08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 1996 PAZARTESİ 12 DIZIYAZI 'VI. Mehmet servetini terk etmekkonusunda bocalıyördu'YABANCI BASIN GÖ LAİK f CUMHURh§ DOĞUYOf HAZIRLAYAN: CUNE^ • STA1VBIL. 17KASIM-M Mehmet ın / ka<,ı^ı Musluman halkın arasında genel bır huzursuzluga yolaçtı, >enı bırhalıfenın atanmasına ozel olarak kar>ı olduğunu bellı eden çevreler de şimdılerde gıdıp yabancılara >ığınan eskı hukunıdara ate^ puskuruyor Bununla bırlıkte sultanın kaçi;>ı onceden tasarlanmistı İkı hatta once. daha tam olgunlasmadan basın tarafından duyurulmu^tu da General Harıngton un N ıldız Saravı'na yaptıgı zıyaretler. V I Mehmet ın gelecekte gore\den ayrılıjinı hazırlamaktan başka bır amaç ta^ımıyordu Fakat sultan sara>larını \e buralara \ ığılmı^ olan servetını terk etnıe konusunda bocalıyordu Vapmak zorunda kalauığı denız yolculuğundan çekınıyordu Bır tıırkı karar \eremeyen birının kararsızlığını yasıyordu Bırgunonee Ankara Meclısı'nın kendiMnı yargılamaya hazırlandığım'oğrenınte. çılgına dûndu Mızıka-vı Humayun un şefı albay Zekı Bev ı çağırdı \e ona en kısa surede Turkıye yı terk etmeyı arzu ertığını Ingılız makamlanna bıldırmegorevını \erdı Zekı Be> yanında Ingılız ordusunun eskı bır vuzbasısı olduğu halde general Haııngton u makamında zı\aret ettı \e ona duşmuş (sakıt) padı^ahın nıyetını açtı Bu sansasyonel kopu^un planını uzun suredır kararla>tırmış olan I^gal Kuvvetlen nın k.onıutanı sultanı se\ındırecek haberı vermeye hazırolduğu yanıtını \erdı valnızca Miltana kendı>ıne yonelttığı talebı yazılı hale getırmesı sartinı kostu General Harıngton talep ettıgı nıektubu ertesi gun alıyordu Mektubun altında Mehmet. Muslumanların halıtesı ımzası bulunuyordu Padışahin proıesinden Sara> da uç kı^ımn haberı olmuiştu \e sır sikı sıkıva saklandı Persembe gunu bo\ıınca hızmetçıler sarayın bolumlennı sosleyen bırçok değerlı eşvavı \e gıysıyı ba\ııllara doldurdular takat bırkaç gunden ben benzer bır çalışma ıçınde olduklan ıçın. bu kımsenın dıkkatını çekmedı Oğleden sonra >ultanın sekreterlerınden bın. padi:>ahın geceyı \ ıldız Sarayı'nın kasirlarından bırı olan \e Istanbulda konuk bıılunan hukumdarların kaldıklan Merasım Sarayı nda geçırmeye karar verdığinı bıldırdı Pera"da ve Istanbul'da dolaşan uğursuz sovlentılerden kaygılanan VI Mehmet ın olası bır el koyma durumu karşısinda kendısıne bır siğınak aradığına hukmedıldı Bu kasır acele ıle ısıtıldı ve padısah saat dokuzdan bıraz sonra altı yaşındakı oğlu prens Ertuğrul. başmabeyıncisi Ömer \aver Paşa, Sarayın ba^tabıbı. daha once sozunu ettıgım albay Zekı Bey, bırınu \e ıktrn.ı mabeyınu berben \e ıkı haremağasi ıle bırlıkte buraya geldı Hep»ı ^ ıldız Sarayı nı erte^ı gun >afok sokmeden terk edecektı Oteyandan bu hazırlıklarda hıçbır avrıntı dı^arı sızmamı^tı Bunun kanıtı sultanı kı^ısel olarak gozetlemekle gorevlı pohs setının gecenın saat 11 "ınde Refet Paşa >a şu raporu gondernıış olmasıdır "Tam bir sessizlik hukum surmor, kayda değer birşev \ok. herkes vattı." Gerçekten de ^ ıldız Sarayı nın çevresinde cıddı bır gozetleme orgutlenmıştı \e \ar kı salt ana kapı polıslerın sıkı denetımıne sunulmuştu V ıldız Sarayı nın goz kamastıncı genıs bahçesıne 18 kapinm açıTdığı çok lyı bıhmyordu Aneak gelenekler uyarınea bu kapıların anahtarları ozel bırgorevlı tarafından muhataza edılıvordu \e \enı hukumetın aıanları anahtarların hepsının onda olduğunu oğrenebılmıslerdı Hepsi ondaydı bırı dışında Tam da Merasım Kasrı nın yakınındakı \e İngılızler tarafından ışgal edılen bır muhımmat deposunun kar^ısında bulunan Malta Kapısı'nın anahtarı Bu anahtar bır \ıl once sultanın emrı uzerıne sarayın harem ağalanndan bırıne verılmıştı O da bunu sozde sara\ın gunluk ıslennde kullanıyordıı Anahtar onda unutulmu^tu Bu olay bugun ele alındığında haremağasının etendısı ıle bırlıkte gıttıği saptanıyor Bırkaç başka gozlem de sultanın bırkaç avdan berı kaçmayı tasarladığını dusunmemıze ızm \envor A>ağıda goruleceğı gıbı padı^ahın kaçış planı tıtızlıkle hazırlanmıstı O sabah. saat sekız otuzda eskı hukumdann bınnc\ katıbı. heı zamankı gıbı. talımatlarını almak ıçın sultanı gormeve gıttığınde. oda hızmeKilerını me^gul buldu Sultan yatağında değıldı \e gece\ı Merasım kasrı nda geçırmıs olan otekı kı>ıler aıbı o da bulunamıvordu Bınncı kâtıp. bu\uk bır olasilıkla \ararsız gordugu araştırmalarla hıç \akıt vıtırmedı halıtenın yokoluşunu Refet Pa>a \a bıldırme\ı tercıh ettı Trakya \e Istanbul Muhatızı da ^ırdı kurma\ baskanını \e pohs mudurunu \akıt geçınneden 'S ıldız Sarayı na volladı Ikı gore\ lı kasırda bır sure once olup bıten sahneyı gozlerının onunde canlandırmakta gecıkmedıler Saat altı sularında gecenın zıfın karanlığı surerken. sultan oğlunun elınden tutarak bahçeye ı,ıkmı> \e ya>an Malta kapisi na ula^mı^tı -kadenn benzestırdığı ad- \e burada kendısıne eşlık edecek olan sekız kı^ıyı bırarada bulmu^tu Otomobıller kapının onunde sıralanmıstı \ I Mehmet tek bır kelıme etmeden prensi arabalardan bırının ıçıne ıttı kendısı de >anına oturdu Bagaılar hızla otekı urabalara tıkıştırıldı. ondan sonra manetındekı kısıler \erlenni aldılar \e arabalar son hızla Boğaz ın kıyisinda yukselen Dolmabahçe Sarayı \onune doğru hareket ettı General Harıngton sultanı Dolmabahçe'de beklı\ordu Sultanı. surgun arkadaşları ıle bırlıkte Amıral Brock un amıral gemısının tılıkasina bındırdı tıtnyorgıbı gonınen \ 1 Mehmet bırkaç dakıka sonra Mala\a gemısının gu\ertesıne ayak bastı \e gemı o anda demır aldı Eskı hukumdann kaçışı saat 11 "de > ıldız Sarayı'nda henuz duyulmamı^tı Refet Pasa tarafından gonderılen gore\ lılerın \e onları koruvan askerlerın Sara\"a gelmelerı. herkes ıçın uyarıcı oldu Bu kuçuk bırlık hareme gınnce korkan \ r l Mehmet ın kadınları ağlayarak \e halıfenın başına neler geldığını sorarak kaçı^tılar Onun tutuklanmış olduğunu taha\yul edı\orlardı Gorevlıler bıldıklerını onlara anlattılar onlar da sultan efendılerının projesını onlardan gızlemış olduğunu belırttıler Suitanın dort kansı \ar. uç a\ once evlendığı eşı \alnizca 17\a>ında O sarayın bahçnanlarından bırının (,erkeskızı Sara\ııı butıın onde gelen kışılerı ^ ıldız Saravı'nda bulunan bııtun gore\lıler hukumdann nı\etı hakkında kendılenne bılgı verılmemıs olduğunu temın ettıler. sultam heı cuma olduğu gıbı selamltkta gormeyı bekledıklennı belırttıler Sorguyaçekılen \ ıldız Sara> ı gore\ lılennden bırı kulağıma sunlan tısıldadı istanbul Hükümeti Velıaht Abdulmecıt'in durumunu konuşadursun, Ankara'da TBMM, Cumhuriyet'e ıleriıyordu. Abdülmecıt Efendı 'Son Halrfe' olarak adlandırılacak ve Hılafet'ın "Israr etmek istemedik ama sara> ı dolaşırkcn birçok noktada gi/Ienmesi güç bir taşınmanın izlerinı tesbil ettiL~ Eskı sultan kaçarken gı\silerını. mucevherlerını değerlı e^yalar n,eren bırı,ok ba\ulu berabennde goturdu Mmama -\\usturya \e Iran tarafından venlenlerın dısındakı butun madalyalarını vanına aldı \l Mehmet gotunnedıklerını unutmus da olabılır çunku \ola çıkısı bu\uk bır kargaşa ıçınde gerçekleştı \rtık daırelerın kapılarının buvuk bolumu muhurlendı \e Yıldız Sarayı'nın korumasi Kemalıst bırlıkler tarafından sağlanı\or Sultanın kaçısı oğrenılır oğrenılmez eskı saravın bır bolumunde muhafaza edılen peygambenn kutsal emanetlennı kaçınp kaçırmadığı endışesı yayıldı \ I Mehmet'ın de\ let hazınesını goturup gotûrmedığınt de tesbıt etmek gerekıyordu Geçmıste Eskı Sara\ da (Topkapı Sarayı) gorulebılen muce\herlerın paha bıçtlmez zengınlığı bılınme\en bır>e\ değıldı 1415'te Çanakkale'nın saldırıya uğramasindan kaygı duyan Turkler. bu tasları Anadolıı nun ıçlerıne taşımak ıçın bavullara yerlestırmıslerdı Oysa bu mucev herler o zamandan berı oyle. sarılmı> sannalanmıs halde kalmıstı Zaten bunlar sadık \e denenmı^ hızmetkârların gozetımıne \erılırdı oyle kı hazıne bekçılığı bu hızmetçılere otuz yıllık sadakatı sınanmış bır hızmet suresınden sonra emanet edılırdı Bır komısyon eskı saraya gıdıp kutsal emanetlerın se mucevherlerın halâ orada olup olmadığını kontrol etmekle gores lendırıldı Aksam yayımlanan resmı bıldırı. hıçbır ^eyın kaybolmadığı guvencesmı \erıyordu ^i ıne de. sultanın. mumkun olsa hılafetın amblemlen gıbı gorulen Peygambenn kutsal emanetlen ıle bırlıkte yola çıkmak ısteyeceğını sa\unanlara Ktanbul'da rastlanıyor \ I Mehmet. her hal \e kârda yola çıkmadaD once senetını gu\ence altında turmak ıçın onlem almı^tı Bu senetın bır bolumu oğlu prens Ertuğrul adına bır Turk bankasına \atırılmı^tı. aensi Ingıltere'deydı -\yda 90 000 Turk lırasi yanfyaklaşık 7220 000 frank alan eskı hukumdar. anlatılanİara bakılırsa cımrılık derecesınde tutumluvdu Devlet hazınesinın Turk memurlara avlarca borçlu olmasına karşılık sultan kendısıne duzenlı kımı zaman da onceden. odeme yapılmasinı şart ko^uyordu Fakat aynı tıtızlığı uç aydan berı tek kuruş odeme yapmadığı \e yola çıkmadan once hesap gormeyı tumuvle unuttuğu personelı ıçın gostermıyordu 24.11.1922 larihlı Le Journal'den ahnmıştır. Halife II. Abdülmecif in \emin töreni Abdulazız'ın uçuncuoğlu eskı \ehaht prens Buyuk Mıllet Mechsi'nın 18 kasım tarıhlı karanyla hılafet makamına yukseltılen yenı halıte Abdulmecıd. 24 kasimda Ktanbul'da torenle yemın ettı Abdulmecıd. bundan bırkaç gun once vazlık e\ını terk ederek, Dolmabahçe Sarayı'na yerlesmı>tı Sara\a ayak bastığında kar yaâıyordu ve bu bılınen fstanbul'dan farklı şehrın fazla alyık olmadığı bır gorunumdu Eskıden ulkeyı halapadışahlar vonetırken venı bır hukumdann tahta çıkısı bırbırınden ayn ıkı torenle gerçeklesı\ordu Bunlardan bırınLisinın hıç vakıt Mtırmeden anında vapılmasi gerekıyordu \enı halıte-sultan çoğunlukla Harbıye Nezaretı nde kamunun onunde ama bu\uk bır sadelık ıçınde halkın bağlılık zıvaretlerını kabııl edıyordu Ikıncı toren. bırkaç gun sonra buvuk bır >atatat ıçınde yapılıyordu "Küıç \la>ı" ıdı bu Sultan atalarının kılıcını ku^anmak ivin kutsal Evup Sultan Camıı'ne gıdısor ve saraya donerken onu arkasi ve çevresi ımparatorluğun baslıca ulu kısılerıyle çevrılmıs bır halde İstanbul u bıı uçtan otekı uca katedıyordu Bırlıkler "^aşa. \arol padisahım" dıve bağırıyor ve geçı^ı boyun«.a ba^tan sona padışahı alkışlıyorlardı Turkıye'de Kılıç ku^annıa Alayı. Avrupa'da ınıparatorlann taç gıvme torenlerıne denk du^uvordu >enı halife ıçın eskı Sarav da (Topkapı Sarayı y n ) dıızenlenen toren buyuk bır sadelık ıçınde geçtı Zaten tören seçıın kararının tutanağını getıren \nkara Meclısf nın on be> kadar uyesınden olu>an bır delegasvonun İstanbul a ula^masmı olanaklı kılmak ıçın bırkaç gun geuktınlmı^tı Meclıs'ın temsılcılerı Abdulmecıd ıle Bağdat ko^ku'nde bırara\a geldıler \e onu halıfe ılan eden kararnamenın metnını kırnıızı ıpek bıı kese ıçınde kendısıne sundular Abdülmecıt onlara bırkaç kelımevle teşekkur ett\ ve daha sonra "Kutsal Emaneder"ın muhataza edıldığı duvarlan eskı fayanslarla kaplı buyuk salona geçtı Sozu bu noktada yazdığı mektupta hem bu torenlerın butunu hakkında hem de hılatet ve venı halife hakkında VI. Vahdettin Malta'ya kaçışından bir süre önce saraydan çıkarken göruluyor. Mustafa Kemal'in başkanlığında adım adım tarihe gömulmesıyle Turkıye'den ayrılacaktı. ılgınç bazı açıklamalaryapan mııhabırımız \u.sut Rıza Bey "e bırakıyoruz "Kutsal Emanetler esas olarak bir hırkadan. Ptjgamberin sancağından \e kılıcından ve ılk halifelere ait otekı eşyalardaiı oluşur. kalın ıırtulcrt sarılı hırka ve kılıç. her biri tek başına. kendisı de altından ikinci bır kasanın icine yeriestırilmış masifaltından bir kasaya konmuşru. Saltanat değışikliği olunca yeni padışah gelip once kilidin uzenndekı el değmemiş halde olması gereken hak-finin mührunu kontrol eder. bundan sonra kasayı açar. ortulen dinı bır sayyı içinde oper. eş\alara hızla. sav<>ı dolu hakışlarla bir »n/ atar sonra kapatır. kilidin u/ennı muhuıier ve anahtartarıaynı nzenle muhuriencn birçok /arfa ko>!*r"Vt > kapanr. ~\ u/MİIardan beıi \anı kutsaTemanetler Osmanlı padışahlannın elıne geçelı ben. Enderun oğlanlan arasından scçilen kırk kışilık bır muhaftz grubu bu emanetlerin gerektırdiği hı/metleri yerine getırmek ıçın ozel olarak »orev lendırılmıştır. Bu muhafızlar y ırnıı dort saat boy unca, dorderiı gmplar halınde. sıray la Kutsal Lmaneflerin muhafaza edildiği salonda nobet bekler. katı bir «i/lilik içinde tamamlanan bu ilk torenden sonra. halife Abdulmecid yuruyerek Topkapı Saravının ıkıncı av lusunun ginşıne, sehili av luya intıkal ettı. Değerlı taslarla kaplı. u/erine altın işlemelı bır ortu ortulmuş halıfelenn tarihsel tahtı l-ıraya veıie^tirilmişti. Ortu kaldırıldı ve \bdiilmecit ayakta. kısa bır dua mırıldandı. Sonra peygamber sülalesinden bir dın adamı \llah nzası için diye yakaran bır dua okudu. Bu dınsel bolum sona erince. Ahdulmecıd heyettekı mılletvekıllennın ust duzeydeki memurlann \e hazır bulunan otekı kişilerin kutlamalarını kabul ettı. Aralannda papalık temsilcısinin ve bırkaç vabancı subayın da bulunduğu birkaç kordiplomatik temsilcisi. açık havada yapılan bu torenı ızlevenler arasındaydı. Turk usulu sade bir givsı »ivmış. çaprazlama buvuk bır kordon kuşanmış olan halife. sonunda. dort at koşulmuş. açık bır gezinti arabasına bindı. Refet Paşa'yı karşısına aldı ve ilk selamlığı ıçın. ılk cuma nama/ını kılmak uzere Fatih Camii'ne gitti. Otekı açık arabalardaki mılletvekilleri. çevresıni vava muhafızlann çevirdiği halifenin arabasını izüvoriardı. Muhafızlardan bir manga mızraklı siivari volu açıyor bir manga da hemen arkadan arabayı izlıvordu. Kılometreler boy unca uzanan muazıam bır kalabalık. hevecanlı olduğu ve halkın kendisine gosterdığı ilgiden mutlu olduğu acıkça görülen halife \bdulmecıd'ı hararede alkışladı. ~\nkara Meclisi'nin 1 kasım 1922 tarihli oylaması. sadece Turkıye'de saltanatın \e monarşi rejimının kaldırılmasını dıle getirmiş olmakla kalmadı: dahası. Osmanlı hanedanının içinde korunan hilafetinjlke olarak babadan oğula geçme sırasını değıştirdi. "»enı halıte 11 Abdulmecıd Han. yenılıkçı padı>ah II Mahmud'un çocuğu Abdulazız ın ıkıncı oğludur 1868 doğumluduryanı ellı beş ya^ındadır ama ancak kırk beş yanında gorunmektedır Cok sağlıklıdır \e dıkkat çekıcı bır zekâyasahıptır Fransızcayı ıyı bılen II Abdulmecıd. İngılızce ve Almanca okuvan. konu^an ıyı eğıtım gormus avdın fıkırlı bır ^ehzadedır edebıyat ve sanatın dostu olduğu kadar şehzadenın maıyetınde ıyı kabul goreceklennden emın olan edebıyatçılann ve sanatçılarm da dostudur koşullar ızın verse ve ulke zengm \e huzurlu olsay dı. II Abdulmecıd. Turklenn I Françoıssı olabılır \e İstanbul dakı halıfenın sarayı. kordoba'dakı halıtelenn sarayı gıbı Musluman sanatının venı bır odağı halıne gelebılırdı ^ıyasal açıdan bakıldığında şehzade Abdulmecıd her zaman devlet ıslerıne ılgı duydu ve halkın sevıncıne olduğu kadar ulkesının kederlı gunlerıne de duyarlı olduğunu dı^ı vurmaktan gerı kalmadı O Fransa nın samımı bır dostudur Du^uncelerı \e kanaatlerı ıtıbarıvla çok lıberal bırı olan Abdulmecıd. kusursuz bır me^rutı padışah olabılırdı. Buyuk Mıllet Meclısı. Halıte nın butun cısmanı ıktıdannı elınden alırken anayasal egemenın soıaımsuzluğu ılkesıne rağmen, ona bu ozel ıkle zor gunlerde ağır bır vuk yukledı Bununla bırlıkte II Abdulmecıd sıkı sıkıya hılafet makamının sıfatları çerçevesı ıçınde kalmakla bırlıkte hılafetın tum moral gucunu ve Turk halkı nezdındekı kısisel nufuzunu \erı geldıkçe ulkesının hızmetıne sunmaktan çekınmeyecektır Halıfelığın Abdulmecıd'e verıîmesmden bırkaç gun once 17 kasimda Ingılız zırhlısı Malaya'ya sığınmış olan eskı padışah \ I Mehmet. kuçuk oğlu prens Mehmet Ertuğrul ıle bırlıkte Malta ya ayak basıyordu Bu onadan kaldınlan bır rejımle ılgıh son bır gorunumdu bıına karşılık İstanbul'da bır başka tarıhın yazınu ba^lıvordu 9 12 1^22 tarıhlı LllluMratiun'dan (Paris'te yayımlanan resimti dergi) ahnmışttr. Sürecek POLİTİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Siyaset DervişlerL. Kaşarlanmış sıyasetçıler, "Batı 'da ne varsa bız- de de olacaktır" dıye ovunurler ama, hıçbır zaman olmaz Orneğın Batı'da demokrası vardır, bızde bır turlu olmaz Arada bır demokrasının golgesı duz ovaya duşer gıbı olur, sonra yıter 46'dan bu yana demokrası ozlemı çekerız, bır turlu gelmez Faşız- mın en koyusu boyle ozlemlerle gelır 12 Eylul'den sonra en koyu faşızm boyle gelmedı mı? "Ataturk- çuluk" dedı, "demokrası" dedı oyleyaptı yapacak- larını. Şunu lyıce bılesınız, en koklu dıkta 12 Eylul'le geldı bır daha da gıtmedı Hâlâ ortada kol gezen fa- şızm nedır'? Kımsenın sozunu tuttuğu yok, "Demokrasıyı ge- tıreceğız" dıyorlar. getıreceklerıne goturuyortar Bır de bakıyorsunuz, demokrasıden ortada ız yok Her şey, gızlı değıl apaçık herkesın gozunun onunde oluyor Devletın olanaklarıyla devlet parça- lanıyor Devlet parçalanıyor sahıp çıkan yok Bır gurultu çıkıyor, bır harra gurradır gıdıyor Devletı, "hamudu" ıle yutanlar hedef şaşırtıyorlar, kımse de "Ne yapıyorsunuz?" dıye sormuyor Turkıye bır yol ağzındadır, belkı bır yol da değıl, bırkaç yol ağzındadır "Ne oluyor?" • "Olan oluyor1 " ! Parçalanmaktan korkuyoruz ' Guneydoğu'dan gelen haberler korkuyu da aşı- yor, bır savaş alanından gelen haberler gıbı Hanı gerçek bır savaş olsa da radyolar akşam uzerı "sa- vaş bıldmlen" yaytmlasalar, sayılar bundan az ol- maz Bızler "Ikıncı Dunya Savaşı "nı gormuş kuşak- tanız Sosyal yapı harap olmuş trafık kazasında olen- lenn sayısı hepımızı şaşırtıyor, gerçekçı onlemlen alan yok • Sıyasetı bırakalım, onumuzde kocaman bır kıtap fuarı var Kıtabın dostları da duşmanları da orada karşılaşacaklar Yenı kıtaplar, eskı kıtaplar bırbırıne kucak açacak Benım bu fuara kıtabım yetışmedı Yalnız "Âcılı Kuşak"\n beşıncı baskısı var Bılenler şoyle bakıp geçerler, bılmeyenler de "nedır" dıyej alırlar Kıtaplan karıştırıyorum Can Yücel'le Yalçın Pekşen bır konuşma yapı- yor "Sızce ıyı şıır nedtr?" Can şoyle yanıtlıyor. "Iyı şıır şoyle bır şey olmalı " Picasso, Parıs'ın Monmartre'ında oturuyor Ço- cukları çok sevıyor Her gorduklerınde takılıyorlar Çocuklar da Pıcasso'yıı çok sevıyorlar Komşu atol- yelerden 8 yaşında bır kız çocuğu Pıcasso'ya ba- yılıyor Kız Pablo Picasso dıyemıyor Pablo yerıne tablo dermış Tablo Picasso, Tablo Picasso Can, bu bır dızedır der Her dılde değerını yitır- meyen bır dıze Daha sonra Parıslı çocuklar da bunun dıze oldu- ğunun farkına varmış oluyorlar kı, durmadan Tablo Picasso Tablo Picasso dıyorlar Bır sure Pıcas- so'nun adı Monmartre'da boyle anılıyor Dıze yanında bır de Pıcasso'nun resım tanımı var- dır Duvarda bır balık resmı vardır, çocuklar gelırler, gıderler, "8u ne b/çım balık" dıye alay ederler Picasso, "Bu balık değıl" der. "Ya nedır?" "Resım " Çocuklar pes ederler Can dedık de Picasso geldı hatırımıza, Can da Picasso gıbı bır dervış değıl mı? B U L M A C A SEDAT\İŞUA!S îyÇıçeklen buyuk ve turlu renklerde olanbırsusbıtkısı 2/ Çıt. perde lz- mır ınbırılçesı 3/ 3 Kapıvepençerele- * nnusteşığı Dın- sel toren ve kural- lan 4/Halkdılın- debabanınkızkar- " deşınevenlenad 7 l$ık araçlarmda kullanılan asal 8 gazlar sınıfından n bır element 5/ Bır yolun kıvnldığı yer Yoz beğenı 6/ Mezopotam- ya'da kurulmuş en buyuk sıtelerden bın Erkek ke- çı 7/Anstokrası 8/Kırgız- 3 lar'ın ünlü destanı Kuzu 4 sesı 9/ Tantal elementının sımgesı Vlaranta adlı kamıştanelde edılen veço- " cuk maması yapmaya ya- 7 rayan un g 1 2 3 4 1/ \ urdumuzun guney ınde yetıştınlen veyumrulanpatatesgıbı yenen bırbıtkı 2/Lre- nın kanda bınkmesı sonucu ortaya çıkan hastalık Gozle- n gormeyen 3/ "Pablo — " Şılılı unlü şaır 4/Çızgı Bo-, ğa güreşı vapılan alan 5/Tıcan senetlere. arka yuzunde y-! er kalmadığı ıçın eklenen kâğıt Buy uk demıry lou durağı 6/Borusesı Czuntuluduşunce durumu 7/Bırturyumuşak keçıdensı 8/Kanlı basurhastalığı. Molıbden elementının sımgesı 9/AbOzgçnturk'unbırfılmı Açıldığındatohum- lann ortaya çıktığı kabuk KIRKLARELİ AŞLİ\ E HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo 1996 481 Davacı Mehmet Saat Vekılı Av Nılgun Çerçı-Kırklarelı Davalı Hasret Aydın-Çerkezkoy volu uzerı ŞahınTepe- ii-Çorlu Dava Veİayetın nez'ı Davacı vekılı tarafından mahkememıze v enlen dılekçe ı!e muv ekkıhnın torunu olan Sıla Saat'ın babası Sevfullah'ın ölumu ıle annesı davalı Has- ret'e velavetının verıldığı Sıla Saat"ın Hasret veSevfullah Saat' ın y anı muv ekkıhnın oğlunun gay rıme^ru çocukları ol- duğunu ancak muv ekkıhnın oğlunun bu çocuğu tanıdığını. velayetı alan davalının Ç orlu genelev ınde çalıştığını. çocu- ğadoğduğutanhtenıtıbarendavalıbakmamış, muvekkılıta- ratından bakılıp onlannyanında kaldığını babası Sevfullah Saat'ten mırasçı olarak çocuğa intıkal eden malların da\alı tarafında satılmak ıstendığını bu nedenle bu ta^ınmazlar uzerıne ıhtıy atı tedbır konulmasını v e v elav etın nez' 1 v e ço- cuğa doğduğu andan ıtıbaren bakan muv ekkıhnın vası ola- rak atanmasına karar verılmesını talep etmı^ davalının tum aramalanna rağmen adresı tespıt edılememış ılanen teb- lığınekararvenlmekleduruşmagunuolan 14 II 1996gunu saat 9 20 deadıgeçendavalınınduruşmadahazırbıılunması veva kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı. aksı takdırde HLMK'nın 213 ve 337 maddelerı uyarınca yokluğunda vargılamanın surdurulup sonuçlandırılacağı dava dılek- çesının teblığı >enne ılan olunur Basın 110898
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle