Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
y 18 ARAUK 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Barış İçin Bir
jVtilyon Imza'
• ANKARA (AA)-
Demokrasi ve Banş Partisi
(DBP). "Banş tçin Bir
Milyon ImzaGirişimi'" adı
altında düzenlenen
kampanyaya katkıda
bulurımakamacıyla imza
kampanyası başlattı. Gazi
Mustafa Kemal Bulvan
Onur Çarşısı önünde açılan
"stand ile başlatılan
kampanvayla ilgili basın
açıklaması yapan DBP
/Genel Başkanı Refik
JCarakoç. Türkiye'de şu an
banş ve demokrasiye ihtiyaç
duyulduğu için kampanyaya
-destek verdiklerini söyledi.
Denktaş'a insan
hakları ödülii
• İZMİR(AA)-Kuzey
JCıbrıs Tiirk Cumhuriyeti
jCumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, Karşıyaka
Belediyesi tarafından
verilen "1996 insan haklan
ödülü"nü almak üzere 19
aralık perşembe günü
Izmir'e gelecek. Karşıyaka
•Belediyesi"nden yapılan
açıklamaya göre fCarşıyaka
Nikâh Saravfnda
düzenlenecek törenden
-sonra İnsan HakJan Parkı'na
-Rauf Denktaş'ın isım
plaketi çakılacak.
Mevlana'yı anma
törenleri
• ANKARA (AA)-
_Cumhurbaşkanı Süleyman
,Demirel. Mevlana'nın, Tûrk
milletinin insan sevgisine \e
hoşgörüye dayalı yaşam
larzının miman olduğunu
f
söyledi. Cumhurbaşkanı
Demirel. Hz. Mevlana'nın
723. Vustat Vıldönümü
Anma Törenleri dolayısıyla
'Konya Valisi Ziyaeddin
'Akbulut'a bir mesaj
>
gönderdi. Demirel.
''mesajında "Tiirk milletinin
iuygarlık yanşındaki önemli
bir güç kaynağı da sahip
olduğu manevi mirastır"
ıdedi.
Sahte diş
fıekimleri
( • İstanbul Haber Servisi -
Istanbul Diş Hekimleri
Odası'na bağlı doktorlar,
genişletilmiş yönetim
kurulu toplantısında bir
araya gelerek sorunlannı
târtıştılar. Bîtim tlaç
Firması'nda toplanan diş
hekimleri, özellikle
İstanbul'da bulunan
şirketleşme konusunda açık
'seçik bir yasa belirlenmesini
istediler. Hekimler aynca,
sahte diş hekimleri
tonusunda illerde sağlık
müdürlükleri ile birlikte
ıçalışma karan aldılar.
Toplantı sonunda gazetemiz
.yazan Aydın Engin de bir
ısohbet konuşmasi yaptı.
Esenler
katliamı davası
• İstanbul Haber Servisi -
Esenler'de iki ay önce
namus meselesi yüzünden
^'i kadın 2si çocuk, toplam
10 kişinin otomatik
silahlarla taranarak
öldürülmesine ilişkin, biri
gıyabi tutuklu 4 sanığın
yargılanmasma başlandı.
Bakırköy 4. Ağır Ceza
Mahkemesi 'ndeki
duruşmada, tutuklu
sanıklardan Mehmet Nasuf
Aydın. emniyetteki
ifadesinın işkence altında
âlındığını ileri sürerek
tahlıye talebinde bulundu.
'Sanıklann tahliye isteklerini
reddeden mahkeme heyeti,
duruşmayı erteledi
Kilisede patJama
• İstanbul Haber Servisi -
Beyoğlu'ndaki Saint Antuan
Kilisesi'nde, dün akşam 50
İtalyan Katoliğinin ayin
••aptığı sırada kimliği
»elirsiz kişi veya kişilerce
^ırakılan bomba, saat 17.45
sıralanndapatladı. Yaklaşık
50 kişinin ayin yaptığı
sırada meydana gelen
patlamada, ölen ve
yaralanan olmadı.
Bombanın patlamasından
-sonra ayine katılan insanlar.
polis tarafından kilise dışına
içıkanldı. Uzman ekipler
jarafından kilisede yapılan
•aramada başka bombaya
rastlanmadı.
"Basının işlevi'
• İstanbul Haber Servisi -
•Çarşamba Toplantılan
Jcapsamında. "Temiz
toplum-temiz siyasetin
Dİuşumunda basının işlevi"
konulu toplantı, 25 Aralık
-1996 Çarşamba günü
gerçekleştirilecek. Tank
•Zafer Tunaya Kültür
Merkezi'nde 17-30-19.30
saatlerinde sunuş
^onuşmasını Dr. Nuri
Özmel Akın'ın yapacağı
toplantıya konuşmacı
.olarak, Türkiye Gazeteciler
temiyeti Başkanı Nail
Güreli katılacak.
Anayasa Mahkemesi karannm hükümet programını etkilemeyeceğini söyledi
Erbakan yargıyı tanımıyorANKARA (Cınnhuriyet Bürosu) -
Başbakan Necmettin Erbakan, en büyük
geliri beklediği lojman ve arsa satışlan
planını suya düşüren. Anayasa
Mahkemesi'nin kamu taşınmazlannın
tasfiyesine ilişkin yasayı iptal karannın
sadece bürokratik işlemleri arttıracağını
iddia etti. "Bu, hükümefin programını
etkilemez" diye savunma yapan Erbakan,
Maliye Bakanlığı'nın satışlarda tam
yetkili olduğunu öne sürdü. Erbakan,
"Yeni Lira" diye adlandınlan bir para
çıkanlacağını, ancak önce iç borçlann
tamamen ödenmesi gerektiğini söyledi.
Erbakan. partisinin Meclis grubunda
yaptığı konuşmada. bütçe açıgına neden
olduğunu savladığı "kara delikleriT>
• Başbakan Necmettin Erbakan, "'Yeni Lira" olarak adlandınlan
para biriminin çıkanlması için önce iç borçlann tamamen ödenmesi
gerektiğini söyledi.
saydı. Birliklerin, kamu bankalannın.
belediyelenn durumlannın iyileştinlmesi
için önlemler aldıklannı kaydeden
Erbakan. İzmır'de pamuk, Konya'da
buğday borsalan kîırulacağını söyledi.
Belediyelenn yetkilerinin genişletilmesi
için pilot illerde uygulamaya
geçileceğine işaret eden Erbakan.
"Sağlam para için iç borçlardan
kurtulmak gerekecek" dedi. 22 milyar
dolarlık iç borcun sadece 7 milyar
dolannın kamu bankalanna olan
yükümlülükler olduğunu dile getiren
Erbakan, 4. kaynak paketinde devletin
elindeki arsalannın satışının yeraldığına
dikkat çekti. Anayasa Mahkemesi'nin
lojman satışını iptal eden karannın
hükümeti etkilemeyeceğini öne süren
Erbakan. "Bu kanun iptal edilse dahi,
devletin bunu yapmak için yetkileri
mc\cuttur. Bakanlar kurulu karannı
almak için formaliteler olabilir. Maii.ve
Bakanlığı satışlarda tam > etkilidir.
Programlarımızı aksatacak değikiir" diye
konuştu. Erbakan. Güneydoğu'yayönelik
önemli projelere işlerlik
kazandınlacağinı. fabrika kurmak
isteyenlerin vergiden muaf tutulacağını
söyledi. Hükümetin kararlılığı sonucunda
Çekiç Güç'ün kaldınldığınt savunan
Erbakan. "Türkiye'den 7 şart koştuk.
Kabul etmek zorunda kaldılar. Irak'taki
üslcr boşahılsın dedik, oldu. Terör
vuvasına dönen kamplar ortadan
kaldınldT dedi.
Erbakan. "Yeni Lira" olarak adlandınlan
ve 1 ABD Dolan'na bağlı olacak para
birimi konusunda da bilgi verdiği grup
toplantısında, bu para biriminin
çıkanlması için önce iç borçlann
tamamen ödenmesi gerektiğini, döviz
rezervinin çok yüksek düzeyde
bulunmasının şart olduğunu belirtti.
Ömer Akbel
AP
karanna
Dışişleri
tepkisi
• Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü
Ömer Akbel,
hükümetin basına
sansür karannı
kınayan AP'nin
Türk halkinın
güvenini sarstığını
söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişleri
Bakanlığı, Avrupa
Parlamentosu'nun (AP),
hükümetin basına sansür
girişımini kınayan
karannı, "önyargıü ve
gerçeklerden uzak
olduğu" gerekçesiyle
eleştirdi. Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü
Ömer Akbel, basın
toplantısında. bu gibi
kararlann. Türk halkinın
AP'ye olan güvenini
sarstığını belirterek
"Daha ortada TBMM'ye
sunulmuş, hatta
hükümet içinde resmen
tartışmaya açılmış bir
metûı yokken, AP'nin
basına yansıyan bazı
rivayetleri esas aJarak
Türkive aieyhine yeni bir
karar kabul etmesini, iyi
niyetle ve sağduyuyla
izah etmek mümkün
değüdir" dedi. Akbel,
Türkiye'nin insan
hakları alanında reform
hamlesi başlattığını
savunarak çağdaş
nonmalara aykın
biçimde basın veya
düşünce özgürlüğünü
kısıtlayıcı adımlar
atılmasının
düşünülemeyeceğini
söyledi. .Akbel, "Ancak
Türkrve'nin Baö
normlanna da uygun
bazı yasal düzenlemeler
yapma girişimini de hiç
kimse demokrasi dışı bîr
davranış olarak
vasıflandıramaz" diye
konuştu. Dışişleri
Sözcüsü
Akbel. AP'nin belirli
çevrelerin etkisiyle
Türkiye'ye yönelttiği
eleştirileri "haksızve
ölçüsüz" diye
değerlendirerek
Türkiye'nin "doğnı
bildiği çağdaşlaşma ve
demokrasi yolunda
ilerlemeye devam
edeceğini
r
' söyledi.
CHPüderi Baykal, Beşiktaş. Belediyesi Akatiar Kültür Merkezfni hizmeteaçtı.( Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
Baykal, Susurluk gelişmelerinden endişe duyduğunu söyledi
'Durumgiiven veriddeğil'İstanbul Haber Servisi - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal. devlet-
mafya-siyaset ilişkileriyle ilgili
olarak delilferi doğru biçimde
soruşturacak ve gerçeği ortaya
çıkaracak bir çalışma mekanizması
kurmak gerektiğini söyledi.
Beşiktaş Belediyesi Akatiar Kültür
Merkezi'nin önceki akşam yapılan
açılış törenine katılan Baykal.
"Ortada pek çok bilgi, deu'l ve işaret
bulunmasına karşın, durum hiç de
güven verici değü" dedi. Baykal.
Mehmet Ağar'ın
dokunulmazlığının kaldınlmasmı
ısteyen savcının davadan
çekilmesıni endişeyle karşıladığını
vurguladı.
Erdal İnönü'nün eşi Sevinç
İnönü'yle eeldiği eeceye. aralannda
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet
Sevigen. CHP İstanbul II Başkanı
Mehmet Ali Özpolat eski ANAP
tstanbul Milletvekili Melike Hasefe.
Cülriz Sururi. Esin Afşar, Göksel
Kortay, Suna Pekuy^al, Demet
Akhağ, Tekin Akmanso\, Refik
Erduran, Ahmet Levendoğlu, Selmi
Andak, Sdçuk Uygur, Leyla TekfiL
Galatasaray Kıılübü Başkanı Fanık
Süren'ın de bulunduğu çok sayıda
politikacı ve sanatçı da katıldı.
Beşiktaş'ın kültürlü, okumuş,
entelektüel insanlann yaşadığı. 4
üniversitesi olan bir ilçe olduğunu
söyleyen Beşiktaş Belediye Başkanı
Ayfer Ata>, önümüzdeki aylarda da
Ortaköy'de tiyatro ve halkev i
açacaklannı bildirdi.
RP'den alternatif yılbaşı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yılbaşı kutlamalanna "Hıristiyan
geleneği
r
'olduğu gerekçesiyle karşı
çıkan RP'liIer. bu günü Islami
geleneklere göre kutlayacak.
Tabanının dayandığı dinci kesimin
tepkisine karşın yılbaşı tatilinin
uzatılmasına sıcak bakan RP. 31
Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan geceyi.
"Mekke'nin fetih gecesi" olarak
kutlamak için alternatif program
hazırhyor. RP Diyarbakır
Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu.
yılbaşında dini kesimden dernek ve
vakıflann yılbaşı için özel
organizasyonlar yaptığını belirterek,
"Yılbaşı, Mekke'nin fethi nedeniyle
büyük önem taşıyor. Çünkü bu fetih
aynı zamanda hoşgörü>ü de
simgeler" dedi.
DYP'nin 5 günlük yılbaşı tatiline
RP'nin de sıcak baktığı bildirilirken.
seçmen tabanından tepki almaktan
çekinen RP'liIer de alternatif
kutlama programı hazırlıyorlar. RP
Grup Başkanvekili Salih kapusuz.
Başbakan Neemettin Erbakan"ın,
TBMM'nin 27 Aralık-4 Ocak
tarihleri arasında tatile girmesi
önerisine sıcak baktığını. kamu
kurum ve kuruluşlan için 5 günlük
süre konusunda değerlendirme
yapmadığını söyledi. RP'nin Meclis
grubunun basına kapalı bölümünde.
Erbakan'ın Meclis tatilini gündeme
getirdiği öğrenildi.
RP Diyarbakır Milletvekili
Hatipoğlu, yılbaşı için
kendisinin de başta Milli Gençlik
Vakfı olmak üzere dini kesime
yakjn dernek \e vakıflardan çağn
aldığını \e bunlara katılacağını
vurgulayarak. "Bu günü idrak
ederek İiutlayacağız'* dedi.
Yılbaşının Islam geleneğinde de
önemli yeri olduğunu kaydeden
Hatipoğlu, fetih öyküsünü şöyle
anlattı:
"Mekke'nin fethinin bugünkü
insanlığa da ulaşfırdığı çok önemli
mesajlar vardır. Bunlar anTediciIik ve
hoşgörüdür. Hazreti pe>gamberin
amcasını öldüren Yahşi adlı kişi,
Mekke fcthedildikten sonra
Müslüman olmak ister ve gelir
peygamber efendimizin önünde diz
çökerek Müslüman olur. .Müslüman
olduktan sonra da bütün insanlar
onu kardeş gibi kabul eder.
kucaklaıiar ve aralannda hiçbir kin
ve nefret kalmaz. 'S'ani afTediciliğin,
hoşgörünün en güzel örneklerini
Mekke'nin fethinde görüyoruz.
Peygamberin Mekke'ye a>ak basar
basmaz yaptığı ilk shasi açıklama
genel af ilan edildiğidir. Bu açıdan
Mekke fethinin beraberinde
bugünkü topluma da getireceği çok
güzel mesajlar vardır."
J^IIRMIKI AYDIN ENGİN
Bütce
Tansu
Çiller
Meclis'ten
yine kaçtı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişleri Bakanı
Tansu Çiller, bütçe ile ilgili
görüşlerini TBMM kürsüsü
yerine hükümet ortağı
Başbakan Necmettiıı
Erbakan'a anlattı. Erbakan,
bugün TBMM Genel
Kurulu'nda bütçenin tümü
üzerinde yapılacak
görüşmelerde eleştirileri
yanıtlayacağını açıklarken
Çiller, bakanlığının
bütçesinde olduğu gibi yine
yurtdışı gezisine sığındı.
Çiller, Rusya'ya gittiği için
bugünkü görüşmelere de
katılmayacak. Çiller, dün
Rusya gezisi öncesinde
Erbakan 'la TBMM de 1 saati
aşkın süre görüştü. Görüşme
sonrası açıklama yapan
Çiller, "ekonomik meseteleri''
ele aldıklannı, aynca gezı
hakkında bilgi verdiğini
söyledi. Fındık üreticisinin
sorunlannı görüştüklerini
aktaran Çiller, "Çukobirtik'in
3.5 trilyonunun Mali>e'den
çıkanlmasını ele aldık. Aynca
ekonomik gündemdeki
raesekkri geniş bir şekilde ele
aldık" dedi. Rusya gezisinin
önemine de dikkat çeken
Çiller, "Sayın Başbakan'a
Rusya gezisi ile ilgili bilgi
verdim. Petrol boru hatlan
bium için çok önemli. Petrol
boru hanaruun Türkiye'den
geçmesi ve Rusva ortaklığı
önümüzdeki günleriıı önemli
meseleleri olacaknr"diye
konuştu. Çiller, Erbakan ile
görüşmesinden önce
ekonomi bürokratlanyla
yaptığı bir saatlik toplantı
sonrasında yaptığı
açıklamada, Hazine
borçlanmastnda bu kez 13
aya çıkarak piyasayı yeniden
deneyeceklerini kaydetti.
Piyasa ekonomisinin
koşullan altında arz ve talep
ne dikte ederse Türkiye'de
onun geçerli olacağını
anlatan Çiller, enflasyon anı
nsk oranı olarak adlandınlan
ve 1994 yılında ilan edilen
TEFE sisteminin
denenebilecek duruma
geldiğini savundu. Çiller,
"Bu, red faizlerin
kamumuna net olarak
yansınıasıdır ve bunun
üzerinden ne kadar yukan
çıkıp indiğimLfl gösterecek bir
sistemdir. Bunu bütün diğer
ülkeler, ABD başta olmak
üzere denemeye
baslaıruşlardır. Biz bu
öneriyi 1994-1995'teonlardan
önce yapmıştık. ama
uvguİaması inşallah bu >il
başlavacaktır" dedi.
e - mail: engin (g planet.com.tr
Yazının başlığı bir kitabın
başlığı. Tahmin edebileceğiniz
gibi bu yazı da bir kitap tanrtı-
mı. Üstelikyazarlannın çoğu ar-
kadaşım; birkaçı çok iyi arka-
daşım; biri de en iyi arkadaşım.
Salt bu neden bile bir kitap ta-
nrtımı yazısı için yeterli gerekçe.
Yazı, "Bir grup llerici Kadın-
lar Derneği (IKD) üyesi, anılan-
nı, deneyterini, gözlemlerini bir
araya getirdi. Kitaplaştırdı. Ki-
tap 1975-1980 arasında beş
yılcıkyaşayabilmiş bir kadın ör-
gütlenmesini tanıtıyor. llgilenin,
hele kadınsanız, hele ilerici bir
kadınsanız Açı Yayınlan'ndan
çıkan bu kitabı edinin, okuyun"
diye başlayıp bitebilirdi.
Öyle başlamayacak ve öyle
bitmeyecek.
Politikacı eşleri bana hep sı-
kıntı verdi. Bu kimliksiz kadın-
lar, kendilerini eşleriyle tanımlı-
yorlar. Seçim gezilerinde, mi-
ting alanlarında, eşlerinin ya-
nında dikiliyor ve fotoğrafı süs-
leyen bir unsurdan ibaret rolle-
rine itiraz bile etmiyorlar. Ener-
jisi elverenlerin toplumsal et-
kinlik ufku ise hayır işleri, balo,
kongre düzenlemeleri gibi lo-
... ve Hep Birlikte Koştuk!
jistik (destek) hizmetlerie sınır-
lı.
Peki sosyalist solda durum
nasıldı ve nasıl?
(Yazar, burada durdu ve
uzunca bir süre, uygun nitele-
meyi, sıfatı aradı. Sonunda bi-
rinde karar kıldı:)
Utanç verici!
Yetmişli yıllarda Türkiye bir
profesyonel devrimci salgını ve
enflasyonu yaşadı. Profesyo-
nelin meslekten gelen, meslek
edinmiş diye çevrilebilecek an-
lamı alabildiğine kötüye kulla-
nıldı. Profesyonel (örneğin) fut-
bolcunun topa iyi vurduğu için
profesyonel nitelemesini hak
ettiği göz ardı edildi. Topa doğ-
ru dürüst vurmasını bilmeyen,
yüz metre koşunca tıknefes
olan, top vurma teknikleri üstü-
ne ciddi hiçbir bilgi birikimi ol-
mayan, var olan birikimi kitap
kapaklanndaki tanıtma yazıla-
rıyia sınırlı, hantal. tembel bir
futbolcunun, bırakınız profes-
yonelliği, mahalledeki halı saha
takımında bile yer alamayaca-
ğı kabul edildi de kendi kendi-
ni profesyonel devrimci ilan
ediveren bir erkekler ordusuna
kimse laf etmedi.
Sevgilileri, örgütün kadın mi-
litanlan ve.. ve en acısı eşleri
ise bu kerameti kendinden
menkul tekke şeyhlerinin hiz-
metinde görevlendirildiler. Ör-
güt lokallerinde karargâh kur-
muş profesyonel devrimciler
demli çay yutup, cigaralanndan
derin nefesler çekip, derin mü-
tefekkir pozlannda ağır ahkâm
keserlerken eşleri, sevgilileri,
"bacıları" lokaldeki çay bar-
daklannı yıkamak, ortalığı silip
süpürmek, sade suya tirit basın
açıklamalannı, tezleri, antitezle-
ri, dergi sayfalarını dolduran,
yazanlardan başkasının da pek
okumadığı derin tahlilleri saat-
ler, bazen geceler boyu daktilo
etmekle görevliydiler. Bu zinci-
ri kıran, kırabilen kadınlar ise
sadece tahammül edilen, kat-
lanılan unsurlar oldular.
Evdeki çocuğun bakımı,
okulu, okul-aile birliği toplantı-
sı. öğretmenlerle çocuğun du-
rumu üstüne görüşme, evin ba-
kımı, temizliği, ev sahipleriyle
ilişkiler, bakkala borçlanma
taktik ve tekniklerinin üretimi ve
uygulanması ve evin geçimi
kadınlara bırakıldı.
Bitmemiş ya da başlayacak
bir tartışma için geceyarıları çı-
kagelen öteki sıkı ve keskin ve
ağır profesyonel devrimcilere
yemek çıkarmak, çay demle-
mek kadınların göreviydi. Üste-
lik bu görevlendirme "devrim
için, örgüt için, parti için" gibi
kılıflara büründürülerek daha
da utanç verici kılınıyordu. Ağır,
sıkı ve keskin ve tabii tepeden
tırnağa erkek profesyonel dev-
rimcilerin böylesi dünyevi vefa-
ni sorunlarla uğraşmaya ne va-
kitleri, ne niyetleri vardı.
ilerici Kadınlar Derneği (İKD),
işte tam da bu erkek egemen,
devrimci (!) işbölümünün göbe-
ğinde doğdu. Bu satırların ya-
zan dahil pek çok ilerici-dev-
rimci erkeğin kafasında beliren
ilk soruların ebesi İKD oldu.
"Yahu btrakın bu kadın sorunu
muhabbetini. Devrim olunca
nasıl olsa hepsi düzelecek" yı-
vışıklığı İKD'nin duvarlanna
çarptı.
Türkiye sosyalist solunun ta-
rihi, kuşaklar arası bilgi ve de-
ney birikimi aktarımının sık sık
kesintilere uğradığı bir tarihtir.
Darbeler, tutuklamalar, faşizan
ve yan-faşizan dönemler, bir
gelenek ve siyasal kültür oluşu-
munun önünü kesti, akışı böl-
dü, parçaladı.
"Ve Hep Birlikte Koştuk" ki-
tabını edindikten, sayfaları ara-
sında gelişigüzel dolandıktan
sonra bizim Cumhuriyet'in ko-
ridorlarında rastladığım genç
kadınlardan birkaçına İKD'yi
sordum.
Biri anımsamakta zorlandı
(oysa üstünden topu topu on
altı yılcık geçmişti), dudaklarını
büktü ve "TKP'nin kadın koluy-
du galiba" dedi. Biri, "Femi-
nistlermiyani" diye soruyu so-
ruylayanıtladı. Biri kestirmeden
gitti; "Hiç duymadım. Yeni mi
kuruldu?" dedi. Biri...
Bu tanıtma yazısı da zaten
bu yüzden yazıldı.
POLtTİKA GJJNLUGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
•••Bir Kitaba İki Ceza
Ünsal Öztürk'ü tanır mısınız?
O bir yayıncı... Yurt Kitap-Yayın'ın sahibi...
Ünsal Öztürk, şu anda cezaevinde yatıyor...
Mektubunda diyor ki:
"Cezaevindeyim. Aldığım hapis cezaian 19 Ara-
lık 1996 tarihinde sona erecek, Ancak, cezaevin-
den çıkamayacağım. Çünkü bir de ağırpara ceza-
lanm var. Param yok, aynca ödemeyi de düşün-
müyorum.
1994-1995 tarihleri arasında cezaevinde kaldı-
ğım için 19 Aralık 1996 günü hapis cezam bitiyor.
Aslında, Ekim 1996'nın sonunda hapis cezasının
bitmesi gerekiyordu. Ancak 1995 yılı ortalannda,
cezaevinde görüş yerinde demirler arkadaşlar ta-
rafından kınlmıştı, ben yoktum. Bana da idare ta-
rafından hiç sorup soruşturmadan disiplin cezası
verilmişti. 45 gün bu disiplin cezasından dolayı
fazla yatıyorum. 19 aralık günü cezam bitecek, sı-
ra gelecek para cezalanna...
41 kitabım hakkında 62 dava açıldı. 36 kitabım
mahkûm edildi. Bir kitaba üç dava açılıp iki kere
mahkûm edildiği görüldü. Cezalar Yargıtay 9. Ce-
za Dairesi tarafından onaylandı Kesinleşen ve kı-
sa zamanda kesinleşecek 1 milyar 110 milyon lira
ağır para cezası var. Durum böyle olmasına rağ-
men, bütün hukukçular ve basın, kör ve sağın oy-
nuyor. Düşünce özgürlüğünden çok bahseden
gazeteler bile görmezden gelıyohar. Kuşkusuz, ya-
kın, dost avukatların kanunsuz yargılamalan bildi-
ği çok açıktır."
Unsal Öztürk'ün durumu hayli ilginç...
DGM'lerde yargılanan Öztürk kimi zaman birga-
zetenin sahibi, kimi zaman bir gazetenin sorumlu
müdürü, kimi zaman bir kitabın yazan gibi ceza alı-
yor...
Ünsal Öztürk kendi yaptığı işten değil, gazete
sahibi, sorumlu müdür ve yazar gibi değeriendi-
rildiği için hapis ve para cezasına çarptınlıyor.
* * *
Yayıncı Ünsal Öztürk'ün mektubunda anlattıkla-
rı bir 'karamizah'...
Öztürk, bir kitaba iki ceza verildiğini bakın nasıl
anlatıyor:
"Görmezden, bilmezden, duymazdan gelinen
onlarca yargılamadan somut bir ömek vermek is-
tiyorum. Yazan İsmail Beşikçi olan 'Bir Aydın, Bir
Örgüt ve Kürt Sorunu' isimli bir kitap yayımladım.
Bu kitap 1990yılında Melsa Yayınlan tarafından ya-
yımlanmıştı. İstanbul'da DGM tarafından toplatıl-
mış, yargılama sürerken 12 Nisan 1991 tarihin-
de 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın kabul
edilmesiyle birlikte dava beraatle sonuçlanmıştı.
Ben, bu beraat etmiş kitabı harhangi bir ek yap-
madan tekrar yayımladım. Derhal toplatıldı. Hem
de kitabın beraatını sağlayan 3713 sayılı Terörle
Mücadele Yasast'ndan. Aynca kitap hakkında An-
kara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde TCK'nin 159.
maddesine muhalefetten, Ankara 2. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde de5816 sayılı Atatürk'e hakaret-
ten davalar açıldı. Ankara DGM'deki ve Asliye Ce-
za'daki davalar mahkûmiyetle sonuçlandı. Ağır Ce-
za 'daki reddedildi. Bu mahkûmiyetler Yargıtay 9.
Ceza Dairesi tarafından onaylandı. Bu yargılama-
lann özü ve sonuçlan neden hiç kimsenin bilinci-
ne çarpmıyor?
Ortada hakkında beraat karan verilmiş bir kitap
bulunmaktadır. Bu kitabın tekraryargılanması
CMUK'un 253/3, Avrupa İnsan Haklan Sözleşme-
si'nin Ek 7 No'lu Protokolü'nün 4/1 maddesine
aykırıdır. Aynı zamanda bir kitap hakkında birden
fazla dava açılması CMUK'un 253/3, Avrupa İnsan
Haklan Sözleşmesi'nin 7. maddesine aykındır.
Beraat etmiş bir kitaba birden fazla ceza veril-
mesi ve bu cezaların Yargıtay 9. Ceza Dairesi ta-
rafından onaylanması, bir fiile en şiddetli ceza ve-
rilir ilkesini içeren TCK'nin 79. maddesine aykın-
dır."
• • •
DGM, Ünsal Öztürk'e Terörle Mücadele Yasa-
sı'nın 8/2 maddesi uyarınca 50 milyon 900 bin lira
para cezası vermiştir. Ceza TMY'den verildiği için
ve Öztürk bu cezayı ödeyemediği için cezasının
dörte üçü kadar hapis yatması gerekiyor.
Aynı kitapla ilgili Asliye Ceza Mahkemesi'nden de
2 milyon 700 bin lira ağır para cezası verilmiştir.
Bu kez de beşte iki hapis yatması zorunlu oluyor.
Yani cezalar içtima ettiriliyor. Ünsal Öztürk'ün 53
milyon 600 bin lira için 5 yıl daha cezaevinde kal-
ması gerekiyor...
Ünsal Öztürk yayımladığı kitaplar nedeniyle ce-
zaevindedir. Onun suçu kitap yayımlamaktır...
Ünsal Öztürk'ün bugüne dek yayımladığı 41 ki-
tabı toplatılmış, 62 dava açılmıştır...
Öztürk diyor ki:
"Ekonomik olarak felç oldum. Para cezalannı
ödeyecek gücüm yok!.."
Demokrasiyi, insan haklannı dillerinden düşür-
meyenlere soruyoruz:
"Acaba dünyada yazan aklanan, yayıncısı ceza-
landınlan hangi demokratik ülke vardır?"
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya Çq Planet.com. TR
Hasan Ekincî
'DYP, Ağar'ı
gözden çıkarmadı'
A.NKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DYP Genel
Başkan Yardımcısı Hasan
Ekinci. katliam zanlısı ül-
kücü Abdullah Çatlı'nın,
DYP Şanlıurfa Mılletve-
kili Sedat Edip Bucak ta-
rafından saklanmasım ör-
tülü biçimde eleştirdi.
Ekinci. karanlık bağlantı-
lara ilişkin iddialar nede-
niyle eski Jçişleri Bakanı
Mehmet Ağar'la da ters
düşmüştü.
Hasan Ekinci. dün dü-
zenlediği basın toplantı-
sında, ANAP'ın "temizsi-
yaset, temiz toplum" açık-
lamalanyla günah çıkar-
dığını söyledi. Ekinci,
"haklanndald iddialar ve
belgeler nedeniyle Meh-
met Ağar ve Sedat Bu-
cak'a kefü olmayacağı"
şeklınde yorumlanan söz-
lerine ilişkin bir soru üze-
rine, şunlan söyledi:
"Ben orada, 'Çiller üni-
versite ortamından geldi
ve bu tip çete, kontrgeril-
la gibi kavramdan uzakta-
dır.
Ben de bakanlık yap-
tım. ımzaladığım binlerce
evrak arasında yanlışlıkla
ımzaladığım varsa. bun-
dan partim sorumlu ol-
maz' dedim. Bu zaten par-
timizin genel yaklaşımı."
DYP'nin. Bucak'ı ve
Ağar'ı gözden çıkarmadı-
ğını savunan Ekinci, "Su-
suriuk olayı bence vücut-
taki sivilce gibidir, devlet,
demokrasi bunu tedavi
eder.
Susurluk olayını
ANAP'ın gündemde tut-
masının tek nedcni, bun-
dan bir iktidar postu çıka-
rabiür mivim düşüncesi-
dir" dedi.