Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 OCAK 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Necmettin Erbakan, hükümet için destek turlannı Türk-Iş ve Hak-İş'le görüşerek sürdürdü
RP'den 'azmhk' mesajıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Koalisyon görüşmelerıne resmen
başlamadan önce sendikalara destek
arayışlannı sürduren RP Genel
Başkanı Necmettin Erbakan, diğer
partılerle uzlaşamamaları durumunda
azınlık hükümetı kurabılecekleri
mesajını verdı. Azınlık hükümetinin.
"adil düzen"ın gösterılmesi içın
önemh bır fırsat olacağını kaydeden
Erbakan. "Hangi şekilde olursa olsun,
bu politikalar denenecektir" dedi.
RP liderı Erbakan. koalisyon
görüşmelerıne başlamadan önce Türk-
Iş \e Hak-Iş"ı ziyaret ederek RP
iktidarı ıçin destek toplamaya çalıştı.
Türk-İş Başkanı Ba>ram Meral.
zi>arette yaptığı konuşmada, milli
görüş \e adil düzenin en azından bır
kez denenmesi gerektiğini belirterek
"Halkın iradesine say gı du vulması
gerekmektedir1
" dedi. Diğer partilerin,
RP ıle koalisyona girmenıeleri
durumunda. 1 yıl içın bu partiye
destek \erebileceklerini belirten
Meral. "Hükümet kurulurken şu
olmuş bu olmuş önemli değiL önemli
olan halkın beklentilerine ce>ap
vermektir. İşçive \erilen sözler hayata
Necmettin Erbakan Bavram Meral
geçirilmediği zaman, onlara karşı da
mücadele ederiz1
" görüşünü dile
getırdı. RP lıderi Erbakan da "Emek,
her şeyin temelidir. İnsanoğlunun en
kıymetli varhğıdır. İşçilerimiz son
derece mağdur olmuşlardır. En tabii
haklan verilmemiştir. Ezilmeve razı
olmuşlar. ancak ezilmeleri için yapılan
anlaşma bile uygulanmamıştır. Şimdi
yepyeni bir dönem başlamıştır. Büvük
ürerim seferberiiği başlatacağız" dedi.
Erbakan. gazetecilerin sorulan
üzenne. bütün partilerle koalısyona
• Erbakan, gazetecilerin sorulan üzerine, bütün
partilerle koalisyona hazır olduklarını belirterek
"Söylenenlerin hiçbir kıymeti yoktur. Hükümet işi
ciddiyet ister. samimiyet ister" diye konuştu.
• Diğer partilerin. RP ile koalisyona girmemeleri
durumunda. 1 yıl için bu partiye destek
verebileceklerini belirten Meral. "Hükümet
kurulurken şu olmuş bu olmuş önemli değil. önemli
olan halkın beklentilerine cevap vermektir. İşçiye
verilen sözler hayata geçirilmediği zaman, onlara karşı
da mücadele ederiz" görüşünü dile getirdi.
Beraber olacağımız partilerin de bu
noktaya gelmesi doğaldır" >anıtmı
verdi. Adil düzenin. "bağımsızlık ve
kendi halkına hizmet" ılkelerıne
dayandığını kaydeden Erbakan.
"İşçiler, bugüne kadar özverinin
azamisini vapmıştır" dedi
RP liderı Erbakan. hükümet
bunalımının aşılamaması
durumunda seçim yapılması görüşüne
sıcak bakmadıklarını \ urgulayarak
"\eni bir seçimden çıktık. Miİletimiz
karannı \ermiştir, kördüğümü
hazır olduklannı belirterek
"Söylenenlerin hiçbir kıy meti voktur.
Hükümet işi ciddiyet ister, samimivet
ister" dıye konuştu.
Erbakan. "Taklitçüik ve faizcilik
nedeniyle işçilere yarar getirmediğini
söylediğiniz partilerle birleşirseniz, bu
kesime olan vaatlerinizi verine
getirebilecek misiniz" sorusuna,
"Birliktc olduğumuz zaman, artık
taklitçilikleri tarihe kanşacak. Milli
görüş ve adil düzen hâkim olacaktır.
Bu hale taklitçilikle. faizcilikle geldiler.
çözmüştür" görüşünü dile getirdi.
Erbakan, RP ıle koalısyona
yanaşmayan partılenn. kendılennin
kuracağı bır azınlık hükümetıni bellı
süreyle desteklemelerının "adil
düzen"in yaşama geçırılmesı
açısından iyi bir fırsat olacağını
sa\ undu. "Bu derde, bu çarevi, ancak
RP ve onun politikalan bulabilir.
Hangi şekilde olursa olsun. bu
politikalar denenecektir. Türkiye'de
mutlaka bir büv ük değişim olacaktır"
sözlerıyle. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'den görev ı alnıasi durumunda.
Çankaya Köşkü'ne azınlık hükümetı
kabınesıni de sunabileceğı mesajını
verdı.
RP Genel Başkan Yardımcısı Şevket
Kazan da yaptığı açıklamada. bazı
arkadaşlarının. diğer partılerıy le
görüşmelerinin "görev lendirnıe" ıle
yapılmadığını söyledi
Şev ket Kazan. ma> ıs ay ında erken
seçime gıdilebıleceğı görüşüne karşı
çıkarken "Türkiye'nin önünde beş
hükümet alternatin var. Hem kim
gidecek erken seçime? RP'den başka
seçime hodri mevdan diyecek
parti var mı?" dedi
Dok Gemi-İş
Sendikacılar
işçileri
yumrukladı
Ekonomi Servisi - Dok Ge-
mi-lş Sendıkası Genel Başka-
nı Nazım Tur tarafından dün
sendıka genel merkezınde dü-
zenlenen basın toplantısına
katılmak ısteyen tersane ışçıle-
n, sendıka bınalarına alınma-
dı. Kendı sendıkalarına gıre-
meyen ışçıler, bazı sendıka yö-
neticılen tarafından yumruk-
landı. Işçıler. daha sonra sen-
dıka genel merkezınde bır ba-
sın açıklamaM yaptı.
Dok Gemı-lş Sendıkası Ge-
nel Başkanı Nazım Tur. kendı-
sı gıbı sendıka yönetıcısı olan
arkada^lan\la bırlıkte kurdu-
gu Gemı Sanayı ve Tıcaret
AŞ'nın(GESTAŞ) Halıç. Pen-
dık. Camıaltı \e Alaybey ter-
sanelerının de\n ıle ılgıîı bon
gelışmelerhakkındabılgı ver-
mek içın bır basın toplantısı
düzenledı. Tur'un basın top-
lantısı dev am ederken tersane-
lerde calışan yaklaşik 50 kışi-
lık bır ışçı grubu. basın top-
lantısına katılmak içın sendıka
bınasına gırmek ıstedı.
Ancak bınaya gırnıelerıne
ızın verılmeyen ışçılerden ba-
zıları. bazı sendıka görev lıleri
tarafından yumruklandı. Bazı
ışçılerın yaralandığı tartışma-
lara gü\enlık görevlılen mü-
dahale ettı. Dok Gemı-lş Ge-
nel Başkanı \azım Tur. söz
konusu olaylar üzenne basın
toplantısını yanda keserek
odasına çekıldı. Bu arada ışçı-
ler de sendıka bınalarına gır-
meyı başararak ba.sın mensup-
larına açıklamalarda bulundu-
lar. lşçiler. kendılerıne aıt sen-
dika binasına alınmak ısteme-
dıkJerını belirterek "Bununla
biıiikte bir de sendikacılardan
dayak yedik^şeklmde konuş-
•tular. Işçılerdüzenledıklen ba-
sın toplantısında. \azım
! Tur'un. ışçılere sattıgını ıfade
ettığı hısseler konusunda ya-
lan söyledığını belirterek his-
ise sahıbı olarak gösterılenler
arasında Nazım Tur'un akra-
, baları \e emeklı ışçıler oldu-
• ğunu kaydettıler.
CEAS
.Uzanlar
uzlaşma anyor
ÇETİN YİĞENOĞLU
i ADANA - Uzanlann ÇE-
]AŞ'ta uzlaşma arayışı ıçınde
olduğu. bu amaçla Enerji \e
Tabu Kaynaklar Bakanlığı
lyetkılılerıyle görüştüğü öğre-
[nıdı. Uzanlann başka ıştırak-
1
lenne kaydırdığı 7.6 tnlyon li-
', rayı tekrar ÇEAŞ'a getıımeyı
\ taahhüt ettıgı. ancak buna kar-
;şın ÇEAŞ >önetımınin yıne
kendılerıne devrinı ıstediğı
! bıldırıldı. Bu konuda bakanlı-
\ ğın ıstemı üzenne görüş bıldı-
- ren SPK'nın ıse ana sözleşme
Ideğışıklıği gerçekleştırilme-
;den. ıştıraklere kaydırılan pa-
ra geri dönmeden bır uzlaşma
! sağlanmasına karşı çıktığı be-
,'lirtıldı. Bu ıkı koşulun yenne
gelmesi durumunda bıle ÇE-
AŞ'ta yönetımın bütünüyle
Uzanlann denetımıne \enl-
mesının >anlış olacagı sa\u-
nuldu. Kamuoyunu uzun süre-
• dır meşgul eden "ÇEAŞ kn-
zı"ndeyenı bırnokta\agelin-
dı. Öğrenıldığıne göre Uzanlar
erken genel seçımlerde bekle-
diklen sonucun tam olarak or-
taya çıkmaması üzenne önce
Danı^tay'dakı davadan çekıl-
diler; daha sonra da Enerji ve
Tabıı Kavnaklar Bakanlığı
nezdınde uzlaşma gınşımınde
bulunarak: 7.6tırıKonluk kay-
nağı belırlı bır zaman ıçınde
faızıvle bırlıkte \eniden ÇE-
AŞ'a getırme\ı. buna karşın
da >ırket vönettmının bütü-
' nü\ İe kendılerıne de\ nnı ıste-
• diler.
SYS 'ye başvuru için son gün
o _^k ^r (ÖSYS) içın başvurular bugün sona eri\or. ÖSS 7 nisanda. ÖYS ise 23
^ • ^ ^ haziranda >apılacak. l996-ÖSYS"ye \aklaşık bır milyon 300 bın
adayın baş\urması bekleni\or. Üniversıte Öğretım Üyelerı Dcrneğı
Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar. baş\ uru vöntemini "skandal" olarak
nitelendirdi veÖSYM'nın özürdılemesı gerektiğını söyledi. Bu yıl ÖSYS">e
katılmak içın başvurmak. sına\ ı kazanmaktan daha zor oldu. Lıse ve dengi okul
müdürlüklerinın yalnızca kendi okullannda öğrenime de\am eden öğrencılerıne
başvuru formu dağıtması. önceki yıllarda mezun olmuş adaylara ise formlamı
ÖSYM bürolanndan \erilmesı. adaylann saatlerce kuyrukta beklenıelerine
neden oldu. Istanbul'daki sekiz büro önünde. yagmur altında geceden girdıklerı
kuyruklarda sabaha kadar bekleyen adaylann çığlığı sonunda duyuldu ve büro
sayılan arttınldı. önceden 29 aralıkta sona ereceğı açıklanmış olan başvuru
süresi bugüne kadar uzatıldı. Ancak. adaylann öfkesı geçmedı. Adaylar. bu
durumun önceden tahmin edilmesı ve önl'em alınması gerektiğini beîirttiler.
Üniversite Oğretım Cyelen Derneği Başkanı Prof. Dr.
Burhan Şenatalar, bu durumu. "skandal" olarak nitelendirdi ve
şunları söyledi: "İnsanların bir kitapçık için kış ortasında, saatlerce vağmur
altında beklcmeleri çağdışı bir tablo. Bu tablonun sorumlusu ÖSNM'dir.
Geçmiş vıllardaki yöntemin değiştirilmesi için geçerli bir neden olduğunu
sanmıvorum. Kitapçık dağıtımı liselerden alındığına göre çok daha rasvonel bir
organizasvonun düşünülmüş olması gerekirdi. Bu vıl için ÖS'S M'nin
>apahileceğitekşe> özür dilemek. gelecek yıllarda iseavnı hatava bir daha
düşmemektir." Öğrencı Seçme Sına\ı (OSS). 7 ni;,an pazar günü saat
09.30'da başlayacak \e 180 dakika sürecek Adaylara sınavda, sözel ve sayısal
olmak iizere ıki ayrı bölümden oluşan birtcst uygulanacak.
Bu yıldan ıtıbaren ıkincı basamak sınavına katılabılmek içın her yıl ÖSS'yi
kazanmak gerekiyor Ancak bir sınav dönenıınde ÖSS'yi kazanan bıraday.
ertesı yıl özel yetenek sına\ıyla öğrenci alan bir yere kayıt yaptırmak isterse
yeniden ÖSS'ye girmek zorunda degıl. 1996 ÖSS'ye giren adavların
sözel ve sayısal bölümden ayn ayrı olmak üzere hanı puanları belırlenecek.
ortalama \e standart sapmalarına göre sözel standart puan ıle sayısal
standart puanlan hesaplanacak.
(Fotoğraf: ERDOCAN KÖSEOĞLl)
Telaşm yerini dinginlik almıştı. İnsanlann işlerine yetişme derdi de yoktu, trafik de
Yc ııi yûsn ük günü Istaıılud sokaldarı bomboştu
• Yıl biterken bir başka
pazartesi yaşandı
Istanbul'da. Günün ilk
ışıklanna kadar eğlenen
insanlar, gecenin gündüze
dönmesiyle evlerine çekildi.
ZAFERAKNAR
Caddeler. sokaklar, kaldınmlar. e\ ler. te-
lefon direkleri ve insanlar sarhoştu. Kosko-
ca kent üflesen yıkılacaktı... Lokantalar tı-
ka basa doluydu. Yüzlerde. pazartesi hu-
zursuzluğu değil, yeni yılın sarhoşluğu var-
dı...
Genç adam hesabı ödedikten sonra. lo-
kantanın ortasında bağırmaya başladı. Ta-
vırları. vapurlardaki çığırtkan satıcılar gi-
biydi. "Bir dakika beyler" dedi. "Ben bu
çorbayı dün akşam 80 bin liraya içmiş-
tim. şimdi benden yeni yıl nedeniyle 150
bin lira aldılar..."
"Gece boyunca kazık yemiştir. Şimdi
mi akJı başına geldi" dedi, biri. Diğeri.
"HakJı çocuk" diyerek destek çıktı.
Günlerden pazartesıydı; her şey tersine
dönmüştü. Gün ışıyor ama insanlar yatma-
ya hazırlanıyordu.
Taksim meydanındaki bayrak direklerı-
nin tepesine tırmanan genç, aşağıdaki sev-
gilisine sesleniyordu: "Yıldızları senin
için topluyorum. Başına taç vapaca-
ğım..." Oysa gökyözünde yıldız yoktu.
Çingene çocuk yorgunluktan neredeyse
düşecekti. Son bir hamleyle vanından ge-
çen sanşın kadını durdurdu. Üç kırmızı gül
uzattı ve dedi kı. "Birini saçına tak. ba-
şın dertten kurtulsun diye. diğerini kal-
binin üzerine koy, kalbin kötülükten
İnsanlar yeni yıhn ilk giinünü evde geçirmeyi tercih edince caddeler valmz ve sessiz kaldı. (Fotoğraf: UGUR GÜNYÜZ)
kurtulsun diye, diğerini ise öp. dova do-
ya mutluluk içebilesin diye.."
Ve kadın gülleri aldı. Ne yaptı kinıse gör-
medi...
Günlerden pazarteMydı. Sokaklar do-
luydu. Telaşın yerini dinginlik almıştı. in-
sanların işlenne yetişme derdı yoktu
SıraseKilerın sota bır bankında. sevgi-
lısinindudaklarınaopücüklerkonduranko-
ca adam. durdu: "Sevgilim" dedi "Bırak
saçlarımn gölgesinde uyuyayım..."
Pazartesi gününu veya bir başka günü
umursamayanlar. olağan günlerini yaşıyor-
du. Kalabalıkların eve yada işe gitmesi on-
ları ılgılendırmıyordu.
Umursamaz ıkı ınatçı sarhoş. koskoca Is-
tıklal Caddesf nde karşılaştı. Bir sağa yat-
tı. öbüru sola. Biri sola yattı. öbürü sağa .
Kafa kafaya veıdıler. Bın dıyor kı "Ben
geçeceğim..." Diğeri "Havır ben". Sonra
kafa göz patlattılar. Hâlâ kımın önce geçe-
ceğine karar verememişlerdi. İstıklal Gad-
desı tüm heybetıyle onları ızlıyordu.
Sokak çocuğu. tınerlı bezden bır nefes
daha çektı. Bankadan para çekecek birini
bcklıyordu. Dilenmek içın değil Kuytuda
yatabılmek için. Sabırsizlanıyordu. ne ge-
len vardı ne de giden.
Bır yıl bııerken. bır başka pazartesi ya-
^andı Istanbul'da Caddeler. lokantalar. so-
kaklar tıku basa doluydu Çorbalar yavaş
yavaş ıçildi. Gün ışırken insanlar yatmaya
hazırlanıyordu...
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Kanlı mı, Kansız mı?
Dersten çıkarken, iki başörtülü öğrencım yanıma
geldi:
"Kimse Müslüman olmak zorunda değil. Ama
Müslümanım dıyen herkes, Kuran 'ın hükümlerıni ay-
nen yerine getırmek zorundadır. Islam, üikeden ül-
keye ve zamana göre değişmez!"
Yanıtı bütün sınıf önünde vermeyi tercih ettim. Her-
kes duysun dıye.
- islam öncesinde iran'da Zerdüşt dıni vardı. Gü-
neş doğarken, en tepeye çıktığında ve batarken, gün-
de üç kez tapınılırdı. Ve Zerdüşt rahıbelerı de başör-
tüsünü üçgen bağlarlardı... Şımdı de iran'da başör-
tüsü üçgen bağlanır. Ve de namaz günde beş kez de-
ğil. üç kez kılınır!
Hiçbir yorum yapmadım. Bazı ek bılgıler de verdik-
ten sonra, değerlendirmeyi heröğrencınin kendi içın-
de yapmasını ıstedim.
• • •
Korku dağları sarmış.
Kimisi. hükümet dışında bırakılırsa. RP'nin gelecek
seçimlerde "tek başına" gelmesınden korkuyor. Kı-
misı de, Cezayır'e benzer duruma düşmekten.
Sayın Erbakan, herkesı ınandırmayı başarmış.
Başka seçenek yok: "Kanlı mı, kansız mı?.. " Çatal
yol ağzında şaşkın ördeğe donmüş kişı o kadar çok
ki!
islam öncesının Türklerı, Acemlerı, Arapları bırbır-
lerine benziyorlar mıydı kı islam sonrasında "şıppa-
danak" aynı olsunlar?
Türklerde Şamanizm vardı... Kadın kutsaldı. Genç
kız, evleneceği erkeğı seçme hakkına sahipti. Tek eş-
le evlilık egemendı. Ev ve çocuklar üzerinde, erkek
ile kadının hakları arasında fark yoktu. Kadın; hüküm-
dar, elçı ve hatta kale komutanı bile olabilirdi.
İran'da Zerdüşt dinı vardı... Kadın, kirlilık ve kötü-
lük simgesi sayılırdı.
Arabıstan'da "cahılıye dönemi" geçerliydi... Ka-
dın, deveden bile değersızdı. Erkek, istediği kadar ka-
dınla evlenip istediği zaman bırakabilırdi. Kadın -bır
mal gibı- mirasla birlıkte devredıhrdı. Kız çocuğu do-
ğuran analar cezalandırılır, kız çocukları din dırı ku-
magömülebilırdı...
İslam -tek beden bır elbıse gibi- hepsinin üzerine
aynı ölçüde ve aynı biçımde mı oturdu? Oturabilir
miydi?
Atatürk, İran'da ya da Arabistan'da dünyaya gel-
mış olsa, bu boyutlarda bir devrimi gerçekleştırebilir
mıydi?
• • •
Kemalist devrim. sıyasal çoğulculuğa önce "tek
partı "nın ıçınde, sonra da dışında yer verdi... Ama din-
sel güçlerın siyasete karışmasına ızın vermedı.
Cezayır devrimi ise, siyasal çoğulculuğa ne ıçinde
ne de dışında izın verdi.. Ama demokratik muhalefe-
te göstermediğı hoşgörüyü. dinsel güçlere gösterdi.
Muhalefete, "cami" dışında sığınacak yer bırakma-
dı.
Türkiye'de tek partı dönemi biterken, oylar DP'de
toplanmıştı... Cezayir'de Islami Selamet Cephesi'nde
toplandı.
MNP-MSP-RP çizgısı. Türkiye'de -en çok- yüzde
21 oy toplayabiliyor... Cezayir'de ıse İSC'nın oyları
yüzde 70'lerde.
Türkiye Cumhuriyeti, 500 yıllık imparatorluğun mi-
rası üzerine kuruldu. Ne "ofor/fe"ye başkaldırı gele-
neğı gelişebildı, ne de "bağımsızlık için savaşmak"
geleneğı... Çünkü devlet hep guçlüydü ve bağımsız-
lık -son yıllar dışında- hıç yıtırılmemıştı.
Cezayırısetamtersıbırtarıhyaşadı... Sonunda da.
bağımsızlığı için düzenli bir ordu kurup savaşmadı.
Çeteler kurup savaştı. Yeraltında örgütlenıp savaştı...
Once Cezayır Kurtuluş Cephesi vardı. şımdı islami
Selamet Cephesi var.
Turkıye ile Cezayır'i bırbirıne benzetebilmek içın; in-
san bılgısız mı, aymaz mı, yoksa art niyetlı mı olma-
h?
• • •
RP muhalefette kalırsa -daha da- güçlenir mi?
RP'yı Özalcı ekonomık model büyüttü. Toplumsal
uçurumlar. çarpıklıklar ve adaletsizlik büyüttü... So-
lun tutarlılığını ve ınandırıcılığını yıtırip "düzen deği-
şikliği" bayrağını taşıyamayacak hale gelmesi büyüt-
tü... Ve Menderes'ten Demirel'e, Evren'e. Özal'a.
Yılmaz'a. Çiller'e: laiklikten -veözellıklede "laikeğı-
f/m"den- verilen ödünler büyüttü...
Bu durum aynen sürerse elbette ki RP giderek da-
ha da büyuyebılir!
Ama -ıleride belki daha büyür diye- ona iktidarı
şimdiden teslim edersenız.. RP belkı küçülür. belki
ılımlılaşır; amadevletın kendisı RP'lileşır!
Yakındaki "kesin" tehlike mi önemli, yoksa uzak-
taki "olası" bır tehlike mı?
ANAP ve DYP, dincıliğe ödun vererek RP'yi büyü-
tüyor... CHP. Kemalist ve dolayısıyla sol olmaktan çı-
karak.. DSP ıse parti olmanın gereklerini içine sindi-
remeyerek RP'nin ekmeğıne yağ sürüyor.
Türkiye'de sağ ve sol "adam" olsa, RP ancak "cür-
mü kadar" yer yakar!..
RTÜK'ten Yavın durdıtrma cezaları
KanalD, Flash veHBB
ekranları kararacak
ANkHRA (AA) - Radyo
Teleyızyon Lst Kurulu
(RTtK). Kanal D. Flash ve
HBB özel televızyon kuru-
luşlanna I 'er gün siirey İe
yayın durdunna cezası ver-
di. Kanal D'nın ıdare mah-
kemesıne yaptığı ıtıraz red-
dedıldı. Buna göre. Kanal D.
bugün y ay ın y apamayacak.
RTÜ'K! Kanal D'ye "Söz
Fato'da programında aynı
\avm ilkesini iki kez ihlal et-
tiği" içın yayın durdurma
cezası verdi. Cezayagerek-
çe olarak programda "aksi
yargı kararianvla kesinleş-
medikçe hiç kimsenin suçlu
ilan edilemeveceği ilkesinin
iki kez uvanva rağnıen ihlal
edilmesi" gösterıldı. Kanal
D. tst Kurul'un bu karan
üzenne Ankara 6. Idare
Mahkemesfnde yürütmeyı
durdurma davası açtı. An-
cak mahkeme. bu ıstemı
reddettı Bu durumda. Ka-
nal D'nin ekranı bugün ak-
şanı >aat 24.00'e kadar l
gün süreyie kararacak
RTL K ay nca. "seçim >a-
saklanııı ihlal ettikleri" ge-
rekçesıyle Flash T\' ve
HBB içın de l'ergün yayın
durdunna cezası verdı. Her
ıkı kurukış da ıdare mahke-
mesine ba^vurarak yürüt-
tnenın durdurulmasinı iste-
dı Başvurular redded'lirse.
Flash T\ 8 ocak pazartesi.
HBB de 9 ocak salı günü y a-
yın yapamayacak.
RTUK Ba,kanı Ali Ba-
ranscl. Türkıye'nin bır hu-
kuk dev letı olduğunu. ana-
yasa. yasaveyönetmelikle-
rin öngördüğü düzenleme-
lere bütün kışi vekuruluşla-
nn uy ması gerektiğini belir-
terek şunları söyledı: "Özel
televizvon ve radyolann bu
anlamda bir ayncalığı yok-
tur. Yayıncılığın özünde hu-
kuka saygı. sorumluluk \e
kamu hiznıeti anlayışı v atar.
Her zaman sövlediğimiz gi-
bi. dünyanın hiçbir tara-
fında sınırsı/ hareket alanı-
na sahip biryavıncılık anla-
\ ışı yoktur. Her ülke bu alan-
da yasal düzenlemeler ger-
çekîeştirmiştir. Biz RTIK
olarakgörev.>etki \e sorum-
luluklanmızın sınınnı zorla-
madan ve çoğu zaman da
hoşgörülü bir yaklaşım içe-
risindc. uygulanıakla yü-
kümlü bulunduğumuz >asa-
nın gereklerini yerine getir-
meveçalışıyoruz."