04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC İnıti\az Sahibi: Berin Nadi Genel Ya>ın Yönetmeni Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatöru Hikmet Çefinkaja # Yazıı>ierı Mudurlerı fbrahiın Yıldu. Dinç Tavanç (Sorumlu) # Haber Merkezı Müdüriı. Hakan Kara 0Gör>el Yönetmen Fikret Eser Dij ll.ıberler !>inasi Danı^oğlu • Utıhbjrjr Cengi/\ ıldııııtı • Ekonomı Bülent Kızanlık # kültur Handan Şenköken • Spor Abdüjkadir \ ücelman 0 Makalclcr Sami Karaören • Du/eltme Abdulfah \ a/:cı 9 Fotoiraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yıırt Haberlcn Mehmet Faraç > j \ m kuruiu İlhan Selçuk (Bajkan t. Orhan Erinç. Okta\ Kuıtböke. Hikmet Çetinka\a. Şükran Soner. Ergun BalCLDinç Ta\any, fbrahim \ ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Hakan Kara. AnkaraTeniMİciM Mustafa Balbaj • Haber Muduru Doğan Akın Atjturk Bulvan No. 125. Kat 4. Bakanlıklar-AnkaraTel 4!95021) ı" hatl. Faks" 419502" • Iznıır Tem.Mİeısı Serdar Kı/ık. H Zı\a Bl\ 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 441911" A Adana Temsılcısı Çetin >iğenoğlu, ıııönü Cd 119 S No 1 Kat I. Tel- 3522550. Fak:. 35225^0 Müessese Mudüriı. Erol Erkyt # Koordinatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent \ ener 0 Idare Hüsevin Gürer 0 Işktme Önder Çelik 0 Bılgı-Ulem Nail Jnal 0 Bıhzısa\ar Sıstem Mürüıet Çiler MEDV.A C: • Yontftım Kuruk Ba?kanı - Cıene! Mudur Cülbir Erduran 0 Koordınalor Reha Işıtnıan 0 Cıenel Mudur YdrdınuiM \lfne \kdağ Tei 514 (T 53 - ? 13 95 tıO - 513 S4 60-61. Fiiks 513S463 ı \t Basan: *ı om (mn Haber -\KIIM BJMÜ \C > .ı>nv 18KASJM1996 İmsak: 5.19 Güneş; 6.48 Öğle: 11.56 İkindi: 14.2" Akşam: 16.51 Vatsı: 18 14 Hayvan tüyü, un, çay, sarmısak, yumurta, kahve çekirdeği, odun tozu hastalığa neden olan maddelerden birkaçı Afeslek astnm cinsiyet tammıyor Mîchael Sydney'de Haber Merkezi - Avustralva'nm kentlennden Svdnev 'de Opera Bınası'nın önüııde toplanan bınlerce Miclıael Jackson havranı. pop müziğın starını kar^ılarında görebilmenin coşkusu ve hevecanı ıçındevdiler. Son\ firmasının dağıttığı müzik ödülü içın Svdnev "de bulunan Jackson kısa bir .süre için havranlarının karşısına çıkarken. bu müzik devınin 8 metre yükseklığınde bir hev keli de Opera Binasf nın önüne konuldu. Beklenmedik miras • \E\\ YORK (AA) - Yoksul bir tamircı. tanımadığı bıradamın tabutıı önünde ettığı dua sayesinde milyoner oldu. İspanva'dan kalkarak iş aramak üzere Isveç'e gelen Eduardo Sıerra adlı 54 vaşındakı oto tamırcisı. başkent Stockholm vakınlarındaki bir kövden geçerken dua etmek amacıyla kıhseve gırdi. Boş kilısede karafalka konulmuş bir tabut görcn lanıırci. kimsesız ölü>e acı>arak rulıuiKi dua okudu. Kilise dcftenni ımzalavarak avrılan Sierra. o sırada tabuttaki kışinin vâns bırakmadan ölen zengin bir emlak komi;.\oncu!>u olduğundan habersizdı. Barcelona'ya döndüğünde kendisine İsseç'ten gönderilmış bir mektup bulan Sierra. ölen Jan S\ensson adlı adamın ruhuna dua edecek ilk ki>ıye verilmek üzere vakîa^ık 4 milvon dolar bıraktığını öğrendi. Peygamberin evlilikleri kitabı Diyanet Uleri Başkanlıgt. Hazreti Muhammed'in çok kadınla e\lenme nedenlenni. ba^tıracağı kitapla anlatacak. Dişanet Ijleri Başkanlığf ndan vapılan du\uruda. "Hz. Muhammed niv'in çok e\lendi" adh kitapian 5 bin adet bastınlacağı bıldirildi. Başkanlık. söz konusu kitap için 230 milyon liralık harcama yapacak. Ağız ve diş • ANK.ARA (AA) Türkiye'de 30-40 vaş grubundakilerin yüzde 97"sinin dişlennın çürük olduğu bıldirildi. Ankara Dişhekimleri Odası Başkanı Nezih ^>'a\uz Tan. 17-22 kasım tarihleri arasının "Ağız \e Diş Sağlığf haftası olarak kutlanacağını belirtti. Umut koşusu • ANK.ARA (AN'KA) - Kansere >enılen Kanadalı Tern Fo\ adlı gerıcin kanseraraştırmalarına katkı sağlamak amacı\la 1981 *de başlattığı "Umut Ko^usu'nun 9.su Ankara"da düzenlenişor. Tüm gelin Türk Kanser Araştırma \e Sa\aş Kurumuna bağışlanacak olan "Umut Koşusu". 24 kasımda EymirGölü"nde yapılacak. Kanada Bü\ükelçi!iği ile Türk ve yabancı koşuculardan oluşan bir grubun önciilüğünde düzenlenen koşu> a her > aştan kişi yürü\erek >a da bısikletle katılabilecek. Yaşlı ormanlar • TRABZO.N(.AA)- Türki\e'de genellikle Doğu Karr.deniz Bölgesi'nde az miktarda kalan doğal yaşlı ormanların korunması için başta orman kö\ lüsü olmak üzere \atanda^lann da eğitilmesi \e bunun için vasal düzenlemeler yapılması gerektiği bildırildi. Doğal Haşatı Koruma DerrTeğı (D'HKD) tarafından "Doğal \'aşlı Ormanlar" konusunda lıazırlanan raporda. bu tür orman özelliğıne sahip kesımlerin orman ekosistemı içınde ele alinması uerektiöi ifade edildi. GÜNDÜZ İMŞİR Kadınların iş jaşamında erkekler kadar >a\gın yer almasıyla birlikte meslek astımı kadınlar arasında artış göstermeve başladı. Erken teda\ i edil- mediği takdirde kişinin sağlığını cid- di boyutlarda tehdit eden meslek as- tımına 200'den fazla madde yol açı- >or. Astımlı hastalar arasında >akla- şık \üzde 2-15"ini oluşturan meslek astımınınbelirtileri arasında öksürük, hınltılı solunum, göğüste sıkışma hıs- si ve nefes darlığı bulunuyor. Cerrah- paşa Tıp Fakültesi Gööüs Hastalıkla- n Anabilim dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, astım belirtilerinin bazı hastalarda iş- >erinde ortaya çıkıp iş bitiminden son- ra hafiflevebildiğini. bir kısım hasta- da ise işverinde başlayan belirtilenn bir süre sonra azalmasına karşın e\e gidınce tekrar ortaya çıkabileceğine dikkat çekıj'or. Dünva Sağlık Teşkilatı verilerıne göre meslek astımı. artık kadınları da \urmava başladı. Düne kadar erkek- • Astımlı hastalar arasında yaklaşık yüzde 2-15'ini oluşturan meslek astımının belirtileri arasında öksürük, hırıltılı solunum, göğüste sıkışma hissi ve nefes darlığı bulunuyor. lerdejoğun rastlanılan meslek astınu- nın tipık bulgularından birisi belirti- lerin tatil günlerinde azalması \eva tamamen ort3dan kalkması olarak gös- terilıvor. Meslek astımının ışverine >enı bir maddenin veva yeni bir tek- niğin girmesi \a da bir iş kazasından sonra başlamasının ilginç birözellik olarak orta\ a çıktığını \urgulavan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta. birçok hastalıkta olduğu gibi meslek astımın- da vaş. cınsivet ve ırkın risk faktörü olmadığını belirti>or. Hastalığın çeşitleri Prof. Küçükusta. meslek astımının ortava çıkmasında karşı karşıva kalı- nan maddenin cinsinin \e ha\adaki yoâunluğunun önem kazandığına de- ğinerekhastalığınçesitleri \eözellik- leri konusunda şunlan söylüvor: Alerjik meslek astımı Meslek astı- mının alerjik \ e alerjik olmavan iki a> - rı çeşidi bulunu\or. Alerjik meslek astımı. vücudun çeşitli organik mad- delere karşı tepkı olarak fazla miktar- da immunglobiilın (lgE) yapmasın- dan kavnakTanıvor Böylevüksekmık- tarlardaIgE'\esahıpkişilerduvarlıol- dukları maddenin çok küçük miktar- lanv la karşılaşsatar bile ciddi a,stım kn- zine girebilirler. Ha\\ansal protein- ler. bıtkisel enzimler \e mikroorga- nızmalar başta olmak üzere birçok yüksek molekül ağırlığına sahip mad- de alerjik meslek astımına yol açabi- lı>or. Hayvanların tü\. tükürük \e idrar- larındaki çeşitli proteinler nedeniyle. \eteriner. jokev. kuş bakıcısı, e\ci\ hay\an satan dükkân çalışanlan gibi çeşitli kışılerde meslek astımı görüle- biliyor. A>rıca uııda bulunan alerjen- ler fırıncıların \üzde 9'unda astıma vol açabıli\or. Çay. sarmısak. \ umur- ta. soya fasulyesi. kah\e çekirdeği. odun tozu (özellikle kırmızı sedirağa- cı) da astıma neden olduğu bilinen di- ğermaddeler olarak karşımızaçıkısor. Hububatla uğraşanlar. çiftçiler, kü- mesçalışanlan vedeterjan sanayıi iş- çileri de nsk altındadırlar. Alerjikoltna\an mesk'kastımı: Dü- şük molekül ağırlığına sahıp kimya- sal maddeler. toksit etkilerle. hava yol- lanndaki hücreleri hasara uğratarak \ebura>a iltihap hücrelerinin toplan- masına neden olarak \e_va doğrudan doğruya ha\a yollanndaki kaslann kasılmasıylada astıma volaçabilmek- tedirler. Poliüretan, yapıştırıcı ve bo- yaların hazırlanmasında kullanılan izosiyanatlar meslek astımı >aptığı bi- iinen maddelerin başında gelir. Asit an- hidridler. nikel. platin. krom \e \a- nadyum da meslek astımının ivi bili- nen nedenlerindendir. Kuaförlerde kıl ağartıcı persülfatlar ıle kımva işçile- nnde lateks maddesınin neden oldu- ğu astım isedaha çok hemşıre \edok- torlarda rastlanabilecek durumdur. Tedavi için yapılması gerekenler 'Koruyucu maske takılmalı' Uzmanlar. meslek astımının çeşitli belirtilerle kendisini gösterdiğine dikkat çekerek bu belirtileri şö\le sıralıvorlar: -Öksürük. hırıltılı solunum. nefes darlığı gibi tekrarlavıcı özellikle astım belirtilerinin olması. - Solunum fonksiyon testlerinde bronşlarda daralma saptanması ve bu daralmanın bronş açıcı ilaçlarla düzelmesi. - Provokasyon testlerinde histamin. metakolin gibi maddelere karşı aşırı duyarlılık olduğunun gösterilmesi. - Alerjik deri testlerinde karşı karşıva kalınan maddeve karşı bir tepki saptanması ve kanda da o maddeve karşı yüksek miktarda IgE bulunması. -Hastalık belirtilerinin işveri ile ilgili olması. Prof. Ahmet Rasim Küçükusta. meslek astımında tanı \e tedavinin çok önemli olduğunu belirterek şunlan söv lüyor: "Astım kronikleştiğinde, kişinin o iş ortamından uzaklaştınlması fazla yaraıiı olmamaktadır. Astımdan şiiphe edilen kişilerin solunum fonkshoniannın >akından izlennıesi gerekir. İşyerinin daha ivi havalandınlması \e işçilerin özel koruyucu maskeler kullanması yararlı olabilir. Meslek astımında, ilaç teda>isi ve işçilerin özel koruyucu maskeler kullanması vararlı olabilir. Meslek astımında ilaç tcdmisi vanında alerjik olan türde immunoterapi ile de başanlı sonuçlar alınabilmektedir." Diyabetîklerden balonluyürüyüşYüzlerce şeker hastası. Asva'dan Avrupa'sa dün_\a divabetikleri için yürüdii. Türkiye Divabet Tedavi ve Eğitim \'akfı"nın düzenledıği. Dünya Sağlık Örgütü'nün desteklediği "Dijabetle güzel yaşam için Asya'dan Avrupa'va se>gi \ürüyü.şü" dün sabah saatlerınde yapıldı. \'akıf Başkanı Temel \Amsu, Di>abet Günü'nün ilk kez uluslararası bir organızasvonla kutlandığını belirterek "Anıacımıy 200 nıilvon divabet hastasını dünya gündemine getirmek ve onlara güzel bir yaşam sunmak" dedi. ttalva'dan Bulgaristan'a. Litvanva'dan Romanya'va kadar dünvanın çeşitli ülkelerinden şeker hastaları ve fürk'ive'den bazı örgüt temsılcilerinin de aralarında bulunduğu yaklaşık 300 kişi. Boğaz Köprüsü'nün Asya avağında başlattıklan yürüyüşü, Avrupa'da tamamladılar. Grup. köprünün ortasında. üzerlerinde "Vaşamak için insülin". "Daha güzel bir vaşam için el ele". "Dijabetle vaşamda >alnız değilsiniz" gibi sloganlar bulunan binlerce "balonu uçurdu. 20 v ıl sonra ilk kez Boğaz Köprüsü'nde vürü>üş ızni verilen evleme. K 1 ülkeden temsilciler katılırken 10 ülke de destek mesajlarını gönderdi (Fotoğraf: Kl BlL^ TÜNTİL) Niteliksiz öğretmen üniversiteyi de efkiliyor İZ.MfR (Cumhurivet Ege Bürosu) - İlk. orta ve lisedüzeyındeki okullarda "ni- telikli öğretmen" eksıkliğinden kaynakla- nanbaşansızlık.üniversitelerideetkilivor. Geçmişte. iki aylık kurslarla öğretmen ye- tiştırme uvgulamasının olumsuz sonuçla- nnın hâlâ sürdüğünü belirten uzmanlar. "öğretmen yetiştiren" kurumlann sorunla- rının çözülmesi gerektiğini belırtjyorlar Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakül- tesi öğretim üvesi Prof. Kamile Açıkgöz. ilk ve orta dereceli okullarda "öğretmenaçı- ğı" bulunmasının. "işsizliğin bu kadar \o- ğun olduğu bir ülkede" çe- lişki olduğuna dikkat çeke- rek bu açığın nedenlerine ilişkin şunlan söyledi: "Doğu ve Güneydoğu'da- ki öğretmen açığının nede- ni çok açık. Can güvenliği- nin olmaması nedeniv le öğ- retmenler orada göre\ >ap- rııak istemiyorlar. Ancak bü- >ük kentlerdeki öğretmen açığı, plansızlık >e öğretmenlerin dengesiz dağılımından kavnaklanıvor. Belli okullar- da yığılma söz konusu iken belli okullarda öğretmen açığı bulunuvor. Öğretmenler, eş durumundan, taunlerden dojavı bazı okul- lan daha çok tercüı edhorlar. Öğretmen açı- ğının bir diğer nedeni de erken emeklilik. Öğretmenler çalışma koşullannın çok kö- tü olması nedenh leerken emekli oluyoıiar. 20 yılını doldurur doldurmaz cnıekliv e av- rılıvorlar. Özel okulların giderek çoğalma- sı \e emekliye ayrılan öğretmenlerin bura- larda göre\ alabilmesi. emekliliği öğretmen- • Prof. Açıkgöz, öğretmen açığının yanı sıra, öğretmenlerin niteliğindelci düşüşün de eğitimin kalitesini etkilediğini söyledi. ler için çok cazip duruma getirdi." Öğretmen açığının vanı sıra. öğretmen- lerin niteliğindekı düşüşün de eğitimin ka- litesini etkilediğini kavdeden Prof. Dr. Açıkgöz. "Eğitimin niteliği bü>ük ölçüde öğrefmene bağlı. Belki araç gereç >etersiz- liği gibi fıziksel koşullar da etkili kabul edi- lebilir ancak öğretmen, kilit konumdadır. Öğretmenin niteliğinin, eğitimin başarısın- daki etkisi bü\üktür. Öğretmenlerin nite- liğinin en önemli göstergesi de mezunlardır. Eğer >etişfirdiği gençler. sokağa tükürü- vorsa, kırmı/ı ışıkta geçi\orsa. öğretmenin niteliği düşük demektir" dedi. Açıkgöz şunlan sö\ ledi: "Öğretmen yetiştirme> le ilgili sorunların başında öğ- retmen vetiştiren okullann durumu gelhor. Kaliteii me- zunlarvermi>oru/. Öncelik- le, Türki)e genelinde eğitim- deki genel sorunlar b'udede \ar. Ders yükümüz çok faz- la. Bir öğretmen 30-40 saat ders \erivorsa, \erdiği eğitimin kalitesi de düser. Kendimi- ziyenile>emi>oruz. Hâlâ 30-40yılöncekibil- gilerle jetinhoruz, okumuvoruz, bilgileri- nıi/i tazele\emivoruz. Buna hem zaman >ok.düşünün bir öğretmen 30-40 saat ders veri>orsa,kendinivenile>ebilnıek içinzaman ve enerjivi nasıl bulabilsin hem de dil bil- miyor, yabancı \a\mlan izle\emi\or. Vurt- dışına çıkamıyoruz. bilyimi/i ve görgümü- zü arttıramıvoruz. Bir de bence en önem- lisi de bu, okuma. kendini yenileme, geliş- tirme konusunda alışkanlık \ok." Mahkemelerin kaçak yapılar için verdiği kararlar uygulanamıyor Yıkun kararma ödeneksizlik engeli ASL \İA\ ABACfOĞLU İZ.MİR - Imar, Çev re v e Kültür-Ta- biat Varlıklannı Koruma vasalanna av kırı uygulamalara göz yuman yerel vöneticiler. Memurin \fuîiakemat Ya- sası zırhına bürünmeleri nedeniyle yargılanamıyor. Hazine arazilennde- ki kaçak yapılarla iîgili hazine avukat- larının mahkemelerden aldıkları >ı- kım karannı "krra memuru"kanalıy- la uygulamaya koyabilmelerınin kar- şısına ise "ödeneksizlik" engeli çıkı- yor. Aslije hukuk mahkemelerince hakkında \ıkım karan alınanpekçok kaçak vapı, ödeneksizlik nedeniyle yıkılamıyor. Imar, Çevre ve Kültür Tabiat Var- lıklannı Koruma yasalannın uv gulan- masından sorumlu olan belediye baş- kanları. kavmakamlar ve valiler. bu vükümlülüklerini yerine getirmedik- İeri zaman herhangi biryaptmma uğ- ramıvorlar. \asal mevzuata avkın uv- gulamalara karşı Kültür ve Çevre ba- kanlıklanna bağlı kurumlar. yerel yö- neticilereönlemalmalan için "uyan"da bulunmanın ötesinde valnızca savcı- lıSa suç duyurusunda bulunabiliyor- lar. Ancakyasalaraavkın vapılaşmala- ra göz yumarak ve engellemeyerek görevi ihmal suçu işleyen yerel vöne- ticiler hakkında işlem yapılmasının karşısına Memurin Muhakemat Kanu- nu çıkıyor. Yasaya aykın yapılaşnıa Izmir Çevre Hareketi Avukatla- n'ndan Noyan Özkan. yasalara avkı- n yapılaşmalann belediye tarafından durdurulmaması durumunda valmın ışe el koyabileceğini belirterek "Devlet Kanunu ve TCK'de de yeri var, bir me- mur suç işlendiğinden haberi olduğu zaman en kısa zamanda cumhuriyet savcılığına büdirmekk vükümliidür ve bunu yapmadığı zaman müevvide ile karşı karşıya kalır" dedi. Ancak vaiinin. yasalann uygulanmasında kö- tü örnek olması durumunda yerel yö- neticilerin bundan cesaret alabildikle- rini vurgulavan Özkan. "Örneğinja- sava avkırı vapılan Selçuk Havaalanı ile ilgili, vali hakkında açılan soruştur- manın 3 > üdır sonucu >ok. İzmir'deva- salara avkırı hareket ettiği için ceza alan beledhe başkanı hatııiamıyorum. Hepsi Memurin Muhakemat Kanu- nu zırhına bürünmüş korunuvor. Suç işlemişbir \erel v oneticinin adliye önü- ne gelmesi en az 2 >ıl sürüyor ve genel- likle açılan soruşturnıalar bekletili>or. hasıraltı edilhorvesonundazaman aşt- mına uğruvor" dive konuştu. Avukat Novan Ozkan. fmar Kanu- nu'na göre ruhsatsız veya ruhsata av- kırı vapılan yapılann. beledive sınır- ları içindevse encümen. dışındaysa il idare kurulu tarafından masrafı sahi- bine ödetılmek üzere v ıktırılması ge- rektiöini kavderti. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Her Koyun, Kendi Bacağından../ Yarasalar tarafından taşınıyor Avustralya'da yeni bir virüs paniği e-posta : tan c/ vol. com. tr Dış Haberler Servisi - Avustralya'da ortaya çıkan yeni bir v irüs. bilim adamla- rını endişelendiri>or. Geçen hafta ilk kurbanını veren es- rarengiz AvustraKa virüsü- nün varasalar kanalıyia ta- şındığı ortava çıktı. Avust- ralya'nın tropikal Queens- land evaletınde yaşav an \e bir yarasanın tırmaladığı 39 \a- şındaki bir kadın beyın ilti- habı vüzünden iki hafta için- de >aşamını kaybettı. Bu veni ölümeül vırüsün birçok araştırmava veni bir vön verdiği kavdedilivor. \'a- kalanan varasa üzerinde va- pılan araştırmalarda havva- nın bir tür kuduz vırüsü ta- şıdığı ortaya çıktı. Queens- land evaleti Sağlık Bakanı Mike Horan yaptığı açıkla- mada. şu an için bu hastalık ve belirtileri hakkında çok az şev bilindiğini. sağlık ve bilim otoritelerinin varasa- lardavarlığı ortava çıkanlan bu hastalığın insanhk üze- rinde ne tür bir tehdit oluş- turduğunu açıklığa kavuşfur- nıak için çalışmalannı sürdür- düklerini kaydetti. Av ustraKa. son zamanlar- da ortaya çıkan ölümeül v ı- rüslerin ana vatanı olarak ka- bul edilıjor. Bu v irüsler ise daha çok hayvanlar üzerin- de etkili oluvorvekanguru- ların körolması. devekuşla- rının kötürüm kalması gibi vöreveözgü hav vanlannne- sillerı üzerınde olıım»uz et- kilergösteriyor. Geçen sene sonlanna doğ- ru ortava çıkan EMV v irüsü ise 15 atın ölümüne vol aç- ınış. iki insanın da yaşamı- na mal olduğu ileri sürül- müştü. \arasaiann taşıdığı ortava çıkanlan bu son v irii- sün de EM\r v irüsü gibi in- sanlara bulaşabileceğı olgusu giderek güçlenivor. Ne hainliğim kalmıştı, ne casusluğum! 1965, Paris dönüşü. O dönemde sosyalist solun dünyadatartıştığı sorunları 'gfüncfeme'getiriyorum; oysa Türkiye'deki sosyalist 'intelligentsia', dün- ya sosyalizminin 30'lu yıllardaki 'gündemıni' tartı- şıyor. Az gelişmiş olması, elbette sadece onun ka- bahatı değil; üstelik 'Sovyet hipoteği' çoğumuzun zihin açıklığını karartıyor. O ortamda, şuna benzer bir 'tesbit' kafaları elbette karıştıracaktı: Marks, XX. yy.'da dünya sosyalist ihtilalinin ger- çekleşeceğini öngörmüştü; oysa XX. yy. sömürge- lerin halk kurtuluş savaşlan yüzyılı oldu; ne de olsa Avrupa'lı bir bilim adamı olan Marks, Avrupa/mer- kezci düşünmüş. Mazlum Milletler'le Batı'lı em- peryalist 'Sistem'in karşıtlığını hafifsemişti. Bu 'tesö/f'yüzyılın sononyılınagınlırken, SSCB'nın ve Doğu Bloku'nun çökmesiyle. büsbütün önem kazanmıştır. Günümüzde onca lafı edilen Kuzey/Gü- ney karşıtlığı, aslı aranırsa Sultan Galiyef'le Mus- tafa Kemal'in daha 1920'lerde altını kalın kalın çiz- diği.' 'Mazlum Milletler' gerçeğinin başka şekilde ifade edilmesinden ibarettir. Galiyef, handiyse ke- hanet denilebılecek bir öngörüşle, şöyle demişti: "... Batı proleteryasından hayıryoktur, devrim mutlaka mazlum ülkelerden, yani sömürge ya da yarı sömürge durumuna indirgenmiş Doğu ülkelerinden gelecektir. Bunun için de asıl bu ül- kelere el uzatılması gereklidir." ('Hangi Atatürk', s. 256, III. Basım, Bilgi Yayınevi, 1996) Gazi Mustafa Kemal'in söyledikleri, daha fark- lı sayılmaz ama daha 'şairane' olduğu kesindir: "... Şarktan şimdi doğacak olan güneşe ba- kınız! Bugün, günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Şark milletlerinin de uyanışları- nı öyle görüyorum. İstiklâl ve hürriyetine kavu- şacak olan çok kardeş millet vardır..." (Aynı ki- tap, s. 249) XX. yy. bu gerçeğın yüzyılı oldu: o kadar böyledir kı bu. Çin, Vietnam, Küba, bir manada SSCB dev- rimi, etiketi sosyalist, hatta marksist olmakla bera- ber. 'az gelişmişler'm emperyalizme karşı kurtuluş savaşıdır. XIX. yy Avrupa sosyalizmi, belki bu se- bepten, Sovyet Devrimi'ni 'tend/ncfen'saymarnış- tı. Yoksa III. Enternasyonal neden kurulsundu? Nitekim Sovyet sosyalizmi de, Çin Devrimi'ni bir süre sonra kendinden saymaz. Dünya, 'Sosyalist Devrimi'nl daha bekleyecektir. O vahim 'yabancılaşma'... 'Sovyet hipoteği', Türkiye'de 'sosyalist sol'un hem ulusal bir bağımsızlık ve kalkınma 'modeli' ge- liştirip önerebilmesine engel oldu, hem de marksiz- min bir yöntem olarak ele alınıp uygulanmasına! Anlatır dururum: 4O'lı yıllarda, doğru dürüst kitap olmadığı için diyalektik metodun ne olduğunu öğ- renemıyorduk; on yıl boyunca. rastladığım her sos- yalist aydına ne demek olduğunu sordum. hiçbiri- sinden doyurucu bircevapalamadım. Sosyalist sol aydınının 'sosyalistliği', Sovyet tezlerini benımse- yip tekrarlamasından ibaretti. Aynı şeyı daha son- ra Mao'cular. aynı bezdirici ısrarla sürdürdüler. Di- yalektik gibi, çevık ve esnek, üstelik akışkan bir yönteme sahip sosyalizm, kaskatı bir dogmatizm haline dönüştürülmüştü. Zaten Sovyet 'depremin- den' sonra, en hızlı yandaşlannın. en müthiş 'dö- nekler' olması bundan ıleri gelmiyor mu? inanç ay- dınıydılar. bilinç aydını değil! Aksayan 'metod' muydu? Hayır! Yanlış zaman ve yerdeki, yanlış biruygulamaydı; metod, eleştirisini çoktan yapmaya girişmişti. ama gel de anlat! 'Sos- yalist sol' o halde. önce alıştığı 'itaat sosyalizmin- den' vazgeçmeyi bilmeli: çareyi bu defa 'itaat libe- ralızmine' intisap etmekte aramayıp. çağdaş diya- lektiği öğrenerek, Türkiye koşullarına adam gibi uygulamayı bilmelidir. Halkla. tabii işçi sınıfıyla ara- sındaki o vahim 'yabancılaşmadan' kurtulmanın ilk ıdamı budur: diyalektik yöntemle, Türkiye için ulu- sal bir sosyalist kalkınma / gelişme modeli oluştur- mak! Çünkü tarih. bu bahiste de 'her koyunun kendi bacağından asılacağını' göstermiştir. 'Sistem' kuklası Miberallik'... iyi de bu 'model' nasıl oluşturulacak? Laiklik diye sergiledikleri 'Sistem' kuklası liberal- likyok mu. onun anti emperyalıst eleştirisini içeren. 'seyyal' bir sosyal ve ekonomik diyalektiğin tartış- maya açılmasıyla! Zola ne demiştir? "Umumi bir binaya her ame- le ancak kendi taşını getirebilir." Yarım yüzyıllık serüvenin sonunda, benım görebildiğim odur ki, ulusal Türk sosyalizminin 'tabanı', Müdafaa-i Hu- kuk 'Kemalizm'i olmak lazımdır: yânı siyasette, ik- tisatta ve kültürde 'tam bağımsızlık!' Bu gereklidir, ama yetmez; hem geriye doğru (retrospectif) bir 'fo?a//ter//A r 'özeleştirisi. hem de ileriye doğru birde- mokratik 'sivil toplum' tasarımı (projection) gerçek- leştirilmelidir. Bu iki çaba diyalektik olarak yürütüleceğinden, bir bakıma merkez sol ile sosyalist sol'un karş/tlığı- nı ve birlikteliğinı netleştirecek: kimin. nerede. ne- reye kadar, neyi savunduğu; neden merkez sol'un, anti emperyalist kemalistlığe 'dönmesi' neden sos- yalist sol'un ulusallaşması, yani halklaşması (işçi- leşmesi) ve Türklerin dikey ve yatay kültürlerine ve tarihlerıne sahıp çıkması gerektiği anlaşılacaktır. Nıçin 'Sistem'e karşı anti emperyalist bir bileş- keyi savunmak zorunda oldukları da) http:// www. vol. com. tr/ A İLHAN http://wvw.ada.corn.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.html
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle