Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 KASIM 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Sucladı
Çiller'den
TOFAŞ
savunması
ANKARA (Cumhunyet
Bûrosu)-DYP Genei"
Ba,>sanı Tansu ÇilJer.
TOFAŞ'takı kamu
hısselerinin satışında
darışmanlık vapacak
fi~ıranın seçımi ıçin
dûzenlenen ihalenin tapalı
zsrlannı. "kanun geneğini
yerine getirmek için"
Bışbakanlık Konutu'nda
açtığını ıleri sürdü.
Ihaıelerın "pazarhk
usulünde"
gerçekleştırıldığine dıkkat
çeken Çıller. "Bu usulde.
teküf zarflannın kapalı
almmasının gereksiz"
olduğu üörüşünü sa\undu.
TBMNfTOFAŞ Ihalesini
Soruşturma
Komisvonu'nun TOFAŞ
ihaJelerinin kapalı zarf
usulünde vapılması
yöiünde "önvargılı >e
ısrarlı"olduğunu ilen
süren Çiller. ~Komisyon
Türkhe'de ve diinvada
teklif zarflannın başbakan
tarafından açılmadığı bir
©layı örnek olarak gösterip
ispat etmek
durumundadır" dedı.
TBMM TOFAŞ
Komisvonu'na yazılı
sa\unmasını gönderen
Cıller. "Yüce Divan'a
gönderilmesine gerek
olmadığı** vönündekı
istemını dile getirdi. Çiller.
TOFAŞ konusundaki ıhale
zarflannı, Başbakanlığın
-yabancı bir unsur taşı>an
Uıaleler"konulu
eenelgesıne davanarak
açtığını belirtırken.
-Bundan dolayı. başbakan
olarak ihafe hakkında
gerektiğinde tarafıma bilgi
verilmesi veya yetkiliierden
bizzat bilgi almam. söz
konusu bu genelge
nedeniy le kanun emrinin
yerine gen'rilmesi
olmaktadır" görüşünü
savundu.
Tepkili ifade
r. komisvonun
kendisine vönelrtiği \Q
yazılı soruya, tepkili
ifadelerle yanıt verirken
savunmasının satır
aralarında. komisyon
üvelerini "hukuktan
anJamamakJa" suçladı.
Çiller. komısyonun,
aleyhindeki kanıtları
kendisine sunmamasından
da yakınarak. "Buna
karşın biz, soruşturma
komisyonunun işinj
kolaylaştırmak için
sa\ unnıa yapmaktan
kaçınmıyoruz" aörüşünü
dile getirdi. TOFAŞ lhale
Komisyonu'nu başbakan
olduktan sonra 3 kez
değiştirerek göre\ ini
kötüye kullanmak. ihale
zarflannı vetkisi olmadığı
halde sözlü talimatla
açtırmak. ihalelerin en
uygun teklifi veren firma
yerine aile dostu iki
konsorsivuma verilmesini
sağlamak. ihaleye giren
firmalara yüksek komisyon
verdırtebilmek için ihale
komisvonuna.
"Firmalardan köprü
kredisi iste\in" talimatı
vermekle suçlanan Çiller.
bu suçlamalara tek tek
vanıt \erdi. Komisyonun
sorulanna da yanıt veren
Çiller. teklif zarflannın
dönemin Özelleştirme
tdaresi Başkan Vekili Can
Veşilada tarafından
kendısıne getınldığını
doğruladı. Çiller.
komisvonun. "Zarfi
açtırdıktan sonra ne
değışti" sonısuna hukuki
olmadığı gerekçesiv le
vamt \ermezken arkadaşı.
Finansbank'ın sahibi
HüsnüÖzyeğin'le
yakınlığına ilişkin bir
soruya da "'tepkili'* bir
yanıt \erdi. Çiller bu
soruva, "Hukukideğerden
yoksun soru vanıtlannıava
değer bulunmamışhr. İlle
de bir şey sö\lemem
gerekiyorsa. adı geçen ile
herhangi bir vakınlığım
yoktur" karşılığını verdi.
Çiller. ~Köprü finansman
şartı İnterbank
konsorsiv umunu
Finansbank konsorsiyumu
ile ortaklığa zorlamak için
kullanılmış olabilir mi*" ve
"İnterbank konsorsiyumu
ihaleyi kazannıasına
rağmen, Finansbank
konsorsiyumunun işe ortak
edilmesinde katkınız ve
ısrannız nedir" sorulanna
da şu vanıtı \erdı:
"Soru. ihsası rey niteliğinde
olmasının yanı sıra tarafsız
olnıası gereken soruşturma
komisyonunun suç yükleme
niteliği taşı>an taraflı ve
maksatlı bir sorusudur.
Taraflı \e maksatlı sorulara
cevap verilmez. ancak
metinde gerekli
açıklamalar \ardır.~
Evrensel gazetesi muhabirinin gözaltında ölüm dosyası Afyon Cumhuriyet Başsavcılığf na gönderildi
Göktepe davası yollardaSEVİM ERTEMl R
Gazeteci Metin Göktepe'vi gözaltında
döverek öldüren polıslenn de aralannda
bulunduğu 48 sanıklı davanın dosvası
Afyon Cumhuriyet Başsavcılığı'na
gönderildi. Afyon Cumhuriyet Başsavcısı
Halis Küçüksubaşı. dosvanın henüz
kendilerine ulaşmadığını belirtirken
davanın 29 Kasım Cuma günü vapılması
beklenen ikinci duruşması da
otomatikman ertelenmiş oldu. Avdın
Barosu av ukatlarından Abdurrahman
Saran. Göktepe davasının "göçebe dava"
haline netirilerek unutturulmak ıstendiŞını
• Afyon Cumhuriyet Başsavcısı Halis Küçüksubaşı, dosyanın henüz
kendilerine ulaşmadığını söyledi. Davanın 29 kasım cuma günü
vapılması beklenen ikinci duruşması da böylece ertelenmiş oldu. Aydın
Barosu a\oıkatlanndan Abdurrahman Saran. Göktepe davasının
"göçebe dava" haline getirilerek unutturulmak istendiğini söyledi.
mahkemeye getirilerek ifadelerinin
alınmasina karar vermıştı.
E\rensel gazetesi muhabın Göktepe"nm İS
Ocak 1996 tarihinde nözaltında dö\ülerek
söyledi. Gazeteci Metin Göktepe'nın
gözaltında dö\ülerek öldürülmesinin
üzerınden 324 gün geçti. Sanıkları.
tanıkları İstanbul'da olmasına rağmen
"gihenlik" gerekçesiyle Istanbul'dan
Avdın'a nakledilen davanın 18 ekımde
yapılan ilk duruşmasının sonıında Aydın
Ağır Ceza Mahkemesi. sanık polisleriıı
öldürülmesinden ancak 284 gün sonra 48
sanık polıs hakkında 5 \ ıldaıi 15 yıla kadar
hapis cezası ıstemivle açılan davaya Avdın
AsırCeza Mahkemesı'nde
TEDAŞ Komisyonu Başkanı Bostancıoğlu. RP'nin belgeleri kaçırdığını söyledi
4
Parmak hesabıyla' aklama
İktİdar OİUnca Sakladllai" TEDAŞ Komisyonu Başkanı
Metin Bostancıoğlu, "Muhalefetteyken, Kazan ve Derin, ellerinde
salladıklan belgeleri, iktidar olunca sakladılar" dedi. CHP'li
Oymak ise TEDAŞ ihalelerinde büyük paralar döndüğünü, ancak
delillere ulaşamadıklannı söyledi.
AVŞE SAYIN
ANKARA - D\P Genel
Baijkanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu
Çiller'in. "parmak
hesabıyla" Vüce
Di\an'dan dönmesi.
TBMM Soruşturma
Komisyonu üyeleri
arasında da tartışma
başlattı. Komisvon
başkanı DSP'Ii'Metin
Bostancıoğlu. kararın
DYP ve RPoylarıyla
alındığına dikkat çekerek
"Karar siyasidir.
Muhalefetteyken belgeleri
ellerinde sallavan RP'liler.
hiikümet ortağı olduktan
sonra komisvondan
belgeleri kaçırdılar" dedı.
CHPMi komisvon ü\esi
Haydar Oymak da
"TEDAŞ ihalelerinde çok
büyük paralar dönmüş.
İhalelerde alınan rüşvetin
DVP'nin seçim
kanıpan\ alannda
kullanıldığı iddiası \ar.
Ancak bunlann
belgelerine
ulaşamadığımız için
raporunıuza ko> madık"
dedi. Raporu >azmaya
başlayan komisvon
Başkan Bostancıoğlu'nun.
daha önce hazırlanan.
ancak Çiller"in Yüce
Divan'a sevkini isteyen
bölümü iktidar partili
üyelerin itirazlan ile
çıkanlan alt komisyon
raporunu esas alacağı
öğrenildi. Bostancıoğlu.
alt komisyon raporunun
"sonuç" bölümü dışındaki
bölümlerin ana raporun
esasını oluşturacağını,
sonuç bölümünde ise
"oylama sonucu"
nedeniyle Yüce Divan'a
sevk edileme>eceği
görüşüne yer verileceğini
aktardı. Bostancıoğlu'nun
verdiği bilgiye göre.
raporda muhalefet
milletvekillerinin dile
getirdiği. "görevi ihmal
nedeniyle Yüce Divan'a
sevk" istemlerine de
dikkat çekilerek, >apılan
oylamada. bu isteme karşı
çıkanların savısının fazla
olması nedeniyle. Yüce
Di\an"a göndermeye
gerek olmadığı ifadesine
yer \erilecek. Çiller'in.
"görevi ihmal" suçu
ışledığının saptandığını.
ancak iktidar partilerıne
mensup üvelerin siyasi
karar verdiklerini
kaydeden Bostancıoğlu.
şunları sövledi: "İddia
sahibi RP'li Şev ket Kazan
\e RP sözcüsü Ahmet
Derın muhalefetteyken,
"Elimizde delil var'
demişlerdir. Ancak DN P
ile hiikümet kurduktan
sonra delilleri
vermedikleri gibi. aksinc
görüşleri sa\ unnıuşlardır.
Ellerinde delil vardı.
Ancak komisyona, bizim
daha sonra. zaten ilgili
kummlardan aklığımız
belgeleri vermekle
yetindiler. Çiller
aklanmamıştır. Onu
aklayacak nıakam da
komisyon değildir."
Bostancıoğlu. kendisi
dahil. bütün muhalefet
partilerine men>up
üvelerin karara muhalefet
şerhı koyacagını da
vurguladı. CHP'li Havdar
Oymak da birçok iddiayla
ilgılı kanıtlara
ulaşılamadığıni. ancak
ulaşılan kanıtlarla bile
Çiller'in ihmalinın
saptandığını. ancak
komis\ondaki iktidar
çoğunluğuna karşı
yapacak birşevleri
kalmadıöını >övledi
Komisvonun raporunu
hafta sonuna kadar
TBMM Başkanlığı'na
sunma>ı beklenıyor.
Anayasa ve TBMM
içtiizüğü gereği komisvoıı
raporunun öncelikle genel
kurulda görüşülmeM
gerekıvor. Komisvon
raporuna karşın. Çiller
hakkındakı son karan
genel kurul \erecek.
Çiller'in Yüce Dıvan'a
sevk edılebilmesi için
Meclis iive tanisav isının
salt çogunluğıı olan 276
milletvekılının bu vönde
ov kullanmaM gerekijor.
İktidar gruplarının
tavnndan dolavı. Çıller'in
genel kurulda \'üce
Divan'a sevkıne olanaksız
«özüvle bakılıvor.
tt\ P lideri Çiller. TEDAŞ
ihalelerinde sahtecilik jap-
nıakla suçlanıvor.
css
ÖDP'liler,JL RektörüBülentBerkarda'yızijaretedereköğrencileresahipcıknıasınıistediler.(ALPERTURGUT)
ÖDP'den öğrendyedestekfstanbul
Haber
Ser\ isi -
Özgürlük ve
Dayanışma
Partisi (ÖDPl
Istanbul ll Yönetimi. üniversite
öğretim üyeleri ve öğrenci
ailelennden oluşan bir hevet.
Istanbul Üniversitesı (İÜ) Rektörü
Prof. Dr Bülent Berkarda'vı
ziyaret ederek herhangi bir avrım
gözetmeksizin bütün öğrencilere
sahıp çıkılmasını ıstedıler.
ÖDP Istanbul İl Başkanı Mehmet
Atay ve beraberindeki hevet.
yaklaşık bir saat süren görüşmede.
üniversitede meydana gelen
olaylann önlenmesi için
Berkarda'dan \ardımcı olmasını
istedi. Görüşmeden sonra İÜ
Beyazıt Kampusu ana giriş
kapısında açıklama vapan Mehmet
Atay. şunları söyledi:
"6 ka' ını günü S'ÖK'ün kuruluş
vıldönümünü protesto eden bir
grup öğrencinin gözaltına
alınmasından sonra gözalnlar
artarak devam etti. Biz. rektörden
polisin tarafsız davranmasını
sağlamasını istedik. Bütün
öğrencilere hiçbir ay nm
göstermeksizin sahip çıkılması
gerektiğini ilettik. L ni\ersitelerde
özgür \e demokratik bir öğrenim
vapılması gerekir."
Atav. Berkarda'nın. "Bizede bu tür
şikâyetler geldi. Üni\ersitelerde
demokratikleşme gereki\or"
diverek kendilerine destek
verdiğini ifade etti. Mehmet Atav.
"gazetecilerin üniversite içerisine
alınmamalan" karannın
değiştirilmesı için rektörle
konuştuklannı da söv ledı.
tstanbul Cniversitesı Öğrenci
Derneğı (ÎLDER) tarafından
vapılan \azılı açıklamada.
"Keyfi gözalhları protesto
ediyoruz. Polis. bugün (dün)
üni\ersitc>e giren
arkadaşlarımızdan 8'ini gözaltına
aldı. Güvenlik güçleri 5 kasımda
150 öğrenci) i. 6 kasınıda 550
öğrenciyi, 13 kasımda 6 öğrencivi.
18 kasımdü 8 öğrenci) i, 19 kasımda
ise 9 öğrenciyi gözaltına aldı. De\let
güçleri, ünhersitelerdeki
demokratik hak alma mücadelesini
susturmak için devrimci-demokrat
öğrencileri gözaltına alırken
ülkücü-faşistlerin sırtını snazhyor"
denildi.
başlanabılmışti. Güvenlik gerekçesiyle
Avdın'a gönderilen davanın ilk
duruşmasında. >erh ve vabancı basın
meı^upiarının. CHP'li parlamenterlerin ve
sivil toplum örgütlerinın büyük ılgi
gösternıesi nedeniyîe izdiham vaşanmıştı.
Bu nedenle duruşma. Aydın Kapalı Spor
Saloııu'nda yapılmı^tı. Başkan Turgut
Yıldınm. üveler İdris Bilgin ve Çetin Şahin
ile Savcı \e\zat Turgut tan oluşan
mahkeme heyeti duruşmavı. sanıklann
ifadelerinin alınabilmesi için 29 Kasım
Cuma gününe ertelemiştı. Ancak
duruşmadaıı bir süre sonra Aydın
Cumhurıvet Başsavcılığı ile Aydın
1 Valilıği'nin ıstemi üzerine
\'argıta> 10. Ceza Dairesi
yine "güvenlik" gerekçesini
göstererek davanın naklini
kararlaştırdı. Istanbul'dan
Avdın'a giden Göktepe
davasının rotası bu kez
Afyon'du.
Göktepe">i öldüren
polisleriıı vargılanması için
birtürlü "güvenli\er"
bulunamavan dava dosyası.
ilk duruşmada belırlenen 29
kasınıdaki ikinci
duruşmadan 8 gün önce
Avdın'dan Afvon Ağır Ceza
Mahkemesi'ne gönderildi.
Afyon Cumhurivet
Başsavcısı Halis
Küçüksubaşı. dosyanın
henüz keııdilenne
ulaşmadığını. dosya
geldığinde gereğinin
yapılacagınt söyledi.
Avdın AğırCeza
Mahkemesi Başkanı Turgut
Yıldınm. Yargıtaş 'ın nakıl
kararıyla ilgılı olarak.
"•Türkije'nin her verinde
değerli arkadaşlanmız
vardır. Adalet er geç tecelli
edecektir. Ben buna
gönülden inanıvoruı».
Afyon'da. Hakkâri'de,
Aydın'da. Muğla'da olması
fark etmez. Adalet tecelli
edecektir" dedı. Yargıç
Yıldınm. ilk duruşma
sonunda sanık polıslenn bir
dahakı duruşmava gelmelen
için davetıve çıkardıklannı
bildırdı. Ancak davanın
nakledildiğını belinen
Vıldırım. prosedür gereği
davava bakacak olan Afyon
AğırCeza Mahkemesi'nin
dosya eline geçtikten sonra
inceleme vapıp veniden
duruşma günü vereceğini
söyledi, Aydjn Barosu
av ukatlarından
Abdurrahman Saran.
davanın nakline. "Göçebe
davası haline getirildi"
diverek tepkı gösterdi.
Aydın Ağır Ceza
Mahkemesi'nin ilk
duruşmada çok olumlu
davranış sergılediğıııin
görüldüğünü belırten Saran.
"Yaliliğin bakanlığa ve
Nargıta) "a vazdığı )azıyı
ü/üntüvlc karşılıvoruz.
Burada amaç güvenlik değil,
sanıklar hakkında
mahkemeden tutuklama
karan çıkacağı endişesivle
ki ö) le bir hava vardı. bu
nedenle üstten empozeleıie
davanm nakli
gerçekleştirildi" dedi.
Avdın Demokrasi Platformu
tarafından vapılan basın
açıklamasında da
tstanbul'dan Avdın'a
süriilen davanın bu kez de
Afyon'a sürüldüğüne dikkat
çekildi. Avdın'daki siyasi
partilenn. derneklerin.
sendikalann davaya sahip
çıktıklarını. bu yüzden de
davanın Afyon'a
kaçırıldığını ileri süren
Avdın Demokrasi
Platformu. naklin ardında
"olavı unutturmak \e örtbas
etmek" düşüncesinin
vattığını \urguladı. Tüm
demokratik kitle örgütlerine
Göktepe davasının peşıni
bırakmama çağrısı vapan
platform. Afyon'daki
davaya da geniş katılım
saâlavacaklannı bildirdi.
IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin << planet.com.tr
1982 Anayasası nasıl başlar
biliyor musunuz?
Aynen aktaralım. Sakın şaşır-
mayın:
"Ebecfi Türk vatanı ve milleti-
nin bütünlüğüne ve kutsal Türk
devletinin varlığına..."
Biliyor muydunuz?
Gelin de irkilmeyin. "Çağdaş"
devlet kavramını iyi kötü biliyo-
ruz. Ona çeşitü sıfatlar yakıştırı-
labilir, yakıştırıldı: Sosyal devlet,
hukuk devleti, ucuz deviet
(Marx), baskıcı devlet, falan fi-
lan... Ama "kutsa/" devlet?..
Aslında yalın ve fakat yalınkat
bir tanımla. "Dev/etin kutsalı,
mutsalı olmaz. Devlet bir aygıt-
tır. Bir ülkede yaşayan insanla-
nn karşılıklı sosyal, ekonomik,
siyasal ilişkilerinidüzenleyen bir
aygıt. Kutsal kaşık, kutsal dina-
mo, kutsal dikiş makinesi ne ka-
dar anlamlıysa kutsal devlet de
o kadar anlamlı" dersiniz. Bu
doğrudur. Kutsallık saçmalığını
açıklamaya yeteıiidir. Ama faz-
la yalın ve yalınkattır.
Devlete yüklenen "kutsallı-
Kutsal Devlet - Saydam Devlet
ğ/n"tarihi pekeski.
Insanoğlunun iki ayak üstüne
kalktığı çağlar kadar eski. Ken-
dini çevreleyen doğayı açıkla-
yamayan, bilgi yükü yok dene-
cek kadar az, birikmiş deneyimi
yürekler acısı insanoğlu gökte
ışıldayan aya. gün boyu ısıtan
ve ışıtan güneşe, çakan şimşe-
ğe, düşen yıldırıma, rüzgârda
sallanan, hışırdayan dev ağaç-
lara, geçit vermez dağlara hep
korkuyla baktı. Anlamadı, açık-
layamadı ve korktu. Korkusunu
onlara boyun eğerek "taparak"
aşmayı yeğledi. Binbir biçim ve
etkiyle kendini ortaya koyan do-
ğa, gıtgide totemlerle anlatılır ol-
du. Ama korkudan kaynaklanan
tapmanın özü değişmedi. Başa
çıkamadığı için korktu. Korku-
suyla onlan kutsadı ve onlara
taptı.
Kutsar ve taparsanız yargıla-
mazsınız. "Kutsal" yargılanmaz,
eleştirilmez, karşı çıkılmaz. Kut-
sal olana sadece boyun eğilir.
Aztek. Mayauygarlıklarının "gü-
neş krallar"\ insandı. Ama kut-
sallık zırhının ardına gizlenmiş
insanlar. Güçlerini silahlarından.
silahlandırdıkları adamlarından,
mülklerinden. bildikleri büyüler-
den. hırçın doğayı yola getiren
sihirli dualardan alıyorlardı. Me-
zopotamya'nın, Nil Vadisi'nin
kralları, firavunları aynı zaman-
da tanrıydılar. Yanı kutsaldılar.
Onlara karşı çıkmak. erklerıni
tartışmak günahtı. Günah ceza-
landırılır. Düzene karşı çıkmak.
duzenin haksızlıklarına baş kal-
dırmak tanrıya karşı çıkmakla
eşanlamlıydı ve suçtu. Güneş
krallar, firavunlar, tanrı-krallar
düzeni kutsallık zırhlarına bürü-
nerek korudular.
Güneş krallarda. firavunlarda,
tanrı-krallarda somutlanan
"erk"\n sosyal terimi "devlet"tir.
Kutsallık zırhının koruduğu dev-
let, zamanla kutsallığı kendinde
içselleştirdi. Aygıt kutsallaştı.
Çağlar geçtı.İnsanlar doğayı
daha iyi açıklaroldular. Güneşe,
aya. firavuna tapmaz oldular. A-
ma devlet bir kez kazandığı kut-
sallıktan vazgeçmedi. Kımi kez
gücünü kiliseden, camiden ala-
rak kutsallığını korumaya çaba-
ladı, Tarih kitaplarından, Kutsal
Roma - Cermen imparatorlu-
ğu'nu, Osmanlı'nın halifelikle
desteklenmiş devlet egemenli-
ğini anımsayınız...
1789 Fransız Devrimi ve 1848
burjuva devrimleri. kutsallık için
"vatan" desteğine başvurdular.
Milli devletler çağında, "kutsal"
anavatanla, devlet aynı bütün-
lük içinde tanımlandılar. Bir kez
daha anayasanın başlangıcını
anımsayalım:
"Ebedı Türk vatanı ve miüeti-
nin bütünlüğüne ve kutsal Türk
devletinin varlığına..."
Niye bu kutsallık merakı der-
siniz?
Kutsallık hertürlü haksızlığın,
baskının, düzeni korumak için
başvurulan her türlü yasadışılı-
ğın güvencesi. Eski ülkücü Ha-
luk Kırcı'nın televizyon ekranla-
rında çınlayan sözlerini anımsa-
yın:
"Herkese sesleniyorum. Bu
konuşmalardan, bu yorumlar-
dan vazgeçiniz. Vatanın sela-
meti için savaşan kahramanla-
ra: Abdullah Çatfı 'lara, Sedat
Bucak'/ara hakaret etmeyiniz.
Devlet yara alır. Yapmayınız.
Devleti yaralarsınız..."
Haluk Kırcı'nın yara almasın-
dan ürktüğü devlet, bizim onu-
rumuzu yaralıyor. Dilimizı tut-
mazsak öldürülme korkusu ile
yaşamaya mahkûm ediyor. Pis-
liğın ve rezaletin gözardı edilme-
sini. soruşturulmamasını daya-
tıyor.
Çünkü o "kutsal"\..
Sorun da bu zaten. Kutsallık
zırhını saydamlaştırmak, içi dışı
görünen bir deviet aygıtı üret-
mek gerek.
Buna demokrasi deniyor..
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAY4
Ağca'nın İtirafı...
Mehmet Ali Ağca, önceki akşam Show TV'de-
ki 32. Gün programında Mehmet Ali Birand'ın so-
rularını yanıtlarken doğru mu söylüyordu?
Ağca'nın, Abdi ipekçi cinayetine ilişkin açıkla-
maları, Kartal Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçışı
ya da kaçırılışı, sahte pasaport alışı. Zürih'teki gün-
leri, ASALA militanlarıyla savaşma teklifi bugün
içinde yaşadığımız olaylara ışık tutuyor...
Mehmet Ali Ağca, işine gelenleri söylüyor, ancak
kimi doğruların üzerine de parmak basıyor. Üste-
lik Ağca'nın önceki gün yaptığı açıklamalar sevgi-
li Uğur Mumcu'nun yıllar önce yazdıklarının büyük
bir bölümünü doğruluyor...
Ağca şöyıe diyordu Birand'ın sorularını yanıtlar-
ken:
"Biz Zürih 'teyken ülkücülerin Avrupa 'daki tem-
silcisi, ASALA'yla savaşmamızı, buna karşılık Tür-
kiye 'ye dönünce cezaevine konu/mayacağımız sö-
zünü verdi..."
Bu sözü veren kimdir?
Ağca bu soruya yanıt vermedi, ama sanırız bu ki-
şi MHP'nin o tarihteki Almanya temsilcisi olan En-
ver Altaylı olabilirdi. BireskiMlTgörevlisiolan En-
ver Altaylı'nın hem Alman istihbaratından Dr. Kan-
napin ile hem de yurtdışındaki ülkücülerle ilişkisi
olduğubiliniyordu...
Acaba E.A ya da başka bir önemli MHP'liye kim-
ler, yurtdışındaki ülkücülerle ilişki kurmalarını, ASA-
LA militanlarıyla savaşmalarını, buna karşılık Tür-
kiye'de cezaevine konmayacaklarını söylemişti?
Işte Ağca'nın yanıtı:
"Kenan Evren dersem yanlış olur. Ama Türki-
ye'de devlet içinde önemli bir kişi olduğunu bili-
yorum. Adını açıklayamam. Çünkü teklif doğrudan
ondan gelmedi..."
• • •
Mehmet Ali Ağca, Birand'a işine gelenleri açık-
ladı, işine gelmeyenleri ise açıklamadı...
Ağca, Papa suikastından sonra yakalandığında
üzerinden çıkan pasaportu nasıl sağlamıştı?
Pasaport. NevşehirEmniyet Müdürlüğü'nce Fa-
ruk Özgün adına düzenlenmişti. Bu sahte pasa-
portu da Abdullah Çatlı'nın kardeşi Zeki Çatfı ve
Oral Çelik, Ağca'ya ulaştırmıştı...
Nerede verilmişti bu sahte pasaport?
Kapıkule'de...
O tarihte Sofya'da bulunan Ağca, Kapıkule'ye
gelmiş ve ülkücü gümrük memurlarının yardımıyla
pasaportu almıştı...
Sahte pasaportu sadece Ağca almamıştı. Yine
Nevşehir'den ülkücü Ömer Ay, Mehmet Şener ve
Abdullah Çatlı da sahte pasaport almıştı...
Mehmet Ali Ağca'ya hangi ülkücüler yardım et-
mişti yurtdışında?
Türk Federasyonu Başkanı Musa Serdar Çele-
bi, Mehmet Şener, Abdullah Çatlı, Inan kod adını
kullanan Feridun Akkuzu, isviçre'nin Olten Ülkü
Ocağı Başkanı Eyüp Erdem, muhasebeci Ömer
Bağcı, Vahdettin Özdemir, Erdal Ünal...
Ağca, Bulgaristan'dayken kimseonadokunmu-
yordu. Kendisi de Mehmet Ali Birand'a bunu söy-
ledi...
Neden dokunmuyordu Bulgarlar Ağca'ya?
Çünkü Ağca kaçakçılık örgütlerinde görevliydi
ve Bulgaristan'la yakın ilişkisi vardı...
• • •
Mehmet Ali Ağca, Birand'a bildiklerinin çoğunu
anlatmadı. Ancak onun anlatmadığı çok şeyi sev-
gili Uğur Mumcu yıllarca yazdı...
Ağca, Abdi ipekçi suikastında tetiği çeken kişi
miydi?
Ağca diyor ki:
"Ipekçi'yi ben öldürmedim..."
Acaba Ipekçi'yi kim öldürdü? Bülent Ecevit'i
kaçırma planları yapanlar mı? Ecevit'i öldürme ha-
zırlığı içinde olanlar mı?
Ağca diyor ki:
"Ecevit hayatını bana borçlu..."
ipekçi'ye bir kişi ateş etti, iki kişi de gözcülük yap-
tı...
Olay yerinde 11 mermi kovanı bulundu. İki kişi
kaçarken görüldü.
Ağca ateş etmediğini söylediğine göre kimdi te-
tiği çeken kişi?
Oral Çelik mı Yavuz Çaylan mı Yalçın Özbey mi
Mehmet Şener mi yoksa Abdullah Çatlı mı?
Ağca'ya Kartal Maltepe Askeri Cezaevi'nden
kaçmasına yardım edenlerden sadece Bünyamin
Yılmaz adlı bir er yargılanıp mahkûm oldu. Oysa
Ağca kendi anlatışına göre kaçtıktan sonra Abdul-
lah Çatlı'nın Göztepe'deki evinde saklandı...
Aslında düğümün çözülmesi ve 1981 öncesi.
1990 sonrası tüm faili meçhul cinayetlerin aydın-
lanması çok kolay...
Mehmet Ali Ağca. Mehmet Şener'e şimdilerde ni-
çin kızıyor, neden "O esrarkeşti" diyor?
Onu da yarına bırakalım!..
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
Email: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
Kadrolaşma sürüyor
İş ve îşçi Bulına'ya
RP'li genel müdür
ANK\RA (Cumhuriyet
Bürosu)- RP'lı Çalışma ve
Sosval Güvenlik Bakanı
Necati Çelik. görev e
gelmesının ardından
bürokratlar arasında
başlattığı kadrolaşinayı
sürdürüvor. İş \e Işçı Bulma
Kurumu Genel
Müdürlüğü'ne Izmıt'in
Derince ilçesinin RP'li
Beledive Başkan Yardımcısı
İrfan Kemal Akkuş. SSK
Genel Müdür
Yardımcılığı'na da İhas
Izuner atandı.
TBMM'deki tartışmalar
üzerine. "Sakınmadan
smlüvorum.
kadrolaşıvorum" dıven
Çalışma ve Sosval Güvenlik
Bakanı Çeiik'in yaptığı
ataınalardan DYP'nin
rahatsız olduğu ve
Cumhurbaşkanı Süle>man
Demirel'm de uvanda
bulunduğu ileri sürüldü.
Kadrolaşma hareketlerine
bir süre a'ra veren Çeiik'in.
İş ve Işçi Bulma Kurumu'na
RP'li Derince Beledive
!
Başkan \ardımcısı İrfan
Kemal Akkuş'un atanması
için sunduğu kararnanıe.
Cumhurbaşkanı Demırel
tarafından onavlandı. Resmi
Gazete'nin dünkü savısında.
SSK Genel Müdür
Yardımcılığı'na İlyas
Uzuner'in getirildiğine
ilışkın kararname de
yayımlandt. Resmi
Gazete'de ver alan diğer
atamalara göre de Dev let
Meteoroloji işleri Genel
Müdürlüğü'ne hava
tahmınleri nıatematikçisi
olarak görev vapan Mehmet
Selim Yaşa getirildi. TZDK
Genel Müdürlüğü \"önetim
Kurulu ü>esi Natık Haeı
Ömeroğlu ile Se>han
Turan görev lerinden
alındılar.