Katalog

10 KASIMS96 ÇARŞAMBA CUMHURIYET SAYFA KULTUR 15 Ödiifleri ve besteleri çoğahyorCOŞKL> «:uz \ılcan berı Fransa ya \erle>mıs 3-n dumaca unlu pıvanıstı- aız Hüsey ı^ermet. 1 o kasim cumarte- s gunj PaTEKonser.^Unan nda \ı\o- knselıst ChSstophe Henkel le bırlıkte \;rdıgı kon*T bovuncı nıuzıkse\erlen b r keı dala>u\ uled Programda Cho- pjı. Francaommeve Alkan'ın \apıtları \drdi SaloKdolduran'arın tumubuvuk Tjrk sanatr,» nı ha\ranlıkla \e coskuy- la alk'şladrl*" Fransa De\let Radvo- •si'ncd kayc<dılen konser 27 aralıkta Francc Mıı-. «je ısta\\onunda yayımla- rucak IstanbulLjolan Huseyın ılk muzık «krslennı \ci vasınıia aldı Sonra An- ksra Devle .*onser\auvan nda TurM- A.e'nın en ıııu ustalanndan Ferhunde Crkin, l hiCimal Erkin. Ahmet Adnan ;Sa\gun \e ^«ıammer Sun onıın vete- neklerının iıi stnesını sagladılar Kendi bese-leri de artnor e Tuzıkoğrerımmı ılerletmek a<ın Turk cfcletının »erdığı bır bursla Parıs e gelctande on uç buçuk yas,ın- *ia,dı L'nlı stalann \onetımı altinda olusan çok y nlu formasvonu 1980'de yırmı besınesristıgı sıralarda tamam- Lardı Bu su*t<ındeb n,okdallardadıp- lonalar bınk amıs avrıca parlak odul- lerdekazanmistı O M I hem Akdenız ın kıyismda hem de Fransa nın sınesınde bulunan Monako da. Prens Uçuncu Reg- nıerMuzık Akademısı ne oğretmen ola- rak gırdı \e dokuz >ıl orada aralarında olasılıkla geleceğın vetenekh sanatçısı da bulunan gençlerın ıvı vettsmelerıne buyuk katkısı oldu Ö \ıilarda Monako da>erleştığı mes- kenı oğretmenlık donemı noktalandık- tan sonra da terk etmedı Huseyın Hâla orada oturu\or eşıyle \e altı yasındakı oğluvla Amaemprezaryosudakaydet- tığı plakları yayımlayan Auvıdıs ^ırketı de Parıs te oiduklarından. »ık sık bas- kente gelıyor \e burada bır dostunun ona bıraktığı bırdaırede kalıyor O fır- satla Parıs Iıdostlarıyladasıksikbulus- mak olanağını bulu>or Husev m ın solıst olarak hala da gıde- rek artan bır basanyla surdurduğu do- nem 1989'da 34 yaşındayken basladı \anı \edı \ıl once Bu klasık sure ıçın- de çağımızın unlu vırtuozlennden bırı oldu Çesitlı ulkelerde (once Avru- pa nın) her koşesınde, ardından ABD de. Meksıka'da, Japonya'da ) o\ - gulu yanktlar uyandıran konserlerı bır- bırını ızlıvor Aynı zamanda da kaydet- tığı \e ijimdı sayısı onu as,kın CD nın hemen hepsı en ımrenılecek odullerı ka- zandılar Sanat y asamına atıhsinın en baslangı- • \akldşik otuz \ ıldan bu yana Fransa'da \aş.a>an unlu pı\anıstımız Huse\m Sermet, 16 kasımda Pans Konservatuarfnda \ı\olonselıst Christophe Henkel'le bırlıkte verdığı konserle muzıkseverlen bır kez daha bu>uledı Chopın, Franchomme ve Alkan'ın \apıtlannın seslendırıldığı konser Fransa Devlet Rad\osu'nca ka>dedıldı. 27 aralıkta Fransa Musıque ıstas\onunda \a\ımlanacak cından ben Husev ınde baskalarınmya- pıtlarını ustalıkla çalabılmek amacının vanı sira kendı bevtelerıv le muzık dun- vasını zengınle>tırmekçabaM da \ar O- nun ımzasını n*ıv jn \ apitların >a> IM ar- tıvorgıtgıde Bır Fransız la vuva kurnıu> \e Fran- sa va verlesmıs olmaMna kaisın Huse- >ın Turkluğunden Turkıve've baglılı- ğını zerre kadar \ ıtıı metniN Her ne den- lı Avrupada oturmasi sanat \aşanıını duzenlemek \e gelıstırmek 11,ın gereklı gııişimlermı çokkolavlastırıvoisada her bolgesının kendıne ozgu bır çekıcılığı olan anavurdu sureklı gozunde tutuyor \e enınde sonunda ora>a, aılesıyle bır- lıkte temellı verlesmevı duslu>or Yıne de dunvanın dort kosesıne sureklı gıdıp gelnıe) ı surdurerek tabıı Turkıve'nın sıjasal \e toplumsal du- rumuvla vakından ılgılenıvor Huseyın Halkı Musluman olan ıılkelerın çoğun- da gorulduğu gıbı anavurdunda da vo- bazların gıderek gu<tlenmelerınden te- dırgın olmaM dogal Ama Ataturk'un varattığı tumhurnet rejımının gunun bı- nnde şenatın ığrenç çızmesı altmda yoz- laşabıleceğme ınanmı>or, çunku vatan- severTurklenn ovle ıçleracısı bırgelış- mevı mutlaka engellejebıleceklennı umu>or Ordunun Kemalızmın ılkele- ı ınden hıç uzaklaşmaması koşuluv la da Türk olmanın övüncü Husev ın Sermet ın parlak basarılan, Ataturk'un başlıca emellennden bırını gerçeklestın>or Turkıye'nın klasık mu- zık alanında da bu buyuk ve denn sanat- ta en ılen sayılan ulkelerde bıle hayran- Jık u>andırabılen bıraşamaya ulaştıgını o da kanıtlıyor Safîje Avla'nın çektığı gazellenn de kendıne ozgu bır tadı var tabıı. ama Huseyın capında bır Turk pıyanistının. dunvanın her bucağında. en buyuk bes- tecılerın en zor vapıtlannı çalarken Batı'nın en unlu uzmanlannı bıle hayran edebılmesı, Turklerın, uvgarlığın bu en gorkemlı dallanndan bınnde bıle ne ım- renılecek bır aşama>a ulaşabılecek- lennın > adsınamaz yenı bır kanıtını oluş- turuyor Evet koktendıncılerımız tesetturun gereklılığınısavunmaklabeyınlennınne denlı daracık olduğunu gosteredursun- lar,HusevınSermet,Turkıye nınu\gar- lık yolunda en >uksek zırvelere enşe- bıleceğının sımgelerınden bırı olarak Turk olmanın ovuncunu pekleştırıyor Konuk şef Erol Erdinç'in yönetimindeki CSO'nun solisti, Alman kemancı Antje Weithaas'tı Müzikal etkinin öznel zamanı• Antje \Vethaas. keman sanatında doaığa ula^mış bulunmanın bütun ozelhJennı. ıncehklennı sergıledı Erol Erdınç >onetımındekı CSO eşlığnte yorıımladığı Korngold'un keman konçertosunda VVeıthaas d ıl<evıcı\e 'kemancı îste bovle olur" dedırttı Kısacası >apıt. solıst. sef \eorkestra. muzığın tum oğelerı ust duze\de\dı A H M E T SA^ ANK.\RA -Gunumuzde uluslararası de bır L>a ı,algıcı (\ırtuozı olabıl- menın koşulLrı,-ok zor Geı,en hatta Cunı- hurbask.-nlığ] >-entonı den dınledığımız genı, Alman k^nancı Antje Ueıthaas, ke- man sanatındj loruğa ulasmiş bulunma- nın butur ozeilklerını ınt-elıklcnnı sergı- ledı Teknık zoruk tanımnordu bu olağa- nustu sanatçı hııta teknık zorlukları ına- nılnıaz bır betırıvle a^arken \aptığı mu- zık MZI bulutlaa çeknordu Bununla da vennmıvor nu ığın deriıilıklerınden alıp getırdığı duvarıkları eşsiz bır ai'latımla sunuvordu İste "> zaman \ ırtuoz olıw ka- tına \ ukselıvo-. Jınlev ıcıler ıse tadına do- \ ulmaz "başkj'jir olgu" onunde olduğu- nu anlıvordu konuk >et Erol Erdinç vo- netımındekı CSO c^lığınde vorumladı. K.orngold unı KS9"-lv>7) keman koı\<- tosunda\\eıthaasdınlevıı.ı\e "kemancı ı> tebovle olur" dedırttı Kisacası \apıt so- lıst sef ve orkestra muzığın tum oğelerı ust duzevdevdı Muzıkal etkının "oznelzamam'nı \asa- dık Ama bırılerı ne \ apıp edıp buvu\ u bo- zacaktı onu da anlatmalıvım konçerto bıttı etkının sureklılığını tasıvarak "ara"da tua\e\e (.ıktık Her basarılı kon- ver sonrasinda olduğu gıbı orkestra nıudu- ruMehmetErten'ıntatlı-sertgulumseme- sıv le karşılasacağımızı umarken onu barut fıçisi gıbı gorduk Haklıjdı TRT2kana- lı konsen teleMzvondan \erfrken o güze- lım konçertovu kesıpaıavabırreklaın ku- sağı sokmus \apıtın kesıntısız sunulma- sim engellemıstı Ne demelı' Savgısızlık ıcat etmekte ustumuze \ok' tl değnıemıs guzellıklerı punduna getırıp bozmakta çok nıarıtetlıvız Bravo TRT \e' Programın vapımtısı litedığı kadar kahrolsun sunu- cusu \efa Çiftçıoğlu dostumuz istedığı ka- dar ozur dılesın olan olrnu^ uınlıvavım Istanbul dan gerçeklestıren gorevlıleı konser \avinını bozmavı basannıstı Onetnli sempoz>nın Protesşonel muzık egıtımı alanında Turkıve nın sikıntisi daha çok nıceldır ge- rekMnımı karşıiavacak veterlı savıdaoku- luııbulunmavisidır AltmisbesmıKonluk bır ulke ıçın konservatu\ arlarımızdakı oğ rencı kapasitesi aslında "eğitsel umursa- mazhk"gostergesidır Lnuersıtelerdeeğı- tım takultelerıne bağlı olan ve ortaogre- tımdedeğerlendırıimek uzere "mu/ikoğ- retmenr\etistıren Muzık Eğıtımıbolum- lennın son\ dlarda ~sa>ısaJatak"ta bukın- ması da sorunu hatıtletememıstır Muzık eğıtımı bolumlenne lısev ı bıtırmis gençler alınmaktadır a devısle pıotesvoııel ıiıu/ık egı- tımı gecıkmelı olarak İS \asında baslatıl- m ıkta dort vılda tamamlanmaktadır De nebılır kı bu dort \ıılık \ogun eğıtını su- recı bır muzık ogıetmenınıntoı ınasvonu- nu tamamlamava veterlıdıı L nutınav jhm muzık oğretmenı sadeı.e bır "oj;reten''de- gıl a\nı zjnıandj ma?ıkk,ıdır San. tegm- mı \eren kisinın "sanatçı" olnıasi jeıekır Ovlessetutulacak vul pıofesvoiKİ mu- zık eğıtımını daha erken \asta bjsl ıtmak xe daha uzun bır egıtım surecıne soııei- mektır Buu\t;ulamanınbızdekı ulı Ana- dolıı Gu/el Sanatlar Liselerıdıı I s»9s \ ılı \euleiine gore savisi on besi bulan bu lı- seler ortaokul va da ılkogretım okulunu bı> mis \eteneklı çocuklarımıza hıç ol- n azsj uç vıl oiKeden protesvonel muzık egıtımı kıpılarınıaı,maktadır Turkneıçın Hu vokolumlubırgelisiııedır Ovsahergı- ı ısim her venı adını dogal olarak berabe- rınde soıunlar getırır Anadolu Guzel Sa- natlarLiselenndekı sorunlarınçozumeka- vusmavacak turde olduğunu sanmıvoruz Onemlı olan. sorunlan gormek \eçozum- lemeve vanasmaktır Onumuzdekı hafta bu alanda sağlıklı bıradım atacağız 28-30 kasım gunlennde Bursa'dakı Lludağ Unı- versıtesı Eğıtım Fakultesı Muzık Eğıtımı Bolumu sık bır vapı olan "Ta>">are Kul- tur Merkezi*nde onemlı bır sempozvum gerçeklestırecektır "Gazel Sanatlar Lise- İeri Muzik Bolumieri I. L lusal Sempozy u- mu" Bılım. sanatve eğıtım çevrelerınden ı5 uzmanın bıldın sunacagı sempoz\uma. Mıllı Eğıtım Bakanlığı temsılcılen ve Gu- zel Sanatiar Lıselennın kurulduğu done- mın Mıllı Eğıtım Bakanı A\ni Akvol da katılacaktır Levla PamirMn kitabı Bu tırsatla Bursa Fılarmonı Derneğı Fransız pıvanıst Desire N'Koaua tarafın- dan verılecek bır resıtalduzenlevecek, av- rıca 29 kasım aksamı Uludağ Unıversıte- sı Oda Orkestrası bır konser sunacaktır Eğitsel vaklasimı muzıkle voâuran Rektor Prof Dr AvhanKıaTı Dekan"Prof Dr Ali Ozçelebi')i \e davanjşmasıvla btr butun olarak tamdığımız Muzık Eğıtımı Bolu- mu oğretım elemanlarını bu gınşım dola- yisıvla kutlu>orum Sempozyumun getıreceğı katkılan onu- muzdekı vazılanmda aktarmava çalışaca- ğım Busempozvumuonemsnorum Şım- dı size geçen harta \ayimlanan olağanus- tu değerde bır kıtaptan soz açacağım Pı- vanı»t pıvano pedagogu ve muzık araştır- macısı Le>la Pamir'ın "Muzik ve Edebi- vat" adlı çalısması Varlık Vavınlan ara- sinda çıktı Bu kitabı okumava başladığımda kıtap- lığımın bas kosesıne verleştırmevı degıl. bır zıvnet esvası gıbı saklamayı duşun- dum Kulturel bınkımıne ve sanatsal kav- ravı^ınaguvenenler"MuzJkveEdebhat"ı nasıl olsa oku\acak ıç bağlantıları tanı- mak ıstevenler ıse denn bır kulturun ser- gıledığı çozumlemelerı muthış bır tat ala- rak ızlevecektır Levla Pamir'ın kıtabmı kısa bır paragrafla geçıştıremem uzenn- deavnca duracağım Sıze şımdılık bır ıpır- cu Vazımın baslığını bu kıtaptan alın- tıladım. cumle şovleydı "Fizığin zamanı nesnel. etkinin surekliliği ve gelişimi ise oz- nel zamandır." Cihat Aral'ın sergisi, Iş Bankası İstanbul Parmakkapı Sanat Galerisi'nde yer alıyor Göçolgummsorgulaymmıniler ATİLAERGLR Ressam Cıhat \ral"ın 4 Kasi tanhınde açılan "Goç Resımlen" adlı sergısı 2^ kasım 1996 tarıhıne kadar Turkne Iş BankiM Istanbul Parmak- kapı Sanat Galerı^ı nde sanatseverle- re sunulu\or Cıhat Aral ın -esım seru\enı ızlen- dığınde resımlen ırdelendığınde ın- san merkezlı ve tıguratıt anlatımlı bır \akla^ımın esas ılındıgı hemen goze çarpar Sanatçı genel olarak traıık ko- nuları ele alan "-e-gılerduzenlemekte- dır 198^ vılındd ~\ıkım Resimlen" adı altında sergılenen resımlerınde go- zaltına alınanlann iskence gorenlerm vasadıklarına sanatçı bakı>ı\ la nasil tanıklık enıy se bu sergısınde de "goç" gıbı onemlı bır toplumsal olguvu a\- dın sorumlulugu \e sanatçı du\arlılı- ğı ıle ıslemektedır Ekonomık sosval sıvasalnedenler- ie bırevlerın \a da topluluklann bır \erlesim \ennden bır baska \erlesim \ennegmnee\lemi olarak tanımlanan goç ulkemızde \e dun\anın ı,eşitlı bolgelerınde v asanan oneml ı bır ınsan- lık sorunudur Dığer nedenlerın \anı sıra gunumuzde \asanan çatişmalar sa\aşlarbııçok ınsanı goçe zorlamak- ta, versız vurîsuz konuma dusurmek- tedır Çatı>malariı,mdekalan ınsanlar ıçın goç \asamsal açıdanbellı bırkıır- tuluş gıbı gorunse de ınsanı tanıdık dunvasindân koparan guçluklerledo- lu tanımadığı ortjmlara belırsızhkle- re dogru surukle\en çılelı bır \olculuk- tur Insanlık trajedılerının sessiz ızle\ı- cısı konumunda olmak sanatçının do- ğasina avkırı bır tutumdur İnsanlık dısi ola>ların bessız ızle\ı- Muzaffer Akgün'e Sevgi Gecesi cılerının çoğaldıgı dehset\erıcı sa\a^ goruntulennın bıle siradan ola\ lar gı- bı kanıksanarak ızlendığı kırlenme- nın her turu\le gundelık vaşamda sık sık karsilasıldığı şıddetın gıderek ege- men olduğu bır toplumsııl ortamda Aral ın resimlerı duj arlı ınsanların tepkılerını ıs\anlarını yansıtan ortak bır sese donusmektedır Degısık nedenlere bağlı olarak \uz- \ıllar bo>u vaşanan goç olgusunun kırsal kesım ınsanının bu bıtmeven çı- lesinın bugun buvuk kentlerın varoş- larında bır ba^ka bovutta daha \ogun bıçımde surmesı karşısinda duvulan ınsancıl kavgıların da dıle getırılışıdır bu resimler Doğup buMiduklerı tanıdık dunva- larında yasam bovu edınebıldıkierı ta- sınabılır değerlerı (hangı oncelıge \e gereksinımeda\aııarak belırlendığı bı- lınmeven) sırtlarındakı Jenkleıe sig- dıran \oksul hisanları analannın ku- cdgına \a da eteğıne sarılan ».elımsiz ve urkek çocukları goı,t katılan l\ı\- vanları betımle\en tıgurler sanatçının usta ı^ı fırça vuruslaııvla ete kemıge burunuvor Avrıntıya ınmeyen yalın kararlı bır lekesel anlatıın hemen tum roımlenn ortak paydasinı olusturuvor Genellıkle saak renklerın egenıeıi olduğu arka planlardakı genıs sakın dofia\uze\lerı\le devınımlı tıızurlenn ıstıtındeı o u^aıı soğuk renk lekelerı kompozis\onlarda dengeu sağlavan ogeleroluvor Tedırgınhkle bırbırıne sokuian ın- sanlaıın olu^tıırdugu kafılelerın kıraı, topraklar ivinde behrsızlıge dogru gı- disinı altust ohmıs vasamlarda \ıtırı- len guven duvgusunu kırsal kesımın guv kosiıllaımda oıselenmı» bedenle- re smcn umutsuzlugu etkılı bır anla- tımla sunu\orsanatı,ı Goı, olgusıınu »orgulavan resımle- n\ le C ıfı ıt \ral "betirsı/lıklerie kuşa- tılnnşınsanın"durumunu oz \e bn,ım jlı^kısmın a\rılmaz butunlugu ıçınde traıık olanla estetık olanı ııstaea bulus- turarak siınuvor ızievitive Kultür Senisi - Turkıve Rad\o Televızyon Kurumu ve Avhan Şahenk \akfı nın bırlıkte duzenledıklen •'Mu- zaffer Akgun Sevgi Gece- sContekı gece Istanbul Ata- turk kultur Merkezı nde gervekle^tırıldı Turk kulturune katkıda bulunmakvesanatçılarlasa- nata destek v ermek amacıv - la duzenlenen gecede TRT nın ses ve saz ustaları turkulerını Turk Halk Muzı- gı nın usta seslennden Yurt- Un Sesler Topluluğu nun kurucularından Muzaffer \kgun ıçın seslendırdıler MuzafTer Akgun'un vanı sı- ra İbrahım Tatlıses, fsuri Se- sıguzel, Belkıs Akkale, L mit Tokcan. Nursaç Doğanışık, Bırcan Pullukçuoğlu,Sumer Ezgu, Muharrem Kemertaş ve AhmetSezgin geceve ka- tılarak bırer turku so\ ledıler Turk sanat muzığı yorumcu- su Emel Savın da ılk kez \urttan Sesler Topluluğu es- lığınde turku seslendırdı Gece boyunca sanatçılara eiflık eden Istanbul Radyosu ^urttan Sesler Topluluğu nu set v e a>nı zamanda Muzaf- ter Akgun un uzunyıllarça- lisma arkadaşı olmuş Tun- cer İnan yonettı Yapım ve yonetmenlığını Bunvamin Aksungur un ustlendığı ge- cede programın sunuculu- ğunu Scrap Ezgu metınva- zarlığını ise Ergun Balcı vaptı Gecenın sonunda tur- kulerını seslendıren Muzat- ter Akgun e TRT Genel \ludur\ekili HaleNurOz- çınar taratından bır plaket \erıldı Akgun duvgularını 'Bu geceyi unutma\acağım. Kalbimincnmutenaverinde saklavacağım'dıyerek aktar- dı "Muzaffer Akgun'e Sevgi Gecesi Konseri" onumuz- dekı gunlerde Turkıye Rad- vo ve Televızyonları ndan \ayımlanacak Muzaffer Akgün ktaı- dir? Akgun. Istanbul da doö- du 1941 yılında Ankara Radyosu'na gırdı 1948'de radvoda Turk halk muzığı dalını seçtı 1955 yılında ıse radyodan ıstıfaederek Istan- bul da sahne çalısmalanna başladı Halk muzığının de en az klasık musikı kadar cıddı bır sanat dalı olduğunu sa\unan Akgun A\usturya, Fransa ttalva Almanva Amerıka gıbı ulkelerde kon- serler verdı "Boş Beşik', "SoytarT, 'Gurbet Turkusu' adlı fılmlerde rol aldı DUŞUNCEYE SAYGI MEMET FUAT Nahit Ulvi Akgün Oğrencılen, sevenlerı guzel yazılaryazdılar Na- hit Ulvi Akgün ıçın Bu arada yakın arkadaşlan onu, "herşeye rağmen hayatından memnun, sa- dece yaşamaktan, ş'ir yazıp genç kızlan duşun- mekten gelen bır mutlulukla dopdolu bır ınsan" olarak andılar, kendısıne "aşk şaırı" denılmesın- den hoşlandığını soyledıler Ama bu şaırın toplum- salcı duyarlığı pek ortaya çıkarılmadı Değerlendırmeler, genellıkle, unlu "Bırısı" şıırı- nın çerçevesınde yapıîdı Ben de Nahıt Ulvi Akgun'u ılk olarak bu şıırıyle tanımıştım EleştırmenFahirOnger, 1946 yılında, Bugunku Şıırımız adıyla bır antolojı yayımlamıştı Soyadı abc sırasına gore duzenlenen o antolojı- de ılk şaır Nahıt Ulvi Akgun, ılk şıır de "Bırısı" ıdı Ozellıkle ılk uç dızesı okur okumaz ınsanın ka- fasına çakılan bır şıır Bır şey var aramızda Senın bakışından bellı Benım yanan yuzumden Fahır Onger'ın tanıtım yazısında şoyle denıyor- du "Şıırlennde ılk goze çarpan vasıf, hıssı ve ro- mantık duyguların vahıgıdır Bu ozellık ıçınde Na- hıt Ulvi Akgun geçen yuzyılların bchem sanatçı- larını andırmaktadır Aşk unsurunu zıhnen ve ma- nen yaşadığı ıçın şıırlennde psıkolojık ızahlar ve ıfadeler vardır" Herkes gıbı, başlangıçta ben de onu suya sa- buna dokunmaz bır aşk şaırı olarak tanıdım Yakın arkadaşlannın anlattıklarına gore kendı- sının de bu yonunu one çıkarmaktan hoşmandı- ğı anlaşılıyor Yıllar sonra bır antolojı hazırlarken butun kıtap- larını onume açıp okuyunca Nahıt Ulvi Akgun un toplumsal sorunlarla, daha doğrusu ıçınde yaşa- dığı toplumun durumuyla yakından ılgılendıgını, ozellıkle kafasını yoksulluğa yoksul ınsanlara tak- tığını, bırçok şıırınde onları anlattıgını, onlara ya- kınlık duyduğunu gordum Daha ılk şıırlerınde bu dunyanın dertlı bır dun- ya olduğunu, bozuk duzen. aç tok yaşadığımızı belırterek mutluluğun ancak duşlerde yaşandıgı- nı soyluyordu Nıce maske yuzumuzde Eh mutluyuz uzaktan Başka bır şıırınde ıse can sıkıntısına çare bul- duğunu, âşıkmış gıbı davrandığını açıklıyordu Kente ış aramaya gelen koyluler sokaklarda sı- mıt satan çocuklar, evlere temızlığe gıden kadın- lar, çopluklerde kâğıt toplayanlar, âdembabalar butun ezılen ınsanlar Nahıt Ulvi Akgun un şıırle- nnde yer alıyorlardı Sadece yaşamakla, şıır yazmakla genç kızlan duşunmekle mutlu gorunen bu şaır bır yandan da dunya ulkelenndekı "yenı bırdollenmenın, yenı bır aşıntn, yenı bır oluşumun" ruzgârlarını duyuyor- du "Incesınız dal gıbısınız tek tek I Bırleştınız mı bırkoca orman" dıyor, "Yurursunuzgun gunden guçlenerek" dıyor, "insan soyu çıkmış nıceyoku- şu"dıye umut venyor kendı de onlara baglanıyor- du "Sızsınız sız tutunacak tek dalım ' 1970'lere doğru yazdığı bır şıırını şoyle bıtırıyor- du Ağaçlar yapraklandı bakakaldım Topraksız topraklandı bakakaldım Dılsız dıle geldı Koturum ayaklandı bakakaldım Gelenler dag dagdı bakakaldım Kopan bır çıgdı bakakaldım Ardına dek açıldı kapılar Başlayan bır çagdı bakakaldım Nahıt Ulvi Akgun "sadece yaşamaktan, şıırya- zıp genç kızlan duşunmekten gelen bır mutluluk- la dopdolu bır ınsan" olarak gorunurken ıçınde yer aldığı çağın utancını da taşıyordu Bızden sonra gelenler bıze bakınca ne dıyecekler Yalancılık yoksulluk alabıldıgıne Derınlerde daha dennlerde kalsın gerçeğımız Yuzyıllar sonra herkes mutlu donsun evlenne Şaırın 1967 Turk Dıl Kurumu ŞıırOdulu'nu alan Evren Turkusu adlı yapıtı ıse ınsanın doğayla top- lumla ılışkılerını duş yoluyla ele alıyordu Bız ya- şamayacak mıydık kardeş ozgur, sevışmeyecek mıydık olesıye, canımızı cıgenmızı boluşmeyecek mıydık?" dıye soruyor "Bız boyle olsun ısteme- dık," dıyordu, "her şey var oluyoryok ederek bır- bırını " Ey yoz yaratıklan çağımın Ey tanımadığım tur Ey kendısınden gelmedıgım kuşak Bıçak dayandı kemıge Evren bır tomurcuk gıbı yenıden Patladı patlayacak Ben Nahıt Ulvi Akgun'u tanıdığımda tonton bır emeklıydı Gene kızlara takılıyor şakalaşıyordu, guzel sevgısını abartarak one çıkarıyordu ama şıırlen dıkkatle okunursa asıl guzellıgın onun ıçın- de olduğu gorulecektır BUGUN • AKSANATtasaat l230ve 17 30 da M. Lero\ un yonertığı "Anthonv Adverse"adlı fılm vıdeodan İzlenebıhr (252 35 00) • ALMAN KLLTLRMERKEZİ nde saat |S 30 da Peter VVelz'ın yonertığı "Burning Life" adlı fılm izlenebıhr(249 45 821 • tTALVAN KLLTÜR MERKEZI nde saa' 1S 00 ve 18 30"da Ibrahim Demirel'ın "Insanın Çığlığına Fotoğrafın Tanjklığı" başlıklı dıa gosterısı ızlenebıhr(293 98 48) • JAZZ STOP BEVOĞLÜ SAHNFSI nde 18 30- 20 00 ve 21 00- 22 30 saatlerı arasında Ates ve Buz adlı fılm aosterılecek • SAHAFCAFE KLLTÜR MERKEZI nde saat 18 00'de Erav Canberk ın hazırladığı ""Şıirin Nutus Cuzdanı" başlıklı şıır soyleşisi izlenebıhr (414 42 06)