyerek özür dıledi" de- di. - 9 Mayıs 1993 günü, İstanbul Fa- tih'te AydedeSankaya adlı kışi, evı- ne yapılan baskında öldürüldü. Gör- gü tanıkları, polısın, kapıyı balyozla kırarak ıçerı girdiğini belırtırken Ay- dcde'nin yakınları. "Kvdctekbaşına pijamayla oturuyormuş. Evde silah da bulunmadı" dedıler. - 14Ocak I994gecesi İstanbul'dan kaçınlan Kiirt işadamı Behçet Can- türk ileşoförii Recep Kuzcu, başlan- na kurşun sıküarak öldürülınüş ola- rak bulundular. Fevzı Aslan ve Salih Aslan adlı Lice doğumlu iki kardeş, İstanbul Fındıkzade'deki bürolann- dan, kendilerini polis olarak tanıtan tebiz ve tüfekli kisjlerce. elleri kelep- çelenerck götürüldükten sonra ölii bulundu. Aslan kardeşleri öldürcn si- lahın. Cantürk cinayetinde de kulla- nıldıgı beliriendi. - Sağlık Bakaniığı Teftış Kurulu Başkan Yardımcısı, Hakkârı dogum- luNamıkErdoğan.2 Aralık 1994 gü- nü Ankara'nın Sıhhıye semtındekı bürosundan çıkan avukat Faik Can- dan. 14 aralık günü ölü bulundu. Candan'ın, öldürülmeden önce An- kara Emnıyet Müdürlüğü'ndegörül- düğüiddiasıaçıklığakavuşturulama- dı. İstanbul Tabip Odası İnsan Haklan Komisyonu'ndan ölüm raporu 6 Devlet, yasalara karşı suç işledi' VISIFOZKAN ANKARA-İstanbul Ta- bip Odası İnsan Haklan Ko- misyonu, tstanbu) Üsküdar E Tipi Cezae\i"nde mey- dana gelen olaylar sırasın- da "insanlann, devlet güç- leri tarafından dövülerek, işkenceedikreköMüriildii- günii" savundu. Komisyon, devletın yasa- lara karşı suç işlediğini ve "siyasi. demokratik miiea- dcle>i şiddet kullanarak en- grilemeyi sistemli bir biçiıne dönüştürdüğünü" öne sür- dü. İstanbul Tabip Odası Insan Haklan Komisyonu. (stanbul'da geçen ay yaşa- nan cezaevi olayları ve Ev- rensel gazetesı muhabirı Metüı Göktepe'nin gözal- tında dövülerek öldürülme- si konusunda bir rapor ha- zırladı. Göktepe v e 4 tutuk- lunun ölümlerinin, Üskü- dar E Tipi Cezaevi olayla- n ile ilişkili olduğu belirti- len raporda,"Yasalann gü- vencesi aJrında öJen 4 insan ve onlann cenaze törenleri- ni tzknerek. kamutrv una bil- gi aktarmaya çalışan gaze- teci. aynı ölüm şeklini pa>- laşmıştır" dendi. İstanbul Tabib Odası ra- porunda. bildirgenin. "hiç kimseye işkenceya da zafim- ce, insanlık dışı ya da onur kıncıdavraruşya da ceza uy- gulanamayacagı"nı da ön- gördüğü kaydedildi. Istan- bul'da yaşanan olaylarda. bu ilkelerin açıkça çiğnen- diği belirtilen raporda. ~İn- sanlar, devlet güçleri tara- fından dövülerek, işkence edilerek öldüriilmüştür. Devlet, yasalara karşı suç işlemiştir" görüşüne yer \ e- nldi. Af Örgutü 'Alman polisi işkence yapıyor' ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- üluslararası Af Örgütü, Alman polisinin, ülkedeki yabancılara "işkenceye kadar varan kötü muamele" yaptığını bildirdi. Alman polisinin özellikleyabancı uyruklular ve etnik azınlıgı oluşturan yurttaşlara karşı kötü muamelede bulunduğuna dikkat çeken Af Örgütü, "Ba/ı olaylarda kötü muamelenin ırkçı temellere dayandığı ortaya çıkmışbr" açıklamasında bulundu. Merkezi Londra'da bulunan Af Örgütü'nden dün yapılan yazılı açaklamada. Nisan 1995 ıleOcak 1996tanhlen arasında. Alman polisinin kötü muameleleri hakkında bir rapor hazırlandığı bildirildi. Raporda, söz konusu tarihler arasında Alman polisinin. ınsanlan tutuklarken veya gözaltına alırken şiddet kullandıgı, gözaltına alınan zanlılara acımasız insanlık dışı ve aşağılayıcı davranışlarda bulunduğu ıddıalannın arttığma dikkat çekildi. İşkence yabancıya Kurbanlann kötü muameleden dolayı yaralandıklanna dikkat çekılen raporda, "Af Örgütü, bu durumda, iddia edilen kötü muamelenin işkence bovutlanna ulaşttğına inanmaktadır" görüşünü iletti. Af Örgütü'ne Alman polisinin tutumuyla ilgili olarak gelen bilgilerin ışıgında. kurbanlann daha çok, yabancı uyruklular. sığınmacılar ve mülteciler ve etnik azınlık üyeleri yurttaşlardan oluştuğunu bildirdi. Af Örgütü'nün Alman yetkililerden konuyla ilgili olark bilgi istediği belirtilen raporda, söz konusu yetkılilenn "Almanya'da işkence yok" açıklamasında bulunduklanna yer verildi. Raporda şöyle dendı:"Sürekli ve düzenli gelen raporlara göre, Alman polisinin kötü muameie gösterdiği olaylar istisna değildir. Tam tersine. son üç yıl içinde toplanan veriîere göre, .Alman polisinde özellikle yabancı uyruklu \e etnik azınlık üyelerine karşı bir kötü muamele eğilimi ortaya cıkmıştır." MerciİBiıek dosyası Yargıtay yohında ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bosna-Hersek için toplanan yardım paralannı amaç dışı kullandıgı savıyla yargılanan ve 4 yıl 1 ay hapis, 20 trilyon 655 milyar 905 milyon 371 bin 716 lira ağır para cezasına mahkûm olan Süleyman Mercümek'le ilgili dava dosyasının. önünüzdeki günlerde Yargıtay'a gönderileceği bildirildi. Fatih 1. Asliye Ceza Mahkemesi Necati Aşçroğlu'nun, "RP'nin kasası" olarak bilinen Mercümek'le ilgili verdiği karann gerekçesini yazıp tamamladığt ve dosyayı temyiz istemleriyle birlikte, önümüzdeki günlerde Yargıtay'a göndereceği öğrenildi. Yasaya muhalefet Mahkeme yetkilileri, şu anda tebliğ işlemlerinin yapıldıgını bildirdiler. Mahkeme savcısı Çayhan Ülgen, mahkemenin Mercümek'e *Yardım Toplama Yasası'na muhalefet*" suçundan ceza vermediğini, bu nedenle kararı temyiz ettığini belirtirken sanık avukatı Fuat Sanoğlu, Yargıtay'ın bu karan kesinlikle onaylamayacagını öne sürdü. Mahkemeye temyiz başvurusunda bulunduğunu anımsatan Sanoğlu, müvekk'linin bu kadar paraya sahip olmadığını ve ödeyecek Cerekçeli karann yazımı bitti Süleyman Mercümek hakkında verilen karar, mahkeme savcısı ve sanık avukatı tarafından temyiz edildi. Savcı Ülgen, mahkemenin Süleyman Mercümek'e "Yardım Toplama Yasası'na muhalefet" suçundan ceza vermediğini öne sürerek karan temyiz ettiğini belirtirken sanık avukatı Sanoğlu, Yargıtay'ın böyle bir karan onaylamayacagını öne sürdü. gücü bulunmadığını bildirdi. Mercümek'le ilgili yaklaşık on klasörden oluşan dosya, temyiz başvurulan ile birlikte Yargıtay'a gönderildiğinde. davayla ilgili örtce Yargıtay Başsavcılığı tebligname hazırlayacak ve dosya tebligname ile birlikte 11. Ceza Dairesi Başkanlığı'na havale edilecck. Ceza Dairesi. yerel mahkemenin karannı sanık lehinde veya aleyhinde bozması durumunda, dava Fatih I. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yeniden ele alanacak. Yerel mahkeme. eski karannda direnmesı halinde de dava. bu kez Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nde incelenecek. Genel kurulun vereceği karara. yerel mahkeme uymak zorunda kalacak. Yargıtay 11. Ceza Dairesi yetkilileri. bu davanın temyiz incelemesinin büyük olasıhkla genel kurulda biteceğini ifade ettiler. Yaklaşık bir yıldan beri tutuksuz yargılanan Süleyman Mercümek'in tutuklanması, genel kurulun vereceği en son karardan sonra gündeme gelecek. Geçen yıl ocak ayında kurulan Yargıtay 11. Ceza Dairesi, emniyeti suııstiınal suçlannın dışında Türk Ceza Yasasfnın (TCY) 508, 509, 510 ve 511. maddelerinde öngörülen suçlar ile Atatürkaleyhine işlenen suçlar. 506 sayılı SSK Yasası'na muhalefet suçlan ve sıkıyönetım mahkemelerinden devreden siyasi örgüt davalarını incelemekle görevlendirilmişti. Trihoniuk dava Clgen. Mercümek için hazırladığı iddianamede. Bosnalı Müslümanlar için topladığı paralann amaç dışı kullanıldığını öne sürerek bu ış için özel olarak görevlendiren Mercümek'in üzerinde 16 trilyon lira olduğunu savunmuştu. Ülgen. "Yardım paralan Ue diger döviz, Türk Lirası ve menkul kıv metlerin amaç dışında kullanıldığının beUrlendiğini" belirterek 2869 sayılı yasa gereğince "Yardım Toplama Yasası'na muhakfeften 6 ay, TCY'nin 510. maddesi gereğince "htzmet sebebiyle emniyeti suüstimar suçundan da 5 yıla çarptınlmasını ve 522 sayılı bent gereğince de cezanın yansı oranında arttınlarak Mercümek'in 7.5 yıl hapisle cezalandınlmasını istemişti. Ülgen. iddianamesinde. sanıgın üzerinde şu anda çeşıtli bankalarda bulunan döviz. Türk paraM ve gayrimenkullerin değerinin 16.5 trilyon dolayında olduğunu v urgularken Mercümek'in. Almanya'nın Düsseldorf Yapı Kredi Bankası'ndaki 748012 nolu hesabı ile irtibatlı Fatih Yapı Kredi Bankası'nda açılmış 3- 00497 nolu hesabından başka, döviz ve Türk Lirası olarak açılmış 57 hesabının bulunduğunu. aynca Fatih Yapı Kredi Bankasf nın Menkul Kıymetier Müdürlüğü'nde açılmış menkul değerler hesabının olduğunu anımsatmıştı. Savcı Ülgen, iddianamesinde, Mercümek'in para trafiğini ne şekılde yürüttüğü yerli ve yabancı bankalarda açılmış hesaplan hakkında aynntılı bilgi verdikten sonra sanığın hukuki durumunu şöyle tanımlamıştr "Olayımızda usulüne uygun olmadan yardım parası toplamış ve emanetçi sıfatıvla sanıgın uhdesine tevdi edilmiştir. Tanıklann beyanlanndan da anlaşılacağı üzere, sanık bu konuda özel olarak seçilmiş ve görevlendirilmiştir. Sanığın, bu paralan amacı dışında harcadığı delillerie de anlaşümış bulunduğundan, Yardım Toplama Yasası'na muhalefet ve hizmet sebebiyle emniyeti suüsrimal suçlanndan yargılanarak cezalandınlması gerekir." GLOBAL POLİTİKÜLTÜR ERGİN YILD1ZOĞLU Zyuganov Davos'ta Rusya Federasyonu'nun müstakbel Devlet Baş- kanı, Rusya Federasyonu Komünist Partisi'nin (RFKP) lideri Zyuganov, geçen hafta, global ekonominin en geniş çaplı liderler toplantısı olarak bilinen Dünya Ekonomik Forumu'ndaydı. Zyuganov, çokuluslu şir- ketlerin, bankalann başkanlan ve global medyanın ön- de gelen gazetecileriyle toplantılar yaptı, görüşlerini anlattı. Davos'ta, RFKP iktidarının, hem Rusya'da hem de dünyada piyasa ekonomisi ve politik ilişkiler açısından istikrar getireceği mesajını vermeye çalış- tığı görülen Zyuganov, galiba başarılı da oldu. Zyuganov, RFKP'nin altı sene önce, hem on yıllar- dırsüren durgunluğa, hem de Gorbaçov'un "devrim arayışına" karşı bir reform partisi olarak doğduğunu anlatü. RFKP reformlara karşı değildi, "reformlann kont- rolü bir şekilde ileriemesini istiyordu." RFKP "dün- ya devrimi fantezisini" reddediyordu, ama "Yeni Dün- ya Düzeni'ne de karşıydı. "NATO'nun Doğu Avru- pa'ya doğru genişlemesi halinde "oyunun kurallan de- ğişecek", "Rusya nükleer sılahlardan annma anlaş- malarından çıkacaktı." RFKP Rusya devletinin dün- yadaki statüsünü yeniden kuracak ve böylece dış politikalarındaki belirsızliği kaldırarak istikrar sağlaya- caktı. "Rusya, Çarlık döneminden berı izlediği gele- neksel dış politikaya geh dönecekti. Bu, Doğu ve Batı arasında bir denge ve istikrar demekti." Zyuganov, "ABD'nin demokratikgeleneğine, gör- kemli başanlanna saygı duyduklannı" ve "ekonomik işbiriiği, eğitim, bilım ve kültürel alanlarda alışverişi geliştirmekten yana olduklannı" vurguladı. RFKP ik- tidan "ABD yatınmlannı teşvik edici bir ortam " yara- tacaktı. Ancak "ABD'den farklı koşullara sahip birül- ke olarak Rusya kendi yolunda ilerlemeliydi." Zyuganov konuşmalannda, Rusya'da bugün re- formlardan halkın sıkıntı çekerken mafyanın ve çürü- müş siyasi liderlerin ceplerini doldurduğunu, bu du- rumun da istikrarsızlık yarattığını anlattı; "bu demok- rasi filan değildi!" Birçok ışadamının ve bankacının bu konuda Zyuganov'la aynı fikirde olduğu ve yolsuz- luklardan ve örgütlü suçlardan yakındığı dıkkati çek- ti. Bu işadamlarına Zyuganov, RFKP iktidannın eko- nomik yatırım ve piyasanın işleyişi ıçin en uygun ko- şullan ve şimdikinden çok daha güvenlikli bir ortamı sağlayacağını anlattı: "RFKPiktıdarıyatınmcılara, ih- tiyaçları olan istikran ve önceden bilinebilirliği sağ- layacaktı." Zyuganov serbest pıyasaya karşı değildi; "devletin görevi piyasanın doğru dürüst işlemesinin koşullannı sağlamaktı", "bu yüzden devlet, gerekti- ğinde düzenleyici müdahalelerde bulunmalıydı." Bu bağlamda yolsuzluklara karışmış özelleştirmeleri tek- rar gözden geçirecekler ve doğal kaynaklan ve bel- kı de petrol şirketlerini tekrar devletleştirebilecekler- di. Zyuganov, RFKP'den korkmamak gerektiğini an- latırken, Rusya reformları sürecini anlamaya çalışan- ların çoğu zaman gözden kaçırdıklan (benim yazıla- nmda sıkça hatırlatmaya çalıştığım) birgerçeği de bir kere daha dolaylı olarak da olsa vurguladı: Rusya'da reformlardan önceki rejım sosyalist bir rejim değildi. Zyuganov, eski komünist partisinin "korporasyon şeklinde örgütlenmiş devlet mülkiyetinin, siyasi ikti- dann ve gerçeklerin topluma dağılmasının üzerinde bir tekele sahip olduğunu" ve bu yüzden "birparti değil, biriktidar yapısı olduğunu" söyledi. Bu tespit de gösteriyordu ki reform sürecini, sosyalizmin ye- nilgisi ve kapitalizmin zaferi olarak değil, bir kopuş- tan ziyade bir sermaye birikim rejiminden diğerine ge- çiş, egemenlik ilişkilerınde ve ekonomide hem sürek- lilik hem de dönüşümler olarak görmek gerekiyordu. Bu dönüşümleri sürdürmeye karariı olan RFKP, eski komünist partisinden farklıydı. RFKP serbest pıyasa- da diğer partilerle rekabet etmeye hazırdı. Ancak Zyu- ganov'a göre RFKP'yi değerlendirmeye çalışanlar da bu partinin serbest seçimlerde 20 milyon oy aldığını unutmamalıydılar. Özetle Zyuganov, yapmak istediklerinin ülkesine is- tikrar getirmeye çalışan herhangi bir kapitalist dev- letinkinden farklı olmayacağı konusunda güven ver- meye çalıştı. Parti programı genişletilecek HADEP yeniden yapdamyor HAZALATEŞ ANKARA-HADEP Ge- nel Başkanı Murat Bozlak, Türkiye'nın içinde bulundu- ğu siyasi tablodan bir hükü- metin çıkamayacağını, ufuk- ta yeni bir seçim göründüğü- nü savunurken. RP'nin adil düzene dayandırdığı parti programına halkın hazır ol- madığını öne sürdü. Halkın Emek Partisi (HA- DEP) feministlere, çevreci- lere. demokratik kitle örgüt- lerine ve ünıversitelere mek- tup göndererek. parti prog- ramının genişletilmesi için destek istedi. HADEP'in, si- vil toplum örgütlerine gön- derdiği çagn mektubu şöy- le: Türidye''de mevcut du- rum ve bu durumun kendi alanınıza yansımasu kendi alanınıza ilişkin sonınlann çözümü önündeki yasai ve yönetsel engeller, sorunurı çözümü konusundaki göriiş veönerilerinizi partimize ilet- meniz çaltşmalannuzı kolay- laştıracaktır."" HADEP Genei Başkanı Bozlak, Cumhuriyet'e yap- tığı açıklamada, yüzde 10'luk ülke barajını aşanıayarak par- lamento dışında kaldıklan 24 aralık seçimlerinden son- ra partisinin yeni bir yapılan- ma ve örgütlenme içerisin- de olduğunu kaydetti. Bu cerçevede sivil toplum ör- gütlerinin önerilerini topla- dıklarını beiırten Bozlak. HADEP politikasının yeni- den biçimleneceğini söyle- di. HADEP kurultayının 26 Mayıs 1996 tarihinde yapı- lacağım belirten Bozlak. 79 ilde üye kampanyası başlat- tıklannı dıle getirdi. Seçımın demokratik ol- mayan koşullarda yapıldıgı- nı savunan Bozlak. "Türki- ye, krizin içine sürüklendi. Altematiflerin neresinden bakarsanız bakın, bu parla- mentodan uzun sürvli hükü- metçıknıaz. ( umhurbaşka- m'nın seçimegidilmt-sine ka- rar vermesini beklemeden, yeni seçim yasası çıkanlma- İı ve seçim karan alınmalT dedi. HADEP Genel Başkanı Bozlak, 24 aralık seçimle- rinden birinci parti oiarak çıkan RP'nin iktidanna hal- kın hazır olmadığını savu- narak "RP'nin parti prog- ramına hem iktidar. hem de halk hazırdeğil. RP birileri- nin hesabına gelmeyebilir, buna karşın demokrasiye, halk iradesine inanıyorsak bu partinin varlığını da ka- bul etmeliy iz. Erbakan, baş- bakanlık için kendi progra- mını uygulamaktan \azge- çeceğini söyledi. Bu da bu partinin düzen dışı olmadı- ğını gösteriyor" görüşünü di- le getirdi. Demokrası Partisi'nin (DEP) devamı gibi gösteril- mekten HADEP olarak ra- hatsızhkduymadıkJannı kay- deden Bozlak, bazı liderle- rin seçim sırasında DEP'i hedef göstererek oy istedik- lerini öne sürdü. Bozlak, şun- lan söyledi: "Başbakan Tansu Cü'er 1994yerel seçimlerinde bir iki puan kazanmakiçin DEP'te- ki arkadaşlan hedefgöster- di. Bunlar bilinçli olarak ya- pılan propagandaydı. Baa siyasi partileri hedefgöster- mekten medetumdular. Kürt sonınunu Türkiye'nin temel sorunu olarak görmeyenler, ülke gerçeğinden uzak kişi- lerdir. Bu koşuüarda böyfebir ünaj kaygınuz vok."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle