Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 1996 ÇARŞAMBA
HABERLER
Haklar ve
Özgürlükler
Platformu
• İstanbul Haber Servisi -
Haklar ve Özgürlükler
Platformu, cezaevlerinde
yaklaşık 15 bin siyasi
tutuklu ve hükümlü
bulunduğunu belirterek
siyasi iktidara karşı
mücadelenin "Tutsaklara
özgürlük. kayıplar
bulunsun. hesap sorulsun.
halklar kardeştir"
sloganlanyla yürütüleceğini
açıkladı. Platform adına
yapılan yazılı açıklamada
siyasiler tarafından dile
getirilen " a f ı n kabul
edilmemesi gerektiği
vurgulanarak "Düzenden af
dilemek. cezaevlerinde
bulunan devrimci
tutsaklann suçlu
olduğunu kabul etmek
demektir. Suç işlemeyen
devrimcileraf
edilmeyi de istemiyor"
denildi.
Gürkan'dan soru
önergesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - DSP Ankara
Milletvekili Uluç Gürkan,
Bayındırlık ve lskân Bakanı
Adnan Keskin tarafından
yanıtlanmak üzere,
Gülbahar Barajı ihalesi ıle
ilgili bir soru önergesi
verdi. Gürkan. TBMM
Başkanlıgı'na sundugu soru
önergesinde. eski İstanbul İl
Başkanı Ali Özcan'a
verilen Gülbahar Barajı
ihalesinin, "anlaşrnalı
olduğunu" iddia etti.
Gürkan. Keskin'e,
"Bakanlıgınızın ihaleleri,
genelde yüzde 30 dolay nıda
tenzilatla bağlanırken
Gülbahar Barajı inşaatı
ihalesinin anlaşmalı olduğu
izlenimi veren teklifler
sonrasında. yüzde 13.78
gibi son derece düşük bir
tenzilatla kapatılması,
sorumlu bakan olarak
dikkatinizi çekmedi mi"
sorusunu yöneltti.
Üyelik tartışması
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden. Anayasa
Mahkemesi üyeliklerine
atamalar konusunda
çıkarılan tartışmalann,
"maksatlı" olduğunu
söyledi. Özden, Zaman
gazetesinde yer alan bir
haberde Fulya
Kantarcıoğlu'nun bu göreve
atanmasının anayasa ve
yasalara aykın olduğu
yolundaki savlar ile ilgili
olarak. "Zaman'ın.
Anayasa Mahkemesi ve
benimle ilgili şimdiye kadar
yazdığı hıçbir şey dogru
değil ki, bu dogru olsun"
dedi.
Morfin
operasyonu
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Başkentte morfin
sattıklan ileri sürülen 4 kişi
yakalandı. Ankara Emniyet
Müdürlüğü'nden dün
yapılan açıklamada.
Narkotik Şubesi'ne bağlı
ekiplerin yaptıklan
operasyon sonucu piyasa
değeri yaklaşık 35 bin mark
olan 1 kilogram morfinin
ele geçirildiği kaydedildi.
Açıklamada. olaya
kanştıklan ileri sürülen
Mehmet Açıkgöz. Ramazan
Ayaz. Zeki Nayır.
Abdurrahim Yıldız ve
Felemez Atak'ın
yakalanarak gözaltına
alındıkları belirtildi.
Avcılar'da trafik
kazası: 2 ölü
• İstanbul Haber Servisi -
Avcılar'da trafik kazasında
2 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.
Avcılar-Cihangir mevkii üst
geçit önünde meydana
gelen kazada bir özel
otomobilin kontrolünü
kaybederek geçit altındaki
insanlara çarpması sonucu
otomobil sürücüsü Dinçer
Kaan ile Ali Muharrem
Kalkancı öldü.
G. Osmanpaşa'da
protesto
• İstanbul Haber Servisi -
Gaziosmanpaşa'da dün
• meydana gelen olayda 18
yaşındaki Genç Ali
Karabulut. polis tarafından
yaraiı olarak yakalanarak
gözaltına alındı. Gazi
Mahallesi 1353. Sokak9
numaralı evde dün saat
14.30'da yapılan arama
sırasında polisten kaçmaya
çalıştığı öne sürülen
Karabulut. açılan ateş
sonucu ayağından
vurularak yakalandı. Olaya
tepki gösteren mahalle
sakinleri bir süre olayın
meydana geldiği evin
önünde toplanarak
yaralamayı protesto ettiler.
24 Aralık seçim sonuçlannm sayısal ve sosyopolitik değerlendirmesi-2
Seçmen sağduyu göstermedi
ERHAN KARAESMEN
Siyasal davranışlar arasında anlamlı de-
gişiklıklerin. ürpertici taban kaymalannın
gözlenmediğı 24 Aralık 1995 genel ?eçi-
. minde. partilerin zayıflama \e güçlenme
coğrafyalanna bakmakta yarar görülmüş-
tür. tl il incelenip toplamlan alınmak kay-
dıyla çeşitli bölgeler üzerinde bazı kuşba-
kışı düşüncelere vanlmıştır. Bölgelerin be-
lirlenmesi kısmen fiziksel coğrafya bölge-
lemesi mantığını andınyorda olsa, sosyo-
kültürel ve politik öğelerbakımından fark-
lılık ve özgürlük göstermektedir.
1. bölge. Ege ve Iç Ege'yi kapsamakta-
dır. Kuzeyde Çanakkale'den güneyde Muğ-
la'ya kadar sahil şeridi illeri ile içteki Ma-
nisa. Denizli, Afyon, Uşak. Kütahya bu
gruba dahildir. Buralarda olay DYP ile DSP
arasında geçmektedir. Ege'ye ve hele ço-
cukluk ile ilk gençliğimin kenti güzel İz-
mir'e atfedilegelnıiş "uyanıklık'" ününün ir-
delenmesi gerekecektir. Ülkenin yaşam ka-
litesi çok yükseklerde dolaşan bu yörele-
nnde. geleneksel 1940-1950'ler uyanıklı-
ğı toprak agalannı ve Men-
deres'igetirnıişti. 1980'ler
uyanıklıgı Özal'a hizmet
etti. 1990"lardakideBayan
Çiller'e. "Mahsul alındı,
paketlendi, ihraç edildi. pa-
racıklar geldi. Bol içkili zi-
yafetlerdeyendi" döngüsü
benim çocukluğumdan bu
yana pek kınlmadan de-
vam ediyor. Şeriatçılığa ka-
palılığıyla alkış tutulacak
gibi duran Ege. diğer sağ
oluşumlann. başındaki ha-
tunuyla birlikte en geri ve
ilkel olanı DYP'ye yüzde
90'ı aşan gözüdönmüş bir
katılım oranıyla tam destek
verişiyle (Çanakkale. De-
nizli. Balıkesir başta) bir
diiş kmklığı kaynagıdır.
Refah ileriedi
• Seçmenin piknikle seçimi karıştırdığı ve hiç de
sağduyu göstermediği seçimler dönemine girmiş
bulunuyoruz.
• Bırakın bu RP'yi, bu toplumun asıl derdinin, bu
ANAP'lar, bu DYP'ler; onların hırs ve kapris dolu
yöneticilerinin olması gerekir.
Gümüşhane'yi kapsamaktadır. Bu şeridin
Sinop'tan doguya giden bölümü ANAP
kontrollü bir yöredir. RP'nın yer yer kuv-
vetli ve DY'P'nin orta güçte mevcut oldu-
ğu yörelerin bulunuşu dolay ısıyla DSP ve
CHP ikilisine pek bir şey kalmamıştır.
DSP~CHPtoplamıSamsun'dakienyüksek
yüzde 24 ıle îrabzon'dakı en düşük yüzde
17 arasında değişmektedır. Buna karşılık
Kastamonu'dan batıya doğru bu oran
DSP'nin gücü dolayısıyla yüzde 25, 39 ve
46'dır. Sagın üç partisi de bölge toplamın-
da ortanın altındadır. 4. bölge Kocaeli. Bur-
sa. Bilecik. Eskişehir. Sakarya ve Bolu'yu
kapsamaktadır. Eskişehir ve Bilecik hafif-
Güneydoğu bölgesini aynca kendi içinde alt
bölümlere ayırma gereği görülmemiştir. Bu
genişçe coğrafya parçasına son 10 yıl bo-
yunca bölgesel ve bölücü milliyetçilik ile
insan haklan aray ışçılığı. birlikte devinegel-
miştir. Bunlann geçici son ürünü olarak
HADEP. seçimlere damgasını basmıştır.
Eğerülke barajı kısıtı olmasa HADEP böl-
geden 12-15 milletvekiliçıkarabiürdi. HA-
DEP'ın varlığı ashnda kuzeydoğu Anado-
lu'daki Agrı, Iğdır. Ardahan kesimınde de
kendisini göstermiştir. Feodal gelenek ka-
lıntılan ve "ağalık" sistemınin kendini gös-
terdıği biriki ilde klasık (Şımak'ta DYP. Bin-
göl de RP) sag güç gösterisi yapmıştır. Onun
Trakya da tanmsal ürün
v e kırsallık çemberinin tam
ortasında Ege'ninkineben-
zer bir dav ranış göstermiş-
tir. Her iki bölgede de RP.
eskiye oranla yüzde 1 -3 "lük
ilerlemeler göstermiştir.
Ancak kendi ülke ortala-
masının çok altındadır.
CHP'nin kaybı ülkeortala-
ması dolaylannda gözükür-
ken DSP"nin ilerlemesi ise
kendi ilerlemeortalaması-
nın üzerindedir.
Bu açıklamalan sayısal
olarak doğrulayan bir di-
ğer çizelge ilişikte veril-
mektedir. Bu çizelgede her
partinin ülke toplam orta-
İamasında ulaştığı oy top-
lamı oranına göre illerde-
ki varlığı gösterilmektedir.
Birparti bazı yörelerdedi-
ğerbölgelerdekinden daha
kuvvetli yadazayıfolabil-
mektedir. O partinin kendi
ülke toplamı ortaiamasına göre (-) veya (*)
olarak yüzde 3 puanlık farkla performans
gösterdıği iller bir küme oluşrurmaktadır.
Eğer bir ilde ülke ortalamasının. yitzde 3
puanınııı ötesinde. iistüne çıkıldıysa o par-
ti. o ilde kuvvetli demektir. Yüzde 8 puan
farkının üstündeki illere ise "çokkuvvetli"
gözüyle bakılmaktadır. Buna karşılık yüz-
de 3 farkının altına inildiyse, o parti o ilde
zayıf ve yüzde 8 farkın altında ise "çokza-
yıf" demektir. Ülkenin kuşkulu konusu "tu-
ruculuk"tur Dolayısıyla bu çizelgenin şim-
dilik sadece sağ partileri ilgilendiren bölü-
mü verilmektedir.
Bu açıklamayla birlikte. bölgelerdeki du-
rumlara dönülürse, haritada 10. bölge ola-
rak görterilen Batı Akdeniz'in (Antalya,
Burdur. Isparta'nın) durumunun da DYP üs-
tünlüğü açısından Ege ve Trakya'ya ben-
zediği söylenebilir. (Deniz Baykal'la CHP
Antalya "da 145 bin oy ve yüzde 23 ortala-
mayla ülkedeki çok üst düzeyindeyken bi-
le. yüzde 32"lik DY'P'nin hâlâepey gerisin-
dedir. Buna karşılık lsparta'da DYP yüzde
40'lık "ülke maksünunıu"ııa ulaşmıştır.)
3 no'lu siyasal davranış bölgesi. Zongul-
dak'tan Artvin'e Karadeniz kıvı illerini ve
Ulke ortaiamasına gore ıllerdekı oy oranlarının gruplandırılması
DYP bakış açısından
Çok zayıf
Diyarbakır
Erzincan
Muğla-Muş
Malatya
Ordu-Rize
Siirt-Sivas
Istanbull
Yozgat
Kınkkale
Trabzon
Van
Yozgat
Zayıf
Ağrı-Ankara1
Ankara2-Bingöl
Bingöl-Erzurum
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Kayseri-Kırşehir
Kocaeli-Konya
Nevşetiir
Kahramanmaraş
Tokat-Tunceli
Orta
Tüm diğer
iller
(Istanbul3 dahil)
Kütahya-Manisa
Ardahan
Kınkkale
Kuvvetl
Afyon-Burdur
Bursa-Denizli
Edirne-Elazığ
izmir1-2
Kastamonu
Kırklarelı
Tekirdağ
Karabük
Zonguldak
Çok kuvvetli
Antalya-Aydın
Balıkesır-Bilecik
Çanakkale-lsparta
Şırnak-Kilis
Trabzon-van
Bayburt-Karaman
ANAP bakış açısından
Çok zayıf
Hakkâri-Kars
Tunceli
Karaman
Ardahan
-
Çok zayıf
Ege ve Trakya
illeri
(Kırklareli%4.8)
Bartın,
Hakkâri
Kastamonu
Tunceli-Şirnak
jlğdır
Zayıf
Adıyaman-Antalya
Bingöl-Çorum
Diyarbakır
Edirne-Elazığ
Erzincan-Erzurum
Isparta-izmir2
Konya-Muş-Niğde
Van-Zonguldak
Karabük
Zayıf
Adana
Antalya
Artvın
içel, Balıkesir
Bilecik
Burdur
Eskişehir
Manisa-Uşak
Zonguldak
Ardahan
Orta
Tüm diğer iller
(Ankara.
istanbul dahil)
Iğdır-Kilis
Kuvvetl
Artvin-Bıtlis
Bolu-Gümüşhane
Sakarya
Bayburt-Yalova
Eskışehır-Hatay
Kayseri-Kocaeli
Siirt-Tokat-Uşak
Batman-Şırnak
RP bakış açısından
Orta
Tüm diğer
iller İstanbul)
(İstanbul, ife
Ankara dahil)
•*> -S.-4 ----
Kuvvetl
Ağrı-Bitlis
Bolu-Çankırı
İstanbul2
Kütahya-Muş
Sakarya
Trabzon
Şanlıurfa
Aksaray
Batman-Kilis
Çok kuvvetli
Ordu-Rize
Trabzon, Giresun
Çok kuvvetli
Adryaman
Bingöl(%51.63)
Çorum-Elazığ
Erzincan-Erzurum
Gümüşhane-Kayseri
Kocaeli
Konya(%41.8)
Malatya
Kahramanmaraş
Sivas (39.2)
Tokat-Yozgat
Bayburt-Karaman
Kınkkale
Çukurova'nın kuzeyindeki Nev şehir, Ak-
saray. Kayseri. Kınkkale'ye doğru İç Ana-
doluluk. kırsallık. ticaret erbaplıgı ağır bas-
makta, RP+DYP oylan yükselmektedir.
Bu vörelerden söz etmişken Konya ve
Ankara ayn iki olgu olarak göz önünde tu-
tulmalıdır. Konya, dinsel sistemözleminin
bir kalesi olarak kendini göstermiştir. RP.
1994'teki 260 binlik oyunu ve yüzde 32'lik
oranını 330 bine ve yüzde 41 'e çıkarmış-
tır. Bu partinin Ankara'da gelişmesine en-
gel olabilecek çok tartışmalı bir belediye-
cilik faalivetine karşın. RP Ankara'da bile
oylarını 15 bin arttırmıştır. İç Anadolu'da
kırsal (ev oyundan kasabasal) yerleşmesi-
ni tamamlamış gibidir.
Apayrı bir durum gösteren lstanbul'da
ise RP 1994'teki bir milyon 83 binlik oyun-
dan bir milyon 12 bine. oy oranı da yüzde
25.3"ten yüzde 23.8'e düşmüştür. tstan-
bul'u ANAP daha iyi kontrol etmiştir. Ama
d'Hondt sisteminin büyük illerde sapı sa-
manı birbirine karıştıran yapısıyla sonun-
da. bu dev kentin üç çevresinin toplamın-
daRP 16. ANAP ise 15 milletvekili çıkar-
mıştır.
Sonucunsonucu
çe dışında kalmak kaydıyla bu bölge, mil-
li mücadele'den bu yana sergilenegelnıiş
geleneksel tutuculuğuna de\am etmekte-
dir. Burada dinsel gericilik ileekonomikmu-
hafazakârlığın kol kolalığı yine izlenmek-
tedir. lznıit. Bursa. Adapazarı gibi sanayi
merkezlerindebeklenebilecekuyanmışlığın
da uzağında kalınmaktadır. RP-DYP top-
lamı Türkiye ortalamasında yüzde 40 iken
bu bölgede yüzde 43-48 arasında değiş-
mektedir. DSP'nin kendi Türkiye toplamı
ortalamasını yeryeraşabildigi. ama CHP'nin
hiç varlık gösteremediği birbölgedir.
Tutuculuk ve mezhep
\mas> a. Çorum. \bzgat. Tokat. Sı\ as, Er-
zincan ve daha güneydeki Kahramanma- •
raş'ta gözlenen tutuculuk biçimi ise mez-
hep farkhlığı ve uyunısuzlugunun damga-
sını taşıyor. Uyanık ve sola dönük politik
tercihli birkesimin karşısında hoşgöriisüz-
lüğün ve bazen yobazlığın beslediği bir tep-
ki ortamı oluşagelmiştir. CHP hâlâ biraz-
cık bu yörelerde destek görmektedir. DSP
>oktur. buna karşılık. RP ise silip süpürmek-
tedir.
Gaziantep'ten Van "a uyanan geniş bir
dışında. bölgede yerleşik sosyo-politik sis-
teminpartilerinin tiimü güçsüzdür. 1994'te
mahalli seçimlerın galibi RP. HADEP'in
hamlesiyle erimiştir. Sol ise iyice güçsüz-
diir. DSP+CHP toplamı yüzde 10 dolayla-
rındadır. Bölgenin özlemlerindeki ve gele-
cege dönük programlamasındaki belirsiz-
lik. bugün HADEP'in yarın benzeri başka
oluşumların ilgi odağı oluşturmasını zo-
runlu kılacağa benzemektedir.
Doğu'nun kuze>indeki Erzurum'da RP
ve MHP'deodaklaşnıış dinsel vehamasi tu-
tuculuk. komşu il Erzincan'da başanlı se-
çim çıkarmış CHP'nin yüzde 27 ile Türki-
ye'nin en yiiksek oranına ulaşması ile den-
gelenmiştir.
Çukurova-HataybölgesinegelincelNiğ-
de'yi de kuzeye doğru bir uzantı sayarsak)
DSP-CHP toplamrnın üç il (İçel. Adana,
Hata> I ortalamasında yiizde 28'e ulaşıl-
mıştır. (Hatay'da CHP yüzde 21. Adana"da
vüzde I9iledikkatçekmiştir. )RP kendi ül-
ke ortalamasının yiizde 6.5 puan altındadır.
ANAPveDYP'ninikisidevardırvebaşba-
şadırlar. Tanmda ve sanayide gelişmiş böl-
ge olarak rasyonel ve kısmen umut verici
bir dağılım söz konusudur.
Haritalar ve çizelgelerin
gösterdiği gibi RP. Ege ve
Trakya dışında her yerde ve
gücünüarttırarak vardır. DYP
sadece Ege ve Akdeniz (kı-
yılar ve biraz ilçeleri) olayı-
dır. ANAP üç büyük kent ile
Doğu Karadeniz dışında ar-
tıkgüçsüzleryolundadır. Ba-
tıda v e İstanbul "da biraz mev -
cut olan DSP, Doğuda hiç
yoktur. CHP ise bir iki nok-
ta varlığı dışında (Erzincan.
Hatay, Ankara'nın Çankaya-
sı) çok önemli kan kaybı için-
dedir.
ANA-SOL-YOL-SOS'un
tümü bir araya gelse. cogra-
fi dağılım olarak ülkenin ya-
nsından az fazlasını ancak
temsil edebilmektedir. Oysa
RP'nin de kervana katılma-
sıyla Güneydoğu'nun on ili
hariç yetmişe yakın ilin sesi-
nin hükümete yansıma şansı
doğacaktır. Aynca RP'nin ko-
alisyon ortaklığına "öcü" ve
"umacı" gözüyle bakıp orta-
lığı birbirine katanlann içten
yurtseverliginden, uygarlık
ve laiklik bekçiliginden, in-
san haklan savunuculuğundan
pek emin değiliz. Aynca, bu
öcü bir günde gelmedi. Bu
panikçilerin hükümetlerinin
elinde büyüdü. Imam-hatip
olayı, tesettür olayı. daha az
bilinen YÖK bursları olayı
(bilim dünyamızın geleceği-
ni kontrol amaçlı olarak Türk-
Islamcı pırıl pınl (!) gençle-
re akıl dışı lüks birprogram-
la yurtdışında doktora yap-
tırtma soytarılığı). dinıbütün
kaymakamlar olayı, bu bağı-
rıp çagrışanların elinde ge-
lişti. RP'ye göre ANAP ın ileriliğı sadece
içki masası ve "ha-ha-hi-hr keyfini sürdür-
nıede değil nıidir? Hele DYP'ni'n RP'den da-
ha ileri olduğu hususu ciddi biçimde kanıt-
lanmak zorundadır.
Ağlaşanlar içerde. Refah dışarda bir hii-
kümet modelinin zevk-ü sefaya ve izzet-i
ikbali azıcık daha sürdürüp dışardaki RP'yi
de yoğun biçimde güçlendireceğini göre-
bilmek gerekir. Ama, peşin uyarmak sere-
kir.
Bu orta sağ (aslında yüzsüz-madrabaz
sağ) hokkabazlığı içinde ve solu sadeceor-
taya yaklaşmak gibi gören fevkalade bece-
riksiz "orta solun~ağına düşmüş bu talih-
siz toplum uç sağla hükümet modeline dört-
nala koşuyor. Öte yandan seçmenin pik-
nikle seçimi karıştırdığı ve hiç de sağduyu
göstermediği seçimler dönemine girmiş
bulunuyoruz.
Bırakın bu RP'yi. bu toplumun asıl der-
dinin. bu ANAP'lar, bu DYP'ler: onlann
yöneticisi hırs ve kapris tavrının çocuklan.
dayak delisi bu bay ve bayanlann olması
gerekir.
BİTTI
Düşünceyi cezalandıran 160'a yakın yasadaki 800'e yakın maddeye ilişkin çalışma yapılmadı
^Düşünce suçlusu' yeni yıla cezaevinde girdi
İstanbul Haber Senisi - Av rupa Parlamen-
tosu'nun. Türkiye'nin gümrük birliğine alın-
masına ilişkin oylaması öncesinde Terörle
Mücadele \asası'nın 8. ınaddesinde yapılan
değişikliğin.'düşiince suçu'nu ortadan kaldır-
madığı. cezaev lenndekı •düşünccsuçlulan'mn
sayısının 136'ya yükselmesiyle ortaya çıktı.
Genel seçimde parlamentonun cogunluğunu
sağ partilerin oluşrurması nedeniyle yakın za-
manda 'düşünce suçu'nun yasalardan temiz-
lenmesine ilişkin herhangi bir çalışma beklen-
mezken. yeni yıla cezaev lerinde giren ve yar-
gılaması süren 'düşünce suçu'sanıklarının
umudu bir kez daha ertelendi.
Yıllardır gümdemde olmasma karşın.
TMY'nin 8. maddesinde yapılan değişiklik-
le geçiştirıldi. 8. maddeyle düzenlenen suçun
tanımmda yapılan küçük değişiklikle yakla-
şık 70 kişinin tahliye edılmesi sağlanırken
160'a yakın yasada yer alan 800'e yakın mad-
deye ilişkin herhangi bir çalışma yapılmadı.
Aralannda sendikacı, bilim adamı. gazeteci.
yazar ve eski'milletvekillerinin de bulundu-
ğu 136 kişi. bu nedenlerle yeni yıla cezaevle-
rinde girdiler.
Beşikçi iflah oimaz
Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlık Mahke-
mesi (DGM) Kürt sorunuyla ilgili araştırma
ve kitaplan nedeniyle hapıshaneden kurtula-
mavan Dr. tsmail Beşikçi'nın "iflah olmaja-
cağma" karar verdı. ANKA'nın haberıne gö-
re mahkeme, son olarak geçen hafta kitapla-
n nedeniyle iki ayn da\ada toplam 5 yıl 4 av
hapis ve 533 milyon liraağırparacezasına mah-
kûm ettiği Beşikçi'nin cezasının neden para-
ya çev rilıp ertelenmediğini açıklarken "sanı-
İsmail Beşikçi Hatip Dicle
ğuı bu tür suçlan işleme konusundaki ısrariı
tutunı ve da\ ranışı". "ileride bir daha suç iş-
lemcyeceği yolunda hiçbir kanaat hasıl olma-
dığı". "sanığın düşüncelerinin. ülkenin bölün-
mez bürünlüğü aley hindeki vehameti" gerek-
çelerini sıraladı.
Cezaevi listesi
Para cezalannın da küçük yayın organlan
tarafından karşılanamayacak rakamlara enş-
tıği 'düşüncesuçu'davalan nedeniyle yılbaşı-
nı cezaevlerinde geçirenlerm adları şunlar:
(31 Aralık 1995 tarihi itibarıyla İHD İstan-
bul Şubesi'nın 'Cezae\lerindeki Düşünce Suç-
lulan" listesinegöredir.)
1. tsmail Beşikçi. 2. Numan Bektaş. 3. Ha-
mit Baldemır. 4. Erdal Dogan. 5. Melek Tu-
kur. 6. Selma Bükükdağ. 7. Neslıhan Gökte-
pe. 8. Metin Göktepe. 9. Ali Kemal Yıldız. 10.
Işık Yurtçu
Hasan Abalı. 1.1. BülentÖner. 12.Cemal Dağ.
13. Fatma Harman. 14. Mesut Bozkurt. 15. Bay-
ram Namaz. 16. Salih Özçelik. 17. Songül
Yüksel. 18. AliYeğm. 19. Gülnur Aslan. 20.
Hatip Dicle. 21. Le>la Zana, 22. Orhan Do-
gan. 23. Selim Sadak. 24. Kemal Okutan. 25.
Rıza Demırci. 26. Ibrahim Özen. 27. Kemal
Topalak. 28. Bektaş Canseven, 29. Feth.ye
Pekşen. 30. Sedat Ha>ta. 31. KadirÖnder. 3'2.
Yılmaz Ekşı. 33 Ha\\a Suıçmez. 34. Naile
Tuncer. 35. Yıldız Özdenıir. 36. Kezban Ma-
vi. 37. Hakan Bahçıvan. 38. Gülseren Du-
man. 39. Erdal Şahın. 40. Tuncay Atmaca.
41. Mustafa Çubuk. 42. Ali Avcı.'43. Ömer
Genç. 44. Şahabertin Yılmaz. 45. Mine Sağ-
nıç. 46. Şahabertin Özaslaner. 47. Hıkmet Fı-
dan. 48. Ferhan Türk. 49. A. KadirCağer. 50.
Tevfik Kaya. 51. Nevzat Sağnıç. 52. Metin Ba-
kıcı. 53. ibralıım Polat. 54. Sınan Yavuz. 55.
Zülküf Karakoç. 56. Mehmet Akdemır. 57. Ke-
nan Karakaş. 58. Yeter Yalçıntaş. 59. Ahmet
Subaşı. 60. Kadır Satık. 61. Necla Can. 62. Me-
tin Alkaş. 63. Burhan Gardaş. 64. A. Muhar-
rem Gündüz. 65. Gülcan Sanoğlu. 66. N. Ay-
dan Ceylan, 67. Kamber Inan. 68. L'fuk Do-
ğubay. 69. Mehmet Mamaç. 70. Mehmet Gö-
ceklı. 71. Bülent Sönmez.
7
2. Ferhat Karadu-
man. 73. A. Kerim Mecefoğlu. 74. Salih Dün-
dar, 75. Hamdullah Akyol. 76. Murat Yeşilır-
mak, 77. Vedat Aydın. 78. Salih Bal. 79. II-
yas Burak, 80. Sakine Fidan. 81. Av sel Bölü-
cek, 82. Serdar Gelir. 83. Ozgür Gündenoğ-
lu, 84. Hanım Harman, 85. Hüsev in Soiak. 86.
Ali Sinan Cağ'ar. 87. Özlem Türk. 88. Metin
Ahlas. 89. Teoman Gül, 90. Hasan Gül. 91.
Süleyman Yaman. 92. Mustafa Kılıç. 93. Ah-
met Önal. 94. Ocak Işık Yurtçu. 95. Murat Sa-
raç, 96. Nafiz Karakaş, 97. Menşure Yüksel.
98. Özden Özbey, 99. Yusuf Şit. 100. Musta-
fa Aladag, 101. Veysi Harman. 102. Ismail Gü-
neş. 103. Sabri Bölek, 104. Faruk Denız, 105.
Nevzat Bulut. 106. Halit Yalçın. 10"7. Sevda
Öztekin. 108. Medeni Ayhan. 109. Mustafa
Çıftçı. 110. Nebahat Polat. 111. llhan Özde-
mir. 112. EmineBuvrukçu. 113. Yahit Demir.
114. Necmıye Arslanoğlu. 115. Hüseyin Ak-
bulut. 116. Hatıın Yıldınm. 1 P . Kemal Kü-
lahçı. 118. Bülent Abbasoölu. 119. M. Sefe
Fersal. 120. Gürcan Yıldız. 121. Ayşe Idil.
122. Süleyman Bakırman, 123. Aylın Crk-
mez. 124. Recep Ozmez. 125. Fevzi Gerçek.
126. Mustafa Kaplan. 127. Mehmet Gemsız.
128. Suat Kılıç. 129. MevlütDaşlık. BO.Emı-
ne Arslanoğlu. 131.ÖzgülTaşcı, 132,Özkan
Kılıç. 133. Nyray Gezicı. 134. Leyla Taştan.
135. Haydar Özdemır. 136. Mirali Demır.
G L O B A L POLtTİKÜLTÜR
ERGİJN YILDIZOĞLU
1996'yaGirerken
1996'nın yeni bir dönemın başlangıcı olabileceğine
dair güçlü bir duygu var içimde. Bu duyguya, aslında
bana bir dönemin bittiğini söyleyen bir başka duygu-
dan hareketle ulaştım: 1980'li yıllar. galiba. 1989'da de-
ğil 1995'te bitti!
1980'lerin en önemli iki özelliğinden biri, piyasa eko-
nomisinin toplumun tüm sorunlarını çözebileceğine
olan inancın giderek yaygınlaşması idiyse, diğeri de Do-
ğu Avrupa ve SSCB'nin piyasa ekonomisine açılma-
sıydı. Böylece birtaraftan. dünyada gittikçe artan sa-
yıda hükümet, ekonomik liberalizmi benimsiyor, diğer
taraftan da Batı dünyasının liderleri "Demir Perde"r\\n
açılmaya başlaması ve soğuk savaşın bitmesi ile bir-
likte yeni bir dünya düzenine geçmeye hazırlanıyorlar-
dı.
1987'de büyük borsa çöküşü yaşandığında, piyasa
ekonomisine güven sarsılmaya başlamadıysa, bunun
en önemli nedenlerinden biri, sermayenin globalleşme-
sinin yarattığı olanaklar sayesinde çöken piyasalardan
hızla çıkmanın mümkün olmasıydı: diğer neden de
1989'da Doğu Bloku'nun çökmesiyle ekonomik libe-
ralizm yanlılarında oluşan zafer havasıydı. 1980'lerin
sonunda Avrupa birleşik pazarına ve sonra da ortak
bir Avrupa para birliğine geçme sürecinin hızlanması
da piyasa ekonomisine olan inancı güçlendiren bir
başka etken oldu.
1990'ların başından itibaren yaşanan gelişmeler,
1980'lerde oluşan havayı dağıtmaya başladı. 1990"da
dünya ekonomisi çok yaygın ve şiddetli bir ekonomik
durgunluğa girdi. sonra durgunluk resesyona dönüş-
tü. Bu resesyon sırasında hızla artan işsizlik, bütçe
açıkları ve kamu borçları, uluslararası döviz ve serma-
ye piyasalarının giderek istikrarsızlaşması, piyasa eko-
nomisinin tüm zaaflarını tekrar gözler önüne sermeye
başladı. Avrupa Para Birliği süreci bu sarsıntılar için-
de hızla rayından çıkmaya başladı. Bu sırada Doğu Av-
rupa'da piyasa ekonomisine geçiş sürecinin beklenen
başarısı bir türfü gelmiyor. "şok tedbirlerı"r\ir\ yarattığı
ekonomik tahribat giderek toplumsal bir tahribata dö-
nüşüyor, işler hiç de beklendiği gibi gelişmıyordu.
1989'da başlayan ve bir geçiş süreci olduğu varsa-
ytmı ile normal karşılanan belirsizlik giderek kronikleştik,
1995'te bılinçlere çıktı. Kısa süren ekonomik toparlan-
ma, Avrupa'da ne işsızliğı ne de devletlerin mali krizi-
ni hafifletmeden 1995'te tekrar bir ekonomik yavaşla-
maya dönüşmeye başladı. Globalleşmenin demokra-
tik olarak seçılmiş hükümetlerin ekonomik politika se-
çeneklerini daralttığı, buna karşılık istikrar değil, Mek-
sika krizi, dolar krızi. Barings'ın çöküşü gibi sarsınttlar
yaratarak adeta bir canavara dönüştüğü görüldü.
1980'ler boyunca tüm paralarmı serbest piyasa eko-
nomisine yatırmaya ahşan hükümetler, 1995'te kendi-
lerini bir çıkmaz sokakta buldular. Global sermayenin
isteğine uydukları ve malı istikrar politikalarını uygula-
maya koydukları takdirde işsizlik ve yoksulluk artıyor,
toplumsal barış bozuluyor, böylece de bir daha seçil-
meleri imkânsız hale geliyordu; uymadıklan takdirde ise
uluslararası sermaye hızla ülkelennı terk ediyor ve bu
da yine işsizliğe ve yoksulluğa yol açıyordu...
1995 yılı biterken yaşanan iki gelişme, Fransa "olay-
ları" ve Rusya seçimleri. hem hükümetlerin bu çıkma-
zını sergiledi hem de başta işçiler olmak üzere geniş
kitlelerin, hızla "serbest piyasa edebiyatı"nm etkisin-
den kurtulmaya başladıgını gösterdi. Bir üçüncü ge-
lişme, Rusya'nın NATO'nun genişlemesine şiddetle
karşı çıkması. Çin ile Batı'ya karşı, bir yaklaşım arama-
ya başlaması ve kaybettiği nüfuz alanlarını tekrar ele
geçirmeyegirişmesiydi. Budai 980'lerin bir diğer özel-
liği olan SSCB'nin Batı için bir tehlike olmaktan çıkma
sürecinin 1995'te yön değiştirmeye başladıgını göster-
di. 1995'te Batı'yı tedirgin eden. daha çok sembolik
biröneme sahip bir gelişme daha yaşandı. NATO üye-
si bir ülke olan Türkiye'nin, Avrupa ile yaptığı gümrük
birliği anlaşmasının onaylandığı ay, cumhuriyet tari-
hinde ilk defa, Islami bir düzen kurmayı amaçlayan
Refah Partisi. seçimlerde en fazla oyu alarak hükümet
kurmanın eşiğine geldi.
Evet, sanınm, yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Bu ye-
ni dönemin getırebileceklerine ilişkin ilk işaretleri bu se-
ne yapılacak olan ABD ve Rusya başkanlık seçimle-
rinde goreceğimizı düşünüyorum.
Yeni yılda siyasi
trafik hızlandıANKARA (Cumhumet
Bürosu)-MHPGenel Başka-
nı Alpaslan Türkeş. olası bir
erken seçım ıçin DYP ıleheı-
hanaı bir ittifak görüşnıesıııin
yapılmadıâını bildirmesine
karşın Başbakan Tansu Çil-
ler" in, dün telefonla aradığı
MHP lıderiyle bugün bir ara-
ya geleceğı ögrenildı. ANAP
Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz'ın bugün C'Her'e "Sizin
dışınızda DYP'den bir başka
isnıin başbakanlığını kabul
edebiliriz" önerisinde bulu-
nacağı. kulislerde dile getı-
rildı. RP'nm koalısyon öne-
rilerine olumsuz yanıt veren
ANAP liderinin. bu çıkışıy-
la Tansu Çiller'ı köşeye sı-
kıştırmav ı hedeflediği bıldi-
rildi. Başbakan Çiller. RP'nın
Yüce Div an tehdidine karşın
RP lıden Necmettin Erba-
kan'la da görüştü.
Yılbaşı tatıliyledurulan sı-
yaset. dün lıderlerin görüş-
me trafiğiyle yeniden hız ka-
zandı. Cüler. parlamento dı-
şında kalan MHP'nın Genel
Başkanı Alparslan Türkeş ile
DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit. CHP Genel Başkanı
Deniz Bavkai'ı da telefonla
aradı. C'ller-Türke^ görüş-
mesının içenğı konusunda
bılgi alınamazken. ıkı lıderın
bugün bir arava geleceklen
öğrenildi. Çıller'ın. olası bir
erken seçimde ittifak yapnıa-
yı tasarladığı MHP ile ilişki-
leri yeniden güçlendirmeye
çalıştığı ifade edılirken,
ANAPİiden Mesut Yılmaz'ın
da Türkeş'ı ziyaret etmesı
dıkkat çektı. Cil'er'ın bugün
Mesut Yılmaz'ı da arayaca-
ğı bildırıldi.
Cıller'mliderlere yeni hü-
kümet oluşumu sürecinin
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in yetki vermesiyle
başlayacağını belirterek li-
derlere. "Herşeydenöncebu
dönemde öncelikle uzlaşma
\e demokratik sabır büvük
önem taşımaktadır"mesaıı-
m ılettigi bıldirildi. ANAYÖL
hükümetı ıçin başbakanlıkta
ısrariı olan Çiller'e yeni öne-
rı götürmeye hazırlanan Yıl-
maz'ın. "Çiller'in dışında
DYP'den başka bir ismin baş-
bakan olmasınarazıoidukla-
n" mesajını ileteceği kulisler-
de konuşuluyor.
Mesut 'S'ılmaz'ın. geçen
dönemdeki icraatlan nede-
nıyleANAP'hlann. Çiller'in
başbakan olmasını kabul et-
mevecegi görüşünü taşıdığı,
ancak Çiller dışındakı her-
hangi bir DYP'linin hükümet
kunnasına sıcak baktığı öğ-
renildı Yılmaz'ın. Italyadö-
nüşü partılılerle yaptığı de-
ğerlendirmede. tüm partiler-
le geniş tabanlı hükümet ku-
rulması seçeneğine de soğuk
bakmayacaklarını açıkladığı
öğrenildi. Yılmaz'ın. RP'lile-
rin. bu aşamada gündeme ge-
tirdiklerı. Çıllerin mal varlı-
ğı konusundaki sav lan Yüce
Divan'a götürme planını da
"çiğ bir öneri"olarak değer-
lendirdiği belirtildi.
\'ılmaz"ın. koalisyon kur-
nıak için ısrar eden RP'ye
olumsuz yanıt verirken. bu
çıkışıyla Çiller'i kamuoyu
önünde köşeye sıkıştırmayı
hedeflediği ifade edildi.
ANAP kunnaylanndan Eyüp
Aşık, -RP çok askıntı oldu
bize. Ama biz yüz vermiyo-
ruz"dedi.
Bu arada DYP Genel Sek-
reten TevfikDiker. Refah Par-
tısı'nın hükümetı kurabilmek
içm yaptığı şantajın kendisi-
ne Ankara Büy ükşehır Bele-
dıye Başkanı Melih Gökçek
aracılığıyla iletildiğıni açık-
ladı. Dıker. şunlan söyledi:
"MelihGökçek. DYP ıle RP
mutlaka hükümet kurmalıdır.
Aksi halde RP ile ANAP hü-
kümet kuracak. Böyle bir hü-
kümet kurulduktan sonra da
Sayın Çıller'ı Yüce Divan'a
gönderecekler" dedi."