Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 1996 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Eğitim Hastaneleri Şefve Şef Yardımcılığı...
Bılımsel bjr statüde temel olan, bılımsel çahşmalann
devamhlığıdır. Şef/şef yardımcısı sanı venlen kışılenn bılımsel
etkınlıklennın süreklılığı denetlenmelıdır.
Dr. M. CİHAT OĞAN Ankara Tabıp Odası Genel Sekreien
netmelıkte belırtılen koşuilara uyan he-
O
maniık egftimi tıp fakulte- kımlenn başvuru hakkı vardır
len hastanelen ve oburres- Sınavui Niteüği: Yukanda tanımlanan
mı kurumlanmıza bağlı şefve şef yardımcılığı sınavı, ılgılı tuzuk
eğıtım hastanelennde ve- veyonetmelıkhukumlengereğınceSağ-
nlmektedır Fakulte dışı lık Bakanlığı tarafından oluşturulan se-
çıci kurullarca (junlerce) yapılmaktadır
n Biigi: Ulkerruzde üpta uz-
manlık egftimi tıp fakulte-
len hastanelen ve oburres-
mı kurumlanmıza bağlı
eğıtım hastanelennde ve-
nlmektedır Fakulte dışı
eğıtım hastanelennde uzmanlıkeğıtımın-
den sorumlu hekım kadrolan, şefve şef
yardımcılan ıle başasıstanlardır Sağlık
Bakanlıgı, Çalışma Bakanlıgı. SSK. ve
obur kurumlard baglı eğıtım hastanelen
şef ve şef >ardımcılığı, tıp fakultelennın
profesor ve doçentlık kadrolannın ılgılı
kurumlardakı karşılıklan olarak kabul
edılebılır Aynca klınıkyonetıcılığı ışle-
vı de vardır
Bu kadrolar ıçın Tababet Uzmanlık
Tüzuğu ve Tababet Uzmanlık Yonetme-
lığı çerçevesınde Saglık Bakanlığı'nca
gereklı gorulen donemlerde sınavlar açıl-
maktadır Bu sınavlara, ılgılı tuzuk ve yö-
Bu seçıcı kurullar, adaylann mesleksel
becen ve yeteneğını. yabancı dıl bılgısı-
nı, bılımsel çalışma ve yayınlannı, mes-
leksel çalışma belgelennı, oğretım ve
eğıtım >apabılme yeteneğını kendılenne
venlen sınırlı sürede değerlendırmekle
yukumludur
Devlet ve obur kurum hastanelennde-
kj eğıtım sıstemını tanımlayan Tababet
Uzmanlık Tuzuğu, 17 Ağustos 1962'de
yayımlanmıştır Zamanına gore yeterlı
olan bu >önetmehk, aradan geçen 33 yıl
ıçensınde bılımın ulaştığı duzeye yanıt
veremez duruma gelmıştır Yaklaşık 30
tıbbı branşta oluşturulan beşerkışılık se-
çıcı kurullar. onlarcaadayın yukanda ta-
nımlanan alanlardakı becenlennı olç-
mektedır Orneğın cerrahı alanında bır
adayı u>gulamada (amelıyat sırasında)
sınamak 5-10 dakıka gıbı, kuramsal alan-
dasınamakıse 10-15 dakika gıbı trajıko-
mık surelerde >apılmaktadır Aynca, se-
çıcı kurul ınısıyatıfine bırakılmış olan bu
sınavlarda adaylar tamamen oznel olçut-
lerle değerlendınlmektedır
Hekım kaınuov unun Tepkisi ve Sağlık
Bakanlığı'nınTutumu: Hekım kamuoyu
ve orgutlen, çağımızın gensınde kalan
bır zıhnıvetı temsıl eden bu sınavlar ko-
nusundakı rahatsızlıklannı yıllardırdıle
getırmektedır Zorlamalanmız sonucu
Sağlık Bakanlıgı, YOK, SSK. Turk Ta-
bıplen Bırlığıveuzmanlıkderneklennın
katılımı ıle Tababet Uzmanlık Tüzük »e
YonetmeüğTnı değıştırmek uzere bır ku-
rul oluşturmuştur Bakanlığın tum olum-
suzyaklaşımına karşın bu kurul çalışma-
lannı aylardır surdurerek son aşamasına
getırmıştır Bakanlık. ıkı yıldır şefve şef
yardımcılığı sınavı açmayarak oluşturu-
lacak yenı yonetmelığı beklemek zorun-
da kalmışken gundeme 24 Aralık seçım-
len gırmıştır Seçım sonrası olası bır ık-
tıdardeğışıklığını gozonunealan Sağlık
Bakanlıgı, eskı yonetmelık hukumlenn-
ce apartoparbır sınav açma karan almış-
tır Ancak daha sonra, gerek hekım örgut-
lennınuyanlangerekse bakanlık ustdu-
zey burokratlannın yanlışın ayırdına var-
masıyla sınav ıptal edılmıştır
Çoziım:
Ankara Tabıp Odası, uzman hekım ye-
tıştırecek kadrolann belırlendığı boylesı
onemlı bır sınav da, adaylann
- Vabancı dıl duzeyının nesnel olarak
değerlendmleceğı (kamu personelı dıl
sınavı uygulamasında olduğu gıbı),
- Yurtıçı vc yurtdışı ya>ınlannın, bı-
lımsel kongrelerdekı bıldınlennın stan-
dart bır bıçımde ınceleneceğı,
- Mesleksel bınkım ve bılgrduzeyının
nesnel ölçutlerle aşamalı ve tum adayla-
ra uygulanan, merkezı, >azılı ve tarafsiz
bır kurum gozet>mınde(OSYM gıbı) ya-
pılacak bır sınav la saptanacağı,
- Mesleksel becenlennın ve eğıtım for-
masyonlannın, aynca yapılacak bır mu-
lakat ıle değerlendmleceğı bır sınav yon-
temınegeçılmesını savunmaktadır
Tum bu sureçlerde sıvıl meslek oton-
tesı olarak Turk Tabıplen Bırlığı ve res-
mı otonte olan Sağlık Bakanlığı'nın ka-
tılımının ve eşgudumunun sağlanması
bırzorunluluktur
Bılımsel bır statude temel olan. bılım-
sel çalışmalann devamlılığıdır Şef/şef
yardımcısı sanı venlen kışılenn bılımsel
etkınlıklennın süreklılığı denetlenmelı-
dır Bu denetım, Turk Tabıplen Bırlı-
ğı'nın oturtmaya çalıştığı bır sıstem olan
"kredilendinnesistemi''ne ışlerlık kazan-
dınlarak yapılabılır Bellı donem aralık-
lanyla şef şet vardımcılannın kredılen
değerlendınlıp sanlannın devam ettınl-
mesı ya da geçıcı bır sure askıya alınma-
sı duşunulebılır
Bu onenlenmız Saglık Bakanlığı'nca
dıkkate alınıp Tababet l zmanlık Tiızü-
ğü ve Yonetmeliği'ne >ansıtıldığında eğı-
tım hastanelenmız bılımsel bır statuye
kavuşacaktır Turk Tabıplen Bırlığı Mer-
kez Konseyı v e tabıp odalan bu değışım-
ler konusunda yeterlı bınkım ve kadro>a
sahıptır, her turlu yardım ve desteğı de
vermeye hazırdır
ARADA BIR
DR. ALPASLAN BERKTAY
'Yeni Sol'
Cumhunyet, emperyalızme ve gerıcılığe karşı sol
bır harekettır Boyle olmakla da ozunde, teslımıyet de-
ğıl, bır başkaldındır Bu gerçek, bugun ıçın de aynen
geçerlıdır Çunku Turkıye bugun de emperyalızmın
Ortadoğu'da -laıklığıyle, bağımsızlığıyla- 12'lık boy
hedefıdır Osmanlı'yı batıran dış borç batağındadır
Topraklarında ıstenmeyen bır konuk, Çekıç Guç, yer-
leşmış durumdadır Şerıatçılar ıktıdar hazırlığındadır
Surgunde bır Kurt parfamentosu ve hukumetı kurul-
muştur Turkıye'nın başına bunca belanın bır arada
gelmesı, rastlantı olamaz Yedığı 12 Eylul vurgunun-
dan hâlâ kendını toparlayamayan ulkemızın dınamız-
mını çığneyenler, ektıklennı bıçmektedır
IMF'nın Duyunu Umumıye'den bır farkı yoktur Dış
borç 60 mılyar dolardı, Başbakan, "Duzelmeye baş-
ladı, 7 mılyar azaldı" dedı ve borç 75, yıllık faızı 7 5
mılyar dolara çıktı Daha da kotusu, kımse de konuş-
muyor Nereye varacak? Doğal durumumuz, yazgı-
mız artık bu mu'? Sessızce, dırıltısızca sızdıran, tıkır
tıkır ışleyen bır tefecılık duzenı Gelışmış, sıstemlı,
"çağdaş" ve de "uygarca" (Guleryuzlu emperya-
lızm
1
) Geçen yıl 50 yaşını doldurdu Uluslararası 500
kuruluş, bu ılıntıyle "IMF'ye yeter
1
" demey\ kararlaş-
tırdı Baş kurbanlanndan bırıydık 1995, IMF'ye ha-
ytr yılı" olmalıydı Sozu bıle edılmedı Alanlarda uc-
retlerıne zam ısteyen yuz bınlerce kamu çalışanı,
emekçı, kazançları karşılaştırılarak bırbırıne duşurul-
mek ıstenırken, asıl baş mımar IMF'nın adı bıle anıl-
madı Seçımlerde temel sorun olmaltydı IMF Evet
mı, hayır mı
9
Olmak ya da olmamak Tamam mı, de-
vam mı? Ölum-kalım sorunumuz tartışmasız geçış-
tınlıyorsa bu demektır kı hayalTnın perdesınde kım ka-
zanırsa kazansın, tum yollar IMF'ye
1
Atatürk'un mı-
rasına sahıp çıkıp da aynı suskunluğu paylaşanlar
1
Hem IMF bağımlılığı bem Ataturk bağıms/zlığı olabı-
hr mı'?
