30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 KASIM 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Türk tekstilciler, gümrük birliğinin ardmdan Avrupa Birliği'nin getirdiği yeni engellemelere itiraz edecek Kotaııın yerine anti-dampiııg Türkiye İhracatçüar Mec- lisi Başkan Yardımcısı Şevki AJtınöz. SEDA OĞLJZ Tekstil ve konfeksiyon sektörün- de, gümrük birliğiyle beraber orta- dan kalkan kotalann yerini anti-dam- pıng vergisi aldı. Eurocoton (Avrupa Pamuk Birliği) Genei Sekreteri Mic- hele Anselme, Brüksel'de yaptığı açıklamada. Türkiye'nin Avrupa Bir- liği'ylegerçekleştirdiği Gümrük Bir- ligi'nin anti-damping uygulamasım engellemevecegini belirtirken, Türkı- ye thracatçılar Meclisi (TtM) Baş- kan Yardımcısı Şevki Altınöz, geçi- ci \erginin kaldınlması için itiraz haklannı kullanacaklannı açıkladı. Türkiye'nin tekstil ve konfeksiyon ihracatını miktarolarak kısıtlayan ko- talann kalkması nedeniyle Gümrük BirligTnden büyük avantaj elde eden ihracatçılar. şimdi de antı-dampıng şokuna girdiler. Avrupa Birligi Komis- yonu'na Türkiye'nin de aralannda ol- duğu 6 ülke için hambez için anti- dampıng vergisi başvurusund;* bulu- nan Eurocoton'un Genel Sekreteri Michele Anselme. karann 20 kasımda Avrupa Birligi Resmi Gazetesi'ndeya- Soruşturmada TÜSİAD Başkan adayı da va Avrupa Birligi, Türk Sanayicile- ri ve Işadamlan Derneği'ne (TÜSİ- AD) başkan olmasi kesinleşen Mu- harrem kayhan'ın Yönetim Kuru- lu üyeliği ve Genel Müdürlüğünü yaptığı Izmir-Söke merkezli Söktaş şirketini de soruşturma kapsamma alarak yüzde 17.3 dampingli satış yaptığı karanna vardı. Aynca Kay- seri merkezli Birlik Mensucat'ta da yüzde 13.5 oranında damping sap- tandı, Avrupa Birliği'nin soruşturma- sma konu olan formlan doldurarak yanıt veren diğer 5 firmaya, Söktaş ve Birlik Mensucat'ın ortalaması oranında damping karan alınırken, soruşturmaya katılmayan firmalar için yüzde 25'lik oran belirlendi. Muharrem Kayhan'ın şirketi Sök- taş, 1992 yılında 117.6 milycn lira, (993yıhnda 132.8 milyon lıra, 1994 yılında 629.5 milyon lira. 1995 yi- İında da i .153 milyar lirahk ihracat gerçekleştirdi. yımlandıgını beürtti. Anselme: Çin, Pakistan. Hindistan. Endonezya. Mı- sır ve Türkiye'de ciddi oranda dam- ping tespit edildiğini kaydetti. Pamuk ipliğinden dokuma hambez- dekianti-dampıngkarannın 1995 yı- h ıncelemedönemıni kapsadığını. ka- rann gümrük birliğinden sonra 1996 yılı kasım ayında yürürlüğe girdiği- ni belirten Eurocoton Genel SekreFe- ri Anselme "Eğer Türkiye'de bir damping olayı varsa, G ATT kural- ları çerçevesinde damping soruş- turtııası açılır \e uygulanır. Güm- rük birligi. uluslararası anlaşmala- rın üzerinde değildir" dedı. Anselme. Türkiye'nin "*a>ncalık- Iı ortak" oîması nedeniyle antı-dam- ping vergisi yerine belli bır fiyatın altında satış yapılmayacagına ılişkin "fiyattaahhüdü"uygulamasınagi- dilmesi eğiliminde olduklannı da açık- ladı. TİM Başkan Yardımcısı Şevki Al- tınöz ise. geçen hafta ilsn edılen ge- çıcı \ erginin 6 aylık sürey le geçerli ola- cağını. kesinleşmesinin ise Bakanlar Konseyı karanna bağlı olduğunu söv- ledi. Türkiye'nin hambezde AB ithala- tında yüzde 1 gıbi küçük bir payı ol- duğu için. tek başına Türkiye'nin şı- kâyet edılemediğinı ve aftı ülkenin bırleştirilerek zarann büyük gösteril- dığıni kaydeden Şevki Altınöz şu açık- Iamalan yaptı: •'A\rıca, Dün>a Ticaret Örgü- tü'nün metoduna göre, damping oranlan Eurocoton'dan büyük fark- lılık gösteriyor. 6 Aralığa kadar olan sürede, itirazımızı yapacağız. Türkiye'deki siyasi vönetimler Re- kabet Kurulu'nu oluşturmadığı, Gümrük Kanunu'nu çıkarnıadığı yani göre\lerini yapmadıkları için ihracatçılar cezalandırılmakradır. Lknlctin vanlışlarını sanavicilerola- rak çözebilmek amacıy la, aralık ayı içinde Türkiye Pamuklu Tekstil Sa- nayicileri Birliği'ni kuruvoruz. Eurocoton da bu birliğe gözlemci üve olma karan aldı." Eurocoton (Av rupa Pamuk Birligi) Genel Sekreteri Michele Anselme. 6 ay içinde iptal karan çıkarsa gercekleşmeyecek Bedelsiz Danıştay'ı bekleyecek HAYRİYE MENGÜÇ REFAHYOL Hükümeti'nin kaynak yaratmak amacıyla uygulamaya koyduğu bedelsiz ithalat karan. Türk Metal Sendikası ve Otomotiv Sanayicileri Derneği'nin itirazı sonucu Danıştay'ca iptal ediiirse. Ziraat Bankası'na 50 bin mark yatıranlar ytllık yüzde 10'luk faızle yetinmek zorunda kalacaklar. Prof. Ali Ülkü Azrak, Bakanlar Kurulu Karamamesi'yle çıkanlan bir karann iptali durumunda. kararnamenin geriye yürüyeceğinı. hiç yapılmamış gıbi işlem görecegini söyledi. Azrak. "6 ay vadeli açılan hesaplar. böyle bir iptal durumunda günlük faiziv le lıesaplanır ve ödemesi yapılır" dedi. Danıştây 'a yapılan iptal başvurulannda durdurma kararlannın en kısa 2 ay içinde iptal kararının ise yine en kısa 6 ay içinde alınabildiğini söyleyen Azrak. yeni "dövizzedeler"in ortaya çıkabileceğini ima etti. Çünkü hükümetin bedelsiz ithalat kararnamesinde. kullanılmış otomobil ve makine ithalatına haziran ayından ıtibaren izin \eriliyor. Bu süre içinde Danıştay'ın iptal karan alması. bedelsiz ithalatın uygulamaya girmeden son bulabilecegi olasılığmı ortaya çıkanyor. Türk Metal Sendikası. bugün Danıştay'a başvuruyor. Türk Metal'in iptal gerekçeleri arasında uygulamanm. 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı ve Bakanlar Kurulu'nun hükümet programına ilişkin kararlanndaki Türk sanayıinin haksız dış rekabetten korunması ve teşvik edilmesi. Başbakanlığın üretim \e ihracat seferberliğı genelgesi sayıldı. Gerekçede. bedelsiz ithalat karannın Bakanlar Kurulu'na verilen yetkiyi aştığı. Türkiye'nin AT karşısındaki çıkarlannı zedelediği, milletlerarası anlaşmalann bağlayıcılığına aykın olduğu. istihdam ve tüketici haklanna zarar verdiği de belirtildı. Ardından da Otomobil Sanayicileri Derneği. önümüzdeki cuma sünü Danıştay'a başvurmaya hazırlanıyor. TOFAŞ yetkiİileri TOFAŞ'ın FIAT'a satılması gibi birdurumun söz konusu olmadığını. böv le bır durum olsa dahi bir borsa şirketi otduklan için İMKB'ye 6 ay öncesinden bilgi vermekle yükümlü olduklannı belirtiyorlar. Işçi çıkanrnlan konusunda ise tMKB'yegerekli bilgileri vasal süre öncesinde ilettiklerini ifade edivorlar. TOFAŞ işçisine Hyundai talip BURSA (Cumhuriyet) - TOFAŞ tan 2 ocaktan itibaren işten çıkanlacakkalifiye iş- çilere Hyundai talip oldu. Kibar Holding ile Izmit Alikâhya'daotornobil fabrikası ku- ran ve 1997'nin temmuz av ında üretimi he- TOFAŞ'ın kalifıve işçilerine talip çıktı. defleyen Hyundai'nin işten çıkanlan TOFAŞ işçilerine geçen hafta sonunda form dol- durttuguve350"yeyakınişçininHyundai'ye başvurduğu öğrenildi. Bursa'daki Hyundai Çelik'in bölge mü- dürlügü aracılığıyla form dolduran işçilerin '">ır bölümüyle bugün ıbrikadadetayh görüş- lenin yapılacağı bildi- :ıldi.Hyundai Çelik'in Bursa Acemler'deki bü- rosuna dün sabah 50'den fazla bedelsizzede işçi- nin başvurduğu ve bu işçilere. "Başvurular doldu. Cazeteleri izle- yin, belki yenidcn baş- lar" yanıtının verildigi öörenildi. İKB'den krediyi alan Türkiye'den ithalat yapıyor İslampazan 'krediyle' yaşıyor ANK.ARA (AA) -21. Guvernörier Kurulu toplantısı yann Gine"nin başkenti Conakry 'de başlayacak olan Islam Kalkınma Bankası (fKB). Türkiye de dahil olmak üzere 50 üye ülkeye 1976 yılı ile Mayıs 1996 dönemi arasında toplam 11 milyar 949.94 milyon tslam Dinan tutannda (bugünkü kur üzerinden yaklaşık 17 milyar 413.45 milyon dolar) proje kredileri. dış ticaret finansmanı ve özel yardımlan onayladı. Türkiye. tslam Kalkınma Bankası'nın (İKB) orta vadeli dış ticaret finansmam kapsamındaki programlanyla diğer ülkelenn finanse edilen ithalatından en büyük payı alan üye ülkelerin başında geliyor. İKB verilerine göre. tKB'nin orta \adeli tıcaretin finansmanı programı (LTTFS) kapsamında. 1988-96 döneminde finanse ettigı mallann 185 milyon dolarlık kısmı (vüzde 53'ü) Türkiye'den ithal edildi. Bir başka deyişle. Türkiye. Islam ülkeleri arasında geleneksel olmayan mallann en büyük ihracatçısı konumunda bulunuvor. Bu alanda. 72 milyon dolarla Suudi Arabistan ikinci sırada yer alıyor. Orta vadeli tıcaretin finansmanı proerarnı (LTTFS). tslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi ülkelerden yapılacak geleneksel olmayan. sanayi ve teknoloji ağırlıklı mallann ticaretinın geliştırilmesı için 1987'de başlatıldı. 1977'den Mayıs 1996 dönemine kadar onaylanan 7 milyar 526 milyon tslam Dinan (9 milyar 361 milyon dolar) ITFO ile finanse edilen ticaretin vüzde 78"i (7 milyar 333 milyon dolar) İKB üyesi ülkeler arasında gerçekleşti. ITFO'da. üye ülkelerin. ham petrol, hurma yagı. kömür, hurda çelik. bugday. pirinç. gübre. kâğıt. tabii kauçuk. çimento. kimyevi ürünler. otomobil lastiği. çubuk demir, polyester ve tutkal ithalatı finanse edilivor. Kavi'den arayıslara tepki 'İslam birliğinin faydası yok' Ekonomi Servisi - Başbakan Erbakan ve lslami sermaye kesiminin "İslam birliği" arayışlanna sanayiciden tepki. tstanbul Sa- nayi Odası (tSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Ka\i dün düzenlediğı basın top- iantısmda Türkiye'nin ~ Avrupa'dan yana olan tercihini 70 yıİ önce yap- tığını belirterek. "Me- selelcri inanc çatısı al- tında toplav arak çözüm aranıakdoğru degJI" di- vekonuştu. Türkiye'nin AB içinde de kültürünü ve inancını koruvabile- S n S \ - y o k ^ HüsamettinKa,! sayamayacağını kaydetti. tslam birligi pro- jesinin ne Türkiye'ye ne de diger Islam ül- kelerine hizmet etmeveceğini ifade eden Ka- vi. Türkiye'nin dünya ile entegre olabilme- si için AB've ihtiyact olduğunu, hükümetin GB ile ilgiİi önlemleri en kısa zamanda al- ması gerektigini beürtti. Kavi. bedelsiz itha- latla ilgili olarak. "Hükümeti her konuda uyararak en iyisini yaptıracağız" dedi. Canevi'den moral Türkiye Avrupa'yı istiyor' Ekonomi Servisi -Yabancı Sermaye Der- neği (YASED) Başkanı YavuzCanevi, yaban- cı yatınmcrlan rahatiattı. Canev i. Türk-trlan- da tş Konseyi'nin yıllık toplantısında yaptı- ğı konuşmada Irlandalı işadamlanna sesle- îîerek. REFAHYOL hü- kümetinin uygulamala- nndan endişe duyma- malan gerektigini söy- ledı. Canevi, yeni hükü- metin oiuşumunun Ba- tı dünyasında sürpriz olarak karşılandığını ha- tırlatarak, hükümetin ilk uygulamaları çerçeve- sinde Türkiye'nin eko- nomik açıdân İslam ül- >a > 'u z Canevi. kelerineyöneldiğini ifade etti. u Ancakbusi- a endişelendirmesin. Türkiye'de bu yakınlaş- mayiistemeyenkrinoranıyüzdeSO" diye ko- nuşan Canevi. Türkiye'nin iç sorunlan olan bu meseleleri çözmek için gerekenin yapı- lacağını ifade etti. Canevi, son 10 yılda özel- leştirmede de fazla bir şey yapıİmadığını. gelinen noktada kamu sektöründe de refor- ma ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Türkiye ile ABD arasında yaşanan buğday sorunu çözülüyor 100 bin ton buğday geliyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ile ABD arasında geçen av baş- layan ~buğda> ticareti sorunu"nun çö- zülme aşamasında olduğu kaydedildi. Türkiye'nin ithal bugdaydaki ergot ora- nını sıfıra çekmesiyle başlayan gergin- ligin. Dünya Gıda Zirvesi'nde bir ara- ya gelen iki ülke yetkilılerince aşılma noktasınageldiği bildinldi. ABD'nin dün Ankara'da düzenledigi Buğday Semı- neri kapsamında yapılan teknik görüş- melerde de. iki ülke arasında nihai 3n- laşmanın sağlanması aşamasına gelin- diği vurgulandı. ABD'nin Türkiye Bü- yükelçisi Marc Grossman. buğday do- İu iki Amerikan gemisinin birkaç gün içinde Türkiye'de olacaklannı söyledi. ABD'nmdüzenledigi Buğday Semi- neri. iki ülkenin hastalıklı buğda>' tar- ttşmalan nedeniyle arasının açılması- nın hemen ardından dün Ankara'da ya- pıldı. Amenkan bugdayının kalitesi ve teknik özelüklerinın tanıtılmasını amaç- layanseminerinaçılışındabirkonuşma yapan Grossman. Türkiye'nin ABD için en önemli pazarlardan biri olduğu için her yıl düzenlenen seminerin bu kez Ankara'da yapıldığını bildirdi. Gross- man. iki Amerikan gemisinin Türk li- manlanna buğday taşımakta olduğunu söyleyerek. iki ülke arasındaki bugdav ticareti sorununun çözülme aşamasın- da olduğu mesajını verdi. Seminere katılan ABD'li teknik yet- kililer de. Türk Tarım Bakanlığı ile v a- pılan görüşmelerde büyük bir ilerleme sağlandıgını. ergot oranı ve buğdayda görülebilecek hastalıklann listesi ko- nusundaki aynntılarıneleahndığını be- lirttiler. Sorunun geçen a\ içinde Tür- kiye'nin ithal edılecek buğdaya ilişkin dünya standartlan üzerinde yeni bır standart getırmesi ile ba^ladığını anım- satan yetkililer. sorunun gıderilmesine yönelik olarak bir taslak anlaşma üze- rinde çalışıldığını sövlediler. Aynı \et- kililer. yaklaşık 100 bin ton kadar bug- dayı Türkiye'ye getirecek olan gemıle- rin yolda olduğunu. birkaç geminın de iki hafta içinde Türkiye'de olacaklan- nı kaydederek. "Bu kısa dönemli bir anlaşma> dı. Ancak kesin anlaşmalann birkaç gün içinde yapılmasını öngörü- yoruz" dediler. Buğda>daki ergot ora- nının Türkive tarafından vuzde 0.05'e çıkartıldıgı: bövlece buğdavdaki ergot toleransının arttırıldığı kaydedilivor. Fırıncıdan ikitip ekmek önerisi HÜLYA GENÇ Erbakan'ın ekmek fiyatlannı 15 bin lira- ya düşürme karanna alternatifarayan Istan- bul'daki fınncılar. iki tıpekmek üretmeöne- risiyle hükümete başv uracaklar. Lüks olarak nitelendirilen 250 gramlık ekmeğın 15 bin liradan satılmasının mümkün olmadığını di- le getiren fınncılar. söz konusu ekmeğin gramajını 200'e indirerek 15 bin lıraya ın- direceklerini belirtiyorlar. Toprak Mahsul- leri Ofisi'nin satacaöı ikinci kalitedekı buü- daydan halk tipi ekmek yapacaklarını bildi- ren fınncılar. 250 gramlık esmer ekmegin 15 bin liradan satılacağını ifade edivorlar. fki tip ekmek üretmeyi planladıklannı be- lirten Istanbul Fınncılar Odası Başkanı Fah- ri Özer, "TMO'nun vereceği buğdaydan halk tipi ekmek üretip, 250 gram ekme- ği 15 bin liradan satacağız" dedı. Tarım Ba- kanı Musa Demircionav verirse 10-15 gün içinde kararı uygulamaya sokacaklannı vur- gulayan Özer. yoksa bu şartlar altında ucu- za ekmek satmavacaklannı belirtti. TMO indirime başladı KAYSERİ(AA)-Top- rak Mahsulleri Kayseri Böl- ge Müdürlügü. bu sabah- tan itibaren ucuzekmeklik buğday satışına başladı. TMO Bölge Müdürü Oğuz Çakmak, hükümetin ek- mek fiyatlannın ucuzlatıl- ması için ucuz buğday te- minı Nönündeki karan ge- reğınce. ekmeklik bugday fiyatlanndakıloba^ına or- talama 4 bin lira indirim yapıldığını kaydetti. Depolannda 28 bin 500 tonu ithal olmak üzere. 90 bin ton ekmeklik buğday stoklan bulundjğunu be- lirten Cakmak. şunlan söy- ledi: "Alınan karar gere- ğince A-l'in fivatını 22 bin 500. B- l'infivatını da 21 bin 800 lirava düşür- dük. Bu sabah jeni fiyat- tan satışlara başladık." TÜRK CUMHURİYETLERİ ARAŞTIRMA ŞİRKETLERİNİ BEKLİYOR orsacılardan strese uçuk cözüniler TREND İgÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Belli ki... Sedat Bucak'ın açıklamaları, Abdullah ÇatJı'ya sahıp çıkan eski ünlü ülkücü tosunların öfkeli çıkış- lan, başta Çiller, DYP'lilerin savunmaları, Erbakan ve Refahlılar'ın biraz mahcup aynı çizgideki gevele- meleri hep aynı kapıya çıkıyor.. "Yapılan ne varsa, vatanmilletuğruna, devletikur- tarmak için yapılmış. Bucak'ların, Çatlı'ların yürek- leri vatan, millet, bayrak aşkı ile yanıp tutuşmakta. Tabii Çiller'lerın, Erbakan 'lann da öyle. Herkes, herkesin vatanperverliğinef!) dürüstlüğü- ne(!) ahlakına(!)kefil. Bucak, Çath'nm, ÇillerBucak'ın, Erbakan da Çıller'in kefili. Arada koro halinde alkış tutan ünlü ülkücü tosunlar, DYP'liler ve Refahlı 'laray- nı kapıdan çıkış yolunu işaretlemekte.." Biz bu kapıya ve bu kapıdan çıkan yola hiç de ya- bancı değilız.. Kişisel ilk görgü tanıklığım bir 30 yıl kadar gerile- re gidiyor: Demokratik seçimle o zaman bütün üni- versite gençliğini temsil eden cemiyetler, onların bi- leşimi ile oluşan talebe birlikleri ve üst kuruluşlar ola- rak da TMTF, TMGT'yi kazanma şanslan olmayan ul- kücü tosunlar, polis korumasında durmadan genel kurul basar, seçim sandıklanna el koymaya. daha doğ- rusu seçimleri iptal ettirmeye uğraşırlardı. Yine öyle bir baskının ardından, yapılamayan Is- tanbul Üniversitesi Talebe Birliği kongre salonundan dağılmış, Beyazıt meydanındaki kümelerin dağılma- sını bekliyorduk. Bir patlama sesine başımı çevirdi- ğimde. bana arkası dönük, sakin, cebine sılahını sok- makta olan bir adam ve onun önünde de açtığı ateş- le arkadan vurulup yere düşen gencı görmüştüm. Ya- nı başımda duran dönemin üniversiteden sorumlu po- lis komiseri Mehmet Şirin'i kolundan yakalayıp ta- nık olduğum olaya ortak etmeye çalışmıştım. "Biri vuruldu, vuran gidiyor" uyarılarımda, göstermek is- tediğim, çevirmeye çalıştığım yönün tam tersine inat- la dönmekte direnerek "Hani nerde" diyerek yerin- den kıpırdamamıştı. Sivil komiserden vazgeçtik. meydanda bulunan çok sayıda resmi elbıselı polis, nasıl olmuşsa patla- ma sesini duymamış, yerlerinden kıpırdamamışlar- dı. Vurana kaçması için gerekli zaman sağlanmış, o da hiç telaş etmeden, gözlerimin önünde yavaş adım- larla yürümuş bir cemseye binip uzaklaşmıştı. O tarihteki bu olay aynen gazeteye de haber ola- rak yansımış, ançak ilk faili meçhul cinayetin, öğren- ci lideri Taylan Özgür'ün katili yakalanmamıştı. Sonrası çok daha hızlı gelmiş, Prof. Bedri Kara- fakioğlu, Prof. Cavit Orhan Tütengil, Prof. Ümit Do- ğanay gıbi degerlerin sokakta kurban edilmelerıni, bugün asla sayısını çıkaramayacağımız giderek ka- baran bir liste izlemişti. Bize kimı zaman gazeteci, kimi zaman dost olarak cenaze kaldırma gorevi düş- müş, polisın bu cinayetlere yardımcı. suç ortağı, en azından göz yumma suçu işlediği gözlemlerimız, ta- nıklığımız. yanıtsız kalmaktan öte hep "solcular, ko- münistler, nifakçılar, devlet düşmanlan" suç\amala- nna neden olmuştu. Ne ilginçtir ki, anarşi ve terörü durdurmak üzere yapılan askeri darbelerin ardından cezaevleri dolup taşarken de sayısı bilinmeyen, ancak artık yüzlerle degil, binlerle sayılabilen faili meçhullerin birkaç rast- lantı dışında katilleri hiç ortaya çıkmamıştı. Aradan geçen yıllar içinde, derdini anlatamayan görgü tanıkları, kurbanlar durmadan değişir, sayûar büyürken, işin seyri de epeyce değişti. Bugünlerde televizyonlardaki açıkoturumlarda, gazetelerde ya- pılan söyleşiierde, daha önce dertlerini anlatama- yan görgü tanıklarının, olay kurbanlarının yakınları- nın, işleri bilen ve sorumluluk duyanların anlatmaya çalışıp da anlatamadıklannı, eski polis şefleri. MİT men- supları. eski ülkücü tosunlar ve hatta kimi sanık ko- numundakilerin kendilerı ya doğrudan apaçık ya da dolaylı serzenişlerle anlatmaktalar. Belli ki güvenlıkte, korumada iş yapmaya alışmış, şimdi dışlanmak durumunda olan ülkücü tosunlar, "iç devlet içinde" oluşturulmuş özel timler, kimi aşiret- lerle bırlikte yaratılmış vurucu güçler, çok sinirli, "va- tanperveriıklerinin (!) yurtseverliklerinin (!) karşılığın- da ıhanete uğradıklannı" savunmakta. Belli ki devletin resmi güçlen yanında, korunmuş, kurulmuş, örgütlenmiş. kullanılmış illegal güçler, ki- mi resmi görevliler, kimi siyasilerle işbirliğinde dev- letin âli çıkarları(!) yanında özel çıkarlannı da unut- mamışlar. Devlet aşkına(!) kimi görevleryaparken, ka- ranlık cinayetleri işlemekten geri durmamışlar. Daha- sı, çağın salgını mafyalaşmaya yönelmişler. Uyuştu- rucudan, silah kaçakçılığına, hertürden kirli işlerede bulaşmışlar. Belli ki resmi görevlerindeki yükselişlerini, siyaset- teki sıçrayışlarını. bu türden güçlere en azından göz yummaya, daha ileri adımlar olarak mafyadan, aşi- retlerden destek almaya, kirli işlerden çıkar ortaklı- ğına dayandıranlar, şimdi "ülkenin âli çıkarları" diye- rek saldırgan bir üslupla herkesi susturmanın peşin- deler. iz peşindeki siyasi liderden, medyaya. "Bu iş- ler böyle devam edemez" diyen herkes tehdit altın- da, herkes susturulmaya çalışılmakta. Belli ki işler bu boyutlara geldikten sonra devlete ne kadar sızmış, siyasilerle ne kadar büyük çıkar it- tifakları kurmuş olurlarsa olsunlar. bu kadar kirlen- miş, kanlı cinayete, suç eylemine bulaşmış, mafya- laşmış, uyuşturucuya kanşmış odakların. aşiretlerin "iç devlet" oluşumuna yönelik bir operasyon başla- mıştır. Daha doğrusu gelişmeler devletin bir operas- yonu. temizlik harekâtından çok, "cerahatın patla- ması. akması" niteliğindedir. En azından cerahat akan çıbanın temizlenmesi. yaranın sarılması gibi kaçınılmaz bir durum söz konusudur. Aklı başında olan herkesin, korkup kaçmak yerine, yaranın temizlen- mesini istemek gibi bir sorumluluğu olduğu apaçık ortadaaır. Antalya'nın 'su'yu özelleşti HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ BİXENTECE\İT ANTALVA-Antalya'nın su ve kanalizasyon işletmesi, Dünva Bankası'nın isteği üze- rine özelleşti. Enka lnşaat ve Sanavi AŞ ile Fransız Lyon- naise des Eau\'un ortaklığıy- la kurulan Antsu (Antalya Su tşletmeleri AŞ), lOyılsürey- le kentin su ve atıksu işlet- mesini üstlenecek. Turizm kenti olan \e hız- ia gelişen Antalya'nın gerek- siniminin karşılanamadığı su \e atıksu sisteminin yenilen- mesi için vapılacak olan 250 milyon dolarlık vatınmın fi- nansmanına su işletmesinin özel sektöre dev ri şartı ve 150 milyon dolarlık krediyle Dün- ya Bankası ve Avrupa Yatınm Bankası da katılmıştı. Türki- ye'de ilk kez gerçekleşen su işletmesinin özelleştirilmesi konusunda Mimarlar Odası Antalya Şubesi u olumlu"gö- rüş belirtirken Tüketiciyi Ko- ruma Derneği de su fiyatla- nnın artmasına neden olunma- ması gerektigini belirtti. Antalv a Büyükşehır Bele- diye Başkanı Hasan Subası. Enka Holding Yönetim Ku- rulu üyesi Temiz Üstün ve Fransız ortak firma Lyonna- ıse des Eaux direktörü Marc Fomacciari'nin katıldığı birtö- renle dün de\ir imzalan atıl- dı. Ocak 1997 tarihinde göre- v e başlay acak olan Antsu. şe- beke kaçaklan nedeniyle ya- ndan fazlası abonelere ulaş- mayan su kaybını uluslarara- sı standarda getirecek. Şirket ve belediye yetkililerinden alınan bilgiye göre Fransız şirketinin dünyanın en büyük su işletme şirketlennden biri olduğu. Barselona ve Buenos Aires'in de bulunduğu 100'den fazla Kentte 45 mil- von insana hizmet verdiği v ur- gulandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle