Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 1996 PAZARTESİ
4 HABERLER
Denrirel
Abnanya'ya
gitfiyor• 4\KARA(Cuınhuriyet
BÜTKU) - Cumhurba^kanı
Süleyman Demırel. 196"
vılırda başbakar, olarak
zıya~et ertiği Alrnanya'ya
29 y I sonra bu kez
cunnurbaşkanı sıfatı ile
gıdnor Demirel. 4-7 ka>ım
günbrinde
gerçe-kleştirilecek gezi
sırasnda Almanya
Curnhurbaşkanı Roman
Herzog. Başbakanı
Helmuth Kohl ile
görûyecek. Gezinin
ağırl klı gündemınin
Türk \e-AB ilişk leri
olacağı belirtilirken
Dem rel'ın de Türkiye'nın
AB've tam üveliğıni
gündVmegetirmesi ve
Alnunvaüan bu konuda
destev ıstemesi beklenivor
Uzunköprü'de
bulunan
kemiklep
• EDİRNE(AA)-
Uzun^öprü'de. ormanlık
araziee iki çeltık çuvalı
içinde bulunan \e Yehbi
Koç'un naaşı olabıleceği
şüphesiyle incelenmek
üzere îsranbul Adlı Tıp
Kurununa gönderilen
kemik parçalarıyla ılgili
olarak. yöredeki
mezarlıklarda araştırma
başlatıldı. Uzunköprü
Kaymakamı Nadi
Kılınçaslan. yapılan ılk
incelemede. iki çuval
içinde ikisı tam, ikisi
parçalanmış şekilde 4
kafatasi. bır uyluk. bir kol
ve bir bacak kemiğınin
kanşmış şekilde
bulunduğunu anlattı..
Gündem
toplusözJeşmeler
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)-Türk-İi}
Başkarılar kurulu. 691 bin
kamu i^çisı adına
yürütüJecek toplu iş
sözleşmelen \e zorunlu
tasarruf fonu ödemeleri
konusunda izlenecek
yöntemi belirlemek için
Aııkara'da toplanacak.
Türk-İş Genel Sekreteri
Şemsı Denızer, kamu
kesımi ışçileri adına
yürütülecek toplusözleşıne
çaİışmalarını
tamamladıklannı belirtti.
Toplusözleşmeler için
sendikalardan
konfederasyona ulaşan
yetki belırleme yazılannı
bugün Calış.ma \e Sosyal
Gü\enlık Bakanlığı'na
vereceklenni bildiren
Denizer. bö\ lelikJe
toplusözleşme sürecinin
yasal olarak başlayacağını
kaydetti
Petrol heyeti
Ankara'da
• A.NKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-İran Islam
Cumhunveti Petrol Bakanı
Gholam Reza Aghazadeh
başkanlığındaki bir heyet
Ankara'ya geliyor. İki ülke
leknik heyetleri arasında
gerçekleştirilecek
toplantılarda. Türkiyenın
tran'dan petrol alması ile
Erbakan'ın ağustos ayında
yaptığı ziyarette imzalanan
doğalgaz anlaşmasının
uygulanması konulannın
ele alınması \e iki ülke
arasında petrol ticaretini
öngören birprotokolün
imzalanması bekleniyor.
TBMM'de
bu hafta
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM'de 1 a>
sürecek bütçe maratonu
bugün başlıyor. TBMM
Plan \e Bütçe Komisyonu
1 ay sürecek çalışmalan
sırasında 1997 genel ve
katma bütçe yasa tasarıları
ile 1994 \e 1995 yılları
genel ve katma bütçe kesin
hesap yasa tasarılarını
görüşecek. TBMM Genel
Kurulu'nda da. basın
sektöründe dağıtım tekeline
son veren yasa önerisinin
görüşmelerine devam
edilecek. TBMM Adalet
Komisvonu'nda isegözaltı
sürelerini kısaltan \e bazı
suçların DGM
kapsamından çıkanlmasını
öngören yasa tasanlan ele
alınacak.
RP'de istifalar
• RİZE(AA)-Rıze
Beledive Meclısi'ne son
seçimlerde RP'den >eçılen
iki üye. partilerınden istifa
etti. RP'lı beledıye meclis
üyelen Hamıt Saraç \e
Mehmet Bıçakçı. noter
kanalıyla gönderdiklen
dilekçeierle partilerınden
istifa ettıkierını \e beledive
meclisinde bağımsız olarak
görev yapacaklannı bildirdı
'Ekmeğe siyaset bulaşh9
TZD Başkanı Yetkin, un şirketi bulunan DYP Milletvekili Hasan Peker ve Albaraka Türk
firmasmın Türkiye'deki buğday stoklarmı kullanarak haksız kazanç sağladıklarını söyledi
BIZ BIZE
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel
Başkanı İbrahim Metkin. un sektöründe
şirketleri bulunan DYP Genel Başkan
Sardımeısi Hasan Peker ve Albaraka
Türk firmasının. buğday stoklarını
kullanarak zamiardan haksiz kazanç
snğladıklarıııı ileri sürdü. Yetkin.
lıüküıııetiıı yanlış buğdav politikası
nedenivle bazı koimlerin zeııgin
edildiğinı söyledi.
TZD Başkanı İbrahim Yetkin. dün
düzenlediği basın toplantısında. gümrük
fonlarının yükseltılmeM \e itlıal buğdav
alımının durdurulması nedenivle iç
talebın karşilanamaz hale geldiğini
vurguladı. Yetkin. iç pıvasadaki
bunalımdan fiyatlann etkilendiğini. un
fivatlarının da artmasıyla hergeçen gün
eknıeğe zam geldiğini belirtti. Üretici ve
tüketieinın tepkısiz olduğunu söyleven
Yetkin. "Mısır'da ekmek zamları
nedeniv le dükkânlar talan ediliyor. Bizim
ülkemizde ise zamlar üst üste gelivor,
insanlar ses çıkarmrtor. Bu nedenle
üreticinin \e tüketicinin örgiitlenmesi
gerek" dedi.
'Kasıtlı buğday politikası'
Hükümetın kasıtlı buğdav politika.sı
nedenivle bazı kesımlerın zeııgin
edıldiğiııi kavdeden Yetkin. "Buğda>ın
sağcıhğı soleuluğu ofnıaz. Bu
mekanizmadan kârlı çıkanlar. tefeciler.
aracıiar, tüccarlar \e shasi iktidar destekli
insanlar. Ekmeğe 4 günde 9 bin lira zam
geldi. Herkes biÜ\or ki Albaraka Türk \e
Hasan Peker buğdav stoklarını
kullanarak haksız kazanç sağlıvor" dı\e
konuştu. Naşanan buğdav polıtıkasının
"planlı. programlı bir sonuç" olduğunu
vurgulavan Yetkııı. çözum ıçııı "Halk
Ekmek" kuruluşlarının vavgınlaştırılnıası
\e fıvat beliılenıe vetkısınin Fırıncılar
Odasıdan alınmasını önerdi.
DİSK'e bağlı Emekli-Sen Cîenel Başkanı
İbrahim Şahin de vaptığı açıklamada.
şinlededı:
"Halkın en tenıel gıda maddesi olan
ekmek, bugün giderek tek gıda maddesi
haiine gelmeve başlamıştır. Bir vandan
ekmek fivatlarının artışlarında
malnetlerin \ üksekJiği gerekçe
gösterilirken, diğer vandan da insan
vaşamına \eriimesi gereken önem
\erilmemektedir. Çöplükten ekmek
toplamanın giderek olağan hale geldiği bir
I ürkivc tnan/arası varatanların ve bunun
diinvava sergilenmesinden rahatsız
olamavan, görmezden gelen, tüm bunları
görenleri de hain ilan edenlerin bu çarpık
vapıvı kurumsallaştırmava çalışmalarına
karşı durmavı insan olmanın tenıel
şartlarından biri savıvoruz."
Universitelilerden şeriatçıya tepki
L nKersitelerde son günlerde meydana
gelen gerici saldınJara karşı İşçi
Partisi'nden (İP) de destek geldi. İşçi
Partisi Öncü Gençlik iivesi 200 kişilik
grup. İstanbul iinhersite öğrencilerinin
Taksim'deki gösterisine katılarak "şeriatçı
saldırılan" kınadı. Tiinel'de toplanan
üniversiteliler. "Şeriata, faşi/megeçit \ok"
yazılı pankartlar açarak Taksim
Me> danı'na doğru \ iirin iişe geçtiler.
Taksinı Mevdam'na kadar "kahrolsun
şeriat" sloganlanyla yürüyen gençler,
burada bir basın açıklaması vaptı.
L'niversite öğrencilerinden biri telefon
kulübesinin ü/erine çıkarak
ünhersitelerde vapılan saldınların
dışarıdan planlandığını sö\ k'di.
Açıklamada. "Öğrenci gençliği ka\ga
ortanıına sokmak istevenler, ülkt.nizi
şeriatçı ve ırkçı vobazlığa sürükJeven
güçlerdir. Bilimin ve özgür düşüncenin
kaleleri olnıası gereken üniversiteler. bu
saldırılaria teslim alınmava çalışılıvor"
denildi. Basın açıklamasına polis
miidahale etme/ken öğrenciler İstiklal
Caddesi'ne doğru gruplar halinde dağıldı.
Öğrencilerin ardından \ürü>en Çevik
Ku\ vet polisleri. İşçi Partisi İstanbul İl
Merke/i'ni abluka altına aldı. Parti
binasını 2 saatlik ablukava alan polis daha
sonra geri çekildi. Öğrencilerin
gösterisinde gö/altrna alınan olnıadığı
bildirildi. (Fotoürat: HATİC'F. TLNfFRl
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 46 yaşında
îç hukuk sözleşmeye ters
İstanbul Haber Servisi - Av rupa İnsan
Hakları Sözleşmesi 46 vaşında...
Kışiniıı tenıel medeni \e siyasal haklannı
güvence altına almavı amaçlavan Avrupa
İnsan Hakları Sözleşmesi. 4 Kasıın 1950'de
Av rupa IConsev ı ne üye ülkeler arasında
imzalandı. Türkıve sözleşmevi 10 Mart
1954 tarıhiııde onayladı. Sözleşme
kapsamıııda vaşama hakkı. beden
bütünlüğüniin korunması hakkı. adalete
uvgun bıçimde yargılanma hakkı, özel
vaşa"nun ve aile yaşamının korunması
hakkı. konutun ve haberleşmenin
gizliliğinin korunması hakkı. düşünce.
vicdan \e din özgürlüğü. ifade özgürlüğü.
toplantı. dernek \e sendika kurnıa
özaürlüüü hakları «üvence altına alındı.
Sözleşmenin ulu.slarara.M hukuk alanmda
getirdiği en önenıli venilik. taraf devletlerin
vurrtaşlarına. Avrupa İnsan Hakları
Komisyonu'na birevsel başvuru hakkı
tanınıasıdır. Türkive 1987'de vurttaşların
birevsel başvuruda bulunma hakkını bazı
çekincelerle kabul etti. Bu başvuru hakkının
tanınmasından >onra. özellikle 1990'dan
itibaren Türkiveden Avrupa İnsan Haklan
Komisvonu'na yoğun başvurular vapılmaya
başlandı. Bu başv urulardan bugüne kadar
sekizi -çoğu dostane çözüm yöntenıiv le
olmak üzere- sonuçlandı.
Su anda komisvon gündeminde bini aşkın
başvuru bulunuyor. Bu başvurulardan 111 'i
komısvoııca kabul edilebilirbulundu. 489'u
Türkive've teblıö edilerek savunma istendi.
611 'i ise konıisvonda beklıvor.
Avrupa insan Hakları komisvonu aldığı
venı bir kararla "İç Hukuk \ollannin
Tüketilmesi" koşıılıınu aranıaksizın
özellikle Türkive'ııın Giınevdoğusu'ııdan
vapılan baş\ uruları doğrudan kabul etmeve
başladı. komisvonıın bııveni kararıvla
Türkıve alev hıne açılan kışisel başv ıırıı
davalarının vakııı bir geleeekte hızla
sonuçlanma-si beklenivor.
Türkıve'ııın Avrupa lıisan Haklan
MalıkemeM'ndekı avukatı Prof Dr. Bakır
Çağlar. \\ hukukumuzun bır an önce
uluslararası.şözle>melere uvgun hale
getirilmesi gerektığini savunmuş ve bir
uvarı göre\ i vaptıgını belırterek av ukatlık
sıörevındeıı ıstita etınisti.
Piyasaya
hastalıklı
buğday
suruldu
• Hindistan'dan ithal
edilen ve Mersin
gümrüğünde karantinaya
alınan hastalıklı 15 bin
ton buğdayın yarısı depo
mühürleri sökülerek
piyasaya verildi.
NAZM1 DAG
MERSİN - Hindistan'dan ithal
edilen, ancak hastalıklı olduğu
içın Zirai karantina Müdürlüğü
tarafından karantina altına
alınan 15 bin ton buğdav ın 7 bin
500 tonunun depodan alınarak
pıyasava sunulduğu ortava çıktı.
L'NO firması tarafından
Hindistan'dan ithal edilen 60
bin ton buğdav Mersin
Limanı'na getirildiğinde
vapılan kontrol. buğdav da.
"ithali vasak olan Hindistan
sürmesi hastalığı bulunduğunu"
ortava kovmuştu. Zıraı
karantina Müdürlüğü.
j'önetmclik geregı hastalıklı
buğdayın piyasaya sunulmasını
engellemişti hhalatçı L'NO
firması ise bakanlık düzev inde
yaptığı ginşımlerde hastalıklı
buğdav ın ülkeve girmesi ıçin
çaba göstermiş. ancak başanlı
olamamıştı. Bunun üzerine
gemilerdekı vaklaşık 45 bin ton
hastalıklı buğday. en kisa
zamanda yurtdışına çıkarılmak
üzere bekletilmeve başlanmı^tı.
Geçen günlerde Tarım
Bakanhğı'ndan İçel \alilıği'ne
gönderilen bırvazıda hastalıklı
buğdav larııı ülke içine
sokulmadan yurtdışına
gönderilmesi talınıatı geldi.
Bunun üzerine Zıraı karantina
Müdürlüğü. ıthalatçı firmavı
buğdayları gerı göndermeleri
konusunda uyardı. Depolardaki
hastalıklı buğdav lann birteknik
elenıan gözetımınde
boşaltılması ıçııı depoya giden
vetkililer. beklenmedik bir
sürprizle karşılaştılar.
Antreponun kilitli kapılannın
kınldığı ve ıçerideki " bin 500
ton kadar hastalıklı buğdavın
alındığı görüldü. Bu geli^me
üzerine Zırai karantina
Müdürlüğü. Mersin Cumhuriyet
Sa\cılığf na >uç duyurusunda
bulundu.
^v'etkıliler. depolann
boşaltılmasında hırsızlık
ihtımalinm bulunmadığını.
hastalıklı buğdayın ıthalatçı
firma tarafından yurtiçinde
pazarlanmış olabileceöi olasılığı
üzerinde durulduğunu
sövledıler.
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected]
Eylül ayı içinde Avustralya'ya
yaptığımız gezide bir akşam da
gençlerle sohbet etmiştik.
Ölüm oruçlarıyla başlayan ko-
nuşma. giderek gençlerin sı-
kıntılarını dıle getirmelerine dö-
nüştü. Avustralya'da büyümüş
üniversiteli genç kızlardan biri-
sı, salonda bulunan erkekleri
hedef alarak ilgınç iddialarda
bulundu.
Genç kız şunları söyledi: "Sız
bunların böyle konuştuğuna
bakmayın. İlericı sözlerine de
kanmayın. Sonunda buradaki
erkeklerin hepsi evleneceği
genç kızın bakire olmasını is-
ter. Bunun tersini ıddıa edıyor-
larsa çıksınlarcevap versinler."
Genç erkekler, "Hayır" falan
dıye homurdanırlarken biri
kalktı ve bakire bir kızı tercih
ettiğini açıklayıverdi. Genç er-
keklerin ve genç kızlann yüz
yüze bakireliği tartışması,
Avustralya'da kapalı Türk top-
lumu içinde alışılmış bir şey de-
ğildi. Toplantıdakı az sayıdaki
anne-baba tedirgınlik içinde
söylenenleri dinliyor ve konuş-
Bakirelik ve Erkeklik
malara müdahale etmeye ça-
lışıyorlardı. Biz. onların yerine
gençlerın konuşmasını istedi-
ğimiz için elimizden geldiğince
gençlere öncelik verdik.
içinizde, "Bakirelik de nere-
den çıktı, başımıza bir de böy-
le bir konuyu saracak'' diyen-
ler olduğunu tahmin edıyorum.
Beni böyle bir konuda düşün-
meye iten bir gazete haberi;
"Bakirelik tartışması Şirin geli-
ni öldürdü" başlıklı haber. çok
aşina olduğumuz. bir geriliği
sergiliyordu.
izmir'in Bayrakh semtindeki
olayda. mobilya ustası 24 ya-
şındaki Mustafa Eren. 18 ya-
şındaki karısı Şirin'le evlendık-
lerı sırada bakire olmadığını
öne sürerek tartışıyor. 5 aylık
eşını baba evine geri yolluyor.
Genç kadın, bu davranışın al-
tından kalkamıyor. bır kutu hap
içerek yaşamına son veriyor.
Kızın aılesı. damatlannın ifti-
ra ettiğini söylüyor. Hatta kızın
babası, kızının ölmeden önce
kendisine. "Baba senı utandı-
racak bir şey yapmadım" de-
diğini anlatıyor. Baba Ali Se-
rin'in şu sözleri ise işin ne ka-
dar dramatik olduğunu göste-
riyor: "Kızıma mı, alnımıza sü-
rülen lekeye mi yanayım ?"
Alna sürülen leke! Ne ağır bır
tanımlama değil mi? Şirin'in
geçmışte bır sevgilisi oldu mu
olmadı mı. bakire miydi değil
miydi bilemeyiz. Çünkü kendı-
si artık yaşamıyor. Zaten böy-
le bir şeyin. yalnızca Şirın'i ilgi-
lendirıyor olması gerekıyordu.
Ovsa şimdi onun acı ölümü,
hepimizi ilgilendırıyor.
Ben bu haberi okuyunca,
aklıma "Acaba damat Musta-
fa Eren bakir miydi, değil miy-
di" sorusu geldi. Mobılyacı
Mustafa. Şirin'le evlenmeden
önce birisıyle yatmış mıydı.
yatmamış mıydı? Yani bakirliği
bozulmuş muydu, bozulma-
mış mıydı?
Bırçoğunuz "Böyle soru mu
olur?"dıyebılırsinız. Çunküer-
kek çocuklannın evlenmeden
önce cinsel deneyim edinme-
sini. başka kad/n veya kızlarla
olmasını bırçok aile teşvik e-
der, bu tür ilişkılere gırmesin-
den memnun olur. Pekı bu er-
kek çocuklan kimlerle beraber
olacak? Ya genelev kadınlarıy-
la ya da sevdikleri genç kızlar-
la. Erkek arkadaşıyla cınselliğı
paylaşan genç kızın bakireliği
gıdecek. erkek ise övgüye de-
ğer bır deneyim elde etmış ola-
cak!
Burada bır çarpıklık yok mu?
Bakirelik anlayışı. kadını aşa-
ğılamanın en ilkel yollarından
birisı. Anadolu'da düğünden
sonra gerdek odasının kapısın-
da aıleler. genç kızın bakire ol-
duğunu kanıtlayan kanlı bez
parçasını beklerler. Kanlı bez
parçası kapının altından bekle-
yeniere uzatıldığı anda tören
bambaşka bir anlam kazanır.
Bu büyük bir vahşet değil mi
sizce? Hâlâ milyonlarca aile.
düğün gecesi kızlarından kana
bulanmış bir bez parçası bek-
liyor. Bu bez parçası kanlı ol-
madığında hâlâ canlara kıyılı-
yor, hâlâ cinayetler işleniyor.
Türkiye insan haklarıyla
özürlü bir ülke. Işkence sürü-
yor. devlet kapısında kötü mu-
amele bitmek bilmiyor, insan-
lar kaybedil yor, yargısız infaz-
ların önüne geçilemiyor, faili
meçhul cinayetler gündelik ya-
şamımızın bir parçası haiine
geldi.
Tutucu gelenekler ve erkek
egemen çarpık anlayışlar yü-
zünden ne kadar çok genç kı-
zımız yaşanını yitiriyor bunu
hiç düşündjnüz mü? Ne Şi-
rin'ler bu acımasız erkek dün-
yasında yok olup gidiyor.
Bu ne bıçım namus anlayışı.
bu ne bıçim ahlak anlayışı. ka-
dınları ve kızları ezip yok edi-
yor.
ERDAL AT4BEK
Kalite
Uygar dünya nicelik (kantite) aşamasını geçerek
nitelik (kalite) aşamasına ulaştı.
Bu aşama "Kaç tane yapıyorsunuz?" ya da "Siz
kaç kişisınız" sorularının yenni "Nas/I yapıyorsu-
nuz?" ya da "Sizler nasıl insanlarsınız" sorularının •
aldığı çok önemli bir yeni dönemdir. '
Aslında bu yenı dönemin önemini anlamak da bir'''
"/ca//te"sorunudur.
Yeni bir kavram olan "toplam kaliteyönetimi" de '
yalnız yaptığınız ürünün kaliteli olması değil, yaptı- '
ğınız ışin toplamının kaliteli olması. çalışmalarınızın,''
çalışan insanınızın. kullandığınız metotların da bir,!
kalite bütünlüğü içinde olmasıdır.
Kalite anlayışı da sonuçta "insan kalitesi"ne da-i'
yanır.
Son günlerde Avrupa'yla bağlantılı üç olay yaşan-^l
dı. Her üç olayla toplum olarak ılgimizin "kalitesi\
bu açıdan çok önemli görünüyor. Çünkü "toplum-'',
sal ilginin kalitesı" de önemli bir ölçüt.
• • • . ;
Türk şirketi Brısa "Avrupa Kalite Ödülü'nü kazan-,/
dı. Avrupa'da bulunan bütün şirketler arasında Bri-
sa'nın bu ödülü kazanması büyük bir olaydır. Brisa
bu olayı reklamlarıyla duyurdu. Çünkü bu ödülü ala- •
bilmek, sadece ürünün kalitesi değil, yapılan işin her >
bölümünün yüksek kalite taşıması demektir.
Şimdi Türk toplumu, bu olayı nasıl değerlendir-'(
di? Haberi oldu mu? Haberi olanlar ilgi duydu mu? '
Öğrenenlerden kaçı "Bu ne demektir? Brisa neler '
yaptı da bu ödülü aldı? Gitsek de şu Brisa'yı gör- '
sek, ne yaptıklannı anlasak" dedi? Böyle bir mera- '
kın toplumda yaşandığını görmedik ve ummadık.
Bizim "merak kalitemiz" içinde böyle olayfar yer .
tutmaz.
Onun ıçin de kaliteli oto lastiği yaparsınız, ama ;
otonun içinde oturan sürücülerin çok azında "kali- '
teli sürücü" görebilirsiniz.
• • •
ikinci olay Fenerbahçe'nin güçlü bir Avrupa takı-
mı olan Manchester United'ı kendi sahasında ye-.;
nerek kazandığı başandır. Hem de uzun yıllarbu sa- r
hada yenilmemiş Manchester'ı yenmek gerçekten,
hepimız ıçin büyük bir sevinç kaynağı oldu.
Türk toplumu, bu olayı nasıl değerlendirdi? So-;Ş
kaklara dökülerek arabalardan sarkıp uzun saatlerf
boyunca kornalar çalarak. silah atarak. Bu olayıni
coşkuyla gazinoya gıden bir grup. "marş çalarsın^
çalmazsın" kavgasında üç kişiyi vurarak öldürdü;^
bir "fanatık". tabancasıyla ateş ederken kendi ka- ,-
rısıyla çocuğunu yaraladı.
Toplumun "coşku kalitesı" kendini böyle göste-
riyor. Çok sevindıği zaman şarkı söylemek, dans et-
mek, birlikte bayram yapmak yerine silahları çek-
mek, sağa sola ateş etmek. bağırmak. küfretmek, -
kafasını kıracak adam aramak. arabalara saldırmak -
"davranış kalitesizliği" olmuyor mu? "Duyguları-
açıklama kalitesı" de insan kalitesinin en önemli -
göstergelerinden birisı.
• • •
Üçüncü olay Prof. Bakır Çağlar ın Avrupa insan '
Hakları Mahkemesi'ndekı görevi olan "Türkiye'nin
savunma avukatlığrndan uyan nitelığinde istifa et-
mesidir. Istanbul Üniversitesi Siyasal Bilgifer Fakül-''
tesi öğretim üyesi Prof. Bakır Çağlar. Avrupa ile iliş- ^
kilerımizin kopma noktasına geldiğini anlatıyor. Tür- '*
kiye'nin durumunun savunulamaz noktalara geldi- *t
ğini belirtiyor, derhal gereklı değişiklikler yapılmaz- ^
sa olacakları anlatıyor. î
Türk toplumu bu olayı nasıl değerlendiriyor? Yo-
;
ğun bir ilgisizlikle. Toplumun büyük bir bölümü ola-
yı "ilgıye değmez" buluyor. Adalet Bakanı bu "uya-
nyı" hayretle ve esefle karşılıyor. Bakır Çağlar. ne- ';
redeyse suçlu konumuna düşürülmek ısteniyor. Ne-
ler söylediği anlaşmak bıle istenmiyor. Böylece de,"
ortaya "tepkı kalitesizliği" çıkıyor. '
• • • ;'
Yeni çağın doğru tanımı "kalite çağı" olacaktır. .
"Kalite", parayı bastınp aldığınız malda değildir. ,'
"Kalite", markalı giyim. moda fast-food, lüks ara- )
ba. havuzlu villa. taklit davranışlar değildir.
"Kalite", tutarlı insan. bilinçli yaşam demektir.
"Kaliteli yaşam" paranın elde ettikleriyle sağlana-
maz. ^
"Kaliteli yaşam", duygulann kalitesı demektir.
Duyguların açılanmasının kalitesı demektir. *»
"Kaliteliyaşam", düşüncelerin kalitesi demektir.*•
Düşünebilmek düşüncelerini geliştirebilmek, dü-.
şüncelerini paylaşabilmek. düşüncelerini savuna-,^'
bilmek demektir.
"Kaliteliyaşam", kendi hayatınıyönetebilmekde-,'
mektir. Kendi iradesiyle, kendi seçimleriyle, kendi '
yönlendirmesiyle yaşamayı başarmak demektir. l .
Bunların dışındadayaşayabilirsiniz. Ahlarlaoflar-;,
la, hep kadere yanarak, hep başkalarını suçlayarak, •_,
kimseyi anlamaya yanaşmayarak, fırsat düşünce ;
çalıp çırparak da yaşayabilirsiniz. Güçlünün karşı- "
sında mazlum rolüne bürünüp güçsüze zulüm ya--'
parak da yaşabilirsiniz,
Ama "yaşam kalitesı"n'\n dışında yaşar ve ölür--'
sünüz.
Neden sevindiğınizi anlamadan ve neden üzül-,.
düğünüzü bilmeden. S
Siz zamanı öldürerek, zaman sizi öldürerek ya-,'
şayıp gidersiniz. *
Koruculann suç
dosyası kabank A
SAİT BA\ R.AM
Dİ\ ARBAKIR- Doğu ve
Güneydoğu Anadolu'da. P-
kk'ye karşı nıücadele ve-
ren köy korucuları sıkı takı-
be alındı. PKK've yardıın
ve \atakiık etmek. adam öl-
dürmek. sılah kaçakçılığı
yapmak \e rüşvet almak
suçlarıııdan çok sav ıda geçı-
ci köy korucusu vargıya
se\k edildi.
Olağanüsiü Hal Bölge
\'alilığı kay ıtlarına göre. bu-
güne kadar çe^itlı suçlara
aciı karı^aıı .' bin 6N~ koru-
cunun silahları alınarak gö-
revlennc son \enldı. koru-
culann işledikleri suçların
dökümü şöyle;
"IO8'i rüşvet alma, bin
893"ü PKK've yardım, va-
taklık w silah tenıin etme.
1%'sı adam öldürnıe. I6l'i
\ aralama. 280°i silah kaçak-
çılığı > apma. 57"si kız kaçır-
mavel3'üdemeskeneteea- ..
vüzetme."
Hakkâri.ŞırnakveDiyar- ,
bakır başta olmak üzere böl-
gede görev yapan 60 bin ge- . <
çıcı köy korucusunun dos- .•
yaları da yeniden gözden ı
geçıriliyor.
Adının açıklanmasını is- /
temeyen birkorucubaşı. ko- ;
rueular arasında artniyetli.
olanların da bulunduğunu ,.
kaydederek. "Ama bu mes- ı
leği Allah rı/.ası için vapan- ,
larçoğunluktadır"dedi. kı- ']
sa yoldaıı zeııgin olmak is-,,,
teyenlerın bu mesleği seçti-,
ğine dikkat çeken korucu-,.
başı. sözlerini şöy le sürdür- \
dü:
"Hatta aralannda ihale
mafvası kuranlar bile \ar.
Devletin birçok ihalesini
bunlar alıvor. Hükümetın
vakit geçirmeden art nivetli
kişilerin görevine son ver-
mesi gerekir." ';