Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAVFA CUMHURİYET 19 ARALIK 1996 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Cumhuriyeti Yaşatmak-I
Prof. Dr. ÖZEROZANKAYA
Ataîürkçh Düşunce Derneğı Yönetım Kurulu Üyesı
7
3 >;I onccTukıvc Buyuk Mıl-
le Mechbi Mıllı Mueade-
le \lc kurulrraya baslavan ye-
nı devleın terçek nıtelığını
Cjmfıunyet adıyla dunyaya
ılaı etmıştı.
Cumhurıy:t. sozcuk aılamıyladasıya-
sJ kavram darak oa dt-nokrasi demek-
lır Turkdevnmı demoliaMnın valnızsı-
yasal bır duz;n olmav ıp toplumsal, eko-
rıomıkve kuhırel yonle-ylebır butun ol-
duğu bılıncı-'le >apılmj% bır de\nmdır
Uygar ın^anlığın dıkka* e uzennde dur-
ması gerekenozellıgı bıdur Buozellığı,
bır yandarı ukısal egemenlık ılkesını, ote
yandan bılım>el duşunct yontemını kıia-
vuz edınmesmden \e her
ıkısının avnı nı-
telıkte olduğjnu bılme-ınden dolav ıdır
Gerçckten de bılırrbel y>ntemın geçerlı-
lık olçutlerı \e demokraık duzenın meş-
ruluk olçutlen a\nı nıteıkıedır Cumhu-
nyet Devrımmızın bu (zellığını bırçok
durust bılım adamı ozenle belırtmıştır
Blanco Villalta'n n değerendırmesı buna
guzel bırormktır
"•Atatiırk, insanlığın gtleceği için geniş
olanaklar içeren birsiyaul plan katkısın-
da bulunmuştur: V onctialerini seçmekte,
kendi duşünctlenni beninsemekte, vicda-
nj ınançlannda tanı anlanıv la ozgur olan
ve seçim hakkına sahip ttılunan bir ulus
yaratmıştır; ekonomınin > onetiminde te-
mel sorumluluğu devleteveren ve devleti,
zorunlu ve varartı olduğu >k,üde ekonomi-
ye kanşbran. ama onun ttesine de geçirt-
meven. ekonomik \c toplumsal nitelikte
bir si>asal diızen kurmuşnır."
\fustafa KemaL. ~l lusjn geleceğini >i-
ne ulusun istenç \c karan kurtaracaktır"
dıyerek Llusal Kurtuluş >d\a^ı'nı ba^la-
lan Amasya Genelges "yle, gerçekte
Cumhunyet'ı, yanı demotvraMyı ılan edı-
vordu Turk demokrasısı Kurtuluş Sava-
si 'y la ıç ıçe olusup geıçeklesmi!)tır Ama-
cı, demokratık bır ulusal oplum kurnıak
olduğu ıçın bu amaçla çelışen hıçbır ara-
cabaşvurmamıştır \maç ile aracın ay rıl-
ma/ bir butunlük oluşturduğunun tam bi-
lincinde olduğu için her turlu yasadışıhk-
tan tumu)le arınmış bir devrimdir. Hiçbir
e\lemi. bir askeri ya da sivil cuntamn ey-
lemı değildir. Savaş ıçındekı orgutlenme-
sı ve eylemlen hep Kongre kararlan\la.
23 Nısan 1920 den sonra da hep
TBMM'nın yaptığı yasa ve aldığı karar-
larla yurumuştur Mustafa Kemal. Erzu-
rum Kongresı'ne o\bırlığı ıle baskan se-
çılırken, hrçbırresmı kımlığı yoktu' Sıvas
Kongresi'ndede Amerıkangudumunu ıs-
teyenleronubaşkanseçtırmemekıçınçok
çabaladıklan halde gızlı o>lamada uç kı-
şı dışındakı tum uyelerce başkan seçılır-
ken \ıne "bir ferd-i ıtıillet", yanı ulusun
> jlın bır bıre> ıvdı Alınan kongre karar-
İarı da gerçek anlamında halk temsılcıle-
nnın aldığı kararlardı Savaştan sonrakı
tum Cumhunyet De\rımlerı de gerekçe-
lerı kamuoyuna ay larca once açıklanarak.
Turkıye Buyuk Mıllet Meclısı'nın ozgur
gorusmelen sonunda yapılmişyasaveka-
rarlann urunudur TBMM kurulduğu
gunden ben "Egenienlikkayıtsız,koşulsuz
ulusundur" ılkesını Turk sıyasal kulturu-
ne kazımıştır
Gıdışın Cumhunyete yanı demokrası-
>e doğru olduğunu hemen anlayan ve ış-
galcı somurgecılerle ışbırlığı vapan Os-
manlı Hanedanı. bunların hızmetındekı
Sait Molla ve benzerı gerıcı guçler. "din"
kılıtı altında. Turk Ulusal Kurtuluş Sava-
si nın amansız duşmanı kesılmıslerdı
Bu duşmanlık bugun de devam edı>or
Somurgecı Batı (buna Rusya ve Japonva
da dahıldır) gerçek bırdemokrası devn-
mı olan Ataturk Dev rımlennın Turkıve'de
ba^arılmasinın, en ba^ta Viusluman halk-
lar ve Asva"nın Turk toplumları olmak
uzere tum somurulen ulkelere orneklık
edeceğınden bugun de korkmaktadırlar
Orta Asva Turklenne tarıkat okullarıvla
Arapça Kuranla vonelmelerı de bunun
kanıtıdır Mustata kemal, Kurtulus Sava-
şi sırasında su gozlemı \apiyordu "Tur-
kiye'nin bugunku savaşımı valnu kendi
adına \e hesabına olsav dı, belki daha kısa,
daha az kanlı olur ve daha çabuk bitebi-
lirdi. Turkiye'nın savunduğu, butun ezilen
uluslann, butun Doğu'nun davasıdır."
Ataturk Devrımının buozellığı bugun de
K \e dıs somurgecılenn saldırı hedetı ol-
mabinın gerçek nedenıdır
Savaşzaferle sonuçlandırıldığında so-
tnurgecılervenılgıvı kabuletmek ısteme-
dıler Somurunun ba^ aracı ve baskıcı >o-
netımın sımgesı olan Padısahlıkla Halıfe-
lığın kaldırılmasına ongel olmak ıstıvor-
lardı Somurgecı Ingıltere'nın ısbırlıkçısı
Ağa Hanları arava ko>arak. hatta Musta-
ta Kemal'e halıfelık onererek. Turk ulu-
sunuderbedcredenbaskıcılıkkurumları-
nı surdurmeveçalısıvorlardı Ataturk bu-
nu Nutuk'ta çok guzel anlatır "Efendiier,
vabancılar halifeliğe saldırmıvorlardı:
ama lürkulususaldındankurtulanııvor-
du. Tiırk ulusuna daba kolav saldırabil-
mek için halifeliğin devamını tercih edı-
jorlardı."
BuvukZafer ın vıldonumunde Dumlu-
pınar'da da "Efendiler",dı>ordu "ulusu-
mu/un uzun v u/v ıllardan ben hanlar. ha-
kanlar. sultaniar. haiıfeler elinde, onlann
baskı vc /ulnıu altında ne denli e/ildiğini,
onlann açgözluluklenni dovurma volun-
da nc denli buvuk vıkımlara ve vıtiklere
uğradığını duşunursek, ulusumuzun ege-
menliğini eline aJmış olmasının tum ululuk
ve onemi gö/lerinıi/in onunde lx.'lirir".
Cumhurıvetmtemehnde "Ozguriukve
bağımsı/Jık benim karakterimdir!" bılin-
cı vatmaktadır Bubılıncı Turk ulusal kul-
turune kazandıran Mustafa Kemal'dır
" Ben bir birev olarak kendimi şerefli ve na-
muslu savabilmenı için. uycsı olduğum
ulusun da ozgur ve hağımsı/ olduğunu
gormek ihlivacındavım!" dıyerek bıre>-
sel ijeref ıle ulusal seref ın ay nlmaz bır bu-
tunluk olu^turduğunu belırtmesı çok
onemlıdır Bunun gıbı ozgurlukolmadan
bağımsi7 bır ulus veulkeolunamav acağı-
nı v urgulaması da o olçude onemlıdır Fa-
sıst dın baskıcısı ırkçı ve komunıst dık-
tatorluklenn hepsı de ozgurluk kavramı-
nı duymak bıle ıstemedıklen halde, a
ba-
ğımsızlık'" kavramını bır duygu somuru-
su aracı olarak kullanagelmıs>lerdır Oysa
ozgur olmavan ınsanlar, kendi ınsanhk
degerlennı algılavamazlar kı. bır toplum-
sal ve dolavısıvla ulusal bılınçlerı olabıl-
sın ve ulusal bağımsizlığı algılavabılsin-
ler Cevhun Atuf Kansu'nun guzelım de-
y ısıv 1e "Ozgur olmavan kafalar, bağı msı/-
İığın duşunıi bile «oremezlerr
Mustata Kemal dekı bu ozgurluk bılın-
cını, 31 Mart gerıcı ayaklanmasını bastı-
ran Harekct Ordusu nun kurma> subavı
olarak kaleme aldığı bıldırıde de buluvo-
ruz "31 MartınOsmanlımilletininenka-
ranlık güniıne donmcsinc neden olan giz-
li gorevlilerle alçak huylu çıkarcılann ve
>erıat istenz'diyc* aldatarak yurdu tehli-
keye duşuren alçaklann, layık olduklan
ce/ava çarptınlmalan /orunludur."
Gorulduğu gıbı dın somuruculennın ve
vcrlı vabancıortaklarının Ataturk'e olan
du^manlıkları, gerçekte ozgurluk duşma-
nı olmalarının sonucudur ve 31 Mart'la-
radekgen gıtmektedır Yanı bunlar Turk
toplumunun demokrasıyle yonetılmesını
engellemek ıstıvorlar Turk Devrımının
sağladığı demokrasıden yararlanıp de-
mokrasiyı boğmak ıstemektedırler Prog-
ram ve ıdeolojıkrı ozgurluk du^manlığı-
n idavalıvkcn hn, sikılmadan "ulusalege-
menliğin gereği'" olduğunu so>leyebıl-
mektedırler Bugunkudayanaklan şunlar-
dır a)Ortulu veaçıkyabancı desteğı Ye-
şıl Kuşakstrateıısı Rabıtaodeneklerı.Kı-
lıseler Bırlığf ndenyapılanodemeler, vb .
b) 1950 sonrası donemde bencıl ve av-
mazpolıtıkacılann koruması altında hort
latılan tarıkatlar, c) Dınsel eğıtım veren
okullardave kurslarda "Nedemekulusal
egemenlik? Mlahın egemenliği!'1
>uttur-
macalarıylabeyın vıkamasındangeçırılıp
demokrası duşmanı olarak yetistınlen mı-
lıtan kadrolar. ç) Ozgur >urtta^ bılıncıne
kavuşturulamavan 1950'lerden ben ka-
vuşturulmak da istenmeyen eğıtımsız
yoksul halk kesımı
Gerçekte bugunku ulusal egemenlik
duşmanlannın ağababalan, Turk devrı-
mını her aşamasında onleme>e çalışmis
olan Rauf Orbay'lar, Refet Bele'ler, Çer-
kez Ethem'ler Halide Kdip'ler Kazım
Karabekir'lerdır Savundukları duşunce-
lerın de hıçbır ozgun yanı voktur Daha
Tanzımat vıllannda dıle gelme>e başla-
yıp, lkını.1 MeşrutıvetyıllarındaPrens Sa-
it Halim Paşa'lar Said-i Kürdiler, Derviş
Vahdetilerce, Sebilurreşad ve \olkan gıbı
dergılerde en şıddetlı ve en açık bıçımıne
ula^tınlmıştı Saıt Halım Paşa'dan şu ka-
darcık bıralıntı bıle, bu gozlemımızı doğ-
rulamava veter kanısındavım "Batı uy-
gaıiığından yararianma /(irunluluğu biz-
deyeni birduşunurlersınıfıyarattı. Bun-
lar, a/-çük Batılılaşmış olan kâv rayış, man-
tık ve ahlaklanna gore yeni bir toplumsal
biçım oiuşturmak istivorlar. Oy sa Batı'nın
amaçlan ve ozlemleri sapkınlıktan başka
bir şey değildir. Bu amaç ve o/Jemler, yal-
nızca zayıf ve sakat insan aklına ve zihni-
ne vesonuç olarak da'bılımsel olgular'di-
yeadlandınlançelişkili.güvenilmezurun-
lere dayalıdııiar. Bu Batı amaç ve o/lem-
lerinin hiçbir ahlaki değeri voktur; hiçbir
derin, içtenlikli. ciddi ve gerçek diışünce
uyandırmamakta, yalnızca sapkınlık, > ıkı-
cı ve bencil çıkamlık uyandırmaktâdır-
lar.~
"...İnsana flzik ve kimvanın yasalannı
bulmasına olanak veren gozlem ve akıl-
yurütmc ycrisi. ahlak ve toplum yasalan-
nı da bulma olanağını verir mi?.. İnsanın
toplumsal ve ahlaki vasalan keşfetmesine
olanak voktur. çunku insan kusurlu ve ek-
sik yaratılışının etkisi altındadır... Bu de-
mektir ki, Peygamberce bildirilmedikçe
insanlar toplumsal ve ahlaki vasalan hiç-
bir zaman oğrenemezler. Oy leyse en mut-
lu toplum. ilahi istence en çok boyun eğen
toplumdur..."
Ataturk >aşadığı surece bu ve benzen
ozgurluk-karşıtı soy lemlerın gerçek nıte-
lığını sergıleyıp maskelennı duşurmekte
guçluk çekmedı Bunu varınkı bolumde
açıklayacağım
ARADABIR
AHMED ARPAD
Türkiye Enerji
Zenginiyken...
Nemrut'un doruğunda tanrılarla yan yana durun
Gun sona ererken Zeus, Apollon, Demeter ve Kral
I. Antiochos ıle doğayı seyredın 2200 metreden te-
pelere, ovalara, guneşın son ışınlannda parıldayan
sulara bakın Nemrut'a çok yaklaşmış Ataturk Ba-
rajı'nın masmavı gollerı 2 bın yıllık dunya harıkası-
nın eteklerınde 20001ı yılların harıkası uzanıyor
Erzurum'un Dumlu Dağları nda.goçerlbrahım'm
koyunlarını otlattığı doruğa yakın yamaçlarda Fırat
yeryuzune kavuşuyor Fokur fokur kaynaktan olu-
şan derecık 2800 metreden hızla aşağılara, ovala-
ra akıyor Bırkaç yuz kılo-netre sonra o artık yuz bın-
lerce, mılyonlarca insanın alınyazısı bır ırmak Ke-
ban \\e Karkamışarasında, 500km'lık bır "gol" Tum
Guneydoğu'da, Dıcle ıle Fırat uzerınde tasarlanmış
25 buyuk yatırım dızısı 22 baraj sulu tanma açıla-
cak 1 7 mılyon hektar alan ve yılda 27 bın 345 Gwh
enerjı uretecek 19 hıdroelektrık santral projesı
Turkıye, 30 bın mega/atlık enerjı sağlayacak su
potansıyelıne sahıp brr ulke Sadece sudan elde
edeceğı enerjı ıle uretım kapasıtesını beş kat arrtır-
ması olanaklı Turkıye, hıdroenerjının yanı sıra ruz-
gâr ve guneş enerjısı yonunden de zengın Orne-
ğın, guneş enerjılı kentler planlandığında, yoresıne
gore yuzde 65 ıle yuzde 90 oranında enerjı tasar-
rufu sağlanacağını ulkemız uzmanları araştırma so-
nucu belırlemış
Tum bu gerçeklerı gordukten sonra, sevınır, boy-
lesıne enerjı zengını bır ulkede yaşadığınız ıçın de
mutlu olursunuz Ancak bu yanlış bır mutluluktur
Çunku sız, ınanılmaz şeylerın yaşandığı bır ulkede
vatandaşsınızdır Gozu 'çıkar'dan başka bır şey gor-
meyen polıtıkacılar ve ust duzey burokratlar sızı yo-
netmektedır Duzen artık bıryagma duzenıdır
Bu gerçeklerı kavradığınız anda her turlu "temız
ener]i"ye sahıp Turkıye'mıze 7 adet nukleer santral
kondurtmakta ınat etmelerının nedenını de anla-
mışsınız demektır Amaçları, çıkar uğruna ulkeyı dış
kapıtalızme daha çok teslım etmek Duşlerı, gırtla-
ğına kadar dış ve ıç borç batağındakı Turk ınsanını
200 mılyar dolar daha borca sokmak ve bundan pay
kapmak Işte, uzun yıllardır oynanan oyundan yenı
bır tablo'
Zengın seçenek enerjı kaynaklarımızın gelıştınl-
mesıne, eskımış nakıl hatlarının bakımına ve enerjı
kaybının onlenmesıne yatırım yapacaklanna nuk-
leer santral çığırtkanlığına çıkmayı yeğlıyorlar Çev-
reden bıhaber "dındar" Çevre Bakanı da nukleer
karşıtlarını, dış mıhrakların buyruğunda olmakla
suçlayabıhyor
Endustnsı gelışmış ulkeler ıse nukleer enerjıden
kurtulmanın yollarını arıyor Avrupa Bırlığı, çevreyle
dost, yenılenebılır enerjı kaynaklarının kullanımına
yonelık projelere verdığı parasal desteğı gıderek art-
tırıyor 15 mılyar marka mal olmuş uç nukleer reak-
toru bırkaç yıl once kapatan Almanya da temız ener-
jı kaynaklarınıaramaçalışmalarınayoneldı Su gu-
neş ve ruzgârdan enerjı elde eden projelere yuzler-
ce mılyon ayırdı Çevresınde çok sayıda kan kan-
serı olayına rastlanan Krummel Nukleer Santrah'nı
da kapatmaya hazırlanıyor Avusturya Norveç. Is-
veç atom enerjısınden vazgeçme aşamasında
Enerjı zengını Turkıye de ıse ulkeyı son derece
tehlıkelı bır maceraya suruklemek ısteyenler var
Uluslararası dış para babalarının çıkarcı uşakları her
zamankı gıbı kolayca at koşturuyor Ne de olsa kar-
şılannda son yarım yuzyılda oluşturulmuş, bıreyle-
rı hesap sormayan verılmeyen hakkını bıle arama-
yan koylusunden aydın geçınenıne kadar suskun
bır toplum var
Uluslararası nukleer lobı ıse boş durmuyor Atom
Enerjısı Ajansı (IAEA) genel dırektorunu ıhale once-
sı Ankara'ya yolluyor Hans Beıx'ın Suleyman De-
mirel ıle gızlı goruşme yapması çok kuşkulandırıcı
Nukleer enerjı yanlısı olduğu bılınen Beıx'la Cum-
hurbaşkanımız nıçın gomşuyor'' Ikıncı kuşak eskı
moda, 200 mılyar dolarlık 7 adet nukleer santralın
temelını Sayın Demırel mı atmaya nıyetlı7
Hans Be-
ıx'la gızlı goruşme yapması, ıhale oncesı bır oldu bıt-
tımı'?
Kotu nıyetlı çıkarcılar Turkiye'nın daha çok dışa
bağımlılığını hedeflemekte Ulkemızın kaynaklarını
ve ekonomik olanaklannı somurucu kapıtalızmın
emrıne sunmaya hazırlanıyorlar Osmanlı'nın son
donemını anımsatan bır gelışme ıçınde mıyız yok-
sa?
Tarikatlar Sivil Toplum Örgütleri midir?
Yrd. Doç. Dr. OKTAY GOKDEMİR
Mersın Unı Ataturk Ilk. \e De\rım Tarıhı Böl
T
ekke. zavıve ve tankatların iO Kasım
1925 tarıhınde devrımcı bır kararla
kaldınlmasindan bu vana tam "'l \ıl
geçnıis durumda Lmmetten ulusa
kulluktan vatandaşlığa geçisin en so-
mut gostergelerınden bırı olan tankat-
ların kaldırtlmasının uzerınden 71 yıl geçmesıne
karşın bugun tarıkatlar Turkıve'nın sıyasal vapısı
başta olmak uzere sosyo-ekonomık yapı uzennde-
kı etkılerını gıderek voğunlastırmaktadır Nakşı-
bendılık, Suleymancılık ve Nurculuk başta olmak
uzere bunlardan esmlenen alt kolları sıstemı adeta
kuşatmış bulunmaktadır
Ozunde edılgenlığı. çıle çekmevı, bu dunyanın
sorunlarından uzaklaşarak ıdealıze edılen "öbür
dunya^yayonelıkolarakvaşamavısavunan bırey-
sel ozgurluk veeleştırel aklınbelırlev ıcılığındevurt-
taş kımlığı venne. kolektıt cemaat kımlığını kovan
tankatseyhınınoluşturduğukisisel sovlemlerın bır
an bıle disina çıkılmasinın olanaklı olmadığı tarı-
katlar uzennde gunumuzde dusunce ureten bazı
çev reler. bu yapılanmalann sıv ıl toplum orgutlen ol-
duğu ve demokrasının onsuz olmazlarından oldu-
ğunu belırtmekte sakınca gomıu\orlar
Oy sa ne Osmanlı'da ne de Turkiye Cumhuriye-
ti'nde tarikatlar hiçbir zaman siv il toplum orgutu ol-
mamışlardırveolamazlarda.Olamazlar çunku,ta-
rıkat duşuncesının kavnakljndığı Klamnet obur
tek tanrılı dınlenn tersıne maddı yaşamın belırle-
dığı dunyasal ve kamusal bır alan olan "devlet"ı
yonetme ıddıasında olan evrensel bır totalitedır
Dolayısıyla tum totaliteler gıbı kamusal alanda
farklılıkların oluşmasını. benzemezlıklenn gun y u-
zune çıkmasını olusturduğu "şeriat" so\ lemıv le en-
gelleyerek kendisinı monıst bır ıdeolojı olarak meş-
rulaştınr ve ıçselleştınr Oluşum kavnağı tannsal
esın-vahıy olduğu ıçın duşuncenın yennı ınanç, ak-
lın yerını vahıv bılımın verını dınsel kurallar alır
Bu dusuncelerden hareketle. tarıkatlar Osmanlı
Imparatorluğu'nda egemcn Sunnı ıdeolojıvı taşra-
da meşrulastıncı bır ışlev gormuslerdır ve devlet
adeta kendısı bır alt kultur alanı oluşturarak tankat
düşuncesınde somutlaşan cemaat kımlıklerının ala-
bıldığıneoluşumunagozyummuştur Gerçı devlet
kavramının henuz oluşmadığı ve Anadoluda bu-
yuk bır Moğol saldıriMnın egemen olduğu XIII ve
XIV yuzyılda Mevlev ılık ve Bektaşılıkgıbı tarıkat-
lar toplumu bır arada tutan dayanısmacı bır yakla-
şımı benımsemı^lerdır ama Osmanlı resmı devlet
ıdeolo|isı kurumsalla^tıktan sonradeğışıktankatlar.
tıpkı Platon'un ıdeal devletınde olduğu gıbı mu-
kemmellık ve değışmezlık onkabulune gore oluş-
turulan egemen Osmanlı devlet ıdeolojısını genış
kıtleier uzennde ıçselleştırıcı bır nlev gormuşlerdır
Bu yu/den dev let onlan her zaman vergıden muat
tutmuş ve yaygınlaşmalan ıçın gereklı olan yasal
duzenlemelerı duraksamaksızın uygulama alanına
koymuştur Vergı vcrnıek \e askerolmanın dışında
kamusal alanın sıırcklı uzağında tutulan reay a v e ge-
nış kıtleier ıçın tarıkatlar bovlesı bır duzene karşı
muhalıfolma yerıne ıtaatı ve otorıteve bağlılığı, çı-
kis noktalan aynı olmak uzere değışik yollarla ku-
rumsallaşmışlardır Iştebu nedenden dolayıdırkı ta-
nkatlar, sıv ıl toplum orgutlerınde gorduğumuz dev -
lete ve otorıteve karşı bırer baskı oğesı olmaktan
çok otonteyı ve egemen ıdeolojıyı ıçsellestıren ve
onu sureklı olarak yenıden ureten bırer oğe olmuş-
lardır
Cumhunyet ıse Aydınlanma geleneğınden gelen
tutarlı bırmodemleşmeciperspektıfleuius-devletı.
akılcılığı. bıhmı ve bağımsızlık ıçınde toplumsal
devrımler yoluy la ılerleme duşuncesinı benımsedı-
ğı vebunudasağlayabılmek ıçın *aydınlanmış'*bı-
reylere \e \atandaslara gereksmım duvduğu ıçın
1925 yılında tankatları kaldınnak durumunda kal-
miştır Artık. yeni du/cn için vahiy değil, bilim tek
yol gostcricidir ve inancın yerini akıl. egemen Sunni
Jslam ideolojisınin vcrini laiklik almıştır. Laiklik.
tum Cumhuriyetdev rimlerini kapsayan bir ilke ola-
rak meşrulaştınlınca; şey hler. dervişler, muritler ve-
rine eleştirel aklı ve bilimi temel alan ozgur bireyler
yetistirilmek amaçlanmıştır. Çunku dev rimin onde-
ri \iustafa Kemal Ataturk Türkiye'nin çağdaşlaş-
masının onünde uç temel engel gormuştur. Bunlar,
siyasal açıdan saltanat-hilafet lıukuksal açıdan şe-
riat toplumsal açıdan tarikatlardır. Ataturk tO
Ağustos 1925'te Kastamonuda vapmış olduğu ko-
nuşmada tankatlann yenı Turkıye de yerlennın nı-
çın olamayacağını şusozlerlebelırtıyordu '"-.Vap-
tığımız ve yapmakta olduğumuz dev rimin amacı.
Türkiye Cumhuriyeti halkını tumden çağdaşve bu-
tun anlam ve biçimleriv le uygar bir toplum durumu-
na ulaşbrmak... Şimdiyc değin ulusun kafasını pas-
landıran. uy uşturan duşunuşte bulunanlarolmuştur.
Herhaldeduşunuştcki boş ınançlar tumden kovnla-
caktır. Onlar çıkanlmadıkça kafaya gerçek ışıklan-
nı ulaştırmak imkânsı/dır. Olulerden yardım dıle-
mek uygar bir toplum için utanç vencidir. Mevcut
tarikaflann amacı kendilerine bağlı olan kimseleri
dunyevi ve manevi olan yaşamda mutluluğa ulaştır-
maktan başka ne olabilir? Bugün bilimin, tekniğin
bütun kapsamıy la uy gaıiığın saçtığı ışıklar karşısın-
da filan ya da faîan şev hin uvanlany la maddi ve ma-
nevi mutluluğu arayacak olçude ilkel ınsanlann Tur-
kiye uygar topluluğunda varlığını asla kabul etmi-
yorum. Efendiler ve ey ulus, ıvi bilini/ kı Turkive
Cumhuriyeti şey hler, dervişler. muritler. meczuplar
ulkesi olamaz. En doğru, en gerçek tankat uygarlık
tarikatıdır. Lygaıiığın buyurduğunu ve istediğini
yapmak insan olmak için yeterlidir."
71 yıl sonra bugun tankatlar uzennde soylem ge-
hştıren bazı çev reler, Cumhurıyetın ılk yıllannda
uygulama alanına konulan bu yontemı pozıtıvıst-
elıtıst bıryaklaşım olarak değerlendırerek sıvıl top-
lum duşuncesının gelışımını engelledığını ve gunu-
muzde tankatların onlenemez yukselışının temelı-
nı bırey sel ozgurluk ve kımlıklenn tankat dus>unce-
sınden kolektıf bılınce erışme olgusuna dayandır-
maktadırlar
Oysa bu gelışımın ardında yatan temel etken.
Turkıve'de dev letın ve dolay ısıy la ona y on veren si-
yasal ıktıdarların son ellı yılda başlangıçta uygula-
ma alanına konulan radıkal laiklik anlay ışından tam
bır kopuşu gundeme getırerek kendi ıktıdarlannın
meşruıyet alanını yenıden sıyasal Islama dayandır-
mak ıstemelendır Turkıyede sıyasal Islamınve ta-
nkatlann yukselış surecını Turkıye yakın tarıhının
son 15 yıllık donemınde ınceledığımızde ıse dev-
let. toplumsal muhalefetı alabıldığıne sınırlamak
ıçın dını \e dınsel duşuncelerı bır dalgakıran gıbı
gonmuş ve bu alanda dev letın doğal rehberlığıne
soyunan tankatlann gelısımını alabıldığınedestek-
lemıştır Hatta bu gelışım oyle boyutlara yuksel-
mıştırkı Fethullahçılarorneğınde olduğu gıbı Ame-
nka'nın desteğınde ılımlı Islam projesını Kafkasya
ulkelenneyaymak ıçın ekonomik açıdan buyuk des-
teklerverılmıştır
Sonuç olarak tarıkatlar hıçbır donemde sıv ıl top-
lum orgutu olamamışlardır Varlık nedenlerı dev le-
tın ya da sıyasal ıktıdarlann benımsedığı dunyago-
ruşlerıyle doğru orantılıdır ve genış kıtlelerı pasıfı-
ze etmenın en doğal araçlarıdır
Kirlenmiş, Çirkinleşmiş Kadmlar...
Dr. MUHSİNE HELİMOĞLU YAVUZ
T
uraçlar, kadınlar ve çıçekler Omu-
zuna turaç (keklık) konmuş duşsel ka-
dmlar ve guzelım çıçekler yapmış.
ressam Duran Karaca. Turaçlar nasıl
da guzel kadınlarnasıldamasalsı Ya
çıçekler
1
Nasıl da vurek ferahlatıcı
Kadınlar kuşlar ve çıçekler havata nasıl da vakışı-
yorlar
Sılahlarveolum ısehıçyakısmı\or Helehelesı-
lahtan paradan kandan ve olumden hıç de ınandı-
ncı olmayan abartılı ve teatral bır ses tonuv la soz
eden kadınlar(') hıç mı hıç yakışmıyor Çunku, ın-
sanlan aldatmak ıçın bunlardan soz ederlerken en
azolum kadar para kadar sılahkadarçırkınleşıyor-
lar Dahası yuzlerı çarpılıvor, gozlennde kaçamak
ve kaypak bır bakış behnyor Daha doğrusu, kım-
selerın yuzune doğru durust bakmayan "suçJu bir
bakış"
\e gıderek yukseltıyorlar o çırkınlık dolu sesle-
nnı Karanlıktan korkup turku sovleyenlenn ruh
halı ıçınde Derken derken avnı korkuvu taşivan bır
deerkeklerkorosukatılıyorbuçırkın kadın solola-
nna Bağırdıkça cılızlaşıyor seslerı Çunku lyıye
guzele doğru akan ve hıçbır zaman gen çevrıleme-
yecek olan sağduyu ırmağı. onlan onune katmış
hızla "kaçınıunaz sona" doğru goturuyor
Bu hastalık derecesındekı. bır turlu doyurama-
dıklan bıreyseî çıkar duygulan nedenıyle. tepeden
tırnağa kırlenmış çirkinleşmiş kadınlarla. vıne ay-
nı çıkar çembennın ıçınde donup duran erkekler
hızla akan, halkın sağduyu ırmağında yıkanıp "Evet
yanlışyaptık,ozurdileriz" dıyerek doğacak sonuç-
İara katlanma yenne, her gun yenı valanlarla yap-
tıklannı ortmeye çalışmakta ve bu ırmağa katran ka-
ralannı akıtmaya devam etmektedırler
Oy sa bılıyorum kı bu y aşam yansinı omuzuna tu-
raç konmuş kadınlar. kırlı para ve kanla ellen kır-
lenmemış erkekler. yaşanası bır dunyayı haketmış
çocuklar ve guzelım çıçekler kazanacaklardır
Çunku gokkubbemn altında yapılan hıçbır şe\
gızlı kalmaz ve ırmaklar tersıne akıtılamaz
\B\NA KADASTRO ^UHKE\1LS^^DE^
Davacı Isnıaıl Sandıkcıoglu laratından davalılar Hatıtc Hasan Hanıtc Zurule F-mıneveZul-
bıve alevhıne aı,ılan 1 "î
7
ada
7
parscle ıtıraz davasinın \apilan \argilamasi sonunda
> ukandacsas\okararnumaraM\a/ılı2X •> 1996lanhındc\ı.nlen karar da\au laralından lem-
\ız edılmıs olmakla Vargıtav"
1
Hukuk üaırcsı nın "\ 10 1996tarıh \99b ss66-78"s savılı ılamı
ıle da\a konusu ta^ınma/ın lespıte davanak sapılan \e da\alıların da\andıgı tapu kavdının kap-
samında kaldıgı \onunde taraflararaMndabıru\u:>mazlık bulunmamaktadır Uvuşmazlık davafı-
ların dava konu^u lasınmazı davacıva satıp satmadıaı noktasında toplannıaktadır Duruşma sıra-
sındadınlencn tanık \e bılırkı^ı so/lcnm. o/ellıkk da\acının kc^ıt aşama^ındakı bevanlarına go-
re da\a konusu tasinmazın omesının da^alılara aıt oldugu da\atının babası \lehmei davalıiar
adına \ancı olarak tasamıt ettıgı 19si \ılında da\au Nınaıl ın laşinıııazı davalılardan satın aldı
ğı satın alma tarıhı ıle tespıt gunu arasında \asada ongorulen 10 vıllık \asal surenın dolmadığı
bu bıvmıde da\acı \aranna 1402 savılı Kadastro kanunu nun li B h nıaddesınde ongorukn la-
sınma7 edınme kobullarının gerı,eklesmemib bulundugu mahkemeLe yapılan keşıt \e uvgulama
dınienen bılırkısı du^unce'i lanık sozlen loplanıpdeğerlcndırıien delıllerle saptanmıslır Bu ne-
denler \e kararda goslerılen dıger gerekı,elere gore davaunın verınde gorulmeven temvı/ ıtıraz
larının reddı ıle hukmıın onanmaMna karar venlmiitır
Davalılar \bana ılçesı Konak Oren Mahallesı ııden Mehmet kı/ı Hatıce Omeroglu Hasjn
Hasan kı/ı Hanıte Hasan kı/ı Zıırute Hasan kı/ı I mıne nın mahkememi7(.e aı,ık adreslen bılı
nemedıgmden ^ argıtav 7 Hukuk Daıresı nce \enlen bu ılamın ılanen leblıgıne karar vcnhnı^
olup karann nesrınden ıtıbaren 15 gun sure sonunda ılamın teblıgı \enne kaım olmak ıı?cre ıla
nenduvurulur Basın İ24'
7
"9
ILAN
T.Ç.
KOCAALİ ASLİLYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1996 11
Davacı Nesıme Keser tarafından davalı Musa Keser
aleyhıne açılan bosanma davasinın yapılan durusmasın-
da verılen ara karan uvannca
Davalı Musa Keser ın adresı meçhul oldugundan da-
va dılekçesıteblıgedılmemıştır Davadılekçesının ılanen
teblığıne karar venlmistır
Dava dılekçesı ıle taraflar arasında şıddetlı geçımsız-
lık olduğu. davalının sabıkalı olduğu başkaca bır kadın-
laevlendığı bırarayagelmelennın mumkun olmadığı bu
nedenle bosanmalanna karar v erılmesını talep etmış olup
duruşmanın 4 2 1997 tanhlı oldugu ışbu ılanm teblığın-
den sonra davalının duruşma gun \e saatınde mahkeme-
de hazır bulunmasi aksı takdırde duruşmanın yoklugun-
da yapılacaâı vc hukum venlecefiı hususu ılan olunur
Basın 12430->
PENCERE
Mafya Cumhuriyeti
Arkadaşımız Mustafa Balbay, Turkıye'deki yo-
netım bıçımının ya da toplum duzenının adını koy-
du
Demokratık Mafya Cumhuriyeti1
.
Yakıştı mı haspaya1
Yargı ağır mı ağır çalışıyor
Enflasyon hızlı mı hızlı
Yuzde 100 enflasyonlu ortamda senetlı sepetlı
alacağın var, herıf paranı vermıyor ustune yatıyor,
mahkemeye başvursan dava en aşağı beş yıl sü-
recek
Ne yapacaksın'' ,
Bereket senet mafyası var Mafıozı, borcunu ode.-
meyıp parayı repoda çalıştıran namussuza onqe
haber salar, yanı 'odeme emr/'nı 'teblığ' eder.
Herıf emrı 'tebelluğ' etmıyor mu? i
Yanı omuz mu sılkıyor9
Mafya gorevlısı herıfın ışyerıne gupegunduz da-
lıp bacaklarına bırkaç el ateş ettı mı hazret yola ge-
lır, borcunu oder, adalet yerını bulur
•
Kumar mafyası
Uyuşturucu mafyası !
Fuhuş mafyası *
Gazıno mafyası
Arazı mafyası
Yetmedı mı?
Dahası da var, kıracıyı evden çıkarmak yolunda
bıle mafya orgutlenmış, duzenını kurmuş, hayatın
tum gırdısınde çıktısında mafya yurttaşa hızmet ve-
rıyor, kolaylık sağlıyor tıkır tıkır ışlıyor 'Kayıt dı$ı
ekonomı 'gıbı 'kayıt dışı hukuk' da yaşamda geçeı*-
lı duzenını kurdu '
Turk parasının hukmu kaldı ı
Yok canım
198O'lı yılların 'yukselen değerler'ı Turk Lırası'nın
da yuvasını yaptı
"Ulusal paranın ne değeri ı/ar'?
"dedıler, "artık SJ-
nırlar kalkıyor, Avrupa oıiak paraya geçıyor"
Almanı Ingılızı, Fransızı, markın, sterlının, frankın
değerını korumak ıçın kıçını yırtarken, bızımkıler
Turk Lırası'nı tuvalet kâğıdına benzettıler, pıyasa-
da, hesapta, kıtapta tıcarette, malıyede alacakta
borçta Amerıkan Doları geçerlı
1
Demokratık Maf-
ya Cumhurıyetı'nde Amerıkan Doları'yla Alman
Markı benımsendı bu yenı devletın parası da sağ-
lam, Turk Lırası yalnız kara parayı aklamak ıçın kuf-
lanılıyor
•
Devleti kuçultmek gunumuzde moda değıl mıi
Devletımızı kuçulttuk
Hatta aşağıladık
Devlet artık zengınden vergı almıyor, para babâ-
larından vergı yerıne yuksek faızle borç alıyor Tur-
kıye de para babalarını yuksek faızle devlete bağ-
ladık devletçılığe karşıyız ama tuzu kuru takımı
devletten yuksek faızle alacaklı oldugundan Hazı-
ne'den kazanıyor Boylece ış geldı çattı, nereyeda-
yandı?
Bırılerı ortaya çıkmışlar, dıyorlar kı
"Bız devleti savunuyoruz, kurşun sıkıyoruz, kur-
şun yıyoruz "
Haydı bakalım, askeri ve polısı de bır yana ıterek
ıç ve dış guvenlığı mafyaya bağladık mı
Devleti tam kuçultmuş olacağız
İL\NT.C
FATİH 1. SLLH HUKLK M.\HKtVIESİ'NDEN
1996 851
Mahkememızce verılen 1996 851 esas 1996 921 ka-
rar sayılı 27 11 1996 tanhlı karan ıle istanbul Eyup. Cu-
maMah cılt 002 09 sahıfe38 kutuksirano 840tanu-
fusakavıtlı Vusut veDıla\er'denolma27 4 I946doğum-
lu AytenVergul un kısıtlanarak İstanbul Fatıh Şehremı-
nı Mah cılt 064 09 sahıfe 76 hane 85\ de nufusa kay ıt-
lı kardeşı Yusut kızı 1951 doğumlu \vse Zengın'ın va-
sı tayınıne daır karar ılanen teblıg olunur 6 12 1996
Basın 124748
ILANT.C
ŞİŞLİ 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosvaNo 19% 331
Ipek Burma'va velayeten kendi adına asaleten Ham-
dıyeBurmavekılı Av RevhanTanıs tarafından açılan ga-
ıplık davasının yapılan duruşması sonunda
BahçeyolusokakOnur Apt No 2 6 Ayazağaadresın-
demukım ve Sınop, Gerze. Bolalı c O12.sayfa 01. ku-
rukte nufusa kavıtlı Şukru ve Cemıle'den olma Gerze
1968 doğumlu \ ılmaz Burma'nın havat ve mematı hak-
kındamalumatı olanların hakımlıgımızın 1996 331 esas
sayılı dosvasınabıldınnelerı MK nın ^2 maddesı gere-
âınce ılanen teblığ olunur 5 12 1996
Basın 124718
ILAİN T.C
Ç\\ IRLI KADASTRO M AHKEMESİ
EsasNo 1993 67
Karar No 1995 147
Davacı Çayırlı ılçesı \azıkaya Kovu nden Şevket Lğ-
nur ve arkadaslan taratından davalılar Sefer Çımen, \s-
maıl Çımenoglu Kemal. Azız Mehmet ve BınnazKalkan
aleyhıne açmış olduklan tespıtın ıptal \etescıl davasının
vapılan açık vargılaması sonucu
Olavın davalılar olan olu Ismaıl Çımenoglu mırasçıla-
rı Hasan ve Turkan Çımenoglu ve Seter Çımen mırasçı-
lan ıle Rasıme. Mehmet veSevhan Çımen VusufÇımen
Osman Çımen ın olumu ıle mırasçılan Fatma Hulva
Adıle ve Mehmet Çımen Hanıte \evde nın tum arama-
lararağmen bulunup mahkeme karan vetemyızdılekçe-
si teblığ edılememiştır
7201 sayılı Tcblıgat Kanunu hukumlenne gore karann
ve temyız dılekçesının yukarıda îsimlerı yazılı davahla-
ra 15 gun ıçerısınde neşır tanhınden ıtıbaren teblığ edıl-
mı> savılacağı ılan olunur
Basın 124814
İLA\ r.C
Ç \V IRLI KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1995 49
Davacı Kadır Aslanturk \e arkadaşları taratından da-
valılar Mehmet Ağgunduz ve arkadaslan alevhıne açıl-
mış olan tespıtın ıptalı vetescıi davasının yapılan açık var-
gılaması sırasında
Butun aramalara rağmen adresferı tespıt edılemeyen
Çayırlı ılçesı Saravuk Kovu nden Bahattın Korkmaz,
Lutfıve Korkmaz Nedıme Akyun ve Fadıme Sanca ya
dahılı davadılekçesı ve duruşma gunu olan 12 2 1997 ta-
nhıne kadar dava ıle ılgılı delıllennı duruşma gunune ka-
dar gondermelen vevaduruşmayagetırmelen duruşma-
ya gelmedıklerı \e bır \ekıl ıle de temsil edılmedıklen
takdırde yargılamaya yokluklaranda devam edıleceğı ve
karar verıleceğı hususu dava dı!ekçe->ı \eduruşma gunu-
nun teblığı yerıne kaım olmak uzere ılan olunur
Basın 124840