Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1CKASIM 1996 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
Zorgulda' B 14 Antalya
Yuraun Daîı kesımlen par-
çalı yer >er çok bulutlu
Marmara'run batısı ve kı-
>(Egeyagmu'' yer yer sa-
ğanak yağışlı, otekı yerte
r
az oufutij ve açık geçe-
cek Yurdun ıç ve doğu
kesımlennde yer yer sıs
gorulecek Ha^asıcaklığı
yurdun Daî
1
Kesınnlennde
bıra2 artacak. doğuda
degtŞ'Tieyecek Ruzgâr
guney vedoğu yonleroen
hafif ara sıra orta kuvvet-
te yağış anında kuvveîh-
ce esecek
Londra
Paris
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
5
6
13
5
7
11
16
4
Budapeşte Y 13 Münih
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
B
B
B
B
B
B
A
4
9
7
10
16
8
13
28
Şam 24
Parçalı bulutlu Sıslı Bulutlu ^ ÇOK bulutiu ı Yağmurlu
GLONCEL Cİ NEYTARCAYİREK
• Baştanfı 1. Sayfuda
içenkli kin bölümler. aşağıda:
(1)- "BL geziyi şu anda önemlı hale getıren ne-
denler":
Genel carak Almanya ve Şansölye Kohl'ün şu
anda Türtye'yi kimin yönettiği konusunda kafala-
n karışık. Erbakan'ın ne yapmak istediğı ve gele-
cekle ne c acağı konusunda çok az şey söyleyebi-
Uyorlar. BL nedenlerle Demirel tanınmış bır siyaset
adamı olaak önemle karşılanacak ve Cumhurbaş-
Ranı'na ç<x açık sorular yöneltilecek.
Temel s^ru: Türkiye bir dost mudur. yoksa düş-
m a n mı?
Almanlar bir ölçüde Refah'tan ürkmüş vazıyette-
Qer. Daha ca önemlısı, Erbakan'ın olası Almanya zi-
^areîinde Jkedekı Millı Görüşçülere neler yaptıra-
cağını bileiemelerı ürküntüyü arttırıyor.
Almanyc. Türkıye-AB ilişkilerının geliştırilmesin-
de en öneili engeli oluşturan ınsan hakları konu-
sunda encşelerini dile getirecek.
(2)- "Deiırel'in ziyareti şu duyarlılıklar çerçeve-
sinde gerçekleşecek":
Almanya ülkesmde yaşayan büyük Türk toplu-
munun va'ığından rahatsızdır.
PKK ve "jrkiye'deki Kürt radikaller, Alman kamu-
oyu tarafırdan büyük bır kuşkuyla izlenen, kendı-
ne yeterli tjyük gruplar olarak algılanmaktadır.
Aynı yarç Islamcı eylemciler içın de geçerlidir. Is-
lamcıların îjllandığı sözcükler bütünüyle Almanlar
için yabancıdır. Almanya, bütün devletlerden çok
dahaöteyeTürkiye'dekilslamıhareketınyükselme-
sinden encşelıdir.
Bu bağlamda Cumhurbaşkanı'nca getirilecek
güvenceler ve somut teklifler çok dikkatle dinlene-
cektir.
(3)- "Erbakan'ın Almanya gezisi":
Türkiye ite Almanya arasındakı temel sorun; Er-
bakan'a birdavet yapıp yapmamaktır. Bu konuda-
ki değerlenjırme şöyle:
Şansölye Kohl, bir davet yapılmasına karşıdır.
Çünkü; federal anayasayı koruma örgütü (istih-
barat örgütj) Mılli Görüş örgütüne kuşkuyla bak-
maktadır. Amanya'dakı Mılli Görüş örgütü de bu
noktada duyarlıdır. Erbakan'a olası ziyaretinde
Köln'de örgütü ziyaret etmemesini önermektedır.
Görmek istemiyor
(4)- "Ya Tansu Çıller'e bakış?":
Şansölye Kohl, çok ınatçı davranabilmektedir.
Yıllarca eskı bır komünist olduğu gerekçesiyle
Romanya'nn lliescu'sunu kabul etmeyı reddet-
miştir.
Refah'ın hükümet olmasına muhalefet ettiğini ile-
ri sürerek kandırdığı için Şansölye Kohl, BAYAN
TANSU ÇİLLER'I HİÇBIR ZAMAN GÖRMEYECEK-
TİR. (Raporda Çiller'le ılgilı bu cümle büyük harf-
lerle yazılıyor.)
Alman Dışışferi Bakanlığı, Erbakan'ın yapacağı zi-
yareti özel amaçlı "sınırlı resmibirgezi" diyetercih
edebilır.
(5)- "Türkiye'nin ekonomik ve politika durumu-
na güvensızlik":
Sadece Almanya'da değıl, hemen her yerde bu-
günkü yönetımle Türkiye'nın politik ve ekonomik
alanlarda nereye yöneldiği konusunda gıderek ar-
tan bir güvensızlik vardır, IMF anlaşmasının deste-
ği olmaksızın Türkiye yalnız başına yürümektedir.
Bu yalnızlık hükümetin Refah kanadının eksantrik
dış politika hedefleriyle daha da akut hale gelmek-
tedir.
t (6)- "Almanya 'daki Türkler karamsar bakışın ne-
ofeni":
• Türkıye'deki bütün sorunlar ve çatışmaların bü-
yüyerek abartılı biçimde Almanya'ya yansıması. Al-
manya 'yı ülkede yaşayan iki milyon Türke karşı ka-
ramsar bir görüşe sahip olmaya itiyor. Cumhurbaş-
kanı Türkiye'nin Güneydoğu, insan hakları ve eko-
nomik yaptırımları konusunda iyi bilgi sahibi ke-
simlerin eleştirileriyle karşılaşacaktır.
. Cumhurbaşkanı ne söylerse söylesin dinleyicile-
rinin kafasında. kimi temsil ettiği konusunda bir so-
ru kalacaktır. Çünkü. Türkiye şu anda ikı farklı dış
ve ıç politika izler durumdadır. Refah'ın ve DYP'nin
ayrı ayrı iç ve dış politikaları.
(7)- "Imajla ilgili öneriler":
Gezi şu açılardan önemlidir: Almanya, Avrupa'nın
kalbidir. Türkiye'yi dikkatli izleyen bir ülkedir. Şu an-
da iki ülke arasında büyük sorun bulunmamasına
karşın, Cumhurbaşkanı kritık bir dönemde Alman-
ya'ya 'imaj' sunacaktır.
Avrupa, Türkiye konusunda endişelidir. Bugün-
kü Türk hükümetinin radikal yönelimler almayaca-
ğı konusunda bazı güvencelere ihtiyaç duymakta-
dırlar.
Öte yandan Türkiye'nin kendi evini bir düzene
koyduğunu gösteren işaretler aramaktadırlar.
(8)- "Rapora bir cümlelik yorum":
Ya bizde? iyimserlik sözcüğü yitmek üzere, değil
mi?
Kirli ilişkilere tepki büyüyor
Karlı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türki>e'nin çeşit-
lı kentlerinden yola çıkan
Özgürlük ve Davanışma
Rartısi (ÖDP) üyesi binlerce
yurttaş. "temiz devlet" iste-
miyle başkent sokaklarını
süpürdüler. 36 demokratik
kitle örgütünün. Susurluk
kazasıv ia adım adım çözü-
len çete soruşturmasının ka-
patılmaması için ginşimde
bulunmasının ardından.
ÖDP de. "Temiztoplum için
Meclis göreve" dedi.
ÖDPGenelBaşkanıUfuk
L'ras. TBMM'vı asli göre-
vini yerine getirmeye çağı-
nrak. "TBMM. siyasi so-
runları MGK'ye, ekonomik
sorunlannı IMF'ye, bu tür
sorunlan da Allah'a havale
etmekten vazgeçsin" dedi.
Dışişleri Bakanı \e Baş-
bakan SardımeiM Tansu ÇU-
lerveeşiÖzerÇiller'e kadar
uzandığı iddia edilen "kirli
Uişkjler1>
*in araştınlmasını is-
teven binlerce ÖDP'lı. dün
Ankara'da ellerindeki "sü-
pürge"lerle. "Halk süpüre-
cek" e>lemi \aptılar Çil-
ler'le görüşmesinin ardın-
dan istıfa eden eski İçişleri
Bakanı Mehmet Ağar'ın
"binlerce operas>on" vap-
nkları açıklamasına gönder-
me yapan ÖDP' Ii ler. bu ope-
rasvonlar arasındaki faili
meçhul cınavetlerin a\dın-
latılmasını ıstediler.
ÖDP Genel Başkanı Ufuk
Uras. "Güneşin sofrasında-
\ı/. dostların arasında>ız.
Merhaba" dıve başladığı
konuşmasında. ıktidar \e
muhalefet partılenne sert
eleştiriler vöneltti.
L'fuk Urasbaşkanlığında-
kibirheyetTBMM'yegide-
rek. Susurluk kazasının ar-
dından ortaya çıkan maf\a-
devlet ili^kilerinin araştınl-
ması ıstemini içeren dilek-
çeleri Meclis Başkaınekili
İ'luç Gürkan'a sundu.
Demirel: Hep beraber karşı çıkahm
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Cumhurbaşkanı Süle>man Demi-
rel. "mafya-de\tet-si>aset-aşiret"
arasındaki kirli ilişkıleredeğınırken
sivasetçıler arasında dasavunulama-
vacak kişıler olduğunu belirterek.
"Kötü, vanlış \e çirkin şevlere hep
beraber karşı çıkaüm" dedi. Ülkenin
siyaset %e sıyasetçiden ümıdinı kes-
memesi gerektiğını kavdeden Cum-
hurbaşkanı Demirel. "Türkije.siva-
set \e siyasetçiden vazgeçmediğini.
geçen 50 senede birkaç defa göster-
miştir" diye konuştu.
Demirel. Ankara Sanavi Oda-
sı'nın (ASOl ödül törenınde yaptığı
konuşmada. ASO Başkanı Zafer
Çağla\an*ın sıyasetle ılgilı eleştiri-
lennı yanıtladı. Ortaya çıkan kirli
bağlantıları kastederek me\cut du-
rumun siya.setin ele^tirılmesıne u\-
gun olmadıgını sa\unan Demirel.
kendısınin de sistenıle ilgili konu-
larda bazı şeyler sö\lemek zorunda
olduğunu belırttı. Demirel. şunları
bildirdi: "Ne kadar bugünkü duru-
ma u> nıasa da sö\ lemek durumun-
da\ını. Hi<; olmazsa eskiden kalma
içimde bir kurt \ar. Bu beni rahatsız
ediyor. Siyaseti çirkin bir şe\ sa\ mak
\anlıştır. Siyasetçhi de kirli adam
saymak yanlıştır. Shasetten \e sija-
setçiden \ azgeçilme>eceğine göre, sa-
nıyorum ki bunun bir çıkışı olması
gerekir. Çizgi şudur, siyaset dendi-
ğinde bir ülkede hiir\ e serbest bir re-
jim varsa onıın kendine göre siyase-
ti \ardır. Hür \e serbest rejimden
kastım. \ani sistem hür demokratik
bir sistemse onun kurumları vardır.
kurallan \ardır."
Türkive'nin geçen 50 sene ıçerı-
sınde çok partı demokrasisinı yürüt-
mekte büuik sıkıntıya düştüğünü
\urgula\an Demirel. "Sonra yine
normale dönüldü \e yine mesele si-
yaset \e siyasetçiye kaldı" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel. şunları
ka\dettı. "Buradayapılacak şey. ne-
reden şikâ>etçi isek onu orta) a kov-
nıak la/ımdır. Çünkü biz. bunun to-
pundan şikâ\etyi\i/. Topundan şi-
kâ>etçi> sen seni teda\ i edeeek hekim
yok. Teda>i için gittiğin adamı çare-
sizbırakı\orsun. Hertarafınağrıyor.
Kendi kendinıi/i gavn kabili tedavi
haline getiririz. Vâni bu baş. bu \as-
tıktan kalkma/ noktasına geldi>se, o
/aman en doğrusu \alana kelime>i
şahadet getirmektir. Siyaset ve siva-
setçiden ümit kesmiş bir ülke haline
gelmevelim. Ben topvekûn bir şevi
sav unmuvorum, iv iv i sav unuvorum.
Siyasetçinin içinde de sav unulmaya-
cak kişi vardır."
Devletin Türkiye'yi idareedemez
hale gelmesinin daha önce yaşandı-
ğını anlatan Demirel. "Devlete. ivi
şevlere sahip çıkalım, kötü. >anlış ve
çirkin şev lere hep beraber karşı çıka-
lım" dıve konuştu. Cumhurbaîfkanı
Demirel. konuşmasını şu fikra\ İa bı-
tirdi: "Adanıın evinin tavanında fa-
revarmış.Birisiniçağırmış'Benı ^u
rahatsızlıktan kurtar' demiş. Sonra
gelmiş'Senı kurtardık. Faremesele-
si taınam' demişler. Nasıl oldu?" de-
miş, "E\i >aktık' demişler... Tabiie-
v i vakarsanı/. fare de vanar, ama ev -
siz kalırsınız. Gelin farevi vakalava-
lım da evsiz kalmavalım..."
ASO Başkanı Çağlayan. Türk si-
yasetinin de kendilen gıbı birinci lig
performansı göstermesinı ıstedıkle-
rını belirterek. "Türkiye, bugün ül-
ke olarak birinci ligde kabul edilemi-
vorsa, bu sanayicilerin değil, nıaale-
sef sivasetçilerin vüzündendir" de-
di. Ay nı törende konuşan De\ let Ba-
kanı Lfuk Söylemez ıse ıstikrarsız-
lığın aşıldığını savla\arak. "Vıl so-
nuna kadar iç ve dış borçlanmada
htçbir sıkıntıvla karşılaşmavacağı-
mızgörülüvor" dedi. Demirel. daha
sonra Sıncaıı Organıze Sana\ ı Böl-
uesı'nde bulunan Erkunt Eöitim
Merkezi'nı hızmete açtı. Erkunt
Eğitim NJerkezi ile çocuklara kısa
\oldanbeceri kazandırılmasınınola-
naklı olduğunu belirten Demirel.
"Gelişen, büyüyen, güçlenen, kalkı-
nan Türkive, işte hedefimiz bu. Bu
hedefe doğru giderek önümüzdeki
engelleri kaldıracagız. Hangi engeli
görünceyıldık? N ılsaydık burava gel-
mezdik, onun için gelin, engelleri kal-
dıralım"" di>e konuştu.
Demirel. Ankara V'alilıği tarafın-
dan Macunköy'de vaptırılan Genç-
lık Merkezi'mn temel atma törenin-
de. Türkiye'de ilk kez gençler için
bir merkez yapıldığını bildirdi. Te-
sisın 1.5 tnlyon lırava mal olacağı-
nı belirten Demirel. "Bu tesis, sizin
boş zamanlannızı geçirmeniz, kah-
veveavıracağınızzamanınızı burava
av ırmanız, birbirinizie kav naşmanız.
sosval ve sanat etkinliklerine katıl-
manız için vapılacak bir (esistir. Bu
tesis, 21. asrın Türkiyesi'nin tesisi-
dir. Sizin için \apılı\or. size emanet-
tir" dedi.
Demirel. Türkiye Saglık İşçileri
(Sağlık-İş)Sendikası'nınyaptırdığı
okulun temel atma töreni ile Çanka-
yaJunzm Otelcilik \e Lokantacılık
Işletmeler Üstü Eğitim Merkezi'nin
açılışınada katıldı.
Kültür Bal^anhğı^nda Refah kadrolaşması
HLLVA KAR4BAĞLI
ANK.\RA - RP'li Kültür Bakanı
İsmail Kahraman. göre\e geldikten
sonra 200'e yakın personelin göre\
yerlerini değiştırdi. RP'lı kadrolaş-
manın daha çok tabandan tavana
doğru olmasına özen gösteren Kah-
raman. Ankara başta olmak üzere
bırçok ılin kültür müdürlerım gö-
revdenaldı. tmam-hutıplı kadrolaş-
manın en yoğun \aşandığı kurum.
KütüphanelerGenel Müdürlüğüol-
du. Atatürk Kültür Merkezı (Â~KM)
alanında kültürel faalıyetlerını yürü-
ten si\ il toplum örgütlerine mekân-
larından çıkmalan talımatını \eren
Kahraman, bu kuruluşlara oturma
izni \erdiği gerekçesıvle eski Müs-
teşar Yardımcısı ŞakirÇelik'e 5 ma-
aş kesinti cezası \erd..
RP'lı beledıvelere. dernek \e sa-
kıtlara "transfer harcama" kalem-
lerinden miKonlarca lira tutannda
para aktardığı iddia edilen RP'li
Kültür Bakanı İsmail Kahraman'ın.
personele yönelık ceza ve sürgün
uygulamaları da bakanlıkta huzur-
suzluk yarattı.
Kahraman. merkeze uzun bir sü-
re dönmeye olanak tanımayan "ge-
çici görev lendirme" uygulanıasına
hızkazandırdı.2O-25'ergünlükgö-
re\ lendirmelerle Diyarbakır. Siîrt.
Mardin. Hakkâri \e Erzurum'agön-
derilen personelin süre bitiminde
yeni bır göre\lendirmeyle başka
merkezlere gönderildiğine ışaret
edildi. Kültür Bakanlığı yetkilileri.
uvüulamanın kilit noktalardaki
isımlerde odaklaştırıldığına dıkkat
çekerken. "Kahraman. icraatı ko-
nusunda rahat hareket etmek isti-
yor. Ne kadın, ne sağlık, ne aile ne de
çocuk sorunlan onu ilgilendirivor.
Vargi görevinize iade edivor, o da i-
ki dakika sonra sizi sürüvor" değer-
lendırmesinı yaptı. Bu kapsamda.
eski Anıtlarve Müzcler Genel Mü-
dür \'ardımcısı Kenan Vurttagül
Mardin'de, Kültür veTabıat V'arlık-
ları Genel Müdürlüğü'ndearkeolog
ve mimar olarak çalışan iki bayan
personel Bitlis'te. eski APK Başkan
Yardımcısı Gülay Sönmez Erzin-
can'da bulunuyor
"Ceza ve somşturma'
Eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar
döneminde sivil toplum örgütleri-
nın sanat \e kültür faaliyetleriniyü-
rütmesi içın Atatürk Kültür \ferke-
zi (AKM) alanında yapılan tahsis-
lere tepki gösteren Kahraman, ceza
uygulamalanm bu alanda da sürdür-
dü. Kahraman. bu tahsıslere onay
\eren eski Kültür Bakanlığı Müste-
şar \ardımcısı Şakir Çelik'e 5 ına-
aş kestntı cezası \erdi.
Çelik'ın maaşından kesinti ışle-
mine başlanıldığı bildirildi. Devlet
Opera ve Balesı Genel Müdürlü-
ğü'nde istedıği atamayı yapamayan
Kahraman. "operadaki uvgulama-
ları"gerekçe göstererek Genel Mü-
dür Hasan Hüseyin Akbulut için ge-
nel soruşturma başlattı. Kınamace-
zalanndaki artışa dıkkat çeken ba-
kanlık yetkilileri, verilen sa\un-
maların okunmadıöını bildirdi.
TİİtT1
SAHTE DÜNYALAR
İş dünyası, politika,
medya üçgeninde
gelişen iııaııılnıaz
olaylar!..
Anadolu'da ticaretle zenginleşip.ünlendikten
sonra İstanbul'a göçen ve sanayide önemli
adımlar atarak ülkenin ekonomik ve politik
yaşamında etkin olan bir ailenin öyküsü
SAHTE DÜNYALAR
PAZARTESİ.SALI.
ÇARŞAMBA.CUMA
Saat : 18.50 - 19.30
T Ü R K İ V E ' N İ N D İ Z İ S İ
(LJ3 Sulu "• Gok gurultulu
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
H Bcıştarafı I. Sayfuda
Rekor Diyarbakır'da...
Bu ilimizdeki 1326 okuldan 580'i kapalı. Bin-
göl'de 587 okuldan 289'u, Batman'da 466 okulun
179'u, Tunceli'de 426 okulun 201 'i kapalı.
Polis-asker bugünün güvenliğini sağlar, eğitim
ise geleceğin güvenliği demek.
Bu rakamlar en azından Doğu ve Güneydo-
ğu'nun yannının karanlık olduğunu ortaya koyuyor.
Yeniden açılması planlanan okulların onarımı için
aynlan para 250 milyar lira. Mafya, bu parayı yapa-
cağı işlerin karşılığında kaparo olarak bile kabul et-
mez.
Peki, açık olan okullarda eğitim nasıl yapılıyor?
Ankara'da kurulan değişım pazarında kaybederek
Doğu'da görev yapmayı kabul edip bölgeye gelen
öğretmene kaymakam, ilçe jandarma komutanı ve
köy muhtarı huzurunda imzalatılan "Tebliğ ve 7e-
bellüğ Belgesi"ri\ birlikte okuyalım:
I - Yeni atandığım görev yerine, yol güzergâhın-
da gerekli emniyet tedbiri alınmadan ve karakol
komutanlığı ile ilçejandarma komutanlığının habe-
ri olmadan gitmeyeceğim.
2- Jandarma karakolu bulunan köylerde karakol-
da kalacağım. Karakolda kalmam mümkün olma-
dığı takdirde karakola yakın ev kiralayarak oturaca-
ğım.
3- Karakol bulunmayan köylerde GKK'lere ait
tarafıma temin edilecek evde kalacağım.
4- Mahalli güveniik kuvvetlerinin haberi olma-
dan şahsi ihtiyaçlanmı karşılamak veya diğer ne-
denlerle ferdi seyahat etmeyeceğim. Görev yerin-
den ayrılmayacağım.
5- Görev yerinden ayrılmam gerektiğinde ilçe
jandarma komutanlığınca düzenlenen konvoy fa-
aliyetleri ile gidip geleceğim.
6- Kiraladığım evin karakola yakın olması halin-
de karakol ile ev arasında erken ikaz sistemı (diya-
fon, zil vb.) kuracağım.
7- İlçe jandarma ve karakol komutanlığı tarafın-
dan ilişki kurmamam için uyarıda bulunalan şahıs-
larla ilişkide bulunmayacağım.
8- İlçe merkezindeki her türlü kurum ve kurulu-
şa ait sosyal tesislerden istifade edebıleceğim.
9- Isteğim halinde tarafıma ilçejandarma komu-
tanlığı tarafından atış eğitımıni müteakip tabanca
ve fişek alabileceğim.
10- Karakol ve köy savunma planındakı hareket
tarzımı anladım, aynen uygulayacağım.
I1 - Şüpheli durumlar sezdığimde en yakın kara-
kola derhal haber vereceğim.
Bu hususların tarafıma tebliğ edildiğıne ve em-
rin tarafıma açıklandığına dair bu tebelluğ belge-
sinin doğruluğunu imzam ile tasdik ederim.
—Kaybolan çığlıklar...
Öğretmenlere imzalatılan bu belgeyi onaylayıp
onaylamamak ayrı konu. Bu tablo. öğretmenin "iyi
eğ/f/c/"likten önce, "iyi timci" olması gerektiğini or-
taya koyuyor.
Öğretmen bu koşullarda, öğrencilere ne verebi-
lir?
Bölge halkıyla ne ölçüde ilişki kurabilir?
Durum böyle olunca pek çok öğretmen de Do-
ğu ve Güneydoğu'ya gitmeyi kabul etmiyor.
1994'te 2 bin 132, 1995'te 1887, 1996'da da 3
bin öğretmen görev yerine gitmedi. Olumsuz ko-
şullara bir de öğretmensizlik eklenince. Doğu ve
Güneydoğu'da okul çağındaki binlerce, milyonlar-
ca çocuk cehaletin kucağına itiliyor.
Koalisyonun büyük ortağı Erbakan. "RP'nin baş-
bakanlığını" yapıyor. Bir okulda. "başörtüsü soru-
nu" belirse tek sorun buymuş gibi "Yinezulüm" de-
yip dört koldan çullanıyorlar.
Küçük ortak Çiller'in yaptıklannın "çefe"lesini
tutmak giderek güçleşiyor.
Sorumlular, öğretmenler haftasında öğretmenin
önemınden dem vurmasınlar, kışisel hırslarına bi-
raz gem vurup yukarıdaki tabloya baksınlar. Deniz
Baykal'ın son Tunceli gezisinde bir köylü haykırı-
yor:
"Lütfen okulumuzu kapatmasınlar, o b/zim son
ekmeğimiz..."
Kurşun sesleri, sen-ben naraları arasında kaybo-
lup giden bu çığlığı duymazsak yarın o çığlığı atan-
larda kalmayacak...
Haydi koalisyon ortaklan biraz eğitimle, öğret-
menle ilgilenin... ilgilenirseniz söz...
iki kilo altın. iki villa arsası bizden...
'Aşiretler devleti
sindiriyor'
AıNKARA (Cumhurivet
Bürosu)-CHP Genel Başka-
nı Deniz Bavkal. Susurluk'ta
mevdana geîen kazavla bo-
\ utlanan "devlet-mafva-siya-
set-aşiret" bağlantısını değer-
lendınrken cumhurivet ku-
rumlarının. feodalitenın etkı-
sı altınagirdiğinı belırttı. Aşı-
retlenn dev letı sındırdığmı
kavdeden Bavkal. Başbakan
Necmettin Erbakan'ın. ko-
alisvonu sürdürme kaygısıy-
la konuşmadığını sövledı.
ANAP Genel "Başkan' Yar-
dımcısı Edip Safter Gaydalı
da Susurluk kazasıyla ortaya
çıkan ılişkılerin hükümet ta-
rafından örtbas edıleceğını
ilerı sürdü. Başbakan Erba-
kan'ın olav lar karşısında sus-
kun kalmasını eleştıren Bay-
kal. "Erbakan ağnnınfermu-
varını kapattı. 20 gündür su-
suyor. Ne vapacak; gerçekle-
ri sövlese. çete olayını soruş-
turmava kalkışsa koalisvonun
devanı etmesi mümkün değil.
O da görmemezlikten geli-
yor" dedi.
Günev doğu'da devletin
aşiretlenn arkasına saklan-
mav'i uvgun bır politika ola-
rak görmesi sonucu aşiretle-
nn dev letı sindirmeve ve aş-
maya başladığını sövleven
Bavkal. Susurluk kazasının.
Batı'da da avnı durumuıi ge-
çerlı olduğunu göslerdığını
kavdettı. Bavkal. "Cumhuri-
vetin 73. yılında feodalite
cumhurivetin temel kurum-
larını etkisine alnıav a başladı.
Kurumlar bir şev vapamaz
görünüvorlar"dedı.
Bavkal. Cumhurbaşkanı
Demırel'ın konuva ılışkın
olarak "Gideceği vere kadar
götürün" dçıklaıııa^mı M\a-
silere değil. gazetecılere v ap-
tığını belirterek Cumhurbaş-
kanı'na. tüm sivası partı lı-
derlerini bir araya getırecek
bır toplantı vapması çağrısı-
nı vineledi.
Bavkal. "Ahmet'e. Meh-
met'e değil. sosval demokra-
siye" ıhtivaç olduğunu \ urgu-
ladı. Bavkal. son dönemde
"cumhurivet. Atatürk. laiklik
davatmacılığı" sövlemıvle
düşünce özgürlüğü arkasına
saklanarak cumhurıvetin çö-
kertılmek ıstenıldığıni anlat-
tı. Bu arada CHP. ÖDP. İP.
HADEP. IHD. Genel-lş ile
Halkevi Iskenderun şubelerı
tarafından yapılan ortak açık-
lamada. Başbakan Yardımcı-
sı Tansu Çiller. eskı Içışlerı
Bakanı Mehmet Ağar\e Şaıı-
iııırta Milletıekılı Sedat Bu-
cak'ın Yiice Dıvan'a >e\k
edilmelerı ıstenıldı.