Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 KASIM 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
timanlar
özelleştirilemez'
• ANKARA (Cumlmrivet
Biirosu)-CHP Genel
Sekreter Yardımcısı
Mehmet Seugen.
limanlann son derece
önemli stratejik alankr
olduğıınu \ urgulav arak.
"Buralann binlenne
peşkeş çekılmesini
önlemek ıçin sonuna kadar
mücadele edeceğiz" cedı.
Se% igen. konuyu Meclis
üündenıine taşıyacaklannı.
iîjçilerle birlıkte çeşıtl:
.eylemlerde
«iüzenleyeceklenni
söyledı.
"Atatürk ve
Aydınlanma'
• İZMİRlCumhurivet
Eg« Biirosu)- EGE-KöOP
Kültür ve Sanat
Etkinlikleri kapsamında
«jüzenlenen '"Atatürk \e
Aydınlanma" konulu panel
cjün yapıldı. Gazi
C'niversıtesi İletişim
Fakültesi öğretim görev lisi
Yusuf Turan'ın yönettiği
panele gazetemiz Yönetim
Kunılu Başkanı Alev
Coşkun. gazetemiz yazan
Prof. Dr. Toktamıs Ateş.
Dokuz Evlül Üni\ersitesı
Atatürk llkeleri ve tnkılap
Tarihi Enstitüsü Müdürü
Prof. Dr. Ergun Avbars ve
gazeteci. vazar Ümit
Gürtuna konuşmacı olarak
katıldılar. Panelde.
konuşmacılar laik
cumhuriyetın
bombardiman altında
bulunduğunu ve tehlikenın
daha çok "ıçeriden"
olduğıınu belirttiler.
Çelik'in
savunması
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-Çalışma \e
Sosyal Güvenlik Bakanı
Necatı Çelik. bazı
uazetelerde yayımlanan
r
'SSK'debirayda290
atama ve ver değiştirme
işlemiyle yoğun bir sivasi
kadrolaşma hareketinin
sürdürüldüğü" iddıalarının
tamamen gerçek dışı
oldugunu belirtti. Çelik,
""Atamalann büyük
bölümü. personelin isteği.
ünite teklifi, eş durumu ve
vargı karan gibi nedenlere
dayanmaktadır" dedı.
KKTC ile ortak
tatbikat
• ANKARA (ANKA)-
Türk Sılahlı Kuvvetlerı.
Kıbrıs'ta son zamanlarda
yaşanan gerginliğin
ardından KKTC ile ortak
tatbikat düzenleyecek.
Bugün başlayan
'Kararlılık-96 Tatbikatı"
Kuzey Kıbns ve Doğu
Akdeniz'in uluslararası
ha\a sahası ve sulannda
aerçekleştınlecek. 5-7
kasım günlerinde de
•Toros-^ö Tatbikatı'
yapılacak.
Brüksel'de PKK
göstenisi
• BRÜKSEL(AA)-
Belçika'nın başkehti
Brüksel'de Avrupa'nın
çeşitli ülkelerinden gelen 3
bın kadar PKK'li yürüyüş
düzenledi. Gösteri
sırasında Türkiye ve
Belçika'ya yönelık
tehditler savrulurken Türk
bavrağı da vakıldı. Med
TV'nin kapatılmasının
intikamını alacağını
söyleven PKKIı
teröristlere polıs müdahale
etmedi.
Açıklama
• Haber Merkeâ - Adalet
Bakanı Şevket Kazan.
25.10.1996 tarihli
gazetemızde veralan
"Kazan'ın Kadro Atağı
Sürüyor" başlıkh haberle
ilgili olarak yaptığı
açıklamada'M 140 kişı
Kazan'ın bürokratları
tarafından elendi"
cümlesini talihsiz bir ifade
olarak değerlendirdi. Kazan
açıklamasında şöyle dedi:
"8 Temmuz 1995 tarihinde
bakanlığımız taşra
teşkilatınm ihtişactm
karşılamak üzere icra
müdür \e >ardımcılığı
yazılı sınavına 3920 kişi
katılmış \e bu sınav
sonucunda 1144 kişi
mülakata çaânlmıştır.
Başbakanhğîn 21.9.1995
gün 95 26 sayılı vazılarıyla
her türlü atama
durdurulduğundan mülakat
sınavlannın vapılması
ertelenmiştif. 22.7.19%
tarihinde sınav sonucu
atamalarının serbest
bırakılmasıyla yazılı sınavı
kazananlar mülakata
çağnlmıştır. 23.9.1996 ile
4.10.1996 tarihleri arasında
siiren mülakat neticesinde
384 kişi atanmaya hak
kazanmıştır."
DYP Kilis Milletvekili Doğan Güreş, Org. Eşref Bitlis'in şehit olduğu
kazaya suikast demenin PKK'nin ekmeğine yağ süreceğini söyledi
'Uçak buzlanınadatı düştiT• Gaziantep'in yerel televizyonu Yaprak TVnin "4.
Boyut" programına katılan eski Genelkurmay
Başkanı Kilis Milletvekili Güreş. terörün dışarıdan
desteklendiğini belirterek, İran, Irak, Suriye,
Almanya. Fransa, Belçika. İs\eç ve ABD'nin bölücü
terör örgütü PKK'ye destek verdiklerini öne sürdü
• '•Orgeneral Eşref Bitlis dosyasının açılması,
lüzumsuz bir açma olur. Eşref Bitlis, terörle
mücadelede sağ kolumdu. Uçak düştükten sonra.
Hava ve K.ara ku\ vetlerinden 2 komisyon kurdum.
Komisyonlar. uçağın. hava şartlarından kaynaklanan
buzlanma dolayısıyla düştüğünü saptadılar."
GAZİANTEP (AA) - DYP Kilis Millet-
vekili. eski Genelkurmav Başkanı DoğanGü-
reş. İran. Irak. Surıve. Almanya. Fransa.
Belçika. Uveçve ABD'nın bölücü terör ör-
gütüne destek verdığını belırterek. "Suri-
>e karargâh kurduruvor, Almanva görü-
nüşte karşı çıkıp her türlü olanağı sunuvor.
ABD ve Belçika MED TV'nin vayınına ola-
naksağüvor"dedı.
Güreş. Gazıantep'te. bölgesel yavın va-
pan Yaprak TY'de. Yasin Topaloğlu'nun
sundugu4. Bovut programına katıldı. Med-
vanın *;itte standart ıçinde olduğıınu sav u-
nan G üreş. "Güven o> lamasını ben içime sin-
diremediğim için Meclis'e gelmedim. "kaç-
tı" dediler. Aradan 4 a> geçti, gensoru öner-
gesinde bu sefer Meclis'e girmemek kahra-
nıanlık. onuıiuluk oldu" dıve konııştu.
Türkive'nın ıçten ve dıştan kuşatma al-
tında bulunduğunu kaydeden Güreş. şövle
dev am ettı: "Dünva, AB, NAFTA ve Pasifık
olmak üzere, ekononıik ve sosval amaçlı 3
merkezde toplanıvor. Senelerdir girnıek is-
tediğimiz AB bize itici ta\ ır takımvor. İlke-
lerinin radikallerinin > er aldığı A\ rupa Par-
lamentosu'nun bize tavrı urtada. ABD'nin
gizli bir ambargusu var. Gemilerimizi ver-
mivorlar. AB'vi arkasına alan Yunanistan
ile kıta sahanlığı surunumuz duruvor."
Kıbrıs'ta yeni politika
Güreş. ABD'nin. l W d e Kıbns konu-
suna çözüm bulunmaM için planlar üretti-
ğini ifade ederek şunları anlattr
"Kıbns*ta.Türkive*verağmenbirşev va-
pılamaz.l974'tedoğaniar,22yaşında. İki ta-
raf da, birbirine kin içerisinde büvümüş.
Bunlar. nasıl olur da bir arav a geliıier. fede-
ras\on çatısı altında toplanırlar? Türki-
\e'nin. Kıbns politikasını tekrar gözden ge-
çirmesilazım.Suri>e,'su sorunu var" dhor.
Ihtivaçlarından ve istediklerinden fazla su-
\u. >az-kış \eri>oru/. Buna rağmen, daha
fa/la su isti\orlar. Kendileri Asi Nehri'ni
kuruttular, ondan bahseden vok."
Islanı ortak pazarı
Güre^. Başbakan Neemettin Erbakan'ın
gündeme getırdığı Islam ortak pazanııın
teoride güzel olduğıınu v urgulav arak, "An-
eak İslanı ülkelerinebakı\oruz,Suudi Ara-
bistan, Mısır, İ rdün ve Kuvevt'in ABD ile
işbirliği içinde oldugunu görüyoruz. İslanı
ortak pazan. kinıinle kurulacak?" dedı.
L'lıivil çıkarın her şeyden önemlı oldıı-
ğuna dıkkatı çeken Güreş. "En büvüket-
ken. ekononıik altvapıdır. Petrol /enginliği
\etmez. İslanı ortak pazarı kurnıak istedi-
ğimiz ülkeler. bağınılı" dive konııştu.
Güreş. Başbakan Erbakan'ın düzenledi-
ğı 2 vurtdışı gezısınin. Türkive'nın dış po-
litikasını değıştirmeveyetmeyeceğinibelir-
terek sözlerinı şövle siirdürdü:
DYP de türbana sarddı
DYP'li Nevzat Ercan: Isteyen başını örter, isteyen örtmez
"Eğer, Batı'vı bırakırsak fakir kalırı/.
Doğu'daki ülkeİerve Müslüman ülkelerlede
ulusal çıkariar doğrultuşunda elbette ki iliş-
ki kurulur. Başbakanın İran gezisineolum-
su/ v aklaştun, özellikle I ibv a'v a gidişinden
hoşlanmadım. Ancak başbakandır. istediği
\ere gider, hiç kimse de bir şe\ divemez.
Laikveanti-laik.Kemalist\eanti-kenıa-
list tartışnıalarını I ürkive için tehlikeli bu-
Iuvorunı. Hükümetin gidişatı hakkında bir
şe> sö> lemek için hâlâ erken. 2 parti arasın-
da imzalanan protokole > üzde 90'dan fazla
u\ ulu\or. D\ P'li bakanlar." R P protokole har-
t'iven ııyuvor' dediler. Eğer protokolden
sapma olursa. derhal eleştiririm.
RP'nin uygulamaları laikliği tehdit eder
mahivete gelirse, eleştiri hakkımı kullanınnı.
C'ami önlerindeki olavların RP ile ilgisi \ar
mı, bilmivorum. Eğer varsa hiç hoş bir şe\
değil. Türkhe, laiktir. laik kalacak, RP'nin
kongresinde Atatürk p«sterlerinin asılması
eleştirilivor \e takıv ve olarak
tanımlanıvor.Onlara. "takıv-
vesi bile hoş. bırakın assın-
lar' dKorum.Atatürk'ünpos-
terini asmakla çok saygın dav-
randılar. RP, merkez sağa ka-
\ıyor görüntüsü veri\or. An-
cak parti tabanınuı v üzde 10-
ll'iradikal."
ANK.AR.A (Cumhurivet
Bürosu)-Başbakan Neemettin
Erbakan'ın. türban ve kurban
denleri konusunda tabanına
yönelik mesajlan. DYP'den de
destek gördü. DY'Plı Devlet
Bakanı Nevzat Ercan.
Türkıye'de kılık kıvafetı
düzenleven bıryasa
bulunmadığını iddia ederek.
türban konusunun fazlasi>la
istismar edıldığını savundıı.
Ercan. dün düzenlediğı basin
toplantısında. türban
konusundaki görüşlerinın
sorulması üzerine. "Türban
konusu la/lasıvla istismar
edilhor. Türki>e'de kılık
kıyafeti düzenleven bir yasa
yok. İste>en örter, istejen
örtmez. Anadolu'da
kadınların vü/de 9O'ı başını
örter. Bundan kimse rahatsız
değil" diye konuştu. Ercan.
Türkiye'dekı 57 üniversite
içinde. sadece birkaçında
türban sorunu yaşandığını
söyledı. Kılık kıyafetin
\asayla düzenlenemeveceğıni
savunan Ercan. "Bundan
kimse rahatsız olnıasın. Beninı
din ve vicdan hürrivetinden
anladığım budur. Türbanın.
Türkive gündemini meşgul
etmekten çıkması gerekir"
görüşünü dile getirdı.
Tesettürün "Allah'ın emri"
oldugunu da kavdeden Ercan.
"Başörtüsü bir ibadettir. Bunu
bir simge olarak görmek
vanlıştır. Kaldı ki, bu yolla bir
suç işlenivorsa. bundan da
korkmamak gerekir. Devletin
savcılan var. hâkimleri var"
dedi. Ercan. Erbakan'ın.
kurban derileri konusundaki
açıklamasıvla ilgili olarak da.
kurban derilerinin Türk Hava
Kurumu (THK) tarafından
toplanmasını hükme bağlayan
2860 savılı yasanın ilgili
hükümlerinin yürürlükten
kaldınldığını belirtti. DYP
Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Gölhan ise dün
düzenlediği basın
toplantısında. Türkiye"de
türban sorunu olmadığını
söyledi. "Bu sıkıntılar 4-5 vıl
öncevdi. Geride kaldı" diyen
Gölhan. DYP'nin konuvu
inceleyeceğini belirtti.
VîllîlİİC l l f l t l f f l S l O
s m a n
'>
e
- koalisvon ortaklan RP \e D\ P arasında uzun süren tartışma-
T cUJJJJv l l c t l l l dsı | a r ( j a n sonı-g j| olabildi. Çiller'in Osmanive'vi il vapnıa sözü önce Erba-Ç p
kan'dan döndü. Sonra ortaklar her konuda olduğu gibi anlaştılar. Birçok ilçe il olmav ı beklerken, Osma-
nive seçim için jet hı/ıvla il vapıldı. Osnıanive'nin il olmasından sonra kavmakamlık binasında "TC Os-
maniye N'aliliği" lev hasını asan personel, lev hanın altında bir de hatıra fotoğraf çektirdi. (Fotoğraf. A A)
ANAP da araseçime karşı
ANKARA (Cumhurivet Büro-
su)- DSP'den sonra ANAP da ve-
rel araseçim uygulamasına son v e-
rilmesini isted'i. ANAP Genel Sek-
reteri YaşarOkuvan. ülkenın 6 ay-
da bir seçim atmosferıne sokuldu-
ğunu ve bıınun ülke ekonomısine
zararverdiğıni belirterek araseçim-
lerin kaldınlması için vasal düzen-
lemeyapılmasını ısterken milletve-
kili dokunulmazlığının da .sinırlan-
dınlmasını istedi.
Okuvan. dokunulmazlık konu-
sunda 8 a\ önce TBMM Başkan-
lığı'na verdıkleri vasa önerisinin
bir an önce ele alınması gerektiğı-
ni belırterek "Bugirişimlerimizso-
nuç vermezse, ANAP milletvekil-
leri olarak Meclis'te vatma. dışarı
çıkmama türünden eylemler vap-
cağız" dedi
Yaşar Okuvan dün düzenlediği
basın toplantısında. verel araseçim
uvgulamasına son verilmesı için
sivasi partilere çağrı vaptı. >erel
araseçim nedeniyle devlet çarkı-
nın 1 avdırdurduğunadikkat çeken
Okuvan. devlet olanaklarının se-
çımeendeksli kullanıldığını verüş-
vetin ayvuka çıktığını ılerı sürdü.
İl. ilçekurulmasi ve üniversite açı-
hşlannın "seçim rüşveti" halıne
geldiğini kavdeden Okuvan. buna
son verilmesi gerektiğini sövledi.
Milletvekili dokunulmazlığının
da sınırlandırılmasını isteyen Öku-
yan. bu konuda gelecek hafta bir gi-
rişim başlatacaklarını bildirdı. Bu
girişimlerden sonuç alınamaması
durumunda. çeşıtlı ev lemler yapa-
caklarını aktardı.
Okuvan. hükümetin türban yasa-
ğının kaldınlması konusundaki gi-
rişimlerıne ılişkın bir soruva ise
"Meclis'e gelsin ona göre tavır ta-
kınırız"dedı. Kişinin başını kapa-
tıp kapatmamasının kişisel v e v ic-
danı sorunu oldugunu belırten Oku-
van. "Ama bazı meslekler, kılık kı-
vafeti önceden belli mesleklerdir.
Onu seçen, kıvafetini de önceden
kabul edivor demektir. Bunu istis-
mar edecek girişimleri tasvıp et-
meyiz" dıye konuştu.
Bölücü terör
Güreş. terörle mücadele
eden güvenlik güçlerine kim-
senin soyleveceği bir şev ola-
mayacağını. dışarıdan des-
tek venlmemesi halinde te-
rörün vurt içinde çokrahator-
tadan kaldırılacaöını bildır-
di.
İran. Irak. Suriye, Alman-
va. Fransa. Belçika. Isveç ve
ABD'nin. bölücü terör ör-
giitünedestek verdığini kav-
deden Güreş. "Surivekarar-
gâh kurduruvor. Âlmanva
görünüşte karşı çıkıp her tür-
lü olanağı sunuvor, ABD ve
Belçika MED tV'nin ya>>
nına olanak sağlnor" dedi.
Eşref BitUs
Jandarma Genel Komuta-
nı Orgeneral Eşref Bitlis'in
uçağının düşüşüyle ilgili id-
dıalarıngerçeğı >ansıtmadı-
ğını belırten Güreş, şöyle ko-
nuştu:
"EşrefBitüsdosvasının açü-
nıast lüzumsuz bir açma olur.
Eşref Bitlis. terörle mücade-
lede sağ kolumdu. Uçak düş-
tükten sonra. Hava ve kara
kuvvetlerinden 2 komisvon
kurdum. Komisvonlar, uça-
ğın, hava şartlarından kav-
naklanan buzlanmadolavısıy-
la düştüğünü saptadılar. Buz-
lanma olduğunda, motor ne
kadar çalışırsa çalışsın gücü
olmaz.
L çağın buzlanmadan do-
lavı düştüğü. yüzde 100 kesin.
Pilorun, buzlanmav ı önlevici
sistemi geç açması söz konu-
su olabilir. Suikast vakJaşı-
mı, çok uv durma. Av rıca Eş-
ref Bitlis'in Diyarbakır'agi-
dişi çok ani ve plansız oldu.
Ben. kuvvet komutanlan ve
Eşref Paşa beraber harp
ovunlarını izlemek üzere İz-
mir'e gidecektik Paşa, biraz
sonra, "Komutanım. ben Di-
varbakır'a gidip. çalışmala-
rı gözden geçirevim' dedi.
Israr ettinı, fakat Günev do-
ğu ve terör konusunda voğun
çalışmalan olan Eşref Paşa.
izin alarak, teknolojinin son
üriinü uçakla hareketetti. Bu
olava suikast demek.
PKK'nin ekmeğine vağ sü-
rer.~
IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr
Zordur.
Şiirde güzeldir de yaşamın
içinde "bir kavganın adsız eri ol-
mak" zordur. Örneğin ünlen-
mezsiniz. Arada bir sizin adınız
duyulsadaünlenen, kamuoyu-
nun ilgisinin odaklandığı baş-
kası ya da başkalandır. Size dü-
şen bir dizi tatsız iştir.
Diyelim insan hakları üstüne
bir açık oturum. bir konferans.
bir uluslararası toplantı düzen-
lenecek. "Kavganın adsız erı "n\
bir dizi allahın belası iş bekler.
Vilayetten izin alınacak. Em-
niyetten izin alınacak. Salon tu-
tulacak. Konuklaraotel ayarla-
nacak. Konuklann havaalanın-
dan kente getirilmesi için oto-
mobil araba sağlanacak. Top-
lantı için ses düzeni gerek.
Daha sayalım mı?.. Peki.
Yabancı konuklarla iletişimi
çözmek zorundasınız. Çevır-
menler bulmak gerek. Ayrrca
toplantı sırasında "anında çe-
viri" yapabilecek nitelikte özel
çevırmenler bulunacak. Top-
lantı beş altı saat sürecekse,
tek çevirmen yetmez. Nöbetle-
Bir Kavganın Adsız Eri Olmak...
şe çeviri yapacak kadar çevir-
men bulmak gerek. Gelen ko-
nuklardan birı Ingiliz. biri Al-
man, biri Fransızsa üç dil için
ayrı ayrı çevırmenler bulmak
gerek.
Yetermi?.. Peki, biraz daha...
Salonun güvenliğini sağla-
mak gerek. Toplantıdan sonra
bir yemek için lokanta, mey-
hane filan ayarlamak gerek. Bu
yemeğe katılacakları seçmek
gerek. Araya sızacak beleşçi-
leri ayıklamak gerek. Toplantı sı-
rasında konuklann adlarının ya-
zılı olduğu küçük kartonlar ge-
rekir. Kalın, keçeuçlu kalemler
bulmak gerek.
Konuşmacılann arkasına ası-
lacak büyük bez pano için bez
almak, beze yazı yazacak bir hü-
nerli kişi bulmak, boya almak,
panoyu arka duvara asmak,
panoyu asmak için merdiven
bulmak...
Daha sayalım mı?..
Yukarıda bıktırmacasına sıra-
lanmış ve dörtte biri bile sayıl-
mamış işlerden herhangi birini
seçin. Örneğin "emniyetten izin
alma" işini. Kâğıtlardoldurula-
cak. Katılanların kimlik bildirim-
leri, düzenleme komitesinin sa-
bıka kaydı. nüfus ve ikâmet-
gâh ilmühaben, ıkişerfotoğra-
fı eksiksiz tamam edilecek. Son-
ra dolmuş, otobüs, tramvay.
emniyet müdürlüğüne gidecek-
siniz. Orada hafif tertip itile ka-
kıla bekleyeceksıniz. Neden
sonra izin çıkacak.
Peki salt bu iş için kaç saat
gerek?
iki. üç? Çıkın çıkın. Sekiz sa-
atta sadece "emniyetten izin
belgesini" alabildiyseniz kendi-
nizi şanslı sayın.
Bu ağır geldiyse, toplantı sa-
lonunda kürsünün arkasına bez
pano asmak için bulunması ge-
reken merdiven işini verelim si-
ze. Ya da ad kartonlarını yaz-
mak için kalın keçe uçlu kalem
bulmak olsun göreviniz. Elınizi
cebinize atınca keçe kalemle-
ri çıkarıveriyorsunuz herhalde.
Ya da en yakın kırtasiyeciye gi-
dilecek. Nerede acaba? Bul-
duklarınız yeterince kalın de-
ğilse, bir başka kırtasiyeci ara-
yacaksınız. Hava da inadına...
Ya şakır şakır yağmur yağar ya
da terden sırılsıklam olacağı-
nız kızgın güneş vardır.
Ve en önemlisi para yoktur.
Yoktan var etmek, olmazı olur
kılmak zorundasınız.
• • •
O akşamki TV haberlerinde
(örneğin) 22 saniyelik bir ha-
ber. Konuklar... Kürsüde bir ko-
nuşmacı... Dinleyenler arasın-
dan hızla geçen birkaç görün-
tü. Uyuklayan birinde biraz da-
ha uzun süren bir başka gö-
rüntü... Dinleyiciler arasında
alımlı bir genç kız varsa birkaç
saniye de ona, Haber bıtti...
Ertesi gün gazetelerde ha-
ber biraz daha ayrıntılıdır. Ko-
nuşmacılardan alıntılar. Önem-
li konuklardan birıyle yapılmış
kısa- uzun söyleşiler filan...
Peki, yazının girişindeki o bü-
tün tatsız işleri yapan nerede?
Hani o "kavganın adsız erı" ne-
rede?
Zorlanmayın, tahmin etmeniz
O, çok büyük bir olasılıkla bir
önceki günkü toplantıda işlenen
düşünce suçları ile ilgili olarak
açılan soruşturma için ya po-
liste ya da DGM savcılarından
birinın önünde 'resmı sorum-
lu" olarak ifade vermektedir...
• • •
Yazının dipnotları:
Birinci dipnot: Durup durur-
ken nereden çıktı bu yazı diyen-
lere yanıt: Hiiiiç. öyle işte. içim-
den böyle bir Tırmık yazmak
geldi de ondan. Başka bir ne-
deni yok!
ikinci dipnot: Merhaba Şa-
nar! Durup dururken aklıma
geldin. Fırsat bu fırsat deyip
buradan sana bir selam yolla-
yayım dedım. içerıdeki herke-
se de selamımı ilet. Görürsen,
Orhan Doğan'a iki defa ilet...
POLtTİKA GUNLÜGÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İtirafçı
Faruk Tekin ve Abdülkadir Bingöl...
Bu kişiler kimdir ve ne iş yaparlar?
ikisi de eski PKK militanı. şimdilerde ise itirafçı...
Acaba Diyarbakır'da 70 yaşındaki Fettah Balta'yı,
Faruk ve Abdülkadir adlı bu iki itirafçı mı öldürdü?
Dıyarbakır Emniyet Müdürlüğü, bu konuda res-
mi bir açıklama yapmadı, ama 70 yaşındaki Fettah
Balta'nın yakınları. Faruk ve Abdülkadir'in bu cina-
yetı ışlediklerınden emin...
Faruk ve Abdülkadir'in, Fettah Balta'yı öldürdük-
ten sonra Diyarbakır'ın Saraykapı semtinde silah-
larıyla birlikte yakalandığı, daha sonra serbest bı-
rakıldığı kulaktan kulağa dolaşıyor...
Diyarbakır'da fısıltı gazetesi, televizyon ve ga-
zetelerden daha etkin...
Deniyor ki:
"İki itirafçı Fettah Balta 'yı öldürdükten sonra ya-
kalandılar. Ancak, birsüre sonra Seyrantepe Oto-
garı 'nda polısle birlıkte kimlik kontrolü yaparken
görüldüler..."
Faruk Tekin ve Abdülkadir Bingöl'ün orada ne işi
vardı acaba?
Yanıt ilginç:
"Fettah Balta 'nın Istanbul'dan yakınları gelecek-
tı. İki itirafçı onları da öldürecekti..."
Güneydoğu'da yaşananlara akıl erdirmek ger-
çekten zor...
Bir PKK militanı. itirafçı olduktan sonra normal
yaşama dönemıyor. Ya güvenlik güçlerine yardım-
cı oluyor ya da 'eroin kaçakçılığı 'na bulaşıyor ya da
basında sık sık rastlanan 'öldürme olayları'na ka-
rışıyor...
Acaba eski PKK'Iİ olan itirafçılar, ne kadar bilgi
aktarıyor güvenlik güçlerine? Itirafçıların aktardık-
ları bılgiler ne denli sağhklı oluyor?
Eğer itirafçı Faruk ve Abdülkadir, cinayet ışle-
mekten gözaltına alındıysa otogarda polislerle ni-
çin birlikte görülüyor? Yoksa devlet içinde örgütlü
bir güç. eski PKK'Iİ şimdilerde itirafçı olanları taşe-
ron olarak mı kullanıyor?
Evet. bu sorulara yanıt arıyorum!..
• • •
Gazetemiz yazan sevgili Onat Kutiar ile arkeolog
Yasemin Cebenoyan'ın ölümü ve çok sayıda bom-
balama eylemine katılan sanıklardan İTÜ öğrencı-
leri Deniz Demir, Hicran Kaçmaz bir itirafçı mı?
Evet!..
Ikı öğrenci Denız ve Hıcran, pohsteki sorgulama-
ları sırasında önemlı açıklamalarda bulunup şöyle
demişlerdi:
"Pışmanlık Yasası 'ndan yararlanmak istıyoruz..."
İki sanık Kırklareli Cezaevi'ne konuldu...
Bu arada bir iddia da gündemdeydi...
Şöyle:
"Polis, PKK'Iİ bazı kışilerin sorgusu sırasında De-
niz ve Hicran'ı Istanbul'a getıriyor..."
Deniz ve Hicran Kırklareli'nde tutuklu olduklan hal-
de niçin Istanbul'a getiriliyordu?
Deniz ve Hicran, iddiaya göre polisle birlikte sor-
gulamalara katılıyor, önemli açıklamalarda bulunu-
yor, PKK eylemleriyle ilgili bilgiler veriyordu...
Bir süre sonra Içişleri Bakanlığı'ndan yazı geldi.
Deniz ve Hicran'ın 'itirafçı olma ve Pışmanlık Yasa-
sı'ndan yararlanma' istemleh kabul edilmemişti...
Oysa IBDA-C adlı yasadışı şenatçı örgüt. yayın
organlarında The Marmara Oteli'ne bombayı ken-
dilerinın koyduklarını, Onat ile Yasemin'i öldürdük-
lerinı açık açık yazıyorlar, "Bir taşla ikikuş vurduk"
diyorlardı...
Dava hâlâ DGM'de sürüyor. bu davada İBDA-C
mılitanları değil, PKK'Iİ olduklan savlanan kişiler
yargılanıyor...
Burada üzerinde durulması gereken nokta Deniz
ve Hicran'ın itirafçı olmak istemeleri. ancak içiş-
leri Bakanlığı'nca kabul edılmemeleridir...
Şimdi sanık avukatları diyor ki:
"Deniz ve Hicran itirafçı olup Pışmanlık Yasa-
sı 'ndan yararlanmak için düzmece ifade verdiler..."
Doğru ya da yanlış, bilemiyoruz. Ancak olay ol-
dukça ilginç. Nedenı ise şu: Deniz ve Hicran, Haliç
Köprüsü'ne bomba koymak suçundan yakalan-
mışlardı...
Deniz Demir ve Hicran Kaçmaz, Istanbul 3 No'lu
DGM'ye verdıkleri dilekçede duruşmaların izlen-
memesinı ıstediler. Mahkeme, bu isteği kabul etti
ve çok sayıda gazeteci, izleyici duruşmaya gireme-
di.
Acaba mahkeme neden gizlilik kararı aldı?
• • •
CHP milletvekilleri Orhan Veli Yıldırım, Yılmaz
Ateş ve PM üyesı Esat Canan'ın açıklamalarından,
PKK'Iİ itirafçı Kahraman Bilgiç'e devlet tarafından
maaş ödendiğini öğrenmedik mi?
Yüksekova'daki olayların ardında yatan gerçek.
aralarında güvenlik güçlerınden bazılarının ve PKK'Iİ
itirafçıların bulunduğu çeteyle PKK arasındaki 'uyuş-
turucu pazan'na egemen olma mücadelesiydi...
Olaylar bırbırıne zincirin halkalan gibı bağlıydı,
anlaşılır gibi görülse bile işin içınden çıkmak olduk-
çazordu...
Nasıl oluyor da adam öldürmekten aranan PKK'li
itirafçı Kahraman Bilgiç devletten maaş alıyordu?
Nasıl oluyor da adam öldürmek suçundan gözal-
tına alınan itirafçı Faruk ve Abdülkadir, Diyarbakır
Otogan'nda polisle birlikte kimlik kontrolü yapıyor-
du?..
Adana ve Sıvas'ta yaşanan, altı polisimizin ölü-
müyle sonuçlanan 'bombali saldırılar'm acısı henüz
geçmeden, gazetelerde yayımlanan haber vefotoğ-
raflar bizi gerçekten düşündürüyor...
Sevim Şahin, Sıvas'ta aranan canlı bombaymış.
Saçları siyahmış ve şimdi sarıya boyatmış. İki res-
mi yan yana çıktı gazetelerde. Canlı bomba Se-
vim'ın fotoğrafı var, kendısı fırarda...
Fotoğraf lar nasıl bulundu, kimverdi? Bir terör ör-
gütü bu denli açıktan 'canlı bomba' yaratabilir mi?
Kusura bakmayın, benim aklım bu işlere bir tür-
lü ermiyor...
Ya sizlerin?
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya uı Planet.com. TR
(WH0) Dünya Sağlık Teşkilatı
kalp ve damar hastahklannı
"Dünyanın I \umaralı
İnsanlık Düşmanı" ilan etti.
TÜRK KALP VAKFI
Te/.: (0.212) 212 07 07 (PBX)
Faks:(0212)212 6835