23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 1996 ÇAR$AMBA 10 DIŞ HABERLER Chrlstopher Suriye'dB • ŞAM(AA)-ABD Dışişleri Bakanı Warren Christopher, Suriye-lsrail banş göriişmelerinde ilerleme sağlanması çabalan çerçevesinde, Suriye Devlet Başkanı Hafiz Esad ıle görüşmek üzere Şam'a geldi. Christopher, Israil Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile aynı çerçevede görüşmeler yaptığı fsrail'den Şam'a gelişinde, Suriye Dışişleri Bakanı Faruk el-Şara tarafından karşılandı. Suriye ile Israil arasında ABD'de sürdürûlen banş görüşmeierinin son turunurı geçen çarşamba günü bitmesinin ardmdan, Christopher da önceki gün Ortadoğu ruruna başladı. Bolucu opgute darbe • LİNZ(AA)- Avusturya polisi, yasadışı bölücü örgüt PKK'nın uyuşturucu şebekesine ait olduğu bilinen eroini Avrupa ülkelenne dağıtmakJa görevli 9 Rumen uyuşturucu kaçakçısını tutukladı. Polis sözcûsü Alois Lissl, yaptığı açıklamada, eroin şebekesinın çökertilmesine yönelik operasyon çerçevesinde, dün Linz kentınde 9 kişinin tutukJandığını belirttı. Lissl, sözkonusu 9 uyuşturucu kaçakçısının, şebekeye ait eroini Çek Cumhuriyeti, lsviçre, Jtalya, Ispanya, Almanya ve Hollanda'da dağıtacaklannı söyledi. Sözcü, bu operasyon çerçevesinde, dığer bazı ülkelerde ceşıtli tutuklamalar yapıldıginı belirterek, Romanya'da 2, Macaristan'da 3 ve Almanya'da da 2 uyuşturucu kaçakçısının tutuklandığını ıfade etti. Cezayir'de bombalı saMın • PARİS (AA) - Cezayir'de bir hastanenin önüne park etmış araca yerleştınlen bombanın patlaması sonucu 5 kişi öldü, 3'üağır22 kışı yaralandı. Cezayir Haber Ajansı (APS), patlamanın Baskent Cezayir'ın 90 kılometre doğusunda Bourıa ılindeki Ayn Bessam hastanesinın önünde meydana geldiğinı bildirdi. Haberde, patlamanın 25 kilometrelik alandan duyulduğunu ve hastane çevresindekı binalarda hasar meydana geldıği belirtildi. Polıs kaynaklan olayın yönetime karşı mücadele eden aşın dinci militanlarca gerçekleştirildiğinın sanıldığını bıldırdıler Çin'deki olenler artıyor • PEKİN (AA)-Çin'in Hunan eyaletinin Shaoyang kenti yakınlannda bir köyde, dinamitlerin bulunduğu deponun havaya uçması sonucunda ölenlerin sayısmın 122'ye yükseldiği bildirildi. Resmi Wen Hui Bao gazetesinin haberine göre yetkililer, patlamadan sonra hastaneye kaldınlan 117 hastadan 2I'inin sağlık durumunun ciddiyetini koruması nedeniyle ölü sayısmın artabileceğinı belirttiler. Belçika-İspanya • BRÜKSEL (AA)- Belçika'da tutuklu bulunan iki ETA militanının önceki gün serbest bırakjlmasmdan sonra Brüksel ile Madrid arasında gergınlik arttı. Ispanya, "Belçika ıle adli işbirliğini askıya aldığını" açıkladı. Danıştay'ın durdurma karanndan sonra, önceki akşam, Belçika Adalet Bakanı Stefan de Clerck, Ispanya tarafından aranan ve Brüksel'de tutuklu bulunan iki ETA militanının Madrid'e iade edilmeyecekierini açıkladı ve serbest bırakıldıklannı bildirdi. Brüksel hükümeti, bir hafta önce, 3 yıldır Belçika'da tutuklu bulunan ve iki ülke arasında önemli bir sorun oluşturan söz konusu militanlann Ispanya'ya iadesini kararlaştırmıştı. Kontrollü petrol satışıyla ilgili pazarlık için, BM ile masaya oturan Irak Büyükelçisi Abdülamir Al-Anbari 'Keıiriık-Yumurtahk sorunFUATKOZLUKLU VVASHINGTON - Körfez Sava- şı'ndan bu yana Bırieşmiş Milletler'in (BM) uyguladığı ambargonun kaldınl- ması yönünde çaba gösteren Irak, "kontrolliipetrolsaOşıyla" ilgili pazar- lık için sonunda masaya oturdu. New York'taki BM merkezinde dün başla- yan görüşmeler, ambargo yüzünden perişan olan ve ayakta kalmak için va- nnı yoğunu satan Irak halkı açısından "hayati anlam" taşıyor. Irak heyetine başkanlık eden Büyü- kelçı Abdülamir Al Anbari, görüş- melerden önce yaptığı açıklamada, isım vermeden ABD'yı kastederek. "Dışardan müdahale olmazsa anla- şırız" şeklınde konuştu. "thraç edi- lecek petroliin büyük bölümünün, Kerkük-Yumurtalık boru hattın- dan akıtılmasının ciddi bir sorun teşkil etmediğini'' de söyleyen Irak Hey et Başkanı, görüşmelerin 7-10 gün dolayında sürebileceği tahmininde bu- lundu. Irak heyeti başkanı Al Anba- ri , kendisine yöneltılen "İyimser mi- siniz?" sorusuna "Gerçekçiyim" kar- şılığinı verdi. Irak'ın sınırlı petrol satışına ilişkin görüşmeler, Kerkük-Yumurtalık pet- rol boru hattının kapanmasından dola- yı uğradığı zarann telafısini isteyen Türkiye açısından da büyük önem ta- şıyor. Irak-BM pazarlığında anlaşma sağlanması durumunda, Kerkük-Yu- murtalık petrol boru hattının mayıs ayından önce yeniden devreye girebi- leceği bildiriliyor. Görüşmelerin olum- lu sonuçlanması durumunda zarara uğ- rayacağı bildirilen kesim ise Körfez ülkeleri. Uzmanlar, petrol satışına izin verilmesinin, doymuş durumdaki pa- zara ekstra petrol akıtılmasınayol aça- cağını, bu nedenle de fıyatlarda önem- li oranda düşüş yaşanacağını belırtı- yorlar. Aynı çevreler, bunun da petrol üreticisi Körfez ülkelerinin milyarlar- ca dolar zarar etmesı anlamına gelece- ğını ifade ediyorlar.Diplomatik kay- naklar, görüşmelerin başanya ulaşma şansının düşük olduğunu dile getırir- ken başından ben BM'ye direnen Irak liden Saddam Hüseyin'ın, "{pdaveilaç alımında kullaıulmâk üzere sınırlı mik- tarda petrolsabşuıa" izın veren ve hay- li sıkı kontrol uygulanması koşulu ıçe- ren teklife "evet" demesının beklen- mediğını söylüyorlar.Dıplomatik göz- lemciler. "Saddam, BM tekttTmi kabul etmenin boyun eğmek anlamına geMi- ğini düşünüyordu. Bu kez farklı bir ta- vır takınması büyük sürpriz olur. Ta- bii bu aynı zamanda Bağdat yönetimi- nin çok ciddi biçinıde ayakta kalma kavgısı taşıdığını da gösterir" görüşü- nü öne sürdüler.New York'ta dün baş- layan "suurb petrol sabşına" ilişkin gö- rüşmelerde BM heyetine, Genel Sek- reter Yardımcısı Hamm Corell baş- kanlık f-diyor BM GüvenıiK Konseyi, 1995 Nısa- nı'nda kabul ettığı 986 sayılı kararla Bağdat hükümetının, 6 ay içinde 2 mil- yar dolar tutannda petrol satmasına izin venlmesıni öngörmüştü. Karara göre satıştan sağianacak gelirin yüzde 30'u BM tazmınat fonuna, yüzde 15'i Kuzey Irak'ta yaşayan çoğunluğu Kürt sivil halkın ıhtiyaçlannın karşılanma- sına aynlacak. Yüzde 5'ı ıse BM'nın bu amaçla yapacağı masraflar için har- canacak. Geri kalan yüzde 50'lik ge- lir ıle Irak halkının ihtiyacı olan gıda ve ilaç alınacak. BM Güvenlik Konse- yi, Irak'ın ihraç edeceğı petrolün en az yüzde 51 'inin Kerkük-Yumurtalık pet- rol boru hattından akıtılmasını da ön- görüyor Cumhuriyet'e bilgi veren bir Türk diplomat, Nevv York'taki görüşmeler sırasında, BM Güvenlik Konseyi kara- nnda "hiçbir şekilde değişiklik yapıl- masının söz konusu olmadığuıı" hatır- latarak BM'nin petrolün Türkıye'den geçen petrol boru hattıyla pazarlanma- sını istedığini belirttı ve "Yabuzca uy- gulama\a ilişkin teknik konulann tes- phedileceğini" söyledi. Bağdat yöne- timi, petrolün Mına El Bakr üzennden tankerlerle sevkını ıstiyor ve sartlacak petrolün Kerkük-Yumurtalık boru hat- tından akıtılmasını öngören madde do- layısıyla söz konusu 1995 Nisanı'nda kabul edilen BM'nin 986 sayılı kara- nnın "ulusal egemenlik haldanna ay- kın otduğunu" öne sürüyor ve uygu- lamayı reddedıyordu. ABD ve birçok Batılı müttefikinin korkusu ise petrol satışından elde edi- lecek gelirin sıkı kontrol edilememe- sınin Saddam rejımini destekJemesi ve yeniden güçlenmesını sağlaması. ABD'nın BM daimı temsılcısi Büyü- kelçı Madeteine Albright. gazetecile- re verdığı demeçte. "Bizi şu anda meş- gul eden soru, Saddam gerçekten Irak halkını mı düşünüvor, yoksa onlan pa- zarlık nıasasında bir koz oiarak mı kul- lanacak?" dedı. Papa 11. John Paul, Latin Amerika gezisinde Guatemala'ya geldikten sonra kendisini karşüayanlar arasındaki iki çocuğu öpü>or. Katolik Kilisesi'nin gövde gösterisi DtşHabcrlerServisi-PapaIl.JohnPaul,7gün sürecek Latin Amerika gezisine başladı. John Paul, Orta Amerika ve Venezuela'yı kap- sayan gezisinin ilk durağı olan Guatemala'nın başkenti Guatemala'da önceki gün, Devlet Baş- kanı AJvaro Arzu, bakanlar, askeri yetkililer ve diplomatlar tarafından karşılanarak sıkı güven- lik önlemleri altında Başkanlık Sarayı'na götü- rüldü. Papa gezisinin ikinci gününde, Guatemala'nın kutsalhğı ve banşı simgeleyen Esquipulas ken- tini ziyaret etti. Burada soğuğa rağrnen kendisi- ni bekleyen kalabalığa hitaben bir konuşma ya- pan Papa II. John Paul, halka banş mesajlan ver- di. Ispanyolca konuşan Papa, 35 yıldır bir iç sa- vaşın içinde olan bu ülkeye banşı getirmek için geldiğini söyledi. Katoük Kilisesi'nin durumu Nevvsvveek dergisınin son sayısına göre Papa II. John Paul'ün Latin Amerika zıyaretinin çok önemli bir nedeni var. Katolik Kilisesi'nin ka- lesi olan Latin Amerika, yeni bir Protestan dev- rimine sahne oluyor. Guatemala, Nikaragua ve El Salvadorgibi ülkelerbu yeni hareketin en yo- ğun yaşandığı bölgeler. Buralarda yaşayan Pro- testanlann sayısı gün geçtikçe artmakta. Protes- tan kiliselerinin sayısı artarken, Katolik Kilise- si etkisini yitiriyor. Katolik Kilisesi'ni temsil eden Papa II. John Paul de kendi mezhebinin söz konusu ülkelerdeki hâkimiyetini yitırmesinden endişe ediyor. Papa'nın bu gezisinde halka, La- tin Amenka'da Katolik geleneğinin baskın oldu-. ğu, yeni hareketlerin kendilerine yabancı oldu- ğu yönünde mesajlar vermesi beklenıyor. Papalık görevini üstlendikten sonraki 69. yurt- dışı seyahatini gerçekleştıren John Paul, Guate- mala'nın yanı sıra Nikaragua, El Salvador ve Venezuela'yı da ziyaret edecek. •Z/ONDRA GÜNLÜĞÜ/ ZAFER ARAPKtRLT Özelleştirme fiyaskosuDünyanın en eski demiryollan işletmelerinden tngiliz Demiryollan'nın özelleştirilmesi, ülkenın en çok tartışma yaratan konulanndan biri olmayı sürdürüyor. Ikridardakı Muhafazakârlar ile ana muhalefetteki Işçi Partısı arasındakı en yoğun tartışma konusu da son günlerde, bu özelleştirmeye kanşan "şaibeter". Geçen pazar günü, özelleştınlen ilk demiryolu şirketi hizmete girecekken, bir "bilet yolsuztuğu" olayı nedeniyle, bu törenin ertelenmesı üzerine, Işçi Partisı harekete geçerek "Işe daha başından kirlüik bulastT diye ayağa kalktı. Jktidar ise konunun soruşturulduğunu, bunun, özelleştirme programının tümüne mal edilemeyeceğinı söyleyerek kendını savunuyor. Ancak Işçi Partısı de kendi içinde bu konuda tam bir görüş birliği içinde görülmezken bir kısmı "iktidara gelince, tüm özelleştirilmiş kurumian, yeniden de> letleştirmekten" söz edıyor. Bir kısmı da "İktidar olunca duruma yeniden bakanz" demekle yetiniyor. Ancak, 1997 genel seçimlerinde en sıcak tartışmanın bu konuda geçeceğinden kimsenin kuşkusu yok gibı Polise yeni şapka tngiliz polislerinın geleneksel mığferlen tehdıt altında. Dünyanın her yerinde tanınan, hatta İngıltere'nin sömürgelerinde bile kullanılan o ünlü "kavun şeklindeki" miğferlen değıştınlerek yerine normal bir memur kasketi giydırmek isteyen yöneticiler, tepki görüyor. Öncelikle Manchester kentinden başlayarak uygulamaya konulan yeni polis şapkalan, Amerikan polisinin gıydığı türden, yani bildiğimiz subay ya da polıs kasketi. Ancak tngilizler, bu üniformanın, polise "saMırgan" bir görüntü verdığını, tngiliz polisinin geleneksel "dostane" görüntüsünü bozduğunu savunarak her şeyde olduğu gibi, "Eskiyi koruyalım" diyorlar. IRA yeniden şiddete döner mi? Kuzey Irlanda banş sürecınde yaşanan sancılar gıderilemezken, İngıltere'nin inatçı tutumu nedeniyle, Irlanda Cumhunyetçı Ordusu IRA'nın bölünebileceğı ve yeniden terör olaylanna hız verebileceği uyansında bulunuldu. IRA'nın içinde, banş sürecının yürümemesinden rahatsız olan ve "İngtttere'ye güvenilerek silah bırakılmaz" diyen bir kanadın, yeniden Londra ve diğer bazı kentlerde bombalama eylemlenne başlayabileceği uyansı, ıstihbarat örgütleri tarafından, hükümete yapıldı bile Şimdi tüm gözler Amerika Birleşik Devletleri'nin gınşımleri ile yürütülen banş müzakerelerinde ne sonuç alınacağına çevrilmiş durumda. Başbakan yardımcısından gaf Hükümetin en çok tartışılan ve en renkli üsluba sahıp bakanlanndan, Başbakan Yardımcısı Michael Heseltine, geçen hafta kırdığı bir pot yüzünden yıne başını derde soktu. Heseltine, "Küçük işletme sahipleri borçlanm zamanında (klemese de olur" diyerek kendisinin de iş dünyasında olduğu yıllarda aynı şeyi yaptığı söyledi. Bir televizyon söyleşisinde bu konuda sıkıştınlınca da, "Ne yani, geç de oba ödemek, iflas edip de hiçbirini ödeyememekten daha iyi degil mi" diyerek kendını savundu. Muhaiefet tarafından, küçük ve orta boy ışletmeleri zor durumda bırakmakla suçlanan hükümet, Heseltine'ın bu gafı yüzünden bir kez daha zor durumda kaldı. GöRÜŞ/TURKKAYAATAOV Sri Lanka ve Kıbns'ın politik benzerliği Eski adı Seylan olan Sri Lanka'da çoğunluk Sinhala (Sinhalez) ile azınlık Tamil grubu arasında ilk kez 1977'de baş gösteren çatışmalar hafta içinde yeniden tırmandı. Bu olayın Kıbns'a ilişkin oiarak Türkleri de ilgilendiren özel bir yanı var. 13 milyonluk Sri Lanka'da nüfusun yaklaşık beşte birini (2.6 milyon) oluşturan Tamıllerin ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde ayn bir devlet kurma eğilimleri de var. Ne var ki Tamiller de iki gruba aynlmış durumda. 1.4 milyon kadan Seylanlı, 1.2 milyonu da Hintli Tamil. Kendilerini ayn bir ulus sayan Seylanlı (çoğunlukla Hindu) Tamiller bu topraklarda Budist Sinhala kadar eski. Hint kökenli Tamiller ise buraya çay çiftliklerinde çalıştınlmak üzere sömürgeci tngilizlerce Hindistan'dan daha sonra getirilmişler. Yerli Tamiller göreli oiarak daha varlıkJı. Sinhalalann TamiDere baskm Sn Lanka I948"de bağımsız olduğundan bu yana, çoğunluğu oluşturan Sinhalalar, parlamentodaki güçlerinden dolayı, Tamilleri ezdi ve ekonomik güçlerini ellerinden aldı. 1972 Anayasası yalnız Sinhala dilini yönetim dili yaparak Tamil diline ve Hınduizme bir statü tanımayınca, azınlık grubunda bir aşınlık ve aynlma eğilimi belirdi. Daha sonra, 1978 Anayasası Sinhalayı tek resmi dil, Tamilceyi de yerel dil kabul ettiyse de, bu, hem geç kalan hem de özerklik getirmeyen bir ödün oiarak kaldı. Sonuç oiarak, 1977'den bu yana, iki toplum görüşme olanağını bile kaybetti. Kıbns'ta Türk topluluğunun durumunda olduğu gibi, Tamiller kendilerini, Sinhala grubuyla birlikte, devletin kurucusu sayıyorlar. Aynı eğilim Fransızca konuşan Kanadalılarda da var. Kıbnslı Türkler, Sri Lankalı Tamiller ve Fransız Kanadalılardevletlerinı sayı yönünden daha fazla gözüken öteki topluluklarla ortak oiarak kurduklan inancındadırlar. Kendi bölgelerinde bile azınlık muamelesine hedef olduklan için, içlerinden bazılan silahlı çözüm yollan aramışlar, bu yeni aşamada bir yönüyle denge unsuru da olan Hindistan'ın koruyucu kanatlanndan da yararlanmışlardır. Makarios yönetimindeki eskiKıbns Konunun bir ilginç yanı da şu ki, Türkiye'nin Kıbns'a 1974'teki müdahalesini onaylamayan Hindistan, benzeri bir durumda kendi soydaşlanna sahip çıkma yollannı aramaktan geri durmamıştır. Bunu da doğal sayıyoruz. Bu bağlamda Makarios yönetimindeki eski Kıbns'ın, Hindistan gibi, bağlantısız ülkelerin öncü devletlerinden biri olduğunu anımsayabıliriz. Balık, pirinç ve soğan gibi gıda ürünlerinin kendine yeterli olduğuna inanan Tamil topluluğu, Trincomalee Limanı'nı ticaret ve kültür merkezi oiarak geliştirmeyi tasarlıyorsa da, aynlma ne kolay bir yoldur ne de Hindıstan'dadestekbulur. Bağımsız Tamil devleti kurulsa bile, başkent Colombo ve öteki Sinhala bölgelerinden yığınsal Tamil göçü yeni devleti iflas ettirecek ağır bir yük olabilir. Bir ölçüde özerklik çıkar yol sayılabilırse de, başkenrin bu görüşü paylaştığına ilişkin güçlü bir işaret henüz yok. ABAKA 149 AOANA 119 AOBGR 230 AONAC 120 AFYON 123 AKALT 55 AKBW B8 AKCIM 1 AKFIN 179 AKIPO 17« AKSA 3C AKTA5 1M ALARK 2 ALNTF 221 ALRSA 147 ALTIN 14S ANACtl 3 ANBRA 1M AHCLK 4 ARC€M 203 ASELS 91 ASGRT «6 ASGO 172 ASLAN 1 » ATLAS WM ATSVO 21« AYCES 143 AYGAZ »4 BAGFS S BANVT 160 BATI 207 8EKO ISt BMUK 143 BOLUC 6 BOSSA 229 BfltSA 7 8ROG> 215 9RSAN 192 BUC1M 173 BUGUN 191 BUM>0 219 BURCK 156 CESBO 214 CELHA 8 CCfcfTS 200 CMSA 9 CMENT 1 » CNKKL 5* COMUN 222 CUfEL 10 CUMRA 19S DARDL 190 DEUIR M OENCM 59 DERIM 131 DEVA 11 OISBA 103 OITAS 12S OMRYC 232 DOGUS M DOHOL 165 DOCTS 12 DUROF 136 ECJLC 93 ECVAP a ı EC2VT 13 ED«P 1*1 EGBAA 14 EGEEN 61 EGGOB 15 EGPflû 178 EGSER 1«2 EMEK Sa EMN1S 234 EMPAS 112 EMSAN 177 ENKA 16 EP.A5 187 ERBGS 2 U Eocrs 62 EBEGL 17 ES8NK 12» ESEUS 220 ESREN 20» FACF 1?4 FEMS 104 FCKHL 171 RN8N 63 FRIGO 213 GARAN 92 GENT5 64 GIUA 133 OLMOE 21 SLO6L U GCXTS n GOO0V 11 GOflON « GUBRF 1 GUNEY 2t GUSGR 1S HEKTS 2 HLKSG 1 HURG2 1 HZNDfl 1 iHLAS 1 I)CFN 64 NTEN W SATR A S6TR *t SCTB 41 SKUR 41 JSTVP « t2MDC 2] EZOCM Z KAPLM 2S KAflTN 2* KJWOR 2! KCKX 2" KCVAT 2( K.EPE2 21 KERV 1 KLSMO 1 KONVA 1 KOROS 21 KO'KS 1 KO1TS 3 KRTEK 1 KUTBO 1 LUKSK t UAALT r PHAKTK 3! MAflET X MEOYA 1 MERKO 1 METAS 3! MK3RS 1 fcMLYT 1 UtPAZ 1 MMART V yfi£)4N 1 MRSHL 1 MUUU t MYZVO 21 NERGS 2 NETAS 1 NICOE 1 NTHOL 61 NTTTJfl 1 CXANT T OLMKS 3 OTKAR 2 OTOSN S 0SFW 2 PAHSH 1 PtGPfl 7 PETKM • PMAS 7 P+t$~j 9 PKENT 1 PN€T 7 PNSUT 3 PNUH 7 POLVL 7 PTOFS 1 RAKSK 1 RANTL 2 RKSEV 2 SASAH 9 SAPAZ 1 SARKV 4 SIFAS 4 StSE 5 SKTA5 2 5MENS 4 SNPAM 203 SOKSA U SONME 141 *AM$l 17 TATKC t « TB0RG 118 TEKST 9» TELTS 43 TEZTA 78 TFREN tSO TWYAO 11» TlflE 132 TKBNK 115 TOASO 134 T0TA5 138 TRKCM 107 n TRNSK 157 B TSKB 51 TUODF S3 TVKAS 57 TUMTK 223 TUPRS 1 » TURCS 153 TUTUN 105 UCAK 175 UNVE 7» USAK M VAKFN 125 VESTL 95 VKFYT 1S9 VKING 19S YASAS 53 YKBMC 54 • YKF1N 1*3 »1 VUNSA O •• 7 i 40 29 sa M 10 jşt«, BankamatiK'ten hisse senedl alıp salarken kullanacağınız .* -1 a
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle