Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 KASIM 1996 ÇARŞAMBA
HABERLER
Emlakbank
Sonuştupma
KomisyonuANKARA (Cumhuriyet
^NAP Genel
Baskar.ı M;sut Yılmaz.
hakkmda Emlakbank
yolsuziuğu ıle ilaili kurulan
TBMM Soruşturma
Komisyoru'na ifade
verme>ı. "r
ahatsızlığı"
nedenıyle erteledi.Yılnıaz'ı
dinlemek îzere roplanan
TBMM Etilakbank
Soruşturrra Komisyonu.
ANAP lidennin. ra'hatsız
olduğu yönundeki
gerekçesirı yerinde görerek.
toplantMnı bir hafta
sonra>aerteledi. Yılmazın.
yazılı sa\unma yapma
hakkı bulunmasına karşın
komisyona gelerek ifade
vereceğini bıldırmesı dikkat
çekti.
Ülke adına basın
açıklaması
• Istanbul Haber Senisi -
İzmır Savaş Karşıtlan
Derneğı Ba^kanı. vicdani
retçi Osman Murat Clke.
asker nezaretinde
götürüldüğü Bılecik 9.
Jandarma Er Eğitim Alav
Komutanlığfnda her gün
yurtiçi \c yurtdışı destek
kanalıvla zıyaret edilecek.
"Osman Murat Clke ıle
Dayanışma Komiteleri" dün
Basın Müzesi'nde
düzenlediklen toplantıda.
Murat Ülke'nın bir \ iedani
retçi olarak sa\aş
mekanizmasıy la i^birlıği
yapmayı \e savaş
giinahlanna ortak olmav ı
istemedıgine dikkat çektiler.
Açıklamada özetle şu
görüşe yer verildi: "Osman
Murat Ulke hangi amaca
hizmet ederse etsin.
dünyanın hıçbır yerinde
hiçbir örgütlü şıddet
kuruluşuna hizmet
etmeyeceğini açıklamış ve
bu doğrultuda askerlik
yapmayı reddetmiştır. Ülke.
siddet ve terör dişi araçlada
politika yapan bir kişi
olarak banştan \e insan
haklarından yanadır. Bu
nedenlerden dolay ı Osman
Murat Clke ûzerinde
baskılar. barış ve insan
hakları mücadelesine
y önelık bir saldırıdır. Ve bu
saldırı. savaşa karşı tüm
demokrasi güçleri
tarafından vanıtlanmalıdır.""
Fahd'dan
Demirel'e mesaj
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)- Rıvad
yönetıminın, Ankara'ya
koyduğu 60 bin ki>i
civanndaki hac kotasını
arttırmamasından
kaynaklanan sorun. Suudi
Arabistan Hac Bakanı
Mahmud Bin Muhamnıed
Sefer'in Türkıve'ye
gelmesine neden oldu.
Sefer. Suudi Arabistan Kralı
Fahd'ın bir mesajını
Cumhurbaşkanı Sülevman
Demirel'e getirdiğini
söyledi.
Turgut Kazan'a
ceza davası
• ANKARA (AA) - Ankara
Cumhuriyet Başsavcılıeı.
basına yaptığı bir
açıklamada. Adalet Bakanı
Şevket Kazan'ın kişilik
haklarına hakaret ettiği
gerekçesiyle. eski Istanbul
Barosu Başkanı Turgut
Kazan hakkında. 4 aydan 16
aya kadar hapis cezası
istemiyle ceza davası açtı.
Ankara Cumhuriyet Basın
Savcısı Nihat Oğan
tarafından hazırlanan
iddianamede. Turgut
Kazan'ın basına bir demeç
verdiğı. bunun MilJıyet
gazetesinin 21 Ağustos
1996 günlü nüshasında
"Kazan: Kazan
-şaçmalıyor" başlığı ıle
Jyayımlandığı belirtildi.
Atamalarda
düzenleme
• ANKARA (AA) -
Başbakan \ecmettin
Erbakan. vav ımladığı
genelgeyle kurumlar aras;
naklen atamalan yeniden
düzenledi Buna göre
kurumlar \e beledi\eler
arası ile diğer kurumlardan
belediyelere vapılacak
naklen atamalarda
Başbakanlık'tan izin
alınmayacak.
belediyelerden dığer
kurumlara vapılacak
atamalarda ise izin
alınmaya de\am edilecek.
Kamer Genç
tazminat kazandı
• ANKARA (AA) - RP
Konya Millervekilı Mustafa
Ünaîdı. TBMM
Başkanvekili \e DYP
Tunceli MİHetvekili Kamer
Genç'e "terbiyesiz" dıyerek
kişilik haklanna hakaret
ettiği gerekçesiyle 30
milyon lira tazminat
ödemeve mahkûm oldu.
Avukatlar, Sıvas davasının tutuksuz sanıklan için 'yurtdışına çıkış yasağı' istedi
Kıyun sanıkları Italya'daEVİN GÖKTAŞ
ANKARA - Yargıtay "ca idam cezası iste-
miyle vargılanmaian ıstenmesıne karşın tu-
tuksuz buîunan Sı\as kıyımı davası sanıkla-
rından 3'ünün yurtdışına çıktığı bildirildi.
Adlan henüz belirlenemeyen 3 sanıgın. ge-
çen a> Sı\as2. AgırCezaMahkemesi'ne ifa-
de vermeve gitmediği. daha sonra yapılan
araştırmada bu sanıklann Italya'da olduğu
belirlendi.
124 sanıklı davada. Yargıtay 9. Ceza Da-
iresı'ce ölüm cezasına çarptırılmaları ıste-
nen. ancak halen tutuksuz bulunan sanıklar
hakkında. yurtdışına kaçmalannı önlemek
ıçin en kısa zamanda "tahdit" kararı alınma-
sı ıstendı. Davanınmüdahilavukatları."tah-
dit" kararı alınmaması halinde. tutuksuz bu-
lunan dığer sınıkların da toplu halde yurtdı-
şına kaçabileceklennı ilen sürdüler. Avukat-
lar. bu ıstemlerinı 3 kasim günü vapılan du-
ruşmada dıle getırdiklenni. ancak mahkeme-
nin dıkkate almadıeını sövlediler Sıvas 2.
• 124 sanıklı Sıvas kıyımı davasında, Yargıtay'ca ölüm cezasına
çarptırılmaları istenen. ancak tutuksuz yargılanan sanıkların
kaçmalannı önlemek için "yurtdışına çıkış yasağı" konması
istenildi. Müdahil avukatlar, bir an önce "tahdit" kararı
çıkarılmaması durumunda tutuksuz olan diğer sanıkların da topluca
yurtdışına kaçabileceklerini ileri sürdüler.
AğırCezaMahkemesfnetalımatlaifade\er- yapıda \e karakterdc değiller. Olayı buraya
meye I4sanığıngıtmedığınianımsatan avu-
katlar. bu sanıklardan birkısmının adreslen-
nın belırlenemediğını bıldırdiler.
İfade veren tutuksuz sanıklar ise Yargı-
tay'ın kararının yerınde olmadığını ilen sü-
rerek. DG\fnın. eskı kararında direnmesi
gerektiğini söyledıler. Sanıklardan. Hasan
Basri Koç ıfadesınde Yargıtav ın boznıa ka-
rarının "sivasi ve taraflı" olduğunu savuna-
rak. "Salonda bulunanların birçoğuna ba-
kın. Okur-vazar bile değiüer. Bu insanlann
çekmenin bir gereği joktur" dedı.
Mahkemede. bugüne değın vakalanama-
>an Cafer Erçakmak ıle bır stire tutuklu ola-
rak vargılanıp daha sonra serbest bırakılan
Bülent Dö\enci ıle >unus karataş ın şaka-
lannıası ıçın. polıse \enıden müzekkere _\a-
zılması da kararlaştırıldı.
Vine \ argılandılar
kültürleri. sos\al \aşamları böyle bir suçu iş-
leme>e nıüsait değildir. Bu insanlar. ^'argı-
ta\ 'ın bozmailamında>eralansuçu işleyecek
Ankara 1 No'lu Dü.Mcie \argılanmalan
sırasmda. kararaçıklanırkenmahkemeheve-
tıne saldırıp. duru^ma salonundakı eşşaları
kıranSnas davası sanıkları. ~Göre\li menıu-
ra saldın \e devlet malına zarar verdikleri"
gerekçesi ile Snas 1. Aslıye Ceza Mahkeme-
si'nde de vargılandı. Ankara 13. Aslıve Ce-
za Mahkemesi'nın talimatı ıle ifadelen alı-
nan tutuklu sanıklardan Omer Faruk Gez.
Faruk Sarıka\a. Mevlüt Atalay. Temel To>.
^unus Karataş, Ahmet Oflaz. Harun YıJdız,
Erol Sarıkaya. Cafer Tayyar So\kök. Zafer
\eU)k. Muhsin Erbaş. Halil İbrahim Dü/bi-
çer. BekirÇınar.Ali Teke. Erkan Çetintaş, Fa-
ruk Ce>lan. Ahmet Turan Kıüç \e Harun
Gülbaşduruşma>a katılırken. DurmuşTufan
\ e Ali Kurt Gürün Cezaev i"nde. Ekrem Kurt
ıle Kenan Kale de rahatsız olduklan gerek-
çesi) leduruşnıada bulunmadı. Sanıklardan.
Yunus Karataş, "Ankara I No'lu DGM'de
karar \erilirken ben firardaydım. Benim
mahkeme hevetine saldırmam veeşyaları kır-
manı münıkün değil. Suclamaları kabul et-
mi\orum"dedı. Yetkililer. duruşma salonu-
nun küçük olduğuna dıkkati çekerek. a\nı
olaydan tutuksuz \argılanan 40 kişinın ifa-
delennin öniimüzdekı günlerde gruplar
halinde alınacaâını bildirdiler
Emniyet Genel Müdürü, Cumartesi Anneleri'nin çocuklannın kayıp olmadığını söyledi
Yüksel'egörekayıplardağdaIstanbul Haber Servisi -
Emnıvet Genel Müdürü
Alaattin Vüksel. son 6
a\da organıze suçlar
konusunda şapılan
çalışmalarda çok sayıda
çetenin ortaya
çıkarıldığını ve bu çeteler
içınde 30'a yakın
emnıvet teşkılatından
ki^ılere rastlandığını
bildirdi. Biryıl ıçinde
ıçinde 350 emniyet
görevlismin de yasadışı
iijler yaptıgı gerekçesiv le
görev lerinden alındıgını
kavdeden Yüksel, 100'ün
ûzerinde polisın
dosv asının da
ıncelendığını açıkladı.
Marmara Grubu
Vakfı'nın 12. Dönem 2.
Oturumu'na katılan
Alaattin \'üksel.
gazetecılenn "Susurluk
ola\ı" ıle ılgıli sorularını
yanıtsız bırakarak.
soru^turmanın sona
ermesinin ardından
konuşacağını söyledi.
Istanbul Valisi Ruhan
'Senişen. Istanbul
Emnıvet Müdürü KemaJ
^'azıcıoğlu. emniyet
müdürlüğünün daire
başkanlarının yanı sıra çok
sayıda ışadamı \e sanatçının
katıldığı gece Dedeman Otel'de
yapıldı. Son altı avda çok sayıda
Emniyet Genel Müdürü Yüksel. Marmara Grubu'nda gö/alfındafca>ipiddialannı yaJanladı. ( KEREM
görevlisinin de yasadışı işler
yaptığı gerekçesiyle
görev lerinden alındıgını
kavdeden Yüksel. 100'ün
ûzerinde polisin dosy asının
ıncelendiğini açıkladı.
çetenin ortaya çıkarıldığını
anlatan Yüksel. 30 emniyet
görevlisinin de bu cetelerle
işbirliği içinde olduklannı tespit
ettiklenni bildirdi. Türkiye'de bir
yıl içinde 350 emnıvet
"Polis de insandır. hata \apar
hata vapanı meslekten men
edi\oruz. içimizden
tenıizlhoruz" dıven \'üksel.
konuşmasında •Cumartesi
Anneleri'ne de vüklendı.
i Aıleleri. çocuklanna sahip
çıkmamakla suçlayan
^ üksel. "Anneler babalar
çocuklanna sahip çıksın.
Cumartesi günleri
çocuklannı (.alatasarav
Lisesi öniinde arayan
anneler çocuklannı kırsal
bölgelerde arasın" diye
konuştu.
Atamalarda polis teşkilatına
dışandan müdahale
olduğunu belırten \'üksel.
"8 bin atama inı/a beklnor.
Dünyanın hiç bir verindc
bövle bir şe> >oktur" dedı
Interpol verilerine göre
u\uşturucuyla mücadelede
2S ülke ıçerisinde en
başanlı ülkenin Türkiye
olduğunu bildiren Yüksel.
ancak bu konuda istenılen
aşamaya ulaşılamadığını
ifade ettı.
Önümüzdeki mart veya
nısan ayında "I. Pölis
Kurultayı"nın Istanbul"da
toplanacağını açıklayan
Yüksel, bu kurultayda
alınacak kararlann bir
kitapçık haline
dönüştürülerek, üst rütbeli
aörev lilerin bu kararlarILGAZ)
doğrultusunda çalışma
yapmalarını sağlayacaklannı
vurguladı. '»'üksel. konuşmasının
ardından Marmara Grubu Vakfı
yöneticılerinin kendisine verdiği
şildi aldı.
Avukat Senem, takipsizlikle sonuçlanan dosyanm yeniden açılması gerektiğini söyledi
4
Bitlis'e sabotaj iddiası güçlendi'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kuşkulu
bir uçak kazası sonucu yaşamını yıtiren eski
Jandarnıa Genel Komutanı Eşref Bitlisın
pılotunun avukatı Nusret Senem. askeri
savcılıkça takipsizlikle sonuçlandırılan
soruşturmanın yinelenmesinı istedi. Bitlıs'ın
uçağının sabotaj sonucu düşmüş
olabileceğini içeren Istanbul Teknık
Cnıversıtesı (İTÜ) bilirkışi raporunu
anımsatan Senem, kazanın ardından uçak
motorunun bazı parçalarının
bulunamamasının dikkat çekıcı olduğunu
vurguladı. Senem. '•Olay. Sa>in Bitlis'in
Çekiç Giiç'le ilgili bulguiaruun ortaya
çıkmasından korkulması nedeni>le>apdmıs
gibi görünüvor" dedı.
Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin
ıstemı üzenne hazırlanan bilirkışi
raporundakı bulgular. Bitlis'ın uçağının
diişme nedenınıp sabotaj olabıleceği savını
güçlendirdı İTL L'çak ve Uza\ Bılimlen
Fakültesı bilirkişi üvelerinin uçağın
motorunun baz; parçalannın bulunamadığını
saptaması. uçağa dısarıdan bır müdahale
yapıldığı kuşkusunu yeniden gündeme
• Bitlis'in uçağına sabotaj yapıldığı olasılığını vükselten
bulguların arttığı görüşünü bildiren a\ ukat Nusret Senem. uçağın
düşmesinin ardından bulunamayan bazı parçaların sabotaj savını
güçlendirdiğini \urguladı.
(3., 4. \a da 5. dakika) ptlotlann penane
hahcsini değiştirdiklerini işittikleri \olundaki
ifadelerle çelişmektedir" denıldj. Raporda.
uçağın buzlanma nedenıv le düşmedığı
vurgulanarak sabotai olasılığı üzennde
durulunca dikkatler. takipsizlikle sonuçianan
asken savcılık soruşturmasına yöneldi.
Kuşkulu kazada vaşamını yitiren pilotlardan
TuğnılSezginler"in ailesinin avukatı Nusret
Senem. asken savcılık soruşturmasının
yenilenmesi gerektiğini vurguladı.
Soruşturmanın veniîenmesivle ilgili
başvuruyu en kisa sürede Milli Savunma
Bakanlığı'na yapacaklannı kavdeden Senem.
şunları söyledi
"Askeri Mahkemelerin Kunıluş \e Yargılama
Lsulii Yasası'nagöreyeni bir kanıt bulunması
getirirken heyetraporunda.uçak
motorundaki sarsıntının nedenlerinin anzalı
ve bulunmayan parçalarda aranması gerektiği
vurgulandı. Buzlanmayı önleyen sistemın
devreye girmemesı durumunda bile 3-4
dakika içerisinde ueakta buzlanmanın
meydana gelmesinın olanaksız olduğuna
işaret edilen raporda. uçağın kalkış
yapmasından sonra geçen 4 dakikada
herhangi bir olağandışılığın yaşanmadığı
belirtildi. Kazanın ardından subay ve
astsubaylardan oluşan bir heyet tarafından
hazırlanan raporlarda ve uçağın kalkışmm
ardından "anormal seslerin'" duyulduğu
anımsatılan bilirkişi raporunda. "Radar
verilerine göre. uçak daha sonra meydan
ü/erinden bir daha geçmemiştir. Bu da olayın
ardından rapor düzenleyen heyetin. bazı
tanıklann uçak meydan ü/erinden geçerken
durumunda Milli Sav unma Bakanı'nın
somşturmayıyenilemeyetkisi »ar. Beneebu
sadece bakan düzey inde ele alınacak bir konu
değil, bu konu çok ciddi. Daha önce Adalet
Bakanı da dosyayı açacaklannı söylüyordu.
Bu soruşturmayı yenilemek için son derece
önemli bir kanıt çıktı ortaya. Haydi bakaum.
göreiim şimdi. Bi/inı bas\urumuza bile gerek
yok. Hükümet doğrudan bu meseleyi
soruşturma konusu yapabilir. Sorumlulann
ortaya çıkması için eiine büyiik bir firsat
geçmiş, bunu deferlendirebUir."'
Soruşturmanın "buzlanma*" gerekçesıy le
takipsizlikle sonuçlanmasımn nedenini.
dönemin Genelkurmay Başkanı ve DYP Kilıs
Mıllenekılı DoğanGüreş'ınaçıklamalanna
dayandıran Senem. "Olay. Sayın Bitlis'in
Kuzey Irak konusundaki saptamalany la ilgili
olarak belirtriği görüşlerin oiumlu
karşılanmaması, daha doğrusu Çekiç Giiç'le
ilgili bulguiaruun ortaya çıkmasından
korkulması nedeniyle yapüimş gibi
görünüyor. Sen ben kâ\ gasından öte bir şey
gibi görünüyor. Soruşrurmanuı bu şekilde
kapatıunası da ilgi çekkidir. Bu iş artık
kapatılamaz. Bu meseltnin açığa çıkanlması
zorunlu hale gefmiştir"" dedi.
SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Başlıktaki terimler bana ait
değil. Hemen her gün birpisliği
ortaya dökülen malum çeteyle
ilgili haberlerin başhğına bu söz-
cükler oturuveriyor: "Sağcı maf-
ya' ya da "ülkücü mafya". Ge-
çenlerde bir TV programında
Büyük Birlik Partisi milletvekili
ülkücüye "Neden hep ülkücüle-
ri kullanıyorlar, bunu hiç düşün-
dünüz mü" diye sormuştum.
BBP Genel Başkanı Muhsin
Yazıcıoğlu, Abdullah Çatlı'nın
mezarı başında yaptığı konuş-
mada, "insanlanmızı kullandı-
lar" anlamında sözler etmişti.
BBP'Iİ milletvekili bunu hatırlat-
mam üzerine, tepki göstererek,
"Hayır yok böyle şey, genel
başkanımız böyle sözler etmez.
Zaten ülkücüler kendilerini kul-
landırmazlar" türünden bir ce-
vap verdi.
Bu tartışma orada kalmadı,
bırçok eski ülkücü kendilerinin
kullanıldığını ifade eden konuş-
malar yaptılar, yapmayı da sür-
dürüyorlar. Çok önemli suikast-
larda ülkücülerin tetikçilik yap-
tığı bir gerçek. Bu konuda ke-
'Sağcı Mafya', 'Ülkücü Mafya'
sinleşmiş mahkeme kararları.
dava dosyalannda saklanan iti-
raflar. ciltleri dolduracak boyut-
larda. Ülkücü milletvekiline,
"Neden sizi kullanıyorlar, bu açı-
dan kendi çizginizi gözden ge-
ç/rmeniz gerekmez mi" diye
sormuştum.
Ülkü, ideal demek. Ülküleri
olan insan, bir ideale sarılarak
mücadele eden insan demek.
Türkiye'nin son 20 yılında ülkü-
cü adı verilen grubun karıştığı
eylemler nedeniyle, ülkücülük
bambaşka bir görünüm kazan-
dı. Son dönemde ortaya çıkan
gerçekler ise, ülkücülüğün gi-
derek mafyalaştığı gibi acı bir
manzara ortaya çıkardı.
Peki neden böyle oldu? Ne-
den ülkücülük tetikçilikle, maf-
ya ile birlikte anılır hale geldi?
Işte ülkücülerin bunu düşünme-
si gerekir. Eskisi gibi önyargılı
bakmamaya çalışarak ben de
düşünüyor ve bu soruya cevap
arıyorum. Ülkücülüğün temel
gıdası. aşırı milliyetçilik, Kendi
mensup olduğu milletin dünya-
nın en yüce milleti olduğu gibi
bir ön kabulden yola çık/yor.
Kendi kafasında idealleştirdiği
Türk milletinin. tarihteki kökleri-
ni aramaya başlıyor. Orta As-
ya'ya gidiyor, Vıyana kapılarına
dayanıyor. Asaletini soyunda
aramaya kalkıyor. Yüzyıllar ön-
cesinde yaşama ütopyası. ona
yeni bır kimlik ve aidiyet kazan-
dırıyor. Bir insanın Türk olarak
doğması onun tercihi değil. Bu
nedenle doğuştan bir üstünlüğe
sahip olamaz. Ayrıca Türkiye'de
doğmak, gelişmiş ülkelerle kar-
şılaştırıldığında insana özel bir
avantaj da sağlamıyor. Bir insa-
nın mensup olduğu milletten
çok, o insanın bu kimliğe daha
sonra ne kattığı önemli. Türki-
ye'de doğan bir insan olarak.
yaptığımızla insanlığın gelişme-
sine ne gibi katkılarda bulunu-
yoruz. sorun bu.
Bir bilimsel buluşumuz var mı.
kendimizi bilimin herhangi bir
alanında iyi yetiştirebildik mi?
insanların özgürce yaşaması,
olgun bır birey olarak gelişmesı
için neleryapıyoruz? Sormamız
gereken sorular bunlar. Hangi
milletten olduğumuzun ne öne-
mi olabilir ki? Her birimiz, Rus
olarak da Alman olarak da Er-
meni olarak da doğabilirdik.
Anadolu'da yaşayan insanların,
soyunu sopunu karıştırdığımız
zaman çok farklı kökenlerden
geldiğini saptayabiliriz.
Bu nedenle, mensup olduğu-
muz milletle övünmek yerine ve
o milletin cengâverliği üzerine
heyecan verici nutuklar atmak
yerine, bu milletin gelişmesı,
çağdaşlaşması için neler ortaya
koyabiliriz, onu düşünmeliyiz.
Ülkemizde insan hakları ihlal
ediliyor, özürlü bir parlamenter
sisteme sahibiz, işkence sis-
temli bir şekilde sürdürülüyor.
Bunlar birer ayıp. Işte, ulusunu
seven insanın ilk olarak Türki-
ye'nin bu lekelerden kurtulması
için çaba sarf etmesi gerekir.
Kuru bir milliyetçilik, hiç geliş-
memiş bir beyne cazip gelebilir.
"Bir Türk dünyaya bedeldir"
sözü bazılarının hoşunagidebi-
lır. Ama içerik olarak bu sözün
ne anlamı var ki? Işte sorun bu-
rada. içi boş sözcüklerle kendi-
mizi avutmayı bırakıp "Bir Türk
olarak dünyanın neresindeyiz"
sorusuna cevap aramalıyız.
Ülkücüler. ciddi ciddi düşün-
melerı gereken bir süreç yaşı-
yorlar. İçi boş sloganlarla geli-
nen nokta ortada. Neden "ülkü-
cü mafya" bir damga haline dö-
nüştü? Neden dersiniz?
Not: Önceki günkü yazımda,
ANAP'lı eski Kültür Bakanı ülkü-
cü Gökhan Maraş'tan bir alın-
tı yapmıştım. Ancak yanlışlıkla
Gökhan Maraş yerine şimdiki
RP'Iİ Devlet Bakanı Gürcan
Dağdaş'ın adını kullandım.
Dağdaş'ın basın danışmanı ara-
yarak bu yanlışı düzeltmemi is-
tedi. Düzeltiyor, Dağdaş'tan
özür diliyorum.
GLOBAL POLİTİKLTTÜR
ERGİIN YILDIZOĞLU
Ölüm licaretMI
"Bütün zamanların en çok satan müzik parçası" ile
"21. yüzyılın çetesı"olarak nitelendirilen 18. Street'in
paylaştığı ortak nokta ne? Her iki durumda da birileri
günümüz gençliğınin toplumsal sorunlar karşısında
giderek ağırlaşan ve yaygınlaşan bir şekilde duyduğu
çaresızlik, umutsuzluk, yalnızlık duygusundan fayda-
lanarak büyük paralar kazanıyorlar.
Küresel müzik kanalı MTV, geçen hafta pazar günü
NIRVANA grubunun "Smells Like a Teen Spirit" (1)
şarkısının bütün zamanların en çok satan parçası ol-
duğunu açıkladı. NIRVANA grubunun kurucusu Kurt
Cobein'ın şarkılan kapitalist toplumu ve yarattığı top-
lumsal çürumeyi. hemen hemen bütün muhalefet
akımlannın söylemlerini içerecek bir şekilde eleştiriyor-
du. Cobein, "riot girl" (ayaklanmaların kızı) isimli fe-
minist bir rock hareketi de başlatmaya çalıştı. bu alan-
da erkek egemenliğini kırmak için, Seattle işçi sınıfı
içinden çıkan NIRVANA'nın Jimi Hendrix'ten büyük
ölçüde etkilenen pank-rock. fusıon stili, bu özellikle-
rinden dolayı hızla "alternatıf independent", "ındi"
çevrelerde yaygınlaştı. Ortaya "grunge" denen akım
çıktı. Doğası gereği "ındi" en eleştirel ve entelektüel
gençliği kavramaya başladı. Bununla uyumlu olarak
genel geçerestetiğealdırmayan, pasaklı, yoksul (yok-
sul siyahlara değil de yoksul ünıversıte oğrencilenne
benzeyen) bir tıpleme oluşturuyordu grunge. Ancak
Cobein, toplumu eleştirmekle birlikte, değiştirilebile-
ceğıne inanmıyor ve bu pıslığe katılmak da istemedi-
ği için "tekyol ıntihar" diyordu. Bir araştırmacıya gö-
re "NIRVANA şarkılanna egemen tema umutsuzluk,
yalnızlık, bır türlü dünyayı kavrayamamanın getirdiği
depresyondu." NIRVANA hızla meşhur olmakta ol-
masına rağmen esas sıçramayı. bireroin alışkanlığı da
olan Kurt Cobein'in kendini vurarak intihar etmesın-
den sonra yaşadı. Plak şirketlen ve medya hemen bu
büyük benzeriiğın üzerine atladılar; "Yaşam sanatı tak-
lıt edıyordu" adeta. Cobein. gençlığin sisteme verdi-
ği bir şehit. bir kült haline getirıldi ve kısa zamanda Ni-
san 1994-1996 arasında bütün zamanların en çok sa-
tan şarkıcısı oldu. Plak şırketlerinin umutsuzluk ve mi-
toloji satan pazarlama atağı sırasında tüm dünyada
gençler arasında sadece umutsuzluk ve çaresızlik
duygusu daha da yaygınlaşmakla kalmadı, aynı za-
manda Cobein'i taklit eden intıharların sayısı da hızla
artarak200'ü geçti.
* • •
1970'lerin başında Los Angeles'ta 18. Cadde böl-
gesinde, göçmen gençler arasında doğan 18. Street
çetesi, esas olarak yasadışı göçmenliğin arttığı 199O'lı
yıllarda, hızla büyümeye başladı ve Utah ve Oregon
eyaletlerine de yayıldı. Çetenin toplam 20 binden faz-
la üyesı olduğu tahmin ediliyor. Bu çeteye 21. yüzyı-
lın çetesi denmesinin nedeni ise tüm geleneksel gans-
ter kurallarını yıkarak büyümesı; ışçi sınıfı bölgelerin-
de, her ırktan gence açık olan bu çete. üyelerini ilko-
kuldan başlayarak kaydediyor. Geleneksel çetelerin
aksıne bir "babası" yok. Çeteyi 20-25 yaşlardakı da-
ha eskı üyelerden oluşan bır ag yönetiyor. Çeteye ka-
tılan çocukların anne ve babaları da çoğu zaman çe-
te üyesı. Gençlık çeteleri üzerine çalışan bır sosyal hiz-
met görevlisinin ıfadesiyle çete "ABD'ye yeni gelen
göçmen gençlere, burada nasıl yaşandığını, nasıl
uyurn sağlanacağını öğretiyor" (The Observer
24.11.96). Geleceğe ılişkın bir umudu olmayan, çoğu
yasadışı göçmen ailelerın çocuklan olan bu gençlerin
toplumun baskıstna direnebilmek için buldukları biry-
ol bu çete. "78. Street öylegüçlü, öylebüyuk veyay-
gın kı bunun bir parçası olmak büyük birgüç veriyor"
diyor 16 yaşındakı Chuco.
"18th Street" bölgedeki tüm uyuşturucu trafığini,
haraç sistemini kontrol ediyor. Meksika mafyası ile iş-
birliği yapıyor. hatta belli sokakların köşelerını çete dı-
şındaki "pusrıer"lara (uyuşturucu satıcılarına) kiraya
veriyor. "78. Street"in sokaktaki görüntüsü adeta bir
sokak çocukları ordusu, bılançosunda 1990-1996 ara-
sında sadece Los Angeles'ta 200 ceset olan bır ordu.
Çocuklar sokakların tozunu attırır ve kendilerini güç-
lü hisseder ve daha 18 yaşına ulaşamadan çatışma-
larda ölürlerken, daha yaşlı uyeler gölgede kalıp par-
sayı topluyorlar ve tabıı esas parayı da bu çeteye
uyuşturucu sağlayan karteller kazanıyor. Peki ya po-
lis? Çeşitli eyaletlerin polisleri, negariptirki. kendi ara-
larında bu konuda bir turlü bir eşgüdüm sağlayamı-
yorlar.
Gençlerin bır kısmına intihar ideolojisi satarak para
kazanan sistem. bir diğer kısmını da uyuşturucu çe-
telerine katılmaya itiyor. Her iki yolun sonunda da bi-
rileri için büyük kârlar. bir başkaları. bu özel durumda
gençler için ölüm var.
(1) Teen spirit: Bir kelıme oyunu; tiner, Ingilizcede
13-20yaşarasındakilerikasteden "teen"son ekide-
ğıştınlmiş. "Gençlik ruhu olarak çevrilebilir", ancak
tam anlamını vermez. Bu kavramın, gençlık kültürü-
nü ithal etmiş bir ülkenin diline çevrilebıleceğini san-
mıyorum.
ergin<û ergin.demon.co.uk
Başbakan, paketlerini savundu
Erbakan: Bizde ihracatı
düzenleyecek beyin yok
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Nec-
mettin Erbakan. partisinin
grup toplantısında yaptığı
konuşmada ülke günde-
mindeki konulara değin-
mekten kaçınırken 4. eko-
nomik paketle Hazine arsa-
lannın satılacağını. 5. pake-
tin temelini de yastık altın-
dakı altın stokunun oluştu-
racağını söyledi. Endonez-
ya'da uçak "fabrikası gezer-
ken "'Bizde beyin yok" di-
yen Erbakan. bu sav ını "İh-
racatla ilgili bir brifing ai-
dım. Gördüm ki, bizde bir
yıl sonra kalkınma ne ola-
caL ihracat ne olacak. bunu
organize edecek bir beyin
yok" sözleriyle vineledi.
Başbakan. bu sözlenne kar-
şın "Anadolu aslanlan.
l zakdoğu kaplanlanna üs-
tündür. Bu görülecek"görü-
şünü öne sürdü.
Başbakan Erbakan. grup
toplantısındakı konuşma-
sındamilletvekillerınekay-
nak paketlerini anlattı. Er-
bakan, 2 paket için 25 tane
yeni mevzuat düzenlemesı
yapıldığını vurgulayarak
"Hükümet olarak sofraya
10 mihar dolar koy uyoruz.
Bunun için gecegündüz ter-
liyoruz" dedı. Yurtdışında-
ki ışçılere emeklilik hakkı
konusunda bılgi veren Er-
bakan. "Eskiden 500 milyon
dolariçindevlet Bao'nın ka-
pısında btkliyordu. Şimdi 5
mihar dolar geliyor. Farkı
farkediniz" dedi. Erbakan.
bav ul ticareti nedeniv le dış
tiearet açığının kapandığı-
nı, hatta artı verdiğini sa\u-
nurken. "Bizim paketleri-
miz tatü, acı reçete değil. Bi-
zinı paketlerimi/ kurbanlık
koy una benziy or. Her şeyin-
den fay dalanıiıyor. Buna ha-
yır işlemek derter" diye ko-
nuştu. 4. ve 5. paketlerin de
~kızağa konulduğunu"an-
latan Erbakan. "4. paketin
belkemiği 10 milyar dolaıiık
atıl arsalardır. 3 kısım ha-
linde. en geç altı ay içinde
bunlarsatılacak. 5. paket de
atıl altın stoklan ile ilgili ola-
cak"dedi.
Erbakan. konuşması sıra-
sında. "Geçenlerde bir bri-
fing aldıııı. Gördüm ki, ser-
best pivasa ekonomisi şart-
lan altında bir yıl sonra kal-
kınma ne olacak, ihracat ne
olacak. büyüme ne olacak,
bunu beUrİeyecek bir beyin
yok" değerlendirmesi yap-
tı.