09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 1996 PAZARTESİ 4 HABERLER Denrirel Abnanya'ya gitfiyor• 4\KARA(Cuınhuriyet BÜTKU) - Cumhurba^kanı Süleyman Demırel. 196" vılırda başbakar, olarak zıya~et ertiği Alrnanya'ya 29 y I sonra bu kez cunnurbaşkanı sıfatı ile gıdnor Demirel. 4-7 ka>ım günbrinde gerçe-kleştirilecek gezi sırasnda Almanya Curnhurbaşkanı Roman Herzog. Başbakanı Helmuth Kohl ile görûyecek. Gezinin ağırl klı gündemınin Türk \e-AB ilişk leri olacağı belirtilirken Dem rel'ın de Türkiye'nın AB've tam üveliğıni gündVmegetirmesi ve Alnunvaüan bu konuda destev ıstemesi beklenivor Uzunköprü'de bulunan kemiklep • EDİRNE(AA)- Uzun^öprü'de. ormanlık araziee iki çeltık çuvalı içinde bulunan \e Yehbi Koç'un naaşı olabıleceği şüphesiyle incelenmek üzere îsranbul Adlı Tıp Kurununa gönderilen kemik parçalarıyla ılgili olarak. yöredeki mezarlıklarda araştırma başlatıldı. Uzunköprü Kaymakamı Nadi Kılınçaslan. yapılan ılk incelemede. iki çuval içinde ikisı tam, ikisi parçalanmış şekilde 4 kafatasi. bır uyluk. bir kol ve bir bacak kemiğınin kanşmış şekilde bulunduğunu anlattı.. Gündem toplusözJeşmeler • ANKARA (Cumhurivet Bürosu)-Türk-İi} Başkarılar kurulu. 691 bin kamu i^çisı adına yürütüJecek toplu iş sözleşmelen \e zorunlu tasarruf fonu ödemeleri konusunda izlenecek yöntemi belirlemek için Aııkara'da toplanacak. Türk-İş Genel Sekreteri Şemsı Denızer, kamu kesımi ışçileri adına yürütülecek toplusözleşıne çaİışmalarını tamamladıklannı belirtti. Toplusözleşmeler için sendikalardan konfederasyona ulaşan yetki belırleme yazılannı bugün Calış.ma \e Sosyal Gü\enlık Bakanlığı'na vereceklenni bildiren Denizer. bö\ lelikJe toplusözleşme sürecinin yasal olarak başlayacağını kaydetti Petrol heyeti Ankara'da • A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu)-İran Islam Cumhunveti Petrol Bakanı Gholam Reza Aghazadeh başkanlığındaki bir heyet Ankara'ya geliyor. İki ülke leknik heyetleri arasında gerçekleştirilecek toplantılarda. Türkiyenın tran'dan petrol alması ile Erbakan'ın ağustos ayında yaptığı ziyarette imzalanan doğalgaz anlaşmasının uygulanması konulannın ele alınması \e iki ülke arasında petrol ticaretini öngören birprotokolün imzalanması bekleniyor. TBMM'de bu hafta • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM'de 1 a> sürecek bütçe maratonu bugün başlıyor. TBMM Plan \e Bütçe Komisyonu 1 ay sürecek çalışmalan sırasında 1997 genel ve katma bütçe yasa tasarıları ile 1994 \e 1995 yılları genel ve katma bütçe kesin hesap yasa tasarılarını görüşecek. TBMM Genel Kurulu'nda da. basın sektöründe dağıtım tekeline son veren yasa önerisinin görüşmelerine devam edilecek. TBMM Adalet Komisvonu'nda isegözaltı sürelerini kısaltan \e bazı suçların DGM kapsamından çıkanlmasını öngören yasa tasanlan ele alınacak. RP'de istifalar • RİZE(AA)-Rıze Beledive Meclısi'ne son seçimlerde RP'den >eçılen iki üye. partilerınden istifa etti. RP'lı beledıye meclis üyelen Hamıt Saraç \e Mehmet Bıçakçı. noter kanalıyla gönderdiklen dilekçeierle partilerınden istifa ettıkierını \e beledive meclisinde bağımsız olarak görev yapacaklannı bildirdı 'Ekmeğe siyaset bulaşh9 TZD Başkanı Yetkin, un şirketi bulunan DYP Milletvekili Hasan Peker ve Albaraka Türk firmasmın Türkiye'deki buğday stoklarmı kullanarak haksız kazanç sağladıklarını söyledi BIZ BIZE ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Metkin. un sektöründe şirketleri bulunan DYP Genel Başkan Sardımeısi Hasan Peker ve Albaraka Türk firmasının. buğday stoklarını kullanarak zamiardan haksiz kazanç snğladıklarıııı ileri sürdü. Yetkin. lıüküıııetiıı yanlış buğdav politikası nedenivle bazı koimlerin zeııgin edildiğinı söyledi. TZD Başkanı İbrahim Yetkin. dün düzenlediği basın toplantısında. gümrük fonlarının yükseltılmeM \e itlıal buğdav alımının durdurulması nedenivle iç talebın karşilanamaz hale geldiğini vurguladı. Yetkin. iç pıvasadaki bunalımdan fiyatlann etkilendiğini. un fivatlarının da artmasıyla hergeçen gün eknıeğe zam geldiğini belirtti. Üretici ve tüketieinın tepkısiz olduğunu söyleven Yetkin. "Mısır'da ekmek zamları nedeniv le dükkânlar talan ediliyor. Bizim ülkemizde ise zamlar üst üste gelivor, insanlar ses çıkarmrtor. Bu nedenle üreticinin \e tüketicinin örgiitlenmesi gerek" dedi. 'Kasıtlı buğday politikası' Hükümetın kasıtlı buğdav politika.sı nedenivle bazı kesımlerın zeııgin edıldiğiııi kavdeden Yetkin. "Buğda>ın sağcıhğı soleuluğu ofnıaz. Bu mekanizmadan kârlı çıkanlar. tefeciler. aracıiar, tüccarlar \e shasi iktidar destekli insanlar. Ekmeğe 4 günde 9 bin lira zam geldi. Herkes biÜ\or ki Albaraka Türk \e Hasan Peker buğdav stoklarını kullanarak haksız kazanç sağlıvor" dı\e konuştu. Naşanan buğdav polıtıkasının "planlı. programlı bir sonuç" olduğunu vurgulavan Yetkııı. çözum ıçııı "Halk Ekmek" kuruluşlarının vavgınlaştırılnıası \e fıvat beliılenıe vetkısınin Fırıncılar Odasıdan alınmasını önerdi. DİSK'e bağlı Emekli-Sen Cîenel Başkanı İbrahim Şahin de vaptığı açıklamada. şinlededı: "Halkın en tenıel gıda maddesi olan ekmek, bugün giderek tek gıda maddesi haiine gelmeve başlamıştır. Bir vandan ekmek fivatlarının artışlarında malnetlerin \ üksekJiği gerekçe gösterilirken, diğer vandan da insan vaşamına \eriimesi gereken önem \erilmemektedir. Çöplükten ekmek toplamanın giderek olağan hale geldiği bir I ürkivc tnan/arası varatanların ve bunun diinvava sergilenmesinden rahatsız olamavan, görmezden gelen, tüm bunları görenleri de hain ilan edenlerin bu çarpık vapıvı kurumsallaştırmava çalışmalarına karşı durmavı insan olmanın tenıel şartlarından biri savıvoruz." Universitelilerden şeriatçıya tepki L nKersitelerde son günlerde meydana gelen gerici saldınJara karşı İşçi Partisi'nden (İP) de destek geldi. İşçi Partisi Öncü Gençlik iivesi 200 kişilik grup. İstanbul iinhersite öğrencilerinin Taksim'deki gösterisine katılarak "şeriatçı saldırılan" kınadı. Tiinel'de toplanan üniversiteliler. "Şeriata, faşi/megeçit \ok" yazılı pankartlar açarak Taksim Me> danı'na doğru \ iirin iişe geçtiler. Taksinı Mevdam'na kadar "kahrolsun şeriat" sloganlanyla yürüyen gençler, burada bir basın açıklaması vaptı. L'niversite öğrencilerinden biri telefon kulübesinin ü/erine çıkarak ünhersitelerde vapılan saldınların dışarıdan planlandığını sö\ k'di. Açıklamada. "Öğrenci gençliği ka\ga ortanıına sokmak istevenler, ülkt.nizi şeriatçı ve ırkçı vobazlığa sürükJeven güçlerdir. Bilimin ve özgür düşüncenin kaleleri olnıası gereken üniversiteler. bu saldırılaria teslim alınmava çalışılıvor" denildi. Basın açıklamasına polis miidahale etme/ken öğrenciler İstiklal Caddesi'ne doğru gruplar halinde dağıldı. Öğrencilerin ardından \ürü>en Çevik Ku\ vet polisleri. İşçi Partisi İstanbul İl Merke/i'ni abluka altına aldı. Parti binasını 2 saatlik ablukava alan polis daha sonra geri çekildi. Öğrencilerin gösterisinde gö/altrna alınan olnıadığı bildirildi. (Fotoürat: HATİC'F. TLNfFRl Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 46 yaşında îç hukuk sözleşmeye ters İstanbul Haber Servisi - Av rupa İnsan Hakları Sözleşmesi 46 vaşında... Kışiniıı tenıel medeni \e siyasal haklannı güvence altına almavı amaçlavan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi. 4 Kasıın 1950'de Av rupa IConsev ı ne üye ülkeler arasında imzalandı. Türkıve sözleşmevi 10 Mart 1954 tarıhiııde onayladı. Sözleşme kapsamıııda vaşama hakkı. beden bütünlüğüniin korunması hakkı. adalete uvgun bıçimde yargılanma hakkı, özel vaşa"nun ve aile yaşamının korunması hakkı. konutun ve haberleşmenin gizliliğinin korunması hakkı. düşünce. vicdan \e din özgürlüğü. ifade özgürlüğü. toplantı. dernek \e sendika kurnıa özaürlüüü hakları «üvence altına alındı. Sözleşmenin ulu.slarara.M hukuk alanmda getirdiği en önenıli venilik. taraf devletlerin vurrtaşlarına. Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na birevsel başvuru hakkı tanınıasıdır. Türkive 1987'de vurttaşların birevsel başvuruda bulunma hakkını bazı çekincelerle kabul etti. Bu başvuru hakkının tanınmasından >onra. özellikle 1990'dan itibaren Türkiveden Avrupa İnsan Haklan Komisvonu'na yoğun başvurular vapılmaya başlandı. Bu başv urulardan bugüne kadar sekizi -çoğu dostane çözüm yöntenıiv le olmak üzere- sonuçlandı. Su anda komisvon gündeminde bini aşkın başvuru bulunuyor. Bu başvurulardan 111 'i komısvoııca kabul edilebilirbulundu. 489'u Türkive've teblıö edilerek savunma istendi. 611 'i ise konıisvonda beklıvor. Avrupa insan Hakları komisvonu aldığı venı bir kararla "İç Hukuk \ollannin Tüketilmesi" koşıılıınu aranıaksizın özellikle Türkive'ııın Giınevdoğusu'ııdan vapılan baş\ uruları doğrudan kabul etmeve başladı. komisvonıın bııveni kararıvla Türkıve alev hıne açılan kışisel başv ıırıı davalarının vakııı bir geleeekte hızla sonuçlanma-si beklenivor. Türkıve'ııın Avrupa lıisan Haklan MalıkemeM'ndekı avukatı Prof Dr. Bakır Çağlar. \\ hukukumuzun bır an önce uluslararası.şözle>melere uvgun hale getirilmesi gerektığini savunmuş ve bir uvarı göre\ i vaptıgını belırterek av ukatlık sıörevındeıı ıstita etınisti. Piyasaya hastalıklı buğday suruldu • Hindistan'dan ithal edilen ve Mersin gümrüğünde karantinaya alınan hastalıklı 15 bin ton buğdayın yarısı depo mühürleri sökülerek piyasaya verildi. NAZM1 DAG MERSİN - Hindistan'dan ithal edilen, ancak hastalıklı olduğu içın Zirai karantina Müdürlüğü tarafından karantina altına alınan 15 bin ton buğdav ın 7 bin 500 tonunun depodan alınarak pıyasava sunulduğu ortava çıktı. L'NO firması tarafından Hindistan'dan ithal edilen 60 bin ton buğdav Mersin Limanı'na getirildiğinde vapılan kontrol. buğdav da. "ithali vasak olan Hindistan sürmesi hastalığı bulunduğunu" ortava kovmuştu. Zıraı karantina Müdürlüğü. j'önetmclik geregı hastalıklı buğdayın piyasaya sunulmasını engellemişti hhalatçı L'NO firması ise bakanlık düzev inde yaptığı ginşımlerde hastalıklı buğdav ın ülkeve girmesi ıçin çaba göstermiş. ancak başanlı olamamıştı. Bunun üzerine gemilerdekı vaklaşık 45 bin ton hastalıklı buğday. en kisa zamanda yurtdışına çıkarılmak üzere bekletilmeve başlanmı^tı. Geçen günlerde Tarım Bakanhğı'ndan İçel \alilıği'ne gönderilen bırvazıda hastalıklı buğdav larııı ülke içine sokulmadan yurtdışına gönderilmesi talınıatı geldi. Bunun üzerine Zıraı karantina Müdürlüğü. ıthalatçı firmavı buğdayları gerı göndermeleri konusunda uyardı. Depolardaki hastalıklı buğdav lann birteknik elenıan gözetımınde boşaltılması ıçııı depoya giden vetkililer. beklenmedik bir sürprizle karşılaştılar. Antreponun kilitli kapılannın kınldığı ve ıçerideki " bin 500 ton kadar hastalıklı buğdavın alındığı görüldü. Bu geli^me üzerine Zırai karantina Müdürlüğü. Mersin Cumhuriyet Sa\cılığf na >uç duyurusunda bulundu. ^v'etkıliler. depolann boşaltılmasında hırsızlık ihtımalinm bulunmadığını. hastalıklı buğdayın ıthalatçı firma tarafından yurtiçinde pazarlanmış olabileceöi olasılığı üzerinde durulduğunu sövledıler. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Eylül ayı içinde Avustralya'ya yaptığımız gezide bir akşam da gençlerle sohbet etmiştik. Ölüm oruçlarıyla başlayan ko- nuşma. giderek gençlerin sı- kıntılarını dıle getirmelerine dö- nüştü. Avustralya'da büyümüş üniversiteli genç kızlardan biri- sı, salonda bulunan erkekleri hedef alarak ilgınç iddialarda bulundu. Genç kız şunları söyledi: "Sız bunların böyle konuştuğuna bakmayın. İlericı sözlerine de kanmayın. Sonunda buradaki erkeklerin hepsi evleneceği genç kızın bakire olmasını is- ter. Bunun tersini ıddıa edıyor- larsa çıksınlarcevap versinler." Genç erkekler, "Hayır" falan dıye homurdanırlarken biri kalktı ve bakire bir kızı tercih ettiğini açıklayıverdi. Genç er- keklerin ve genç kızlann yüz yüze bakireliği tartışması, Avustralya'da kapalı Türk top- lumu içinde alışılmış bir şey de- ğildi. Toplantıdakı az sayıdaki anne-baba tedirgınlik içinde söylenenleri dinliyor ve konuş- Bakirelik ve Erkeklik malara müdahale etmeye ça- lışıyorlardı. Biz. onların yerine gençlerın konuşmasını istedi- ğimiz için elimizden geldiğince gençlere öncelik verdik. içinizde, "Bakirelik de nere- den çıktı, başımıza bir de böy- le bir konuyu saracak'' diyen- ler olduğunu tahmin edıyorum. Beni böyle bir konuda düşün- meye iten bir gazete haberi; "Bakirelik tartışması Şirin geli- ni öldürdü" başlıklı haber. çok aşina olduğumuz. bir geriliği sergiliyordu. izmir'in Bayrakh semtindeki olayda. mobilya ustası 24 ya- şındaki Mustafa Eren. 18 ya- şındaki karısı Şirin'le evlendık- lerı sırada bakire olmadığını öne sürerek tartışıyor. 5 aylık eşını baba evine geri yolluyor. Genç kadın, bu davranışın al- tından kalkamıyor. bır kutu hap içerek yaşamına son veriyor. Kızın aılesı. damatlannın ifti- ra ettiğini söylüyor. Hatta kızın babası, kızının ölmeden önce kendisine. "Baba senı utandı- racak bir şey yapmadım" de- diğini anlatıyor. Baba Ali Se- rin'in şu sözleri ise işin ne ka- dar dramatik olduğunu göste- riyor: "Kızıma mı, alnımıza sü- rülen lekeye mi yanayım ?" Alna sürülen leke! Ne ağır bır tanımlama değil mi? Şirin'in geçmışte bır sevgilisi oldu mu olmadı mı. bakire miydi değil miydi bilemeyiz. Çünkü kendı- si artık yaşamıyor. Zaten böy- le bir şeyin. yalnızca Şirın'i ilgi- lendirıyor olması gerekıyordu. Ovsa şimdi onun acı ölümü, hepimizi ilgilendırıyor. Ben bu haberi okuyunca, aklıma "Acaba damat Musta- fa Eren bakir miydi, değil miy- di" sorusu geldi. Mobılyacı Mustafa. Şirin'le evlenmeden önce birisıyle yatmış mıydı. yatmamış mıydı? Yani bakirliği bozulmuş muydu, bozulma- mış mıydı? Bırçoğunuz "Böyle soru mu olur?"dıyebılırsinız. Çunküer- kek çocuklannın evlenmeden önce cinsel deneyim edinme- sini. başka kad/n veya kızlarla olmasını bırçok aile teşvik e- der, bu tür ilişkılere gırmesin- den memnun olur. Pekı bu er- kek çocuklan kimlerle beraber olacak? Ya genelev kadınlarıy- la ya da sevdikleri genç kızlar- la. Erkek arkadaşıyla cınselliğı paylaşan genç kızın bakireliği gıdecek. erkek ise övgüye de- ğer bır deneyim elde etmış ola- cak! Burada bır çarpıklık yok mu? Bakirelik anlayışı. kadını aşa- ğılamanın en ilkel yollarından birisı. Anadolu'da düğünden sonra gerdek odasının kapısın- da aıleler. genç kızın bakire ol- duğunu kanıtlayan kanlı bez parçasını beklerler. Kanlı bez parçası kapının altından bekle- yeniere uzatıldığı anda tören bambaşka bir anlam kazanır. Bu büyük bir vahşet değil mi sizce? Hâlâ milyonlarca aile. düğün gecesi kızlarından kana bulanmış bir bez parçası bek- liyor. Bu bez parçası kanlı ol- madığında hâlâ canlara kıyılı- yor, hâlâ cinayetler işleniyor. Türkiye insan haklarıyla özürlü bir ülke. Işkence sürü- yor. devlet kapısında kötü mu- amele bitmek bilmiyor, insan- lar kaybedil yor, yargısız infaz- ların önüne geçilemiyor, faili meçhul cinayetler gündelik ya- şamımızın bir parçası haiine geldi. Tutucu gelenekler ve erkek egemen çarpık anlayışlar yü- zünden ne kadar çok genç kı- zımız yaşanını yitiriyor bunu hiç düşündjnüz mü? Ne Şi- rin'ler bu acımasız erkek dün- yasında yok olup gidiyor. Bu ne bıçım namus anlayışı. bu ne bıçim ahlak anlayışı. ka- dınları ve kızları ezip yok edi- yor. ERDAL AT4BEK Kalite Uygar dünya nicelik (kantite) aşamasını geçerek nitelik (kalite) aşamasına ulaştı. Bu aşama "Kaç tane yapıyorsunuz?" ya da "Siz kaç kişisınız" sorularının yenni "Nas/I yapıyorsu- nuz?" ya da "Sizler nasıl insanlarsınız" sorularının • aldığı çok önemli bir yeni dönemdir. ' Aslında bu yenı dönemin önemini anlamak da bir''' "/ca//te"sorunudur. Yeni bir kavram olan "toplam kaliteyönetimi" de ' yalnız yaptığınız ürünün kaliteli olması değil, yaptı- ' ğınız ışin toplamının kaliteli olması. çalışmalarınızın,'' çalışan insanınızın. kullandığınız metotların da bir,! kalite bütünlüğü içinde olmasıdır. Kalite anlayışı da sonuçta "insan kalitesi"ne da-i' yanır. Son günlerde Avrupa'yla bağlantılı üç olay yaşan-^l dı. Her üç olayla toplum olarak ılgimizin "kalitesi\ bu açıdan çok önemli görünüyor. Çünkü "toplum-'', sal ilginin kalitesı" de önemli bir ölçüt. • • • . ; Türk şirketi Brısa "Avrupa Kalite Ödülü'nü kazan-,/ dı. Avrupa'da bulunan bütün şirketler arasında Bri- sa'nın bu ödülü kazanması büyük bir olaydır. Brisa bu olayı reklamlarıyla duyurdu. Çünkü bu ödülü ala- • bilmek, sadece ürünün kalitesi değil, yapılan işin her > bölümünün yüksek kalite taşıması demektir. Şimdi Türk toplumu, bu olayı nasıl değerlendir-'( di? Haberi oldu mu? Haberi olanlar ilgi duydu mu? ' Öğrenenlerden kaçı "Bu ne demektir? Brisa neler ' yaptı da bu ödülü aldı? Gitsek de şu Brisa'yı gör- ' sek, ne yaptıklannı anlasak" dedi? Böyle bir mera- ' kın toplumda yaşandığını görmedik ve ummadık. Bizim "merak kalitemiz" içinde böyle olayfar yer . tutmaz. Onun ıçin de kaliteli oto lastiği yaparsınız, ama ; otonun içinde oturan sürücülerin çok azında "kali- ' teli sürücü" görebilirsiniz. • • • ikinci olay Fenerbahçe'nin güçlü bir Avrupa takı- mı olan Manchester United'ı kendi sahasında ye-.; nerek kazandığı başandır. Hem de uzun yıllarbu sa- r hada yenilmemiş Manchester'ı yenmek gerçekten, hepimız ıçin büyük bir sevinç kaynağı oldu. Türk toplumu, bu olayı nasıl değerlendirdi? So-;Ş kaklara dökülerek arabalardan sarkıp uzun saatlerf boyunca kornalar çalarak. silah atarak. Bu olayıni coşkuyla gazinoya gıden bir grup. "marş çalarsın^ çalmazsın" kavgasında üç kişiyi vurarak öldürdü;^ bir "fanatık". tabancasıyla ateş ederken kendi ka- ,- rısıyla çocuğunu yaraladı. Toplumun "coşku kalitesı" kendini böyle göste- riyor. Çok sevindıği zaman şarkı söylemek, dans et- mek, birlikte bayram yapmak yerine silahları çek- mek, sağa sola ateş etmek. bağırmak. küfretmek, - kafasını kıracak adam aramak. arabalara saldırmak - "davranış kalitesizliği" olmuyor mu? "Duyguları- açıklama kalitesı" de insan kalitesinin en önemli - göstergelerinden birisı. • • • Üçüncü olay Prof. Bakır Çağlar ın Avrupa insan ' Hakları Mahkemesi'ndekı görevi olan "Türkiye'nin savunma avukatlığrndan uyan nitelığinde istifa et- mesidir. Istanbul Üniversitesi Siyasal Bilgifer Fakül-'' tesi öğretim üyesi Prof. Bakır Çağlar. Avrupa ile iliş- ^ kilerımizin kopma noktasına geldiğini anlatıyor. Tür- '* kiye'nin durumunun savunulamaz noktalara geldi- *t ğini belirtiyor, derhal gereklı değişiklikler yapılmaz- ^ sa olacakları anlatıyor. î Türk toplumu bu olayı nasıl değerlendiriyor? Yo- ; ğun bir ilgisizlikle. Toplumun büyük bir bölümü ola- yı "ilgıye değmez" buluyor. Adalet Bakanı bu "uya- nyı" hayretle ve esefle karşılıyor. Bakır Çağlar. ne- '; redeyse suçlu konumuna düşürülmek ısteniyor. Ne- ler söylediği anlaşmak bıle istenmiyor. Böylece de," ortaya "tepkı kalitesizliği" çıkıyor. ' • • • ;' Yeni çağın doğru tanımı "kalite çağı" olacaktır. . "Kalite", parayı bastınp aldığınız malda değildir. ,' "Kalite", markalı giyim. moda fast-food, lüks ara- ) ba. havuzlu villa. taklit davranışlar değildir. "Kalite", tutarlı insan. bilinçli yaşam demektir. "Kaliteli yaşam" paranın elde ettikleriyle sağlana- maz. ^ "Kaliteli yaşam", duygulann kalitesı demektir. Duyguların açılanmasının kalitesı demektir. *» "Kaliteliyaşam", düşüncelerin kalitesi demektir.*• Düşünebilmek düşüncelerini geliştirebilmek, dü-. şüncelerini paylaşabilmek. düşüncelerini savuna-,^' bilmek demektir. "Kaliteliyaşam", kendi hayatınıyönetebilmekde-,' mektir. Kendi iradesiyle, kendi seçimleriyle, kendi ' yönlendirmesiyle yaşamayı başarmak demektir. l . Bunların dışındadayaşayabilirsiniz. Ahlarlaoflar-;, la, hep kadere yanarak, hep başkalarını suçlayarak, •_, kimseyi anlamaya yanaşmayarak, fırsat düşünce ; çalıp çırparak da yaşayabilirsiniz. Güçlünün karşı- " sında mazlum rolüne bürünüp güçsüze zulüm ya--' parak da yaşabilirsiniz, Ama "yaşam kalitesı"n'\n dışında yaşar ve ölür--' sünüz. Neden sevindiğınizi anlamadan ve neden üzül-,. düğünüzü bilmeden. S Siz zamanı öldürerek, zaman sizi öldürerek ya-,' şayıp gidersiniz. * Koruculann suç dosyası kabank A SAİT BA\ R.AM Dİ\ ARBAKIR- Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da. P- kk'ye karşı nıücadele ve- ren köy korucuları sıkı takı- be alındı. PKK've yardıın ve \atakiık etmek. adam öl- dürmek. sılah kaçakçılığı yapmak \e rüşvet almak suçlarıııdan çok sav ıda geçı- ci köy korucusu vargıya se\k edildi. Olağanüsiü Hal Bölge \'alilığı kay ıtlarına göre. bu- güne kadar çe^itlı suçlara aciı karı^aıı .' bin 6N~ koru- cunun silahları alınarak gö- revlennc son \enldı. koru- culann işledikleri suçların dökümü şöyle; "IO8'i rüşvet alma, bin 893"ü PKK've yardım, va- taklık w silah tenıin etme. 1%'sı adam öldürnıe. I6l'i \ aralama. 280°i silah kaçak- çılığı > apma. 57"si kız kaçır- mavel3'üdemeskeneteea- .. vüzetme." Hakkâri.ŞırnakveDiyar- , bakır başta olmak üzere böl- gede görev yapan 60 bin ge- . < çıcı köy korucusunun dos- .• yaları da yeniden gözden ı geçıriliyor. Adının açıklanmasını is- / temeyen birkorucubaşı. ko- ; rueular arasında artniyetli. olanların da bulunduğunu ,. kaydederek. "Ama bu mes- ı leği Allah rı/.ası için vapan- , larçoğunluktadır"dedi. kı- '] sa yoldaıı zeııgin olmak is-,,, teyenlerın bu mesleği seçti-, ğine dikkat çeken korucu-,. başı. sözlerini şöy le sürdür- \ dü: "Hatta aralannda ihale mafvası kuranlar bile \ar. Devletin birçok ihalesini bunlar alıvor. Hükümetın vakit geçirmeden art nivetli kişilerin görevine son ver- mesi gerekir." ';
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle