27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 26OCAK1996CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Gelecek Merakı MELİH CEVDET ANDAY G eleceğı kestırmek, ınsa- noğlunun oldum olası en buyuk tutkusudur, yaşa- mın bılıncınde olmak de- mektırbu Insandanbaş- ka hiçbir canlı fal bak- maz. geleceğını duşunmez, hele ona ege- men olmayı aklının ucundan geçırmez Insanoğlunun bu merakı, geleceğın bır yerlerde >azıli olduğu ınancına dayanır elbet Amanerdençıkmıştırbuınanç bı- lemıvoruz Yaşam neden bırrastlantı ol- masın1 Bır seruven, bır sersenlık, bır ta- sanmsız gıdış neden olmasın' Boyle ıse hay\anlan bızden daha anlayışh sayma- mız gerekır Hıç ustunde durmadan ya- şayıp grdıyorlar tlkçağda ınsanlar. tannlara kurban et- tıklen hayvanlann ıç organlanm bakarak geleceğı anlamaya çalışıyorlardı Sonra butun gızın yıldızlarda olduğu ınancı or- taya çıktı, yaşamımızın bır benzen gök yûzundesurupgıdıyordu Yıldızlarda ya- zılı ıdı geleceğımız, yazgımızı onlann gıdışını çozerek bulabılırdık Ama bılım, bıze doğanın bır neden- sonuç ılışkısı ıçınde bulunduğunu goste- nnce, ınsan yazgısı ınancı gozden duşer gıbı oldu Tam olarak düşmedı demek ıs- tıyorum Bılıme ıstedığınızce ınanın, ge- ne de falınıza baktırmaktan kendmızı alamıyorsunuz, dua etmekten gen dur- muyorsunuz Ilkel ınsana ne benzerlık' Ilkçağlardan gunümuze, bılıcıler(kâhın- ler), falcılar. kısacası. geleceğı bıldıkle- nne ınananlar, yeryuzünden hıç eksık ol- mamışlardır BunJann en unlulennden bın, ortaçağ sonlannın hekım-bılıcısı Nostradamus'tur Nostradamus keha- netlennı dortluklerle yazmıştı Ama bun- lan ve butun kıtaplannı yaktığı da bılı- nıyor Elımıze kalanlar zor anlaşılır du- rumdadır, başka bırdeyışle, bunlan çoz- mek ıçın şıfrelennı bulmak gerekmekte- dır Mıllıyet Yayınlan arasında basılmış olan "Nostradamus 1992'den 2001 'e Ke- hanetler" adlı kıtap dorduncu baskısına enştığıne gore demek ınsanlanmızın ke- hanetlere ınancı surup gıdıyor Geleceğımızı bılmek. ıyı mıdır, değıl mıdır, bılemıyorum Adını verdığım kıtabın üçüncü bolu- munde şoyle denıvor "Kehanetierle bırukte tanhJenn de on- ceden verildiğııu bıldığımız ıçın tanhJeme sistemını rahatça \ e genış olçude kullanı- yoruz. Nereye doğru gittığıınızı bıldıgi- miz surece bu sıstemın doğruluğunu ıspa- ta devam edebıunz. Henuz vaşanmaruş olaylar soz konusu olunca bu sıstem işle- mez sanılabilir. Aslında Nostradamus ge- leceği açıkça gorcbileceğımizı sağla>an bır metoda da sahıpar, bunu yazdığı şiır- lerde gorüp, sıstemin nasd çahştığını u>- gulayarak gorecegiz." Buradaokurlanmı uvarmak ıstıyorum adı geçen kıtap, V. J. Hewitt v e Feter Lo- rie'nın yorum-çozumlennden oluşmak- tadır Demek bız de Nostradamus'un dort- luklennı çozmeğe gınşebılır \e ulkemı- zın geleceğı ustune bılgıleredınebılmz Oyle ya, Nostradamus~-*1991-2001 ara- sında, betki de arasına eskı Sovvet cum- huriyetierini alarak, kurulan büvuk Av- rupa biriiğınde butun devledenn egemen- liği, birliğe devredflerek adeta kayboia- cak" dedığıne gore bızım Avrupa Bırlı- ğı'ne ne zaman gıreceğımızı söylemış olabılır Meraka değmez mı9 Ama ben, geleceğımızı öğrenme ko- nusunda gene de pek heveslı olmamamı- zı oğutlenm Neden dersenızyenı bır şıf- re ıle Nostradamus'un şıırlennı çozme- ğe kalkıştığımızda ya şu sözle karşılaşır- sak duş kınklığına uğramaz rruyız7 "1995 yılı sonunda Gümrük Birliği'ne giren Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Bir- iığTne kabuî edı'Jmek jçîn 22. yuzyıün so- nuna dek umutla bekJeyecek ve bu süre- cin sonunda başvurusu geri çevrilecek- tir." Elbet bu yuzden Nostradamus'un ne gâvurluğu, ne satılmışlığı kalacaktır Ya da bakarsınız şoyle bır kehanetle karşı karşıya gelmışız "AtatunVun gununde tumden bir ya- na bırakılmış olan Turancıuk politikası, 21. yuzyüda kimi acemi ve dar gorüşlü devlet adamlannca 'Adnyatık'ten Çın Duvan'na Türk Imparatorluğu adı al- ünda \eniden canlandınlacak ve bu yuz- den Türkiye Cumhuriyeti bm pişman ola- cakür." tftır*acı, alçak Nostradamus1 Elbet bu arada dev letımızın ovgusuy- le de karşılaşabıleceğız "Türk emnjyeti 22. yüzyılda da Uğur Mumcu' nun katilıni aramağa butün cid- diyeti içinde devam edecek ve yeni cum- hurbaşkanJan bu konuda umutsuzhığa düşmenin yersiz olduğunu so\ leyecekler- dir." Başanlı falcılar ıyılığe yorulan sözler söylemekte ustadırlar Bu açıdan bakıl- dığında Nostradamus'un kehanetlen hıç de ıçaçıcı sayılamaz Okumanızı öner- mem Dünyanın başına gelecek doğal afetler tüylennızı ürpertır lyısı mı, kehanetlen bıryana bırakıpşu fanı dunyada gunumüzu tatlı duşlerle ge- çırmeğe bakalım Bır zamanlar Beyoğlu meyhanelenn- den eksık olmayan bır tansıyoncu vardı, bılmem gene oralarda mıdır, rakıcılann tansıyonlanna bakar \e hep "sekiz-on iki"derdı Sevınen muştenlerden, "Gar- son, bir şişe rala daha" seslen yukselır- dı ARADA BIR Prof. Dr. MUSTAFA ALTIİVTAŞ Iktidar Tutkunlarına Çöpçatanlık... 24 Aralık seçımlennın yarattığı şaşkınlık ve belırsız- lık surup gıdıyor Amaçladıklannın gensıne duşen sı- yasal partı yonetımlen, seçım sonuçlarından "me- saj" arayışına gınşırken, bu arada da hukumet kur- ma, ıktıdarın kımle paylaşılacağı turları bırbınnı ızlıyor Hukumet kurma konusunda en yakıcı tutku ve ıstek gosteren partı, RP ve onun genel başkanı Sayın Er- bakan'dır Sayın Erbakan hukumet kurma ve başba- kan olabılme yolunda tum odunlerı vermeye, tum ıl- kelennden vazgeçmeye, cumhunyetın temel ılkelen- nı ve değerfennı sahıplenmeye kadar hemen her ka- lıba gırmeye hazır bır yanay (profil) çızmektedır Bu yondekı değışımın temel nedenı RP'nın ve onder ıle kadrolarının amaca ulaşmak yolunda tum takıyyele- re başvurma konusunda kendılennı sorumsuz ve sı- nırsız derecede ozgur duyumsamalarıdır Ulusun onunde ve tarıh kursusu olan TBMM kursusunde na- mus ve onuıiarı uzerıne ıçtıklerı anda bıle bağlı kal- mamanın, kendılenne gore nedenlennı ve gerekçe- lennı yaratmakta usta olanların, hukumetın kurulma- sından sonra, verırgorunduklerı odunlerden vazgeç- me ve ımza altına aldıkları protokol ve programlara uymazlıklarına fazla şaşırmamak gerekecektır Ken- dı ınsanına, kendı dılı ıle tapınma ve tapınrnaya çağ- rıya bıle hoşgoru gostermeyenlenn laıklığe, salt Turk- çesozcuk olmadığı gerekçesı ıle karşı çıktıklan aldat- macasına kanmak yonunde gosterılecek aymazlık, sevgılı Azız Nesin'ı, bır kez daha haklı kılacaktır Kendılennı merkez sağ olarak tanımlayan ve 24 Aralık seçımlennın yıtırenlerı yanında yer tutan partı genel başkanlan ıse bırbırlerını başbakan kılmama konusunda amansız bır savaşıma gırmış bulunmak- talar Bır yandan yenısı kurulamadığından hukumet başkanlığı gorevını halen surduren Sayın Çıller baş- bakanhğın ve ıktidar gucunun ne denlı onemlı oldu- ğuna ılışkın goruş ve duşuncelerı açıklarken ote yan- dan da 1996 yılının başlangıcından bu yana kımı ce- za ve tutukevlerınde ortaya çıkan ayaklanmalar ıle bunlann kanlı ve acımasız bıçımde bastırılması, faılı bellı olan-olmayan cınayetler ıle ferıbot teroru, on bır yurttaşın yakılarak oldurulmesı benzerı toplumsal olayların hız kazanması surmektedır Terorun resmı- sı, ozeh, desteklenenı ıle hız kazanması toplumsal kargaşanın karabasana donuşmesı, buna karşılık ık- tidar kadrolan ıle ıktidar adaylarının buyuk bır vurdum- duymazlık sergılemelerı olayların gerısınde ıktidar tutkusunun gerçekleşmesı ıle başbakanlığı elden ka- çırmama çabaları mı var kuşkusunu yaratmaktadır Sayın Yılmaz ıse yıten başbakan olma umudunun acısını, merkez sağdakı amansız rakıbıne başbakan olma olanağını vermeyerek çıkarmaya çalışırken, ote yandan da RP ıle gerçekleştırebıleceklen ıktidar or- taklığının gerekçelerını yaratma çabası ıçınde bulun- maktadır Iktıdarı ele geçırme ve başbakan olma yolunda sı- yasal yelpazenın sağında bu çekışme ve yarışma ya- şanırken sıyasal yelpazenın solunda yer alan partıler ıse kendılennı oyunun dışına atmış bır goruntu ver- mektedırler Sosyal demokrat ya da demokratık sol- cular, toplumu bıçımleme ıddıasını ve gucunu tumuy- le yıtırmelerınden olacak, sağ sıyasal partıler arasın- da çöpçatanlık yapmaya ya da olası bır nıkâhta ta- nıklığı ya da sağdıçlığı yeğler bır tutum sergılemek- tedırler Sıyasal alan dıncı kesımlerie yeriı ve yaban- cı sermaye odaklannın temsılcılenne bırakılırken, top- lumun genış kesımlerının temsılcısı olma savında bu- lunması gereken sosyal demokrat ya da demokratık solcular, oyunu trıbunden seyretmeyı seçer gorun- mekteler Bu ıse sol sıyasal çızgıdekı partılenn ve kadrolarının ıktıdardan korku ıçıne duştuklennın ve kendılenne guvenlerını yıtırdıklennın kanıtıdır Toplam oy ıçınde yuzde 19'luk, yuzde 21 'lık paya sahıp par- tıler amansız bır ıktidar olma yarışı ve kapışması ıçı- ne gırerken tum becenksızlık ve tutarsızlıklarına kar- şın, toplam olarak yuzde 25'ı aşkın bır toplumsal des- teğe sahıp sosyal demokrat partılenn ıktıdardan kor- kar bır tutum sergılemelerını başka turlu yorumlama- nın olanağı bulunmamaktadır Dunyada sosyalıst ve sosyal demokratların, yenıden ıktidar olma yolunda sağladıkları başarıdan ovunç duyulurken, Turkıye'de ıktıdardan kaçınmanın nedenını "Bız nobetımızı tut- tuk", "Muhalefette kalarak kendımıze çekıduzen ve- receğız", "Toplum bıze muhalefet gorevı verdı" ben- zen gerekçelerle açıklamanın olanağı yoktur Top- lumsal projelerı olan ve bu projelen yaşama geçıre- cek kadrolara sahıp olduğu ınancında ve savında bu- lunan hıçbır sıyasal partı, daha başlangıçta kendısı- nı muhalefete mahkûm kılıcı bır yonelme ıçıne gıre- mez BAŞBAKANLIK GLMRÜK MUSTEŞARLIĞI GÜMRlfKLER GENEL MLDURLUĞU İSTANBULGUıVIRUKLERİ BAŞMUDURU Savı B 02 1 GUM 4 06 10 09 HtK. Konu 092 10 6891(90)212 Uskudar Aslıye C eza Mahkemesı nın esas 1993 225 karar 1993 233 sayılı 4 5 1993 gunlu kararı uyarmca ıdaremıze 50 449 000 TL para cezası odemeve vukumlu Kenm Huse yınoğlu kararda belırtılen adresınde bulunamadığından mezkûr para cezası tahsıl edılememektedır Teblıgata esas olacak baş kaca bır adresı bılınmedıgınden 7201 sa>ılı Teblıgat Kanu- nu nun 28 ve 29 maddelerıne gore ılanen teblığme karar ve- rıldı Teblıgat \enne kaım olmak uzere teblığolunur tstanbul Gumrukleri Başmudünı \hmet Ihsan ERTAN Cumrflk Müdürü Basın 67391 DISK Oncü Olmalıdır Sendıkalar, toplu ış sözleşmesı dıizenı dışında, kesınlıkle pohtıka ıle olan ılışkılennı yenıden değerlendırmelıdırler Sendıka yonetıcılennm ncacı olarak sıyasal partılenn kapılannda bekledıklen donem artık sona ermelıdır Dr. ENGİN ÜNSAL Y aşadığı çağa tanıkJık ctmek ıste- yen DlSK, olağanustü genel ku- rul toplantısı yaparak dıbe vuran Turk sendıkacılığının geleceğını belırlemek ıstemektedır Bır do- nem sendıkacılık yaşamımıza on- cülük etmış, durağan sendıkacılık harcketımızı ateşlemış ve sendıkalan toplumun etkılı kurum- lan duzeyıne getırmış olan DlSK. değışen dunya ve Turkıye koşullan karşısında, yenı bır sendıka- cılık modelı oluşturmak ıstemektedır Türk sendıkacılığı, gerçekten tanhının en dura- ğan donemını yasamaktadır Çalışanlann sayısın- dakı onemlı artışlara karşın sendıka uyelığınde bır azalı^ın yaşandığı donemde ucret sendıkacı lığının dar kalıplanna kendını hapsetmış sendıka yonetıcılennm duzeysız genel kurullarda sahne- ledıklen kısır çekışmeler hayatpahalılığı veetkı- sız sendıkacılık kıskacındakj emekçıler uzennde umutsuzluk ruzgârlan estırmıştır Böyle bır or- tamda DlSK yonetıcılennm sendıkacılıkta venı bır model arayışı ve çağdaşlaşma ozlemı ancak sendıkacılıkta DlSK ayncalığı ıle açıklanabılır DlSK, sendıkacılıkta yenı bır model arayışında son derece hakJı ve tutarlıdır Avrupa'nın sol par- tılen, ıdeolojık kurgulannın yenı bır tanımlama- sını yapmaktadırlar Türkıye, gumruk bırlığıne uye olmuştur Bunun Türk ekonomısı üzennde bırçok olumsuz etkısı olacaktır ve emekçıler bu gelışmelerden en olumsuz bıçımde etkılenecek kesım olarak ortaya çıkacaktır Avrupa sermaye- sı, gıderek artan bır bıçımde ulkemıze gınş yapa- caktır Avrupa Bırlığı ıçınde senrıaye-emek ılışkı- lennde yasanan olumsuzluklar bu yoldan Turkı- ye'ye de taşınmış olacaktır Tum bu gelışmeler, Türk sendıkacılığında yenı arayışlan kaçınılmaz olarak gündeme getırecektır Turk sendıkacılığı, temel ılkesı olan sınıf ve kıtle sendıkacılığı ılkesını, çerçevesını değıştır- meden ama keskın uçlannı torpüleyerek yenıden tanımlamak zorundadır Sendıkalanmız, bazı te- mel sorunlarda uzlaşmanın gereğını kabullenmek durumundadır Demokrası ve temel ınsan haklan gıbı yaşamsal sorunlarda sendıkalanmız, örneğın TUSİAD gıbı kuruluşlarla, ortak tavır sergileye- bılmeyı ıçıne sındırmelıdır Sendıkalar, ıçınde ya- sayacaklan yenı donemde, sendıkacılık ılkelenn- den odun vermeden, toplumla savaşmayı değıl, toplumla uzlaşmayı bır temel ılke olarak kabul et- melıdır DlSK yönetıcılen, çatısını çatmaya hazırlan- dıklan yenı sendıkacılık anlayışında sendıkacılı- ğı salt toplusozleşme duzenı ıle ozdeşleştıren kı- sırdongunun zıncırlennı kırmalıdır 1963 yılından ben yaşanan uygulama gostermıştır kj toplusöz- leşme düzenı, çalışanlann dız boyu sorunlanna ancak yapay çozumler uretebılmektedır Toplu- sozleşme düzenı dışında aranacak çozumler ıkı ana başlık altında toplanabılır Bunlardan bınncı- sı sendıka uyelennın sorunlanna, kuracaklan va- kıflararacılığı ıle çozum aramaktır Vakıflann Fı- nansmanı, toplusozleşme düzenı ıçınde ve bu kay- naktan sendıka üyesıne hıçbır yük getırmeden sağ- lanabılır Bu vakıflar aracılığı ıle sendıka üyelen- nın saglık, eğıtım, meslekı eğıtım ve kreş, el sa- natlan kurslan gıbı aıleye yonelık çalışmalar ra- hatlıkla sağlanabılır Çok büyük parasal kaynak- lar yaratabılecek bu vakıflar aracılığı ıle sendıka- lar, endustnyel yatınmlara yonelerek yeru ış sa- halan açabılırler Bu yoldan mevcut tesıslere or- tak olarak endustnyel demokrasının gerçekleşme- sıne katkıda bulunabılırler Sendıkalar, toplu ış sözleşmesı düzenı dışında, kesınlıkle polıtıka ıle olan ılışkılennı yenıden de- ğerlendırmelıdırler Sendıka yonetıcılennm nca- cı olarak sıyasal partılenn kapılannda bekledık len dönem artık sona ermelıdır Sendıkalar, ortak bır tutumla polıtıka ortamına ağırlıklannı kovma- lıduiar Yenı bır partı kurmak, geçmışte denenmış- tır ve gerçekleştınlememıştır Bugun ıçın de ger- çekleştınlmesı son derece zordur Yapılacak şey, uzennde anlaşmaya varacakJan bır partıyı, kendı üyelen ıle etkıleme surecını başlatmalandır Sen- dıka-part' ılışkısı, partı yönetıcılen ıle baslatıla- bılecek bır süreç değıldır Sendıkalar, üyelennı bellı bır partıde üye olmaya ve partı yonetımınde görev almaya ozendırmek yolu ıle o partıyı çok kısa bır zamanda kendı etkı alanian ıçıne çekme- yı başarabılırler Sendıkalı ışçılenn ve sendıkala- nn desteğındekı bır partının sayısal çoğunluğu ya- kalaması hıç zor değıldır Bu yollann denenmesı ve başanlı olması, çok kısa yoldan sendıka üyelı- ğıne yansıyacak ve sendıka uyelennın sayısı ına- nılmaz boyutlara ulasabılecektır Dunya, sermayenın evrenselleşmesı surecını hızlı bır bıçımde yaşamaktadır Gümrük bırlığıne uyelık, berabennde kaçınılmaz olarak Avnıpa ser- mayesmı de getırecektır Turk sendıkalan, Turkı- ye'yı, evrenselleşen sermaye ıçın ucuz emek cen- netı yapmak ıstemıyorlarsa Avrupalı kardeş sen- dıkalarla bırlıkte ortak tavır sergılernek zorunda- dırlar Bunun ıçın de sendıkalanmızın dış ılışkı- lenne çok yenı bır boyut kazandırmalan ve ortak çalışma gruplan oluşturma konusunda çalışmalar yapmalan gerekmektedır Çokuluslu şırketlerger- çeğı, yakın bır gelecekte Türk sendıkalannın kor- kuîu düşu olacaktır Avrupa sendıkalan bu gerçe- ğın zorlukJannı uzun bır suredır yaşamakta ve ço- kuluslu şırketlerle baş edebılmek ıçın uluslarara- sı emek dayanışmasını sureklı gundemde tutmak- tadır Türk sendıkalan bu ve benzen konularda Av- rupalı meslektaşlanndan çok şeyı kısa zamanda oğrenmek zorundadır 1996 yılının başlannda Türk sendıkacılığı, dı- be vurmuş sendıkacılık gorüntusunü büyuk boyut- lan ıle sergılemektedır Bu o kadar korkulacak ve umutsuzluk yaratacak bır sonuç değıldır Sendıka yonetıcılennm ayağa kalkmak, dık durabılmck zorunda oldukJannın bılıncıne varmalan da onem- hdır DlSK'ın yapacağı önculuğun, Turk sendıkacı- lığında yenı bır donemı muştuladığına yurekten ınanıyoruz Türk emekçılennın, haklan olan ın- sanca ve onurlu bır yaşamın eşığınden bu yolla adım atacaklanndan kımsenın kuşkusu olmasın Turk sendıkalan ve emekçılen, zonı bır gun mut- laka başaracaklardır TARHŞMA Milli Eğitim Bakanlığı'na... Ç ocuğa venlen bılgılenn çoğunluğu, müzık ve şarkı yoluyla gerçekleştınlır Evrensel ıçenklı şarkılann vermek ıstedığı duygulann bazılan şunlardır Sayılar, vücudumuz, alfabe, anneye sevgî, sıra olalım, temızlık, doğayı koruma, orman sevgısı, mutluluk, banş, dostluk. Atatürk'ü sevme, oyuncaklar, vb gıbılen Mıllı Eğıtım Bakanlığı bazı usuller ılen surerek eğıtım ve oğretımdekı bılgı ve bınkımlen sureklı ka>bedıyor Öğretmen alımlanyla ılgılı duşunulmesı gereken onemlı noktalardan bazılan şunlar Turkıye'de ve özellıkle lstanbul'dakı okullanmızda büyuk bır öğretmen açığı var Hele muzık ve resım gıbı güzel sanatlarla ılgılı branşlarda bu açık daha da göze çarpıyor Ama ıkıncı kez öğretmen alımlannda muzık branşı açılmadı Hem öğretmen gereksınımı var hem de neden kadro açılmıyor9 Obur resmı kurumlarda yaş sının uygulanmadığı halde bu kadar öğretmen açığına karşın, Mıllı Eğıtım Bakanlığı 'nda neden yaş sınırlaması uygulanmaya çalışılıyor9 Geçenlerde ıkıncı öğretmen alınmasının başvoıru formunda 1960 doğumlular ve daha kuçükler form doldurabılıyor denılıyor, aynı zamanda otuz beş yaşından gun almamış olma koşulu getınlıyordu 1960 doğumlu olup da otuz beş yaşından bır gün btle alanlar bu hakkını kaybedıyor Acaba öğretmen açığının oldukça yuksek olduğu bır kurumda Mıllı Eğıtım Bakanlığı bır şeyler kaybedıyor olmasın Bu bır eksıkhk ve çelışkı değıl mı9 Oğretmenlığe ılk başvuracaklar ıçın yaş sınırlaması gundeme getınlıyor Yıllardırözel öğretım kurumlannda çalışmış o kadar çok öğretmen var kı devlete geçemeyen Pekı o kurumlarda geçen zaman ıçensındekı bınkım ve deneyım hangı ulkenın çocukJanna sarf edılıyor acaba9 Ozel oğretım kurumlanndakı çaltşan oğretmenlenn eğıtım ve oğretıme katkılannı, performanslannı ve rekabetten dolayı tutunmak ıçın ne kadar standartlan zorladığmı Mıllı Eğıtım Bakanlığı çok ıyı bılıyor Özel oğretım kurumlannın sadece muhasebesı devletten ayndır Başka butun yapılan uygulamalar, programlar, Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na bağlıdır Hatta atamanızı bıle Mıllı Eğıtım Bakanlığı yapar Yapılan bunca torenler onemlı gun ve haftalar, toplantılar, kurullar, not verme sıstemlen, aklınıza ne gelıyorsa hıçbır uygulama ayncalığı yoktur Dahası bır gunlük ızın bıle yonetmelıkler gereğı kaymakamlığa bağlıdır Eğıtımde geçen bunca yıllann deneyımının yaş sınırlaması uygulanarak heder edılmesme ne gerek var 9 Mıllı Eğıtım Bakanlığı ozel öğretım kurumlanndakı nıtelıklı oğretmenlerden neden yararlanmıyor acaba 9 Eğıtımde nıtelık mı duşer, yoksa ıyı bır atılım mı yapılır 9 Yme ıkıncı başvuru formunda, fazlalık olan branşlarda fazla branşlann sınıf öğretmenlığıne aynlabıleceğı yazılıyordu Çok güzel ve de olumlu bır duşünce Yalnız fazlalık olduğu takdırde sınıf öğretmenlığıne başvuracak branşlara baktığımızda güzel sanatlar derslen yoktu Muzık oğretmenı sınıf öğretmenlığıne muracaat edemıyordu Bunun nedenı kuramsal olarak belkı oyle uygun gorulmuştur Ama pratıkte ve eğıtımde hıç oyle değıl Bınsı çıksın eğıtım ve oğretımde guzel sanatlann (müzığın) yenmn olmadığı bır alan soylesın Hele hele ılkokul çağındakı bır oğrencının (çocuğun) oğretme ve öğrenme sıstemlennde muzık yoktur ya da uygun değıldır desın Bır bakanhk yetkılısı, müzık öğretmenı ılkokul eğıtımı yaptıramaz desın Sonra da bır muzık oğretmenını çağırsın, bır yıl sonra da o çocukJann dunyasında ne gıbı bır değışıkJık olduğunu muzık oğretmenı onlara ıspat etsın Hıçbır kurum ve kuruluşla, özellıkle bakanlığımızla savaşıp ıddıalaşmıyoruz Fakat Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın bu yapılan yanlışlık ve eksıklıklennden bır an once kurtulması gerekmıyor mu 9 Çunku butun çocuklar, butun okullar ve Mıllı Eğıtım Bakanlığı bızım İbrahim Çankaya Müzik Öğretmeni PENCERE "KÜTU Postunda Kurflara Karşt Uyarı... Son uç-dort yılda Babıâlı 'nın Ikıtellı 'ye, basının te- kelcı medyaya, koşe yazarlığının da "koşe muhabır- lığı"ne donuştuğune tanık olduk Haberleşmemış kulıs dedıkodulannı yorumlayan bır tur koşe yazarlığının anlamını kendı çerçevesın- de tartıya vurmakta yarar var Kım bılır, belkı bu de- ğışım bır gelışmenın habercısıdır, ıletışım devnmıyle her şey hızlandı, kâğıt uzenne basılı gazetenın pıya- sadan sılınmesı bekJenıyor, koşe yazariığı ortadan kalkabılır; ustelık kendısıne bır koşe venlen her ga- zetecının yazar olması gerekmez Gerçekte koşe yazarlığının kapsamlı bır ınceleme- sı deyapılmış değıl1 Eskılerın "kalem sahıbı"dedık- lerı nıtelıkte koşe yazannın az olduğu da bır gerçek Hikmet Çetankaya, gazetecılığe muhabırlıkle baş- ladı, roportaj yazariığıyla kımlığını ve değennı buldu, rahat ve akıcı Turkçesı, Anadolu toprağına ayakları- nı dayayan bılıncı ve gerçekçı gozlemcılığıyle yazar- iığı pekıştı Koşe yazarlığına geçtığı zaman "kalem sahıbı" olmuştu Çetınkaya'nın yazısına başlayan okur, ılk tumce- den son tumceye surçmeden ulaşır, dılımızın doğal- lığını Hıkmet'ın yazılannda duyumsayabılırsınız "Kuzu Postunda Kurt", Hikmet Çetınkaya'nın son kıtabının (Çağdaş Yayınlan) adı Kıtabın ıkıncı başlı- ğı, ıçenğını devurguluyor "Turkıye'de Tankatlann ve Cemaatlann örgutlu Sıyası Gücu, Fethullah Ho- ca'nın önlenemeyen Yukselışı" Kıtap, butunluğu ıçınde ulkemızın ağır sorunların- dan bınne ışık tutacak koşe yazılannın eklemlennden oluşan omurga, Hıkmet'ın yazarlığındakı belkemığı- nı de belıriıyor • 18'ıncı yuzyıldan bu yana Avrupa'da başlayıp za- man ve mekân ıçınde yeryuzune yayılan "Aydınlan- ma Devrımı"nın, demokrasının temellerını oluştur- ması, en buyuk guçlukler ve dırenışlerie Islam dun- yasında karşılaşıyor 21'ıncı yüzyılda "Aydınlanma Devnmı"yle şenat- çılar arasındakı çelışkılenn dennleşmesı ve çatışma- nın buyumesı beklenebılır Afganıstan'dan Pakıs- tan'a, Mısır'dan Cezayır'e kadar yayılan coğrafyada bır deprem gıbı yaşanan "Aydınlanma", bır mılyan aşkın Muslumanı ılgılendırıyor Ancak olay, yalnız Is- lamı ılgılendırmekle kalmıyor, Hınstıyanlık dunyası da sorunun kapsamındadır "Yenı Dunya Duzenı" karşısında islam kokten- dıncılığının başkaldınsını buluyor, dunyayı "tek pa- zar"a çevırmek ısteyen YDD, yoksul Musluman top- lumlarda kuşkuyla karşılanıyor Turkıye, butun dun- yayı saran tartışmanın Anadolu'dakı hesaplaşması- na suruklenıyor • Hikmet Çetınkaya'nın koşe yazariığı, bu evrensel kapsamda anlamını kazanmaktadır Yazı, yaşamın ta kendısıdır, hayatın kaynağından uretılır Insana ılışkın sorunların kâğıda dokulup ser- gılenmesı, yazıdan tureyen devıngenlığın, kışıden kı- şıye yansryan etkısıyle savaşım olanaklarını zengın- leştınr "Kuzu Postunda Kurt" adlı kıtabın belgesel- lığı, arşıvden değıl, yaşamdan kaynaklanıyor "Insa- nı kullaştırmak", daha doğru deyışle "koleleştırmek" ısteyer; guçlere karşı savaşımın gun gun atılan adım- lanndan oluşan kıtabın guncellığınde sureklılık du- yumsanıyor Kımı yazı, yaşamı değıştınr, durağanlığı eyleme donuşturur 21'ıncı yuzyıhn eşığındekı Turkıye'de, şenatçılığa karşı Aydınlanmacılık, koşe yazariığının vazgeçılmez bır koşuludur DEMOKRATÎK CUMHURİYET PROGRAMI Türkiye'ji tam demokratık ve üretken kılmak üzere geliştirilen onenlerini tartışmaja açı>or. YENI SıYASAL STRATEJı TARTIŞMALARI Ekim 1995 / Mayıs 1996 -VII- Yargının Yeniden Yapılandınlması Mehmet ALTAN, Haluk BURCUOĞLU, Başar YALTI, Erdener YURTCAN 27 Ocak 1996, Cumartesi, Saat: 14.00 İTÜ Vakfı Maçka Sosyal Tesisleri Aynntılı bilgi için: Tel: 0212. 27510 00///Fax: 0212. 272 66 23 UGUR MUMCU - MUAMMER AKSOY ANMA TOPLANTISI 27-1 -1996 Cumartesi Atatürk Kültür Merkezi • Saat: 15.00 -Açılış Konuşması ve Saygı Duruşu Ihsan Gursoy (ADD Ist Mrkz Şb 2 Başkanı) -Sınevızyon Gosterısı Uğur Mumcu ve Demokrası (Bır Pulsuz Dılekçe) -Panel: "Bu günler Içın mı Oidüler?" Panel Yönetıcisi Bılge Bılgıç (ADD Istanbul Merkez Şb Bşk) Konuşmacılar Ceyhan Mumcu (Hukukçu) Doğu Perınçek (IP Genel Başkanı) Bulent Tanla (DSP Ist Mılekvekılı) Ahmet Guryuz Ketencı (CHP Ist Mılletvekılı) -Piyano Resıtalı (Pıyanıst Osman Bayman) -Düzenleyen Ataturkçu Duşunce Dernegı Istanbul Merkez Şubesı Tel&Faks (0212)272 62 18 ADD Kadıköy Şubesı (0216)418 36 46 ADD Bakırkoy Şubesı (0212) 570 29 22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle