30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
B KASIM 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA 13 HAYVANLAR ISMAİL GÜLGEÇ faternef: http://www.pfcwcf.com.tf/Xn iMrtrenlt posto: [email protected] Teb 0.212.512 05 05 Foks: 0.212.512 44 97 Bursa'da örnek bir eğîtim hareketi K ooperatif denince Türkiye'de akla hemen yapı kooperatifle- ri ve biraz da "dolandırıcıl/k" ı 1 öyküleri gelir. Amabukezçok farklı bir amaçla ve gerçekten temiz çabalarla eğitim hizmetleri üretmek için kullanılıyor kcoperatif örgütlenmesi. Bunun i!k örneğini de Bursa'da bir grup aydın insan veriyor. insanlar önce, farklı dünya görüşle- ri, farklı siyasal düşünceleri olmasına karşın laik ve demokratik bir Türkiye ortak paydasında buluşuyorlar. Sonra, sağcısı ile solcusu ile ama Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusun- da bir eğitim için el ele vermek üzere Bursa Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nin çatısı altında toplanıyorlar. Geriye bir şeyler üretmek kalıyor... Türkiye'de genellikle laf üretilir ama Bursa'da iş üretiliyor. Görükle Belediyesi'nin oybirliği ile 49 yıllığına kooperatife kiraladığı arsa üze- rinde475 yataklı kız ve erkek öğrenci yurdunun inşaatı yükseliyor; elle tutu- lur, gözle görülür biçimde... Tam da Uludağ Üniversitesi'nin yanıbaşında. 2.5 milyon lira peşin. gerisi taksitle 25 milyon liraya üye olunan Bursa Çağdaş Eğitim Kooperatifi'nde bazı konular parasız aşılıyor... Örneğin öğrenci yur- dunun projesini Uludağ Üniversitesi Mimarlık bölümü ücretsiz hazırlayıp ve- riyor. Ortada somut bir iş olunca insanlar hem kendi hem de çevrelerinin olanak- lannı harekete geçirmekte gecikmiyor. Türkiye'de nerelere para harcanmı- SESSİZ SEDASIZ NVRİKURTCEBE yor ki... Hele kamu kaynaklarından! Kooperatifin kurucu üyeleri Bursa'da tanınan ve siyasi kimlikleri ne olursa olsun saygı duyulan kişiler. Aralannda ANAP'ın kurucusu da var DSP'lisi CHP'lisi de; SHP'nin belediye başkan adayı da DYP'nin milletvekilı adayı da... Doktoru başhekımi. öğretmeni dekanı. bürokratı müteahhidi. mühendisi sa- nayicisi. eczaası sanatçısı, oda başka- nı emeklisi ile genış bir yelpaze. Kooperatife her hafta ortalama 25 kişi üye oluyor; şu anda üye sayısı 800'ü geçmiş durumda... İnsanlar ya- tırdıkları paranın karşılığında tek ka- zançlarının ülkenin aydınlık geleceği olduğunun farkında. Bursa'da insanlar Türkiye'ye örnek olacak bir işi başarı- yor... Türkiye Bursa'yı örnek almalı. Dragos ve cami artal Belediyesi bir açıkla- ma göndermiş; Dragos'ta cami yapımının yöre halkı- nın isteği üzerine günde- me geldiği ve başvuru dilekçesinin belediye meciisinden Büyükşehir Belediyesi'ne havale edildiği, plan değişikliğinin de Büyükşehir Mec- lisinde kabul edildiği bildiriliyor... Öyle ise işte fırsat... Kartal Beledi- yesi, dilekçeye imza atarak ağaç- ları kesme pahasına Dragos 102 pafta 1059 ada 1 parselde cami is- teyen yöre halkının adlarını da bil- dirsin. Bildirsin ki, Dragos'ta son- radan ev alan birkaç Refahlı'nın dı- şında o dilekçeye imza atanlardan kaçının "yöre halkı" olduğu ortaya çıksın.' Hatta, bu işin öncüsü kişi- lerin, bir kooperatif yerleşimi olan Dragos'ta gösterilen cami alanını beğenmeyip evlerinin karşısına cami yaptrmak isteyip istemediği de! Merî Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Erken kalkan yolda uyur. Vatandaş Nazım Aksu'nun Riva Elmas Burnu macerası B eykoz'da bilardo ve atari salo- nu işleten Nazım Aksu, 1994 yılında Orman Bakanlığı'nın Ri- va Elmas Burnu kamp yerini yıl- lığı 10 milyon liradan kiraya vereceğini 6ğ- reniyor ve ne oluyorsa bundan sonra olu- yor... Aksu'nun 10 milyon yerine 50 milyon li- ra önerdiği ihale kavgalar nedeniyle iptal edilıyor; ıkincı ihale 20 milyon liradan açı- lıyor. Sılahların çekıldiğı ikincı ihale sırasın- daAksubınayabılesokulmuyor... Rıva'da Galatasaray'm arazisi ile Vilayet'm tesıs- leri arasında kalan 89 dönümlük lebıder- ya araziyi Mehmet Yağar kiralıyor... ikinci yıl Orman Bakanlığı yeni bir ihale açıyor ancak kamp aianının işletmeciliği "sözleşme hükümleri" gerekçesiyle tek- rar Mehmet Yağar'a veriliyor. Nazım Ak- su 600 milyon lira kira ödemeye hazır ol- duğu yerin 200 milyon liraya Yağar'a ve- rilmesiyle yine devre dışı kalıyor. A'ksu'nun anlattığına göre işte bu aşa- mada Mehmet Yağar devreye gırıyor ve kendısine kamp yerini birlikte işletmeyi önerıyor... Aralannda yazılı bir sözleşme olmadan Aksu öneriyi kabul edıyor. Or- man Bölge Müdür Yardımcıları Eyüp Bey ve Ahmet Bey ile başmühendis Nihat Bey'in de bulunduğu bir toplantıda Aksu ve Yağar'dan Orman Bakanlığı hesabına kamp alanında restoran, tuvalet, soyun- ma odası inşaatına başlamaları isteniyor, "Yapın, parayı ödeyeceğiz" deniyor. Bu görüşmenin de belgesi olmamasına kar- şılık eletrik işlerinin parası Orman Bakan- lığı'nca ödenıyor... Aksu cebinden harca- dığı parayla ınşaat işlerini tamamlıyor. 1995 yılının altıncı ayında sezonla bir- likte kamp da işletmeye açıhyor. Açılır açılmaz Mehmet Yağar, Nazım Aksu'yu dışlıyor: kamptan atıyor. Onca para harcamasına karşılık kendi- ni kapı dışında bulan Aksu, dayak yediği- ni bildirerek Beykoz Cumhuriyet Savcılı- ğı'na başvuruyor; takipsizlik karan verili- yor. Biray sonra bu kez parasını geri ala- maöığı yolunda şikâyette bulunuyor yine takipsizlik karan veriliyor. Yine başvuru- yor; kampın kaçak çalıştırıldığını bildiriyor fakat dilekçesi bir ytl sonra ancak Istan- bul Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuru- su üzerine işleme konuyor. Bu aradaAksu. kapı dışarı edilirken jan- darma karakolunun hemen karşısındaki kampa kamyonu dayıyor ve koca masa- yı birkaç kışının yardımıylayüklüyor, Bey- koz'dakı dükkânından getirdiği bilardo masasını alıp gidiyor. Aksu'nun Yağar hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na yaptığı şikâyet reddedilirken aynı günlerde Yağar, Aksu hakkında şikâ- yette bulunuyor ve kamptan bilardo ma- sası çaldığı iddiasıyla Beykoz Sulh Ceza Mahkemesi'ndeAksu hakkında davaaçı- lıyor. Bılirkişi raporunda kendi malı oldu- ğu bildirilen bilardo masası için Aksu'nun hırsızlıktan yargılanması halen devam edi- yor. Derken yine Mehmet Yağar'ın şikâye- tini üzerine jandarma karakolundan bir astsubay, iki er ve bir orman muhafaza Orman Bakanlığı'nın Riva Elmas Burnu'nda kiraladığı 89 dönüm arazi. L Cihan Demirci'den r\ A F O R İ Z M A L A K Bindiği dalı kesen Hoca'lar sonuçta gene halkın üstiine düşüyor. Yanı kıçı acıyan gene bu halk! memurunun ımzasını taşıyan bırtutanak, Nazım Aksu hakkında bu kez kasten or- man yangını çıkarmaya teşebbüsten da- va açılmasına neden oluyor. iddıaya göre Aksu kampın plaj tesislerinı yakmak ıçıh orman örtüsünü tutuşturuyor. Aksu halen Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yar- gılanıyor ve çıplak arazidekı ormanın ne- rede olduğunu merak edıyor. Bütün bunlar olup biterken Nazım Ak- su. tek amacı kamp alanına yaptığı ve bi- lirkişi raporunda 563 milyon liraolarak be- lirlenen harcamalarını Orman Bakanlı- ğı'ndan tahsil için dilekçe veriyor ama hıç- birine yanıt alamıyor... Aksu. kamp alanında inşaat yaparken bazı harcamalar için çek kullanıyor. Kapı ve pencere işlerini yaptırdığı Birol Aydın'a 35'er milyonluk iki çek veriyor. Aksu kamptan atılınca Birol Aydın jandarmada verdıği ifadede çeklerin Nazım Aksu tara- fından kesilmesine karşılık kendisine Mehmet Yağar'la birlikte çalışan Ender Kaplan ve Cemal Varolun gelip, "Bu çekleri biz ödeyeceğiz, senı arayacağız" dediğini söylüyor. Fakat çekler ödenmi- yor. Ödenmeyen çekler için de Beykoz Asliye Ceza Mahkemesi'nde Aksu hak- kında dava açılıyor. Aksu, 35 milyon lira- lık karşılıksız çek vermekten tecil etmek- sizin bir yıl hapis cezasına mahkûm edilı- yor. Orman Bakanlığı'ndan parasını alama- dığı gıbi TBMM Başkanlığı'na. Cumhur- başkanlığı'na hatta Genelkurmay Baş- kanlığına kadar verdıği dilekçelere de ya- nıt alamayan Aksu, bir yıl hapıs cezasına çarptırılmca Yargıtay'a verdiği savunma- sında özetle şöyle diyor: "Devlete güvenmekle suç işledim. Ce- zam bir yıl degil, indirim yapılmadan üç yıl hapis olmalıydı. Çıkar gözetmeden iyilik yaptığım için cezamın yüzde 50 arttınla- rak 4.5 yıla çıkartılması gerekirdi. Bu suç- ları bir kez daha ışleyebıleceğim gözönü- ne alınarak cezamın bir kat daha arttırıla- rak dokuz yıla çıkartılmasını istiyorum." Aksu. halen Yargıtay'ın karannı bekliyor. Nazım Aksu. Üsküdar ve Beykoz Vergı Daırelerine verdiği dılekçelerde kamp aia- nının ruhsatsız işletildiğini, sahte bilet ke- sildiğini. işletmecisinin vergi mükellefi ol- madığını bildiriyor. Yanıt Beykoz Vergi Da- ıresı Müdürlüğü'nden geliyor: "Bilardo ve atari salonunuzun geçen yıldan 20 milyon lira vergı borcu bulun- maktadır." Hemen ardından haciz tutanağı... Ve sonra icra karan: "Üç gün içinde borcunuzu ödemediği- nız takdirde hacız altına alınan atari oyun makınası açık arttırma ile satılacaktır." Aksu halen haczedilen malının satılma- sını bekliyor. Dilekçelerıne yanıt alamadığı ıçın bü- rokrasinin yavaş işledığmi sanan Nazım Aksu, bu kanısının doğru olup olmadığını smamak ıstiyor. Kamp alanmın kaçak elektrik kullandığına ılışkın Aktaş'ın tuttu- ğu zabrt varakasınm hangi sürede yürür- lüğe gıreceğini ve kampın elektriğinin ne zaman kesileceğinı öğrenmek için kendi evinin elektrik parasını kasten ödemiyor. Bir ay sonra gecıkme faizıyle birlikte fatu- rayı ödemezse elektriğinin kesıleceğı teb- liğ ediliyor. Aksu halen evinin elektriğinin kesilme- sinı bekliyor. Nazım Aksu başından geçen bütün bu olaylan tab'ti ki sakjn birşekilde karşılamı- yor... Başına gelenlerin sayısı arttıkça onun da tepesı daha çok atıyor... Verdiği dılekçelerde, bürokratlarla yaptığı konuş- malarda açıkça hakaret ediyor. tehdıtler savuruyor. Tansu Çillerın Başbakanlığı ve Hasan Ekinci'nin Orman Bakanlığı sırasında Mehmet Yağar'a kıralanan araziye girdiğı için işinden. gücünden. çevresinden oldu- ğunu, ticari itibarının kaybolduğunu. do- landırıldığını ve dolandırmak durumunda bırakıldığını. varını yoğunu tükettiğinı du- şündükçe kahroluyor... Sakinleştığinde "Devletı anyorum" dı- yor... Ve sonra devleti bulamayacağı ak- lına geliyor, gülümsüyor: "Vasıyetimi ha- zırladım." Riva Elmas Burnu'nda sankı bir başka Susurluk olayı yaşanıyor! Orman Bakanlığı'nın el altından kiraya verdiği bu yere ilışkin bazı belgelerden pıs kokularçıkıyor... Bütün bunlar ne yazık ki devletin her kademesındekı dosyaların içinde duruyor. Örneğin, bilirkişi raporunda Nazım Ak- su'nun kamp alanında tuvalet ve soyun- ma kabinı ınşa ettıği yazmasma karşılık Orman Bakanlığı Teftış Kurulu Başkanı Şuayip Balta'nm ımzasını taşıyan yazıda. Mehmet Yağar'ın sözleşmesinın ıkı yıl da- ha uzatılmasının gerekçesı olarak tuvatet ve soyunma kabinleri yapacak olması gösteriliyor. Ve tabii ki bu haliyle Elmas Burnu'nda- ki kamp alanı Mehmet Yağar'a da pek bir kazanç sağlamıyor... Belki de Elmas Bur- nu'nun 49 yıllığına kıralanması ve üzerine birturistik tesis kondurulması beklenıyor! Açın şu Riva dosyasını da millet gerçek- lerı görsün! ÇİZGİLİK KÂMtL \L\SARACI Q-rl A GADDAR DAVUT MRİKIRTCEBE kUJL BU /MSAAJLAO. VEOS/ BULüT BEBEK MRAYÇIFTÇÎ MIRMIRLAR IĞL'RDLRAK IKTİ15AR MA-Z.D» K OL- \ TARİHTE BUGUN MCMTAZARIKA* 26 Kustm Ask your sailor or soldier friend his opinion of the A3K£R ARK4DA5INA SOR.. fS/?'D£ BUGÜH <SV>e TT&tf <4L£r/yL£ 'İ.6/L/ ££<- Ç ^ - Z. SAV/9ffW/A/ SÜ&&ÛŞÜ GÜNLEŞSDE S4 ç i e ^ V s/ı? üıeuu ı'çr'M 3u POPÛLSfS 8/£ S£Ç/MD/. İLK ISOf r&4Ş ALEr;, UZUM SÜ££ e//V£ 6EÇ£M S/LE7TE BASIN KONSEYİ PRESS COUNCIL KONSEYİ GENİŞLETİLMİŞ OL\ĞAJNİ STİ TEMSİLCİLER Kl R l L l TOPL4NTI ÇAĞRISI Sıyası ıktıdarın lletı^ım Özgürlüğünü Mnırlandırmavı amaçla\an -.on gın^ımlcrinr gorüşmek ûzere Basın Konseyı bütün üyelennı Ba^ın Kon- .NO\I Sozle^mesrnın S. maddesı uvannca "" Aralık 1996 Cumartesı gunu .\aat KKMJ'da Türkı\e Spor Yazarlan Demeğı Lokali'nın "Le\em Cad- No 51-1. Levent tstanbul" adresınde geni^letılmıi} olağanüstü TeniMİ- cıler Kurulu toplantısına ı;ağırmaktadır Çajrı sayın üyelerin adrolenne mektupla da duvunılmakla bırljktc. zamanın kı^ıtlı \e gündemın önemli olması nedenıyle. ilan >olu ile de bu duyurular tekrarlanmiştır. Sajgılarımla, Oktav EKŞİ Basın Konseyi Başkanı .NOT: Toplantı\a katılacak sav ı:ı üvelenn 1 Aralık 1996 jrünü akjdinınâ kadar Basın Konse\i Genel Sekreterliâi'nın U-_ 12-224 95 13 - 15 no.lu telefonlarına veva 0-212-22-4 95 1-4 no.lu faksrna bılgi venîieleri rica olunur. Ölümünün 30. yılında FİKRET MENEMENCİOĞLU'yu sevgi ve özlemle anıyoruz. KARfSI, OĞLU Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA ANISINA ÇARŞAMBA TOPLANTILARI TÜRKİYE'DE SÖN GELİŞMELER BAĞLAMINDA HUKUKUN ETKİNLİĞİ Sunuş: Nursel SAĞIROGLU (ist. ÜnıV. Siyasal Bıl. Fak. Araş.Gör.) Konuşrpacı: Doç. Dr. YÜCEL SAYMAN (Istanbul Barosu Başkanı ve fstanbul Ünıv Hukuk Fak. Öğretım Üyesi) : 25 Kasım 1996 Çarşamba : 17.30-19.30 : Tarık Zafer Tunaya Kulîur Merkezı (Eskı Beyoğlu Evlendırme Daıresı-Tûnel) Tarih Saat Yer
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle