05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15ARALIK1996PAZAR 14 KULTUR Yavuz Turgul, seyircinin bir Türk filmine giderek mutlu olacağı dönemi yaratmak gerektiğini düşünüyor 'Keyif duyacağun bir film yaptım' DUVGU DÜRGUN 1996'nın son giinlerinde sinema salonlannı canlandıran bir fiim çık- tı ortaya: 'Eşkıya'. Mapushanede 35 yılı devirdikten sonra tstanbul damlanna düşen Eşkıya Baran ile bıçkın kent delikanlısı Cumali'nin keşisen yaşam serüvenlerinin öy- küsüydü 'Eşkıya'. Seyirci filme il- gisiz kalmadı. Salonlar doldu. Fil- min bitimindealkışlaryükseldi. Pe- ki neydi sinema izle>icisini bunca etkileyen? L'sta yönetmen Tarkovsky. "İn- san; yitirilmiş. kaçınlmış \a da he- nüz erişüememjş zamanlar yüzün- den sinemaya gider" diyor. 'Eşkı- ya'nın yönctmeni Ya\ıızTurgul ıse salonlann tıklım tıklım dolmasını. yönetmen olarak filmden aldığı key fın seyirciye yansımasıy la açık- Iıyor. Turgul ıle 'Eşkıya'yı konuş- mak üzere reklam ajansındaki bü- rosundayi7 Ancak Turgul. 'Bana filmle ilgili hiçbir şey sormayın' di- yor. 'Eilm ortada duruyor. Biz sine- madan,seyircidenkonuşalım'. Iste- diği oluyor. Sohbetimiz. ucundan kıyısındân 'Eşkıya'ya dokunur gi- bi olsa da. Turgul ile sinemadan. seyirciden. Yeşilçam geleneğinden. keyif alarak film yapma \e izleme özîeminden söz ediyoruz. -• Eşkıya", beğemİeri birbirinden farklı olan çok geniş bir kitley le bu- i3aı'anat eseri kalpten gelen bir şeydir. Aklın ve kalbin uyumudur. Ben, eleştirmenler için, halk için film yapıyorsam bu art niyetli bir davranış olur... Kendimi anlattığım zaman, çok daha saf, çok daha insanın içine işleyen işler çıkardığımı düşünüyorum. Bir başkasını taklit ederek değil, kendiniz olduğunuzda mutlu olursunuz. O mutluluk seyirciye de yansır. Eğer izleyici seni sevecekse. sana dair yapılan işten dolayı sever. luştu. Böyle bir sonucu bckliyor muydunuz? TURGUL - Bunu umduğunı za- man bu filmi yapamazdım ki. Hıç- bır şey beklemedim; hiçbir şey ıs- temedim. Sadece keyif duymak is- tedim. Şener izlediğinde key if duy - sun. Uğur izlediğinde keyif duy- sun...Benim için önemlı olan, ben filmi seyrettığim zaman 'Ya.aferin be!' demekti. Bence fena olmayan bir filmdir 'Eşkıya'. - Bir anlamda kendiniz için vap- tınız 'Eşkıya'yı yani? TURGlL - Zaten diğer faktör- len göz önüne aldığında. amacın başkalan olduğu zaman ıyi bir şey ortaya çıkaramazsın. Sanat eseri kalpten gelen bir ^evdır. Aklın ve kalbin uyumudur. Ben, eleştirmen- ler ıçın. halk için film yapıyorsam bu art niyetli bir davranış olur... Kendımı anlattığım zaman, çok da- ha saf, çok daha insanın içine işle- yen işler çıkardığımı düşünüyo- rum. Birbaşkasını taklit ederek de- ğil. kendiniz olduğunuzda mutlu olursunuz. O mutluluk seyirciye de yansır. Eğer izleyici seni sevecek- se. sana dairyapılan işten dolayı se- ver. Sen ona dalkavukluk yapmak istediğin an seni reddeder. Hisse- dersin bunu; 'Bu adam neresinde duruyor bu işin?' dersin. Sanatta K İ T L E İ L E T İ Ş İ M K Ü L T Ü R Ü N D E E S T E T İ K S O R U N L A R Hareketli görüntüden estetik çıkmaz!• Televizyon programlan içindc neden izlcyicisiyle en çabuk ve cn etkiü buluşan yapımlar reklam filmleri? Reklam filmleri incelendiğinde; bunların sağlam bir altyapı ve üst düzey estetik uygulamalara sahip olduğu göze çarpıyor. Televizyon. alan kaydınlması tehlikesi içindedir. Özellikle drama ve eğlence programlannda ortaya çıkan zevksiz uygulamalar, Brechfin bir zamanlar sinema için söylediği "Halkın beğenisi eğitilebilir" sözünün tersine, televizyon izleyicisinin bcğeni düzeyini hızla aşağı çekmektedir. PAKİZE BARIŞTA Televizyon programlan içinde neden""* izleyieisıyle en çabuk ve en etkili buluşan yapımlar reklam filmleri? Başanlı bir kitle iletişim kültürü içinde yer alan reklam filmleri incelendiğinde: bunlann sağlam bir altyapı ve üst düzey estetik uygulamalara sahip olduğu göze çarpıyor. Once hedef kitle kültürünü doğru kavramakla yola çıkan uzmanlar, senaryo oluşturulmasından pratik uygulamalara kadar dünya akademik normlanna bağlı kalmaya özen göstenyorlar. Yönetimiyle. kamera ve ışık kuîlanımıyla. ses düzenlemesiyle. Üretici-tükıtici ilişkisinde ürüniin ya da servisin tanıtimını saglayan reklam film- leri, kitle iletişim kültüriinde düşündürücü bir yer edindi. renk kompozisyonuyta; zamana ve mekâna müdahale edebilen kurgusuyla. hem yoğun hem çok boyutlu metinleriyie ve hi-tec bilgısayar kullanımlanyla reklam filmleri, kitle iletişim kültürü içinde estetik açıdan öncü bir konumda görünüyor. Toplumun karşısına çağdaş, ileri bir görsel-işıtsel sunumla çıkıldığında da her zaman olduğu gibi hızla kabul görüyor. Çünkü izleyici, çoğu yerli fılmlerden, televizyon programlanna ve kliplere kadar rastlayamadığı bir estetik uygulamayla karşılaşıyor. Cretici- tüketici ilışkisinde ürünün ya da servisin tanıtımını sağlayan reklam Televizyon Çocuğu'nda öz ve biçim uyumu Aslında lelevızyon kanallannda insa- nıümıtlendirennadirprogramlardayok değil. Örneğın 'Televizyon Çocuğu' git- tikçe gelışen bir estetik sunum içinde. 'Tele\iz\on Çocuğu'nun öz ve biçim iliş- kisinde örnek bir uyum göze çarpıyor. Bu uyum sonucu çok geç saatte yayım- lanan 'Televizyon Çocuğu'nun seyirci kıtlesiyle kurduğu ilişkideki başansı, ün- lü pnme time tezini geçersiz kılmakta- dır. Yani bir program; özüyle. biçimiy - le, içeriğiyle ve hatta olgusuyla kitle ile- tişimi açısından doğru olduğunda -çok da mübalağa edilmedikçe- yayın saati pek sorun olmuyor. Kısaca seyirci, prog- ramıyla biraz mahmur ve uykulu da ol- sa buluşuyor. Bu alandakı en kötü \e ümitsız gibı görünen durum klıpler. Popülerkültürün günümüzde önemli bir iletişim öğesı olan müzik klipleri reklam sektöriinden gelen çok az say ıda yönetmen ve kadro- nun çektiğı bazı örnekler hariç tümü kitsch bile olamayan özenti uygulama- lar. Örneğin yeni pop şarkıcılanndan Seçil'in 'Uhde' adlı şarkısının klibinin ileri bir kent kültürü savıy la ortaya çık- tığını sandığına hiç kuşkum yok. Belki niyet iyi. ama kafa hayli kanşık. klipte- kı tabloya bakarsanız: tam bir Hıristiyan kültürü ikonografisi. Diyelim ki yönet- men Hıristiyan kültürü, hatta daha iyi niyetli olalım. Batı kültürü etkisinde kal- mış. Fakatodane: ikonografikmotifler- le süslü kliptekı kanatlı erkek melekler -bu melekler biraz da kıllı- ansızın Ana- dolu İslam tarikatlan jestüel içinde sal- lanmaya başlarken. seyredenlerde de ciddi bir fikri tlrar durumu söz konusu oluyor. Şimdi, yönetmen bir Doğu-Batı sentezi arayışı içinde midir? Yoksa ama- cı, seyircinin kafasını kanştınp, olduk- ça anîaşılmaz bir görüntü dizısi yaratıp kendi lehine bir derinlik kazanmak mı- dır Öz ve içerik açısından bir bas.ka tuhaf- lık; Demet'in 'Şikâyetim Var" adlı şarkı- sının klibinde mev cut. Klipteki durağan ıfadeli yüzler. ışık yapısı ve kamera ha- reketleri özellikle de Ibranı kültürünün en belli başlı kült motıfi olan yedi kollu şamdanla, görüntüler dizisi bütünüyle bizeyabancı; İbrani kültürünün işaretle- rini taşıyor. Almanya'daçekilenbuklip- te genç şarkıcı belli kı -bilerek ya da bil- meyerek- dindar bir film ekibine düş- müş! Sonra da "Şikâyetim Var" diyor. Nasıl olmasın? Bu tam tüketicisini tanı- mayan üreticinin iletişimsizliği. Seyirci hangi duygu boyutunda bu klipte bu- luşabilir ki? filmleri. kitle iletişim kültüriinde düşündürücü bir yer edindi. Türkiye'de bazı reklam teorisyenleri, toplumun beğcni düzeyinin gelişmesi ve yükselmesınde dahi katkılan olduğu düşüncesindcler Aslında Türkiye"deki. sanayi burjuvazisınin gelişimine paralel ve doğal olarak gelişen bu durumda da. kıtleye yönelik üretım-tüketim kültürlen oluşum ve gelışımı açısından konunun kültürel bağlamı. entelektüel boy utta bile ele alınabilir. Örneğin ünlü medya düşünürü Mc Luhan'ın "Midyum mesajdır" göndermesi. özellikle televizyon söz konusu olduğunda çok daha önem kazanıyor. Estetik boyutta bakıldığında televizyonun içi nasıl doldurulmalı'.' Şu anda resmi ve özel televizyon kanallan arasında hızlı bir yolculuk yaparsak, ngeraerLuygulamanın -içerik özensizliğt bir yana- özellikle biçımsel açıdan reklam filmlcrinin kalıte düzeyine yaklaşamadığını görürüz. Bunun ilk göze çarpan nedeni; telev ızyonkanallannda bu alanda üst düzey bir estetik uygulamayı gerçekleştırebilecek kadrolann bulunmay ışıdır. Aslında bu bir çelişkidir. En ileri teknolojiye sahip televizyon kanallan gerekli ve yeterli kadrolan kuramadıklan için midyumun gerekli kültürü bir türlü oluşamamaktadır. Işte tam bu nedenle de başta kırsal kültür olmak üzere. diğer ara geri kültürler televizyon kanallanna sızarak en azından biçimsel uygulamada onlan ele geçirmektedir. 'Halkın beğenisi eğitilebilir^ Bir kent kültürü iletişim aracı olarak keşfedilmış olan televizyon. alan kaydınlması tehlikesi içindedir. Özellikle drama ve eğlence programlannda ortaya çıkan zevksiz uygulamalar. Brecht'in bir zamanlar sinema için söylediği "Halkın beğenisi eğitilebilir" sözünün tersine. televizyon izleyicisinin beğeni düzeyini hızla aşağı çekmektedir. Tıpkı Türk sinemasında bir zamanlar ve hatta günümüzdeki genel uygulama içinde olduğu gibi... Her ne kadar konumuz biçimsel uygulama gibi görünse de; öz. biçim ve ıçenk aslında birbütündür. Bu nedenle televizyon kanallannın elbirliğiyle yüceltme kampanyasına giriştikleri Rüçük İbo'ya değınmeden geçmek olmayacak. Kır kültürü kuşatmasının küçük prensi olacağa benzeyen "Canısı Canısı 1 adlı şarkıyla ünlenen Küçük îbo. silahlannı kuşanmış, kent kültürünün kalan kısmını teslim almak üzere. medyanın da sonsuz yardımlanyla dörtnala üstümüze doğru geliyor. Teslim olmak ya da olmamak size kalmış. YektaKam veNazm 'LiyakatNşanı'verildi Olçer'e Kültür Senisi -İtalyan Konsolosluğu. evvelki akşam her yıl geleneksel olarak düzenlenen bir törenle İtalyan kültürüne yaptıklan katkılardan dolayı Yekta Kara ve Nazan Ölçerı İtalyan Cumhuriyeti'nin "LiyakatNişanr ileödüllendirdi. Opera yönetmeni ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdür \ e Genel Sanat Yönetmeni Yekta Kara, Türkıve ile ttalya'nın kültür ve sanat alanındaki ışbırliği çalışmalanna sağladığı katkılann yani sıra yönetmen olarak yurtiçi ve yurtdışında sahnelediği pek çok italyan operasındaki başanlan nedeniyle ltalya"nın en yüksek onur nişanı olarak bilinen "Cavaliere deİTOrdine al Merito" unvanını kazandı. Yekta Kara. Puccini, Rossini, Donizetti. Verdi, Giordano gibi önemli İtalyan sanatçılann eserlerini sahneye koydu. Türkıve"de. sanat yaşamına 1977'de Dev let Opera ve Balesi'nde başlayan. 1992 yılından bu yana İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdür ve Genel Sanat Yönetmenlıği görevini sürdüren Yekta Kara daha önce de "Cumhurbaşkanlığı Büvük Kültür ve Sanat Ödülü" ile "Kultür Bakanlığı En Başanlı Opera Yönetmeni Ödülü T 'ne layık görülmüştü. Törende. son beş yüz yıldır Türk-İtalyan ilişkilerinde operanın önemli bir yer aldığına değinen Yekta Kara, bu bağlamda böyle bir ödüle layık görülmekten mutluluk duy duğunu belirtti. Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer de Türkiye ve İtalyanın kültür ve sanat alanındaki işbirliği çalışmalanna sağladığı katkılann yani sıra Akdeniz ülkelerinin ortak tarihsel mirasının gün ışığına kavuşturulması yönündeki girişimleri ve bilimsel çalışmalan nedeniyle "Cavaliere dell'Ordine al Merito" unvanını kazandı. Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ndeki çalışmalanna 1972 yılında basjayan ve 1978'den bu yana müze müdürlüğünü yürüten Nazan Ölçer. daha önce Fransa Kültür Bakanlığı'nca "Şövalye Nişanı". Federal Almanya Cumhurbaşkanı tarafından "En Yüksek Liyakat Madaryası" v e Polonya Cumhurbaşkanı'nca u Beyaz Kartal Nişanı"yia ödüllendirilmişti. Ölçer, 1989 yılında da Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı'nca "Yılın Müzecisi Ödülü"ne layık görülmüştü. Konsoloslukta yapılan törende aynca. Olivetti'nın Türkiye temsilcisi Moris Benbaneste ile sanayi ve milli eğitime katkılan nedeniyle, Garibakli nin kurduğu İtalyan Hayırsever Cemiyeti Başkanı DemetrioMonteverdo'ya -Liyakat Nişanı" verildi. Kara ve Ölçer İtalyan kültürüne katkılanndan do- layı ödüllendirildi'ler. (KADER TUĞLA) yaratıcı olan kışi. yarattığı işin ne- resinde duruyor' 1 Örneğin kimisin- de hiçbir yerınde durmuyordur. Şimdi binsinin kalkıp Susurluk hakkında film yaptığını düşünün. Aslında böyle bir şey yapmak iste- miyordur ama o kadar fazla gün- demdedir ki konu... Öyle bir işi yapmak isteyen. o kamyon olayı ol- madan da yapar zaten; olayın orta- ya çıkmasını beklemez. - "Eşkıy a\Şener Şen ve Uğur Yü- celile'Muhsin Bey "densonraveni- den bir araya gelişinizin üriinü. Se- naryo> u Şener Şen ya da Yücel'i dü- şünerek ölçüp biçtiğiniz oldu mu? TlıRGUL - Benım şansım. ya- rattığı m proıelerde oy namaya hazır ve ıstekli ıkı oyuncunun olması. A- ma 'Eşkıya'. Sener Şen bu filmde oynasın diye çıkmış defiil. Birote- lin en üst katından fstanbul'un damlannı izlerken, damlarla ilgili bir öykü kurulabilir mi acaba diye düşünmüştüm. Oradan başlayan bir hikâyebu... Şener Şen. Uğur Yücel. Şe> ket ,\ltuğ. Müjde Ar benim çok yakın arkadaşlanm. Onlarla yaptı- ğım işte yabancılık çekmiyorum. Senaryonun Şener Şen'e yazılmış olduğunu düşünmenızi istemem. Ama dostum, arkadaşım ve çok iyi işleryapan Şen'ındebu ışin içinde olmasından büyük keyif duyuyo- rum. - Filmde, sokak argosu çok canlı yansıtılmıştı. Bu konuda nasıl birça- hşmayaptını/? TLRGUL - Az bile gösterdik. Çok daha ağır. vahşi bir dil var as- lında Beyoğlu'nda. Filmde o kadar vahşi birdıl yok. Ancaközel birça- lışma yaptığımı söyleyebilırim. Çünkü benim özel olarak dolaştı- ğım alanlardan bın dc oralar. Ancak benım için sokak argosuymuş falan çok da önemli değil. Bu. lOyılbo- yunca yavaş yavaş gelişmiş bir se- naryo. Filmin tümünde ortaya atıl- mış birtakım düşünceler var. Aşk için günaha girmek ya da gırme- mek örneğin. Bu y üzden eğer film. sinema seyircısınde olağanüstü bir patlamaya yol açarsa. eğer insanlar filmi seyrettikten sonra mutlu olu- yorsa. bunun üstünde biraz durmak gerek diye düşünüyorum. - Son dönemde. "İstanbul Kanat- lanmın Altında", piyasadaki Ame- rikan nimleri arasından sıynlıp se- yirciden rağbet gördü. A> nı ilgi şim- di 'Eşkıya'ya da yöneliyor. Seyirci- yi yakalamak neye bağlı sizce, sine- ma salonlarını doldurmak için Va- vuz TurguPıaı bir fonnülü var-mı? Tl'RGUL"- Sinemada forfnü! yoktur. Formülün var olduğunu zannedenler. birbirine çok benze- yen filmler arasında seyircinin han- gısine ılgi göstenp göstermediğınin farkında değillerdır. Örneğin Holly- vvood tarihinin en büyük knzıni ya- şıyor. Büyük bütçeli filmler artık ış yapmıyor. O zaman hanı formül? Hani Hollyvvoodşampıyonlan'.' Bu- nun formülüolmaz. Çünkü her film yeni bir imtıhandır. Büyük başan- lann ardından hayal kınklıklannın, hayal kınklıklannın ardından da ba- zı başanlan ngeleceği umudunuyi- tirmemek gerek. Önemli olan kişı- nin sinemayla ilişkisidir. Aslolan filmdir. Orada her türlü değerdurur. - Bııgüne dek içini/e sinmeyen. yapmasaydım dediğiniz bir Tılm ol- du mu peki? TURGUL - Hayır. Ben başanyı. başarısızlığı seyirci sayısında ara- mam Pek çok sanat yapıtının değe- riyıllar sonra anlaşılmıştır. Bir film boş salonlara oynuyordur ama de- ğerli olabilır. Ya da seyirci izliyor- dur. değersiz olabilir. Herkesin be- ğenmesi onun kötü olduğunu gös- termez. Tıpkı beğenmemesi duru- munda olduğu gibi. Aslolan, kişinin o işe nasıl baktığı. o işin neresinde durduğu. - Zaman bir değerlendirme ölçü- tü olabilir mi? TURGUL- Zaman içinde. tari- hin karanlık sayfalannda ne yapıt- lar gızlıdır bılemeyız. Kımse bun- lan görmedı. Ama herhalde en mut- lu sanatçı. ya^adığı dönemde değer- lendirilmiş olandır. Aksi takdirde çok acı çckiyor sanatçı. Ben. bütün fılmlerimde Yeşilçam'dan birtakım kişilerle çalışmayı prensip edindim. Onlar benim çocukluğumun insan- larıydı. 'Fahriye Abla'dan bu yana onlarla çalıştım. Ama 'Eşkıya'da baktım kı. o insanlar yavaş yavaş yokoluyorlar. Bupınlpınl insanlar Yeşilçam'daydı. İşte biz bu Yeşil- çam denen duyguyu. düşünceyi geleceğe taşırsak başanlı olabiiiriz. Tanhsizlik olmaz. Tarihi red- dedemezsiniz. Biz artık. insanlann Türk filmine gıtmekten mutluluk duyacağı dönemi yaratmak zorun- dayız. - Peki "Muhsin Bey' mi yoksa "Eşkıya"mı desek? Tercihiniz ne olurdu? TURGUL- Ayn dönemlerde. ay- n koşullarda ayn ruh hallerinin oluşturduğu şeyler bunlar. Bir ter- cih söz konusu olamaz burada. A- ma ilginç bir nokta var. 'Muhsin Bey' sinemada çok az hasılat yap- mıştı. O dönemde video kaset ki- ralayıcılan çok fazlaydı. Böyle olunca film. videoculara venldi ve 'Muhsin Bey' videoda keşfedilen bir film oldu. - Genellikle, iki-üç yıl hatta bazen daha uzun bir süre boyunca sessiz kalan bir yönetmensini/. "Eş- kıya'dan sonra sırada ne olacak? TURGUL- 'Eşkıya'. lOyıllıkbir projeydi ve son ikı yılı inanılmaz yoğun geçti. Bendenyinebirkaçyıl bir şey beklemeyin artık. • Çalınmış Güzellik Bernardo Bertoluccinin yönettıâı filmde Lıv Ty ler ve Jeremy Irons başrollerde. (Bevoğlu Beyoğlu 251 32 40, Teşvikive AFM 224 05 05, İstanbul Princess 285 06 95, Baİurköy Carousel 5"/ 83 80, Altunizade Capitol391 19 35, Kadıköy As 336 00 50, Fenerbahçe Pyramid 348 01 50) • Los Angeles'tan Kaçış Jolın Çarpenter'ın , filmınde Kurt Russell'ı başrolde izlıyoruz. (Etiler Akmerkez 282 05 05, Beyoğlu Fitaş '249 01 66, Ortaköy Princess 22^60 11, Aksaray Yıldız 589 61 39, : Fatih Feza 631 16 08, Florya Prestij663 28 86, Altunizade Capitol 391 19 35, Kadıköv Moda 337 01 ' 28, Bakırköy Incirli 572 64 39, B. Avsar 583 14 97) • Öldürme Zamanı Joel Schuamaher'in yönettiği ' filmde Sandra Bullock. Samuel L. Jackson ve Vlatthevv McGonaughey başrollerde. (Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Osmanbey Gazi 24^ 96 65, Harbiye As 247- 63 15, Etiler A kmer'kez 282 05 05, İstanbul Princes - 285 06 95, Parliament Cinema Club 263 18 38, Çemberlitaş Şafak 516 26 60, Suadiye \lovieplex 385 24 49, Kadıköy Ocak 336 3^71, Altunizade Capitol - 39119 35) B 80. Adım Tomris Giritlioğlu'nun yönettiği filmde • Zuhal Olcay. Haluk Bilgıner, Levent Clgen ve Dcrya , Alabora rol alıyor. (Beyoğlu Alkazar 293 24 66) , H Jack Francıs Ford Coppola'nın yönettiği filmde Robın V\ılhams başrolde. (Etiler Akmerkez 282 05 05,- Tesvikiye AFM 224 05 05, İstanbul Princess 285 06 '• 95. Ortaköy Feriye 236 28 64, Osmanbey Gazi 24' 96 " 65, Kadıköy Siireyya 336 06 82. Beyoğlu Atlas 252 85 "6, Bakırköy Carousel 5'/ 83 80) • Eşkıya Savuz Turgul'un yönettiği filmde başrollerr- Şener Şen ve Uöur Yücel paylaşıyor (Beyoğlu Emek ' 293 84 39, Osmanbey Gazi 24 7 96 65. Etiler Akmerkez 282 05 05, İstanbul Princes 285 06 95. Ortaköy Princes 22^91 4". Bakırköy "•/ 5~2 04 44, - Galeria Prestige 560 "2 66, Çemberlitaş Şafak 516 26 •-- 60, Suadiye \lovieplex 385 24 49, Kadıköy Kadıköy '• 337 74 0Ö, Altunizade Capitol 391 19 35)' ' > • Kanşık İlişkiler Gary Fleder'ın yönettiği filmin i başrollünde Andy Garcia yer alıyor. (Beyoğlu Alkazar 293 24 66, Harbiye As 247 63 15, İstanbul Princes 285 06 95, Bakırköy Avsar 583 14 97, Altunizade Capitol 391 19 35, Kadıköy Bahariye 414 35 05) • İlk Korku Filmin başrol oyuncusu Richard Gere. (Beyoğlu Fitas 249 01 66, Tesvikiye AFM 224 05 05, \ Etiler Hillside 263 18 38, Altunizade Capitol 391 19 35, Bakırköy Carousel 5~1 83 80, Kadıköy Moda 33" 01 28, Erenköy Apollon 362 51 00,) • Kayıp Çocuklar Şehri Filmde Ron Perlman. Danıel Emılfork. Judıth Vıttet. Domınıque Pınon rol '' alıyor (Beyoğlu Beyoğlu 251 32 40,. ütunizade Capitol 391 19 35. Kadıköy As 336 00 50) B Mucize Jon Turteltaub'un yönettiği filmin başrolünde John Travolta yer alıyor. (Beyoğlu Fitas 249 01 66, Kadıköy Aüantis 418 26 56. Altunizade Capitol 391 19 35. Bakırköy İncirli 5~2 64 39) B Sleepers Barry Levınson'ın yönetiığı filmin başrollerinı Brad Pitt. Robert De Niro. Dustın Hoffman. Kev in Bacon ve Jason Patric paylaşıyor. ' (Şisli Kent 241 62 03. Beyoğlu Atlas 252 85 T 6, Bakırköy Avsar 583 14 97, Bakırköy İncirli 5^2 64 39,' Altunizade Capitol 391 19 35. Kadıköy As 336 00 50) H Kurtlar Şehri Lee Tamahon'nin yönettiği filmin - başrollerinı Nıck Nolte. Melanıe GritYith. Chazz '• Palminten, Michael Madsen, Çhri^ Penn, John -Malkov ıch paylaşıyor. (Beyoğlu Fitaş 249 01 66, Altunizade Capitol 391 19 35, Kadıköy As 336 01 50) ; • Carta'nın Şarkısı Ken Loach'un filmi. (Beyoğlu ' Alkazar 293 24 66, Kadıköy Aüantis 418 26 56) SIYAD ödüUeri salıipleıiııi buldu Kültür Servisi - Sinema Yazarlan Demeği'nin dü- zenlediğı 1995-96'nın en iyi iyilen değerlendırme- sinde ödül alan filmler ve sanatçılara ödülleri önceki gece Beyoğlu Sınema- sı'nda düzenlenen bir tö- renle verildi. Gecede En İyi Film Ödülü. 'Karanlık Sular' adlı filme, En İyi Yönet- men Ödülü ve En tyi Se- naryo Ödülü filmin yönet- meni kutluğ Ataman "a ve- rildi. En ty i Grüntü Yönet- meni olarak 'İstanbul Ka- natlarunın Altında" filmın- deki çalışmasıyla l'luğ İç- bakseçilirken. En İyi Mü- zik Ödülü aynı filmin mü- ziklerini yapan Tuluyhan . İ liğuriu'ya verildi. En Iyf- Erkek Oyuncu Ödülü. 'Bö^ cek' filmindeki oyunculuj ğuyla Halil Ergün'ün, Em İyi Kadın Oyuncu Ödüli>i ıse 'Sokaktaki Adam" fil^ mındeki performansıyli; Suna \ ıklızoğlu'nun oldul; En lyı Yardımeı Erkel^' Oyuncu Ödülü 'Sokaktakri Adam' filminin oyuncula*' n Ali Sürmeli ve Mustafâ; Avkıran arasında pay laştı»j nldı. En İyi Yardımeı KaJ- dın Oy uncu Ödülü ise 'Böj' cek* filminin oyuncusu Fu^ sun Demirel'e verildi^ Standart Film ise, yılın eıv; ıv i yabancı filmi olarak seîj çilen 'lHis'in Bakışı'nı ge*- tirdiği için ödüle değer gö*! rüldü. % İTHAL KLASİK CD ' LER PERAKENDE 330.000. TL. ÜCRETSİZ BROŞÜR GÖVDERİLİR. MfZtK ADRES SELANİK CAD. 28/23 06650 KIZILAY-ANKARA TELEFON 419 43 78-79 FAKS 419 43 80
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle