Katalog

15 ARALJK 1996 PA2AR CUMHURİYET SAYFA 13 VAZIYET Deniz SOM kriernel:ktp://www.pl*KUm.tT/Xn Bekfron*[email protected] Tefe0.212.51205 05faks:0.212.51244 97 Taksîm ya da Cihangir'deki cami Ş u sıralar tekrar dolaba kaldır- dılar, yakında çtkartıp bir kez daha ısıtabilirler Taksim'e ca- 1 miyapma"proje"lerini...Mak- sat cami mi. yoksa Taksim'in göbeği- ne işme r kezi kondurmak mı orası bel- li değil! Ama bellı olan birşey var, Taksim'de cami peşinde koşanların yöredeki ca- mılerie pek ilgisi yok... "Meıtıaba Beyoğlu "nda Faruk Eren de yazdığı gibi yörede cami azlığından yakınıp Taksim'e cami isteyenlerin ön- ce Cihangir'deki tarihi Cihangir Cami- sı ıle ilgilenmesi gerekiyor... Çünkü Mimar Sinan'n yaptığı, beş kez yangın geçirip onanlan tarihi Ci- hangir Camisi kaderine terk edilmiş durumda... Taksim'deki "camicileri"in umurun- da bile değil bu cami! Camınin alt katında bir aile yaşıyor, kurdukları sobanın borusu pencere- den dışarı uzatılmış duman dumana tütüyor.. Bir yangın çıkarsa itfaıye inşallah ye- tişir! Din görevlisi için avluya kondurulan gecekondu giderek yenı eklemelerle büyüyor; kümeste beslenen ve zaman zaman bahçede dolanan tavuklar ayn bir çirkinlik sergiliyor.. Tarihi mezar taşlan giderek eksiliyor; 19. yüzyıldan kalma elyazması levha- SESSİZSEDASJZ NVRÎKURTCEBE ların geleceğinden endişe duyuluyor. Kanuni Sultan Süleyman m Hür- rem Sultan'dan doğan ve 22 yaşında ölen oğlu Cihangîr'den adını alan ca- mi için Taksim'deki "camiciler" niye kıl- lannı kıpırdatmıyor acaba? Bir sivil toplum örgütü olan Cihangir Güzelleştirme Derneği tarihi camiyi kurtarmaya çabalıyor ama hazırlanan raporlar ilgililerce sümen altına itiliyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, onarım kapsamındakı cami için "ödenek yok" bahanesini öne sürüyor. Taksim'in "camiciler"i, ıştefırsat; ön- ce burnunuzun dibindeki ecdadınızın yadigârı tarihi Cihangir Camisi'ni kur- tarsanıza! Telefon rehberi T elekom'un İstanbul'da yıllardır beklenen "eser"i çıktı! Anadolu yakasmdaki abonelerden başlanarak "büyük eser" telefon rehberierinin dağıtımına geçildi. Ne ki Anadolu yakasmdaki abonelere, içinde sadece Anadolu yakası abonelerinin telefonlannın bulunduğu rehber veriliyor! İstanbul yakası daha sonra çıkacakmış... İstanbul yakasında ise başı 5'le başlayan numaralara göre ayn, başı 2'yle başlayan numaralara göre ayn rehberier verilecekmiş. Herkes kendi bölgesindeki numaraları içeren rehberleri alabilecekmiş. Farklı bölgelerin rehberini isteyen parayı bastınp satın alacakmış... Telekomun yaptığına ne denir; uyanıkfık mı, bölücülük mü! Mert Ali Başanr'dan SÖZDEY/ŞLER Bedelıni ödedi; faturası defın ruhsatı olarak kesıldi. Işbirlikçi ağababalarına özenen numaracı cumhuriyetçiler K uvayı Medya dergisi bu haf- taki sayısını, Mustafa Kemal Atatürk'e haksız ve asılsız eleştiriler getirdiği, saldırdığı için numaracı cumhuriyetçilerin yere göğesığdıramadığı "Bozkurt" kitabına ayırmış... Kitaba ve yazarına ilişkin Kuvayı Medya'nın bazı saptalamalan var: Kitabın yazarı Ingilizyüzbaşı Armst- rong, Birinci Dünya Savaşı yıllarında Arap Lawrence'le çalışmış, esir düş- müş, istanbul'un işgali sırasında Ingi- liz Yüksek Komiserliği'nde görev yap- mış, Osmanlı hükümetiyle ilişkide olan bir casus. Cumhuriyetin ilanından sonra yine ortalıkta görülüyor ve 1932 yılında ca- susluk yaparken yakalanıyor, bir süre sonra ülkesine iade ediliyor. Armstrong'un, söz konusu kitabı 1932 yılında Ingiltere'de yayımlanıyor. Ancak hiç ilgi görmüyor. Kitap, o dönem Türkiye'de yasakla- nıyor. Türk basını, Atatürk'ün yakının- da bile bulunmadan "herşey"i görmüş gibi yazan Armstrong'u ahlaksızlıkla suçluyor. Armstrong 1943'te ölüyor; kitabı 1961 yılında bu kez ABD'de yayımla- nıyor; Emil Lengyel kitaba bir "önsöz" ve "sonsöz" ekliyor, "Kürdistan"dan sözediyor; bu da pek ilgi görmüyor. 1996 yılında da kimilerinin sevgili öğ- rencisi Bülent Demirtaş'ın sahibi ol- duğuArbaYayınları. 1961 baskısından Gül Çağalı Güven'in çevirisiyle "Boz- kurt"u Türkiye'de yayımlıyor. Kuvayı Medya, kitabın aslına göre çevirideki saptırmaları ortaya koyuyor. Ama bu arada numaracı cumhuriyet- çilerin alayı "Bozkurt"adörtellesarılıp. bir tarafından çekiştirmeye başlıyor. HacettepeÜniversitesi'nden Doç.Dr. Mustafa Yılmaz, Kuvayı Medya'nın sorularını yanıtlarken şöyle diyor: "Mustafa Kemal Paşa'ya eğer mu- halifseniz, sizin kafanızdaki tezı des- tekleyen bir kitap da elinizde varsa, siz mutlu olursunuz. Hatta onun reklamı- nı da yapıyorsunuz ki. siz söylemeden ona söyletmiş oluyorsunuz." Ortaya çıkan gerçek şu: Numaracı cumhuriyetçilerin son dayanağı da iş- birlikçi ağababalan gibi bir Ingiliz casu- su oldu! Kitaplar... Okunası kitaplar. L Cihan Demirci 'den -pv A F O R İ Z M A L A K Halk tipi Mercedes üretilmiş! Ne ilginç. halk tipi bir kamyonun Mercedese çarpması mı buna sebep oldu dersiniz? bızdıklar/ kadir cengiz K itaplar birikmiş; okunmayı bekliyor... Öncehangisindesı- ra? Gülümsemek için Umur ı 1 Talu'dan Uçuran Bey Posta- nesi (Milliyet), Cihan Demirci'den Damdaki Mızahçı AptalBile Değiliz (Pa- pirüs), Gani Müjde 'den Aramızda Kai- sın (Parantez), Lütfü Oflaz'darı Yazıka- tür(Leman), Hayrettin Bulut'tan Dev- lete Çarpan Kamyon (Yalçın); anılann arasında gezinti için Mahmut Ma- kal'dan Anımsı Acımsı (Güldiken), Ha- lit Çelenk'ten Banş Savaşçıları (Tekin) ve Beş Kapı Beş Kilit (Tekin), Hamit Alacalıoğlu'ndan Müzikli Kareler (Pan); inceleyip araştırmak için Çetin Yetkin 'den Yoksa Türk Değil misiniz (Ümit), Taner Tımur'dan Küreselleşme ve Demokrasi Khzi (İmge), Oral Çalış- lar'dan Islamiyet Üzerine Söyleşiler • •• (Afa), Şükrü Günbulut'tan Ortado- ğu'da Din Kültürü (Kaynak), İsa Kara- taş'tan Gerçekleri Saptıranlar (Lütuf), Perihan Ergun ve Ayla Kutlu 'dan Sa- it Faik Abasıyanık 90 Yaşında (Bilgi), İl- han Güngören'den Yumuşak Seviş- nne (Yol); öykü için Üstün Akmen 'den Suçsuz Laleler (Milliyet), Cengiz Gün- doğdu 'dan Akanyıldız (insancıl); roman için Bilgesu Erenus'tan Gece (Broy), Kaan Arslanoğlu'ndan Devrimciler (Bulunmaz), Yeşim Dorman'dan Mi- mu'nun Hayat Kitabı (İmge), Hilmi Tu- kur'un çevirisiyie Lara Cardella dan Pantolon Istiyordum (Telos); aynca bir de seslikitap, Tuna Egemen 'in seslen- dirdiği Nazlı Eray'dan Aşık Papağan Ban'nın ikikasetlik birinci bölümü (Ses- li Kitaplar). Okumak kolay da öncelik karannı vermekzor... Palandöken'de kar duasına çıkarken E rzurum'un Palandöken dağı- na yeterli kar yağmadığı için sezonu açamayan kayakçılar, 1 elaçıp "karduası"naçıkacak- mış... Bunu öğrenen Erzurum'un Re- fahlı belediye başkanı Ersan Gemal- maz hemen müdahale etmiş: - Aman, dikkatliduaedin, karduanı- za şehir merkezini katmayın. Sadece Palandöken Dağı'na kar yağması için dua edin. Belli ki kar yağışı dua sonrası sağlan- mış olacak. fek sorun duanın fazla ka- çınlıp kent merkezinin yoğun kar altın- da kalacak olması... Bunu da duayı Pa- landöken' le sınırlı tutarak çözümlemek olası... Şu Palandökenli kayakçılarla Erzurum'un belediye başkanı biraraya gelse, birlikte "başarı duası"na da çık- salar ya... Palandökenli kayakçılann uluslararası yarışmalarda "gavur"lara nal toplatıp birincilik kürsüsüne çıkma- sı için! Dünya ya da Avrupa şampiyonalan hatta kış olimpiyatlarıyla sınırlı tutma- dan edilecek dualarsonucu, kayak mil- li takımırnızın her yarışmadan birinci çıktığını milletçe görmüş olsak! Sonra gelsin futbolda Avrupa şampiyonluğu, güreşte olimpiyat şampiyonluğu, bas- ketbolda dünya şampiyonluğu... Milletçe Palandökenli kayakçılar ve Erzurum belediyesinden öncülük bek- liyoruz! îtlesut Yılmaz hızlı konu^ma>a başlarsa, Tiirkiye ileri saat uygulamasına geçer mi? Banş Ertürk, Aakara İletişim Fakültesi'ndeki A merika'dan gelirken pasapor- tunu yitiren şarkıcı Tarkan'ın sevgilisi Elif Dağdeviren, 1 Hürriyet'in Kelebek ekinde "köşe" yazıyor ve yazısında istanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde bi- rinci sınıflara derse girdiğini aç/klıyor. Öğrenci değil, durumu Vaziyet'e bil- diren bir okurun deyimiyle "müderris" olarak! Okur, fakültenin "paparazzi kür- süsüne" de Kenan Erçetingöz'ün ge- tirilmesinin söz konusu olduğunu öne sürüyor bu vesileyle! Şaka bir yana gerçeği fakültenin bir yöneticisi açıklıyor: "Elif Dağdeviren'in fakültemizin her- hangi bir sınıfında derse girmesi söz konusu değil. Kendisi İstanbul Üniver- sitesi Haber Ajansı'nda staj gören 15- 20 öğrencimize dört haftalık bir prog- ram çerçevesinde salı günleri bir saat seminer düzeyinde deneyimlerini akta- rıyor. Anlattıklarının ders niteliği yok- tur." Dağdeviren'in "deneyim"lerine böy- lece bir yenisi daha ekleniyor: "Bilmeden gittiğin yerde kimseye ders vermeye kalkışma." R41T.4NLAR ÎSMUL CÂLGEÇ 901 AWWA> AMA KİM KİME DIM DUMA BEHİÇAK ÇİZGİLİK K.ÎMİL ms ÂHARBİ SEMİH POROY BARI} IÇI M BİR MİLYON BARIŞ İÇİN 8iR MHYON GADDAR DAVLT MRIKIRTCEBE MIRMIRLAR VĞVRDVRAK ÇOK MERAK ETT'M İ BU?.. TARİHTE BUGÜN MİMTAZARIKAS 15 Aralık 19O?'D£ 81/GÖAJ, ÜAJLÛ M/EMEY££. 0O6*1t/ÇTV.