04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
y 18 ARAUK 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Barış İçin Bir jVtilyon Imza' • ANKARA (AA)- Demokrasi ve Banş Partisi (DBP). "Banş tçin Bir Milyon ImzaGirişimi'" adı altında düzenlenen kampanyaya katkıda bulurımakamacıyla imza kampanyası başlattı. Gazi Mustafa Kemal Bulvan Onur Çarşısı önünde açılan "stand ile başlatılan kampanvayla ilgili basın açıklaması yapan DBP /Genel Başkanı Refik JCarakoç. Türkiye'de şu an banş ve demokrasiye ihtiyaç duyulduğu için kampanyaya -destek verdiklerini söyledi. Denktaş'a insan hakları ödülii • İZMİR(AA)-Kuzey JCıbrıs Tiirk Cumhuriyeti jCumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Karşıyaka Belediyesi tarafından verilen "1996 insan haklan ödülü"nü almak üzere 19 aralık perşembe günü Izmir'e gelecek. Karşıyaka •Belediyesi"nden yapılan açıklamaya göre fCarşıyaka Nikâh Saravfnda düzenlenecek törenden -sonra İnsan HakJan Parkı'na -Rauf Denktaş'ın isım plaketi çakılacak. Mevlana'yı anma törenleri • ANKARA (AA)- _Cumhurbaşkanı Süleyman ,Demirel. Mevlana'nın, Tûrk milletinin insan sevgisine \e hoşgörüye dayalı yaşam larzının miman olduğunu f söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel. Hz. Mevlana'nın 723. Vustat Vıldönümü Anma Törenleri dolayısıyla 'Konya Valisi Ziyaeddin 'Akbulut'a bir mesaj > gönderdi. Demirel. ''mesajında "Tiirk milletinin iuygarlık yanşındaki önemli bir güç kaynağı da sahip olduğu manevi mirastır" ıdedi. Sahte diş fıekimleri ( • İstanbul Haber Servisi - Istanbul Diş Hekimleri Odası'na bağlı doktorlar, genişletilmiş yönetim kurulu toplantısında bir araya gelerek sorunlannı târtıştılar. Bîtim tlaç Firması'nda toplanan diş hekimleri, özellikle İstanbul'da bulunan şirketleşme konusunda açık 'seçik bir yasa belirlenmesini istediler. Hekimler aynca, sahte diş hekimleri tonusunda illerde sağlık müdürlükleri ile birlikte ıçalışma karan aldılar. Toplantı sonunda gazetemiz .yazan Aydın Engin de bir ısohbet konuşmasi yaptı. Esenler katliamı davası • İstanbul Haber Servisi - Esenler'de iki ay önce namus meselesi yüzünden ^'i kadın 2si çocuk, toplam 10 kişinin otomatik silahlarla taranarak öldürülmesine ilişkin, biri gıyabi tutuklu 4 sanığın yargılanmasma başlandı. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi 'ndeki duruşmada, tutuklu sanıklardan Mehmet Nasuf Aydın. emniyetteki ifadesinın işkence altında âlındığını ileri sürerek tahlıye talebinde bulundu. 'Sanıklann tahliye isteklerini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi Kilisede patJama • İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu'ndaki Saint Antuan Kilisesi'nde, dün akşam 50 İtalyan Katoliğinin ayin ••aptığı sırada kimliği »elirsiz kişi veya kişilerce ^ırakılan bomba, saat 17.45 sıralanndapatladı. Yaklaşık 50 kişinin ayin yaptığı sırada meydana gelen patlamada, ölen ve yaralanan olmadı. Bombanın patlamasından -sonra ayine katılan insanlar. polis tarafından kilise dışına içıkanldı. Uzman ekipler jarafından kilisede yapılan •aramada başka bombaya rastlanmadı. "Basının işlevi' • İstanbul Haber Servisi - •Çarşamba Toplantılan Jcapsamında. "Temiz toplum-temiz siyasetin Dİuşumunda basının işlevi" konulu toplantı, 25 Aralık -1996 Çarşamba günü gerçekleştirilecek. Tank •Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde 17-30-19.30 saatlerinde sunuş ^onuşmasını Dr. Nuri Özmel Akın'ın yapacağı toplantıya konuşmacı .olarak, Türkiye Gazeteciler temiyeti Başkanı Nail Güreli katılacak. Anayasa Mahkemesi karannm hükümet programını etkilemeyeceğini söyledi Erbakan yargıyı tanımıyorANKARA (Cınnhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan, en büyük geliri beklediği lojman ve arsa satışlan planını suya düşüren. Anayasa Mahkemesi'nin kamu taşınmazlannın tasfiyesine ilişkin yasayı iptal karannın sadece bürokratik işlemleri arttıracağını iddia etti. "Bu, hükümefin programını etkilemez" diye savunma yapan Erbakan, Maliye Bakanlığı'nın satışlarda tam yetkili olduğunu öne sürdü. Erbakan, "Yeni Lira" diye adlandınlan bir para çıkanlacağını, ancak önce iç borçlann tamamen ödenmesi gerektiğini söyledi. Erbakan. partisinin Meclis grubunda yaptığı konuşmada. bütçe açıgına neden olduğunu savladığı "kara delikleriT> • Başbakan Necmettin Erbakan, "'Yeni Lira" olarak adlandınlan para biriminin çıkanlması için önce iç borçlann tamamen ödenmesi gerektiğini söyledi. saydı. Birliklerin, kamu bankalannın. belediyelenn durumlannın iyileştinlmesi için önlemler aldıklannı kaydeden Erbakan. İzmır'de pamuk, Konya'da buğday borsalan kîırulacağını söyledi. Belediyelenn yetkilerinin genişletilmesi için pilot illerde uygulamaya geçileceğine işaret eden Erbakan. "Sağlam para için iç borçlardan kurtulmak gerekecek" dedi. 22 milyar dolarlık iç borcun sadece 7 milyar dolannın kamu bankalanna olan yükümlülükler olduğunu dile getiren Erbakan, 4. kaynak paketinde devletin elindeki arsalannın satışının yeraldığına dikkat çekti. Anayasa Mahkemesi'nin lojman satışını iptal eden karannın hükümeti etkilemeyeceğini öne süren Erbakan. "Bu kanun iptal edilse dahi, devletin bunu yapmak için yetkileri mc\cuttur. Bakanlar kurulu karannı almak için formaliteler olabilir. Maii.ve Bakanlığı satışlarda tam > etkilidir. Programlarımızı aksatacak değikiir" diye konuştu. Erbakan. Güneydoğu'yayönelik önemli projelere işlerlik kazandınlacağinı. fabrika kurmak isteyenlerin vergiden muaf tutulacağını söyledi. Hükümetin kararlılığı sonucunda Çekiç Güç'ün kaldınldığınt savunan Erbakan. "Türkiye'den 7 şart koştuk. Kabul etmek zorunda kaldılar. Irak'taki üslcr boşahılsın dedik, oldu. Terör vuvasına dönen kamplar ortadan kaldınldT dedi. Erbakan. "Yeni Lira" olarak adlandınlan ve 1 ABD Dolan'na bağlı olacak para birimi konusunda da bilgi verdiği grup toplantısında, bu para biriminin çıkanlması için önce iç borçlann tamamen ödenmesi gerektiğini, döviz rezervinin çok yüksek düzeyde bulunmasının şart olduğunu belirtti. Ömer Akbel AP karanna Dışişleri tepkisi • Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ömer Akbel, hükümetin basına sansür karannı kınayan AP'nin Türk halkinın güvenini sarstığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Parlamentosu'nun (AP), hükümetin basına sansür girişımini kınayan karannı, "önyargıü ve gerçeklerden uzak olduğu" gerekçesiyle eleştirdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ömer Akbel, basın toplantısında. bu gibi kararlann. Türk halkinın AP'ye olan güvenini sarstığını belirterek "Daha ortada TBMM'ye sunulmuş, hatta hükümet içinde resmen tartışmaya açılmış bir metûı yokken, AP'nin basına yansıyan bazı rivayetleri esas aJarak Türkive aieyhine yeni bir karar kabul etmesini, iyi niyetle ve sağduyuyla izah etmek mümkün değüdir" dedi. Akbel, Türkiye'nin insan hakları alanında reform hamlesi başlattığını savunarak çağdaş nonmalara aykın biçimde basın veya düşünce özgürlüğünü kısıtlayıcı adımlar atılmasının düşünülemeyeceğini söyledi. .Akbel, "Ancak Türkrve'nin Baö normlanna da uygun bazı yasal düzenlemeler yapma girişimini de hiç kimse demokrasi dışı bîr davranış olarak vasıflandıramaz" diye konuştu. Dışişleri Sözcüsü Akbel. AP'nin belirli çevrelerin etkisiyle Türkiye'ye yönelttiği eleştirileri "haksızve ölçüsüz" diye değerlendirerek Türkiye'nin "doğnı bildiği çağdaşlaşma ve demokrasi yolunda ilerlemeye devam edeceğini r ' söyledi. CHPüderi Baykal, Beşiktaş. Belediyesi Akatiar Kültür Merkezfni hizmeteaçtı.( Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Baykal, Susurluk gelişmelerinden endişe duyduğunu söyledi 'Durumgiiven veriddeğil'İstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. devlet- mafya-siyaset ilişkileriyle ilgili olarak delilferi doğru biçimde soruşturacak ve gerçeği ortaya çıkaracak bir çalışma mekanizması kurmak gerektiğini söyledi. Beşiktaş Belediyesi Akatiar Kültür Merkezi'nin önceki akşam yapılan açılış törenine katılan Baykal. "Ortada pek çok bilgi, deu'l ve işaret bulunmasına karşın, durum hiç de güven verici değü" dedi. Baykal. Mehmet Ağar'ın dokunulmazlığının kaldınlmasmı ısteyen savcının davadan çekilmesıni endişeyle karşıladığını vurguladı. Erdal İnönü'nün eşi Sevinç İnönü'yle eeldiği eeceye. aralannda CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen. CHP İstanbul II Başkanı Mehmet Ali Özpolat eski ANAP tstanbul Milletvekili Melike Hasefe. Cülriz Sururi. Esin Afşar, Göksel Kortay, Suna Pekuy^al, Demet Akhağ, Tekin Akmanso\, Refik Erduran, Ahmet Levendoğlu, Selmi Andak, Sdçuk Uygur, Leyla TekfiL Galatasaray Kıılübü Başkanı Fanık Süren'ın de bulunduğu çok sayıda politikacı ve sanatçı da katıldı. Beşiktaş'ın kültürlü, okumuş, entelektüel insanlann yaşadığı. 4 üniversitesi olan bir ilçe olduğunu söyleyen Beşiktaş Belediye Başkanı Ayfer Ata>, önümüzdeki aylarda da Ortaköy'de tiyatro ve halkev i açacaklannı bildirdi. RP'den alternatif yılbaşı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yılbaşı kutlamalanna "Hıristiyan geleneği r 'olduğu gerekçesiyle karşı çıkan RP'liIer. bu günü Islami geleneklere göre kutlayacak. Tabanının dayandığı dinci kesimin tepkisine karşın yılbaşı tatilinin uzatılmasına sıcak bakan RP. 31 Aralık'ı 1 Ocak'a bağlayan geceyi. "Mekke'nin fetih gecesi" olarak kutlamak için alternatif program hazırhyor. RP Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu. yılbaşında dini kesimden dernek ve vakıflann yılbaşı için özel organizasyonlar yaptığını belirterek, "Yılbaşı, Mekke'nin fethi nedeniyle büyük önem taşıyor. Çünkü bu fetih aynı zamanda hoşgörü>ü de simgeler" dedi. DYP'nin 5 günlük yılbaşı tatiline RP'nin de sıcak baktığı bildirilirken. seçmen tabanından tepki almaktan çekinen RP'liIer de alternatif kutlama programı hazırlıyorlar. RP Grup Başkanvekili Salih kapusuz. Başbakan Neemettin Erbakan"ın, TBMM'nin 27 Aralık-4 Ocak tarihleri arasında tatile girmesi önerisine sıcak baktığını. kamu kurum ve kuruluşlan için 5 günlük süre konusunda değerlendirme yapmadığını söyledi. RP'nin Meclis grubunun basına kapalı bölümünde. Erbakan'ın Meclis tatilini gündeme getirdiği öğrenildi. RP Diyarbakır Milletvekili Hatipoğlu, yılbaşı için kendisinin de başta Milli Gençlik Vakfı olmak üzere dini kesime yakjn dernek \e vakıflardan çağn aldığını \e bunlara katılacağını vurgulayarak. "Bu günü idrak ederek İiutlayacağız'* dedi. Yılbaşının Islam geleneğinde de önemli yeri olduğunu kaydeden Hatipoğlu, fetih öyküsünü şöyle anlattı: "Mekke'nin fethinin bugünkü insanlığa da ulaşfırdığı çok önemli mesajlar vardır. Bunlar anTediciIik ve hoşgörüdür. Hazreti pe>gamberin amcasını öldüren Yahşi adlı kişi, Mekke fcthedildikten sonra Müslüman olmak ister ve gelir peygamber efendimizin önünde diz çökerek Müslüman olur. .Müslüman olduktan sonra da bütün insanlar onu kardeş gibi kabul eder. kucaklaıiar ve aralannda hiçbir kin ve nefret kalmaz. 'S'ani afTediciliğin, hoşgörünün en güzel örneklerini Mekke'nin fethinde görüyoruz. Peygamberin Mekke'ye a>ak basar basmaz yaptığı ilk shasi açıklama genel af ilan edildiğidir. Bu açıdan Mekke fethinin beraberinde bugünkü topluma da getireceği çok güzel mesajlar vardır." J^IIRMIKI AYDIN ENGİN Bütce Tansu Çiller Meclis'ten yine kaçtı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, bütçe ile ilgili görüşlerini TBMM kürsüsü yerine hükümet ortağı Başbakan Necmettiıı Erbakan'a anlattı. Erbakan, bugün TBMM Genel Kurulu'nda bütçenin tümü üzerinde yapılacak görüşmelerde eleştirileri yanıtlayacağını açıklarken Çiller, bakanlığının bütçesinde olduğu gibi yine yurtdışı gezisine sığındı. Çiller, Rusya'ya gittiği için bugünkü görüşmelere de katılmayacak. Çiller, dün Rusya gezisi öncesinde Erbakan 'la TBMM de 1 saati aşkın süre görüştü. Görüşme sonrası açıklama yapan Çiller, "ekonomik meseteleri'' ele aldıklannı, aynca gezı hakkında bilgi verdiğini söyledi. Fındık üreticisinin sorunlannı görüştüklerini aktaran Çiller, "Çukobirtik'in 3.5 trilyonunun Mali>e'den çıkanlmasını ele aldık. Aynca ekonomik gündemdeki raesekkri geniş bir şekilde ele aldık" dedi. Rusya gezisinin önemine de dikkat çeken Çiller, "Sayın Başbakan'a Rusya gezisi ile ilgili bilgi verdim. Petrol boru hatlan bium için çok önemli. Petrol boru hanaruun Türkiye'den geçmesi ve Rusva ortaklığı önümüzdeki günleriıı önemli meseleleri olacaknr"diye konuştu. Çiller, Erbakan ile görüşmesinden önce ekonomi bürokratlanyla yaptığı bir saatlik toplantı sonrasında yaptığı açıklamada, Hazine borçlanmastnda bu kez 13 aya çıkarak piyasayı yeniden deneyeceklerini kaydetti. Piyasa ekonomisinin koşullan altında arz ve talep ne dikte ederse Türkiye'de onun geçerli olacağını anlatan Çiller, enflasyon anı nsk oranı olarak adlandınlan ve 1994 yılında ilan edilen TEFE sisteminin denenebilecek duruma geldiğini savundu. Çiller, "Bu, red faizlerin kamumuna net olarak yansınıasıdır ve bunun üzerinden ne kadar yukan çıkıp indiğimLfl gösterecek bir sistemdir. Bunu bütün diğer ülkeler, ABD başta olmak üzere denemeye baslaıruşlardır. Biz bu öneriyi 1994-1995'teonlardan önce yapmıştık. ama uvguİaması inşallah bu >il başlavacaktır" dedi. e - mail: engin (g planet.com.tr Yazının başlığı bir kitabın başlığı. Tahmin edebileceğiniz gibi bu yazı da bir kitap tanrtı- mı. Üstelikyazarlannın çoğu ar- kadaşım; birkaçı çok iyi arka- daşım; biri de en iyi arkadaşım. Salt bu neden bile bir kitap ta- nrtımı yazısı için yeterli gerekçe. Yazı, "Bir grup llerici Kadın- lar Derneği (IKD) üyesi, anılan- nı, deneyterini, gözlemlerini bir araya getirdi. Kitaplaştırdı. Ki- tap 1975-1980 arasında beş yılcıkyaşayabilmiş bir kadın ör- gütlenmesini tanıtıyor. llgilenin, hele kadınsanız, hele ilerici bir kadınsanız Açı Yayınlan'ndan çıkan bu kitabı edinin, okuyun" diye başlayıp bitebilirdi. Öyle başlamayacak ve öyle bitmeyecek. Politikacı eşleri bana hep sı- kıntı verdi. Bu kimliksiz kadın- lar, kendilerini eşleriyle tanımlı- yorlar. Seçim gezilerinde, mi- ting alanlarında, eşlerinin ya- nında dikiliyor ve fotoğrafı süs- leyen bir unsurdan ibaret rolle- rine itiraz bile etmiyorlar. Ener- jisi elverenlerin toplumsal et- kinlik ufku ise hayır işleri, balo, kongre düzenlemeleri gibi lo- ... ve Hep Birlikte Koştuk! jistik (destek) hizmetlerie sınır- lı. Peki sosyalist solda durum nasıldı ve nasıl? (Yazar, burada durdu ve uzunca bir süre, uygun nitele- meyi, sıfatı aradı. Sonunda bi- rinde karar kıldı:) Utanç verici! Yetmişli yıllarda Türkiye bir profesyonel devrimci salgını ve enflasyonu yaşadı. Profesyo- nelin meslekten gelen, meslek edinmiş diye çevrilebilecek an- lamı alabildiğine kötüye kulla- nıldı. Profesyonel (örneğin) fut- bolcunun topa iyi vurduğu için profesyonel nitelemesini hak ettiği göz ardı edildi. Topa doğ- ru dürüst vurmasını bilmeyen, yüz metre koşunca tıknefes olan, top vurma teknikleri üstü- ne ciddi hiçbir bilgi birikimi ol- mayan, var olan birikimi kitap kapaklanndaki tanıtma yazıla- rıyia sınırlı, hantal. tembel bir futbolcunun, bırakınız profes- yonelliği, mahalledeki halı saha takımında bile yer alamayaca- ğı kabul edildi de kendi kendi- ni profesyonel devrimci ilan ediveren bir erkekler ordusuna kimse laf etmedi. Sevgilileri, örgütün kadın mi- litanlan ve.. ve en acısı eşleri ise bu kerameti kendinden menkul tekke şeyhlerinin hiz- metinde görevlendirildiler. Ör- güt lokallerinde karargâh kur- muş profesyonel devrimciler demli çay yutup, cigaralanndan derin nefesler çekip, derin mü- tefekkir pozlannda ağır ahkâm keserlerken eşleri, sevgilileri, "bacıları" lokaldeki çay bar- daklannı yıkamak, ortalığı silip süpürmek, sade suya tirit basın açıklamalannı, tezleri, antitezle- ri, dergi sayfalarını dolduran, yazanlardan başkasının da pek okumadığı derin tahlilleri saat- ler, bazen geceler boyu daktilo etmekle görevliydiler. Bu zinci- ri kıran, kırabilen kadınlar ise sadece tahammül edilen, kat- lanılan unsurlar oldular. Evdeki çocuğun bakımı, okulu, okul-aile birliği toplantı- sı. öğretmenlerle çocuğun du- rumu üstüne görüşme, evin ba- kımı, temizliği, ev sahipleriyle ilişkiler, bakkala borçlanma taktik ve tekniklerinin üretimi ve uygulanması ve evin geçimi kadınlara bırakıldı. Bitmemiş ya da başlayacak bir tartışma için geceyarıları çı- kagelen öteki sıkı ve keskin ve ağır profesyonel devrimcilere yemek çıkarmak, çay demle- mek kadınların göreviydi. Üste- lik bu görevlendirme "devrim için, örgüt için, parti için" gibi kılıflara büründürülerek daha da utanç verici kılınıyordu. Ağır, sıkı ve keskin ve tabii tepeden tırnağa erkek profesyonel dev- rimcilerin böylesi dünyevi vefa- ni sorunlarla uğraşmaya ne va- kitleri, ne niyetleri vardı. ilerici Kadınlar Derneği (İKD), işte tam da bu erkek egemen, devrimci (!) işbölümünün göbe- ğinde doğdu. Bu satırların ya- zan dahil pek çok ilerici-dev- rimci erkeğin kafasında beliren ilk soruların ebesi İKD oldu. "Yahu btrakın bu kadın sorunu muhabbetini. Devrim olunca nasıl olsa hepsi düzelecek" yı- vışıklığı İKD'nin duvarlanna çarptı. Türkiye sosyalist solunun ta- rihi, kuşaklar arası bilgi ve de- ney birikimi aktarımının sık sık kesintilere uğradığı bir tarihtir. Darbeler, tutuklamalar, faşizan ve yan-faşizan dönemler, bir gelenek ve siyasal kültür oluşu- munun önünü kesti, akışı böl- dü, parçaladı. "Ve Hep Birlikte Koştuk" ki- tabını edindikten, sayfaları ara- sında gelişigüzel dolandıktan sonra bizim Cumhuriyet'in ko- ridorlarında rastladığım genç kadınlardan birkaçına İKD'yi sordum. Biri anımsamakta zorlandı (oysa üstünden topu topu on altı yılcık geçmişti), dudaklarını büktü ve "TKP'nin kadın koluy- du galiba" dedi. Biri, "Femi- nistlermiyani" diye soruyu so- ruylayanıtladı. Biri kestirmeden gitti; "Hiç duymadım. Yeni mi kuruldu?" dedi. Biri... Bu tanıtma yazısı da zaten bu yüzden yazıldı. POLtTİKA GJJNLUGÜ HİKMET ÇETİNKAYA •••Bir Kitaba İki Ceza Ünsal Öztürk'ü tanır mısınız? O bir yayıncı... Yurt Kitap-Yayın'ın sahibi... Ünsal Öztürk, şu anda cezaevinde yatıyor... Mektubunda diyor ki: "Cezaevindeyim. Aldığım hapis cezaian 19 Ara- lık 1996 tarihinde sona erecek, Ancak, cezaevin- den çıkamayacağım. Çünkü bir de ağırpara ceza- lanm var. Param yok, aynca ödemeyi de düşün- müyorum. 1994-1995 tarihleri arasında cezaevinde kaldı- ğım için 19 Aralık 1996 günü hapis cezam bitiyor. Aslında, Ekim 1996'nın sonunda hapis cezasının bitmesi gerekiyordu. Ancak 1995 yılı ortalannda, cezaevinde görüş yerinde demirler arkadaşlar ta- rafından kınlmıştı, ben yoktum. Bana da idare ta- rafından hiç sorup soruşturmadan disiplin cezası verilmişti. 45 gün bu disiplin cezasından dolayı fazla yatıyorum. 19 aralık günü cezam bitecek, sı- ra gelecek para cezalanna... 41 kitabım hakkında 62 dava açıldı. 36 kitabım mahkûm edildi. Bir kitaba üç dava açılıp iki kere mahkûm edildiği görüldü. Cezalar Yargıtay 9. Ce- za Dairesi tarafından onaylandı Kesinleşen ve kı- sa zamanda kesinleşecek 1 milyar 110 milyon lira ağır para cezası var. Durum böyle olmasına rağ- men, bütün hukukçular ve basın, kör ve sağın oy- nuyor. Düşünce özgürlüğünden çok bahseden gazeteler bile görmezden gelıyohar. Kuşkusuz, ya- kın, dost avukatların kanunsuz yargılamalan bildi- ği çok açıktır." Unsal Öztürk'ün durumu hayli ilginç... DGM'lerde yargılanan Öztürk kimi zaman birga- zetenin sahibi, kimi zaman bir gazetenin sorumlu müdürü, kimi zaman bir kitabın yazan gibi ceza alı- yor... Ünsal Öztürk kendi yaptığı işten değil, gazete sahibi, sorumlu müdür ve yazar gibi değeriendi- rildiği için hapis ve para cezasına çarptınlıyor. * * * Yayıncı Ünsal Öztürk'ün mektubunda anlattıkla- rı bir 'karamizah'... Öztürk, bir kitaba iki ceza verildiğini bakın nasıl anlatıyor: "Görmezden, bilmezden, duymazdan gelinen onlarca yargılamadan somut bir ömek vermek is- tiyorum. Yazan İsmail Beşikçi olan 'Bir Aydın, Bir Örgüt ve Kürt Sorunu' isimli bir kitap yayımladım. Bu kitap 1990yılında Melsa Yayınlan tarafından ya- yımlanmıştı. İstanbul'da DGM tarafından toplatıl- mış, yargılama sürerken 12 Nisan 1991 tarihin- de 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın kabul edilmesiyle birlikte dava beraatle sonuçlanmıştı. Ben, bu beraat etmiş kitabı harhangi bir ek yap- madan tekrar yayımladım. Derhal toplatıldı. Hem de kitabın beraatını sağlayan 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasast'ndan. Aynca kitap hakkında An- kara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde TCK'nin 159. maddesine muhalefetten, Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde de5816 sayılı Atatürk'e hakaret- ten davalar açıldı. Ankara DGM'deki ve Asliye Ce- za'daki davalar mahkûmiyetle sonuçlandı. Ağır Ce- za 'daki reddedildi. Bu mahkûmiyetler Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onaylandı. Bu yargılama- lann özü ve sonuçlan neden hiç kimsenin bilinci- ne çarpmıyor? Ortada hakkında beraat karan verilmiş bir kitap bulunmaktadır. Bu kitabın tekraryargılanması CMUK'un 253/3, Avrupa İnsan Haklan Sözleşme- si'nin Ek 7 No'lu Protokolü'nün 4/1 maddesine aykırıdır. Aynı zamanda bir kitap hakkında birden fazla dava açılması CMUK'un 253/3, Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin 7. maddesine aykındır. Beraat etmiş bir kitaba birden fazla ceza veril- mesi ve bu cezaların Yargıtay 9. Ceza Dairesi ta- rafından onaylanması, bir fiile en şiddetli ceza ve- rilir ilkesini içeren TCK'nin 79. maddesine aykın- dır." • • • DGM, Ünsal Öztürk'e Terörle Mücadele Yasa- sı'nın 8/2 maddesi uyarınca 50 milyon 900 bin lira para cezası vermiştir. Ceza TMY'den verildiği için ve Öztürk bu cezayı ödeyemediği için cezasının dörte üçü kadar hapis yatması gerekiyor. Aynı kitapla ilgili Asliye Ceza Mahkemesi'nden de 2 milyon 700 bin lira ağır para cezası verilmiştir. Bu kez de beşte iki hapis yatması zorunlu oluyor. Yani cezalar içtima ettiriliyor. Ünsal Öztürk'ün 53 milyon 600 bin lira için 5 yıl daha cezaevinde kal- ması gerekiyor... Ünsal Öztürk yayımladığı kitaplar nedeniyle ce- zaevindedir. Onun suçu kitap yayımlamaktır... Ünsal Öztürk'ün bugüne dek yayımladığı 41 ki- tabı toplatılmış, 62 dava açılmıştır... Öztürk diyor ki: "Ekonomik olarak felç oldum. Para cezalannı ödeyecek gücüm yok!.." Demokrasiyi, insan haklannı dillerinden düşür- meyenlere soruyoruz: "Acaba dünyada yazan aklanan, yayıncısı ceza- landınlan hangi demokratik ülke vardır?" Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya Çq Planet.com. TR Hasan Ekincî 'DYP, Ağar'ı gözden çıkarmadı' A.NKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci. katliam zanlısı ül- kücü Abdullah Çatlı'nın, DYP Şanlıurfa Mılletve- kili Sedat Edip Bucak ta- rafından saklanmasım ör- tülü biçimde eleştirdi. Ekinci. karanlık bağlantı- lara ilişkin iddialar nede- niyle eski Jçişleri Bakanı Mehmet Ağar'la da ters düşmüştü. Hasan Ekinci. dün dü- zenlediği basın toplantı- sında, ANAP'ın "temizsi- yaset, temiz toplum" açık- lamalanyla günah çıkar- dığını söyledi. Ekinci, "haklanndald iddialar ve belgeler nedeniyle Meh- met Ağar ve Sedat Bu- cak'a kefü olmayacağı" şeklınde yorumlanan söz- lerine ilişkin bir soru üze- rine, şunlan söyledi: "Ben orada, 'Çiller üni- versite ortamından geldi ve bu tip çete, kontrgeril- la gibi kavramdan uzakta- dır. Ben de bakanlık yap- tım. ımzaladığım binlerce evrak arasında yanlışlıkla ımzaladığım varsa. bun- dan partim sorumlu ol- maz' dedim. Bu zaten par- timizin genel yaklaşımı." DYP'nin. Bucak'ı ve Ağar'ı gözden çıkarmadı- ğını savunan Ekinci, "Su- suriuk olayı bence vücut- taki sivilce gibidir, devlet, demokrasi bunu tedavi eder. Susurluk olayını ANAP'ın gündemde tut- masının tek nedcni, bun- dan bir iktidar postu çıka- rabiür mivim düşüncesi- dir" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle