Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 OCAK 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
GB düzenlemelerinin son güne kalması gümrükleri tıkadı
Ithalata bürokrasi freni
Esnaf, vatandaşın 2-3 aydır gümriik biriiğiyle fiyatlann ucuzlavacağını
varsayarak parasını elinde tuttuğunu \e yeni \ ılı bekiediğini sö\ lüvor.
GB'nin yürürlüğe girmesiyle oluşan
belirsizlik ve dövizdeki artış etkili oldu
Doğubank dıırgun
CANAN SO\ SAL
Gümriik birliğinin (GB) yürürlüğe
girmesiyle ortaya çıkan belirsizlik.
spot piyasanın kalbiiıi durdurdu.
Doğubank esnafı sessiz sedasız
gümriik birliğinden sonra
olacaklan düşünürken fiyatlann
düşeceöı beklentisi dö\izdeki
yükselişle birleşince satışlar dibe
vurdu. Yeni yılın ilk çalışma
gününde Dogubank'a giden
müştenler genellikle 2 gruba
aynldı. Bunlardan binncisi gümriik
birligiyle bırlikte beyaz ve
kah\erengi eşya ile elektronik
cihazlann fiyatlannın ucuzlayip
ucuzlamayacagını merak eden
kesim. Ikınei grup ise gümriik
birliğinden pek haberi olmayan ve
normal alışverişini yapan kesim.
Ancak Dogubank'taki dükkânlar
genellikle yogunluk yaşamıyor.
Dükkânlara gelenler yalnızca fiyat
soruyor.
Doğubank esnafı ise bu duruma
alışmış görünüyor. Çarşı esnafı.
vatandaşın 2-3 aydır gümriik
birliğiyle fiyatlann ucuzlayacağını
varsayarak parasını elinde
tuttuğunu ve yeni yılı bekiediğini
belirttiler. Esnaf. bu beklcntinin
hâlâ devam ettigini kavdederek
vatandaşın elindekı parasını
harcamaya cesaret edemediğıni ve
bu nedenle uzun süredir devam
eden durgunluğun sürdüğünü ifade
ettiler.
Bu arada Doğubank esnafının
ilgınç bir iddiası da var. Gümriik
birliğinin yürürlüğe girmesiyle
birlikte AB ülkelerinden gelen
mallann Doğubank"ta satılan
mallardan daha pahalıya mal
olacağını öne süren çarşı esnafı, bu
nedenle bugüne kadar spot
piyasanın merkezi konumunda
bulunan Doğubank'ın bu işlevini
koruvacagını vurguladılar.
Doğubank'ta fiyatlara gelince.
I995'in son birhaftası içinde dö\iz
piyasalannda yaşanan aşın
dalgalanma ve yüksek artış. çarşıda
satılan üriinlerin fiyatlarına da aynı
oranda yansımış. Esnaf. yaşanan
durgunluğun bir başka önemli
nedeninin de döviz fiyatlarındaki
yükseliş olduğunu kaydettiler. Bu
arada 1995'in son günlerinde her
yıl yaşanan geleneksel yılbaşı
alışverişinin ortaya çıkardığı bir
canlanma olduğunu da söyleyen
esnaf. bu canlanmanın durgun
geçen pıyasayı bıraz
hareketlendirdiğini de sözlerine
eklediler.
ÖZGÜR ULUSOY
1 Ocak 1996 ile birlikte güm-
riik birliği de başlarken. güm-
rükle ilgili kararnamelerin son
güne kalması ve yeni belgelerin
nasıl düzenleneceği konusunda-
ki belırsizlikler, gümrük işlem-
lerinde kargaşaya neden oluyor.
Ankara'yı gümrükle ilgili de-
gisik.lik.leri son ana bırakmakla
suçlayan gümrük komisyoncu-
ları. yeni belgelerin nasıl doldu-
rulacagı konusunda kimsenin
tam bir bilgısinin bulunmadığı-
na. belgelerin az sayıda düzen-
lenmesinin ise sorun yarattığına
dikkat çekiyor. Dün. gümrük be-
yannamesı yerine geçen "tek
idari belge"lerden almak üzere
Istanbul Gümrük Başmüdürlü-
ğü önünde bekleyen gümrükçü-
• Gümrük komisyonculan gümrük birliğinin ilk
gününü ithalat rejimi, gümrük yönetmeliği. kotalarla
iigili genelgeler ve gümrük tarife cetvelini elde etmeye
çahşarak geçirdi. Dün. belge almak üzere Gümrük
Başmüdürlüğü önünde bekleyen gümrükçülerden bir
kısmı belge bulamazken. bir kısmı da belgeleri
dolduramadı.
lerden bir kısmı belge bulamaz-
ken. bir kısmı da belgelerin na-
sıl doldurulacağı konusunda
merak içindeydi.
Eski Gümrük Komisyoncula-
n Dernegi Başkanı ve Solmaz
Gümrükleme ve Ticaret Ltd.
Şirketi Yönetım Kurulu Başka-
nı AsımBarlın,gümrük işlemle-
rindeyapılandeğişiklıklennge-
cikmesinden kaynaklanan so-
runlan şu sözlerle anlattı:
"Gümrük birliğinin ilk günü-
nü ithalat rejimi. «ünırükvönet-
nıeliği, kotalarla ilgili genelgeler
ve gümrük tarife cetvelini elde
etmeye calışarak geçirdik. Bir
haftadır Resmi Gazete'nin kapı-
sında hususi bir adam tutuyo-
ruz, çıkan belgeleri bize gönde-
riyor." Arıkara'nın bu kararlan
son günde "lütfedip çıkardığı-
nı" söyleyen Barlın. gümrük
idarecilerinin bıle belgelenn na-
sıl düzenleneceği konusunda
komisyonculann göriişlerine
başvurduklannı kaydetti.
Barlın. K.DV oranlarındaki
değişikliklerin henüz Resmi Ga-
zete'de yayımlanmadığını da
sözlerine ekledi. Devletin AB
ülkelerine uygulanan gümrük
duvarlarının kaldırılmasından
doğacak kavbını karşılamak
üzere düzenlenen özel tüketim
vergisi çıkana kadar, ithalat pat-
lamasının 1CDV oranlarının yük-
seltılerek önlenmesi planlanı-
yor.
Bu arada. gümrüklerde oto-
masyon sistemının halen kurula-
maması. eleman yetersizliği, ça-
lışan elemanların çoğunun da
yabancı dil bilmemesi gibi
"müzmin" sorunlar yüzünden,
gümrüklerdeki kargaşanın uzun
bir süre daha devam edeceği sa-
nılıvor.
Esnaf, ba\oıl turizminin de kaliteyi seçip Osmanbey'e kaymasından endişeli
Laleli de rekabette zorlanacak
TAHSİN AKÇA
Gümrük birliğinin bavul tiearetini etki-
lemeyeceğıni düşünen Laleli esnafı. daha
çok piyasalarını kalite konusunda rekabet
edemevecekleri Osmanbey ve Merter'dekı
konfeksıyonculara kaptırmaktan endişe edi-
yorlar. Laleli'de ağırlıkh olarak bavul tica-
retine yönelık çalışan esnaf. 6-7 aydır geri-
lemeye başlayan işlerin yılbaşı nedeniyle
daha da bozulduğunu ve bunda Rusya ve
Balkan ülkelerinden gelen müşterilerin Os-
manbey veMerterpiyasasınayönelmesinin
payı olduğunu beliriiyorlar. Fiyat avantajı
nedenivle GB sonrası büyük bir degişiklik
beklemeyen esnaf. gıderek daha fazla kali-
teyi arayan Polonyalı. Rumen ve Macar
müşterilerin bu bölgelerdekı toptancılan ıer-
cih etmeye başladıgını ve rekabet edebil-
mek kaliteye önem vermek zorunda olduk-
lannı söylüyorlar.
Halen Rusya ağırlıklı olarak çalışan La-
leli piyasasında. bazı dükkân sahıplerinin
müşterilere güven veremedığınden şikâyet
eden esnaf. ayrıca 1992'den itibaren yoğun-
laşan ve 7 milyar dolarlıkhacmc ulaşan ba-
vul ticaretine dev letin yeterlı teşv iki verme-
diğinden yakınıyorlar. Gümrüklerde alınan
BENCE
IZZETTIN ONDER
Yeni Yıla Girerken•••
Laleli esnafı. bav ul ticaretine dev letin teşv ik vermesini istiyor.
ve halen yaklaşık 4-5 dolar olan kilo ücret-
lerinın düşürülebileceğini söy leyen dükkân
sahıplen. ayrıca dev letin bavul ticaretı yap-
mak amacıyla gelen müşterilere uçakla iic-
retsız dönüş imkânı sağlamasının da pıya-
saya avantaj sağlayacagını ileri sürüyorlar.
Istanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet
Yıldırım ise halen fiyatlan bilemedikleri
vegelirdüzeyleri düşük olduğu için kalite-
yi pek önemsemeyen yabancı müşterilerin
1-2 yılda kaliteli üriin sağlayabilecekleri ve
güven içerisinde çalışabileceklen başka pi-
yasalara kayarak Laleli pıyasasının ortadan
kalkmasına neden olacaklannı ifade etti.
Yeni yıla girerken değişen takvimle birlikte as-
lında hiçbir şey değişmiyor. Ne var ki 24 Aralık se-
çimleri bitmiş ve sonuçları alınmış olduğuna gö-
re, bu yıl, yeni yıl ile birlikte bazı değişiklikler de
yaşayacağız.
Bir defa, ertelenmiş olan KİT ürünleri fiyat zam-
ları uygulamaya koyulacaktır. Doğal olarak bu fi-
yat artışlarını, özel kesim ürünlerindeki fiyat artış-
ları izleyecektir. Kısacası spiral bir fiyat artış hare-
keti görülebilecektir.
IMF baskısı ile de uzun süre tutulmaya çalışılan
döviz kuru, büyük bir olasılıkla, yükseltilip o dü-
zeyde tutulmaya çalışılacaktır. Böylece ihracatın
önü açılmaya, ithalat üzerinde ise fren koyulma-
ya gayret edilecektir. Döviz kurunun artışı da, kuş-
kusuz, fiyatlargenel düzeyini yükseltici yönde et-
kileyecektir.
Inanılmaz boyutlara ulaşmış olan iç ve dış borç
faiz ödemeleri bütçe üzerinde büyük bir yük oluş-
tururken, konsolidasyon gibi bir önlem geliştiril-
mediği sürece, kamu harcamaları baskı altına alı-
nacaktır. Bunun sonucunda, kamu yatırımları ve
memur maaşlarının reel olarak geriletilmesi gün-
deme gelecektir.
Gümrük birliği eşiğinde sanayi yapısı yenilenme-
ye çalışılırken, yoğun birikim ve yatınma ihtiyaç du-
yulacaktır.
Kısacası, döviz artışı, faiz yükselişi, birikim ve ya-
tırım ihtiyacı ve kamu kesiminin gelir ihtiyacı eko-
nomiyi zorlayacaktır. Bütün bu yük, emekçilere
yeni yılda açılabilecek umut penceresini kapalı tu-
tacaktır.
Emekçilerbunaalışıktır. Ne varki kapanan umut
penceresi, ekonomide çok büyük tasarruf yara-
tamayacaktır. Ekonominin, başta finans kesimi ol-
mak üzere, daha başka kesimleri için de umut ka-
pısı kapandığı zaman böyle bir tasarruf yaratacak-
tır. Hiç değilse yeni yıl, kalbimiz ve kafalarımızda-
ki bağnaz bencillikleri yıkabilirse o zaman çok şey
değişmiş olabilir.
Işte o zaman Türkiye, çağdışılığa sürüklenme-
mek için seçim sonuçlarını kalbi dururcasına bek-
lemez; o zaman Türkiye, dünyaya gönül rahatlığı
ile açılabilir; o zaman Türkiye, degil gümrük birli-
ği, fakat Avrupa Birliği için peşinden koşulur bir ül-
ke statüsü kazanır.
Yeni yılın tüm bu arzularımızı gerçeğe dönüştür-
mesi dileklerimle, yeni yılınızı kutlanm.
Abonesine
ulaşmayan dergiler
S
evimli
Mimarlık ve
Dekorasyon
şirketinden bizi
arayan okurlarımız,
istanbul Kadıköy
yakasında yer alan
Görünüm
Uluslararası Kitap
Merkezi'yle 21
Mart.1995
tarihinde Japon
Architeck (JA) ve
Wetbeverbe
Actuel dergilerini
alabilmek için
sözleşme
imzaladıklarını,
ama dergileri henüz
alamadıklannı
belirttiler.
Ödemeleri 26
Mayıs 1995
tarihinde
yaptıklarını belirten
okurlarımız, buna
karşın ciddi
düzensizlikler
yaşadıklarına
dikkat çekip, JA ve
VVetbeverbe
dergilerinin hiçbir
sayısının ellerine
ulaşmadığını
vurguladılar.
iki ay önce
Görünüm
Uluslararası Kitap
Merkezi'yle
görüştüklerinı
bildiren okurlarımız,
yapılan görüşme
sırasında yetkililerin
ismi geçen bu
dergileri.
yurtdışından
getirtemedikleri,
bunu başka bir
teklifle telafi
edecekleri şeklinde
açıklama
yaptıklarını söyledi.
Sürekli aramalarına
karşın, Görünüm
Kitabevi'nden
cevap
alamadıklannı
belirten okurlarımız,
bizden bu sorunun
çözümlenmesinde
yardımcı olmamızı
istediler.
Bunun üzerine
Görünüm
Uluslararası Kitap
Merkezi'ni arayarak
okurlarımızın
şikâyetlerini
ilettiğimizde
yetkililer. sorunun
kendilerinden
kaynaklanmadığını
söylediler.
Görünüm
Uluslararası Kitap
Merkezi yetkılıleri.
söz konusu
dergileri yurtdışından ithal
ettiklerini hatırlatarak Sevimli
Inşaat ve Dekorasyon firmasının
Süreli
yayınlarda
yasa
denetimi
E
ödemeyi
gecikmeli olarak
yaptığını
hatırlattı.
Ödemenin
yapılamamış
olması
nedeniyle,
yabancı dergileri
ithal
edemediklerini
söyleyen
Görünüm
Uluslararası
Kitap Merkezi
yetkilileri, "Para
ödendikten
sonra dergileri
almak için
başvurdu-
ğumuzda, geç
kalınmıştı. 1995
yılının geçmiş
aylarına ait
dergileri
bulamadık"
dediler. Bu
durumda
okurumuza
ödemiş olduğu
parayı iade
etmeyi teklif
ettiklerini
belirten yetkililer,
okurumuzun
buna
yanaşmadığını
belirttiler. Söz
konusu
dergilerin sürekli
zam gördüğünü
hatırlatan
Görünüm
Uluslararası
Kitap Merkezi
yetkilileri,
aradaki fiyat
farkının
şimdiden 20
milyonu
aşmasına karşın
okurlarımıza,
ekstra bir ödeme
yapmadan, 1996
yılı için sözleşme
yapmayı
önerdiler.
Okurlarımızın
bunu da kabul
etmediğini
belirten
yetkililer, geçen
aylara yönelik
dergileri
bulmalarının
mümkün
olmadığını
yineleyerek
sunmuş
oldukları teklifler
dışında
yapılabilecek bir
şey olmadığını
belirttiler.
Okurlarımızın
çok iyi birer
' kaynak olarak
gördükleri Japon Architeckt ve
VVetbeverse dergilerine
kavuşması mümkün olmadı. •
ylül ayında yürürlüğe
giren Tüketici Yasası
da maalesef
okurlanmıza Görünüm
Kitabevi'nin sunduğu
seçeneklerden daha
cazip haklar vermiyor.
Tüketici Yasası'na göre
süreli yayınlara abone
olan tüketiciler, abonelik
sözleşmesinde yer alan
fiyat ve niteliğe ilişkin
koşullara aykırı
davranılması halinde,
abone işlemlerini yapan
sorumlu kişiye ya da
yayın kurumuna isteklerini
yazılı olarak bildirmek
kaydıyla aboneliklerine
tek taraflı olarak son
verebiliyorlar. Yaytncı,
abone ücrettnin geri kalan
kısmmı hiçbir kesinti
yapmaksızın 15 gün
içinde iade etmekte
yükümlüdür. Tüketicinin
aboneliğe son verme
isteği, yazılı bildirimin
satıcıya ulaştığı tarihten
itibaren günlük yayınlarda
15 gün, haftalık
yayınlarda 3 ay sonra
yürürtüğe giriyor. Daha
uzun süreli yayınlarda ise
bildirimden sonraki ilk
yayını müteakiben
yürürlüğe konuluyor. •
DemiryoD ral politikalar
AHJMET ÇELİK
Demiryolları lıberal politikalarla
körüklenen otoyollara yenık düştü.
1950 yılından itibaren uvgulanmaya
başlanan dış borçlanmaya dayalı li-
beral politikalarla dermryolİarı ve
karayolları arasında dengeli bir fi-
nans dağılımının saglamamaması
üzerine. gereken yatınmların ger-
çekleşememesi ek'lenince günümü-
ze yılda 20-25 trilyonluk zaranyla
yaşlı bir dev kaldı.
Özellikle 1960 yılından sonra kara-
yolu altyapı vatınmlanna aktarılan
ödenekîer. demiryollarına oranla
çok daha yüksek oİmakla kalmayıp.
petrol fiyatlarındaki aşırı artışa rağ-
men giderek daha da büyüdü. Hem
de: demiryollannda 1 ton km. için
bir bırım vakıt tüketilirken bu ora-
nm karavollannda 10 birime çıkma-
sına. düz bir arazide çift hatlı. sin-
yalli ve elektrikli 1 kilometrelik de-
miryolu maliyetinin 2x3 şeritli 1 ki-
lometrelik otoyolun maliyetinden
yüzde 30 daha düşük olmasma.
uzun dönemde sağlanan hizmetle-
rin maliyetinin karavollarına göre
çok daha ucuz olmasına rağmen.
Bu ise 20. vüzyılın başlarındaki
teknolojiye göre inşa edilen mevcut
demiryolu ağınının yetersız kalma-
sına neden oldu. 1950 yılında genel
ulaştırma sistemleri içerisinde vol-
cuda yüzde 42, yükte > üzde 7
8 olan
demiryolu taşıma payı. 1994 yılına
gelindiğinde yolcuda yüzde 4'e.
yükte ise yüzde 8'e düştü.
1963 yılında planlı dönenıe ge-
çilmesiyle birlikte demiryolu ve ka-
rayolu arasmdaki sürekli olarak de-
miryollarının aleyhine çalışan hak-
sız rekabetın önlenmesi amacıvla
taşımacılığın iki sistem açısından
dengeli bir şekilde yürütülmesinin
planlanmasına rağmen halen bu ko-
nuda olumlu bir gelişme sağlana-
DEVLET DEMİRYOLLARI GENEL MÜDÜRÜ TALAT GÜNSOY:
'Avrupa rayh sistemi seçti'
Türkiye koşullarında rayh sistem mi, otoyollar
mı. hava taşımacılığı mı?
GÜNSOY- Bugün demiryollan birçok gelişmiş ül-
kede hız ve konfor yönünden havayollanyla rekabet
edebilecek durumdadır. Dünyadaki petrol rezervleri-
nin belli bir süre sonra tükenecek durumda olması ve
çevreye verilen tahribatın insan sağlıgını tehdit eder
boyutlara ulaşması, ülkeleri demiryolu ulaşımına yö-
neltmiştir. Demiryollan ayrıca; petrole bağımlı olma-
masi. ekonomik olması açısından, Türkiye şartlan açı-
sından en uygun ulaşımdır.
Raylı sistemin Türkiye için önemi nedir?
GÜNSOY- Ülkemız şartlannda özellikle sanayi böl-
gelerinde doğal kaynaklara ve büyük tanmsal alanlara
dönük yük taşımaîan ile kıtle taşımalan yönünden de-
miryolu taşımaalığı karavollarına oranla çok daha
ucuzdur. Tüm dünyada tercih edilen bir ulaştırma sis-
temi olmaya devam eden demiryolu taşımacılığmda
Avrupa ile entegre olmamız için belirlenecek hedefler
dogrultusunda demıryoüannın taşımadaki paymın art-
tınlması, yeniden yapilanması. görevinı yapar duruma
getirilebiİmesi zorunludur. Bunun için 10 ytllık bir
master plan hazırlanması. bunun ulusal planla ilişki-
lendirilmesi ve yatınmı için finansman gereklidir.
TÇDD nasıl ğçri kaldı?
GÜNSOY- Özellikle 1950 yılından sonra ulaştırma
sektörünün birbirini tamamlayan iki ana sistemi olan
demiryolu ve karayolu ulaşım sistemleri arasında o za-
manki şartların gerefi olarak dengeli bir finans dağılı-
mının sağlanamaması ve gelişen demiryolu teknoloji-
sine paraiel olarak yapılması gereken yatınmlann ya-
pılmamaması. demiryollarının gelişimini yavaşlattı.
Teknolojiniz nasıl?
GÜNSOY- Kuruluşumuz halen 10 bin 386 kilomet-
relik demiryolu ağı üzerinde faaliyetlerini sürdürmek-
tedir. Hatlar inşa ediidikleri tarihlerdeki teknolojilere
göre yapılmış olduklanndan şebekemizin büyük kısmı
çağdaş standartlann gerisinde kalmıştır. Çeken ve çe-
kilen araç parkımızda yol durumlanna benzer olum-
suzluklar görülmektedir. Dizel anahat ve manevra lo-
komotifîeri iie yo.'cu vagonlannın çogu eski.
Demiryollarının geleceğinnasıl görülüyor?
GÜNSOY- Herkes doemiryollannın ihmal edildiğini
kabul ediyor. Bugün Meclis'teki millervekillerinin ço-
ğu bunun farkında ve ihmal etmemek gerektiğini dile
getiriyorlar. Ancak ben çok büyük umutlar taşıyorum.
Demiryolu taşımacılığmda 10 yıl sonra Türkiye Avrupa
ile yanşır duruma gelecek. Bu konuda hiçbir endişem
yok. Tüm dünya 21. yüzyıl demiryollan yılı ilan etmiş-
ken sız bu gelişmenin dışında kalamazsınız. Ben bura-
da olmayacağımbelki, ama Türkiye demiryollan başm-
da kim olursa olsun gelişmek zorunda.
Karavollanyla arasında dengeli finans dağılımının sağlanmaması. yatınmlann gerçekleşmemesiyle birteşince günümüze yılda 20-25 trilyon zarar eden yaşlı bir dev kaldı.
• Karayollanna sürekli
yatırım yapılmasına karşın
demiryollarına gereken
yatınmlann yapılmaması
sonucu teknoloji giderek
eskidi. Günümüzde
demiryollan yılda 20-25
trilyon lira zarar ediyor.
madı. Hizmeti hemen hemen yur-
dun tüm yörelerine dağılmış olması
nedeniyle maliyetleri olumsuz yön-
de etkilenen TCDD yapılan sübvan-
siyonlar nedeniyle 1982-1985 yılla-
n arasında kâr etti.
Ancak yük ve banliyö taşımaları
konusundaki görev zararlan uygu-
laması 1985"te kaldırılınca ortada
kalan kurum bu tarihten itibaren sü-
rekli zarar etmeye başladı. 1992 yı-
lında 3 tnlyon 830 milyar lira zarar
eden kurum. 1993 yılında 8 trilyon
849 milyar ve 1994 yılında ise'25
trilyon 486 milyar lira zarar etmeye
mahkûm edildi! TCDD'nin 1995 yı-
lı için programlanan tahmini zaran-
nın da 22 trilyon 724 milyar olarak
gerçekleşmesi bekleniyor.
Zararlan daha ziyad'e faaliyet dı>ı
işlemlerden kaynaklanan
TCDD'nın zararların meydana gel-
mesine yol açan ııedenlerini ise
şöyle sıralamak mümkün;
"\arlıUarın çoğu. ekonomik ve
teknik ömrünü duldurmuş, gü-
nün ihtiyaçlarını karşılamaktan
uzak. Kendi inisiyatifi dışında her
yıl işçi \e memur ücretlerine yapı-
lan zamlar ile malzeme ve diğer
giderlerin fiyatlarındaki artışlar
nedeniyle maliyerleri sürekli ar-
tan TCDD, rekabet nedeniyle >ol-
cu ve yük tarifelerini işletme gi-
derlerindeki artışları karşılava-
cak şekilde düzenleyemediğinden
gelirler giderler karşısında yeter-
siz kaldı."
Zarar etmesindeki nedenler say-
nıakla bitmediğı gıbı otoyollarla
karşılaştınldığında sürekli üvey ev-
lat muamelesi gören TCDD altyapı
masraflannı kendi karşılamak zo-
runda kalırken bu giderleri karayol-
larında dev let karşılıyor.
Dış kredilerden kaynaklanan faiz
ve kur farkları nedeniyle zararı
önemli ölçüde artan TCDD bu ne-
denle sadece 1994 yılında 15 trilyon
839 milyarlık ek külfet yüklendi.
1992'yılında 898 milyar liralık
yol, bakım ve onarım gideri bulu-
nan kurum sadece 247 milyar liralık
ödenek alırken. aynı oran 1993 yı-
lında 1 trilyon 7İ9 milyara karşın
336 milyar ve 1994 yılında da 2 tril-
yon 739 milyara karşın 370 milyar
olarak gerçekleşti. 1995 vılı için ise
TCDD'nin 3 trilyon 941 milyarlık
ödenek talebine karşın 668 milyar
lira ödenek verildi.
1994 yılında eksik verilen 2 tril-
yon 369 milyarlık bakım-onarım
ödeneği nedeniyle zararı 4 trilyon
47 milyar artan TCDD'nin karşı
karşıya kaldığı bu uygulama süb-
vansiyon gelirlerinin de 2 trilyon
369 milyar azalmasına neden oldu.
Kurum bakım ve onarım ödenek-
lerini gelır vergisi mahsubunda kul-
lanamaması nedeniyle de 1 tnlyon
705 milyar gecikme faizi ödedi.
Cumhuriyetin
ilanından önce
Demiryolu ilk kez 23 Eylül
1856"da İngılız şırketıne
verilen ımtiyazla Izmir-
Aydın arasında inşa edıldı. 130 km
uzunluğundakı bu hattın yapımı
1866da tamamlandı. Izmır-
Turgutlu-Afyon hattı ile Manisa-
Bandırma hattının 98 kilometrelik
kısmı da 1865'te tamamlandı.
2000 kilometrelik Şark
demiryollarının mıllı sınırlar
içinde kalan 336 kilometrelik
Îstanbul-Edırne se Kırklaıeli-
Alpullu kesimi 1888'de hizmete
açıldı. Anadolu'da demiryollarının
dev let eliyie yapılması için 1871
yılında alınan bir kararla
Haydarpaşa-lzmit hattına
başlandı. Hat 1873'te tamamlandı.
Cumhuriyet
dönemi
1
923-1950 yıllan arasında inşa
edilen 3780 kilometrelik
demiryolu ile toplam
demiryolu uzunluğu 7494
kilometreye ulaştı. 24 Mayıs
1924"te çıkarılan 506 sayılı yasa
ile söz konusu hatlar
kamulaştınldı ve Anadolu Bağdat
Demiryollan Müdüriyeti
(jmumiyesı kuruldu. Bu kuruluş
1927"de Deviet Demiryollan ve
Limanları Idare-ı Umumıyesı
adını aldı. 1950'ye kadar tüm
hatlar kamulaştınlırken. ışletmeyi
de dev let üstlendi.
1950 sonrası
1
96O'lı yıllarda \\~me kazanan
karayollarındaki gelişme
demıryollarını ikincı plana itti.
1985 y ılında yolcu taşımaları için
verilen görev zararı yürürlükten
kaldırılan TCDD âdeta zarar
etmeye mahkûm edıldi. I992'de3
tnlyon 830 milyar lira zarar eden
kurum, I993'te' 8 trilyon 849
milyar ve 1994'te de 25 tnlyon
486 milyar lira zarar etti. 1995 yılı
için tahmın edilen zarar ise 22
trilvon 724 milvar lıra.