Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 ARALIK 1996 PERŞEMBE
HABERLER
iller ve
n'a
tazminat davası
• İZMİR(AA)-Algül
Aydın'ın. 1994 yılında,
Impe.xbank'ın
kapatılması nedeniyle
l40bın Alman Mariı
zarara uğramasından
sorumlu olduğunu i<jdia
edeıek. dönemin
Başbakanı Tansu
Çiller\eDe\1et
Bakanı Aykon Doğan
hakkında'açtığı 100
mılyon liralık manevı
tazminat davasının
aörülmesıne başlandı. 3.
Sulh Hııkuk
Mahkemesi'ndeki
duruşmaya, Akgül Aydın
ve lmpexbankzedeler
katıldı. Dışişleri Bakanı
ve Başbakan
Yardımcısı Tansu
Çiller'i. a\ukatı Erdem
Toygar savunurken, DYP
Isparta Mılletvekili
Aykon Doğan mazenet
bıldırerek duruşmaya
katılmadı.
İlyas Seçkin
oldu
• İSTANBUL (AA)-
İçişlen ve Bayındırlık
eskı bakanlanndan flyas
Seçkin (78) Istanbui'da
vefat ettı. Maliye
Bakanlığı Hesap
Uzmanları Kurul
Başkanlıöı da yapan
Seçkin, 1957'deCHP
Ankara Milletvekili
olarak polıtıkaya girmış.
Kurucu Meclis
üyeliğınde bulunmuştu.
Ilyas Seçkın'ın
cenazesı. yann öğleyin
Erenköy Galıppaşa
Camıı'nde kılınacak
namazın ardından,
Karacaahmet
Mezarlığı'nda toprağa
verilecek.
Perinçek
Irak'a gîttî
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)- İşçi
Partısı (IP) Genci Başkanı
Doğu Pennçek, lrak
hükümetının daveti
ilzenne dün Irak'a hareket
ettı Perinçek'in Irak
Devlet Başkanı Saddam
Hüseyın ile de görüşeceği
bıldirildi. İP heyetinde
Genel Başkan Yardımcısı
Fent Ilsever \e Merkez
Komitesi üyesi vceski
Tabii Senatör Suphi
Karaman da yer alıyor.
Pennçek \e beraberindeki
he>etın 23 aralık pazartesi
günü Türkiye'ye dönmesi
beklenıyor
SİP'in hesapları
uygun
• ANKARA (AA) -
Anayasa Mahkemesi,
Sosyalist İklidar
Partisı'nin(SlP) 1995 yılı
kesin hesabının, yasalara
uygun olduğuna karar
verdi. Yüksek
Mahkeme'nın Resmi
Gazete'nın bugünkü
sayısında yavımlanan
kararında.'SİP'in 1995
yılı kesin hesabının
incelenmesi sonucunda,
yöntemınce tutulup
kullanılan defter,
kayıt \e makbuzlara
dayanan Genel Merkez
gelirlenyle gıderlennin
doğru \e ilgili yasaya
uygun olduğu bildırildi.
Yasadışı örgüt
davası
• ANKARA (AA)-
Seyranbağlan Zafertepe
Mahallesfnde polıs otosu
içerisindeki ıki polis
memurunun silahla
taranarak ağır
yaralanması ola>ına ve
örgüt adına yasadışı
birçok e>leme katılmak
suçlanndan haklannda
dava açılan 12 sanığın
yargılanmalanna
devam edildı.
Ankara 2 Nolu DGM'de
görülen davanın
bugünkü duruşmasında.
savunma tanıklan
dinlendı. Tanıklardan
bazıları. idam istemiyle
yargılanan sanıklardan
Mahmut Soner ile aynı
mahallede oturduklannı
belirterek. sanığın. polis
otosunun taranması
olayından bır süre önce
geçırdiği trafik kazası
sonucu a>ağının
kınldığını \e oiayın
olduğu tanhte de
yürümekte zorluk
çektiğını öne sürdüler.
Cumhunyet savcısının
tahliye taleplennın
reddedılmesinı
istemesinin ardından
mahkeme, kisa bir
aradan sonra
sanıklann tutukluluk
hallerinin devamına karar
verdi.
Olaylann ortaya çıkanlması amacıyla başlatılan kampanyaya yoğun ilgi gösteriliyor
200 fiuü meçhul dosyaKEREM ILGAZ
Susurluk olayının ardın-
dan başlatılan "Temizyöne-
tinı, temiz toplum" kam-
panyaları sürerken Türki-
ye'de bugüne dek meydana
geldığı öne sürülen 3 bin
500 faıli meçhul cinayetin
aydınlatılması içın de kam-
panya başlatıldı.
• Türkiye'de şimdiye dek meydana geldiği öne sürülen 3 bin 500 faili meçhul cinayetin
aydınlatılması amacıyla bugüne kadar 200'e yakın başvuru olduğu açıklandı. HADEP Faili Meçhu]
Cinayetleri Araştırma Komisyonu Sorumlusu Recep Doğaner, "Amacımız bu konuda umudunu
yitirmiş insanlara el uzatmak" dedi.
başvuru olduğu belırtıldi. ilı meçhul cinayetlerin yüz-
de 80'inin meydana geldiği
Dıyarbakır ve Batrnan'dan
geldığını kaydetti. İçişleri
HADEP tarafından "Fa-
ili meçhul cinayetlerin orta-
ya çıkması ve kayıplann aki-
betlerinin beili olması" ama-
cıyla başlatılan kampanya-
ya hergünonlarcadosya ile
HADEP Genel Merke-
zı'nde konuyla ilgili oluş-
turulan komısyonun sorum-
lusu Recep Doğaner, en çok
başvurunun, Türkıye'de fa-
Bakanı olduğu sırada Meh-
met Agar'ın "Bin gizli ope-
rasyon yaptık" açıklaması-
nın ardından HADEP'ın İs-
tanbul mıtıngi sırasında ka-
rar v en len kampanyaya bu-
güne kadar 200'e yakın
başvuru olduğu açıklandı.
Cumartesi Annesi suçluyor
Oğlunun ka> bedilmesinden eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ı sorumlu rulan Hatice Toraman,"Abdullah Çatlı ile Mehmet Ağar arusında fark
yoktur. Ağar bu çetenin baş sorumlusudur" diyor. Hatice Toraman, tehditler yüzünden Almanya'ya yerleşmek zorunda kaldığını sövlüyor.
Kayıp Hüseyin Toraman'm annesi Hatice Toraman
'OğhınuıMehmetAğarkaybetti'
ALPER TURGUT
Istanbul'da27Temmuz 1991 ta-
nhinde gözaltına alındıktan sonra
kaybedildtği iddıa edilen Hüseyin
Toraman'ın Almanya'da yaşayan
annesi Hatice Toraman. "Oğlu-
mun katledilmesinin baş sorumlu-
su Mehmet Ağar'dır. Susuriuk'ta
ortava çıkan çete iiyesi Abdullah
Çatlı'yla Ağar arasında hiçbir fark
yoktur" dedı Anne Toraman, Ka-
sım 1991 Ue Istanbul Emniyet Mü-
dürü olan Mehmet Ağar'ın "Hüse-
yin Toraman gözaitında" dedığını
ancak daha sonra ınkâr ertigını öne
sürdü
Türkıye'deki polis baskısından
kurtulmak için Almanya'ya yer-
leştiklerinı belirten Hatice Tora-
man gazetemıze y aptığı açıklama-
da, Susurluk'takı trafık kazasından
sonra Mehmet Ağar'ın adının ka-
nştığı olay sayısının artarak siirdü-
ğünüsöyledı Hatice Toraman. ka-
yıp Hüseyin Tbraman'ınbulunma-
sı için 1991 yılı Kasım ayında.
meclisegittiklerini vedönemin ik-
tidar ortağı olan SHP Erzıncan
Mılletvekili Mustafa Kul'dan yar-
dım istedıklerinı belirttı.
Hatice Toraman, Kul'un Istan-
bul Emniyet Müdürü Mehmet
Ağar'ı arayarak. Hüseyin Tora-
man'ın durumunu sorduğunu be-
lırterek. "Ağar, olayı soruşturaca-
ğını bildirdikten yanm saat sonra
Kul'u arayarak, Hüseyin Tora-
man'ın gözaituıda olduğunu ve h-
mail Çelık sahte kimliğiyle yaka-
landığını sövledi" dedı
Anne Toraman daha sonra ola-
yın gelışımıyle ilgili şöyle konuş-
tu:
"Biz oğiumuzun bulunmasuun
sevinciyle yemek yemeğe gittik.
Aradan 2 saat kadar geçmişti. îs-
tanbul'a dönmeden önce Kul'u n-
yaret ederek yardımlan için teşek-
kiir etmek istedik. Ancak sevinci-
miz kursağımı/da kaldı. Ağar, tele-
fon ederek yanlış anlaşılnıa oldu-
ğunu ve Hüseyin'in gözaltına alın-
madığını açıkladı. Ben,eşimAlı Rı-
za Toraman, kardeşim Hasan Ay-
dın, şu an cezaevinde bulunan Alı
Toprak ve Mustafa KuL Ağar'm bu
konuşmasına şahirtir. Benim anla-
yamadığım, anne babasımn bilme-
diği sahte kimliğini, oğlumun gö-
/altına alınmadığını söyleyen Ağar
nereden bilivordu. Hiiseyin'in eşi
GüJa> Toranıan'lavcarkadaşlanv-
la vaptjğım konuşmada sahte kim-
liğin Ağar'ın sö>lediği gibi İsnıail
Çelik adına dü/cnlendiğinj öğren-
dim."
Oğlunun ve diğer kayıplann Su-
suriuk'ta ortaya çıkan çete tarafın-
dan kav bettirildiğinı öne süren Ha-
tice Toraman. şunlan sövledi-
"Susurluk çetesinin üzerine da-
ha çok gidilmesi lazım. Ağar ve ar-
kadaşlannın kayıplarla bağlantısı
araştınlsın. Ben Pendik'e bağlı Şıh-
lı Köyü'nde oturuyordum. Cecele-
ri evimize tehdit telefonlan gelivor-
du. Hatta Cumartesi ve nıum dik-
me evlemine katılmak için bindi-
ğim minibüste 2 kez davak yedim.
Bir keresinde de sivil kıyafetli 2 ki-
şi \anıma «eleırk, beni ve ailemi
ölümle tehdit ettiler. Bizde 4lman-
va'ya jerleşmek /orunda kaldık"
Gazî olayları davasında belirsizlik
ANKAR.4 (Cumhunyet Bürosu) - Yargıtay
Ceza Genel Kurulu. geçen yıl mart ayında
meydana gelen \e 17 kışının ölümüyle
sonuçlanan Gazı Mahallesı olaylan)la ilgili
olarak 20 polisın yargılandığı davada venlen
"yargılamanın durdurulması" karannın
temyiz edılemeyeceğıne karar verdi. Bu
kararla. suçlanan polisler hakkında açıfan
davanın sürüp süımeyeceğı açıklığa
kavuşmazken, yargılamaya ilişkın son karan
davanın görüldüğü Trabzon'a en yakın
kentteki ağır ceza mahkemesi \erecek.
Yargıtay Cumhunyet Başsavcılığı, Yargıtay 1.
Ceza Daıresi'nin Gazi davasında. Trabzon
AğırCeza Mahkemesi'nce verilen
"yargılamanın durdurulması" karannın
"temyiz edilemeyeceğine" ılışkın karannın
kaldınlması istemıvle. Yargıtav Ceza Genel
Kurulu'na başvurdu. Başvuruya gerekçe
olarak verel mahkemenin karannın
"durdurma niteliğinde olmajıp, görevsizük
karan niteliğinde olduğunu" itirazına gerekçe
gösterdı Yargıtay Ceza Genel Kurulu,
Yargıtav I. Ceza Daırcsı'nin görüşüne
katılarak Trabzon AğırCeza Mahkemesınin
">argılamanuı durdurulması" karannın
temyize tabı olmadığını. ancak ıtiraz
edılebıleceğine karar verdi. Yargıtay Ceza
Genel Kurulu'nun bu karanndan sonra,
olavda mağdur olanlarla yaşamını yitırenlenn
yakınlan. Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nın
karanna, en yakın ıldekı ağır ceza
mahkemesinde itırazda bulunabılecekler.
Yargılamanın durdurulması
Bu ıtiraz reddedılerse. 20 polısle ilgili dosya
İstanbul İl İdare Kurulu'na göndenleeek.
Polisler. Danıştay'da onaylanacak il idare
kurulu karannın ardından yargıç karşısına
çıkanlacaklar. Itiraz kabul edılırse 20 polısın
yargılanmasına Trabzon'da devam edilecek.
7 kişinın ölümünden sorumlu olduğu ıleri
sürüîen 20 polis memuru hakkında.
"savunma sınırlannı aşarak müstakil faili
belli olmayan adam öldürmek ve savunma
sınıriannı aşarak adam yaralamak"tan dava
açılmıştı Güvenlık nedeniyle İstanbul'dan
Trabzon'a alınan davada Ağır Ceza
Mahkemesi, sanık polislerin suçlandıklan
davranışlan sırasında ıdari görevlı
olduklanna dıkkatı çekmış ve Polis Vazıfe ve
Salahiyet Yasası'nın ek 9-A maddesıne göre
sorumluluklannın beiirlenmesi yönünden
Memurin Muhakematı Yasası'na göre işlem
yapılması gerektığıne hükmetmıştı.
Mahkeme. bu gerekçeye dayanarak
"yargılamanın durdurmasına" karar
vermişti. Olaylarda mağdur olanlar ve
yaşamını yıtirenlenn yakınlarınca yapılan
itirazı Yargıtay 1. Ceza Daıresı ınceledı. 1.
Ceza Daıresı de Polis Vazıfe ve Salahıyetlen
Yasasfna atıfta bulunduktan sonra "İçtihadı
birleşrirme kararlanna göre mahkemenin
durtnası kararian esası halleden son karar
değUdir. Dikkçeler itiraz dUekçesidir"
görüşüyle itirazı reddetmişti.
Olaylann aydınlatılmasın-
da öncülüğü hangi örgütün
ya da partinın yapmasının
önemli olmadığını vurgula-
yan Doğaner. "Bu kampan-
yadan umutluyuz. Bu aşa-
madan sonra artık istesek
detekrar Susurluk öncesine
dönemeviz. Amacımız bu
konuda umudunu yitirmiş
insanlara el uzatmak. Ola>-
ların üzerini örtmek,sorun-
lan daha da büyürür" dıye
konuştu.
Dosyalan 29 aralık tari-
hınde cumhuriyet savcılık-
lannaveTBMM Faili Meç-
hullen Araştırma Komis-
yonu'na ulaştınmayı amaç-
ladıklannı anlatan Doğaner,
HEP Dıyarbakır ti Başkanı
Vedat Âydın. İHD Elazığ
î>ubc Başkanı MetinCan ile
gazeteciler Nâzıın Babaoğ-
lu, Kemal Kılıç ve Hüseyin
Demir'in aılelennın de ken-
dilerine başvurduklarını
kaydetti. Doğaner. aynca
kampanya ile ıleılı olarak
Güldal Viumcu, Refika Be-
zirci, Hüseyin Ocak, Maz-
lunı Çimen, İsa Göktepe,
Ülkü EkincL, Pervin Buidan
ve Atatürkçü Düşünce Der-
neği gibı yakınlan öldürül-
müş ya da kaybolmuş aile-
lere ve kurumlara da mek-
tupla çağn yaptıklannı be-
lirttı
Cumhurbaşkanı Sülev
man Demirel, Başbakan
Necmettin Erbakan ve
Adalet Bakanı Şevket Ka-
zan'dan randevu talep ede-
rek ellerındekı dosyaları
ileteceklenni söyleyen Do-
ğaner. "Elimizdekidosyala-
nn Mesut Yılmaz'ınelinde-
ki dosyalardan daha çok
sesgetirecegıne inanıyorum.
Daha sonra kamuoy una ya-
pacağımız açıklamalar da
bunu gösterecektir. Çünkü
elimHde savcılıklar tarafin-
dan da doğrulanmış bilgiler
var" dedı
Yayıncılar
Öztürk ve
Zarakolu'na
ceza
İstanbul Haber Servisi -
Faysal Dağlı'nın "Bırakuji/
Kürtlerin Iç Savaşı" adlı kı-
tabının yay ıncısı olarak hak-
kında verilen 5 aylık hapıs
cezası nedeniyle Bayrampa-
şa Özel Tıp Cezaevı'nde tu-
tuklu bulanan Belge Yayın-
lan edıtörü Ayşe FNur Zara-
kolu, 41 mılyon liralık para
cezasını ödemedığı için 3 yıl
hapıs yatacak.
Sadrettin Aydınlık'ın
u
KarakışGrubu"adlı kıta-
bından dolayı da 84 mılyon
11ra para cezası v eri1en Zara-
kolu'nun. benzer gerekçey-
lc bu cezası da üç yıl ağır
hapise dönüştürüldü. Zara-
kolunun, gazetecı Hasan
Bildirici'nin "Bekaa" adlı
kitabının yayıncısı olduğu
gerekçesiyle venlen 51 mil-
yon liralık cezası da kesin-
İeştı.
Öte yandan yayımladığı
41 kıtabı toplatılan, bu kı-
taplar nedeniyle hakkında
62 dava açılan, bunlardan
32'sınde mahkûm edilen,
"iflaholmaz"denilerekhiç-
bircezası ertelenmeyen Yurt
Yayınlan sahibı Ünsal Öz-
türk. kesinleşen bir yıllık
hapis cezasını bugün ta-
mamlıyor. Ancak Öztürk.
yayımladığı kıtapları yü-
zünden DGM'ler tarafından
verilen 1 milyar 110 mılyon
lira para cezasını ödemeyı
reddettiği içın hapiste kal-
mayı sürdürecek.
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Nüfus cüzdanımı
kaybettım. Hükümsüzdür.
FERİTÖZAK
KOLN - Almanya'daki Türki-
yeli gazeteci meslektaşlanmızın
birbölümü Köln'deyaşıyor. Ba-
tı Almanya Radyo ve Televizyon
Kurumu'nda Türkçe yayın ya-
pılıyor. Turklerin "Köln Radyo-
su"adını verdığı radyo, hergün
akşamları Almanya'nın her ya-
nından dınlenen bir yayın ağına
sahip. Almanya'da Türkler ara-
sında en çok dinlenen bu yayın
kurumunda çok uzun yıllardır
bu ülkede yaşayan meslektaş-
lanmız çahşıyor.
Yıne Köln'de Alman TV'si 3.
programında her hafta Türkçe
yayın var. "Saö///on" isimli Türk-
çe yayın, yıllardır surüyor. "Al-
manya'nın Sesi" de Köln'den
tüm dünyaya yayın yapıyor. "Al-
manya'nın Ses/"nin Türkçe ya-
yın yapan bölümünde de Türk
gazeteciler çalışıyor.
Önceki gece bu yayın kurum-
lannda çalışan bır grup arkada-
şımla yemek yedik. Mesleğin
Almanya'da ve Türkiye'deki so-
runlannı konuştuk. Ayşim Alp-
Almanya'daki Türkiyeli Gazeteciler
man, yıllarca Türkiye'de gaze-
tecilik yapmıştı. Şimdi 3. prog-
ramda Babillon'u hazırlıyor. Ul-
ya Uçar ve Ayçe Tolun, Köln
Radyosu'nda çalışıyorlar. De-
niz İncedikende "Almanya'nın
Sesi"nde.
Gazetecilik mesleğinin dert-
leri hemen her yerde aynı. An-
cak her ülkenin farklı farklı so-
runları, farklı kuralları var. Al-
manya'da, Alman yayın kuru-
luşlan içinde çalışan arkadaş-
ların sorunlan daha değişik. On-
lar, Türklere seslenen yayın lar
yapıyorlar, ama bunu Alman ku-
rumlan adına gerçekleştiriyor-
lar.
Alman hükümetinin yönelım-
leri Türk yayıncıları bırebir etki-
lemiyor. Çünkü bu ülkedekı ya-
yın kuruluşlan; devletin maddi
desteğini almasına rağmen öz-
erk yönetimlere sahipler. Yayın
polrtikalannı, yönelimlerini ken-
dı ıçlerinden seçtikleri yönetım-
ler ve konseylerde belirfiyorlar.
Buradaki Türk gazetecilerin
en büyük dertlerinden birisi Al-
manlann, Türkiye'ye ve Türkle-
re yaklaşımları. Alman kamu-
oyunda Türkiye'ye yönelık ilgı-
nin folklorik düzeyde kalması
onlann hoşuna gitmiyor. Aynca
Türkıye'nin geriliği üzerine yapı-
lan yayınların hep ön plana çık-
masına da kızıyorlar.
"Almanlar, Türkiye 'ye bir sü-
per devlet tavrı gösteriyor. Hep
bır şeyler veriyormuş gibi dav-
ranıyor" diyorlar. Avrupa'yla
Türkiye arasındaki ilişkilere yö-
nelik Alman tutumunun sağlıklı
olmadığını düşünüyorlar. Türki-
ye'ye yönelik olur olmaz kü-
çümseyen tutum onlarda za-
man zaman tepkilere de neden
oluyor. Almanya'da gazeteci ol-
manın ve devleti eleştiren, hü-
kümet polrtikalannı eleştiren ya-
yınlar yapmanın bir tehlikesi
yok. Almanya'da hiçbir gazete-
ci mesleğini yerine getirdiği içın
hapse atılmıyor. işinden de ol-
muyor. Ama bu ülkede yayın
yapmanın bazı sınırlan olduğu
bir gerçek.
insanlann gündelik yaşamına
bızdekı gıbi gazeteciler hoyrat-
ça dalamıyorlar. Bırkaç yıldır
özel TV'lerin yayına başlama-
sından sonra Turklerin çoğu Al-
manya'da "çanak" antenlerle
Türkiye'deki bütün kanalları iz-
leyebiliyorlar.
Bu olanak, onlann Turkıye ile
ilgilerini olağanüstü arttırmış
durumda. Buradaki gazeteci ar-
kadaşlar en çok, ev baskınlan-
na katılan, kapıları tekmeleye-
rek evlere dalan, sorgulama ya-
pan TV rnuhabirlerıne hayret
ediyorlar. "Busuç, Almanya'da-
kimse böyle bir şey yapamaz,
yapmaya kalkarsa hem işinden
olur, hem de yargılanır" diyor-
lar.
Almanya'da medya alanında
tekeUeşmeyi önleyen kanunlar
var. Buna rağmen Alman basın
devleri bu engellerı aşmaya ça-
lışıyorfar. Bır medya patronu
olan Leo Kirsch'ın bir kısım ya-
yın kuruluşunu oğlu üzerine ya-
parak tekel yasalannı aşmaya
çalışması, ciddi tartışmalara ve
müdahalelere neden olmuş.
Hâlâ bu tartışmanın sürdüğünü
anlattılar.
Alman TVvegazeteleri, mah-
kemelerden görüntü yayımla-
yamıyorlar. Öldürülmüş insan
görüntüsu yasak. Buna benzer
bıreyin özel yaşamına ilişkin de
bir dizi yayın yasağı var.
Bızde ıse tam tersi; devleti,
hukümetı eleştirmek tehlikeli.
yurttaşın kişilik haklannı tepete-
pe ihlal etmek ise serbest.
Bu önemli bır fark.
Almanya'da Türk gazetecisi
olmanın da kendine özgü so-
runları var.
PERŞEMBE
ORHAJN BURSALI ;
Sosyal Bilmecelerin
Zorluğu :
Matematik bilmecelerini, eğermeraklıysanızçö-
zebilirsiniz. Çünkü bu tür bilmecelerin bir mantığh
bir kuralı vardır.
Püf noktalannı yakalayarak, sözel bilmeceleriri
de üstesinden gelebilirsiniz. '
Dahası, aldatmacalara ve kandırmacalara dayaf
nan bilmeceleri de yanıtlayabilirsiniz.
Sanırım en zor bılmeceler sosyal içenkli olan7
lardır. Doğa bilimlerinin öngörülerindeki kesinlik,
sosyal bilmecelerde yoktur.
Fen bilimleri, geleceğe yönelik kestirimlerindş
en mükemmeli, en yakın olasılığı yakalayabilır, en
hassas ölçümlere yaklaşabilirken; sosyal bilimler,
geleceğe yönelik öngörülerinde, özellikle toplum»
sal olayların akışını kestirimde kaba kalır. -
• • •
Aslında sosyal bilimlerın uğraş alanı olan top-
lumsal hayatamafe/naMse/ö/çü/ergetirilmeye çaf
lışılır. Toplumsal sistem de kuraflara bağlanmıştıı*.
Bu kurallar Anayasa'ca belırlenir. Parlamenter sisr
tem, adalet mekanizması, güvenlık sıstemı, silahD
kuvvetler, bütün diğer bakanlıkların çalışması, her}
belirli kurallar çerçevesindedir. '
Bu kurallarla, toplumsal yaşamın akışı bilinebir
lirlik sınırlan içinde tutulmaya çalışılır. Bu, toplum-
sal bır güven ortamı sağlar.
Gel gör kı hiçbir toplumda yaşam bu kurallara
göre akıp gıtmez.
Sistemın doğru işlediği ülkelerde bile, sistemin
dışında, altında, üstünde toplumsal olaylar sürer.
Ancak bunlar sistemin göz yumabileceği sınırlar'
da, ölçeklerdedir.
• • •
Lafı uzattık: f
Ülkemizde geçerli olan nedir? Kurulu sistem mi?
Yanı yasalar ve kurallar mı, yoksa sistem dışı uy-
gulamalar mı?
Yakın tarihine ve içinde bulunduğumuz güncel
tarıhe baktığımızda, ülkemizde:
Yazılı sistemin (Anayasa, yasalar ve parlamen-
ter rejımin) bazen geçerli olduğu;
Ancak daha ziyade yazılı olmayan sistemin du
:
ruma egemen olduğu görülür (sıyası ıktıdar sahip-
lerının ve devlet yöneticilerinin yasal olmayan ey-
lemleri, keyfi yönetimlen. mafya ilişkilen, yolsuzluk-f
lar. darbeler, yasal görünüme büründürülmüş gizli
örgütler vb). '
Sistem kural dışı çalıştığında, sosyal bilimcilerin
elinde geleceği kestirimde doğnj dürüst bir ölçüm
aracı kalmaz.
Örneğin ülkemizdeki şu kargaşanın nasıl çözü-
leceğini kestinnek kolay mı veya mümkün mü? Bu-
günkü ortamı. çok seçenekli bir bilmeceye dönüş-
türseniz bile, hesapta olmayan başka seçenekle-
rin gerçekleştiğinı görürsünüz.
• • •
Şimdı Türkiye'deki bilmecenin durumuna baka-
lım: Bilmecenin tek doğru çözümü var: Temiz top-
lum. Işin ılginç yanı, bu doğru çözümun en büyük
destekçısi, kamuoyunun büyük çoğunluğu. Yant
halkımız radikal çözüm isitiyor. Ancak kamuoyu,
bu ıradesını gerçekleştirebilecek durumda değil.
Bır acı durum da şu: Halkın örgütlendiği siyasi par-
tiler ise bu radikal çözüme yanaşmıyor. Hepsi çe-
şitlı çıkar hesapları içinde.
Bugün temiz toplum ısteğıni gerçekleştirecek
durumdaki en büyük güç hükümet.
Ancak Refah, ıktıdarın nımetlerinden yararlanı-
yor. Aynca ortağından sağladığı siyasal destekle
Mercümek olayından sıyrılmayı beceriyor. Ortağı-
na muhtaç. Ortağını tepetaklak edecek bir temiz
toplum uygulaması, Refah'ı iktıdarsız bırakabıhr.
Çünkü Refah Doğruyol'u tam paçasından yakala-
mış. Mesut Bey'le bu kadar pürüzsüz bır ıktidar or-
taklığı yapamaz. Çıller de Refah'ın desteğiyle ikti-
darda olduğu sürece Yüce Dıvan'dan, maliye so-
ruşturmalarından, gizli siyasal eylemlerin sorumlu-
luğundan kurtulabilir.
Anavatan tek başına ne yapabilir? 7em/z Top-
lum isteği ve uygulaması, liderine olmasa bile, üst
kadrolarına çarpabilir. Mesut Bey, sosyal demok-
rat kanadı yanına alamadı.
Sosyal demokrat kanadı anlamak ıse zor. Bu-
günkü olağanüstü koşulların gerektirdiği heyecanı
ve ataklığı asla göstermemelerı. onlann şu pis top-
lum yönetiminde bir iktidar nimeti bekledikleri dü7
şüncesinı uyandınyor.
Bu ilişkiler çerçevesinde iktidardan temiz toplum
uygulaması beklemek zor. Hatta, tersine, hem ka7
muoyundan hem de yasal soruşturmalardan gelerî
temiz toplum baskısını en az zararla geçiştirecek-
lerdir.
• • • .
Bu sosyal bilmece nasıl çözülür. yine de bilmek
mümkün değil. Çünkü hesap edilemeyen toplumj-
sal dınamiklerin yanı sıra kuralsızlıklann da kendidh
namiklen vardır.
Tam. ne çıkarsa bahtına, durumundayız. '
Yine de, bütün iktidar güçlerinin şu pis toplum
sisteminde bir çeşit parmağı olduğu düşünülürse,
oiayın ılıman rüzgârlar eşliğinde savuşturulmasij
daha kuvvetli olasılık olarak görünüyor.
Yüksekova cetesî
Olaylan soruşturan:
astsubaya baskı :
DİV ARBAKIR (AA)-
Hakkâri'nin Yüksekova
ılçesınde bazı kamu
görev lilerinin de kanştığı
öne sürülen olaylan
soruşturan Istihbarat
Astsubay Hüsevin Oğuz'a
baskı yapıldığı. olayla
ilgili bazı belgelerin de
DGM'ye gıtmeden yok
edıldığı öne sürüldü.
Oğuz'un avukatı Yaşar
Altürk. müvekkilinın çete
tarafından tehdit
edildiğıni belirterek,
"Delillerini gizlemeve
devam eden bu yetkililer.
aymazlık
içindedirler"dedı.
İstihbarat Astsubay
Hüseyin Oğuz'un Avukatı
Yaşar Altürk, yaptığı
yazılı açıklamada,
müvekkılinin
kamuoyunda "Yüksekova
Çetesi" olarak
adlandırılan suç örgütünü
ortaya çıkararak. önemli
bir görevi yerine
getırdığini. bunlann
soniştunnasını yaparak. '
tüm delillen ilgili
makamlara intikal '
ettirdiğinı sövledi.
Diyarbakır DGM'ye
intikal eden dava üzerine
savcılann cesaret ve
kararlılıklagittiğini.
Jandarma Genel
Komutanlığı'nın da olay a!
ilgıyle yaklaştığını
belinen avukat Yaşar ı
Altürk. Yüksekova <
olayının. gün ışığına I
çıkacağını vurguladı.
Ancak Altürk. olayla ilgili
bazı belgelerin ortadan .
kaldınldığını öne sürdü. ,