Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 KASIM 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
24 kasıma dek sürecek festivalde bu yıl sekiz ayn sinemada 340 film gösteriliyor
Londra Film Festivali 40 yaşında
AHL AİVTMEN
LONDRA - Bu > ıl kırkıncı \ ılını kut-
layan Londra Film Festivali."" kasım ak-
şamı Leicester Mevdanı'ndaki Odeon
Sineması'nda. Hugh NVilson'ın "The
First \\lves Club" filmının galasıyla ba^-
ladı. Başrollerinde Holhuood'un Gol-
die Haw n, Bette Midler v e Diane Keaton
gibi deneyımlı yıldızlarını buluşturan
"The First VVives Club"ın galası için
Londra'ya gelen ünlii oyunculan göre-
bilmek amacıyla meydanda toplanan
meraklı kalabalık. bır film festı\alinin
daha başladığını müjdelıyordu sankı al-
kışlany la. Tam 40 y ıl önce, ünlü sinema
eleştirmeni DüysPÖv\eü"inönensıyIeya-
şama geçırilen \e o ıIk > 11 Fellini,Viscon-
ti, Bergman, Kurosata. Saryajit Ra> gı-
bi "dev"lerin yapıtlarından oluşan 16
filmlik. sayısal açıdan müte\azı bırprog-
ramla Londralı sinemase\erlere "mer-
haba" diyen festivalde. bu yıl sekiz ay-
rı sinemada 340 film göbteriliyor.
Program yüklü: Restore edilen sinema
klasiklerinin yanı sıra izleyicisiyle >eni
yeni buluşan genç yönetnıenlerin film-
leri. Hollyvvood'unbuyıl içinde dolusa-
lonlar ve yüklü gişe hasılatlanvla ege-
menlığine güç katacak yenı bombalan.
bu egemenliğe karşı ayakta durmaya ça-
lışan Avrupa sinemasının örneklerı. ls-
tanbul Film Festivali'nindesonyıllarda
en çok ilgi çeken bölümlerinden bıri olan
Lzakdoğu sinemasının birbırinden ıl-
ginç filmleri. bu arada "bağımsız" Ame-
rikalı genç y önetmenlerin oldukça anti-
Hollyvvood bakış açılarıyla çektikleri
filmlerle Londra Film Festi\alı her riir
beğeniye hitap eden bır programla 18
günlük maratonuna başladı
Belafonte, Cronenberg,
Altman konuklar arasında
Festival. 24 kasimda yıne bır Amen-
kan yapımıyla sona erecek: Yönetmen-
liğıni Bob Rafelsonın yaptığı. başlıca
rollerinı Jack Nicholson, \fichael Caine
ve Jud> Davfc'in paylaştıöı "Blood and
Wine."
Festival süresince Odeon sinemalan-
nın bulunduöu Leicester Meydanfnı
tam bir sinema şenlik alanına çeviren
festi\alin "Film on TheSquare~ (Sine-
ma Mevdanıl bölümünde. Istanbul Al-
Uustin Hoffman
• Restore
edilen sinema
klasiklerinin
yanı sıra genç
yönetmenlerin
filmleri,
HollywoocTun
yeni bombalan.
Avrupa
sinemasının
örnekleri,
Uzakdoğu
sinemasının
birbirinden
ilginç filmleri.
'bağımsız'
Amerikalı genç
yönetmenlerin
oldukça
anti-Hollyvvood
bakış açılanyla
çektikleri
filmlerle Londra
Film Festivali
her tür beğeniye
hitap eden bir
programla
b
5f
F I I MI I l - I I
7 - 24 NOVEMBER 1996
Jack Nicholson başladl.
kazar Sineması'nda bir süredır gösteri-
len "Kansas City". "Some Mother's
Son", David Mamefın oyunundan sine-
ma} a aktanlan. Dustin Hoffman"ın baş-
rol üstlendığı •American Buffalo*
1
, Abel
Ferrara'nın "The FuneraPi. Julian
Schnabel'ın genç yaşta ölen ünlü graffi-
tı sanatçısı Jean-.Yüchel Basquiat'ın \a-
^amını konualan "Basquiat'\günümüz
Çtn ^inemasının önde gelen îsmı Chen
Kaige'nin yine en sevdıği kadın ov ııncu
Gong Li've başrol \erdiği "Temptress
Moon~gibı filmlergösteriliyor. Mevda-
«ATiOMAl. fltM f t t M ON TMf KJUARC
nı şenlik alanına dönüştüren adı geçen
filmlerdeki yıldızlannyanı sıra filnıga-
lalarına katılan çok sayıda ünlü sima...
Bu arada The Guardıan gazetesinın kat-
kılarıyla son yıllarda düzenlenen halka
açık sinema söyleşilerinın bu yılki ko-
nuklan. "Kansas City" ıle bır kez daha
günderne gelen Harn Belafonte. Takes-
hi Kitano. Steve Buscemi. \a/ar J.G.
Ballard. Da\id Cronenberg. Stephen
Frears \ e Tern Cilliam.
Amerikan sinemasının u.sta yönetme-
ni. ılerleyen yaşına karşın. son yıllarda
bırbırı ardına "The Player". "Short
Cuts". "Pret-a-POrter" ve "Kansas C-
ity" gibı fılmlerini izlediğimiz Robert
Altman da festivalin özel konukların-
dan.
Londra Film Festivali nin "Cünümiiz
İngiliz Sinemasr bölümü. festivalin tek
ödüllü bölümünü oluşturuyor. Bu bö-
lümde yeralan 20 İngiliz filmi arasından
"eni>i"sinı. sinemaseverlerseçecek. Je-
von O'NeuTin ılk filmi "Bob's \Ve-
ekend", Sue Clayton'ın "The Disappe-
arance of Finbar", Chris Rea'nin senar-
yosunu yazdığı. John Hobbs'un yönet-
tiği 'LaPassione<
\AntoinedeSaintExu-
per> 'nin yaşam öyküsünden esinle be-
yazperdeyeaktanlan "SaintE.\"(yönet-
men Anand Tucker,) genç bır dansçının
AIDS'le mücadelesini konu alan "Indi-
anSummer",eleştirmenlerin bu bölüm-
de favori olarak gösterdiği filmler. An-
cak karan. festival sonunda halk vere-
cek.
Londra Film Festivali'nde çağdaş İn-
giliz sinemasının yanı sıra 16 uzun met-
rajlı, 7 kısa filmlik. yüklü bir program-
la temsil edilen zengin birçağdaş İspan-
yol sineması bölümü gerçekleştiriliyor
Bu bölümün dikkat çeken filmleri ara-
sında, Almadovar'ın "Sinir Krizinin Eşi-
ğindeki Kadınlar" filminin yıldızı Ma-
ria Barranco'nun başrolünü üstlendıöı
"Boca a Boca", "Madrid'in Konıedi
Krair FernandoColomo'nun son filmi
"El Efecto .Mariposa", İspanyol sinema-
sının usta yönetmeni Caıios Saura'nın
neo-faşizmin yükselişini irdelediği **Ti-
erra-yeralıyor. Festivalin en çok ilgi çe-
ken bölümlerinden birini oluşturan Pa-
norama France'da ıse Fransız sineması-
nın usta yönetmenlerinın yanı sıra genç-
lerin de yapıtianna yer veren 12 film
göstenliyor. Avrupa sineması bölümün-
de ise Avrupa'nın çeşitlı ülkelerinden 30
film \ar programda.
Rolling Stones'un konser filmi
Festivalin geleneksel bölümlerinde iz-
leyiciyle buluşan öteki filmlerin yanı sı-
ra programa son dakikada eklenen birde
sürpnzi var Londra Film Festivali'nin.
Bu yılki Nevv York Film Festivali'nin de
bombalarından biriydi; 28 yıl önce çev-
nldiği günden bu yana sinemalarda gös-
terime çıkamayan konser filmi "The
RollingStones Rockand RollCircus". lz-
leyiciye 196O'lı yıllan yeniden yaşata-
cak filmde Rolling Stones'a Eric Clap-
ton,JohnLennon.YokoOno,JethroTull
ve Marianne Faithful gibi sanatçılareş-
lik ediyor Festival sayesinde tozlu raf-
lardan çıkanlan müthiş bir rock klasiği.
Londra Film Festivali, zengin progra-
mıyla 40. yılının yanı sıra geçmişi. bu-
günü. ustalan. genç yetenekleri. erkek ve
kadın vönetmenleri. dünyanın dört bir
yapından film örneklenyle sinema
sanatını da kutluyor.
Sahnede 'yarım asır'a altın rozetş
Avrupa'da
sergi açıyor
Kültür Senisi -Tür-
kiyeli ve Yunanistanlı
karikatürcüler Avrupa
Parlamentosu'nca
Strasbourg'da düzen-
lenen "Yunanlılar -
Türki>eliler: Komşıı-
lar" konulu kankarür
sergısinde bulu^tu.
Sergiye Türkiye'den
ve Yunanıstan'dan vir-
mi karikatürcü "Kotn-
şuluk" konusunu işle-
yen ikişer karıkatürle
katılıyor.
Yunanistanlı Avru-
pa Parlamentosu mil-
letvekili ve Avrupa
Parlamentosu Dış Iliş-
kjler Komisvonu üye-
si Alexandros
nos'un sorumluluğu
altında düzenlenen
sergi 11-15 Kasım
l*)96tanhleri arasında
Avrupa Parlamento-
su'nun oturumlan sı-
rasında Strasbourg'da
açılacak.
Türk ve Yunanhla-
nn dostluk. banş ve
komjuluk ilışkilerini
geliştirmede bir adım
olması amaçlanan ser-
gınin Türkiye organi-
zasyonunu Kankatür-
cüler Derneği vürütü-
yor. Av rupa Parlamen-
tosu'nca ilk kez dü-
zenlenen bu karikatür
sergisınin halklar ara-
sındaki dostluğu. ban-
şı. kardeşliği ve kom-
şuluğu geliştirecek.
ufkunu açaeak yeni
zeminleryaratacak bir
çalışma olacağını be-
lirten K.arikatürcüler
Derneği yetkilileri. bu
tür çalışmalan diğer
ülkelerde de yavmak
ve dûnyaya Türkiyeli
karikatürcülerin banş-
tan. dostluktan yana
tavırlarını net açık bir
biçimdegöstermek ıs-
tiyor.
Karikatürcüler Der-
neği Başkanı Canol
Kocagöz ile yönetim
kuru!u üyesi Necati
Abacı da Av rupa Par-
lamentosu Dış îlişki-
ler Komisyonu üyesi
Alesandros Alavanos
tarafndan serginin
açılıjına davet edıldiler. Sergiye Türkiye'den Ali l'hi Er-
soy (Cumhuriyet). Bedri Koraman (\lilliyet). Eflatun Nu-
riErkoç(Gırgırmizahdergisı). Era> Özbek.Ferruh Dogan
(Dünya). GürbüzDoğan Ekşioğlu, MehmetÇağçağı Leman
mizaıdergisi). MusaGümüş(H.B.R. Maymun mizah der-
gisi). Semih Balcıoğlu (Yeni Yüzyıl) v e Turhan Selçukf Mil-
liyet ikişer eserlenyle katılıvorlar.
Kültür Servisi - TODER (Tiy at-
foOyunculan Demefi). Cumhun-
yet'in kuruluşundan bu vana Türk
tiyatrosuna emek veren ve halen
hayatta olan. sahnede 50 >ılını ta-
mamlamış 64 sanatçıya "Sahnede
Yarım Asır Altın Rozet OnurÖdü-
lii" veriyor. TODER'in Opel Sağ-
lam Oto'nun desteğiyle bu akşanı
Atatürk Kültür Merkezi Büyük Sa-
lon'da gerçekleştireceği ödül ge-
cesinin açılış konuşmasını Cum-
hurbaşkanı Süle> man Demircl ya-
pacak.
Ülkemizin yaşadığı ekonomik
ve sosyal koşullar nedeniyle gö-
zardı edilen kültür v e sanatı bir kez
daha eündeme aetirmek amacıvla
yapılan bu gecede. ödül alacak sa-
natçılar Haidmı Dormen'in yönet-
menliğinde tiyatro sahnelennden.
geçmişten günümüze biresinti ya-
şatacaklar:
Ciineyt Gökçer"Danulakı Ke-
mancı ". İsnıet A> "l 'ı^nc BUIK, C-
.si Sotoklc^", Miicap Ofluoğ-
\u "Cvratıu De Beı-geıvc ". Nejat
l'ygur "Orraovımıı ". Istanbul Şe-
hirfiyatrolan "Çıiriik Tcmel". İs-
tanbııl Devlet Tiyatrolan "Yu$ar
Se Yaşar \e Yuşamıi:". Nejaf
Mahfi Ayral "Bir Kavuk Devril-
(h ". Lale Oraloğlu "Kudınkır K<>-
ğıtft/ Bir Zamaıı Suğmalalar ".
Suna Pekuvsal "Liikıh Hayut".
Güzin Özipek "Bir Di'tet" ve Se-
mih Sergen "Serseın Kocanın Kur-
naz Karısı ".
"Sahnede Yarım .\sır" ödül tö-
reninde ödül alması belirlenen sa-
natçılar ise şunlar:
Aclan Sayılgan. Alev Giirzap.
Alev Sururi. Altan Kanndaş. Asu-
man Arsan. A\şeÇakar. Birsen
Kaplangı. Ciiney Gökçer. Çetin
Köroğlu. Deniz l'yguner. Ekmel
Hürol, Ekrem Dümer. Fatma An-
daç Aslan. Ferdi Merter Fosforoğ-
lu. Feridun Karakav a. Fuat İşhan.
Gazanfer Özcan. Ğöniil İ'jkü Öz-
can. Gül Gülgün, Güzin Özipek.
Haldun Marlalı. Hamit Akınb.
Handan Uran. Hümaşah Hiçan.
Ihsan Devrim. Ismet Av. Jevan
Mahfi Ayral Tüzün. Lale Oraloğ-
lu, Macide Tanır, Mediha Gökçer.
Melahat Hasanoğlu, MelahatOze-
kit. Mualla Kavur. MuammerEsi.
Muhip Arcıman, MiicapOfluoğlu.
MünırÖzkul. NecdetıMahfiAyraL
Nedret Güv enç. Nejat l'ygur. Ner-
min Sarova, \e\2atOkçugil. Nezi-
he Becerikli, Nihat Aybars. Nüvit
Özdogru. Saadettin Erbil. Saltuk
Kaplangı. Sami>e Ün, Selim Naşit
Ozcan. Suna Pekuvsal. Şehime Er-
ton, Şeref Giirsov. Şükriye Atav,
Timuçin Ca>maz. Toron Karaca-
oğlu, Tunç Yalman. Türkan Bora.
Uğur Kıvılcım. \'ala Önengüt, \'ıl-
dız Kenter. Zafer Önen v e Ziya De-
mirel
Ülker Ün'ün 5. kişisel sergisi AKM Sanat Galerisi'nde izlenebilir
ZEYNEP SAYGI
Hep ay nı sesler. aynı yüzler. ay-
nı kokulardır karşımıza çıkan îs-
tanbul'da. Sokak kenarlannda kıv-
rılmış acı. meydanın orta verinde
bas bas bağıran karmaşa. yolda v ü-
rürken her yanınıza v apışan kokuş-
muşluk ve hepsine göfüs geren do-
ğa... Eskiye dair hiçbir şeyin kal-
madığı bu kentin sokakîarı, bu
kentin çatılan ve surları arasında
dolaşıvor Ülker t'n ve kentin do-
kusunu. geçmişin izleriyle yoğu-
rup dışa vuruyor. Nedir bir sanat-
çıyı farklı kılan°Çevresindeyaşa-
nan tüm acıdan. kanna^ddan ve
kokuşmuşluktan. birçoğumuzun
yaptığı gibi, gözünü kaçırmayıp,
tamtersine.algilamayetisinibütü-
nüyle bunlara vöneltmesi...
On altı milyon insanın yaşadığı
kentin. sıkıntısı. sorunlan. zorluk-
ları... Yaşadıkları ortamda. çoğu
insanın önünden geçip gittikleri.
ayrımsamadıklan yüzlerce küçük
olay. ses. imge... Ve sanatçının gö-
züyle yoaımlandığında. yaşamın
bir parçası... Işte Cn'ün resimle-
rinde bu yüzden hiçbir zaman din-
ginlik vok.
1962 yılında doğan Ülker Ün,
resim vapmava 1984 yılında baş-
ladı. "Liseikidenterk"genç sanat-
çı o vıllarda. içinde bir başkaldın
gibi büyüyen resim yapma ısteği-
ni doy urmak için. okulu dışarıdan
bitirip akademive girmeye karar
verdi. İstemek iyiydi. ancak yap-
makzordu; '!MUİiEğitim''Ün'übir
türlü mezun etmedi. Ancak. yete-
neği ve kolay kolay yılmavan va-
pısı sayesinde. üç yüz kişinin baş-
v urduğu bir kursun mülakatında
buldu kendini. Bu mülakat. yaşa-
mının dönüm noktası oldu: \leh-
met Gülervüz'îe tanıştı. Türki-
ve'deki sanatsal eğitimi protesto
ederek gittiği Almany a'dan, diplo-
ma alınmadan da ressam olunabi-
leceğini kanıtlamak amacıyla
"ruh' taşıyan gençlere üç aylık bır
kurs vermek için. yeni dönmüşrü
Türkıve'ye Nlehmet Güleryüz.
Ün'ün çızimleri pek akıl alacak gi-
bi değıldi. Güleryüz bu çizimleri
görünce, "Ancak bir deli bu çizim-
leri böjle bir suıa\a getirir' diye dü-
6
Kenti değil,4
an'ları
asıyor boşhığa'şündü. Mülakatta gelişen diyalog-
lar ve aykırı kimliğini açığa koy-
masıyla Ün. Güleryüz'ün ılk öğ-
rencisi oldu. Üç ay süren kursun
sonunda. Güleryüz yeteneğiy le de
ön'plana çıkan Ün'e ressam olmak
için diploma sahibi olmak gerek-
mediğini söyleverek onu atölve^i-
ne çağırdı.
İlk sergjsini 1991 yılında açtı
Genç sanatçı. 1991 yılına dek
Güleryüz'ün atölyesinde. ressamın
gözetiminde yaptığı çahşmalarso-
nucunda iîk sergisini 1991 yılında
Galeri Nev 'de açtı. Serginin başlı-
ğı "Bir Kent Senfonisi"ydi ve Ha-
san Biilent kahraman bu sergıvle
ilgilı olarak. Ln'üyenidışavurum-
cu akınıın bir üvesi sayıyordu. Bu-
nu aynı yıl Ankara Urart Sanat Ga-
lerisi. 1992 vılında İstanbul Urart
Sanat Galerisi ve 1994 yılında Ga-
leri Ars Ankara'da açtığı sergiler
ızledi. Ün'ün sanatsal gelişimi so-
yutlamanın sınırsızlığı içinde iler-
ledi. Bu sergisinin kataloğunda da
"Hangisi olursa olsun. bu resimler
kenti içine çeki>orlar \ e onun iistü-
nüörtü>oriar" diyor Hasan Bülent
Kahraman. "... Galiba orada bir
ovun başhyor. Önlerinden geçiyo-
ruz. onlan "an'lmnava çalışıvoruz.
Llker İ'n. kentin üstiinü örtü\or.
Onu •an'lıyor. Bir an içinde onu ta-
nı>oruz \egenebiran içinde yitiri-
>oruz onu. Bize ne söylemek istedi-
ği belli: Anlauıak. >alnızca bir 'an "a
tanık olmaktır. () zaman parçası
aşılır \e geriye anlamış olmak ka-
lır. Akarsuvun üstüne düşmiiş >ü-
ziin kıpırtılı,devingen gölgesi vegö-
riintüsü ve 'veni bir ülke bulamaz-
\ (/;' demenin iç ezikliği. \ iirek coş-
kusu...İthaka\>a kırılan dümen.
AnlamakAan'lamak. Kent. zama-
na bölünmüş. ona yedirilmiş gö-
rüntülerdir. Bu sergi kenti değil,
'an'lan asıyor boşluğa."
Bu yıl Yapı Kredi Faktoring'in
sponsorluğunda AKM Sanat Gale-
risi "nde açtığı beşinci kişisel sergi-
siyse 24 kasıma dek sanatseverle-
re açık. Bu sergi, ressamın iki yıl
süren çalışmasının üriinü kırk beş
büyük boyutta tablodan oluşuyor
v e her sergısinde olduğu gibi tema:
"kent problemi*. Kent yaşamında
yerini alan herkesin bu resimlerde
kendi varlığını bulacağını söylü-
vor Ün: "Bir tek resmime bakan ki-
şi, o resimdeki varlığını asla çöze-
mez". 1993 yılında Matisse'in ret-
rospektif sergisi için Amerika'ya
gittiğinde kurduğu bağlantılar so-
nucunda. AKM'deki sergi. Ayduı
Gönensay'ın desteğiyle önümüz-
deki yıl New York'ta sergilenecek.
Hangi galeri olduğu henüz belli
değil. ancak en çok resmi sergile-
meyi kabul eden galeriyi seçecek-
lerini söylüyor Ün. Nevv York'taki
galerılerin ilgisi. genç sanatçının
yaptığı işin doğruluğuna olan inan-
cını pekiştirmiş.
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Yakın Tarihimizi
Düşündükçe
1952'nin ilk ayları. iktidardaki Demokrat Parti bü-
tünleştiği sınıf ve katmanların beklentileri doğrultusun-
daki yasaları hızla Meclis'ten çıkarmış.
Ideolojisi gereği, kültür yaşamının üstüne üstüne gi-
diyor.
"Tekparti" dönemiyle hesaplaşıyor gösterip, o ta-
rihte, otuz yaşını bile bulmayan cumhuriyete sataştı-
ğını biliyoruz.
Bizler biliyoruz ama, Doğu'da, Batı'da, Trakya top-
rağında egemenlikleri süren feodal kalıntıların kuşat-
tığı insanlar ayırdında değil gerçeğin.
141 -142. maddelerin kapsamı genişletilmiş, öngör-
düğü cezalar beş katı arttırılmış. Ne tepki yaratabilir
düşüncesi ağa saltanatının buyruklarıyla koşullanan
bu insanların kafasında.
Kovuşturmalar. soruşturmalar. hapishanelerdüşün-
me ve yaratma özgürlüklerine sahip çıkanlar için.
Temel haklara aykırı yasalar kültür savaşımcılanna
dönük.
Kırk dört yıl öncesinden söz ederken şu satırları
yazmıştım anılarımda:
"29 Ekim'iizleyen ilk Yeryüzü dergisinde (1 Kasım
1951) Atatürk'ün demeçlerinden aldığımız parçala-
rın bile hesabı soruluyor savcıhkta.
Biz hayatını ve istiklalini kurtarmak için çalışan er-
babı sÖAyiz, zavallı bir halkız. Mahiyetimizt bi/elim.
Kurtulmak, yaşamak için çalışan ve çalışmaya mec-
bur olan bir halkız. Siz bu hakkımızı mahfuz bulun-
durmak, istikbalimızi emın bulundurabilmek için he-
yeti milliyemizce bizı mahvetmek ısteyen emperya-
lizme karşı ve bizı yutmak isteyen kapitalizme karşı
mücahedeyi caizgören bırmesleği takıp eden insan-
larız."
ilk sorguda savcı yardımcısı Hakkı Müftüoğlu'nun
öfkeden gözleri dönüyor okurken.
- Nereden çıkardınız bunları?
- Büyük Meclis ve Inkılap kitabından.
- Kim yazmış?
- Neşet Halil Atay.
Neşet Halil'in andığım kitabı Cumhuriyet'in 10. yı-
lında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'nın ilgi-
siyle basılmıştır.
Bakıyorum, netarihten utanıyor savcı, nekendisin-
den. ne de benden.
Eklemem gerek.
Hukuk fakültesinde anayasa dersi veren öğretmen-
lerinden de utanmıyor o savcı.
Çünkü Mustafa Kemal Paşa'nın kaleminden çıkan
bu satırlar ana hatlarıyla 18 Eylül 1921'de anayasa-
nm "Maksat ve Meslek" bölümünde yer alması dile-
ğiyle verilmişti Meclis'e.
Göruşmeler sonucu kabul görmeyerek okuduğu-
muz biçimde TBMM biidirgesi olarak yayımlandı.
Tarihse tarih, gerçekse gerçek. yandaşlıksa yan-
daşlık, karşıtlıksa karşıtlık.
1950'li yıllarda neye yandaş, neye karşıt olduğunu
iyi biliyordu Demokrat Parti'nin egemenleri, ideolog-
ları.
Birincil amaç:
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın temel felsefesinden
kurtulmak..
Kfrhi CHP devletlilerının, iktidardayken de muhale-
fetteyken de soyutlamaya çalıştıkları gibi.
Günümüzde de kendilerini Marksist sayan niceleri
yakın tarihimizin kültür mirasını yok sayarak bir yere
varacaklannı sanıyorlar.
Dr. Şefik Hüsnü, Nâzım Hikmet vb. Marksist ku-
ram ve eylem adamları -onca yıl hapis yatmalarına
karşın- evrim yasalarını görmezlikten gelenler gibi mi
değerlendirdiler Kurtuluş Savaşımızı, Cumhuriyetimi-
zi, Mustafa Kemal'imizi...
Yanıt
Nâzım'ın dizelerini birlikte okuma zamanıdır. •
Şayak kalpaklı adam
Nasıl ve ne zaman ge/eceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklanyla duruyordu ki mavzerinin yanın-
da,
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu
Paşalar: 'Üç' dediler.
Sarışın birkurda benziyordu
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
Eğildi, durdu.
Bıraksalar
Ince, uzun bacaklan üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bır yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı."
'Ulysses' Irîsh Tîmes'ta
I Kültür Senisi- Irlanda'nın önemli gazeteleri
arasında yer alan Irish Times 1 Kasım J 996 tarihli
sayısında. Türkçeye Nevzat Erkmen'in kazandırdığı ve
geçen günlerde Yapı Kredi Bankası Yayınlan arasından
yayımlanan 'Ulysses'e yer verdi. "Türk okurlarartık
Mary Bloom. Stephen Dedalus ile tanışacaklar" diyen
John Connolly'nin haberinde. James Joyce'un bu
önemli ve binbirdil cambazlığına yer verdiği vapıtının
artık Türk okurlar tarafından da okunabileceği
belirtiliyor. Erkmen'in çalışma azmı ve aşkının
"Uiysses"in Türkçeye kazandınlmasında önemli rol
oynadığının altı çizilerek Erkmen'in görüşlen alımyor:
"'Bu benim için önemli bir manevi deneyimdi. Çevjriyi
yaparken her gece bu işi başararnayacağımı
düşünmüştüm." Connolly. "Erkmen'in şimdiki düşü.
"Finnegans Wake'i çevirmek" diyor ve çev irmenin
"Karadeniz'de dalgalara bakarak ve balığımı yiyip
rakımı içerek Finnegans NVake'in çevirisine
başlayacağım" sözlerine yer veriyor.
Sinatra taburcu edildi
• Kültür Servisi - Amerikalı efsanevi şarkıcı ve oyoıncu
Frank Sinatra geçen günlerde yatınldığı Los Angeles
hastanesinden önceki gün taburcu edildi. Önümüzdeki
ay 81. yaş gününü kutlayacak olan Sinarra'nın kalbiyle
ilgili bir rahatsızlığı olduğu bildirildi. Sanatçının sağlık
durumuyia ilgili söylentilere bakılırsa Sinatra'nm kalbi
son günlerde hiç iyi değil. Ancak sanatçının sağlık
durumuna ilişkin yapılan resmi açtklama, Sinatra'nın
sağlığının endişe verici olmadığı \önünde.
Zümrüt Radau, Sofya Tnienali nde
• Kültür Servisi - Genç sanatçı Zümrüt Y. Radau. 15
kasımda Bulgaristan'da yapılacak oian "Tnennial Sofia
96"ya katılıyor. Türkiye'den katılan Fuat Acaroğlu,
Cihat Aral. Âydın Ayan ve tsmet Çavuşoğlu'nun
yanında işleri sergilenecek olan Radau. "Zamanın
geçmiş ve gelecek arasındakı üç boyutlu vapısını
görselleştirdiğim malzeme ağırlıklı grup işlerim,
Sofya'da oldukça beğeni kazandı. Aynı anlayışla
gerçekleştirdiğim birdörtlü seri işim. geçen vıl Bulgar
Sanatçılar Birliği ve Bulgar Sanatını Destekleme Fonu
tarafından ödüllendirilmişti" diyor. Sanatçının, bu yıl
trienalde bir adet dörtlü. bir adet üçlü gruptan oluşan
toplam yedi adet işi sergüeniyor.