Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 KASIM 1996 CUMA HABERLER Adalet Bakanı Kazan, Moğultay'ın genelgesini iptal etti. Türbanh avukat için karan yargıç verecek Yargıçlara türbanbaskısıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Baka- nı Şe\ket Kazan. veni "siirgün kararnameleri< *ne zemin hazırlayabilecekbirgirişimlevargıçlan "tür- ban sınavı"na »oktu. RP'li Kazan. Türkıye Barolar Birliği'nce (TBB) yavımlanan ve eski bakan Mehmet Moğulfa) tara- fından 1 Şubat 1995 günü tüm mahkemelere gön- derilen "kıvafet genelgesi"ni iptal etti. Kazan. ön- ceki gün >ayımladığı genelgede. ~a\ukatlann tiir- ban >a da başörtüsüyle duruşmalara girip gireme- vecekleri*" konusunun rüfnüvle vargtçlann takdi- nnde olduğunu belirtti. TBB'nın23 KJMITI 1994 günü vavımladığıkıva- fet genelgesınde. bavan a\ukatlann başörtülii ve türbanlı. erkek a\ukatlannda kot pantolon \e eski- miş cüppelerle duruşmalara giremeveceği bildirı- lerek şövledenilmi^ti: "Avukatlarvüklendikleri gö- rev leri. bu görevin kutsallığına >akışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur icJnde verine getirmek ve avukatlık ün\ anının gerektirdiği sa> gı ve gü\ene ya- • Adaiet Bakanı Şevket Kazan, önceki gün yayımladığı genelgede. avukatlann türban ya da başörtüsüyle duruşmalara girip giremeyecekleri konusunun yargıcın takdirinde olduğunu belirtti. Kazan'ın, bu uygulamayla yargıçlar üzerinde türban baskısı kurmayı amaçladığına dikkat çekildi. kışır bir şekilde hareket etmekle vükümlüdürler. Baa meslektaşlarımızın >asal düzenlemelere \e mes- leğin onuruna av kın biçimde ve kılıkta mahkeme ko- ridorlarında dolaştıkları. mahkemelerde. cumhuri- vet savcılıklannda. kalemlerde. icra \e tapu daire- İerinde göre\ yaptıkları, mesleğin gerektirdiği sa>- gınbğa yakışma) acak biçimde bazı görev lilerie la- ubaliolduklarıyolunda.voğunbilgilerverilmekteve vakınmalarda bulunulmaktadır. Örneğin. ba>an a> ukatlann başları açık olarak görev vapmalarıge- rekirken, başları kapalı \e türbanlı olarak. erkek av ukatlann da kravatsız, saç vesakalları uzamış.er- kfk ve kadın av ukatlann kot pantolonlarta. vapıla- rına ve bovlanna uvmavan vırtık, sökük. renkleri solmuş ve niteliklerini yitirmiş. eskimiş cüppelerle görev vapmava devam ettikleri \e bu davranışlan- nın birçok vatandaş tarafından vadırgandığı. avu- katdk mesleği hakkında hoş olmavan değerlendir- melere neden olduğu birliğimize ulaştırılan \ azılı ve sö/lü vakınmalardan anlaşılmaktadır. Avukatlık onuruna vahut meslek düzen ve geleneklerine u\- mayan evlem ve davranışlarda bulunmak. disiplin cezası ıngulamasını gerektirmektedir.™ Kazan'ın iptal gerekçesi Adalet Bakanı Şe\ ket Kazan. önceki gün yav ım- lanan genelgede. anayasanın LvS'ınci ıııaddesi uya- nnca hıçbırorgan. makam. nıercı ve kişinın. yargı vetkisinınkullanılmasında mahkemelere emirveta- lımat veremeyeeeüıni kavdetîı. GeneİL'ede, duruş- nıa düzenınin tartışmasız > argıca aıt olduğunu v ur- gulavan Kazan. şövle dedi: "Avukatlık Yasası'nın 49. ıııaddesi uvannca Türkive Barolar Birliği'nce çı- kanlan 1 Ocak 1975 tarihli kıvafet vönergesine uy- gun gi> inen v e v üzü kinı olduğunu anlamaya müsa- it şekilde açık olan ve başı örtülü bavan av ukatı du- ruşmava kabul edip etmenıek. tamamen vargıcın takdirindedir. Adlive binalan ile adlive içinde bulu- nan icra daireleri, v a/ı işleri müdüıiükleri ve kalem- lere giriş ve çıkışın düzenlenmesi ise, cumhurivet başsav cıları. adalet komis\onubaşkanları,.vargıçve eumhurnet savcılarının vetkileri dahilindedir. Yu- karıda açıklanan nedenlerle 1 Şubat 1995günlü\a- zımu vürürlükten kaldınlmıştır." Kazun'.'i? bu genelgesınin vargıçlar arasında grupla^malara neden olacağı ve türban nedeniyle yargının bölüneceği yorumları vapıldı. Türban ko- nusunda olumsuz tavır takınan yargıçların. daha sonra RP yönetımindeki Adalet Bakanlığı tarafın- dan .sürgün edilebileceğı ilerı sürüldü. Bakanlar Kurulu Erbakan hn kaynak paketleri sırada • Erdemir'in özelleştirilmesine ilişkin kararname Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Henüz proje aşa- masmdaki yatırtmları da ka- tarak birınci \e ikincı kay- nak paketini açıklavan Baş- bakan Necmettin Erbakan. üçüncü kavnak paketinin ar- dından. dördüncü ve beşın- ciyi gündeme getıreceklerı- ni bildirdi. Devlet Bakanı \e Hükümet Sözcüsü Abdul- lahGülde.ANAP'ı. ekmek fiyatlarmıgönüllü olarak in- dirnıek ısteyen fmneılara baskı yapmakla »uçladı. Ereüli t3emirÇelik Işletme- leri^nin (ERDEMİR) özel- leştirilmesıni öngören ka- rarname Bakanlar Kuru- lu'nda imzaya açıldı. Bakanlar Kurulu. dün Er- bakan başkanlığında 9 kabi- ne iiyesi eksik olarak toplan- dı. Başbakan Erbakan. RE- FAHYOL'un işbaşına gel- dikten sonra açtkladıgı bi- rincı kaynak paketınden el- de edilen geliri. salı gürıkü RP grup toplantısında 8.2 milyar dolar olarak belırt- mesıne karşın. dün bu raka- mın 9.5 milyar dolara ulaş- tığını sövledi. 2. \e 3, kay- nak paketleri} le de 10'ar mil>ar dolar gelir hedeflen- diğini kaydeden Erbakan. 2. kaynak paketışle ılgıli ge- rekli yasal düzenlemelerin yapıldığını. üçüncü. dör- düncü \ e beşinci kaynak pa- ketlerivle ılgilı hazırlıklann da vürütüldüğünü belinerek "Kaynak paketleri birer ha- yal değil, gerçektir" dedı Arsa satışıyla da Hazi- ne'ye 10 milyar dolar yenı kaynak saglamayı hedetle- diklerini anlatan Ba^jbakan. bunun 2 milyar dolarlık bö- lümünün hazır olduğunu. 1997 \ ılında bütün satışlann gerçekleştirilerek bedellen- nin Hazine'ye aktanlacagı- nı bildirdi. Ekmek fiyatlan >aklaşık 3 saat süren top- lantının ardından açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Gül, Bakanlar Kurulu'nda dış pohtıkava ıli^kın geh^- melerınelealındığını \e Dı- şişleri Bakanı fansu Çil- ler'ın Brüksel'dekı temasla- rı konusunda bilgi \erdığmı sövledı. Kuze> Irak'taki ge- lişmelerle. sınır kapılannda- ki hızmetın ı\ıleştırilmesı konulannın da ele ahndığını anlatan Gül. ekmek fhatla- n konusundakı tartı^manın da gündeme geldiğıni belirt- ti. Gül. şö\le dedi: "Bazı spekülatif amaç pe- şinde koşanlar. Türkive"de ekmekfivatlarınıarttırmış- lardı. Bununlailgili hükümet ve Başbakan'ın tavrı ma- lunıdur. Bu konuda verilen talinıatlann bir iki ufak böl- ge dışında gerçekleştirildiği görülmektedir. Aslında bi- zim serbest pivasa ekonomi- sine müdahale gibi bir ama- cımızjokturr Gül. "Ekmek fivarlarının düşürülmesinieneileven mu- halefetle. ANAP"ı mı kaste- dhorsunuz" soru;.u üzerine. "Şu anda hükümetin karşı- sında muhafeletyapmaya ça- lışan tabii ki bir parti var. Spesifik olarak ANAP de- mek istemivorum. Ama şu çok açıktır ki özellikle İstan- bul'da fırıncılar üzerinde muhalcfetin. sadece siyasi partilerin değil, başka nıu- halefetin de baskı vaptığını bilhoruz. Çünkü kendileri bize söylüyor, şikâyet ediyor- lar"dedi." TV'de konuşan savcıya ceza• Adalet Bakanı Şevket Kazan. daha önce de Istanbul DGM Savcısı ıMete Göksel hakkında televizyonda konuştuğu için soruşturma başlatmıştı. Eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay da İSKİ soruşturmasını yürüten savcı Selim Ulaş için basına yaptığı açıklamaları nedeniyle soruşturma açtırmıştı. ANICARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Şevket Kazan. "devlet-mafŞa" ilişkilerinin gündemde olduğu \e "süper savcrtartışmalarının >apıldığı bir dönemde. sa\cıların konu^masına vasak koydu. Kazan. gazete ve televizyonlara açıklamalarda bulunan savcılar hakkında soruşturma açtırı\or. Kazan. "sürgün kararnamesi" ıle Mersin'e sürülen ve daha sonra istifa etmek zorunda kalan eski Ankara BaşsavciM Na/miŞanana. "kjnama" cezası \erdırtti. Şarvan. istifa etmeden önce bir gazeteye vaptığı açıklamada. "Mevdanı üç takkelhe bırakmavız" demış \e bunun üzerine Kazan'ın talimatı\ la hakkında soruşturma başlatılmıştı. Hâkimlerve Savcılar ^'iiksek Kurulu (HSVK). Sarvan'ın durumunu geçen hafta içinde gündemıne alarak tartıstı. \üksek kurul. daha sonra 3'e karşılık 4 oyla Şarvan'a "kınama" cezası verilmesini kararlastırdı. Karan değerleııdıren Şanan. bu cezayı hak etmediğını sövledı. Şarvan. >öyle Ağansoy ve3 kişinin ölümüvle sonuçlanan olav la ilgili davada. Alaattin Çakıcı ve 8 sanığın 'teammüden adam öldiirmek ve azmettirmek' suçlanndan dört kez idamları istenivor. (Fotoâraf: KEREM ILGAZ) dedi: "Karar henüz bana tebliğ edilmiş değil. Karan gördükten sonra bir değerlendirme vapacagım. Önce vüksek kuruldan veniden inceleme isteyeceğim. Eğer kurul veniden aynı karara vanrsa bu defa itiraz hakkımı kullanacağım. İtiraz başvurum, vedek üvelerin de katılacağı HSV K'nin toplantısında veniden görüşülecek. Sanıyorum. vüksek kunılun bu toplantısında. hakkımda verilmiş olan kınama cezası kaldınlır." Adaîet Bakanı Şev ket Kazan. geçen günlerde de bir telev izvon kanalında yaptığı konuşma nedenivle Istanbul DGM Savcısı \fete Göksel hakkında soruşturma açtırmıştı. ANKA'nın haberıne göre Kazan'ın bakanlık müfettişlerince yürütülen soruşturmalar da tartışma konusu olu\'or. Sinop'un Durağan ilçesi savcısı Halit Gölge hakkında Adalet BakanlığTnca başlatılan soruşturmada tanıklar ilginç sorularla karşılaştı.'bSP Kastamonu Milletvekili Hadi Oilekçi'nin verdıği bilgiye göre tanıklara "Sâvcrevde şorfla'gezer"" mi? Allah'tan bahsetti mi? Alkol alır mı? Sarhoş olur mu? Saz çalar mı?" sorulan vöneltildi. Dilekçi. Savcı Gölge'nin ılçedeki anız vakma olaylarına karşı kesin tutumu nedeniyle RP ilçe örgütü ile karşı karşıya kaldığını savundu. Tevfik Ağansoy davası başladı İstanbul Haber Servisi - Bebek'teki bir çav bahçesinde Tevfik Nurullah .-Vğansoy ve üç ki- şinin ölümüvle sonuçlanan olaşla ilgili davava başlandı. Davada. Alaattin Çalacı'nın da arala- rında bulunduğu vedisi gıvabı tutuklu. ikisi tu- tuklu toplam dokuzsanık hakkında. "Taammü- den adam öldürmek. azmettirmek. yaralamak ve iştirak" suçundan 4 kez idam cezası istenivor. Davada. Ağansoy'un vanında bulunan Tansu ÇUIer'ın eski koruması ile ıki adamı da yargıla- nıvor. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen ilk durujmava. tutuklu sanıklar Avdın Göker ile \ener Lçüncü katıldı. Haklannda gı- \ahi tutuklamakararı bulunan ve Ağanso} 'uöl- dürmeve azınettirdiğı belirtilen Alaattin Cakıcı ıle Çakıcı'nın talimatlan doğrultusunda plan \ a- parak sanıklan azmettirmekle suçlanan Adnan Çiçek. Kenan .Ali Gürsel, olavda tetıkçilik vap- tıklan belirtilen Ferdi Hevbet Kamil Özkılınç. Hasan Taşkın v e Ahmet Atlılar ise henüz > aka- lanamadıkları ıçm duruşmada hazır bulunduru- lamadı. Tutuksuz yargılanan v e silahlı saldında yara- lanan sanık polıs memuru FerdaTemel ile Xğan- bO> "un koruması olduğu bıldirilen BurakÇalış- kanduruşmavagelmedi. Avrupa Hastanesı'nde ateş açtığı gerekçesive Eskışehir Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ağansov 'un şoförü Ramazan \urmazda duruşmava getırılmedı. Çakıcı veadamları hakkındadörderkez idam cezasınin istendiği davada. ola> sırasında \ara- lanan vesaldırıvaateşle karşılık verenpolis me- muru Ferda Temel. Burak Çalışkan ıle Ramazan Vurmaz hakkında da TCK'nin 448. maddesı uvannca "kasten adam öldürmek" suçlaması\- la 24 vıl ağır hapis cezası istenivor. Ancak sa- nıkların bu evlemi. "haksız ve ağır bir saldırı karşısındagerçekleştirdiklerT'ne dikkat çekile- rek "Bu durumda faileceza verilemez" görüşü- nünveraldıgı TCK'nin 49. maddesi kapsamın- da durumlarının değerlendirilmesı istenivor. Ola.v sırasında ölen Ağansov ile Recep Ciçek hakkında ıstenen cezalar ise hayatta olmadıkla- rı için ek takıp>.izlık karanvla ortadan kaldırıl- dı. Davada tutuklu bulunan her ıkı sanık da ilk duruşmada alınan ıfadelerinde, Recep Çiçek dı- şındaki dıger sanıkları tanımadıklannı, polıs ta- rafından alınan ifadelerının doğru olmadığını söv ledıler. Av ukatı Mehmet Anit'la bırlıkte ge- lerek nıüdahil olarak duruşmava katılan Hül>a Ağansov ise eşinın planlanarak öldürüldüğünü belırterek sanıkların en ağır şekilde cezalandı- rılması gercktiğini >ö\iedi. Ağansov. "Adalete güvenivorum. Biri hırsızlıktan sabıkalı. diğeri polise mukavemet etmiş. Her iki sanık da gerçe- ğisovlemivor~dedi. T) Moğultay da başlatmıştı Eski Adalet Bakanı Mehmet Moğulta) da İSKİ soruşturmasını vürüten Selim Ulaş hakkında bir dergide yayımlanan söyleşisi nedenivle soruşturma başlatmıştı. Ulaş. sövleşide "Savcılar, Adalet Bakanlığı'nın memurudur" demişti. HSYK'nın. Ulaş hakkında verdiği kınama cezası daha sonra geri alınırken Moğultav ve Ulaş. karşılıklı tazminat davası açmışlar \e Moöultay Ulaş"a 30. Ulaş"da Moğultay'a 40 milyon lira manev i tazminat ödemeye mahkûm olmuştu BffiBAKIMA UZ YAZIIORHAN BİRGİT Ankara'dan gelen haberler, basınla uğraşmanın siyasi ikti- dara yarar sağlamadığım, en azından işlerin arapsaçına dönmek üzere olduğunu gös- teriyor. Hükümetin, basının so- runlarından sorumlu üyesi, Devlet Bakanı Zeybek'in ha- zırladığı ve üzerinde ça/ışılma- sı, tartışılması amacı ile basın kuruluşlarına da gönderdlği iyi niyetli taslağın yanı sıra. bu ko- nuda kazan kaynatmada usta olduğunu gösteren Şevket Kazan'ın marifetleri detektek ortaya çıkıyor. Çıktıkça da, adamcağız ne yapsın. bunların vebalini tek başına taşımayı göze almıyor. Bu yüzden de önceki akşam ''Kanal 7" televizyonunda bir hükümet tasarısının değil, ba- kanlığmda yapılan çeşitli hazır- lık çahşmalarının olduğunu söyleyerek işin içinden sıyrıl- mayı denedi. Ama. gazetemizin basın hu- kukunda gerçekten uzman avukatı Fikret İlkiz'in elinde, Şevket Bey'i tekzip edercesi- ne her sayfası yuvarlak, "Tür- kıye Cumhuriyeti Hükümeti Adalet Bakanlığı" yaz\\\ ay-yıl- dızlı mühürle damgalanmış "5680 Sayılı Basın Kanu- Bu Tarife Sadece Mafya Sığıyor nu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" duruyor. Bunun "son metin" olduğu da üzerindeki bu tür bir yazı ve 28 Ağustos 1996 notunun işlen- mesi ile ortaya çıkıyor. işte o ta- sarı da. "Devletin siyasi veya mali itibarını sarsan veya ka- munun telaş ve heyecanına neden olan veya halkı tahrık e- den yalan haber veya havadis- leriyahutyanlış metınleri.." gi- bi, 1960 öncesinin ünlü 6732 sayılı yasasına rahmet okuta- cak hazırlığın Aydın Mende- res'in de tepkisine neden ol- duğu ve Şevket Kazan'ı uyar- dığı anlaşdıyor. Aydın Menderes ismi, bence basının üzerine yürümekten özel zevk alanlar için. altı bır- kaç kez çizilmesi gereken bir anlam taşımalıdır. Rahmetli Adnan Menderes i. basın ile savaşa sürükleyenlerin hiçbi- risinin vârisleri, eminim Aydın Menderes'in ve ailesinin 1960 Mayısı'ndan sonra duyduğu acıların onda birisini bile duy- madı ve taşımadı. • • • Hükümetin basınla uğraş- mayı amaçlayan hazırfıkları iki bölümde toplanıyor: Yayınlara ceza getirenler belki bir yasa taslağı olacak. Ama yayıncıla- rı perişan etmeyi amaçlayanlar kışiselleştirilecek ve tasarılar görüşülürken, "teklıf" halinde verilecek. Adalet Bakanlı- ğı'nda bu yolda yapılan hazır- lıklardan bir tanesı de dün sa- bah bazı yazarların eline ve Ba- sın Konseyi'ne ulaştı. Bu teklifin ilk maddesi, var olan Basın Kanunu'nun 7. maddesini değiştirmeyi amaç- lıyor. Değişikliğe göre. "mevkute neşreden şirketier: ancak ano- nım şirket olarak kurulabılirler. Aynı şirket ancak bir gazete yayınlayabilır. Sermaye Piya- sası Kurulu bu anonim şirket- lerin ve bu şirkete ortak dığer şirketlerin hamiline yazılı hısse senetlenni nama yazılı hale ge- tirmelerini ister. Üretim, yatı- nm, ihracat, ithalat, pazarlama ve finansal kurum ve kuruluş- ları ile bunların hissedarları bu şirketleri kuramaz ve ortak ola- mazlar." ilk bakışta basında çoktan- dır adı edilen "tekelcı "liğe kar- şı önlem almanın amaçlandığı gibi bir görüntünün var olduğu sezılıyor bu teklif ile. Ama, dik- kat edilirse gazete ya da dergi yayımlamak isteyen bir kimse. bu sektörün böylesine ileri ve pahalı birteknolojiye dolayısıy- la büyük bir sanayı altyapısına gereksinme gösterdiği bir dö- nemde. üretimle uğraşmaya- cak. Yatırım yapmayacak. ih- racat. ithalat. pazarlama ve fi- nansal kuruluşların kenarmdan bıle geçmeyecek. Bu teklifi hazırlayan aklı ev- veller bir an önce kimlikleri ile kamuoyunun önüne çıksalar da sorsak: "Siz bu yatırım için eroin ya da kokain mafyasmı mı, silah kaçakçılarını mı tanımlıyorsu- nuz? Yanı apaçık gazete işve- renlerı bundan böyle mafya mı olmalı?" Şevket Bey'in adam- ları. Türkiye'de islami cephe gazeteleri dahil. namuslu ve dürüst insanlara yayıncılığı ya- saklamak ıstiyorlar ve bunun ıçın de DYP'lileri de, Refah Partilıleri de kullanmaktan çe- kinmıyorlar. Bu teklıf yasalaşacak olur- sa, bir yıl içinde ülkemızdeki bütün gazete ve dergiler, rad- yo ve televizyonlar yasa uya- rınca gösterilen şartlara uya- caklar. Yanı bir şirket, ancak bir tek gazete veya dergi yayımla- yabilecek. Bunun için de, ga- zetesine kaynak sağlayacak bütün meşru ve açık ticaret iş- lerini dağıtacak. Diğerleri. ha- raç mezat, mafyaya devredile- cek. Ya da ulusal ve yerel yüzler- ce gazete ve derginin, radyo ve televizyonun kapılarına ko- caman birer asma kilit vurula- cak ve binferce basın emekçi- sine yol verilecek. Bari. o teklifi Meclis'e ver- meden önce bir ek madde ek- leyerekdeselerki: "Bu kanun- la işsiz kalan gazetecilerin kı- dem tazminatian, Başbakan Erbakan'//? mal bildırimınde beyan edilen 148 kilogram al- tın ile diğer gayrimenkullerın o günkü rayiç ile "Yeni Türk Lira- sı'na" tahvilinden sağlanacak nakit ve ayrıca Başbakan Yar- dımcısı'nın Türkiye Cumhuri- yeti Tapu siciline kayıtlı emva- li ile ABD 'deki gayrimenkulle- rınin satışından elde edilecek ABD dolarlarından ödenır." SERVER TANtLLt Aşık Mahzunfnin Sazı Hürriyet gazetesınin Avrupa nüshasında, bir haf- tayı aşkın bir süredir. her gün tekrarlanan bir ilan- da, "Halk ozanı Mahzunî Şerif severlerin dikkati- ne"başlığıylaşunlarsöyleniyor: "Çağımızyaşayan halk ozanlığının en büyüklerinden Mahzunî Şerif, anı bir beyin kanaması geçirmıştir. Gerek Türki- ye 'de gerekse Avrupa 'da hiçbir sosyal güvencesi olmayan bu büyük değerimiz, sevenleri tarafından Heidelberg Üniversitesi Nörolojı Kliniği'ne tedavi edilmesi için getirilmiştlr." "Sevgili Mahzunî'nin sağlık giderleri için aynca Darmstadt Sparkasse şubesinde, 641 693 numa- ralı bırkonto açılmıştır. (Blz: 508 501 50)" "Bütün Mahzunî hayranlarının bu hesaba katkı- larını bekler, saygılar sunarız." Altında bir not ve imza: "Yardım Komitesi." Köşede de bir fotoğraf: O her zamanki saf, ço- cuksu çehresıyle Mahzunî. Ünlü Âşık Berçeneklı Mahzunî Şerif. • O zengin halk şiirimizin 20. yüzyıl kapısından gi- rerken karşılaşacağınız ilk görkemli kişi, hiç kuşku- suz Âşık Veysel'dır. Sıvas'ın bitip tükenmez ozan madeninin yarattığı bu yekpare elmas parçası sizi elbette büyüleyecektır. M. Sunullah Arısoy'un ye- rinde değerlendirmesiyle. "Kendisini bugün oldu- ğu gibi yarın da andıracak, kalıcı nitelikte duyarlı- ğı yoğun, demesi usta, biçimlemesi yerinde" şiir- lerinden önce hangisini dinlemek istersiniz ozanı- mızdan? Koca âşık. bütün bir ömrü boyunca usanmadan yürüdüğü "uzun ince" bir yola çekecek sizi ve sa- zının tellenne asılıp. -o içlı sesiyle- şuradan başla- yacaktır: Güzelliğin on par'etmez Şu bendeki aşk olmasa Eğlenecek yer bulaman Gönlümdeki köşk olmasa Edebiyatımızın -eski, yenı- paha bıçilmez aşk şi- iri örneklerini şöyle bir eleyın. avucunuzda kalacak parçalardan biri de bu şiirdir. Halk şiirimizin Âşık Veysel'le noktalandığını söy- leyenler çıkmıştır. O kanıda değilim ben. Şu olmuştur: Türkıye'nin 2. Dünya Şavaşı ertesi girdiği çalkantılı dönemde. âşık edebiyatı da o çal- kantıya kulak vermiş, sorunları diline dolamış ve sa- zının ses perdesmi onlara göre ayarlamıştır. Hele hele 6O'lı yıllarla beraber olan budur. Ülkenin emperyalizmin kıskacına gelip girdiği. adım başında ışbirlikçınin türeyip üstelik siyasal ik- tidara oturduğu: eşıtsizliğin ve sömürünün ayyuka çıktığı bir dönemde. halk ozanı. çeşme başındaki sevgilısine "güzelleme"de bulunamazdı elbette. Âşık thsani, o gür saçları ve sakalıyla, sazını ya- kaladığı gibi ortaya atılacak, haykıra haykıra, "eşit- sızlikzincirini" kırmaktan, "vurguncuyu şahdama- rından" vurmaktan. "ağalığın çöküşünü, gürsula- rın akışını, fakirliğın kalkışını" görmekten, "anaya- sayı raftan#Öye",sokmaktan söz edecektir. Haklı bir gerekçesi de vardırozanın, onudasöy- ler: Sorumluyum ben çağımdan Düz ovamdan dik dağımdan Sömürgeni toprağımdan Sürene dek yazacağım... Elbette kolay değıldi bunu yapmak. yürek ister- di. Çünkü kovuşturmalar vardı. cezalar, hapislikler... Ama kimseyi yıldırmamıştır bunlar! • Âşık Mahzunî de o yıllarda sazını kapıp kavgaya atılanlardan biridir. O da dolar diline emperyalizmi. sömürgeni, vur- guncuyu. ağayı. düzenbaz politikacıyı. Dahası ham sofuyu, softayı... Gemilerini yakmıştır o da: "Ufak vücuduma kefen istemem/Varsa insan- lıkla sararlar beni" der. Çağdaşlan içinde, ünü en yaygın olan halk ozan- larından biri de odur. Âşık Mahzunî. şimdi Heidelberg'de bir klinikte. Sağlık sorunu gelip dikilmiştir karşısına. Ama biidiğim Mahzunî bunu da yenmesini bile- cektir. Direnen bir adamdır o! En kısa bir vakitte ve hepimizin de desteğiyle sağlığına kavuşacak: yıne sazını yakaladığı gibi yo- la koyulacak; çağından sorumlu bir şair olarak: ça- lacak. söyleyecek. coşacak, coşturacaktır. Onbinlerce dinleyicisı o günü bekliyor. Dahası, sazı bekliyor o günü. Şazı küsturmek olmaz... 30 kişi gözaltına alındı Belçika'da PKK nıerkezine baskın Haber Merkezi - Belçı- ka'nın Zutendaal kentmde Belçıka Jandarması'nın. bö- lücü terör örgütü üvelenmn eğıtim merkezine düzenledı- ği operasyonda 30 kışınin aözaltına alındığı bildirildı. Tstanbul'da da PKK'nın kuruluş yıldönümü 27 ka- sımda okullara yönelık san- sasvonel evleme hazırlan- dıkları ileri sürülen vearala- nnda Erzurum kırsal alanı İs- tanbul II Komitesi sorumlu- su Ercüment\ ıldız ıle Insan Hakları Derneâı (İHD) \e HADEP uveM" Şefik Bil- ge'nin de bulunduğu ikiM ka- dın 20 kışı gözaltına alındı. Belçika Jandarmabi dün. Limburg bölgesindeki Zu- tendaal kentinde. bölücü te- rör örgütü mensuplarının eğıtim merkezi olduğu belır- lenen bü> uk bir arazıdekı \ ıllava operasvon düzenledı. Operasyona. teröre karşı özel mücadele tıminden 40, jan- darmadan 60 görev li katıldı. Baskın sırasinda. MİIada te- orık silahlı mücadeleegitımı görenvearalarında ! 8 yaşın- dan küçük gençlerin de bu- lunduğu en az 30 kışınin gö- zaltına alındığı öğrenıidı. Vıllada. terör örgütünün pro- paganda malzemelen ve bel- geleri ile mıktarı açıklanma- >an sılah ele geçirildı. Emni\etın açıklamasında gözaltına alınan 20 kişinin ev ve ışyerlennde yapılan ara- malarda 4 adet tabanca, 4 adet şarjör. 9 adet fişek. bir adet kurusıkı tabanca, 22 adet molotof kokteyli, 400 Alman Markı ve çok sayıda örgütsel dökümanla birlikte Terörle Mücadele Şube- sı'nde dün basına gösterildi. Açıklamada. gözaitına alı- nan kişilerin PKKadına ver- gi topladıkiarı, örgütün kırsal kadrosunda silahlı faaliyet gösterdikleri ve molotof koktev lı atarak kundaklama eylenıı gerçekleştirdikleri ve PKK'nin kuruluş günü olan 2" kasım tarıhinde Gazios- manpa^a Endüstrı Meslek Lisesi Marangozhane Bölü- mü'nün vakılmasinı planla- dıklan kaydedildi. Operasvon sırasında "*ka- vıp olan ve ulııslararası dü- zevde aratıan çok savıda ço- cuğun" bulunduğu da bildi- rıhvor.