Katalog

SA/FA CUMHURİYET 11 KASIM 1996 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Kokuşmuşluğun Belgeseli.. SUPHİ KARAıVIAN oı^y 11 larda yurdumuzda gıde- , I rdkartan trafik kazalan. olum- ^ t ler yıkımlarvegendekalan- lara acılar bırakarak surup ' gıtmektedır Hepsı uğursuz- luktur bahtiizlıktır Kamu ıçın ^ade^e trafık anarşısını ve bunun on- lem erını çaînştırır A ııa son gunlerde Su^urlOk yolunda oy - le bır trafık kazasi ıle karşilaşıldı kı. tra- fn. s ıı ununu ırdelemek ne demek, bunun scntcunda ortav a çıkan kirli ilişkiler, top- lıırmal çurumuşluğun boy utlanmn açığa çıkmasını sergileyerek devletin; siyaset, aşiret. ticaret ve mafya ilişkileri içerisin- deki kokuşmuşluğunu tartışılır hale ge- tirdi \slında bu kirli ilişkilerin kokuş- nıuşluğu bir sureden beri biliniyordu. Haf- talık Aydınlık dergisinin son aylardaki belgelere dayalı açıklamalannı, Işçi Par- tisı Genel Başkanı Doğu Pennçek'in MH- let Meclisi Başkanı'ndan Cumhurbaşka- nı'na kadar uyarı girişinılerini herkes bi- liyordu. Zaman zaman kımı mılletvekıl- lenııın bu yondekı bıreysel çabaları da goruluyordu llerı >urulen savlar. belge- leredayalı veınandıncı ıdı Fakathıçkım- se ıızenne alınmıyor, işın ustune gıtmıyor- du Aralannda üniformalı kişilerin de bu- iunduğu, karanlık işlere kanşmış kol ge- zen çeteler, kanlı vurgun ve soygunlara girişmişlerdir. Son yedi aylık dönemde bunlardan bazılan yakayı ele vermişler- dir. Bır kısım polısler, asker kışiler. emek- lı askerler. ozel tımler. korucular.. vatanı kurtaralım derken yeraltı dunyasının un- lu adlany la butunleşerek \oy gun. \ urgun \e uyuşturucu kaçakçılığına soyunmuş- lar. cınayetler ışlemı^lerdır Ankara çete- sı, Kocaelı çetesı. Sovlemezler çetesı. Adana ve Izmır çetelen. \ uksekova çe- tesı bunlann şımdılık açığa çıkan bılı- nenlen Kaçırılan ^vrasya fenbotu rezaletı. Azerbaycan'da darbe gırışımı hep bu tur çetelenn. karanlık ıhşkılerın, soıunsuz dev let anla> ışının sonuçlan olarak orta- >a çıkmışlardır Çurumuşluk dız boyu. kokuşmuşluk âfâkı sarmış \argısız ın- fazlar. faılı meçhul cınavetler. vurgunlar. de\let olanaklarınm. ormanların. sahıl- lenn \e kent arsalan rantlannın yağma- lanmasındabu karanlık ılı^kılı çeteler g o revler ustlenıyorlar De\ let, sıy aset \ e partılıy aşamın uze- rıne olu toprağı serılmış Irtıca (gerıcı- lığın en ılkelı). Kurt sorunu. Atatürk"e sal- dınlarve ıkıncı cumhunyetçı softalarm me- tafizıkbılgıçlıklen. bu kokuşmuş. çurumuş. > agmacı \ e çıkdrcı ortamın. sankı dıkkat- İerı uzerlerıneçekenperdeleyıcılen Za- vallı Turkıve. zavallı demokrasımız. za- vallı halkımız Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hiçbir döneminde dev let yönetimi bu kadar aciz duruma sokulmamıştır. Her şey son vıl- larda bu duruma gelmıştır 12 E\ lul du- zenlemelerı. toplumu duyarsız duruma getırmışıir Özal'cı uygulamalarbuduyar- sızlığadayanarak çurumuşluğun temelle- nnı mayalamıştır Son bırkaç >ılda ise Kuran, ezan \e bayrak edebıyatına siğınılarakdev let. sı- yaset a^ıret. tıcaret ve mafya ıhşkılerı ıçınde de\let \e demokrasi guçsuzluğe uğratılmiştır Uzağı goremeyen ufuksıız yonetımlerle de\let. guçsuzluğe sokul- muştur Deneyımsiz. bırıkımsız \e beee- rıksızlerle siyaset. guçsuzluğe uğratılmış- tır Partııçıdeınokrasıvozlaştırılmi!;tır Bı- revlerın fenatlan boğulmu^tur Sorumluİuk du\gusuna sahip \e du- \arlı olan herkes bilmelidir ki. bu olanak ve koşullar içinde birincil görev. dev leti ve ulkevi bu bataktan kommak ve kurtar- maktır. Her şev yıkımcıl bir noktava gek miş, bıçak kemiğe davanmıştır. Kurtul- mak için çareler vardır. \ ıpranmışlar, çü- rumûşfer. kirli işiere bulaşmış olanlar. Mt- rumlu yerlerden u/aklaştınlmalıdırlar. Partisel ve si\ asal bağnazlığa kapılmadan bu görev > apılmalıdır. Rejim ve iılke çıkar- larının partisel çıkar ve disiplin gerekJe- rinin üstüneçıktığ^enderzamanlarda mü- li iradenin temsilcileri bu kurallan aşma- lıdırlar. On \ılda \a da otuz \ılda bır kez olu- sacak bu gıbı durumlarda bu fırsatı kul- lanamavanlar tanh onunde sorumluluk- tan kurtulama7İar Kokuifmu^luk surecı- nı yaratanlar, besle\enlerdışa ıtılmelı ve sorumluluklannın hesabı bunlardan sorul- malıdır Bırevlennkorkuvadayalı ıttıfak ortaklıklannın önü. parîılerce ve partılı- lerce kesılmelıdır Ortaklık kuracak ıktı- darların bu kırlı ılışkılerın sahıplerınce vıpratılmasına fırsat \erılmemelıdır BırzamanlarTurkıve halkı. İsmetİno- nü'nun devısıyle "Kore milletinden da- ha az duvarlı olmadığını" göstermıştı Şıındılerde Pakıstan'da pek çok faılı meç- hul cınavetlenn. vurgunlann sorumlusu gorunen ve rejımı bunalıma sokan Bena- zir Butto. Cumhurbaşkanı tarafından dev - re dışı bırakıldı Turkıve'dekı bunalım. Pakıstan dakınden daha az değıldır Us- telık Turki) e. daha koklu dev let gelenek- lenne ve Kemalıst dev nınler savesınde da- ha guçlu sosval bır vapıva sahıptır Ba- tı'dakı "temiz eüerin" ulkemızdekı oz- lemcılennın bekledıklen v e umutlandık- ları dev let buyuklerımjzın. partılerımızın demokratık usullerle bunalımı çozmeve katkılan elbette olmalıdır Ku^kusuz Tur- kıve halkı, kotuluklerden annmav a Pakıs- tan halkından daha az layık değıldır Bır trafık kazasi sonrasının ortav a çı- kardığı ılıskıler cerahat dolu bır yaranın patlamasını sağlamiş toplumsal kokuş- muşluğusergılemıştır Interpol'unkırmı- zı bultenle aradığı bır kaçağın. u^telık ıç polıtıkada pek çok cınayetın faılı olarak bılınen ve aranan bır sanığın henuz bo- ^anmamış ev Iı sev gılısı bır kadınla bırlık- te. yetkılı bır emnıyet gorev lısının v e ık- tıdarpartısındenasıret reısı bırmılletve- kılının kuzu sarması refakatında oluşu \ e bu tablonun asıret korumalan v e sılahlar- la. susturucularla. kaçınlan bevaz valız- )e. sahte hu\ ıv et \ e yeşıl pasaportlarla bır arada bulunuşu. dış ve ıç ıtıbanmızın ge- leceğı ıçın çok kotu bır ornek olmuştur Dev let çarkının ıçıne du^urulduğu çu- rumusluk, 3 kasım pazar gunu Susurluk volundakı bırtrafık kazasında sergjlenır- ken ve kokular dalga dalga çev re>e >a> ı- lırkenverelbeçımlerdolavısiylabazı vo- relerde. olup bıtenlerden habersız halkı- mız, bu çurumuşluğun sorumlulan ıçınov- lannı sandıklara doldurmuş bulunuyordu ARADABIR TALİP APAYDIN Yaşar Kemal'e... Usta, dıyelım kı Turkıye doğudan batıya. kuzey- den guneye lyıden lyıye kalkınmış, tum sorunları çö- zumlenmış çağdaş demokrasının ve ınsan hakla- rının tıkır tıkır ışledığı, halkın mutlu yaşadığı bır ul- ke. Sen bu ulkenın yazarısın Olası değıl ya, dıye- lım kı herkes durumundan hoşnut Duyarlı bır yurek taşıyan yazar, yıne de aranışlar ıçınde olacak Daha lyısını ısteyecek Hep uçlarda, sınırlarda dolaşacak Bu topluma, ınsanlara, ote- lerde ne var, onu duymaya ve duyurmaya çalışa- cak Tum soylu yazarların sanatçıların, duşun adamlarının ışı bu Daha guzel bır dunya hazırla- mak O ozlemı yureklerde yeşertmek. ınsanoğlu- nun ıtıcı gucu olmak Tarıhe şoyle kuşbakışı bak- mak bıle yeter, değışmelerın gelışmelerın başında hep sanat ve bılım adamlan, duşun adamları var ilk sezenler duyanlar. yol açanlar hep onlar Yone- tenler, yasaları yapanlar bu gerçeğı goremezlerse. ışte o zaman ıkı taraf ıçın de zor bır savaşım baş- lıyor Aslında ayırımında olmasalar bıle yasa ya- panların, yonetenlenn durumu daha zor, daha acık- lı Çunku tarıhsel akış ıçınde onlar haksız, er geç ortaya çıkıyor bu Otuz yıl kadar once Fazıl Hüsnü Dağlarca, ken- dısını sorguya çeken savcıya bır şıır yazmıştı Şoy- le dıyordu sonunda " Savcı, nedır bılır mısın? Benı senden guçlu kılan " Mahkûm da edebılırierdı, ıçerı de alabılirlerdı, Az mı yaşadık bu tur olayla- O'na Bütün Dünya Hayrandı Şımdı de senı mahkûm ettıler ışte Boluculuk ya- pıyormuşsun Insan şaş- kınlıktan kuçuk dılını yu- tar Ellı yıldır solcusun ko- munıstsın dıye onunde ar- kandadolaştılar Ogeçer- sız kalınca şımdı de bolu- cu oldun Bu gıdışle baş- ka suçlar da bulabılırler. hazır ol Çunku sen ulke- mızın yonetımınden şu gı- dışten hoşnut değılsın "Afe guzel kalkındığımızı "gor- muyorsun Doğuda batıda, kuzeyde guneyde halkı- mız yaşayışından mem- nun keyıfle yaşayıp gıdı- yor 1 Kımse ışsız değıl. kım- se yoksul değıl 1 Bolgeler arasında kalkınma farkı yok Herkesın doktoru has- tanesı ayağında Herkes çocuğunu rahatça okuta- bılıyor Herkesın ınsan onu- runa yakışır evı bark1 var, kışın ısınıyor yazın serın- lıyor Heroğunsofrasında tatlısıyla tuzlusuyla yeme- ğı hazır Akşam elektrığını yakıp gazetesını kıtabını okuyor Herkes okur ya- zar Senın gıbı usta yazar- ların kıtapları yuz bın ba- sılıp uç ay ıçınde satılıyor Bılımde sanatta, teknolo- jıde buyuk atılımlar yapıl- dı Sanayı tum yurda ya- yıldı Ulkenın tum ekılebı- lırtopraklansulanıyor ekı- lıyor Topraksız çıftçı kalma- dı Bozkırlar, dağlar hep yeşerdı Ormanlarımız her yıl genışlıyor Irmaklanmız, sularımız tertemız Denız- lerımız masmavı Tum ın- sanlarımız bakımlı, yuzle- rınden kan damlıyor Dev- letımız ıçerde dışarda bu- yuk saygı topluyor Tum gerı kalmış uluslar, bızım kalkınmamızı ornek alıyor Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergı alı- nıyor Kayıt dışı ekonomı yok Herkesın ne kazandı- ğı.ne harcadığı kuruşuna değın bılınıyor Devlet çar- kında en ufak kaçak yok Haksızlığın hırsızlığın, ya- lanın koku kazındı Yone- tıcılenmız ulkeye hızmet yarışı ıçınde, başka hıçbır şey duşunemezler Hepsı de sozune guvenılır. ter- temız ınsanlar Yanı Tur- kıye çok mutlu bır ulke Ee usta, sen daha ne ıs- tıyorsun? Neden rahatsız- sın? Neden ıkıde bır eleş- tırıyorsun 9 Şu yaşında ıçe- nlere gıımek mı ıstıyorsun'? Otur oturduğun yerde yahu 1 BAHİR M. ERÜRETEN D ev letımızın kurucusu ulu onder Atatiirk'un olumunun 58 vıldo- numunde, ılkevedevnmlennın. ana>asal duzenımızın temelını oluşturmayı surdurmesmın avun- cunu(tesellısını)>a^ıyoruz Onun olumuvjedevrımlerı. güvendığı Tıırk gençlığı- ne devredılmı*. karşı saldınlara karsın. bugune dek v aşamını surdurmuştür Bundan boy le de sur- durecegıne kus.ku >oktur Ulu onder Ataturk"un devlet adamlığı ve vu- ce kısıhğı hakkında, diın>anın onde gelen dev- let. bılım ve duşun adamlarının vavımladıkları cıddı yapitların sayısı uç bının uzerındedır Da- ha kuçuk çaplı ınceleme veyazılarda (makale- ler) on bınlen bulmaktadır Buna karşın, vurtıçınde, Ataturk hakkında bu kadar >apıt bulunduğunu ;>o> levebılmek ola- nakMzdır Lstelıkçeşıtlı nedenlerle >onellı>ıl- dır, O"nun de\ rımlerme. bazı çev relerce bır tur karşı koyma e> lemı surdurulu>or Bu uygunsuz sureç. sozde demokrası adına sahnelenmek ıs- tenıvor Bu karşı kovmaların ardtnda >atan ger- çek. dınsel bağnazlığı sıvaset aracı vaparak. ık- tıdara gelme kolavlığını bır>ontem olarak kul- lanma ga>retıdır Eğıtım vekulturduzevı bubıçımı ılevurutul- dukçe, ozellıkle. bır tur medrcsc eğıtımı v av gın- laştinldıkça, daha uzunca bır sure. valan-vanhş polemıklerle. ulusal egemenlığın >aptınlmabina yonelık gınşımler de etkınlığını surdurecektır Ancak. O buyuk ınsanın ılke ve devnmlerı oy- lesıne iağlamdır kı bugune değın. tum bağnaz. aymaz \e çıkarcı şer guçlennın eylem ve saldı- rılarına karşin. dımdık ayakta ve ışlerhktedır Çunku Ataturk'un bu vatan ıçın yaptıkları ger- çektenbuyuktur. erışılmezdır. kokludur Buger- çek. y ıllar geçtıkçe daha ıvı anlaşılmakta ve ozumsenmektedır Savaşdonemının ingılızBaşkjnı LlovdGeor- ge'a "Diınyada \tatürk gibi dâhi devlet adamı > üzy ıllarda bir kez yetişir. \ ü/y ılımı/da bu dâhi Tıirkiye'de ortaya çıktr dedırten ozgıın kışılığı ıle buyuktur veerışılmezdır Hıçbır dev let ada- mının cendze torenı O'nun naaşının gorduğu saygınlığı gormemış. boy lesıne kalabalık. yaban- cı devlet \e hukumet adamlannın \easken bır- lıklerının çokluğuna tanık olnıamiştır ABD Cumhurbaşkanı Roosevelt'e. "Benim ü/üntüm iki türlüdür. Once, böyle büyük bir devlet adamının kaybından dolayı bütün dünya gibi ben de üzgünüm. İkinci ü/üntlim ise bu in- san ile tanışmak hususundaki şiddetli isteğimin yerine getirilmesine artıkolanak kalmamış, olma- sıdır." dedırten. Fransız Başbakanı Eduard Herriofya. "Siz- lere şunu söyleyeyim ki ben, Atatürk'e sekreter olmak isterdim. Nedeni de O'nun akşam sofra- sında bulunup y üksek fikirleri ile beslenmek di- leğindeoluşumdur. Böyleceyeni bir ûniversite bi- TIÎT1VVAT A P tirmiş olurdum™" dedırten. lngılız Başbakanı VVînstonChurchil''e. "Savaş- ta Türkive'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk ulusunu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümii. yal- nız y urdu için değil. Av rupa için de en buy ük ka- yıptır. Her sınjf halkının. O'nun ardından dök- tüklerigözyaşlan, bu buyuk kahramana. ulusu- nu n. Atasına yaraşır etkin göruntülerinden baş- ka bir şey değildir" dedırten. Macanstan Parlamento Başkanı Gyula Kor- nis'e. "Marürk adı. O'nun hakkıdır. Çunku O, ulusu için gerçekten iy iliklerie dolu bir baba idi. Hay ret edilecek derecede kısa bir sürede ulusu- nu, mutluluk ve gelişme yoluna itti" dedırten \ e duny ay ı hay ranlık duy gulanna boğan Ataturku- muz değerbılır ulusumuzun da kalbınde yatan buyuğumuzdur. elbette Atamızdır Bıraz daha gerılere gıdelım Sovyetler Bırlı- ğı"nın kurucusu \e Dev let Başkanı Lenin'e. da- ha 1921 yılında. kurtuluş Savaşımızın surduğu sıralarda "Mustafa Kemal. sosyalist değil, fakat görülüyor ki iy i bir orgütleyici, y üksek anlay ışlı. ilerici, iy i düşünceli ve akıllı bir onder. O, soygun- culara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emper- yalistlerin gururunu kıracağına, sultanı da etra- fı ile birlikte alt edeceğine inanıvorum" dedırte- bıldıgı ve nıce devlet adamları. duşun ve bılım adamlanna, yıicelığını ve lıderlığını kabul ertır- dığı ve sonrakı y ıllarda. bağımsızlıklan ıçın ken- dı kurtuluş savaşımlarını vermeye çalışan ulke- lerın dev let adamlarına esın kaynağı olduğu ıçın buyuktur. Bırleşmış Mılletler. Eğı- tım. Bılım ve Kultur orgutu UNESCO. Yırmıncı Genel Konferansi'nda. 1981 yılın- da. Ataturk "un doğumunun yuzuncuyılıdolayısıyla. 152 dev let temsilcısının oybırlı- ğı ıle aldığı kararda, Yuce Ataturk'u şoyle tanımhyor "l luslararası anlayış. işbir- liği ve barış y olunda, çaba göstermiş üstiin bir kişi, ola- İ ş d ü ıı y a s t, p o I i t i k a, medya üçgeııiııde gelişcn îııanılmaz olaylar!.. Anadolu'da ticaretle zenginleşip.ünlendikten sonra İstanbul'a göçen ve sanayide önemli adımlar atarak ülkenin ekonomik ve politik yaşamında etkin olan bir ailenin öyküsü SAHTE DÜNYALAR PAZARTESİ.SALI, ÇARŞAMBA,CUMA Saat : 18.50 - 19.30 T Ü R K İ Y E ' N İ N D İ Z İ S İ gecilikveemperyalizme kar- şı savaşan ilk lider. insan hak- lanna say gılu dunya banşının onciisu. bütün yaşamı boy un- ca insanlar arasında renk, din ve ırk ay rımı gözetmeyen eşsiz bir devlet adamı, Tür- kiyeCumhuriyeti'nin kuru- cusu..." Ornek olarak aldığımız bu duşunce ve yargılar. buyuk Ataturk'un yadsınamaz bır yuce değer olduğunu butun açıklığı ıle ortaya koy makta- dır Ataturk'un yucelığını be- lırten yukandakı orneklen. yabancı devlet adamlarının sozlerınden almamızın ne- denı. yansız ve onyargısız değerbılırlıklennden kımse- nın kuşkusu olamayacağı ıçındır Buyuk Ataturk'un devnm- lennı gerçekleştırdığı 1920- I930'lu y ıllarda. Avrupa'da demokrasıden uzakJaşma gı- nşımlen belırgm bıçımde ya- şanmaktaydı Orneğın Al- manya'da Hitler, Italya'da Mussoüni, tspanya'da Fran- co, Portekız'de Salazar gıbı faşıst yonetıcıler ıktıdarda bulunuyorlardı Ataturk bu tur kışı dıkta- sı rejımlereasla ıtıbaretme- mış. Turkıye'nın ve Turk hal- kının geleceğını gerçek bır demokrasıde gormuş. etkın- lıklennı. adım adım demok- rasıye gıden yolda surdur- muştur Çunku O. sonuçta. halkı- na dayanmayan ıktıdarların kalıcı olabılecegıne asla ınan- mıyordu Kayıtsız koşulsuz ulusal egemenlığın alty apısını oluş- turan kurumlan yaşama ge- çırdı Ne yazık kı çok partılı re- jıme geçış ıçın omru yeterlı olmadı Bu gunlerde mey- danı boş bulan ya da oy le sa- nan gerıcı guçlenn saldırıla- rı. Turkıyemızı, yurumekte olduğu uy garlık y olundan v e demokrasıden asla alıkoya- mayacaktır Işıklarıçındeyat sevgılı Ataturk CUMHURtYETTEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ Atatürk'e İnanmak ve O'nu Sahiplenmek Atatürk'u, aramızdan aynlışının 58 ıncı yılında bu- yukluğune her geçen gun daha çok kışının ınandığı- nı ve sahıplendığını gosteren eylemlerın coşkusu ıle andık Ancak kımılerının takındıkları tavır ve ulkemı- zın getırıldığı nokta "kemıklerının sızlamakta olduğu" konusundakı kanımızı sılıp atmaya yetmedı. Ataturk'un bızlere gosterdığı en onemlı hedef "çağ- daş uygarlık duzeyıne yukselmek"t\ Bunun ıçın de laıklık, demokrası, halka onem ve değer verme, dev- nmlennın durağan değıl gelışmeye açık olduğu amaç- lanndan yararlanmamızı ıstemıştı Son yıllarda bunlar bır yana ıtıldı En hızlı karşıtları bıle Ataturkçu olduklarını soyleyerek ulkemızı hede- fınden şaşırtmanın yollarını aradılar Gençlerımıze yuksekoğrenım verecek bır kuruluş, Ataturkçuluğu- nu, "Vahdettin'/n fahn yaverı"unıformasıyla goste- ren posterını asarak kanıtlamak ıstedı Kımı şenatçı- larvenumaracıcumhunyetçıler, Kurtuluş Savaşı'nda- kı Gazi Mustafa Kemal'e kadar gelebıldıler Çunku Atatürk'u ve Ataturk Cumhurıyetını, benlıklerını tat- mın etme ısteklennın onundekı en buyuk engel ola- rak goruyorlar. Bu tutumlarını da son yılların modası "yukselen değeıier" ve "kureselleşme" gıbı aldatma- c\ kavramların arkasına sığınarak surdurmeyı yeğlı- yorlar Sonunda gerçeklerm etkısıyle "Takke duştu kel gorundu" ama "Atı alan Uskudar'ı geçtı" Çağdaş- laşmaya kaldığı yerden yenıden başlamak zoaında kaldık Bereket her yaştan gençlerımız bunun ayır- dındalar ve umutsuzluğa kapılmamamızın guvence- sını oluşturuyorlar • • • Geçen hafta Basın Yasası Taslağı'nda yer alan maddelerden bır bolumunu ırdelemış ve bu hafta da surdureceğımızı belırtmıştık Bu kez once lyı yonlerınden başlayalım Dağıtımın engellenmesıyle gazete ve dergılerın mahkeme ka- ran olmadan toplatılmasını da ongoren ek maddele- rın yururlukten kaldırılacak olması yerınde bır gırı- şımdır Ancak teknolojının neredeyse ışık hızıyla gelıştığı, bır bolumu kamunun kablolu televızyonundan, bır bolumu de çanak antenler aracılığı ıle uydulardan aktarılan Turkıye karşıtı kanalları mılyonlarca kışının ızlemesı onlemezken, beş-on kışının okuyabıleceğı kıtap, gazete ve dergılerı ulkeye sokmamaya çalış- manın mantığını anlamak olası değıldır Hele bu suç ıçın 5 mılyardan 10 mılyar lıraya kadar para cezası ongormeyı devletı korumanın en geçerlı yollarından bın saymak ancak bıze ozgu bırtutum olabılır "Yazıışlerı mudurlerının kanunı ıkametgâhlannm ışyerien olduğu ' hukmunu surdurmeye çalışmak da bır haksızlığa sahıp çıkmak anlamını taşımaktadır. Çunku gazeteden ayrılan ya da ayrılmak zorunda bı- rakılan yazıışlerı mudurlerı, haklannda açılan dava- lardan habersız ve dolayısıyla savunmasız bır bıçım- de yargılanarak mahkûm olmaktadırlar Demırel hu- kumetının hazırlayarak TBMM'ye sunduğu tasarıda bu yanlışın gıderılmesıne çalışılmış ve kanunı ıka- metgâhın "gorev suresıyle sın/rlandırı/mış" olması- na karşin, taslakta bu durumun gozardı edılmış ol- ması, yeterlı araştırmaların yapılmadığını da goster- mektedır Ozel hayatın korunmasını ongoren madde de yal- nızca akla gelenlerın kaleme alındığını belgelemek- tedır. 23'uncu maddenın ıkıncı paragrafı aynen şoy- ledır "Bu maddedekı ozel mekânlardan kasıt, ozel ıka- metgâh, otelyatakodalan, hastanelerveyasağlıkku- ruluşlarında hastanın yattığı veya mudahale gordu- ğu yeıierdır" Yalnızca otel yatak odalan ozel mekân sayıldığına gore otel lobı ve lokantalan. moteller, pansıyonlar ve tatıl koylerınde kalanların ozel yaşamlan korunmaya- cak demektır Uluslararası sozleşmelerı ve belgelerı bır yana bı- rakarak hukuka yon vermek ıstersenız boyle sonuç- larla karşılaşmanız kaçınılmazdır • Mafya-devlet-sıyaset uçgenmı, aşıret boyutunu da ekleyerek kareye donduren Susurluk kazasi ve so- nuçları geçen haftanın en onemlı gundem madde- sıydı Ankara, izmır ve Istanbul'dakı arkadaşlanmız- la yazarlarımız konuyu butun yonlerıyle aktanp ırde- ledıler. Olasılıkları ve ızlenımlerını aktardılar Ben pek değınılmemış bır yonunu vurgulamak ıstıyorum Tra- fık canavannı engellemek ıçın uzun uğraşlar sonun- da gerçekleşen Trafık Yasası'na uymamızı denetle- yeceklerarasında yer alan ust duzey bır emnıyet yet- kılısı hız sınıriaması kurallarına uymadığı ıçın trafık ca- navannın kurbanları arasına katılmış oldu • Turkıye ve Rusya nın karşılıklı restleşmesıne donu- şen AKKA'da sılah tavanlarının yukseltılmesı konu- sundakı tartışmalarda yenı gelışmelen Lale Sanib- rahimoğlu ızledı • 15 yıldonumunu kutlayan YOK donemınde kuru- lan ve bırçoğu "tabela unıversıtesı"duzeyınde kalan yuksek öğrenım kurumunun nasıl yozlaştırıldığı, aka- demık kadrolardakı tarıkatlaşmanın boyutlarını Emi- ne Kaplan haberleştırdı • Parasal değerı 6 5 trılyon lırayı bulan TMO yolsuz- luğu ıçın soruşturma komısyonu oluşturulan TBMM'ye sahte belge sunulduğunu ve belgelerdekı savlan Ece Temelkuran yazdı • Tarım Bakanlığı nın buğday fıyatlannı dengelemek amacıyla gumruklerde beklettığı buğdayı pıyasaya sur- mesının un fıyatlannı genleteceğını hesaplayan Istan- bullu fınncıların. ekmek fıyatı ıçın 2 bın lıra daha az zam talep ettıklerını Hülya Genç yazdı Buğday fıyatlanndakı hızlı tırmanışın arkasındakı ne- denlerı, fırıncılarla yurttaşlann karşı karşıya getınlme- sının oykusunu de "Refah Gozunu Ekmeğe Dıktı" ha- berıyle Merih Ak duyurdu • Faızsız bankacılık hızmetı verme ıddıasındakı ozel fınans kurumlan tarafından dağıtılan kâr paylarının, banka mevduat faızlerının getırısı ıle paralel olduğu- nu Sabiha Semerci haberleştırdı • Hazıne'nın, Halk Bankası kanalıyla Kuçuk ve Orta Boy işletmelere kullandıracağı 5 tnlyon lıralık kredı uy- gularnasındakı belırsızlıkler nedenıyle gundeme ge- len kredılerın, gerçek sahıplerıne gıtmeme olasılığını Seda Oğuz aktardı • Ders kıtabı seçımının oğrencıye bırakılmasına ya- yıncıların tepkısını ve boyle bır uygulamada ortaya çı- kacak tankat tehlıkesını Asuman Abacıoğlu yazdı • Manısa da oğrencılere ışkence yapan polıslerın yargılanmasını, Necati Aygın ızleyerek duyurdu. • Cem Ulutaş; Uğur Mumcu ıçın olum emnnı ve- ren kışının Avusturyalı sılah ve uyuşturucu kaçakçı- sı Horst Grillmayer olduğu yolunda yenı bır ıhbarı haberleştırdı Soz konusu kışıye Mumcu nun yazdı- ğı "Papa, Mafya, Ağca 1 ' kıtabında genışçe yer verı- iıyor. • Onumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır hafta geçırmenız dıleğı ve saygılarımızla