Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22KASIM1996CUMA
12 HABERLER
Söz sırası GAP kadınındaECE TEMELKURAN
ŞANLIURFA- Unuttuğumuz
kadınlargeldıler. ılkkezmıkro-
fonlarda kendı gerçeklenni an-
lattılar. Pullu gijsileriyle Arap
kadınlar. kendı deyimlerıvle
"\llah"tan başka güveneeek
kimsesi kalmamış" kara çarşaf-
lı kadınlar. Türkçe bilmeyen
Kürt kadınlar. ne Kürtçe ne
Arapça bılen Türk köylerınden
yoksul kadınlar. delikanlı kız-
lar... "•İnsan" olduklannı anlat-
tılar. "Erkekler eğitilsiıT dedi-
ler.
Kocalan da ayn biryerde >ap-
tıkları loplantılarda. "eğitimin
gerekliliğjni" kabul ettiler. Mar-
dın. Batman. Şanlıurfa. Sıirt.
Şırnak. Adıvaman. Harran'dan
kadınlar. çaresızliği \e dırencı
gösterdıler.
GAP Bölge Kalkınma İdare-
si ıle Sosyolojı Derneğrnin ı>-
birliği \e Birleşmis, Mılletler
Kalkınma Fonu desteğiyle ha-
zırlanan %
*Kırsal Kadınlara Yö-
nelik Eğitim Seminerir Şanlıur-
fa DSİ tesislerinde serçekleştı-
rildi.
tki gün süren çalışmanın ilk
gününde kadınlar. gruplara a\ n-
larak kendılen ıçın en önemlı so-
runlann neler olduğunu bapta-
dılar. Sorunlarbatılı kadınlann-
kıne hıç benzemıvordu elbette: kuma. ba^-
lık para.M. bes,ık kertmesi. toplum ba^kı-
sı. namus cınayetlerı. dayak. nağlık sorun-
lan, çalı^tırılmamak. aile \e toplum bas-
kısı... Kadınlar öfkelıvdi, kendılerinı an-
latırken çoğu kez ağl ı> orlardı. Hemen he-
men hepsinın övkusü. 13-14 yaşında hıç
tanımadıklan bır adamla şatağa girmek-
le ba^lıyordu. Sonra durmadan çocuk do-
ğurmak. bütün gün eğılerek erkeklenn v a-
n ücretıne pamuk toplamak. dayak. a$a-
ğılanma. ardındankumagelıyor. Kumanın
çocukları. ortadan yok olan koca...
Kadınlardan bın. bunları anlatırken ıç
geçirıp. ~İ\i ki Allah geceleri \ermiş dc
mujoruz" dıyor. Ç'ogu sabah altıda kal-
kıp bütün gün kos.turup gece bırde yatıvor
Erkekler Ü? olmadığında sabah kalkmı-
yorlar. kalksalar da tele\ızyon ızlıyorlar.
Kadınlara televızyon ıznı yok. ahİakları
bozulur. Kadınlar hepçıft vardıyaya^ıvor-
lar.
Bütün bunların anlatıldığı ılk günkü
sohbetlerden sonra ikinci gün. kadınların
panelı başlıvor. ODTÜ Sosyolojı Bölü-
mü'nden Prof. Dr. Yakın Ertürk'ün \ö-
nettiği çalış.mada panel bölümü. bunca
ezılmı^lığe \e çaresızlığe karşın çok he-
yecanli geçıyor. Pullu giysilenyle kendi
grubunun sözcüsü. ilkokul mezunu. Arap
kızı. 15 ya^ındakı Hiiha. başlık parası
üzerine yazdığı şıınokuyorönce: "Kadın-
lar ko> un değil insan sayılsav dı/ Kaldırüır-
dı başlık parası/ Para> ı alıp hacca giderler/
'Bızgünahkârdeğılız' di>e\eminederler/
Yaktın başlık parası/ \ ıktın başlık parası/
Sensin bu kaderin iyileşmez \arası."
14 yaşindaki Ayşegül de kuma konu.su-
nu konuşmak üzere
gelmış. Annesının
aılesı "şıh~ olması-
na karşın. eveüçün-
cü kuma gelıyor-
muş. Annesi baba-
sına. "Bana birşev
olmaz. ama ilk ku-
ma üzüliir" dev ıp.
köyune gıtmış. Üç
karde^. bu konuvu
anlatmak ıçın gel-
mişler. ~'~ *•
Ayşegül. yazısını okurken kadınlar ba-
şörtüleriyle gözlenni silıyorlar. çünkü
hepsınin derdı aynı. ya kendileri kuma va
da üzerlerine kuma alınmış. Ayşegül de ıl-
kokul mezunu. türbanh bır genç kız. Dı-
şan çıkmak ıçın türban takmak zorunda
olduğunu sö\ iüyor. Çünkü Ş. Urfa'mn şe-
hir meydanında ikı kere pastaneye gitti di-
ye öldürülen 14 vaşındaki genç kızın bo-
ğazının kesıldığıni bıliyor.
Bunlann başına gelmemesi için türban
takmak zorunda. Ayşegül yazısını okur-
ken sesi titnyor: "Eğer kanun denen bir
şe\ \arsa. bunu ortadan kaldırsın. Çünkü
bizleri. sizleri ve \annlan gcleeek korku-
su içinde bırakıvor. Eğer bu dünvada in-
san haklandenen birşe> varsa. kadın hak-
Günevdoğu'da kadınlar ezilmişlikJerine son vermek isterken seslerini de yükseltivorlar artık. "Köpekler bile bizden değerli" diyen
baba evinde odunlukta va^ıyor. 4 çocu-
ğuyla birlıkte çevreden gelen yardımlar-
la geçınıy or. Zehra da kara çarşafın "mec-
burivetten" olduğunu. dul kadınları rahat
bırakmadıklarını söv leyip. Arap aksanıy-
la konuştuğu Türkçesıv le bağır bağıra an-
latıyor- "Hiçbirimizin köpek kadardeğe-
ri >ok. Ne annem ne babam. Allah'tan baş-
ka «üvcnecek bir
• Arap, Kürt ve Türk kadınları kendi dillerinden hayatlannı
anlattılar; dayak, namus cinayeti, beşik kertmesi, başlık, kuma,
dışan çıkamamak... "Şehirden görevliler bize tepeden bakıyor"
diyorlar, '*Keşke köyden birileri öğretmen yapılsa." Kadınlann
konuşmaları, Kürt sorunundan Köy Enstitüleri'nin gerekliliğine
kadar her şeye uzanıyor. Ama son cümleleri hiç değişmiyor:
"Köpekler bile bizden değerli." Toplantıyı dinleyen Harranh bir
çaycı konuşmalann ana fikrini kendine göre açıklıyor: "Siz
erkeklenn ayağini kaydirisiniz."
şe>im kalmadı. Ne
>apabilirsinizkisiz
bize?"
Bütün kadınlar
Zehnfnın sözlerinı
onaylıvor. Neyapı-
lacağı tartışıhrken
gelen hemsırelerın.
öğretnıenlerın3a>-
da torpıl bulup gıt-
tıklcri anlatılı\or.
Kürt kadınlardan
bırıayağakalkıp\etersizTürkçesiyleçö-
zümü sö\ lüyor:
"Şehirden gelenler bize üstten baknor.
'Bunlar kö\lu"di\or. Keşkekö>ümü/den
insanlar öğretmen >apılsa."
Prof. Dr. Ertürk." "Eikiden Köy Ensti-
tüleri vardı" de\ip gülümsüyor. Çünkü
büyüUerbananine" deyip ağlamaya basj*- kapatılan Kö> Enstıtülen"nın yararlan ka-
lıyor. Geçirdiği 3 evlilikten sonra şimdi dınların ağzından dökülüyor. Kadınlar.
lan denen bir şe> \ardır. Kadınlar da in-
san. bunlan çekrne\e hakkı \<>k. Eğer siz
bu >aptıklannızı kadın hakkı dhe sa>ıyor-
sanız, bence bunlar kadın hakkı değiL, >ar-
sa hayvan hakkıdır."
Zehra 34 yaşında. ama neredeyse 60
yaşında gösteriyor. kendisi de "Benden
kadınlar eşitlik için mücadele veri\or
"Gelen göves liler, ne Arapların ne Kürt-
lerin dilini bilijor** dı> or \ e bu v üzden he-
kımlere hastalıklarını anlatamadıklarını
sö\ lüyorlar Ertürk. bu sefer de "Hepi-
miz inşallah Tiirkiyeli olacağız" dıvor.
Kadınlar bütün konu^malann sonunda.
neredeyse hep bir ağızdan yediklerı da-
\aklann. kumaların \e başlık parasının
çözümünü buluyorlar
"Erkekkreğitilmeli.~
Çünkü kadınlarzatenezilmişliklerinin
farkında. ama onlara omuz veren de yok.
dertlerinı dinleyen de. Daha 13 yaşında
katı erkek dünyasının tuzağına düşen ka-
dınb.r. ölüme dek bu tuzağa alışmaya. bu-
nunla birlıkte yaşamaya çalışıyorlar. Ka-
dınları köylerden getıren erkeklen de ka-
bul ediyor
"Eğitilınemiz gerek."
Amadeğişenbırşev \ok. Harrandabir
kır kahvesinde toplantıya katılan kadın-
lar. konuşuyor. Konuşuİanlara kulak mı-
safiri olan kahvecı. sorularla sohbete gı-
riyor. Sövlenenlerı dinledıkten sonra ba-
şını kaşıvorönce.
Sonra gülümsüyor. "Buldum" diyor.
"Siz erkeklerin ayağini ka\ dirisiniz," G ü-
neydoğu kadınları tarlada. dağda. taşta
ezen, e\de yok sayan düzenıne. sessızli-
ğegeri dönüyor...
İŞADAMI RAHMİ KOÇTAN HÜKÜMETE BEDELSİZ OTO?
VE 'SANSÜIT ELEŞTİRİSİ
6
Gereldrse Tofaş kapatdır'BLLE.NT ECEN İT
ANTALVA - Koç Holdıng Vö-
netim Kurulu Ba^kanı Rahmi
Koç. bedelsız ıthalattan en fazla
zararı yan sanayının göreceğinı
belırterek. "Tofaş kendini amorti
ctti, icap ederse kapanır. Aneak.
bu iş kapatmay a kadar gitmez"
dedi. Basını susturmak ıçın çıka-
nlan yasaşı demokrası açısından
tehlıkeli bulan Koç. "Türkiye'de
yegane çalışan sektör basındır"
gönişünü savundu.
Türkıye Odalar \e Borsalar
Birlıği'nin e\ sahiplığını yaptığı
Mılletlerarası Tıcaret Odasi IICC)
Yönetım Kurulu 56. Ofurumu
Antal\a"da yapıldı.
ICC Yönetim Kurulu Başkanı
• Bedelsiz oto ithalatına izin çıkmasının ardından işçi çıkarmaya başlayan otomotiv devi Tofaş'm sahibi Rahmi Koç, bu karann
kendilerinden çok \an sanayiyi etkileyeceğini söyledi. Koç "Eğer araç satışlarında azalma olursa ondan sonra gerekeni düşünürüz.
Tofaş kendini amorti etti, icap ederse kapanır. Ancak bu iş kapatmaya gitmez" dedi.
Rahmi Koç. oturumdan sonra ba-
sın mensuplannın çeşitlı konular-
dakısorularınıyanıtladı. Koç. be-
delsiz ıthalata ilişkin sorular üze-
rine. "Bizler işadamıyız. Tofaş'ı
en i> i nasıl idare ederiz ona baka-
rız. Eğer araç satışlarında azalma
olursa ondan sonra gerekeni düşü-
nürüz. Bedelsiz ithalat, bizlerden
çok. yan sanayiyi etkileyecektir.
Bunun sonuçları dalga dalga yan
sanayiye sıçrayacak \e en büyük
zararı yan sanayi göreeektir
1
" de-
di.
Rahmi Koç. bır gazetecinin.
Tofaş"ın. Italyanlara satılıp satıl-
mayacağı konusundakı sorusuna
ise "SaJİş söz konusu değil. Tofaş
kendini amorti ermiş bir firmadır.
İcap ederse yann da kapanır. An-
cak, bu iş kapatmaya kadar git-
mez" yanıtını verdı.
Hükümetin bedelsiz ıthalata
izin vermesinden sonra bu konu-
da talebin az olduğunu ve bu ne-
denle Türkiye'de yaşayan \atan-
daşlar için de izin çıktığını belir-
ten Koç, "Onlar, Avrupa'da kilo
ile satılıyor. Gelecek arabalar kul-
lanılamayacak kadar demode.
Hükümet bunun enini boy unu dü-
şünmüştür. Karaıiar alındı. ümit
ediyomm dönerler" diye konuş-
tu.
Koç. bir gazetecinin. "Mahke-
meyebaş>uracak mısınız?" soru-
suna i^e "Mahkemeye başvur-
mak sorunu çözmez. Biliyorsunuz
Türkiye'demahkemeleriki üçyıl-
da sonuçlanıyor" yanıtını \erdı
Işadamı Sakıp Sabancı'nın.
"REFAH\OL hükünıetinin icra-
atlarına şapka çıkanvorum" de-
diğinin hatırlatılması \e bu konu-
daki görüşlerinin sorulması üze-
nne de Rahmi Koç. "Sabancfyı
şapka giyerken görmedim ki şap-
ka çıkarsın" dedi.
Işadamı Rahmi Koç. basınla ıl-
gili yeni düzenlemelerle ılgili gö-
rüşlerinin sorulması üzerine de
şunlan söyledi. "Bir memlekette
demokrasi \arsa. basın serbesttir.
Mahkemeler\ehukuksistemiak-
samaktadır. Türkiye'de y eganeça-
lışan sektör basındır. O da yavaş-
lahlırsa, demokrasiye müdahale
edilmiş olur. Basının iyi ya da kö-
tü yanları \ardır. Ancak, iyi yan-
lan ağırbasmaktadır. Basına san-
sürün sonunu tehlıkeli görüyo-
rum. Bu konuy u y üce Meclis'in
kabuledeceğini sanmıyorum. Ka-
bul etse bile Cumhurbaşka-
nı'ndan döncr."
Koç, bir gazetecinin. "bedelsiz
ithalat konusunda da Cumhur-
başkanı'nın umut olduğunu, an-
cak sonunda imzaladığını" söyle-
mesı üzerine de "Aslında bütün
bu işler Cumhurbaşkam'na ka-
dar bırakılmamalı, y üce Meclis'te
sorunun halline gidilmeliydi. Ba-
sına sansür konusu da Meclis'te
çözülmeli" dıye konu^tu
Toplantıdan sonra Cumhuri-
yet'ın sorularını yanıtlayan Koç,
Türkiye'nin bedelsiz oto ithalatı
için yatırılacak döviz temınatına
yılda yüzde 18 faız ödemek duru-
munda kaldığını anımsatarak.
"Bu faizin verilmesi durumuııda
zatenyeterincedö> izin hankalara
çekileceğini" sa\ undu.
MtVlAR SİNAN ÜNTVTRSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Üniversıtemız bınmlenne 2547 sayılı yasa \e ılgili yönetmelıkesaslanna göre ögretım elemanı alına-
caktır.
Dotemlık ıçın. 254^ sayılı yasada belırtılen ko^ullara haızolup. daımı statıide çalı^mavı kabul edecek
olan adaşlann. bas\"uru dıîekçelerıne. üzgeçmışlermı. onaylı nüfu> cûzdanı suretını. doçentlık ba^arı bel-
gesinı. >a\ın lıstesmı. bılım>el >a\ınlarını K-
eren |4> takım do:,>a>ı ekleşerek Cnıversıte Rekıorluğu'ne.
Dığeradavlar ıçın Baş\urdukları anabılım anasanat dalmıvebıldıklerı yabancı dılı belırttıklen dılck-
çelcrınc. Ogrcnım belgelennı (Vundiiımdan alınmış dıplomalann Lnı\erbitelerarası Kunıl'ca denklığı-
nın ona\lanmış olması şarttır). ozgeçmışlennı. onaşlı nüftıs cuzdanı .suretını. 2 adet totoğraf \ar ı-e \a-
yınlanmi!) \ e\a \a\ ınlanacak olan bılımsel \ e\ 3 ^anatsal çalısmalarını (Yardımcı Doçentlerın doktora bel-
gelennı do»>alan ıle birlıkte 4 takım halındel ekleşerek. ılgili dekanhğa ba^vurmalan gerekmektedır
Ba^vuru siiresı ılanımızın >a\mı tarıhınden ıtıbaren 15 gün olup. postadaki gecıkmeler dıkkate alm-
mavacaktır.
Kadro derecelerı ıçın ongorulen >artlar ıle sına\a ılı^kın dıger tamamlayıcı bılgıler ılgili bınmlerden
adaylara a_\nca bıldırılecektır
flan plunur
FENEDEBh\TF\KİLTESİ
Anabilim Sanat Dalı
BJII Sanatı \e Çjğda:- Sanai
L'şgulamalı Matemaıık
Istatıstık TeoriM
Geometn
Adetl nvanı
Doç
Doç
Doç
Yrd Doç I
Analız\eFonk>ı\onlarTeüri5i Vrd Doç 1
Atom\eMolekul Fızığı
Turkışe Cumhurışetı Tarıhı
MİMARLIKFAKİLTESİ
Bına BılgM
Endustn L runlen Lbarımı
Vrd Doç
Vrd Doç 1
Vrd Doç 1
An} Gor. 1
GÜZEL SANATLAR FAKÎLTESİ
Tnatro Arj Gor
Grafık Tdoanmı
Halı-K.ılım-E.ikı
Kumaj De>enlerı
Sıneınj-TeleMzvon
Ar> Gor
An; Gör
Ar> Gor
Aranan Nitelikler
2u ^'uz\!İ Bdtı Sanatı konu.iunda egıtım \ermı>olmak
Calı^malannı Dıteransnel Denklemlerın
Fizıkiel L)gulamalan uzenne vapmııi olmak
Olaiilık. Vfatematık>el Istatbtıic \e Çok Değışkenlı
Analız den-iermı verebılecek duzevde olmak.
\ arvas^onlar hesabı konuMinda çalı^ma vapnııj olmak
Sımetn grupları konu>unda çalıjnu >apmı> olmak
Molekuler Spektroskopı sahasinda doktora >apmı> olmak
Mıman Ta^anm Sorunları. L\gu]ama Projebi.Teknık
ReMm. Tasan Geometn \e CADD alanlannda bılgı \e
tecnıbe »ahıbı olmak
Endu^tn L runlen Ta^arımı Bolümü "Temel Tasanm"
denınde gore\ lendınlmck uzere. ReMm-Grafik Heykel
\ e\ a Endu>lrı L runlen Tasanmı bolümü mezunu olmak
Temel Taianm. Temei Sanat Egmmı konulannda
veıeneğı. dene>ımı VE bınkımı olmak
Dekor \e Kostum Tasarımı dalı ıçın Guzel Sanatlar Fakultelen
Sahne Dekorları \ e Koitumu Bolumu mezunu olmak
Guzel Sanatlar Fakultelen Re^ım Bölûmu mezunu olmak
Sınema Sanatı. Tanhı \ e Teknıgı konularmda deneyimli olmak
Ba.Mii IINIT4
Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA
ANISINA
ÇARŞAMBA TOPLANTILARI
TÜRKİYE'DE SON CELISMELER
BACLAMINDA HUKUKUN ETKİNLİCİ
Sunuj : NurselSAĞIROĞLL
(kı Unı Snasal Bılgıler Fjkultcn
Ara> Gorevlnı)
Konuşmacı : Doç. Dr. \ İ'CEL S A\ M \N
(Klanhul Barosu Başk.ını \c
1-t Lnı Huk hjk Oğrehm L'ieM)
Tarih : 11 Kasım 19% Çarşamba
Saal : P.30-I9JM)
\er : TARIK ZVFERTINA>\ kî'LTÎR
MERKEZİ
(Lvkı Be>oC'lu L\lendırme Daıresı - Tuncl)
Panel: Kemalist Gençler
Küreselleşmeyi Sorguluyorlar
Konu: Küreselleşme ve Ulus
Devlet
Katılımcılan Erol Mütercimler.
Mim Kemal Öke, Halide Pek,
Cenk Yaltırak
Tarih: 23 Kasım 1996,
Saat: 15.30
Yen İTÜ Maçka G Anfisi
İTÜ Aydınlanma 1923
Topluluğu
INCILIZCE
CİTAR-ORC
KURSU
• Her yaşta • Herkese
• Uygun ödemelerle
345 1 1 29 - 347 53 34
Huzur Giyim Vanı
KADIKÛY
ÇATALCA SULH HUKUK
MAHKEMESİ
EsasNo: 1996 121
Davacılar Yunus, Nazım. Emın \e Şehrıye Karavığıt ve-
kıllerı A\. Mazlum Özen tarafından mahkememızde açı-
lan kayyım tayını da\asının yapılan açık yargılaması sı-
rasında \enlen ara karan gereğınce:
Da%acılartarafından Çatalca 2 Aslıye Hukuk Mahke-
mesı'nde açılan 1995 131 esas sayılı da\a dosyası ıle ta-
pu ıptalı \e tescıl davasi açılmış bulunmakla Çatalca ıl-
çesı Akalan köyü. 27. 158. 229. 415 \e 616 parsel sa\ılı
taşınmazlarmalıkbulunanŞınasryedavadılekçesınınve
dumşma gününü bıldırir tebligatın teblığ edılemedığı gö-
rülmiİ!) olmakla ışbu kayy ım davasinda y ukarıda köy ü ve
parsel numaralan yazılı bulunan taşınmazlarmalık Şına-
sı'nın Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesı'ne mahsussalon-
da 13.l2.1996günüsaat 10.00"da hazırbulunmaM \e Ça-
talca 2. Aslıye Hukuk Mahkemesı'nın 1995 131 sayılı
dosy asına ölü ıse \ ârislerınin mırasç.ılık belgesını de gös-
terır şekilde müracaat etmelerı dunışmaya gelmedığı \e
kendısını bır vekılle teınsıl ettırmedıgı taİcdırde da\aîı Şı-
nası'ye vokluğunda kayyım tayın edıleceğı gıbı gıyabın-
da da karar \erıleceğı teblıgat yerıne kaim olmak üzere
ılanen teblıg olunur."l4.l I.Î996
Basın. I 17635
SAMSUN 1. SLXH HUKUK
HÂKtMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 1996 668
Da\acı Behıç Uçar\ekılı A\. Selçuk Aksoy tarafından
da\alılarSelahattın Dede. Seyfettın Aydın. Süleyman Yı-
ğıt \e Zıkrınaz Altun aley hıne mahkememıze açılmış bu-
lunan ortaklığın gıderılmesi davasının yapılan açık yar-
gılaması sırasında,
Da\acnekılı 7.6.1996 tanhlıdavadılekçesı ılemü\ek-
kılı ıle da\alılar arasında hısselı olan Samsun. Atakum.
pafta 201 -2 B. ada 42 7. parsel 1 'de ka> ıtlı taşınmazın sa-
tılarak ortaklığının gidenlmesıne karar verilmesıni ıste-
miştir.
Davalılar Selahattın Dede. Süleyman Yığıt \e Saffet
Aydın'ın teblıgata yarar açık adresleri tespıt edılemedı-
ğınden dava dılekçesının adlanna ılanen teblığıne karar
\erılmiştir.
Duruşma 10.12.1996 günü saat 09.00"a bırakılmıştır.
Da\alılar Selahattın Dede. Süleyman Yığıt \e Saffet
Aydın"ın bıldırılen duruşma gününde mahkemede hazır
bulunmalan \eya kendılerinı bır vekılle temsıl ettirmele-
rı. temsıl ettırmedıklerı takdırdeduruşmanınyokluklann-
da yapılacağı vedosyanın karara bağlanacağı dava dılek-
çesı teblığı \enne geçerlı olmak üzere ılanen teblığ olu-
nur Basın: 117161
ANKARA... ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Komşular Gününde
İstanbul
Kaç gündür Istanbul'dayım. Önce güneşli günler,
sonra yağmuriu; sevdiğim, yıtirdiğım kenti arıyorum
özlemle. Göztepe'de Yeşilbahar Sokağı'nda geziyo-
rum Komşular Günü'nde. Sokağı tanımıyorum,
ahşap mimarinin güzelliğini yansıtan köşklerçoktan
yıkıldı; güller, yaseminler. leylaklar, hanımelleri açan
bahçeler çoktan parsellendi; her yerde gökdelenler
yükseliyor, ama kardeşlerim bu sokakta oturuyor
hâlâ. Yeşilbahar Sokağı'na gelın gelen dünya güze-
li Keriman Halis de hâlâ burada. Onu Hasip Ağa-
bey'in (Tamer) büyük aşkı diye tanıdı sokağımız. Oy-
küsünü gülümseyerek anımsarım herzaman. Soka-
ğın başında genç bir kadın çıktı karşıma, Şaziment,
dünya güzelinin yakın çevresinden biri. Acele sor-
dum: "Keriman abla bır Refah Partilinin çirkin sa-
taşmalanna üzüldü mü acaba?" "Hayır" dedi, sa-
dece gülümsedi. Çirkinliklere de gülümsüyor dün-
ya güzeli. Gülüşü, yüreğimı aydınlatıyor. Ertesi gün
Yeniköy'de Berin Nadi ve Cenan Sarç ile çay içi-
yoruz, duygusal söyleşiler yapıyoruz. Nadir Bey de
dinliyor, gülümsüyor bize. Cumhuriyet'in tarihinden
sayfalar çevriyoruz, o sayfalardan birinde güzellik
kraliçelen de var. Güzellik yarışması, genç kızlann öz-
güvene kavuşması, dünyaya açılması yolunda bir gi-
rışım 1930'lu yıllarda. O yarışma, gazeteyi geniş çev-
relere okutmak amacını da taşıyor belki. Güzel bir
genç kız olmanın ötesinde, güzel bir ınsan olmak ya-
nşına da yol açıyor. Eh, Refah Partililere de güzellik
kraliçelerine çirkin sataşmalar. gerçekdışı konuş-
malar yaraşır bu durumda. Onlar. kadınların kapan-
masını amaçlıyor değil mi?
Boğazın mavisi kirlense de solmuyor, akşama
doğru pembe pırıltılarla yine güzel bir gün Berin Na-
di'nin yanında. Sevdiğim Istanbul'a kavuşmanın se-
vincini kutluyorum. Cenan Sarç'ın anılan. öyküleri de
Boğaz'daki pembe pırıltılargıbı ışıktan damlalar ka-
tıyor söyleşimize. Kimi kişiler kaç yaşına gelirse gel-
sin ışığını yitırmiyor, konuşurken kelebekler kanat çır-
par gibi geçmişten geleceğe uçtuğunu hissediyor
ınsan. Çağdaşlığın gücünü, güzelliğini hissediyor,
çağdaş yaşamı yakalamanın gizemini. Istanbul'un
tüm para babalan bir araya gelse de satın alamaya-
cakları değerlerin özünü. Tüm değişimlere, dönü-
şümlere karşın çizgisini, inancını koruyabilmenin gü-
cünü, kimliğini yitirmemenin güvenini de o değerler
doğruttusunda duyuyor ınsan. Yalnız kişiler değil, ku-
rumlar, kuruluşlar da. Berin Nadi'nin uzun yıllara,
sağlık sorunlarına karşın dikilmesi, geçmişten gele-
ceğe uzanan bir çizgide yerini, görevini alması da
cumhuriyetçi kimliğinden kaynaklanıyor kuşkusuz.
Cumhurıyet tarihınin iyi bır tanığı, gazetenın darbo-
ğazlarını. sancılarını yaşayan bir kişı; basın dalında
gelişen koşullan da üzüntüyle ızliyor, ama görevden
geri kalmıyor, güçleşen koşullara karşın umudunu
yitırmiyor. Güzel, aydınlık günlerin geleceğine ınanı-
yor.
Inanmadan direnilmez değil mi? Karanlığı da di-
renerek aşacağız. Delmek için çaba gösterek, ça-
balarımızı örgütlendirerek. Yeniköy'den sonra Be-
yoğlu'na gittim. Nuri Ziya Sokağı'nda Sudiş Sav-
cı'nın sofrasında. Bahri Hoca (Profesör Bahri Sav-
cı), Gülsevil ve Tarhan Erdem ile ilginç tartışmalar
yaptık. Koşullar acımasız, can pazarına dönüştü ül-
kemiz, şiddet tırmanıyor, her gün. her saat yeni pat-
laklarla şaşırtıcı boyutlara varıyor kanlı tırmanışlar.
Sorunlar düğümieniyor, çözüm bulunamıyor. Nere-
de sol partiler, nerede toplumdakı beklentileri yanıt-
layan söylemler, nerede o beklenti doğrultusunda
üretılmesi gereken politıkalar. Yok öyie şey, belirtisı
de yok, umut nasıl duyulur dıyenler de var. Ancak,
umut beslemeden umutsuzluğu aşabilir miyiz? Oy-
sa aşmak zorundayız! Karanlıkta boy gösterenlere,
gölge oyunlanna pabuç bıracak değiliz. Pabuç bı-
rakmadan inandığımız yolda yürüyeceğiz. Bir gün,
bir an gecikmeden yolumuzda ılerieyeceğiz. Gecik-
menin faturasını ödedik yeterı kadar. Acı faturalarla
yeterı kadar bilinçlendik. "Sayılmayızparmağile, vu-
rulmayız kırmağile" diyecek milyonlar var bu yolda.
Işte tarih, ışte coğrafya!
Gelin canlar bir olalım öyleyse; sesımizi, tepkimi-
zi duyuralım, sevgiyi öğretelim bilmeyenlere, yaşa-
mak sevıncini solduranlara dur diyelim, yeşerme
gücümüzü kanıtlayalım. Gerçek barış o zaman olu-
şur ülkemizde. Komşular Günü'nde sevgisizliğe,
yalnızlığa gömülmez insanlar. Tersine komşulara da
dünyaya da sevgiyle açılır bir onman gibi kardeşçe-
sine yaşamanın mutluluğunu duyarlar.
Yakında yeni bir sergisiyle anacağımız Sevgili Abi-
din Dino da mutluluğun resminı yapar o zaman. Ar-
tık dünyamızda değil. ama resim yapmaktan vazge-
çemez bence. Karanlığı delmekten, düşüncesinde
çıçekier üretmekten geri kalamaz!
Berin Nadi'nin duvarındaki son çıçeği bır selam
gibi. Gelin, anısında buluşalım.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAS
1 2SOLDAN SAĞA:
1/Pıslıkçukurlan-
nın boşaltılmasm-
da kullanılan de-
polu araç. II Me-
saj... Sazm en ince 3
ses veren teli. 3/
Çok küçük boyut-
lann ölçülebılme-
sini sağlayan düze-
nek. 4/ Bir mey- "
\e... Bır bağlaç... 7
"Aheste çek kü-
rekleri mehtab 8
uyanmasın Bir g
âlem-i hayale da-
lan —- uyanmasın" (Yah-
ya Kemal). 5/Tıfo gıbı ba-
zı hastalıklara eşlik eden
kas zayıflığı. 6/ Bır çıkar
sağlamak için istenildiğı 3
gibi kullarulabılen kımse...
Yapının ya da arsanın bo-
yutlannı ve sınırlannı gös-
teren harıta. II Vatanı Ku- "
zey Amenka olup son yıl- 7
larda yurdumuzda da ye- g
tıştırilenbırçeşıtcevizağa- „
cı. 8/Japon lınk dramı... Is-
v ıçre'nın en önemli akarsuyu. 9/ Yalıtım.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Vışne ıle kırazın melezlenmesıyle elde edılen meyve... Nı-
kelın sımgesı. 2/Vılayet... Hücre dokusunun aşın yağ yük-
Ienmesıyle belırgın'marazı durum. 3/ lnsanın Tann'dan çı-
kıptekrarTann'yadöneceğını konu alan tekke edebıyatı şı-
ır türü. 41 Yunan mitolojisınde rutku tanrıçası... Genellıkle
bayTamlarda konuklara ikram edılen bır tür kokulu çörek.
5/ Budızmde ruhun ulaştığı en yüksek aşamaya verılen ad.
6/Havadakı su buhan... Kuran'da bır s,ure. 7/Osmanlı dev-
letınmRumeirdekieyaletlenndenbın... Dolmayapmakıçin
hazırlanan kanşım... Bır zaman bırımi. 8/ Ikiyüzlülük...,
Kıvırcık bır saç bıçimı. 9/Yaylı bir çalgı... Hayvanlara vu^j
rulan damga.