Katalog

22 KASIM 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Hükümet acil bütçe önlemlerini devreye soktu, kamu lojman ve arsalannın satışı hızlandırıldı Erbakan kamu harcamalarun durdıırdu t^ Erbakan dün bir genelge yayımlayarak kamu kuruluşları. il özel idareleri A r e belediyelerin tüm harcamalarının yıl sonuna kadar durdurulduğunu açıkladı. Genelgede. zorunlu ve acil olan harcamaların da ancak Başbakarfın izniyle yapılabileceği belirtildi. ANKARA (Cumhurhet Bürosu)- 1996 vılı için ka- sım ayında 3.9 katrilyon lira olarak yenilenen bütçe har- «eama tahmininin 4 katrilvon liravı a^acağının anlaş.ılması üzerine. Başbakan Necmet- tin Erbakan tüm beledive. il özel idareleri \e kamu kuru- luşlannın harcamalannın vıl sonuna kadar durdurdu. Ka- mu lojman \ e arsalannın hız- la satılmasi için de düzenle- meler başlatıldı. Erbakan dün bır cenelue yavımlayarak tüm kamu ku- ruîuşlan. ıl öze! idareleri \e beledivelerin tüm harcama- ların yıl sonuna kadar durdu- rulduğunu açıkladı. Başba- kanlıkAlüsteşarı KadirKes- kin tarafindan açıklanan ge- nelgede. zorunlu \eaeıl olan hareamalann da ancak Ba^ba- kan Erbakan'ın ıznivle >apı- labıleceüı bıldınldı. Açıklamada. hareamalann durdurulmasına. kamu kııru- luşjarmın yıl »onlarında öde- neklerin gereksiz yere kulla- nıldığı gerekçesi gösterildi. Malıye Bakanlığı vetkili- leri. 1996 vılı Bütçe Yasa- sı'nda 3.5 katnlyon lıra ola- rak öngörülen harcama tahmi- ninin. ekım ayında 3.9 katrii- \on lira olarak venılendiöini. ancak özellikle son 1 ayda kullanLmlann çok arttığını be- lirttiler. Yetkililer. 1996 büt- çe harcamalannın 4.1 katril- \on lira\a ulaşması yönünde hesaplar olduğunu belirterek, "Bütçe açığı daha fazla bii- vümcsin di\c tüm harcama- lar durduruldu" dediler. Resmi Gazete'nin dünkü sa\ isinda \ av ımlanan Bakan- Kayıtdışındaki altına vergi affı tartışmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL hükümeti. kayıtdışı altın stoklanna \ergı aftı getıren yasayı TBMM Genel Kurulu'ndan çıkararak, kara para akiama \olunu açtı. DSP Grııp Başkamekıli Hikmet lluğba>, "Yasa ile. kara para aklanmasına /enıin hazırlanabilir" derken. DSP Istanbul Milienekıh Zekeriva Temizel. kuyumcu esnafına "Stok be>an eden her altıncı takibata uğrama risknle karşı karşı>a. Yasa. kara para akiama \olunu açıvor, ancak takibata da engel olunamnor" UNarısında bulundu. CHP Grup Başkanvekili Nihat Matkap da. "Belli kesimlere di>et borcu ödmorlar" dedi. TBMM'de önceki gün kabul edilen yasa. kavıtdışı külçe altının bevan edilmesı durumunda yüzde 6. diğer kıymetli taş ile zıynet eşyası için yüzde 7 \e değerleme farklarının da yüzde 6 oranında vergiye tabı tutulmasını öngörüvor. Yasaya göre, vergı mükellefleri kayıtlanndaolmayan kıvmetli maden. kıymetli taşlar ile bunlardan \apılan zıvnet eşyasını \ergı dairelerıne bı'ldırerek. defterlerıne geçırebılecekler. Odenecek vergiler. ılk taksıdi beyanname süresi içinde. ikinci \e üçüncü taksitleri ıse beyanname verme süresini izleyen bırinci ve ikinci aylar içinde olmak üzere 3 taksitte ödenebilecek. Odenecek sergıler. gelır ve kurunılar vergisinden mahsııp edılmeyecek. TBMM tutanaklarına göre. görüşmeler sırasıııda yasaya karşı sert eleştinler vönelten ANAP lzmir Milletvekili Işın Çelebi, şu görüı>leri dile getırdi: "Bu altın stoklannın atTından 64 trihon gelir elde edileceği sövlendi. Bu, 1 katrihon ci\anndaki stokların affı anlamına gelir. Bu da. 10 mihar dolara \akın bir miktardır. Biz, şu andaki altın stoklannın da 800-900 ton tuttuğu \e kilogramı 1 milvarın üstünde olan bir emtianın affı söz konusu olduğundan burada ciddi bir problemin olduğunu, terörü tlnanse eden karaparanın aklanması operasyonu olduğunu iddia ettik. Askeri dönemde uygulanan ve çıkanlan metazori haksız kazancı akiama \asası RP döneminde getirildi, bunu kıımorum. Bugün kumar maf>asının \ıllık 1 katrihon geliri \arkcn. 3 trihon vergi alırmor. Bunun da haksı/ kazanca >ol açtığı \e vergjlendirilmeyen bu kazancın 10 nıil\ar doiar diize>inde olduğunu düşünürseniz. ciddi bir kaçak paranın affı \e aklanması söz konusu." Ankara ve İzmir'de ekmek ay başına kadar 15 bin lira Istanbul'daki fırıncılar göstermelik indirime direniyor Ekonomi Servisi - IstanbuFda fınncılar ekmek fiyatını düşürmemekte direniyor. Ankara \e İzmir'de ekmek fivatları kasım sonuna kadar 15 bin lirava düşürülürken. Valilığin uvarılarınakarşın lstanbul'daki fı- nncılar henüz "indirim kararı" almadı- lar. Istanbul Ekmek Sanavıi Işverenleri Sen- dikası ve Istanbul Fınncılar Odası üvelerı- ne danışmadan ekmek fiyatlann düşürül- mesi yönünde bır karar almayacaklarına açıklarken. Istanbul EsnafveSanatkârOda- lan Birliği Başkanı Suat Yalkın ıse. "Ya- nn tarife \ermek konusunda birlik >öne- tim kurulunu topla>acağız \e pazartesi gü- nünden itibaren ekmeğin 15 bin liradan satılması yönünde karar alacağız" dedı. tstanbulVia ekmeğin 15 bin liradan satıl- ması için dün yapılan yapılan göriişmeler- İstanbul'da ekmekfiyaübirfcaç gün içinde beUi olacak. de.fikir birliği sağlanamadığını bıldiren İs- tanbul Valısi Rıdvan Yenişen. "Bu işin süresi >ok. Çünkü bakanlığın aldığı ka- rar bunun hemen başlaması \önünde. Şimdi ilin \alisi olarak bakanlığın \crdi- ği talimatlar dairesinde. alınan kararla- rın takibini ve kontrolünü \apmak nıec- buriyetindeyiz" dedı. Fınncılariagörüşme- den fîyatı geri çekme konusunda açıklama vapmayacağını söyleyen Istanbul Fınncılar Ödası Başkanı FahriÖzer, kesın kararı bır- kaç gün içinde açıklavacaklarını bildırdi. Hükümetın ekmeğin tstanbuldada ucuz- lama.sinı sağlamak için elinden geleni yapa- cağını bildiğini sö\ le\en Özer. "Fi\at istik- rarını sağlamak için diğer konulardaki de- netimlerini sıklaştıracaklardır" dedi. Bu arada 250 gram ekmeğin fiyatı 15 bin lira vedahaaltında olan illerde. \alilikler ge- nelge için özel önlemler almıyor. 250 gram ekmeğin 15 bin liradan satıldığını belirten Konya V'aliliğı. açıklamasında halk ekme- ğin İ0 bin liradan satıldığını \urgula\arak. genelge uyannca özel bir hazırlık yapılma- dığını bildirdi. 280 gram ekmeğin 15 bin li- radan. halk ekmeğin 13 bin liradan satıldı- gıYozgat"ta\e 250 gram ekmeğin 15 bin li- radan satıldığı Erzurum'da \alilıklerin özel önlemler almasına gerek kalmadı. Samsun Valisi ^ üksel Ça\ uşoğlu. dün fı- rıncı odası temsilcilen ılegörüştüklenni be- lirterek. 250 gram ekmeğin 15 bin liradan satılmasına karar\erdiklerini sö> ledı. Fınn- cılannşımdiye kadar uyguladığı fiyatın bu- nun çok üstünde olmadığını belirten Ça\ u- şoğlu. "Daha önceki liste fivatlarına gö- re 320 gram ekmek 20 bin lira> a satılı_\or- du. 250 gram ekmeğin fhatı \aklaşık 15 bin 600 lira>a gelhordu" dedı. Geçen hafta \alılikleyaptıklan görüşme- ler çerçevesinde 290 gram ekmeği 20 bin li- radan satma\a başladıklannı söyleyen Ri- ze Fınncılar Odası Ba^kanı Refik kum- bas. daha önceden 260 gram ekmeğin 20 bin liradan satıldığını kaydettı. 250 gram ek- meği 15 bin liıava satmalarının mümkün olmadığını sö\leyen Kumbas. \aliliklere gönderilen genelgenin kendilerini bağlama- dığını \urguladı. Bırgünlük ekmeği fırın- cılann 12 bin 500 liradan sattığını açıklavan Kumbas. "Biz elimizden geleni >apıyo- ruz" dedı. lar Kurulu karanyla da özel- leştirme kapsamındaki KİTIer dışındaki kamu ku- rum\ekurulu^lannın lojman \e arsalannın satış ışlemleri başlatıldı. Karara göre. tüm kamu kuruluşlannın taşınmaz mallannın listeleri 1 ay için- de çıkanlarak satış hazırlık- ları yapılacak. Satışı yapan kuruluş. bina \ eya arsa için al- dığı bedelı 7 gün içinde ilgi- li kurul uşa aktaracak. Kara- ra göre. bu kuruluşların sos- yal teMSİenne bugünden ıtı- baren hiçbir harcama için öde- nek aktarılamavacak. Kamu loimanlannın satı- şında içinde oturanlara önce- lik verilecek. Bu lojmanların içinde oturacaklara satılması durumunda taksit uvgulana- bilecek. Yeni düzenlemeye göre. tüm kamu kuruluşlan- nın sosyal tesislen satış için hazırlanacak. Özelleştirme Yasasfna gö- re özelleştirme gelırlerinin bütçeşe aktarılamaması ne- deniyle. kapsamdaki KİT'le- rin lojman ve arsa satışları ÖYK karanyla >apılacak. DSP: BedelsizinnıimanErbakanToyotaSa'ylagururdmdu.(Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) Erbakan ToyotaSa'yı gezdi \(Cumhuri>et)-Başbakan Nec- mettin Erbakan.Sakarya'daki TovotaSa Te- sıslerı'nı gezdı. Erbakan. "Bizhükümetola- rak bu iftiharettiğimiztesiskrin önündeki eıı- gelleri en kısa zamanda kaldıracağız" dedı. ToyotaSa'nın Sakarya'daki üretim tesisleri- ne. De\ let Bakanı AbdullahGüLÇalışma \e Sos\alGü\enlık Bak'inı NecatiÇelikılebir- likte 2 5 saat gccikmeşlc gelen Başbakan Erbakan'a. Eğitim Salonu'nda TovotaSa Grubu Genel \1üdürü Tamer Cnlü bir bri- fing \erdi. Basına kapalı olarak gerçekleşen brifin- ge. Sabancı Hold'ng Yönetim Kurulu Baş- kanı Sakıp Sabancı. Sabancı Holding Oto- motı\ Grubu Başkanı !}evketSabancı ve To- \otaSa Genel Müdürü Haam kaııtamda ka- tıldı. Erbakan. brit'ingden sonra gazetecıle- revaptığı açıklamada. "Tiirkhe'ninmedar- ı ifn'han M> sanayinin belkemiği otomoth sa- na> iinin en bii> ük müessesesi, bugün ülkede otomobil pi> asasının \ üzde 20 hissesini almak sureti> le rakiplerinin önüne gecmiş bir mü- essesedir" dedi. Türkive'nin kalkınmasının sanayileşme- ye bağlı bulunduğunu \e sanavileşmenin belkemığinin de otomotiv sanayii olduğunu vurgulayan Erbakan. şöyle de\am ettı: "Türkiyemiz bu sana\i kunıluşlan\ la if- tihar etmektedir. Biz hükümet olarak bu if- tihar ettiğimiz tesislerin önündeki engelleri en kısa zamanda kaldıracağız." Özelleştirilen SEK fabrikalannda üretim durdu Mis Süt'ün gerekçesi saghk İST.\.NBL'L(.\A)-MisSüt. 1995 \ ılında özelleştimıe kapsamında sa- tın aldığı SEK fabrikalannda sağ- lıklı üretim \apılanıadığı gerekçe- sİNİe üretimini durdurduğunu bil- dirdi. Mis Süt Sanayı A$ tarafından vapı- lan açıklamada. SEK'ten özelleştirme kap- samında satın aldıkları Ankara (Lalahan). izmir. Eskışehir\e Burdurtesislerındeüre- time ara verilmesi nedenıvle alınan ele^ti- rilere karşılık. "SEK'ten satın alınan fabri- kalarda sağlıklı üretim >apamadığımız için üretimi durdurduk" denıldı. Açıklamada. şövle denildi: "Karşılaşı- lan sorunlar. u\nıak zorunda olduğumuz >ıırtiçi (TSE) \e l luslararası (ISO - 9002) standartlanna u\ gun üre- tim vapmamıza eKermediği için kısıtlı bir ölçüde \apılabilen üre- time 1996 Haziran a\ı itibamla (Burdur hariç) diğer3 tesiste ara verilmiştir." Açıklamada. basına yansıyan "*icra" ha- berlerı konusunda da şö\ le denıldı: "Özel- leştirme İdaresi Başkanlığı ile şirketimiz arasında im/alanan sözleşmede tesislerin çalışmadığı her >ıl için satış bedelinin \ üz- de 10'u ceza tahakkuk etmesini öngören maddenin u> gulanması konusunda anlaşma temin edilemediği için, ÖİB ola>ı mahke- me\e intikal ettirmiştir." Akaryakıt zammı zulüm ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DSP Grup Ba^kan- \ekıli Hikmet lluğba\ son akarvakıtzanılannıeleştınr- ken. "tnflas\onun\edövizfi- >at artışının üzerindv akana- kıta zam >apmakzulümdür" dedi. Uluğbav mazot zammının üreticiye \ urduğu darbe> i an- latırken de. "İ retfcütefecinin insafına terk edildi. Ancak bu sefer tefecilerin arasına RP >andaşı tefeciler de dahil oldu" dıye konu^tu. Uluğbav. "Dört a> 9 gün- lük iktidar döneminde çiftçi- nin. naklhecinin \akıtına \a- pılan zam \ ü/de 35.4 oranın- dadır. \\ nı dönemde dolann değeri > ü/de 19J artniıştır. Bu durumda hükümet akanakıt fhatınıkurdeğişmesininge- rektirdiğinden 16.1 puandaha fazla \ükselt- miştir" dedı. Akaryakıta. özellikle mazo- ta v apılan zammın enflasv o- nu daha da azdırmak anla- mına geldiğini belirten Uluğ- bay. mazot zammının üreti- cıy ı tefecinin ınsatına terk et- tiğıni söyledi. UI uğbay." RPde çiftçiyi or- tağının yaptığı gibi tefecinin insafına terk etmiştir. Ancak bu sefer tefecilerin arasına Refah yandaşı tefecilerde da- hil olmuştur. Ma/ottan her ay en az bir defa darbe yiyen çiftçi, gübre için alması gere- ken süb\ansi>onu birçok\er- de dört avdır alamamış du- rumdadır. REFAHNOL ik- tidan dört a\ lık ömriinde çift- çimiz için ne denli zalim oldu- ğunu kanıtlamıştır" dedı. YORUM OZTIN AKGUÇ Çöreklenen Sorular Türkiye'de olayları izlemekle yetinen. belirgin bir tepkı göstermeyen. zaman zaman ülkenin gelece- ği konusunda kaygılara kapılan bir çoğunluk var. Son olaylar. siyaset, mafya, güvenlik güçleri üçge- ni konusunda yoğunlaşan sorular sessiz çoğunluk olarak nitelendirilen geniş kitleyi huzursuz (tedirgin) etmektedir. Kafaları burgulayan sorular arasında, mafyalar arası savaşıma Türk vo Kürt milliyetçiliği alalaması mı yapılıyor? Güneydoğu sorununun altında uyuş- turucu trafiğini ele geçirme savaşı mı yatıyor? Gü- venlik güçleri mafyalar arası savaşıma ne ölçüde bulaştı. Devletın bazı güçleri, kurumları, kişisel çıkar- lar, bir mafyanın diğer bir mafyayı sindirmesi için mi kullanılıyor? Banker cinayetlerinin ardında mafyanın kara parasının değeriendirilmesi mi var? Siyasal ola- rak nitelendirilen bazı cinayetler gerçekten siyasal mı? iz sürülse. bu cinayetlerle uyuşturucu mafyası ilişkisi kurulabilır mi? Kuruldu da kamuya mı açıkla- namıyor. Güvenlik güçlerinin sade vatandaşı, mev- cut düzene karşı olan öğrencıleri coplama, dövme dışında başka bır görevi yok mu? Bır hukuk devle- tinde, gerçek bır demokraside kamu görevlisi olan güvenlik güçlerinin, sade vatandaşları sille tokat, bazen coplu dövme hakkı var mı? Türkiye'de karan- lık ilişkiler niçin açıkça ortaya konulup sorumlular yar- gılanıp cezalandırılmıyor? Kişisel olarak da yanıtını aradığım bir soru var? Türkiye'de dürüst, namuslu, sözünün eri. bilgili, ülke için yüreği yanan kaç kişi var? Bu kişıler ülkenin yönetiminde, kaderinin çizil- mesinde ne ölçüde etkili? Türkiye'de rahatsızlık veren bir olgu da milliyet- çilik, Türkiye'nin çıkarı gibi kavramların ardına sığı- narak. bunları kötü amaçlı kullanarak, kişisel, siya- sal çıkar sağlamadır. Gerçek bir dindar, gerçek bir milliyetçi. gerçekten Türkiye'yi düşünen kişi, bu tür gösterilere, oyunlara başvurmaz, bunlara tenezzül etmez. "Türkiye'nin çıkarı", buna kim kararverecek? Ki- şilerin hatta kurumların düşünceleri, bakış açıları farklı olabılir. Kişiler olarak Türkiye'nin çıkarını tam bağımsızlıkta, ABD'nin veya Batı'nın güdümünde olmamada. islam ülkelerıne öykünmemede, TC'nin sosyal bir devlet olmasında, devletin vatandaşlara eğitim, sağlıkgibı hizmetlervermesinde, bannmaola- naklarını sağlamasında, vatandaşlar arasında ayınm yapmamasında. kamu görevlilerinin vatandaşa say- gılı olmasında görürüm. Bunlar benim kişisel görüş ve kanılarımdır. Geniş kitleler paylaşmayabilir. De- mokratik bır düzende vatandaşlar buna karar verir. Kişiler, devletın gızli veya açık bazı kurumları, örgüt- leri, Türkiye'nin çıkanna karar veremez. Hele hele bun- dan yararlanarak çıkar, haksız mal edinme sağlaya- maz. Devletı üevlet yapan. işlevleridır, bazı hizmetleri sağlamasıdır. Bunların başında gelen, vatandaşın her türlü güvenliğinin, can güvenliğinin sağlanma- sı, adaletın dağıtılmasıdır. "Adaletmülkün temelidir." Bu bir gerçeğin ıfadesidir. Bir ülkede bazı devlet ör- gütleri, güvenlik biryana, vatandaşlar için tehlıke oluş- turuyorsa, siyasal parti liderleri can güvenliğimiz yok diyebiliyorsa, adalet dağıtılamıyorsa, devlet çökü- yor demektır. Devlet, egemen güçlerin çıkarlarını korumak için bır araç olarak kullanılamaz. O zaman devleti devlet yapan temel niteliğini yitirir. Türkiye için böyle bir tehlike başlamış, belki de ciddi boyutlara ulaşmıştır. Başarısız, yeteneksiz, bencil, koltuk düşkünü ki- şiler. iktidara geldiklerınde devlet güçlerini kullana- rak bır baskı düzeni kurmaya yeltenirler. Dünyada da Türkiye'de de bunların örnekleri çoktur. Göz kor- kutma, sansür. gizli veya açık cezalandırma ile bu kişiler kurdukları örgütlerle amaçlarına ulaşacakla- rını sanırlar. Sonuçta başarısız olurlar: ancak ülke- ye de büyuk zararlar verirler; yalnız ülkeye değil, belki insanlığa da kötülük yaparlar. Böyle bir eğilim REFAHYOL'da da doğmuş, uygulamaya konulma ha- zırlıklarına başlanmıştır. Kılıf hazırdır. Türkiye'nin çı- karı. ülkenin çıkarı. Bu alalama ardında kirli ilişkiler, lekeli servetler örtülmeye çalışılmaktadır. Kişiler, ül- ke yararına (!) süreklı olarak lekeli servetlerinı arttır- maktadırlar. Bir yerde kişisel çıkar varsa, orada ül- ke çıkan duşünüldüğü gerekçesi, inandmcı olmamak- tadır. Kaygı, huzursuzluk içimizde. kapalı aile ve arka- daş toplantılarında kaldığı sürece etkili olmaz. Ge- niş kitleler tepkilerini, şiddete kaçmamak, mal ve can güvenliğıne zarar vermemek koşuluyla göstermeli- dir. Devletın varhğını tehlikeye düşürenler, biçimsel bir demokrasiyi dahı çok görenler, geniş kitleleri en doğal haklarından yoksun bırakanlar, alkışlandık- ları. oy aldıkları sürece, REFAHYOL vartasını atlat- mak kolay olmayacaktır. ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAH USUMJ Deniz Mafyası Boş Durmuyor DYP'liBakan ileRP'limilletvekiliBrükseldeayrıtelden Ortaklar AB'ye karşı çelişkili SEDAOĞLZ ERDEK - Karada mafya istediği gibi çalışır da deniz mafyası boş durur mu? On- lar da devletimizin gözünün içine baka baka denizlerimizı soyuyorlar. Rusya sı- nınndan Surıye'ye kadar binlerce kılomet- relik sahillerimizde 10 yıldan beri başla- yan yasadışı avlanma denizlerimizi kurut- tu. Dev trol tekneleri ve ışıklı gırgırlar sa- bahlara kadar körfez ve koylarımızda ci- rit atıyor! Devletimiz ve hükümetlerimiz yazık ki yıllardır yaşadığımız bu soygunu seyret- mekle yetiniyor. Denizlerimizi korumakla görevli tarım il ve ilçe müdürlükle^nin du- rumu yürekler acısı... Bazı bölgelerdeki tekneleri oyuncaktan farksız. Dev gibi trol teknelerini yakalamak bir yana, kürekli sandallarla yarışacak halleri yok. Çoğu bakımsız... içine üç beş kişi binse belki ba- tacak. Daha da acısı, birçok il ve ilçe mü- dürlüklerinin tekneye mazot alacak para- sı yok!.. Sahil Güvenlik komutanlıklarında- ki koşullar, tarım il müdürlüklerinden çok daha iyi. Ama onların da çeşitli sıkıntıları var. Örneğin, binbır zorlukla yakaladıkla- rı bir trol teknesinin bir süre sonra tekrar karşılarına çıkması onları kahreder... Mo- rallerini yıkar!.. Sahil Güvenlik'e denetle- mesi için ayrılan saha da çok geniş. Mev- cut imkânları ile bu kadar geniş bir alan- da etkili olmaları mümkün değildir... Deniz bu... Bazı günler sakin olur, ba- zı günler de kudurur. Böyle günlerde ne Sahil Güvenlik ne de tarım ıl ve ilçe mü- dürlüklerinin tekneleri kendi koylarının dı- şına çıkamaz. Bu nedenle de diğer böl- gelerde neler olup bittiğini göremez ve bilemezler!.. Küçük balıkçılar karşı çıkamıyor Denizlerimizde büyük bir servet yatı- yor. Koruyabilsek hem halkımıza yetecek hem de ülkemize döviz yağacak... Balık- çılıktan geçimini sağlayan 300 bine yakın insanımız da rahat bir hayat sürecek... Geçmiş yıllarda hemen herkes sık sık ba- lık alabiliyordu. Fiyatlar alım gücüne uy- Istanbul'a trol balığı götüren bir kamyon ele geçirildi ve 400 kasa balık Erdek'e getirilerek haraç-mezat satıldı. gundu. Hatta lüks olmayan balıklar için "Halkın ucuz gıdası" derlerdi. Kırmızı et- le denge sağlanırdı. Balık satıcıları deni- ze uzak sayılabilecek kasaba ve köyleri- mizde bile tezgâh açarlardı!.. Yaşı uygun olanlar Türkiye'de bu mut- lu günleri gördü. Şimdi ise balıkların her cinsi lüks oldu. Ayrıca tüketicinin de alım gücü düştü... Dar gelirli yurttaşlarımız ara- da sırada fotoğraflarını görmeseler nere- deyse balığın şeklıni unutmuş olacaklar- dı... Küçük balıkçılarımız Türkiye'nin tüm sahillerinde trol ve ışıklı teknelere şiddet- le karşı... Bazı bölgelerde adeta savaş ve- riyor... Devlet yanında olmadığı için gücü yetmiyor... Zira. trol ve ışıklı teknelerin hem personeli çok, hem silahlı... Denizlerde onlarla mücadele etmek hemen hemen ım- kânsız... Resmi makamlara ihbar edenler de ya meydan dayağı yiyor ya da ölümle tehdit ediliyor!.. Son bır ay içinde trol ve ışıklı gırgır tekneleri Erdek Körfezi'ne mu- sallat oldular... Balıkçıların beiirttiklerine gö- re çevrede çalışan tekne sayısı 200'den fazla. Buna rağmen bir tek teknenin ya- kalandığını gören yok... Karadan kam- yonla kaçak balık sevk edenlerden ara sı- ra yakalananlar oluyor. ama birisi yakala- nırsa. 50'si pazarlara ulaşabiliyor!.. Geçende istanbul'a trol balığı götüren bir kamyon ele geçirildi. Kamyonda bu- lunan 400 kasa balık Erdek'e getirilerek haraç-mezat satıldı. Geliri de Hazine'ye ve- rildı. Erdekli küçük balıkçıların sorunları diz boyu, Senelerden beri hiçbirine çözüm getirilmedıği için hepsi sorunların altında ezilip kalmışlar. Sıkıntıları olduğu zaman ellerinden tutan yok. Binbir güçlükle ya- kalayabıldikleri az sayıda balık için geçer- li bir pazar bulamıyorlar. Dışarıdan gelen alıcılar balıkları ucuza kapatmak istiyor- lar. Örneğin istanbul'da 500-600 bin lira- ya satılan koca koca lüferler 200 -250 bin liradan gidiyor. Yaz aylarında fiyatlar iyı ,ama balık yok. Kış aylarında ise bıraz ba- lık oluyor, ama bu kez de fiyatlar yetersiz kalıyor! Fakat Erdekli balıkçıların en önem- li sorunları trol ve ışıklı gırgır tekneleri. Ger- çekten de Erdek Körfezi istilaya uğramış gibi. Geceleri sabahlara kadar çalışıyor- lar. Erdek Körfezi'ndeyaşanan facıayı bir de balıkçılardan dınleyelım: Vedat Epengin: "Erdek Körfezi'ni trol ve ışıklı tekneler istila etti. Sürtme ağlar- la denizın dibıni tarıyorlar. Ne yatakları kaldı ne de balık. Küçük büyük demeden ne varsa yakalıyorlar. Sonra da en azın- dan yüzde 80'ini küçük olduğu gerskçe- sı iie tekrar denize atıyorlar. Tam bir balık katliamı var. Bu işler herkesin gözü önün- de oluyor. Bir teki yakalanamıyor. Kam- yonla başka yerlere sevk edilen balıklarise bazen yakalanabıliyor. Bir ay içinde kör- fez kurutuldu..." Recep Örnekli: "Trolcularkörfezde ba- lık bırakmadı. Dipten taradıkları için balı- ğın belki neslı bile kurudu. Devlet nere- de?.. Merak ediyoruz... Bir an önce ön- lem alınmalı. Ne yapılacaksa yapılmalı. Trol. algarna ve benzeri sürtme ağlar ke- sınlikle yasaklanmalı..." Hüseyin Edis-Recep Kocabıyık: "Trol- cüler dışarıdan gelıyor. Şu anda Marma- ra Denızi'nde 400-500 civarında yasadı- şı avlanma yapan tekne var. Erdek Kör- fezi'ni tahrip edenler de onlar. Sahillere 100 metreye kadar sokulup ağ atıyorlar. Hıç korkuları yok. Devlete adeta meydan okuyorlar. Karada alınan önlemler caydı- ncı olmuyor. Çünkü cezalar çok düşük. As- lında yasadışı avlanma yapan teknelere el konmalı ve satılmalı. Parası da Hazine'ye gelır kaydedilmeli... Teknede bulunanlar da ağır cezalara çarptırılmalı... Aksi hal- de denizlerimizdeki trilyonlarca lira de- ğehndekı balıklanmız kısa süredeyok olup gidecek!.." işte... Erdekli balıkçıların yakınmalan böy- le!.. Aslında Türkiye'nin bütün denızle- rinde aynı sorun yaşanıyor. On binlerce ba- lıkçı ısyan halinde... Her görevliye dertle- rıni çekinmeden anlatıyorlar. Ama devlet nerede? • BRLKSEL-REFAH- YOL ortaklarının AB ile ilişkılerdekı çelişkili tu- tumları sürüyor. Türkive Tekstil \e Konfeksivon fh- racatçı Birlıği'nın Brük- iel temsılciliğinı açan DYP"hDe\ let Bakanı A>- fer Yılmaz, koalisyon par- tılen arasında u> um soru- nu olmadığını iddia ederek "Hükümet içinde iki par- ti de uluslarası anlaşma- lara sadık kalarak hü- kümet etmektedir" de- dı. A\rupa Karına Parla- mentotoplantısı için Briik- sel'de bulunan RP Kütahva Millet\ekilı Ah- met Derin ise. Cumhuriyefin sorularını \a- nıtlarken. "Türki>e'nin önündeki tek al- ternatif AB değil. Sırada Türki cumhuri- \etler ve İslam ülkeleri \ar" dedı. Derin. AB'nin Akdenız Fonu kredıleri ise Güneydo- ğu Anadolu'ya harcanması koşulu öne sür- mesi konusunda da "Verecekleri 100 mihon ECL, zaten Türkı>e"nin bir günlük ilira- Brüksel Temsilciliği 170 bin dolara mal oldu. cat geliri. Olmasa da olur" diye konuştu. İTKİB'ın Brüksel'deki açılışına katılan De\let Bakanı Ayfer ^ ılmaz A\rupa Birüğı'nin Türkiye've yönelık önemli eleştiri konula- nndan biri olan Rekabet Kurukfnun 10 gün içinde kurulacağını açıkladı. Yılmaz birya- bancı gazetecinın sorusu üzerine 1996 yılın- da ihracattaki artış hızının genlemesini Av- rupa'daki resesyona bağladı. Times gazetesi Yarar'm sözlerine geniş yer ayırdı 6 Müslümaıılar AB'yi îstemiyor' REŞAT AKAR LONDR.\-Ulam Esnafve Sanatkârlar Birliği Birliği Baş- kanı Erol Yarar'ın. Türki- ye'nin. Avrupa Birliği'neüye- liği konusundaki ilginç sözle- ri Ingilizbasınında seniş \er al- dı. Ünlü Times gazetesi "Müs- lüman IürklerAB"\iistemi- >or" başlığı altında >ayımla- dığı bir yazıda. Erol Yarar'ın AB üyeliğine karşı çıktığım. buna karşılık "^'üksek tekno- loji ve > üksek ahlak" slogan- larını sa\unduğunuvurguladı. George Brock imzalı yazı- da. Türkiye'nin son 3-5 > ıl için- de AB üyeliği için büyük uğ- raşlar verdiğıne dikkat çekile- rek. buna karşın İslamcı kesi- min verilen uğraşları hiç dık- kate almadığı anlatıldı. Geor- ge Brock. İslamcı işadamı Erol Yarar'ın AB üyeliğini bir Hı- ristiyan Kulübü'neüyeliğeben- zettiğini anlattı.