03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1CKASIM 1996 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Zorgulda' B 14 Antalya Yuraun Daîı kesımlen par- çalı yer >er çok bulutlu Marmara'run batısı ve kı- >(Egeyagmu'' yer yer sa- ğanak yağışlı, otekı yerte r az oufutij ve açık geçe- cek Yurdun ıç ve doğu kesımlennde yer yer sıs gorulecek Ha^asıcaklığı yurdun Daî 1 Kesınnlennde bıra2 artacak. doğuda degtŞ'Tieyecek Ruzgâr guney vedoğu yonleroen hafif ara sıra orta kuvvet- te yağış anında kuvveîh- ce esecek Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel Y Y Y Y Y Y Y Y 5 6 13 5 7 11 16 4 Budapeşte Y 13 Münih Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire Y B B B B B B A 4 9 7 10 16 8 13 28 Şam 24 Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ ÇOK bulutiu ı Yağmurlu GLONCEL Cİ NEYTARCAYİREK • Baştanfı 1. Sayfuda içenkli kin bölümler. aşağıda: (1)- "BL geziyi şu anda önemlı hale getıren ne- denler": Genel carak Almanya ve Şansölye Kohl'ün şu anda Türtye'yi kimin yönettiği konusunda kafala- n karışık. Erbakan'ın ne yapmak istediğı ve gele- cekle ne c acağı konusunda çok az şey söyleyebi- Uyorlar. BL nedenlerle Demirel tanınmış bır siyaset adamı olaak önemle karşılanacak ve Cumhurbaş- Ranı'na ç<x açık sorular yöneltilecek. Temel s^ru: Türkiye bir dost mudur. yoksa düş- m a n mı? Almanlar bir ölçüde Refah'tan ürkmüş vazıyette- Qer. Daha ca önemlısı, Erbakan'ın olası Almanya zi- ^areîinde Jkedekı Millı Görüşçülere neler yaptıra- cağını bileiemelerı ürküntüyü arttırıyor. Almanyc. Türkıye-AB ilişkilerının geliştırilmesin- de en öneili engeli oluşturan ınsan hakları konu- sunda encşelerini dile getirecek. (2)- "Deiırel'in ziyareti şu duyarlılıklar çerçeve- sinde gerçekleşecek": Almanya ülkesmde yaşayan büyük Türk toplu- munun va'ığından rahatsızdır. PKK ve "jrkiye'deki Kürt radikaller, Alman kamu- oyu tarafırdan büyük bır kuşkuyla izlenen, kendı- ne yeterli tjyük gruplar olarak algılanmaktadır. Aynı yarç Islamcı eylemciler içın de geçerlidir. Is- lamcıların îjllandığı sözcükler bütünüyle Almanlar için yabancıdır. Almanya, bütün devletlerden çok dahaöteyeTürkiye'dekilslamıhareketınyükselme- sinden encşelıdir. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı'nca getirilecek güvenceler ve somut teklifler çok dikkatle dinlene- cektir. (3)- "Erbakan'ın Almanya gezisi": Türkiye ite Almanya arasındakı temel sorun; Er- bakan'a birdavet yapıp yapmamaktır. Bu konuda- ki değerlenjırme şöyle: Şansölye Kohl, bir davet yapılmasına karşıdır. Çünkü; federal anayasayı koruma örgütü (istih- barat örgütj) Mılli Görüş örgütüne kuşkuyla bak- maktadır. Amanya'dakı Mılli Görüş örgütü de bu noktada duyarlıdır. Erbakan'a olası ziyaretinde Köln'de örgütü ziyaret etmemesini önermektedır. Görmek istemiyor (4)- "Ya Tansu Çıller'e bakış?": Şansölye Kohl, çok ınatçı davranabilmektedir. Yıllarca eskı bır komünist olduğu gerekçesiyle Romanya'nn lliescu'sunu kabul etmeyı reddet- miştir. Refah'ın hükümet olmasına muhalefet ettiğini ile- ri sürerek kandırdığı için Şansölye Kohl, BAYAN TANSU ÇİLLER'I HİÇBIR ZAMAN GÖRMEYECEK- TİR. (Raporda Çiller'le ılgilı bu cümle büyük harf- lerle yazılıyor.) Alman Dışışferi Bakanlığı, Erbakan'ın yapacağı zi- yareti özel amaçlı "sınırlı resmibirgezi" diyetercih edebilır. (5)- "Türkiye'nin ekonomik ve politika durumu- na güvensızlik": Sadece Almanya'da değıl, hemen her yerde bu- günkü yönetımle Türkiye'nın politik ve ekonomik alanlarda nereye yöneldiği konusunda gıderek ar- tan bir güvensızlik vardır, IMF anlaşmasının deste- ği olmaksızın Türkiye yalnız başına yürümektedir. Bu yalnızlık hükümetin Refah kanadının eksantrik dış politika hedefleriyle daha da akut hale gelmek- tedir. t (6)- "Almanya 'daki Türkler karamsar bakışın ne- ofeni": • Türkıye'deki bütün sorunlar ve çatışmaların bü- yüyerek abartılı biçimde Almanya'ya yansıması. Al- manya 'yı ülkede yaşayan iki milyon Türke karşı ka- ramsar bir görüşe sahip olmaya itiyor. Cumhurbaş- kanı Türkiye'nin Güneydoğu, insan hakları ve eko- nomik yaptırımları konusunda iyi bilgi sahibi ke- simlerin eleştirileriyle karşılaşacaktır. . Cumhurbaşkanı ne söylerse söylesin dinleyicile- rinin kafasında. kimi temsil ettiği konusunda bir so- ru kalacaktır. Çünkü. Türkiye şu anda ikı farklı dış ve ıç politika izler durumdadır. Refah'ın ve DYP'nin ayrı ayrı iç ve dış politikaları. (7)- "Imajla ilgili öneriler": Gezi şu açılardan önemlidir: Almanya, Avrupa'nın kalbidir. Türkiye'yi dikkatli izleyen bir ülkedir. Şu an- da iki ülke arasında büyük sorun bulunmamasına karşın, Cumhurbaşkanı kritık bir dönemde Alman- ya'ya 'imaj' sunacaktır. Avrupa, Türkiye konusunda endişelidir. Bugün- kü Türk hükümetinin radikal yönelimler almayaca- ğı konusunda bazı güvencelere ihtiyaç duymakta- dırlar. Öte yandan Türkiye'nin kendi evini bir düzene koyduğunu gösteren işaretler aramaktadırlar. (8)- "Rapora bir cümlelik yorum": Ya bizde? iyimserlik sözcüğü yitmek üzere, değil mi? Kirli ilişkilere tepki büyüyor Karlı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türki>e'nin çeşit- lı kentlerinden yola çıkan Özgürlük ve Davanışma Rartısi (ÖDP) üyesi binlerce yurttaş. "temiz devlet" iste- miyle başkent sokaklarını süpürdüler. 36 demokratik kitle örgütünün. Susurluk kazasıv ia adım adım çözü- len çete soruşturmasının ka- patılmaması için ginşimde bulunmasının ardından. ÖDP de. "Temiztoplum için Meclis göreve" dedi. ÖDPGenelBaşkanıUfuk L'ras. TBMM'vı asli göre- vini yerine getirmeye çağı- nrak. "TBMM. siyasi so- runları MGK'ye, ekonomik sorunlannı IMF'ye, bu tür sorunlan da Allah'a havale etmekten vazgeçsin" dedi. Dışişleri Bakanı \e Baş- bakan SardımeiM Tansu ÇU- lerveeşiÖzerÇiller'e kadar uzandığı iddia edilen "kirli Uişkjler1> *in araştınlmasını is- teven binlerce ÖDP'lı. dün Ankara'da ellerindeki "sü- pürge"lerle. "Halk süpüre- cek" e>lemi \aptılar Çil- ler'le görüşmesinin ardın- dan istıfa eden eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın "binlerce operas>on" vap- nkları açıklamasına gönder- me yapan ÖDP' Ii ler. bu ope- rasvonlar arasındaki faili meçhul cınavetlerin a\dın- latılmasını ıstediler. ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras. "Güneşin sofrasında- \ı/. dostların arasında>ız. Merhaba" dıve başladığı konuşmasında. ıktidar \e muhalefet partılenne sert eleştiriler vöneltti. L'fuk Urasbaşkanlığında- kibirheyetTBMM'yegide- rek. Susurluk kazasının ar- dından ortaya çıkan maf\a- devlet ili^kilerinin araştınl- ması ıstemini içeren dilek- çeleri Meclis Başkaınekili İ'luç Gürkan'a sundu. Demirel: Hep beraber karşı çıkahm ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süle>man Demi- rel. "mafya-de\tet-si>aset-aşiret" arasındaki kirli ilişkıleredeğınırken sivasetçıler arasında dasavunulama- vacak kişıler olduğunu belirterek. "Kötü, vanlış \e çirkin şevlere hep beraber karşı çıkaüm" dedi. Ülkenin siyaset %e sıyasetçiden ümıdinı kes- memesi gerektiğını kavdeden Cum- hurbaşkanı Demirel. "Türkije.siva- set \e siyasetçiden vazgeçmediğini. geçen 50 senede birkaç defa göster- miştir" diye konuştu. Demirel. Ankara Sanavi Oda- sı'nın (ASOl ödül törenınde yaptığı konuşmada. ASO Başkanı Zafer Çağla\an*ın sıyasetle ılgilı eleştiri- lennı yanıtladı. Ortaya çıkan kirli bağlantıları kastederek me\cut du- rumun siya.setin ele^tirılmesıne u\- gun olmadıgını sa\unan Demirel. kendısınin de sistenıle ilgili konu- larda bazı şeyler sö\lemek zorunda olduğunu belırttı. Demirel. şunları bildirdi: "Ne kadar bugünkü duru- ma u> nıasa da sö\ lemek durumun- da\ını. Hi<; olmazsa eskiden kalma içimde bir kurt \ar. Bu beni rahatsız ediyor. Siyaseti çirkin bir şe\ sa\ mak \anlıştır. Siyasetçhi de kirli adam saymak yanlıştır. Shasetten \e sija- setçiden \ azgeçilme>eceğine göre, sa- nıyorum ki bunun bir çıkışı olması gerekir. Çizgi şudur, siyaset dendi- ğinde bir ülkede hiir\ e serbest bir re- jim varsa onıın kendine göre siyase- ti \ardır. Hür \e serbest rejimden kastım. \ani sistem hür demokratik bir sistemse onun kurumları vardır. kurallan \ardır." Türkive'nin geçen 50 sene ıçerı- sınde çok partı demokrasisinı yürüt- mekte büuik sıkıntıya düştüğünü \urgula\an Demirel. "Sonra yine normale dönüldü \e yine mesele si- yaset \e siyasetçiye kaldı" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel. şunları ka\dettı. "Buradayapılacak şey. ne- reden şikâ>etçi isek onu orta) a kov- nıak la/ımdır. Çünkü biz. bunun to- pundan şikâ\etyi\i/. Topundan şi- kâ>etçi> sen seni teda\ i edeeek hekim yok. Teda>i için gittiğin adamı çare- sizbırakı\orsun. Hertarafınağrıyor. Kendi kendinıi/i gavn kabili tedavi haline getiririz. Vâni bu baş. bu \as- tıktan kalkma/ noktasına geldi>se, o /aman en doğrusu \alana kelime>i şahadet getirmektir. Siyaset ve siva- setçiden ümit kesmiş bir ülke haline gelmevelim. Ben topvekûn bir şevi sav unmuvorum, iv iv i sav unuvorum. Siyasetçinin içinde de sav unulmaya- cak kişi vardır." Devletin Türkiye'yi idareedemez hale gelmesinin daha önce yaşandı- ğını anlatan Demirel. "Devlete. ivi şevlere sahip çıkalım, kötü. >anlış ve çirkin şev lere hep beraber karşı çıka- lım" dıve konuştu. Cumhurbaîfkanı Demirel. konuşmasını şu fikra\ İa bı- tirdi: "Adanıın evinin tavanında fa- revarmış.Birisiniçağırmış'Benı ^u rahatsızlıktan kurtar' demiş. Sonra gelmiş'Senı kurtardık. Faremesele- si taınam' demişler. Nasıl oldu?" de- miş, "E\i >aktık' demişler... Tabiie- v i vakarsanı/. fare de vanar, ama ev - siz kalırsınız. Gelin farevi vakalava- lım da evsiz kalmavalım..." ASO Başkanı Çağlayan. Türk si- yasetinin de kendilen gıbı birinci lig performansı göstermesinı ıstedıkle- rını belirterek. "Türkiye, bugün ül- ke olarak birinci ligde kabul edilemi- vorsa, bu sanayicilerin değil, nıaale- sef sivasetçilerin vüzündendir" de- di. Ay nı törende konuşan De\ let Ba- kanı Lfuk Söylemez ıse ıstikrarsız- lığın aşıldığını savla\arak. "Vıl so- nuna kadar iç ve dış borçlanmada htçbir sıkıntıvla karşılaşmavacağı- mızgörülüvor" dedi. Demirel. daha sonra Sıncaıı Organıze Sana\ ı Böl- uesı'nde bulunan Erkunt Eöitim Merkezi'nı hızmete açtı. Erkunt Eğitim NJerkezi ile çocuklara kısa \oldanbeceri kazandırılmasınınola- naklı olduğunu belirten Demirel. "Gelişen, büyüyen, güçlenen, kalkı- nan Türkive, işte hedefimiz bu. Bu hedefe doğru giderek önümüzdeki engelleri kaldıracagız. Hangi engeli görünceyıldık? N ılsaydık burava gel- mezdik, onun için gelin, engelleri kal- dıralım"" di>e konuştu. Demirel. Ankara V'alilıği tarafın- dan Macunköy'de vaptırılan Genç- lık Merkezi'mn temel atma törenin- de. Türkiye'de ilk kez gençler için bir merkez yapıldığını bildirdi. Te- sisın 1.5 tnlyon lırava mal olacağı- nı belirten Demirel. "Bu tesis, sizin boş zamanlannızı geçirmeniz, kah- veveavıracağınızzamanınızı burava av ırmanız, birbirinizie kav naşmanız. sosval ve sanat etkinliklerine katıl- manız için vapılacak bir (esistir. Bu tesis, 21. asrın Türkiyesi'nin tesisi- dir. Sizin için \apılı\or. size emanet- tir" dedi. Demirel. Türkiye Saglık İşçileri (Sağlık-İş)Sendikası'nınyaptırdığı okulun temel atma töreni ile Çanka- yaJunzm Otelcilik \e Lokantacılık Işletmeler Üstü Eğitim Merkezi'nin açılışınada katıldı. Kültür Bal^anhğı^nda Refah kadrolaşması HLLVA KAR4BAĞLI ANK.\RA - RP'li Kültür Bakanı İsmail Kahraman. göre\e geldikten sonra 200'e yakın personelin göre\ yerlerini değiştırdi. RP'lı kadrolaş- manın daha çok tabandan tavana doğru olmasına özen gösteren Kah- raman. Ankara başta olmak üzere bırçok ılin kültür müdürlerım gö- revdenaldı. tmam-hutıplı kadrolaş- manın en yoğun \aşandığı kurum. KütüphanelerGenel Müdürlüğüol- du. Atatürk Kültür Merkezı (Â~KM) alanında kültürel faalıyetlerını yürü- ten si\ il toplum örgütlerine mekân- larından çıkmalan talımatını \eren Kahraman, bu kuruluşlara oturma izni \erdiği gerekçesıvle eski Müs- teşar Yardımcısı ŞakirÇelik'e 5 ma- aş kesinti cezası \erd.. RP'lı beledıvelere. dernek \e sa- kıtlara "transfer harcama" kalem- lerinden miKonlarca lira tutannda para aktardığı iddia edilen RP'li Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın. personele yönelık ceza ve sürgün uygulamaları da bakanlıkta huzur- suzluk yarattı. Kahraman. merkeze uzun bir sü- re dönmeye olanak tanımayan "ge- çici görev lendirme" uygulanıasına hızkazandırdı.2O-25'ergünlükgö- re\ lendirmelerle Diyarbakır. Siîrt. Mardin. Hakkâri \e Erzurum'agön- derilen personelin süre bitiminde yeni bır göre\lendirmeyle başka merkezlere gönderildiğine ışaret edildi. Kültür Bakanlığı yetkilileri. uvüulamanın kilit noktalardaki isımlerde odaklaştırıldığına dıkkat çekerken. "Kahraman. icraatı ko- nusunda rahat hareket etmek isti- yor. Ne kadın, ne sağlık, ne aile ne de çocuk sorunlan onu ilgilendirivor. Vargi görevinize iade edivor, o da i- ki dakika sonra sizi sürüvor" değer- lendırmesinı yaptı. Bu kapsamda. eski Anıtlarve Müzcler Genel Mü- dür \'ardımcısı Kenan Vurttagül Mardin'de, Kültür veTabıat V'arlık- ları Genel Müdürlüğü'ndearkeolog ve mimar olarak çalışan iki bayan personel Bitlis'te. eski APK Başkan Yardımcısı Gülay Sönmez Erzin- can'da bulunuyor "Ceza ve somşturma' Eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar döneminde sivil toplum örgütleri- nın sanat \e kültür faaliyetleriniyü- rütmesi içın Atatürk Kültür \ferke- zi (AKM) alanında yapılan tahsis- lere tepki gösteren Kahraman, ceza uygulamalanm bu alanda da sürdür- dü. Kahraman. bu tahsıslere onay \eren eski Kültür Bakanlığı Müste- şar \ardımcısı Şakir Çelik'e 5 ına- aş kestntı cezası \erdi. Çelik'ın maaşından kesinti ışle- mine başlanıldığı bildirildi. Devlet Opera ve Balesı Genel Müdürlü- ğü'nde istedıği atamayı yapamayan Kahraman. "operadaki uvgulama- ları"gerekçe göstererek Genel Mü- dür Hasan Hüseyin Akbulut için ge- nel soruşturma başlattı. Kınamace- zalanndaki artışa dıkkat çeken ba- kanlık yetkilileri, verilen sa\un- maların okunmadıöını bildirdi. TİİtT1 SAHTE DÜNYALAR İş dünyası, politika, medya üçgeninde gelişen iııaııılnıaz olaylar!.. Anadolu'da ticaretle zenginleşip.ünlendikten sonra İstanbul'a göçen ve sanayide önemli adımlar atarak ülkenin ekonomik ve politik yaşamında etkin olan bir ailenin öyküsü SAHTE DÜNYALAR PAZARTESİ.SALI. ÇARŞAMBA.CUMA Saat : 18.50 - 19.30 T Ü R K İ V E ' N İ N D İ Z İ S İ (LJ3 Sulu "• Gok gurultulu G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY H Bcıştarafı I. Sayfuda Rekor Diyarbakır'da... Bu ilimizdeki 1326 okuldan 580'i kapalı. Bin- göl'de 587 okuldan 289'u, Batman'da 466 okulun 179'u, Tunceli'de 426 okulun 201 'i kapalı. Polis-asker bugünün güvenliğini sağlar, eğitim ise geleceğin güvenliği demek. Bu rakamlar en azından Doğu ve Güneydo- ğu'nun yannının karanlık olduğunu ortaya koyuyor. Yeniden açılması planlanan okulların onarımı için aynlan para 250 milyar lira. Mafya, bu parayı yapa- cağı işlerin karşılığında kaparo olarak bile kabul et- mez. Peki, açık olan okullarda eğitim nasıl yapılıyor? Ankara'da kurulan değişım pazarında kaybederek Doğu'da görev yapmayı kabul edip bölgeye gelen öğretmene kaymakam, ilçe jandarma komutanı ve köy muhtarı huzurunda imzalatılan "Tebliğ ve 7e- bellüğ Belgesi"ri\ birlikte okuyalım: I - Yeni atandığım görev yerine, yol güzergâhın- da gerekli emniyet tedbiri alınmadan ve karakol komutanlığı ile ilçejandarma komutanlığının habe- ri olmadan gitmeyeceğim. 2- Jandarma karakolu bulunan köylerde karakol- da kalacağım. Karakolda kalmam mümkün olma- dığı takdirde karakola yakın ev kiralayarak oturaca- ğım. 3- Karakol bulunmayan köylerde GKK'lere ait tarafıma temin edilecek evde kalacağım. 4- Mahalli güveniik kuvvetlerinin haberi olma- dan şahsi ihtiyaçlanmı karşılamak veya diğer ne- denlerle ferdi seyahat etmeyeceğim. Görev yerin- den ayrılmayacağım. 5- Görev yerinden ayrılmam gerektiğinde ilçe jandarma komutanlığınca düzenlenen konvoy fa- aliyetleri ile gidip geleceğim. 6- Kiraladığım evin karakola yakın olması halin- de karakol ile ev arasında erken ikaz sistemı (diya- fon, zil vb.) kuracağım. 7- İlçe jandarma ve karakol komutanlığı tarafın- dan ilişki kurmamam için uyarıda bulunalan şahıs- larla ilişkide bulunmayacağım. 8- İlçe merkezindeki her türlü kurum ve kurulu- şa ait sosyal tesislerden istifade edebıleceğim. 9- Isteğim halinde tarafıma ilçejandarma komu- tanlığı tarafından atış eğitımıni müteakip tabanca ve fişek alabileceğim. 10- Karakol ve köy savunma planındakı hareket tarzımı anladım, aynen uygulayacağım. I1 - Şüpheli durumlar sezdığimde en yakın kara- kola derhal haber vereceğim. Bu hususların tarafıma tebliğ edildiğıne ve em- rin tarafıma açıklandığına dair bu tebelluğ belge- sinin doğruluğunu imzam ile tasdik ederim. —Kaybolan çığlıklar... Öğretmenlere imzalatılan bu belgeyi onaylayıp onaylamamak ayrı konu. Bu tablo. öğretmenin "iyi eğ/f/c/"likten önce, "iyi timci" olması gerektiğini or- taya koyuyor. Öğretmen bu koşullarda, öğrencilere ne verebi- lir? Bölge halkıyla ne ölçüde ilişki kurabilir? Durum böyle olunca pek çok öğretmen de Do- ğu ve Güneydoğu'ya gitmeyi kabul etmiyor. 1994'te 2 bin 132, 1995'te 1887, 1996'da da 3 bin öğretmen görev yerine gitmedi. Olumsuz ko- şullara bir de öğretmensizlik eklenince. Doğu ve Güneydoğu'da okul çağındaki binlerce, milyonlar- ca çocuk cehaletin kucağına itiliyor. Koalisyonun büyük ortağı Erbakan. "RP'nin baş- bakanlığını" yapıyor. Bir okulda. "başörtüsü soru- nu" belirse tek sorun buymuş gibi "Yinezulüm" de- yip dört koldan çullanıyorlar. Küçük ortak Çiller'in yaptıklannın "çefe"lesini tutmak giderek güçleşiyor. Sorumlular, öğretmenler haftasında öğretmenin önemınden dem vurmasınlar, kışisel hırslarına bi- raz gem vurup yukarıdaki tabloya baksınlar. Deniz Baykal'ın son Tunceli gezisinde bir köylü haykırı- yor: "Lütfen okulumuzu kapatmasınlar, o b/zim son ekmeğimiz..." Kurşun sesleri, sen-ben naraları arasında kaybo- lup giden bu çığlığı duymazsak yarın o çığlığı atan- larda kalmayacak... Haydi koalisyon ortaklan biraz eğitimle, öğret- menle ilgilenin... ilgilenirseniz söz... iki kilo altın. iki villa arsası bizden... 'Aşiretler devleti sindiriyor' AıNKARA (Cumhurivet Bürosu)-CHP Genel Başka- nı Deniz Bavkal. Susurluk'ta mevdana geîen kazavla bo- \ utlanan "devlet-mafva-siya- set-aşiret" bağlantısını değer- lendınrken cumhurivet ku- rumlarının. feodalitenın etkı- sı altınagirdiğinı belırttı. Aşı- retlenn dev letı sındırdığmı kavdeden Bavkal. Başbakan Necmettin Erbakan'ın. ko- alisvonu sürdürme kaygısıy- la konuşmadığını sövledı. ANAP Genel "Başkan' Yar- dımcısı Edip Safter Gaydalı da Susurluk kazasıyla ortaya çıkan ılişkılerin hükümet ta- rafından örtbas edıleceğını ilerı sürdü. Başbakan Erba- kan'ın olav lar karşısında sus- kun kalmasını eleştıren Bay- kal. "Erbakan ağnnınfermu- varını kapattı. 20 gündür su- suyor. Ne vapacak; gerçekle- ri sövlese. çete olayını soruş- turmava kalkışsa koalisvonun devanı etmesi mümkün değil. O da görmemezlikten geli- yor" dedi. Günev doğu'da devletin aşiretlenn arkasına saklan- mav'i uvgun bır politika ola- rak görmesi sonucu aşiretle- nn dev letı sindirmeve ve aş- maya başladığını sövleven Bavkal. Susurluk kazasının. Batı'da da avnı durumuıi ge- çerlı olduğunu göslerdığını kavdettı. Bavkal. "Cumhuri- vetin 73. yılında feodalite cumhurivetin temel kurum- larını etkisine alnıav a başladı. Kurumlar bir şev vapamaz görünüvorlar"dedı. Bavkal. Cumhurbaşkanı Demırel'ın konuva ılışkın olarak "Gideceği vere kadar götürün" dçıklaıııa^mı M\a- silere değil. gazetecılere v ap- tığını belirterek Cumhurbaş- kanı'na. tüm sivası partı lı- derlerini bir araya getırecek bır toplantı vapması çağrısı- nı vineledi. Bavkal. "Ahmet'e. Meh- met'e değil. sosval demokra- siye" ıhtivaç olduğunu \ urgu- ladı. Bavkal. son dönemde "cumhurivet. Atatürk. laiklik davatmacılığı" sövlemıvle düşünce özgürlüğü arkasına saklanarak cumhurıvetin çö- kertılmek ıstenıldığıni anlat- tı. Bu arada CHP. ÖDP. İP. HADEP. IHD. Genel-lş ile Halkevi Iskenderun şubelerı tarafından yapılan ortak açık- lamada. Başbakan Yardımcı- sı Tansu Çiller. eskı Içışlerı Bakanı Mehmet Ağar\e Şaıı- iııırta Milletıekılı Sedat Bu- cak'ın Yiice Dıvan'a >e\k edilmelerı ıstenıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle