Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 1996 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Hoşgörüsüzlüğün Azgın Yıllan...
Belkı de dunyamız yırmıncı vüzyılı "hoşgorusuzluk \uz\ili"
olarak nıtele\ıp tanhın sa>falarına o\le bırakmakla en ıyı>ı
yapacaktır Du>unun, ıkı dunya sa\aşı. \uzlerce yerel \a da
bolgesel sa\aşlar \e son uç yılda Bosna-Hersek'te tam bır dınsel
bağnazlığın savaşı
SUNDA SALTÜK Hukuki, u
G
ende bıraklıgımız 199^
vıiı Bırleşmış Mılletier
tarafından "Hoşgoru \ ı-
lı" olarak belırlenmıştı
llgınçtır vılın sonugeldı
geçtı bugunlere kddar
ulkcnıızde bır baııka taratından vabaııu
ulkelerın temsılulerının konuşmacı ola-
rak sıınuldugıı koııteıanslar dızısı dişın-
da konuııun onemını belırten etkırılıkle-
rı ızleme olanagı varatılamadı Toplunı-
sal yaşamımızm dev ınını ı,ekıcisı orgııt-
ler (parlamento vurutme organlan bi-
sın. s-endıkalar \e obur snıl kurulııslar)
oylesıne yoğun hoşgonisiızluk ıçınde e\ -
lemlerle ugraşivorlardı kı bırakın Hoş-
goru > ılı'nı hoşgonınun nc olduğunu
bıle unuttular
1980 den bu vana toplumunıuz zaten
bencılhğın vazgeçılmeztutsağı olduktan
sonra. ınsanlarımızın ustun egosu kaışı-
sında hoşgorunun \arlıgını aranıak "su-
>a çi\i çakmak" gıbı bır şev oldu L'ste-
sınden gelmcve ^alıştığımız ulusal so-
runlarımızın kokenlerıne bırbakın Eko
nomık olsun sivasal oKıın va da bunla-
nndişinda toplumsal ka\naklıoKun tum
sorunların çozumsuzluğundekı açmazı-
mız hoşgoniMizlugun v aşamımıza tum-
den egemen olmasıdır
\evdı hoşgoru' Insanın kendisıne
olumsuzgelen bırduşunce da\ raniş kar-
sisinda olumsuz dav raniştan kaçınabıl-
meM o kavnaga anlavışlı bır tahammul
gosterebılmesı genel anlamda hoşgoru-
v u nıtelendırmektedır Kanımızca ınsan-
larm aıle klan sıte kent devlet olarak
vaşamsal gelışmesı ıçınde hoşgoru tunı
oluşiımiann kokenınıoluşturmus,tur Vı
nı bır bakıma hoşgoru u\garlığın teme-
\ı olmuştur Bır başka devışle hoşgoru
dar anlamdakı davranış değıl, genış an-
lamdakı bır vaşam bıçımı olarak gunu-
nıuze gelmıştır
Hoşgoru \enne hoşgorusıızluğun ege-
men oldugu lum çağlara bakın tumden
kan gozvaşi vemutsuzlukladoludur In-
sanoğlu hangı uvgarlık duzevınde olur-
sa olsun hangı dın >a da etnık kokenlı
ka\ganın ıçınde bulunursa bulunsun. o
ortamda daıma hoşgorusuzluğun ege-
men olduğu vadsınamaz bır gerçektır
Hoşgoru, dunvamız ınsanlarına egemen
olduğunda bans siıregıtmış her bov utta-
kı anlaşinazlıklar konuşularak çozum-
lenmıştır Toplumlar ulusal dınsel etnık
çekişmelerını belırlı bır anlavış zemını-
ne oturtarak banşçıl >ollardan çozebıl-
mevı sahıp olduklan hoşgoru dozunda
başarabılmışlerdır Sosvopolıtık. sosvo-
ekonomık sorunların çozumlenmesı do-
galdır kı \ar olan hoşgorunun ışığında
çoğuniuklagecıkerekbaşanlmıştır Çun-
ku kımı donemlerde ınsanlar o kadar
uzun zanıan bu anlavıştan uzak kalmış-
lar kı asıl çozum volunu açacak hoşgo-
ruvu venıden bulabılmek ıçın >uzlerce
vıl savaşmişlar. şıddetle ıç ıçe yaşamış-
lardır
Kımde hoşgoru ' Toplumsal vapının
bugune kadjrkı asamalannı ırdelersenız
ınsanoğlu ılkel vaşamından tektanrılı
dınlere kadar geçııdıgı e\relerde (,oğun-
lukla maddı çıkarları dogrultusunda hoş-
gorusıızluğe bunınnıu>tur Ancak bugıın-
ku anlamında ıdogmatık oluşunıdal dın
etkın olup sovut bır vaşjnıın ılkelerını
kabul ettırmek uğra^isina gırınce bu kez
de tanrının \erdığı aklın yarattığı hoşgo-
rusuzluge sanlmıştır \e bu da bılındıgı
gıbı vazılı msan tarıhınde gorulen dııı-
lervadamezheplerarasındakıakılalmaz
hoşgorusuzluğun somut sonuçlarmı
oluşturmuştur
Tum dinlerde bulunam e insanlığın bu-
gunune kadar \aşamış toplumsal du/en
oğretilerindeana \eortak ilke, hemen he-
men \alnızca hoşgorudur. Ozlerinde
farklı inanvlarda bulunan insanlara da-
inıa se\ gı ile hoşgoru ile \anaşılması. tum
inançlann ortak pa\da$ıdır. \ma ne acı-
dır kı bu pa>da ters çe\ rilmiş \e çok ku-
çuk bir pa\ a indirgenerek nerede> se tum
kotulukler dınsel ınançların çatışmasın-
dan kavnaklandırılmıştır. O\sa uvgar
toplum olarak \j^ania\ı kabullenmış
topluluklardatum tarklılıklarakan>ın, or-
tak değerler ı,erçe\esınde ulusal çıkann,
barı^. K.ındekı bır duzenın olu^ması. or-
tak ulusal kımlığın kabulu hosgorunun
surgıthğı ile sjglanmıstır
Gunumuzde hoşgoru Dunjamızda
ozellıkle son sıllarda ka_\bolduğugozle-
neıı hosgoıunun ulkemızın uğradığı do-
gal erozvona benzer bır egımle erımek-
te olduğunu ızle\ebılırız Gerı,ekte dun-
>a toplumları ılgını, bıroluşunı suretın-
den ge<,mektedır Ho^gorunun mutlaka
tum dun\a\a egemen olma->ı gerektığını
kabul etmekle bırlıkte u\gulamada et-
kınlığını surdurmesıne hn, de hosgorulu
da\ranmamaktadırlar Belkı de dunva-
mız >ırmıncı \uzyılı "hoşgorusuzluk
>u/Mİı" olarak nıtelevıp tarıhın savtala-
rınaovle bırakmakla en ı\ı\ı yapacaktır
Duşunuıı. ıkı dunva sa\aşı yuzlerce ve-
rel şa da bolgese! sa\aslar\e son uç \ıl-
da Bosna-Hersek te tam bır dınsel bağ-
nazlığın sa\asi Beşjuzvılavakın hoş-
goru ıı,erisinde \aşa\an katolık. Protes-
un \e Vfusluman toplumları >ırmıncı
\uz\ılın sonuna dogru bırbırılerıne kar-
şı hoşgorusuzluğu baskın kılıvorlar \e
ozellıkle bunu dınsel \e kulturel değer-
len \ok ederek gosten\orlar
Ne bu\ uk talıhsızhktır kı bu hoşgoru-
suzluk ulkemızden de fazlası\la nas>ıbı-
nıalmaktadır Bugunlerdeıkıncisinı kur-
ma\ ı duşledıklen genç cumhurnetımızın
kurucusu Mustafa Kemal Ataturk'un.
1920'lerde sov ledığı şu sozlerı aktarma-
dan ırdelemelenmızı surdurmek ıstemı
> oruz
"Insanlan mutlu edeceğim di\e onları
birbirinin boğazına saldırtmak. insanlık
dışı \eson derece uzuntu \erici bir sistem-
dir. İnsanlan mutlu edecek tek araç. on-
lan birbirine>aklaştırarakonlara birbir-
lerini se\direrek karşılıkJı maddi \e nıa-
ne\ i gereksinimlerini giderme>e \aravan
dav ranış \e guçtur. Dun\ a banşı ıçınde in-
sanlığın gerçek mutluluğu. ancak bu \ uk-
sek ulku \olcularının çoğaimasına ve ba-
şanlı olmasına bağlıdır."
OzgurbırTıırkı\e C umhurnetı de\ le-
tı kurma ulkusunun temelınde daıma
hoşgoru egemen olmuştur Vadsimaya
valı>anlar olsa da bunun o\ lece surmesı
Kin tum koşullar varatılmıştır Ama
19S()'lerden sonra neler olmaya başla-
mıştır'
Tum toplumumuzda bırbınne lıo^go-
ru ile bakma\an mezhep surtuşmelerı
etnık surtuşmeler deşılerek o> elde et-
mek ıçın toplumumuzundırlık \eduze-
nınınvokedılmesı volunagıdılmıştır In-
sanlanmız ınançlanyla etnık \apilany-
la ılışkılı olarak Turkı\e Cumhurne-
tı nden kopanlmak istenmektedır Tum
bu kotuluklen durduracak gırışım toplu-
mumuzda ı\edı olarak hoşgoruvu ege-
men kılmaktır
ARADA BIR
MEHMET BAŞARAN
Özgürlüğün, Barışın
Emeğin Savunucusuydu
Kalemı elıne aldığı gunden olumune degın ozgur-
iuğun barışın emegın savunucusu Adı OrhanKe-
mal'le, Nâzım Hıkmet'le Tan gazetesıyle anılan bı-
rı Yazınımıza en geç gıren ya da gırmeye başlayan
kesımın ışçının sesı Işlenmemış topraklarda kaz-
mayla kok soker gıbı tırnaklanna kan otura otura
surdurulen bır savaşım hapıslıgı surgunluğu ıçınde
onurlu bır yaşam Işte aralık başında yıtırdıgımız
gazetecı-yazar sendıkacı Kemal Sulker
Sulker Hatay dogumlu Daha ılkokuldayken çev-
resınde olup bıtenler ustunde kafa yormaya başla-
mış Sonrakı yılların Fransızca agırlıklı egıtımı, somu-
ruculuge karşı tepkı uyandırmış onda Turkıye'de
okumaya karar vermış
1935'te Tan gazetesı adına Hatay olaylarını yerın-
de mcelsmeye gelen Naci Sadullah'la tanışmış
onun onerısıyle gazetenın Hatay muhabırlıgını ustlen-
mıştır yorenın nabzını tutmaya çalışan bır gazetecı-
dır gayn
1938 de Istanbul Unıversıtesı nde ogrencıdır Tan-
gazetesındekı çahşmaları surmektedır Fakulteyı bı-
tıreceğı yıl cezaevlerındekı çocuk hukumlulerın du-
rumlarıyla ılgılı bır araştırmaya başlar Bu sırada
"Grev" konulu bır konferans ılgısını çekmıştır "Ame-
lepen/er Cemıyetı 'nın başvurduğu dırenışten bu ya-
na pek az kullanılmıştır bu sozcuk Oysa tum dunya-
da ışçılerın yasal hak arama emeğının karşılıgını al-
ma yoludur Grev konusunda ılgınç bır sormaca
(anket) yapar
Sendıkanın grev hakkının bulunmadığı donemde
tehlıkelı bır gırışımdır bu
Arkadaşı Nacı Sadullah askerdır onunla buluşmak
uzere evden çıktıgı sabah bır sıvıl yanına yaklaşır ve
Sansaryan Hanı'na goturulur Yaşamı suresınce unu-
tamayacağı dort gun dort geceden sonra yargıç onu-
ne çıkarılır Grev sormacasını hangı amaçla yaptığı
asKer kaçagı Nacı Sadullah ı nıçın evınde sakladıgı
Nâzım Hıkmet le ılışkısının kaç yıldır surdugu sorul-
mukta Nâzım ın kendısıne ne tur buyruk.'ar verdığı
araştırılmaktadır Oysa oyle uzun bır ılışkı yoktur or-
tada Nâzım ın Nacı Sadullah tan ıstedıgı kıtapları
bulup postalamıştır Sulker sadece boyle başlamış-
tır mektuplaşmaları
1943 yılında Sulker Sıkıyonetım Mahkemesı'nce
istanbul dışına surulur Konya Antakya ve Tokat ılle-
rınde geçen surgunluk yaklaşık dort yılı bulur Ikıncı
Dunya Savaşı'nın agır koşullarında geçen bu done-
mı daha sonra "Savaş Yıllarında BırSurgun" (1986)
adlı yapıtında tum yonlerıyle anlatır yazar
Konya'da Hatay da Tokat ta kaldığı yıllar Nâzım'la
mektuplaşmalar surmuştur ve Nâzım hakk/nda ınce-
leme araştırma çalışmalan o yıllarda başlamıştır ya-
zarın Gıderek buyuk oylumlu bır yapıt çıkmıştır or-
taya ozanla yakınlığından kaynaklanan bılgı ve bel-
gelerle bır donemın duşun ve sanat yaşamını yansı-
tan Nâzım Hıkmet ın Gerçek Yaşamı Yaşamoykusu
turunun yetkın orneğı sayılan bu yapıta Fent Oğuz
Bayır Duşun ve Sanat Ödulu verılmıştır
Surgunluğu sona erdığınde Istanbul'a donen Sul-
ker gene Tan'da çalışmaya başlamıştır Işçı sayfası
yonetıcılığı yazı ışlen mudurluğu Toplumcu sanat
dergıleinde (Yenı Edebıyat, Yurt ve Dunya Gun) ya-
zılar eleştırıler, yazın sorunları ustune ıncelemeier
Çalışmaları urunlerıyie emek savaşımına guç katan
duşun ve sanat emekçısı Kemal Sulker'ın anısına
saygılar
K
ÜYELERİMİZE VE
KİTAPSEVERLERE
Sayım ve taşınma nedenıyle
2 Ocak 1996 tanhınden ıtıbaren
Cağaloğlu Sergı Salonumuz
bır sure kapalıdır Satışlarımız
Taksım Sergı Salonumuzda
Surmektedır
Cumhuriyet Kitap Kulübü
Homo Politicus ve Psikanaliz
Anadolu bızını anayurdumuz, \anı ananıız, Cumhurba^kdnı da babamız gıbı
algılanır Ulkemızde "padışahım çok yaşa", "kurtar bızı baba" \e "anamız"
tarıhsel çızgısı de bu ızlerı ta^ımaktadır
Av. ÜMİT KARDAŞ
S
ıvasal çatışma ınsanlığın herçağında
\e her toplumunda var olagelmı^tır
Kuşkusuz bu çatışmalarla gergınlıkle-
rın sertlıgı ve vumusaklığı uluslann
sosvo-ekonomık kulturel nufussal
(demografık) coğratı ve psıkoloıık
ozellıkkrıne bağlı olarak kendını gosterır Sıvasal
çatışma ıktıdarı ele geçırme pavlaşma etkıleme
amatına vonelık olup vonetenler ile vonetılenler
arasinda ıkını-ilenn bınncılere dırenmesı şeklın-
deonavaçıkar \laın. denetsız olarak her şevı va-
pabılen bır ınsanın adaletı kendı tutkularına teda
etmemesınıolanaksızgormektedır Du\erger"FI-
dekı malların gıderilmesi gereken gereksinmeler-
den daha a/ olduğu bır toplumda her ınsan otekı-
lere gorcen çok çıkan kendisı elde etnıek ıster, ora-
larda iktıdan elde bulundurmak başan kazannıak
ıçın etkın bır çaredir"demektedır \anı homo po-
liticus homo economicus gıbı kişisel çıkar kavgısi
gıbı bır ılkel psıkolojı ile devınebılmektedır Bu-
nun dışında polıtık çatışma sırasında göstenlen
saldırganvutorıter. zorba eğıtım ve davranışların
pkikanalıtık açıklamalan bıılunmaktadır
Kuşkusuz sıvasal çatışma alanındakı kışısel çı-
kar tutkularını saldırganlıklan zorba ve otonter
eğılımlen salt psıkoloıık voksunluklarla açıkla-
mak veterlı değıldır Bırçok davranışlanmızın
duvgu ve duşuncelerımızı anlatım bıçımlerımızın
belırlenmesinde sosvo-ekonomık kulturel co|-
rafı tarıhsel vegenetıkkosullarınoluşturduğutop-
luınsal vapının buvuk onemı vardır Polıtık çatış-
manın nıtelığını de buvuk olçude bu vapı belırler
Ancak psıkolopk etkenler de sıvasal ç ıtışmanın
^ıddetını veduzevını etkıler
Bır ınsanın doöumundan ıtıbaren uvum suresı
ıçınde yaşamını surdurebılmek amacıyla nasıl da\ -
randıgı doğa çevrevekulturleneturılışkıleregır-
dığı Freud un belırledığı gıbı her ınsanın normal
olarak geçırdıgı oral-anal-genıtal donemlerden bı-
rıne takılı kalıp kalmamasına gore behrlenmekte-
dır Bu donemlerden bırınde takılı kalmak bazı
karakterozellıklerının ıpuçlannı vermektedır Or-
neğın oral donemde takılmış oraJ-sadistik karak-
ter vapısına sahıp bır ınsan bekledıklerını ve is-
tedıklerını baska ınsanlar kendı isteklen ile ver-
mezlerse o bıınları baskı vaparak elde edecektır
>anı zorba ve somurucu bır karakter vapısı orta-
va kovacaktır K.u^kusuz ınsanların va>am ıçınde
hıç tukenmevecek soıisuz gereksmmelerı vardır
ve olmava devam edetektır Dunva nımetlerıne
sirt çevırmış ınsanların bıle zorunfu gereksinme-
lerı vardır Onemlı olan bu gereksmmelerı nasıl
hangı vontemle karşıladıgımızdır Insan sonsuz
gereksinmelerını zoıla nıı kurnazlık ve hıle ile
mı, karşılıksız mı. spekulatıt davranarak mı yok-
sa Oreterek. çalışarak ve emek vererek mı karşıla-
maktadır.
Bır>anda ınsanın dogdugundan ıtıbaren geçır-
dığı evrelerden bırıne takılı kalması ve anne tara-
fından baglılık ve sorumluluk duv madan korunup
sev ıldığı ve zev k ılkesının egemen olduğu cennet-
sı ortama duvduğu ozlem (vıtık cennet), ote >an-
da toplumsal kurallar ve gerçekler Bu çatışma
sonucuvazevkgereksinımlerı bılınçaltınaıtılerek
nevrozların gelışmesine neden olur >a da yucelt-
me va da ver değıştırme yolu ile başka nıtelıkte bır
gereksinmeve donuşur
Sıvasal çatışmaların etkenlerınden olan zorba-
lık saldırganhkveotorıtercılıksavunmamekanız-
malanndan odunleme ile ortaya çıkabılır Psika-
naliz duvgularia darvanışların çıtt değerhlığı ve
zıtlıgı uzenndedurur 'Vukarıda belırttığımızdav-
ranış bıçımlerı guçlu bır sıvasal kısılığın gerçek
ıradesındendoöabıleceğıgıbı bırıçsel kaostan va
da ruhsal bırzavıflıktan dogabılır ve budavranış-
larkar^ıtdavranışınardındagızlenır Duverger nın
çokyerındebelırttığı gıbı saldırgan, zorba veoto-
rıtercı polıtık davranışların tumu ozellıkle kendı
benlıklerınden emın olmavan kendı kı^ılıklennı
varatmavı tutarlı ve sureklı kılmavı hıçbır zaman
basaramavankımselerdegorulur kendı kımlıkle-
rınden kuşkuludurlar kendı ıçlerınde tutunacak-
ları hıçbır şev olmadıgı ıçın dış gorunuşlere sarı-
lırlar Toplumsal duzenın dengesı kendı kışılıkle-
nnındengesınısağlar karşıtlara başka turluolan-
lara ve duşunenlere karşı saldırganlıklan bundan
ılerı gelır Ulkemızde de sıvasal çatışma alanında
bu tur omeklere sıkça rastlamaktavız Karşıt du-
sunceve. elestırel bakışakar^ı kaba kuvvete varan
davranışları V/inedemokratıkleşmeçabdları karşı-
sinda şovalve ruhu ile mucadele veren otorıtercı-
lerı gozlemlemektevız
İkridann paternalist niteliğı: Psikanaliz avnca
ıktıdarın paternalist nıtelığını de açıklar Polıtıka-
damucadele-uzlasma savaş-barışkarşıtlığıolarak
gozuken çıtte nıtelık vardır iktıdarın da hem ge-
reklı hem zorbacı hem somurucu hem duzen saf-
Ia>ıcıikfy6nu vardır Bu ınsanın çocükluk döne-
mınde aiırie-babasına kttrşi duvdtıgu zıt duygula-
n anımsatmaktadır Insanlann bılıncınde otorıte
baba-anne otorıtesı uzennde ver bulur Anadolu
bızıım anavurdumuz vanı anamız. Cumhurbaşka-
nı da babamız gıbı algılanır Ulkemızde "padişa-
hım çokyaşa", "kurtar bizi baba" v e "anamız" ta-
nhsel çızgısı de bu ızlen ta^ımaktadır
Sıyasal çatışma alanında savaşım verenlerle bu
çatışma>agırme nıvetındeolanların sıvasal çatış-
manın hıç anımsanmavan bu vonu uzerınde de
durmaları kanımca yerınde olacaktır Belkı de
demokratıkleşme onundekı engellerımızden bırı
de budur
Paris Büyükelçimize Bir Mektup...smanlı da
vonetenlerle
vonetılenler
Idevlet-
ummet)
arasındakı
kopuklugu bırde
\taturk un kurtuluş
Savaşı mızdakı ven ve
onemını ıvı bılen As\a nın
Afnka nın mazlum uluslan
Muslumanlan mıvdı onun
ıçın gozvaşı dokenler.
ba\raklannı \anva
ındırerek vasa boğulanlar
sait Musluman dunvası
mıvdı dıvecekler Elbet kı
havır' Hınstı\an Budıst
Hındu dınlennden olan
uluslar da vardı Evet,
gavuru Muslumanı
vastavdı' Ama Avustralva
Buvukelçımız Savın Bilal
Şimşir'ın çeşıtlı arşıvlerde
vaptıgı tıtız araştırmalan ile
mevdana çıkan belgelerden
o\le anlıvoruz kı
Ataturk un olumunden
duvulanacıvı o gunlenn
(50-60 v ıl oncesını) Islam
âlemı gıbı hısseden
vureklennde duvduklan
buv uk aeıv ı du\ gulu tarzda
dıle aetıren eenellıkle
Musluman dunvasıdı Sayın
Şımşır"ın ortava çıkardığı
belgelerden oğrenıvoruz kı
Ata nın olumu nedenıvle
varıva ındırılmış
bavraklarla sımgelenen
Şas' dalgası Ortadoğu
ulkelen Asvave Afnka
kıtalannı baştan başa
sarmıştı
Bu sans bır sarsıntıvı.
olağanııstu bır durumu da
bırlıkte getırmis ulusal
meLİıslerle beledıve
meclislerı vegençlık
kuruluşları derhal
toplanarak Ataturk e savgı
duruşu vapma ve
Turkıve ve tazıvelerını
ıletme kararlarını
almışlardır
Il-I2kasım 19^8
gunlerınde doğrudan
Turkıve ve ve dışandakı
temsılcılıklerımıze
gondenlmış olan tazıve
telgrafı v e mektuplan o
denlı çok kı bunlardan
bınnı Ata ıçın 12 Kasım
1938 de vazılmış duvgu
vuklu olanını, vazannın
kışılığı, soyağacı (seceresı)
ve ıçınde bulunduğu
koşullar nedenıvle avrı bır
ozellık ve onenı taşıvanını
aşağıda bulacaksinız Kendı
anlatımıvla "i\ice
Fransızlaşmış' olan
oğretmen A. Merad ın o
zamankı Parıs
Buv ukelçımız Suat Dalaz'a
vazdığı mektup
"Savın Buyukelçı, ben basıt
bır kişivım ve belki
ekselanslanna \azmava
hakkım voktur. İvice
Fransızlaşmış bir Ceza\ irli
aileden doğdum. Bununla
biıiikte. bizde babadan
oğula değişmeden suren
geleneği asla unutmadım.
Bu geleneğe gore bizler.
Fransızların işgalinden once
C eza>ir"e verleşmiş olan o
Turk sov undan
gelmekte\iz. Doğum
şehrimiz Tlemcen'de bi/e
" Kourgoules lakabı \erilir.
\raplar\e \vrupalılar.
bizden, av nı şekiîde nefret
edivorlarsa. bu ecdadımızın
hatırasından ve bizim asil
gururdu\gusu
taşımamızdandır.
Gunumuzde bızım
gozlenmız bır tek adama
çe\ nlmıştı Kader o adamı
bır mılletı kıırtannak ve
hakır gorulmekten korumak
ıçın seçmıştı Fetıh
topraklarına. Lıb\a"ya.
Tunus a, Cezav ır'e
serpılmış avnı mılletın bazı
çocukları ne vazık kı hakır
gorulmekten
kurtulamadılar Evet
bizler artık gerı donmemek
uzere Fransızlaşmış
bulunu>oruz Ama
ecdadımıza taparcasına
savgı beslemevı hıç kımse
bıze vasaklavamaz
Şu halde Ekselans sunu
sovlememe mıısade
buvurunuz kı Turkıve
sınırları dışında burada
Fransa da da kendını
(Turkluğunu) hatırlavan
yurekler vardır
Kemal Ataturk oldu ve
sİ7İer gibi bizler de
ağlaşıyoruz. Medenileşmek
için millivetini değıştirmiş
olan bizler, o buv uk
venilikçi adama. o Mustafa
Kemal'e, sizlerin neler
borçlu olduğunu/u biliriz.
Bu savgının bıçımını
hoşgorunuz Ekselans
lnanınız kı son derece
ıçtenlıkle kaleme
alınmıştır" Halen Canberra
Hazine Yardımı 'Hülle'si
Romanlarınız ve ansıklopedıleriniz
yerınızden alınır.
Tel.: 554 08 04
P
artılere Hazine
vardımı vasa
sereeıdır
Sıvasal
partılenn
mılletvekılı
sav ısına gore Hazine den
alacakları vardım da
belırlenıvor Grubu bulunup
bulunmadığı mılletvekılı
ile parlamentoda temsıl
edıiıp edılemedığı gıbı
konularla alacakları Hazine
vardımı da değışıvenvor
snasal partılenn'
Son gunlerde basina ve T\
ızlencelerıne vansıvan bır
haber kamuovunu bu
konularda daha duvarlı
durunıa getırdı Kuçuk
partıler seçımlere gırerken
Hazine vardımı alabılmek
ıçın mılletvekılı transfer
ışıne el atmislardı
Bağımsiz bır mılletvekılının
geçmesı ile mılletvekılı
savısı 3 e çıkan \ DH
Hazıne'den alacağı vardım
parasını da 35 mılvar TL
arttırıverdı Bu orneklerden
valnızca bııisivdı
Bovle bırolasın eşıne
demokrasilerde az rastlanır
Aslında boj le bır olav ın
demokrasi ile bagdaşik vanı
vok Sıvası partı
mılletvekıllerının seçım
donemı ıçınde ve futboleu
transfen gıbı vorumlanan
partı değıştırmelennın
faturasınm devlet dolavısı
ile halk taratından
odenmesi gorulmemış
a\,mazlık ve sorumsuzluk
orneğı Hem de boylesıne
umursamaz ve olçusuz
bıçımde partı
değıştırmelennın "ay^uka"
çıktığı bırzamanda Halk
buna resmen "\asal
sovgun" dıvor Halkın ne
denlı guç koşullar altında
vaşantısını surdurduğunu
goruvoruz Lnıversıte
oğrencılerı artan okul
harçlan ıçın gosterıler
vapıvor asgarı ucretlıler
karmlannı bıle
dovuramıvor çavevlerı ı^sız
ınsanlarla dolup ta>ıvor
ışçılerımız ve
memurldrımız çağdaş
va^am duzevını vakalamak
ıçın mevdanlaıda Bunları
gormezden gelmemız olası
mı'Ruşvet adamkavırma.
volsuzluk. hayalı ıhracat
gıbı nfdenlerle
kamuovunun çok duvarlı
olduğu bır donemde
sıyasetçılerımızın sorumlu
davranması ve
parlamenterlere vonelık
kamuov unda oluşan
guvensızlığın gıderılmesi
gerekırken kısa surelı çıkar
ıçın erdem unutuluvor
Bu konuyu venı
parlamento daha akılcı ve
hakkanıvete uvgun
kurallara bağlamalıdır
Sı>ası partılenn
Hazıne'den alacaklan
vardımabaz mıllet\ekıllığı
son genel seçımınde aldığı
ov va da mılletvekılı savisi
olmalıdır Sonrakı
degışmeler (partı
(Avustralya) Buvukelçımız
olan Bılal Şımşır dıyor kı
"\deta veniden bir millet
varatan Ataturk, Ne mutlu
Turkum dıvene dive
havkınrken \almz
Turki\e*>e. Turkiye
civarında vaşavan
sovdaşlarımıza değil, ta
uzaklarda \e derinlerde
gomulu v ureklere de
Turkluk bilincL Turkluk
gururu •vermiştir. Ö>le ki o
vıllarda Asva ve Afrika
ulkelerinde doğan erkek
çocuklara Mustafa Kemal
adı verildiği gönılmuştur."
Şımdı gelelım asıl konuya
Şu sıralarda ortaçağ
şerıatına ozenerek Arap
mıllıvetçılıgıne çanak
rutanlar Arap gıbı gıv ınen
Arap gıbı duşunen ve Arap
gıbı davrananlara vukanda
belırtılenlerı ıbretle sunarak
dıvoruz kı Asva'da
Afnka da Islamın ^0-60 v ıl
once gosterdığı
çağdaşlaşma anlavışına ve
sağduv usund sahıp
çıkmanın zamanıdır
Ömer Akbıvık
Avustralva'dan
bırleşmelen dışındaı asla
vardım tutanna etkılı
olmamalıdır >asalar bır
vandan partı degıştıren
mılletvekılının Mechs
uyelığını du^uren hukumler
taşırken dığer >anda da bu
davranışları (sankı)
odullendırıvor
Bu çelışkı gıderılmelıdir
""»oksa vasava kar^ı "hulle"
savılabılecek bu tur
davranışlar kamuovunu
derınden varalamaktadır
Bu ve bu gıbı
nedenlerle ınsanları
demokrası dışı aravjşlara
ıtmenın demokrasıve olan
ınancı sarsmanın
taturasını kımse odevemez
Av. CelaJ Ülgen
PENCERE
Uçuran Holding...
Ankara Haber Mudurumuz Doğan Akın 'araştır-
macı gazetecılık alanında onemlı bır kıtap yayımla-
dı.
Adı "Uçuran Holding"
Kıtabın ıkıncı adı
"Çiller'/n Can Sıkıcı Belgeselı" (Bılgı Yayınevı)
•
"Neşter, Farsça kokenlı bır sozcuk Frenkçesı bıs-
turı Oerrahıde dokuları kesmek ıçın kullanılan sıvrı
uçlu ve çok keskın ağızlı kuçuk bıçak
Çeşıtlı kesıcıler vardır Odun yarmak ıçın balta kul-
lanılır Baltayla mobılya yapılmaz Kereste testerey-
le kesılır Ekmek bıçağı francalayı dılım dılım ayırmak
ıçındır Kasap satırı etlerı dogramak ıçın
Kımı gazetecının elınde balta vardır, kımının kasap
satırı Doğan Akın neşter kullanır.
Oylesıne tıtızdır"
"Uçuran Holding ' kıtabını okuyan kışının ılk aklı-
na gelen nedır9
Insan şaşıp kalıyor
'Bu hanım, neleryapmış? '
•
Çıller aılesının malvarlıgına ılışkın koyu "şaıbe" uç
noktada duğumlenıyor
1) Malvarlıgınm kaynagı bellı degıl tnlyonluk ser-
vetın kokenı karanlık
2) Çıller aılesının ABD'ye yatınmları Tansu Çıller
ekonomıden sorumlu devlet bakanıyken yapılmış
3) Çıller aılesının şırketı, vergı konusunda dupe-
duz kaçakçı durumunda
Özer Uçuran Çiller, istanbul Bankası Genel Mu-
duru yken banka batıyor Çıller aılesının başı bu su-
reçte goge erıyor Ozer Çıller bu nedenle yargılanı-
yor davayı zamanaşımına ugratma çabalan suruyor
Tansu Çıller ekonomıden sorumlu devlet bakanıyken
ABD ye nasıl yatırım yapabılır? Hangı devletın yo-
netımı boyle bır şeyı ıçıne sındırebılır? Hangı parla-
mento bu duruma katlanabılır? Çıller aılesının şır-
ketı Marsan ın vergı kaçırdıgı ortadayken neden us
tune gıdılemıyor7
Dogan Akın ın neşterı ınceden ınceye Çıller aıle-
sını teşrıh masası na yatırıyor
Bır ulke duşunun kı başbakanı hukumetteyken
Amerıka ya yatırım yapıyor başbakan aılesının sa-
hıbı bulunduğu şırket vergı kaçırıyor, sıyasal yaşam
hıçbır şey olmamış gıbı suruyor
DSP Genel Başkanı Ecevit dıyor kı
"- Sayın Çıller nasıl oluyor da ekonomıden so-
rumlu bakan ve başbakan ıken dışarı o kadar dovız
transfer edıp dışanda mal-mulk edınebılıyor? Bu
dunyanın hıçbır ulkesınde gorulemez Ancak Mar-
cos donemının Fılıpınlen 'nde ve bazı Afnka devlet-
lerınde, Ortadoğu petrol devletlennde gorulebılecek
bır şey " (Hurrıyet, 2 1 1996)
•
Doğan Akın ın kıtabı ortada dururken Çıller
DYP nın başında nasıl durur? Ya da kurulacak ye-
nı hukumette nasıl gorev alabılır? Bu sorular bır ul-
kenın, bır toplumun bır devletın nıtelıgıyle yakından
ılgılıdır Eğer olay Fransa, Ingıltere Belçıka gıbı bır Ba-
tı ulkesınde yaşansaydı Çıller'ın sıyasal yaşamının
ustune çoktan çarpı ışaretı çekılırdı
Ama burası Turkıye
1
Vahşı kapıtalızmın kırlı toplumun pısçıkarlarkor-
duğumunun geçerlı oldugu "şark ulkesı" gumruk bır-
lığıne gırdı dıye Avrupalı mı olacak? "Uçuran Hol-
ding" bugun bıle hukumet pazarlığına gırışebıldığı-
ne gore, Turkıye ancak Marcos donemı Fılıpınlen'nde
eşı gorulebılecek bır donemı yaşıyor
Belge belge, kanıt kanıt tanık tanık yolsuzlukları
kanıtlanan bu aılenın temız bır toplumda ınsan ıçı-
ne çıkamaması gerekırken Çıller ın polıtıkada atıp tu-
tabılmesı, bızım sıyasetımızdekı gradoyu gosterıyor
Doğan Akın'ın Uçuran Holdıng"\ okunacak kı-
tap'
Haşerelere Son!
Sağlıklı bir yaşam için, yürüyen ve uçan
haşerelere karşı... Kokusuz-lekesiz,
kesin etkili, WH0 (Dunya Sağlık Orgütu)
normlarında llaçlamal
Bocek MısBöcekİmUst StrvUi
Imdat Tei (0 212)527 10 77 527 47 25 512 38 30
Servisi Fax (0 212)513 53 97
MECLİSTOPLANTISIİLANI
T.C. MARMARA VE B0ĞA2LARI
BELEDİYELER BİRLİĞİ
BAŞKANLIĞI'NDAN
Bırlık Meclısı'nın 1995 yılı II. Olağan Top-
lantısı, 29 Aralık 1995 tarıhınde, çoğunluk
sağlanamadığı takdırde, 13 Ocak 1996 Cu-
martesı gunu saat 14 30'da Istanbul/Yeşıl-
yurt Polat Renaıssance Hotel'de aşağıdakı
gundem maddelerını goruşmek uzere yapıla-
caktır
Bırlık Meclısı 1995 yılı II. Olağan Toplantı-
sı'na katılmanız hususuna bılgılerınızı arz
ederım.
Sami GÖKDENİZ
Balıkesir Belediye Başkanı
ve
Biriik Başkan Vekili
GÜNDEM:
1 Açılış ve Saygı Duruşu
2 Toplantı Gundemının Goruşulmesı.
3 Bırlık Başkan Vekılı ve Konukların Konuşması
4 Son Bırlık Meclısı Tutanak Özetının Okunması
5 Bırlık 1995 Yılı 2 Donem Çalışmaları Hakkında
Bılgılendırme Raporunun Sunulması
6 Butçe Komısyonunun Seçımı
7 Bırlık 1996 Yılı Çalışma Programının
Goruşulmesı
8 Butçe Komısyonu Raporu'nun Okunması ve
Bırlık 1996 Malı Yılı Butçesının Goruşulmesı
9 Bırlıge Uyelık Talebınde Bulunan Beledıyelerın
Uyelığe Kabulunun Goruşulmesı
10 Dılek Temennıler ve Kapanış