07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 KASIM 1996 PA2ARTESİ HABERLERIN DEVAM Istanbul Edirne Çanakkale Kocaeli Izmır Manisa Aydın Denizii A A A A A A A A 16 17 16 17 20 21 22 20 Sinop A 16 Adana A 24 Samsun B 18 Mersin Trabzon A 19 Dıyarbakır Giresun Ankara A 20 Şanlıurfa A 15 Mardin A 17 Konya A 15 Siirt A 17 Eskişehır A 15 Hakkâri A 10 Sıvas A 13 Van A 11 Zonguldak A 16 Antafya A 23 Kars A 11 Yurtta yağış bek- lenmıyor. Bütün bölgelerımiz az bu- lutlu ve açık geçe- cek. Marmara ile yurdun ıç ve doğu kesımlerinde sabah saatlerinde yer yer yoğun olmak üzere sis görülecek. Hava sıcaklığında önemlı bır değişiklık olma- yacak. Londra Paris Roma Berlın Amsterdam Madrid Sofya Brüksei PB Y Y Y ÇB Y PB Y 1ü 11 20 9 10 18 14 11 Budapeşte Y 14 Münih Atına Milano Oslo Helsinkı Stockholm Belgrad Vıyana Bonn ÇB Y K K Y PB Y Y 19 18 1 2 7 16 15 11 13 '"" Karıre» ( Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tıflis Kahıre ÇB Y PB PB Y PB ÇB A 5 10 -1 13 12 1 10 26 Şam 21 0Açık bulutlu Sısiı t Çok bulutlu . Yağmurlu i Kart G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada llginç görüşler savunurdu Abramovvitz. Örneğin Kürt sorununda bplünmeye kadar gide- cek garip önerilerini dostu Özal'a aşıladığı söyle- nirdi. Abramovvitz son açıklamalarında Türkiye'yi ra- porluyor: "Zayıf koalisyon hükümetleri, ekonomik büyümedeki düzensizlik, yüksek enflasyon ve ay- rılıkçı Kürtlere karşı çözüm getiremiyor" dJyor. Ankara ziyaretinin hemen ardından verdiği şu "müjdeye" bakın: "Birçoklanna göre Erbakan önü- müzdeki yıl sözünü tutup başbakanlığı Çiller'e ver- meyecek." Hey Abramowitz; "Tansu'yu çıldırtmak mı isti- yorsun, son görevin bu mu?" Üstelik Tansu'nun başbakanlığı neden önümüz- deki yıl? Protokolegöre "ikiyılsonra". 1997'dede- ğil, 1998'in temmuz ayında. Üstüne üstlük Tansu siyaseten, Özer ise "ço- cuklarının geleceği için" tasarladıklannı 2 yıla gö- re ayarladıklan söyleniyor. Yapma Abramovvitz.. yapma! Tansu ile Özer'de kalp çarpıntısına yol aç- ma. Bu iki yılı asıl Hoca değerlendiriyor. RP'yi tek ba- şına iktidara taşıyacak sloganları hazırfama, eski va- atlerini yaşama geçirme çabalannı hızla ilerletiyor. SSK'den hapishanelere değin kadrolaşma, iller- de valileri sıkboğaz ederek kendi adamlarını "köşe başlarına" yerleştirme gibi başarılar ile yetinmiyor. Kendi kamuoyunu çok yakından ilgilendiren, RP'nın neredeyse yaşamsal değerde gördüğü ün- lü türban sorununu Tansu'yu kullanarak çözmeye girişiyor. Puvar Tansu'nun iktidarda kalmak, başbakan olabilmek için yapmayacağı yok. Özer'i bile sollayabilir! Ney- se ki Hoca'nın yaşı bu hıza izin vermiyor. DYP'ye verdiği talimat, "içerdeki liberalleri ür- kütmeden" türbanın önce üniversitelerde. sonra kamu kurumlarında serbest bırakılmasını sağlaya- cak çalışmalar başlatıyor. Oysa DYP'nin, hele Tansu'nun yorulması gerek- siz. Çünkü Hoca, almışgidiyor. Kamu personelinin kıyafetini düzenleyen yasadaki "kapalı yerlerde ba- şı açık" çalışma yerine "isteğe bağlı olarak" ifade- sini koydurmaya hazırlanıyor. Kamuyla ilgili düzenleme, üniversitelere nasıl yansıyacak? YÖK'e, türban için üniversiteleri bağ- layıcı bir karar, bir yasa olabılirliği soruldu mu aca- ba? Böyle bir davranış Hoca'nın aklının ucundan geç- miyor. YÖK Başkanı Prof. Kemal Gürüz yasal ha- zırlıklara anlam veremiyor. "Bize intikal eden bir şeyyok" diyor ve "Kamuyla ilgili yasal düzenleme- ler öğrencileri kapsar mı kapsamaz mı?" diye so- ruyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ise sert. Mahkemenin 1989'daki kararını anımsatıyor: "Çağdaş bir görünüm taşımayan başörtüsü ve onunla biDikte kullanılan belli biçimdeki giysinin Türk devriminin ilkelerine aykın olduğu, anayasa- nın 124. maddesi kapsamındaki devrim yasalan- nın amaç, erek ve içeriklerinin öngördüğü nitelik- leri gözardı ederek dinsel ınanç gereğine dayalı bir düzenleme get/ren konu anayasaya aykındır." Sonuç nereye varabilir: Basit! Yasalar çıkar, bir olasılık Çankaya veto etmez, başvuru üzerine git- tıği Anayasa Mahkemesi'nde iptal edilir! Türban bir simge. Laik cumhuriyeti yok etmeyi a- maç edinenlerin gericilerin savaş simgesi. DYP ve RP "malum sebeplerle" türbana yeşil ışık yaka- caklar. Laik cumhuriyetin savunuculanndan ANAP nasıl davranacak? Atatürkçü anlayışı doyurmayacak üs- tünkörü bir gerekçe sergileyerek üniversitede. ka- mu hizmetinde türban yasalanna destek mi olacak? Dinci oyları kaparım kanısıyla seçim öncesi ve şonrası yaptıkları, ANAP'a, Ali Coşkun'la Korkut Özaldan başka ne kazandırdı? Hiç! Galiba ANAR zaman zaman "hiçe oynuyor." Hıç olmak için... Polis Çatlı'yı kayırdı • Baştarafı 1. Sayfada kuşkulu bulundu. Ozel Tim görevlisi Tekdemir'in ifadesine baş\uran Koca- eli TEM, sorgulamada sa- dece Özcan'la bağlantısını sordu. Tekdemir'in ifadesi özetle şöyle: "Kardeşrm Şahin Tekdemir Özcan ile birlikte çalışır. Nasıltanışıp onun yanına gittiğini bilmi- yoruırı. Ben Ozcan'ı bura- İı olduğu için tanınm. Ken- disiyle herhangi bir sami- mivetim yoktur. Kardeşim- le arası i>i degildir ve bu ne- denle bana husunıet besle- mektedir. iftira atmakta- dır.~ Halen Istanbul 3 No'lu Devlet Güvenlik Mahke- mesi'nde süren dava dos- yasında yer alan bu ifade. polisin Tekdemir'e Çat- lı'ya ilişkin herhangi bir so- ru yöneltmeyerek göre\ ini yapmadığını gözler önüne serdi. Özcan'in ifadesinde Çatlı ile ilk karşılaşmala- rında yanlannda olduğunu söylemesi nedeniyle Alper Tekdemir'in ifadesine baş- vuran TEM görevlileri. sorgu yapmalanna gerekçe yaratan nedeni gözardı ederek bu ifadeyi yeterli buldular. Da\ a dosyasında yapılan incelemeler. ifadelerine başvurulan diğer sanıkJarın da Çatlı'dan söz ettiklerini ortaya ko>du. Özel Tim Görevlisi Alper Tekde- mir'in kardeşi Şahin Tek- demir. ifadesinde Özcan ile Ülkü Ocaklan'nda ta- nıştıklannı anlatırken özet- le şöyle dedi: "Gölcük'teki Istakoz Restaurant'ta Ab- dullah ÇatJı. Alper Tekde- mir, Ahmet Baydar, Hadi Özcan veTuran Gedikli ile buluştum...Sultan Nakış isimli bir şahıs Abdullah Çatlı ile görüşmek istediği- ni söyleyerek aracılık etme- mi istedi. Turan Gedikli, Çatlı ile aranuzda aracılık ediyordu." Tekdemir'in ifadesinde Çatlı ile tanışmak istediği- ni söylediği Nakış. da\a dosyasında yer alan ve Ko- caeli 2. Ağır Ceza Mahke- mesi'ne sunulmak üzere el yazısıyla kaleme aldığı di- lekçesinde suçsuz olduğu- nu savunurken. öldürülece- ğinden söz etti. Adını ver- mediği kişilerin kendisini nerede olursa olsun bula- cağını anlatan Nakış. bazı cinayetlerin üzenne yükle- nilmeye çalışıldığını savu- nurken. bu cinayetleri işle- yenleri asla açıklamayaca- ğını söyledi. Nakış. söz ettiği kişilerin polis ve jandarma tarafın- dan çok iyi bilindiğini an- latırken. kendisinin bilerek hedef haline getirildiğini savundu. Türkiye Atatürk'le bütünleşti AN KARA (Cumhuriyet Bürosu)- Laik ve çağ- daş Türkive'nin kurucusu Mustafa Kemal Ata- tiirk'ün ölümünün 58. v ıldönümünde. on binler- ce yurttaş. "Şeriata geçit yok" pankartları açıp "Türkiye İran olma>acak". "Türkiye laiktir, la- ik kalacaktır" sloganlan atarak Anıtkabır'e yü- rüdü. Gün bovu Anıtkabir'ı zivaretedenyurttaş- ların savısı ise vüz bıni aştı. "Öriimcek kafalılara mevdanı boş bırakma\a- cağız"dıven Atatürkçü Düşünce Dernegi (ADD) Başkanı Suphi Gürso>trak. Cumhurba^kanı. TB- MM ve milletvekillenne biraçık mektup gönder- di. Gürsoytrak. bu mektupta "Bazıdevletyöneti- ciJerinin işbirliği yaptığı çetelerin, maft aların. aşi- retlerin ortalıkta cirit alrnalanna, amaçladığımı/ uygar bir toplumun bire\leri olarak katlanamı- >oruz. Yurtta$Ianmız. toprak. aşiret inanç ve si- yaset ağalarının elinden kurtanlmalıdır" dedi. Coşku seli Şenatçı hareketlerin güç kazandığı, laiklik kar- şıtı gelışmeierin yoöunlaştığı birdöneme rastla- yan Atatürk'ün ölümünün 58. yılında, vurttaş- lar Anıtkabir'e koştu. ADD'nın girişımiyle dü- zenlenen miting dolavısıvla dün sabahın erken saatlerinde on binlerce ınsan Anıtpark'ta toplan- mava başladı. Mitinge. ADD üveleri yanında. demokratik kitle örgütleri v e Türkiye'nin hemen her köşesin- den gelen vurttaşlar katıldı. Türk-îş Genel Baş- kanı Bavram Meral. DlSK Başkanı Rırfvan Bu- dak \eCHP ve DSP'li bazı millervekilleri ile REFAH\OL hükümetı hakkındakı gensoruyu desteklediği için DYP'den istifa etmek zorunda kalan Manisa Milletvekili Avseü Göksov da mı- tinge katılanlar arasında yer aldılar. Atatürk'ün >aşamını yitırdiğı saat olan 09.05 "te yapılan saygı duruşıınun ardından konu- şan ADD Başkanı Suphi Gürsoytrak, "Öriimcek kafalılara meydanı boş bırakmayacağız. Hesap soracağız. Bizler sivil toplum örgiitleriyiz, demok- ratik kitle örgütlemiz. Anayasanın tanıdığı hak- lan >ürürJüğekoyduracağız"*dedi. Daha sonra. Cumhurbaşkanlığı.TBMM Başkanlığı vemillet- vekıllerıne hitaben hazırlanan \e ADD Başkanı Gürsoytrak ımzasını taşıvan "açık mektup" okundu. Mektupta. son yıllarda mafva. volsuz- luk ve tarıkat ilişkilerinin devleti içten kemirdi- ği, Türk ulusunu ümitMzlige sevk ettiği ve top- lumda güvensizhk yarattığı belirtildi. Ülkücü mafya. kumar mafyası ve üniformalı çeteler gi- bi örgütlerle ve kimı kişilerin yolsuzluklannın üzerine gidilemedığinin Türk halkı tarafından açıkça anlaşıldığının kavdedildiğı mektupta. "Bütün bu oluşumlar, toplum tarafından sivase- tin. yönetimin \e sonuçta devletin çürümcsi ola- rak algılanmaktadır" denildi. Konuşnıaların tamamlanmasının ardından. mı- tınge katılanlar yürüyüşe geçtiler. Anıtpark-Be- şevler-Tandoğan güzergâhını izleven on binler. yol boyunca Gençlik Marşı'nı okudular, "Anka- ra"nıntaşınabak"türküsünü söylediler. On bin- ler. yaklaşjk 1.5 saat süren yürüvüş bovunca "Türkiye Iran olmavacak". "Türkiye laiktir, la- ik kalacak". "\'ur \ur inlesin. şeriat dinlesin". "Kahrolsun jobazlar", "Genci/, güçlü\üz, Ata- tiirkçüyüz" ve "Bütün ulus el ele, Atatürk'ün izinde" sloganları attılar. Demokratik kitle ör- gütlerinın bayrak ve flamalan Anıtkabir'in gin- şinde alınırken çocııklann ellerındeki balonlar bile toplandı. Yurttaşlar. tek tek aranarak Anıt- kabir'in bahçesine alındı. ADD Başkanı Suphi Gürsovtrak beraberindeki heyetle birlikte. mi- ting ve yürüyüşe katılanlar adına Atatürk'ün mo- zoiesi önünde savgı duruşunda bulundu \e çe- lenk kovduktan sonra Anıtkabır özel defterini imzaladı. Gürsovtrak. özel deftere özetle şövle >azdı: "Seni, yaptığın hizmetleri. ulusumu/u ulaştır- mak istediğin hedefleri ka\ ramakta, dün olduğu gibi bugün de zorluk çeken bedbahtlar \ardır \e gelecektede olacaktır. .\ncak. Türk ulusu ve Tür- kive C umhurivcti u> garlık yolunda ebedivete ka- dar > üriiyecektir, müsterih ol Atam." Anıtkabir özel defteri. Türk-1;, Başkanı Bay- ram Meral. DtSK Başkanı Rıdvan Budak ve Ba- gımsız Milletvekili Avseli Göksov ve mitinge katılan diğer demokratik kitle örgütlerinın tem- silcileri tarafından da ımzalandı. Saygı duruşu Mitinge katılanlar da gruplar halınde Ata- türk'ün mozolesininbulunduğu özel bölümealı- narak saygı duruşunda bulundular. Gün boyu Anıtkabir'i ziyaret eden vurttaşların sayısının 100 bini aştığı öğrenildi. \atandaşların eşleri ve çocuklanyla birlikte katıldıkları miting v e vürü- yüşte çoğunlugu gençlerin oluşturması dikkat çekti. Miting ve yürüyüş. başta BBC olmak üze- re çok sayıda uluslararası >av ın kuruluşu tarafın- dan da izlendi. Yürüyüşe kimi yaşlı vatandaşlar da evlerinin pencereîerinden ve balkonlanndan el sallavarak destek verdiler. Çağdaş Atatürkçüler Derneği (ÇAD). Atatürk için dün Kocatepe Camii'nde mevlit okuttu. B a l b a V O k l i r l a n y l a blllUStU ^TL'VAPKİtapFuankapsamındadüzenlenenimzagünlerinedün J J s gazetemı/yazan\e Genel YayınKoordınatoruHikmetÇetınkajaıle Ankara tcmsilcimiz Mustafa Batbay katıldı. Çetinkaya, Cumhuriyet Kitap Kulübü standında kitaplannı inı/alayıp okurlanyla sohbet etti. "Dönekra- si" adlı kitabıyla L nıit Yayıncılık standında okurlanyla buluşan Mustafa Balbav 'a da ilgi voğun oldu. Fuarın son gününde ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz da ziyaretçiler arasındavdı. ^ ılnıaz. L'ğur Mumcu adına kurulan L'ğur Mumcu Araştırma Geliştirme \akfı (um:ag) standına da uğradı. \'ümaz, buradan "Suikast Raporu", "Tarikat-Siyaset ve Tıcaret", "Uğur Mumcu ve 12 E\lül" kitaplannı aldı. (Fotoğraflar: KL'BİLAY TÜNTUL) Demirel: Cumhııriyet meşalesi yanacak B Baştarafı I. Sayfada dev leterkânının Aslanlı Yol'dan yü- rümeleri ile başlavan törende De- mirel. Atatürk'ün vaşama veda et- tigi saat olan 09.05"te mozoleye çe- lenk kovdu ve saygı duruşunda bu- lundu. Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi'ne geçerek Anıtkabir özel deftenni imzalayan Cumhurbaşka- nı. şunları yazdı: "Bü>ük Atatürk. ebedivete intikalinizin 58. \ ılında si- zi rahmetle anıyoruz. Kurduğunuz demokratik, laik Türki\eCumhuri- yeti, iJerleme »e güçlenme \olunda- dır. Koyduğunuz hedefler ve ilkeler volunıu/u gösteriyor. Cumhuriyet meşalesi sonsuza kadar yanacaktır. Milletimizin gönlünde \e zihninde veriniz ulaşılmaz. ^'üce Atatürk, milletçe sizi se\iyoruz. sa>i>oruz, çok seviyor ve çok sayıjoruz. Ruhunuz şad olsun." Demirel. Anıtkabir'de TRT Ha- ber Merkezi tarafından düzenlenen "Atatürk Fotoğraflan" sergisini de açtı. Törene. TBMM Başkanı Mus- tafa Kalemli, Başbakan Necmettin Erbakan. Genelkurmav Başkanı Orgeneıal İsmail Hakkı Karadavı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yek- ta Ğüngör Özden. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. bakanlar ve kuv vet komutanlan ile diğer vetki- lilerde katıldı. Başbakan Yardııneı- sı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller ise Anıtkabir'deki törenlere katılma- dı. Demirel. Atatürk Kültiir. Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nca düzenle- nen "Atatürk ve Milli Birlik" konu- lu panele de katılarak bir konuşma vaptı. Demirel. "Türki\eCumhuri- yeti'ni kuran dâhi kumandanın han- gi koşullardan geldigini ve Kurtuluş Savaşı gibi bir mucize>i neye davan- dırarakyaptığınrdilegetirdi. Fran- sız Devrimi ile başlavan fikirlerin, Balkanlar'dan başlayarak Osmanlı Devleti'ni vönetilemez hale getir- diğini ve dağılmasına neden oldu- ğunu sövleyen Demirel. şövle ko- nuştu: "Bu \anguiui içinden Türki- ye Cumhuriyeti'nin çıkması, bence mucizedir. Bu mucizenin sırn, Amasya Genelgesi ile başlavan ve TBMM ile devam eden bir milli şu- uru yapma hareketidir. Büvük Ata- türk, ordu toplamaktan önce, nıille- ri bir şuur etrafında toplanıava ça- lışmıştır. Ve sa\aşı \apan o güç ol- muştur. Savaşa enerji veren, kudret \eren de o güç olmuştur. Buna milli şuur dhoruz. Eğer milli şuur varsa, milli berabeıiik de olacaktır." Bugün dünyanın. Türkiye'nin ulusal birlik ve şuurunu zorladığını da kaydeden Cumhurbaşkanı. "Şimdi, tarihi perspektif içerisinde güçlendirmek, pekiştirmek ve milli şuurumuzu güçlendirmek ve dim- dik avakta tutmak mecburivetinde- >iz. Endişe edilecek bir şey yoktur. Korkulacak bir şev de yoktur. Sade- ce sonınlanmızı bilelinı. Birlik ve be- rabeıiiğimize vönelmiş tehditleri iyi bilelim"dedi. Bağımsızlık özlcnıi Kalemli de Başkent Cnıversitesi Bağlıca Kampusu'nda. Atatürk'ün manevi oğlu Abdürrahim Tun- çak'ın albümünde ver alan v e bugü- ne kadar hiçbir verde yayımlanma- van fotoğraflanndan oluşan sergiyi açtı. Gazi Üniversitesi'nde de Ata- türk'ün ölüm vıldönümü nedenivle birtörendüzenlendi. Törende, Prof. Dr. Rıdvan Ege tarafından "Atatürk ve Sağlık Politikası" konulu bir kon- ferans gerçekleştırildi. Prof. Ege, cumhuriyetin ilk yıllarında ülkeyi saran salgın hastalıklann. uygula- nan sağlık politikalan sayesinde kı- sa sürede en aza indirildiğıni anlat- tı. Atatürk'ün. "BeniTürkhekimle- rineemanetediniz" sözünü anımsa- tan Ege. "l'luÖnder. geçirdiği ağır hastalıkta bile Türk doktorlanna ra- hatça güvenmiştir. Ve Atatürk'ün Türk tıbbını ne düzeve getirdiğini anlatmak için bu söz yeterlidir" de- di. Törende. müzik bölümü öğren- cileri de Atatürk'ün se\diğişarkı ve türkülerden oluşan bır konser sun- dular. 10 Kasım nedenivle Namık Ke- mal llköğretimOkulu'nda düzenle- nen törene katılan Milli Eğıtim Ba- kanı Mehmet Sağlam. Atatürk'ün. ulusunu çağdaşlığa taşımada başöğ- retmen rolü oynadığını sövledi. Perinçek.yaptığı açıklamada Cumhuriyet Devrimi'nin hiçbir güç tarafından yıkılmayacak kazanım- lan bulunduğunu belirterek. "Hiç- bir güç Türkiye halkının bağımsız- lık özlemini vok edemez" dedi. DYP Genel Ba^kan Yardımcısı Cihan Paçacı da dün düzenlediği ba- sın toplantısında. "Büvük Ata- türk'ü şükranla anıyoruz. Türk mil- letinin kurtancısı olarak kabul etti- ğimiz L'lu Önder'in 10 Kasım 1938'de hayata veda etmiş olması aramızdan ayrıldığını göstermez. Mustafa Kemal, Türk milletinin gönlünde vaşamaktadır" dedi. Asya Finans ortaklarma 300 müyarlık hacîz Istanbul Haber Servisi- Asva Fı- nans'ın vönetim kurulunda yer alan Selçuk Berksan v e Faruk Berksan' ın sahibi olduğu Kar Şirketler Gru- bu'na bağlı 4 fırmaya 300 milyar li- ralık hacız geldi. Karar. Osmanlı, Yapı Kredi ve Iktisat Bankası'nın Is- tanbul Ticaret Mahkemeleri'ne ayn a\n yaptıklan başvuru sonucu alın- dı. Kar Şirketler Grubu'na bağlı Çamlıca A$. Umre A$. Kar Gıda AŞ ve Top Air'e 300 milyarlık ha- ciz geldi. Fethuilah Gülen ile birlik- te Asva Fınans'takı ortakları olan Selçuk ve Faruk Berksan'ın sahibi olduğu Kar Şirketler Grubu'na ge- len hacız karan. alacaklı üç banka- nın başvurusuyla alındı. Osmanlı Bankası. Kar Gıda AŞ, Çamlıca AŞ ve Umre AŞ'den olan toplam 120 milyar lıralık alacakları için. Yapı Kredı Bankası 82 milyar liralık ala- cağına karşılık haciz kovdurturken, Iktisat Bankası da Top Âir'e 1 mil- von dolarlık haciz kovdurttu. Osmanlı Bankası'nın avukatları Taner Saka ve Filiz İnanç Çamlıca AŞ'nin bankaya bıri 325 bın dolar diğeri 20 milyar liralık 2 adet borç verdiğini ancak vadeleri dolan bono- ların bu güne kadar ödenmediğini belirttiler. Avukatlar verdikleri dı- lekçede. L'mre AŞ'nın 18 milyar li- ra tutarındaki 3 adet bonoyu ve Kar Gıda AŞ'nin de bonolannı ödeme- mesi nedeniyle firmalara haciz konulduğunu kaydettiler. Yapı Kre- di Bankası avukatı Ertuğrul Ayde- mir İstanbul 8. Asliye Ticaret Mah- kemesı'ne vaptığı başvuruda. Kar Gıda'nın kredı borcunun 79 milyar 500 milyon liraya ulaştığını belirttı. KarGıda'nın teminat mektuplann- dan da müvekkıli bankaya 3 milyar 500 milyon lira borçlu olduğunu sa- vunan Aydemir. Selçuk \e Faruk Berksan'ın mallarına haciz kovdurt- tu. Firmalannmallarına haciz kov an mahkemeler. işlemin vapılması için dosyalan İstanbul lcra Hâkimliği'ne vollamava karar verdi. ADD'den Yekta Güngör Ozden'e Atatürk Odülü ANKARA (Cumhuri>«Bürosu) - Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, Atatürk ün Türkiye için en büyük ödül olduğu- nu. ancak uiusun bu ödüiün değe- rini bilemediğini söyledi. "Atetürk Türkiye'dir" görüşünü dile getiren Özden. "Gücü olan laiklik ilkesini silmeyi dener" dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) "1996 Atatürk Ödulü" dün Hacettepe Üniversitesi'nde düzen- lenen törenle Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden'e verildi. Törende konuşan ADD Genel Başkanı Sup- hi Gürsovtrak, Atatürk'ün batan bir devletin külleri arasmdan modern bir ülke yarattığını kaydetti. Gürsoytrak, cumhuriyetin ilk yı- lında kabul edilen Eğitim Birliği Yasası'nın çok paıtili yaşama geçü- mesiyie biriikte ortadan kaldmla- rak yerine şeriatçı partilere taban yetiştiren imam-hatipliselerinin ve Kuran kursiannın kurulduğunu kaydetti. Eski Refah Partisi Millet- vekili Hasan Mezarcı'nın Atatürk'e ve aiiesine hakaret ettiğini anımsa- tan Gürsoytrak, "Atatürk'ü sevme- yeıtter, karşı çıkanlar aile secerele- rine bir baksınlar'" dedi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden de, ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşmada. "Atatürk'le doğduk. Atatürk'le yaşadık. Ata- türk'le öleceğiz. Ona 'Diktatör' de- diler, Atatürk'ten daha seçkin de- mokratyoktur. Fermanlar. fetvalar dönemi kapandı. kimse mollalığa özenmesin" dedi. Suiü tar . Gok gûrüftülü G U N D E M MÜSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada "...Bin yıl sonrasını düşünüyorsan sanatçı yetiş- tir..." Bugün tarihten günümüze ne kaldı diye baktığı- mızda. elimizdekilerin, belleğimizdekilerin önemli bir dilimi sanat esen değıl midir? Konu. sanata, önemine. toplumdaki yerine ge- lırse buna değil sütunlar. sayfalar yetmez. Bugün, ülke yönetiminin sanatçıya verdiği öne- mi anlatması bakımından, sanatçıların yıllardır öz- lemini çektiği, "emeklilik hakkı"na dokunmaya ça- lışalım. Yaşanan örnekler gösteriyor ki sanatçı sahneden çekilince, yaşamdan da çekilmiş oluyor. Yani, öy- le kabul ediliyor. Sahnede alkışlandığın sürece yaşasın sanat... Sonra al pabucunu dama at... Sanatçılar yıllar süren uğraşlarının ardından 11.7.1978 gün, 2167 sayılı yasayla Sosyal Sigor- talar Kurumu (SSK) kapsamına alındılar. Ne var ki bu yasa isteneni vermedi. Sanatçıların çoğu yararlanamadı. Sözü uzatmayalım, 11.12.1994 'te sanatçılara sigortasız geçen hizmet süreleri için "borçlanma"hakkı getirildı. Yasa, 2 O- cak 1995'te yürürlüğe girdi. Her şey iyi güzeldi de sanatçıyla zanaatçı birbi- rinekanştınlmıştı. Yasada"sanafç/"tanımınagiren- ler arasında şu kesimler de vardı: - Terzi, giydirici, marangoz. kuaför, sahne kun- duracısı, mermer sanatçısı, çömlekçi... Yasa tam 163 sanat türü saptamış. Yukarıda sı-j raladığımız işleri yapanlar alınmasınlar. Onların iş-1 leri tabii ki önemli. Orneğin bir terzi yıllarca sahne ı için elbise dikmiş ve ömrünü turnelerde çürütmüş ' olabilir... Amaişiniçine sanat girince...Ucu çok açık birtanım... 1995'in başından sonuna dek, borçlanarakı emekli olmak isteyen sanatçıların sayısı 14 bin ı 247'ydi. Yasanın saydığı mesleklerin tümü başvur- j saydı sanırım bu rakamın sağına bir sıfır atıp ikiyle ı çarpmak gerekirdi... ı Yasa kulfanılmaya bu kadar açık olunca. "sanat-' çıyım" diyenler arasında, çaycılar da çıktı. Erzu- rum'da bır çaycı, "Ben de sanatçılara iyi çay verir- dim" dedi. Afyon mermer ocaklarının işçileri de yasadan ya- rarlanma yoluna gidebilirdi. SSK. sanatçı olmayanların başvurusunun artma- sı üzerine 27 Temmuz 1996'da yeni koşullar getir- di. Birkaçını sıralayalım: - Sanatçı patronunu bulup yanında çalıştığını is- pat etmeli... - Yanında da ıki tanık getirmeli... - Diplomalarını 'getirmeli. (Hem okuyup hem ça- lışmışsa o dönem geçerli sayılmıyor.) Istekler uzayıp gidiyor. Bu kısıtlamayla da yetinilmedi. 2 Ocak 1996'dan itibaren söz konusu yasa yürürlükten kaldırıldı. Ardından olanları aktaralım: - Kısa sürede borçlanıp emekli aylığı almaya baş- layan sanatçıların maaşları kesildi. - Verilen paralar da yüzde 237 faizle geri istendi. - Henüz emekli maaşı almaya hak kazanmamış, ama borçlanmaya devam edenlere, hiç faizsiz pa- rası geri verildi. Düğümü yargı çözecek... Burada SSK'nin haklı olduğu yönler var. Zira ya- sa haksız yararlanmaya açık. Ama soruyoruz: - Hayali ihracat yapılıyor diye, ihracat yasaklanı- yor mu? Yasaklanmıyor... ; O zaman, "sanatçı" kullanılıyor diye, onların emeklilik hakkı niçin elinden alınıyor? , Türkiye'de sanatçı olmak çileli olmakla eşdeğer.! Yıllarca tek dileğiniz"a//c/ş"... Yıllar sonra tek yapa-; bildiğinizdilenmek... SSK'den merhamet dilemek,; medyanın kendisinden söz etmesini dilemek... ; Kimi sanatçılar anlattılar. SSK müfettişleri karşı-; larına dikip soruyormuş: ; - Sanatçı olduğunu ispatla bakalım... ; Belleksiz bir toplum olduğumuz için şaşırmamak ; gerekiyor... ' Konu Yargıtay'da. 21. Hukuk Dairesi'nde lehte- kararlar, 10. Hukuk Dairesi'nde aleyhte kararlar var.! Sonuç önümüzdeki günlerde netleşecek. ', Atatürk sanatın toplumdaki yerini anlatıyor: ! "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından', biri kopmuş demektir." ', Soruyoruz: ; - Sanatçısını horlayan bir milletin kopmamış ne-; si kalmış demektir? ; RP'li başkan kin kustuj I Baştarafı 1. Sayfada rak bugünkü törenlere ka- tıldım." Karatepe. başbakan ın ba- kanlann. milletvekillerinin bazı mecburiyetleri olduğu- nu anımsatarak "Ancak. si- zin hiçbir mecburiyetiniz vok. Bu düzen değişmeli. Müslümanlar. içlerindeki hırsı, kini, nefreti eksik et- mesin" dedi. Karatepe'den sonra söz alan RP Kavserı Milletvekili Memduh Bü-. yükkılıç da konuşmasınaî "Başkanımu duygulanmı-; za tercüman oldu" diyerek; başladı. » Bu arada Çankın'da bu-> lunan Atatürk heykeline^ çırkin bir saldırı yapıldı.' Karakolun 20 merre yakı-; nında bulunan heykel kır-] mızıva boyandı. Olaya ; yurttaşlar büyük tepki gös- : terdı. ' I Bankaya molotofkokteyli j İstanbul Haber Servisi - Şişlı 'de bir banka şubesine kimliklen belirlenemeyen iki kişı tarafından atılan molotofkoktevllerinın ne- den olduğu vangında. ban- ka şubesi kullanılmaz hale geldi. Sırace\ izler Cadde- si 60 numarada bulunan 7 kath binanın giriş katında faaliyetgösteren İş Banka- sı şubesinin önünde. saat 21.15 sıralannda. plakası; alınamavan bevaz renklj' bir otomobıl durdu. Kim- üklen henüz belirieneme-i \en iki kişi. banka>a molo-' tofkokteylleri atarak aynı: otomobille kaçtıiar. Molo-* tofkoktevllerinin patlama-i sı ile yangın çıktı. Kısa sü-• rede banka şubesini saran vangın. itfaive tarafından söndürüldü. Nüfus cüzdantmı. sigorta kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. RAUAZAN KOYISCL Türk Kalp Yakfı 21. Yılııu Kutluyor TÜRK KALP VAKFI Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX) Faks: (0212) 212 68 35
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle