Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Uenel Yayın Vbnetmenı OrbanErinç©
Genel V'avın Koorıiınatörü: Hikmet
D14 Haberler.
tıldırım •
Ergun Balcı# Istıhbardl.Cengiz
Ekonomı: Bfllent Kı/anlık
Handan Şenkoken • Şpor:
iHaber Merkezı Muduru Hakan Kara
Görsei Yönetmen Fikret Eser
« Foioğraf Erdoğan KÖseoğlu • Bılgi-Belgc:
Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu. İUunSeffofc (iii^uı).
Orhan Erinç, Ofcte) Kurtböke.
HikmetÇetinkav», Şükran Soner,
ErgunBalct,DinçTajanç, İbrahinı
Yıldu, Orhan Bursalı. Mııstafa
Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Muilafa Balba> 9 Habcr Mudüni.
Doğan Akın Ataturk BuUan No \2S. Kj! 4. Bjkd/ılıUar-
Ankara Tel 4195020 (
7
hat). haks 419502"" • Izmır
Tcmsılcısı Serdar Kjzık, H. /ıya Blv 1352 S 2/3 Tel-
441122O.Faks:4419l l7#AdanaTemsılcısı:ÇetinYiğCTioğhı.
lnönüCd. I19S No 1 Kafl.Tcl 3522550. Faks-35225^0
Müdunı Krol Krkut •
Koordmator AJunet koruKan 0
Viufusebe Büknt^eneı # Idare
Hüse>in Gürer# (şletmc. Öoder
Çelikm B]lgi-İşleTn: \aü İnal •
Bılgısavar Sıstcm: Mûru^ct ÇUer
ktırulu İiaskjnı-Cicnv'l
Mudür Gulbin Erduran
# Koordınatur Reha
lşıtman # (k'ne) Müdtir
\aniitiKiM M'iıcAkdağ
MEDV V G ;
>oneiım ku
liaskam - (jı
Mudur Ls
Akıaen #MuraJ
uve Bora Göne
Ya%ımla>an >e Basan: Yenı Gun Haber Aıa/)>t. Basın \e Yayıncı/ıd \ -•>
TııÂocag, t a d 39 41 CaialoSiu 34334 Isl PK 246 lstanbui Tel 10 212) 51205 05 (20 haıl Fakş (0 212)513 85 9 7ŞLBAT1996 Imsak: 5.36 Güneş: 7 03 Öğle: 12.25 ikindi: 15.08 Akşam 17.34 Yatsı: 18 55 MEDV VC Tel M4 0" 53 - 513 95X0-513 X4«)-6I. Faks 51 18'
Bizabetti Taytor
yine boşanıyop
• Çeviri Servisi -
Hollyvvood'un efsane
yıldızlanndan Elizabeth
Taylor yedinci kocası yapı
işçisi Larry Fortensky'den
de boşanıyor. 31 Ağustos
1995'ten beri kocasından
ayn yaşayan Taylor,
boşanma nedeninin şiddetli
geçimsizlik olduğunu
açıkladı. Boşanma
davasının ne zaman
başlayacagı ve çiftin 52 ay
süren evliliklerinin ardından
nasıl bir mal paylaşımına
gıdecegı henüz bılinmiyor.
Fortensky ve Taylor 5 Ekim
I991'de, Michael
Jackson'ın malikânesinde
düzenlenen özel bir törenle
evlenmişlerdi.
Okmeydanrnda
cenaze gerginliği
• İstanbul Haber Servisi -
Okmeydanı Şark Kahvesi
mevkiinde dükkânlan
dolaşan bir grubun, esnafı,
"Cenazemiz var.
Dükkânlannızı saat
12.00'ye kadar kapatın"
şeklınde tehdit ettigi öne
sürüldü. Geniş güvenlik
önlemlerinin alındığı ve 3
polis panzennin bulundugu
Şark Kahvesi'nde.
dükkânlann büyük bir
bölümünün kapalı olduğu
gözlendi. Bu arada. Halkın
Hukuk Bürosu tarafindan
basın kuruluşlanna
gönderilen faksta, Sıvas'ta
jandarma ile DHKP-C'li
olduklan belirtilen
militanlar arasında çıkan
çatışmada öldürülen ve
cenazesi Istanbul'a
getirilerek defnedileceği
vurgulanan cesedin Şahin
Çay'a degil, cezaevi firarisi
Tevfik Durdimer'e ait
olduğu öne sürüldü.
Hattattan
siyaset yemeği
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- tşadamı Kadir
Has'ın siyasi parti liderleri
arasında arabuluculuk
yapmasının ardından,
işadamı Emin Hattat da dün
siyasilere iftar yemeği verdi.
RP lideri Necmettin
Erbakan'a iftar yemeği
veren Hattat, bugün de
MHP lideri Alparslan
Türkeş'e iftar yemeği
verecek. Cavit Çağlar'ın
dünürü olan Hattat'ın
Başbakan Çiller, ANAP
lideri Mesut Yılmaz, CHP
lideri Deniz Baykal ve DSP
lideri Bülent Ecevit'ten de
iftar yemeği ıçin randevu
istedigi belirtildi.
Ceylan'm
tutukluluğu
• İstanbul Haber Servisi -
Eski Petrol-îş Genel
Başkanı Münır Ceylan
hakkında "ifadesinin
almabilmesi için" iki ayn
davada verilen gıyabi
tutuklama kararlan
kaldınldı. İstanbul 1 No'lu
DGM tarafından iki ayn
dergide yayımlanan
röportajlan nedeniyle
verilen "tutuklama"
kararlannı tesadüfen
öğrendiğini belirten Ceylan,
ifadesinin alınmasından
sonra serbest bırakıldı.
Tarihinin en ciddi mali bunalımını yaşayan örgütte bin kişi işten çıkanlacak
BM, iflasın eşiğîne geldi• Üye ülkelerin
borçlannj
ödememesi
nedeniyle güç
durumda kalan
Birleşmiş Milletler'de yoğun
bir tasarruf kampanyası
başlatıldı. Yetkililer, ABD'nin
1.2 milyar dolarlık borcunu
ödememesi durumunda
örgütün bu yı) sonunda iflas
edeceğini belirtiyorlar.
\EW YORK (AA) - Tanhinin en
ciddi mali kriziyle karşı karşıya
bulunan Birleşmiş Milletler'de
(BM), yaklaşjk bin kişinin işine son
verileceği belirtildi. Önemli olmayan
görevlerde bulunan 600 kişinin
sözleşmeleri feshedilirken 400
dolayındaki teknik personelin de
emekliye sevk edileceği açıklandı.
BM yetkilileri, ABD'nin payına
düşen ödemeyi yapmadığı takdirde,
uluslararası teşkılatın 1996 sonunda
iflas durumuna geleceğini
bildiriyorlar. BM'nin karşılaştığı
krizle ilgili olarak 5. komite öniinde
konuşma yapan mali işlerden
sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı
Joseph Connor. teşkilatın "banşı
koruma aperasyonlan için yapılan
ödemelerden börç alarak günü
güniine \aşadığını" ifade etti.
Connor, "Bu; Ingiltere, Fransa,
Kanada ve banş gücü operasyonlan
için parasal katkıda bulunan
ülkelerin, ABO ve diğcr ülkelerin
ödemedikJeri paraJarı üstlenmeleri
anlamuıa gcliyor" dıyc konuştu.
Işten çıkanlacaklar BM'nin personel
sayısının yüzde 10'unu oluşturuyor.
BM sekretaryasında yaklaşık 10 bin
200 kişi çalışıyor.
Banş gücü etküenecek
Mali kriz nedeniyle Birleşmiş
Milletler bir süredir personel
alımlannı durdurmuştu. Son olarak
kararlaştınlan personei
çıkanlmasından en fazla etküenecek
olan bölümlerden birinin banş gücü
operasyonlan bölümü olduğu ve bu
kısımda çalışanlann yaklaşık yüzde
50'sinin işlerini kaybedebilecekleri
bildirildi. BM'nin, tasarruf amacıyla
Nevv York merkezinde düzenlenen
toplantılara katılan delegasyonlara
kâğıt- kalem tahsisini durdurdugu
ifade edildi. Teşkilat bu yoldan yılda
200 bin dolar tasarruf sağlamayı
planlıyor. Toplantılarda doküman
dağıtımının da durdurulacagını
kaydeden yetkililer, bu nedenle
diplomatlann toplantılara gelirken
beraberlerinde daha önce misyonlara
gönderilen belgelerin kopyalannı
getirmelerini istediler.
BM'nin 185 üyesinin borçlannın 31
aralık tarihinde toplam 3.3 milyar
dolara ulaştıgı biJdiriliyor. Bunun
1.2 milyar dolan ABD'yeait. Üye
devletler içinde yalnızca 25'ı
borçlannı ödemiş durumdalar. ABD
temsilcisi James Rubin, Amerikan
Kongresi'nin BM borçlannı bir
programa bağlama konusunu
incelediğini açıkladı. Rubin
açıklamasında^Biz BM'ye olan
borcumuzu biliyoruz ve ödemeye
hazınz. Ancak şurası da bir gerçek
ki, eğer BM reformlan kabul ederse
durumunu düzeltcbi/ir" dedi.
AIDS'e karşı Magîc dopingi
Magic Johnson hastalığını yenip sahalara dönerken doktorlar "protaz önleyiciler" adı
verilen yeni bir ilaç kanşımının HIV hastahğının seyrini değiştirebildiğini açıkladılar
Çeviri Servisi- Dünyanın en ünlü HIV hasta-
sı ve en ünlü basketbolcusu JVIagicJohnson gör-
kemli bir dönüş yaparak basketbola merhaba
dedi. Magic Johnson, artık tedavi için beklemi-
yor. o yaşamanın ve tekrarbasketbol oynayabil-
menin keyfini çıkanyor.
Magic Johnson. 7 Kasım 199I'de HlV'e. ya-
ni AIDS'e neden olan virüse yakalandığı için bas-
ketbolu bıraktığını açıklamıştı. Johnson'ın
bu açıklaması, hayranlannın, oyuncula-
nn, doktorlann kafasındapek çok so-
ru işareti oluşturmuştu: Johnson.
AIDS'e ne zaman yakalanacaktı,
spor hastalığı çabuklaştıracak mıy-
dı yoksa geciktirecek miydi, takım
arkadaşlan, rakipleri ve antrenör-
leri tehlikede miydi?
Dort yıllık ara bu sorulara bir-
takım yanıtlargetirdi: Johnson. bir
süre AIDS'e yakalanmayacaktı,
HIV enfeksiyonu ve AIDS'e ya-
kalanma arasında sekiz buçuk yıl-
lık bir süre vardı. Ünlü yıldızın AIDS'e ne za-
man vakalanacagını kimse bilemese de doktor-
lan şu anda Johnson'da AIDS belirtilerine rast-
lanmadığını soylüyor.
Magic Johnson, basket sahasında harikalar
yaratırken doktorlar da umut verici son gelişme-
leri kamuoyuna duyurdular. VVashington'da bir
hafta süren bir bilimsel konferansta. araştırma-
cılar, "protaz önleykiler" adı verilen ye-
ni bir ilaç kanşımının HIV hastalığı-
nın seyrini değiştirebildiğini. semp-
tomlan ve ölümü geciktirebildi-
ğini açıkladılar ve bu buluşun
şimdiye kadar kaydedilen en
önemli aşama olduğunu belirt-
tiler. HİVçokkurnazbirdüş-
man. Özel enzimler kuşanan
HIV, kendi genleriyle etki-
lediği bağışıklık hücrelerini
birleştirerek bu hücreleri da-
ha fazla HIV üreten fabrika-
lara dönüştürüyor. Enfeksiyon
bir kez başladığı zaman bunu
durdurmak olası değil. Araştır-
ma-
cılann hedefi, bedenin içinde çogalma çabası-
nı önleyerek virüsün daha az zarar vermesini
saglamak. Ümit veren ilk gelişmelerseksenli yıl-
lann ortalanndagerçekleşmişti. Araştırmacılar
kanser tedavisinde başansız olan AZT adlı bir
ilacın. HlV'in ev sahibi hücrelerle birleşmesini
önlediğini keşfettiler. Ama bu geçici birdurum-
du. Virüs o kadar hızlı değişiyordu ki AZT'nin
etkısi ancak bir iki yıl sürûyordu. ilaç üreticile-
ri o zamandan beri AZT'nin işlevini gören ve
onunla kanştınldığı zaman etkisini arttıran bir-
kaç etkcn madde geliştirdiler. Ama bugüne ka-
dar, bu ilk savunma hattını aştıktan sonra Hl V'i
durdunnak mümkün olmamıştı.
Yeni üaçlann işlevi
İşte yeni protaz engelleyiciler burada devreye
giriyor. Hl V'i ev sahibi hücrelenn kromozomla-
nndan uzak rutan AZT ve kuzenlerinin tersine.
bu ilaçlar hücrelerle birleşmiş olan HlV'in ço-
ğalmasmı önlüyor.
Indinavir adı verilen birinci ilaç, dört ay bo-
yunca, tek başma ve başka iki ilaçla kombine ola-
rak hastalar üzerinde denendi. Daha önce uygu-
lanmış olan AZT tedavisine karşın kanlannda
yüksek miktarda HIV virüsü bulunan hastalann
çoğu bu yeni tedaviye çok iyı karşılık verdi. Dört
ay sonra Indinavir'i tek başına almış olan 26 has-
tanın 13'ünün kanında HIVvirüsünerastlanma-
dı. Bu bulgular. hastalann hücrelerindeki virü-
sün artık çoğalmadığını gösteriyordu. Kombi-
ne Indinavir alan hastalann 26'da 24'ünde
de aynı sonuçlara rastlandı. Araştırma
küçük ölçekli ve kısa dönemliy-
di ve tedavinin hastanın genel
saglıgı üzerindeki etkisini
ölçmemişti. ama uzmanlar
alınan sonuçlann çok umut
verici olduğunu belirtiyor-
lar.
Ritonaviradlı ikinci ilacda
olumlusonuçlarverdi. 1.090
hasta üzerinde yapılan araş-
tırmada hastalann bazılan-
na Ritonavir bazılanna da
plasebo (sahte ilaç) verildi.
Araştırmanın sonunda Rito-
navir alan hastalann yüzde
on üçü ölürken plasebo alan
hastalann yüzde yirmi yedisi
yaşammt kaybetti. Yeni ilaçlar ümit veri-
ci, ancak kimse ilaçlann etkisinin ne ka-
dar süreceğini henüz bilmiyor. Ama ila-
cın etkileri kısa süreli bile olsa, bunlar
virüse karşı yeni engelleroluşturarak has-
talann yaşamını uzatacak.
ıııi ıar
• İstanbul Üniversitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve
Uygulama Merkezi'nin araştırması, günümüz kadınında
'çahşkanlık', 'bilgi' ve 'sadakat' gibi değerlerin önplana
çıktığını, eskiden ilk sıralarda yer alan 'güzellik'
kavramının artık önemsenmediğini ortaya koydu.
artık eskisi gibi değQ
İstanbul Haber Servisi - Türk ka-
dınının kendine bakış açısı, 10 yıl
öncesine göre olumlu gelişme gös-
terdi. Kadınlara en çok deger katan
unsuriann başında 'çalışkanlık'. "btf-
gi" \e 'sadakat'ın önplanda geldiği
belirlendi Eskiden ilk sıralarda yer
alan "güzeüik" kavramının günü-
müzde pek önemsenmedigi saptan-
dı,
İstanbul Üniversitesi Kadın Sorun-
lan Araştırrna ve L'ygulama Merke-
zi'nin istanbul, Ankara. Izmir. Sam-
sun ve Adana illerindeeğitim, mes-
lek ve yaş kriterlerini göz önünde bu-
lundurarak gerçekleştirdiği araştır-
ma sonuçlandı.
Araştırmada. Izmir'in kadın so-
rununa ve eşitlik konusuna en du-
yarlı il olduğu ve Türkiye'nin Av-
rupalılık nıtelığine hak kazandığı
belirlendi.
"1990'larm Törk kadını profı-
li"ni belirlemek üzere IBS şirketi-
ne yaptırdıklan araştırmayı değer-
lendiren İÜ Kadın Sorunlan Araş-
tırma ve Uygulama Merkezi Başka-
nı Prof. Dr. NecbArat. araştırma so-
nucunda Türkiye'de kadının statü-
sü, saygınlığı ve ulaştıgı bilinç ko-
nusunda 10 yıl öncesine göre çok
olumlugelişmelergörüldüğünü vur-
guladı. Prof. Arat, araştırmadan çı-
kan sonuçlarda en yüksek eğitim ve
gelir düzeyindeki kesim ile alt dü-
zeyin benzer düşünceler taşıdıgını
belirtti.
Araştırma ve uygulama merke-
zinin "Parlamenterlere Duyuru:
Türk Kadııu Artık Eskisi Gibi De-
ğil" başlığı ile yayımlanan araştır-
mada, şu görüşlere yer verildi:
"Ardştırma sonucunda, kadınla-
nn yüzde93.7'sinin, Medeni Kanun
Degişiklik Tasansı kapsamında yer
alan 'Evlilik sürecinde edinilmiş
mallann eşit paylaşımı' konusunu
destekJedikleri ortaya çıkb. Göriiş-
meler sırasında evlendikten sonra
mesieğinden vazgeçmek istemeyen
kadınlann oranının arttığı (yüzde
77.1), değer vargılannda ise "çalış-
kanlık', 'bilgi' ve 'sadakat'in en
önemli unsurlar olduğu betirlendi
Eskiden ilk sıralarda yer alan gü-
zellik' ise günümüzde pek önem-
scnmiyor.
İstanbul, Ankara, l/mir, Samsun
ve Adana illerinden, eğitim, meslek
ve yaş kriterleri göz önüne alınarak
seçilen 1500 kadınlayapılan araştır-
ma sonucunda çıkan bir başka ilginç
nokta ise İzmir'in kadın sorunu ve
eşitlik konusuna en duyariı ü olup
Türkiye'nin Avrupası sıfatına hak
kazanması."
Foça'da betona yargı engeK
Foça için hazırlanan koruma amaçh imar plamnın, yapılaşmayı ve kirlenmeyi
arttıracağı gerekçesiyle iptalini isteyen üç yurttaş, açtıklan davayı kazandı.
İZ.MİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- Foça'nın. Kuşadası ve Bodrum gibi
beton yıgınına dönüşmesini engellemek
için üç yurttaşın başlattığı hukuk müca-
delesi zaferle sonuçlandı. Foca için ha-
zırlanan koruma amaçlı imar plamnın,
yapılaşmayı, nüfusu ve kirlenmeyi artı-
racağı gerekçesiyle iptalini isteyen üç
yurttaş. açtıklan davayı kazandılar. Iz-
mir 2. Idare Mahkemesi. Danıştay'ın
bozduğu ilk karannda ısrarederek bilir-
kişi raporundaki "bilimsel ve objektif
verilerin"*aksi ortaya konmadan Danış-
tay'ın karannakatılmayaçağını bildirdi.
tJavanın reddini isteyen Özel Çevre Ko-
ruma Kurumu ise bu yurttaşlann istem-
lerini "çevresektörüniingerçeklerikar-
sısında ütopik" olarak nitelendirdi.
Ercan Tatar, Vülkan Sucukçu ve Ay-
fer Çakan. anayasa ve yasalardan kay-
naklanan yurttaşlık haklannı kuilana-
rak Foca'yı korumak için 4 yıl önce Iz-
mir 2. Idare Mahkemesi'nde dava açtı-
Iar. Davacılar. Özel Çevre Koruma Ku-
rulu'nun koruma amaçlı imar plamnın
hiçbirara^tırmaya dayanmadan, bilim-
sel kurum ve kuruluşa danışılmadan.
çevre yasasına aykın olarak hazırlandı-
gını, Foça'nın tarihi zenginliklerini ko-
rumaktan uzak olduğunu savundular.
Mahkemenin görevlendirdiği İstan-
bul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fa-
kültesi Sehir Bölge Planlama Bölümü öğ-
retim üyeleri Prof. Dr. Hande Süher,
Doç. Dr. Mesture Aysan ve Doç. Dr.
MehmetOcakçıdan oluşan bilirkişı he-
yeti de imar planına veri oluşturan bil-
gi ve çalışmalan yetersiz buldu.
Ornek karar
Mahkeme, Özel Çev re Koruma Ku-
rumu'nun. davacıîann "tavır, öneri ve
itirazlannın Foca gerçeği ve çevre sektö-
rünün gerçekieri karşısında iitopik kal-
dığı" yolundaki ıtırazını da reddederek
imar plamnın iptaline karar verdi. 1993
yıhnda alınan bu karardan sonra ÖÇKK,
Danıştay'da karan temyiz yoluna gitti.
Temyiz başv urusunu kabul eden Danış-
tay. mahkeme kararını bozdu. Bunun
üzerine davacı vurttaşlar Danıştay kara-
nnın düzeltilmesinı istediler. Ancak bu
isıeın, Danıştay 6. Dairesi'nce redde-
dildi. Yeniden ızmir 2. Idare Mahkeme-
si'ne gönderilen dosya, geçen günlerde
kararabağlandı.2. Idare Mahkemesi'nin
karannda şöyledenildi: "Bakılandava-
da bifirkişilerce yapdan incelemeler so-
nucu hazırlanan rapor, objektif bilimsel
gerekçelere davandırılmıştır. Danıştay
bozma karannda ise y ukanda belirti-
len bilimsel görüşlerin tartışılması dahi
yapılmadan dava konusu imarplanında
Foça'nın arkeolojik, kentsel ve doğal gü-
zeüiklerini konınıava > öneiik düzenleme-
lere yer verildiği kabui edilmiştir-*'
Izmir 2. Idare Mahkemesi. "Karan-
mızın dayandığı bilirkişi raporunda be-
lirtilen bilimsel görüşlerin aksi ortaya
konulmadan verilen bozma karanna ka-
tılma olanağı bulunmadığından, bozma
karanna uyuimavarak eski karanmız-
da ısrar edilmesine karar verilmiştir"
dedi. Izmir 2. îdare Mahkemesi'nin bu
karanna göre eğer ÖÇKK itiraz ederse
konu. Danıştay Dava Daircleri Genel
Kurulu'na gidecek ve burada son karar
verilecek.
SEYAHATNAME YAVUZGÖR
Meslek Değiştirmek...
B
u yeni bakanlık-
taişlervekonu-
lar oldukça il-
ginç... Avrupa savaş-
tan çıkmış, amma
ekonomi ve ticaret ye-
rinde sayıklıyor. Ufuk-
ta bir heyula gibi be-
liren "soğuk savaş "
başlamış. Marshall
Planı, Batı Avrupa'yı.
bizi ve Yunanistan'ı
toparlamak, ayağa
kaldırmak, alışverişi
canlandırmak vb amaçlartaşıyor. Ti-
raj Haklan, Avaıpa Tediye Birfiği, eko-
nomik ve politik "entegrasyon" kav-
ramlan var, şimdi.
Uzun süren bir "ekonomik yalnız-
W("tan yeni çıkmışız.
"Bütün bunlar iyi de ya kapitülas-
yonlar gibi işler çıkarsa baştmıza?
Yaaldığımızborçlan ödeyemezsek"
gibi sorular var kafamızda...
• • •
Bir gün öğfeden sonra işe geliyo-
rum. 'Vçeride önemlibin var. Bu ba-
kanlıkta Fransızca bilen var mı diye
soruyor" dedi arkadaşlar. Kapıyı vur-
dum, içeri girdim. iyi giyimli, genç, ya-
kışıklı bir adam, bir aşağı, bir yukarı
dolaşıyorodada...
"Ne var" dedi..
"Beyefendi. Fransızca bilen varsa
gelsindemişsiniz. Bengeldim.. "di-
ye yanrtladım.
"lyi bilmiyorsanız, vaktimi harca-
mayın.." diyor şimdi.
Mandallı saçlı Italyan matmazel,
okuldaki öğretmenler dikildi karşı-
ma... "Bizi mahcup etme" diyorlar
sanki...
Oldukça (majör) bir tonda "dene-
yelim, efendim "dedik...
"Göreceğiz.." dedi ve son süratle
Fransızca bir metin dikte etmeye
başladı... Yazdık, daktilo ettik, geri ge-
tirdik.
"Kuzum, sizin burada ne işiniz var"
sorusu çıktı karşımıza...
"Ekmek parası efendim" desem
mi?
"Maliye memuruyum, burada ra-
portörüm"ded\m.
"Siz bize gelin..." diyor bu zat...
"Biz" neresiacaba...
Anladı soruyu, ben sormadan...
"Hahciye'ye yani.." diyor.
"Sınav var."dedim.
"Çalışın, girin" diyor...
Muhatabım, rahmetli Fatin Rüştü
Zorlu
Ankara hariciyesi...
1
950 yılının ilk günü işe başladı-
ğım Dışişleri Bakanlığı için yuka-
nda kullandığım "Ankara Harici-
yesi" deyişini açıklamak istiyorum:
1920 yıllarındaki Ankara hüküme-
tinin, diğer bakanlıklar gibi bir "dışiş-
leri"ne de gereksinimi var tabii...
Bab-ı Âli'nin tecrübeli Osmanlı dip-
lomatlarının büyük bir kısmı, Anado-
lu'ya geçmekte geç davranmışlar.
Ankara'dakiler de "hanciye kadrosu"
oluştururken başlangıçta fazla sık
eleyip sık dokumuşlar. Bundan "ka-
litesiz" personel anlamı çıkarmak,
pek yanlış bir yargı olur. Tersine, bir
iki istisna dışında. bu meslege kabul
edilen kişilerin hemen hepsi kültür-
lü, lisan bilir, renkli ve kanzmatik kim-
selerdi.
Genç cumhuriyetin işlerini de pe-
kala yürüttükleri bilinir. Benim ba-
kanlığa girdiğim sürede, bu "harici-
yeci"lerin çoğu hâlâ bakanlıkta idi.
Bu yazı serisinin, burasına, bir iki
portre koymak arzusunu yeneme-
dim:
1 - İtalyan ya-
zan, Curzio
Malaparte,
"Kaputt" adlı
eserinde şu öy-
küyü anlatıyor
"Savaş muha-
biri olarak Fin-
landiya'ya git-
miştim. Helsin-
ki'de bir gece
İsveç Büyükel-
çiliği'ne yeme-
ğe davet edil-
dim. Masada
Türkelçisi de vardı. Güzeller güze-
li, İsveç Sefiresi, Elçiye 'Ekselans.
Siz gençken Jön Türklerdenmişsi-
niz. Doğru mu' diye soracak oldu.
'Heyhat Madam, ben gençken da-
ha Türk'tüm...' dedi. Bu sempatik
adama 'bayıldım' diyor Malaparte."
2- II. Dünya Savaşı başlamış. Al-
manlar hemen her gece Londra'ya
bomba yağdırıyor. Büyükelçilikte bir
genç memur var. Sıkıntıdan olacak,
biraz içiyor.
Geceleri de Londra sokaklannda
otosu ile dolaşıyor. Ya viskinin etki-
si ya da karartılmış sokaklardan ola-
cak, bir iki Ingilize çarpıyor... Büyü-
kefçi Amiral Rauf Orbay, yanında-
kilere, "Bunu buradan başka birye-
re gönderelim. Alman Hava Kuvvet-
leri'nden daha çok zarar vermeye
başladı Ingiliz halkına..." diyor...
3- M.C., üç lisanı çok iyi biliyor...
ingilizle Almanca, Fransızla ingiliz-
ce, Almanla da Fransızca konuşuyor.
"Bu niye beyefendi" diye sorulduk-
ta: "Ben bu lisanları öğrenmek için
çok vakit ve para harcadım. Onlar da
öğrenseydiler, keratalar... Aynca ko-
nuşmada üstünlük bende kalıyor"
yanıtı alıyoruz.
4- M.Ö. Bey, 1913 Galatasaray
Sultanisi mezunu... Varlıklı birailenin
oğlu. Tarım uzmanlığı öğrensin diye,
1913'te Macaristan'a gönderiyor ai-
lesi. Magyarovar kentindekı tarım
okulu yerine Budapeşte'deki kon-
servatuvan seçiyor. 1923 yılına ka-
dar orada "tahsil görüyor"... Lo-
zan'da müzakereler olurken ailesin-
den bir "ültimatom" geliyor. "Onyıl-
dırortada birşeyyok. Şimdisana bir
şans tanıyoruz. Lozan'a git, ismet
Paşa 'ya mülakiol" diyor ültimatom.
Bu serüvenin üst tarafını, bu cana ya-
kın ve mizahlı adam şöyle anlatıyor-
du: "Lozan'ageldim. HoteldelaPa-
ix'yi buldum. Holde kalpaklı adam-
lardolaşıyor. Benimzamanımda Os-
manlı diplomatlan, üniforma, fes gi-
yerdi. Bu kalpaklılardan birine 'Türk
delegasyonu nerede' diyecekoldum.
'Ne için sordun? Sen kimsin' diye
tersledi. Konu-
yu anlattım, be-
ni İsmet Pa-
şa'ya götürdü.
Paşa: 'Filan nu-
maralı odaya
git, işe başla'
emri verdi. Fi-
lan numaralı
odada iki kişi
şifreyapıyohar-
dı. 'Oraya otur
ve yazmaya
başla' dediler.
Üçgüngeçme-
den bu sıkıntılı
işten vazgeçtiğimi söyleyecek ol~
dum. 'Oğlum. Istesen de istemesen
de bu işe devam edeceksin. Çünkü
devletin şifresini öğrendin' cevabı al-
dık. Böylece 'Hanciye'ye intisap et-
mişolduk efendim.' "
5- Bir Alman piyanisti geldi Ka-
bil'e. Alman Büyükelçiliği'nin bah-
çesinde "resital" veriyor. Son parça
olarak Beethoven'ın "Aylşığı Sona-
f/"nı çaldı. Alkışlandı. Yanımda otu-
ran başkâtip: "Canına okudu Beet-
hoven'ın.." dedi. Almanın yanına git-
ti ve son "Mouvement böyle çalın-
maz. Şöyle çalınacak.." deyip piya-
noya oturdu. Ve de bence de daha
iyi çaldı sonatın orasını...
Hepsı rahmetli olmuş bu eski ha-
ricıyecilerin, orijinal tarafları biryana,
işlerini pek iyi bilen ve profesyonel ye-
tenekleri inkâr edilemez kişiler ve ki-
şilikler olduğunu soylemek, Ankara
Hariciyesi'ne belki de geç kalmış bir
saygı ödevini yerine getirmek olacak
diye düşünüyorum.
Yarin: 1950-1952