Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
t8 ARAÜK 1996 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
İstanfcul
Edirne
Çanakole
Kocaeı
Izmir
Manısa
Aydın
Çenizlı
B
>
E
E
V
Y
Y
B
15
13
M.
U
17
15
1S
14
.Zonguldak B 12 Anıalya
Sirop
SaTisun
Trabzon
Gıresun
An-ora
Kcnya
Eskışehır
Sıvas
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
12
14
15
14
7
7
8
1
A 19 Kars
rtaana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkârı
Van
A
A
A
A
A
A
A
A
1b
15
9
9
9
7
-5
4
A -1
Yurdun batı kesımlen
parçalı bulutlu, Mar-
mara'nın batısı ıle kıyı
Ege yağmur yer yer sa-
ğanak yağışlı. ötekı
yerler az bulu*lu ve açık
geçecek Yurdun ıç ve
doğu kesımlennde sa-
bah saatlerınde yoğun
olmak uzere yer yer sıs
gorulecek Havas/cak-
ığı bıraz artacak Ruz-
gâr g'üney ve batı yon-
lerınden hafif, ara sıra
orta kuvvette esecek.
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brükse!
Y
Y
PB
K
Y
Y
PB
Y
1Ü
11
16
2
6
10
7
7
Budapeşte PB 7 Münih
Atina
Milano
Oslo
Helsınki
Stockholm
Befgrad
Vıyana
Bonn
Y
PB
B
B
B
PB
PB
Y
16
8
-7
-6
-8
8
8
7
4/
û
Taşkent
Tahran
ÜİYJt
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tifiis
Kahire
K
PB
Y
Y
PB
Y
PB
PB
-3
8
5
16
9
7
7
21
Şam PB 16
Açık \ Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu
C r U N C E L Cİ^VEYTARCAYÜREK
flil Baştarafı 1. Sayfada
cak özerk bır Yüksek Denetleme Kurulu oluştura-
toilseydik, bugün Susurluk'la başlayan skandallar
ciizisini hangi «uoımun ınceledikten sonra soruştu-
racağını tartışmayacaktık.
Ecevit, kamuoyuna da açıkladı, Cumhurbaşka-
nı'na DDK'nir "görev üsîlenmesini" öneriyor. Ne-
c*ir istediği: Önce DDK, savları ve olayları "incele-
sin". Yasası gereğı elbette soruşturma yapamaz,
âncak incelemelerden sonra saptadığı öğelerı "so-
nüşturmaya" alması için ya Yüksek Denetleme Ku-
rulu'na ya da savcılığa göndersin.
Bu öneriyı Ecevit, zirvede inatla savunacak.
ANAP lıderinden destek alabilir. Hoca ile Şaibe'nin
inceleme ve soruşturmayı olağan yollara sokacak
fprmüllere onay vermeleri beklenebilir mi?
Ya kamuoyınun beklentisi? Zirveden sağlıklı bir
inceleme ve soruşturma için kimi yöntemlerin ka-
bul görmesi sadece beklenmıyor, genel bir istek
olarak sık sık her çevrede söyleniyor.
Oysa Hoca ıle Şaibe, soruşturmayı geciktirmek
için "zaman ça/ıyoriar".
DYP'li akl-ı evveller ıse Mehmet Ağar'ı sanık
şandalyesıne iterek Şaibe Hanım'ı kurtaracakla-
rjnı sanıyorlar. Oysa, tam tersine.
Ağar, karakolda söylediklerini mahkemede şaş-
mazsa, Bayan Şaibe'nin hangi durumlara düşe-
eegini hiç mi hiç hesaplamıyorlar.
Çünkü, yetişme biçimiyle gerçekten mesleğinin
eri olduğu bilinen Ağar, şayet "devlet içinde giz-
lönen kimileriyie devleti alet ederek kimi 'işlemle-
re' giriştiyse" kuşku olmasın, bütünüyle bu olay-
l^rdan "en azından daha üstünde olanlara bilgi
vermiş, izin almış" olabilir.
j Dikkatli gözlerden elbette kaçmıyor. ANAP lide-
m, belge açıklamıyor; ama sürekli, "Daha önemli-
tpri çıkacak" diyor. Çevresinde olanlar, örneğin
^raştırma komısyonuna üye verdiği Yaşar Top-
Çu'nun dilinin altındaAğar'ı daaşan "birisim"var.
\ Gelişmeler istenılen kıvama geîmemış olacak ki,
tfu isim şimdilik söylenmiyor, açıklanmıyor. Arifi
tarife ne hacet: Uzun irdelemeler arasında çehre
şırıtıyor, kimi kafalarda isım de beliriyor, biçimleni-
feir başka "suçlu"
». Öyle ki; biri çıkıp da Tansu Çiller adını yüksek
şesle söylese, kimse yadırgamayacak. Yaratılan
Ijava bu.
ANAP kurmayları Susurluk ve Şaibe Hanım ara-
sında bir köprü kurmasalardı; örneğin durup dur-
duk yerde partisine tercüman olan Eyüp Aşık gi-
bi önemlı bir siyasejtçi, Şaibe Hanım'ın da "derhal
görevden alınmasında" direnebilir miydi?
Geçmişte örneklerını gördük. Bugün üstüneör-
tü çekilen kimilerinin gün gelir, devleti kullanarak
nasıl zengin olduklarından tutun da hangi skandal-
lara imza attıkları ortaya bir bır çıkar.
Başkalarını bilmem, ancak bu tanımlamalardarı
sonra akla nedense Şaibe'nin kocası Özer geli-
yor.
Örnek mi? Insanı tarifsiz duygulara, söylenme-
yecek sözcüklere zorlayan küçük bir manzara:
Çatlı'nın parmak izi şarjörde çıkmış. Soru: "Ne
olacak bundan sonra?"
Özer: "lyi olacak". Ardından, kah, kah, kih, kih...
Kısa bir duraklama, "demokrasi ilerleyecek".
Ardından Özer'den yine kah, kah, kih, kih...
t Devleti perde gerisinden yöneten, yalaklarla sa-
lakların peşinde koştuğu insan, demokrasiyi, ka-
rısının kahraman ılan eylediği Çatlı'yı böyle anım-
sıyor.
27 yıl başbakanlık kapısında bekledığinden Bay
Hoca'nın, son on yılın gizli kalmış skandallarına
katılma payı, kuşkusuz hemen hemen yok.
, Yalnız olası bir sonucu unutmaması gerekiyor:
Şaibe'yi ya da ortağı DYP'yi himaye edeceğim di-
ye skandalları bir an önce soruşturmaya gönder-
miyorsa, bir gün gelir, Hoca'dan da "savsaklama,
üstünü örtme, suçluyuyargıdan kaçırma" savıy-
lâ hesap sorarlar.
Yaşamboyu eline Kuran almamış bir insan, ca-
miye adım atmamış bir kadın, Irak petrolü Yumur-
talık'ta akarken Başbakan Hoca'nın yanında Isla-
mi söylemlerle söze başlıyor.
Bay Hoca, bu ikiyüzlülüğü yutuyor mu?
Yoksa "laik bacı" deyip gülüp geçiyor mu?
İP'li Cültekin
6
Kaınil Yüceoral
görevden alınmalı'
Yağmurlu
ANKARA (Cumhumet
Bürosu) - Işçi Partisi Genel
Sekreten Mehmet Bedri
Gültekin. ,A_zerbaycan"da
düzenlenen darbenin
Başbakanhk'takJ ajağı
olduğunu ileri sürdüğü
Başbakanlık Başmüşa\ın
Sülcjman Kamil
Yüceoral'ın görevden
aJınarak yargı önüne
çıkanlması gerektiğini
bıldırdi.
Işçi Partisi Genel Sekreten
Gültekin, yazılı
içıkJarnasında. "Çiller
Ozel Örgütü" olarak
litelediği yapılanmanın
*Dış Tûrkler"
coordinatörü olarak göre\
•apan Yüceoral'ın
"aaliyetlerinin partisince
ırtaya çıkanldığmı
.aydederek, Başbakanlık
5aşmüşavıri'nin
^zerbaycan darbesındekı
blünün de belirlendiğini
elirtti. CIA güdümünde
üzenlenen darbenin.
iaşbakanlık'taki ayağının
üceora) olduğunu ileri
süren Gültekin. jöyle dedi:
"Afganistan'da Ozbek
GeneraJ Raşıd Dostum'a
gönderilmek üzere örtülü
ödenekten aynlan 3 mihon
doların 2 miİyon
dolanndan hâlâ haber yok.
Bu paranın 1 milyon
dolannın biz/at Yüceoral
eliyle Dostrm'a verfldiği
bilinijor. Türkhe son
vıllarda, herkesin gözleri
önürıde, ,\BD'nin kriz
bölgelerine müdahale gücü
olmaya sürüklenmek
istenmcktcdir. Çiller özel
örgütüniin en büyük suçu
da buradadır."
Gültekin. büyükelçilik gıbi
göre\i olmamasına karşın
Dışişleri Bakanlığfnın
verdigi kjrmızı pasaporru
bulunan Yüceoral'ın,
Başbakanlık'ta Bağımsız
Türk Topluluklan
Başmüşavirlıği, Yurtdışı
V'atandaş Konulan
Müşavirlıği ve Tanıtma
Fonu Başbakanlık
Temsılcısı görev lerini
sürdürdüğüne işaret etti.
Savcı Arttıraıı: Yargı zedelendi
M Baştarafı I. Sayfada
çekjlmemijı daha uvgun olacağı ka-
nısına vardını. Zaten ben soruştur-
mamı tamamlay ıpfc/tokenıi gönder-
m'njtim. Benim görn im hirmi>(i. Baş-
ka bir meslektaşımın bu işi> iirütme-
sinin daha randımanlı olacağını dii-
şünerek çekildim."
Soruşturmay ı y ürütürken tek
amacının "buişinbiranönccmdın-
lanması"olduğunu vurgulayan Art-
tıran. "Ben 1966'dan beri çok sayıda
büyük soruşturmalara imzamı at-
tmi. Benim ne Ağar'la ne de başka
bir kimseyle bir sorunum var** dedi.
30 vıldan ben savcılık yaptığını
anımsatan Arttıran. şöyle devam et-
ti:
"Çantamda her gece evime dosya
taşıyorum. Vatandaşın mağdur ol-
maması için çaba sarfedhorum. Bu-
gtine kadar onlarca büyük tahkikat
yiiriittüm. En son, Meclis'te (^rhan
Kılercıoğlu ileçahştım.Şu ana kadar
kimse hakkında art ni>etle bir fezle-
ke hanrtamadıni. Ben bu işlerin or-
taya çıkması için ga> ret sarf ediyo-
rum. Ne siyasi, ne maddi ne de ma-
nevı çıkarım var. Çıkar gözedniyo-
ram. Hukuka ve devktime hizmef
etmeye çahşıyorum."
Arttıran, Susurluk olayı üzerinde
devlet düzeyındedurulması gerekti-
ğini vurgulayarak "Bu işin üzerinde
kim duracaksa dursun. ama mutla-
ka durulmaJı. Devlet mi durur, siya-
siler mi durur. bilemcm. Kim dura-
caksa dursun. İnşallah Sayın Cum-
hurbaşkanrnın liderler toplantısın-
da bu işçözülür" dedi. Soruşturma-
da sıyası olarak vapılması gereken
birçok ışlem bulunduğunu kaydeden
Arttıran. "Bundan sonra TBMM'ye
v-eidari soruşturmayı yürüten birim-
lere çok büy ük görevier düşüvor. Bi-
zim vaptığınıız şekli işk'irlir. Önlann
yapacağı işler çok önemli" dıye ko-
nuştu. Arttıran. Ağar hakkında ha-
zırladığı fezlckenın "tarihi bir \«si-
ka" olduğunu ve zamanı gelince
mutlaka açıklanacağını belirtirken
"Başsavcılık fezlekeyi geri çekebilir
mir
'sorusuna, "Takdir onlann. ben
bilemem" yanıtinı verdı.
Daha önce de Susurluk skandalı-
na ilişkin gelişmeler üzerine -[X'v-
k't töhmctaltmda'" açıklamasmı ya-
pan Ankara Cumhuriyet Sav cısı Art-
tıran, aranan katliam sanığı, ülkücü
AbdullahÇaÖı'ya "MehmetÖzbay"
adıyla "emniyet uzmanı" olarak ve-
rılen ve silah taşımasına da olanak
sağlayan belgedeki imzanın Emni-
yet Genel Müdüru'yken Mehmet
Ağar tarafından atılmış olabıleceği-
nin bildırilmesi üzerine fezleke ha-
zırladı. Jandarma Genel Komutanlı-
ğı laboratuvanndayapılan ınceleme-
de imzanın Ağar'a ait olmasının
"kuvvetle muhtemel" bulunduğu-
nun behrtilmesi üzerine Arttıran ta-
rafindan hazırlanan fezlekede. "gö-
revini kötüye kullandığı" gerekçe-
sıyle Mehmet Ağar'ın dokunulmaz-
lığının kaldınlarak yargılanması is-
teminde bulunuldu. RP'li Kazan yö-
netimmdekı Adalet Bakanlığı iseek-
sikliklerbulunduğugerekçesiyleia-
de ettıği fezlekenin "ArtOran tara-
fından değiL başsavcılık tanjfından"
ele alınması istemınde bulundu. Bu
gelişme üzerine Arttıran, önceki gün
Ankara ayağında sahte evrak boyu-
tunu yürüttüğü Susurluk soruştur-
masından çekıldığını açıkladı.
Dünyanın 10 büyük skandalından biri
• Baştarafı 1. Sayfada
zadan ağır yaralı olarak kurtulan
milletvekili Sedat Bucak'ın Ağar ile
aynı partiden olmasu kuşkulann
partinin ileri geienleri üzerinde top-
lanmasııui y<A açıyor. Bucak, araba-
da ne işi okîuğunu ve arabanın taş*-
dığj makineli tüfek, sahte pasaport
vepoliskimliklerinin neaniama gel-
diğini açıklamak zonında."
Dergi. Susurluk skandahnın yanı
sıra Beiçika'da birsübyancınm işle-
diği seri cinayetlerin yol açtığj top-
lumsal patlamayı en büyük skandal
olarak birinci sıraya oturttu. Diğer
önemli skandaJlan da şöyle sırala-
dı: Japonya'nın Sumimoto şirketin-
de ortaya çıkan kredi yolsuzluğu,
Meksika'da Deviet Ba^kanı Carios
SalinasdeGortari'nin adının kanş-
tığı cinayet, Japonya sağhk bakanı-
nın satışına izin verdiği kanlarda
HfV virûsünûn saptanması olayı,
Fransa'da Kanser Araştırma Mer-
kezi başkanınm bağış paralannı
zimmetine geçirmesi, Iskoçya'da
Katolik din adanunın evlilik dışı ço-
cuğımun ortaya çıkmast, Bitt Oin-
ton'ın baş danışmanı Dick Mor-
rb'in bir sokak kadmıyla oian iliş-
kisi, Hindisfân'da iktidardaki Kong-
re Partisi'nin düşmesine yol açan
yolsuzluklar ve israil Başbakanı
Benyamin Netanyahu ve kansuun
işine son verdiği dadınm şaşırücı
itiraflan.
Casinocular: Hükümetin gücü yetmez Kumarhane
BÜLENT ECEVİT
ANTALYA - Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller'in "Kumarhaneter mut-
laka kapatılacak" şekhndeki sözlen
tunzmcılerin "Çiller rurizmden elde
edilen gelirleri bilmiyor mu" şeklın-
de yorumlara neden oldu. Ozellıkle
yılda25Obın Israılhnınkumartunz-
mı için Türkiye'ye geldıgını, kış se-
zonunda bölgenin doluluk oranının
kumar sayesinde arttığını belirtilen
turizmcıler. "Casinolan kapatnıaya
hükümetin gücü yetmez" dıyerek sert
çıktılar
Çıller'in casinolann kapatılacağı
açıklamalan, 26 kumarhanenin bu-
lunduğu Antalva, Kemer, Sıde ve
Alanya'daki tunzmcıleri ısyan ettır-
dı. Akdenız Tunstik Otelcıler \e İş-
!etmecılerBirlığı(AKTOB)sözcüsü
Turgay Alp, Çiller"ın açıklamasmı
"Politik vatınnı vapıvordur. RP ile
olan hükümet işbirligi nedeniyk böy-
le bir açıklama yapmışnr. Casinolann
kapatılmasına hükümetin gücü yet-
mez" dıye yanıtladı.
Adının açıklanmasını istemeyen
bır casıno yetkilisi de. "kumar maf-
yasının devletin vöneticileri arasına
sızdığının son olaylarla da ortaya çık-
ügınr belirterek şunlan söyledi:
"Tüm dünyada kumaroynayan in-
sanlar vardır. Bunlarzengin kişilerdir
ve zevk için bunu yapariar. Önemli
olan bunlân çekmekti. Ba/ı casinolar
bunu yaptı. Ama nıafv a düzeniv le ça-
lışan kişilerin eline geçen casinolar,
Türkvatandaşlannı sömürdü. Amaç
kendi vatandaşımızı soymak olma-
maİL Herkesin biidiği bu mafva sahip-
li casinolarda Türk vatandaşlanna
senetler imzalatıiarak krediler veril-
di. Bu sistem bizim Türkiye'de uygu-
landı. Dünyada böyle bir uygulamaya
hiçbir casinocu gitmez. Parası olan
gelir oynar \e gider. Kumarda vere-
sive dönemini yine dev letin de biidiği,
hatta casino açması için kredi alan
mafya gnıplan başlattı. Sonra da
bunlann denetimini sağtayamadı."
Baştarafı 1. Sayfada
son derece sıkıntıya sokan. aile
bütçesini etkileyen işletmeler ol-
duğunu kaydettı.
Tansu Çiller, "Bugiinkü değer-
lendirmem budur. Sadece vergi
vermeyen kazancın nereye gittiği
belli olmayan bir kesim degiL aik--
leri de sıkıntıva sokan bir olaydu*.
Bu kumarhaneler mutlaka kapa-
tıimalıdır. Benim düşüncem bu"
diye konuştu.
Susurluk kazasıyla kamuoyuna
yansıyan ve gün geçtikçe boyutla-
n genışleyen "devlet-mafta-srya-
set" üçgenindeki karanlık bağlan-
tılarda. kumarhanelerodaknokta-
yı oluşturmuştu.
| Zuhal Olcay
Î
Naluk Bilginer
Derya Alabora
Emre Ba>kal
Hümeyra
Meral Çelink_,_
Selçuk Yöntem
;: Tunra Vonder
\ Civan Canova
TanerBartas
Altan Eriiekli
Aytaç Vörüfiaslan
VöıH'lmcn : Tomris (üritlioıilıı
Scnano : Mfhııu'l lnı»lıı
V.ıpımt ı: (afer ü/giil
tü Yönetmeni :Yavıu Tüı
Ercan Yılmaz
Mürik: M.Murettin Beken
w
Kurgu : Bilge Can
İSTANBIİL FİLM FESTtVAÜ
• En lyi Film Ödülii
• En M Yönetmen Ödülü
ANKARA FİLM FESTİVALİ
• Jüri Özef Ödülü
KÖLJV FİLM FESTİVALİ
• En lyi Kadın Oynpcu ÖtfüfCj
En lyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü
İSTANBUL
ALKAZAR
12.1 5
-14.4 5
-16.4 5
- 19.00
-21.1 5
ANKARA jmSj/fS^
KAVAKLIDERE W%
12.15
-14.30
-16.45
-19.°°-21.15
Sulukar
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Ekonomi bürokratlarının Tansu Çiller başkanlı-
ğında yaptıkları toplantı sonrası gazeteciler açıkla-
ma bekliyor.
Çiller, bir dizi pembe karar anlattıktan sonra "bir
soru üzerine" kumar üzerine kumar oynadı:
"Kumarhaneler mutlaka kapatılmalıdır. Bu konu-
da bütün çalışmalar başlatılmıştır."
Konu durup dururken ortaya atılmış değil.
Susurluk olayı ile kumarhaneler arasında bağ-
lantı var. Bu, artık iddia aşamasından çıktı; belge-
lerle, bilgılerle destekli bir saptama... _
'Kumarhaneler Kralı' dıye tanınan Ömer Liitfü
Topal'ın ö/dürülmesinde, üç Özel Tim görevlisinin
adı geçiyor. Bu kişilerin eski Içişleri Bakanı Meh-
met Ağar'ın emriyle Ankara'ya getirildiği iddia edi-
liyor..
Böyle bir ortamda Çiller gürlüyor:
"Kumarhaneler kapatılacak..."
Türkiye'deki yönetim şeklinin adının ne olabile-
ceğini daha önce duyurmuştuk:
"Demokratik Mafya Cumhuriyeti..."
Böyle bir cumhuriyette en önemli kurumların ba-
şında ne gelir?
Bu da soru mu?.. Tabii ki kumarhaneler...
ABD'de geçen kasım ayında "Kumarhaneler Kı-
lavuzu" yayımlandı. Kılavuzda "Avrupa birinciliği"
unvanını kazanan ülkenin adı, Türkıye...
Kılavuza göre ülkemizdekı beş yıldızlı uluslarara-
sı standartlara sahip kütüpha.. affedersiniz kumar-
hane sayısı 40. Fransa'da, bu standartlara sahip bir
kumarhane bulunmuyor
Yunanistan'daki en lüks kumarhanelere ancak
üç yıldız verilmiş. Suriye ve Lübnan'dakilere ise iki
yıldız...
Ya bizim? Bizde beş yıldızlı 40 tane... Toplam 76
tane...
Avrupa Avrupa duy sesimizi, bu gelen Türklerin
kumar sesleri...
Avrupa'nın kumar merkezi diye bilinen Monaco
mu? Gerimizde...
Ya Monte Carlo? Beş yıldızlı sadece iki kumar-
hane...
Rakamlar ortada, kumarda dünya çapındayız...
Kılavuzda, devlet yöneticilerinin ülke üzerine oyna-
dıklan kumar sıralaması yok. Olsaydı, kaçıncı sıra-
da yer alırdık?
Kumarhane tekelleri...
Türkiye'deki 76 kumarhanenin yüzde 95'i altı bü-
yük şirkete ait. Asabı bozuk politikacı Besim Ti-
buk'un 20'yi aşkın kumarhanesi var. Herhalde asa-
bını oradan gelen parayla düzeltiyor...
Sudi Özkan onu izliyor. 15-20 arası... Sırada,
Ahmet Hamoğlu, Yalçın Sürmeli, Ergun Berksoy
var...
Turizm Bakanı Bahattin Yücel göreve geldiğin-
de önce, "Türklere kısıtlama" getirdi. Kılık-kıyafet
uygun olacak. Kravat, etek falan... Tabii kitabına uy-
duruldu. Kumarhane girişlerine boy boy etek, kra-
vat kondu. Sonra Türklere yasaklandı... Ardından
serbest bırakıldı...
Kumarhanelerin devlete ödediği vergi 85 milyon
dolar. Kazançlarının ise ıkı milyar doları geçtiği id-
dia ediliyor. Resmi rakam, 500 milyon doların altın-
da.
Geçen hafta, kumarhane işletmecileri Ankara'da
bir araya geldiler. Tüm kumarhanelerin üç merkez-
de toplanması öngörülüyor.
Toplantıdan net bir sonuç çıkmadı...
Tam bu aşamada, Çiller kumarhanelerin tümüy-
le kapatılması için çalışma başlatıldığını açıklıyor.
Amaç, gündemi değıştırmek değilse, perde ge-
risindeki kumar kavgasının çok büyük boyutlara u-
laştığı anlaşılıyor.
Türkiye'deki kumarhanelerin temel gelir kaynağı
Türkler. Salt yabancı turistlerle 76 kumarhanenin
para kazanması olanaksız. Kulislerde konuşulan
şu:
"Kumarhaneler önce Türklereyasaklanacak. 7ü-
mübatacak. El değiştirecek. Sonra Türklereizin çı-
kacak..."
Yeni "eller" kim olacak?
Bu kişilerin adlan ne olursa olsun, birinci özellik-
leri "yurtsever" olmak olacak...
Gelişmeler Türkiye'nin bir özelliğini daha perçin-
leyecek:
"Kumarla kumar oynayan ülke..."
Mehmet Ağar
'Erzurıımlıılar
gecesi'nde
ANK.4RA (Cumhuriyet
Bürosu) - "Devlet-mafya-
shaset" üçgenindeki
karanlık bağlantılarla ilgili
belgelerin ortaya çıkmasıyla
birlikte etrafindaki çember
daralan eskı Içışlen Bakanı
Mehmet ,4ğar. basınla
karşjlaştığı toplantıda
ıddialara yanıt vermemeyi
tercih ettı. 'Erzurumlular
gecesi'nde türkii söyleyip.
halav çekerek moral bulan
Ağ.r, gazetecilere, u
Benim
yaşadığun ve düşündüğüm
Türkiye'vi sizin hayal
etmeniz mümkün dcğU"
dedi. Eskj Içişleri Bakanı
Mehmet Ağar.
Erzurumlular Vakfı'nın
Sheraton Oteh'nde
düzenlediği gecede gövde
göstensi yaptı Otel
girişinde halk oyunlan
ekibinın göstensi ve
"Türkiye seninle gurur
duyuyor" sloganıyla
karşılanan Ağar'ı soru
yağmuruna tutan
gazeteciler, slogan atan
grup tarafından
engellenmeve çalışjldı.
Davetliler Ağar'a sevgi
gösterisinde bulunurken
sahnede türkii söyleyen
sanaiçı Burbao Çaçan.
Ağar'a soru yönelten basın
mensuplanna. "Allah'm
belalan" diye seslendi.
Gazetecilenn tepki
göstermesi üzerine "espri"
1
yaptığını söyleyen Çaçan.
"Beni dövecek misiniz
yahu? Hele şuradan bir
çekilin de Mehmet
ağabeyimi bir göreyim"
dedi. Geceye katılan diğer
sanatçılar Safiye Soyman,
tbrahim Erkan ve Arif
Sağın söylediği parçalara
eşlik eden Ağar. sahneye
çıkarak Erzurum folklor
ekibıyle halay çekti.
Gazetecilerın sorulannı
yanıtlamaktan kaçınan
Ağar. "Ben buraya
dostlanmla birlikte
eğlenmeye geldim. Soru yok.
Yalnız size bir şey
söytejeceğim; benim
yaşadığım ve düşündüğüm
Türkive'yi siziıı hayal
etmeniz mümkün değil"
diye konuştu.