Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 1996 ÇARŞAMBA
12 KULTUR
Tunç Başaran, Ayla Kutlu'nun öyküsünden uyarladığı 'Sen de Gitme Triyandafilis' adlı yeni filmini tamamladı
Gerçelde düşün iç içe geçtiği bir öykü
Kültür Servisi- 'Uçurtmayı
V'urmasınlar'. 'Piano Piano
Bacaksız' fılnılerinin yönetmeni
Tunç Başaran. son filmi "Sen de
Gitme Triyandafilis'in çekimlerini
tamamladı. Ayla Kutlu'nun aynı
adlı öyküsünden sinemaya aktarılan
film, Türk- Fransız-Yunan ortak
çalışması. Tümü Anrakva'da
çekilen filmin yapımcılığını
Magnum Film Jale Başaran
üstlenmiş. senarvo ise Macit Koper,
Ayla Kutlu ve Tunç Başaran'ın
imzasını taşıyor. Görüntü
yönetmenliğini Colin Mounier'in
yaptığı filmde Işık Yenersu, Olivia
Bonamy. Fikret Hakan, Lorein
Gotier, Meriç Başaran ro! alıyor.
'Sen de Gitme Triayandafilis'. dili.
dini, ırkı ayn olan ınsanlann tüm
aynlıklanna rağmen birbirlerini
nasıl sevdikleri. koruduklannı
anlatan. 'hayal ve gerçeğin iç içe
geçtiği'bir çalışma. Filmin
oyunculanndan Işık Yenersu'nun
rahatsızlığı dolayısıyla katılamadıgı
basıı> toplantısında Tunç Başaran ve
filmin oyunculanndan Meriç
Başaran ve Fikret Hakan, 'Sen de
Gitme Triyandafilis'in çekim
sürecini anlattılar. 1930'lu yıllann
Hatay'ında yaşayan levanten bir
ailenin çok güzel. ama zekâsı 10
yaşında bir çocuğun zekâsına eşit
genç kızı Triyandafilis ile yıllarca
ona bakan Sultan arasındaki sevgi
dolu ilişkiyi anlatan filmi son
derece güç doğa koşullanna
rağmen başanyla tamamladıklannı
belirten Tunç Başaran, ekibi
oluşturan her oyuncunun gösterdiği
üstün performans kadar, Antakya
halkının sevgi dolu yaklaşımının da
çekim sürecinin başansında önemli
olduğunu söyledi. Triyandafilis
rolünü üstlenen genç Fransız
oyuncu Olivia Bonamy'nin ve
öykünün önemli kahramanlanndan
Sultan'ı canlandıran tiyatro
sanatçısı Işık Yenersu'nun
oyunculuğundan övgüyle söz eden
Başaran, Ayla Kutlu'nun öyküsünü
sinemaya 'Türk sinema tarihinin en
sinematografik öykülerinden biri
olduğu için' aktardığını belirtti.
Euroimages'dan malı destek alan
filmin nisan ayı içerisinde
gösterime hazır hale gelmesi
bekleniyor. Filmin ilk gösterimi ise
Paris ya da Strasbourg'da
gerçekleşecek. Iskenderun
Soğukoluk'ta 1933 tarihli bir
konağı restore edip 4 hafta
çalıştıklannı söyleyen Başaran'a
göre mekân filmin adeta cansız bir
oyuncusu. Mekânın filmi oluşturan
önemli unsurlardan biri olduğuna
dikkat çeken Başaran öykünün
geçtiği yer olan Antakya'nın
insanlanyla . kültür mozaiğı \e
dogasıyla eşsiz bir tamamlayıcı öğe
olduğunu belirtiyor. 'Sen de Gitme
Triyandafilis' in başlangıç maliyeti
38 milyar lirayı buluyor. Sesli
olarak çekilmesi ise filmin bundan
sonraki teknik aşamalannın
maliyetini 42 milyar liraya
yükseltiyor.
Tunç
Başaran'ın
Ayla
Kutlu'nun
aynı adb
öyküsünden
sinemaya
aktardığı
'Sende
Gitme
Triyandafilis'
adlı son
filminde,
görüntü
yönetmenliği-
ni Colin
Mounier
üsrieniyor,
Işık Yenersu,
Olivia
Bonarm.
Fikret '
Hakan.
Lorein
Gotier, Meriç
Başaran rol
alıvor.
Leonardo Da Vinci'nin ünlü yapıtının ardmdaki doğanın hayal ürünü olmadığı iddia ediliyor
Moııa Iisa'ıını arkasnıdaki manzara...
L
Kültür Servisi - Mona Lisa'nın
sol omzunun arkasında kalan
köprüyü fark ettiniz mi hiç?
Leonardo Da Vinci'nin bu
efsanev i resmine bakanlar. Mona
Lisa'nın gizemli tebessümüne
takılıp kalırlargenellikle, Mona
Lisa'nın sakin duruşuyla tezat
oluşturan arkadaki vahşi doğa
manzarası fantezi bir dünyaymış
gibi görünür. gözardı edilir...
Sanat tanhçilerinın bakış açısı da
bundan pek farklı degildır söz
konusu resme:
"Rönesans SanatT adlı kitabında
\Valter Pater. Mona Lisa'nın
arkasındaki manzarayı. "fantastik
bir doğa parçasrdıye
tanımlamıştı. Ondan tam 100 yıl
sonra yazdığı bir Leonardo
bivografisinde. sanat tarihçisi
Kenneth Clark da şöyle diyordu:
"İlk resminden son resimlerine
kadar, Leonardo Da Vinci jçin bir
resmin ideal fonu. fantastik dağ
tepeleri olmuştur..."
Genelde bu yönde olan görüşlerle
birlikte. Leonardo Da Vinci'nin
"Mona Lisa"stnın arkasındaki
köprü de görmezlikten gelinmiş.
Görmezlikten gelinmesinin bir
başka nedeni de belki de
gerçekten çok zor görünür oluşu.
Çok dikkatli bir gözün ancak
seçebileceği köprü. başı sonu ve
manzaranın bütünüyle bir
baglantısı olmaksızın bir hayalet
görüntü gibi duruyor resmin içinde.
Bu belli belirsiz görüntünün gerçekten de
bir köprü olup olmadığını bugüne dek
kimse araştırmamıştı. Ancak şimdi Mona
Lisa'nın arkasındaki manzaraya dair yeni
bir tartışma açan birisi çıktı: Italya'nın
Arezzo kentinden. Cark) Starnazzi adında
biröğretmen. Leonardo Da Vinci'nin.
Mona Lisa'yı tam olarak neıvde yaptığını
keşfettiğini iddia ediyor. Starnazzi 'ye göre.
Leonardo, Mona Lisa'yı Floransa'daki
Ouarata Kalesi'nin tepesınde yapmıştı.
"Bu durumda"diyor Starnazzi. "Mona
Lisa'nın arkasındaki manzarada yer alan
köprü. Arno'nun üzerindeki Buriano
Köprüsü'nün ta kendisi." Böylece resimde
eonardo Da
Vinci'nin "Mona
Lisa"sınm
arkasındaki manzaranın,
kurmaca bir manzara
olmadığı iddia ediliyor.
îtalya'nın Arazzo kentinde
yaşayan Carlo Starnazzi
adlı bir öğretmenin yaptığı
araştırmaya göre, bugüne
dek hayal ürünü olarak
bilinen manzarayı,
Leonardo aslında Arno
nehrine bakarak yapmış.
yer alan nehrin, Leonardo'nun fantezisi
olmadığı, aksine ressamın çok sevdiği
Arno nehri olduğu ortaya çıkıyor.
Starnazzi. resmin arkasında yer alan ve pek
çok kişinin bir yola benzettigi görüntünün
de aslında Arno nehri olduğunu
vurguluyor.
Akadenıisyenler araştırmaya
şüpheyle biakıyor
tarnazzi'yegöre
Leonardo, Mona Lisa'yı
Floransa'daki Quarata
Kalesi'nin tepesinde yapmıştı.
Ancak kale, bundan birkaç
yüzyıl önce yıkılmış, Buriano
Köprüsü ise hâlâ yerinde
duruyor. Arno'ya 'kuşbakışf nı
bilgisayar yoluyla yeniden
Ancak Starnazzi'nin sözünü ettiği Quarata
Kalesi. bundan birkaç yüzyıl önce yıkılmış.
Geride kalan harabelerden ise köprü
görünmüyor.
Quarata Kalesi yıkılmamış olsaydı. Italyan
turizmciler. Mona Lisa'nın 'fonunda* resim
çektirmek ısteyen turistlerden bir ser\et
edinebilirdi herhalde!
Buriano Köprüsü ise hâlâ yerinde duruyor.
1240-1277 yıllan arasında inşa edilen bu
yedi kemerli köprü. Floransa'nın en ünlü
köprüsü "Fonte \eechio"dan yaklaşık bir
yüz yıl daha eski. Köprünün Mona Lisa ile
olan olası bağlantısının açıklanmasından
sonra. Italyan turizmciler burayı da
Italya'nın furizm hazinelerinden biri haline
getirmek içiıı kollan sıvamışlarbile.
Ancak madalyonun bir de öteki yüzü \ar.
Buriano Köprüsü. sellerden sular altında
kalma tehlikesiyle yaşayan Floransa'yı bu
tehlikeden kurtarmak için girişimlerı süren
bir kanal projesinin merkezinde bulunuyor.
kuran Starnazzi, ortaya çıkan
görüntüyle gerçek görüntü
arasında tıpatıp uyan yedi ana
nokta bulmuş ve bunun yeterli
kanıt olduğuna inanıyor.
Köprünün yakınında oturan emekli
\eteriner Mario Lucherini. kanal projesinin
akıllıca olmadığını. sellerkontrol altında
tutulsa bile Arno'nun yüzde 70 oranında
çamurlu sulannın hem Buriano Köprüsü'ne
hem de kasabasına zarar \ereceğini
söylüyor. Köprüyle "Mona Lisa
bağlanhsı~nın. bu nedenle tam zamanında
ortaya çıktığı ve eğer söz konusu iddia
gerçekse. yetkililerin bu köprüyü yıkma
projesi de büy ük bir olasılıkla suya dü^müş
olacak. Carlo Starnazzi ise kanal projesiyle
kendi 'buluşu' konusunda bırbaglantı
olmadığı konusunda ısrarlı. "Kanal
projesine ket \uruyorsa. bundan mutluluk
duvanm" divor Starnazzi. "Ama benim
buluşumun bu konuyla hiç ilgisi
yok."
Leonardo Da \
r
inci'nin Quarata
Kalesi'nden Arno'ya
'kuşbakışı'nı bilgisayar yoluyla
yeniden kuran Starnazzi. ortaya
çıkan görüntüyle gerçek görüntü
arasında tıpatıp uyan yedi ana
nokta bulmuş. Starnazzi,
Leonardo'nun resmettiği
manzaranın kurmaca olmadığını
kanıtlamak için bunun yeterli
kanıt olduğuna inanıyor.
Sanatçının. şövalyesini alıp
kaleye çıktığı yolunda değil
Starnazzi'nin iddiası:
"Leonardo'nun Mona Lisa
resmini. 1503 yılının bahannda
döndüğü Floransa'daki
atölyesinde yapmış olduğunu
biliyoruz. Ama arkadaki
manzara. kanımca Leonardo'nun
kaleden baktığında gördüğü
görüntüler ve Arezzo kentinin
doğal görüntüleriyle
birleşririlerek gerçekleştirilmiş."
Manzarada yer alan dağların.
genelde Leonardo'nun Alp'lere
seyahatleri sırasında edindigi
izlenimlerden esinlenerek
yapılmış olduğu yolundaki
yaygın kanıya karşın. bunlann
Toskana'nın dağlan olduğunu
belirtiyor Starnazzi. Tarihsel
\eriler. Starnazzi"nin teorisini
destekliyor. Quarata Kalesi'nde
Cesare Borgia adlı soylu için
çalışan \ e haritalar çizen
Leonardo'nun 1502 yılında 21 haziran-29
temmuz arasında 40 gün geçirdiğini
belirtiyor Starnazzi. Carlo Starnazzi.
elindeki verilerle ve ortaya attığı iddiayla
ilgili gelecek yıl mart ayında yayımlanmak
üzere bir rapor hazırlıyor. Akademisyenler
ise Starnazzi'nin araştırmalarına şüpheyle
bakıyor. Leonardo Da Vinci Müzesi'nden
Alessandro Veraosi. resimdeki köprünün
tamamen "sembolik" olduğu görüşünde.
Hanard Ünıversitesi öğretim
görevlilerinden, Leonardo uzmanı Carlo
Vecce ise biraz daha hoşgörülü davranarak,
Starnazzi'nin etkileyici gözlemlerde
bulunduğunu belirtiyor.
Aıuıa Pa\iova'nm külleri
Kültür Servisi - Efsanev ı Rus balçrın Anna
Pavlova. ölümünden 65 yıl sonra bu kez külle-
riylegündemegeldi. 1931 yılındaHollanda'da
bir otel odasında ölü bulunan Anna Pavlo-
va'nin ölümünden bu yana kuzey Londra'da-
ki e\ i yakınlarında mermer bir \ azo ıçınde bu-
lunan külleri, aradan yanm y üzyılı aşkm bir sü-
re geçtıkten sonra belki de Rusya'ya götürü-
lecek. Zamanında Saint-Seans'ın hüzünlü
"Kuğu'sunu 4 binı aşkın performansla ölüm-
süzleştıren ünlü balenn Pavlo\a üzenne yapı-
lan yeni bir araştırma. sanatçının ölümünden
öncekı son arzusunun "Komünizminçöküşün-
den sonra se\gili Rusyası'na dönnıek" olduğu
yolunda yeni kanıtlar bulunduğuna dikkat çe-
kiyor. Pa\lo\a'nın yaşamıyla ilgılı genış çap-
lı araştırmalar yapan Hollan-
dalı ressam Jean Thomassen.
Anna Pa\lo\a'nın "kapitalist
görüşleri ve yaşam biçimine
karşın. gönlü hep Rusya'day-
dı" dıyor.
Ünlü balennın ölümünden
bunca yıl sonra küllennın ha-
la tartışma konusu oluşu.
1931 yıhnda Hollanda'daki
ölümünün ardından ortaya bir
vasiyet belgesi çıkmamasına
dayanıyor. Pavlova'nın külle-
nnin nerede korunması gerek-
tiği. ölümünden bu yana Rus
ve lngiliz konsolosluklan ara-
sında hep tartışma konusu
olarak kaldı. Hatta tartışrna-
ya, Hollanda Kraliçesi Beat-
rix bile katıldı.
Anna Pavlo\a'nın yaşamıyla ılgili geçtiği-
miz günlerde yeni vayımlanan bir kitap, Hol-
landa'da çeşıtli arşivlerden yola çıkarak yeni
venler ortaya koyuyor. Bir Pavlo\a fanatiği
olan Jean Thomassen, söz konusu kıtabm çok
kapsamlı bir araştırmaya dayandığını ve Pav-
lova'nın yaşamıyla ilgili kımi karanlık nokta-
lan günışığına çıkardığını belirtiyor. Kitapta
yer alan iddialardan bınsi. Pavlova'nın mena-
jeri ve eşı olarak bihnen \lctor Dandre'nın.
gerçekte sanatçıyla resmi bir evliliğı olmadı-
ğı... Thomassen'e göre. "Dandre. bir mafya
gangsteriydi. Külleri Londra'da Golders Gre-
en Krematonumu'nda Anna'nın vanında ver
alıyor, ama aslında çöpe aülmalı! Yaşamı bo-
yunca Anna'yı sömüren ve ölümc sürükleyen
ödur."
Thomassen. Anna Pavlova'nın aslında ölü-
münden önce Rusya'ya dönmek istedığini an-
cak yolsuzluktan aranan 'kocası' Dandre ne-
deniyle ülkesine dönemediğinı de sözlerine
ekliyor. Öte yandan. Sigmund Freud ve Peter
Sellers gibi pek çok ünlünün küllennın bulun-
dugu Golders Green Krematoryumu görev li-
lerinden Harvey Thonıas. "Bizim bildiğimiz
kadanyla. Anna Pavlova'nın böyle bir 'son ar-
zusu' yoktu. çünkü belgeleri yok" dıyor. "Bu
konunun gündeme gelmesi bile söz konusu de-
ğil. Aynca Rusya'daki son getişmeleri gözönün-
de bulunduracak olursak. Anna'nın düşman-
ları yine güç kazanmaya başla-
dılar ve küllerinin güvence al-
tında olup olmayacağı belli de-
ğü."
1909 yılında Çarlik Bale-
sı'nde başbalenn olan Anna
Pav lova yaşammı tüm dünya-
da klasik baleyı tamtmakla ge-
çirdı. 1913'te Çarlık Bale-
si'nden ayrıldıktan sonra La-
urent Novikoff v e Pierre \1adi-
moroff gibi eşlerle bir dünya-
nın çeşitli ülkelerinde gösteri-
ler sunan Pavlova'nun dansı.
disıplmle zarafetın. şiirsel ha-
raketin ve insan bedenınde so-
mutlaşmış büyünün ifadesi
olarak görüldü.
1914 yılında Victor Dand-
re'nin menajerliği altında ba-
gımsız turnelere çıkan ve genelde geleneksel
bale örneklerini dünyanın pek çok köşesine ta-
şıyan Anna Pav lova'nın bir diğer özelliği, et-
nik danslara olan tutkusuydu. Polonya. Maca-
ristan, Rus ve Meksika danslannı yorumlayan
ünlü balerin. Hindistan ve Japonya gezılerin-
den sonra da bu ülkelerin danslanyla ilgılen-
meye başladı. Ünlü balerinin Golders Green
Krematoryumu'nda korunan küllerine. hafta-
da ortalama bır kişi gelıp bakıyormus... Jean
Thomassen. bunun çok üzücü olduğunu belır-
terek, "Anna'nın küllerinin Rusya'ya iadeedil-
mesi için tek başıma da olsa nıücadelcmi sür-
düreceğûn" dıyor.
Doisneau'nun fotoğraflanndaki Paris
Kültür Servisi - Fotoğraflarıy -
la Paris'ın şiirsel bir portresini çi-
zen ünlü fotoğraf sanatçısı Ro-
bert Doisneau'nun yaşamını ko-
nu alan ve yaşamı boyunca çek-
tiği fotoğraflarından oluşan genış
kapsamlı bir seçki. "Bir Fotoğ-
rafçuıın Yaşamr başlığıy la A\ ru-
pa'da yayımlandı. Doisneau'nun
fotoğraflanndaki Paris. herkesin
zihnindeki Paris imajıy la örtüşür:
anıtsal. romantik. şık... Oy sa Do-
isneau'nun bir başka yönü de v ar-
dı. Aslında o anıtsal Paris'ten çok.
1910-20'li yıllarda gençliğini ge-
çirdiği Paris'in banliyölerini sev i-
yordu daha çok. Fotoğraf maki-
nesiyle. dönüp dolaşıp oralarda
bulurdu kendıni.
Gentilly ve Montrouge'un va-
roşlarında çektıği fotoğraflar. fo-
toğrafçının alışılagelmış şık Paris
afişlerine hayranlık duyanların
pek beğenisine uygun olmayacak
türdendi. Bomboş. harap sokak-
lar, çirkin, izbe evler, yeşillikten
yoksun çorak alanlar... "Bunlar
nefret ettiğim, saçmasapan gö-
rüntülerdi" diyordu Doisneau.
"ama onlarsız yapamayacağım
küçük sahneleridi aynı zaman-
da..."
Doisneau'nun bir fotoğrafın-
da. yeni evli bir çift arnavut kal-
dınmlı bomboş bir sokaktahaya-
letler gibi bir kafeye doğru git-
mektedirler. Kafe k'apalıdır, ama
bu pek önemli değildir. fotoğraf-
taki bu iki insan öylesine gerçek-
dışı görünmektedirler kı... Bır
başka fotoğrafta. karşıdan karşı-
ya geçmekte olan iki kız çocugıı
vardır. yolun öteki tarafındakı
sütçüye yönelmişlerdir. yaşı daha
büyük olan kızın elinde bir süt
kovası vardır. öteki eliyle oyun-
cak bebeğmı .sürüklergibı küçük
kızın elinden tutmuştur. Tepele-
rinde kocaman apartman blokla-
rı vardır. ve sütçünün neon ışık-
ları kadardır boylan...
Doisneau'nun fotoğraflarının
her zaman gerçeküstü bir boyııtu
v ar. Sade. ama ay nı zamanda gör-
kemli fotoğraflar... En iyi fotoğ-
raflarında. izleyıciyi tedirgin
cden. kötü bir şey olmak üzerey-
miş hissi veren. zamanın aslında
o anda donmamış olmaması ge-
rektiği düşüncesini uyandıran bir
voûunluk vardır... Bir zamanlar
menajerinin de söylemış olduğu
gibi. "hüznün fotoğraflandır"
bunlar. Âşıkların, sokaklardaki
coşkunun. dostane kafelerin gö-
rüntüsünün ardında hep bir yal-
nızlık hissine rastlanır Doisne-
au'nun fotoğraflannda. Bu fotoğ-
rafların bir başka özelliği. asla
"kendi zamanlannı' taşınıamala-
rıdır. Izleyenin yüklediğı zaman-
da varolan fotoğraflardır bunlar.
Doisneau. fotoğrafçının "olay-
lan tersinden görebilen kişi" tanı-
mına inananlardandı. Ancak,
olaylara 'lersinden bakabilme'
yeteneği olsa da asla geriye bakan
insanlardan değildi Robert Dois-
neau. Eski fotoğraflannabakmak
onu üzüyordu ve geçmişte kalan
fotoğrafîannı yok sayıyordu. "Ai-
le albümüme bakmak gibi bir
şey" demişti bir söyleşisinde.
"Zamanın geçişinin ağırhğı çökü-
yor üzerime. yaşlandığunı hissedi-
yorum."
Robert Doisneau. yine Paris
fotoğraflanyla ünlü bir başka fo-
toğrafçının. EugeneAtget'in "he-
men yok oluverecek şeyleri göre-
bilme yeteneği'"ne hayranlık du-
yardı. Aslında bu. kendi fotoğraf-
lanyla ilgili de önemli bir ipucu
veriyor. Doisneau. fotoğralann-
da. sanki idam sehpasında dur-
muş. "Lütfen, bir dakika daha ve-
rin bana" diyordu.
Doisneau eski fotoğraflarına
bakmıyordu ama, fotoğraflarına
konu olmuş kişiler içm aynı şey
geçerli degildi. 1950 tarihli ünlü
fotoğrafı "Le Baiser de l'Hotel de
ViMe"deki çiftlerden bazılan. Do-
isneau'nun fotoğraflanndaki 'ha-
yalidünyanın'gerçekligini kanıt-
lamak için davalar bile açmış.
"Bir Fotoğrafçının Yaşamı" ad-
lı kitapta. Doisneau'nun erken
dönem fotoğraflan da yer alıyor.
Ünlü fotoğrafçının ilk 'resmi bi-
yografisi' olan bu kitapta. Doisne-
au ile bir söyleşi de yer alıyor.
Ama kitapta Doısneau'ya dairen
önemli ipucu. hem eğlenceli gö-
rüntülerı bir kareye sığdırmak.
hem de herkesin bir gün öleceği
gerçeğini ortaya koymak adına
çektiği fotoğraflan. Tuhaf bir
rastlantı ki, fotoğraflannda ne-
şeyle hüznü kaynaştıran bu ünlü
fotoğrafçının geçen yılki ölümü
de I Nisan gününe rastlamıştı...
Erzurum
Müzesi'nden çalınan
eserler bulundu
ERZURUM (AA)- Erzurum
Müzesi'nden bir süre önce
çalınan tarihi eserler bulundu.
Tarihi eserlerin kayboldugunu
tespit eden müze yetkililerinin
durumu bildirmesi üzerine
soruşturma ba^latan Emniyet
Müdürlüğü Hırsızlık Masası
ekipleri, şüphelendiklen Hilmi
Özkorucuklu'nun evine baskın
düzenledi. Evdeyapılan
aramada. Erzurum Müzesi'nden
çalındığı anlaşılan. çeşitli
dönemlere ait 21 adet tarihi eser
ele geçirildi. Tarihi eserler müze
müdürlüğüne teslim edildi.
Gülay Semercioglu
ilk kişisel sergisini
açıyop
Kültür Servisi- Ressam Gülay
Semercioglu 18 ocak perşembe
günü Taksim Sanat Galerisi'nde
ilk kişisel sergisini açıyor. Bu
sergisinde sanatçı. sergi .
mekânının iki duvarını
kullanarak iki büyük yapıt
gerçekleştirmiş. Biri 12 metre
diğeri ise 8 metre olan bu
resimler daha önceki
resimlerinin birer uzantısı.
Gülay Semercioglu İlk kübist
denemelerinden sonra yatay.
dikey ve diagonal formlardan
oluşan. gittikçe daha da
sadeleşen bir uygulamaya
yönelmiş. Mümkün olduğunca
az araçla çalışan. süslü ifade
tarzına karşı ekonomik ıfade'
tarzını benimseyen sanatçı.
simetri \e düzeni seviyor. Sergi
31 Ocak tarıhine kadar Istanbul
Büyükşehir Beledıyesı Taksim
Sanat Galerisi'nde izlenebilir.
'Ölesiye Yopgunluk'
Kültür Servisi - İstanbul
Fransız Kültür Merkezi. ocak ayı
içerisinde Türkiye'de ilk kez
gösterime girecek olan Michel
Blanc'ın "Ölesiye Yorgunluk"
filmini sinemaseverlere sunacak.
Başrollerini Michel Blanc.
Carole Bouquet. Josiane Balasko
ve Philippe Noıret'in
paylaştıkları filmin diğer
oyunculan Christian Clav ier.
Charlotte Gainsbourg. Thierry
Lehermitte ve Mathilde May.
Bertrand Blier'ın fikrinden
esinlenerek senaryoyu oluşturan
Michel Blanc, 1994 Cannes Film
Festivali'nde "Ölesiye
Yorgunluk" ile en iyi senaryo
ödülü kazandı. Bu film,
"Gölgede Yürümek" isimli
komedisinden 9 sene sonra.
oyuncu. yönetmen ve senarist
Michel Blanc'ın yönettiği ikinci
film. Mizah ciddi bir iştır diyen
Michel Blanc, "Gölgede
Yürümek" filminden sonra. ünlü
insanlar ve etrafındakiler ile
ilgili bir film yapmak istediğini
ve bunu Bertrand Blier'e
aktardığını söylüyor. Film,
Istanbul Fransız Kültür
Merkezi'nde Türkçe altyazılı
olarak 16, 17. 18 ve 19 ocak
tarihlennde 15.3Ove 19.00
seanslannda gösterilecek.
Modern Dans
Topluluğu'ndan Türk
motifleri
ANK.AR.A - (AA) Dev let Opera
ve Balesi bünyesinde kurulan
Modern DansTopluluğu (MDT),
Türk motiflerinden oluşturulan
"Türk Koreograflan"
programının prömiyeriyle 6
ocakta izleyici karşısına çıkıyor.
Programda. \asemin Erkan
Altıokların Tuluğhan
Uğurlu'nun müziğiyle yaptığı
"Kalkın Gıdelım", Okay Temiz
ve Aka Gündüz Kutbay'ın
"Demli Çay" adlı yapıtlan.
Binnaz Aydan'ın [şık Başel ve
Melih Seskır'ın halk müziği
uyarlamasıyia yarattığı "Hars",
Cihan Yöntem'in Tevfik
Akbaşlf nın müziğiyle yaptığı
"Mutasyon". MDT
dansçılanndan Ihsan Bengier'in
ilk koreografi çalışması olan ve
Soner Özer'in özgün müziğiyle
gerçekleştirdiği "Onlar Kimdi
Biliyor musun" yer alıyor.
Modern Dans Topluluğu'nun
Türk Koreograflan proeramı
6.13.17 ve 27 Ocak'ta Öpera
Sahnesi'nde izlenebilir.