Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 26KASIM1996SALI
HABERLER
DSP'den işçi
alımına tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-DSPEskişehir
Milletvekıli Necati Albay.
dün düzenlediği basın
toplantısında. Kırka
Etıbank Boraks
lşletmelen'ne mülakat
sonucu işe alınan 176
kişinin RP'li veRP
sempatizanlan olduğunu
\urgulayarak sına\:n
iptalinı istedi. Albay.
"Kırka, isfenmeyen olaylara
büyük potansiyel
oluşturuyor. Halk infial
içinde" d'edı.
Özelleştipmeye
iptal istemi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Özelleştirme
Yasası'na. Yargıtay'dan ıki
iptal başvurusu daha
vapıldi. Yargıtay 10. Hukuk
Dairesi. Özelleştirme
Yasası'nın. özelleştirme
kapsamındaki kuruluşların
mallannın
haczedilemeyeceğini
hükmeden yasa maddesınin
iptali istemiyle Anayasa
Mahkemesı'ne iki dava
daha açtı. Hukuk dairesi.
bundan önce aynı konuda
10 ayn başv uruda daha
bulunmuştu. Ankara 7. İş
Vlahkemesi"nin
başv urusuy la bu konuda
açılan da\a sayısı 13"e çıktı.
Yerel yönetim
konferansı
• İstanbul Haber Servisi -
Eneriı \e Tabii Kaynaklar
Bakanı Recai Kutan.
Marsilya'da düzenlenen
Avrupa Akdeniz Ülkeleri
Su Kaynaklarının Yerel
Yöneümi Konferansı'na
katılmak üzere uçakla
Fransa'ya gitti. Kutan,
konferansın ardından
başkent Pari.se geçecek ve
Fransa Sanayı. Posta ve
Telekomünikasyon Bakanı
Frank Borotra ile bir araya
gelecek.
Emeğin Partisi
kuruldu
• ANKARA (AA) -
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca
kapatılması tstemıyle
hakkında da\a açılan Emek
Panisi'nin (EP)yöneticı \e
iiyeleri. bu partıden istifa
ederek Emeğin Partisi
(EMEP) isimli >eni bir
parti kurdular. EMEP'in
kurucularından Genel
Başkan Levent Tüzel.
partilerınin 1940'ların
sonundaki yaygın sendikal
hareketin \e büyük işçi
direnişlerinin bırikiminin
ürünü olduğunu ilen sürdü.
EMEP"in. ••emeğin kendı
partisi" olduğunu ifade
eden Tüzel. tüm çalışan ve
farklı inanç sahibi
kesimlere EMEP çatısı
altında örgütlenme
çağnsında bulundu.
İstanbul Haber Servisi -
Gebze Cezaevı'ne sevk
edilecekieri söylenmesine
rağnıen Kırklareli
Cezae\i"ne nakledilen 5
tutuklu açlık grevine
başladı. Bayrampaşa
Cezaev ı'nde bulunan Özgür
Uyanık. Cemalettin
Gürzoğkı. Ozan Kabadayı.
Şiikrii Erdil Hancıoğlu \e
Ramazan Acar, se\ kJerinin
çıktığı cezae\ i yerine bir
başka cezae\ine gönderildi.
Tutukluların. se\k yanlışlığı
düzeltilene kadar açlık
gre\i yapacağı bildirıldi.
Tutukİu aileleri. bugün
İHD'de yapacakları basın
açıklaması ile yetkilileri
protesto edecek.
Çiller, TEDAŞ Komisyonu'nda RP oylanyla Yüce Divan'dan kurtuldu
Refah'm iktidar cliyetiANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - RP.
muhalefetteyken. TEDAŞ ihaleleri ile ilgi-
li yolsuzluklara göz yumarak göre\ ini kö-
tüye kullandığı gerekçesiyle hakkında
Meclis soruşturması açtırdığı DYP Genel
Başkanı \e Başbakan Yardınıcısı Tansu
Çiller'i Yüce Di\an'dan kurtararak "İkti-
dar diyetinin ilk taksiti TEDAŞ'la ödendi"
yorumlarına neden oldu. TBMM TEDAŞ
Komisyonu. iktidarmilletvekillerininoyla-
rıyla Çiller'in Yüce Dı\an'ase\kinegerek
olmadığına karar \enrken muhalefet par-
ti lerinemensupüyeler. muhalefet şerhi ko-
yarak karara itiraz ettiler. Kulislerde. ko-
alisyon hükümetinin "yolsuzlukları örtme"
pazarlığına dayandığı sa\larının. RP'nin
"L'dönüşü" ile doğrulandığı dile getirildi.
RP'den "U dÖIIÜŞÜ' TBMM TEDAŞ Komisyonu. RP ve DYP'li
üyelerin oylanyla DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Çiller'i Yüce Divan'da yargılanmaktan kurtardı. Çiller hakkında,
'TEDAŞ ihalelerinde görevi kötiiye kullandığf gerekçesiyle
soruşturma önergesi veren RP'nin. koalisyon hükümetinin
kuruluşunun temelinde 'yolsuzlukları örtme" pazarlığının yattığı
savlannı. komisyonda 'U dönüşü' yaparak doğruladığı dile getirildi.
CHP'li Komisyon Üyesi Haydar Oynıak.
Çiller''n TEDÂŞ ihalelerinde "bostankor-
kuluğu** görevını bile yapamadığını belır-
tırken DSP'lı ü>e Mahmut Erdir,"Çiller'in
ihnıali yüzde 100" dedi.
RP'nin. DYP Genel Başkanı \e Başba-
kan Yardımcısı Tansu Çiller'ın. TEDAŞ'ın
32 şehir şebekesinin elektrifikasyonu ile
ilgıli ıhalelerdeki yolsuzluklara göz yuma-
rak göre\ ini kötiive kullandığı sa\ ıy'la ver-
diğiönergedoğrultusundakurulanTBMM
TEDAŞ Soruşturma Komısyonu. çahşnıa-
larını taniamladı. Raporunu gelecek hafta
TBMM Başkanhğf nu sunmasi beklenen
Şapka
De\rimi'nin
yıldöıriimü
nedeniyle
Taksim Atatürk
Amtı'na
çelenk
koyan CHP
Kadın Kollan
iiyeleri
anavasanın 174.
maddesindeki
devrim
yasalannın hayata
geçirilmesini
istedi.
(Fotoğraf: KA AN
SAĞANAK)
Kazan
y
atürbangendgesi eleştirisi
İstanbul Haber Servrsi - İstanbul Kadın
Kurulu^lan Birlıği. dün "Şapka
Devrimi"nın yıldönünıü nedeniyle
düzenlediği toplantıda. Adalet Bakanı
Şe\ket Kazan ın a\ukatlann
duruşmalardaki kıj afetlerini hâkımlerin
inisıyatifine bırakan genelgesini "karşı
devrim hareketi" olarak niteledi.
Taksim Atatürk Anıtı'na çelenk koyan CHP
Kadın Kollan üyelerı de anavasanın 174.
maddesindeki devrim yasalannın hayata
geçirilmesini istedi. CHP İstanbul II Kadın
Kurulu Başkanı Muazzez Çelebi. "Bi/
kadınlar bedenimizden ve saçımızdan
utanmıyoruz. Devleti çürütenlerden.
adaletsi/liklerden. karanlıklardan
utanı>oru/" diye konuştu.
41 kadın örgütü ile CHP. İP. DYP. ANAP \e
DYP İstanbul il örgütlerinin kadın
komısyonu başkanlarının da doğal üye
kabul edildiği İstanbul Kadın Kuruluşları
Bırliğı'nin Taksim Savoy Otelde yaptığı
açıklamada. Adalet Bakanı Kazan'ın
genelgesi, vapav sorunlar üretilerek
gündemi değiştirmeye yönelik bir çaba
olarak değerlendirildı.
"l'lkenin bunca sorunu varken ve toplumsal
banşı gerçekleştirmek için çaba
göstermemiz gerckirken öğretinı üyesi ile
öğrenci arasında yaratılmış olan
kutuplaşmanın. şimdi de yargıçlar ve
avukatlara yansıtılnıasını çok yanlış ve
tehlikeli bu\u\oruz" denılen açıklamada.
söz konusıı kurumlann hukuk dev letinin
teminatı olduğu belirtılerek koalisyon
ortaklarının yapay sorunlarla gündemi
değiştırmek yerine. halkın temiz toplum
özlemlerını gıdermelen ıstendi.
Adalet Bakanı Kazan'ın. Türkıve Barolar
Birlığinin (TBB) kılık kıyafetle ilgilı
genelgesini iptal etmoinin Avukatlık
>'asasi'na aykırı bir tutum olduğunu
kaydeden Hukukçıı Kadınlar Derneği
Başkanı Aydeniz Tuskan. "Duruşmalara
A\ukatlık Yasası kapsamı dışında giren
nıeslektaşlarımız hakkında. TBB tarafından
disiplin ccıası işlemi yapılacaktır" dedi.
Türban ile durıişma\a gıren kadın
a\ukatların TBB'ye bıldirıleceğini belırten
Tuskan. meslekta^larının Avukatlık
Yasası'na uyniulan çağnsında bulundu.
komisyonda. 7
muhalefet mıllenekilinin
karşı o>una karşın DYP ve RP"li 8 millet-
vekilinin o\u>ia. Çiller'in \r
üce Divan'da
yargılanmasınaaerek olmadığına karar ve-
rildi. 8 ovun RP^Iı 5 üye ile D\r
P'li 3 üye-
ve ait olduğu belirtildi.
.AJSAP'lılar çekimser
Komisvonun yaklaşık 1.5 saat süren top-
Iantısından sonra açıklama yapan DSP'li
Komi.yvon Başkanı Metin Bostancıoğlu.
komisv ondaCiller"ın"görev ini kötiiye kul-
landığı" vönündeki görü^ün 5 kabul. 2 çe-
kimser oya karşı X ovla reddedildiğini bil-
dırdi. Alınan bilgiye göre. muhalefetten
ANAP'lı NaimGeyİani ileBahriKibarçe-
kimseroy kullandı. Cü'er'in görevini kö-
tüye kullandığı konusunda güçlü
kanıt bulunmadığını vurgulayan
Bostancıoğlu. muhalefete men-
sup üyelerin "görevi ihnıal" vö-
nündeki görüşünün de iktidar mil-
let\ekillerinin oylanyla reddedil-
diğini söyledi.
RP'den mahcup savunma
_ Komisyonda söz alan RP'li üye
Ömer \ehbi Hatipoğlu. Çiller'i
aklama gerekçelerini. komisvo-
nun çalışmastnın yalnızca Çil-
ler'in "görevini kötiiye kullanıp
kullanmadığının soruşturulması
üesınırüounasına"bağladı. Ancak
bu göriiş. muhalefete mensup üye-
lerce kabul görmedi. Gazetecile-
rin.önergenin RP'yeaitolduğunu
hatırlatması üzerine komisvonun
RP'li üyeleri "Biz kendi kanaati-
mize göre oy \eriyoruz" dediler.
Toplantı sonrası gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan HaydarOy-
mak ve Mahnıut Erdir. Hatıpoğ-
lu'nun gerekçesinin dayanağı ol-
madığına dikkat çekerek "Biitiin
idari kararlarda. belli bir konuy la
ilgili yapılan soruşturmalarda,
hem göre\i kötiiye kullanma hem
de ihmal suçu olup ülmadığı araş-
tırılır. Biz eğer bir rüşvet belgesi
bulsaydık o zaman ' Bu bizim gö-
rev alanımıza girmiyor. soruştu-
ramayı/' mı diyecektik?" göriişü-
nü dile getırdıler HaydarOymak.
"görevini ihmal ettigi'" sav ıv'la Çil-
ler'in Yüce Divan'a gönderilmesi
istemıne yer verilen alt komısyon
raporundaki bu böliimün de ikti-
dar milletvekıllerinin baskısıyla
rapordan çıkarıldığını açıkladı.
Raporun basına sızmasının ardın-
dan. iktidarmilletvekillerınin "ha-
berimiz yok" açıklamalanna dık-
kat çeken Oymak. "Kimseyi suç-
lanıak istemiyorum. ama bu kara-
rı engellemek için olayın bazı kişi-
leree basına özellikle sı/dırılınış
olabileğiaklageliyor"dedi. DSP'lı
Erdir de kendisınin denetim kö-
kenli olduğuna dikkat çekerek
"Karar bövle çıktı, ama Çiller'in
yüzde 100 ihnıali vardır. 'Görevi
kötüye kullanmıştır" demiyoruz,
ama ihnıali kesindir" dedi.
İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, İTÜ'nün kazayla ilgili bilirkişi raporunu açıkladı
'Bidis'in uçağmda sabotaj ilitimaÜ yüksek'
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)
- İstanbul Teknik Ünıversitesi
(İTÜI Lçak ve Uzay Bilimleri
Fakültesi. Jandarma Genel
Komutanı Eşref Bitlis'in
ölümüne yol açan uçak
kazasıyla ilgili olarak hazırladığı
bilirkişi raporunda "sabotaj
ihtimalinin gözden ırak
tutulnıaması" gerektiğini
bildirdi. Raporu açıklayan İşçi
Partisi (IP) Genel Başkanı Doğu
Perinçek. dönemin
Genelkuımay Başkanı Doğan
Güreş'in. silah arkadaşının
öldürüldüğü sabotajın
saptanmasını örtbas ettiğinı
savundu. Bitlis'in ölümüyle
ilgili tazminat davasına bilirkişi
atanan İTÜ Uçak ve Uzay
Bilimleri Fakültesi ösretim
üyelerınden Prof. Dr Nuri
V
r
üksel. Prof. Dr. Oğuz Borat ve
Doç. Dr. Zahit Mecitoğlu
tarafından hazırlanan rapor
mahkemeye sunuldu. Raporda.
Uçağın düşmesinın ardından
Kara Havacılık Heyeti ve Kara
Kuvvetleri Komutanlığı Kaza
Kınm ve L'çu^ Emniyet Kurulu
tarafından ayn ayn hazırlanan
raporlarda dile getinlen uçağın
buzlanma nedeniyle düştüğü
yolundaki bulgularııı temelsiz
olduğu kaydedildi. Raporda
özetle şu buiguiara yer verildi:
- Bu olayda pilotların kusurlu
olduğunu gösterir herhangi bir
delile rastlanmamıştır
- Nöbetçilerden binsinın nöbet
sırasında karşılaştığı parolayı ve
işareti bilen pilot bereli şahıs
şüphe arzetmesine rağnıen
dosyada soruşturmanııı bu
doğrultuda derinle^tirildiğine
dair bir belge bulunmamaktadır
- Motor santrifüj çarkı gıbi bazı
parçaların bukınmaması dikkat
çekicidir.
- Uçağın düşmesine yol açan
motor arızasında davalı fimıanın
dizayn ve yapım hatası
bulunduğuna dair kanıt mevcııt
değildir.
- Kaza günü öncesindeki gece.
hangar civanndakı bir nöbetçı
tarafından bildirilen kimliği
bilinmeyen kişi ile yukarıda
isinılerı zıkredilen motor iç
aksamının mahallinde
bulunmaınası ve sağlam ve
mukavim olan motor zarfının
parçalanmamış ve hatta fazla
deforme olnıamış göriintüsü
karşısında sabotaj ihtimali
gözden ırak tutulmamalıdır.
Güreş'ın kazanın ardından
yaptığı "Düşüş nedeni buzlanma
ve pilotaj hatası" açıklamasını
anımsatan Perinçek "Doğan
Giireş sabotajın saptanmasını
önlemiştir. Suç ortağıdır. Suça
iştirak etmiştir" dedi.
Jandarma Istihbarat ve Terörle
Mücadele (JİTEMl binminin
kurucularından Binbaşı Ahmet
Cem Ersever'ın Bitlis'in
öldürülmesinde aktıf görev
aldığını savunan Perinçek.
"Sabotajda kullanılan Ersever,
çok şey bildiği için daha sonra
Abdulldh Çatlı'nın da
aralannda bulunduğu bir ekip
tarafından Başbakanlık
Poligonu'nda sorgulandı ve
öldürüldii"dedı.
Perinçek. Bitlıs'in ABD'nin
Kuzey Irak polıtikasının
Türkıye'nin çıkarlannın
karşısında olduğunu vurgulayan
raporlar yazdığını ve bunlan
kanıtlarıyla belirttiğini
kaydederek. "Bitlis,
raporlannda açıkça ABD'yi
hedef alıvordu. CIA
komplosuy la ortadan kaldınldı.
CLA bu ey lemi, kendi
elemanlarıyia yapacak değil.
Çiller örgütüy le ABD arasındaki
ilişkileri biliyorsunuz"dedi.
Bitlis'in ölümünden de Çiller'in
"Özel Suç Örgütü'nün sorumlu
olduğunu öne süren Perinçek.
L'ğur Mumcu'y u da CIA'nın
öldürttüâünü savundu.
DüZYAZI/OKHÂN BİRGİT
"Bana dokunmayan yılan bın yaşa-
sın" özdeyişi. bizim neme gerekçilik fel-
sefemizi en iyi anlatan sözlerimizden-
dir. Çoğulculuğun erdemini henüz an-
lamadığı çağlarda bu toplumun çocuk-
larına. mahalle arasında kavga ya da
tartışmaya rastladığı zaman uzaktan
yoluna devam etmesi yolundaki öğüt-
ler çok sık yinelenirdi.
Hükümetin. medya üzerindeki sulta
kurma hevesleri, bir ölçüde de olsa top-
lumdaki bu kötü alışkanlığından vaz-
geçme yolunda adımlar atan yazılı ve
görsel basınımızla, onları destekleyen
kimi toplumsal örgütleri harekete geçir-
meye başladı.
'Geçirdi' sözcüğünü, henüz erken bir
zamanlama anlatımı olarak gördüğüm
için yukarıdaki cümleyi bilerek 'başla-
dı' diye bitirme yolunu seçtim.
Bu kadarçık tepki bile, sulta hevesli-
lerini tereddüde yöneltmiş olmalı ki RE-
FAHYOL hükümetinin iki kanadında
hazırlandığı su yüzüne çıkan önlem ta-
sarıları bir yana atılarak, bugünkü ge-
nel görüşmeden sonra koalisyonun iki
partisinin temsilcilerinden oluşan bir
;4<urulun hazırlayacağı yasa teklifinden
-?söz edilmeye başlanıldı. O arada, ba-
sın kuruluşlarına da bu teklifler için gö-
rüş açıklama önerileri götürüleceği an-
laşılıyor.
Türkiye, 1960 öncesi kapalı ve iki
bloklu bir dünyada. henüz kentler ara-
Dayanışmayı Unutan Toplumlar...
sındaki ulaşımı bile yeterince sağlan-
mamış. o yüzden günlük gazete oku-
ma olanağına ülke çapında kavuşma-
mış, tek kanallı devlet radyosu olan ve
o radyonun da 'Vatan Cephesi' söy-
lemleri ile emisyon yaptığı bir toplum-
du.
Ama istanbul'da yayımlanan çeşitli
görüşlere sahip beş altı ulusal gazete-
de çalışan namuslu gazeteciler. içlerin-
den birisine gelen yasak kararına ya da
sansür emrine karşı. telefon bağlantı-
sıyla hızlı bir güçbirliğini uygulayacak
kadar dayanışma içindeydiler. O daya-
nışma. dönemin İstanbul Başsavcısı'nı
çoğu zaman hareketsiz hale getirir ve
sinir küpüne çevırırdi.
Hazindir. Bugün aynı binalarda çalı-
şan meslektaşlar, ne olup bittiğini. er-
tesi sabah kendi gazetelerinin satırları
arasından bulup çıkarmaya çalışıyor-
lar.
Öyle olduğu için de baskı sultası,
1996 dünyasının bu bütün dünya med-
yasına saniyesi saniyesine açık tekno-
lojisine rağmen arada bir başını kaldı-
rıp heveslerini uygulamayı denemeye
cesaret edebiliyor.
Çok gerilere gitmeye gerek yok. Ar-
kadaşım ve meslektaşım Oktay Ekşi,
cuma gecesi 'afv'de benim de katıldı-
ğım 'Siyaset Meydanı'nda dile getirdi.
Ertesi sabah 'Hürriyet'te de yazdı:
Başbakan Tansu Çiller, 30 Kasım
1994 günü üç bakanlığa ve Milli Güven-
lik Kurulu Genel Sekreterliği, Başba-
kanlık Askeri Danışmanlığı ve Basın Ya-
yın Genel Müdürlüğü'ne 'gizli' damga-
lı bir yazı gönderiyor ve 'bölücü' diye ni-
telendirdiği bazı yayın organlarına kar-
şı etkin mücadele yöntemlerinin sapta-
nıp harekete geçilmesi emrini veriyor.
Bu yazıdan iki gün sonra da Özgür
Gündem gazetesi bombalanıyor.
Düşüncelerine yüzde bin karşı oldu-
ğum bir gazetenin bombalanması kar-
şısında. benim gibi elli yıllık bir meslek
işçisi bugün kendisini sorgulayarak
"Sahı ben o gün ne yapmıştım?"dese
de. o sırada bir sütun sahibi olmadığı-
nı anımsasa da, vicdanı rahat etmeye-
cektir.
Uzaklara gitmeden söylemeliyim. Bu
temmuz ayının ortalarında, Necmettin
Erbakan, çiçeği burnunda başbakan
iken, bir gece interstartelevizyonunda,
bölücü örgüt hükümlülerinin cezaevin-
deki koşullar nedeniyle girdikleri ölüm
orucu ile ilgili bir belgeselın yayımlan-
masını 3984 sayılı yasanın 25. madde-
sine dayanarak yazılı emirle durdurdu-
ğu zaman kac medya kuruluşu ve kaç
cemıyet ya da konsey harekete geç-
mişti?
Neyse. o bakımdan ben kendi üstü-
me düşeni az çok yapmaya kalkmış ve
19 temmuz günkü 'Düzyazı 'yı bu konu-
nun eleştirmesine ayırmıştım.
• • •
Basını susturma girişimini gündeme
getiren ve koalisyon hükümetinin iki ka-
nadındaki bakanlara da bu konuda ha-
zırlık emri veren Erbakan ile Çiller, "ne
olursa olmalı, ama llderler yıpranma-
malı" ilkesinden kalkarak şimdi, topu
partilerinin önde gitmeye meraklı bazı
milletvekillerine atmak üzereier. Erba-
kan, susma hakkını kullanıp toz duman
altında da kalmaya özen gösterirken
Tansu Çiller, üstelik bir özgüriük hava-
risi kesilmekten de geri kalmıyor. Dün
de 'Anadolu Basın Kurultayı'nda ko-
nuşmuş ve yeni yasanın nasıl özgür
olacağı ve ne ölçüde rekabete dayana-
cağı yolunda masallar anlatmış.
Bayan Çiller, istanbul'daki basın te-
kellerinı kırmak ;çin Anadolu basınını
güçlendirecekmiş!
Tansu Çiller'in tekel suçlamaları ön-
ce bılımsellikten yoksu'n. O gece
'afv'deki açık oturumda da söyledim.
Türkiye'de büyük basını elinde tutan en
az altı - yedı kuruluş varken tekelden
bahsetmenin bilimsel gerçekliğı yok.
Onu bir yana bırakıp DYP Genel Baş-
kanı'na sormak istiyorum:
Gece gündüz şikâyet ettiğiniz o ba-
sın kuruluşlarını bugünkü konumlarına
getiren teşvik kredilerinin altındaki im-
za da sizın degıl mi hanımefendi?
Yoksa. tekzip hakkınızı, o kararların
altındaki imzanızı inkâr için mi kullan-
mak istiyorsunuz?
• • •
Cuma gecesi 'atv'deki açık oturum-
da Ali Kırca'n/n bir sorusunu yanıtlar-
ken 1974'teki CHP-MSP hükümetinin
Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın birba-
hene ile Hürriyet ve Günaydın gazete-
lerinin kapatılması için benden destek
istediğinide anlatmıştım. Sayın Kazan,
yayına telefonla girdi ve bu iddiamı ya-
lanlamak istedi.
'Cumhuriyet'teki okuıianm anımsa-
yacaklardır: 19 Temmuz 1996 günü bu
köşede Erbakan ve yakın çevresinin
basın için bestediği düşüncelere geç-
mişten örnek vehrken şunları yazmış-
tım: "Bir yılı aşan bir hükümet arkadaş-
lığı sırasında, o günkü MSP liderinin bir
TRT ve Anado'u Ajansı'na hükmetme
sevdasını engellemek, bazı gazetelerin
yayınlarından hoşfanmadıklan için pun-
duna getirip susturmaya çalışmalarını
az mı göğüsledim."
Bu yazım, o gün bu gün yalanlanma-
mıştır Sayın Şevket Kazan.
GUNDUZ GOZUYLE
MELİH CEVDET ANDAY
Devlet İçinde Hangi Devlet?
Açık rejime ve temiz yönetime kolay varılamıyor
anlaşılan. "Devlet içinde devlet" sözü bunu anlat-
mak için bulunmuş olmalı.
Bir devlet kuruluyor, onu görüyor, tanıyoruz; a-
ma o sırada gizli bir devlet daha kurulmuş, onu gö-
remiyoruz, tanıyamıyoruz.
Susurluk skandalı dolayısıyla demeç veren Sa-
yın Cumhurbaşkanı Demirel, "Devlet temizdir" de-
di. insanın aklına o an, "Hangısi?" sorusu geliyor.
Şimdiki Yazarlar Sendikası. eski Edebiyatçılar
Birliğfnin sürgünüdür. Birzamanlar ben, o birliğin
başkanı idim. Yurtdışına gitmek isteyen kimi üye-
lerimize çıkış ızni verilmiyordu. Türkiye'nin sürekli
bir rejımidir bu. Neden izın vermezler. nasıl vermez-
ler? Anlaşılmaz. Sözümona nedenler zamanla de-
ğişir.
Biz Edebiyatçılar Birliği'nden birkaç yetkili arka-
daş. bu rejimı görülmemiş sayarak, Ankara'ya du-
rumu Içişleri Bakanı'na şikâyete gittik.
O günlerde CHP'Iİ Hıfzı Oğuz Bekata içişleri
Bakanı idi. Tanırdım, eski bir dostumdu.
Rahmetli Bekata bizi bekletmeden odasına bu-
yur etti. Durumu anlattık ve "Kimdirbunlar? Neye
dayanarak pasaport vermıyorlar" diye sorduk.
Dostum Bekata bir süre duşünceye daldı, son-
ra gülümseyerek masasının üstündeki masa lâm-
basını gösterdi.
- Yeni bakan olmuştum. diye anlatmağa başla-
dı, bir gün şu lâmba devrildı, yere düştü, kırıldı. Bir
de ne görelim! içinde dinleme cihazı yok mu? Be-
nı kim dinler, niçin dinler, hâlâ anlayamamışımdır.
O zamanlar bu işler MİT'ten bilinirdi.
Oysa bugün çok daha şaşırtıcı olaylarla karşıla-
şıyoruz: Susurluk olayımn üstüne üstüne giden
Ânavatan Partisi Başkanı Sayın Mesut Yılmaz.
evinin dinlendığini açıkladı; oysa bu konuda edin-
diği bilgileri MİT'ten aldığını söylemiştı.
Şimdi dinleyen kimdi öyleyse?
Devlet içindeki devlet boyuna değişiyor mu yok-
sa?
Biz daha dev/etln ne olduğunu açık seçik anla-
yamamışken, onun gizlilerini nasıl tanıyacağız?
Gazetemizin dünkü Ekonomi ekinde ünlü "Ban-
ker Kastelli" ile bir konuşma yayımlandı; Cevher
Özden o konuşmasının bir yerinde şöyle diyordu:
"Türkiye 'de bu kadar önemli olaylar oluyor. Baş-
bakan konuşmuyor, Başbakan Yardımcısı sırıtıyor.
Bu ışler çocuk oyuncağı değil. Mafya-polis-devlet
ıç içe geçmış."
Bu görünüm karşısında işler tam arapsaçına
dönmüş durumdadır.
Neden derseniz, bu kez mafya 'nın ne olduğunu.
nerde olduğunu öğrenmek zorunda kalacağızdır.
Bu ıse devleti anlamaktan daha güçtür.
Bakın. gene dünkü gazetemizde Kaçakçılık ve
Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı Tun-
cay Yılmaz ne diyordu:
"Mafya o kadar kolay çökmez. Asıl yöneticıye u-
laşmamız çok kolay değil. Çünkü hiyerarşi, affedil-
mez müeyyıdelere bağlı. Mafyayı çözmek için üst
hiyerarşik noktalanna çıkmamız gerek. O ulaşa-
madığımız adam çoğunlukla toplumda saygı du-
yulan adamdır."
Bir de şu habere bir göz atalım:
Erzurum'da bir belediye başkanı, RP'li Muhyet-
tin Aksak, "insanımız namaz kılsa enflasyon sıfı-
ra iner' demiş.
Bunu anlamak. mafyayı anlamaktan daha güç
geldi bana.
Dışişleri Bakanlığı'ndan
ANAP lideri Yılmaz'a tepki
'Haberimizyoktu
koruyamadık'
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-Dışişleri Bakanlığı.
resmi programım değiştire-
rek gıttiğı Budape^te'de sal-
dmya uğrayan ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'a.
resmi makaınlara haber ver-
meden Macaristan'a gıtmesı
nedeniyle tepki gösterdi. Dı-
şişleri Bakanlığı Müsteşarı
Büyükelçi Onur Öymen.
^ ılmaz'a yapılacak saldırı-
dan önceden haberi olduğu
yolundaki haberleri yalanla-
dı. Öymen. Yılmaz'ın Buda-
peşte zıyaretınden Dışişleri
Bakanlığı'nın da haberi ol-
mamasi nedeniyle koruma
onlemı alınanıadığını belır-
tirken Türkıye'nin Budapeş-
te Büyükelçısi İsmet Birsel
de. olayı Onur Öymen'in bıl-
gı alnıak için kendisini ara-
ması üzerine öğrendığini
söyledi. Türkiye. Macaris-
tan'dan sanıklann belırlen-
mesını istedi.
Yılmaz'a yapılan saldın-
nın yankıları sürerken Öy-
men, saldırıdan önceden ha-
berdar olduğu yolundaki ha-
berleri yalanladı. Öymen.
^ıılmaz'ın Budapeşte'de ol-
duğundan bile haberdar ol-
madığını kaydederek "Böyle
bir olay olduğuna dair Sayın
Yılmaz açıklavana kadar te-
yit edici bir biİgi gelmedi Bu-
dapeşte'den1
" dedı.
Öymen. Dışışlen Bakanlı-
ğı'nda gazetecilerin sorulan-
nı yanıtlarken de devlet
adamlan ve milletvekilleri-
nin yurtdışına gittikleri za-
man ilgili büyükelçiliklere
bılgi verilerek gerekli koru-
ma önlemlerının alınmasını
istediklerinı anımsattı ve
"^'ılmaz'ın .\lmanya ziyare-
tinden haberimizvanlıve ge-
rekli koruma önlemleri alın-
dı. Ancak Budapeşte ziyare-
b'nden haberimiz olmadı. Bu
nedenlede gerekli önlemlerin
alınması için talimat verme-
dik~dıvekonuşuı.
ANAPy temiz toplum
mitingleriyapacak
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-ANAP. 30 kasım
cumartesi günü tüm Türki-
ye genelinde "temiz top-
İum, temiz siyaset. demok-
rasiye ve devlete sahip çık-
ma" yürüyüşü ve protesto
mitingleri gerçekleştıre-
cek. ANAP. bu eylem ne-
deniyle daha önce Siirt'te
yapıîmaM planlanan mer-
kez karar yönetim kurulu
(MKYK) toplantısını erte-
ledi.
ANAP Genel Sekreten
Yaşar Okuyan. "\erel \ ö-
netimlerde Neni Hedefler"
toplantısına katılan il ve
belediye başkanlarına İç-
kale Ötel'de verilen ye-
mekte yaptığı konuşmada.
"Bu cumartesi günü tüm
Tiirkiye'yi yürütmeliyiz"
dedı. Yaşar Okuyan. bin il-
çe ve 80 ıl merkezınde par-
ti örgütlerinin halkı arkası-
na alarak mutlaka yürüme-
si gerektiğini kaydederken
uy gun yürüyüş güzergâhı
bulunamamasi durumunda
Atatürk anıtlanna doğrıı
yiirünmesini önerdi. >'aşar
Ökuyaif. İstanbul'da yapı-
lacak olan yürüyüş ve mi-
tinge Genel Başkan .Mesut
Yılmaz'ın da katılmasının
planlandığını belirterek
"İstanbul'un çevresindeki
illerde yürüyüşler sabahın
erken saatlerinde gerçek-
leştiriisin. Daha sonra İs-
tanbul'da öğleden sonra ya-
pılacakolan toplannya çev-
re illerden de katılım sağ-
lansın. Böylece en büyük
mitingi İstanbul'dagerçek-
leştirelim" dedi.
ANAP Genel Sekreteri
Yaşar Okuyan. temiz top-
lum için başlatılan ımza
kampanyasının 7 aralığa
kadar uzatıldıâını bildirdi.