Özelleştırme, bır kâr-zarar konusu değıl, ıdeolojık
bır sorun Mımarlan, Margaret Thatcher ıle R. Re-
agan. Kureselleşmenın gereğı, dıyorlar Ozelleştır-
menın hemen ardından, "Sosyalızmı gomduk" de-
mıştı Thatcher Çiller de ortun ızleyıcısı' Ozelleştırme-
den 2 gun sonra "Bolgedekı son sosyalıst devlet yı-
kıldı" dedi, ertesı gun de, 20 Nısan 1995'te, sıcağı sı-
cağına, Houston'da ABD'lı ışadamlanna mujdeyı ye-
tıştınp "Hân-ı Yağma"yadavet ettı
1
Sofrayasunulan,
Cumhurıyet'ın kendısıdır Bu gerçek, çok mu çapra-
şık?
Ben yandan bu eşıtsız koşullar, bu ekonomık ba-
tak ıçınde, gumruk bırlığıne gırmek, Avrupa Ortak
Pazan'na gırmek mıdır, Avrupa'nın ortak pazan olmak
mı' Emperyalızmın kolları bunlar Bunlara karşı çı-
kıp bağımsızlığı savunmadan Atatürk'un mırasçısı
olunabılırmı? Gırtlağımıza değın Makyavelızm, sade-
ce sağda mı? "Yenı" olan ne? Sadece başlangıçta-
kı antıemperyalıst kımlığınızı koruyabılsenız şu anda
bulunulabılecek en ılerı çızgıde olursunuz. Tukenen
sağın son umudu, solu da kendıne çekıp benzeterek
tuketmek "Tam bağımsız Turkıye"ye sahıp çıkma-
yan bır "yen("sol, G. Bush'un Yenı Dunya Duzenı'nın
ongorduğunden oteye geçebılır mı?
SAHİBİNDEN SATILIK
Bahçelıevler Sıyavuşpaşa'da
3 oda 1 salon 110 m2
sobalı daıreler
57014 88
FATİH 1. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1981 40
Mahkememızın 1981/40 esas, 1981/35 karar sayılı
26 1 1996 tanhlı karan ıle Kastamonu, Bozkurt, Bay-
ramgazı Köyu,cılt 011,sayfa l.kutük l'denufusaka-
yıtlı bulunan Ahmet v e Fatma oğlu Inebolu 1939 doğum-
lu Ahmet Işık'ın kısıtlanmasının devamına ve kendısıne
YozgatŞefaatlı BahçelıevlerMah cılt 046-01 sayfa 23.
kutük 5'te nüfiısa kayıtlı bulunan Mehmet ve Munevver
kızı 11 6 1952 doğumlu yeğenı Havva Patat vası olarak
tayın edılmış olup ılan olunur 5 2 1996Basın 69858
TOROSLAR SULAMA BİRLİĞİ
BAŞKANLIĞI'NDAN
DUYURU
1) Bırlığımızm ıhtıyacı olan 1 (bır) adet kanal kazıcı ve
yûkleyıcı ış makınesı Devlet Jhale Kanunu'nun 47 mad-
desı olan açık tekJıf usulune göre satın alınacaktır
2) Ihale 14 02 1996 gunü saat 10 00'da bırlığımız bı-
nasında yapılacaktır
3) Teklıfmektuplan en geç son ıhale saatınden 1 (bır)
saatönce bırlığımızmuhasebesıneteslım edılecektir Pos-
tada meydana gelen gecıkmelerden Toroslar Sulama Bır-
lığı sorumlu degıldır
4) Muhammen bedel 3 500 000 000 - TL + KDV'dır
5) Geçıcı temınat 105 000 000 - TLUır
6) Bu ışle ılgılı şartnameler mesaı gunlen ıçensınde To-
roslar Sulama Bırlığı Saymanlığı'ndan ucretsız olarak te-
mın edılebılır
7) Bırlığımız ıhaleyı yapıp yapmamakta ve uygun be-
delı tespıtte serbesttır
8) llgılılere ılanen duyurulur
Anf Ancılar
B rlık Başkanı
Adres Istasyon Cad DSİ Lojmanlan. No 31, Yenı-
ceTar>us Basın 69879
Çocuklann Suçtan Korunması...
Prof. Dr. REŞAT TESAL
C
umhunyetımızın Omıncu Yıl Mar-
şı"nda," 10 >ılda 15 miKon genç v«-
rattık her vaştan" dıye, hdklı bır
ovunme>ıterennumedı>orduk Ne
yazık kı, aradan geçen bunca yıla
karşın, bugun 60 mılyonu aşan nu-
fusumuzun buyuk çoğunluğunu oluşturan kat kat
ustun sayıda gencımızı, gereğı gıbı eğıtemıyor ve
hele bunlar arasından yolunu şaşırarak ya da daha
kotusu. ıyı terbıye goremeyerek hatta kasten suça
ve benzen felaketlere ıtılenlenn ıslahını sağlaya-
cak onlemlen almakta bır turlu başanlı olamıyo-
ruz
Aslında bu sorunlann çozumune yıllar oncesı
başlanmış, gıderek venmlı sonuçlara ulaştıracak
yararlı çalışmalaradahı gıdılmıştır Fakat ne var kı.
sıyasal yonetımımızın en buyuk zaafını oluşturan
kararsızlık ve hele ıktıdar değışıklıklenmızı sım-
geleyen **sil baştan" polıtıkası, bu çalışmalan da
genış olçude etkıleyerek sonuçlannın guç ve geç
alınmasına, tamamen yok edılmesıne bıle neden ol-
muştur Ne >azık kı, aynı zaaf, gunumuzde de su-
rup gıtmektedır
Istanbul'da AğırCeza Mahkemcsı uyelığı yap-
tığım sırada (Adalet Bakanlıgı Ceza lşlen G Mu-
durlugu'nde gorgu ve bılgımden daha ıvı >ararla-
nılabıleceğı gerekçesıyle), gorevımın Ankara'ya
naklı uzenne, benden once burada çalışmtş olan
çok değerlı ceza hukuku profesoru ve Isvıçre'den
ünıversıte arkadaşım Nunıllah Kunter'ın. çocuk
suçluluğu ıle savaş konusunda vararlı ıncelemeler
yapmış olduğunu gorerek bunlan surdurmeye gay-
ret etmıştım Tam bu sırada, Bırleşmış Mılletler
Sosval Savunma Daıresı'nce s.ağlanan bırcezacı
adlıyecımızın, "çocuk suçluluğu ile mücadek'" ko-
nusunda ılen gıtmış 3 Avnıpa ulkesı Hollanda.
Belçıka ve Fransa'da 6 ay sure ıle ınceleme yap-
masına ılışkın burstan. bakanlık benı yararlandır-
mayı uygun bulmuş olmakla kendımı bu çok ha-
yırlı alanda yetıştırmek olanağına enşmış oluyor-
dum
Değerlı gorgu ve bılgıler edındığım bu uzman-
lık stajındanyurdadonerdonmez. ıktıdara geçmış
olan Demokrat Parti'nın ılk adlı>e bakanına, bel-
ledıklenmı etraflı bır raporla bıldırmek ıstemış-
tım Ne yazık kı bu zat, eskı bır adlıyecı olmasına
karşın, çocuk suçluluğu, özel çocuk mahkemelen
ve yargılama usulu gıbı konulan hıç benımseme-
mış, hatta bovle kuruluşlann varlığından bıle ha-
berdar olmamış bır kımseydı Raporumu bır kena-
ra atmakla yetınecektı Neyse kı kısa zaman son-
ra, bakanlıkta değışıklık olacak ve ılk bakanın ye-
nne bu sefer de coğrafya oğretmenlığınden avn
lıp polıtıkaya atılmış bır zat atanacaktı Allah'tan
bu kımse, selefı gıbı nemelazımcılık etmıyor. tem-
kınlı davranarak vetkılılere danışıp karar venvor-
du Çocuk suçluluğu konusunu da vddırgamami!)
anlayanlarla goruşup bana "Reşat Be>. bu çocuk
suçluluğu mühim mevzu. Siz derfaal bir 'çocuk
mahkemelen ve suçlu çocuklan yargılama usulu
kanun tasansı' hazııiav ın. Hemen Medis'e (akdim
edelim" demıştı
Ben de aldığım bu talımatı değerlendırerek kı-
sa zamanda Batı'da oğrendıklenme uygun ve
memleket gereksınımlennı karşılamaya yeterlı bır
tasan hazırlayıp kendısıne sunacak, bakan da bu-
nu verdıgı soz daıresınde Bakanlar Kurulu'ndan
suratlegeçınp Meclıs'e sunacaktı
Meclıs'm çalışma tarzını bıldığım, hele boyle
yepyenı bır konu karşısında duyulacak tereddut ve
vehımlen onceden kestırdığım ıçın. bırvandan ben
de tasannın onemını tanıdık mılletvekıllenne an-
latmaktan gen kalmamış, hatta kanun teklıfinı gö-
ruşecek komısyon başkanından kısa zamanda
Meclıs'ten geçırme vaadı dahı almıştım
Neçare kı, bu onlemleretkılı olamayacak ve va-
atte bulunan komıs>on başkanlığında >apılan ta-
lıhsız değışıklıkler. tasannın bır kenara atılmasına
neden olacaktı Uçuncu bakanımız,jandanmd su-
baylığından gelme bır zattı Çocuk Esırgeme Ku-
rumu'nun da başkanı olmasına karşın, çocuklan-
mızın maruz bulunduğu tehlıkenın ağırlığını kav-
rayamıyor, yasanın çıkanlması konusundakı nca-
lanma karşılık olarak kendısmı kurtaramadığı An-
kara lehçesı ıle "Üzfilmeo kadar be Reşat Be>,be-
beler -vani çocuklar- içın ayn vasava, ozel mahke-
me>e ne luzum var? Başan sağladıiar mı, ağı/ian-
na bir şeker verirsin, kabahat işleıierse iki tokat
atarsıa, olur bıter" de>ıp geçıvordu
Ve ben de buna benzer daha nıce ganplıkler ve
dert anlatamama uzuntulen sonunda vakalandı-
gım ağır ulserden kendımı kurtarmak ıçın. bır su-
re sonra bakanlıktan aynlarak ve Turkıve Iş Ban-
kası'nca teklıf edılen "bölge hukuk muşavirliği"
gorevını kabul ederek Istanbul a donuyordum
Olur olmaz nedenlerle alabıldığıne gen bırakı-
lan tasan ıse daha nıce vıllar. bakanlığın tozlu raf-
lannda bovnu bukuk bekleyıp duracdktı Bu du-
rum. ta >onettme karşı başlayan gençlık hareket-
lenne ve bunu ızleyen asken vonetıme kadar su-
recek ve kahır >uzunden lutuf olarak ayaklanma-
lann çocuk sorununu gundeme getırmesı sonucu
yenı yonetımce tasan, ele alınıp nıhayet yasalaştı-
nlarak ıvedılıkle yururluge konulacaktı
Fakat ne yazık kı "Demır tavındadovulür" hık-
metıne uvulmadığı ve bakanlıkta olsun Meclıs'te
olsun, gorgulenmızı ve denevımlenmızı vansıtan
tasanya konulan hükumlenn gerçek nedenlennı
bılerek savunacak kımse kalmadığı ıçın bu kabul
sırasında vasa metnı uzennde, olmayacak ıdan mu-
lahazalar kırtası zorunluklar ve turlu sıvn akıllı-
lıklar netıcesınde epeyce ters, hatta zararlı değışık-
lıklere gıdılmekten vıne de gen kalınmayacaktı
Danışmak akıllannın ucundan geçmemıştı
Talıhsızlık bununla da bıtmıyordu 25 Aralık
1988'de hazırlanıp kısa sure sonra yayımlanan bır
başka yasa ıle çocuk mahkemelennın 10 yıl ıçın-
de tum ulkede kurulması ve vasada ongorulen bu-
tun teşkılatın da yıne aynı sure zarfında tamamlan-
nıası hukum altına alınmış olduğu halde, aradan
geçen yedı yıla karşın bu gelıştırmeye dahı hıçbır
suretle gıdılemeyerek tum yurttakı çocuk mahke-
mesı sayısı 5'ten yukan çıkanlamıyordu Ovsa,
bugun sadece yurdun her bolumunden akın eden
ve çok kanşık kımlık taşıyan kımselen banndıran
Istanbul'un 12 mılyonu aşkın nufusu ıçın, beşten
çok fazla mahkemeye gereksinım vardır
Mevcut mahkemelenn dağılımı da pek ısabetlı
olmamıştır Anadolumuzun nıcebolgelen vardır kı
memkkete, adeta suça ve dılenmeye hazırlanmış
çocuklar yetıştırmektedır Ote yandan Karade-
nız'ın Trabzon'dan gayn daha pek çok bolgelenn-
de. suçlann en ağırlan. cezalannı pek hafıratlata-
bıldıklen ıçın bugun dahı kuçuklere ışletılmekte-
dır Bu onemlı noktavı na/ara alarak soz konusu
bolgelerde dahı çocuk mahkemesı açılması gere-
kırken bu husus da hıç duşunulmemıştır
Çocuk mahkemelenmızın çalışma tarzına da de-
ğınmek yurtdışma çocuk kaçırmak ayn bır yazı
konusu olacaktır
TARTIŞ3V1A
Tutukevinden Mektuplar
* * mranıye'de
m T başlayan,
I I Bayrampaşa,
I I Ankara, Buca,
I I Yozgat'a
^•fc ı r ^ sıçrayan sıyası
tutuklulann başlattığı
cezaevı ayaklanmalan
Sonuç 4 ölu, 36 yaralı,
polısle sokak eylemlen ve
gozaltılar 3Ocakl996"da
sendıkaya Altındağlı Sevjp
Yücelgeldı "Başkanım,
bem veni yılını kutlamava
geldiin hem de isteklerim
var. Cezaoine gideceğim.
Gençler, takvim, ıtot defteri,
kalem istediler."
Sevgı, cezaev ıne gıtmek
uzere vedalaşırken
gundemıme cezaevlennı
koyup gıttı O akşam,
cezaevınden gelen sıyasal
tutuklu arkadaşımın
mektuplanna daldım
U
Ö> künu okudum. Başta
sen olmak üzere tüm
'sanatçılanmtz' dikkatli
olsunlar divorum. Çıinkıi
hiçbir şcvi go/den
kaçırmıvoruz. En acımasız
eleştiriler >e en yüceltici
ovguler, bir bir birikip
kafamızııı 'vargı cebıne'
verleşivor. Ğun gelince
harcamak uzere.
n
Ikıncı mektubunda daha
farklı bır yorum var
"Turkuler vazmışsın Yaşar,
(bir de dınievebilsem).
Duşunuvorum da her
turku, halkın bır derdini
dile geömor. (Biraz
Amenka'nın keşfi gibi oldu
ya~) Ancak, turkükrin
içerigi hep avnı konular
etrafinda donuvor. Halk mı
değışmivor acaba? Yoo
halkın değışmemesi
duşunulemez tabii ki. ancak
halkın karşıiaştığı sorunlar
değışmivor. V uzvıllardır
hep aynı somnlarla karşı
karşıva olan halkın kıihürel
üriinleri de elbette ki bu
sorunlaria ilgili olacak. Bir
de halk kultumnun
boğulması var bunda etken
olarak. Valnu. boğulma
derken kendilığınden bir
boğulma\ı knstctmiyorum.
Söz konusu olan, biûnçli bir
boğma, >ok erme girişimi,
bununen ivi voluda
yozlaştırnıa tabii ki.
Biçimden ıcenğe kadar
uzanan bır vo/Jaştırnıa.
Halk kultunıne sahip
çıkması gerekenlerin
öncelikli ışlevi, halkın
kühüründen once
'haklılıgma sahıp çıkması
olmalıdır divorum."
"Bm-uduğum yerleri çok
ozledim. Ozlemlenmin,
duvgulanmın aklımın
denetimınde olduğunu
tekrar belırtıvonım kı. bir
vanlış anlanıa olmasın. Bir
"ınsan' olarak tum
insanlann o/lemlerini.
duygularını ıçerde olmanın
da etkisiyle belki daha fazla
-biz de du\ uvoruz, ama
Bizi Yaratan Öğretmenimize,
-^»- -w- azımın
^ L F baslığını
^ ^ ^ r koyduktan
^ t sonra usuma
• Horace
~A- Mann'ın
ozju bır tumesı geldı
"Oğrendsini etkilemeden
ögrermeve kalkanlar. soğuk
demiri boş yere döverler."
Kasım aylan geldığınde
oğretmenlenm gelır anıma
Onlan anımsanm bır bır
Boyle anlarda elım uzanır
kıtaplığıma. kımı
kıtaplanmı çıkannm
raflardan masama Işte
Mehmet Cimi'den 'Tonguç
Baba". ışte Abdullah
Özkucur'dan 'Köy
Enstitülen Destanı' ve ışte
ZekiSanhan'ın hazırlamış
olduğu 'Unutulmayan
Öğretmenler'
Doğrusu etkıledı bem bu
yapıtlar Hem okudum hem
de duygu duygu
coşkulandım Bır 40 yıl
kadar geçmışe uzandım
Benlığımı köyumun okulu
ve ılkokul oğretmenım
Tahsin Avver sardı Yen
gelmışken saygıyla
anıyorum onu ve ellennden
opuyorum bıtımsız sevgı
duyarak ve gerçek
saygılanmı sunarak
\li Yıice. 'Unutulmayan
Oğretmenler'e gonderdığı
anılannda dıvor kı "Sevgili
Oğretmenim. bana meslek
vaşamımda bitmez,
tukenmez bir scvgi kavnağı
ve guvenilir bir rehber
oldun. Adını her anışta mavi
bir gul oldu gokvüzü.
Benzerin çok olsun.
Olunceve dek adını sa\gr>la
anmak boynumun borcu
obun." Ben de oğretmenım
Ayver'e aynısını dıyorum ve
kımı anılanmı bır bır
canlandırma gerçeğını
yaşıyorum
N ılının H ılçesı A
koyumuze atandı Gencecık,
atık ve ınce vapılıydı
oğretmenım Ama gunler
geçtıkçe gozumuzde
buvudu. ınleştı, ışıdı ve
vuceldı
llkokulun 2 sınıfındabır
oğrencıvdım Okumayazma
alışkanlığını,
oğretmenımden ve duzenlı
olarak okulumuzda
yavımlanan "Ilk Adım" adlı
duvar gazetesınde edındım
Hatta "Suyumuz" adlı
yazdığım ılk şıınm. bu
gazetede vavımlandı O
gunden ben vazmavı uğraş
edındım Kannca karannca
dergılerde ve gazetelerde
vazıvorum Altı kıtap
\avımladım Bunlardan
u
Eğitim ve Mutiuluk",
MEB tarafından okullara
salık venidı Kultur
Bakanlığı'nca veterh sayıda
alınarak kutuphanelere
göndenldı Bu
mutluluğumu oğretmenım
Tahsin Ayver'e borçluvum
Çunku ılk oğretmenımdı o,
kılavuzum o oldu
Bızler, bır Anadolu
kovunun ılkokulu
oğrencılenvdık Ne kı Koy
Enstitülen gıbı ya da
gunumuzde zıraat fakultesı
duze> ınde bır oğretımı
bızlere o verdı Kumes
yaptık okulun bahçesının bır
koşesıne Tavuklanmız,
cıvcıvlenmız oldu Bır
misvonumuz ve akhnuz
hepsini denetliyor."
Arkadaşımın drkaddşmın
mektubunda daha neler yok
kı "\e mi yapnor, nasıl mı
zaman geçiriyorum? Sana
yayılanlardan farklı değildir,
olamaz. Kırk gunluk bir
\erde vaprak kımıldasa
buradan duvuvor. dışamla
bir arada vaşamava
çalışıvoruz. Tumden
duvBiiık kesilmişiz. Siz
dışardakilerin anlaması;
biam anlatmamız çok guç.
Senın coşkuvla taşıdığın
şevlcri aynı bıçımde sı/e
vansıtmamak, en buyuk
eksıklığım(ız).
Okuvonım.
Olanaksıztıklann izin
verdiğı olçude çok olmasına
ozen gosterhorum. İddıa
edıvorum: Bizler kadar
kimse çok okunıuyordur,
okuduklannın uzerinde
kafa vormuyordur.
Yaşanünın darlığının
koşede kovanlarda an
yetıştırdık Ağız tadımı
balımız oldu Bahçeyı olçu
olçü boluştuk Suladığımız
vetıştırdığımız ve urun
aldığımız fasulye nohut.
salatalık ve domates besın
bolluğumuz oldu
lyılenn çabalannı
çelmeleyen kotulenn de
eksık olmadığı dunyamızda
öğretmenimize (aynı
zamanda mudurumuzdu)
rahatsızlıklar veren
muhtanmız oldu Amao
gerçek ve doğm bıldığı
yoldan avnlmadı. yılmadı
Bızlerle bırlıkte emın
adımlarla yurudu. yurudü
Obur derslerle bırhkte bıze
güzel Türkçemizi sev dırdı
Tıvatroyu sevdırdı Şıın
sevdırdı Guzel vazı yazma
ve resım yapma
alışkanlığını verdı Hele bır
>ıl gunlerce hazırlattığı
pıyesın sahnelendığı bır gun
okul bahçesı doldu, taştı
O bayramlan ve şenlikleri.
zengın ve ızlenır
programlarla coşkularla
değerlendırdı \anşmalarla
doğurduğu bir voğunluk
olsa gerek. l mudunıuy her
dem taze, her dem insan
sogisivle. tapınılası
değerlerle dopdoluyuz.
Vasar can. bırbınmize
parmakla şiır
okuduğumuzu da bilivor
muvdun?" Savın vetkılıler
ulkeyı yonetenler bırakın
bu ınsanlar bu guzel
mektupları yazsınlar.
okusunlar sevdıklerıyle
goruşsunler
Dort duvar arasını onlara
çok gormeyın' Onlan
kahredıp oldurme> ın
Ozlemlı annelenn vurek
acılanna acılar eklemeyın
Onlann gozyaşlannı
arrtınp orkelennı
kabartmayın Acılı
insanlann omuzlanna çıft
acılar duşurup
demokrasıden söz etmeym1
Yaşar Seyman
Sendıkacı-Yazar
ve değışık etkınlıklerle
çeşıtlendırdı Yaşamı ve
ınsanlan sevdırdı Okuma
emnnı ıkıncı kez bızlere o
verdı HarçlıkJanmızdan
para bınktırerek dergıve
abone olma, kıtap alma gıbı
guzel alışkanhklan
kazandırdı Yazgımızı
değıştırdı
Akan sulara karşı dırendı
Burada anlatılamavacak
genışlıkte oğretım ve
egıtımı bızlere verdı tkı yıl
koyumuzde kaldıktan sonra
Lşak ılıne naklını
gerçekleştırdı Oğrencı-
oğretmen ılışkılen
çerçevesınde dostluğumuz
surdu ve surmektedır Her
zaman başanlı olmasını
bılen oğretmenız emeklı
olunca da açtığı den
fabnkasında Temel ve
Taner'le başanyı perçınledı
Bevnınız sağlıklı,
duşuncenız aydınlık ve
mutluluklar sızın olsun
oğretmenım
Muhsin Durucan
Şaır-Yazar-Eğıtımcı
PENCERE
Halk Kıyımları...
Adı kondu
"Dunyanın Yenı Efendılerı "
Yada
"Yenı Egemenlerı "
Bız koymadık bu adı, ısım babası Batı basınıdır, siz
ıstersenız "Dunyanın Yenı Patronları" dıyebılır ya da
gerçeğı vurgulayacak daha çarpıcı bır deyım bula-
bılırsınız Iletışım devrımının sağladıgı olanakları kul-
lanan para-pul dunyasında en aşağı 1000 mılyar do-
lan kapsayan bır tezgâhın devıngenlığını yoneten
guç sahıplen ortaya çıktı, ıletışımın ışık hızına kavuş-
ması, para-pul gucunu yenı sınırlara taşıdı
Devletlerı sollayan, ulusal sınırlan hıçesayan, eko-
nomık egemenlığı sıyasallaştıran çokuluslu şırketler,
yeryuzundekı halklara ne getınp, ne goturuyortar"?
•
Yaklaşık 5 5 mılyar ınsan yaşıyor dunyada .
Kımısı açlığın çukurunda
Kımısı oylesme guç sahıbı kı yanında ne Cengiz
Han para eder, ne Timurtenk Kralıçe Vıktorya'nın
esamısı bıle okunmaz, Napolyon yaya kalır
Kapıtalızmın bugunku aşamasında, guçluler eskı
sultanlardan daha zalım1
Avrupa'nın -dıkenlı de ol-
sa- bır ınsan hakları bahçesıne benzerlığı kımsenın
gozunu boyamasın, bızı aldatmasm1
insanlık tarı-
hının en buyuk dramları bugun btlır bılmez ya da ras-
lantısal değıl, bılınçle yaşanıyor
Irak'ta bır halk kuşatma altındadır
Gebe kadın yeterlı yıyecek bulamıyor
Doğacak çocuk kuşatma altındadır
Hastanede hasta kuşatma altındadır
Sut bebesı kuşatma altındadır
Nıçın?
Dıktator Saddam'ı cezalandırmak bahanesıyle bır
halk nasıl cezalandırılabılır?
•
Dramın bır benzen Atlas Okyanusu'nun otekı ya-
kasında, Kuba'da oynanıyor
Kuba ambargo altındadır
Onurlu bır halk, salt sosyalızmı yeğledı dıye, kapı-
talızmın egemenlennce cezalandınlıyor
Yaşlısı gencı, çoluğu çocuğu, kadını kızıyla Kuba
kuşatma altındadır
Eskı savaşlarda bır kaleyı kuşatıp, ıçındekı asker-
lerı açlığa mahkûm ederek teslım olmalan ıçın zor-
lamak yontemı çok goruldu
Ancak savaş koşuiları geçerlıydı
Kalenın ıçındekıler de askerdı
Dışındakıler de
21 'ıncı yuzyılın eşığınde bır ulkeyı halkıyla bırlıkte
kuşatmak ne demek?
insanları, kadınları, çocuklan, bebelen bır ulkenın
başındakı yonehcı ya da yonetım bıçımı nedenıyle
açlığa, besınsızlığe, geleceksızlığe, hastalığa mah-
kûm edenlerın, çağımız uygarlığı ıçın kara bırer leke
sayılmaları gerekmez mı?..
•
Ne yazık kı uygar dunya, mazlum halklann haksız
yere cezalandınlması karşısında susuyor, pısıp otu-
ruyor, Suudı Arabıstan'ın duzenı Batı'ya daha çok
yanyor, Kuba sosyalızmını yenılgıye uğratmak ıçın bu
ulkenın kuşatılması ve mazlum halkın acı çekmesı
karşısında kılı kıpırdayan yok
Batı 21'ıncı yuzyılın eşığınde tarıhın en buyuk cı-
nayetlennı bılınçle ışlemekten sakınmıyor; msan hak
ları havarılığı rolune çıkması Avrupa'nın gunahlannı
bağışlatmayacaktır
"Dunyanın Yenı Efendılen "nın gozlen para ve guç
ıle kararmıştır
ATATÜRK'UN ÇOCUKLARI
Dr. Nezih H. Neyzi
PEVA Yaymları
Istıklal Cad Imam Sok 1
80080 Beyoglu - İSTANBUL
Butun kıtapçılardan ısteyınız
"Bız bu dünyadan gıderolduk
Kalanlara selam olsun1
""
"Eğer hep boyle gıdecekse bu dunya
Kalanlara haram olsun
1
"
ALİ İHSAN
YALÇIN
4 Şubat 1996 gece bızlere ve ya>ama veda ettı
Banşın. bağımsızlığın. demokrabinın, emeğın
onurun ve ıncelıgın vanında olan tum dostlanmızın
ve aılesının acılannı paylaşıyoruz
Baro. Iıı>an Hakları Oerneğı, Çağdaş Hukukçular
Derneği. ÜDTU M.zunları Derneği, CHP, ODP
\e AJNS4N 4ntalya ^anatçıla^ Dernt-ğı
Adı Alı Ihsan'dı
Canımm ıçınde bır candı
Ozgurluğun wurun erdcmın \e ıncelıgın savunmanıydı
Kıbırdost bulunmaz bır kardeştı
lçtığımız rakı
Dınledığımız şıır ve şarkı
A>ngıtmedı
METİIN l»EMİRT\Ş
T.C. ZEYTİNBURNU SULH HUKUK
MAHKEMESI
EsasNo 1995 90 vası Karar No 1996 4 vası
Hâkım Kemal Guzel 20998
Katıp Zant Nalbantoğlu
Hukum ozeti:
Mahkememıze aıt 1995 90 esas vası 1996 4 karar va-
sı 24 1 1996 tanhh karan ıle Kuçukler Dılek Çıçek Er-
gün ve Melek Ece Ergun vesavet altına alınarak kendıle-
nne aneannelerı Emıne Meş vası tayın edılmıştır
24 1 1996
Basin 69640
TURKBUKU MOTEL RESTORANT
'Sabri'nin YerV
• Kalonferlı odalar
• Devamlı sıcak su
• Açık bufe
KDV dahıl, kışı başına 1 000 000 - TL
BAYRAMDA AÇIĞIZ
Tel: 0252 377 52 00
Turkbuku - BODRLM